Kategori: Genel

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

otobus macerasi 1

Merhaba benim adım Duygu, İstanbul da yaşıyorum ve Maslakta bir alış-veriş mağazasında satış sorumlusu olarak çalışıyorum. 23 yaşında 1.70 boyunda ideal denebilecek ölçülerde bir bayanım. Siyah dalgalı saçlarım ve yemyeşil gözlerim var. Çevremdeki insanlar çok güzel olduğumu düşünsede, bu güzelliğimi kullanıp çok fazla erkek arkadaş edinemedim. Bu güne kadar sadece iki erkek arkadaşım oldu ve ilk cinsel deneyimimi ikinci erkek arkadaşımla yaşadım. Şu anda hala onunla beraberim
ve onun benim bu yaşadığım olaydan haberi yok.

Dediğim gibi Maslakta çalışıyorum ve evim iş yerime bir hayli uzak, yaklaşık bir saatlik bir otobüs yolculuğuyla işe gidip geliyorum. Otobüs kullanmamın sebebi iş yerinin servislerinin benim oturduğum yere gitmemesi. Çalıştığım yerde bayan reyonunda görevli olduğumdan giyimime diğer çalışanlara oranla daha fazla dikkat etmem gerekiyordu. Genelde mini etek giyiyordum, tabi kış ayları hariç. O gün üzerime siyah mini eteğimi, siyah bluzumu ve onları tamamlayan siyah klasik kesim ceketimi giymiştim. Altıma çorap giymemiş ayakkabı olarak ta yine siyah diz altına kadar uzanan deri çizmelerimi giymiştim. Bu kıyafetle tam bir iş kadınına benzemiştim. Yine her zaman olduğu gibi işe gittim ve o sıkıcı günlerden birini geçirdim. Saat 6 gibi işten çıktım ve otobüs durağına gidip beklemeye başladım. Eğer trafik çok sıkışık değilse otobüsüm genelde 6:30 gibi geliyordu, yani yaklaşık yarım saat kadar bekleyecektim. Hava kararmaya başlamıştı ve hafif hafif yağmur yağıyordu. Akşam saatleri olmasına rağmen hava sıcaktı. Ben dalmış, gelip geçen arabaları seyrederken yarım saat süren bu sıkıcı beklemem sona ermiş ve otobüsüm gelmişti. Benimle birlikte aynı otobüse binmeyi bekleyen bir kadın ik**e adam vardı. Hep beraber otobüse doğru yürümeye başladık. İlk önce diğer kadınla ben binecektik otobüse, ikimiz yan yana duruyorduk ve ben ona yol verdim. Kadın ikinci basamağa adım attığında kalçamın sağ tarafında bir şey hissettim. Hemen başımı çevirip baktım, birde ne göreyim kadının çantası eteğime takılmış ve kadın basamakları çıktıkça eteğimde yukarı belime doğru kalkıyor. Ani bir hamleyle kadının çantasını tuttum ve eteğimin daha fazla kalkmasını engelledim. Ama biraz geç kalmıştım, eteğim çoktan belime kadar gelmiş ve kalçalarım açılmıştı. Altıma giydiğim beyaz iç çamaşırım arkamdaki iki adamın gözleri önündeydi. Önümdeki kadının şaşkın bakışları arasında eteğimi çantasından kurtardım ve hemen düzelttim. Arkama bakamıyordum, çünkü çok utanıyordum. Hemen otobüse bindim. Akbili bastıktan sonra hemen uzaklaşmak istiyordum ve otobüsün en arkasına doğru ilerlemeye başladım. Bindiğim otobüs şu uzun körüklü otobüslerdendi. Bilenler bilir bu otobüslerin en arkasında koltuk yoktur. En arkaya geldim ve arka camın önündeki demire tutunup dışarı bakmaya başladım. O utançla oraya gelene kadar boş yer varmı yokmu fark edememiştim. Ama çok utangaç olduğumdan dönüp arkamı bakamıyordum çünkü o adamlarla göz göze gelebilirdim. Önümde yaklaşık bir saatlik bir yolculuk vardı ve bütün gün ayakta durmaktan çok yorulmuştum. Ne olursa olsun deyip arkamı dönüp baktım, benim gibi ayakta birkaç yolcu daha vardı yani hiç boş yer yoktu. Ama o iki adamı da göremedim, herhalde ön sıralarda boş yer bulup oraya oturmuşlardı. İçim rahatladı. Kendi kendime boş ver
deyip tekrar önüme döndüm ve dışarıyı izlemeye başladım.

Otobüs duraklarda durdukça içerisi bir hayli kalabalıklaşmaya başladı. Yağmurunda etkisiyle herkes otobüse doluşmaya başlamıştı. Otobüs iyice sıkış tepiş olmuştu ve anlaşılan bu yolculuk tam bir işkenceye dönüşecekti. Bunlar yetmezmiş gibi şansıma her tarafımda erkek vardı. Otobüsün en arkasında merdivenin hemen yanında duruyordum ve her tarafım sarılmış gibiydi. Konuşmalarından anladığım kadarıyla çevremde duran erkeklerin hepsi birbirini tanıyordu. Sayabildiğim kadarıyla 6 kişiydiler. Tahminim en büyüğü 24-25 yaşındaydı, yani aynı yaşlardaydık. Hepsinin çantaları vardı, herhalde antrenmandan yada spordan geliyorlardı. Hepsi yakışıklıydı, ama içlerinden biri gerçekten çok tatlıydı. O tam sağ arka çaprazımda duruyordu ve ben arasıra ona bakmak için sağa dönüyordum. Sonunda dayanamadım sağa dönerek yan durmaya başladım, böylece onu daha rahat görebilecektim. 1-2 dakika sonra onunda bana bakmaya başladığını fark ettim. İşkenceye dönüşeceğini düşündüğüm yolculuk hiç beklenmedik bir şekilde güzel geçmeye başlamıştı. 10 dakika kadar böyle geçtikten sonra istemsiz olarak kafamı başka bir yöne çevirdiğimde diğer oğlanları fark ettim. Neredeyse hepsi kaçamak bakışlarla bacaklarımı seyrediyorlardı. Bu beni çok rahatsız etti ve ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. O an aklıma bir basamak aşağı inmek geldi, daha aşağıda olacağımdan bacaklarımı görmeleri daha zor olur ve belki vazgeçerler diye düşündüm. Ve hemen bir alt basamağa indim. İşe yaramıştı, bakışlar azalmıştı. Tekrar o oğlana dönüp baktığımda yanındaki iki arkadaşıyla fısıldaştığını gördüm ve hemen ardından arkadaşlarından izin isteyip yanıma geldi. Oda bir basamak aşağı inmiş ve tam yanımda duruyordu. Biraz utanmıştım ve hafifce ona arkamı döndüm. Heyecanlanmıştım, çünkü benimle konuşmak için geldiğini düşünüyordum. Tam o anda kalçamda bir şey hissettim ve irkildim. Oğlan hareketimi yanlış anlamış ve penisini kalçalarıma dayamıştı. Belk**e ben yanlış bir hareket yaptım, bilmiyorum. Oğlan penisini tam kalçalarımın arasına yerleştirmişti. Gerçekten şok olmuştum ve çok utanmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Her tarafım erkeklerle sarılmıştı ve hepsi onun arkadaşlarıydı. Eğer bir şey yaparsam rezil olacağımı düşündüm ve bu kadar insanın içinde buna dayanamazdım, o yüzden katlanmaya karar verdim. Hava karanlık olduğu ve etrafım diğer arkadaşlarıyla çevrili olduğundan kimse beni göremiyordu, bende onlar dışında kimseyi göremiyordum. Arkamdaki oğlan artık sadece dayanmıyor yavaş yavaş hareket ediyordu. Utancımdan başımı çeviremiyordum, sadece dışarı bakıyordum. Diğer arkadaşlarının bizi izlediğini biliyordum. Bu işkence biran önce bitsin diye içimden dua ediyordum. Ama benim şansıma trafik dahada sıkışmış ve otobüs santim santim ilerlemeye başlamıştı. Ben aklımdan bunları geçirirken, oğlan birden iki elini kalçalarımın iki yanına koymuştu. Artık sadece dayanarak değil iki eliyle beni tutarak sürtünüyordu. Bu pozisyonda sanki oğlan beni becerir gibiydi. Arasıra bir elini hafif aşağı indirip çıplak bacaklarımı okşuyordu. Şu ana kadar hiçbir tepki vermemiş olmam onu dahada cesaretlendiriyor ve daha rahat hareket ediyordu. Artık iyice kıpkırmızı olmuştum. Otobüse binerken yaşadığım olaydan utanan ben şu anda 6 erkeğin arasında ne haldeydim. Oğlan arasıra hızlanıyor sonra tekrar yavaşlıyordu. Artık anlamıştım, oğlan boşalmadan bu sona ermeyecekti. Bunu kolaylaştırmak için bende kalçalarımı hareket ettirmeye başladım. Artık gözümü karartmıştım, bu biran önce bitsin istiyordum. Ama aynı zamanda korkuyordum da, çünkü arkamdaki oğlan işini bitirdikten sonra diğer arkadaşları onun yerine geçebilirdi. Kalçalarımı hareket ettirmem arkamdaki oğlanı iyice heyecanlandırmıştı, bunu nefes alış verişinden anlayabiliyordum. Bundan iyice cesaret alan oğlan sol elini yukarı doğru hareket ettirmeye başladı. Eteğimden sonra elini bluzumun içine soktu ve göğüslerime kadar çıktı. Yine büyük bir şok yaşıyordum. Daha ne kadar ileri gidebilir diye düşünmeye başladım. O ise tek eliyle sutyenimin üzerinden göğüslerimi okşuyordu. Elini yavaş yavaş sutyenimin içine sokmaya başladı. Artık göğüslerim onun avucunun içindeydi. Yavaş ve hassas bir şekilde onları okşuyordu. O an hafifce başımı arkaya çevirip diğer oğlanlara baktım. Hepsinin gözleri fal taşı gibi açılmış ve büyük bir zevkle bizi izliyorlardı. Tam o sırada arkamdaki oğlan elini hızlı bir şekilde bluzumdan çıkardı ve tekrar kalçama koydu. Aradan bir iki saniye geçmişti ki oğlan iki elini birden eteğimden aşağıya indirdi. Sonra yavaş yavaş iki eliyle eteğimi yukarı kaldırmaya başladı. Eteğimi belime kadar toplamıştı. Birden iki eliyle külotumu tuttu ve bir hamlede kalçalarımın altına kadar indirdi. Sonra tek eliyle iyice aşağıya doğru çekti. Külotumu tutabilmek için bacaklarımı birbirine kenetledim, ama biraz geç kalmıştım çünkü külotum çoktan ayak bileklerime kadar inmişti. Birden ayağımda bir el daha hissettim. Bu arkamdaki oğlan olamazdı çünkü o hala ayakta duruyordu. Arkadaşlarından biri eğilmiş ve ayak bileğime elini koymuştu. Ayak bileklerimden tutarak ayaklarımı teker teker havaya kaldırdı ve külotumu bacaklarımdan sıyırıp aldı. Eteğim belime kadar sıyrılmıştı ve altımda külot yoktu artık. Belimden aşağısı çıplak bir şekilde duruyordum artık oğlanın önünde. Çıldırmış olmalıydılar. Bir otobüsün içinde onlarca insanla beraberdik ve onlar külotumu çıkarıp almışlardı. Rezil olmuştum, çoğu yolcu beni görmüyordu ama çıplak kalçalarım 6 tane erkeğin önünde öylece duruyordu. Kim bilir benim hakkımda neler düşünüyorlardı. Bu iş nasıl sona erecek hiç bilmiyordum. Artık dönüşü olmayan bir yoldaydım, ne yaparlarsa yapsınlar katlanmak zorundaydım…….
(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kız kardeşimi sarhoş edip siktim
Nişlanlı kız kardeşimi sarhoş edip uykuda siktim.

Kız kardeşim nalan bir gün ben salonda otururken yanıma dar bir tanga ile geldi
ve sikim kazık gibi olmaya başladı,işte herşey o gün başladi.O ana kadar küçük
kizkardeşime hiç o gözle bakmamıştım. Ben ve nalan her zaman iyi anlaşırdık,
onun bu hareketi benim ona karşı olan bütün düşüncelerimi değiştirdi.Artık günün
her anında onu düşünüyor ve onu delice sikmek istiyordum ama bir türlü bunları
ona söylemeye cesaret edemiyordum.Nasıl söyleyebilirdimki o benim küçük
kız kardeşimdi.

Kız kardeşim Nalan nişanlıydı nişanlısı Kenan adında, kendini beğenmiş, gıcık biriydi.
Bize geldiği zamanlar nalandan başkasını gözü görmezdi. Saatlarce bizde kalır, nalanın
odasından çıkmazdı. Bu duruma karşı çıktığım halde beni ciddiye bile alan olmazdı.
Nalan haftalık iznini onunla beraber geçirirken, eve akşam geç saatlerde dönerdi.
Aralarında dokuz yaş fark vardı. Kenanın babası inşaatçı olduğu için maddi durumları
oldukça iyi olduğundan çalışmadığı halde babası sayesinde krallar gibi yaşardı.Altında
son model lüx arabası vardı, ne bok yediği belli değildi. Mahalledeki herkes onun hakkında
içkisi,kumarı bitmez birde üstüne zamparalık yapar, ipe sapa gelmez biri diye bahsetmisti bana.
Ben bunları bizimkilere söylediğimde,sen büyüklerin işine karışma bakim diye beni
terslemişlerdi. Zihnimdeki acabalar gittikçe artarken, bütün bu düşünceler içimi kemiriyordu.

Daha önceki yıllarda ailece her yaz köye gider, birkaç ay tatil yapardık. Fakat o yaz,
nalan çalıştığı için zorunlu olarak ben de yanında kalmıştım. Babamla annem köye gideli
bir aydan fazla olmuştu. Nalan ile evde beraber kaldığımız süre içinde herhangi bir olumsuzluk
olmamıştı. Nalan sabah saat 9:00 gibi işe gidiyor, akşam 18:00 gibi dönüyordu. Son zamanlarda
geç kalsa da, kafama takmıyordum.

Daha önce ben nalanin eşofman giymesine karşı çıkarken, artık herhangi birşey demiyordum.
Doğrusu artik hoşuma bile gidiyordu. Eşofmana sığmayan, dolgun yuvarlak kalçalarının yanında,
giydiği külotun izi bile anlaşılıyordu. İlk zamanlar normal külotlardan giyerken, son zamanlar
tangaya merak salmıştı. Eşofmanın altındaki tanga, kalçalarını ikiye bölüyordu.
Sanki beni tahrik etmek ona ayrı bir zevk veriyordu bir kaç kez ona gizliden gizliye
bakarken elimle sikimi okşarken,sanki beni yakalamıştı , yanımda oldukça rahattı.
Nalana karşı hislerim acayip değişmeye başlamıştı.

Yazın çok sıcak olan evimiz geceleri uyku uyutmuyordu. Oda bunu doğruluyordu.
Sıcak nedeniyle uyuyamadığını, uykusuz yorgun halde işe gittiğini söylüyordu. Sabahları
kalkmakta zorluk çekiyordu. Kaldırmam için yardım istemişti. Bir sabah uyandırmak için,
odasına girdiğimde inanılmaz bir manzarayla karşılaşmıştım. Nalan, yüzü koyun uzanmış,
külot sütyen yatıyordu. Külot dedimse bu normal bir külot değildi, tangaydı. Giydiği tanga
kalçaların arasında kaybolmuştu. Sadece üst kısmı görünüyordu. Yastığa sarılmış,
kalçalarını da geriye doğru çıkarmıştı. Bembeyaz teni inanılmaz güzeldi. Sütbeyaz kalçalar
kabak gibi parlıyordu. Bu görüntü beni mahvetmişti. Manzara karşısında dayanamayıp
doğruca banyoya koşup otuzbir çekmeye başladim o manzarayla müthiş bir orgazm
yaşayarak boşaldım.

O günden sonra Nalana bakışlarım dahada değişmişti. İzin günleri geç saatlere kadar
nişanlısıyla beraberdi. Kendisine, nişanlısından hoşlanmadığımı, o mendeburdan herşey
beklenebileceğini söylerken, dikkatli olması için tembihliyordum.Nalanı bu adi heriften acayip
kıskanıyordum,Benim narin kardeşimi hiç ama hiç hakketmiyordu. Nalan söylediklerimin
ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bana, “Merak etme abicim, bu konuda bana sonuna
kadar güvenebilirsin!” diyordu ve ben de ona güveniyordum. Kendisine güvendiğim için de
üzerine gitmiyordum. Daha sonraki günler her konularda daha samimi olmuştuk.

Bir akşam eve gelirken 6 şişe bira getirmiştim. Babamlar evde olmadığından içmemde
bir sakınca yoktu. Kardesim bu konuda ağzını bile açmamıştı. Ona, “Sen de içsene kız!” dedim.
Nalan , “Töbee töbee, delimisin sen yaa!” diyor, içmek istemiyordu. Ben de, “İç şunu kız, birşey olmaz!”
diyerek ısrarımı sürdürüyordum. Sonunda, “İçerim, ama sarhoş olursam sorumlusu sensin!”
Şimdiye kadar hiç alkol içmedim biliyosun kim bilir neler yaparım neler… dedi ve hınzırca güldü..
Hem müzik dinliyor hemde içiyorduk.Keyfime diyecek yoktu.

Nalan ikinci bira şişesini bitirdiğinde, kelimeler ağzında yuvarlanıyordu, gözleri kaymış,
ne dediğini bilmez haldeydi. , “Başım dönüyooor, ben şimdi sarhoş mu olduummmm?”
derken kahkalara boğuluyordu. Ben alışkın olduğum için, bir iki bira, beni etkilemiyordu..
Ben kendimi konrol ederken, kardeşim kendini kaybetmeye başlamıştı. Nışanlısıyla ilişkisinin
ne düzeyde olduğunu öğrenmek istiyordum. Ben sordukça, yarım yamalak anlatmaya çalışıyordu.
Anlattığına göre, öpüşme ve ellemelerin dışında henüz ilişki yaşamamışlardı. Nışanlısı daha
fazlasını isterken, kendisinin buna izin vermediğini söylüyordu ve eğer izin versem oooo diye
eliyle pompalama işareti yaparak farkında olmadan istemsizce eliyle amını avuçluyordu,
buda beni iyice azdırıyordu.

Vakit ilerledikçe Nalan kendinden geçiyor, sarhoş oluyordu. Daha fazla dayanamadı ve koltuğa uzandı.
Kısa bir süre sonra da sızdı ve uykuya daldı. Öyle tatlı, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamıyordum.
Sırtüstü yattığı için, badinin içine sıkışan göğüsleri pramit gibi duruyordu. Birkaç kez, “Nalan !
Nalan !” diye seslendiğim halde, ölü gibi yatıyordu. Cesaretimi toplayıp yanına yaklaştım.
Dizlerimin üzerine çömelerek birkaç kez dürttüm. Kıpırdadığında, bir bacağı koltuktan kayarak
yere değdi. O anki görüntüsü dayanılır gibi değildi. Açılan bacakları amını da ortaya çıkarmıştı.
Eşofmanın içindeki am, ortadan ikiye bölünmüş gibiydi. Şişkin yuvarlak amı, beni inanılmaz
heyecanlandırmıştı. Zaten kalkmış olan yarrağım, bu görüntü karşısında zonklamaya başlamıştı.
Başımı bacaklarının arasını sokup, eşofmanın üzerinden amını koklamaya başladım.
Amını koklarken, neredeyse boşalacaktım. İnanılmazdı ve harika kokuyordu. Dokunmak istiyordum,
ama cesaret edip amına dokunamıyordum. Bendeki istek ve arzu büyüdükçe, kendimi frenliyemiyordum.

Sonunda tüm cesaretimi toplayıp ne olacaksa olsun düşüncesiyle, eşofmanın üzerinden
amına dokundum. O an zevkten elim ayağım boşalmıştı. Amının girinti ve çıkıntılarını parmaklarımla
yoklarken, şeklini şemalini öğrenmeye çalışıyordum. Eşofmanı inceydi ve ellemesi daha kolay oluyordu.
Amını görmek için eşofmanı araladım. Minik külotu, amının kıllarını bile kapatmıyordu.
Giydiği külot tanga olunca bu görüntü kaçınılmazdı. Amının üst kısmına bakarken daha
fazlasını görmek istiyordum. Bunun için eşofmanını çıkarmam gerekiyordu. Salonda çıkaracak olsam,
uyandığında söyleyecek kelime bulamazdım. Dürtükleyerek, Kalk kız burda uyuma,
yatağına git yat!” diye seslendiğimde, sadece anlamadığım birşeyler mırıldandı, hepsi o kadar.

Koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdım. Kucaklayıp odasına taşıdıktan sonra,
yatağın üzerine sırtüstü bıraktım. Işığı açıp ayak dibine oturdum. Derin bir nefes alarak,
eşofmanın lastikli yerinden tuttum, bacaklarından yavaş yavaş sıyırarak ayak uçlarından çıkardım.
Şimdi üzerinde sadece siyah tangası kalmıştı. Amını bile kapatmayan bu küçük bez
parçasını indirirken kalbim duracak gibiydi. Sonunda onu da çıkardım. Daha iyi görmek için
bacaklarını dizinden kırarak yanlara doğru açtım. Şimdi amı tamamen ortaya çıkmıştı.

Karşımda mükemmel bir manzara vardı. Uzun kılların arasındaki yarık boydan boya uzanıyordu.
Amının dudakları, sağlı sollu ağız kısmını kapatıyordu. Klitorisi ise küçük, ama diriydi.
İncelemeye devam ederken, yarrağım kalkmış zonkluyordu. Çıplak kalçaları, kocaman görünüyordu.
Daha sonra, ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı ve yanlara doğru açtım.
Kalçaları kabak gibi ortaya çıkmıştı şimdi. Siyah kıllarla çevrili götdeliğinin varlığı anlaşılmıyordu bile.
Amının sıcaklığı yüzüme vururken, sanki sidik kokuyordu. Burnuma vuran bu koku, en kaliteli
parfümden bile daha etkiliydi. Tüm cesareti toplayıp dilimi amına değdirdim, sonra da yavaş yavaş
yalamaya başladım.

Tuzlu bir tadı vardı. Tuzlu olmasına rağmen hoşuma gitmişti.Uyanma ihtimali vardı.
Daha dikkatlı olmam gerektiğini düşündüm. Kafamdaki düşünce nedeniyle bacaklarını
yavaş yavaş bıraktım. Bu görüntüyü ölümsüzleştirmem lazımdı. Bir daha böyle bir fırsat
yakalayamayabilirdim. Gittim salondan telefonumu aldım geldim. Amını ve götünü
en ince ayrıntısına kadar çekip telefonuma kaydettim. İlerki günlerde 31 çekmemem için
harika bir yatırımdı.

O ana kadar, boşalmamak için kendimi zor tutmuştum, artık boşalmak istiyordum.
Kendime inanamıyordum kardeşimin amına bakarken, çeşitli fantaziler hayal etmeye başladım.
Onu sikmek, amına sokmak istiyordum, ama bu mümkün değildi. Hayal bile olsa diyerek bari
Göt deliğine sürttüre sürttüre iki kalçasiyla sikimi mengeneye sıkıştırır gibi gidip gelmeye başladım
sürtünerek girip çıkmaya başladım. Bir iki dakika içinde titremeye başladım. Büyük bir zevk
kasıklarımı sararken daha fazla dayanamamıştım. Saniyeler boyunca boşaldıkça boşaldım.
Yarrağımdan fışkıran döller çarşafı berbat etmişti.

Ama bu umrumda bile değildi. Bu benim için unutulmaz bir andı ve bunu doyasıya
yaşamak istiyordum.Birkaç dakika sonra iyice rahatlamıştım ve kendime gelmiştim.
Önce tangasını, ardından eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim. Çarşafına dökülen
döllerimi temizledikten sonra her hangi bir olumsuzluk varmı diye etrafa baktım.
Sadece döllerin ıslaklığı kalmıştı çarşafta, o da önemli değildi, hava sıcak olduğu için
sabaha kadar kuruyacağından emindim. Işığı kapatıp odadan çıktım.

Ertesi gün uyandığımda saat 12:00’ye geliyordu. Nalan işe gitmişti. Odasını kontrol
ettiğimde çarşafın değiştirilmiş olduğunu farkettim. Kirlilerin konduğu sepete baktığımda,
tanga, eşofman bir de çarşaf, aynı yerdeydi. Acaba birşeyler anlamışmıydı diye doğrusu
çok merak ediyordum.Akşam saat 22:00 gibi eve geldiğimde, kardeşim yemek yapmış beni bekliyordu.
Geç geldiğim için, “Nerde kaldın yaa? Saatlerdir seni bekliyorum. Seni beklediğim için
ben de yemedim!” diye sitem etmesi, bir an canımı sıktıysa da, yüzündeki gülümseme
beni yumuşatmıştı. “Özür dilerim kız, açlıktan ölmeni istemem! Sonra bizimkiler ne der!” dedim.

Nalan, “Sen özür dilermiydin Berkan” diye ilk defa ismimle hitap ederek ve cilveleşerek bana takıldı.
Ondaki bu değişiklik bende acaba geceye dair birşeylermi hatırliyor diye bir kuşku düşürsede icime
aman boş ver olan oldu artık anı yaşa diyerek, Ben de, “Biricik kardeşimden özür dilemeyeceğim de,
kimden dileyceğim kız!” dedim. Bu lafıma teşekkür etmişti.Sonra konuyu önceki akşama getirdi,
“Akşam ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Çok mu sarhoş oldum?” diye sordu.Acaba nalan herşeyin
farkındada benimi yokluyo diye kisa bir süre terettüt ettikten sonra Ben de, “İki bira içtin
kendinden geçtin. Ayakta bile duramıyordun, odana taşırken anam ağladı. Ne kadar ağırsın kız!”
diye takılınca, kardeşim, “Saçmalama!, sadece 55 kiloyum, sence 55 kilo çok mu?” dedi.
Kızlar kendisine kilolu denmesinden hoşlanmadıkları için özlllikle böyle söylemiştim.
Şaka yaptığımı anlayınca o´da gülmeye başladı. O akşam birşey olmamış gibi yemeğimizi yedik,
TV seyrettik.

Sonraki günler normal şekilde geçiyordu. O işine gidip gelirken, ben de öylesine takılıyordum.
Nalan nişanlısıyla buluşmaya devam ederken, bu buluşmalar bazen geç saatlere kadar sürüyordu.
Bir akşam eve döndüğünde yüzünün asık olduğunu farkettim. “Ne o kız? Yüzünden düşen bin parça!”
diye takıldım. “Yok birşey!” dedi, ama bira içtiğimi görünce, gitti bir bardak getirdi ve “Bana da
doldursana, içmek istiyorum!” dedi. Bir şişe de ona açtım ve bardağını doldurdum.
Bardağı aldığı gibi yudumlamaya başladı, bir dikişte hepsini içti. Bu durumu görünce,
“Hop hoop! Biraz yavaş iç!” dedim. Aslında içmesi benim işime geliyordu, geçenki gibi sarhoş
olamsını istiyordum. İkinci kez bardağını doldurdum. Bir iki tane kuru yemiş ağzına attıktan sonra,
tekrar yudumlamaya başladı.

Nışanlısıyla tartışmış gibi bir hali vardı. Kızgınlığı yüzünden okunuyordu.Biraları ard arda götürürken,
bu durum hoşuma gitmişti. Onu izlerken, o akşam yaşadıklarım aklıma geldi. Nasıl bir amcığa
sahip olduğunu çok iyi biliyordum. Bu gün üzerinde diz boyu bir etek vardı. Etek bol olduğundan,
eteğin kenarlarını, bacaklarının altına toplamıştı. Dizine kadar görünen bacaklar, pürüzsüz tertemizdi.
Ağda veya epilasyon yapmış olmalıydı.

Dördüncü bardağı yudumlarken, kelimeler ağzında yuvarlanmaya başladı. Ne dediğini
kendisi bile bilmiyordu. Saçma sapan konuşurken, kendi kendine gülüyordu. Bu kez
geçenkinden daha fazla içmişti. Kontrolden çıkmaya başlamıştı. Sağa sola eğilirken,
yapışık bacakları zaman zaman açılıyordu, bembeyaz bacakları baldırlarına kadar görünüyordu.
Anlar diye endişelenirken, bakmadan da yapamıyordum. Bu görüntü yarrağımı hareketlendiriyordu.
Öne doğru eğilip gizlemeye çalışırken, kalp atışlarım da hızlanmıştı.Sonra kardeşim
“Lavobaya gitmem lazım!” diyerek yerinden kalktı. Yanımdan geçerken kendini sıktığını farkettim,
sıkıştığı her halinden belli oluyordu, nerdeyse altına işeyecekti. Tuvaletin kapısını açtı ve içeri girerken,
‘Zoorrt!’ diye öyle bir osurduki. Küfürler ederek tuvalete girdi. İçtiği biralar onu işemeye zorlamıştı.
Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme sesi salona kadar geliyordu. Hem işiyordu, hemde zaman zaman
osuruyordu.Tuvaletten çıktıktan sonra odasına gitti.

Aradan bir müddet geçtiği halde, Nalandan ses seda çıkmamıştı. Ne olduğuna
bakmak için odasına yöneldim. Odasındaki ışık yanıyordu. Ne yaptığını öğrenmek için
sessizce yaklaştım. Açık olan kapıdan içeri baktığımda, yüzü koyun uzanmış yattığını gördüm.
Kalçalarına kadar açılmış olan etek, süt beyaz bacaklarını ortaya çıkarmıştı.
Biçimli olan çıkık götü çok güzel görünüyordu. Cesaretimi toplayıp içeri girdim içeri.
“Nalan!! Nalan!!” diye seslendim. Herhangi bir şekilde de olsa tepki vermiyordu. Kendinden geçmiş,
derin bir uykuya dalmıştı.Bunu fırsat bilerek yanına oturdum. Süt beyaz bacakları tertemiz görünüyordu.

Kalçalarını örten eteğini yavaş yavaş beline doğru çektim. Şimdi önümde harika bir
manzara vardı. Kalçaların arasına sıkışan külot, iki dağın arasından akan dere gibiydi.
Açık mavi külotu çok seksiydi. Kalçalarındaki lekeler dikkatimi çekmişti. Dikkatle incelediğimde,
gördüklerime inanamamıştım. Kalçalarındaki morarmalar, parmak izine benziyordu.
Bunu yapanın kim olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Sanırım nışanlısıyla
sevişmişti. Kızmıştım, ama bunları düşünmenin sırası değildi.

Daha önce kıllı olan yerler, tertemiz kaymak gibiydi. Hafiften tenine dokundum.
Avucumun içiyle, önce bacaklarını, ardından kalçalarını okşamaya başladım.
Bu inanılmaz bir duyguydu. Nalan öylece hareketsiz yatıyordu. Okşamalarım çoğaldıkça,
kendime olan güvenim de artıyordu. Cesaretimi topladıktan sonra, külotunu çıkarmaya karar verdim.
Lastikli yerleri belini sıkmıştı. Yanlarından tutarak yavaş yavaş sıyırmaya başladım külotunu.
Birkaç saniye içinde külottan da kurtulmuştum.

Nalan’da halen hareket yoktu. Kalçaları tüm ihtişamıyla meydandaydı. Bir ara kıpırdar gibi oldu.
Bu kıpırdama işimi kolaylaştırmıştı. Sağ bacağını Yana doğru açarken dizine doğru kırmıştı.
Gördüğüm manzara olağan üstüydü. Kılları temizlenmiş olan amı, kabak gibi parlıyordu.
Ortasını ikiye bölen çizgi, şimdi daha net görünüyordu. Kalçalarının arası kızarmıştı. Bu kızarıklık, külotun sürtünmesinden olabilirdi. O an kendimce öyle düşünmüştüm. Elimi uzattıp amını yoklaklarken,
çizginin arasında sıkışan küçük dil harika görünüyordu. Ortadan ikiye bölünen yeri hafif hafif okşuyordum.

Bir müddet okşadıktan sonra, icime bir kurt düştü,kardeşim hala bakiremiydi..!
amının dudaklarını parmaklarımla gerdim. Deliğine bakarken, içim gitmişti.
Bakire olduğu her halinden belli oluyordu. İşeme yerinin altında küçücük bir deliği vardı.
Parmaklarımı çektiğimde, amının dudakları diri ve sert olduğundan, ağız kısmı anında kapanmıştı.
bir yandan kardeşimin am deliğini incelerken, diğer yandan yarrağımı okşuyordum.

Daha önce kıllı olan göt deliği, eminim şimdi tertemizdi. Arka deliği merak ederek kalçalarına yöneldim.
İki yandan tutarak kalçalarını gerdiğimde, gördüğüm manzara beni ürkütmüştü. Kendi kendime,
(Bu ne böyle) diye söylenirken, inanamıyordum. Belli belirsiz küçücük olan delik, büyümüştü.
Götünün deliği, şişenin ağzı gibi açılmış, içi görünüyordu. O an aklıma nişanlısı Kenan geldi.
Birkaç saat önce belli ki kardeşimi götten sikmişti.

Gördüklerim beni inanılmaz şekilde heyecanlandırmıştı. Bu duruma daha fazla dayanamadım
ve birden kasılmaya başladım. Müthiş bir zevkle boşalırken, külotumu berbat etmiştim.Banyoya
giderek pislenmiş olan giysilerimi çıkardım. Nalan´ın akşamki durumu aklıma geldi, eve geldiğinde
kızgın olmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordum. İyice temizlenip banyodan çıktım.
Odasına döndüğümde, kardeşim halen aynı pozisyonda yatıyordu.

Kendimi toparlayıp ikinci kez kalçalarını gerdim. Ağzımda birikmiş olan tükürüğü, götünün
deliğine tükürdüm. Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliğe bastırdım.
Kaygan olan parmak, rahat bir şekilde içine girmişti. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım.
İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu. Sonra iki parmağımla denedim. Yine kolay girmişti.
Parmak sayısını artırdıkça, götünün deliği halen kabul ediyordu, ağız kımı açıldıkça açılıyordu.
Bir müddet, böyle devam ettim. Elimi çektiğimde, ağız kısmı anında kapanmıştı. Götünün deliğini,
10-15 dakika boyunca parmaklarımla sikerken, kardeşim’den gık bile çıkmamıştı.

Bu sırada yarrağım kalkmış, demir gibi sertleşmişti. Artık karar vermeliydim. Bu fırsatı kaçırırsam,
böyle bir şans bir daha yakalamayabilirdim. Ya şimdi, ya hiçbir zaman. Bunu mutlaka denemeliydim.
Bacaklarını iki yana doğru açtım. Belinden tutup geri doğru çektim. Azda olsa domalma pozisyonuna getirdim. Vücudumu bacakların arasına yerleştirdim. Götünün deliğine bolca tükürdüm. Yarrağımıda kayganlaştırdıktan
sonra, artık engel kalmamıştı. Sertleşmiş olan yarrağımı, ağız kısmına dayadım. Ağırlık vermemek için
kollardan destek alırken, yüklenmeye başladım. Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum.
Biraz daha, biraz daha derken, birden köküne kadar sokmamla
kardeşim´den ahh la ıhhh arasında bir ses çıktı.

Kardeşim birden hareket edip yan dönmek istedi, fakat yarrağımı göt deliğine öyle bir geçirmisimki
hiç kımıldayamadı bile…Yakalanma kaygısıyla içimi korkuyla karışık bir heyecan kapladı.,Kardeşimin
o narin götüne köküne kadar köklemiş bir vaziyette öylece hareket etmeden kalakaldım.

Yarrağımı saran delik, inanılmaz zevkliydi. İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım.
Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlk kez birini götten sikiyordum, o da kızkardeşimin götüydü.Zaman ilerledikçe, derinlere sokmaya çalışırken, zevkten uçuyordum. Kayganlık azaldığında, geri çekilerek tükrüğümle kayganlaştırıyordum. Sonra tekrar sokuyordum. Birkaç dakikadır, daha önce yaşamadığım zevkleri yaşıyordum. Kardeşim´in götünü sikerken, kim olduğunu unutmuş gibiydim. Yarrağımı sonuna kadar bastırırken kalçaları kasıklarıma değiyordu. Kalçaların yumuşaklığı gerçekten harikaydı.

Dakikalardır kardeşimin götünü sikiyordum ve delik hala daracıktı.Buna inanamıyordum delikten
her çıktığımda hemen kapanıyor tekrar soktuğumda inanılmaz bir şekilde sikimi sarmalıyordu,
müthiş zevk alıyordum.İkinci kez olduğu için boşalmam uzun sürüyordu. Daha fazla dayanacağımı
düşünüyordum. Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken, boşalmak üzere olduğumu anladım.
Boşalma öncesi, hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu. Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı.
Götünün derinliklerine büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Birkaç saniye boyunca, tüm döllerimi
götünün içine boşaltmıştım.

Bir müddet içinde kaldıktan sonra üzerinden çekildim. Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım.
Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum, mutfaktan bir koşu peçete getirdim. Peçeteyle
kalçalarını silerken, gözüm amına takıldı. Parmağımla yokladığımda, bunun am suyu olduğunu farkettim,
demekki kardeşimde onu sikerken zevk almıştı.Belk**e rüyasında birinin onu götünden çatır çatır
siktiğini sanıyordu. Önce külotunu ayaklarından sokarak giydirdim, ardından eteğini aşağıya doğru
çekerek bacaklarını kapattım.Sonra yatagın başucuna gelip dizlerimin üzerine çökerek,önce yanağından
sonrada dudağından öperek,kücüğüm abine tattırdığın bu harika ve inanılmaz saatler için sana
teşekkür ederim seni cok seviyorum benim biricik küçüğüm.Işığı söndürüp odadan çıktım.

Banyoya girip güzel bir duş aldım havluyu belime dolayıp çıktımda.Önce mutvağa gidip
birşeyler atıştırdım.Sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım,ilk defa sigara bana böyle bir haz veriyordu.
Sokak lambalarının vurdugu ışık dışında her taraf zifiri karanlıktı.Sigarami ciğerlerime her çektiğimde
kızkardeşimin götüne köklediğim o an gözümün önüne geliyordu,Kafamı arkaya iyice yaslayarak
bacaklarımı balkon demirlerine doğru uzatıp yarrağımı avuçladım.Sikim yine kalkmıştı.

Abiii , Nalanın sesiyle irkildim. Kardeşim balkon kapısından bana bakarak gözlerini ovuşturuyordu..!!!

Devam edecek…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ÜNİVERSİTE – 5
Resmen iliklerim çekilmişti. Derin derin nefes alıp verirken dudaklarıma bi öpücük kondurdu ve yanıma yığılıp uzandı.
Nefesimi sakinleştirdikten sonra gözlerimi kapadım. Çok yorulmuştum ve inanılmaz terlemiştim. Kendime geldiğimde ve bedenimdeki kasılma durduğunda aklıma saçmalamamak için konuşmadım. O da konuşmuyordu.

Hayatımın iki ilki yaşamıştım. İlk defa bi escort olmayan bi kadının içine boşalıyordum. İkincisi ise, escort olsun ya da olmasın bi kadının içine ilk defa prezervatifsiz boşalıyordum. İnanılmaz bi duyguydu. İçimde inanılmaz bi rahatlama ve boşluk vardı. Denir ya hani elimden ayağımdan güç gitti kanım çekildi diye öyle olmuştum. KUŞ GİBİ.

Yeşim yerinden kalktı ve bana sürtünerek koltuktan kalkıp banyoya doğru gidiyordu. Arkasından ona bakıyordum, o da benim gibi terlemişti, yürürken loş ışıkta vücudu parlıyordu. Ona bakarken aklıma bir düşünce daha geldi.

Yaşlarımız aynıydı, ikimizde 19 yaşındaydık. Ama çok iyi sevişiyordu. Bu olabilir ama içine boşalmam. Korunma, prezervatif istememe. Onunda bişeyler bildiği daha doğrusu yaşadığı belliydi. Banyodan su sesi geliyordu. Kapıyı kapatmamıştı. Yerimden doğruldum ve kendime bir bardak su kattım. Çölde kalmış gibi içip bitirdikten sonra bir bardak suda o geldiğinde içsin diye doldurdum.

Kapıda belirdi tekrar bana doğru gelirken suyu uzattım.

Y: Teşekkür ederim.

Suyu içtikten sonra küllüğü ve sigaraları eline aldı tekrar bana sürtünerek yanıma uzandı ve sigaraları aramıza koydu.
Gözlerimin içine baktı ve bi sigara çıkarıp dudaklarına yerleştirirken

Y: Çok güzeldi..

Çakmakla sigarasını yaktım. Kendimede yakarken,

-: Efsaneydi(gülerek).
Y: (Ellerini karnıma attı ve karnımı okşarken). Okulun ilk gününden beri bi ilgim vardı sana.
-: Farkındaydım.
Y: Ama sen Hande’ye asılıyordun.
-: (Yutkundum) Çok mu belli ediyordum?
Y: Bilmem. Belk**e sana ilgim olduğu için dikkat etmiştim.
-: Ama senle aramızda hiç öyle flörtleşme olmadı.
Y: Sana olan ilgim zaten çok duygusal değildi göründüğü üzere.(gülerek).
-: Anladım. Ya.. şey..
Y: Bence bundan daha net ve çıplak olamayız söyle(kıkırdayarak)
-: Ya güzeldi gayet az önce olanlar. Sen sanırım biraz tecrübelisin. Hem bana ilginde varmış duygusal olmayan.

(Sanane amına koyim sanane. İşte lafa bak bu laf edilir mi. Tecrübelisin benle yatmak istedin falan. Kıza orospu musun der gibi.)

Y: Anladım. (biraz sustuktan sonra.) Lise 2 de bi erkek arkadaşım olmuştu bende 4 yaş büyük. Ben buna çok kapıldım. Önce kendine bağladı beni. Adeta kölesi olmuştum. Onsuz nefes alamayacak kadar. Kendimi verdim ona herşeyimle. Kızlığımı, masum duygularımı herşeyimi. Tabi bi süre sonra, bununla yaptığımız tek sosyal aktivite sevişmek haline geldi. Ben lise sona doğru artık serpildikçe, arada kafeye gidip oturmalarımız çok nadir sinemaya gitmelerimiz bile kesildi. Sadece buluşup sevişiyorduk. Benden daha büyük olduğu için, bana sevişmeyi, korunmayı herşeyi öğretti. Ben artık büyüdükçe anlıyordum. Bu beni sadece sikmek için kullanıyor diye.

Ve bigün onun bizim sınıftan bi arkaşımla çıktığını öğrendim. Ona aşık olmuş.

-: Vay amına kodumunun çocuğu.. (Soluksuz dinliyordum)

Y: İşte Bu olay geçen sene oluyor. Artık insanlara özellikle erkeklere güvenmiyorum. Sizler nasıl bizleri seks için kullanabiliyosanız bizde sizi öyle kullanabiliriz. Üstelik çaba bile göstermeden. Sigaraları söndürdük.

Haklıydı. Her iki konuda da. Benim de başıma böyle bir olay gelse benimde kimseye güvenim kalmazdı. Ve diğer konu onlarda bizi seks için kullanabilir üstelik çaba göstermeden. Sinemadan tutta bu ana kadar istediğin istediği an yapmış ve istediğini almıştı. İçimden ona hak verirken birden seks için kullanıldığım aklıma geldi ve

-: Bi dakka bi dakka. Sen beni seks için mi kullandın şimdi?

Y: Seni beğenmiştim. Ve ilgim vardı sana. Ama evet..

-:(ulan sanki kötü oldu dedim içimden.) Ha iyi. iyi iyi. Çok iyi yaptın.

Gülüştük biraz sonra. Çıplak bedenini bana yapıştırdı. Sinsice boynuma sokuldu. Sıcak nefesinin boynuma hissettiğim her an içim hoş oluyordu ve bişeyler hareketleniyordu içimde. Batarya doluyordu yavaş yavaş.

Boynunun altından omuzlarına uzanmış olan elimi. Koluna orda koltuk altına yaklaştırdım nazikçe. O da hareketleniyordu hissediyordum. Dudaklarının ıslaklığını boynumla birleştirdiği ilk anda ise artık bu gireceğimiz kimyasal ve fiziksel reaksiyonun startı verilmişti.

Boynuma hafif hafif öpücükler kondururken ona doğru dönüp yüzümü ona doğru eğdim. Dudaklarımız birleştiğinde şehvetle öpüşmeye başlamıştık. Yam yam gibi değil şehvetli. Dudaklarımız birbirine yapışıkken sakince üzerine doğru çıktım. Bir süre dudaklarını öptükten sonra boynunda dudaklarımı gezdirmeye kulaklarının altına geldiğimde ise dilimle kulak memesini emmeye başladım.

Ellerimle ellerini başının üstünde birleştirdim. Daha sonra çok biçimli olan göğüslerine doğru indim. Göğüslerini yalıyordum. Uçlarını ise dudaklarımla emip ara sıra dişlerimin arasına alıp hafif ısırıyordum. Ortamdaki şehvetin seviyesi o kadar yüksekti ki. Saatlerce içine girmeden sevişebilirdim onla. Sürekli olarak dudaklarını ısıryor ve kısık kısık inliyordu. Elleri başının üstünde olduğundan, dilimle memelerinden sonra koltuk altına doğru yöneldim. Koltuk altlarında da dilimi gezdirdim. Daha sonra karnına indim karına öpücükler konduruyordum. Balık etli olduğu için göbeğinin yanlarına öpücükler konduruyor ellerimi bütün vücudunda gezdirdikten sonra koltuk altında buraya inip hafif sıkıyordum.

Kasıklarına doğru yöneldim. Kasıklarına öpücükler konduruyordum. Daha sonra bacaklarını kaldırıp (yapmasını çok sevdiğim) bileklerinden kasıklarına kadar dilimi gezdirdim. İki bacağınıda yaladıktan sonra onun ıslanmış olan kadınlığıyla dilimi buluştudum. Etkili ama çok sert ve hızlı olmayan hareketlerle yalıyordum onu.

Y: Çok güzeeel.. Harika.. (Elleriyle kafamı tutup kendine baktırdı.)
Y: Sıra bende bende yalamak istiyorum seni.

Üzerinden yukarı doğru kayarak dudaklarına öpücük kondurduktan sonra altımdan kurtulup üzerime çıktı. Alt dudağımı emdikten sonra ellerini bacaklarımda gezdirirken vücudumu öperek aşağıya yöneliyordu. Kasıklarımda dudaklarını gezdirdikten sonra sikimi öptü. Tam bacak arama yerleşti. Elleriyle karnımı bacaklarımı dolaşırken, sikimi öpüyordu. Ellerini kullanmadan sertleşmiş olan sikimin başını yalıyordu. Daha sonra ellerini sikime getirdi. Sıvazlamaya başladı. Daha sonra yavaş yavaş sikimi ağzına alıyoru. 2 dakika boyunca sikimi yalıyor gözlerime bakıyordu.

Daha sonra bi eliyle sikimi tuttu, diğer eliyle taşaklarımı kavrayıp onları yalamaya başladı. Birden biraz daha geriledi. Ve yine bana hayatımda ilk defa yaşadığım bişeyi yaşattı. Elleriyle taşaklarımı yukarı çektikten sonra taşaklarımla kalçalarımın arasında kalan yer yalamaya başladı. Dili ilk değdiğinde irkildim. Ama daha sonra çok zevkli olduğu için kendimi saldım.

Henüz boşalma gibi niyetim veya hissim yoktu. Ellerinden tutup onu üzerim çektim. Üzerime çıktıktan sonra dizlerimi kırdım. Elleriyle sikimi amına yerleştirdikten sonra üzerim oturdu. Daha sonra onu alttan hafif hafif zıplatmaya başladım. ahh. ıhmmm. diye kısık kısık inliyordu.

Sert vurmaya başladım hızlı ve sık sık değil, sert. Ona vurdukça göğüslerini izlemesi ve onların hoplaması büyük keyif veriyordu. Hareketlerimi hızlandırmaya ve serileştirmeye başladım. Ritmi yakalayınca Yeşim üzerimde kendinden geçmiş bi şekilde zıplıyordu.

Y: Sik beni…. Evet… Ahhh.. Sik…

-: Güzel mi bebeğim?

Y: Ah.. Evet çok güzel. Vur vur…

Hareketlerimi inanılmaz hızlandırmıştım ve oda da şak şak sesleri yankılanıyordu. Durdum, ilk seferimiz kısa sürdü ama bu öyle olmayacaktı.

Belinden tuttum. Kaldırmak istedim anladı ve kalktı üstümden. Ben de doğruldum. Dizlerimizin üzerinde biraz öpüştükten sonra kendi domaldı.

Arkasında yerimi aldım. Bi elimle sırtını okşarken diğer elimle sikimi amına hizalayıp içine girdim. Oh… diye tepki verdi. Bu sefer orta hızda başladım. Oda çok çığlık atmadan inliyordu. Hareketlerimiz senkronize olmuştu. Aynı anda ayrılıp aynı anda birleşiyorduk. Ellerimle belinden tutup kendime çekip itiyordum. Bi ara yavaşladım ve üzerine eğildim. Sırtını öptüm. Daha sonra tekrar hızlanmak için doğruldum. Sertleştim ve hızlandım. Artık vücudumuz her çarpıştığında ah ah ah diye inliyordu.

Kasıklarımın kalçalarıyla birleşmesi çok sertleşti. Ve kanepenin üzerinde dizlerimin üstünde durduğum için rahatsız olmaya başlamıştım. Yavaşlayarak durdum.

Daha sonra yüzünü bana döndü. Misyoner pozisyonuna geçerken nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum. Bacaklarının arasında yerimi aldım ve içine girdim. Biraz dik durduktan sonra üzerine kapaklandım. Ellerini sırtıma götürdü. Başımı boynunun arasına aldı. Ben artık içinde ritmik bi şekilde git gel yapıyordum. Arada boynunu yalıyor. öpüşüyorduk ve memelerini yalıyordum. Tekrar boynunda yerini aldığımda kulağıma fısıldayarak.

Y: Çok güzeel. Sik beni..

-: Ah Yeşim çok güzel..

Y: Sik beni…Ahhhh.. Geliyorum böyle devam et. Sende içime boşall. Eveett.

-: Bende geliyorum.

Y: Çıkma içimdenn.

Sırtımda olan ellerini iyice sıkmaya beni kendine yapıştırmaya başladı. Ama ben çokta içine patlamaya başlamıştım. İçindeki o sıcaklık inanılmazdı. Boşalırken aldığım haz muhteşemdi. Bu sefer ben yığılıp kaldım üzerine. Nefeslerimiz yine kontrolsüz sık ve boğulur gibiydi. Biraz böyle kaldıktan sonra üzerinden kalkmak için hamle yaparken

Y: Kal üzerimde. Yığılıp kal.

Üzerinde kaldım. Sanırım tek vücut olmak böyle bişeydi. Biraz sonra yana doğru hamle yapmak isteyince yan tarafa kaydım ve sırt üstü uzandım.

Başını göğsüme dayadı. Bana doğru kıvrıldı. Uyumuşuz.

Uyandığımda ise yanımda yoktu. Hava kararmıştı. Koridordan giriş tarafında bi ışık yanıyordu. Kalktım doğruldum ve bir bardak su doldurup içtim.

Suyu içerken

Y: Uyandın mı.? Bana doğru geldi ve dudaklarıma bi öpücü kondurdu.

-: Saat kaç oldu ki?

Y: Saat 9’a 5 var. Aç mısın?

-: Değilim. Tuvalete gitmem lazım.

Kalktım, tarif ettiği tuvalete gittim. Sanki 2 yıldır işemiyormuş gibi işedim. Tuvaletten çıktım ellerimi yüzümü yıkadım. Ellerime dağılmış olan saçımı biraz toparladım. İçeriye gittim. Yeşim ben kalkmadan kalmış üzerine beyaz bi askılı ve şort gitmiş.

Çekyatı kapatıyordu. E bu da bi sinyaldi. Ağır ağır voltayı alayım diye düşündüm.

İçeri girdim. Yavaş yavaş giyinmeye başladım.

Y: İstersen gitme burda kal.

-: Yok ben gideyim bi duş alayım.

Y: Tamam ama bu saatte nasıl gidiceksin karşıya.?

-: Taksiyle giderim problem değil.

Y: Biraz fazla tutmaz mı?

Bu konuşmalarından kal der gibi anlam çıkıyor evet ama. Sesinin tonu, hareketleri kal der gibi değildi ki haklıda. Anası gelir komşusu gelir sabah uyanamayız pat ailesi gelir gerek yok heycana.

-: Yok benim için sıkıntı yok.

Y: (gülerek) Para sıkıntı değil diyosun yani..

Giyinmiştim. Ona döndüm. Dudaklarına bi kaç öpücük kondurdum. Tekrar sevişecek halim takatim yoktu. Ayaklandım sonra. O da ayaklandı.

Kapıya doğru yönelirken elimden tutuyordu. Kapının önüne geldiğimizde biraz daha sarılıp öpüştük.

-: Muhteşemdi.

Y: Evet bencede. İsterim ben bunu.

-: Bende isterim.

Gülümsedi ve tekrar öpüştük. Bu aranın çok uzamıyacağı anlamına geliyordu. Kapıyı açtı ve ayakkabılarımı dışarıya koydu. Kimsenin olmadığını anlayınca bana kapıyı açtı Görüşürüz dedi. Çıktım ayakkabılarımı giyip asansörü çağırdım. Geldiğinde kapıyı açarken el salladım ve öpücük attım. O da aynısını yaptı.

Binadan çıktım, etrafıma baktım. Taksi durağı ve ya geçen bi taksi yoktu. Gelirken hatırladığım ana caddeye doğru yöneldim. Orada bir durak vardı. Bi taksiye bindim. Adresi söyleyip yola çıktık.

Yolda bugün yaşadıklarımı düşünüyordum. Bir kızın evine gitmiş deliler gibi sevişmiş ve iki defa içine boşalmıştım. Üstelik bu kız sınıf arkadaşımdı. 19 yaşında olmamıza rağmen benden daha çok tecrübeliydi.

Ulan İZMİR bakalım daha neler olacak. Yolda giderken kordonu seyrediyordum. Çok seviyorum bu şehri. Yurda geldik. Parasını ödeyip indim.

İndiğimde kapının önünden iki kız geçiyordu. Birine baktığımda Tuğçe idi. O da beni farketti.

T: Naber Efe?

-: İyilik senden naber nereye böyle?

T: Eve gidiyorum. Evim hemen marketin orda.

-: Benim yurdumda burası.

T: Ev falan almadınız mı?

-: Yok önce biraz arkadaş yoldaş edineyim dedim. Seneye artık.

T: O zaman bi ara yemek yapayım sana. Hem ev arkaşımla da tanışırsın.

-: Valla gerek yok demek aptallık olur. (gülerek)

T: Tamam o zaman haberleşiriz. Görüşürüz. (gülerek)

Görüşürüz. Esmer hatun.

Yurda girdim. Üzerimi değiştirip uzandım. Uğur ibnesi yine diğer çocukların yanında lol kasıyodu diye tahmin ettim. Uzandıktan çok geçmeden sonra uyumuşum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Genç Misafirimiz, Bölüm 1
Karım, “Aşkım, Ekrem bey telefon etti. Selim’in Miami’ye okumaya gelecegini ve ilk iki yıl bizle kalmasını istediklerini söyledi” dedi. Ekrem bey karimin babasının patronuydu. Türkiyenin sayılı zenginlerindendi. Ailece cok yakındılar. Karımla yeni evlendiğimde tanımıştım Selim’i. Çok küçükü o zaman. Bütün şirketlerin tek varisi olarak büyütülüyordu. Annesinin de düşkünlüğünden oldukça şımarık bir çocuktu. Karım ve bana ağbi abla gibi baktığı için bize özel bir saygısı vardı. O yüzden bizi cok kızdırmazdı ama yine de yaramazlık yaptığında onu azarlardık. Karım 10 ben 11 yas büyüktük ondan. Miami ye taşındığımızda orta sondaydı. Sonra hiç görmemiştik

Bu bütün düzenimizi bozacak bir teklifti bu. Evimiz ona bir oda vermemize müsaitti ama özgür hayatımızı çok etkileyicekti. Bu tepkimi hissettiğinde karım teklifi açıklamaya başladı. Ekrem bey oğlunun kontrolden çıkmaması için kendi başına değil bizim evimizde kalmasini istiyordu. Bunun önemini ve bize zorluğunu bildiği için çok cömert bir teklifle geliyordu. Evin, arabalarımızın bütün masraflarını karşılıyor üstüne de yüklüce bir aylık gelir teklif ediyordu. Uzun tereddütler sonunda Kabul etmeğe karar verdik. Ekrem beye hayır demek de iyi bir şey değildi. İlerde Selim işlerin başına geçtiğinde de bu ilişki bizim için çok faydalı olurdu.

Ekrem bey ve eşi kararımıza cok memnun oldular. Selim’in gelmesine daha aylar olmasina rağmen teklif ettikleri ödemelere hemen basladilar. Keyfimiz yerine gelmişti. Bir ay sonra kısa bir tatil de, Selim’i ortamı bir görmesi icin gönderdiler. Hava alanında gördüğümüzde tanıyamadık. Uzun boylu yakışıklı, kocaman bir delikanli olmustu. Resimlerini göndermişti ama kafamizdaki küçük Selim’i silmeye yetmemişti resimler. Bütün sıcaklığıyla bize sarıldı. Bizde cok memnun olmuştuk onu görmekten. Hala bize ağbi abla diyordu ama artık kendinden emin, gösterişli biri vardi karşımızda .

Arabada eve giderken heyecanla anlatmaya başladı. Babasının tek başına bırakmaması üstüne kendisi bizimle kalmayi o teklif etmis. Babasi da razi olmus. “Ben hep sizi örnek alırdım. Size özenirdim” dedi. “Dilek ablama hayrandim hep” dedi. Dilek de “Az mı koynumda uyuttum seni küçükken?” dedi. Ayni sıcaklıkla. Ben “Burda özel bir odan olacak ama…” dedim şaka olarak. Güldük. Şakamın yersiz oldugunu düşünüp biraz gerildim ardından. Dilek, kendinden 10 yaş küçük oğlanın böyle hayranligini duymaktan çok hoşlanmıştı. Ben biraz kıskanmıştım ama gereksizdi kıskançlığım.

Evimizi cok beğendi Selim. “Bayildim. “ dedi., “Burada cok rahat edecegim.” Ben de “Derslerini de çalışacaksın ama degil mi? Yoksa baban bize çok kızar “ dedim. “ Yok, Tarık ağbi. Tabii hic merak etme sen”

Aksam birlikte yakındaki bir restaurant a gittik arabayla şehri dolaştırdık. İlk defa gordüğü bu şehri hemen sevivermisti. Her yere hayranlikla bakiyordu. Saat farkindan uykusunun geldigini farkettik. Eve dönüp odasına götürdük.

Dilek’le başbaşa kaldigimizda Selim’in korktuğumuz kadar rahatsizlik vermeyeceğini konustuk. Uyumlu bir genç olmuştu. Ertesi gün hafta sonu oldugu icin Selim’e şehri gezdirmeye devam ettik.

Plaja gittiğimizde Selim “Bu şehri gerçekten cok sevdim” dedi, etraftaki birbirinden güzel kızları göstererek. Hiç gizlemeden bakınıyordu kızlara. Sonra bana dönüp “Tabii hiç biri Dilek ablamın eline su dökemez bunların” dedi gülerek. Karım “Teşekkür ederim Selim’cigim” dedi sevecen abla edasıyla . Karımın vücudu çok iyiydi ama Selimin yaşıtlarına göre olgundu haliyle. Bacak ve kalçalarındaki selulitleri farkediliyordu artik. Vücudu da taş gibi değildi. Ama bunları duymak hoşuna gitmişti yine.” Ablasını da üzmek istemez hiç” diye gülümsedi Selim’e.

Işlerimizin rahat olmasi nedeniyle haftanin ilk günlerinde de mümkün oldugu kadar Selim’le vakit geçirmeye çalıştık. Bu bizim de hoşumuza gitmişti. Karımın akşamları benimle daha ateşli seviştiğini farkediyordum. Böyle çekici bir delikanlının yanimizda olması, iltifatları karımı çok daha arzulu bir hale getirmisti. Bundan şikayet edemezdim. Bir gece bunu Dilek’e söylediğimde, hic inkar etmedi. “Aşkım elimde büyüyen bu veleti bir erkek olarak görmek nasıl bir duygu anlatamam. Benden hoşlanması beni çok tahrik ediyor.” Bu kadar çabuk bunu kabullenmesi beni şaşırtmıştı. Ilk tepkim “ Aman lütfen dikkat edelim çocuk farketmesin. Büyük rezalet olur. Sonra kontrolu kaybederiz.” Karım “Tabii aşkım. Delimisin? Hic merak etme” diye bana sarıldı. Sevişmeye başladık. İtirafından sonra artık hiç bir engeli kalmamıştı karimin bana karşi. Daha değişik sevişiyordu benimle. Bir an kulağıma dudaklarını yaklaştırıp “Selim, Sik ablani” diye fisildadi. Kıskançlığıma rağmen öyle azdırmıştıki bu davranışı, taş gibi olmuş yarağımı karımın sırıl sıklam amına dayadım. O gözlerini kapamış Selimi düşünürken içine kaydim. Onu hiç böyle azmış görmemiştim. Tırnaklarını sırtıma saplamış “Sik beni Selim ! Sik beni!” soluyordu. Selimin odasi uzaktaydi ama duyacağını düşünüp rahatsiz oldum. Karımın hali beni tekrar kendimden geçirdi. O altimda kasılırken boşalmaya başladım. Cok zamandır böyle gelmedigimi farkettim. Karşmsa daha boşalmamıştı. Hemen bacak arasina indim başımı gömüp yalamaya başladım. Kulagimda karımın “Seliiiiiiiiim! Seliiiiiiiiiiiim!” diye soluyan sesini duyuyordum. Cok geçmeden karım sarsılarak geldi. Hala onun ismini sayıklıyordu. Olduğum yerde kaldim. Onunla yüzleşmek istemiyordum henüz.

Bir kaç dakika sonra yukarı kayıp karıma sarıldım. Hiç konuşmadık. O şekilde uyuduk.

Ertesi gün bunu konuşmadık ama Selim’le gezmeye devam ettik. Selim hala her fırsatta karıma iltifat ediyor bana ne kadar şanslı olduğumu söylüyordu. Geceleri Dilek yine Selim’I düşünerek benimle sevişiyordu. Haftanın sonunda İstanbul’a uğurlarken bize burada ne kadar mutlu olduğunu ve bir an evvel gelip yerleşmeyi istediğini söylüyordu. Sarılıp vedalaştık. Dilek’le çok daha uzun sarıldılar bir birlerine ama beni şaşırtmadı.
Hava alanından dönerken Dilek’le konuşmam gerektiğini biliyordum. Selim’in okul için geldiğinde daha mesafeli davransak iyi olurdu. Dilek dinledi ama çok fazla gelmemişti kendi davranışları Yine de dikkat et dedim kafasını salladı.

Aradan bir hafta geçmişti ki. Selim aradı. Okulun başlamasını beklemeden gelmeye razı etmişti babasını. Üç gün sonra geliyordu. Biraz tedirgin oldum ama hayır diyecek bir bahane de bulamadım. Dilek mutlu olmuştu. Selim’e azıp benimle ateşli sevişeceği için ben de mutlu olmalıydım.

Karı koca oturup nasıl davranacağımızı tekrar konuştuk. Evi düzenledik. Gözümüzde hala yaramaz bir küçük çocuk olan Selim için her şey hazırdı.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

EŞİM VE BEN
SELAMLAR ben Kaan eşim şermin 31 28 yaşlarında kendince bakımlı evli çiftiz . istanbulda yaşıyoruz .Eşimle 7 yıllık evliyiz.Eşim şermin 162 boyunda 60 kılo 85 göğüs ölçüsü olan beyaz tenli cok hoş ve sexi bir kadındır. bende 184 boy 78 kılo kumral normal vücuda sahib olan biriyim. Hikayemiz evlendikten bi süre sonra sex hayatımızı canlandırmak ve daha heycanlı kılmak için face ve porno sitelerine girmekle başladı. zamanla sohbet muhabbet derken filmlerdeki olan sevişme sahnelerini yapmaya başladık.Eşim anal sex sevmez iken yavaş yavaş alışmaya ve zevk almaya başladı . Zamanla aramızda sikici erkeğim orospu karıcım hadi beni siktir pezevengim ol fahişemsin seni satacağım gibi farklı konuşmalara sex sohbetlerimiz yöneldi. Artık karımla izlediğimiz swinger filmler olsun grup filmler olsun bizi daha cok etkilemeye ve zevk almamıza neden oluyordu. Sürekli eşimi başka erkeklerle sikişirken izlemek ve ona yardımcı olmak onun isteklerine harfiyen uymak gibi duygular içimi kemirmeye başladı. Eşimin sexi giyinmesine daha cok özen gösteriyor aldığım eteklerin boyu kısalmaya tayt body tarzı kıyafetlerin vücuduna oturmasına bel göğüs dekolteli kıyafetler giymesine çalışıyordum. Etrafımızdaki erkeklerin eşime bakması ve ellerinden gelse sikeceklerini bilmek beni delirtiyordu.Arkadaş gezmelerimizde misafirliklerde olsun eşime daha acık giyinmesi için tesvikde bulunuyor ara ara frikik vermesini bakalım evdekilerin ne yapacağını yada kadınların eşlerine nasıl bakacağını görelim gibi laflarla eşimide bu duruma şakayla karışık alıştırmaya başladım.Eşim olanların oyun ve benim zevk aldığımı bilmesinden dolayı cok abartmamak kaydıyla uyguluyor gittiğimiz yada bize gelen misafirlerin önünde tepsiyle ikramlarda bulunurken yada getir götür yaparken göğüslerini eğerek gösteriyor bazende bacak bacak üzerine atarak eteğinden baldırlarının görünmesini belinin açılmasını sağlayarak tahrik edici hareketlerde bulunmaya calısıyordu.karşı komşularımız Selcuk ve ASlı ile cok samimiydik.Ama bizdeki bu değişiklik Aslının dikkatini zamanla çekmiş ve eşime ne oldu sana artık daha bi havalısın farklısın daha rahatsın gibi sorular sormaya başlamış. E doğal olarak eşimde benim istediğimi giyim kuşamına karışmadığımı cok kıskanmadığımı hem samimi olduğumuz güvendiğimiz arkadaşlarımızın yanında bu şekılde olduğunu her zaman taytla yada sıfır kollu bady ile gezmediğini nadiren mini etek giydiğini falan söylemiş. Aslı evlerine gittiklerinde Selcugun kendisine sende az Şermin gibi giyinsene kadının kocası ne kadar şanslı falan demiş , tabi aslı üzülmüş eşimden birazda yardım almak için konuyu açtığını söylemiş .bunlar baya dertleşmişler anlayacağınız. Akşam evde konuştuklarını eşim anlatmaya başladığında bende kıpırdanmalar oldu ve eşim bunu hayliyle anladı gülümseyerek yoksa Selcugun beni istemesi azdırdımı seni erkeğim falan demeye başladı. BEnde – Evet demekki seni beğenmiş fırsatını bulsa sikecek dedim. Eşim bana saxo çekmeye başlamıştı o esnada . sikim taş gibi olmuş eşime uzanmasını söyleyerek amına dogru eğilmiş taytını sıyırıp kılodu ıle kalmasını sağlamıştım
kılodunu yana cekerek amını yalamaya başladığımda eşim inlemeyeee mmmhhh harıkaa dilini sokk kocacımm gibi laflar demeye başlamıştı. ben yaladıkça amı sulanıyor sulandıkça ballanıyordu 🙂 bi ara kafamı kaldırıp amını Selcugun yaladığını düşün dedim. Ama nerden dedim eşim kafamı tuttuğu gibi amına bastırdı ve – hadi selcuk amımı sikk kocamın önünde amımı parçala kocam pezevengi sikemiyor sen sik karınıda getir kocam siksinn diyerek beni azdırmaya iyice kudurtmaya çalışıyor ama kendide kontrolü kaybediyordu. ben zaten kazık gibi olan sikimi yavaşça amına sokarken amı sulanmış vıcık vıcık olmuş karım derin bir ohhhh cekerek bana baktı ve gerçekten siktirmek istermisin beni diye sordu. O an zevkten olsa gerek vede biraz şaşkınlıkla elbette cok isterim ama bende Aslıyı sikmek isteim dedim . Eşim gülerek sana Aslıyı siktircem ama sende beni Selcuga siktirteceksin tamam mı diyerek şok bi teklif daha yaptı cok şaşırmıştım. aslında haftalardır kurduğum hayal buydu ama eşimin bu kadar cabuk istemesine şaşırdım. meğer eşim frikik verdikçe selcugun siki kabarıyor kabaran siki eşimin amının ssulanmasını sağlıyor ben evde yokken Selcugu hayal edip porno izleyerek boşalıyormuş karım. ben bı yandan sikmeye devam ederken eşim bunları anlattıkça ben deliye döndüm. Eşim domalmamı istemesiyle birden irkildim ve kendime geldim ne yapıyosun dememe kalmadan arkama geçip tasaklarımı emmeye altıma uzanıp sıkımı somurmaya başladı fakat heyecandan ve tedırgınlıkten olsa olacakların nereye varacağını bılememekten sikim söndü ufaldı. eşimde bana bakarak kahkaha atar şekılde gülüp bak pezevenk sen gec boşalıyosun ama sikin cabuk sönüp tekrar kalkıyo bana sönmeyen yarım saat beni rahat sikecek yarak lazım dedi ve selcugun siki kolay kolay sönmezmiş Aslı dedi demesiyle siz bunlarımı konusuyosunuz neden daha önce demedin diye sitem ettim . Eşim o esnada benim arka deliğimi hafiften yalıyor bende şaşkınlıkla eğilmiş bkıyordum . sen napıyosun diyebildim. Eşim -hayatım Aslının kocasının sikinin sönmemesinin sebebi aslının selcugun göt deliğini yalayıp parmaklaması sayesindeymiş aslı dedi selcuk cok severmiş hatta sikerken götune kucuk bir yaraga benzeyen plastık varmış onu sokarmış götünde o varken sikermiş bu sayede gec boşalırmış dei. ben şaşkınlıkla nasıl olur insan götunde bişey varken siki nasıl kalkar diye sorarken eşim parmağını götüme soktu canım cok az acıdı ama içimde bi tuhaf oldu . Eşim parmağını sokup çıkardıkça benim içim bi hoş oluyo gözlerim kapanıyo ama sikim tekrardan kalkmaya başlıyordu. Dönüp eşime baktığımda telefonunun elinde olduğunu gördüm . Napıyosun dememe kalmadı resim cektigini fark ettim çıkan sesten. Eşim merak etme aşkım sikini ve beni sikerkenki resminide çekip Aslıya göstercem biz aslı ile konuştuk oda cekıp bana göstercek eger oda kocasıyla bızım gıbı konusabılır ve ayarlaya bılırse resımlerımızı gosterecegız ve kocası işin şaka değil gerçek olduğunu anlayıp filmlerdeki gibi birbirimizi siktirtecegiz dedi. Ben deliye döndüm resmen sikim ilk kez belk**e bu kadar kalktı ucundan kaygan sıvıları kendılıgınden akıyor ama boşalamıyordum. arkamdaki parmak cok hoşuma gidiyordu. eşime bi parmağını daha sokmasını istediğimi söylediğimde alaycı şekilde sende yakında götune yarrak istemezsen şaşırmam dedi.ben yıne afalladım . neden dedıgımde Selcuk aslıyı sıkerken bırıde benı sikse ben senin amındayken götümdede bi yarrak olsa dermiş sende öyle olma diyerek güldü. ben aldığım zevktem gözlerim kapanmış güzelll cok güzelll ohhhhh karıcımmmm devam etttttt nolurrr hızlı sokk seni siktirtecegim pezevengin olcam orospummmm fahişemmm hadii demeye başladım. eşimde bana arkamdan sen beni siktir bende seni ama göte yarraga doyuracam sikicim erkegimmmm pezevengimm ibne kocam falan diyor benn ohhhhhhh çektikçe eşim hakaret ediyordu gavat götunu sıkseler zevk alırsın ibne pezevenk karısını siktiren gavat gibi laflar. ben ilk kez böyle laflar duymanın zevki ve azgınlığıyla aldığım içinde olduğum mutluluğu anlatamam. resmenn inliyordummm. Karım – ellerinle sıktır beni Selcugun sikini all eline ve amıma sok o beni sikerken sende onun sıkiyle benim amımın birleştıgı yeri yala diyordu.aartık sikim patlayacak gibi olduğunda karıma domalmasını söyledim hemen önümde domaldı . arkasına geçip amını ve götunun büzügünü yalamaya baslaım karım hadiii Selcuk sik beniii kocamın önünde sikk orospuyum ben kocamda gavat ibne bni siktirten pezevenk dıyor beni çıldırtıyordu. beni yaragımı amına sokup bı kac gıt gel yaptıktan sonra çıkarıp bırden götune soktum. Eşim öyle bi bagırdıki daha sonra öğrendiğime göre aslılar duymuş hatta kocası benden için kaanda iyi sikici sanırım baksan nasıl bagırtıyo şermini deyip aslıyı sikmeye başlamış 🙂 Eşimin götüne sokup çıkarıyor taşaklarım amına çarpıyor şakkk şakkk diye ses çıkıyordu bi yandanda eşimin kalçalarını tokatlıyordum eşim kudurmuş şekılde amımada yarak istiyorummm 2 yarakk istiyorummm diye inliyorrr aggghhhhh offff parçaladın götümü pezevenkk hadiii gell deme başladı. bende daha fazla dayanamadım boşlacagım deyince eşim ilk defa yaptığı bişeyi yaptı daha önce memelerine yüzüne doğru boşalmıştım ama ağzına ilk oldu hemen sıkımı çıkarıp önüme eğildi ağzına sokup yarragımı sıvazladı ben boşalırken bi kısmını yuttu kalanı yutamadı acemılıkten olsa gerek sanırım ağzından akıttı sıkımın uzerınde dılını gezdırdı ben tukenınce banyoya gırdı eşim, ben şaşırmış aldığım zevkten ve olacakları düşünmekten tekrar hareketlenmeye başlamıştım. ama götümde acıyordu nede olsa ılkkez parmaklanmıştım. daha sonra aslılarla daha sık gıder gelır olduk pıknıkte falan aslıyla ben eşimle selcuk dolaşmaya çıkmaya başladık ama sankı bırbırımızden habersızmışız gıbı selcukta bende bışey bılmıyomuşuz gıbı yapıyorduk aslıyı sıkıştırmaya imalarda bulunmaya çalışıyor selcukta eşime aynısını yapıyormuş. hatta onlar öpüşmüşler o arada eşim benden habersız yapamayacağını ancak hep beraber olacağını deyınce mevzular açılmaya başladı. devamı daha sonra… haa bu arada alıntı falan degıldır yazdıklarım yaşanmış olanlardır yıl olarakda 2011 yaz aylarında başladı ..hala devam etmekte 😉

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

He broke our kiss and looked me in the eye and I couldn’t believe it when I heard him say, “Stud I want you to fuck me!”

“Whoa dude!”

“Listen to me I know this will be hotter than hell. Since Shelly and I have been doing some butt play it drives me crazy, she’s used vibrators and such on me, but now I want to see what it feels like to have a real cock inside of me, and after hearing you two last night I know you’re the stud I want at the other end of the cock!”

“Aaron…”

“Look bro, I’ve seen the way you look at me, and other guys have looked at me, I know I’ve kind of got it going on, and you can’t tell me you wouldn’t like to let’s say…have one up on me!”

“I like you Aaron.”

“Good I like you too, but come on stud, I’m the guy everyone loves to hate, but I’ve come to terms with that, that’s why I always try to be fun to be around with, so let’s make this really fun, tap this big ass, you’ll have one over on me and I’ll owe you one!

As he was saying that I realized that I was still stroking his big cock and he was stroking mine, I was hard and horny as hell. My mind couldn’t seem to process all this information, it was so far out of my normal thinking.

I’m going to drop down there and get your cock as wet with my spit as I can and then bend over for you to slide it into me. With that Aaron got down on his knees, pulled my cock from my belly and started slurping. It was amazing, I guess it’s true that head from another guy is better since he knows what it feels like. I couldn’t think about what was going to happen next, I was just reveling in the pleasure.

Aaron had managed to take most of my cock into his mouth and then let it out to slap against my belly again. He wiped the spit from his mouth and rubbed it on his hole. He leaned in and kissed me, deeper this time and said, “Take it easy on me stud, you’re getting my cherry here!”

Aaron turned toward the wall and bent over and pushed his ass out. Again I noticed it was a magnificent man’s ass. He moved it around a bit, and looked over his shoulder and laughed and said, “I can’t believe this is going to happen either, but I’m going to tell you, I’ve always felt a connection with you, and I’m glad you’re going to be my first!”

That kind of made my head swell a bit, hearing that this stud thought I was hot. I moved in closer and took a deep breath and then ran my cock up and down his hairy crack looking for his hole. I have to admit it felt great and we both grunted like animals when the thick head of my cock found his hole.

I immediately recognized the feeling and was hurled back in time to my college days. One young lady I dated for a short time in college suggested a try at butt sex and I remembered the moves. I did now what I had done then and pushed against his hole and then retreated just enough to relieve the pressure, then pushed forward again.

I did that four or five times and only gained a little ground, but I could feel Aaron’s tight hole clamped around the head of my cock. I backed out, spit on the cihangir escort head of my cock a couple of times and rubbed it around. In just a few short minutes I had gone from not wanting to do this to being determined to bury my bone in Aaron’s ‘virgin’ butt.

I lined up again and found his hole and pushed again, then relaxed. The next time I pushed Aaron pushed back an about half of my cock shot into his tight hole. Aaron grunted and then let out a long low howl! “Do you want me to pull out?”

“NO, oh fuck that hurts, but no, just don’t move, give me a minute to adjust!”

I looked down at my hands clamped on Aaron’s waist and my throbbing cock half buried in his hairy butt, and was just amazed. Less than an hour ago, I would have never imagined that I’d be fucking a dude, much less my wife’s uber hot cousin, macho, hunter/fisher, jock stud. But here I was.

At that second, I made a resolve. Everything that Aaron did, he did full throttle, sports, work, and life. I was going to prove to him that there were some things I was great at too and sex was one of them. My cock stays hard as steel, I can hold out from cumming for a long time, and once I get wound up I love to power fuck!

I felt Aaron’s tight ass squeeze and relax a couple of times and decided to wait until the next time I felt him relax and then I was going to make a move. When it happened, I slid my cock almost out and then slowly slid back in to about the same point. Aaron, winced, grunted and then moaned. I felt him relax so I did it again.

Aaron turned his head toward me and said, “Easy stud, I didn’t realize how much thicker you are than what I’ve had inside me before!”

I smiled at him, slapped his big muscle butt and said, “Shut up bitch, I’m doing the fucking here!”

Aaron kind of laughed and said, “Okay stud, I guess you’re in charge.”

I slapped his ass again and said, “Yes I am!”

I pulled all the way out and plugged back in, not too hard, but with determination. Aaron grunted.

I did that about five times and then decided it was time that Aaron felt all of my cock. So the sixth time I pulled out, I plunged all the way back in, that made him jump, wince, growl and moan. “Oh fuck, man oh fuck?”

“Does that hurt man?”

Now I’m not evil, but I now wanted to fuck this man, long and hard!

“Yeah, fuck it hurts! But it also feels amazing, it feels weird, kind of scares me and…”

“Okay bitch, then shut the fuck up and take it! You heard the fucking last night and wanted it, now you’re going to get it!”

I started out slowly in and out all the way, but then built up speed and was fucking him faster. Aaron started making noises that didn’t make any sense, but his ass was coming alive, probably all on its own. I think Aaron was in a state of bliss/shock, and his body and needs had taken over, I know mine certainly had. There was nothing boring in the sex that Carrie and I had, but there was never anything this wild!

I started fucking faster and a little deeper. güngören escort Aaron started a chant of, “Oh fuck, Oh fuck, Oh fuck!” So I started fucking him a little harder and deeper, I knew that this big macho muscle stud was really into taking my cock!

I realized Aaron was not going anywhere so I started sliding my hands up and down his torso and enjoying his hot body. Aaron was moving in rthym with me and to mix it up I started fucking harder and deeper.

His chant had just turned into a series of grunts, he was now thrusting back at my cock. I started fucking harder and faster as I still ran my hands over his muscled body. All of the sudden his grunts turned to a long low growl and he said between clenched teeth, “I’m gonna shoot stud, I’m gonna fucking shoot!” I guess I kind of smiled to myself when I realized that both of Aaron’s hands were planted against the tile of the shower wall!

Somehow I instinctively knew his orgasm was going to be almost as good for me as it was for Aaron! I slid my hands up and grabbed his powerful shoulders just on either side of his neck. Not exactly choking him, but I was definitely in control. I pulled back on his shoulders to make him arch his back more, and actually felt a little deeper penetration. He let out a howl and the way his ass hole and guts were grabbing my cock I knew he was cumming.

I just kept pounding him and he just kept taking it, growling, grunting and almost hollering. I loved the feeling on my cock, but I also loved the feeling of power this gave me making him shoot by pounding his muscle ass with my big cock!

When I slowed down the pounding, we were both panting, but I was recovering faster. Aaron said, “Holy fuck bro, the cum just shot out of my cock, and I wasn’t even touching it, that was an amazing fuck!”

I laughed and playfully said, “Well stud, I guess that kind of makes you a bitch, huh?”

Aaron kind of laughed and said, “Yeah, I guess! That was great man, you are a stud!”

“I love to fuck Aaron, I just didn’t know I’d like to fuck a guy in the ass!”

“So let’s get cleaned up and dressed.”

“Uhm I haven’t cum yet, so let’s just say that was your “first” cum!”

I pulled Aaron up by his shoulders and with my cock still deeply embedded in him, I smashed him against the wall and started fucking again! He told me that it felt different now that he had shot and thought we were done. “No bitch, this is going to be like with Carrie, I’m going to make you cum at least twice, maybe three times then I’m going to blow a huge load up your straight ass!”

I took his hands and put them high over his head and pressed deeply into him. I breathed my hot breath into his ear and when he moaned I slid back and then push back in hard and deep. That got a hot grunt out of him. Give it a few minutes, you’re going to love getting pounded again!

My tight, wet, slick body was pressed against him and I was stroking in and out of him and pulling out just far enough to rotate my cock around inside bağcılar escort of Aaron’s now, not so tight butt hitting all kind of things inside of him.

I was going at him pretty roughly and Aaron was moaning, grunting, cussing and howling. I reached around with one hand and grabbed his huge cock, and stroked it. With my other hand I turned his face around and plunge my tongue in and made him kiss me deeply.

I don’t know when I had ever felt so powerful in my life. I was fucking Aaron’s ass, tongue fucking his mouth and stroking his cock wildly. His grunts soon turned to pants, his hips started shifting and jerking and I felt his hole spasming around my cock, and his dick started lurching as he shot his second load!

Aaron let out loud grunts, groans and all kinds of noises. I got my prize of his ass doing all kinds of tricks on my cock, it was an amazing feeling. We broke our kiss and again I stayed inside of him.

“Jesus stud, that was amazing!”

“Yeah it was, and it’s going to get better!”

“No stud, I think I’m finished, it was amazing, but…”

“Listen Aaron you started this and you’re going to finish it. You’ve turned me into some kind of animal, and it won’t be over until I’m finished!”

Just to punctuate that I pulled out of Aaron, and he moaned. I spun him around, I kissed him and then put my hands on his shoulder and started pushing down. He wasn’t moving so I increased the pressure, he looked at me understanding what I wanted, but hesitated. I pushed farther, and nodded for him to descend. He finally understood and complied. I pulled him closer and hit his face with my cock. I said, “Suck it dammit!”

This was going to be a real test, getting this straight man to suck my cock, after he’d shot two loads was one thing, but getting him to suck it after it had been deep in his ass was another! But I wasn’t totally surprised when he complied!

I stood there with my hands on my hips as he tentatively and then with a bit of enthusiasm sucked my throbbing cock. I could shoot right then, but I have amazing control and can hold back forever. I said, “Get it good and slick I’m going to fuck you again!”

Aaron shook his head “no” slightly, but didn’t dislodge my cock. “Oh yes I am! Well unless you make me cum with your mouth in the next three minutes, otherwise I’m putting you on your back and fucking you like a girl!”

Aaron doubled his efforts and grabbed my cock and stroked it while he sucked. I knew that might put me over the edge, so I slapped his hand away, and said, “NO, your mouth or your ass, no hands!”

Aaron mumbled agreement and shook his head yes. It continued to amaze me, it was as if this big, hot, macho stud was under my power, or at least the power of my cock!

The time elapsed and I pulled my cock away, “Get on your back and raise your legs, I’m ready to fuck again!”

“Come on bro, this is my first time, it’s kind of overwhelming!”

“Look, I never wanted to do this, but you wanted to see what a real cock feels like in your hole, and you wanted to know what it feels like to get fucked by me, you’re going to find out, until I’m finished!”

Aaron put his head down in submission, and then next thing I saw was the big hot stud, on his back raising his legs in the air on the floor of my shower, waiting for me to fuck him again!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

The Finn Master 6100 Royal, a 6.01 meter by 2.3 meter boat rocked gently on the water about three miles off the beach. It was ideal for fishing. Seated on the boat’s port side bench, I held my fishing line straight down into the water. My friend sat on the starboard side. Between us there was a bucket of small bait fish. The bow faced toward the horizon.

A cool breeze swept over the sea causing mild swells. It was a perfect day for wind surfers riding their surfboard with a sail some fifty to 100 yard off the beach.

We had been out by now for almost an hour just talking about boats. He had purchased this one, he told me, just a few months earlier during the off season. His father owned a boat as did three paternal uncles. That morning I got an education about pleasure boats.

From where I sat I could see the tiny figures bathing and playing near the water’s edge and in the sand. Beyond them there were the large two floor opulent houses. A small sailboat cruised by off our stern making 10 nautical miles an hour. It’s occupants waved. We returned the wave.

David, a blue eyed blond, wore his hair just to the base of his ear. One small hoop ring adorned the lobe. He wore a dark blue with red stripe rusty square cut swim suit.

“Let’s move on to a different location.”

“Ok,” he replied. “What direction do you like?”

I looked toward the northwest, a direction that would take us a little further mecidiyeköy escort out to sea and further down the length of the beach. I had in mind a spot where no there were no houses. No houses meant fewer people in the water.

“That way,” I said pointing.

David nodded then started the engine. The boat accelerated slowly to fifteen miles per hour. Fifteen minutes later we stopped and dropped anchor further out to sea and much further down the shoreline. Here there were no houses facing the water. The white sand extended much further back.

I counted myself fortunate to be in his boat during that hot southern California July morning. Events of a month ago had lead to my being there. Back then I had enrolled in the California Gay and Lesbian softball league on a Sunday morning winning a spot on the SF Clash of the Barbary Coast division. That same morning a gorgeous six foot blond had come out to the field.

I was not involved with anyone at the time. More than a year out of my previous relationship I was open to a new one. A sports team appealed to me as the perfect venue to find friends and a friend who could become a lover.

We stayed on this new spot for a while then moved on. David steered a course to follow the coast line. By now we were far away from the original location. There was privacy here far away from residential beaches.

I beşiktaş escort turned my eyes onto his long fit body. Though tall David was no bean pole.

My eyes locked onto his for a long second then roamed down across his pecs to his lap.

By now I wanted him. Moving to the same bench, I put my hands to his chest rubbing my fingers across the nipples. My lips smacked against his lips and continued to press them.

My eyes roamed over his body. Down in his lap the telltale bulge in his swimsuit invited me to take more. I leaned down brushing my lips against the cloth.

“Suck that big cock!”

While i licked my hand had gone to my own cock squeezing, gently rubbing and causing it to go erect in my suit. I slowly pulled the swim suit all the way while watching David take his down.

“Take my dick!”

Again I leaned down brushing my lips against the shaft and sliding my tongue along it’s length. My left hand continued to squeeze and rub my own cock keeping it hard. David’s delicious meat went deep in my throat. My head bobbed slowly.

My lover moaned softly showing his pleasure. He massaged my shoulders while I continued to lick and suck on his meat.

We broke off but not for long. Just seconds later David waved the tube of KY jelly in front of my eyes. Then his hands went behind me. I moaned softly when I felt fingers against my buttocks etiler escort and pressing inside the hole. Those several seconds brought me to ecstasy. Laying face down, I took his cock sliding easily into the well lubricated orifice.

“Don’t stop! Pound my hole!”

He picked up the pace. By now his big balls were slamming against my buttocks and the head slammed repeatedly against the prostate.

Satisfied, we pulled on our swimsuits and talked.

“I had a boyfriend in college when we lived in the dorm.”

We both knew that every college in the country had a gay enclave. This included fraternities and dormitories.

“So did I,” I replied. “Jason had a cock that wouldn’t quit.”

David chuckled.

“Was it bigger and better than mine?”

The remark brought a grin to my lips. “Yours is the best,” I replied.

Behavior can be strange, I thought, as he told the next story.

“My cousin Carrie was born Thomas. You would never know that looking at her.”

“A transsexual,” I replied. “Does she still have her cock?”

“She wants to keep that.”

He set a course for home turning the boat slowly. Gradually the boat gained speed. A few bass went home with us. Objects on shore grew progressively larger.

“She cross dressed during high school then started her treatments when she was 17. She’s thirty.”

“She never had the surgery?”

“She doesn’t want it. Her man likes it.”

“Really,” I said.

“They’re husband and wife since May 07.”

We passed by the wind surfers as we came in toward the shore. Several yards off the beach David dropped the anchor. The boat required just inches shy of three feet to stay off the bottom mud. People saw two straight men climb out of the boat and wade ashore.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

~ This is my first story for this site – all content is original and purely fictional. I enjoyed writing it, and hope that you will enjoy reading it. Feedback would be much appreciated so that I can decide whether to write a second part. Thanks! Sapphire ~

Jason sighed as he straightened his jacket, making sure there were no creases in the uniform. He’d managed to get a summer job at the Royal Palace this year, and although he knew he was lucky to have a job, he just wished it didn’t mean acting like a servant so much. The last week or so had been really busy in preparation for the annual Summer Feast, where the country’s royalties got together to basically have a rich people’s party. The feast was set to take place on Saturday, and the first guests would be arriving today. Jason had been reassigned from his usual duties to act as a valet of sorts to some duke or another. Needless to say, he wasn’t looking forward to taking care of an old man’s demands. But the pay was good, and he’d be out of here come September.

Jason forced a smile onto his face and examined his reflection. His dark brown hair always looked unkempt, no matter how much he brushed, straightened or gelled it. Eventually, he’d given up trying to tame it and now it flopped down across his forehead. He’d been forced to cut it before starting the job because the housekeeper Mrs Hughes had insisted that it would obscure his vision. Jason smiled at the memory, and his bright green eyes lit up with amusement. He’d often been told that his smile was to die for; girls swooned over it – well, at least until they realised he wasn’t interested in them. As for guys, suffice it to say that it worked for them too. Jason took a deep breath and stood up straight. At 5′ 11″ he wasn’t the tallest guy, but he wasn’t short either. He had an athletic build which was enhanced by regular rowing and running, and had smooth, tanned skin thanks to his mum’s Spanish roots. Overall, Jason was a pretty good-looking guy.

Pleased with his reflection, he headed down the sweeping staircase to await the arrival of the guests along with the rest of the staff. As he took his place in the line, Mrs Hughes gave him an approving nod and several of the girls threw him their most dazzling smiles. He smiled back politely and quickly turned to face the entrance. Although Jason was out, he’d thought it best not to tell anyone at the Palace in case news reached the wrong ears.

Soon, the sound of tyres crunching on gravel could be heard and a Rolls Royce glided to a halt before the open doors. The chauffeur stepped out and opened the door for the passengers, just as the Prince came down the stairs to welcome the guests. Jason craned his neck to get a good look at them – he would be their manservant for the next few days after all. First out of the car was a relatively old man with grey hair and a stern face, who was announced as the Duke of Camber. His son followed him out of the car and Jason caught his breath. Standing on the steps of the palace looking thoroughly out of place was probably the cutest guy Jason had ever seen. He had short, sandy blonde hair and piercingly bright blue eyes which seemed to sparkle with amusement. Jason estimated that he was about 5,10″, and judging from his bulging pecs, he was pretty built. Whilst the Duke of Camber was dressed head to toe in formal attire, his son slouched against the car in jeans and a fitted t-shirt, a jacket casually slung over his shoulder.

Jason reminded himself to keep breathing and tore his eyes away just as Mrs Hughes beckoned him forward.

“This is Jason, he’ll be your valet during your stay here. Anything you need, just ask him,” she said by way of introduction.

The Duke’s gaze swept over Jason and he appeared taksim escort to approve because he stretched his lips into what supposedly resembled a smile and extended his hand.

“Nice to meet you, Jason,” he said in a raspy voice. “May I introduce my son as well, Alex.”

Alex leapt lightly up the steps, and took Jason’s hand in a firm grip.

“Hey man,” he grinned. “What’s up?”

Jason tried to keep the surprise off his face at Alex’s informal manner and returned the handshake.

“Jason will show you to your suite and your baggage will be brought up shortly,” announced Mrs Hughes.

“Follow me,” said Jason, leading the way upstairs. As they passed the line of staff, Jason saw Alex winking at several of the girls who all began to giggle. Despite himself, Jason felt a twinge of disappointment which he quickly squashed with ridicule. A good-looking guy, who also happened to be a member of the royal family, would never be gay. Fact.

Once Jason had finished his duties for the Duke and Alex, he headed downstairs to the staff’s quarters in search of a drink.

“Steady mate, it’s not even lunch time yet,” said a voice near his shoulder.

Jason turned to find his friend Sam grinning and indicating the gin and tonic in his hand. Jason smiled.

“Yeah exactly, that’s why I’m saving the valium for later.”

Sam snorted. “That bad huh? What’s the son like? I bet that ‘hey man’ attitude is just a show – he’s a stuck-up posh boy at heart.”

“Yeah, I guess so,” said Jason. Whilst he’d been helping Alex and his father, he hadn’t really got that impression, but he decided to remain quiet until he’d seen more. Sam would probably be proven right.

“Anyway, Mrs Hughes needs some furniture shifted upstairs so when you’re done getting drunk, come give us a hand,” said Sam, and he disappeared through the door.

The rest of the day saw the arrival of another five royal families, each seemingly more pompous than the previous one. Jason didn’t get much of a chance to examine them as he was busy running errands for Mrs Hughes who appeared to have gone into overdrive. He couldn’t wait until 7 o clock when dinner would be served and the work would shift to the kitchen staff.

At 6.15, all valets were instructed to attend to their respective families so Jason made his way to the Duke of Camber’s suite. As he approached, he heard raised voices and paused outside the door to listen.

“…disgrace! Presenting yourself like that, you could be mistaken for a servant! I won’t have this from you. You are my son, and the future Duke of Camber, and you will act appropriately!” Jason realised that the Duke was referring to Alex’s behaviour this morning, and he quickly lowered the fist with which he’d been about to knock. Now did not seem like a good time to interrupt.

“Or what Dad? Will you strip me of my title? Please, go ahead, I could ask for nothing more,” came Alex’s defiant reply.

“You shameless boy!” roared his father. “I have given you everything in life, and this is how you show your appreciation? You will obey me, and you will behave, or you can say goodbye to your studies in America!”

Before Jason could react, he heard footsteps pounding across the floor and the door to the suite flew open. The Duke did not even spare him a glance before making his way down the corridor, his face red with rage. Jason took a deep breath and then knocked lightly on the open door before glancing inside.

“I just came to see if you needed anything before dinner,” he began hesitantly. Alex’s back was turned to him and Jason wondered if he might be crying, but when he spoke, his voice was firm and clear.

“Yeah, if you could topkapı escort just find my dinner jacket for me, that would be great. I think it’s in that blue case.”

Jason began sorting through the clothes, trying to resist looking at Alex, which proved to be far more difficult than he would have liked. Eventually, he found the jacket and turned to see Alex standing in front of the mirror looking somewhat bemused. He caught Jason’s eye through the reflection and gave a sheepish smile.

“This damned bow tie – I’ve never mastered how to tie one. Normally, my mum does it for me.”

Jason was surprised at his honesty – most guys wouldn’t have admitted to that.

“Here, let me help you,” he said. He placed the jacket on the bed and went to stand in front of Alex. His earlier estimation had been quite accurate – Alex was just slightly shorter than him. He noticed how hot Alex looked in his formal attire, and quickly forced himself to focus on the task at hand. He took the tie from Alex, ignoring the tingle he felt when their hands made contact, and looped it around his neck. As he folded the cloth into the complicated knot, he could feel Alex’s gaze on him but kept his own eyes on the tie. He finished, pulling the knot tight, and straightened the bow.

“There,” he said quietly, and finally raised his gaze to look at Alex. The passion burning in Alex’s eyes made Jason’s heart leap, and he felt his dick twitch. For a moment, neither of them moved, and it felt as though time had stopped. Just as Jason was thinking that he should probably step back before the bulge in his trousers grew more obvious, Alex leaned forward and kissed him softly on the lips. For a second, Jason was stunned and stood paralysed. He could hear Alex’s rapid breathing, and his own heart was thumping in his chest.

“Umm, what…?” he stuttered.

“Shh,” said Alex, placing a finger on his lips. Jason shivered, and Alex kissed him again, this time more assertively. Jason gave in to his desires and kissed Alex back, revelling in the heat that was slowly spreading through his body and pooling somewhere near his groin. He felt Alex’s hands circling his waist under his jacket, and he buried his own hands in Alex’s soft hair. Jason heard Alex moan and pulled him closer as Alex ran his tongue along his lips, seeking entry. Jason granted it willingly, and he felt Alex’s tongue exploring his mouth, tasting him. Jason’s hard-on was obvious by now, and he could feel Alex’s erection against his thigh as well. He shifted, rubbing his dick against Alex’s, and even through their clothes, it was enough. Alex groaned and shoved Jason up against the wall before resuming the kiss with wild fervour. He bit Jason’s lower lip and the sharp pain sent shivers down Jason’s spine.

Jason pulled back and traced a line of soft kisses along Alex’s chiselled jaw to his ear. Then he gently sucked on Alex’s earlobe before moving down to his throat. Jason heard Alex sigh, and felt his warm breath along the nape of his neck. He smiled, realising how much Alex was enjoying this, and gently sucked at the pulse in his throat. At the same time, he slid his hands down Alex’s torso towards his crotch, feeling the muscles ripple under his hands. As Jason began to undo the belt, Alex suddenly stiffened. Afraid that this beautiful moment was going to end before it had even started, Jason brushed his lips softly against Alex’s to gauge his feelings. Almost immediately, Alex relaxed and kissed Jason again. For a moment, Jason temporarily forgot where he was as Alex’s tongue did wonderful things in his mouth, and then he felt Alex push against him, aching for more contact. Jason was more than happy to oblige, and swiftly unbuttoned Alex’s beyoglu escort flies before attending to his own. Their trousers slipped down to bunch around their ankles, and the thud of the belts on the floor made Alex break the kiss.

He held Jason’s gaze, and once again, Jason was swept away by the intensity of it. Then, to Jason’s astonishment, Alex sank down onto his knees so that his face was level with Jason’s covered cock. With agonising slowness, Alex gradually pulled down Jason’s boxers, as though he was unwrapping a precious gift. Inch by inch, Jason’s stiff cock came into view. He was so hard by now that his cock was throbbing with desire, and as Alex finally removed his boxers completely, it sprang straight up. For a second Alex did nothing, but just as Jason was about to say or do something (or possibly even cum there and then), Alex’s tongue darted out and he quickly licked the precum that was dribbling out of Jason’s cock. Jason almost came at once as pure pleasure shot through his body, but he leaned against the wall for support and, closing his eyes, forced himself to hold back.

The wet warmth of Alex’s mouth around his dick came so quickly that Jason was surprised and his dick jumped. Alex pulled back hesitantly, but then when Jason didn’t move, he sank lower, taking most of Jason’s 8-inch cock into his mouth. Jason was amazed, and he moaned and thrust forward slightly, pushing himself further into Alex mouth. He felt the tip of his cock at the back of Alex’s mouth and it felt so fucking good. Alex pulled back again and Jason almost protested before he realised that Alex knew what he was doing. Alex’s withdrawal had purpose, as he allowed his full lips to massage Jason’s cock from base to tip. When he reached the head, he flicked his tongue around it before sinking back down on Jason. A the same time, he brought his hands up and gently cupped Jason’s balls, first stroking and then gently tugging them.

The combination of the sucking and tugging was almost too much for Jason, and he began to thrust harder. Suddenly, Alex’s hands withdrew from his balls and Jason opened his eyes to see what had happened. What he saw was his undoing. Alex had pulled his own boxers down and was vigorously rubbing his own erection whilst sucking on Jason’s cock.

“Fuuuuck,” breathed Jason slowly. Alex must have heard because his sucking became more intense.

“Oh yeah, I like that,” Jason moaned, and he felt Alex’s response on his dick. Jason glanced down again to see Alex staring up at him with those bright blue eyes, his red lips encased around Jason’s throbbing dick. It was too much. Jason thrust forward again and just about managed to grunt,

“I’m going to cum.”

Then, he gasped as he began to experience a powerful orgasm, and shot his first load into Alex’s waiting mouth. Alex had barely swallowed before Jason spurted more cum into him. Even as he did so, Alex jerked and began to cum himself, his seed spraying all over Jason’s legs. Alex continued to swallow Jason’s cum until there was no more, and then gently licked the last few drops off Jason’s dick. Jason looked down and saw Alex massaging his own cock to completion. If Jason hadn’t been so exhausted by what was definitely one of the most exhilarating blow-jobs of his life, the sight would have been enough to give him another hard-on.

Feeling Jason’s gaze on him, Alex grinned up at him wickedly and then got to his feet.

“That was amazing,” he said, stroking Jason’s cheek.

“Yeah,” Jason muttered. Then he caught sight of the clock on the opposite wall.

“Shit, it’s five to seven! You have to go down for dinner!”

Alex’s eyes widened. “Oh crap!” He quickly pulled up his trousers, which had miraculously remained clean throughout the whole thing. “Feel free to clean up in the bathroom,” he said, indicating Jason’s semen-covered legs. Before Jason could reply, Alex had grabbed his jacket from the bed and dashed out of the door, leaving Jason standing in the middle of the suite feeling somewhat bewildered, his soft dick hanging limply between his legs.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

“Come back here you!”

The shouts were getting louder.

Tom Carpenter ran for his life through the trees of the vast Higglesworth estate, cursing his ill luck. But the law of averages said he would get caught poaching one day, after all the many days of free meat. His father never asked where it came from, though he knew, for they were a desperately poor family.

Not far to the wall surrounding the estate; he could just make out the straight line running through the trees in the fading light. Once over it he stood a much better chance. The gamekeeper must have thought the same for the ferocious barking of the dogs suddenly became a racket; they had been let loose. Tom could hear the savage pack almost upon him, so he jumped up to grab a tree branch and climbed as fast as he could, kicking away the savage teeth snapping at his ankles.

The old gamekeeper, Henshaw, stopped beneath, puffing.

“Got ya’, y’little devil!” Henshaw gave a toothless grin of satisfaction, lowered his rifle as he gazed up at Tom. “They’ll deport y’ for this, like as not, an’ good riddance too.”

With Henshaw at his back, Tom was marched to the imposing manor house, which he had only glimpsed through the trees before.

A burly, smartly-dressed man strode up to them rubbing his hands together. “I say, excellent work, Henshaw. One of the peasants who’s been stealing my game, no doubt.”

“That he be, sir. Caught ‘im red handed, I did.”

“Jolly good. Lock him in the stables for the night and take him into town on the morrow. Will they hang him, do you think?”

“Don’t rightly know, sir. Reckon deportation’s prob’ly more likely these days.”

As he was taken through to the stable courtyard to one side of the grand house, Tom chanced to glance up and notice he was being looked down upon from a balcony by a younger fancily-dressed gentleman. Pompous nosy bugger, thought Tom, glaring back.

He was shoved into an empty stable, the heavy door slammed and bolted behind, sealing him in darkness.

His first thoughts were of escape and he spent some time going over his confinement, but solid stone walls sealed him in, the door solid and secure. Finally he gave up and sank in a corner.

He didn’t fancy his chances at any trial. The black thought of deportation, which had always been at the back of his mind when poaching, now loomed closer, suddenly a very real and immanent threat. Who would now look after his young siblings, keep the peace with their drunkard father? Their mother had passed away some years ago in childbirth at which their father, a farm-labourer, had turned to the bottle. Tom, though young, had been forced to start work, though he enjoyed his woodland work. Among other skills, such as coppicing and hurdle-making, it had been the woodlanders who had taught him to make a bow and arrow. When starvation struck in winter, he had been forced through desperation to take up poaching. Without his poaching they would have starved by now.

Tom pricked up his ears at the sound of the bolt being drawn slowly back. He got to his feet hoping it wasn’t Henshaw come to rough him up. The door creaked open and a tall dark figure slipped inside, quietly closing it again.

“Pssst!” a young man’s voice hissed. “I just wanted a word. Don’t attack me, okay?”

A match was struck and put to a candle-wick. In the flickering glow Tom recognised the face he had seen watching from the balcony, and felt immediate resentment.

“I don’t mean you any harm,” the young gentleman continued in such an upper-classed tone that it sounded comical to Tom’s ears. “I was merely concerned to see that you are alright.”

Tom’s mind was racing, half minded to barge past and make a run for it, but equally curious to know what the toff had to say. “Why should you care?”

“Dash it all, promise not a word to anyone! Because I liked the look of you, okay. After watching your distress from my bedroom balcony, I couldn’t abide the thought that you might hang for stealing my father’s game when I found out what had happened. Plus, I cannot stand our ghastly gamekeeper, Henshaw. Dreadful fellow.”

“So you came here to say you’re sorry about it?” Tom hissed angrily. “I don’t want your pity, rich boy.”

“Actually, I had it in mind to set you free, but perhaps you don’t warrant my assistance.”

“I could make a run for it now, without your assistance.”

“That would not be wise for I should call out. Henshaw would set the dogs on you.”

Tom considered this. “Okay, then. I accept your offer of help. Now set me free.”

“And what may I ask is your name, that I might know who I rescued?”

“Tom.”

“Tom? I’m delighted. Charles Higglesworth at your service.”

Charles offered his hand which Tom clasped. Tom felt as if a charge passed between them as he took Charles’ smooth long fingers in his own rough calloused grip. Tom stared into Charles’ earnest, intense eyes in the flickering orange glow and liked what he saw. He noticed for the first time that it was a handsome face, perfectly proportioned, smoothly shaven, with straight blond fatih escort hair combed to one side, much in contrast to his own ragged, dishevelled looks. Owning no mirror, he only knew his own face from his refection in water.

Their hands lingered before parting.

“Now,” said Charles, “I have a plan of sorts. If you will give me a lift up I shall open the old hay-loft door. We shall lock the stable door again when we leave. Henshaw will be left in wonderment that you can jump higher than he thought, that you managed to grab hold of the rafters.”

Tom agreed, bending down for Charles to place a boot in his hands. Muscles solid from hard labour, Tom lifted Charles easily.

“I say, you are strong,” Charles exclaimed as we was hoisted up, then opened the creaking old wooden door.

Tom lowered Charles back down and they stood for a moment regarding each other in the candlelight.

Charles moved forward hesitantly, then quickly kissed Tom on the cheek.

Tom recoiled as if he’d been struck.

“Call me all the horrid names you want, I don’t care!” Charles blew out the candle and moved to the door. “I shall be out of here in a few days, for the army. Now go.”

Tom recovered himself. “Thank-you for freeing me, Mr. Higglesworth.”

“Please, just Charles-“

Just as Charles opened the door, Tom plucked up his courage and gave Charles a quick peck on the cheek, then they were out into the dark night. The curtained light from Charles’ balcony window was the only light. With that Tom stole away into the darkness, making for the woods he had come to know so well.

Once safely back over the estate wall Tom breathed easier. Just before dawn he slipped back into his father’s cottage on the edge of the hamlet of Brackenworth. Yet despite the late hour he could not sleep. His mind was aglow with anxiety and excitement, replaying the evening’s events. He would need to lay low and keep an eye out for Henshaw. And no more poaching, he told himself.

The next day was a busy one as usual, the mundane chores, seeing to his two younger brothers and sister, then off splitting and stacking logs. Yet through it all he wasn’t really present, his mind dreaming of the previous evening, of Charles kissing him.

***

Tom pressed his knuckles to the glass and tapped once. The noise shocked him into awareness of his situation. He couldn’t believe he was really doing this, that he’d actually got this far. Every step of the way he’d told himself he’d just go a little further then turn back, that he wouldn’t really go through with it.

After a precarious climb up thick ancient wisteria, he now stood on Charles’ balcony, caught in the moonlight like a burglar. If Henshaw appeared, he’d be shot dead on the spot.

Some time passed and he tapped again on the dark glass. What if Charles was a heavy sleeper? What if he wasn’t even in the room?

Tom gave one last knock. Enough foolishness, he told himself. What was he ever thinking of? Why should Charles even want to see him again?

Just as he was about to turn to leave, the curtain jerked back. Then the glass door soundlessly opened.

Tom waited, his heart pounding, but there were no shouts of alarm, so he slipped inside, the dark figure beside him closing the door behind.

“It’s you, Tom!” came Charles’ excited voice. “What in heavens are you doing here? I never expected to see you again. Are you in trouble?”

Tom felt himself going red, knowing at the words that he should never have come. What a fool he felt. Charles had probably given no further thought to him. “I just wanted to thank-you. No stranger’s ever shown me such kindness before. I just wanted you to know that, is all.”

“Well, I’m only too glad I could help. Glad it was appreciated, old chap.” Charles lit a lantern on a bureau and they stood contemplating each other.

A silence began to draw out and Tom struggled for words, itching to get away again. “And to wish you luck, was all.”

Charles took a step closer. “You were brave coming here just to tell me that, Tom. I’ll never forget.”

Charles’ words struck a note of joy in Tom’s heart. Charles was glad he had come and wouldn’t forget him. That was worth something.

“You could make it up to me, you know,” continued Charles.

“How?” asked Tom eagerly, watching Charles’ perfect lips extend into a grin.

“A mere kiss is all I ask.”

“Oh.” Tom could not hide his disappointment that Charles might have had an exciting errand in mind.

“But I expect a measure of passion,” said Charles, noting Tom’s expression.

They had been unconsciously edging towards each other already, like two slow magnets that at the last moment spring together. Tom cupped his hands around Charles delicate cheeks and kissed him, with passion. Charles responded, wrapping his arms around Tom’s back, hugging him to him. Their tongues touched.

At that Tom pulled back, pushing Charles away. “Ugh, no, we shouldn’t. We shouldn’t be doin’ this. This stuff’s to be done with women only.”

“Says çapa escort who?” Charles stepped away, hurt. “Tell me you feel nothing for me too and be on your way!”

“I’m sorry Charles. I must go.”

“So you feel nothing then? Own your feelings, man!”

Tom found to his further embarrassment that a tear had escaped and he wiped angrily at it. “You’re right, Charles. I have got feelin’s for you, okay? So now you know. But it’s pointless. We could never be together and we weren’t meant to neither. I have to go.”

And with that Tom slipped back outside, the night air cooling his hot cheeks. He made considerably more noise than he intended clambering back down. He couldn’t help it; his hands were shaking. He crossed the courtyard, stole across the lawn and entered the emptiness of the woods once more, alone.

***

Tom awoke to the cockerels and his father’s warted face pressed close to his own.

“Where’s you always off to, sneakin’ about in the night? I’ve not seen no meat of late in return. An’ you was actin’ all queer yesterdee. Got yourself a bird or summit? ‘Bout bleedin’ time if you did, mind, though they ain’t nowt but trouble.”

“Nothin’s up, just went for a late walk, is all.”

Tom spent the day working in the woods as usual, though his mind was in turmoil. Walking wearily home, he hoped his father had at least prepared some stew.

Nearing the cottage he had a sixth sense something wasn’t right. Perhaps it was the unusual quiet.

Pushing open the creaking cottage door he was surprised to be confronted with a stranger whose smart attire suggested he was a provost, a gun at his side.

“Well, well, look who it isn’t.”

Tom glanced over to the toothless grin of Henshaw and he felt faint.

“Tom Carpenter, I am arresting you on the charge of poaching-” the provost began formally.

“Tom, m’lad,” his father groaned. “Wasn’t I always tellin’ you not to go messin’ in anything like that? Tried my best to bring you up good ‘n proper, I did, and now look what trouble and shame you bring on us.”

“Mr. Carpenter-“

“Look at him, no more than a boy. Can’t you see it in your heart to let him off this one offence, kind sirs?”

Henshaw sneered. “One offence? ‘E’s been at it some time, I reckon. Prob’ly stolen enough game to feed half o’ London by now.”

Tom looked at his young siblings one last time, seeing their mute alarm as his hands were bound to be lead away by the provost.

***

Greenborough jail, where Tom spent the night, the following day and another night, stank foully. The whole town had wreaked as soon as the walls had closed in around him, sealing him off from his free country life. He sat on damp straw in a corner of the darkened cell he shared with several other ragged prisoners, too despairing to engage with them. He recalled all the terrible tales he’s heard of deportation, if he was spared the noose which was too horrific to contemplate.

On the second afternoon he heard his name called. With a loud jangle of keys the solid door swung solemnly open, the entrance to a hell he was about to hear of.

Tom kept his head down the whole time until he found himself looking at the floor of the dock.

“Tom Carpenter, you stand accused of the crime of poaching on the Higglesworth estate,” he heard a loud, deep upper-classed voice firmly state. “How do you plead?”

Tom glanced around at the large room-full of smart faces coldly watching him. He had no defence and knew he would be found guilty however he pleaded. He didn’t imagine for a minute that the fat pompous-looking bewigged judge would be lenient if he pleaded guilty.

“How do you plead?” the judge boomed.

“Not guilty, your honour,” Tom croaked.

“Not guilty? Would the prosecution proceed.”

A thin formally-dressed man wearing a long wig stood up. “Mr. Henshaw, the estate gamekeeper, caught the accused red-handed, your honour, trespassing on the estate with a bow and arrows on his person.”

Tom looked down from the dock to see the ugly face of Henshaw, the only familiar face in the room. He groaned inwardly. How he had come to hate the cursed man.

“Would you confirm this, Mr. Henshaw?”

Henshaw, who had turned red as beetroot, got nervously to his feet. “Well, now, your honour, now it comes to it, I can’t exactly say. You see, twus very dark and its been a-worryin’ me that I may have been mistaken. I believe the man may possibly be innocent.”

Tom stared at Henshaw dumbstruck. Did the old gamekeeper have a conscience after all?

“What?” the judge bellowed, making Henshaw jump. The judge’s face looked like the devil as he waggled his finger at Henshaw. “I should have you charged with wasting court time! Get out! Court adjourned.”

At that a great chatter went up. Tom remained in a daze as his hands were freed and he was lead out of the dark, gloomy court into the glorious sunshine.

No sooner was he out of the door than he was grabbed from one side with a whoop. He turned in shock to stare güngören escort into the face of Charles hugging him.

“Tom, I’m so sorry.”

“Charles?” Shock gave way to a rush of joy and he sank in Charles’ arms.

“Tom, you’re faint.” Charles helped Tom to sit down at the edge of the court steps, squatting down next to him. “I came as soon as I heard. It was only by pure good fortune that I heard Henshaw discussing the matter with my father. But I know one or two of Henshaw’s little secrets, more serious offenses than poaching. I threatened to inform my father and that it would be him being deported next, if he didn’t drop all charges and see you freed.”

“Thank-you, Charles. You’re a true gentleman.”

“Might I offer you a ride home? I’ve a good horse who can easily carry the both of us.”

Tom accepted and soon they were trotting along green byways, leaving the foul air of Greenborough behind.

“You will have to keep on guard for Henshaw in the future,” said Charles. “The old schemer may plot against you in my absence.”

At Charles’ words Tom felt a pang of sadness. Swaying with the motion of the horse, Tom held on to Charles’ firm, tall body that oozed confidence. He stared at the back of Charles’ head, liking the sight of his golden hair shifting in the breeze. Charles was about to leave for his army commission. In all probability they would never see each other again, his dashing hero who had rescued him from a miserable fate, probably saved his life, someone who had stuck up for him when no one else had. After all the emotional turmoil, the thought brought tears to his eyes and he was glad Charles couldn’t see.

“Confound it, I do believe we are lost,” Charles suddenly announced. “Get down a moment, would you?”

Tom dismounted, paying attention for the first time to the track Charles had brought them down, wooded on one side, bounded by high hedges on the other. There were many ways back from town, so Tom hadn’t wondered why he didn’t know the route, though he knew roughly where they must be.

“Come along, I believe we can cut through this wood to get back on track.” Charles lead his horse along a path through the wood, dense with recently-coppiced low hazel growth, standard oaks towering above. “This way.”

Charles clearly did know the route.

Tom allowed himself to be lead through the hazel to a small grassy clearing where Charles tethered his horse who immediately lowered her head to graze.

Charles turned to Tom. “Might I kiss you?”

This time Tom had no nagging doubts. “How could I refuse when you have saved me? ‘Twould be an honour.”

Tom put his arms around Charles and hugged him, unable to hide the tears this time. He kissed Charles delicately on the lips. Charles hands moved behind Tom’s head, holding Tom’s head to his as he kissed back with increasing passion.

Charles drew back with a grin. “Am I really that bad to kiss that it’s making you cry?”

Charles slipped his hands under Tom’s shirt, gliding his wiggling fingers up to tickle Tom’s armpits. Tom jumped away, laughing, then tripped backwards to fall sprawling among the leaves.

“You poor sir, allow me.” Charles held out his hand.

Tom took it with a firm grip and pulled Charles down on to him.

“Why, you rogue,” Charles laughed.

Tom delighted in Charles’ laughter, and tickled him back. Charles struggled against him and they rolled together through the scrunching leaves, laughing. Whether through accident or design, Tom wasn’t sure, but somehow his shirt was torn open and their rolling ceased.

Charles sat up on Tom, staring down. “My, my, aren’t you muscular. If only I was so fit.”

“Let me see,” Tom whispered.

Grinning, Charles unbuttoned his shirt to reveal an only slightly less muscular torso, his white flesh contrasting with Tom’s dark tan.

They contemplated each other’s bodies for a moment, reaching out to feel each other’s hot chests, to trace their curves.

Charles’ eyes narrowed mischievously. “I’ll show you mine if you show me yours.”

Tom considered, feeling himself begin to stiffen at the idea. This was likely to be their only time together, maybe the only opportunity Tom would ever get to experiment with another man. And he knew he was in love with Charles. “Okay. You first.”

When Charles’ already proudly erect manhood appeared before Tom’s eyes, it took his breath away. Tom just stared up at it in wonder, mesmerised by the sight, the solid shiny end, the veins standing out.

Charles got to his knees and shuffled back. “Okay, now you.”

Tom reached down and released his own straining manhood. Charles eyes widened with interest. He bent down to examine it more closely, before it disappeared into his mouth. Tom licked his lips in wonder at the new sensitive and tingling sensation, as Charles head bobbed up and down before him.

After a time, Tom plucked up his courage and said, “I should perhaps return the favour.”

“Much obliged to you, kind sir.”

Charles got to his feet. Tom knelt to take Charles’ manhood into his mouth. Swirling his tongue about the wide girth he took it further, and further still, as far as he could, feeling his own body responding with excitement. His heart thudded as he tried mimicking what Charles had been doing, moving his head up and down, gripping the shaft with his lips, hearing Charles’ murmuring encouragement.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

I work the beaches in Orange County. That’s my territory, and very rich territory it is, too. Los Angeles, just a few miles to the north, is often lucrative as well, but risky, and too crowded for my taste. The takings are easier and more consistent on the beaches from Newport to Seal Beach in OC, so that’s where I have set up shop, so to speak.

So what’s my business? Well it’s simple. I suck dick. And I’m damned good at it, if I do say so myself. My regulars call me Magic Mouth, and it’s true, too. I look like a surfer, with my long blonde hair worn in dreadlocks, my blue eyes and my slim waist. Just between you and me, though, it’s all an act. I’m actually from the west side of Chicago, and just moved here a little over a year ago. I’ve found that if you act stoned and throw in enough “dudes” and “gnarlys,” nobody will know you’re not a real wave rider.

I spotted him from about 50 yards away. He was a middle aged white guy with gold, wire-frame glasses, wearing a ridiculous Hawaiian shirt. I mean, come on, if you wanted to visit Hawaii you should have just done it. Don’t come here and prance around on a beach in Southern California in a loud blue shirt that shouts “tourist.” I figured this loser was good for a quick forty and I was soon to be proved right.

As I made my approach, I tried to figure out which of my bait lines would work best on him. Ran out of gas? Pregnant girlfriend? Dead grandmother? In the end, I said the hell with it and just went with the direct approach. As I got near him, I reached out and rubbed the crotch of his Bermuda shorts and said simply, “suck your dick?” As it happens, he was ripe, and we were soon on the way to the men’s room to do the deed.

The guy, although married, had apparently not had a blowjob in a while. I sat on the john and had him stand in front of me with his pants pulled down around his ankles. I put his skinny white dick in my mouth and it wasn’t two minutes before he was shooting his load. Easiest forty I had all day.

I had him leave first, you know, so it wouldn’t look so suspicious, and then I left a few minutes later. I was looking around for my next mark when I felt a strong hand on my shoulder. “That’s enough for today, son.” I turned around to find a cop standing there and knew immediately that I was busted. He was about 6’2″, and had every bit the real surfer body that I had a fake one. Short fair hair in a crew cut, green eyes, and so ripped his muscles were popping out of his blue uniform shirt. I couldn’t help but feel jealous of his natural tan, which looked so much nicer than the sorry looking thing I had gotten from lying in a tanning booth in the spring.

“Let’s you and me take a trip downtown.”

“What’s the problem, officer? I was just taking a leak.”

“Yeah sure you were,” he said. “I was in the next fındıkzade escort stall while you were sucking his dick. I’m bringing you in on a soliciting charge.”

I didn’t know what to say after that, and discretion being the better part of valor, I decided to say nothing. He turned me around and told me to put my hands behind my back, while he slapped the cuffs on me. The walk to the cop car was long and depressing, and I started to have second thoughts about coming out here to sunny Southern California to make my fortune. He opened the rear door and put his hand on top of my head so that I wouldn’t bang it against the roof of the car while I was getting in. Like that was going to happen. I’m only about 5’7″, and never came close to hitting the doorframe as I got into the back seat of my black and white chariot.

While we were driving, the sun was just going down, and it was starting to get cold. As I didn’t have a shirt on, I was wondering how I was going to make it through a night in one of those awful holding cells, which are notoriously freezing.

“What’s your name?” the cop asked me. I told him my name was Sammy.

“Where are you from?” I told him I was from Laguna Beach, which is sort of true. I crash there sometimes.

“Bullshit. You’re not from around here. Chicago, right?”

I felt like an asshole as I told him that he was right, and I told him where I was from in Chicago. I was starting to get worried about this whole thing, as it was now getting dark, and we didn’t appear to be heading downtown. I asked him where we were going, and he told me that he wasn’t going to waste his overtime busting a fag like me, but did not elaborate. After a while we grew silent, and as we cruised through the cities in Orange County and up into the hills, I kept my mouth shut and enjoyed the ride, at least as much as was humanly possible with my hands cuffed behind my back and sitting in the back of a cop car.

When we came to the top of a hill, the car slowed. I looked out the window to my left and I could see the ocean stretched out for miles, with the last glow of the sun peeking up over the horizon. I had to admit, it was a beautiful scene. The car came to a stop, and then the officer backed in behind a billboard sign, out of sight from the main road.

“I come here sometimes,” he said, “to watch the sunset. You like sunsets?”

I didn’t know what to say, but at least I wasn’t in jail yet, so I told him yeah, sure. Who doesn’t like sunsets. He got out of the car and came around to the back door. He took hold of my arm just below the shoulder and yanked me out of the car. “Turn around,” he said. When I was facing the car, he took out a key and undid the handcuffs. “If I let you go, you’re not going to do anything stupid, aksaray escort right?”

I promised I wouldn’t, and he undid the handcuffs and opened the front door. “Get in,” he said. I climbed into the front seat, and I noticed he didn’t bother pushing the top of my head as I got in. He walked around and got in on the driver’s side and explained that he had to spend a certain number of hours of every patrol trying to catch speeders up here in the hills. He said it was his favorite part of a tour. The officer never told me his name, and I didn’t ask, but I noticed that the badge on his chest said ‘Walker.’

For a while we just sat there and watched the sunset. Not many people know it, but some of the best colors of a sunset come just after the sun dips below the horizon, and as I sat there with this cop in his patrol car, we were treated to a scene of reds, yellows, golds, and just a hint of green, as the sky gradually faded to black. When it was completely dark, he looked at me and said “Job has its perks,” to which I heartily agreed.

Only a few cars went by while we sat, and none of them, apparently, were moving at a sufficient speed to catch the officer’s interest, when finally he turns to me and tells me that he’s thinking about letting me go. “What the hell, it’s only a blowjob, right? Not worth the paperwork.” I immediately agreed with him and let him know he was doing the right thing.

“I’m going to give you a choice,” he said. “You can either do something for me, or I can put you in a cell downtown. It’s up to you.” So, now we come to the meat of the matter, so to speak. I didn’t say anything, but instead reached my hand over and started massaging his crotch. He smiled and said, “Yeah, that feels so good,” and I continued to rub away at his joint until I felt it growing larger.

After a minute, he loosened his belt and pushed his crisp uniform pants down below his knees. I looked down and let out a gasp. His cock was incredible! It was at least ten inches long and at least an inch thick. I had been sucking cocks for a long time, but I had never seen anything like this. The guy had a telephone pole between his legs! I expressed my amazement and told him with a cock like that he should be doing pornos. He said he had been there, done that. Then he said that he was from Chicago as well, not far from where I was from, and had come out to LA to become a movie star. When his acting career had fizzled, he had become a cop instead.

I stroked his cock as he told me his story and before it ended I was treated to the sight of a truly incredible penis, standing tall and proud. One for the history books. Then he said “You’re Magic Mouth, aren’t you?” I had to admit that some people called me that, and then he told me that he had been eyüp escort looking for me for a while. I didn’t need any further encouragement, and I bent down and licked a drop of pre-cum off the huge mushroom shaped head of his dick, and began running my tongue around the tip of the biggest cock I had ever seen.

I like to start with tongue action, and I lubed him up with my tongue from the base of his cock, near his balls, all the way to the tip. Every so often, I would put the head in my mouth for a second, before going back to licking his shaft again. He was slowly starting to moan, and I could tell he was getting into it.

That’s when I went for his monstrous balls. Taking first one, then the other into my mouth, I sucked on his balls hard, and then went back to licking up and down on his shaft. The preliminaries over with, it was time to get down to some hard sucking, and I grabbed hold of his shaft with my fist and squeezed, while I shoved as much of his cock down my throat as I could get.

At first it wasn’t much. He was so thick; his cock took up my whole throat. But I am not one to give up easily, and with each thrust I took him just a little deeper, until after a few minutes, I was taking Mr. Huge Cock almost all the way down my throat. His moans grew louder and louder until he was practically shouting in the cramped confines of the cop car. It was a turn-on for me to hear a guy getting off this hard from my mouth, so I increased the suction until I was blowing him hard enough to rip the skin off his dick. He loved every minute of it, and he literally started screaming with pleasure.

It was then that I felt my mouth fill with his salty cream. I swallowed what I could, but a dick as huge as his puts out a lot of cum, and I am embarrassed to say that some of his load dribbled down my chin and onto his cock and balls. He was nonplussed about this, and reached under the seat for a towel, which I used to wipe off my mouth and his balls. He told me he kept it there for the vomit that inevitably wound up in his back seat on a normal patrol.

So in the end, it worked out okay. He didn’t bust me; he busted a nut in my mouth instead. As he drove me back down to the beach, we didn’t speak, but the feeling that something extraordinary had just happened hung in the air. When he let me out near the restroom where he had found me, I asked him when he would be around again. He said he didn’t work again until Friday. I told him if he was interested, I would be around at the same place at 8 pm on Friday.

After that first meeting, we met once or twice a week for the next six months. I found out that his name was Richard Walker, but he went by Rick. To this day, he had the nicest cock I’ve ever seen. During our time together, he expressed an interest in what I do, and I gradually taught him how to suck cock to the point that he eventually became nearly as good as I am. After a while I heard that he had quit the police force and become quite successful playing the lead role in some big money bisexual porn movies. I am not surprised. Officer Walker had one hell of a body, and one hell of a cock. He can bust it in my mouth any time.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32