londradan misafirler – 8

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

londradan misafirler – 8
“Nasıl ama yakaldık sizi öyle sopa gibi önünüzde dimdik gezerseniz böyle köpek balıkları saldırır işte” deyip ellerinde tuttukları yarrakları bırakmadan “hadi gelin bakalım şimdi, elimizdesiniz”

deyip havuzun derin olmayan yerine doğru çekiştirdiler adamları. Havuzun yan kenarına yerleştirilmiş olan merdivene geldiklerinde Nil önde Altan beyi, Nur da arkalarında Allan’ı çekiştiriyordu. Karım arkasına bile bakmadan sol eli patronumun önündeki yarrağı sıkıca kavramış bir şekilde basamakları çıkmaya başladı. Altan Bey hem gülüyor hem de basamakları hızla çıkan Nil’in sikini çekiştirmesi yüzünden komik bir şekilde hareket ederek onu takip etmeye çalışıyordu. Karım kahkahalar atıyor, ıslıklar çalıyor, zafer işaretleri yapıyordu. Görüntü gerçekten çok eğlenceli idi. Sanki havuzda iki büyük balık yakalamışlar onları karaya çekiyorlardı. Allan’la ben de bu manzarayı gülerek seyrediyorduk. Dördüde havuzun kenarına çıkınca kızlar işi iyice şamataya vurup ellerinde sıkıca tuttuklkarı aletleri bırakmadan koşmaya başladılar.

’’Hadi bakalım sert çocuklar, görelim ne kadar sertsiniz, hahahahah”

diye bastı kahkahayı Nil, kendi önde ve Altan bey arkasında havuzun etrafında koşmaya başladılar. Tabiki Nur’da kendisini takip ederek Allan’ı çekiştiriyordu. Zavallı adamlar canları yandığından yalpalaya yalpalaya kızların arkasından sürükleniyorlardı. Nil önde Nur arkada neşeli bir şekilde koşar adımlarla havuzun çevresini turlayıp yanımıza kadar geldiler. Hepimiz çok eğleniyorduk. Karımın şeytanca oyunu ortalığı kahkahadan kırıp geçirmişti.

’’Sizi gidi üçkağıtçılar siziiii…şike yapıp bizi yıldırmaya çalıştınız değil mi ? Hııııımmm, görelim bakalım ne kadar sertsiniz. Kalkın bakayım sizde ayağa, dizilin şöyle yan yana …’’

diyerek ard arda komutlar veriyordu Nil. Sonunda ikisi önümüzde yanyana diz çökerek oturdular ve bizler de çevrelerinde yarım bir daire oluşturup yan yana dizildik. Anlaşılan kızlar, saatler geçmesine rağmen hala dimdik olan yarraklarımıza ciddi bir şekilde dayanıklılık testi uygulayacaklardı. John ve Altan Bey karımın önüne isabet eden bir yerde duruyorlardı, Allan ve bense Nur’un önündeydik.

“Hadi bakalım kim önce boşalacak görelim, heheheh” diye gevrek gevrek güldü Nur.”Evet önce boşalana ödül vereceğiz ona göre” diye tamamladı Nil

Vakit kaybetmeden birer elleriyle kavradıkları yarraklarımızı sırayla ağızlarına sokup çıkarmaya başladılar. Birimizin siki ağızlarında iken diğerinide avuçlarıyla pompalamaya devam ederiyorlar adeta bir mastürbatör görevi yapıyorlardı. Biz de keyfili bir şaşkınlık içerisinde biribirimize bakıp

“Nooldu bunlara yaaaawww, demin yorgunluktan bittik, yeter artık diyorlardı”

gibi yorumlarla biribirimize sorup duruyorduk. Artık yaptığımız şikenin saklanır bir tarafı kalmamıştı. Olay apaçık meydandaydı. Neredeyse 3 saattir devamlı aletlerimiz dimdik tuttuğumuzu beceriyorduk. Şu şansa bak dedim kendi kendime, eşleşme anında baldızımın önüne düşmüştüm, karımın bana fena halde kızacğını sanırken bu tamamen sürpriz olmuştu bana. Ama yine aynı heyecanı duymaya başlamıştım, karnımda kelebekler uçuşuyor, kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Nur’un etli dudakları kaya gibi sertleşmiş olan sikimi sardığı zaman, hafifçe ”ohhhh!!!” diye inlememe sebep olmuştu. Gözlerim yarı kapalı, kendimden geçer gibiydim. Hırsla ağzına sokup çıkartırken dibinden sıkıca kavramış, başını iyice şişirmişti yarrağımın. Sanki somuruyordu yarrağımı, tüm hıncını ondan çıkartmak ister gibiydi. Homurtulu bir şekilde haşince hareket ettiriyordu başını ileri geri. Bir ara gözlerimi açıp başını öne eğdim ve bana içinde şimşekler çakarak bakan o badem gözleri yakaladım. Kızgınlıkla şehvet karışımı müstehzi bir ifade vardı yüzünde, bende ona küçük bir gülümseme ile karşılık verdim. Allan hayretle bizi seyrediyordu, ama Nur’un diğer eli aynı anda onun yarrağını öyle sıkı bir şekilde pompalıyordu ki zavallının gözleri Garfield gibi yarı baygın bakıyordu. Yan tarafımızda da durum farklı değildi. Karımda Altan beyden hırsını almaya çalışıyor, onun siki ağzında iken kafasını yukarı kaldırmış gözlerini ona dikmişti. Bir ara göz göze geldiklerini hissettim ki tam o anda Nil adamın bahis siteleri canlı yarrağına dişlerini geçiriverdi.

“Ahhh….. heeeyyy ne yapıyorsun, koparacaksın yahu, daha lazım o bana, lütfen kibar davran yarrağıma”

diyerek güldü Altan bey. Bizlerde katılmıştık bu gülümseme dalgasına. Karım diğer eliylede John’un sünnetsiz sikini hızla pompalıyordu. İşte sünnet derisinin tek işe yaradığı yerde bu olmalıydı. Masturbasyon esnasında baş kısmınıda içine alacak şekilde uzadığı için daha etkili bir sürtünme oluşturuyor, baş kısmının altında toplanan tüm sinir uçlarını yumuşak bir dokunuşla uyarıyordu. Bu uyarılma işlemi tüm hızıyla yer değiştirerek dakikalarca devam etti. Nur ve Nil Bazen aynı anda iki aleti birden ağızlarına almaya çalışıyorlardı, ortaya çıkan komik manzaraya da hep berber gülüyorduk. Kızların ağızlarında tükürük kalmamış çeneleri artık ağrımaya başlamıştı oral seks yapmaktan. Yarım saate yakın bir zaman geçmişti ki karım ve baldızım, önümüzdeki yarrakları dizleri üzerinde durarak uyarmaya çalışıyorlardı. Sancıyan dizkapaklarını birer bier değiştirip çökme pozisyonunda dinlendiriyorlardı. Bizlerde hala boşalma sinyali veren yoktu. Sikim, üzerinde uygulanan basınç ve sürtünmeden artık mosmor olmuştu, iyice şişmiş, sancımaya başlamıştı. Baş kısmını kaplayan deri zar kadar ince olduğundan tahriş olmaya başlamış canımı yakıyordu. Kendimi geriye çekmeye, baldızımın elinden kurtulmaya çabalıyordum. Aslında durum hepimiz için aynıydı. Acı ifadesi kaplamıştı yüzlerimizi, “ahhhh..lar ufff..” lar arasında kıvranmaya başlamıştık. Kızlar bu halimizi görünce

“yaaaa…hadi bakalım VIAGRACILAR, noooldu, sizeee. İyi oluyor diimi böyle, hehehe…”

diye bizimle dalga geçmeye devam ettiler. Nur’da karım gibi, avuçlarının içindeki yarrakları iyice sıkıyor adeta intikam alıyordu. Yüzlerimiz kıpkırmızı olmuştu, zorlanmaktan ense köküme kramp girmek üzereydi nerdeyse. Hala hiçbirimiz yiğitliğe leke sürdürmemiş, kaçmaya yeltenmeyip, bir ümit orgazm olalım diye içimizden dua ediyorduk. Ama çöllerin yağmur duası ne kadar kabul olursa bizimkilerde aynı durumdaydı. Altan Bey sonuda

“Kızlar biz ettik siz etmeyin, noolur acıyın bize”

deyince karım ve Nur biribirlerine bakarak aynı anda ”HAVUUUZ!!!” diye bağırdılar. Biz daha ne olduğunu anlayamadan, ikiside ayağa kalkıp ellerini yarraklarımızdan ayırmadan, hatta daha da sıkıca kavrayarak, bizi kenarında bulunduğumuz havuza doğru çekiştirmeye başladılar. Sonrada bizi savunmasız bir şekilde yakalanmış olduğumuzdan kolayca havuzun serin sularına savurdular. Bu onların intikamıydı. Çok keyif almışlar, iki büklüm olmuş katıla katıla gülüyorlar halimizle alay ediyorlardı. Bu kahkaha fırtınasına suyun üzerine çıktığımızda bizde katılıdık. Aslında masturbasyondan birer kor demir haline gelmiş yarraklarımız için bu suya atılma olayı iyide gelmişti yani. Vücut hararetlerimizde oldukça yüksek olduğundan nerdeyse dumanlar çıkıyordu üzerimizden. Biraz dalıp çıkarak iyice serinlemiş ve rahatlatmıştık kendimizi. Kızlar gecenin ilerleyen saatinde hava serinlediği için havuzdan çıkarken üşümeyelim diye bize havlular getirmişlerdi.

Teker teker bu havlulalara dolanıp kurulandık. Havuzlu avluya bakan salonun ortasında alçak bir platformda yer alan şömineli bölüme geçip birer içki almak fikri hepimizce benimsenmişti. Geniş krem rengi koltuklardan oluşan oturma grubu çevreliyordu üç bir yanını şöminenin. Üzerlerinde son derece yumuşak kocaman yastıklar da vardı. Yan gelip dinlenmek için ideal bir mekândı burası ve gecenin bu saatinde çok iyi gelmişti bize. Hepimiz kendimize uygun bir yer seçtik uzanmak için, karım ve Altan bey de buz dolabindan içki almak üzere birlikte mutfak bölümüne geçtiler. Serin su kan dolaşımımızı normale döndürmüştü.

Şöminede hafif çıtırtılarla yanan odunların sesi ve çıkardığı mis gibi koku da mestetmişti bizi. İçimiz geçiyordu koltukların üzerinde kaykıldıkça, kabuğuna çekilen kaplumbağalara benziyorduk.John ve Allan Nur’u aralarına almışlar ikisininde kafaları kızın birer omuzunda gözleri yarı kapalı sanki uyumak için annesinden ninni bekleyen çocuklar gibiydiler. Bende hemen karşılarındaki koltukta uzanmış onları seyrediyordum. casino siteleri Nur ellerini iki yanında yatan misafirlerin göğsüne uzatmış kıllarıyla oynuyordu. O hala çırılçıplaktı, pardon üzerinde aşk elbisesi vardı sadece ve bu da ona çok yakışıyordu.

Karım ve Altan Bey ellerinde birer tepsi ile geri döndüler birazdan. Tepsilerde iyice soğutulmuş koca bir şişe Dom Perignon şampanya, bardaklar ve egzotik meyvelerden oluşan dev bir tabak vardı. Sevinç nidaları ve alkışlarla karşıladık onları. Birden iştahımız kabarmıştı meyveleri görünce. Muzlar, Ananas, Kivi, Mango gibi tropikal meyveler ağzımızın suyunu akıtmıştı. Dom Perignona

“İşte damarlarımızda akan kanın ihtiyacı asil güç geldi” diye patlattım espriyi.

“Evet, dostlar, iyiki varsınız, en kötü günümüz böyle olsun”

diyerek kaldırdı kadehini Altan bey ve hepimiz ona karşılık vererek kadehleri kafamıza diktik. Farkında olmadan acayip susamıştık ve şampanyanın o mis kokulu köpüklü tadı ağzımızda yeni bir ferahlık estirmişti. Nil hemen dev tabağın içindeki meyveleri birer birer dağıtmaya başladı hepimize. O da hala çırılçıplaktı ve sanki giyinikmiş kadar da rahattı üstelik. Sehpaya eğildiğinde memeleri minik birer kavun gibi sallanıyor, kalçaları ise odun ateşinin vurmasıyla pembe pembe görünüyordu. Saçları ensesinde toplanmıştı bir tokayla. Hepimize ikram ettiği meyvelerle şakalar yapmaktanda geri kalmıyordu. Örneğin Nur’a uzattığı muzu ağzına oral seks yapıyormuş gibi sokmak, kivileri göğüslerinin üzerine yerleştirip oradan kaydırıp sunmak gibi.

Şampanya ise gecenin en mükemmel sürprizi gibi gözüküyordu şu anda. Kalitesinden dolayı kolayca yudumlanıyor, hızla tüketiliyordu. Meyveler kan şekerimizi yükseltmiş, yorgun bedenlerimize yeniden enerji katmıştı. Şöminenin karşısında Roma imparatorluğu zamanında resmedilen sefahat âlemlerini andıran bir topluluk olmuştuk. Adeta balık istifi, vücutlarımız temas halinde uzanmış bir elinde meyve diğer elinde de şampanya kadehi olan, çıplak insanlar kümesi oluşturmuştuk. Artık iyice rahatlamış salonun dayanılmaz erotik ambiyansı içerisinde kendimizden geçmiştik. Koca şampanya şişesi elden ele dolaşıyordu, sonunda şişeden içmeye başlamıştık. Ağır olduğu için bir diğer kişi şişenin altından kaldırararak yardımcı oluyordu içmeye.

Şakalar peşi şıra geliyor kahkalar tekrar yükselmeye başlıyordu. John derin bir solukta kafasında diktiği şampanya şişesinden irice bir yudum içtikten sonra, dizleri üzerinde kalkıp şişeyi sallamaya başladı. Ne yapacağını hepimiz anlamıştık. Formula 1 podyum seremonisindeki şampanya savaşını buraya taşımaktı niyeti sanırım. Şişeyi kime doğru çevirse çığlığı basıyor, kolları ile yüzünü saklamaya çalışıyordu. Bir kaç sahte denemeden sonra Nur’da karar kılmıştı. “ayyyyy,,,hayııııırr..yapma..” diye çığlığı atıp kollarını şişeye doğru uzatmış engellemeye çalışıyordu.John ise iyice köpürttüğü şampanya şişesini yangın söndürme tüpü gibi Nur’un vücuduna boşalttı. Fışkıran şampanya, Nur’un iri memelerinin üzerine, göbeğine ve bacak arasına büyük bir tazyikle çarpıyordu. Baldız sırılsıklam olmuştu. Allan da attı kendini fışkıran bu şampanya selinin altına, kafasını sokuyor, ağzını denk getirerek içmeye çalışıyordu kana kana.

Daha sonra karım Nil’e döndü şişenin ucu. Nil’de çığlıklar arasında kendini korumaya çalıştı ama şişeyi sağa sola sallıyarak püskürttüğü için John her seferinde istediği noktayı hedef alabiliyordu. Aynı baldız gibi karımda şampanya ile sırılsıklam olmuştu. Altan Bey bir anda Nil’in ayak bileklerinden yakalayıp bacaklarını geriye doğru havalandırırken aynı zamanda iki yana doğru iyice ayırdı. Karım iki büklüm geriye devrilmiş bacakları iyice ayrıldığı için amcığı tabak gibi ortaya çıkmıştı. John hedefi hemen algılayıp şişeyi iyice çalkaladı ve karımın amcığına oldukça yakın bir yerden şampanya ile doldurdu. Nil’in amından içeri köpürerek doluyor ve seller halinde dışarı taşıyordu şampanya. Kalçaların arasından süzülüp gidiyor, erotik bir süs çeşmesini andırıyordu karım. Allan ve ben de çekiştirirerek Nur’u karımın yanına taşıyıp onuda çığlıklar arasında bu şampanya banyosuna dâhil ettik. Kızlar şimdi saçlarının telinden tırnak uçlarına kadar şampanya canlı casino ile yıkanmışlardı, vücutları şömine ateşinde parıl parıl parlıyordu.

Benim aklıma bir fikir gelmişti. Daha önce Nil’le uygulamak istediğim erotik bir resim çalışmasından aklıma gelmişti. Kızları ayak tabanları birbirine yapışık şekilde sırtüstü yere yatıracaktık. Bunun için önce yere minderlerden yüksekçe bir yatak yaptık. Sonra kızları üzerine yerleştirdik. İnce ince dilimlediğimiz meyvaları karım ve baldızımın vücutları üzerine ihtimamla yerleştirmeye başladık. Bir sanat eseri meydana getiremeyecektik ama ellerimiz heyacanla titreyerek yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışıyorduk. Meyveleri vücutlarının üzerine yerleştirirken çok gıdıklanıyorlar, kıkır kıkır gülüyorlardı. Aslında hepimiz iyice sarhoş olmuştuk ve de çok eğleniyorduk. Yuvarlak ananas dilimlerinin ortasını uçları dışarı cıkacak şekilde yerleştirdik memelerinin üzerlerine. Kivileride geniş dilimlerle kesip mangolarla birlikte çeşitli yerlere dağıttık. Venüs tepesine, göbek çukuruna, karın boşluklarına. Muzları ise yarım boy yapıp amcık dudaklarının arasına sıkıştırıyorduk. Bacakları da ihmal etmedik tabii. Altan Bey mutfaktan iki şişe sos getirmişti. Biri çikolata diğeride krema. Bunlarla da meyve aralarına şekilli süsler yapıp eserimize son şeklini verdik. Karşımızda ağzımızın suları akarak yemeğe hazırlandığımız canlı birer meyve tabağı vardı.

Aç kurtlar gibi atıldık kızların üzerlerine. Altan Bey yine karımın yanına geçmiş, John’da diğer yanındaydı, ben ve Allan ise baldızın iki tarafına yerleşmiştik. Bir anda hücum ettik bu harika meyve sepetine. Kimimiz ayaklardan başlayıp parmaklarını tek tek emiyor, kimimizde boyun kısmıdaki sosları dilimizin ucuyla yalıyorduk. Bense baldızın memelerinden gözümü ayıramadığım için önce oraya saldırdım. Ananas dilimlerini büyük bir iştahla yiyip, meme uçlarını deliler gibi emmeye başladım. Altan Bey Nil’in amcığından yükselen muzu bir hamlede yutmuş, altındaki çikolata sosunu da seri dil darbeleriyle temizlemeye çalışıyordu. Allan Nur’un, John’da karımın göbek çukurlarının içine yerleştirilmiş olan meyveleri ve çevrelerindeki çikolata krema karışımı sosları büyük bir dikkatle temizliyorlardı.

Kızlar üzerlerinde gezinen eller, dudaklar ve öldürücü dil darbeleriyle kendilerinden geçiyor zevkten titriyorlardı. Yarım saat içinde dev meyve tabağımızın üzerindeki her şeyi silip süpürmüştük. Sos çıplak tenlerine yer yer yapışmış, kurumuş ve lekeler bırakmıştı. Şişede kalan şampanyayı dikkatli bir şekilde yeniden kızların vücutlarına boca edip ellerimizle bir güzel temizledik. Arada bir kafaya da dikiyor özellikle kızların kendilerini daha iyi hissetmeleri için elimizden geleni yapıyorduk. Bu erotik meyve sunumu sırasında inanılmaz dercede tahrik olmuştuk. Hepimizin önündeki şişlik yeniden belirmiş, karım ve baldızım da arzulu öpücüklerle bize cevap vermeye başlamışlardı.

Saat gece yarısını geçeli epey olmuştu ama kimsenin enerjisinden en ufak bir eksilme yoktu henüz. Altan beyin aklına şeytanca bir oyun gelmişti. Yatak odasından iki adet eşarp geldi.

“Bunlarla kızların gözlerini bağlayacak ve bir oral teste tabii tutacağız. Dördümüz sırayla her birininin önüde dizilip yarraklarımızı ağzlarına sokacağız. Kızların doğru tahminleri diğeri ile bildikleri ise kendileri ile aynı anda ilişkiye girecek. Doğru tahminlerde eşitlik olursa erkekler kendi aralarında çöp çekerek beğendikleri kızı seçecekler. Sevişmeye biraz daha heyecan katabilmek için kızların gözlerinin bağlı kalamasını öneriyorum. Kabul edenler”

diye bir solukta anlattı herşeyi, tüm erkekler anında kabul ettiler tabiki, Nil’de Nur’a bakarak,

“Ehhh napalım, ne çıkarsa bahtımıza, değil mi kız. Doğru vallahi, bu eve gelin geldik artık, babasıda, oğluda sıradan…”

diye cevap verdi. Hiç bakit kaybetmeden karım ve baldızımın gözlerini sıkıca bağlayıp karşılıklı iki koltuğa oturttuk. Sonrada sıraya geçip birer birer onar saniyelik test sürelerimizi kullanmak üzere kızların önündeki yerimizi almaya başladık. İlk sırayı John aldı ve Nil’in önüne yerleşti. Önündeki yarrağı iyice sertleşmiş bir halde Nil’in dudaklarına temas edecek kadar yakın bir yerde durup bekledi. Kızların ellerini kullanmaları yasak olduğu için 10 saniye boyunca erkeklik organlarımıza sadece dudakları ile dokunabilir ve ağızlarına alarak tanımaya çalışabilirlerdi.

(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocamdan sonra başkasına Verdim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Kocamdan sonra başkasına Verdim
Ne yapacaktım bu arsız yüzsüzle ben… Nereye varacaktı bu işin sonu? Çat kapı gelmiş, kapıma dayanmıştı. Benden beni istiyordu.

-“Deli değilim. Sadece seni istiyorum. Senden cesaret aldım. Senin güzelliğinden, senin istekli hareketlerinden…” dedi boğuk sesiyle… Yaklaştı. Burun burunaydık. Kekeledim,

-“Ben… Ben… Ne istiyorsun benden? Yapamam… Evliyim ben… Kocam…” diyebildim. Hala kendimi frenlemeye, içimdeki azgın kısrağı dizginlemeye çalışıyordum umarsızca…

Cevap vermedi. Omuz başlarımdan tuttu yumuşakça… Okşadı… Şeytan tüyü vardı bu adamda… Ürpererek gözlerimi yumdum, elimde olmadan bir iç geçirdim. Aralanan dudaklarıma o güzel etli dudaklarıyla bir öpücük kondurdu. İncitmekten korkuyordu sanki… Otobüste sertliğiyle kalçalarımı delmeye çalışan, vapurda pantolon kumaşının üstünden zorla penisini elime tutuşturup içimdeki volkanı kaynatan o azgın değildi sanki…

Onun yumuşak hareketleri şimdi alabildiğine daha da tahrik ediyordu beni… Nazikçe belimden tutup kenardaki hayli geniş deri misafir koltuğuna götürdü, bir köşesine oturtturdu. Bacaklarımı koltuğun üstüne uzattı. O da yanıma ilişti. Ayağımdaki yüksek topuklu lame ayakkabıları çıkardı. Dar ayakkabının içinde büzülen ayak parmaklarımı, topuklarımı çorabımın üzerinden hafif hafif ovaladı. Gözlerim kapandı verdiği rahatlama hissinden… Sırtımı koltuğun kenarlığına dayayıp, hiç itirazsız, minnetle kendimi onun parmaklarına bıraktım… Mest olmuştum. Ayaklarımı okşayan parmaklar yukarıya çıkmaya başladı okşaya okşaya… Dizlerimi geçti elleri… Eteğimin altına girince irkildim, gözlerimi açıp kendimi çekmeye çalıştım.

-“Şşştt… Rahat ol… Çekinmene gerek yok. Mesleğim bu benim…” dedi fısıltıyla…

Sesi de bacaklarımı okşayan parmakları gibi içimi okşuyordu. Gönüllü masörümün uzman ellerine bıraktım kendimi ben de… Çorabımın dantel konçlarını okşayan eller çıplak tenimi okşuyordu şimdi… Zevkten ürperiyordum sürekli… Kocamın altında bunca yıllık sevişmede böyle tahrik olduğumu hatırlamıyordum. Sihirbaz gibiydi. İki eliyle iki çorabımı okşayarak aşağıya sıyırmaya başladı.

Az sonra bacaklarım çıplak, iki çorabım da yerdeydi. Az önce çorabımın üstünden okşadığı tenimi şimdi çıplak vaziyette okşuyordu. Bir ayağımı tuttu iki eliyle, yukarıya kaldırdı. Ağzına götürdü. Ayak parmaklarımı ağzına sokup emiyor, diliyle aralarını, tabanlarımı yalıyordu. Sıcak ve ıslak dili öyle zevk veriyordu ki… İnlemeye başlamıştım. Yine de o zevkin arasında söylenmekten kendimi alamadım,

-“Hey, ayaklarım terli Selim… Ne yapıyorsun sen?” diyebildim. Gözleri üstümdeydi ayaklarımı yalarken… Bacaklarımda, yukarıya kaldırdığı bacağımın aralık bıraktığı mini eteğimin altından görünen ıslak külodumda, bluzumun dekoltesinden yarıya kadar görünen memelerimde dolaşıyordu yakan bakışları… Başparmağımı ağzından çıkarıp yanıtladı beni… Başını kaldırıp

-“Benim için dünyanın en güzel lezzeti bu…” dedi. “En güzel, en afrodizyak kokusu… Sabaha kadar yalayabilirim ayaklarını…” Kıkırdadım elimde olmadan…

-“Delisin sen… Bırak artık onları… Madem yalamak istiyorsun…” Oturduğum yerde gerindim, kalçalarımı oynattım, eteğimi elimle hafif yukarıya çektim, ıslak külodumu gösterdim ona… Şehvetten boğuklaşan sesimle,

-“Yalanacak başka yerlerim de var… Ayaklarımı bırak…” dedim. Gülümsedi. Ayağımı bıraktı. Dudaklarıyla okşayarak yukarıya çıktı. Gür, siyah saçları eteğimin altına girdi. Islak dudaklarını uyluklarımda hissedince zevkten kıvrandım. Külodumun üstünden amıma bastırdı ağzını… Eteğimi yukarı kaldırıp ne yaptığını görmek istedim. Elini bacaklarımdan ayırmadan dişini tanga külodumun lastiğine geçirdi, aşağı doğru çekiştirdi. Kalçalarımı oynatıp külodumu çıkarmasına yardımcı oldum.

Az sonra külodum dişlerinin arasında bana bakıyordu. Başını sallayıp külodu fırlattı. Oyuncağıyla oynayan yavru köpek gibi hırladı neşeyle… Güldüm ben de… Islak amıma yumulmasını beklerken o yine aynı sakinlikle yukarıya, dudaklarıma yöneldi. Hasretle öpüştük. Hafif nane kokuyordu soluğu ve ağzı… Zevkle o nane kokulu dudaklarını emdim. O da benim kırmızı rujlu dudaklarımı emdi, yaladı. Boynuma geçti. Oradan aşağıya… Bluzumun düğmelerini açtı teker teker… Çıkarıp attı. Sütyenimi de onun yanına fırlattı.

Üstümde sadece bir mini etek haricinde hiçbir şey kalmamıştı. Çıplaktım. Zevkten, şehvetten kıvranıyordum. Eteğimi de çıkardı. Çırılçıplak uzanıyordum deri koltukta… Klimanın serinliğiyle soğuyan deri koltuğun serin temasıyla ürperiyordum. Bir yandan derinin serinliği, bir yandan içimdeki seks ateşinden tenimdeki tüyler kabarmış, diken diken olmuştu. İri memelerimin uçları parmak gibi olmuş, sertleşmişlerdi.

Aşığım hala giyinikti. Yanıma ilişmiş, tepeden tırnağa çıplak vücudumu seyrediyordu içercesine… Ben de elimi uzatıp kaliteli yumuşak kumaştan gömleğinin düğmelerini açmaya çalıştım. Parmaklarım göğsünün kıllarına temas etti. Düğmeleri kemerine kadar açtım. Ben okşadıkça karnındaki baklava kasları kasılıyordu. Nefis görünüyorlardı, okşama isteği uyandırıyordu. Ben onun karın kaslarını okşuyordum, o ise avuçlayıp bıraktığı koca memelerimden başlayıp kasıklarıma kadar geziniyordu uzun parmaklı elleriyle tüy gibi…

Gömleğini çıkaramadan birden eğildi, kasıklarıma kapandı. Vahşice amımın dudaklarını kemirmeye, içini yalamaya başladı.

-“Aaahhh…” diye kıvrandım.

Dilini içime sokuyor, adeta diliyle ırzıma geçiyordu. Parmaklarını zevk sularımdan ıslanan amımda ıslatıp çıkardığı dilinin yerine sokuyor, oradan çıkarıp bahis siteleri arka deliğimi okşuyordu ıslak ıslak… Delirtiyordu beni… Bacaklarımı ayırabildiğim kadar ayırıyor, parmaklarımı saçlarına geçirmiş, dilini içime daha çok soksun diye, kuytularımı, kenarlarını yalasın emsin diye kıvranıyor, şekilden şekle giriyordum koltuğun üstünde…

Bacaklarımın arasına girmişti tamamen… Gözlerini gözlerimden ayırmadan yalayıp, emip duruyordu. Her dil darbesinde zevkten kasılıyor, kıvranıyordum. Karnım göbeğim zevk dalgalarıyla dalgalanıyordu. Kendimi kaybetmiştim zevkten… Şehvet çığlıkları atıyordum. Sonunda dayanamadım, saçlarına asılıp dudaklarını amımdançekmeye çalıştım,

-“Ohh… Bırak artık… Hadi….” diye yalvardım. Başını kaldırdı, amımı yalamaktan ıslanmış dudaklarında bir gülümseme,

-“Ne istiyorsun Gül?” dedi sakince…

-“Ne isteyebilirim şapşal?” dedim. “Seni istiyorum. Gir artık içime… Dayanamıyorum…”

-“Yapamam Gül…” demez mi bana? Dirseklerime dayanıp yarım doğruldum koltuğun üzerinde…

-“Nasıl? Ne demek yapamam? Ne diyorsun sen?”

-“Yapamam işte… Sen evli bir kadınsın… Kocan var… Seni sikemem…”

Gözlerindeki muzip parıltıları fark edince anladım ki oynuyor benimle… Dalga geçiyor, sevişmeden önce söylediğim sözleri tekrarlıyor. Çırılçıplak bedenimle doğruldum, hala giyinik duran sevgilime sımsıkı sarıldım. İsterik bir kadın olup çıkmıştım birkaç saatin içinde… Yalvardım ona…

-“Lütfen… Alay etme benimle… İstediğimi biliyorsun…” Elimi pantolonun önüne götürdüm. Taş gibiydi kabarıklığı… “Sen de istiyorsun, bak, taş gibi olmuş. Sabahtan beri bunun için koşturmadın mı peşimden? Yalvartma beni…”

-“Ne istediğini söyle bana… Onu yapayım…”

-“Sev beni… Okşa… Kadının yap…”

-“Onu yapıyorum zaten… Seviyorum, okşuyorum… Sen ne istediğini açıkça söyle bana…” Gözleri parlıyordu çıplaklığımı izlerken… Anlamıştım ne istediğini…

-“Sik beni… Beni sikmeni istiyorum… Oldu mu? Ohhh… Amıma geçir bu koca şeyi… Amcığıma… Orospun yap beni… Hadi aşkım… Çok istiyorum… Beni yatırıp becer… Akşama kadar seninim… Akşama kadar sik beni burada… Kölen olurum senin… Ne istersen yaparım… Yeter ki sik beni…” Gözlerimden yaş akıyordu istemsizce… Öyle istiyordum ki onu…

-“Ne istersem ha? Peki… Gül… Madem sikmemi istiyorsun… Sikerim seni… Ama başlamadan şu çorapları geçir ayağına… Çoraplarınla sikmek istiyorum seni…”

Yaşlı gözlerle bakıp çorapları araştırdım. Ortada, yerde duruyorlardı. Ben sözünü ikiletmeden hemen kalkıp onları giyerken Selim de üstündekileri çıkarmaya başladı. Çorapları, yüksek topuklu ayakkabılarımı giyip ona döndüğümde o da çırılçıplaktı. Önündeki oku beni gösteriyordu. Otobüste arkama dayanan, beni kudurtan alet şimdi gözlerimin önündeydi.

Eliyle işaret etti sikini… Ne istediğini biliyordum. Hemen önünde diz çöktüm. Ellerime sığmayan koca aleti taparcasına dilimle, dudaklarımla sevmeye, okşamaya, yalamaya başladım. Bir anıt gibi havaya yükseliyordu kalın siki… Göbek deliğinin hizasına kadar yükseliyordu upuzun… Uzunluğunun yanı sıra bileğim kadar kalındı da… Yalaya yalaya bitmiyordu.

Kasıklarındaki siyah kıvırcık pırıl pırıl parlayan kılları kesmemiş, uzun bırakmıştı. Yumruk gibi başını ağzımın içinde dilim ve damaklarımın arasında ezerken parmaklarımın ucunu o siyah kıllara dolayıp çekiştiriyor, altında koç yumurtası gibi sarkan torbalarını okşuyordum bir yandan… Bu kez inleme sırası ondaydı. İntikamımı alıyordum. Az önce beni azgın bir orospu gibi, yarak diye yalvartmasının hesabını soruyordum dilimin ucuyla…

Dayanamadı sonunda… Saçlarımı çekiştirip duran, başımı öne arkaya çekiştirip ağzımı kadınlık organıymış gibi siken ellerini yolarcasına saçlarıma geçirdi, ayağa kaldırdı. Islak dudaklarıma yumuldu. Vahşice öpüştük. Islak siki bacaklarımın arasında yolunu arıyordu. Doktorun masası yanı başımızdaydı. Elinin tersiyle masanın üzerinde ne varsa sıyırıp yere fırlattı. Sert hareketlerle kalçalarımdan tutup masaya oturttu beni… Bacaklarımı ayırıp arasına girdi. Arzudan titreyerek misafirimi bekliyordum.

Fazla bekletmedi. Yalanmaktan parlayan sikinin yumruk gibi başını amıma dayadı. İstekle dudakları aralanan amımı zorlayarak girmeye başladı içime… Boynuna sarıldım sımsıkı… Gözlerim kapalı, dudaklarımı ısırarak, içime giren kalınlığın verdiği dolgunluk hissinin zevkine varıyordum. Bitmek bilmedi sanki içime girmesi…Amımı yara yara girdi… Girdi… Sonunda kabarmış klitorisimde onun uzun kasık kıllarını hissettim. Az sonra kasıkları klitorisimi ezmeye başlamıştı bile…

İçimde, ıslak vajinamda heybetli kalınlığı, klitorisimde gıdıklayan, huylandıran kasık kılları, gidip gelmeye başladı yavaşça… İnliyordum sürekli… Şehvetten başım dönüyordu. Bacaklarımı beline dolamıştım. Kendimi masaya sırt üstü bırakmış, göğsünü, karın kaslarını, masaya dayanıp destek alan kol kaslarını, pazularını okşuyor, zevkten geberiyordum.

-“Nasıl? Güzel sikiyor muyum? Israr ettiğime değdi mi? Memnun musun hayatından?” diye sorup duruyordu beni sikerken… Başımı sağa sola sallıyor, ona laf yetiştirmeye çalışıyordum,

-“Ooohhh…. Evet… Evet… Çok memnunum… Çok güzel sikiyorsun… Aaahhh…. Harikasın erkeğim… Aşkım… Çok zevk veriyorsun… Delirtiyorsun beni… Ooohhh…. Koca sikin amımı geriyor, bitiriyor beni… Aygırım benim… Hadi… Devam et… Böyle sikmeye devam et… Siikkk… Oooohhhh….”

Arada belimdeki bacaklarımı çözüyor, sikmesine ara vermeden omzuna alıyordu bacaklarımı… Jartiyer çoraplarının üzerinden bacaklarımı okşuyor, ayak parmaklarımı çorapla beraber koca ağzına perabet güvenilir mi alıp ısırmaya çalışıyor, tabanlarımı yalıyordu. Çorapla sikilmek hoşuma gitmişti. Kendimi aşağılık bir fahişe, zevk düşkünü birorospu gibi hissetmeme yol açıyordu bu manzara… Daha da tahrik oluyordum.

Ne kadar pompaladı beni bilmiyorum, hatırlamıyorum. Kaç kez boşaldığımı da… Sürekli zevk dalgalarında, zirvelerde dolaşıyordum. En son kalçalarımdan tutup kaldırdı, masaya domalttı beni… Memelerim masa üstündeki deri sümende ezilirken bacaklarımı araladım. Arkamdan amıma geçirdi koca sikini… Uzun boyuyla üstüme kapaklandı kalçaları gidip gelirken, sırtıma, omuzlarıma minik ısırıklar atmaya, yalamaya başladı. Alttan ellerini memelerime atmış, pençeleriyle avuçlamış, sıkıyordu bir yandan da… Boynumu yalarken beni etkileyen boğuk sesiyle uyardı beni…

-“Geliyorumm…” diye hırladı. Artık amım sızlamaya başlamıştı. İçimden sular fışkırıyor, bacaklarımdan süzülüyordu. “Nereye?” diye sordu.

Anlayamadım önce… Dizlerim titriyordu artık… Sonra sorusunun amacını anladım,

-“İçime…” diye haykırdım. “İçime boşal… Korunuyorum. Döllerini hissedeyim içimde… Hadi…“

Son bir kez amıma dipledi sikini… Saçlarımdan tutmuş, kısrak yelesi tutar gibi kendine çekip bağırarak sıcak spermlerini püskürtmeye başladı. O sıcaklığı hissedince ben de son kez kasılmaya, en lezzetli orgazmlarımdan birini yaşamaya başladım.

-“Hızlan… Hızlan…” diye hırıldadım. “Sokup çıkar yarağını… Ben de geliyorum… Hadi… Pompala beni… Geçirr… Sik beni aşkım… Erkeğimm…”

Sonunda sakinleştik. Üstüme kapandı, masayla onun ağırlığı altında eziliyordum. İnleyince kalktı üstümden, koltuğa attı kendini… Ben de belimi tutarak doğrulmaya çalıştım. İyi sikmişti beni piç… Koltuğa, onun yanına gidip başımı kucağına koydum, uzandım. Kasıklarımda hala orgazmın zevk şimşekleri çakıyor, kasılıp duruyordum. Bacaklarımı sımsıkı bitiştiriyor, o tatlı duygunun, şehvetin bitmesini istemiyordum.

-“Güzel miydi?” diye sordu her erkek gibi… Alacağı yanıttan emin, mağrur… Başımı kaldırıp yakışıklı yüzüne baktım, istediği yanıtı verdim ona,

-“Bir de soruyor musun?” dedim. “Harikaydı. Çok güzel siktin beni… Bitirdin… Zevkten öldürdün… Her yerim titriyor şu anda…” Ellerimi çoraplı bacaklarımda, çıplak kasıklarımda, tüysüz, parlayan üçgenimde dolaştırdım yorgun argın… Vurdura vurdura örselediği, tenini kızarttığı hassas am dudaklarım az önce içinden çıkan koca yarağın etkisiyle hala açık duruyordu. Elimi attım, koltuğa süzülen spermleri bulaştı elime… Parmağımın ucundaki kremsi beyaz kalıntıyı dilimin ucuyla yaladım, kekremsi tadını dilimin hücrelerinde tattım, ağzımın içinde dolaştırıp yutkundum. Gülümsedi,

-“Dur bakalım… Kendini koyverme hemen… Bana sözün var… Akşama kadar sikeceğim seni…” Elimi uzatıp göğsündeki kılları okşadım,

-“Delisin sen… Yorulmadın mı? Belki iki saat oldu sevişmeye başlayalı… Ben bitmiş vaziyetteyim.”

-“Anlamıştım zaten… O aptal kocan seni bir postada bırakıyor değil mi? Bu sikilesi güzelliği bir kere sikmekle yetiniyor bence… Seni aç bırakıyor, eminim…” Eğilip dudaklarımdan öptü. Mutluydum. Kollarımı açıp gerindim.

-“Eh, doğru söze ne denir? Aynen dediğin gibi… Bankadan geç gelir, erken gelse siki kalkmaz, kalktığı zaman da bir postada bırakır, kendi boşalır, bana aldırmaz çoğu zaman… O ilk balayı günlerindeymiş. Zaman geçince eski hızı kalmadı kocamın… Bugün otobüste gördüğün koca, nadiren isteklendiği günlerden birindeydi…” diye dert yandım aşığıma…

-“Merak etme Gül… Bugün seks yapmaya doyacaksın. Yeter diyeceksin…” Güldüm,

-“Yeter diyeceğimi zannetmiyorum ama, bir başlayalım bakalım…” dedim. Başımı çevirip konuştukça sertleşen, eski dikilitaş halini alan sikine bir öpücük kondurdum. Başını dudaklarımın arasına alıp dilimle yaladım. Bir yandan gözlerine bakıyordum. Onun bakışları odada geziniyordu. Dip taraftaki paravanla ayrılmış muayene bölmesini, sedyeyi gördü, gözleri parladı. Başımı tutup sikini ağzımdan kurtardı.

-“Gel bakalım Gül hanım… Şu sedyeye yat da, seni güzel bir muayene edeyim.” Kıkırdadım,

-“Peki doktor bey…” diyerek hevesle kalktım.

Üzerimdeki jartiyer çoraplarını düzeltip sedyenin yanına gittim, çırılçıplak uzandım. Selim doktorun tiril tiril beyaz, ütülü önlüğünü çıplak bedenine geçirip stretoskopu boynuna takmış, beni bekliyordu. Öyle komik görünüyordu ki, durmadan kikirdiyordum. Doktor gömleğinin iliklenmemiş önünden kaslı çıplak bedeni, baklava şeklini almış karın kasları, kasıklarından göbeğine doğru yükselen uzun siki görünüyordu. Selim ise tüm ciddiyetiyle streteskopu kulağına geçirmiş, ben güldükçe inip kalkan iri göğüslerimde gezdiriyor, dinlemeye çalışıyordu.

-“Lütfen gülmeyin hanımefendi… Çok ciddi bir hastalığınız var, siz gülüp duruyorsunuz…” diye tersledi beni…

-“Yaaa… Neymiş rahatsızlığım doktor bey? Yaşayacak mıyım?” diye sordum doktoruma… Streteskop memelerimden karnıma, oradan kasıklarıma inmişti şimdi… Yine o ciddi tavrıyla,

-“Hanımefendi… Siz seksüel blumia hastalığına yakalanmışsınız… Bakılmadığı için çok ilerlemiş. Durum kötü…”

-“Peki çaresi yok mu doktor bey? Neymiş bu hastalık? Kurtulacak mıyım?” diye arka arkaya sordum.

O sırada streteskopun soğukluğunu am dudaklarımda, içinde hissedince kıvrandım. Ürperdim. Aklıma titiz ve ciddi doktorum, patronum geldi. Şu anda büyük olasılıkla mikrop bulaştırıyorduk doktorun alete… Ve bembeyaz önlüğü erkeğimin çıplak bedeninde duruyordu.

-“Açlık hanımefendi…” dedi doktorum… tipobet “Sekse aç kalmışsınız. Doyuran olmamış sizi… Ama ben sizi iyi edicem.” Sertleşmiş sikini elime tutuşturdu. “Bundan günde beş kere yerseniz, iyileşirsiniz. Fitil olarak günde beş kere amınıza alacaksınız bunu…”

-“Mmmm…” dedim. “Hemen mi başlamam gerekiyor doktor bey?” diye sordum gülmeme engel olmaya çalışarak…

-“Evet… Hemen… Vakit kaybetmeyin… Şu anda başlamamız lazım tedaviye… Yoksa yaraksızlıktan öleceksiniz…” dedi.

Bir hamlede sedyenin üzerine çıkıverdi. Bacaklarımı araladı. Üstünde sadece doktor önlüğüyle, bacaklarımın arasında dikilip çıplaklığımı seyretti bir an… Gözlerim kısılmış, bekliyordum. Havaya kalkmış aletini üstten bastırıp yaklaştı, bacaklarımın arasına yerleşip bir hamlede amıma soktu…

-“Aaahhh…” diyerek çığlık attım. “Fitil canımı yaktı doktor…” diye dert yandım. Gidip gelmeye başlamıştı.

-“Merak etmeyin… Önce acır, sonra iyileşirsiniz. Zevk alırsınız. Bakın, doktorunuz da zevk alıyor. Nasıl, güzel mi fitil? Acıyor mu şimdi?” diye konuşuyordu aletini sokup çıkarırken…

-“Oohhh… Geçti doktor… Acımıyor artık… Çok güzel ilacınız varmış… Yerim ben bu fitili… Harikaymış… Ohhhh…”

Elimi doktor önlüğünün altından sokup sırtını okşuyor, kabalarından tutup kendime çekiyor, feryat figan doktorumun kocaman fitilini amıma alıyordum. Dakikalarca sürdü fitili almam… İkimizin zevk inlemeleri, altımızdaki sedyenin şikayetçi gıcırtılarına karışıyor, Selim amıma kökledikçe duvara vuran sedyenin sesi tok tok sesler çıkarıyordu. Kendimizi öyle kaptırmıştık ki, duymuyorduk bile sesleri…

Sonunda bir posta da orada, sedyenin üstünde boşaldı içime… Doktorun kullandığı banyoya gidip temizlenmek istedim. Duşun altındayken Selim geldi yine kalkmış aletiyle… Doymak bilmiyordu adam… Bir kez de kaygan köpüklerin eşliğinde sahip oldu bana… Akşama kadar kapalı muayenehanenin her yerinde sikiştik… Sonunda akşamüzeri zorlukla yolcu ettim. Ben de evin yolunu tuttum.

Otobüste kalabalığın içinde Leyla gibiydim. Ne ter kokularını duyumsuyordum, ne de fırsattan istifade orama burama değdirenleri umursuyordum. Dizlerim titriyordu yorgunluktan… Eve kendimi zor attım. Biraz sonra da kocam geldi. Yemeğimizi yedik.

Zavallım, hala sabahki olayın etkisindeydi, kalkmış sikini gösterip sevişmek istedi. Son perdeyi de kocamla kapadım. Bir posta da o attı. Sikilmekten gevşemiş amımı fark etmedi bile… Doğaldı, seyrek yaptığından anlamaması… Aldırmadım, zevk almış gibi yaptım, kocam bacaklarımın arasında gidip gelirken inleme sesleri çıkardım. Sonunda da o gelirken dört dörtlük bir orgazm taklidi… O banyoya giderken ben içimde kocamın dölleri, kafayı vurup ölü gibi uyudum.

Asıl sürprizi üç gün sonra yaşadım. Doktor gelmiş, hasta kabulüne başlamıştı. Yoğun bir gündü. Öğle tatilinde ben yemeğe çıktım, o raporları bitirmek için bilgisayarın başına geçti. Öğleden sonra tekrar aynı yoğunluk… Akşam son hastayı gönderdikten sonra her zamanki gibi eve gitmek için toparlanmaya başlamıştım ki, doktor içeriye çağırdı.

Merakla yanına gittim. Koltuğa oturmam için işaret etti, oturdum. Masanın üzerinde duran büyük bilgisayar ekranını görmem için bana çevirdi. Ekranda bir videonun son sahneleri vardı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Videonun sesini açtı bu arada… Odayı benim çılgın gibi orgazm feryatlarım doldurdu anında… Selim üstünde doktorun önlüğüyle, doktorun geniş deri makam koltuğunda oturmuş, ben de kucağına oturmuş, çılgınca oturup kalkıyordum. Selim de alttan koca aletini sokup çıkarıyordu. Hiç gizli kamera diyemezdiniz. Öyle ustalıkla bir açıya yerleştirilmişti ki, sanki özel çekim yapılmış gibi duruyordu.

Ne diyeceğimi bilemedim. Donup kalmıştım. Neden sonra gözlerimi ekrandan ayırabildim. Bitmiştim ben… İş yaşamım, belki de evliliğim… Aptal gibi etrafıma bakınıp gizli kamerayı nereye koyduğunu bulmaya çalıştım kısa bir an… Sonra da doktorumla göz göze geldik. Titreyerek ölüm fermanımı bekledim. Sonunda konuştu doktor…

-“Gül, geçen ay bir Pazar günü arkadaş kurdu güvenlik sistemini… Hırsızlığa karşı bir önlem… Sana haber vermeyi unuttum. Hareket sensörlü, HD kalitesinde gizli kamera… Saatlerce kayıt yapabiliyor. Nasıl, görüntü kalitesi çok güzel değil mi? En ince detaylarına kadar görebiliyorum…”

-“E… Evet… Çok iyiymiş…” diye kekeleyebildim. Ayağa kalktı. Yüzüm kıpkırmızı, yerin dibine geçmeyi isteyerek koltuğa gömülmüş vaziyetteydim. Bir sessizlik oldu. Beklediğim fırça, hakaret, kovulma gelmiyordu bir türlü… Başımı masadan yukarıya yavaşça kaldırdım korka korka… Gözüm doktorun önündeki kabarıklığa ilişti önce… Sonra da biraz daha kaldırınca bana istekle bakan yüzünü gördüm. Gözleri parlıyordu.

-“Senin tüm güzelliğini yakalamış. Harikaydın…” dedi.

Rahatladım. Derin bir nefes alıp kendimi arkaya bıraktım. Gülümseyerek,

-“Sanırım bana kızmadınız…” dedim.

-“Yoo… Tam aksine… Seni ne kadar beğendiğimi biliyorsun. Kocan var, yeni evlisiniz diye asılamıyordum sana… Hep seni sikmek istedim. Karımı sikerken seni hayal ettim hep… Bugün benim bayram günüm…” dedi.

Anlaşılan bundan sonra yeni bir yaşam başlayacaktı benim için… Kocam, Selim, Doktor arasında, merkezinde benim olduğum bir seks üçgeni… Masanın üzerindeki telefona uzanıp kocamın numarasını çevirdim. Açtı.

-“Aşkım, ben bugün geç kalacağım. Çok önemli bir hasta bekliyoruz. Sen beni bekleme istersen. Yemeğini ye. Benim ne zaman geleceğim belli olmaz… Doktor bey beni eve bırakır…” dedim.

Ben telefonu yerine koyarken, doktor masanın etrafından dolanıp yanıma geldi. Bacaklarımı okşayarak eteğimi yukarıya sıyırdım, tanga külodumu, jartiyer çorabımın dantellerini gösterdim ona… Doktor telaşlı hareketlerle pantolonunu aşağıya sıyırırken benim akşam mesaim başlıyordu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

londradan misafirler – 1

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

londradan misafirler – 1
Londra Heatrow dan havalanalı bir saati geçmişti. Business class ın keyfini içtiğim 15 senelik viski ile çıkarıyordum. Bir haftalık uğraşım sonunda elde ettiğin başarının heyecanı ise müthişti. Nerdeyse senelerce emek erdiğim işimin tamamı elimden gidecekken, yaptığım ticari manevra sonucu tekrar, hem de daha fazlasıyla başarılı bir iş potansiyelini hayata geçirmiştim. Artık bunu kutlamak İstanbul’a geri dönünce bu ticari manevranın gerçekleşmesinde önemli rol oynayan diğer kişilerle bir araya gelirince kaçınılmaz olmuştu. Hele bu kişiler muhteşem eşim ve güzel baldızım olunca, değmeyin keyfimize. Hepimiz verdiğimiz emeğin, geçirdiğimiz yorucu saatler ve günlerin, harcadığımız onca paranın karşılığını tabiî ki alacağız. Büyük bir holdingde yönetici olarak işe başladığım yıldan bu güne tam 5 sene geçmişti. Geçen zaman içinde temsilciliğini yaptığımız firmaların sayısını iki katına çıkartmıştım. Bunların arasında en çok iş potansiyeline sahip olan İngiliz firmasının temsilcileri ile Londra’da görüştüğüm sırada bir gariplik sezmiştim. Adamlar bana biraz gergin geldiler görüşme esnasında ki hareketleri bunu söylüyordu. Nedenini ise sonradan çözmüştüm…
Rakiplerimizin bizden habersiz bu firma yetkilileri ile temas kurup onları İstanbul’da ağırlamak üzere harekete geçtiklerini yaptıkları küçük bir hatadan öğrenmiş ve karşı harekete geçip ben daha önce davranmıştım. Ticarette her zaman risk vardır ama enformasyon ağınızın genişliği de bu riski minimize eder. Rakip firmamız aynı turizm şirketinden bilet aldığımızı bilmediğinden tesadüfen John ve Allan ın uçak biletlerini aynı yerden satın almışlardı. Tabii senelerdir çalıştığım turizm şirketinin bana sadık olan elemanı bu bilgiyi sızdırmış ve büyük bir zararın eşiğinden dönmüştük. Tam 5 senedir tüm seyahat organizasyonlarımızı yapan bu şirketin sevimli bilet memuresi Pelin çok güzel bir hediyeyi de hak etmişti benden. Loui Vitton çanta, bana kazandırdıklarının yanında bu pahalı hediye inanın sönük kalırdı. Eşim ve baldızım ise daha yüklü hediyeleri hak etmişlerdi çoktan. Bunu daha dönmeden ayarlamıştım. İkisi içinde birer pırlanta set hazırlatmış ve yaz tatilimizi geçireceğimiz 7 yıldızlı otelimizde bir villa ayarlamıştım. Sanırım bunlar çok hoşlarına gidecekti. Uçakta bunları düşünürken yemek servisinin başladığını gördüm ve İngiliz bayan hostesimizin narin elleri ile uzattığı menüyü inceleyip sadece aperatif bir şeyler istedim. Zira akşam yemeğini üçümüz bir arada yemeyi planlamıştık. Sizi daha fazla merak ettirmeden hikâyenin başına dönelim.
Rakiplerimizin yaptığı bu atağı öğrenir öğrenmez İngiliz firmasının genel müdürü John u telefonla aradım. Kendisini hemen ziyaret etmek istediğimi ve konunun çok önemli olduğunu söylediğimde saat sabahın dokuzu idi. John daha kahvesini yeni yudumlamaya başlamış olmalıydı ki ki sesi son derece meraklı ve şaşkın geliyordu. Benim bu ısrarlı tavrım üzerine randevuyu hemen kabul etti ve tam 20 dk içerisinde yanındaydım.
John 50 yaşında uzun boylu devamlı spor yapan yakışıklı bir adamdı. Kendisi ile geçen sene Londra’da bir fuarda tanışmış ve işbirliğine başlamıştık. Bir sene içerisinde beklediğimizin çok üzerinde bir ticaret hacmi yakalamıştık. Bu da tabiki rakiplerimizin iştahını kabartmıştı. Vakit kaybetmeden konuya girdim. Rakiplerimizin atağından hiç haberim yokmuş gibi davranıp şöyle dedim ’’John, birlikte çalışmaya başlayalı güvenilir casino bir sene oldu ancak sen daha bizim firmamızı ve İstanbul’u görmedin. Bu iyi işbirliği yapan firmalar arasında olmaması gereken bir şey. Dün akşam İstanbul’dan aldığım bilgiye göre, çıkan raporlarda firmamızın en yüksek cirolu iş yaptığı şirket sizinki olmuş. Yönetim kurulu başkanımız beni bizzat kendisi arayarak sizinle acilen tanışmak ve bunu da bu hafta sonu gerçekleştirmek istediğini söyledi. Sizlerin onuruna küçük bir davet düzenlenecek ve buna katılmanız inanın firmalarımız arasındaki işbirliği açısından çok önemli olacak, Galiba Ortadoğu’ya açılma planını sizlerle birlikte yapmak istiyorlar. Bu sizin içinde çok ciddi bir fırsat olabilir.’’ Kısa bir soluk alıp karşıdan gelecek cevabı beklemeden devam ettim ‘’Sekreterime tüm talimatları verdim Bu hafta sonunda sizler için gerekli organizasyon şu anda yapıldı. Sanırım siz de İstanbul’a ilk defa geleceksiniz. Bunu muhteşem bir anı haline getirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz inan.’’ John kahvesinden bir yudum aldığında suratı allak bullak olmuş rengi hafif kızarmıştı. Suratında çaresiz bir gülümseme belirdi ve ‘’uhhhmm..bilmem ki bu hafta sonu aslında planlarım vardı. Fakat şirketinizin bu teklifi gerçekten ilginç. Sanırım kabul etmekten başka çarem kalmıyor. Ancak konu Ortadoğu olunca o bölümün sorunlusu olan Allan’ı da beraber getirmek zorundayım Sanırım bu daha doğru olur’’ dedi. Bende “memnuiyetle tabii neden olmasın” deyip organizasyon için gerekli tüm rezervasyonların yapılması için cep telefonumdan sekreterimi arayıp bilgi verdim. Daha fazla vaktini almayıp elini sıktım ve ayrıldım. Günlerden çarşambaydı ve İstanbul’daki hazırlıkları yapabilmek için hemen dönmeliydim. Aynı gün İstanbul’a geri dönüp akşam eve geldiğimde konuyu karım Nil’e açtım. İnanılmaz bir hikâye dedi. Bu şirketi kaybetmenin mesleki kariyerim için ne demek olduğunu bildiği için derin bir iç geçirdi ve birlikte ağırlama planları yapmaya başladık. Sonuçta bir hafta sonumuz vardı.
Hem iş görüşmeleri hem de İstanbul u gezmek için yeterli vakit ayırmalıydık. Ertesi gün Hilton otelinde bir süit daire ve geçişli olarak büyük bir oda rezervasyonu yaptık. Bir limuzin hafta sonu için bize tahsis edilecekti. Ayrıca lüks bir motor yat boğaz ve adalar gezisi için ayarlandı. Bütün bunları nasıl yetiştirecektik bilmiyorum ama başarmak zorundaydık. Bu nedenle Cuma sabahından başlayan bir program yaptık ve John’da bunu kabul etti. Cuma sabahı havaalanındaydım. Allan’ı tanımıyordum ve açıkça nasıl biri olduğunu da merak ediyordum. Zira bu iş birazda ona bağlıydı. İşte John kapıdan çıkıyordu, şık bir takım elbise vardı üzerinde ve birazdan Allan da geldi yanına. Allan, John dan biraz daha kısa ve kilolu bir adamdı. Ancak sempatik tavırları vardı ve zor birine de benzemiyordu. Vakit kaybetmeden limo ya atlayıp doğru Holding merkezine hareket ettik. Toplantı salonuna girdiğimizde yönetim kurulu başkanı ve diğer idari müdürlerden 2 kişi le birlikte kısa bir tanışmadan sonra hemen iş görüşmeleri başladı. Yaptığımız öneri onlar için mükemmeldi. Ortadoğu’daki stratejik partnerleri olacaktık ve bu onlar için önemli bir yatırım unsuruydu. Bir saati aşkın süren toplantıdan sonra iyi niyet mektupları imzalandı ve müsaade isteyip ayrıldık. Ben John ve Allan la birlikte hemen Hilton a yöneldim. Odalarına çiçekler koydurmuş bir şişe canlı bahis Fransız şampanyası ve çeşitli ikramlarla donatmıştık. Bunu görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler. Her şey yolunda gidiyordu. Bunu rakiplerimizin de görmesini isterdim doğrusu.
Güne erken başlamak, seyahat ve iş toplantıları onları bir hayli yormuştu. Öğleden sonrasını dilenerek geçirmek istediklerini söylediler. Ancak tam ayrılmak üzereydim ki John bana akşamki program da kendilerine eşlik edebilecek bayanlar olup olmadığını sordu. Ben çok kısa bir tereddüt geçirdim ve bunu halledebileceğimi söyledim. John Türk bayanlarını çok merak ettiğini onların ne kadar gizemli olduklarını duymuş ki akşam için şimdiden çok heyecanlandığını söyledi. Tabii Allan’ı da unutmamak lazım dedi. Ben mesajı almıştım Yanlarından ayrıldım ve Limo ya dönerken ne yapacağımı düşünmeye başlamıştım bile.
Aslında profesyonel olarak çalışan escortlarda vardı ancak John’un anlatımı bana geleneksel Türk kadınını tanımak istediğini çağrıştırdı. Bunu da halledebilirdim İnanmayacaksınız ama evli ve maddi durumları bozuk birçok ailenin hanımları böyle bir iş için hazırdılar. Hem de yaşları 25 – 30 arası. Bunu tesadüfen keşfettim. Daha önce tanıdığım bir ailenin hanımı bana bunu bizzat kendisi ima etmişti. Telefon numarasını bulup hemen aradım. Müge 25 yaşında lise mezunu iki yıllık evli ancak eşinin iş sorunları olduğu için maddi zorlukları olan bir ev hanımıydı. Hoş bir fiziği vardı. 165 boyunda 55 – 60 kg civarında yuvarlak hatları olan bal rengi gözleri ve etli dudakları ile gerçekten seksi bir hatundu. Az derecede İngilizce de konuşuyordu. Kendisine bu akşama için müsait olup olmadığını sorduğumda aldığım olumlu cevap beni çok sevindirmişti. Ancak Mügeye bir arkadaşının daha olup olmadığını sorunca aldığım cevap beni iki kere sevindirmişti. Kendisi ni ziyarete gelen bir akrabasının 20 yaşındaki kızı da bize katılabilirdi. Tarife göre müthiş bir kızdı. Aslı 170 boyunda uzun sarı saçlı manken ölçülerinde ve iyi derecede İngilizce konuşan bir üniversite öğrencisiydi. Doğuda bir üniversitede öğrenim görüyor ve kısa bir tatil için ise İstanbul’da bulunuyordu.
Kendilerine hemen hazırlanmaları için talimat verdim. Mügenin banka hesabına internetten para havale ettim ve gece için şık ve seksi birer kıyafet ile uygun iç çamaşırları almalarını daha sonra da modern bir saç, makyaj için kuaföre gitmelerini söyledim. Akşam kendi imkânları ile Hilton oteline gelecekler orada buluşacaktık. Mutaassıp bir mahallede oturdukları için dikkat çekmek istemiyorlardı. Fakat Mügenin kocasını nasıl ikna edipte gece kalacağını merak ediyordum doğrusu…
Bu işleri de hallettikten sonra artık bende biraz dinlenmek için eve geri döndüm.Nil yine muhteşem güzelliğiyle beni kapıda karşıladı.28 yaşında tüm ihtişamı ve zarafetiyle çok alımlı bir kadındır karım.17 yaşında katıldığı güzellik yarışmasında ikinci olmuş daha sonrada bir kaç reklam filmi çevirmişti. Benimle evlendiğinde tam bir ev kadını oldu ancak güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti.178 cm boyunda 59 kg ağırlığında 90– 65- 95 ölçülerinde, beyaz tenli, saman sarısı saçlı, zümrüt yeşili gözleri ve devamlı spor yaptığı için mükemmel bir vücudu vardı. Geniş omuzları, dolgun göğüsleri ve yuvarlak kalçaları, uzun bacaklarıyla birleştiğinde ortaya muhteşem bir kadın çıkıyordu. Bunu seksapeliyle de birleştirince inanın yanından mobilbahis yeni giriş geçerken çarpılmamanız mümkün değildi. Akşam için boğazda balık yemeyi planlamıştık. Ancak Nil bize katılmayacaktı. Ben kızlarla Nil’in karşılaşmasını istemiyordum. Baldızım ’’ Nurla birlikte evde tv seyreder seni bekleriz hayatım’’ diyerek de makul karşılamıştı bu isteğimi. Akşam saat yedi de lobby de kızları bekliyordum. Lobbynin sonundaki barda oturdum ve bir viski söyledim kendime. Çok geçmeden Müge ve Aslı göründüler. Müthiş bir ikili olmuşlardı ki yanıma gelirken çevrenin tüm bakışlarını üzerlerinde topladılar. İkisinin de üzerinde şık ve dekolte kıyafetler vardı Saç ve makyajları ise pahalı bir kuaförden çıktığını söylüyordu. Gecenin programını kısaca anlatıp bu misafirlerin benim için ne derece önemli olduğunu ve çok memnun ayrılmaları için kendilerinin ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istedim ve bunun karşılığında ise alacakları ücreti duyunca ikisinin de gözleri sevinçle parlamıştı. Kızlar kendilerine birer içki söylerken John ve Allan yanımızda bitivermişti. Hemen kısa bir tanışma faslından sonra John Aslının Allanda Mügenin yanında oturmuş neşeli bir sohbete dalmışlardı. Yarım saat kadar sonra içkilerimizi bitirip akşam yemeği için Boğaza hareket etmiştik. Hemen denizin kenarında yer alan nefis bir restoranda mükellef bir akşam yemeği ve yanında da tabi ki rakı içmiştik. Kızlar rakıya alışkındılar ancak misafirler tam öyle değildi. Hızla içtikleri rakı etkisini kahkahalarda sıcak yakınlaşmalarda gösteriyordu. İnanın tatlı bile yemeden otele dönmek istediklerini ve gecenin devamında hanımlarla keyifli bir şekilde eğlenmek istediklerini söylediler, bu beni ne kadar mutlu etmişti bilemezsiniz.
Onları otellerine bıraktıktan sonra hızla eve döndüm. Her şeyin çok iyi gittiğini Nil ve Nurla paylaştığımda bizde ufak bir sevinç yumağı oluşturmuş birbirimize sarılmıştık. Nur, Nil’den 2 yaş daha büyük ancak fizikleri nerdeyse birbirinin aynı olan son derece esprili, yaşamdan keyif almasını bilen dul bir hatundu. Yalnız Nur kumral saçları, buğday ten rengi, iri koyu kahve gözleri ile eski Mısırlı kadınlara benzerdi. Eşinden boşanalı iki sene olmuş, yaşadığı mutsuz evliliği unutmanın çabası içindeydi. Bu nedenle zaman zaman bizi ziyaret eder ve hep birlikte eğlenirdik. Serbest bir kadın olduğundan cinsel hayatını da özgürce yaşardı. Erkek arkadaş seçiminde çok nazlı davranmaz hoşuna giden bir erkeklerle de ilk gece birlikte olmaktan kaçınmazdı. Bizim evde bir kaç kez erkek arkadaşı ile birlikte olduğuna ben şahit olmuştum.
Ertesi günün programını birlikte konuştuk. Öğleden önce kısa bir şehir turu yapacaktık. Öğleden sonra ise Ataköy Marinadan lüks bir motor yatla denize açılacaktık. Motoryat benim bir arkadaşıma aitti. Nil ve ben arkadaşımın yatıyla defalarca gezmiştik. Biz yaşlarda başarılı bir işadamı olan Mete bize severek yardımcı olacağını söylemişti. Nurda ilk kez bizimle birlikte tekneye çıkacağı için çok sevinçliydi. Sanırım biraz da Mete’yi merak ediyordu. Cumartesi sabahı otele gittiğimde saat 10 du ve kızlar çoktan oteli terk etmişlerdi. Odayı aradığımda John kahvesini içiyordu, 5 dakika içinde aşağıda olacağını söylerken son derece mutlu bir ses tonu vardı. Sultanahmet’e doğru yol alırken, John ve Allan geceyi nasıl geçirdiklerini anlatıp inanılmaz derecede memnun kaldıklarını büyük bir coşku ile ifade etmişlerdi. Kızların ikisinin de müthiş bir seks fırtınası yaşattıklarını hatta gecenin ilerleyen saatlerinde grup olarak birleşip inanılmaz keyifli saatler geçirdiklerini söylediler. Bu kızları yatakta bende çok merak etmiştim şimdi doğrusu…….
(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli bir çiftle ilişkim – ilk kez fışkırarak boşal

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Evli bir çiftle ilişkim – ilk kez fışkırarak boşal
Bir çiftle yaşadığım deneyimin bana kattığı heyecan ve zevk yeni çiftlerle tanışma arzusu oluşturmuştu. Önceki hikayemde size anlattığım zevk gerçekten müthişti ve bu arayışım yine meyvesini verdi. İzmire toplantı için gitmiştim ve 5 gün kalacaktım. Akşam yemeğinden sonra otelin barında dinleniyor biraz da etrafı süzüyordum. Gözüme bir çift ilişti, uzaktan da olsa sohbetleri, rahat tavırları dikkatimi çekmişti. Bu olaya eğilimim ve yaşadığım ilk deneyim de bana biraz bu çiftler hakkında fikir vermişti sanıyorum. Neden derseniz kadının dikkatini bakışlarımla çekmeyi başarmıştım ve kadın da bana çekinmeden bakıyordu. Hatta birkaç kez kocasının farkettiğini anladım, ben biraz çekindim ve gözümü kaçırdım ama sonra onların rahatlığını anlayınca çekincem sona erdi. Ben bu cesaretle bir süre sonra yanlarına gittim, iyi akşamlar dedim, kendimi tanıttım ve size eşlik etmemde sakınca var mı dedim. Aslında onlar da her ne kadar kadın bana arada rahatça baksa da cesaretimden şaşırmış gibiydiler. Neyse bu faslı çok uzatmayım (normalde baya sürdü çünkü, konuşmak yakınlaşmak), bir süre sonra ikinci içkilerimizi içerken herkes hafifçe çakırkeyf olmuş ve sohbet daha rahat bir hava almıştı. Kırklı yaşlarda bir çiftti, izmirde oturuyorlar ama hafta sonları biraz da çocuklardan uzaklaşıp kafa dinlemek için çeşmeye bazen geliyorlamış. Hayatı biraz dolu yaşamak lazım dedi bana. Bir süre daha konuştuktan sonra kocası sigara için dışarı çıktığında (ki bilerek yaptığına eminim) kadına çok güzel ve çekici bir kadın olduğunu, her ne kadar yanında eşi olsa da ona bakmaktan kendimi alamadığımı itiraf ettim. O da bana benim bakışlarımdan etkilendiğini söyledi. Eşinin rahat biri olduğunu aslında bir de deneyim yaşadıklarını bir süre sonra sohbette öğrendim. Kadının çakırkeyif oluşu rahat konuşmasını sağlıyordu. Bir süre sonra kahveleri odada içmek istermisiniz teklifi kocasından gelince ben tamamen rahatlamıştım. Odaya çıktığımızda adam kettle su ısıtırken kadın üzerini değiştirmek için banyoya girdi ve siyah bir gecelik ve topuklu ayakkabı ile yanımıza geldi. Ben biraz çekinik olmama rağmen artık kendimi tutmak istemiyordum ve bahis firmaları çok hoş ve seksi olduğunu söyledim. Kocası bana rahat olmamı söyledi. Bunun üzerine ben kadının beline sarıldım ve kendime çekip yanağına bir öpücük kondurdum. Sonra öpüşmeye başladık, inanılmaz ateşli öpüşüyordu. Ayakta kısa bir süre öpüşüp sarıldıktan sonra yatağa uzandık. Adam biz uzanana kadar bizi izledikten sonra kanepeye uzandı ve uyumaya başladı, evet inanmayacaksınız ama uyumaya başladı. Kadın bana sevişirken dedi ki, kocam katılmaz, bizi serbest bırakır, sen gittikten sonra bana tüm yaşadıklarımızı tek tek bütün detaylarıyla anlattırır ve beni cezalandırır gibi siker ondan sonra. Bu tarz beni acayip etkilemişti. İlginç bir fanteziydi onlarınki. Çünkü daha önce beraber olduğum çiftle grup yapmıştık sonuçta, sekse katılmadan, izlemekten hoşlanan adamlar olduğunu da biliyorum ama böylesi aklıma gelmemişti. Biz sevişmeye başladık, kadının vücudu yaşına göre oldukça iyiydi ve özellikle göğüslerinin güzelliği beni çok etkilemişti. Uzun uzun göğüslerini emdim avuçladım, elim bütün vücudunda gezinirken. Daha sonra o beni yatırıp öpe öpe kasıklarıma ve ordan aletime inmişti. Uzun uzun inceledi, öptü, elinde okşadı yavaş yavaş ağzına aldı, resmen tadını çıkara çıkara emmeye başladı. Tabi ki çok güzel yapıyordu ve kadın sikimi gırtlağına sokmaya uğraşırken boşalmamaya çalışıyordum. Ben saçlarını okşadıkça daha iştahla emiyordu, bir taraftan da bir parmağıyla göt deliğimi okşuyordu. Taşaklarımı da öpüp içine çeke çeke yalayıp emdikten sonra daha aşağıya eğilip deliğimi yalamaya başladı. İlk kez biri göt deliğimi yalıyordu ve hoşuma gitmişti. Daha sonra sıra sende, beni emmeni istiyorum ama boşaltana kadar dedi. Ben yer değiştirdim, onu yatırdım ve bacaklarını aralayıp amını yalamaya başladım. Amı oldukça güzel, dudakları dışarı bile sarkmamış, ince bir hat tüy bırakmış kokusu insanı tahrik eden bir amdı. Yaladıkça inliyordu. Kafamı tutup bastırıyordu. Ben klitorisini emdikçe zevki arttı ve artık inlemeleri hızlanmaya başladı. Yaklaşık 15-20 dakika amını bana emdirdi ve birden hiç beklemediğim birşey oldu. Kadın kasılmaya başladı, orgazm olmaya başlamıştı bu normal, ama kaçak iddaa peşinden kesik kesik fışkırmaya başladı. Evet amından kesik kesik fışkırarak boşalıyordu. Ben bunu porno filmlerde görmüştüm ama sahte olduğunu sanıyordum ve sekste tecrübeli olmama rağmen bir kadını böyle boşaldığını görmemiştim. Harika birşeydir. Şeffaf ılık sıvıları ağzıma yüzüme çarpa çarpa boşalıyordu kadın. Tadı ılık, hafif metalimsiydi. Bu benim çok hoşuma gitmişti. Boşalması bitip rahatladı, ben amını son kez öpüp kalan sıvılarını yaladıktan sonra yanına yanaşıp dudaklarından ateşlice öptüm ve tadına bayıldım dedim. Bana harikaydın aşkım dedi. Hadi şimdi beni sik dedi. Ben bunun üzerine, kadını üzerine çıktım, bacaklarını ayırdım ve artık kocaman olmuş kalın yarağımı sırılsıklam amına soktum. İlk inlemesinden sonra hareketlerimi hızlandırdım ve giderek daha sert sikmeye başladım. Bir süre sonra arkasını çevirip domalttım ve belinden tutup sertçe sikmeye devam ettim. Belini çok güzel kullanıyor ve çukurlaştırarak dibine kadar sokabilmemi sağlıyordu. Bu zevkle saçlarından tutup çekiyor, kalçalarını tokatlayarak sikiyordum. Bu sert sikişlerim sırasında kadın o kadar çok bağırıyordu ki kocası uyandı ve eliyle sikini sıvazlayarak bizi izlediğini gördüm. Dayanamadım dedi ve gelip karısının ağzına vermeye başladı. Ben bir süre sonra pozisyon değiştirdim ve yan yatırıp bir bacağını havaya kaldırarak sikmeye başladım. Adam karısının bacağını havada tutmaya yardım ediyordu ağzına verirken. Sonra bana işaret etti ve karısını artık sikmek istediğini anlayıp yer değiştirdim. O sikerken ben ağzına veriyordum ki bu sahne beni çok azdırır her zaman. Sonra adam orospu tost olmak istemezmisin dedi karısına. Kadın hayır dedi biliyorsun yapamam dedi. Anal yapmıyormuş, dolayısıyla tost yapmamız mümkün görünmüyordu. Adam ısrara devam etti ve amından yapalım dedi. Kadın hayır saçmalama alamam dedi. Ama adam kararlıydı. Divana oturup karısını çağırdı ve üzerine oturmasını istedi. Kadın kocasına dönük olarak üzerine oturdu. sonra adam bana gelmemi işaret etti, ben kadına arkadan yaklaşıp kalçalarını okşadım, memelerini avuçladım ve değdirmeye başladım. KAdın hayır yapmayın, olmaz, denemeyin kaçak bahis dedi ama ikimizin de artık durmasına imkan yoktu. Ben kadının amına yasladım yarağımı, adamın yarağı amındaydı zaten, hafif hafif hareket ediyordu içinde. Ben yasladım ve itmeye çalışıyordum ama gerçekten de girmiyordu çünkü adamın normal ölçülerde bir siki vardı ama benimkinin çok kalın oluşu, kafasının da daha da kalın oluşu girmesine imkan vermiyordu. Sonra bir ara benimki giriverdi ama adamınki çıkmıştı. Böyle böyle sanıyorum 15 dakika uğraştık, birimizinki girdiğinde diğeri dışarı çıkıyordu. KAdın sürekli yapmayın alamam diyip duruyor ama bir taraftan da iki erkeğin aynı anda sikmeye çalışmasının azgınlığını yaşıyordu. 15 dakikanın sonunda bir anda ikimizinki de aynı anda amına girmeyi başardı, daha doğrusu diğeri çıkmadan sokabilmeyi sanırım deneye deneye öğrenmiştik. Girdiği anda kadının attığı çığlığı unutamıyorum. Sanırım birden çok gerildi amı ve çok canı yandı. Yapmayın çığlıkları arasında biz tempoyu tutturmuştuk ve artık ikimiz aynı anda amından sikiyorduk. Tabi düşünürseniz yaraklarımızın bir tarafı kadının amında ama diğer tarafı diğer yarakla sürtünüyordu. Biraz tuhaf bir his ama yine de çok güzeldi. KAdın da acıyla birlikte zevk alıyordu. Sonra adam kadını kaldırdı ve ters oturttu, artık yüzü bana bakıyordu. Bu şekilde de bir süre uğraştık ama bu sefer sokmamız daha kısa sürdü. Bu pozisyonda sanırım 10-15 dakika daha kadını amından aynı anda siktik ve adam birden boşaldı. Tabi bu benim için hoş değildi, adamın spermlerini kadının amını içince kendi sikimle hissettim ve çıkarmak istedim ama kadın izin vermedi hadi sen de içime boşal ikisi karışsın istiyorum dedi. Bu lafı beni hızlandırdı ve bir süre daha siktikten sonra boşaldım. Ben içinden çıktım, adam karısını kucağından kaldırıp yanına oturttu, amından döller dışarı sızıyordu. Önünde eğilip amını yalamaya başladı. Bu sahne insanı tahrik ediyor gercekten. Uzun uzun yaladı dölleri ağzına aldı sonra kalkıp karısıyla uzun uzun öpüştü. Aldıkları zevki görseniz inanamazdınız. Bir süre bribirleriyle öpüşüp sarıldıktan sora adam tekrar uyudu ve ben bir süre sonra kadını bir kez daha siktikten sonra odadan çıktım. Ertesi gün akşam barda tekrar karşılaştık ve bana sen gittikten sonra sabah ona bana yaptıklarını anlattım ve cezalandırıldım dedi. Tabi o geceyi de beraber geçirdiğimizi tahmin etmişsinizdir. Gerçek hikayelerim devam edecek.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk ilişkim ve ilk CD oluşum – 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

İlk ilişkim ve ilk CD oluşum – 3
Merhabalar tekrar, bu hikayede Şükrü’nün bana şantajla neler yaptığını ve nasıl içinden çıkılmaz bir duruma sürüklediğini anlatacağım.

Şükrü ile ilişkimiz son sürat devam ediyordu. Sevişmediğimiz gün neredeyse yoktu. Okuldan gelir gelmez ilk işi beni becermek oluyordu. Bu duruma iyice alışmıştım. Hatta zaman zaman ben bile istiyordum. Birgün yine bizim evde sevişmeye hazırlanıyorduk.. Şükrü bu sefer benim yatağımda değil annemin yatağında sevişmek istediğini söyledi. Onun yatağı çift kişilikti o yüzden daha rahatedebilrdik. Kabul ettim *ama yatağı açmadan yapalım yoksa anlar” dedim “tamam” dedi. Annemin odasına geçtik etrafa bakıyordu. Ben soyunup yatağa uzanmıştım. Bana “annenin iç çamaşırları nerede” diye sordu. *Ne yapacaksın” dedim. Bakacağım dedi. İç çamaşırları başucundaki komodinde duruyordu. Çok geçmeden buldu. Çekmeceden annemin külotlarını çıkarttı. “Yapma anlayacak gelince” dedim ama dinlemiyordu. Soyundu aleti dimdikti annmin külotlarını aletine sürtmeye başladı. Korkmaya başladım bırakması için beni sikmesini söyledim. “sikeceğim merak etme bu yarrağımı sürttğüm külotlar annenin amına değecek dedi. Sonra külotlu çorapların buldu çıldırmıştı hepsini tek tek kokluyordu ”çoook güzel kokuyor çok” dedi. Elinden zorla aldım onları. Derken üstüme atladı. Bacaklarımı omuzuna alıp sikmeye başladı. Bu sefer yüz bahis siteleri canlı ifadesi çok farklıydı. Gözleri kapalı olarak “şu anda anneni hayal ediyorum anneni sikiyorum onu çok istiyorum. dedi. Annemin ismini bağıra bağıra söyleyerek içime boşaldı. Aleti inene kadar vuruyordu ve bu sefer çok geç inmişti. Üzerime yığıldı nefes nefese bir şekilde ”ben hiç karı sikmedim ve ilk sikeceğim karı annen olacak onun o güzel bacakları ve götü aklıma geldikçe sikim dimdik oluyor hemen otuzbir çekiyorum” dedi. Çok şaşırmış ve korkmuştum. “Külotlarını giyince amında sikimi hissedecek zaten” dedi. “Akşam onu görmek için size geleceğim ders çalışıyoruz ayağı yapacağız dedi. Saçmalama dedim. ”Sen bilirsin dediklerimi yapmazsan mahalleye nasıl bir ibne olduğunu anlatırım” dedi. Artık kötü bir yola girmiştim. Dediğini kabul ettim. Akşam bize geldi. Ders çalışıyor gibi yapıyorduk. Gözleri annemin üzerindeydi. Utanmasa orada üzerine atlayacak gibiydi. Annem herşeyden habersiz bize çay meyve vs getiriyordu. Anem mutfağa gitmek için arkasını döndüğünde kalçalarına bacaklarına yiyecek gibi bakıyor yalanıyordu. Kulağıma eğilip “yakında sikeceğim bunu” dedi. Sonra da planını anlattı. “haftasonu ders çalışmak için size geleceğim sen bir ara kırtasiyeye gideceksin ve yarım saat gelmeyeceksin ben de o arada yapacağımı yapacağım” dedi.. Çaresizlikle yüzüne baktım. casino siteleri İmalı olarak “Sen bilirsin” dedi. Cumartesi günü öğlen saatlerinde geldi. ders çalışıyor numarası yapmaya başladık. Annem o gün diz hizasında entari benzeri bir elbise giymişti. Sıradan bir ev kıyafetiydi. Altında da ten rengi çorabı vardı. Şükrü yine yalanıyordu.. Bana “hadi kaybol yarım saaten önce gelme” dedi. İçimde inanılmaz bir huzursuzluk ve çaresizlikle kırtasiyeye gidiyorum diye evden çıktım. Yarım saat sonra gediğimde Şükrü’nün yüzünde pis bir sırıtma annemde inanılmaz bir geginlik vardı. Annem komşuya gideceğini söyleyerek evden resmen kaçtı. Şükrü bana sırıtarak bakarak dudakmarın yalıyordu. “Ne yaptın?” dedim. Sikemedim ama bir dahaki sefere o da olacak bu kadarı bile müthişti” dedi. Sonra yaptıkları anlatmaya başladı. “mutfaktaydı sessizce yaklaşıp arkasından sarıldım. Zaten yanına gidene kadar sikim dimdik olmuştu sarılınca popsuna gömüldü, yumuşacıktı, ne yapıyorsun duye debelenmeye başladı debelendikçe poposuna daha çok sürtüyordum elimden kurtulamadı rahat olmasın ve kimseye birşey söylemeyeceğim ve sadece kendisine dokunacağımı söyledim. Bir elimle karnını ve göğüslerin diğer elimle bacaklarını okşuyordum. Sütyeni göğüslerini hissetmeme engel oldu ama bacakları çok güzeldi. Elimi eteğinini altına sokmak istedim elimi tutarak hayır dedi elini canlı casino ayıp tezgahın üstüne koydum eteğini kaldırdım elim külotlu çoraplarını üzerinde kayınca kendimi kaybettim. Seni okşadığm gibi değildi çok farklıydı. Yumuşacık harika bacakları var. Sen bilemezsin tabi az ben okşadım onları. Sonra yere çömelip bacakların öpmeye başladım hala karşı koymaya çalışıyordu. Sakin ol kimse bilmeyecek dedim. Etiğini kaldırıp o muhteşem poposunu gördüğümde hepten delirdim harika kokuyordu çekmecedeki çoraplarından çok daha muhteşemdi. Külotlu çorabının altında beyaz çiçekli külodu vardı. Bacaklarını poposunu deli öpüpü okşayıp yaladım. Bu rada sikimi dışarı çıkardım ama o arkası dönük olduğu için farkedemedi. Çorabını sıyırmak için elimi çorabınn lastiğine attığımda hayır diyerek ani bir hareketle elimi çekti ben de ayağa kalkarak çıkardığım sikimi poposuna yasladım sürtüp boşalocaktım ki sen geldin yarım kaldı” dedi. Ayağa kalktı eşofmanını çıkartıp “şimdi ceza olarak al ağzına boşalt beni” dedi. Aldım ağzıma çok geçmeden boşaldı beni kafamdan tutup kendine doğru bastırarak bütün döllerini ağzıma bıraktı kafamı çekmek isitiyordum bırakmıyordu neredeyse boğulacaktım homurdana homurdana “yut hepsini orospu” dedi. Bir dahaki sefere o orospu ananı sikeceğim bağırta bağırta amına koymazsam şerefsizim” dedi.. Toparlandı ve evine gitti. Annem bir kaç saat sonra geldi. Yüzündeki gerginlik devam ediyordu. Ona baktıkça Şükrü’nün anlattıkları aklıma geliyordu ve çıldırıyordum. Hem kendi başıma hem de annemin başına ne işler açmıştım..

Bir sonraki hikayede daha sonra neler yaşandığını anlatacağım..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İmamın Kızı ( %100 yaşanmıştır )

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

İmamın Kızı ( %100 yaşanmıştır )
Evlilik büyük hayaller ile olur ve özellikle gelinin geleceğine dair tüm planlarının değişmesine sebebiyet verir. Fakat yakın çevremden tanıdığım arkadaşım aksine şeyler yaşamış. Onun dilinden ben de her şeyi paylaşma kararı aldım. Aslında kendisi bana bunu özel olarak atmıştı ve kimseyle paylaşma demişti fakat ben biraz düzenleme yaparak siteye uygun hale getirdim ve sizlerin huzuruna sundum. Bu Hikayem gerçek yüzde yüz ve yaşanmış bir olaydır. Daha Yeni Evlenmiştim. Düğünden hemen sonra yeni eşimle balayına gittik. Ege sahilinde hoş ve güzel bir otelde 7 gün geçirecek ve daha sonra İstanbula dönecektik. Evlenmeden önce benim ilişkilerim olmuştu ama eşim bakireydi. İlk gece kendini çok fazla kastı, ben de pek fazla üstüne gitmek istemedim. Ama İkinci gece çok azmıştım eşimın önce vahşice saten geceliğini parçaladım, sonra da kızlığını bozdum hemde öyle böyle bir bozma değil yani o yatağın dili olsa konuşsa neler anlatır neler eşimın canı çok fazla yandı. Üçüncü gün eşimın sancıları sebebiyle hiçbir şekilde öpüşmedik. Öpüşmenin tadı damağımda kalmıştı.

Dördüncü gün eşimle otelin havuzuna bursa escort gittik. Havuzda bir turist kafilesi vardı. Biz de otelin hemen yanındaki plaja gittik. Uçsuz bucaksız plajda çok fazla insan yoktu tek tük insanlar vardı. Sahil kumsalın hemen arkasında da zeytinlikler vardı… Biraz denize girdik. Sonra şenzlooglara uzanıp güneşlenmeye başladık. Eşim gözlerini kapamış yatıyordu, ben de etrafı kolaçan ediyordum. Biraz sonra bir minibüsle 18/19 yaşlarında tesettürlü genç bir kızla sarı bıyıklı 25 yaşlarında bir adam 20 metre kadar ötemize geldiler. Sonra zeytinlikte kayboldular. Biraz sonra o tesettürlü genç kız, l****a mankenlere taş çıkartacak vücuduyla yalnızca beyaz külotu ve sutyeniyle ortaya çıktı, adam da yanısıraydı. Kız sarışın, çilli, zayıf ve uzun boyluydu. Biraz Tuğba Ünsalı andırıyordu. Denize girip çıktılar. Kız denizden dönerken görkemli üçgeni belli oluyordu, adeta çılgına dönmüştüm. Kız arkasını dönerek sutyenini çıkardı, elleriyle memelerini kapatarak yeniden denize girdi. Denize girince ellerini memelerinden çekmişti, denizin memelerini kapattığını düşünüyordu ancak dalgalar vurdukça tüm güzelliği bursa escort bayan ortaya çıkıyordu. Ben olanları çaktırmadan hayretle izliyordum. Eşimsa çoktan uyumuştu. Aradan yarım saat geçti. Adamın cep telefonu çaldı kücük bir konuşma yaptı ve güneşlenen kıza hadi kalk gidiyoruz dedi. Kız omzunu silkiyordu. Adama besbelli kızı ikna edememişti. Adam bana yardım ister gibi bir el işareti yaptı. Ben de kalkıp adamın yanına gittim. Birader, biz buranın köylüsüyüz, yeni evlendik. Benim şuan bir şehre gitmem gerekiyor.

Buralar biraz ıssız sakin. Eğer siz de buradaysanız, eşimın da kalmasına izin vereceğim dedi. Ben de Tabii, tabii. Biz de yeni evlendik. karının keyfini bozma. Hadi git gel sen için rahat olsun.” dedim. Adam gitti. Ben de yerime dönüp eşimı uyandırıp Başına güneş geçecek. diyerek odaya gönderdim. Sonra güneş yağını alıp l****amın yanına gittim. Sen açık tenlisin, güneş seni kavurur. Gel biraz gölge bir yere geçelim.” dedim. Kız hemen kalktı. Biraz gerideki zeytinliklerin altına geçtik. Biraz ürkekti. “Ben kocana söz verdim, sana göz kulak olacağım.” dedim. Bir iki espri yaptıktan sonra kız rahatladı. escort bursa Sonra reaksiyonsini ölçmek için biraz güneş yağını elime döküp tenine değdirdim. Bir reaksiyon vermeyince devam ettim. Omuzlarını, göğsünü, karnını derken kasıklarına kadar geldim. Muhteşem üçgene ulaştığımda o da bana sarıldı. Deliler gibi öpüşüyor, zeytinlikte yuvarlanıp duruyorduk. Biraz toparlanınca daha güzel bir yere geçtik. Kazık gibi olmuş yarağımı şortumdan çıkardı. Yalıyor, somuruyor, emiyordu. Zamanımız da azalıyordu. Benim sabrım kalmadı, hemen yatırdım, tıraşlı görkemli amına sikimi yerleştirdim. Bir iki atılımden sonra tamamiyle kızın içindeydim. Ben gidip geldikçe, kız zevkten başını sağa sola sallıyordu.

Ben gürültü olmasın diye ağzını kapattığım için sesi duyulmuyordu. Çılgın öpüşmemiz ikimizin de sarsılarak boşalmasıyla sona erdi. Kız ağlamaya başladı. Ben önce kızı incittiğimi düşündüm. Fakat, olağanüstü, kız zevkten resmen ağlıyordu. Ağlarken “harikaydı ya, çok süperdi..gibi şeyler söylüyordu. Hemen giyindik. Kız daha sonra öğrendimki imamın kızıymış. Bir iki erkekle dolaşınca imam kızı hemen köyün minibüsçüsüyle evlendirmiş. Kocası daha serbest davranmasına izin veriyormuş, ancak normalde çok kıskançmış. Sen hemen git. Kıskanç kocam ikimizi de öldürür.” diyerek beni gönderdi. Gitmeden önce cep telefonumu verdim. Ama daha sonra beni hiç aramadı..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ceyda ve Özlem BÖLÜM 1

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Ceyda ve Özlem BÖLÜM 1

Merhabalar yeniden.
Daha evvel 2 hikaye paylaşmıştım sizinle. Buda yaşadığım bir başka olay.
Bu yaşadığım olay diğerleri gibi tamamen gerçek (Sadece isimler farklı) bana ait alıntı falan olmayan uzun heyecanlı ve ayrıntılı bir yazıdır.
Buyrun;

Sahibi olduğum iş yerinde 20 personel çalışmakta. Her yıl yaz dönemlerinde 1 yada 2 Stajyer almaktayız. İşi genelde evrak işi olduğundan kız yada erkek öğrenci farkemiyor, bilgisayar kullanabilmesi yeterli.
Mezun olduğum lisedeki Ömer hocamla hala görüşmekte olduğumdan hemen her sene ondan stajyer isteriz. Oda yollar. Haziran ayının başlarında yine stajyer ayarlamış ve tanıştırmak adına firmama getirmişti. Odama aldım bunları Ömer hoca ve 2 kız stajyer. Birinin adı Ceyda diğerininki Özlem. İkiside okul kıyafetleriyle gelmişler çok fazla dikkatimi çekmediler ancak güzel kızlardı. Ömer hoca bizi tanıştırdıktan sonra birlikte firmayı dolaşarak çalışanlarla tanıştırdım hemde etrafı gezdirerek yapacakları işi tarif ettim. Memnun kalmış gibilerdi. Bende baktım eli yüzü düzgün iki kız öğrenci herhangi bir sorun görmedim ve okul bitimiyle başlayabileceklerini söyledim. Ömer hoca ve kızlarla vedalaştıktan sonra, okulların kapanmasıyla ikiside gelip bir pazartesi iş başı yaptılar. İlk gün olması dolayısıyla sanırım ikiside birbirinden güzel giyinip, saç baş makyaj vs. tam bakımlı bir şekilde gelmişler. İlk olarak odama aldım. O ana kadar stajyer olmaları dışında başka bir düşüncem olmayan Ceyda ve Özlem o dakkadan itibaren ciddi derecede ilgimi çekmeye başladılar. Odamda hem kahve içip hem dahada tanışmak üzere 1 saat kadar kaldılar. İkiside ilk gördüğümden o 16-17 yaşındaki kızlardan çok daha farklı tam bir afet genç kızdılar benim için. Konuşma şekillerindeki kibarlık-rahatlık ve cana yakın oluşları karşımda bacak bacak üstüne atmış vaziyetleri ben sigara içerken onlarada ikram ettiğimde kabul edişleri vs. iyice kaynaştırmıştı bizi. Giydikleri kıyafetler onların gözümde daha bi alımlı yapmıştı. İkiside dolgun vucutlu taş gibi, biri sarışın diğeri kumral tam bir l****aydılar. Derken o gün işe koyuldular. Ertesi gün sabah selamlaşarak dün nasıl geçti varmı bir sorununuz vs. gibi kısa bi sohbet sonrası memnun olduklarını duyarak odama geçtim. Öğlen saatinde yemek odasında diğer tüm personelle aynı masada bende bunlarla yanyana oturdum. Yemekte herkesin içinde ara ara güzel espiriler iş üzerine ciddi konuşmalar herkesin üzerindeki etkili duruşumu belli ederek kızlara gücümü bir nevi gösterdim. Öğleden sonra telefonla konuşmak için kapı önüne çıktığımda ikside orada sigara içip gülüşüp sohbet ediyorlardı ve sık sık gülüşüyorlardı. O ara konuşmam 5-10 dakika kadar sürdü ve ben o tüm süre boyunca ikisini inceledikçe inceledim. Telefonu kapatmamla aynı anda içeriye doğru yürüdük. Yine kısa bir konuşma sonrası onlara olan yakınlığımı iyiden iyiye hissettiriyordum. Derken o hafta sürekli onlara adım adım yaklaşma yakından ilgi zaman zaman odamda kahve içerek vs. geçti. O sıralar aklımdaki tek şey onlardan hangisini altıma alabilirim yada sırayla alabilir miyim düşüncesiydi. Gitgide artan karşı koyamadığım bir arzu vardı ikisine karşı. Cumartesi yarım gün çalışacağımız için o gün sanki daha bir süslenerek gelmişti yine ikisi birden. O gün yine odama gelecekler ve haftalıklarını alacaklardı. Herkes tek tek gelerek zarflarını aldıktan sonra bunlarda sanırım terbiyesizlik olmasın diye davet beklemiş olacaklar ki aşağıyı arayarak ikisininde sırayla yukarı gelmesini söyledim. Özlem geldi ilk olarak buyrun dedi, geç otur bursa escort dedim. Kısa bir hafta analizi yaptık. Herşeyden çok memnun olduğunu burada çalışmaktan mutlu olduğunu iletti bana. Konuşmaları çok güzeldi ikisininde. Ama Ceyda biraz dada sempatik çocuksu ve tatlıydı. Haftalığını uzatarak al bakalım biz haftalık olarak çalışırız her C.tesi haftalığını alacaksın dedim. Normalde Stajyer ücreti mecburi değildir ancak biz veririz. Hatta diğer öğrencilerin aldıklarından biraz daha fazla. İçinde para olan Zarfı aldı gülümsedi teşekkür etti. Nerelerde gezeceksin bakalım bu haftasonu tatilinde diye takıldım oda bana gülerek evdeyim dedi. Neden arkadaşlarınla denize falan gidin bak ne güzel fırsat dedim izmir e bu sene yeni taşındıklarını çok arkadaşı olmadığını sadece Özlem le samimi olduklarını söyledi. E erkek arkadaşınla çık o zaman dedim yokki dedi. Çok sevinmiştim. E o zaman Özlem erkek arkadaşıyla gezecektir sen o yüzden evdesin dedim yok hayır onunda erkek arkadaşı yok diyince işte beklediğim cevap geldi dedim içimden. İkisininde hayatında kimse olmadığını dolaylı olarak öğrenmiş oldum daha rahattım. O ara kapı çaldı Özlem girdi içeri buyrun dedi gel Özlem gel dedim. Bu kızın hiç arkadaşı yokmuş burada bak sen neden gezdirmiyosun Ceydayı dedim önce anlamadı konuyu sonra Ceyda anlattı falan bi 5 dakika gülüşerek muhbbet ettik. Ceyda ya çıkmadan bi kahve yapayımmı size dedi, E hepimize yap bari dedim yaptı kahveler geldi oturduk biraz daha samimi sohet sonrasında baktım aramız baya iyi e yarın kimsenin işi yok benimde yok hep beraber bişeyler yapalım dedim onlarda olabilir falan demezmi… Sanki aramızda 9 10 yaş yokmuşta bunlar benim arkadaşlarımmış gibi süper o zaman arkadaşlar yarın beraberiz dedim birbirlerine bakarak gülümsediler. Sonra Ne yapalım dedik plan yapmak için biraz daha konuştuk pek birşeye karar veremedik. O zaman akşama işiniz yoksa alayım sizi biryerle bişeyler içer yaparız planımızı dedik. Kabul ettiler. Ben sizi alırım dedim. İkiside Balçova taraflarında oturuyordu akşam 8 gibi buluşacaktık. Çok heyecanlıydım ikisinide çok istiyor ancak aramızda bişeyler olma ihtimalini çok gerçekçi bulamıyordum. En fazla arkadaş gibi oluruz gibi geliyordu bana. Akşam’a kadar düşüdüm bir yandan hazırlanıp bir yandan da Ceyda ve Özlem i götürme planları yapıyordum ama işim çok zor olacaktı. Çok iyi giyinip arabayıda yıkatıp kusursuz bir şekilde önce Özlemi aradım tarif ettiği yerden aldım. Özlem Sarı renkte dar bir elbise giymiş, yanıma oturduğu an dizlerinden 1 karış kadar yukarı sıyrıldı eliyle düzeltmeye çalıştı biraz. Çaktırmadan inceliyordum. Bacakları mükemmeldi. Tüysüz ve tonu mükemmel duruyordu. üst tarafa doğru göğüsleri mükemmel bir çıkıntı yapıyor üst tarafı neredeyse yarıya kadar dekolteliydi saçlarınıda açmış omzundan aşağı düşüyordu ve gerçekten çok ama çok sexiydi. Ceydayı aradığını hazır olduğunu ve bizi beklediğini söyledi. Tarif ettiği yere gittik arada çok mesafe yoktu. Ve Ceyda karşıdan bize doğru yürüyordu. Ayağında topuklu ayakkabısı siyah renkte daracık elbisesi hafif rüzgarın etkisi savrulan saçları ve at gibi oluşuyla sikimde adeta ateşlemeler başlanmıştı. Ve Ceyda gelmişti, arabam tek kapılı olduğundan ben inerek koltuğu ayarladım, Ceyda ile toklaştım ve ceyda önümde hafif eğilerek önce bir ayağını sonra diğerini atarken o incecik beli çok belirgin dışa doğru çıkıntılı kalçası beni o an iyice çıldırtmıştı ve bindi arabaya. Sanki ikiside sözleşmiş gibi süslenip giyinmişlerdi. Arabada gülüşmeler konuşmalar vs derken bir ara gözüm bursa escort bayan arkada oturan ceydanın bacaklarına gitti aynadan. Hafif karanlıktı çok belirgin bişey göremiyordum ama bacak arası karanlıkta olsa görünür gibiydi. Ara ara bakıyordum arabayı sürerken bi ara göz göze geldik. Bişey anlamamıştır diye düşündüm. İçimden bunlar bana bir sınavmı acaba diye geçiriyordum. İki tane at gibi körpecik kız arabamda ve akşamı birlikte geçirecektik. İncraltı tarafında sahibi arkadaşım olan bir cafeye gittik. Hemen tanıdı içerdekiler beni ve hoşgeldin abi diyerek özel bir ilgiyle üst katında denize karşı tam köşe olan bir masa gösterdiler kızlar ve ben geçtik oraya. İkiside oturmakta güçlük çekiyor bacaklarını bir şekilde kapamaya çalışıyorlardı. En sonunda sırayla bacak bacak üstüne attılar yine sanırım sadece bacağımız görünsün barı demiş olacaklarki rahatmısınız diye sorduğumda ikiside gülüşerek biraz yanlış giyinmişiz sanırım dediler. Ya rahatınıza bakın arkadaşlar burda yabancı yok diyerek biraz daha rahat etmelerini sağladım. Hafif bir yemekle beraber bira içmeye başladık bir yandan muhabbet ediyorduk. Aramız artık iyiden iyide ciddi derecede samimi olmuştu. Artık bana bey demiyor adımla hitap ediyorlardı rahat rahat konuşmalar gülüşmeler hatta arada argo sözler bile söylüyorlardı. 3. biralarımızı söylediğimizde kızlar sarhoş olmayın falan diye espiri yaptım sen bizi taşırsın dediler olur benim için sorun dedim ve içmeye devam ettik. Bir ara Özlem Ceyda’ya akşam bizde kalsana yarın bizden gideriz birlikte dedi, Ceyda’da eşyalarım evde eve uğramam lazım dedi. Bende araya girerek izin sorunu yok yani diye atladım lafa, ikiside trip atar gibi bakarak çocuk değiliz ne olacak yaz tatilinde bile ayrı ayrı takıldığımız zamanlar olur dediler ve iyice rahat olduklarını anladım o an. Artık bir şekilde bişeyler yapmalıydım ama ne… Özlem lavobaya kalkmak istedi hafif dengesini kaybeder gibi oldu hemen kalktım tuttum bir elim belinde bir elim elindeydi. İlk defa bu şekilde dokunuyordum ona ve bu bile mükemmel bir histi. Ay sarhoş olmadım ama başım döndü bi an falan dedi. Ceyda gel ben seni götüreyim dedi bende ona yok sen otur canım ben eşlik ederim dedim tamam dedi. Cebimden sigara pakedini alarak bi plan yatım. Özlemi belinden tutarak lavobaya götürdüm yürüyüşü normale dönmüştü ama yinede fırsatı değerlendiriyordum. Kadınlar bölümünün kapısına kadar geldik, kafan iyiyse içeri kadar geleyim dedim baktım güldü gel gel demezmi 🙂 Yok tamam hadi gir bekliyorum dedim. Gülüştük. Sonra elleride yıkayarak çıktı lavobadan bi sigara içelimmi dedim.Süper olur dedi. İçeride içilmediği için mekanın balkonuna çıktık. Sigaralarımızı içmeye başladık bana çok yakın duruyor neredeyse dayanıyordu. Bi ara gözlerini 20- 30 saniye kadar ayırmadı benden. Ve sonra neyse yaaaa dedi ve döndü arkasını azıcık uzaklaştı. Ne oldu dedim bişey yok boşver falan diye klasik türk kızı davranışları sergilemiş ısrar etmemi bekliyordu ve ısrarda ettim. Sonra bana birşey itiraf edeceğini söyledi o an bütün hayalim gerçek olacak en azından özlemin bana aşık olduğunu düşünürken bana senden hoşlanıyorum dedi şok oldum gerçek olmuştu, ama suratı asıktı daha lafı bitmemiş gibi ancak bir sorun var ki o dahada beter dedi. Nedir diye sorunca Ceyda da senden hoşlanıyor günlerdir hep seni konuşıuyoruz dedi. Hayatımda duyduğum en güzel şeydi ki hayalim gerçek olacaktı. Sırayla ikisinide götürebilecektim. Hemen kavradım belinden e sorun ne dedim. Bi an dudaklarımızın arasında 2-3 santim mesafe kaldığını farkettim, escort bursa elindeki sigarayı yere attı ve yanaştı dahada dudaklarımız birbirine değiyor hatta vucudlarımız birleşmiş vaziyette sikim de yavaş yavaş harekete geçip onun tamda elbisesinin denk gelen yerine baskı uygulamaya başlıyordu. Ve duraksamadan sonra dudağını değdirdi bana. Bi öpücük kondurdu sonra eliyle hafiften ittirdi bende bıraktım. olgunluğumu yitirmemek adına sorun yok sakin ol dedim. Suratı 5 karıştı.. Bak bende sana birşey itiraf edeceğim madem dedim. Dinliyordu. Gözleri hafif dolmuş gibiydi o an. İkinizde inanılmaz güzel ve hoş kızlarsınız. Aramızdaki yaş farkı umrumda değil evet bende sizi bir kaç gündür çok düşünüyorum ikinizde benim için çok özelsiniz. Çok farklı güzellikleriniz var gerçekten. Ceyda ile konuşmadık henüz ondan bişey duymadım ama gerekirse konuşurum ikinizlede daha yakından ilgilenmek sizinle olan samimiyetimi dahada ileri götürmek istiyorum dedim. Bi an duraksadı nasıl yani dedi. 1-2 dakika daha ikisininde ne kadar güzel olduğundan ikisine karşıda boş olmadığımdan bahsettim. Bir şekilde ikisinide istediğimi izah ettim ona. Tepkisi ılımlı olduğundan daha rahat bir tavırla ikinizlede özel bi hayatımız olabilir dedim. Buna gülümsedi. İçeri girelim dedi. Cevap vermedi. İçeriye kadar elim belindeydi sonra bıraktım yerimize geçtik. Ceyda nerede kaldınız dedi, sigara molası verdik dedim. E beni neden çağırmadınız falan dedi. Bende birazdan senlede içeriz falan diyip konuyu dağıttım. Özlem Ceydaya bakara gülümsedi karşılıklı kaş göz işaretleri yaptılar birbirlerine. Birşey anlamamıştım. Saat 11 civarına geliyordu. İçim içimi yiyordu konu öylece yarım kalmıştı bişeyler yapıp o gece olmasada ertesi gün mutlaka en azından Özlemi sikmeliydim. Masanın altında Özlem bacak bacak üzerine atmış ayağını benim ayağıma değdirdi bilerek mi yaptı anlamadım göz göze geldik sonra buna devam etti. Bende aynı şekilde karşılık verdim. Biramızı yudumlarken Ceyda hadi banada sigara içir dedi şaşırdım biraz peki dedim. Özleme sen gelmiyormusun dedim yok ben sizi beklerim dedi bana göz kırptı. Bişeyler dönüyordu ama anlayamıyordum. Sanki anlaşmış gibiydiler. Bi an içimden ulan çoluk çocukla uğraşıyorum aq dedim. Ceyda ile balkona çıktık. İçeride bir şekilde haberleşmiş olacaklar ki Ceyda ee artık herşeyi biliyosun dedi. Nasıl yani dedim anlamamazlıktan gelerek. Senden hoşlandığımı dedi. Bende ikinizinde hoşlandığını diye düzelttim şaşırmış gibi yaparak demek herşeyi anlattı dedi… Evet bunda sorun yok. Bende şahsen ikinizide birbirinizden ayırt etmek istemem dedim. Duraksadı biraz, sonra e ne yapıcaz dedi. Bende yapacak şey belli eğerki sizin için sorun yoksa artık ikinizle birlikte daha yakın olmak istiyorum dedim. İkinizde benim için yanımda çalışmaya başladığınızdan beri çok özel oldunuz, sizinle birlikte olmak bana çok büyük keyif verir dedim. Bekledikleri buydu sanki. Herhangi bir sorun yaratmıyormuş gibi davrandı. Sigaralarımızı içtik. Ceydanın dayandığı balkon demirine yanaştım elini tuttum hafifçe. Çok fena oluyorum dedi. Bende daha sadece elini tuttum dedim güldü. Cesaretlendim. Çok güzel olacak herşey diyip devam ettim. Bundan sonra cennet hayatı yaşayacağız şeklinde abartarak ikisinide çatır çatır sikeceğimin sinyallerini verdim. Gülüştük, ve içeriye doğru yürüdük. O ana kadar farketmemiştim ama çevre masalarda oturan az sayıda insan dikkatle bizi izliyor muhtemelen hiçbir anlam veremiyordu. Masaya oturduk Ceyda ve Özlem birbirine bakarak gülüştüler bir nevi okeyleştiler. Bende onlara ikisiylede anlaşmış olmanın verdiği rahatlıkla artık benimsiniz dedim. Tebessüm ettiler. Bi ara suskunluk oldu. Sonra Özlem akşam bize gitmesek mi demezmi… E ne yapacaksınız bana gelin madem bu gece bende kalın dedim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

GECENİN SOFORU FATOŞ ( BIR GURUPSEX HIKASESIDIR )

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

GECENİN SOFORU FATOŞ ( BIR GURUPSEX HIKASESIDIR )
Sevgili Hikaye Severler : Birazdan okuyacağınız hikaye aşağıda bulunan hikayelerin devamı niteliğinde olduğundan dolayı öncesinde bu hikayeleri okumuş olmanız toplamda anlam bütünlüğü için gereklidir.

* Sıra dışı yılbaşı gecesi ( https://xhamster.com/stories/s-rad-y-lba-gecesi-9947385 )
* Sıra dışı yılbaşı gecesi (devamı) ( https://xhamster.com/stories/s-rad-y-lba-gecesi-devam-9948617 )
* Sıra dışı yılbaşı gecesi ( FİNAL ) ( https://xhamster.com/stories/s-rad-y-lba-gecesi-f-nal-9949544 )
* Almancı Fatoş ile Kozaklı Maceramız ( https://xhamster.com/stories/almanc-fato-ile-kozakl-maceram-z-9951058 )

GECENİN ŞOFÖRÜ FATOŞ ( BİR GURUPSEX HİKAYESİDİR )

Fatoş ile Kozaklıda yaşadığımız maceradan sonra sürekli telefonla görüşmeye mesajlaşmaya ve birlikte olmaya başlamıştık. Hatırlayacağınız gibi Fatoş ile ilk olarak yılbaşı gecesi İlknur’un evinde karşılaşmıştım . İlknur’u önceden tanıyordum ve yeterli samimiyetimiz vardı. Fatoş’u çok sonra tanımama rağmen Fatoş ile aramızdaki mesajlaşma ve görüşmelerden dolayı en az İlknur kadar samimiyet oluşmuştu. Görüşmelerimizde yılbaşı gecesine ait itiraflar havada uçuşuyordu. Yaşadığım sıra dışı bir yılbaşı gecesi farkında olmadan bana hayatımın fırsatını sunmuş ve meyvelerini yemeye başlamıştım çoktan. İlknur ile Fatoş sanki beni sikmek için yarışa girmişçesine hareket ediyorlardı. Benimle birlikte olabilmek için sürekli fırsat kolluyor ve bulduğumuz her fırsatı sonuna kadar değerlendiriyorduk . Tabi bu durum çok hoşuma gidiyordu ki inanılmaz eğlenceli oluyordu. İtiraf etmem gerekirse İlknur un hayal gücü Fatoş’tan çok daha iyi ama Fatoş’ta İlknur’a göre çok daha çılgın ve gözü karaydı. Tabi Fatoş’un Almanya da doğup büyümesinin etkisi çok fazlaydı. İlknur ile yaptığımız gizli anlaşma ile yeni aldığı arabasının ‘ kuyruğunu doğrultması ‘ için Fatoş’a gerekli baskıyı yapıyor ve sürekli taciz ediyorduk. Fatoş , baskılarımıza boyun eğmiş ve güzel bir plan yapacağını söylemişti ama ortak uygun zamanı bir türlü bulamamıştık. Ben işimden dolayı hafta içi seyahatlerim çoğalmış sadece hafta sonu zaman bulabiliyordum. Ben ve İlknur boşa çıksak Fatoş zaman bulup kurtulamıyordu evden. Ben ve Fatoş zaman bulsak bu sefer İlknur da bir aksilik çıkıp zaman ayarlayamıyordu. İki ay kadar ortak zaman bulamadıktan sonra hafta sonu için sanki her şey yolunda gidiyordu. Önümüzdeki hafta sonu İlknur un eşi şehir dışında olacaktı ve Fatoş içinde uygun bir zamandı hafta sonu. Bende zaman olarak kendimi ayarlayabileceğimi söyledikten sonra artık hafa sonu için planlar yapılmaya başlamıştı bile. Hafta sonu Ürgüp e gidip gönlümüzce eğlenecektik. Cumartesi akşam saat 20:00 gibi buluştuk. Güzel bir akşam yemeği yerken planlarımızı gözden geçirdik ve o ana kadarda her şey plan dahilinde devam ediyordu ki bu çok sevindiriciydi. Fatoş ve İlknur aralarında anlaşmış gibi biri beyaz diğeri ise siyah mini etek giymişti. Her ikisi de topuklu ayakkabıları ile saçlarına ve yüzlerine gerekli makyajı yapmayı ihmal etmemişlerdi. Aksesuarları ve insanın müstehcen duygularının ırzına geçer kalitede sürdükleri kokuları ile ‘ ikinizde çok slut görünüyorsunuz. Bu gece iki tane fahişe ile eğlenmeye gidiyorum. Neden bu kadar özentili hazırlandınız. Sikmesinler sizi orada sonra !!! ‘ şeklinde yaptığım espriye hep bir ağızdan gülüştük. Yemeklerimizi yedikten sonra tek araba Ürgüp e doğru yola çıktık. Yolda sohbet ederek gittiğimizden yolculuğumuz çok kısa sürmüştü belki de biz öyle hissediyorduk. Koltuklarda yerlerimizi alıp ilk içeceklerimizin siparişlerini verdiğimizde üçümüz içinde ilk kez geldiğimiz bir mekan olduğu noktasında fikir birliği etmiştik. Özellikle hafta sonları Ürgüp teki eğlence mekanları civardaki şehirlerden gelen ziyaretçiler ile dolup taşar. Bu anlamdaki yoğunluğun büyük bir kısmını da Kayserili ziyaretçiler oluşturur. İki bayan ve bir erkek toplamda üç tane evli kafadarın eğlenmek için geldikleri mekanda bir tanıdık tarafından görülmesi iyi olmayacağı için aslında her üçümüzde bu anlamda tedirgin gözlerle etrafı gözden geçiriyor ve tanıdık sima olup olmadığını anlamaya çalışıyorduk. Mekandaki aydınlatmanın loşluğu olası tanıdık çıkma ve yakalanma olasılığımızı yeterince kamufle ediyordu. İlk içeceklerimizi bitirip kafalarımız yavaş yavaş ısınırken gözlerimizde mekandaki loşluğa ve yüksek sese alışmıştı. Yaklaşık 2 saatten fazladır hiç tanıdık bir simaya rastlamamıştık. Bundan sonraki saatlerde de rastlamayız temennisi ile artık rahat hareket etmeye başlamıştık. Mekanda ki yüksek sesten dolayı bir birimize bir şeyler söylemek istediğimiz kulağına kadar gidip bağırarak konuşmamız gerekiyordu. Bu şekilde ancak birbirimizi duyabiliyorduk. Fatoş ve İlknur da üzerindeki dekolte kıyafet ile bana ve etrafa yeterince göğüs Show u yapıyorlardı. Onlara bir şeyler söylemek için kulaklarına her sokulduğumda yerlerinden fırlayacakmış gibi kuş bakışı gözlerime çarpan memeleri ve parfümlerinin kokusuyla kendimden geçiyor ve sarhoş oluyordum. Özgürlüğün en kralını ise iki yanımda oturan kızları bu gün sikmek isteyen sevgili penisim sürüyordu resmen. Ortamın loş olması işine gelmişti ki istediği ebatta çadır kurabiliyordu. Bu kalabalıkta ve loşlukta değil oturduğum koltuktan arada sırada dans etmek için çıktığımız pist te bile kimselerin dikkatini çekmiyordu. Bu kadar uyarıcının iki yanımda olmasından dolayı sikimin kalmış olacağını tahmin eden Fatoş ve İlknur yarış yapar gibi sürekli güvenilir canlı bahis siteleri pantolonumun üzerinden kontrol edip göz göze geldikten sonra birbirlerine bir gülüş atıyorlardı. Fatoş elimden tutup beni sürüklercesine pist götürdü ve dans etmeye başladık. Fatoş kazık gibi olmuş sikime sırtını dönerek kalçalarını yapıştırıp ayakta kucak dansı yaptırıyordu sikime. İlknur o anların resmini çekip ölümsüzleştirmek istiyordu ama hep ortamın loşluğu hem de hızlı ritimde yaptığımız hareketler sağlıklı bir kare almasını engelliyor sürekli telefonu ile kavga içerisinde bağırıp çağırıyordu. İlknur’un işareti ile Fatoş yerini İlknur a bıraktı ve bu sefer İlknur kalçalarını sikime yapıştırıp dans etmeye ve ayakta sikime kucak dansı yaptırmaya başlamıştı. Böylesi iki tane ateşli hatun tarafından maruz kaldığım kucak dansı sonucunda etraftaki insanların sikimin kalkmış olacağını tahmin etmeleri olası bir durum olmuştu ancak sikimin sertliğini sadece İlknur ve Fatoş hissedebiliyordu. Baştan çıkartıcı kucak dansından sonra patlamak üzere olan ve arık neredeyse acı veren sikimi de yanıma alıp koltuğumuza oturmuştuk. İçeceklerimizden yudumlarken Fatoş kulağıma eğilerek arabaya koyduğu çantasını getirmemi istedi.

Fatoş’un isteğini yerine getirmek için ayağa kalkarken İlknur un kulağına eğilip arabaya gidiyorum istediğin bir şey var mı ? diye sordum. İlknur konuşmak yerine hayır anlamında kafasını sağa sola salladı sinsi bir gülüş eşliğinde. Suratından net okuyabildiğim sinsi gülüşün ne anlama geldiğini düşünerek arabaya doğru yürümeye başladım. İlknur ve Fatoş kendi aralarında yazı tura atarak kazık gibi olmuş sikimi boşaltmaya karar vermiş hatta yazı tura oyununu oynamış ( ne için istediklerini anlayamadığım bir şekilde benden bozuk para istemişlerdi ve bende sorgulamadan onlara bozuk para vermiştim ) oyunun kazananı olarak Fatoş’un planını devreye soktuğundan habersiz arabaya kadar geldiğimde arkamdan gelen Fatoş’un topuk seslerini duymuştum. Araba gittiğimiz mekanın oto parkındaydı ve önünden bir ana yol geçiyordu. Fatoş ‘ direksiyona geç haydi seninle bir yere gidip gelelim ‘ dedi sağ ön kapıyı açarken. ‘ Nereye gideceğiz ? ‘ diye sordum şaşkın bir ses tonuyla. ‘ Seni boşaltmak istiyorum çok azdım dans ederken. Sende kazık gibi oldun acil seni boşaltmak istiyorum. Aslında planım arabanın içinde sikini yalamak ve seni boşaltmaktı ama önümüzdeki yol çok kalabalık ‘ dedi. Alkol almıştık ve etrafta anlattığı şekilde uygun bir yer nerede var bunu bile bilmiyordum açıkçası. Olası bir denetime takılma riskini de düşünerek otopark içinde arabanın yerini değiştirdim. Yola bakan tarafın tersinde bir boşluk bulup arabayı oraya park ettim. Koltuğumu olabildiğince geriye çekip kemerimi açmaya çalışırken Fatoş sola doğru hafif yatıp pantolonumu ve çamaşırımı diz kapaklarıma kadar indirmeme yardım etti. Sikimin kafasına ıslak bir öpücük kondurduktan sonra köküne kadar ağzına alıp yavaş yavaş ucuna kadar ağzından çıkartıp sonunda diliyle ustaca başını yalıyordu. Hafif sağa doğru yattığımda rahatlıkla kalçalarına dokunabiliyordum. Üzerindeki mini eteği yukarı doğru kaldırmaya çalıştığımda yaptığım şeyden rahatsız olmuşçasına kafasını kaldırıp ‘ üzgünüm hayatım regl dönemimdeyim ‘ dedi oraları çok kurcalama dercesine . Sanki regl döneminde daha bir kudurmuş gibi inanılmaz iştahta ve ritimde devam ediyordu. Fırsat buldukça etrafı kolaçan ediyor gelen birilerinin olup olmadığına bakıyordum. Eteğinin üzerinden kalçalarını ve kıyafeti üzerinden göğüslerini okşuyordum. Fatoş sikimi yaladıkça ben onu sikmek istiyordum. ‘ Seni sikmek istiyorum ‘ diyebildim aldığım zevkin arasına sıkıştırdığım ses tonumla. ‘ Bu mümkün değil. Sikebileceğin bir tane ağzım var ki şuanda onu sikiyorsun zaten ‘ dedi ağzını boşaltıp yaptığı işe ara vererek. ‘ torpidoda ıslak mendil var onu verir misin ? Ortalığı kirletmeyelim ‘ dedim. Yine yaptığı işe ara vererek ‘ ona ihtiyacımız yok bana güven hiçbir yeri kirletmeyeceğiz. Kendini şefkatli dudaklarıma bırak ve sadece etrafı gözetle. Basılmayalım burada. ‘ dedi kaldığı yerden devam ederek. Fatoş’u sikemeyeceğim kesinleşmişti ama işini o kadar güzel yapıyordu ki aldığım zevk tarifsizdi. Hayatım botunca sürprizleri çok sevmiş ve beğenmişimdir. Fatoş’un hiç hesapta olmayan bu sürprizi ve her an yakalanma riski ile karşı karşıya olduğumuz bir anı yaşıyor olmanın da etkisiyle aldığım zevk katlanıyordu. Sağ elimin içi ile yukardan kafasına baskı yapıyordum. Elim kafası ile birlikte yukarı aşağı hareket ediyordu ve Fatoş sikimi köküne kadar aldığında ben yukardan baskı yapıyordum kafasına. Ağzında patlamaya hazır sikimi hareket ettirebildiği kadarıyla yalamaya çalışırken nefessiz kaldığını anladığımda baskıyı sonlandırıyordum ve nefes almasını sağlıyordum. Abartısız bademciklerini hissedebiliyordum. Beni o kadar kudurtmuştu ki sikimi köküne kadar ağzına aldığında kafasına elimle baskı yapıp kendimi yukarı doğru kastırarak pompalıyordum. Nefes almak için sikimi dışarı çıkarttığında eliyle devam ediyor ve nefesini toplar toplamaz daha fazla ayrı kalamadığı sikimi sonuna kadar alıp emmeye devam ediyordu. Sol elimle cebimdeki telefonu çıkartmaya çalıştım. Neden daha önce aklıma gelmediğine söylenip söverek telefonu çıkartmaya çalıştığımda Fatoş boşalacağımı zannettiğinden dudakları ile sikimi ağzına hapsetmişti. Etrafı kirletmeyeceğine söz verdiği için bir damlasını dahi dışarı çıkartmadan işini bitirmek istiyordu. güvenilir illegal bahis siteleri Telefonu kamera moduna alıp kamera ışığını gördüğünde ne yapmaya çalıştığımı ve henüz boşalmadığımı anlaması ile hızlı bir şekilde sikimi yalamaya devam etmesi bir oldu. Ben zevk almakla birlikte ne kadar uygun açıda olup olmadığımı göremeden video çekmeye devam ettim. Fatoş elini de devreye sokmuş sikimin kafasını emerken eliyle baştan sona okşuyordu. Daha fazla dayamazdım ve boşalmaya başladım. Direksiyon koltuğunda olmamdan dolayı çok konforlu sayılmazdı bulunduğum yer ama spermlerimi Fatoş’un ağzına fışkırtamaya devam ediyordum. Yaşadığım kasılmalar neticesinde telefon paspasın üzerine düşmüş halen kayıt yapmaya devam ediyordu. Fatoş etrafı kirletmeden ağzına boşalttığım spermlerimi yutmaya ve dışarı çıkmasını engellemeye çalışırken eliyle testislerime yaptığı masaj sayesinde orgazmın doruklarına çıkartıyordu. Büyük bir ustalıkla işini bitirdiğinde ‘ arabada su var mı ?’ dedi nefes nefese kalmış haliyle. Boşalmanın verdiği rahatlama ve birine yakalanma tehlikesinin verdiği acelelikle çamaşırımı ve pantolonumu giyinmeye çalışırken hayır anlamında kafamı sağa sola çevirdim. Fatoş , yolcu koltuğundaki güneşliği indirip ayna bakarken ‘ şaftım kaymış ‘ dedi gülümseyerek. Önce kıyafetlerine çeki düzen verdikten sonra saçlarını da elleriyle olabildiğince şekillendirip benden önce arabadan çıkmıştı. Kafasını sol omuzuma dayarken kollarını belime sarmış vaziyette mekana doğru yürürken ‘ artık bir süre çadır kuramaz ‘ dedi kulağıma fısıldar ses tonuyla.. Kimselere yakalanmadan ( en azından biz öyle düşünüyorduk ) işimizi bitirip İlknur un yanına gittiğimizde İlknur yaşadıklarımızı bir plan dahilinde yaptıklarını ve olup biten her şeyden haberi olduğunu kulağıma bağıra bağıra söyledi. ‘ Nasıldı ? Regl olmasının dışında iyi miydi ? Yakalanmadınız değil mi? ‘ şeklindeki sorularından öncesinde onunda haberi olduğuna emin olmuştum artık. ‘ Hayır yakalanmadık. Fatoş süperdi. İzlemen için videoya çektim bir kısmını ‘ diyerek telefonumu açtım. ‘ iyi akıl etmişsin aç bakalım ‘ dedi sağa doğru hareket edip iyicene yanıma yaklaşarak. Fatoş ta yanımıza sokulup izlemeye başladık videoyu. Çok uzun olmayan video bittiğinde ‘ ağzı iş görür canım arkadaşımın ‘ dedi telefonu bana uzatarak. Biten içeceklerimiz yerine yenilerini istemek için garsonu çağırdık. Fatoş a ‘ Sen regl miş sin sana ceza veriyorum. Sen şoförlüğümüzü yapacaksın o yüzden sen gecenin kalanında alkol alma arabayı sen kullan ‘ dedim. Yaptığım espriye gülerek ve isteğimi onaylarcasına kafasını sallayarak ‘ o zaman ben de red bull içerim ‘ dedi. Gelen garsona isteklerimi söyledikten sonra içeceklerimizi beklemeye başladık. İlknur yanımda Fatoş ise karşımda oturuyordu. İlknur her fırsatta pantolonumun üzerinden sikimi avuçluyor kalkıp kalkmadığını kontrol ediyordu. İçeceklerimiz gelmiş ve içeceklerimizi yudumlarken İlknur yine aynısı yaptı ‘ Ne oldu buna öldü mü yoksa ? diyerek sikimin kalkıp kalkmadığını kontrol etti. ‘ Kucak dansı istiyor sanırım ‘ dedim gülerek. ‘ Ondan kolay ne var yapalım hemen ‘ dedi aynı şekilde gülerek. Hep birlikte piste çıktık ve dans etmeye başladık. Sarhoş değildik ama alkolün etkisindeydik resmen. Pistte İlknur önceki yaptığı gibi sırtı dönük kalçalarını sikime yapıştırıp dans ederek kucak dansı yapıyordu. Ben bazen raydan çıkıyordum ve kalçalarına göbek atarak onu yarım metre kadar ileriye fırlatıyordum. Bu durum sanki bir oyun haline gelmişti ki İlknur aldığı göbek darbesiyle benden uzaklaşıyor ve yeniden dans ederek kalçalarını sikime kadar yapıştırıp kucak dansına devam ediyordu. Sergilediğimiz bu oyun etrafımızdan da görülmüş ve beğeni kazanmış olacaktı ki pistte bizim dışımızda bir çift daha aynı oyunu oynama başlamıştı. İnanılmaz eğleniyorduk. Kucak dansından sonra elbette sikim kalkmış kazık gibi olmuştu. Ortamın loşluğundan kimse fark etmiyordu ama çok umursamıyordum açıkçası. O geceye ait bir başka oyunumuz daha olmuştu . Her 10 dakikada bir Fatoş kulağıma eğilip ‘ arabadan çantamı getirir misin ?’ diyordu. Ben de ya ‘ git kendin al ‘ diyor anahtarı ona uzatıyordum ya da ‘ yemeeezlleerr ‘ diyor gülüyordum . Belli ki İlknur’un da Fatoş gibi planları vardı ama ben yine otoparkta bir şeyler yaşamak istemediğimden dolayı işi oyuna ve espriye vurarak reddediyordum. Benim amacım Kayseri ye gittiğimizde bunları bekar evine atıp bir güzel sikmekti. Tabi bunun için zaman kaybetmeden yola çıkmamız gerekiyordu. Anlaştığımız gibi Fatoş hesabı ödedi ve yine anlaştığımız gibi direksiyona geçti dönüş yoluna geçtik hep birlikte. Fatoş direksiyonda İlknur arka koltukta ben se ön koltukta oturuyordum. Fatoş çok dikkatliydi ve kontrollü bir şekilde bizi gitmemiz gereken yere götürmeye çalışıyordu ama İlknur resmen sarhoş olmuştu. Bende sarhoş değildim ama alkolün etkisiyle böyle kafam iyiye yakındı.

Henüz Ürgüp’ü geriye bırakmıştık ki İlknur öne doğru eğilerek dudaklarımdan öpmeye başladı. ‘ buraya gelsene ‘ dedi gömleğimden kendisine çekerek. Her ne kadar bekar evinde yaptığım bir plan olsa da dudaklarımdan o kadar istekli öpüyordu ki dayamadım ve iki koltuğun arasından kendimi arka koltuğa attım. İlknur dudaklarımdan öpmeye başlamıştı ki bir taraftan gömleğimin düğmelerini çözmeye çalışıyordu. ‘ Delirdin mi ? Ne yapıyorsun ? Abartmayalım ? Yolda bir çevirme olsa ve kimlik sorsalar bunu mu göstereceğiz ? ‘ dedim sikimi avuçlayarak. güvenilir bahis şirketleri İlknur beni dinlemiyor bir taraftan düğmelerimi çözmeye çalışıyordu. Onu durduracak tek şeyin kalkmış bir sik olduğunu bildiğim için kemerimi çıkartıp çamaşırımı ve pantolonumu diz kapaklarıma kadar indirdim. İlknur pantolonumu ve çamaşırımı tutup komple çıkartıp arabanın içinde yapabildiği kadar bayrak gibi salladıktan sonra arka cama doğru koydu. Ben kapıya doğru sırt üstü yatırıp sikimi yalamaya başladı. Açıkçası hiç rahat değildim. Sırt üstü düz yatamıyordum sağ ayağımı koltuğun üzerine doğru uzattım ama ayağımı tutturacak bir yer bulamadım. Sol ayağımı Fatoş’un koltuğunun üstüne tutturabilmiştim en azından. Fatoş sürekli ‘ ımmmm yaramazlık yapmayın bakıyım ‘ diyordu arabayı sağa sola manevra yaparak. Fatoş İlknur a adam gibi arabayı sürmesini yoksa indirip aşağıya onu bir güzel sikeceğini söylüyordu. İlknur testislerime ulaşmış ve ağzına aldığı testislerimi kopartırcasına somuruyordu. Bu işi yaparken o kadar gürültülü yapıyordu ki ne yaptığını göremeyen Fatoş ‘ kızım nereye çalışıyorsun o sesler nereden geliyor ‘ diyordu ama İlknur hipnoz olmuş gibi artık söylenenleri duymuyor ve hatta cevap dahi vermiyordu. Olağanüstü rahatsız bir şekilde yattığım yerden ulaşabildiğim kadarıyla memelerini okşamak istedim ama ulaşamayınca İlknur’un kafasını tutarak saksoda ona yardımcı olmaya başladım. Aynı Fatoş’ a yaptığım gibi onunda kafasına baskı yapıp sikimi köküne kadar sokuyor bir süre bekledikten sonra pompalıyordum. İlknur çıldırıyordu adeta. Biraz nefes alıp kendisini toparladıktan sonra sikimi yeniden köküne kadar ağzına alıyor elimi tutup kafasına götürerek bastırıyordu. Ben arada sırada saçlarından tutup kafasını testislerime doğru götürdüğümde mesajımı doğru alan İlknur testislerimi kopartırcasına ve sırasını bozmadan sırayla ağzına alıp çekebildiği kadar içine çekip sündürdükten sonra gürültülü bir şekilde bırakıyordu. Sikim kazık gibi olmuştu. İlknur olduğu koltuğa oturup çamaşırını çıkarttı. Mini eteğini de çıkartmadan yukarı doğru sıyırdı. Ben arkada koltuğun tam ortasına sırtımı koltuğa verdim sol ayağımı sol paspasa ve sağ ayağımı da sağ paspasa açarak koydum. İlknur sırtına bana dönerek ön iki koltuğun arasına vücudunun bir kısmını sıkıştırıp götünü bana doğru domaltarak pozisyon aldı. ‘ Kucak dansına burada devam edeceğim ‘ diyerek kalçalarını göbek bölgeme doğru hareket ettirip dans etmeye başladı. Sağ elimle sikimi tutup o dans ederken amına sürtmeye çalışıyordum oda bende inanılmaz zevk alıyorduk. İlknur kısık ama güçlü inlemeler eşliğinde dans etmeye devam ediyordu. Çok zevkliydi bir an önce içine girip onu bir güzel sikmeyi istiyordum. İlknur’un amı inanılmaz sulanmıştı. Bulduğum her fırsatta sikimi elimle tuttuğum yere kadar amına sokuyordum ve hızlı bir şekilde yukarı aşağı yaparak titretip amından çıkartıyordum. İlknur dans etmeye bense onu bu şekilde titretmeye devam ederken İlknur boşalmaya başlamıştı. Bu kadar çabuk boşalacağını ve bu kadar çok zevk alacağını tahmin etmemiş olmalı ki ‘ boşalıyorum amına koyuyum , resmen boşalıyorum , titret beni erkeğim hadi daha sert titret beni ‘ şeklinde inlemeye başlamıştı. Sırtı bana dönük İlknur un saçlarından tutup aşağıya doğru bastırdım. Sikimin üstüne oturmasını istiyordum. Dediğim gibi sikimin üstüne oturdu. Sağ elini sağ koltuğun üstüne sol elini de sol koltuğun üstüne koyup bana doğru domalarak sikimi içine almıştı. İçine girmiştim ama o kadar sıcak ve kaygandı ki bu beni çok tahrik ediyordu. İlknur çok rahat bir pozisyonda değildi ama buna rağmen ufak ufak ileri geri yapmaya başlamıştı. ‘ Sik beni erkeğim dağıt amımı götümü. Bu sürtük te sulansın bizi izlesin böyle. Hadi daha sert sik beni daha sert kökle bana ‘ şeklinde inliyordu. Ayaklarımı paspasın üzerinden çekip dizlerimi kırıp koltuğa oturabilmiştim. Bu şekliyle kafam tavana değdiği için İlknur’un sırtına yatıp ellerimi onun elleri üzerine uzattım. Pozisyon itibariyle kesinlikle hiç rahat değildim ama en azından köpek pozisyonunda İlknur un amını daha sert pompalayabilirdim. Öyle de yapmaya başladım. İlknur’un amını öyle hızlı ve sert pompalıyordum ki İlknur kesik kesik inliyor ve konuşuyordu. ‘ Evet işte tam olarak istediğim bu . Böyle kökle aşkım , erkeğim harikasın daha sert kökle devam erkeğim devam aşkım ‘ şeklinde inlemeye devam ediyorken son darbeyi de köküne kadar geçirdikten sonra öylece kalıp içine boşalmayı bekliyordum. Ben boşalmayı beklerken boşalacağımı anlayan İlknur kasıla kasıla boşalmaya başladı. Çığlık atıyordu arabanın içinde adeta. Onun boşalmasıyla birlikte bende hızlı bir şekilde pompalamaya devam ettim. Spermlerim sikimin ucuna kadar gelmiş bir işaret bekliyorlardı fışkırmak için. Ben pompalamaya devam ederken İlknur hız kesmeksizin orgazm olmaya devam ediyordu. Sağ elimi götüne doğru götürüp baş parmağımı göt deliğine yerleştirdiğimde İlknur çığlık atarken kasıla kasıla son boşalmasına başlamıştı. Bende daha fazla dayanamayıp fışkırmaya başlamıştım. Zevklerin en güzeli partnerin ile aynı anda alınan zevk olsa gerek. Bizde de bu böyle olmuştu. Şiddetli bir şekilde yaşadığımız orgazmın ardından kendimizi koltuğa bırakabilmiştik. Halinden memnun olmayan biri varsa oda Fatoş’tan başkası değildi arabada. Kulağının dibinde en yakın arkadaşı çığlık atarak boşalırken kendisi araba kullanmak zorunda kalmıştı. Daha da kötüsü regl olmasından dolayı geceye ait sikiş şöleninden mahrum olmuştu. Gecenin kralı ben , sikileni İlknur şoförü ise Fatoş olmuştu.

Fatoş-İlknur ikilisine ait maceralarımı içeren bir hikayemin daha sonuna geldik. Umarım keyifle okuduğunuz ve zevk aldığınız bir hikaye olmuştur. Yorumlarınızı ve beğeni butonlarını kullanmayı unutmamanızı rica ederken bir başka hikayede buluşmak üzere …Sağlılacakla…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Farklı Fantezilere Yelken Açan Evlilik -19- Sohbet

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Farklı Fantezilere Yelken Açan Evlilik -19- Sohbet
Havanın serinliği artık iyice hissedilmeye başlanmıştı. Gün içinde yakıp kavuran sıcaklık ile bir tezat oluştururcasına şimdi sanki havada asılı duran buz taneleri derimize batıyor gibiydi. Kollarımızı bedenlerimize dolamış muhabbeti sürdürmeye devam ediyorduk. Aslında doğa bize yataklarımızda huzurla uyumamız için telkinde bulunuyor, eve girmemiz için ortam oluşturuyordu. Bizde doğanın çağrısına daha çok karşı gelemedik. İçeri geçtik ve Gökçe’nin tavsiyesi ile birer kadeh şarabımızı alıp yemek masasında yan yana oturduk.

-Saat iyice geç olmaya başladı. Birazdan yukarı çıkarız diyorum artık. Galip yokken seninle vakit geçirmek nasıl olacak merak ediyorum ve açıkçası ilk kez yapacağım için yüreğim genç kızlar gibi, nasıl desem… Yüreğimdeki çarpıntıya engel olamıyorum ve bu aslında çok komik.
-Al benden de o kadar Gökçe. İstersen hemen çıkabiliriz, ben hazırım. Benim için de özel bir gece olacak.

Gökçe’nin gözleri bedenimin üst kısmından başlayıp aşağıya doğru yavaşça gezindi ve penisimin olduğu noktada durdu. Dudaklarında yayılan tatminkar gülümseme olayı açıklamaya yetiyordu.

-Hazır olduğunu görebiliyorum ve bundan dolayı memnunum. Ancak bir iki kadehle beraber biraz daha gevşemek ve olaya kendimi tam anlamıyla vermek taraftarıyım. Hem fena mı olur? Sen de biraz daha geç boşalırsın.
-Benlik sıkıntı yok. Bugün patron sensin.
-Azıcık daha muhabbet edelim böyle dip dibe o zaman, yeni bir heyecan bu benim için ve sonuna kadar kullanmak istiyorum bunu.
-Benim için hava hoş. Böylesine güzel bir kadınla her şeyi yapabilirim, her türlü zaman geçirebilirim.
-Beyimiz romantikmiş aynı zamanda.
-Kendimize yetecek kadar diyelim.

Gökçe güldü. Gökçe güldükçe odayı onun gülüşü doldurdu. Tüm zerrecikler, tüm mahlukat bu gülümseme ile adeta anlam buldu; tüm her şey bu gülümsemeyi, bu güzel kadını kıskandı…

Gökçe;

Galip gelene kadar düşünceli bir şekilde oturdum balkonda. Nihayet kapıda anahtarın sesini duymuştum, derin bir nefes alıp ayağa kalktım ve yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Galip’i gülümsemeye çalışarak karşıladım. Galip dudaklarında yorgun bir gülümseme ile gözlerini gözlerime dikmişti, ağır çekimde birbirimize yaklaştık ve koridorun ortasında sarıldık. Onun tenini tenimde, nefesini çevremde hissedince içime tekrar hayat doluyor gibi hissediyordum. Zihnimdeki düğümler bir bir çözülüyor, siyah ve beyazdan ibaret düşüncelere renk geliyordu. İçimden böyle bir eş için tekrar şükrettim…

-Hoş geldin bir tanem.
-Hoş bulduk aşkım. Özlemişim seni.

Tekrar sarıldım Galip’e ve uzun bir süre öyle kaldım. O üstünü değiştirirken ben de gidip masayı hazırladım. Masaya oturup sakinlik içinde yemeklerimizi yemeye başladık. Galip tüm yorgunluğuna rağmen kıpır kıpırdı. Bir şey sormak veya söylemek istiyor ancak doğru zamanı bulamıyor gibiydi. Gözlerimin önünde daha çok işkence çekmesine gönlüm razı olmasa bile bende kendi doğru kelimelerimi bulmak için kendi mücadelemi vermekle meşguldüm.

Sofrayı beraber topladık. Galip;

-Ben geliyorum, hadi sen geç salona.

dedi ve mutfakta bir şeyler ile uğraşmaya başladı. Lafı dolandırmadan, uzatmadan veya kısaltmadan içimden geçenleri ve isteklerimi söyleyecektim. Gün içerisinde yaşadıklarımı Galip’e anlatarak başlamanın iyi bir fikir olduğuna karar vermiştim, işin gerisi ip söküğü gibi gelecekti. Veya ben öyle umuyordum başıma geleceklerden habersiz bir şekilde.

Galip salona elinde iki kadeh şarapla geldi. Bir şeyler konuşacaktık ve Galip biraz gevşememizi istiyordu. Kocamı iyi tanıyordum. Bozuntuya vermeden, gülümseyerek bana uzatılan kadehi alıp eşimin dudaklarına bir teşekkür busesi kondurdum. Konuşacaklarımı düşünürken sürekli gün içinde yaşadıklarım aklıma gelmeye başladığı için içimde huzursuzlukla tetiklenen bir heyecan vardı ve önüne geçmek pek mümkün gözükmüyordu.

-Eee anlat bakalım güzel karıcığım. Günün nasıl geçti?
-Anlatırım bir tanem. Ama önce sen konuşacaksın galiba. Böyle şarap kadehleri falan bir hoş ettin ortamı.
-Beni çok iyi tanıyorsun Gökçe.
-Ee bir zahmet, karınım senin, hayat paydaşınım.
-Bugün Angel ile konuştum.
-Angel hani şu şey olan…
-Evet o, hani internet üzerinden yazıştığımız.
-Eee?
-Yarın görüntülü konuşacağız onunla. Sen, ben ve Angel.
-Nasıl yani, anla…
-Bununla da kalmayacak. Görüşme sonrası belki yakın zamanda buraya gelecek.
-Dur, dur, dur. Ben takip etmekte zorlanıyorum. Neden görüşme yapacağız görüntülü olarak ve neden buraya geliyor?
-İlahi Gökçe. Birbirimizi daha iyi tanımak için görüşeceğiz. Eğer her şey yolunda giderse uçağa atlayıp buraya gelebileceğini ima etti yakın zamanda. Neden gelebilir sence, düşün bakalım bir…
-Nasıl ya. Şu an şok oldum Galip. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
-Heyecan, kızgınlık, korku… Hangisini hissediyorsun en çok peki?
-Bilmem… Belki hepsi, belki hiçbiri. Aranızda geçen konuşmalara, sürece hiç dahil olmadım. Tanımıyorum bile onu ve birden buraya gelecek falan diyorsun sen… Anlamıyorum galiba.
-Evet haklısın aslında. Süreç biraz hızlı gelişti. Avrupa kadını biraz daha rahat sonuçta. Ama hepsini anlatacağım. Yarın tanıyacaksın.
-Kimi tanıyacağım? Kuma getireceğin kadını mı? Sevgilini mi!?

Bu son sözler biraz sert çıkmıştı galiba ağzımdan.

-Böyle mi düşünüyorsun gerçekten Gökçe?
-Nasıl düşünmeliyim bilmiyorum Galip! Ama hoşuma gitmediği kesin!

Bana neredeyse sınırsız özgürlük sunan, cinsel anlamda kendimi keşfetmemi sağlayan, başka erkekler konusunda beni destekleyen kocamı kıskanıyordum. Bu adil değildi. Ama içimden yükselen rahatsızlık verici, ne dediği anlaşılmayan seslerin yükselişine engel olamıyordum. Tırnaklarımı istemeden çıkartmış ve Galip’e batırmıştım resmen.

-Tamam Gökçe. Nasıl istersen. İptal ederim yarın. Sen… Sen iyi ol yeter. İyi geceler sana.

Kadehi bir dikişte bitirdi Galip. Onunla hep aynı heyecanı yaşamıştım bu güne kadar, her şeyime ortak olmuştu. Çünkü hep merkezde ben vardım, ben ve başka erkekler. İlk kez kendini merkeze koymaya çalışan eşimi ise kırmıştım. Biraz pişmanlık, biraz gerginlik ile odadan çıkıp yatak odasına giden kocamın arkasından bakakalmıştım. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Ufak yudumlarla şarabımı bitirdim ve mutfağa gidip bir kadeh daha doldurdum. Kalan yarım şişe şarabı gece boyu içerek düşündüm. İçinden çıkılacak gibi değildi ama düğümü çözmeye yaklaştığımı düşünüyordum.

Ertesi gün yataktan doğrulduğumda beni ciddi bir baş ağrısı bekliyordu. Mide bulantısı ise eşantiyondu. Vitamin, mide koruyucu, ağrı kesici üçlemesini içip hemen telefonumu elime aldım ve Galip’i aradım. Uzun bir süre telefon çaldıktan sonra açıldı.

-Galip?
-Efendim?
-Nasılsın?
-İyi. Sen?
-Bana kızgınsın galiba. Dün hatalı davrandım. Lütfen Angel ile olan konuşmayı iptal etme ama eve erken gelmeye bak. Önce konuşalım. Lütfen.
-Tamam.
-Ve lütfen dün yaptıklarımı unut. Seni bekliyor olacağım aşkım.
-Görüşürüz.

Telefon kapanmıştı. Aklımda gece boyu kadeh kadeh şarap içerken düşündüklerimi tekrar döndürdüm. Sabah olunca garip bir şekilde bulduğum çözüm daha mantıklı gelmeye başlamıştı.

Gün boyu güzel bir yemek hazırlamakla ve evi toparlamakla uğraştım. Saatler daha yeni yeni akşam olurken kapıda anahtar sesini işittim. Tedirgin ama hızlı adımlarla kapıya yöneldim. Galip düne göre daha iyi gözüküyordu ama yüzü ifadesizdi. Muhtemelen içinde o da benim gibi konuşacaklarını tekrar ediyordu. Kısa ve pek heyecanlı olmayan bir sarılma sonrası hemen sofraya oturmayı teklif ettim; başını sallamakla yetindi.

Yemeklerimizi yerken yine hiç konuşmadık. Bu sefer ama önlem alan bendim ve soframızda birer kadeh beyaz şarap yemeğimize eşlik ediyordu. Yemeklerimiz bitince masayı toparladım, Galip’e salonda beni beklemesini söyledim. Masayı ve mutfağı toparlayıp kadehleri tazeledim ve Galip’in yanına döndüm.

-Biliyorum bana kızgınsın, kırıldın belki ve eminim haklı sebeplerin vardı ama önce beni dinlemeni rica ediyorum senden aşkım.
-Dinliyorum Gökçe.
-Angel kim, neden o siteye girdin, ne konuştunuz, amacın ne hiç birini doğru düzgün bilmiyorum. Evet bir şeyler anlattın ama çok üstten anlattın, üzerine hiç konuşmadık sonrasında. Her insan gibi bende bilmediğim bir şeyden canlı bahis korktum dün, bu en ilkel insan davranışı. Beklemiyordum açıkçası ve dediğim gibi sürece hiç dahil olmadım. Kendimi biraz dışlanmış hissettim o yüzden. Tepkimin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Ama yine de özür dilerim. Hatalı bir çıkış oldu, hatalı bir ifade oldu benimkisi.
-Seni anlıyorum Gökçe. Bir noktada da haklısın aslında. O yüzden bende kendi sebeplerimi anlatmalıyım. Tüm yaşadığımız bu süreç, hani cinsellikle ilgili olan, bende farklı duygular ve elbette sende olduğu gibi korkular geliştirdi. Bu siteye merakımı gidermek için girdim ve gördüklerimden etkilendim. Fanteziler üzerine sohbet edilen bir başlık altında Angel’in yazdıkları dikkatimi çekti. Kayıtsız kalamadım. Bir mesaj attım ve devamı geldi. Buyur, telefonuma bak. Tüm yazışmalar burada ve hepsini dikkatlice okumanı istiyorum.

Ağzımdan fısıltı halinde bir teşekkür çıktı. Elime telefonu aldım ve okumaya başladım. Galip’in anlattıklarından fazlası gerçekten yoktu. Galip kadına düşüncelerini sormuştu, kadın anlatmış ve o da sorular sormuştu. Galip yaşadıklarımızı ‘bir takım atılımlar’ olarak kısaca geçmişti ve detaya girmemişti. Bu konularda fazla yeni olduğumuzu ve bir şeyler keşfetmek istediğimizi belirtmişti. Korkularımızdan biraz bahsetmişti, yolun nereye gitmesi gerektiğini bilmediğinden bahsetmişti. Bir başka kısımda kadının kendi fotoğraflarını yolladığı mesajlar vardı. Galip istememişti bunu, kadın kendisi fotoğraf göndermiş ve Galip’in fikrini sormuştu. Saf kocam güzelce, abartmadan iltifat etmişti. Aralarda flört eden iki insan gibi hafif erotizm yüklü konuşmalar geçmişti, bu sohbetleri başlatan hep Angel olmuştu; Galip genelde çekimser yaklaşmıştı tüm bu konuşmalarda. Konuşmanın sonunda ise kadın bizi tanımak istediğini, yeni çiftlerin heyecan verdiğini ve bu heyecana bir noktada ortak olmak istediğini belirtmişti. Kısa bir münazara sonrası görüntülü sohbette karar kılınmıştı. Angel kapıyı açık bırakmış ve ilerisi için heyecan duyduğunu söylemiş ve bir acente sitesinde Türkiye biletlerine baktığını ima etmişti. Mesajlardan anladığım kadarıyla Angel oldukça enerjik, özgür bir kadındı. Düşündüklerini söylemekten çekinmiyordu ve oldukça rahat tavırları vardı. Tüm olay bundan ibaretti. Konu hakkında rahatsızlığım tam anlamıyla geçmiş denilemezdi ama mesajları detaylıca okuduğum için korkularım galiba bir nebze azalmıştı. Tekrar teşekkür edip telefonu Galip’e verdim.

-Ne düşünüyorsun peki şimdi Gökçe?
-Belki biraz abarttığımı…
-Gördün mü? Bak ciddi veya derin bir mesele bile yok ortada. Heyecan arayan meraklı bir çiftin başka bir kadınla muhabbeti dışında bir şey olmayacak yani.
-Peki sonra Galip?
-Bilmiyorum. Her zaman olduğu gibi bilmiyorum. Yine akışa bıracakacağız galiba.
-Alper olayında olduğu gibi…
-Aynen.
-Ama söyleyeyim olaylar öyle akışına bırakınca gitmiyor. Gitmedi.
-Nasıl yani?

Galip’e Alper’e yaptığım ziyareti tüm ayrıntılarıyla anlattım. Nihayet anlattıklarım bittiğinde evde fırtına öncesi bir sessizlik olmuştu. Sessizliği bozan ise Galip’in düşünceli sesi olmuştu.

-Gökçe bilmem farkında mısın ama adam senden rıza beklemiyor. Biraz fazla cesaretlenmiş…
-Ne bekliyorduk ki Galip?
-Haklısın aslında. Sen ne düşünüyorsun peki?
-Bu konuda ciddi olduğumu belirtmek isterim öncelikle. Biraz korkuyor olsam bile seninle paylaşmalıyım. Aslında dün daha net olmak üzerine karar almıştım ama şimdi o kadar emin olamıyorum. Deneyeceğim…
-Seni dinliyorum.

Kadehimden uzun bir yudum aldım. Boğazımdan aşağı inen alkol geçtiği yerleri yakıyordu. Nefesimi kontrol ettim ve iyi bir sonuç almayı umarak konuşmaya başladım.

-Ben Alper ile sevişmek istiyorum Galip. Artık açık sözlü olacağım çünkü her şey çok ortada. Ne yapacağımı bilemez halde, rüzgarla oradan oraya sürüklenen, için boş bir ceviz kabuğu gibi hissediyorum kendimi bu konuda. Arzularımı senden saklamadım hiç. Şimdi ama daha açık sözlü olacağım bu sürüncemeden tamamen kurtulmak için. Umarım doğru şey yaparım, yani doğru ifade ederim kendimi. Galip; ben Alper ile sevişmek istiyorum. Onunla sevişmeyi çok istiyorum. Hatta sevişmek demeyelim, bana tam anlamıyla sahip olmasını istiyorum. Off.. Nasıl desem… Tüm deliklerime sahip olmasını arzuluyorum. Kolları arasında nefessiz kalmayı istiyorum. Saatlerce beni her pozisyonda becermesini, belki biraz sert davranmasını istiyorum. O porno filmlerinde gördüğümüz kadınlar gibi olmak istiyorum, o kadınlar gibi Alper ile sevişmek istiyorum… Off… Galiba takıntı yaptım…
-Peki dün niye eline geçen bu fırsatı değerlendirmedin Gökçe?
-Çünkü ben tüm bunları yaparken senin benim yanımda olmanı istiyorum, senin bunu en az benim kadar arzulamanı istiyorum, senin gözlerine bakarak yapmayı istiyorum. Hatta senin de buna katılmanı istiyorum. Hayal ettiğimiz, fantezisini kurup o yapay penislerle yaptığımız gibi işte. Anlatabildim mi?
-Hem de nasıl net anlattın.
-Kızdın galiba bu sefer?
-Bu bir sır değildi ki zaten Gökçe. Bu yola girmende çok büyük bir emeğim var aslına bakarsan. Ama bir tarafım çok huzursuz oluyor. Belki Alper’in kişiliği kaynaklı, belki kıskançlık kaynaklı. Off. Ben de Bilmiyorum.
-Bir adamın penisini avuçlarımın arasına alıp yüzüme boşalmasını sağlamaktan ne farkı var peki bu arzumun?
-Daha fazla bu…
-Ya da ona zaten oral yapmış olmam gerçeğine ne diyorsun?
-Kafam çorba kazanı gibi oldu. Senden biraz süre rica edebilir miyim?
-Galip artık zincirlerimden boşaldım gördüğün üzere. Başka bir erkeğin bana nasıl sahip olması gerektiğini detaylarıyla kocama tasvir ediyorum. Ve bu erkek gerçek bir erkek, arzularım ise gerçek arzular. Dilim döndüğünce, açıkça ifade ettim her şeyi. Ben bu adamı takıntı yaptım ve dağılmış durumdayım. Neden takıntı yaptığımı veya neden bu kadar arzu duyduğumu bilmiyorum, anlamlandıramıyorum. Ama isteklerimin, arzularımın gerçek olduğuna eminim ve elimde sadece bu var. Lütfen bana ne kadar süre istediğini net bir şekilde söyle o zaman. Artık net cevaplar istiyorum, artık…
-Bir ay.
-Bir ay?
-Evet. Ve bu süre içinde Alper’i unut lütfen.
-Tamam. Anlaştık. Uzun bir süre ama kabul ediyorum. Off. Salonda kocam ile neler konuştuğuma, neler istediğime bakar mısın Galip… Kendimi fahişe gibi hissediyorum.
-Gökçe öyle deme lütfen.
-Ama böyle hissediyorum. Baksana dediklerime, konuştuklarımıza.
-Gökçe bunları konuşmuştuk, lütfen ama.
-Daha çok saçmalamadan yatsak mı artık o zaman? Bende mantıklı düşünemiyorum.
-Angel?
-Opppss. Ben onu unuttum.
-İstersen iptal…
-Yok hayır. Lütfen. Kafam böyleyken belki bazı şeyler daha rahat olur. Ee ne zaman görüşeceğiz?

Galip saate baktı.

-Yarım saatten biraz daha fazla zamanımız var.
-Çok bir şey kalmamış. Ne yapmalıyız peki şimdi?
-Gel benimle.

Galip beni kolumdan tutarak odaya sürükledi. Heyecanı hareketlerinden belli oluyordu. Bende Alper ile ilgili tüm söylediğim o sözlerden dolayı (ve elbette alkol sayesinde) daha rahat hissediyordum. İleri mi gittim, fazla mı söyledim diye bir düşünce beynimde kendine yer bulmaya çalışıyordu ama o düşünceyi hızlıca uzaklaştırdım. İçimde bir şey tutmamış ve bu sayede özgürleşmiştim veya ben öyle hissediyordum.

Galip çekmeceleri biraz karıştırdıktan sonra Avrupa ziyaretimiz sırasında aldığımız maskeleri buldu. Biraz gülünç bulsam bile maskeyi yüzüme geçirdim. Makyaj aynasının önüne laptop kuruldu ve biz yatağın üzerine, laptopun bizi tamamen göreceği bir yere geçip yan yana oturduk. Galip bilgisayar üzerinden her şeyi ayarlamıştı bile. Bunun basit bir tanışma olacağını anlattı bana tekrar ve Alper konusunu kafama takmamamı telkin etti. Olan ve olacaklardan ikimizin kararları sonucunda olumlu veya olumsuz etkileneceğimizi ekledi. Kendimi suçlamam için sebep olmadığı belirtti. Angel ile konuşurken kendisininde nasıl Angel ile sevişmek istediğini kısaca anlattı ve o sırada içimden bir kıskançlık fırtınası geçti. İnsanın yapısı bu tür farklı partneri arzulamak konusuna ne kadar yatkın ondan bahsetti… Dersine çalıştığı belli oluyordu. Mevcut durumumuz üzerine konuştukça sakinleşmiştim, alkolün de yardımı olmuştu elbette.

Nihayet saat geldiğinde beni de Galip kadar olmasa bahis siteleri bile heyecan basmıştı. O an üstümüzde gündelik kıyafetler olduğunu fark etmiştim. Kendimi salaş hissetmiştim ve bu iyi bir şey değildi. Daha kadınsı gözükmem gerektiğine dair dürtülerim beynimde dönüp duruyordu. Ekranda Angel’in görüntüsü belirdiğinde endişelerim daha da arttı.

Angel bizden biraz daha genç bir kadındı. Hoş bir bedeni vardı. Dantelli sütyeni ve aynı renklerde küloduyla o da yatağın üstünde oturmuştu. Fiziği neredeyse kusursuzdu. Hoş ve dolgun göğüsleri, ince beli, uzun saçlarıyla tam bir afetti. Kendimi biraz daha kötü hissetmiştim.

Birbirimizi karşılıklı süzdüğümüz bir iki saniyelik andan sonra Angel bir kahkaha patlattı. Ne olduğunu anlamadan, Galip ile birbirimize bakakaldık.
(Angel: ANG, Gökçe: GÖK, Galip: GAL)

ANG: Merhaba! Çok komik gözüküyorsunuz o yüzden güldüm. Özür dilerim ama kendimi tutamadım…
GAL: Merhaba. Nasıl yani Angel?
GÖK: Merhaba.
ANG: Maskeleriniz diyorum, çok komik. Benden korkmanıza gerek yok, neredeyse tüm çıplaklığım ile karşınızdayım. Ama işte biraz bu yüzden seviyorum amatör çiftleri. Çok tedirginsiniz, çok heyecanlısınız.
GAL: Yaşadığımız ülke biraz böyle olmayı gerektiriyor.
ANG: Ama çok tatlısınız. Tekrar merhaba Gökçe!
GÖK: Merhaba Angel. Nasılsın?
ANG: Biraz sarhoşum, biraz yorgunum ama çokça heyecan doluyum. Ya sen güzel?
GÖK: Neredeyse aynı durumdayız.
GAL: Biraz heyecanlandık galiba.
ANG: Rahat olun. Kötü bir şey yapmıyoruz. Maskelere bence gerek yok, tabi siz de onaylarsanız. Ama banka soyarsak yanınızda kesin getirin bunları.

Angel tekrar gülmeye başladı. Uzak bir ülkede, kamera karşısında bile bize kendi enerjisini bulaştırmış gibiydi şimdiden. Kendimi garip bir şekilde rahat hissediyordum çünkü. Galip’e baktım, o da bana bakıyordu. Tek kelime söylemeden maskemi çıkarttım, Galip’te bana uydu ve maskesini çıkarttı.

ANG: Şimdi ben de çok daha rahat hissediyorum. Çok güzel bir kadın ve yakışıklı bir erkek varmış karşımda meğerse.

İngilizce olarak neredeyse kusursuz anlaşabilmek beni mutlu etmişti, bir an bu dili unuttuğumu düşünmeye başlamıştım çünkü.

GAL: Teşekkür ederiz Angel. Sen de çok güzelsin.

Angel tekrar güldü.

ANG: Sizin oralarda bu işler hep böyle zor mudur? Bir çift, bir kadınla hoş bir sohbet yapamaz mı maskeler olmadan?
GAL: Biraz öyle maalesef. Senin ülkende galiba bu süreç çok daha rahat.
ANG: Kesinlikle öyle. Ama bu tür fanteziler hala bir kısım için tabu. Ben şanslı kesimdenim.
GÖK: Nasıl yani?
ANG: Alıştım çiftlerle bu tür muhabbetlere ve ilişkilere diyelim kısaca.
GÖK: Biz uzun bir süredir esen rüzgarlar ile sürüklenen bir toz zerreciği gibiyiz. Yönümüzü belirleyemiyoruz. Korkular, endişeler…

Angel yüzüne insanı sakinleştiren bir gülümsemeyi yerleştirmişti ve ilgiyle beni dinliyordu. İnsanı rahatlatan bir tarafı vardı. O yüzden sanki yıllardır onu tanıyormuş gibi kendimi ifade edebiliyordum.

ANG: O kısmı ben es geçtim. Ve bundan dolayı mutluyum. Gerçek hazza özgürleşince ulaştığımı düşünüyorum ve bunu her geçen gün kendime tekrar hatırlatıyorum.
GÖK: Partnerin var mı peki?
ANG: Sizin dışınızda şu aralar kimse yok.

Tekrar güldü. Kahkahası her seferinde odanın içinde yankılanıyor, bizi de gülümsetiyor ve rahatlatıyordu.

GÖK: Peki senin için bu olaylar nasıl gelişti? Yani ne zaman çiftler ile veya birden fazla insan ile ilişkiye sıcak bakar oldun. Yani şeyi soru…
ANG: Rahat ol güzellik! Bana her şeyi sorabilirsin. Galiba ilk grup seksi nerede, nasıl yaşadım onu merak ediyorsun. Dur anlatayım. 6 yıl önceydi. O zamanlar her bulduğumuz fırsatta seviştiğimiz, birbirimize sırılsıklam aşık olduğumuz bir sevgilim vardı. Harika geçiyordu günler, her şey mükemmeldi… Bir gün beraber yaşadığımız eve onun en yakın arkadaşı geldi. Ki eve genelde çok fazla arkadaşımız gelir giderdi. Arkadaşının geldiği gün sohbet ederken bir şey oldu ve sevgilime sarıldım. O da dudaklarımdan öperek karşılık verdi. O dudaklarımdan öptükçe ben ateşlendim. Kendimi onun kucağında buldum. Sevgilim elini çoktan şortumun içine sokmuştu bile! Ben de boş durmuyor onun teninde ulaşabildiğim her noktaya dokunuyor, okşuyordum. Buralarda arkadaşlarınızın önünde böyle ateşli anlar yaşarsanız, hele genç çiftseniz, pek garip karşılanmaz. En azından benim yaşadığım çevrede işler böyle yürür. Her neyse, sevgilimin kucağında onun penisinin sertliğini hissediyor ve kendimi ona sürtüyordum. Sevgilim birden ayağa kalktı, hala kucağındaydım. Arkadaşına ‘bizim biraz işimiz var!’ deyip gülerek beni kucağında onun beline bacaklarımı dolamış haldeyken odaya götürdü. Herkes kahkahalarla gülüyordu ki bu normal bir şey, sonuçta sevgiliydik. Odaya girdiğimizde ,dün gibi hatırlıyorum, hızlıca üstümdekilerden kurtulmaya başladı. Ben de onun üstünde bulunan her şeyi bir çırpıda çıkartmak için çabalıyordum. Aahhh, çok ateşliydik Gökçe, orada olup görmeliydin! Hem birbirimizi soyuyor hem öpüşmeye, birbirimizi okşamaya devam ediyorduk. Nihayet çıplak kalmıştık bile. Beni yataktan indirmişti ve ben vakit kaybetmeden onun o güzel penisini emmeye başlamıştım. Her şey çok hızlı ilerliyordu ve ben bundan mutluydum. Sevgilim ben onu emdikçe inlemeye başladı. O sırada arkadaşı salondan ‘heeyyy kapıyı kapatmayı unuttunuz galiba, yanınızdaymışım gibi her şeyi duyuyorum!’ diye seslendi. Sevgilim ‘şu an kapatamayacak kadar meşgulüz, rahatsızsan gel sen kapat.’ diye seslendi ve o da geldi! Kapının önünde dikilip ‘ouvvv, ortam baya kızışmış, size kolay gelsin, bende mutsuz bir şekilde gidip televizyon izleyeyim madem’ dedi. Herkes bu olanlara gülüyordu, ortada absürt bir durum göremiyorduk o an. Ben zaten kendimi kaptırmıştım. Sevgilimin ‘hadi ama, mutsuz olmana gerek yok. Angel’in üç deliği ve iki eli var. Seni de mutlu edebilir.’ Demesiyle başımı çevirip sevgilime baktım. Gülümsüyordu. Şaka ve gerçek arasında bir ayrım kalmamış gibiydi, ben de akışına bıraktım sadece ve o an tamamen arzu ile kavrulan bedenimin sesini dinledim. Ağzımdan penisi çıkartıp sevgilimin arkadaşına baktım. O da bana bakıyordu. Ona gülümsedim ‘ya kapıyı kapatıp televizyon izle ya da sevgilimin yanına otur soyunup’ dedim. Bu sözlerim onları güldürmüştü. Sevgilimin arkadaşı ikiletmedi ve bir çırpıda soyunup geldi, sevgilimin yanına oturdu. Karşımda ilk kez iki penis duruyordu. Sonrası malum!
GAL: Nasıl yani? Bu kadar basit miydi?
ANG: Evet!
GAL: Bu sorun olmadı mı aranızda?
ANG: Hayır olmadı. Başka insanlarla arada bir bunu tekrar deneyimledik.
GÖK: İnanılmaz! Peki kendini kötü hissetmedin mi?
ANG: Hayır. Sonuçta bunu ikimiz de isteyerek yapmıştık. Ve zevki katlamıştık.
GÖK: Yani bu sizin fanteziniz oldu?
ANG: Daha önce bu konu hakkında konuşmamış, düşünmemiştik bile. Birden oldu ve gayet mutlu olduk. Tabii o başka şehre yerleşmek zorunda kalıp ilişkimizi devam ettirmekte zorlanıncaya kadar. Ama bu grup seks olayı değildi ayrılmamızda mesele.
GÖK: Sonra peki?
ANG: Sonra başka partnerlerim oldu, bazen grup sekste yaptık. Bunu anal yapmak gibi düşünün. Arada bir heyecan getirmek için yapılan bir şey sadece.
GAL: Peki sonra?
ANG: Sonra ciddi ilişkilere biraz ara verdim ama partilere katıldım, tek gecelik bir çok ilişkim oldu tek bir partnerle veya sizin gibi farklı çiftlerle. Sonra biraz daha heyecan aramak için siteye üye oldum. Bir iki çiftle konuştum. Hepsi bu grup seks işine fazla ciddi yaklaşıyordu ve heyecan değil görev bilinciyle yapıyorlardı. Bu da bana uymadı. Sonra seninle tanıştım ve karşınızdayım!
GÖK: Peki bizim hakkımızda ne düşünüyorsun?
ANG: Sizi beğendim güzelim. Bir iki kaçamak yapmaktan neden geri kalalım? Henüz genciz ve güzeliz! Bu fırsatı tepmek için, korkular ile yaşamak için fazla uzun değil hayat. Akışına bırak güzelim ve keyfini çıkart! Eğer aranızda rıza ve aynı istek varsa rahat olmaman için sebep yok bence!
GAL: Haklısın…
GÖK: Seni sıkıştırmak, bunaltmak istemem ama ne yaşamayı beklerdin bizimle?
ANG: İşte şöyle açık sözlü ol! Şu an net bir karar verdim denilemez ama sizi daha yakından tanımak istediğimden eminim. İlerisi için hiç bir şey belli değil ve bu belirsizlik içinde anın tadını çıkartmayalım mı?
GAL: Güzel fikir. Ama biz bahis şirketleri biraz… Korkuyoruz ve yolu bilmiyoruz galiba.
ANG: Ben gösteririm. Eğer tabii siz de isterseniz. İlk eşiği geçtikten sonra sizin de bir çekinceniz bence kalmayacak. Keyfe ve zevke bırakın kendinizi!
GÖK: Nasıl olacak peki?
ANG: Nasıl olmasını istersin? Veya bir şeyler yapmak, yeni heyecanlar yaşamak ister misiniz?

Galip ile yine birbirimize bakıyorduk. İkimizde düşünceliydik.

ANG: Sadece bunu düşünmenizi istiyorum. Yarın yine bu saatlerde, yine burada buluşalım. Siz de iyice düşünün. Kararınıza göre belki üç kişilik hoş bir ekip oluruz. İlla sevişiriz demiyorum, görüntülü sohbet yaparak bile güzel vakit geçirebiliriz. Sevgiliniz gibi değil, arkadaşınız gibi düşünün beni. İşler daha kolay olacak! Sanki tatile çıktınız ve yanınızda o gittiğiniz yeri çok iyi bilen, sizi gezdirecek ve daha kaliteli vakit geçirmenizi sağlayacak bir arkadaşınız olsa sorun olur mu diye düşünün. Bunlar çünkü aynı şeyler.

Galip ile aynı anda ‘Tamam!’ deyiverdik. Bu kadın bizi enerjisi ile etkilemeyi başarmıştı.

ANG: Her şey bir çırpıda olacak diye bir şey yok! Sadece hoş vakit geçirmek istiyorum sizinle o kadar! Belki hiç cinsellik olmaz aramızda, hiç konuşmayız bile ama arkadaş oluruz!
GÖK: Neden biz peki?
ANG: Bu kadını sevdim Galip, çok sevdim. Çok masum ve belli ki birbirini seven bir çiftsiniz. Cinselliği görev bilinciyle yaşayan, heyecansız çiftler yerine sizin gibi olan yani gerçek arzu ile dolu, dürüst, heyecanlı ve hoş çiftleri tercih ederim diye düşündüm. Bu beklenti ile konuştum ve beni haklı çıkarttınız. Niye bir çifte dahil olmak istiyorum diye merak ediyor olabilirsiniz; ben de bilmiyorum. Sizin gibiyim. İçgüdülerimi takip ediyorum ve emin olun hep karlı çıkıyorum bundan.
GÖK: Sağol Angel.
GAL: İyi geldin bize bence.
ANG: Siz de bana iyi geldiniz. Biraz kafayı dağıtmak istiyordum ve bence aradığım şeyi buldum bile. Yarın görüşürüz. Lütfen maskelerinizi tekrar getirmeyin!

Bu sefer biz de kahkahalar ile güldük ve görüşme sonlandı.

Boş ekrana bakakalmıştık. Kafam daha iyiydi, keyfim nispeten yerine gelmişti. Tabular ve korkular arasında saklanmaktan dolayı işin özünü kaçırdığımızı o zaman anladım. Akışına bırakmıyor, kontrolü elimizde tutmaya çalışıyorduk ve bu bizi kötü etkiliyordu.

-Ne düşünüyorsun Gökçe?
-Bilmem, galiba akışına bırakabiliriz. Bu sefer gerçekten akışına bırakabiliriz diye düşünüyorum. Ama galiba sevdim bu kadını.
-Kıskançlık?
-Garip bir huzur dışında bir şey hissetmiyorum şimdilik. Eğer rahatsız olursam söylerim, senden de aynısını beklerim.
-Elbette. Galiba çok kastık kendimizi…
-Haklısın. Ve bu ilişkimize zarar veriyor. Seni seviyorum…

Galip’e sıkıca sarıldım ve o da bana aynı şekilde karşılık verdi. Dudaklarımız kendiliğinden buluştu. Yatağa uzandık dudaklarımızı birbirinden ayırmadan ve sarılmış halde öpüşmeye devam ettik. Kocamı birisiyle paylaşmak değil, yeni bir arkadaşla maceralara atılmak düşüncesi hoşuma gitmişti. Yanlış noktadan bakmadığın sürece cevaplar aslında hep ortadaydı…

Bir süre sonra Galip dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. Yüzü tekrar gülüyordu.

-Şey… Sevişmek ister misin Gökçe?
-Hiç sormayacaksın zannettim.

Ellerimiz o çok tanıdık bedenlerde hızlıca gezmeye başlamıştı bile. Dudaklarımız yine birleşmiş, vücutlarımız kendini sevişmeye hazır hale getirmekle meşguldü. Kıyafetlerimizi tek tek ve yavaşça çıkarttık. Acele etmeye gerek yoktu. Çok sevdiğin bir içeceği ağzında iyice gezdirip tüm tadını almak için çabalamaya benziyordu yaptıklarımız. Keyfini çıkarta çıkarta; belki son günlerin bir özrü olarak yavaşça çıplak kalıyorduk. Çıplak kalan noktalarımız birbirine temas ettikçe bedenlerimiz kıvranıyor, daha hızlı olmamızı söyleyen iç güdülerimiz kanımızı cinsel organlarımıza pompalıyordu.

Nihayet çırılçıplak kaldığımızda titreyen elimle kocamın penisini kavradım. Sıcacıktı ve baş kısmı şimdiden ıslanmıştı. Vajinamın derinlerine doğru ilerleyen parmağını fark etmem ile ben de birden irkilmiş ve zevk ile inlemiştim. Galip önce parmaklarıyla içeride hoş bir gezinti yapmış sonra kendini yatakta doğrultmuş ve 69 pozisyonu için üstüme çıkmıştı. Penisini ağzıma aldım… Galip tüm bedeninin ağırlığını verince yumurtalıkları dudaklarıma değecek kadar girmişti bile penisi ağzıma.

Klitorisimde dilinin ucunu hissettiğimde tekrar irkildim. Elleri ile kalçalarımı zapt etmiş ve yukarı kaldırmakla meşguldü. Ağzına iyice yaklaşan vajinam onun aldığı her nefes ile, attığı her dil darbesi ile adeta daha çok açılıyor, bir an önce ağzımdan çıkıp vajinama girmesi için beni de hareketlendiyordu. Ben Galip’in penisini ağzıma almış ve içeride dilimle ulaşabildiğim her yerini yavaş yavaş geziyordum. Bazen yavaşça çıkartıp tekrar ağzıma alıyor ve zevkin doruklarına ulaşan kocamın beni daha hızlı yalaması için teşvik ediyordum.

Artık ikimiz de iyice hızlanmıştık. İyice genişleyen penisini ve kabardıkça kabaran damarlarını dilim ve dudaklarımla hissedebiliyordum. Aşağıda ise durumlar farklı değildi. Vajinam resmen şişmiş, aralanmış ve sulanmıştı. Klitorisim ve vajina dudaklarım arasında gezinen dile karşı koyamıyordum. Galip’in kalçalarımı avuçlayan elinin parmaklarından bir tanesi nasıl olduğunu anlayamadan kıç deliğime girdiğinde tüm sinirlerim tekrar uyarıldı. Bedenim kasıldı ve Galip’e oral yapamaz oldum. Dudaklarımdan dökülen anlamsız sözcükler ve inlemeler arasında Galip’in kafasını bacaklarımı kullanarak biraz daha vajinama yaklaştırdım. Galip diliyle bir çırpıda vajina dudaklarımı aralayıp içine girdi. Vajina dudaklarıma temas eden kısa sakallar ve yanağıma değen sert penisin ıslaklığı ile bir an zaman ve mekan meftunumu yitirdim. Bedenim karşı koyamadığım şekilde sarsılmaya başladı. Dudaklarımdan yüksek bir şekilde ‘devam et!’ sözcükleri çıkabildi. Galip’in ağzı vajina dudaklarımı çevreler, dili içimde harika noktalara dokunurken boşalmaya başlamıştım. Tenimde hissettiğim her temas boşalmamı daha yüksek perdeden yaşamama sebep oluyordu. Kasılmalarım, haykırışlarım Galip’in hünerli dili sayesinde uzadıkça uzuyordu…

Nihayet kendime geldiğimde terden sırılsıklam olduğumu fark etmiştim. Nefes almalarım düzene girip kendime geldiğimde başımın da döndüğünü fark ettim. Beni etkileyen neydi, neden böyle olmuştum fikrim yoktu. Galip’in penisi hala yüzüme temas ediyor ve ucundan çıkan sıvılar bedenime yavaşça akıyordu. Sabırsızlıkla kasılan penisi tekrar elime veya ağzıma almak yerine sakin hareketler ile Galip’ten kendimi kurtardım. Olan biteni anlamaya çalışan ve biraz önce yaptığı oral seks ile karısını zevkin en üst katlarında gezdiren kocamın yüzünde memnun bir ifade vardı. Uzanıp dudaklarına yapıştım. Dilim Galip’in ağzının içinde bir süre gezindi. Kendi tadımla beraber, Galip’in tadını da doyasıya ağzımın içinde hissetmek için biraz oyalandım. Biraz cilve yaparak kendimi geri çekip doggy pozisyonunda kocamın önüne geçip kalçalarımı savurmaya başladığımda Galip belimden sertçe kavradı. Zaten sırılsıklam olan vajinamın içinde Galip’in hiç zorlanmadan ilerlemesi ile bedenim tekrar kasıldı. Diliyle ulaşamadığı noktalara şimdi penisi ile ulaşıyor ve uyarılmamış noktalarımı tekrar uyararak kasılmama, zevk almama, şehvetle inlememe sebep oluyordu.

Vajinamın içinde aceleci olmayan hareketle gidip gelen kocamın birden kendini geri çekmesiyle bir sıcaklık kalçalarıma yayılıverdi. Galip kendini eliyle tatmin ettikçe bedenime ulaşan spermlerin sıcaklığını hissediyor, içinde bulunduğum anın tadını çıkartıyordum. Bu gece beklediğimden çok daha keyifli geçmişti…

Temizlenip yattığımızda artık göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanıyordum. Galip ile Angel’in söyledikleri hakkında konuşmadığımız o an aklıma geldi. Ancak dudaklarımı açacak mecalim kalmamıştı. Arkasını dönen kocama sıkıca sarıldım ve sıcaklığıyla huzur buldum. Aklımda Angel ve dedikleri dönüp duruyorken uyuyakalmıştım. Biliyorum ki uyanacağım yeni gün nice sürprizlere ve yeniliklere gebeydi…

——————————————————–

Yazar notu: Arkadaşlar 19. bölüm geciktiği için hepinize bir özür borçluyum. Ancak yaptığım iş nedeniyle emin olun nefes alacak vaktim olmadı.

20. bölüm hakkında söz vermek istemiyorum. Ancak olabildiği kadar erken yazmaya çalışacağım. Seriyi hala takip eden arkadaşlar bu hikayenin altına fikirleri hakkında yorum bırakırsa çok sevinirim.

Görüşmek dileğiyle.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kime Niyet Davulcuya Kısmet

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Kime Niyet Davulcuya Kısmet
Ramazan ve koronadan artık iyice bıkmış ve zincirlerimi kırmıştım. Önceki gece twitterda görüştüğüm birisi akşam saat 5-6 gibi evinde misafir olabileceğimi söylemişti. Ona ojeli fotoğraflarımdan göndermiştim ve gelceksen ben de böyle isterim ama diyip kırmızı ojelerimle gitmemi tembihlemişti. Akşam saat 3 buçuk sularında duşumu alıp ojelerimi sürmüş ve ayağıma birisine hediye alıyormuş gibi yaparak aldığım renkli taşlı halhalımı takmıştım. Biraz daha geçince iç temizliğimi yaptım ve ufak bir çanta hazırlamaya başladım. Bir yandan da twitterda görüşeceğim kişiyle yazışıyordum. Tam o esnada kapı çaldı ben de panikle twitterı fln kapatıp kapıya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda genç azmanı iri yarı bi çocuk duruyordu. Ramazan davulcusuyuz bahşiş için gelmiştim dedi, ben de öyle bakakaldım çünkü cüzdanımda hiç nakit olmadığı aklımdaydı bişey diyip geçiştireyim derken adamın gözlerinin aşağıda olduğunu farkettim. Aman allahım! Ojeler, halhal…. Paldır küldür twitterı kapatıp yetişçem derken çorap fln giymeyi unutmuştum şortumun altında kırmızı ojeler ve bir de ben buradayım diye bağıran bir halhal vardı! Bi ayağıma, bi adama baktım. Çocukta şaşırdı bana baktı, sonra müsaitseniz bahşiş vermeseniz de olur yani diyiverdi bi anda. Yok canım saçmalamayın fln derken e şimdi ben bütün kapıları çalcam millet de öğrenmesin bence casino şirketleri diye inceden tehdit etmişti resmen! İşin aslı çocuk hoşuma gitmişti, iri yarı kolları fln kıllı elleri kalın bi çocuktu ama öyle çat diye de olsun istemiyordum. Neyse ben bunları düşünürken o zaman ben gideyim de şu üst katın bi kapısını çalayım dedi. Tam merdivene ayağını attığı anda dur diye bi ses çıkıverdi ağzımdan. Çocuk e ben geleyim madem bi 10-15 dk dedi ve bir anda ben ne olduğunu bile anlamadan içeri girdi. Kapıyı kapattım ve hemen anında orda aletini çıkarttı. Çok vaktim yok daha çok gezeceğim yer var bence başlayalım hemen dedi. Hiçbir şey demeden önüne diz çöktüm. Ben daha tam çökememişten dur bi diyip kaldırdı. Tamam vakit az dediysek de o kadar değil bi soyun da malzemeyi görelim dedi. Tshirtümü ve şortumu çıkarırken bakma sen öylesine denk geldi de ben çok göt siktim işimi bilirim seni de pişman etmem diyip götümü mıncırdı. Boxerımı da çıkarttıktan sonra belimden tutup arkamı çevirdi malzeme de iyiymiş iyi ses gelir bundan diyip tekrar yüzümü çevirip bu sefer diz çöktürdü. Küçük taşaklarından başladığımda aleti kabarmaya başladı hemen. Hafifçe oraya yöneldim. Aletini emdikçe büyüyeceğine genişliyordu sanki. Ben tükürüklerle gırtlaklama safhasına geldiğimde aleti maksimum büyüklükteydi sanırım. 15-16 cm gibiydi fakat kalınlıktan casino firmalari ağzımda boş yer bırakmıyordu. Bir yandan iyice kapıldığım şehvetle aletine yumulmuş dilimi çevire çevire yalıyordum bir yandan da saksonun sonunda görkemli bir giriş seni bekliyo işin var diyordum kendime. Kafamı kavradığı elleriyle eşlik ettiği saksonun finalinde kafamı aletine yapıştırıp uff çekerek ağzıma boşaldı. Ufak bi öğürme refleksiyle kendimi geri çektim ama tamamen çıkarmama izin vermedi. Boşaldığı döller tükürüklerimle karışarak önce ağzımın kenarından dudaklarıma ordan da göğsüme akıyordu. Manzaradan mest olmuş şekilde bana bakarken ben de nefes nefese gözlerimi ona dikmiş bakıyordum. Yaslan bakıyım şimdi kapıya diyip kolumdan tutarak kaldırdı. Bi dk ama ses çıkartırım çok kalın az içeri geçelim diyip girişin hemen karşısındaki mutfağa geçtim. Mutfağın kapısını kapattım. Kolumdan tutup beni önüne çekti ve tek eliyle sırtımdan bastırarak masaya domalttı. Elimi kirlettirme şimdi tükürükle deliğini dedi. Dediğini yapıp zaten sakso sırasında bolca ürettiğim tükürüklerimden sağlam bi porsiyon alıp deliğime sürdüm. Parmağımla biraz genişletmek istediğimde elimi tutup çekti. Dur bakalım o benim işim dedi ve kafasını deliğime dayadı. Evet zurnanın son deliğine gelmiştik. Kafasını dayayıp hafifçe zorlamaya başladığında nefesimi verip rahatlamaya çalışıyordum. güvenilir casino Hafiften açmaya başlamıştı ama gerçekten acıyordu zor tutuyordum kendimi. Az daha tükürükle dedi deliğimden çekilmeden. Elimle tükürüklerimi alıp götümün kenarlarına ve onun aletine sürerken yine tuttu elimi ve kenara attı. Birazdan giricem hazır ol diyip yüklenmeye başladı. Masayı ittirircesine zorluyordu. Dişlerimi sıkıp kısık sesle ıhh diye inildiyordum. Birkaç zorlu saniyeden sonra kafasını soktu. O soktuğunda artık duramayıp ufak bi çığlık attım. Dur şimdi rahatlıcan az sabret diyip çok küçük ileri geri hareketlere başladı. Ellerimle masanın kenarlarını sıkıca tutmuş haldeyken o hem tempoyu arttırıyor hem de gidip gelmeleri derinleşiyordu. Ah şimdi apartmanda olmıcaktık inlete inlete köklerdik de sen dua et diyip kalçamı tokatlamaya ve sıkmaya başladı. Hızı arttıkça hırslanıyor ve ittiriyordu. Yanma hissinin derinliğine rağmen ben de kendimi şehvete kaptırmıştım. Ohluyor, ahlıyor ve evet evet diyordum. Taklaşık 3-4 dakika süren gelgitlerin sonunda elleriyle kalçamı kenarlarından iyice kavrayıp çıktı ve aletiyle götümü tokatlayarak çatalıma boşaldı. Şunu silcek bişeyler ver dedi ama sadece elimle tezgahın kenarındaki ıslak mendil kutusunu gösterebildim. Masanın üzerinde uzanır halde kala kalmıştım. Aletini iyice sildikten sonra götümün üstüne tükürüp al bakalım davulcu harçlığı diyerek bi ellilik bıraktı suratımın önüne.

Donunu topladı, kapıyı çekti ve gitti… Masada biraz daha soluklandıktan sonra duşa girdim ve diğer sözleştiğim adama hiç bir şey demeden günün kalanını yüzüstü yatarak geçirdim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

şişli escort Antalya escort beylikdüzü escort escort eryaman escort demetevler escort Hacklink mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net By Casino rus escort bahçelievler escort Escort bayan Escort bayan escort ankara sincan escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan Kartal escort Maltepe escort Pendik escort otele gelen escort anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com escortsme.com Hacklink Hacklink panel Hacklink bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort ankara escort bursa escort Escort hurilerim.com bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa sınırsız escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort antalya escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj türkçe altyazılı porno porno 64 japon porno burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort ankara travesti escort escort escort travestileri travestileri keçiören escort etlik escort çankaya escort