Emre İlk Erkeğimdi – 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Emre İlk Erkeğimdi – 2
Emre ile yaşadığım ilk deneyimimi sizlere anlatmıştım. İlk deneyim sonrası birkaç gün boyunca arkamda ağrı ile dolaştım. Bir yandan da içimde artan bir pişmanlık hissi vardı. “Neden bunları yaşadım, ya Emre birilerine bunları anlatırsa ben ne yaparım?” şeklindeki sorular sürekli zihnimi kurcalıyordu. Belki aktif olarak bir kez de ben Emre’yle birlikte olabilseydim bu sorular kafamı bu kadar kurcalamazdı. Gerçi yaşadıklarımızı düşündükçe aktif olamamak beni üzmüyor, hayal ettikçe yaşadıklarımızı Emre’nin içimde oluşu, onun ağırlığı altında ezilmek ve o sıcaklığı içimde hissetmek geliyordu aklıma. Aradan bir hafta falan geçmesine rağmen Emre ile bu konuda hiç konuşmamış hatta birbirimize yakın olmamıştık. Bir gün etrafta kimse yokken bana geldi ve “Seninle yaşadıklarımız hiç aklımdan çıkmıyor, lütfen tekrar birlikte olalım bunun seninle aramızda kalacağını çok iyi bilmeni istiyorum” dedi. Direkt olarak “Hayır, bunu bana bir daha sakın teklif etme!” dedim. Çok şaşırdı, kızardı, ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemedi. Yanından ayrılmadan öylece durdum. Bir süre ne söyleyeceğini düşündü kafasındakileri toparladı ve “Şimdilik tekrar birlikte olmayı kabul etmesen de bil ki sen ne zaman istersen ben seni istiyor olacağım. Ve yine söylüyorum ki her şey sonsuza kadar aramızda kalacak.” dedi. Bu cevaptan çok hoşnut olmuş reddedilmesine rağmen bu şekilde konuşması beni çok rahatlatmıştı. “Sırrımız olarak kalacağına güvenmek istiyorum ama bunu bir daha yaşamak da istemiyorum.” dedim. Aradan haftalar geçti ama bu süre zarfında sürekli yaşadıklarımızı hatırlıyor, içten içe aynı zevki tekrar yaşamak istiyordum. Kendimi frenlemek içinse elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Sonra yavaş yavaş direncim kırılmaya başladı. Banyoda gizliden gizliye kendime bir şeyler sokmaya başladım ilk tecrübemi hayal ederek. Bu arada Emre ile aynı ortamlarda da bulunuyorduk. Çaktırmadan bana bakışları beni kışkırtıyordu. Evde yalnız kaldığımda ilk giyinme denemelerim başlamış oldu. Siyah ince çoraplar giyinip kendime bir şeyler sokarak tatmin olmaya başladım ama hiçbiri gerçeğinin yanına bile yaklaşamıyordu. Bir gün dört beş arkadaşla birlikte Yusuf adında bir arkadaşın evine gittik. Emre de vardı bu arkadaşların arasında. Bir süre sonra Emre, ben ve ev sahibi olarak Yusuf kalmıştık ki evde, ev telefonu çaldı. Yusuf telefona bakmak üzere oturma odasına koştu. Arayanın gelen seslerden şehir dışından dayısı olduğunu anlamıştım ki, uzunca bir sohbete daldılar. Emre ile sürekli aynı ortamlarda olmamıza rağmen pek yakın olmuyorduk normalde ama bu kez yalnız kalmıştık. Hiçbir şey konuşmadan uzun uzun beni süzdü gülümseyerek. Aslında hoşuma gitse de ayağa kalktım gözlerimi kaçırmak için ve arkamı dönüp pencereye doğru yürüdüm ve perdenin arkasından sokağa bakmaya başladım. İçerden hala Yusuf’un telefonla konuştuğunun sesi duyuluyordu. Ben sokağı izlerken arkadan yılan gibi süzülerek dibime geldiğini fark etmedim. Elini kalçamda hissettiğimde havaya sıçradım ve bir adım kaçarak “Ne yapıyorsun Emre, delirdin mi? Ya içeri Yusuf girse birden ne olur? Ne anlatırız?” dedim. Gülümsedi ve “ Korkma evde Yusuf’tan başka kimse yok, o da hala telefonla konuşuyor.” Hem Yusuf olmasa demek izin verir miydin sana dokunmama? Tek problem Yusuf mu?” dedi. Aslında haklıydı. Ben de istiyordum ama günah, insanlar duyar, duyarsa ne der, ben ne yapıyorum mevhumlarıydı beni frenleyen ama içten içe de kendime engel olamıyordum. “Emre ben de çok istiyorum ama bunu yapmamız da doğru değil.” dedim. “Eğer sen de aktif olmak istiyorsan kabul ediyorum.” dedi Emre. Meselenin o olmadığını söyledim. “O halde sen de istiyorsan kabul et.” dedi. “Peki” dedim. “Kabul ediyorum ama son kez olacak fakat ayaküstü hızlı bir kaçamak olmasın, uzun uzun yaşamak istiyorum bunu.” dedim. Anlaştık Emre’yle. Fakat yer problemi vardı. Emre ailesinin bir düğün için iki hafta sonra şehir dışına çıkacağını abisiyle yalnız kalacaklarını hafta sonu gündüz abisi evde olmayacağı için evlerini kullanabileceğimizi söyledi. İki hafta sonra Emre’nin ailesi Cuma gününden şehir dışına çıktı. Cumartesi sabah erkenden buluşacaktık Emreyle. İçim içime sığmıyor, büyük bir heyecanla Cumartesi sabahının olmasını bekliyordum. Cumartesi sabahı erkenden kalkıp duşumu aldım giyinip Emrelere gittim. Eve vardığımda abisiyle kahvaltı yapıyorlardı. Beni de davet ettiler masaya. Beraber kahvaltı yapıp, sohbet ettik. Emrelerin giyim mağazaları vardı ve Ahmet abi de bu mağazaya bakıyordu. Emre’ye evden çıkmadan gün içerisinde dükkana uğrayıp uğramayacağını sordu. Emre de arkadaşlarla plan yaptığımızı uğrayamayacağını söyledi. Ahmet abi de tamam keyfine bak o zaman, ancak ben de akşam iş çıkışı kız arkadaşımla buluşacağım geç gelebilirim, hatta hiç gelmeyebilirim sorun olur mu dedi ve güldü. Biz de güldük. Emre de “Yok abi ne sorun olacak, sen de keyfine bak.” dedi. “Tamam sorun olmaz, tek kalırım evde diyorsan akşam ben yokum” dedi ve evden çıktı. Böylece gece de bize ait olmuştu. Ahmet abi çıkar çıkmaz Emre “Hadi” dedi. Birlikte hemen Emre’nin odasına geçtik. Üzerindeki pijamasının üstünü bir çırpıda çıkardı ve pijamasının altını çıkaracakken elini yakaladım. Bu kadar acele etme bütün gün zaten bizim olacak biraz sabırlı ol deyip elinden tutup yatağa oturttum. Yanına oturarak biraz konuşalım dedim. “Olur.” dedi sadece. İlk birlikteliğimizden sonra çok suçluluk duygusu yaşadığımı, ayrıca sırrımızı açığa vermesinden de çok korktuğumu fakat yaşadıklarımızdan da çok zevk aldığımı fakat sırf bu zevki son kez yaşayıp bir daha bu şekilde bir şey yaşamamam gerektiğine karar verdiğimi söyledim. Emre ise sırrımızı kesinlikle açığa vermeyeceğini bunun benim için olacağı kadar kendisi için de riskini hatırlattı ve rahat olmamı söyledi. İlk ilişkimizden sonra beni hayal ederek defalarca mastürbasyon yaptığını ve aklından çıkmadığımı söyledi ve bir şey soracağını ama kızmamamı istedi. Sormasını istedim. “O gün hiç kalkmamıştı sikin, her zaman mı öyle yoksa o günlük mü bir şeydi?” dedi. “Açıkçası ben de bilmiyorum en başta heyecandan diye düşündüm ama sonra sen içime girdikten sonra çok zevk aldım ve kalkıp kalkmamasını umursamadım” dedim. “Peki bugün sence kalkacak mı, sen de beni sikmek istiyor musun?” dedi. Aslını istersen sadece seni içimde istiyorum ama sen de hissetmek istiyorsan denerim dedim. Hayır sen istemezsen ben sadece seni sikmek erkeğin olmak istiyorum dedi. Evet sadece erkeğim ol o zaman dedim. Karım olduğuna göre sana bir de isim bulalım dedi Birkaç isimden sonra Işıl da karar kıldık. Tüm bu konuşmalar ateşimi yükseltmişti. Emre’de eliyle pijamasının içine elini soktu ve sıvazlamaya başladı. Bak nasıl da sabırsızlanıyor, daha fazla bekletme bunu dedi. Geçen sefer denememe rağmen yapamadığım şeyi bu kez gerçekleştirmek istiyordum. Elimle pijamasını sıyırdım ve aletini ortaya çıkardım. Hafifçe yan uzanarak Emre’nin aletini öpmeye başladım. Başlangıçtaki korkak öpücüklerimi hafif dil darbeleri takip etti. Elleriyle başımı tuttu ve kendine doğru bastırmaya başladı. Yala aşkım bunu ne kadar istediğini göster bana köküne kadar yala dedi. Emip yalamaya başladım. Çok güzel işte böyle ama dişlerini kaçır canımı acıtmadan yala kadınım dedi. Bir süre daha yaladıktan sonra beni doğrulttu ve üzerimdekileri çıkardı. Karnımın altına bir yastık koyarak yatağa yüzüstü uzanmamı sağladı. Arkama geçerek kalçalarımı iki yana ayırdı ve orta parmağını iyice tükürükleyerek içime sokmaya ve bir taraftan da sırtımı, kalçalarımı öpmeye başladı. Bir süre deliğimi alıştırdıktan sonra doğruldu ve arkama geçti. Aletinden akan sıvılar iyice ıslatmıştı başını. Deliğime getirip dayadı ve kendini kasma kadınım bak nasıl da hoşuna gidecek dedi ve yavaşça yüklenmeye başladı. Sanırım kendimi tatmin etmelerim faydasını göstermiş olsa gerek ilkinde yaşadığım acıdan eser yok hafifçe bir acıyla zevk duymaya hemen başlamıştım. Emre’nin gidiş gelişleri giderek hızlanmış ben de inlemeye başlamıştım. Hem böyle zevkten inliyor hem de erkeğini reddediyorsun değer miydi beni bu kadar reddedip bekletmene, bak nasıl da hoşuna gidiyor halbuki” dedi. “Hayır, haklısın erkeğim” dedim. O haldeyken, zevkin doruklarındayken başka ne denebilirdi. Bundan sonra ben ne zaman istersem bana yani kocana siktireceksin bu götü değil mi kadınım dedi. Evet, evet erkeğim bu göt senin , ne zaman istersen sikeceksin dedim. Bunları söylerken Emre iyice hızlanmış azgın bir hayvan gibi pompalamaya başlamıştı. Başlardaki nazik giriş çıkışlar yerine köküne kadar sokuyor hızla pompalıyordu. Sonunda elleriyle omuzlarımdan tutup beni kendine doğru çekerek içime boşalmaya başladı. Erkeğimin altında zangır zangır titriyor, içimde kasılıp gevşeyen sikinin tadını çıkarıyordum ki Emre doğrulmaya yeltendi. Sakın çıkma tadını çıkarmak istiyorum. Lütfen çıkma erkeğim dedim. Bütün ağırlığıyla üzerime bıraktı kendini. Hala derin derin nefes alıyor aleti içimde kasılıp gevşiyordu. Bir süre öyle dinlendikten sonra aleti ufalmış ve içimden kendiliğinden çıkmıştı. Emre de yatağa doğru kendini bıraktı sırtım ona dönük şekilde ben de yan döndüm ve arkadan bana sarıldı. Bunun harika olduğunu ve kesinlikle bir kızdan daha sıkı daha güzel olduğumu söyledi. Kalçalarımı okşadı omuzlarımı ve boynumu öptü. Uzun süre yatakta oynaştıktan sonra kalkıp banyoya girdi. Bende arkasından banyoya yöneldim ve beraber duş alıp banyodan çıktık. Üzerimi giyecektim ki Emre “Madem benim kadınımsın, bir kadın gibi giyineceksin” dedi ve dolabından bir poşet çıkararak bana uzattı. “Beni bu denli mutlu eden kadınıma bazı hediyelerim var.” dedi. Poşetin içerisinde iç içe poşetlenmiş kadın kıyafetlerini çıkarmaya başladım. Emre giyim mağazalarından bir kadının ne tür giysilere ihtiyacı olursa hepsini getirmişti. Siyah renkte dantelli bir kilot, beyaz renkte dolgulu bir sütyen, siyah ince çoraplar, kırmızılı, ekose, pileli kolej eteği ve beyaz renkte saten bir gömleğin yanı sıra mağazalarındaki mankenlerde kullandıkları peruklardan da bir tane sarı renk getirmişti. Bunları çıkarınca poşetlerden hemen şöyle dedi “Işılım, canım lütfen beni kırma, sadece dene istemezsen yine çıkar” dedi tepki verme ihtimalimi düşünerek. Oysa ben sabırsızlanıyordum elbiseleri giymek için. “Sadece seni kırmamak için deneyeceğim ama ben bunları giyene kadar yanımda olmayacaksın.” dedim ve yatak odasına yöneldim. Odaya geçince elimdekileri yatağın üzerine dizdim ve sırasıyla önce kilodu, sütyeni siyah ince çorapları gömleği ve eteği giydim sonra peruğu da taktım ve aynanın karşısına geçtim. Üzerimi ve peruğumu düzeltip aynada kendimi şöyle bir süzdüm. Bir şey eksik kalmıştı o da makyajımdı. Hemen makyaj malzemelerinin orada olacağını düşünerek aynalı konsolun en üst çekmecesini açtım. Evet tüm makyaj malzemeleri oradaydı. Acemi bir makyaj olmamasına gayret ederek biraz fondöten sürdüm gözlerime hafifçe kalem çektim, kirpiklerime rimel sürdüm gözlerime hafifçe yeşil renkte far sürdüm ve kırmızı kahve arası bulduğum ruju da sürerek tekrar ayağa kalktım ve aynada kendimi izlemeye başladım kafamı çevirdiğimde Emre’nin kapının aralığından beni izlediğini gördüm. “Ancak bu kadar olabilir, bu kadar yakışabilir, inanılmaz güzel olmuşsun Işıl, ben bunları getirirken mağazadan acaba giyer misin diye çok düşünmüştüm ama o kadar güzel oldun ki hem de böylesi zevkle giyinmen üstüne bir de makyaj yapman inan çok hoşuma gitti.” Teşekkür ettim güzel sözleri için devam edecektim ki. Kendisi başladı söze tekrar “ Bu arada demin yine kalkmadı seninki bu da gözümden kaçmadı demek ki sen benimle sadece pasif olarak birlikte oluyorsun. Bugün seni mahvedeceğim, seni bu kadar güzel bu kadar istekli yakalamışken bırakamam hem gece de biz de kalmanı istiyorum duydun abim de gelmeyecek gece kesin benimlesin. Seni bırakamam çünkü bir daha beni istememenden korkuyorum. Her ne kadar demin sevişirken ne zaman istersem tamam diyeceğini söylesen de sana belli olmaz hayır diyebilirsin sen, o nedenle seni bugün bırakmam.” dedi. Nefes almasını, rahat olmasını söyledim beni çok mutlu ettiğini, bir daha naz yapmayacağımı ne zaman isterse o zaman kabul edeceğimi, hayır dersem bu sözlerimi hatırlatmasını söyledim. Elimden tutarak beni kendine doğru çekti ve öpüşmeye başladık. Elleriyle kalçalarımı sıkıyor, dudaklarımdan boynuma iniyor tekrar dudaklarıma doğru çıkıyordu. Elleriyle eteğimi hafifçe sıyırıp bacaklarımı okşamaya ve kalçalarımı okşayıp sıkmaya başladı. Bir yandan da aynadan kendimizi izliyorduk. Tamamen bir kadın olmuş kendimi erkeğimin kollarına bırakmıştım. Gömleğimin düğmelerini açıp boynumdan göğüslerime doğru inmeye başladı. Bir yandan da dantelli kilodumun içine ellerini sokup iyice avuçlamaya başlamıştı kalçalarımı. “Bunları çıkarmadan sikeceğim seni aşkım.” dedi. Elinden kurtulup yatağa uzandım üzerindekileri çıkarıp yatağa geldi ve sikini bana uzattı. Başla bakalım yalamaya, en iyi muameleni yap ki seni yarağa doyurayım dedi. O koca alet ateşe kesmiş bense dilimle onu soğutmaya çalışıyordum. Gömleğimi çıkardı, daha fazla sabredemem dedi ve beni bir çırpıda domaltıp arkama geçti. Eteğimi yukarı sıyırdı ve kilodumu yana çekerek sikine yol buldu, kafasını deliğime dayadı ve o harika yarak için yanıp tutuşan kasılıp gevşeyen deliğime bu kez yavaşça değil bir çırpıda giriverdi. Belimden kavrayarak bir hızlı bir yavaş gidip gelmeye başladı. Bir eliyle beni kendine çekiyor bir eliyle de bacaklarımı ve popomu okşuyor, kalçalarıma hafif hafif tokatlar atıyordu. Zevkten ininm inim inliyordum Bu sırada elini alttan sikime attı ve şöyle bir yokladı. “Bak benim elimde zerre erkekliğin kalmıyor, seni inlete inlete sikiyorum.” dedi ve içimden çıkmadan ayağa kalktı ve tekrar yüklendi bu kez şimdiye dek hiç olmadığı kadar içime girmiş aklım başımdan gitmişti. Kendimi yatağa bıraktım o da benimle birlikte kendini yatağa bıraktı. “Noldu, çok mu büyük geldi, ne demişler yiyemeyeceğin yarağın altına yatmayacaksın Işılım” dedi. “Off çok büyük ama harika sikiyorsun erkeğim. İstediğin gibi vur, bu göt senin, ben de senin orospunum.” dedim. Bir süre daha bu pozisyonda gidip geldikten sonra yavaşlamaya başladı. Yorulduğunu anlayarak üzerimden attım ve yatağa sırt üstü yatmasını sağladım. Kilodumu çıkarıp üzerine geldim ve yüzüm ona dönük şekilde aletini tuttum ve girişine bakmasını söyleyerek eteğimi sıyırdım ve yavaşça yarağının üzerine oturup kalkmaya başladım. Her defasında kafası içime giriyor ve tekrar çıkıyordu sonunda dayanamadı ve kalçalarımdan tutarak beni o harika yarağın üzerine tamamen oturttu. “Al onu içine, dışarıda kalmasın hiç hep içinde kalsın, yoksa senin gibi bir orospu nasıl doyar yarağa.” dedi. Hem öne geri gidip gelmeye hem de zaman zaman kıvırmaya başladım. Kalçalarımı kıvırdıkça içimde yarağı her yere değiyor beni zevkin doruklarına taşıyordu. Bu sırada hafifçe bir sertleşme hissettim benim alette. Emre de o noktaya baktığından fark etmiş olsa gerek “Buna ne oldu da hareketlendi böyle.” dedi. Aslında tamamen sertleşmemiş sadece hafif bir dolgunluk kazanmıştı fakat ben o kadar zevk alıyordum ki nerdeyse boşalmak üzereydim. “Boşver sen onu, sen götümün tadını çıkar; o kadar zevk alıyorum ki boşalacak gibi oluyorum” dedim. “Hiç dokunmadan nasıl olur? dedi. Elimle ağzını kapattım ve üzerinde zıplamaya hızlanarak devam ettim. Bir elimle onun bacaklarını ve karnını okşuyor bir elimle de kendi karnımı ve göğüslerimi okşuyor, sıkıyordum. Bacaklarımı okşamaya ve kalçalarımı sıkmaya başladı. Bu sırada ben birden boşalmaya başladım hem de dokunmadan. Bir süre sonra devam edemez hale geldim. Emre de benim bu halimden ötürü durdu ve birkaç dakika dinlenmeme fırsat tanıdı. Biraz dinlendikten sonra hadi beni ağzınla boşalt kadınım dedi. Olur dedim ve hala ayakta olan o harika aleti ağzıma almaya başladım. Bir yandan dilimle her yerini yalıyor diğer yandan da elimle sıvazlıyordum. Fazla sürmeyeceğini kendisinin de hemen boşalacağını söyledi. İsterse sabah kadar yalayabileceğimi, erkeğimin bunu hak ettiğini söyledim. O halde döllerimin hepsini de yalayacaksın dedi. Tepki vermeden yalamaya, başını emmeye devam ettim. Ben bir yandan başını emip gövdesini elimle sıvazlarken müthiş bir hızla genzime tohumlarının değdiğini, sıcak sıcak tohumlarının ağzıma fışkırdığını fark ettim. Bir an refleks olarak kaçmaya çalışsam da başımdan tutup kendine doğru çektiği için bunu yapamadım ve menilerinin tamamını yuttum. Genel kanaatin aksine tadı bana pek de kötü gelmemişti. Emre’nin sikini iyice temizledikten sonra başımı Emre’nin bacaklarına bıraktım. “Harikaydın aşkım, hepsini yalaman da ayrıca çok hoştu, eğer yetmediyse bak benim karnımda hala seninkiler var bunları da yalayabilirsin” dedi. Emre’nin karnında biriken menileri de kısmen yaladım ve Emre’nin yanına uzandım. O şekilde bir süre uyuya kaldık. Devamı daha sonra…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ne olduysa giydiği bikiniden sonra

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Bu sene tatil için planları yaptım gideceğim yer bol turistli mekanlardan teyze.
info birisi olacağı kesindi evdekilere durumu anlattım ama tek sorun peşime takılan genç kız oldu bana sorun olacağı kesindi orada bizi sevgili sanıp kızlar yanaşmaya bilirdi ama onun asıl hedefinin benimle seks yapmak istediği geç anlasam da beni mutlu etmesini bildi

Pelin yeni tanga bikinisini giymiş mayada ondan daha cüretkar biir ip mayo taşıyordu.
Pelin kulağıma eğilip, her şeyi oluruna bırakalım, sonunda senin kaddar beenimde böyle biir tatile ihtiyacım varr değince sadece sen bilirsin diyebildim.
Hanımlar da biiralarını alıp şezlonga uzandılar.
Maya banaa seslenip hadi güneş kremi surmeyecekmisin bak Giuseppe kıskanç biir adam değil o da Pelin le ilgilenecek deyip beenii yanına çağırdı.
Mayanın vücudu da hatırı sayılır güzellikte idi.
Sırtını kremlerken ilk önnce bikinimi çöz been güneşlenirken iz kalmasını sevmem dedi.
Üstünü çıkarttım ve kenara koydum.
Kremleyerek aşağı taraflara indim escort bayan ve bikinisinin altının iplerini çözdüm.
Güzel trasli ami gözlerimin önünde idi.
ister istemez elim amin dudaklarına kayıyor ve Got deliğinin etrafında dolaştırıyordum.
Gözlerim eline döndüğünde gördüğüm sahne inanılmazdı.
Pelin bu sefer ise önden başlamış mayonun üstünü atmış ve Giuseppe?ye mayosunun altını çıkarttırıyordu.
Kardeşimin ami artıkk gözlerimin önünde,

kremledikce kendinden geciyordu.
O sırada Maya?a banaa doğru dönerek elini şortumdan içeri iteledi ve zaten dimdik olmuş aletimden tutarak sen beenimle ilgilen Giuseppe Pelin?e bakıyor dedi.
Son derece tahrik olmuş ve azmıştım.
Pelin ve Maya çırılçıplak yan yana yatıyor been ve Giuseppe onları kremliyorduk.
Daha sonra Maya beenii yanına yatırdı ve simdi beenim sıram diyerek şortumu çıkarttı.
Pelin kafasını çevirerek banaa baktı ve iste ikimizin de fantezisi gerçek oluyor diyerek dudaklarımı öpmeye başladı.
görükle escort Maya bütün vücudumu kremlemis kalkan aletimle oynuyor onu öpüyor ağzına alııyor ve göğüslerine sürüyordu.
Bu sırada Pelin Giuseppe?ye yarrağı yarrağı sarılmış kremli vucudlarini biirbiirine sürtüyor ve Giuseppe?nin aletinin üstünde ileri geri hareket ediyordu.
Güneş tüm bu güzellikleri kremin de parlaması ile tahrik edici biir şekilde parlatıyordu.

Maya, 69 pozisyonunda beenim aleti yutarcasına ağzına alııyor beende büyük biir iştahla onun amını ve gotunu yalııyordum.
Pelin Giuseppe?nin altında zevk çığlıkları atıyordu.
Giuseppe pompaladıkça Pelinin göğüsleri aşağı yukarı oynuyor been hem aletim mayanın ağzında zevkten hem de Pelinin görüntüsü ile kendimden geciyordum.
Hepimiz aya kalkarak pozisyon değiştirdik.
Pelin ve Maya domalarak öpüşmeye başladı beende Maya nin arkasında kremin etkisi ve 69 sırasında parmakladığım içiin rahatlayan gotune aletimi sokup pompalamaya başladım bursa escort harika biir zevkti.
Boşalmaya başladığımda biir an içiin menilerimin durmayacağını düşündüm.
Maya banaa donup aletimi tekrar ağzına alıp yalamaya başladı.
Bu sırada Pelin Giuseppe?ye aynı şekilde sakso yaparken Giuseppe?de Pelin?in göğüslerine boşalmaya başladı.
Hızımı alamamıştım ve tekrar Maya?nın amının içiine deli pompalamaya başladığımda Pelin gelip Mayanın yüzüne oturdu ve amını yalatmaya başladı.

Göğüslerini okşuyor ve zevk cegliklari atıyordu.
Bu sırada Giuseppe biir boşluk bulu Mayanın altına geldi ve been amından Mayayi pompalarken oda gotune girmeye başladı.
Dördümüzde biir yumak olmuştuk.
Giuseppe ile tassaklarimiz biirbiirine çarpıyor, Pelin karsımda çırılçıplak daha önnce hiçç düşünemeyeceğim biir pozisyonda zevk çığlıkları atıyordu ve been Mayanın içiinde idim.
Hepimiz teker teker boşaldığında yığılıp k aldıık.
Ama been içimden gelen biir dürtü ile Pelin?i de sikmek istiyordum.
O da bunu anlamış olacak ki yanıma gelerek kremi aldı hem kendi vücuduna hem beenimkine doktu.
Üstüme uzanıp vücudu ile banaa masaj yapmaya başladı.
Dudaklarımı deli gibi öpüyor ve eli ile sikimi amina yerleştiriyordu.
İnanamıyordum.
Kardeşimin içiinde ve onu sikiyordum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Senelerdir kimseye pek anlatmadığım

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Başımdan geçen kabus dolu günlerimi bu zamana kadar teyze.
info kimseye anlatamadım nasıl anlatayım ki kız olsam zevk alırdım ama erkeğim bana yaşattıkları kabus gibi geceydi ama bence eden bulur durumuna düştüm ben yıllardır acımadan kaydığım kızların acısını arka deliğimden çıkartıyorlardı bence sabaha kadar beni hor kullandılar

Gece parkta tinerciler dolaşmaya başlayınca parkın girişindeki süs köprüsünün altına gittim ve oraya çantamdaki otelden aldığım yer pikesini serdim, sokakta kalacağımı bildiğim için iki paspastan birini almıştım ve de iyi ki almıştım.
Daha sonra yatmaya görükle escort başladım ama uyku gözüme gelmiyordu sadece en köşeye sıkıştırdım kendimi keşke hemen sabah olsa diyordum ki yaz ayıydı ama yine de üşüdüm bu sefer pikeyi üstüme aldım, altıma karton bulup onu serdim, gerçekten iyi olmuştu bu pikeyi almak.

Az gözüme uyku ilişti uyumadım ama bir saat kadar geçince gözlerimi kırpmaya başlamıştım ki birden iki kişinin geldiğini gördüm, tinercilerdi kaçamazdım artık, geldi hayırdır gardaş dedi, ben olanı biteni anlatmak zorundaydım, kendimi iyi hissetmek için anlattım escort bursa her şeyi bana acımışlar gibiydi, derdimizi biz tinerle gideririz ama on numara adamlarız dedi.

Bir tanesi kafama vurdu takma lan ama sana bir şey dememiz lazım, nedir dediğimde, burası bizim yatak odamız sen yanlış yere tezgah açmışın la hıyar dedi, ben sorun olmaz giderim dedim, toparlanmaya başladım gerek yok dedi, bir şey olacağını anlamıştım ama ne sorum tinerciler tarafından şişlenen asker kaçağı diye ön sayfada mı yer almak diye düşünürken ödeşiriz dedi üstüme atladı, ben yalvarmaya bursa escort bayan başladım direkt ve durdurmaya ama iki kişiye gücüm yetmedi ve açıkçası korktum da ve ses etmedim çok fazla biri beni benim kemerimle bağladı arkamı döndürdü, öleceğim sanmıştım ama sanırım tecavüz edilecektim, bu gibiydi zaten ama pantolonumun indiğini ve iyice domalmam için tokatlandığımı hatırlıyordum

gözümü kapattım belki karanlıkta her şey bir rüya gibi gelirdi bana ama olmadı.
Tinercilerden birinin dilinin kalçalarımda gezdiğini fark ettim, iğrençti dili deliğime kadar geldi ve bir an tükürdü ki daha da iğrenç ardından derin jilet gibi kalçamda, deliğimde bir acı, sürekli girip çıkan sikinin verdiği acı, bu kadar acır mıydı, bilseydim eğer daha önce birlikte olduğum kızlardan özür dilerdim ama durun ben hiç götçü olmamıştım, özürlük bir durum yoktu, inanın o an sadece bunları düşündüm.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Şeyma borcunu hep öder 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Şeyma borcunu hep öder 3

İki gün boyunca koşturdum. Elimdeki eski enişte parası ile önce Muzaffer’in borcunu sonra kredi kartlarını kapadım. Niye döndün diyen anneme yabancıların çocuklarına özel ders verdim elime geçen parayı harcamayayım diye geldim, yalanını attım. Annem elime bak bir de bu geldi diye bir kağıt tutuşturdu. İki sene önce aldığımız ve benim kefil olduğum işyeri kredisinden iki taksit kalmış ve ödememiş hayvan kocam. Bankaya koşturdum, bu hafta öderseniz bin lira faiz indirimi ile yedi bine kapatırız dediler. Maaşa kadar cebimde beş yüz lira kaldı. çaresiz yine eniştenin kapısını çalacağım. Bu kadar koşturma arasında geceleri erkenden sızdım ama her sabah rüyamda İngiliz’in kalın siki ile beni zevkten zevke uçurduğu anları yaşayarak uyandım. Islanmış donumu değiştirmeden oturamadım kahvaltıya. Onun yarısı kadar güzel sikemeyen kocam için binlerce lira borç ödüyordum, güldüm kendi kendime

Ablam haftasonu beraber döneriz, ben daha yıllık izin alamadım deyince benim de işime geldi. Haftasonunu onunla geçirir sonra iki hafta kafa dinlerim. On dakika sonra eski eniştem aradı.

– Nereye kayboldun ya birdenbire? Geliyormuşsunuz ablanla. İngilizler seni sormuş bizim müdüre.

Haklı defalarca aradılar açmadım.

– İşlerimi hallettim. Bir de açma şu konuyu ik**e bir. Bir hataydı oldu işte.

– Tamam tamam gel konuşuruz. Döndüler zaten İzmirdeler. Müdür bir şey bilmiyor ama bana anlattılar memnuniyetlerini. Pis bir kahkaha daha.

– Enişte kapatsan konuyu, sağol verdiklerin ile acilleri kapadım ama yedi bin daha lazım

– Kızım bende de yok o kadar. İmar affı işlerine binlerce lira rüşvet dağıttım. Otelinde yarısı boş. Hem eskisini ödemeden nereye yeni borç, bir anda yine enişte mi olduk.

Küstah herif, tamam diyerek kapadım teli. Parasızlıktan ağlayan adam yüzbinler kazanan otel işletmecisi bir herif. Tek ihtimal Muzaffer şerefsizi kalmıştı. Eski eniştem tekrar aradı yarım saate.

– Bana güzel bir pozunu göndersene, şöyle mini etekli veya bikinili filan.

– Ne saçmalıyon sen yine nereden çıktı bu?

– Hadi uzatma, gönder. Bikinili bir poza beşyüz lira borcunu silerim.

– Bak sinirlerim bozuk çıldırtma beni

– Çabuk bir saate gönder bir tane, son teklifim bin lira. Meraklı değilim senin resimlerine. Paraya ihtiyacın yok mu yorulmadan bin lira işte, uzatma uzatma.

Ne yapıyor bu küstah herif yine. Bin lira da güzel para. Ablam gece yola çıkalım sabah denize gireriz diye odama dalınca bilet saatinde anlaştık. Ablamın arada cebime sıkıştırdığı ufak tefek paraların hesabını hiç bilmiyorum zaten. Yine iki yüz bırakmış masa üstüne bilet al diye. Üstü yüz lira bana kalacak. Babamın yönlendirmesi ile kırk yaşlarında bir herifin fotosunu gösterdi telefondan, yaz bitsin tanışsın diyor demesi iyice tepemi attırdı.

Bir resme bin lira, niye istedi ki iğrenç herif. En azından enişteye olan borcum iner biraz. Muzafferden isteyeceğim yediyi nasıl öderim belli değil. Asıl sorun nasıl alırım? Bir yandan da Ayşen ile uğraşıyordum aklı hala otel müdüründe, yazıp duruyor telefondan, dediğine göre sabaha kadar bir dakika durmamışlar. Büyük bu diye bağırmasını duyduğumu söyleyemedim. Dayanamayıp o söyledi, internetteki zenciler gibiydi deyip gülücükler göndermiş.

Banyoya girdim. Tüm mayolarım Kuşadasında. Eski bir mayomu buldum bir resim çekip attım. Kısa sürede cevap yazdı. “ Ne bu böyle, yok mu bir bikinin filan, saçlarını da aç” “ Ne için bunlar istemiyorum” “ Denize girerken poz verip para kazandığını düşün, hemen silecem sonra” Dolabı karıştırdım. Beş altı sene önce genç bir kız ve üç kilo zayıfken aldığım bir bikini var. Zar zor içine girdim. Sadece göğüs uçlarımı anca kapatan altı belime zor oturan bir bikini. Üzerime uyarken bile babam kızınca giyememiştim. Cebi dolap üzerine koyup bir iki poz çektim. “Ha şöyle, bir iki tane daha gönder boydan olsun, altını bir iki santim daha indir ama” Dediğini yaptım. “ Niye istedin?” Okudu ama soruma cevap yazmadı sinir herif. “ İngiliz haklı imiş sağlammış göğüsler, ucuza gitmişsin, sildim bin liranı” Sonuna da gülücükler koydu öküz. Demek ki ayrıntılı meze olmuşum hayvanlara, verdikleri paraya kadar anlatmışlar.

Giyindim Muzaffer Bey demeye dilim varmayan şerefsize gitmek için. Arayınca gel gel şenlensin dükkanımız, güzel biri gelmiyor her zaman senin gibi bayağı bayağı iltifatlar döktü. Bu lafların üzerine resimleri silerken bir tanesini bırakmaya karar verdim. Bakalım yine para edecek mi resimlerim. Muzaffer şerefsizi yine aynı sevimsizliği ve gül yağı kokusu ile karşıladı beni. Övgüler yağdıran, vücudumu süzerken gülen suratı para isteyince düştü. Kocam ile ayrılmak için dava açtığımı, yabancılara ders vererek on günde kazandığımı kendisine ödediğimi, banka borcunu kapatırsam kendisine bir ayda ödeyeceğimi anlattım.

– Telefonda söyledikleriniz de üzdü beni dedim. Ben öyle kadınlardan mıyım? Tatil yerinde o kadar çalıştım ki bilemezsiniz. Siz de eşiniz ile gelsenize çok güzel yerler.

– Bizim hanım yapamaz öyle yerlerde, bizden geçti dedi.

– Gençsiniz kapı gibisiniz maşallah daha söylemeyin böyle şeyler dedim. Yüzüne bir gülümseme geldi salağın. Daha da yayıldı koltuğuna.

– Öyleyimdir valla düşmedik daha elden ayaktan. Böbürlendi iyice öküz.

– Çok güzel eniştemin oteli. Bakın bir sürü resmi var seversiniz. Yer ayırtırım size de. Tatilde çektiğim ilk manzara fotosunu koydum önüne. Sağa doğru ilerleyin bir sürü resmi var otelin, plajın.

İlgiliymiş gibi resimlere bakarken bugün banka kapanmadan alabilir miyim lafını sıkıştırdım araya. Bakalım hesapta para var mı derken arada bıraktığım sadece göğüs uçlarım ve kadınlığımın hemen üstünü kapatan bikinili resme gelmiş olacak ki ilerlemesini durdurdu. Maşallah sözü çıktı ağzından. Efendim dedim.

– Araya özel bir resim de karışmış Şeymacım dedi

Panik yapar gibi aldım elinden telefonu. Binbir özür, çok utandım yalanı, sildim zannediyordum, asla böyle denize gitmem kızlar ile hamam için gibi laflar. Acele ile ben gideyim çok utandım diye ayaklandım.

– Her geldiğinde uğra bak ne güzel sohbet ettik. Hatta bir dahakine yemek saati gel dedi. İçeri seslendi, Şeyma hanıma bir borcumuz vardı. Kasadan ödeyin dedi. Beni büyük bir dertten kurtardınız nasıl teşekkür etsem ki diye, hayatımda ilk defa babam yaşamdaki bu adama kısa bir sarılma ile veda ettim. Göbeğini aşıp dar penyemden taşan göğüslerimi gövdesine bastırmama yetmişti bu kısa süre.

Kapıda yine araya laf soktu.

– Senin gibi güzel bir kadının her ihtiyacını karşılayacak bir erkek lazım sana. Sadece para değil her türlü sıkıntında ben burdayım gel. Gözleri yine çok olmayan dekoltemde gezindi. Her türlü sıkıntı ha, şerefsiz it.

Başımı ağrıtacak tüm resmi borçlarımdan kurtulmuş olarak Kuşadasındaydım sabah. Yeğenler ve ablam ile kahvaltı, bütün gün deniz. Akşam yemeğinde ben de ablam ile iki kadeh şarap içince şaştı ablam alkol almama. Eniştem geldi, bana dönüp bizim oteldeki çocuklar seni özlemiş bu gece Kuşadasına inelim diyorlar, üstünü değiştir istersen dedi. Ablam da iyi olur kafan dağılır diye atladı beraber eve gittik. Tek parça bir elbise, hafif bir makyaj ve topuklu ayakkabılar ile döndüm. Eniştem masada hala. Garson birer kadeh daha getirdi.

– Neydi bu fotoğraf saçmalığı dedim.

– Uzatma lafı. Yirmi dakika sonra 208’e gideceksin. İmar işini imzalayacak adam odada.

– Ne diyorsun satıyor musun beni, hayvan

– Fotonu çok beğendi. Bu işi hallet bin liranı daha silerim.

– Olmaz nasıl bu kadar iğrençleşiyorsun?

– Ulan niye istedim fotoları 31 mi çekecektim. Herif buralı başka karılar ile görülmek istemiyor ev kadını bulurum deyince kabul etti.

– Orospu değilim ben bi hataydı oldu.

– Ne uzattın amına koyduğum ya. Konuyu kağıyorum işte unutacağım herşeyi. Daha ne istiyorsun lan, istersen milletin odasına girerken ki kayıtları ahlak masasına göndereyim. Polis alsın bu gece. Ablanın da hayatını mahfetme. Hadi elli yaşında bir herif uzamaz fazla hallet işini, evli olduğunu, zorda olduğunu, ilk olduğunu filan söyledim, belki para da verir. Hadi yürü kalk ben ablanı oyalarım.

Her zaman hazır cevap olan ben konuşamadım. Boğazıma bir yumru oturdu ağlayamadım bile. Önüme bir kadeh daha şarap itekledi, içerken küfürler ettim enişteme tepki vermedi. Kalkarken yine oda numarasını hatırlattı. Herif resim üzerinden pazarlamıştı beni ve rezil etmek ile tehdit ediyordu. Önüme iteklediği kendi bardağındaki içk**en de yudumladım, çok sert bir içki boğazım iyice yandı. Ayağa kalkınca başım döndü. Masaya tutundum. Odaya giden koridordaki aynada bu sefer güzel görünüyordum. Gece çıkacaksınız yalanı ile herif beni süsletmişti. Üstüne üstlük denize geliyorum diye dün yola çıkmadan ağdacıya gitmiştim. Ucuza gitmişsin demişti ama şimdi bin liraya satıyordu beni. Geri aradım orospu çocuğunu, 1.500 dedim. Kes lan resim gönderdiğinde de bin silmiştim zaten deyip kapadı telefonu. Buradan geri dönsem ve eniştem her şeyi açıklasa babam da annem de eve sokmazdı beni. Telefon çaldı, beni bekle diyen eniştem. Bir dakikaya yanımdaydı.

– Yapamayacağım dedim. Kolumdan tuttu.

– Bak iki dakikalık bir şey, hallet, yarın sabah hem aileni üzmemiş hem de dertlerini çözmüş kalkacan. Sana söz her şeyi unutacam. Benim ile oda kapısına kadar geldi. Kapıyı çalıp döndü gitti.

Kapıyı hayatta göreceğim en çirkin adamlardan biri açtı. Badem bıyıklı, sivri burunlu, zayıf yarı kel kısa sayılabilecek bir adam. Gülümseyince sarı dişleri görüldü. Kirli beyaz sakalları ve koca göbeği ile Muzaffer tipsizi manken gibi kalır bunun yanında.

Kapıda kalakaldım. Elini uzatıp tokalaşınca içeri geçip oturdum. Elindeki ince belli bardakta çay içen lavuk kumaş pantolon ve kısa kollu gömlekleydi. Yarım saat tüm hayat hikayemi anlattırdı, kendisinden, aslen nereli olduğundan filan bahsederken kendim kalkıp dolaptaki ufak şaraplardan birini daha açtım. Sakinlemiştim ama hala sarhoştum. Gömleğini kemerini çıkardı bana baktı. Sessizlik olunca kalkıp banyoya geçtim. Yine soyunup bornoza sarılıp döndüm odaya. Resmen tecrübe kazanmıştım. Yatağa sırtımı dayayarak oturdum. Ne garip bir duruma alışıyorum, alkolün de yardımı ile. Pantolonunu çıkardı, gömleği ile birlikte askıya taktı. Üzerindeki beyaz atlet ve beyaz slip çirkin don ile daha sıska gözüktü. Atleti de çıkartıp yatağa tırmandı.

– Prezervatif takayım mı dedi. Ben korunmuyorum ilk defa çıkıyorum biliyorsun deyince kalkıp pantolon cebinden prezervatif getirdi. Bornozumun önünü açınca çok güzel karısın benim ki sıska dedi. Yanağımı dudağımı öptü. Sigara ve çay kokusu geldi açmadım dudaklarımı küçük dudak öpücükleri ile karşılık verdim. Off karı dediğin böyle olmalı diyerek göğüslerimi sıktı. Hiçbir şey hissetmeden üzerimde debelenmesini seyrediyordum. Hiç sevişiyor gibi üzerimdeki bir erkekmiş gibi birşeyler geçmiyordu aklımdan. Orada değildim sanki. Son içtiğim sert içki neyse uyuşmuştum resmen. Oysa nasıl hassastır göğüslerim. Bacaklarımı araladı elinin içi ile amımı okşadı, işte bu biraz canlandırdı zaten her dokunuşta ıslanmaya hazır amımı. Devam et işte orada bızırım, biraz okşa. Durdu salak.

– Kaymak gibiymiş amın. Dizlerinin üstünde bacakaramda durdu. Dur kalk ile sevişiyorduk. Donunu indirince sikine baktım. Kocam ve iki İngilizden sonra gördüğüm en sıradan sike prezervatifi geçirdi. Bu gece kocan benim diyerek sikini eli ile amıma hizaladı. Ne acelesi var bunun da.

Bacaklarımı kırıp misyonerde bekledim. O kadar da ıslanmamış kadınlığıma küçük siki hızla yerleşti. Kuruluktan canım yanınca bir ah sesi çıktı ağzımdan. Biraz sevişmeye bilseydin bari abazan. Canın mı yandı diye gururla sordu. Evet dedim alışırım şimdi. Orospu cevapları da vermeye başladım ya. Acele ile karışık bir tempoda gidip gelmeye başladı. Islandıkça az bir zevk eşliğinde altında tepkisiz yattığımı fark ettim. İçime gir çıklarında hafif bir okşanma tadı hissiyordu kadınlığım hepsi bu. Üzerime abanmış kolları ile yandan güç alarak klasik pozisyonda tatsız tutsuz bir sevişme. Vücudunun sürtünmesi bile göğüs uçlarımı kabartıyor oysa. Apışarası üçgenime değdikçe zevklenmeye başladım azar azar.

– İliğimi kurutursun karı, ne sıcak amın, sen de hoşlandın mı deyince, hı hı durma devam et lütfen diye yalancı bir tepki verdim. Biraz zevk alma ümidiyle kalçalarımı oynattım, herifin tek düze sikişinden ümit yoktu. Keşke kıvırmasaydım kalçaları, iki kalça kıvırmam ile üzerime kendini bıraktı. Bir iki kere daha kalçasını bastırdı. Küçük ince sik içimde titredi. Boşalmıştı fare suratlı.

– Bitirdin beni karı ne sıcaksın böyle, kocasızlık fena değil mi?

Ha fena amına koduğum mu demeliyim sıska herife. Küçük siki içimden kaydı. Bir sigara yaktı, bir tane de bana verdi. Ben gusüle girecem dedi. Bir peçete ile prezervatifi çıkardı. Sönmüş siki iyice küçük gözüktü bir anda. Ben evimde yıkanırım diye kalktım ondan önce banyodan elbiselerimi alıp giydim. Elimi sıkıp yanak yanağa öpüştük, bahşiş verir gibi elime bir kağıt sıkıştırdı. Dışarda baktım yüz lira. Beş dakikalık kötü bir sevişme ve resim çekimi 2100 lira kazandırmış oldu.

Eve girene kadar ağladım. Odamda cam önündeki kanepede bir sigara içtim. Ağlamam sürerek giydiğim şık kıyafetleri odaya fırlattım. banyoya girme kararı ile soyunurken yan odadan bir erkek sesi geldi. Eniştem, ablamın odasında. Aynı balkona açılan camlarımız açık. Çocuklar alttaki odada.

– Hadi Şeyma gelmeden bir kere daha sikeyim seni. Şüphelerimde haklıymışım bu garip ilişkileri sürüyor.

– Çok acıdı kıçım oradan olmaz bu sefer. Ablama bak sen gelir gelmez arkadan vermiş.

– Siktirmemişsin daralmış alışırsın yazın. Bir şaplak sesi gülüşmeler. Nasıl bir ilişki bu ablamın başka ilişkileri mi var? Eve çok sarhoş geldiği bir gece arkadan sokmaya çalışmış, kavga gürültü yarısına kadar sokup sızmıştı öküz kocam. Sonrasında bir daha istememiş ama kucağında zıplatırken tükürüklediği bir parmağı hep bir iki santim içimde olmuştu. İki deliğin aynı anda ezilmesi hoşuma gitmiş ama bunu hiç söylememiştim. Şimdi kanepe üstünde çıplak oturuyorum ve kadınlığımda çirkin bir herifin küçük sikinden kalan ıslaklık var hala. Elimi biraz değince nemi yayıldı çevresine. Elli yaşında olmasına rağmen iki dakika dayanamamıştı üzerimde badem bıyıklı. İngiliz kalın siki ile nasıl germişti oysa içimi, dakikalarca. Her santimini seve seve almıştım içime. Dokunduğu her yer orgazmıma bir çığlık daha eklemişti. Yan odadan sevişen iki insanın alıştığım sesleri artarak gelmekte. Ablam sessizce inlerken, eniştemin sesi daha baskın bir ohlama. Yanıyor amcığın nasıl böyle çabuk ıslandın yine. Ablam da benim gibi demek ki. Hızlandılar. Nefes sesleri birbirine karıştı. Daha sert sok daha sert diyen ablama, karşılık geldi bile. Yatağın gıcırdısı ve ohlar aynı anda yükseldi. İki etin çarpma sesleri arttı, iyi mi böyle orospu, siktirdin mi kimseye kendini ha siktirdin mi? Senin gibisi yok, sikicim benim ooo. Demek başkası da denenmiş. Sağ elimin orta parmağı içimde git gelde, sol elimle arka deliğime baskı yapıyorum. Bacaklarımı iyice açtım kanepenin üstünde. Aylardır ihmal edilen bızırımı ezdim. Isır evet ısır ahhh diye bağırıyor artık ablam. İnlemeleri uzuyor git gide. Ufak ufak dokunuşlar bile yeter bızırımdaki elektriğin karnıma saplanmasına, ben de öyle yaptım zaten.

Aylardır seni bekliyor amım diye zorla konuştu ablam. Ah çok sert ahhh. Bacaklarımı kasarak ikinci parmağımı da hapsettim içimde. Avuç içim girişimi bızırımı eziyordu. Diğer elim ile de göğsümü ezmekteydim. Hadi gizli orospu hadi bırak kendiniiii. Gizli orospu nasıl laf? Ooooo Uuuuu gibi bir uluma ile ablam boşalmaya başladı galiba. Hiç bir karı senin gibi değil, sadece seni sikmeye doyamıyorum diyen eniştem de geleyim mi küçük amcığına, ha orospum geleyim mi diye hırlamaya başladı. Hızlı hızlı kalça çarpma sesleri odada yankılanıyordu. Çık artık diyen ablamın sesi bir iki dakika sonra geldi. Anca kendine gelmişti herhalde. Ses çıkarmamak için ısırdığım dudaklarım ağrımaya başladı. Bacaklarım iki yana düştü. O güzel karanlık. Gözlerim kapalı içimi ezen parmaklarımın arasından sularım akarken, kocamın göğüslerime boşalma anları geldi gözümün önüne. Sıcak döller akardı üzerime. İyice ovaladım bızırımı, her dokunmam gerdi karın kaslarımı. Ağzına al diyen enişteme cevap olarak boşalırken haber ver dedi ablam. Benim orgazm sonrası titremelerim sona ererken yan taraftaki oral seksin bittiğini, eniştemin inlemesinden ablamın saçıma gelmedi değil mi sorusundan anladım. Bu halde koridordaki banyoya çıkamam, geceliğimi giyip nefes nefese sızdım yatağımda.

Ertesi gün ablamla ve çocuklar ile geçti. Ablamın niye durgunsun laflarına cevap vermedim o da boşanma süreci diye üstelemedi. En dip ve en üst duyguları bir gece içinde yaşamıştım. Eski kocasının bir gece önce beni sattığını ağlayarak gelen benim onları dinleyerek kendimi tatmin ettiğimi nasıl söyleyim ki. Enişten ile konuşayım sana destek olsun teklifine hayır dedim ama biliyorum ki konuşacak. Uyku ve şarap ile geçti bir gün daha.

Ablamın gideceği akşam mesaj geldi eski eniştemden. Tam bir sürpriz. “ Özür dilerim, senden bunu istememem lazımdı, seni zorladım bir de, affet” cevap yazmadım sildim hemen mesajını. İki dakika sonra yenisi geldi “ Hiç istemeyerek de olsa gönderdiğin resimleri de sildim” Bu sefer “ sağol iyi geceler “ diye döndüm. Tekrar cevap yazdı “ Resimleri zoomlayınca anladım ki kocan salak bakalım bu gece nasıl çıkacak aklımdan o pozlar ergen olsam tam 31’lik” Orospu çocuğu diyerek evden çıkmadım gece.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi!
ALINTIDIR!

Merhaba. Adım Nesrin, evli ve 2 çocuğu olan, 37 yaşında bir bayanım. Bu siteyi yeni keşfettim. Okuduğum hikayeler çok hoş. Benim de başımdan geçmekte olan yasak ilişkilerimi sizlere yazmak istiyorum. Önce kendimden biraz bahsedeyim. Boyum 1.62, kilom 60, Balık etli, bembeyaz teni olan, siyah saçlı, siyah gözlü, çatlakları dışında mükemmel vücudu olan, türbanlı, kapalı bir bayanım. Kocamla 18 yıldır evliyiz. Gençlik yıllarımızda da kocamla harika günler geçirdik. Son birkaç yıldır cinsel yönden biraz duraklama dönemine girdik. Kocamın işi nedeniyle yorgun olması, üstüne de hayat şartları eklenince, kocamla ilişkiye giremez olmuştuk. Çocukların dersleri için internet gerekiyordu. Böylece biz de internetle tanışmış oluyorduk. Derken günler haftaları haftalar ayları kovaladı. Okey oynamasını çocuklardan öğrenmiştim. İşte ne olduysa o okey yüzünden oldu…

Nazmi ile de okey oynarken tanışmıştım. Oyun esnasında o kadar şakacı ve espiriylidi ki, onunla oyun oynamadan duramıyordum. Birkaç hafta hemen hemen hergün beraber oynuyorduk. Bir gün benden MSN adresimi istedi. Ben de olmadığını söyledim. Gerçekten o ana kadar aklımdan bile geçmemişti. MSN adresim olsa kocamın tepkisi ne olurdu bilemiyordum, ama eminim çok kızardı. Nazmi israrla Webcamda beni görmek istiyordu. Doğrusu ben de onu merak ediyordum. Sonra çocuklardan birisinin MSN adresi aklıma geldi. Onu kendisine yazdım. Bana da çocukların MSN’ine girmemi, sonra da kendi MSN’inini yazıp kabul etmemi söyledi. Dediklerini aynen yerine getirmiştim. İlkkez birine Webcam açıyordum. İlk gördüğümde biraz yadırgamıştım. Sonra günler geçtikçe ona alışmaya başladım. Bu benim için bir ilkti. Kocamdan sonra, bu kadar içli dişli konuştuğum ilk kişiydi.

MSN işini hallettikten sonra Webcamda sohbet etmeye başlamıştık. Webcamda ilk kez birbirimizi gördüğümüzde, bana çok güzel olduğumu söyleyip, iltifat üzerine iltifatlar yapıyordu. Nazmi’yle ilişkimiz gittikçe değişik bir hal alıyordu. Şakayla karışık bana erotik hikayeler anlatırken altımın ıslandığını hissediyordum. Sonunda konuyu cinselliğe kadar getirmişti. Bana içimi hoş eden iltifatlarda bulunuyordu. Benim için ilk olan bu tür konuşmalar nedeniyle heyecanlanıyor ve kalbimin hızlı bir şekilde küt küt atmasına sebep oluyordu. Günlerden Salıydı, çocuklar okulda, eşim işteydi. Öğlen vakti Webcamda tekrar sohbet etmeye başlamıştık. Webcamda sohbet ederken türbanımı başımdan çıkarmıyordum. Benim o halim kendisini çok etkilediğini söylerken ne demek istediğini anlıyordum, ama bunu kendisine belli etmiyordum.

Ayağa kalkmamı, boyumu görmek istediğini söylerken, dediklerini yapmaya başlamıştım. Aslında onunla sohbet ederken en güzel elbiselerimi giyiniyordum. O gün üzerimde üstten beyaz bir gömlek, alttan ise dizlerime kadar uzanan siyah renkli bolca bir etek giymiştim. Gömleğin altındaki göğüslerim sütyeni yırtacakmış gibi duruyordu. Nazmi’nin sadece başı görünüyordu, ama yerinde duramadığını farkedebiliyordum. Belime göre kalçalarım büyüktü, ama bu Nazmi’nin çok hoşuna gitmiş olmalı ki, yalvarırcasına elbisenin altındaki o harika vücudmu görmek için dünyaları feda edebileceğini yazarken iltifat üstüne iltifat ediyordu. Yazdıklarını okurken amım resmen ıslanmıştı.

Israrla göğüslerimi görmek istiyordu. Her ne kadar olmaz desem de, sonunda onu kıramamıştım. Sütyenimin altında sıkışmış memelerimi ona sunmaya başladım. Kocamdan sonra göğüslerimi gören ilk erkekti. Artık onun esiri olmuş gibiydim, ne istese yapıyordum. Nazmi artık yerinde duramıyordu. Bana göğüslerimi avuçlayıp okşamamı, uçlarını parmaklarımın arasına alıp ezmemi söylüyordu. Bu arada çaktırmadan amımı okşuyordum. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, kamerayı bacaklarıma doğru döndürmemi isteyince, “Lütfen daha ileri gitmeyelim!” diye ricada bulundum. Bu yaptıklarım çok yanlıştı. Evli bir kadındım ve çok korkuyordum. Ama ben ne söylesem de fayda etmiyordu.

Ayakta olduğum halde eteğimi yavaş yavaş külotuma çektim. Süt beyaz bacaklarım tamamen açılmıştı. Bu kadarla yetineceğini düşünürken, “Hadi aşkım, külotunu da görmek istiyorum, lütfeeenn!” dedi. Nazmi’nin bana ‘Aşkım’ demesi beni acaip şekilde etkilemişti. İlk kez o gün giydiğim pembe külotumu ona gösterirken, Nazmi, “Aşkım, sen sulanmışsın!” deyince utancımdan hemen eteğimi indirmiştim. Gerçekten amım öyle sulanmıştı ki, külotumun ağı sırılsıklamdı. Nazmi, “Aşkım, bu normal birşey, ayrıca bu senin sağlıklı olduğunu gösterir!” dedi.

Bir müddet kendime gelememiştim. Daha sonra bana, “Aşkım, benimkini görmek istermisin?” dediğinde heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım. Çünkü daha önce kocamın sikinden başka sik görmemiştim. Her ne kadar ben olmaz desem de, o çoktan kamerayı aşağı indirmişti. Birden boğazım düğümlendi. Oturduğum koltuktan kaçar gibi kalktım. Gördüğüm şey inanılır gibi değildi. Kocaman bir siki vardı, üstelik çokta uzundu. Nazmi beni görmüyordu, oysa ben kenardan ona bakıyordum. Böyle bir siki rüyamda görsem inanmazdım. Kendimi davara binmiş gibi hissederdim. O kadar kalındı ki, o kocaman parmaklarıyla bile zor sarıyordu. Nazmi, “Aşkııım… Nerdesinnn?” diye yazarken, öyle azmıştım ki, o kocaman yarrağın amıma girmesi arzulamaya başladım. Doğrusunu isterseniz iki çocuktan sonra amımın deliği bayağı açılmıştı ve kocamın siki içini doldurmamaya başlamıştı. Sikerken bile girip girmediğini fazla hissetmiyordum. İkinci çocuktan sonra amımdan çok arkamdan (Anal) ilşkiye giriyorduk. İlk zamanlar bu ters ilişk**en acıdan başka bir şey hissetmezdim, ama daha sonra alışmak zorunda kaldım.

Nazmi kocaman yarrağını okşarken, bir taraftanda, “Aşkııımm! Nerdesin? Ben de seninkini görmek istiyorum! Lütfeeennn!” diye yalvarıyordu. Bunu ben de istiyordum, ama amımı beğenmez diye korkuyordum. Bu kadar etkileneceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Cesaretimi toparlayıp yüzüm görünmeyecek şekilde karşısına oturdum. Sonra eteğimi yavaşça yukarı çektim, ardından külotumu indirdim. Heyecanımı yenmek için biraz beklediğimde, “Hadi aşkım, amını göster bana! Yalamak istiyorum onuuuu!” diyordu. Daha fazla dayanamadım, yavaş yavaş bacaklarımı araladım. O an kendime inanamıyordum, sadece adını bildiğim birine Webcamda amımı gösteriyordum. Amımın görüntüsü Webcamda hiçte fena değildi. Nazmi, “Ohhh! Çok güzelmiş aşkım! Daha önce seninki gibi harika olan bir am görmedim. Yerim ben onuuu!” diye iltifat ediyordu. Amım sulanmış yanıyordu. Çeşit çeşit iltifatlarla beni dahada tahrik ederken, o kocaman yarrağından gözümü alamıyordum. O kocaman yarrağın amıma girmesini öyle istiyordum ki, bu nasıl olacaktı bir türlü kestiremiyordum.

Nazmi, “Aşkım! amının dudaklarını aç, içine girmek istiyorum, aç hadi, aaaç! Yarrağımı amına sokacağım!” diye yazdığında, bende zevk ve heyecan birbirine karışmıştı. Kalbim küt küt atıyordu, nefes alamaz hale gelmiştim. Kölesi gibiydim, ne isterse yapıyordum ve bütün bu olanlara inanamıyordum. Hayatımda kocamdan başkası olmamıştı. Oysa şimdi kocamdan sonra yabancı biri beni çok daha fazla etkiliyordu. Yaklaşık 3 saattır sanal seks yapıyorduk. Başıma bir iş gelmeden bitirmek istiyordum, çünkü, çocukların okuldan gelme saatleri yaklaşıyordu. Ama Nazmi yazdıklarıyla beni öyle tahrik ediyordu ki, amımın içinden akan beyaz kaygan sıvılar deliğimin ağzını doldurmuştu. Nazmi’ye, “Hadi boşal artık! Çocuklar gelecek!” dediğimde, “Hadi sen de amını okşa da, beraber boşalalım aşkım!” dedi.

Karşılıklı masturbasyon yapıyorduk. Birkaç dakika sonra büyük bir zevk dalgasının kasıklarımı sıkıştırdığını hissettiğim anda, Nazmi de boşalmaya başlamıştı. Ama ne boşalma! Boşalma anını daha iyi görebilmem için Webcamı öyle bir ayarlamıştı ki, damarları iyice gerilmiş, fışkırtmasını görebiliyordum. O anda ben de Orgazm olup boşaldım. Daha önce böylesine şiddetli boşalma yaşadığımı hatırlamıyordum. Ben saniyelerce Orgazm olurken, Nazminin yarrağından akan döller bir kahve fincanını dolduracak kadar çoktu. Üstelik ileri doğru fışkırıyordu. Onun o kocaman sikinden akan döllerin amıma fışkırmasını öylesine arzu ediyordum ki… Offf, off! inanamıyorum yaa, bu gerçekleşecekmiydi? Bugün ilklerle karşılaşıyordum. Yaptığım her olay bir ilkti. İlk olan birşey daha vardı, aynı saat içinde ikinci kez boşalmıştım. Daha önce peş peşe iki kez boşaldığım hiç olmamıştı.

Üzerimde tatlı bir yorgunluk oluşmuştu. Nazmi üstünü başını düzeltirken, ben de külotumu yukarı çekip, eteğimi indirdim. Nazmi, “Aşkım, pişman mısın?” dedi. “Hayır değilim!” dedim. Sonra yazmaya devam etti. Yazdıklarını okudukça içimi korkuyla birlikte heyecan dalgası sarmaya başlamıştı, benimle buluşmak istediğini söylüyordu!

Aman Tanrım, bu nasıl olacaktı? Çeremde beni tanıyan herkes, mütevaziliğimin yanında, namusuna düşkün, tam bir aile kadını olarak biliyorlardı. Kapalı giyindiğim için eleştiren komşular, benim yabancı bir erkekle ilişkimi duyarsalar eminim inanmazlardı. Oysa Nazmi, benimle buluşmak istiyordu. Birçok senaryo yazdı. Bunlardan bir tanesi kafama yatmıştı, bizim burda semt pazarı Salı günü kurulduğundan, o gün buluşmamız çok daha kolay olacaktı. Zaten Nazmi’yle aramızda taksiyle yarım saatlik yol vardı. O Kadıköy’de, ben Kartal’da oturuyordum. Nazmi, “Aşkım, bu planı daha sonra detaylı olarak kararlaştırırız, tamam mı?” diye yazdığında, ben de ilkkez, “Tamam aşkım!” dedim. Ona ‘Aşkım’ demiştim. “Öpüyorum aşkım! Sonra görüşürüz!” dedi. Aynı şekilde ben de karşılık verdikten sonra netten çıktık.

Bütün bu olaylar anlaşılmasın diye, Nazmi’nin öğrettiği gibi, bilgisayardan konuşma geçmişlerini sildim. Nazmi ile buluşup sikişmek için içimde karşı konulmaz bir arzu ve istek vardı. Acaba yaptığımız plan işe yarayacak mıydı?

BÖLÜM 2

Nazmi’yle Webcamda sanal yaşadığım o anlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Aklım hep bacaklarımın arasındaydı. Amım sik istiyordu, ama kocam her defasında götten yapmayı tercih ediyordu. Zaten, kocamın siki götümün o dar deliğini anca doldurabiliyordu. O gece çok istekli olmama rağmen, kocam götüme boşaldıktan sonra arkasını dönüp uyumuştu. Bu hareketi beni her zaman sinirlendirmiştir. Karmakarışık düşünceler içersinde Nazmi’yi düşünerek uykuya daldım.

Fırsat buldukça Nazmi ile sanal seks yapıyorduk. Her seferinde bana, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz?” diye soruyordu. Bu gün yarın derken, bir Pazartesi adet olunca kendisine, “Aşkım kusura bakma seninle bir hafta görüşemeyeceğim.” dediğimde telaşlanmıştı. Nedenini anlattığımda rahatlamış, ikimiz de kahkahayı başmıştık. Adet olduğum için sanal sekse bir hafta ara verecektik. Adetimin 6. günü Pazara denk gelmişti. O akşam vücudumdaki bütün kılları temizleyip, vücudumun her yerini kaymak gibi pürüzsüz yapmıştım. Kısacası tam yalamalık olmuştum.

Pazartesi nete girdiğimde, Nazmi herzamanki gibi sanki beni bekliyordu. “Aşkıım, nerdesin yaaaa? Sen beni hasretinden öldürmek mi istiyorsun?” dedi. Yazışmamız uzadıkça uzadı ve iş yine aynı noktaya geldi, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz? Hem yarın sizin semtin pazarı değil mi? dedi. “Evet!” dediğimde, “Tamam işte… Yarın buluşuyormuyuz aşkım?” dediğinde, vücudumu tarif edemiyeceğim bir sıcaklık basmıştı. Heyecandan resmen titriyordum. Bir anda amım sulanmıştı. Nazmi’ye, “Bak aşkım, ben de buluşmak istiyorum, ama bu nasıl olacak ki? Ya görürlerse?” dediğimde, “Aşkım, Pazarın ters istikametinde bir yere park edeceğim, sen de kendi arabanmış gibi gelip bineceksin, hepsi bu…” dedi. Plan hoşuma gitmişti, “Peki ya sonra?” dediğimde, her şeyi detayına kadar anlattı…

Bir arkadaşının sahilde dairesi varmış, arkadaşı tatilde olduğu için anahtarı da kendisine bırakmış. “İşte orası bizim aşk yuvamız olacak aşkım! Ne diyorsun?” dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Nazmi, “Aşkım, saat kaça kadar zamanın var? Yada evden eşin ve çocuklar kaçta çıkıyor?” dedi. “Hep beraber çıkıyorlar, yani 8’de kahvaltılarını hazırlıyorum, 8.30’da evden çıkıyorlar.” dedim. Nazmi, “Bu çok güzel aşkım! 5 saat kadar zamanımız var. İnan bana bu zaman zarfında sana öyle zevkler tattıracağım ki, bulutların üzerinde uçacaksın!” dedi. Yari merak, yarı endişeyle, “Neee? 5 saat beni mi sikeceksin? Manyaksın sen yaa! 5 saat sikiş mi olur!” diyerek alay ediyordum. “Evet 5 saat ^^^^^^^^^ seni!” dedi. “Ufak at, civcivler de yesin!” diye takılmıştım. Nazmi, “Öyle olsun! Yarın görürsün!” dedi. Salı günü saat 9.30 gibi beni arayacak, ben de 10 civarında pazara gider gibi evden çıkacaktım. Artık kararı vermiştim, yarın Nazmi ile buluşacaktım.

Heyecandan sabaha kadar doğru düzgün uyuyamamıştım. Sabah kocama ve çocuklara kahvaltı hazırlarken heyecandan titriyordum. Bir ara kocam, “Hayrola Nesrin, hastamısın? Yüzün kızarmış, ellerin titriyor?” dedi. “Bir şeyim yok, iyiyim…” dedim. “Haa, anladım!” dedi. Adetimin bittiğini söylemediğim için ona yorumlamıştı. Kapıda, “Hayırlı işler kocacığım. Çocuklar size de iyi dersler!” diyerek yolcu ederken kekeliyordum. Kapıyı kapatıp, sokakta kaybolana kadar pencereden onları izledim.

Kocam ve çocuklar gidince ilk işim banyoya girmek olmuştu. Bir gün önce ağda ettiğim yerler pürüzsüz ve tertemizdi. Aynanın karşısında vücuduma bakıyordum. Doğum nedeniyle karın bölgemde biraz çatlaklar vardı. İnce belim, geniş kalçalarım, küçük yuvarlak memelerim, eminim Nazmi’nin hoşuna gidecekti. Derin bir çizgiyle ortadan bölünmüş amım patates gibi duruyordu. Gerdek gecesi bile bu kadar heyecanlı değildim. Komidinin çekmecesini açtım, bir müddet iç çamaşırlarıma baktım. Takım olan, ten rengi, şeffaf iç çamaşırda karar kıldım. Şeffaf olduğundan meme ucları ve amımın çizgisi anlaşılıyordu. Tam o sırada telefonum çaldı. Kalbim hızla atmaya başladı. Arayan Nazmi idi. Titrek bir sesle, “Efendim?” dedim. “Aşkım, Cevizli’de seni bekliyorum, halen çıkmadın mı?” dedi. “Şeeyy… ben ben şeyy, yani hazırlanıyorum, birazdan çıkarım…” dedim. Dilim tutulmuş, kekeliyordum. “Tamam aşkım, yalnız biraz acele et! Seni çok özledim!” dedi. Cevap verememiştim, telefonu kapadım.

İç çamaşırlarımı giydikten sonra, üzerine kollu bir badi ve siyah bir etek giydim. Başımı da kırmızı ağırlıklı türbanla örttüm. Biraz da renksiz bir ruj, hafif bir allıktan sonra, az da fondöten. Hafif bir makyaj yapmıştım. Evden çıkarken dikkat çekmemem lazımdı. Gerçi makyaj yapmama gerek yoktu. Siyah parlak gözlerim, kırmızı dolgun dudaklarımın yanında pürüzsüz bir yüzüm vardı. Dedim ya, dikkat çekmemem gerekiyordu. Üzerime, her zaman giyindiğim yazlık kabanımı aldım. Son olarak, alçak topuklu ayakkabılarımı ayağıma taktım. Evden çıkmadan Nazmi’ye çağrı attım. Aradı, “Geliyormusun aşkım?” dedi. “Evden çıkmak üzereyim. Şu an nerdesin sen?” dedim. “Minibüs yolunda bekliyorum. Burda Belediyenin ekmek büfesi var, onun önündeyim, bildin mi?” dedi. “Eveeett! Sen orda bekle, ben geliyorum. Yalnız, arabayı nasıl tanıyacağım?” dedim. “Beyaz bir BMW, plakası 34 (…), arabanın yanına gelince kapıyı açıp öne oturursun.” dedi. “Tamam!” dedim, evin kapısını kilitleyip aşağıya indim.

Saat daha erken olduğundan dışarda kimseler yoktu. Hızlı adımlarla sokaktan uzaklaştım. Evle buluşma yeri arasındaki uzaklık sadece 6-7 dakikaydı. Yol ağzına geldiğimde Belediye ekmek büfesi önünde bekleyen beyaz bir araba gördüm. Biraz daha yaklaşınca plakadan tanıdım. Yolun karşısına geçtim. Arabanın içindeki Nazmi’yi tanıdım. Etrafı kontrol ettikten sonra kapıyı açtım. Hızla öne oturdum ve “Bir gören olmadan gidelim hemen!” dedim. Kartal’a doğru hızla uzaklaştık. Birkaç dakika içinde sahil yoluna çıktık. Araba çok lükstü ve harika kokuyordu. O ana kadar tek kelime etmemiştik. Yavaşlamaya başladı. Elini elimin üzerine koymuş, yavaş yavaş okşuyordu. “Eee aşkım, heyecanlımısın?” dedi. “Evet!” dedim. “İlk olduğundan normaldir. Birazdan rahatlarsın. Biliyormusun aşkım? Gerçekten çok güzelsin!” dedi. Teşekkürle birlikte, “Sen de karizmatiksin!” dedim.

Arabayı müsait bir yere çekerek, bana doğru döndü ve “Yakından bakmak istiyorum sana aşkım!” dedi, başımı tutarak kendine doğru çekti. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ben de aynı şekilde onun dudaklarına yapıştım. Uzun süre birbirimizin dudaklarını sömürdük. İlkkez kocamdan başka bir erkekle öpüşüyordum. İnanamamıştım, ama inanılmaz şekilde hoşuma gitmişti. Daha önce arabada hiç öpüşmemiştim. Zaten hiçbir zaman arabamız olmamıştı. Nazmi elleriyle oramı buramı ellemeye başlamıştı. Bcaklarımı okşuyor, memelerimi yoğuruyordu. “Dur yapmaaa! Burda olmaz! Birileri görebilir!” dedim. “Tamam aşkım, aşk yuvamıza gidelim!” dedi.

Sahil yolundan bir müddet gittikten sonra bir sokağa girdi. Birkaç dakika sonra lüks bir binanın önünde durdu. Adım adım sikilmeye gidiyordum. Arabadan indikten sonra koluna girmemi söyledi, dikkat çekmememiz için öyle gerekiyormuş. Asansöre bindik ve 3. katta indik. Dairenin kapısını açıp içeri girdik. Artık geri dönüş yoktu, Webcamda gördüğüm o kocaman sikini yemeden burdan çıkış olmayacaktı. Bunu kendim istemiştim.

Üzerimdeki kabanı alıp astı. Belimden tutarak lüks bir salona geçtik. Gerçekten mükemmel döşenmişti. Ben salonu incelerken, Nazmi’nin boş durmaya niyeti yoktu, belimden tutarak dudaklarıma yapıştı. Çekingenliğimi atmış, karşılık veriyordum. Zaten oraya bunun için gitmemişmiydim? Başımda türbanım halen duruyordu, öpüştükçe öpüşüyorduk. Elleri rahat durmuyordu, göğüslerimi, kalçalarımı, bacaklarımı, hemen hemen her yerimi okşuyordu. Sulanmaya başlamıştım. Herşey o kadar hızlı gelişiyordu ki. Önce badiyi, sonra da eteğimi indirdi ve “Ohhh, harikasın aşkım!” dedi. Şeffaf külotum çok hoşuna gitmişti. Sütyenin üzerinden, göğüslerimi dişliyor ve sıkıyordu. Diğer eliyle amımı avuçlamış, bacaklarımın arasını okşuyordu.

Kollarımı boynuna dolamış öpüşürken, göbeğime değen sertliğin büyüklüğü, beni tedirgin ediyordu. Bu sertliği yokladığımda kalınlığı inanılmaz haldeydi. Ben de rahat durmuyordum, kemerini çözüp pantolonu aşağı inince, işim daha da kolaylaşmıştı. Beyaz bir Boxer giyiyordu, ama içinde sanki kocaman bir canavar vardı. Yoklarken gövdesini avuçlamıştım. Aman Tanrım, inanılır gibi değildi. Parmaklarımla, ancak yarısını sarabiliyordum. Sakın korktuğumu sanmayın, benim için ilginç olan, öyle bir sikin varlığı idi. Zaten Nazmi’de böyle bir sik olduğu için onunla buluşmuştum. Kocamı aldatacaksam, mutlaka böyle bir sikle aldatmalıydım.

İnlemelerimiz salonda yankılanıyordu. Daha doğrusu inleyen bendim. Harika zevk alıyordum. Sütyenimi çıkarmış, memelerimin ucunu dudaklarıyla sıkıştırmış, içine çekiyordu. Öyle çekiyordu ki, sanki uçları kopacaktı. Bir müddet böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş göbeğimi yalarken külotumu topuklarıma indirdi. Artık çırılçıplaktım. Kocaman elleriyle kalçalarımı okşarken, dudakları amıma inmişti. Önden bakınca çizgi gibi görünen yeri yalıyordu. Yalamanın şiddeti artınca vücudumu ağzına bastırıyordum. Boşalmak üzereydim, ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum. Büyük bir zevkle boşalmaya başladım. “Ooh ohh!” diye saniyelerce kasılırken, iliklerime kadar titremiştim.

Kocamın bile yalamadığı amımı başka bir erkek tiksinmeden yalıyordu. Bu harika zevki kocam bana yaşatmamıştı. Böyle bir erkeğe değil amımı, isterse götümü bile seve seve verirdim. Nazmi yalamaya devam ederken birden ayağa kalktı. Artık sikiş zamanının geldiğini anlamıştım. Boxerini çıkardığında özgür kalan siki sağa sola yaylanarak sallanıyordu. Uzunluğu neredeyse dirseğimle bileğimin arası kadar vardı. Daha sonra kendisine sorduğumda 23 cm demişti. Kalınlığı yanında ise kolum ince kalıyordu. Kalınlığından değil de, boyundan çekiniyordum. Bir keresinde amımın derinliğini ölçmek için amıma patlıcan sokmuştum. Sonra patlıcanın işaretlediğim yerini ölçtüğümde, 19 santim vardı…

BÖLÜM 3

Komşu kadınlar arasında sohbet ederken, kocasını aldatanlara, “Orospuluk onun içinde var, kocası ne yapsın?” diye laflarken, aynı durum benim başıma gelmişti. Birazdan Nazmi’nin orospusu olacaktım. İnanın bana bunda benim bir suçum yoktu. Her kadın güçlü bir erkek tarafından sikilmek ister. Kocamın kendini tatmin etmekten öteye gitmediği bir ortamda böyle bir ilşkiye ihtiyacım vardı.

İkimiz de çırılçıplaktık. Nazmi’nin sikine kilitlenmiştim. Kocaman ucunun yanında, gövdesindeki şişmiş damarlar ona değişik bir hava veriyordu. Nazmi, “Aşkım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de, “Yo yoo, insanın inanası gelmiyor. Kocamınki aklıma geliyor da, içimden gülesim geliyor!” dedim. Beni dizlerimin üzerine çömeltip, “Hadi aşkım! Şimdi sıra sende, yala da hünerlerini göreyim!” dedi. Doğrusunu isterseniz, daha önce hiç sik yalamamıştım ve bunu Nazmi’ye de belli etmek istemiyordum. Acemi bir şekilde ucunu öpüyordum. Ucunda biriken kaygan bir sıvı dudaklarıma yapışıyordu. Bütün bunlar olurken öyle sulanmıştım ki, am suyum baldırlarımdan aşağı süzülüyordu…

Nazmi, “Anladım aşkım! Sanırım daha önce kocanla böyle bir şeye kalkışmadın. Yatak odasına geçelim de, daha rahat sikişiriz aşkım!” dedi. Ayaklarımı yerden kesip kucağına aldı. Ben de bacaklarımı beline doladım. Dilini ağzımın içine sokup, dudaklarımı emerken, siki kalçalarıma değiyordu. Öpüşürken sırt üstü yatırdı. Beline sardığım bacaklarımı çözdükten sonra, içime girmesini beklemeye başladım. Nazmi, “Hazır mısın aşkım?” dedi. “Hazırım aşkım! Sik beni, artık dayanamıyoruum!” diyebilmiştim. Bacaklarımı iyice açtıktan sonra kendide uygun pozisyona geçti. Bacaklarım ayrıldığından olsa gerek amımın dudaklarının gerildiğini hissettim…

Eğilip diliyle amımı iyice ıslattıktan sonra doğruldu, sikini gövdesinden tutup, o iri ucunu, amımın ağız kısmına değdirdi. O anda ürpermiştim. Sonra o sert gövdesini birkaç kez ileri geri hareket ettirerek, sikini amıma sürttü. Her şeyimle hazırdım. Amım ıslanmış, kilitorisim kabarmış, meme uclarım şişmişti. Sabun gibi kaygan amımın deliğine sikinin ucunu ayarladı. Alıştırmak için, belini ileri geri hareket ettiriyordu. Amımın ağız kısmı gevşerken, yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Amımın küçük dudakları gerildi, zorlandı, ama pes etmedi. Kocaman ucunu soktu, ardından gövdesi de içeri girdiği anda, ben, “Oohhh!” diye inledim. Sesim, odanın duvarlarında yankılanmıştı. Sadece kafası girdiği halde, “Aşkıım! Lütfeeenn, yavaş yavaş sok!” diyebilmiştim.

Küçük küçük ritimlerle ileri geri belini oynatırken, her seferinde derine, daha derine giriyordu. Hayalini kurduğum sik artık içimdeydi. Amımın deliği sabunlanmış gibi kayıyordu. Bu kayganlık, sikinin daha rahat hareket etmesine sağlıyordu. Zaman geçtikte hızlı hızlı ileri geri hareket ederek sokmaya başladı. Kalınlığı tamamen içimi doldururken inanılmaz zevk alıyordum. “Ohhh Nazmi, sakın durmaaa! Ahh, ohhhh, ağğğııhhh… İşte bu! Erkek dediğin kadınını böyle sikmeli!” diye ağzımdan saçma sapan sözler dökülüyordu. Kocamın siki yüzünden çok geniş sandığım amımın deliği, zevkten zonkluyordu. Zaman zaman dibine çarpan uzunluğu midemi deler gibiydi. Nazmi işini harika yapıyordu. Dudaklarıma yapışmış öperken, elleriyle de göğüslerimi yoğuruyordu.

Bir ara merak edip, “Aşkım, hepsi giriyor mu?” diye sordum. “Görmek istermisin?” dedi. “Evet!” dedim. Zorlandığımı hissettiğim sırada sikine baktım. Gerçektende bir kaç santimi girmiyordu. Ama kalınlığı harikaydı. Nazmi hızlanmaya başlamıştı. Sürtünme nedeniyle amımın deliği yanıyordu. O anda zevkten kasılmaya başlamıştım, “Ohh aşkım, geliyorum, geliyorum, devam et lütfeenn!” diye yalvarırken, Nazmi daha da hızlandı. “Korunuyormusun aşkım? dedi. “Ohhh, eveeettt, eveeettt!” diye inledim. Belimi tutup, hızla kendine doğru çekerken, sert sert sikiyordu amımı. İşte tam o anda beynim uyuşmaya, kasıklarım sıkışmaya başladı. Zevk dalgasının tüm vücudumu sarmaya başladığı anda sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Aman Tanrım, bu ne zevkti öyle! “Ahh! Ohhh! Ahhh! Ohhh!” diye inlemelerim Nazmi’yi daha da çoşturmuştu. Boşalmam bittiği anda, o da kasılmaya başladı. Döllerinin sıcaklığı içimi yakıyordu. Hem sikiyor, hem boşalıyordu. Bana göre dakikalarca boşalmıştı.

Hareketleri yavaşlayınca üzerimden çekilip yanıma uzandı. İkimiz de yorgun bir halde odanın tavanına bakıyorduk. Mutlu olup olmadığımı sordu. Dudaklarından öpüp, “Aşkım! Ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım!” dedim. “Bu alıştırma dönemi, akşama daha çok var!” dedi. “Ne yani, yine yapacakmıyız?” dedim. “Aşkım, dedim ya, bu alıştırma dönemi, önce çorbayı içtik, daha sonra ana yemek, üzerine de tatlı yiyeceğiz!” dediğinde, ikimiz de kahkahayı basmıştık. “Manyaksın sen yaa… Bu kadarı bana çok bile!” dedim. Yorgundum, ama sike de doymuştum. Saate baktığımda saat, 11’e geliyordu. Yaklaşık 4 saatimiz daha vardı. İçime boşaldığı için amım vıcık vıcıktı. Duş almak için kalktığımda, amımın deliğinden car cur diye sesler gelmeye başladı. Amımın içinden hava ile birlikte döller çıkmaya başladı. Nazmi, “Yerlere akmasın aşkım, arkadaşa ayıp olur!” dedi. “Taman aşkım!” dedim, elimi amıma kapatarak banyoya gittim.

Tuvalet kağıdıyla tampon yapıp amımdaki döllerin çıkması için banyoda, dakikalarca beklemiştim. Kocam, bir sene biriktirse bile, bu kadar dölü amıma boşaltamazdı. Önce ben, sonra da Nazmi duşumuzu aldık. İkimiz de çırılçıplak olduğumuz halde ben mutfağa geçtim. Nazmi’yi bilmem, ama ben çok acıkmıştım. Mutfakta yiyecek olarak birşey yoktu, “Aşkım ben çok acıktım!” dedim. Nazmi de dolabın üzerindeki numarayı arayıp kebapçıdan siparişler verdi. Siparişlerin gelmesini beklerken Nazmi’ye, “Aşkım, seninkinin inik hali bile çok büyük! O kadar kocaman şeyi nasıl aldım inanamıyorum… Peki, sen benimkini nasıl buldun?” diye sordum. Nazmi kahkahayla, “Kadın milleti işte, önce almaya korkarlar, sonra da tekrar tekrar isterler. Seninkine gelince, gerçekten çok güzel amın var. Üstelik senin düşündüğün gibi geniş te değil. Bence oldukça dar!” dediğinde, bu çok hoşuma gitmişti. Demek ki amımı beğenmişti…

Bu ilk sikiş bana yetmişti, ama sanırım bu bugün son olmayacaktı. İlk sikilmem gerçekten mükemmel geçmişti. Komşuların dediği gibi, ben de artık tam bir orospu olmuştum. Ve eminim ki, komşularımın içinde en büyük yarrağı ben yemiştim. Benim için, hiç bir şeyden haberi olmayan biri olarak söz eden komşularım, bu yaptığımı duysalar acaba ne derlerdi? Bu yaşadıklarımı henüz onlardan kimseye anlatmadım, fakat buraya yazıp, beni hiç tanımayan insanlarla paylaşmak istedim. Bunları yazmak ve sizlerle paylaşmak beni bir nevi rahatlatıyor. Ayrıca 31’cilerin okurken beni arzu ettiklerini düşünmek bile heyecanlandırıyor ve amımın ıslanmasına neden oluyor…

BÖLÜM 4

Nazmi salona geçmiş, çok geniş bir koltukta sırtüstü çırılçıplak yatıyordu. Ben halen mutfakta dolapları karıştırıyordum, belki bisküvi falan bulurum diye. Nazmi seslendi, “Gel aşkım, yanıma gel. Birazdan kebaplar gelir!” dedi. Sesi hem yumuşak hemde içimi okşuyordu. Kıvırta kıvırta yanına gidip, kedisine sokuldum. Memelerimi vücuduna yapıştırdım. Bir bacağımı bacaklarının arasına soktum. Bacağı bacaklarımın arasında olduğu için kılların sürtünmesi hoşuma gidiyordu. Sonra başımı göğsüne yasladım ve “Aşkım, amımı gerçekten beğendin mi? Sence amım nasıl? Gerçekten zevk aldın mı amımdan?” diye sordum. Nazmi tebessüm ederek, “İnan bana, her erkeğe zevk verecek bir amın var aşkım. Üstelik zevk vermesini ve zevk almasını biliyorsun. Anlattığına bakılırsa kocanın siki parmak kalınlığında birşeymiş, öyle olunca da amının geniş olduğunu sanıyorsun. Bana göre çok dar amın var. Üstüne üstlük hem sulu hemde çok sıcak!” dediğinde, sevinçle dudaklarından öpmüştüm.

O güne kadar kocamla bile konuşmadığım şeyleri Nazmi ile konuşurken oldukça rahattım. Sonra aklıma bir soru daha takılmıştı, “Özür dilerim aşkım, bir şeyi daha öğrenmek istiyorum…” dedim. “Seni dinliyorum canım?” dedi. “Her kadın senin gibi biriyle evlenmek ister. Neden evlenmedin? Birde, etrafta bu kadar güzel ve genç kızlar varken neden benimle ilgilendin?” dedim. Nazmi, “Evlenmedim, çünkü evlenmek beni korkutuyor. Evlenince eşimi aldatmaktan çekiniyorum. Yani ben tek kadınla yapamam. Diğer konuya gelince, benim evli kadınlara karşı zaafım var. Üstelik senin gibi türban takıp kapalı giyinenlere dayanamıyorum. Kapalı kadınların bir çoğu cinsel yönden tatminsizlik çekiyor. Onları ayarlama işi daha sorunsuz ve daha da kolay oluyor!” dedi. “Pekiii, kocaları duyar diye hiç mi korkmuyomusun?” dedim. “Evli ve özellikle türbanlı kadınlar daha kurnaz oluyor. Dışarda kapalı ve örtülü oldukları için kocaları kendilerini aldatmayacağını sanıyorlar. Ama onlar şeytana papucu ters giydiriyorlar!” dedi. “Ama aşkıııım!” dediğimde, “Yanlış anlama, bu sadece bir genelleme!” dedi. Dudaklarımdan öperek, “Sen harika birisin, bunun seninle alakası yok!” dedi.

Ne demek istediğini anlamıştım, ama bunun önemi yoktu. Çünkü ben de isteyerek onun koynuna girmiştim. Doğrusunu isterseniz adam bir kadına nasıl davranacağını ve sikmesini çok iyi biliyordu. Üstelik kocaman yarrağınının yanısıra, fiziksel olarak da çok güçlüydü. Anlattıklarına bakılırsa benim gibi türbanlı kapalı birçok kadın sikmişti. Bu beni pek te ilgilendirmiyordu. Önemli olan şu an benimle olmasıydı. Bütün bunları konuşmak amımın sulanmasına neden olmuştu. Ayrıca o anlatırken, ben yarrağıyla (Yarrağı diyorum çünkü okuduğum hikayelerde bu kelime daha çok kullanılıyor) oynuyordum. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki, yarağı avucumda iyice sertleşmişti…

Başımı göğsünden aşağıya doğru kaydırdım. Yarağının kocaman mantar gibi kafası gözlerimin içine bakıyordu. Küçük küçük öpmeye, ardından dilimle etrafını yalamaya başladım. Sonra kafasının yarısını dudaklarımın arasına aldım. Öyle sıcak ve yumuşaktı ki, bunu kelimelerle anlatamam. Elimle gövdesini sıvazlarken, kocaman kafasını da ağzıma almış somuruyordum. Bu hareketim Nazmi’nin çok hoşuna gidiyordu, gözlerini kapamış, ne dediğini anlamadığım birşeyler mırıldanıyordu. Nazmi koltuktan doğrularak, “Beraber yapalım!” dedi ve sırtüstü olduğu halde benim başım onun bacaklarına doğru, onun başı benim bacaklarıma doğru olacak şekilde vücudumu çevirdi. 69 olmuştuk. “Ohhhh!” diye mırıldanıp amımı yalamaya başlamıştı bile. Şişmiş olan klitorisimi dudaklarının arasına sıkıştırıp ezerken, zaman zamanda diliyle yalıyordu. Onun bu yaptığı beni daha da azdırırken, ben de onun yarrağını hızla ağzıma sokup sokup çıkarıyordum. Her an boşalabilirdim. Nazmi bunu anlamış olacak ki, geri çekilerek domalmamı söyledi…

Bir an irkildim. Kocam ne zaman domal dediyse götümden sikmişti. İtiraz bile etmedim, dediğini yapıp domaldım. Avucuna tükürüp önce yarrağın ucuna, sonrada amımın ağız kısmına sürdüğünde rahatlamıştım. Yarrağının kafasını amımın dudakların arasına birkaç kez sürttükten sonra, amımın deliğine ayarladı. Belimden tutup kendine doğru çektiğinde yavaş yavaş içime doğru girmeye başladı. Zorlanmaya başlamıştım ki, elimde olmadan böğürdüm. Dibine kadar soktuğunda ise amımdaki boşluk tamamen dolmuştu. Amımın dudakları gerilmiş, yarrağını sımsıkı sarmıştı. Zorlanmama rağmen içimin kayganlığı beni rahatlatıyordu. Biraz bekledikten sonra yarağını ileri geri hareket ettirmeye başladı. İleri sokunca, “Ahhh!”, geri çekince de, “Ohhhh!” diye bağırıyordum. İnanın dayanılır gibi değildi, ama büyük zevk alıyordum…

Az sonra öyle hızlanmıştı ki, “Ahhhh! Ohhhh! Çok güzeeel! Harikasın aşkımmm! Ahhh yavaşşşşş! Sert vurma aşkım, karnımı deleceksin!” diye inliyordum. O anda kocam bile gelse umrumda değildi, beni bu sikişten kimse alıkoyamazdı. Nazmi de hırlamaya ve argo argo konuşmaya başlamıştı. “Demek kocanın siki küçük haaa! Al bakalım orospu büyük yarrağı! Seni öyle ^^^^^^^^^ ki, amın yarrağa doyacak, parçalayacam amını!” demesi beni biraz endişelendirmişti, fakat argo sözleri beni daha da tahrik ediyordu. Ben de ona uydum ve “Kocamın sikemediği amımı parçala, darmadağın et! Sik beni, doyur amımı, doyuuurrr! Ahhh! Ohhhh! Haarikaaa!” diye bağırıyordum. Yaklaşık 10 dakikadır bu şekilde sikişmeye devam ediyorduk. Nazmi’nin boşalmaya, benim de bu pozisyondan ayrılmaya niyetim yoktu. Adam gibi sikilmek dedikleri bu olmalıydı. Bu yaşadıklarımı bir gün önce hayal bile edemezdim. Gerçek sikilmek böyle bir şeymiş…

Nazmi kadar ben de terden su olmuştum. Bir ara yarrağını amımdan çıkardığında amımdan havayla karışık (Zooorrrtttt) diye bir ses geldi. Sanki çocuk doğurmuştum. Bacaklarımın arası rahatlamış gibiydi. Beni koltuğun kenarına yatırıp, bacaklarımı omuzuna aldı ve tekrar amıma soktu, belimden tutup sikmeye başladı. Sikerken gözlerinin içine bakıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, (Zart, zurt) sesleri odada yankılanıyordu. Ahlar ohlar arasında inlerken birden beynim uyuşmaya, vücudum titremeye, kasıklarım sıkışmaya başladı. Büyük bir zevk kasırgası bedenimi sarıyordu. Nefesim kesilmeye, nabzım hızlı hızlı atmaya başlamıştı. “Hızlı! Daha hızlııı! Devam et! Devam et lütfen! Ahhh! Ohhh!” bu kelimeleri sayısızca tekrarlamıştım. Üçüncü kez boşalıyordum. Bu benim için bir rekordu. Ve çok büyük zevk almıştım…

Ben boşalırken, Nazmi dahada hızlanmış, yarrağı amımı yırtacak gibiydi. Sürtünmeden amımın ağız kısmı yanıyordu. Nazmi’nin ise boşalmaya niyeti yoktu. Boşalmamın üzerinden bir kaç dakika geçmişti ki, amımın içi sanki kurumaya başlamıştı. Böyle olunca da acımaya başladı. “Aşkım! Boşal artık acımaya başladı!” dedim. Nazmi beni duymuyordu bile. O sikti ben bağırdım. O sikti ben bağırdım. Bir ara amımın yırtıldığını düşünmeye başlamıştım. Öylesine acıyordu ki ağlamaya başladım. “Lütfen Nazmiiii, çok acıyooorr! Lüütfeennn!” diye yalvarırken, boşalmasını ve içimden çıkmasını istiyordum. Nitekim benim boşalmamdan tam 20 dakika sonra böğürerek boşalmaya başladı. Hem sikiyor hem boşalıyordu. Kuruyan amıma dölleri bile ilaç olmamıştı, aksine sıcak dölleri hırpalanan yerlerimi yakıyordu. Sonra yavaşladı ve içimden çıktı. Koltuğa bıraktı beni.

Ağladığımı görünce, “Özür dilerim aşkım, bir daha olmayacak!” dedi. Başımı koynuna getirerek teselli etmeye çalışırken, kapı zili çalmasıyla toparlandık. Kebapçı gelmişti. Nazmi üzerine birşeyler giyindikten sonra kapıyı yarım açıp, çocuğa para verip, “Üstü kalsın!” diyerek siparişleri aldı, kapıyı kilitledi tekrar. Yanıma gelip, “Kalk aşkım, duş al da soğumadan yiyelim!” dedi. Hiç konuşmadan dediğini yapıp duş aldım çıktım. Sonra kendisi de duş aldı geldi. Üzgün olduğumu görünce, “Özür diledim ya aşkım. Kendimi tutamadım işte…” diye teselli ederken, ben siparişleri hazırlamak için mutfağa gittim. Doğrusunu isterseniz öyle acıkmıştım ki, o anda amımın acısını bile unutmuştum. Amım öyle tahriş olmuştu ki, birkaç gün kolay kolay sikiş yapamazdım herhalde.

Kebaplarımızı yerken hiç konuşmamıştık. Öyle acıkmıştım ki, büyük lokmalarla karnımı doyurmaya çalışıyordum. Büyük bir kutu ayranla birlikte kebabı 5 dakika içinde bitirmiştim. Karnımın doyması beni mutlu etmişti ve amımdaki sızlamalar biraz dinmiş gibiydi. Başımı bacaklarımın arasına eğerek amıma baktım, korkunç hali vardı. Amımın ağız kısmı morarmış ve sanki şişmişti. Perişan haldeydi. Daha önce pembe olan deliğim morarmış haldeydi. “Aşkım şunun haline bak! Mahvettin amımı!” diye sitem ettiğimde, özür dileyerek beni teselli etmeye çalışmıştı. Ona kızmaya hakkım yoktu, onun o kocaman yarrağını ben istemiştim.

Zaman o kadar hızlı akıyordu ki, saat 13:00 olmuştu. Nazmi, “Aşkım, istersen biraz uzanıp dinlenelim, ikimizin de buna ihtiyacı var.” dedi. Sonra kollarını belime ve bacaklarıma sararak kucağına aldı, beni yatak odasına taşıyıp, yatağa bıraktı. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Böyle bir taşımayı kocamdan görmemiştim. Göğsüne yaslanarak dinlenmeye çekilmiştik. Yaklaşık 1 saat uyumuşum. Uyandığımda nazmi halen uyuyordu. Onu dürterek, “Kalk aşkım, saat ikiye geliyor. Çocuklar gelmeden çıkmalıyım!” dedim. Nazmi ise, “Günaydın aşkım, iyi dinlenebildin mi?” dedi. Evet anlamında başımı salladım. Sırtüstü döndüğünde göbeğine vuran yarrağı (şlap) diye ses çıkarmıştı…

Yarrağı kalkmış, heykel gibi duruyordu. Hayretle, “Aşkım onun hali ne öyle?” demişim. “Ne olacak aşkım, seni istiyor!” dedi. “İnanmıyorum sana yaa… Yine mi? Üstelik sen de biliyorsun ki, amımın içi tahriş olmuş durumda, acısına dayanamam!” dedim. O da, “Bak aşkım, çorbayı içtik, ana yemeği de yedik, şimdi de tatlı yeme zamanı!” dedi. “Tatlı derken ne demek istiyorsun, anlamadım?” dedim. Ne demek istediğini gerçekten de anlamamıştım. Bana sarılarak, “Yerim ben seni yavrummm! Tatlının ne olduğunu öğreteceğim sana!” dedi. Yavaş yavaş öpmeye ve okşamaya başlamıştı…

BÖLÜM 5

Bacaklarımın arasındaki sızı hala geçmemişti. Canım sikişmek istiyordu, ama amımın içi tahriş olduğundan canım yanabilirdi. Dudaklarımız birleşmiş öpüşürken, bir eliyle göğüslerimi, diğer eliyle de kalçalarımı okşuyordu. Nazmi oldukça istekli olmasına rağmen ben tedirgindim. Kucağında olduğum halde uzun müddet öpüştük, koklaştık. Sonra beni yüzü koyun yatırarak, önce boynumu, sonra sırtımı, daha sonra da kalçalarıma kadar indi. Güçlü elleriyle kalçalarımı sıkıp eziyor, sonra da gerip yalıyordu. Dolgun kalçalarımın arasındaki koyu kahverengi deliğim kaygan dil darbeleriyle kasılıyordu. Aman Tanrım, gerçekten çok hoş bir durumdu. Daha önce böylesini ne duymuş, nede işitmiştim. Nazmi, resmen götümün deliğini yalıyordu. Diliyle götümü becerirken, tarifi imkansız bir zevk alıyordum. İnlemeye başlamış, mırıldanıyordum. Bu sırada tahriş olmuş amım, iyice sulanmıştı. Nazmi’nin tatlısı bu olmalıydı. Yani, tatlı dediği şey, belli ki, beni götten sikmesi olacaktı. Kocamın sikmekten zevk aldığı götümü, sanırım Nazmi de sikecekti.

Elleriyle kalçalarımı iyice germiş, yalıyordu. Yumuşak kalçalarımı hamur gibi yoğuruyordu. En az 15 dakikadır devam ediyordu. Üzerimden çekilerek, kalkmış yarrağını ağzıma verdi. Yalamalarının verdiği arzuyla, istekli bir şekilde onun yarağını, yalıyor emiyor ve de sıvazlıyordum. Yarrak tam kıvama gelmişti ki, Nazmi, “Aşkım, şimdi tatlı yeme zamanı! Hazır mısın?” dedi. “Neye hazır mıyım canım?” dediğimde, “Götten sikmek istiyorum seni Nesrin!” dedi. Biraz heyecan, biraz endişe, biraz da korkuyla tedirgin olmuştum. “Ama been… şey yani… seninki çok kalın!” diyebilmiştim. “Merak etme aşkım, kayganlaştırıcı krem var. İnan bana, çok kolay olacak!” dedi. “Aşkım yaa… götten sikmesen olmaz mı?” dedim. “Nesrin’ciğim, korkuyormusun yoksa? Hem, bilmen gerekirdi, erkekler götten sikmeyi çok sever! Bak gör, zamanla sen de isteyeceksin!” dedi. İstermiyim bilemem ama, kocam götüme soktuğu gibi boşaldığından, bu tür ilişki hoşuma gitmiyordu. Üstelik Nazmi’nin kolay kolay boşalacağını düşünmüyordum.

“Domal aşkım, biraz krem süreyim, senin için de iyi olur!” dediğinde, ben de dörtayak olup dediğini yapmıştım. Parmaklarına sürdüğü kremi götümün deliğine yediriyordu. Gerçekten de krem çok kaygandı ve bolca sürmüştü. Yarrağına da bolca sürdükten sonra, bacaklarımı açtı, belimi aşağı bastırıp kalçalarımı da geriye çıkardı. Beklenen o an gelmiştı. İyice sertleşmiş yarrağı, sağ eliyle tutarak götümün deliğine ayarladı. Sağa sola kayan yarrak bir türlü girmiyordu. Biraz da benden kaynaklanıyordu, çekindiğin için kendimi sıkıyor ve kasıyordum. “Rahat bırak kendini aşkım, gevşemeye bak!” diyordu. Deliğime yaptığı baskılar sonucu gevşeyen delik azda olsa açılmıştı. Nazmi’nin işi dahada kolaylaşmaya başlamıştı. Yarrağını yavaş yavaş ileri geri hareket ettirince iyice gevşemiştim. İstese bir anda sokabilirdi, ama sokmuyordu. Kremin verdiği kayganlık acımasını engelliyordu…

Birden, “Ahhhhhh!” diye bağırdım. O an yarrağının kafası deliğe girmişti. Arkamda dayanılmaz bir gerilme vardı. Yarrağını öyle sıkıştırmıştım ki, sanki boğacaktım. Birkaç saniye bekledikten sonra kaçmamı engellercesine belimden tutmuş, yavaş yavaş ve de alıştıra alıştıra, ileri geri hareket ederek, santim santim sokuyordu. Yarrak içeri doğru girmeye başlamıştı. Zorlanıyordum, ama sesimi de çıkarmıyordum. Gövdesinin yarısı içimdeydi artık, “Aahhh! Aahhh! Yavaş lütfeeenn!” diye, acıyla karışık inliyordum. Dakikalardır devam ediyordu. Devam eden bu durum karşısında daha rahat hareket etmeye başlamıştı. Nihayet sonuna kadar sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Artık resmen götümden sikiliyordum…

Bir ara götümden tamamen çıktığında, elimde olmadan ‘Zooorrrttt!” diye kalın bir osuruk bırakmıştım. O an büzüğümü sıkamadığımı farkettim, kimbilir ne durumdaydı. Arkamda açık kalmış kocaman bir delik vardı, göremiyordum ama hissedebiliyordum. Kayganlaştırıcı kremden tekrar götüme sıktığında, rahat bir şekilde içime akmıştı. Yarrağına da bolca sürdükten sonra, tekrar deliğe ayarladı. Bu sefer az bir bastırmayla girmişti. Kremden olsa gerek zorlanmamıştım. Şimdi çok daha rahat sikiyordu götümü. Saniyeler dakikaları kovaladıkça kovaladı ve kocaman yarrak içimde bir kayboluyor, bir çıkıyordu. Belimden tutmuş, hızla kendine çekiyordu. Her sokuşta, süt beyaz kalçalarım sarsılıyordu.

Daha önce kocamın yaptıklarını düşündükçe neden götten zevk almadığımı şimdi daha iyi anlıyordum. Nazmi yaklaşık 15 dakkadır sikiyordu götümü. Oysa kocam, iki üç git gelden sonra hemen boşalıyordu. Nazmi tam bir erkekti. Bana mı öyle geliyordu bilmiyordum, ama kocamı aldattığıma değmişti. Götten sikilirken bile zevk aldırıyordu. Bir ara Nazmi, “Götten siktiğim için kızıyormusun bana aşkım?” diye sorduğunda, “Ohhhh Nazmiii! İnanamıyorum yaa, götten zevk alabileceğimi rüyamda yaşasam inanmazdım. Ben seninle kadınlığımı yaşıyorum. Beni bu zevklerden mahrum bırakma yeter!” diyebilmiştim. Gerçekten de zevkten inlemeye başlamıştım. Götten sikilirken, amımın dere tepe taştığını hissediyordum. Amım tahriş olmasına rağmen bir elim ordaydı. Nazmi götümü sikerken, ben klitorisimi okşuyordum. 20 dakikadır götümü sikiyordu, boşalmaya da niyeti yoktu. Durum öyle bir hal almıştı ki, yarrağının tamamı amcığıma girmezken, şimdi tamamı götüme giriyordu. Ahlar ohlar arasında sert sert sokuyordu. Odanın içi, ‘şak şuk, şak şuk’ sesleriyle yankılanıyordu. Öyle abanıyordu ki, taşaklarını da götüme sokmaya çalışır gibiydi.

Sonra beni sırtüstü yatırıp sikmeye başladı. Sırtüstü olduğum halde götten sikerken, göğüslerimi emip, daha sonrada dudaklarıma yapışmıştı. Bu pozisyonda götümü sikerken, vücudunun amıma sürtünmesiyle kasılmaya başladım. Tanrım! Müthiş zevk alıyordum. Büzüğüm dolu olduğu için kasılırken sıkamıyordum. Zevkten inliyor, böğürüyordum ve orgazm oluyordum. Bu boşalmayı 4. kez yaşıyordum ve rekor üstüne rekor kırıyordum. Nazmi halen bitmemişti, yeniden pozisyon değiştirdik. Bu sefer o sırtüstü yatmış, ben de kocaman yarrağı kendi ellerimle götüme sokup üzerine oturmuştum. Ata biner gibi üzerine oturup kalktım. Birkaç dakika böyle devam ettik, sonra beni sağ omuzumun üzerine yatırıp, yandan sikmeye başladı götümü…

Finalde, bacaklarımı omuzuna alıp götüme soktu, tüm ağırlığıyla yüklenerek. Birkaç dakika boyunca, deliler gibi bağırıp çağırarak, küfürler ederek götümü parçalarcasına sikerken, aniden böğürmeye başladı. Ben paramparça olmuş haldeydim ve Nazmi ise götümün en derinlerine boşalırken çıldırmış gibiydi. O sırada bağırtılarım dairenin içinde yankılanıyordu. Saniyelerce boşaldı, boşaldı, boşaldııı… sonra da yana düşerek yatağa uzandı. İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Koşarak tuvalete gittim, klozete oturdum. Car cur, zart zort sesleri arasında içimdeki döller tamamen çıkmıştı. Tahret alırken büzüğümün hali beni oldukça korkutmuştu. Ağız kısmı öylesine açılmıştı ki, kolumu soksam girebilirdi. Zaten Nazmi’nin yarrağı kolumdan kalın sayılırdı.

Saat epey ilerlemişti, eve gitmem gerekiyordu. Banyoya geçip duşumu aldıktan sonra üzerimi giyindim. Nazmi salondaki koltuktaydı, dal taşak oturuyordu. Yanına oturup, dudaklarından öperek, “Aşkım ben gidiyorum!” dedim. “Görüşürüz aşkım!” dedi. Yerimden kalkamıyordum, gerçekten çok yorulmuştum. Nazmi durumu farkedince telefonla taksi çağırdı ve bana 100 TL verip kapıdan uğurladı. İnanılmaz zevklerin yanında 100 TL de para almıştım. Parayı aldığım için değişik bir duyguya kapılmıştım ve kendimi orospu gibi hissettmiştim. Çünkü kadınlar hem sikişiyor, hemde para kazanıyorlardı. Zaten benim de o orospulardan bir farkım yoktu, kocamı aldatmıştım. Hemde ne aldatma!

Evin bir alt sokağında taksiden indim. Doğru dürüst yürüyemiyordum. Bacaklarım birbirine dolanıyordu. Yürüken kalçalarımı kontrol edemiyordum. Komşular anlayacak diye ödüm kopuyordu. Sorun yaşamadan kendimi eve atmıştım. Yarım saat sonra çocuklar eve geldiğinde ben yatıyordum. Onlara hasta olduğumu söyleyerek 1-2 saat uyumuştum. Kocama da bir hafta boyunca yanaşmamıştım. Çünkü götümün deliği öylesine gevşemişti ki, sikildiğimi anlamamasına imkan yoktu.

O gün Nazmi’yle yaşadıklarım sadece bir başlangıç oldu ve beni aklımın ucundan geçmeyen çeşitli maceralara sürükledi…

BÖLÜM 6

Kocamı ilk aldatmamın üzerinden, günler geçtiği halde, o günü unutamıyordum. Nazmi aklıma geldikçe masturbasyon yapıyordum. Nazmi ile sikişmem, cinsel arzularımın artmasına neden olmuştu. Esk**en sikişmek aklıma bile gelmezken, artık hergün sikişmek, sikilmek istiyordum. Tahriş olan amım günlerce sızlamıştı. Sızlamadan sonra, tatlı tatlı kaşınmış, sonra da iyileşmişti. Arka deliğime gelince, ilk günlerde tuvaletim geldiğinde, birkaç saniye bile tutamayıp donuma kaçırmıştım. Esk**en osurduğumda ‘Zart!’ diye ses çıkarken, o günden sonra osururken ‘Foosssss!’ diye, nerdeyse duyulmayan bir ses çıkıyordu. İlk günlerde aynada götüme bakarken, gördüğüm manzara beni korkutmuştu. Deliğimin ağzı açıktı. Üstelik deliğin ağzında yırtılmalar vardı. Bu yırtılan yerler kan toplamıştı. O halde kocamla götten ilişkiye giremezdim, ince sikiyle bu açıklığı kolayca farkedebilirdi.

Aradan 2 hafta geçmiş olmasına rağmen Nazmi ile görüşmemiştim. Nazmi’nin, deliklerime verdiği hasarlar, yavaş yavaş düzeliyordu. Hatta, büzüğümdeki çatlaklar iyileşmiş, götüm istekli hale gelmişti. Bu zaman zarfında kocamla birkaç kez ilişkiye girdim. Kocam götümü sikerken, ona, “Arkadan yapmasak olmaz mı? Biliyorsun ki hem günah, hemde çok acıyor!” diyerek engellemeye çalışır gibi nağme yapıyordum. Bir keresinde kocam götümü sikerken, “Karıcığım götün öyle gevşemiş ki, baksana çok rahat giriyor!” dedi. Kocam bana okadar çok güveniyordu ki, bir başkasıyla ilişkiye girebileceğimi aklından bile geçirmiyordu. Ben de, “Devamlı götten sikiyorsun, olacağı buydu!” diyerek, deliğin genişleme durumundan kocamı sorumlu tutmuştum. Daha önce kocam götümü siktiğinde hoşlanmazdım, şimdi ise siki küçük olduğu halde bile zevk alıyordum. Kocamla şikişirken, Nazmi’yi hayal ederek boşalıyordum.

İki haftalık ayrılık çok uzun gelmişti. Günlerden Pazartesiydi, mutfakta yemek hazırlarken, cep telefonum birkaç kez çaldı. Çocuklar yada kocam arıyordur diye düşünürken, numaranın Nazmi’ye ait olduğunu farkettim. Heyecandan dizlerimin bağı çözülmüştü. Birkaç dakika bekledikten sonra çağrı attım. Hemen aradı, “Müsaitmisin?” dedi. “Evet!” dedim. “Nasılsın canım? Seni çok merak ettim. Umarım herhangi bir sorun yok?” dedi. “Yok yok, herhangi bir sorun yok. İyiyim!” dedim. Nazmi, “Aşkım, seni çok özledim!” dedğinde, o an amımın sulandığını hissettim. Birkaç saniye bekledikten sonra, “Ben de seni özledim!” dedim. Nazmi, “Nete girmiyorsun, yoksa bana kızgınmısın? İstenmediğimi düşünmeye başladım?” dediğinde, bunun kendisiyle alakalı olmadığını belirterek, başka konulara girmiştik. Uzun süren sohbetin ardından, benimle buluşup, beni sikmek istediğini söylediğinde ise, elim çoktan külotumun içindeydi.

Nazmi, “Şuan ne yaptığımı biliyormusun?” dedi. “Ne?” dedim. Nazmi, “Yarrağım öyle sertleşmiş ki, seni düşünüp 31 çekiyorum!” dedi. Bu sözlerle beni çıldırtırken, durmaya niyeti yoktu. O anlatıyor ben kuduruyordum. “Seni şöyle ^^^^^^^^^, böyle ^^^^^^^^^…” derken, ben de, “Sik beni aşkım, sikkk! O kocaman yarrağınla amımı götümü dağıt! Parçala deliklerimi!” diye bağırırken daha fazla dayanamadım, zangır zangır boşalmaya başladım. Kasılmalar yavaşlayınca, bedenimdeki rahatlama, kendini yorgunluğa bırakmıştı. Telefondaki hırlamalar, boğuk boğuk çıkarken, onun da boşaldığını tahmin etmiştim.

İkimiz de rahatlayınca, Nazmi, “Aşkım, yarın seni aynı yerden alayım mı?” dedi. “Şeeyy… Bilmem ki, çokmu istiyorsun beni?” dediğimde, “Ben senin için ölürüm aşkım. Yarın buluşalım daha iyi anlarsın!” dedi. Bir erkek tarafından istenmek, gerçekten çok hoştu, “Tamam aşkım!” dedim. Nazmi de, “Eğer biraz gezip dolaşmak istersen, güzel bir yerde yemek yiyebiliriz!” dedi. Aslında bu teklifi çok hoşuma gitmişti, ama dışarda tanıyan çıkabilir diye çekiniyordum. Nazmi, “Pendik Gözdağı’nda çok güzel bir yer var, oraya gideriz. İnan bana, orda tanıyan kimse çıkmaz!” dedi. Bu adam işini biliyordu. Daha doğrusu beni çok etkiliyordu. Korkuyordum, ama dediğini yapacaktım, “Tamam!” dedim. “O halde yarın görüşürüz!” dedi. “Tamam aşkım!” dedikten sonra telefonu kapadık. İkinci kez buluşmak bile çok heyecan vericiydi. Sabaha kadar, yarrağını yiyecek olmanın heyecanıyla, uyuyamamıştım.

Salı sabahı 9:30 gibi evde yalnız kalmıştım. Banyoya girip, biraz uzamış kılları temizledim. Her tarafım kaymak gibi olmuştu. Nazmi’nin götten sikme ihtimaline karşı, tuvaletimi yaptım. Temiz olması için, hortumu götüme sokarak musluğu açtım. Götüme yarım bardak kadar su dolunca, içime dolan suyu osurarak bir anda boşaltıyordum. Bunu birkaç kez yaptığımda götümün içi tamamen temizlenmişti. Götümün deliğini yaladığında kötü koku almasını istemiyordum. Güzel bir banyodan sonra, üzerimi giyinmeye başladım. Topuklarıma kadar uzanan düğmeli bir etek, üstten renkli bir badi, içime de tanga takımımı girdim. Tanganın kıçımın arasına girmesi kalçalarımı bölmüştü. Dışarı etekle çıkmış olsam, eminim ki erkekler peşimi bırakmazlardı. Dizime kadar yazlık bir kaban giydiğim için kalçalarım kapanmıştı. Başıma türbanımı bağladıktan sonra da artık hazırdım. Telefonumu alıp evden çıktım.

Asansörden indiğimde Bahar’la karşılaştım. Bahar benim en samimi komşumdu. Bana, “Hayırdır Nesrin abla, sabah sabah nereye böyle? Sanki biriyle buluşacakmış gibi süslenip, kokular da sürünmüşsün?” dediğinde biraz heyecanlanmıştım. “Bana kim bakar kız! Nerdeee?” diyerek işi şakaya dökmeme rağmen, Bahar, “Aklında bulunsun abla, (eliyle göstererek) şöyle kocaman yarraklı biri denk gelirse, o yarrağı ben de denemek isterim!” deyince, ikimiz de kahkahayı basmıştık. Tam o sırada telefon çaldı. Göz ucuyla, arayanın kim olduğuna baktım ve telefonu kapadım. Bahar, “Neden bakmadın abla? Kim arıyordu? Gizli sevgilin mi yoksa?” dedi. “Yok kız, yengem arıyor, eski bir komşusu gelmiş te, kahvaltıya çağırdı!” dedim. Biraz renk vermiş olamlıyım ki, Bahar, “Heyecanlanma abla! Ne zaman gelirsin?” dedi. “Bilmiyorum, sanırım çocuklar gelene kadar kalırım…” dedim ve öpüşüp ayrıldık. Arkama bakmadan hızlı hızlı yürümeye başladım…

Nazmi’yi arayıp, “Geliyorum!” dedim. Bu kez daha rahattım. Yine aynı yerde beklediğini gördüm. Arabaya bindiğim gibi gaza bastı. İçerdeki koku harikaydı. Nazmi gerçekten hoş biriydi. Ona baktıkça içim gidiyor, amım sulanıyordu. Arabayı sürerken bir eli bacaklarımdaydı. Üzerimdeki kabanı çıkarmamı istedi. Hava sıcak olduğundan, çıkarınca daha rahat olmuştum. Nereye götürdüğünü bilmiyordum. Daha doğrusu gideceğimiz yerin adını biliyordum, ama nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum. Gideceğimiz yere 10-15 dakikada gitmiştik. Yüksek bir tepe olan bu yere Gözdağ’ı diyorlardı.

Arabayı park ettikten sonra, “İşte burası!” dedi. Arabadan inip benim kapıyı açtı, “Buyrun hanımfendi!” dedi. Kabanımı almak için hamle yaptığımda, “Aşkım ona ne gerek var? Zaten hava çok sıcak!” dedi. “Ama aşkıım!” dedimse de işe yaramamıştı. Elimden tutarak tenha bir yere geçerken, kıçımın arasına girmiş tanga yüzünden rahat değildim. Belime göre geniş olan kalçalarımın yukarı aşağı sallanması etraftaki erkeklerin bakmasına neden olmuştu. Nazmi, “Aşkım, alttan alttan sana bakıyorlar. Eminim götüne hasta oldular!” diyordu. Ben de, “Aşkım, bana seninki yeter de artar!” derken gülüşmüştük. Gözdağı’nın meşhur yiyeceği olan Kumpir’in yanında birkaç çeşit de, ismini bilmediğim şeyler sıparış verdi. Kumpir’imizi yerken, devamlı seksten bahsediyordu. Bir ara garsonun kulağına bir şeyler fısıldadı. Ne söylediğini sorduğumda, “İçecek getirmesini söyledim.” dedi.

Çok güzel manzarası olan bu yer harikaydı. Farklı tadı olan içeceğimizi içerken, “Aşkım tadı çok farklı, bu ne?” dediğimde, “Gözdağı’nın özel içeceği!” demişti. Yarım saat geçmişti ki, hesabı istedi. Ödedikten sonra elimden tuttu, “Gel aşkım, aşk yuvamıza gidiyoruz!” dedi. Kalkarken sendeler gibi oldum, ama belli etmedim. Sanırım tansıyonum düştü diye düşündüm. Arabayla yolda giderken, içmem için bir hap verdi ve “Torpidoda su da var!” dedi. Bunun ne hapı olduğunu sorduğumda, “Aşkım, bunu içince daha istekli olacaksın!” dedi. Ben de, “Aşkım, zaten çok istekliyim, buna gerek yok ki!” dedim. Israr edince dediğini yapıp, hapı suyla içtim. 10 dakika sonra, kocamı ilk aldattığım binanın önündeydik. Arabadan indiğimizde başımın döndüğünü hissettim. Beynim uyuşmaya, gevşek gevşek konuşmaya başlamıştım. Omuzumdan tutarak binaya girdik. Asansörle 3. kata çıkıp, dairenin kapısını açıp içeriye girdik…

İçeri girer girmez dudaklarıma yapıştı. Dudaklarım koparacak gibi emmeye başladı. Aynı şekilde karşılık vermeye çalışıyordum. İkimiz de çıldırmış gibiydik. İnleme seslerimiz koridorda yankılanırken, bir ara boğulacağım sandım. Daha önce böylesine istek ve arzulu öpüşmemiştim. Diğer taraftan, elini eteğimin altına sokmuş amımı elliyordu. Külotun üzerinden bir müddet elledikten sonra, elini külotumun içine soktu. Amımın dudaklarını avuçlayıp okşarken, dayanacak durumda değildim. Daha sonra, parmaklarını içime sokmaya başladı. Klitorisim çocuk pipisi kadar şişmişti. Klitorisimi iki parmağı arasına sıkıştırıp okşarken daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. Her yerim titriyordu. Bundan daha zevkli ne olabilirdi ki? Amımın suyuyla ıslanmış parmaklarını dudaklarıma sürerken, “Aşkım, bakalım amının tadını beğenecekmisin?” diyerek, amımdan aldığı zevk sularını dudaklarıma sürdü. Sonra dudaklarımı daha istekli öpmeye başladı.

Bir müddet daha öpüştükten sonra, önce üstümü, sonra eteğimi, ardından da südyen ve külotumu çıkardı. Ben de yardım olsun diye türbanımı çıkarmak isterken, “O kalsın! Gel aşkım, yatak odasına geçelim!” dedi. “Geçelim aşkım, koca sikini istiyorum!” diye karşılık verdim. Yatak odasına yürürken sendeledim. Başım dönüyor, bacaklarım tutmuyordu, “Aşkım, sarhoş gibiyim. Bana birşeyler oluyor!” dediğimde, “Şarap içtin ya, ondan olmalı!” dedi. “Ne şarabı???” dedim. “Sonradan gelen içecek vardı ya, o içtiğin şaraptı!” dedi. Başımın dönmesinin nedeni içtiğim şaraptı. Hayatımda ilkkez sarhoş olmuştum. Gözlerim kapanıyor bacaklarım tutmuyordu. Beni kucağına aldı, yatak odasına götürüp yatağın üzerine bıraktı ve “Aşkım, bugün yarrağa doyacaksın!” dedi.

Üzerindekileri çıkardığında, o muhteşem yarrağı bana bakıyordu. Yerimden doğrularak elime aldım, sonra okşamaya, ardından da yalamaya başladım. Kocaman kafasını dudaklarımın arasına sıkıştırdım. Yavaş yavaş ağzıma sokup çıkarırken, bazen de dilimle yalıyordum. Nazmi’nin, “Çok güzeeel, artık bu işi öğreniyorsun!” demesi beni dahada ateşliyordu, yarrağını daha istekli, daha arzulu yalayıp emiyordum. Ama ne kadar zorlasam da, ağzıma ancak yarısını alabiliyordum. Nazmi zevkten kendinden geçmiş, bense ne yaptığımı bilemez haldeydim. Şarap etkisini öyle göstermişti ki, kendimden geçmek üzere olduğumu hissettim. Üzerime bir ağırlık çöktü. Gözlerim kapanmaya başladı. Ne olduğumu anlamadan kendimden geçiyordum. Nazmi, “Dur aşkım sana su getireyim!” diyerek odadan çıktı. Sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Gözlerimi açamıyordum, ama sikildiğimi hissedebiliyordum. Vücumda dolaşan ellerini, göğüslerimi yalamasını, dudaklarımı öpmesini hayal meyal hatırlıyordum.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum, ama yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım. Gözlerimi açtığımda odada kimsenin olmadığın farkettim. Nazmi işini bitirmiş banyo yapıyor, diye düşündüm. Aynaya baktığımda, amımın ağız kısmı kıpkırmızı olmuş, dudaklar da şişmişti. Göt deliğimin hali daha vahimdi, öylesine açılmıştı ki, kapanmıyordu. Kalkmak istedim, ama bacaklarım tutmuyordu. Zorda olsa ayağa kalktığımda, hem amımdan hemde götümden ‘Çarr çurr!’ diye döller çıkmaya başlamıştı. Her iki deliğimi tamamen dölle doldurmuştu. Büzüğümden vede amımdan akan döller yatağı mahvetmişti. Duvarlara tutuna tutuna tuvalete gittim. Osururken götümden dölden başka bir şey çıkmıyordu. Tam o esnada gelen seslerden, Nazmi’nin birisiyle sohbet ettiğini duydum. Korkudan kalbim duracak gibiydi. Nazmi mutfağın balkonunda adamın biriyle sohbet ediyordu. Ama o adam kimdi? Benim evde olduğumu biliyor muydu? Değişik düşüncelere kapılmaya başlamıştım. Ne konuştuklarını merak etmiştim ve sessizce tuvaletten çıkıp, mutfağın kapısına yaklaşıp, konuşmaları dinlemeye başladım…

Adam, “Gerçekten harika bir kadınmış, daha önce böylesini sikmemiştim!” derken, kimden bahsettiğini anlamaya çalışıyordum. Nazmi, “Ben sana ne demiştim, kadın yarak hastası! Türbanlı falan, ama iyi sikişiyor. İnan bana, karı okadar azgın ki, grup bile yapar!” derken, adam da, “Gerçekten güzel amı varmış, hele o yuvarlak kalçaları, o götü beni mahvetti. Ben hayatımda bu kadar azmamıştım, yarım saat boyunca hiç içinden çıkmadan siktim götünü. Üstelik çok temiz, başka kadın olsa ortalığı bok kokusu kaplardı!” diyordu. Nazmi, “Karı bana iyice alıştı, evden pazara gitme bahanesiyle çıkıyor, bunu her Salı sikebiliriz!” dediğinde, kimden bahsettiklerini anlamamak için aptal olmalıydım. İnanamıyordum ya, Nazmi bunu bana nasıl yapardı! Hem utanıyor, hem korkuyordum…

BÖLÜM 7

Nazmi’nin, “Ben yatak odasına bir bakayım!” demesiyle, odaya kaçtım, yatağa attım kendimi. Nazmi odaya girdiğinde, ben yeni uyanıyormuş gibi doğrulmaya çalışıyordum. Nazmi, “Günaydın aşkım! Mükemmeldin!” dedi, sonra yanağımdan öpüp, “Aşkım, dairenin sahibi arkadaşım içerde, önce duşunu al, sonrada üzerini giyin, gel!” dedi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Nazmi’ye, “O adamın yanına nasıl gelirim? Sonra benim için ne düşünür?” dedim. Nazmi de, “Aşkım, o senin ne olduğunu zaten biliyor, namuslu ayaklarını bırak ta, sen dediklerimi yap! Hem sana bir şey söyleyeyim mi… Neyse boş ver!” dedi. Söylemesine de gerek yoktu zaten, söylemek istediklerini tahmin edebiliyordum. Yapacak birşeyim yoktu, banyoya girip duşumu aldım. Elbiselerim kapının yanında olduğu için, Nazmi’ye seslenip getirmesini söyledim…

Nazmi elbiselerimi verirken sordum, “Ne zaman geldi?” diye. “O zaten burdaydı aşkım!” dedi. Nazmi’ye, “Önce şarapla sarhoş ettin, sonrada uyku ilacı içirdin, değil mi?” dediğimde, “Çok zekisin aşkım!” dedi. “Peki, adam bana birşey yaptı mı?” diye sordum. “Neden kendisine sormuyorsun?” dedi. Üzerimi giyindikten sonra türbanımı da bağladım, evime gitmek için hazırdım. “Eve bırakacakmısın beni?” dediğimde, “Aşkım, sen ne diyorsun? Gün daha yeni başlıyor. Seni arkadaşımla tanıştırmak istiyorum!” dedi. “Yapma lütfen! Gideyim ben, eve bırak beni!” dedimse de işe yaramamıştı. Kolumdan tutup adamın yanına götürürken, içimden neyle karşılaşacağımı merak ediyordum. Kimbilir nasıl biriydi. Yaşlı ve şişman biri olmalıydı. Salona girdiğimde gözlerime inanamamıştım. 30-35 arası yakışıklı mı yakışıklı bir adam bana bakıyordu. Elini uzatarak, oldukça yumuşak bir ses tonuyla, “Ben Kemal!” diye kendini tanıttı. Elimde olmadan, “Ben de Nesrin…” diyebilmiştim.

Kocaman eli çok hassas ve yumuşaktı. Oldukça uzun boyluydu. Yukarı doğru bakarken mavi gözleri çok çekiciydi. Vucüt yapısından spor yaptığı anlaşılıyordu. Nazik bir sesle, “Şöyle buyrun Nesrin hanım. Nazmi güzelliğinizden bahsetmişti, ama az bile söylemiş, anlattığından daha da güzelmişsiniz!” dediğinde, doğrusu çok hoşuma gitmişti. Bir ona, birde Nazmi’ye baktım. Nazmi alttan alttan gülümsüyordu, ama ona çok kırılmıştım. O sırada gözüm saate takılınca, “Saat yanlış mı?” dedim. Nazmi, “Yanlış değil, doğrudur!” dedi. Sert sert gözlerinin içine baktım. Ne demek istediğimi çok iyi anlıyordu. Haberim olmadan iki saate yakın sikmişlerdi. Bunun artık benim için hiçbir önemi yoktu, sadece merak ettiğim konu, beni teker teker mi, ikisi birlikte mi, yoksa sadece Kemal mi sikmişti, bunu düşünüyordum.

Nazmi, “Aşkım, sana bir şey seyrettirmek istiyorum!” dedi. Televizyonu açtığında birkaç saniye geçmişti ki, gördüklerime inanamamıştım. Nazmi ile eve girişimizi gösteriyordu. Yüzüm kızarmaya, utanmaya başlamıştım. Kapının önünde olanlar apaçık ortadaydı. Çırılçıplak halde odaya götürüşü falan hepsi çekilmişti. Kemal bana bakarak, “Çok güzel vücudunuz var Nesrin Hanım!” dedi. Gözlerim Televizyondaki görüntülere takılı kalmış, konuşamıyordum bile. Sonra yatak odasını göstermeye başladı. Nazmi’nin yarrağını yaladıktan sonra kendimden geçtiğim ve hatırlamadığım o anları izlemeye başladım. Nazmi yanımdan ayrılınca odaya Kemal giriyor. Kemal Televizyonda üzerini çıkarırken, ben Kemal’e doğru baktım. Bana bakmıyor, çekimi izliyordu. Kemal çırılçıplak soyunmuş, vücudumu yalıyordu. Uzun süre, önce göğüslerimi, sonra amımı, daha sonrada götümü yalamıştı. Bu yalamalar sırasında yakın çekim yapılmıştı. Kamerayla çekim yapan Nazmi’den başkası değildi.

Amım Televizyonda çok güzel görünüyordu. Bütün bu olanlara karşı çıkmak istiyordum, ama birşey yapamıyordum, zaten elimden de birşey gelmezdi. Bazı yerleri hızlı hızlı geçmeye başladılar. Kemal’in yarrak da inanılmaz büyüklükteydi. Bir ara Kemal ile göz göze geldik, utandığımdan gözümü kaçırmıştım. Kemal amıma sokarken, Nazmi de yakın çekimde, yarrağın amıma girip çıkmasını çekiyordu. Bütün bunları izlerken çoktan sulanmıştım bile. Porno film izliyorduk, ama bu filmde oynayanlar Kemal ile bendim. Pozisyondan pozisyona çeviriyordu beni sikerken. Sonunda amımın içine boşalmıştı. O sırada devreye Nazmi giriyor, kalkmış yarrağını içime sokuyor. Bu sefer kamera Kemal’deydi. O da uzun süre amımı sikerken, Kemal de detayıyla kameraya almıştı. Nazmi de içime boşalınca üzerimden çekilmişti. Belli ki film çok uzundu, bu kez sıra Kemal’deydi, beni sırt üstü yatırmış halde, bacaklarımı göğsüme doğru bastırıp, iyice geriyor, kayganlaştırıcı kremi sürdükten sonra göt deliğime ayarlayıp bastırıyor. Kocaman yarrak yavaş yavaş götümde kaybolmuştu…

Kemal’in hızlı hızlı götüme sokuşunu kamera çekemiyordu. Yatağın kenarına domaltıp, dakikalarca götüme girip çıktığında, bu kez götüme boşalmıştı. Kemal iki eliyle deliğin etrafını gererken, Nazmi de kamerayla yakın çekim çekiyordu. Göt deliğim, mağaranın girişi gibi olmuştu. Döllerin boşaldığı yere kadar götümün içi görünüyordu. Bu olayın aynısını Kemal’den sonra Nazmi de yapmıştı. O da uzun müddet beni götten siktikten sonra içime boşalmıştı…

Başrolde kendi oynadığım bu amatör çekim porno filmini izlerken, kendimden geçmiş gibiydim, o sırada Kemal yanıma oturmuş, bacaklarımı okşayıp ellerken, sesimi bile çıkarmıyordum. İkişer kez amıma, ikişer de götüme boşalmışlardı. Bir müddet ara veriyorlar, sonra ikisi kamerada görünüyor, kamerayı uygun bir yere koyuyorlar, üçümüz de kameranın görüntü alanına giriyoruz. İkisi yatağa girmiş, beni aralarına almaya çalışıyorlardı. İkisinin de yarrağı kocaman olmuştu. Sırayla amımı götümü siktikten sonra, Kemal yatağın kenarına kadar gelerek beni üzerine alıyor, sonra da yarrağını amıma sokuyor. Nazmi de, yarrağını kremledikten sonra, Kemal’in bacaklarının arasına girmeye çalışıyordu. Ne yapmak istediklerini anlamıştım, belli ki ikisi de aynı anda sikecekti. İzlemeye devam ederken, “İnanmıyorum yaa!” diyebilmiştim. Ve tahmin ettiğim gibi Nazmi arkama geçiyor, yarrağını götüme sokarak, bir amdam biri götten aynı anda sikmeye başlıyorlardı…

Nazmi geri çekerken, Kemal sokuyor, Kemal geri çekerken Nazmi sokuyordu. Bu işi çok güzel yapıyorlardı. Bütün bu olanlar son iki saatte olmuş olmalıydı. 15-20 dakika o pozisyon devam etmişti. Sonra yer değiştiriyorlar, bu kez Kemal götten, Nazmi amımdan sikiyordu. Sonra başka bir pozisyona geçip, Nazmi’nin yarrağı götümde olduğu halde sırt üstü yatıyor, Kemal de amıma sokarak, sert sert sikiyordu. Bu pozisyonda Nazmi, 23 cm dev yarrağını sonuna kadar götüme sokmuş, hareket etmiyordu, sadece Kemal amıma sokuyordu. Sonra yer değiştirdiler, bu kez Kemal yarrağını sonuna kadar götüme sokmuş beklerken, Nazmi hızlı ve sert bir şekilde amımdan sikiyordu. Eğer başka bir kadını bu şekilde sikilirken görseydim, belki o kadının yerinde olmak istemezdim, ama orda tost olan kişi bendim. Bu pozisyon final oluyordu, uzun süredir iki deliğimi de sikiyorlardı. Sonra ikisi de hızlanmaya başlıyorlar. Okadar hızlıydılar ki, koca yarraklar, bir görünüyor, bir kayboluyordu. Tam o sırada, Nazmi kumandayla televizyonu kapadı…

Ben ne düşüneceğimi bilmez halde boş ekrana bakarken, o an ikisi de yanıma yanaşmışlardı. Kemal göğüslerimi okşayarak dudaklarıma yapışmıştı. Nazmi de eteğimi sıyırmış, külotumu indiriyordu. Öylesine tahrik olmuştum ki, her an boşalabilirdim. İki erkekle aynı anda sevişiyordum. Birkaç dakika içinde beni çırılçıplak soymuşlardı. Kemal göğüslerimin ucunu yalayıp emerken, Nazmi de amımı yalıyordu. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. Zevkten inliyordum ve kudurmuş gibi, “Ohhhh sikin beni, sikin beni! Sikilmek istiyorum! Aşklarım benim! İkinizi de aynı anda istiyorum! Parçalayın beni! Amımı götümü parçalayın!” diye argo argo bağırıyordum. İkisi de çırılçıplak olduktan sonra, iki elimde iki yarrak vardı, ikisi de inanılmazdı…

Sırayla yarrakları yalamaya başladım. Porno yıldızlarını aratmıyordum. Bilgisayarda izlediğim, iki erkeğe bir kadın pornosunu, şimdi de ben oynuyordum. Birkaç dakika içinde yarraklar şişmiş patlamak üzereydi. Kemal, “Bu kadar yeter, al bakalım içine!” diyerek beni ayağa kaldırdı ve kendisi yere uzandı. Üstüne oturmamı istiyordu. Yarrağını gövdesinden tutarak amıma yerleştirdim ve üstüne oturdum. Amımın içi tamamen gerilmişti. Yavaş yavaş inip kalkmaya başladım. Ben inip kalktıkça, Kemal de sert sert alttan yukarı pompalıyordu. Amımın suları akarken, “Ohhh! Ahhh!! Devam et lütfen! Ohhhh çok güzel!” diye inliyordum. Ben birkaç dakika deli gibi hopladıktan sonra, Nazmi, “Yavaş ol kızım, boşaltacaksın!” diyerek beni Kemal’in üzerinden çekti ve “Domal da, götten devam edelim!” dedi.

Ellerimle koltuğa tutunup domaldım, bacaklarımı açtım. Nazmi arkama geçerek kocaman yarrağını götüme bastırmaya başladı. Bu kez kremsiz sokmuştu. Köklediğinde, “Ahhhhh!” diye böğürmüştüm. Acımıştı, fakat zevk almamı etkilemiyordu. Zevkten kıvranmaya başlamıştım, bunu nedeni Kemal’di, bacaklarımın arasına girmiş amımı yalıyordu. Zaten bu halde dayanmama imkan yoktu. Nazmi hızla götüme sokarken, Kemal amımı yalamaya devam etti. Klitorisimi emince, ben birden sarsılmaya, titremeye, kasılmaya başladım. Saniyelerce süren bu boşalma, mükemmel bir zevk dalgası yaymıştı. Bu kadar kısa sürede ard arda boşalmıştım. Sikilme isteğim ve arzum bitmiyordu…

Nazmi yarrağını götümden çektiğinde zortlamıştım. Üçümüz de ayaktaydık, önümde Kemal, arkamda Nazmi, ikisi de bana sarılmış, kulak memelerimi, boynumu, boğazımı, ensemi, omuzbaşlarımı yalıyorlardı. Harika bir duygu yaşıyordum. Nazmi, “Aşkım, tost olmak istermisin?” diye sorduğunda, hiç düşünmeden, “Evet! Evett! Evetttt!” diye bağırdım. Kemal yine yere uzandı, ben amımla yarrağının üzerine oturduktan sonra kalçalarımı geriye doğru çıkardım. O sırada göğüslerim Kemal’in göğsüne yapışmıştı. Nazmi de arkama geçerek, yarrağını göt deliğime ayarladı. Amıma kalın yarrak girdiğinden, göt deliğim darlaşmıştı. Nazmi tükrükledikten sonra yüklenmeye başladı. Önce kafası, sonrada gövdesi tamamen girmişti. Ağzımdan boğuk bir, “Ahhhhh!” sesi çıkmıştı. Birkaç saniye bekledikten sonra yavaş yavaş girip çıkmaya başladılar. Tarifi imkansız bir duygu yaşıyordum. Hem zorlanıyordum hemde zevk alıyordum.

Yarım saate yakın süren bu sikişten sonra boşalıp kalktığımızda, üçümüz de terden sırılsıklam olmuştuk. Götümün deliğinin kocaman olduğunu hissediyordum. Delik kapanmıyordu, deliğin ağzındaki kaslar çalışmıyordu. Döller yerlere akmasın diye, bir elimle amımı, diğer elimle de götümün deliğini kapatıp tuvalete koştum. Klozete oturduğumda, ‘Çar çur’ sesleri eşliğinde içimdeki döller dışarı fışkırıyordu. Sonra götümü yıkarken bir şeyi farkettim, zorlasam götüme beş parmağım, hatta kolum bile girebilirdi. Kıçım mahvolmuştu. O anda tek düşündüğüm şey, (Umarım kocam birkaç gün bana yanaşmaz!) idi.

Üçümüz de duş alıp temizlendik. Saat 15:00’e geliyordu. Bu çocukların gelme saatiydi. “Benim gitmem lazım, inanın geç kaldım!” dediğimde, Nazmi, “Tamam aşkım, hemen çıkıyoruz!” dedi. Giyinirken, Kemal, “Eğer yine yapmak istersen, biz buradayız!” dedi. Kemal’in boynuna sarılıp dudaklarından öperek, “Tamam aşkım! Siz isteyin ben gelirim!” dedim. Kemal Nazmi’ye, “Bir isteği olursa karşıla, tamam mı? Nesrin’le daha çok zevkler yaşayacağız!” dedi. Nazmi de, “Tamam Kemal, merak etme!” dedi. Üstümü başımı düzeltip, Nazmi ile çıktık. Evime yakın bir yere bırakmak için arabasıyla götürürken, 500 TL de para vermişti. Öyle doymuştum ki, bir ay yarrak yemesem de olurdu. Üstüne de para vermesi güzel olmuştu. Zaten, oldum olası paraya dayanamam, kim verse alırım…

BÖLÜM 8

Nazmi beni bırakmak için Cevizli’ye doğru yol alırken, “Nesrin bana kızmadın değil mi?” dedi. Bunu neden söylediğini anlamadığım için, “Neden ki?” dedim. “Ya anla işte, seni Kemal’e siktirdim ya, ondan!” dedi. Bir an yaşananları düşündüm. Sonra kocam aklıma geldi, aralarında okadar fark vardı ki! Nazmi ile Kemal sanki seks için yaratılmıştı. Kocamı aldatmaya ilk karar verdiğimde, bu kadarını yaşayacağımı asla düşünmemiştim. Bu arada semt pazarına yaklaşmıştık, “Artık bunun önemi yok, olan olmuş bir kere, ben burda ineyim!” dedim. Tam ineceğim anda başımdan tutarak kendine çekti, koca dudaklarıyla dudaklarıma yapıştı. Bir müddet öptükten sonra, “Aşkım, umarım tekrar görüşürüz!” dedi. Saatlerce sikildiğim halde amımın sulandığını hissettim, “Umarım!” dedim arabadan indim. Başım önde yürümeye başladığımda, Nazmi çoktan uzaklaşmıştı.

Yürüyüşüme dikkat ederek pazarın içine girdim. Birkaç kilo domates ve salatalık, biraz da meyve aldım. Komşularımın dikkatini çekmemen gerekiyordu. Evin kapısına geldiğimde, komşum Bahar’la karşılaştım. Bahar, “Nesrin abla nerelerdesin? Bir gittin, gider oldun!” dedi. “Eski komşularla, sohbet, çay, pasta börek derken, bu saati yaptık işte. Kalkmak istedimse de bırakmadılar…” dedim. Bahar’la biraz ayaküstü sohbet ettikten sonra, “Görüşürüz…” diyerek içeri girdim.

Çocuklar henüz gelmemişti. Üzerimi değiştirmek için yatak odasına girdim. Üzerimi çıkardıktan sonra aynada vücuduma baktım. Saatlerce sikiştiğim halde morarma olmaması içimi rahatlatmıştı. Az da olsa, baldırlarımın iç kısmı, sürtünmeden kızarmıştı. Amımın ve arka deliğimin durumu hiçte iç açıcı değildi. Am dudaklarım şişmiş, morarmıştı. Hele göt deliğim perişan haldeydi. Kalçalarımı kıstırdığımda bile tam kapanmıyordu. Bunu için tedbirli olup, birkaç gün kocamdan uzak kalmam gerekiyordu. Öyle de yaptım, rahatsız olduğumu söyleyip, birkaç gün kocamla ilişkiye girmedim. Doğrusu bu aldatmayı da atlatmıştım…

O günden sonra, Nazmi ile ayda 1 yada 2 kez buluşmaya devam ettim. Bu böyle nerdeyse bir yıldır sürüyordu. Bu zaman zarfında yaşadıklarım, gerçekten inanılmaz şeylerdi. Nazmi ve Kemal için artık grup sekste vazgeçilmez biriydim. Genelde ikisiyle sikişiyordum, ama bazen bir arkadaşlarını daha çağırıyorlardı, ozaman üç erkekle grup yapıyordum. Her seferinde aldığım zevkin yanında, mutlaka para da veriyorlardı. Kişi sayısına göre, 500 ile 1.000 TL arasında değişiyordu bu rakam.

Yine bir keresinde Nazmi ile buluştuğumda, herzamanki gibi günlerden Salı idi. Arabasıyla beni Kordonboyu’ndaki daireye götürürken, bana, “Aşkım, evde iki misafirimiz daha var, izin verirsen seninle grup seks yapmak istiyorlar! Ne dersin?” dedi. Rengimin attığını görünce, “İnan bana ikisi de çok cömerttir. İyi muamele edersen karşılılğını fazlasıyla alırsın!” dedi. “Ama aşkım…” dedim. “Aması maması yok aşkım! Senin gibi kadınlara hasta bunlar!” dedi. (Senin gibi derken, türban takan, kapalılardan bahsetmişti). Böyle olduğum için kendimi şanslı hissediyordum. Türbanlı olmam, adamları daha çok azdırıyordu. Zevkin yanında para da kazanıyordum. Ogün Kemal yoktu, Nazmi ve iki misafiriyle saatlerce sikiştim. İkisi sırasıyla, amdan ve götten, sonra ikisi aynı anda deliklerime sokarak, uzun süre devam etmişlerdi. Bu zaman zarfında 4 kez amıma, 3 kezde götüme boşalmışlardı. Doğrusu bundan ben de büyük zevk alıyordum. Aynı anda hem götten, hemde amdan sikilmek çok güzeldi. Bu şekilde sikilmek bana sayısız orgazmlar, boşalmalar sağlıyordu.

İşimiz bittiğinde, ikisi de, “Harikasınız Nesrin hanım!” diyerek, birçok iltifatta bulunmuşlardı. Duşlarımızı aldıktan sonra giyindik. Nazmi’nin dediği gibi, ikisi de çok cömert davranmış, 2.000 TL vermişlerdi. Bütün bu sikişmelerin yanında, paranın tadı bir başkaydı. Paraları sütyenimin içine koyarken inanılmaz mutluydum. Adamlar bizden önce çıktılar, daha sonra Nazmi ile ben çıktık…

Nazmi beni herzamanki gibi aynı yerde indirdikten sonra eve doğru yürüdüm. Binanın önüne gelmiştim ki, “Nesrin abla! Nesrin ablaaa!” diye sesle dönüp baktığımda, sokakta Bahar’ı gördüm. “Bekle abla!” dedi, birkaç dakikada yanıma gelmişti. Yüzüme anlamlı anlamlı baktıktan sonra, “Nerden böyle?” dedi. Kahvaltı için komşulara gittiğimi söyledimse de inanmış görünmüyordu. “Anladım anladım! Birazdan sana geleceğim, çay koy da laflarız!” dedi. İstemeyerek, “Olur, beklerim!” dedim. Bahar’ın bakışlarında değişik bir ifade olduğunu sezmiştim.

Eve girdiğimde saat 15:00’e geliyordu. Çay demlemek için ocağa su koydum. Bu arada Bahar’dan bahsetmek istiyorum. Aynı binada oturuyoruz. Bahar, evli, bir çocuğu olan, 25 yaşında, minyon tipli, yaşından genç gösteren bir kadın. Durumları iyi olmasa da, kocasının kahvehanesinden gelen gelirle geçinip gidiyorlar. Beraber olduğumuz anlarda, bel altı konulardan bahsetmeden duramaz. Detaylı anlatmaz, ama hemen hemen her akşam kocasıyla sikiştiğini söylerdi. Bir gün ablasına gittiğimizde, ağda olurken vücudunun güzelliğini kıskanmıştım. Bacaklarını ağda ederken üzerinde sadece külot vardı. Çocuk doğurduğu halde vücudunda çatlak bile yoktu. Zaman zaman açılan bacaklarının arasına bakınca amını merak ediyordum. Külotun altında, sanki am namına hiçbir şey yoktu. Bacaklarının arası tahta gibiydi. Bütün bunları kendi vücuduma göre değerlendirmiştim.

Çay demini almış, Bahar’ı bekliyordum. 15-20 dakika geçmişti ki, Bahar geldi, gülümseyerek, “Selam güzelim!” dedi. “Hoş geldin Bahar!” dedim ve sarılıp öpüştükten sonra mutfağa geçtik. Çaylarımızı yudumlarken, Bahar, “Anlatsana abla, bugün neler yaptın?” dedi. “Ne anlatayım ki, bildiğin şeyler işte…” dedim. Bahar, “Bildiğimi sanmıyorum, anlat da bilelim!” dedi. Bahar birşeyler ima ediyordu, ama ne, anlamamıştım. “Komşularla, çay içip pasta yedik. Sonra da dedikodu yaptık işte!” dedim. Bahar, “Nesrin ablaaaa! Sabahları giderken makyajli iken, dönüşte, banyo yapmış gibi hiç makyaj yok! Ne iş?” dedi. Bir an sessizlik oldu. “Ne demek istiyorsun Bahar?” dedim. Bahar ısrarla, “Nesrin ablaaaa! Hadi anlat!” dedi. “Neyi anlatacağım? Anlatacak ne var ki?” dedim. Bahar, “Anlaşıldı anlaşıldı! Demek benden gizliyorsun! Ben senin en iyi arkadaşın değilmiyim?” dedi. “Evet öylesin!” dedim. “Ozaman anlat!” dedi. “Ya bahar! Ne anlatmamı istiyorsun ki?” dedim. “Bak abla, kocanı aldattığını biliyorum!” dediğinde sinirlenmiştim. Sesimi yükselterek, “Sen ne demek istiyorsun Bahar?” dedim.

“Bak ablacığım! Amacım seni kırmak yada rezil etmek değil! Asla böyle bir şey yapmam! Sadece bilmek istiyorum! Çocuğumun üzerine yemin ederim ki, sadece ikimizin arasında kalacak. Hadi anlat! Kimdi o beyaz BMW’li adam?” dediğinde, yalanla bir yere varamayacağımı anladım. Kimseye söylemeyeceğine dair çeşitl

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Türbanlı Annemle Seks Hikayemiz 4

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Türbanlı Annemle Seks Hikayemiz 4
Odamda biraz öylece düşündüm durdum. Ne ters gitmişti acaba. Yada eksiklik benim devamını getiremem miydi. Laptopumu açtım cinsel sohbet kanallarında dolaşmaya başladım. amacım ensest sohbet yapmaktı. Nick olarakta annenst seçmiştim. Beş on dakika geçmişti bir bayan nicki annene mi ensestsin yazdı. Onun nicki shr47 idi. Evet diye cevap verdim. Konuştukça o da oğluyla ensest bir ilişki yaşadığından falan bahsetti. 47 yaşındaymış oğlu da 23 yaşında. Sohbet skype de devam etti. Onlar oğlu ile birlikte görüntü açtılar bana. Ben daha annemle birlikte olamadığımı yaşadıklarımı anlattım. En son bana her şey yolunda yapman gereken cesaretini toplayıp işi bitirmek dediler. Ah o cesaret yok mu… zaten azıcık cesaretim olsa çoktan şimdi onlarla bizde karşılıklı görüntü açmış olacaktık. Oğlan skype den ayrıldı. Kadın en son bana ne duruyosun ki bence herşey bu gece olur. Yarına olay soğur geç kalırsın dedi. Aslında doğru söylüyordu. Karşı çıkarsa rezil olacağımdan falan bahsettim. Bak dedi bana eğer ki bu gece yaşadıklarınızın etkisiyle bu olayı gerçekleştirdin gerçekleştirdin. Yarına annen senden nefret bile edebilir dedi. Şaşırmıştım işin gerçeği, neden nefret etsin diye sordum. Tek cevap oldu “oğlum bana sulanıyor, iğrenç bu” diye düşünecek dedi. Kendi düşüncelerini bahsetti. Oğlu ona yakınlaşırken. Sonra o da iyi akşamlar dedi ve skype den ayrıldı.

Biraz düşündüm ve ne olacaksa olsun dedim kendimce. Öyle ya ilerde birgün yine annemi elde etmeyi düşünsem annem yine karşı çıksa aynı şeyler başıma gelecek evi terk edip gitmek zorunda kalacaktım. Ama isterse herşey yolunda gidecekti. İstemezse de nasılsa evden gidecektim anneme tecavüz etmeyi kafaya koydum.

Sonra çırılçıplak kaldım ve odamdan dışarı çıkarak annemin odasına doğru yöneldim. Kapısını yavaşça açtığımda annem yatağa öyle elbiseleri ile yüzüstü uzanmış vaziyetteydi. Nedense geceliklerini giymemişti bile. Yavaşça yatağın ayak ucuna yaklaştım. Elimi sikime atıp annemi seyrettim bir süre. Yüzükoyun uzanmış eteği bacağından diz yukarısına kadar sıyrılmış vaziyette kocaman götü nerdeyse yatağın yarısını kaplamış baldırlarının hafif görünen kısımları insanı azdırıyordu. Başındaki hayran olduğum kırmızı başörtüsü bile onun beyaz bluzuna arkadan baktığımda bir hava katmıştı.

Yavaşça ellerim bacaklarına gitti. Okşayarak ve bacak arasına da yerleşerek kalçalarına kadar çıktım. Ellerimle iki kalçasını birden yoğurmaya başladım. o sıra da annem uyandı. “ne yaptığını sanıyorsun sen” dedi, “bu zamana kadar çoktan yapmam gereken şeyi” dedi. Ve eteğini iyice yukarı çekip onun kalkmasına fırsat vermeden üstüne abandım. “şerefsiz herif ben senin annenim. Kalk üstümden, kalk bak fena olacak” “ne olursa olsun anne, fenalık mı gelecek gelsin ama bu gece seninle olmadan hayatta kalkmam üstünden” “şerefsiz, adi, pislik” gibi yüzlerce küfrü basıyordu ardı ardına annem. Sesi yükselmeye bağırmaya başladı. Elimle ağzını kapatıp “bak anne bu iş öyle yada böyle olacak bunu iyi bil ve bağırmaktan vazgeç bir de seni öldürmek zorunda kalmayayım” birşeyler konuşmak istiyor gibiydi ama fırsat vermemem lazımdı. Başındaki kırmızı baş örtüsünü birazda zor olsa çıkardım ve ağzını onunla bağladım. Öyle ya gönüllü değilse zorla olacaktı. Yüzü koyun dönük olması elleriyle beni itmesini veya zorluk çıkarmasını engelliyordu zaten. Yoksa annemin koca cüssesini düşündüğümde beni alt edebilirdi. Annem ağzı bağlı homurdanırken ben altındaki külotlu çorabını tam amının götünün olduğu ek yerinden bir çırpıda ikiye ayırdım. Bacaklarını iyice aralayıp koca götünü de ayırarak amına bir çırpıda girdim. Üzerine abanıp gidip gelmeye başladım.

Annem altımda ağzı bağlı bağırmaya çalışıyor altımdan kurtulmaya çabalıyordu. Sanırım ağlamaya da başlamıştı. Umurum da değildi açıkçası. Bu gece onu elde etmek istiyordum ve şu an kocaman dudaklı amının içindeydim. Ellerini vücudundan ayrık şekilde yanlarda tutup yavaş yavaş içinde harketlenmeye başladım. ohhhh harika bir duyguydu bu. Annemin amı bol da olsa sıcacık içinin verdiği zevk çok güzeldi. İçine gidip gelmelerim devam ederken. Annem ağlamaklı bir şekilde altımda homurdanıyordu. Artık ellerini tutan ellerime eskisi kadar baskı uygulamıyordu. Bir şansımı denemek istedim ve ellerini bıraktım. Ellerini başına götürdü ve başörtüsünü çözmek istedi ağzına bağladığım ama o ilmeği çözmesi mümkün değildi. Hem sıkıca bağlamıştım hem de kör düğüm atmıştım. Sonra debelenmeyi ve homurdanmayı da bıraktı. Bu teslimiyet anı olsa gerekti sanırım. Ben zevkin doruklarında içine gidip gelmekle meşkuldüm artık. Tek istediğim arzuladığım şey olan annem altımdaydı ve ben onu sikiyordum. Kocaman götünden içine gelip gitmek zor oluyordu böyle ama olsun. Sikiyordum ve bu gece daha birkaç kez daha onu sikecektim. Çünkü yarına bu evde olmama ihtimalim vardı. On dakika kadar annemi öyle siktim. Gelmeye yaklaşıyordum iyice en son bir iki gelip gitme hareketinden sonra içinden çıktım ve sırtına doğru boşalmaya başladım. daha bir saat olmamıştı 31 çekeli ama tazyikle fışkırıyordu döllerim. Aman tanrım müthiş bir andı. En sonunda annemi elde etmiştim.

Annem üzerinden kalkmama rağmen artık kalkmaya da uğraşmıyordu. Öylece önümde ağlıyordu. Aslında içimde bir pişmanlık hissi vardı ama durmadım. Az önce çıktığım deliğe yumuldum bu sefer, hafif kıllı amını ve göt deliğini yalamaya başladım. ama annemden ağlama sesleri hariç tık yoktu. Öylece baygın gibi yatıyordu. Bir gün sonrası olmaya bilirdi. Aklımda bu fikirle yalamaya devam ettim. Amının dudaklarını aralayıp am deliğinin içini dillemeye başladım. yaladıkça yalıyordum. Bu yalamalarım sırasında sikim yine yavaş yavaş hareketleniyordu. Sikim dikilene kadar amını yaladım ve bu sefer daha da ileri gidip annemi döndürmeye uğraştım. Yerinden kaldırmak be mümkün ama tepki de vermiyordu annem. Bir şekilde onu sırt üstü gelecek şekilde çevirdim. Elleriyle yüzünü kapattı. Ben yine bacaklarının arasındaki yerimi alıp gelip gitmeye başladım. sadece ağlıyordu. İçine girip çıktıkça daha da hırslanıyor daha da derinlerine gitmeye çalışıyordum. Altımda annem vardı ve bu muhteşem anın her saniyesini değerlendirmem lazımdı. Abanmış amını sikerken ellerimle bluzunun üstünden karpuz büyüklüğündeki memelerini okşamaya başladım. sonra da elimi alttan sokup bluzunu yukarıya kadar çekip sütyeninin altından elimi sokarak meme ucuna kadar ulaştım. Annemi sikmeye devam ederken elimle de göğüs uçlarını sıkıp memelerini yoğurmaya çalışıyordum.

Annemin ağlamaları da dinmiş hıçkırır gibi birkaç ses çıkıyordu sadece. Ellerini başından çekmiş gözleri kapalı ve başını yana çevirmiş vaziyette bu işin bitmesini bekliyordu zannımca. O zevkin içinde “Ohh anam bu en çok istediğim şeydi. Seni altıma alıp sikmek yıllardır hayalini kurduğum tek şey. Beni affet diyeceğim ama affetmezsin belki de ama bil ki ben sana deliler gibi çılgınlar gibi aşığım. Seni seviyorum annem” diyerek gidip gelmeye devam ettim. O yan tarafa bakıyor tepki de vermiyordu. Bende bu hali gördükçe deli gibi pompalamaya devam ediyordum. O sıra hiç beklemediğim şekilde annem hafif kendini kasar gibi oldu. Bir süre sonra kasılması geçti. Sikim sanki amında o an biraz daha zor ilerliyordu ama şu anda ilk girdiğimden daha rahat girip çıkıyordum amına ve amı vıcık vıcık olmuştu iyice. Sanırım annem boşalmıştı. Offff bu düşünceyle “annem seksi annem. Hayalimdeki kadın ohhh işte altımdasın sikiyorum seni diye söylene söylene içine girip çıkmayı seriye bağladım. Öyle sert sikiyordum ki altımda yatan annemin göğüsleri sütyen içinden hafif fırlamış haldeyken bile bir yukarı bir aşağı bir o yana bir bu yana savruluyor. Belindeki sarkan yağları da löp löp sallanıyordu. Sarsa sarsa annemi sikmeye devam ettim ve boşalma anında içinden çıkmak yerine iyice üzerine yüklenip “ohhhhh annemmmmm” diyerek içine attırmaya başladım. ne büyük bir zevk. Tohumlarım annemin içine akıyordu. Sikim amının içinde titredikçe ve her titremesinde içine tohumlarımı kasılarak attırdıkça ben zevkten uçuyordum.

Hiçbir şey söylemeden konuşmadan odasından ayrıldım. Odama gittim. Çırılçıplak vaziyette yatağıma uzandım. Öylece boş boş olanları düşünüp tavanı seyrediyordum. Bir süre sonra annemin odasının kapı sesini duydum. Sonra bir kapı sesi daha. Yerimden kalkıp dışarıya baktığımda bir şey anlamadım. Biraz hole doğru ilerleyince annemin banyoya gittiğini anladım. Yıkanmak için banyodaydı. Tekrar odama dönüp bekledim. Bir süre sonra kapı sesinden banyodan çıktığını anladım. Yine sessizlik hakimdi ortalığa. Sonra kapı önümde gezinme sesleri hissettim. Sanki tam kapımın önünde birisi vardı. Acaba annem kapımın önündemiydi, yoksa ben öyle mi hissediyorum bilmiyorum. Öylece kapıya doğru baktım. Anahtar deliğinden bir an hafif aydınlık ve sonra tekrar karanlık belirtisini farkettiğimde annemin kapı önünde olduğunu anladım.

Aniden yerimden kalkıp kapıya yöneldim ve bir anda açtım. Annem ıslak saçları, bornozu ve elinde bir ekmek bıçağı ile karşımda duruyordu. Öylece kalmıştım. O da öylece bekliyordu. Almak için hamle yapayım mı diye düşündüm ama vazgeçtim. Bana karşı bıçağı sallarsa daha kolay kendimi savunabilirdim. Sonra annemin elinden yavaşça bıçak yere düştü. Gözleri dolu doluydu. “şerefsiz bunu nasıl yapabildin, nasıl kirletmeyi düşündün beni” sustum önce. Annem içeri doğru hamle yaptı bende geri çekildim. Göğsümden itti beni ve yine söylendi “söyle adi herif anneni neden kirlettin, söyle” “ben seni asla kirletmedim” “bu yaptıkların ne o zaman. An önce neler oldu. Sen benim oğlumsun. Nasıl bana göz koydun” bende bir anda dellendim. “Nasıl göz koymayayım, götüne dayıyorum ses çıkarmıyorsun, masaj yap diyorsun amını götünü elliyorum yine ses çıkarmıyorsun. Dün akşam ben sana dans ederken dayadıkça sende kendini bana yasladın. Yalan mı sen istemedin mi benim sikimi hissetmek, sen arzulamadın mı beni o anlarda. Bana şerefsiz diyorsun. Bir insanın birisini çok sevmesi şerefsizlik mi. Öyleyse şerefsiz değil en adi şerefsizim. Ben seni öyle bir tutukuyla seviyorum ki… bunu anlatabilmek için aklımda hiçbir kelime yok. İşte sen böyle bir şerefsizim. Bir kadını aşırı derece de tutukuyla seven bir şerefsiz” annem birkaç dakika sustu. Beni kenara çekip yatağımın kenarına oturdu. Yere bakıyordu öylece. O öyle dururken yere düşürdüğü bıçağı alıp bilgisayar masasının kenarına koydum. “Ben senin annenim” dedi “evet annemsin” dedim. “öyleyse bana neden yaptın bunu” “ne yaptım yine soruyorum tutukuyla bağlı olduğum ve bana karşı hafif tavizler veren bir kadına sahip olmak istediğim mi tek sorun. Yoksa annesine bir çocuk bunu nasıl yapar mı” “bir çocuk annesiyle nasıl ilişkiye girer” dedi. “girdik işte ne oldu, tüm ilişkiler gibi bir ilişki. Zorla olmasını istemezdim ama başka çaremde yoktu. Seni o kadar arzuluyordum ki tek hayalim tek düşüm sensin yıllardır anne. Öyle bir sevgi oturttum ki yüreğime her gece şu odada sadece seni düşlüyor seninle seviştiğimi düşünüyordum. Tek sorun annem olman mı. Bence sorun bir kadın olarak gönüllü veya gönülsüz olmandı. Gönülsüzdün. Böyle olmasını istemezdim ama seni bu gece o kadar çok arzuladım ki bitsin içimdeki çilem dedim. İşte bütün mesele bu. Yoksa dünyada annesiyle oğluyla kızkardeşiyle yengesiyle amcasıyla dayısıyla yatan o kadar çok insan var ki. Onlar için tek düşünce aşk ve arzular”.

Annem susup kaldı. Bende bıçağı alıp mutfağa bıraktım ve lavaboya uğrayıp odaya geldim. Saat 4 ü geçiyordu. Sabah oldu olacak. Annem yine öylece duruyor. Geri geldiğimi görünce bana doğru baktı. Çırılçıplak halimi öyle bir süzdü. Gittim yanına oturdum. Kolumu boynuna atıp yine konuşmaya başladım “Sana bu şekilde sahip olduğum için çok üzgünüm. Ama başka türlü de böyle birşeye izin vermeyeceğini biliyordum. Bak gitmemi istersen şimdi çekip giderim bu evden. Bir daha da beni göremezsin. Asla çıkmam karşınıza. Ama bil ki sana olan sevgimden ölene kadar bir zerre bile kaybolmaz şu kalbimden” diyerek elini tutup göğüsme kalbimin üzerine götürdüm. “Hatta getireyim o bıçağı al öldür beni, öldür kurtul seni deli gibi seven birisinden” dedim. Eli hala göğsümde susuyordu. Baya bir suskun kaldık. Eli yavaşça göğsümden kaydı gitti. “demek çok seviyorsun beni, bütün ilgin benmiyim senin. Hayatında yokmuydu başka bir kadını sevmek. Neden ben oğlum neden ben” “bilmiyorum anne neden sen tek bildiğim tek sevdiğimin sen olduğu” “Öyleyse en büyük suç bende. Sen bana böyle meyillendiysen suçlu benim” “neden sen suçlu olasın. Sevgi beslemek suçmu” “bu aşk annesine ise evet suç” “suç değil anne kimsenin kırmak istemediği tabu ve ben kırdım. Kırdım çünkü sana olan sevgimi bilmeni istedim” susuyordu ve konuşmuyordu ben yine devam ettim “peki o kadar elletme, sıkıştırmalarıma ses çıkarmama ve en önemlisi dün gece hemen hemen kendini bana bırakman sen hiçbir şey hissetmedin mi bana. Sen de hoşlanıyorsun anne benden. Sende ama…” dedim kaldım. Annem bana doğru döndü konuşmuyor öylece bakıyordu yüzüme. Nasılsa olan herşey olmuştu. Çenesinden tutup başını kaldırdım ve hafifçe yaklaşmaya başladım etli dudaklarına “sende seviyorsun neden söylemiyorsun anne” diyerek hafifçe öpüp geri çekildim ama yüzüne bakmaya devam ediyordum. Öylece baktı bir süre sonra gözlerini yumdu ve bana doğru dudaklarını uzatarak hamle yaptı bende karşılık verdim. Bu sefer kollarımın arasına sarıp okşaya okşaya öptüm onu. Öpüşmemiz birkaç dakika devam etti. Sonra annem “yaptıkların hoşuma gidiyordu ama yanlış geliyordu bir yerde de. Şimdi ise olan oldu bitti. Öldürmek bile istedim ama bulamadım kendimde o gücü. Oğlumsun sen benim. Ne olursa olsun öldüremezdim. Şimdi sen konuştukça anladım ki sen çok istiyordun ben kaçıyordum. Nasıl kaçmayayım yıllarca babandan başka bir erkeğin elini bile tutmadım ben her hangi bir sebeple. Sen bana eğlence gibi geliyordun. Yaptıkların beni kadın gibi hissettiriyor, gururumu okşuyordu ama yine de oğlum olduğun için gerisinin gelmesini istemiyordum. Şimdi ise diyecek birşeyim yok. Her şey olup bitti. Hem de herşey” “herşey olup bitmedi anne. Herşey yeni başlıyor. Seni o kadar çok seviyorum ki tek amacım seni mutlu edebilmek. Bırak anne oğul olayını. Seviyormusun sevmiyormusun. Bu çocuk beni çok seviyor mu sevmiyor mu. İşte mesele sadece bu. Ben seni çok seviyorum ve bunu senin de bildiğini biliyorum. Ya sen, sen ne diyorsun” dedim. Öylece yere baktı bir süre sonra döndü ve bana sarıldı. Ağlıyordu hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. “Bende seni seviyorum. Bende seni” dedi.
Artık yeni bir başlangıç vardı önümüzde. Anneme zorla sahip olmuştum ama amacıma da ulaşmıştım. Annem benimdi. Bana aitti. O gece uzun uzun konuştuk. Ona olan sevgimi anlatabilmek için dilimden geldiğince her şeyi anlattım. Ben anlattıkça annem daha da yumuşadı. Artık o aşkımın engel tanımaz bir hal aldığını anlamıştı. İşin güzel tarafı o da bende seni seviyorum diyerek her şeyi kabullenmişti. Annem benimdi. İşte hayallerimin kadını önümde tüm bayraklarını indirmiş bana teslim olmuştu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yazlıktaki İlk Maceram

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Yazlıktaki İlk Maceram
Her yaz mevsimi olduğunda yazlığa gider sonbahara kadar orada ailecek kalırdık.
yazlığımız bir siteydi çok kalabalık olmamakla birlikte güzel ve neşeli bir ortamımı vardı,
ve çoğu kişi benim feminen olduğumu biliyor erkekler bana çok yaklaşmıyorlar sadece kızlar ilgi gösteriyorlardı.
Zaten bende sitede yaşıtlarım olan erkelerden hoşlanmıyor onlarada ilgi göstermiyordum. Ama biri vardı ellbetteki
haftasonları gelir 2 gün kalır pazar akşamıda dönerdi ,çok o çok cekici bir erkekti 30 yaşlarında esmer uzun saçlı kendine has bir tarzı olan havalı ve çok iyi giyinen bir erkekti.Onu gördümü içim titrer , birden
koşup boynuna sarılıp beni kucaklamasını çok arzulardım,ve her haftasonunu iple çeker onu görebilmek için
cuma akşamları kendime bahane uydurur yazlığın kapısında onu beklerdim.Hep gözüm ondaydı yazlığa gelince denize iner hava karadımı kumsalın yan tarafındakı kayalıklara gider bir iki bira alır oturur kendince takılırdı.Kayalıklara gidip takılması bana bir fikir veriyordu , onun yanına gidip onunla tanışmak ,onunda
ilgi duymasını istiyordum ,kararlıydım onun olmak istiyor ve bunun bende yarattığı heyecan beni çok etkiliyordu.
haftasonu yaklaşıyordu ve ben hazır olmalıydım banyoya giderek vucut tüylerimden tamamen arındım, kız gibiydim zaten bembeyaz tenim hoş kalçalarım vardı , ya beni terslerse ya bana ilgi göstermezse diye kafamda kura kura hazırlanıyordum, her ne olursa olsun ona yakınlaşacaktım.
Neler giyebilirdim kafamda tasarladım içime ablamın tangasını giydim ,üstüm nasıl olmalıydı bilemiyordum gay gibimi yoksa cd gibimi olmalıydım bilemiyordum ,kot shortumu kalça derinliğine kadar kesip kıçımın belli olmasını sağladım ve üstümede kıçımı örtecek bir penye giydim ,siteden kayalıklara yürürken tişötrtümü üzerime çıkaracak ona yaklaşınca içime sokacaktım çünkü sitede yürürken kimse benim kesilmiş kot şortumu görmesini istemiyordum. Akşam olmuştu onun geliş saatıydı ön balkonda onu bekledim tam saatınde geldi evet benim günüm dü bugün planımı uygulamaya başladım saat gece 23 sularıydı cadde karşısına geçerek her zamankı gibi biralaraını aldı ve siteye geri döndü kayalıklarda olduğunu biliyordum artık yarım saat sonra aşşağıya indim şansıma kimseler yoktu doğru hızlı adımlarla kayalıklara yürüdüm evet oradaydı kalbim atmaya başlamıştı çok heyecanlıydım hemen tişortumu içime soktum , kısacık shortum dan kalçalarım azda olsa dışardaydı içimde çok sexi bir kadın iç çamaşırı ve tenimde tahrik edici bir bayan parfümü vardı , ne yapmalıydım önünden geçmemmi gerekiyordu yoksa direkt olarak yanınamı gitseydimi ben 2. şıkkı seçtim ve direkt yanına gittim .. Selam diyerek onun karşılık vermesini bekledim , oda bana gülerek merhaba dedi ,an o andı işte hop yanına oturdum yakın olsun diyede itina ettim.
Havadan sudan konuşurken benim parfum kokumu kokladığını hissediyordum hemen havaya girdim, Kadınsılaşmalıydım ona ilgimi belli etmeliydim ,hareketlerimi feminenleştirdim sesimi incelterek konuşuyordum artık bu hisler beni öldürüyordu ve hiç bir ters tepk**e görmüyordum sanki yavaş yavaş onun kız arkadaşı olduğu hissine kapılıyor ve daha da cesaretleniyordum. Biraları bitmişti konuşurken bana bakışlarıda değişmişti sanki ,bana bakarak tatlı talı gülümsüyordu, evet bana sanki benim ol gibi diyordu ,anlamıştı benim onu istediğimi anı kollayarak daha da yaklaştım , başımı omzuna doğru yatırdım koyar gibi yaptım başımı ,çekmedi omzunu ,irkilmedi izin veriyordu sanki bana, bende hiç çekinmek istemiyordum artık onu deiler gibi istiyordum çünkü
dahada sokuldum ve elimi penisinin üstüne koydum hafif hafif okşamaya başladım , korkularım halen geçmemişti
terslenmemiş aksine penisinin şiddetli bir şekilde elimde sertleştiğini bile hissetmeye başlamıştım , herşey yolunda gidiyordu hayallerim gerçekleşiyordu. Artık ikimizde çok sessizdik sadece isteklerimize ama daha çok benim isteklerime göre gelişiyordu.Oda buna izin veriyordu tecrübeliydi anladığım kadarı ile ama ilk anı bana bırakmıştı.
Elimde irileşen irileşen penisi dışarı çıkartma zamanıydı artık ve yavaşca fermuarını indirip elimi içine soktum offf ateş gibi sert ve damarlarını elimde hissediyordum, dur dedi bana bir hareketle shortunu indirip kilodundan penisini dışarı çıkarttı bütün haşmetiyle karşımdaydı , tekrar oturduğu yere çöktü ve yüzüme bakmaya başladı anlıyordum oda çok tahrik olmuştu , hafifce eğilmeye ve dudaklarımı sikine yaklaştırmaya başladım , ensonunda dudaklarım sikine temas etti , ilk öpücüğü o an kondurdum başına , erkeğimin yavaşca herşeyini bana teslim ettiğini
görüyor o cesaretle sikine öpücükler konduruyordum , artık benim di o sik yalamaya tutarsızca öpmeye devam ederken hepsini ağzıma doğru ilerlettim ağzımdaydı artık , vucudum titrek bir hal almıştı sıcaklaşmıştım ,
hızlanmaya başladım deliler gibi sikini yalıyordum. emiyordum adeta başında sonuna kadar iyice kayganlaşmaya zevk sularıyla tükürüğümün karışmaya başladığı anda dahada hızlandım ağzımın içindeyken , tükürüklerimle karışan zevk suları ağzımın kenarlarında erkeğimin taşaklarına akmaya başlamıştı sanki içgüdüsel olarak bir kadındım ,taşaklara akan suları dilimle topluyor tekrar ağzıma alıp dahada kayganlaştırıyordum Erkeğimin siki çok sertleşmişti ve bundan çok zevk alıyordu, çünkü o zevk hırıltılarını duyabiliyordum, bu beni dahada cesaretlendiriyordu. yan duruştan belim ağrımıştı ayağa kalkıp dizlerimin üzerine çöktüm sonradan ha rahat emecek , yalayacak ve köküne kadar daha iyi ağzıma alacakdım , bacaklarını araladı ve artık o köntrol bende der gibi sikini tutarak tekrar azıma verdi em yala diye emirler veriyordu ,sonra azımdan çıkararak taşaklarını yalatıyor tekrar azıma sokuyordu deli gibi sikmeye başlamıştı azımı ,başımı bastırmaya bastırırkende sikini boğazıma ittirmeye başlamıştı , işte o ara korku girdi içime boşalacakmıydı acaba artık , bilemiyordum azıma boşalırsa
nasıl olacak diye. Durmam gerektiğini hissettim , kararsızdım ya boşalırsa diyordum içimden, ben aslında dahasını istiyordum sırf ona oral yaparak kalmak istemiyordum , ayrıcada beni deliler gibi sikmesini istiyordum bana sahip olmasını çünkü artık peri masalı başlamıştı , içimdeki kadınlık hisleri zirve yapmıştı , istem dışı kıvırtmalara başlamış erkeklik halim tamamıyle aklımdan çıkmıştı. Yüzyüze geldik ve ben ona bana sahip olmanı istiyorum dedim,acele etme diyerek tecribesini dahada belli etmeye başlamıştı , ben artık ona güveniyordum tamamıyle sevişmemizi ona bırakmaya kararvermiştim ,dizlerimin üzerindeydim , oda ayakataydı hazır pozisyondu zaten başımı tutarak tekrar azıma verdi, seksimiz kaldığı yerden devam etmeye başladı koca taşakları sallanıyor ve ben dayanılmaz şekilde dilimle onları yalıyordum, sonra tekrar azıma veriyordu , vakiti zamanı unutmuştum ,
yanan vucudum dayanılmaz kadınsı arzularım dahada isteklendiriyodu beni , dahada delice yalıyordum sikini erkeğimin o da olmaz böyle bir şey diye mırıldanıyor zevkten çıldırdığını hissediyordum.
Duralım biraz dedim sonra ağzım ağrımıştı artık , ayağa kalkıp shortumu ve penyemi çıkarttım , sadece tanga vardı üstümde ,çıplak sayılırdım artık, ama o istekli değildi buda üzüyordu beni , sonra burası tehlikeli hayatım biri gelebilir zevk anında fark edemeyiz rezil oluruz dedi bana , hak vermiştim ona , buradan ilk ben ayrılayım eve gideyim 15 dakika sonrada sen gel belli etmeden dedi , dünyalar benim olmuştu ortam güzel olacak ve rahat hareket edecektik , sabaha kadar onu olacak ve koynunda uyuyacaktım , olur dedim ama 15 dakika bile yani eve gidecek kadar olan zamanda bile arzularımı engelleyemiyordum çünkü o haşmeti güzel siki karşımda duruyordu,
anlık bile olsa ayrılmak istemiyordum ondan hızlı bir hareketle eğilerek tekrar azıma alıp emmeye başaldım , ne yapıyorsun eve gidicez dur diyordu bana , ben karalıydım artık onu boşaltmak devamını evde sürdürmek istiyordum,ben senin azıma boşalmanı istiyorum dedim evet yapacaktım ,artık geri dönmek yok içimden diyerek yalamaya devam ettim yaladıkça yalıyor emiyordum dilimi sikinin her yerinde gezdiyor boşalması için elimden geleni yapıyordum , soluk alış verişleri sıklaşmış boşalmaya yakınlaşmıştı, oda buna kendini hazırladı beliydi, daha hızlı dipliyordu azımda ,kasılmaları başlamıştı sona geliyorduk başımı tutuyor sertçe azıma sokup çıkartıyordu işte o an azımda sıcaklığı hisstemeye başladım aman tanrım bana boşalıyordu dölleri azıma doluyor ,
ağızdanda olsa ilk defa bir erkek döllüyordu beni azımda çıkartarak son kalan damlalarınıda suratıma attırdı,bende ses soluk kalmamıştı anlatılamz duygular içindeydim,suratım sikinin altında heryeri döl içindeydi , yüzüme bakarak eserini seyrediyordu ve eliylede sikini çekmeye ,ne kaldıysa suratıma attırmaya devam ediyordu, bitmişti suyu boşalmanın etkisi azalmaya başlamıştıki , tekraa azıma verdi , her zerresini ememi içinde kalan son döl parçacıklarınıda emmemi istiyordu beliydi, bende zevkten akıl filan kalmamıştı ne istese yapıyordum döllü siki azımda yaladıkça yalıyordum,siki yumuşadıkçada dahada tatlı oluyor hiç azımdan çıkartmak istemiyordum.
Tam o sırada bana toparlan dediğini duydum biri geliyor dedi bana ben kadın klodu ileydim o giyinikti , karanlıktan istifade ederek doğru deize koştum ve kendimi denize bıraktım sessizce , neyseki belli etmeden zor durumdan kurtulduk , o eve gitti bende denizde kendimi belli etmeden oyalanarak vakit geçirdim .Bu ilk maceramın sonuydu ama beni evde bekliyordu bunuda biliyordum.Hikayem bu ,bir daha ki hikayem evdeki mecaralarımız olacak.
Sabırla okuyup beğendiyseniz lütfen yorum yazını sevgiyle kalın ; Muckkkkkk

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Aldatma – Alıntı

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Aldatma – Alıntı
İşyerinden bir eğitim semineri için üç kişi İstanbul’a gideceğimiz bildirildi. Çarşamba akşamı hareket edecek, dört günlük eğitimden sonra pazar gecesi tekrar dönecektik.

Akşam durumu eşime bildirdiğimde sertçe “gidemezsin” dedi. Aslında ben de gitmek istemiyordum. Buna rağmen kocamın bu erkek egemen tavrına sinirlendim ve tartışmaya başladık. Bunun bir iş gezisi yanı sıra eğitim olduğunu ve kariyerim için mecbur olduğumu belirterek kesinlikle gideceğimi söyledim. Sonraki iki gün boyunca düşman gibiydik. Çarşamba akşamı eve gelip hızla hazırlandım.

Tam çıkmak üzereyken eşim eve geldi. Soğukça selamlayıp:

“Yorgunum, seni götüremem. Taksiyle gidersin. İnince beni aramayı unutma, hayırlı yolculuklar…” dedi.

“Teşekkür ederim. Otelin numarasını oraya yazdım. Kafamı dinleyeceğim hazır sen yanımda değilken.. Çok merak edersen ararsın.” diye sertçe cevapladım ve öpüşmeden ayrıldık.

Bu arada 32 yaşında, her yerde erkeklerin ilgisini çekmeyi başaran bir fiziğe sahip, hafif balıketi bir kadınım. Bir yerde kocamın bu kıskançlık gösterisine hak vermiyor değildim. Yine de ona bu hareketinin hesabını sorma duygusu ağır basıyordu. Uçaktan indiğimizde görevli personelce karşılanıp otele bırakıldık.

Otel güzel ve merkezi bir yerdeydi. Diğer arkadaşlar erkek olduğu için onlar aynı odayı aldılar ve bana ayrı bir oda tahsis edildi. Ertesi gün yoğun bir programdan sonra otelimize döndük. Iş arkadaşlarım dolaşmaya çıkacaklardı. Ben otelde kalacağımı söyleyince ayrıldılar. Akşam yemekten odama çıkınca resepsiyon eşimin aradığını bildirdi.

“Hayırdır, cebimi aramadın?”
“Sen de inince dün beni aramadın.

”Eğleniyor musun bari?”

”Hala orda mıyız? Buraya iş için geldim ve şu anda da dinlenmek için odamdayım. Yoğun olduğumu bildiğin halde bana destek olacağına, moral vereceğine, evde olduğu gibi burada da beni daha çok yoruyorsun. Böyle tavır yapacaksan ben dönene kadar arama beni… Ikimiz de sakinleşiriz bu arada”

“Ben arkadaşlarla yemeğe gidiyorum. Evde uğraşamayacağım. Akşamları dışarıda olacağım ben de sen dönene dek, bir daha rahatsız da etmem. İyi eğlenceler…” dedi ve cevap vermemi bile beklemeden kapattı.

Bu kıskançlık damarı o kadar kızdırmıştı ki beni… Kendisi seyahatteyken benim tutumumla eşiminki tamamen zıttı. Sakinleşmek için duşa girdim. Kesmeyince giyinip lobiye indim. Otel bile boğucu gelmeye başlamıştı. Çıkıp yürürken yakınlarda hoş bir bar gördüm. Biraz kalabalıktı ama barda manzaralı bir köşe bulup tabureye yerleştim.
Yalnız başıma hiç böyle yerlere gelmediğim için ya dışarıya, ya da önüme bakıyordum. Barmenden bir votka-portakal istedim. Soğukluğu ve sertliği hoşuma gitmişti. Hiç adetim olmadığı halde ikincisini söyledim. O sırada birinin beni izlediğini hissedip döndüm. Dört beş tabure ilerideki adam benim ona baktığımı fark edince çekinerek hemen gözlerini kaçırdı. Ben içkimle oynarken o çaktırmadan beni izliyordu.
Ben de o fark etmeden barın ardındaki aynadan onu incelemeye başladım. Hoş, 30-35 yaşlarında temiz yüzlü yakışıklı denmese de çekici bir adamdı. Hafif toplu bir yüzü gömleğinin altından anlaşıldığı kadarıyla atletik değilse de formda bir vücudu vardı. Bulunduğum yerden kalçalarını göremiyordum.
Birden bu yabancıyı alıcı gözle süzdüğümü fark edip hem utandım hem şaşırdım. O sırada buna kocamın yaptıklarının sebep olduğunu düşündüm ve her yerimi bir öfke sardı tekrar…
Madem o kadar güvenmiyordu bana görürdü gününü. Kocamı hiç aldatmamıştım ve aldatmayacaktım ama bir yabancıyla flörtleşmenin bana iyi geleceğini düşündüm. Ayrıca kocam bilmese de bu onun için iyi bir intikam olacaktı.
Kesin kararımı vermiştim. Sıra bu yabancıyla tanışmaya gelmişti. Muhtemelen nezaketinden kaynaklanan çekingenlikle ilk hareket ondan gelmeyecekti. İçkimi bitirip çantamı aldım ve kalktım. Sanırım gittiğimi düşündüğü için yüzünden hafif bir sıkıntı ifadesi geçer gibi oldu. Bu hoşuma gitmişti benimle ilgileniyordu demek. Lavaboya doğru giderken kalçalarımı hafif hafif kırıtarak yürüdüm.
Boy aynasında şöyle bir kendimi süzdüğümde aceleyle hafif dağınık topladığım topuzumdan alnıma ve enseme dökülen dalgalı kestane saçlarım, beyaz plili gömleğim, saçıma uyan kahve tonlardaki eteğim ve yüksek topuklu ayakkabılarımla orta yaşlı evli bir kadından çok işten sonra eğlenmeye çıkmış özgür bir kadın havası taşıdığıma kanaat getirdim.
Tekrar bara döndüğümde eski yerim dolmuştu. Yabancının yanı ise hala boştu. Arkası dönük olduğu için geldiğimi fark etmemişti. Ve laf aramızda az önce göremediğim kalçaları da gergin, kaslı haliyle dikkatimi çekti nedense, çok iyi duruyordu. Tabureye uzanarak:

“Affedersiniz, burası müsaitse oturmamın sakıncası var mı?” dedim. Şaşkınlıkla döndü ve beni görünce:

“Elbette buyurun” diyerek yine şaşkın bir tavırla yerinde kıpırdandı ve tabureyi benim için düzeltti. Sesi de kendisi gibi hoştu. Oturup gülümsedim.

O da karşılık verip bardağını izlemeye başladı. Özellikle barmenin duyamayacağı ve göremeyeceği bir anda içki istemek için seslendim. İkinci kez seslendiğimde

“Ben yardımcı olayım sakıncası yoksa…” dedi ve barmene seslendi. Ne içeceğimi sorarak benim için votka-portakal istedi. İçkim geldiğinde

“Sert içki seviyorsunuz sanırım” dedi ve sustu. Yine bardağına bakıyordu.

“Normalde pek bara gelmem ve bu tür içkiler içmem. İş için İstanbul’dayım. Biraz sıkılınca otelden çıktım ve işte!” dedim. “Az önce lavabodayken yerime başkası geçmiş ben de güven verici ve dürüst duruşunuzdan etkilenerek sizi rahatsız ettim kusura bakmayın. İnsan tanımadığı bir şehirde hele yalnız bir kadınsa ister istemez ürkek oluyor.”

“Teşekkür ederim. İltifat addediyorum bu sözlerinizi ve siz güvenle otelinize ulaşana kadar kavalyeniz olmama izin verirseniz sevinirim. Adım Barış leydim…” dedi gülümseyerek centilmence bir reverans yaptı eli ve başı ile… Bir kahkaha atıp:

“Ah yanılmamışım gerçek bir şövalyesiniz siz! Adım Buse…” dedim.

Uzattığım elimi nezaketle öptü. Espri ve neşe dolu bir sohbete daldık. Bu arada ben üçüncü votkamı içiyordum ve çakırkeyif olmuştum. Konuşurken birbirimizin gözlerine bakıyor, güldüğümde farkında olmadan dizlerine vuruyor veya kolundan tutarak dengemi koruyordum. Üst üste attığım bacağımı sallarken sürekli Barış’ın ayağına çarptığımı fark ettim ve diğer bacaklarımız birbirine bitişik duruyordu.
Bakışlarım pantolonunun önüne kaydığında içim yanmaya başladı. Barış baktığımı fark etmemişti, kızardığımı görünce:

“İyi misin?”

“Evet” gülümsedim “Alkolden ve gülmekten sıcak bastı galiba. Sanırım şuradaki masaya geçsek iyi olacak…”

Birlikte ayağa kalktık. Ben gömleğimi ve eteğimi düzeltirken arzulu bir şekilde beni izlediğini fark edebiliyordum. Birkaç adım sonra hafif hafif başım dönünce teklifsizce koluna girdim. Hem şaşırmış hem mutlu olmuştu. Biraz sonra slow müzikler başlamıştı ve pistte çiftler geziniyordu. Barış içkisini yudumlayıp

“Dans sever misin?” diye sordu. Biraz kendime gelmiştim.

“En azından bunu size borçluyum sevgili koruyucum…” diyerek gülümsedim.

Elimden tutup beni kaldırdı ve mesafeli bir şekilde dansa başladık. Eşimle dans etmeyeli çok olmuştu ve özlediğimi fark ettim bu duyguyu… Bunları düşünürken yaklaşıp başımı Barış’ın göğsüne koymuştum. O da bir elini belime diğerini omzuma alıp samimi bir şekilde sarmıştı beni…
Kabaran erkekliğini hissedince şu anda eşimle dans etmediğimi hatırladım aniden. Ama içim ısınmaya başlamıştı. Çok güzel vakit geçiriyordum uzun süredir. Hem flört etmeye karar vermemiş miydim bu gece?
Kendi kendime gülümseyip biraz daha sokuldum Barış’a. Vücudunun ve parfümünün kokusu erkeksi ve tahrik edici geliyordu. Saçlarıma dokunup çok güzel olduğunu fısıldadı. Kollarımı boynuna dolayıp gözlerine bakarak teşekkür ettim. Bakışları tutkuluydu, erkekliği kendini hissettiriyordu ve içimde bir ılıklık, yanma başlamıştı.

“Oturalım mı artık?” dediğimde biraz isteksizce ayrılıp masamıza döndük. Barış’ın içkisi biterken biraz daha sohbet ettik ama ikimizin de birbirimizi istediği ve açık etmediği esprili bir düelloydu bu kez sohbetimiz… Biraz sonra kalkıp çıktık.

“Arabam şurada, bırakayım mı seni?”

“Sevinirim aslında, yoruldum” dedim ve sokakta yürümeye başladık.

Topuğum kaldırıma takılınca koluna tutundum ve Barış da elimi yakaladı. Dengemi bulunca bu şekilde yürümeye devam ettik. Güvenli, huzurlu ve arzulu hissediyordum onunla kendimi…
Aracın kapısını açtı bana. Otururken sağlam bir frikik vermiştim. öbür kapıya geçerken pantolonunun zorlandığı açıkça belliydi. Hoşuma gitmişti eşimden başkasının beni böyle arzuluyor olması… Otele doğru giderken onu izliyordum. Biraz utandığı belliydi. Neden baktığımı sordu:

“Özür dilerim rahatsız olman için değil. O kadar iyi davrandın ve güzel bir gece yaşattın ki bana o yüzden…” Otele yaklaşınca

“Biraz geride duralım. Arkadaşlarıma laf anlatmakla uğraşamam bu saatte…” diyerek gülümsedim. Durunca vitesteki elinin üzerine elimi koydum ve “Her şey için teşekkür ederim” diye fısıldayarak gülümsedim.

O bana, ben ona eğildiğimiz o sihirli anda, nasıl olduğunu anlayamadan dudaklarımız birbirine değiverdi. Sanki ikimizi birbirimize çeken şiddetli bir akım vardı aramızda… O kadar sıcak ve tatlı bir öpüşü vardı ki alt dudağımı hafifçe emerken dili ıslak ve sıcak, yanarak ağzımın içine kayıyordu.
Dillerimiz dolaşarak, tutkulu ve uzun bir öpüşmenin içinde bulduk kendimizi… Güçlü eli ensemi kavramış saçlarımı okşayarak kendisine bastırıyordu beni… Nefes nefese ayrıldık ve biran konuşamadan arzuyla birbirimize baktık. Kontrolü almıştı:

“Geceyi uzatıp bir kadeh daha içelim mi bir yerde?”

“Sakin bir yer olsun bu kez…”

“Sakin bir yer derken? Ne dersin, benim evimde devam edelim mi?” Sadece gülümsedim ve evine gittik.

İkinci katta küçük bir yerdi ama ikimiz de bununla ilgilenmiyorduk o anda ve neredeyse koşarca çıktık merdivenleri… Kapı kapanır kapanmaz dudaklarımız tekrar buluştu. İlk anın hoyrat hızı düşünce usulca duvara yapıştırdı beni… Nefesi yüzümü, dudakları dudaklarımı yakarken erkekliği kasıklarımı zorluyor, elleri kalçalarımda geziniyordu. Eteğim yukarı sıyrılırken bacağımı kaldırıp bacaklarına sararak kendime bastırdım ben de erkeğimi…
Eteğimin üzerinden okşayan eli tenime dokununca ikimiz de artan heyecanla titredik. Diğer eliyle eteğimi yukarı doğru topladı ve parmakları arkamdan külotumun altına kayıverdi. Amıma dokunmasıyla bir hoşnutluk mırıltısı döküldü ağzımdan… Bunu duyunca beni hafifçe ezerek arkama giden kolunu daha da uzattı ve parmak ucu içime girdi. Önümü ağır ağır kabaran sikine sürtüyordum ben de… Kollarımla sıkıca sarılmış, sırtından güçlü omuzlarına tutunuyordum.
Dudaklarımız ayrıldı ve çok güzel koktuğumu söyleyerek boynuma gömdü yüzünü… İçimdeki elini çekti ve diliyle boynumdan göğüslerime inerken gömleğimi açmaya başladı. Tüm düğmelerim çözülünce sütyenimi uzanıp açtı ve serbest kalan göğüslerime baktı bir an… İstekle uçlarını ağzına alıp emmeye başladığında parmakları da tekrar bacağımın arasındaki yerini almıştı.
Külotumun ayaklarıma nasıl indiğini anlamamıştım bile o anda… Biraz daha aşağı kayarak ıslak dilini benim zevkten sulanan amıma sokuvermesiyle duvara yapışıp tir tir titremeye başladım. Ayakta duramadığımı görünce bir an için yaptığı işe ara verdi ve ben çökercesine koridora oturuverdim.
Oracıkta başını, araladığı bacaklarımın arasına sokup amımı tekrar yalamaya başladı. Bir eli kalçamda, diğeri göğüslerimde, dili ve sıcak nefesi amımda deli ediyordu beni ve inleyerek boşaldım. Bütün gerginliğim yorgunluğum uçmuştu. Her dokunuşunda sarsılıyordum hala:

“Dur!” diye yalvarırcasına seslendim. Minnetle bakıyordum… “Uçurdun beni… Nefesimi kestin. Ağzım dilim kurudu. Bir bardak su alabilir miyim?”

Hınzırca gülümseyerek bir dil darbesiyle beni tekrar sarsıp mutfak olduğunu sandığım yere gitti. Hala zevkle titriyordum.
Güçlükle ayağa kalkıp bacaklarıma dolaşan kilodu elime aldım ve hala çıkaramadığım ayakkabılarımı attım bir kenara. Duvara yaslanmış elimde kilodum, perişan halim hoşuna gitmiş olmalı ki, elinde suyla gülümseyerek beni süzüyordu. Suyumu içerken kilodumu alıp kokladı ve beni kucaklayıp
“Biraz dinlen istersen” diyerek yürüdü. Boşta sallanan elim yürürken dimdik sikine çarpıyordu. Koridorun sonundaki odada tek kişilik bir yatak vardı. Beni oraya uzatıp yanıma oturdu. Biraz toparlanmıştım.

“Bana ne yaptın seni şeytan?” diyerek onu kendime çektim.

Artık daha sakin öpüşüyorduk. Ayağa kalktım ve eğilip gömleğini çözmeye başladım. Bana hayran hayran bakarken sallanan göğüslerim burnuna değiyordu adeta. Dağılan topuzumun tokasını çekince saçlarım yüzünü okşayarak döküldü. Derin bir nefesle içine çekti kokuyu. Açılan gömleğin omuz kısmının altından ellerimi sokup okşayarak kurtardım erkeğimi… Sıcakta başka bir şey yoktu üzerinde.
Ben de gömleğimi çıkarıp kucağına oturdum ve ellerimiz vücutlarımızda gezerken boynunu göğsünü omuzlarını öperek hafif dil darbeleri attım. Bacaklarımı okşarken ellerini tutup sırtüstü ittim onu yatağa. Kemerini açarken şehvetten gözleri büyüdü adeta. Pantolon ve boxerdan kurtulan o koca aleti görünce gözlerin büyüme sırası bana geçmişti.

“Ohhh böyle güzelini görmemiştim!” sözleri dökülünce ağzımdan gururla oynattı sikini Barış. Bakışlarımı o koca aletten ayırmadan son giysilerden de kurtardım onu.

Yastığı duvara dayayıp hafifçe doğrulup yaslandı. Ben eteğimi açıp ayaklarıma düşürürken beni izleyerek bacaklarını aralamış bekliyordu. çıldırtma sırası bendeydi. Ağır ağır yaklaştım yatağa. Tam dimdik duran sikine doğru eğildim. Aralık ağzımdan ılık nefesimle ona yaklaşıp uzaklaşıyor, saçlarım erkeğimin aletine, bacaklarına, kasıklarına süründükçe sabırsızlaşıyordu.

“Hadiiii…” diye yalvarırcasına inledi.

Ağzımı açıp onu alır gibi eğildim ama dokunmadan tekrar çıkardım. Barış hem heyecanlanmış hem sabırsızlanmıştı. Uzaklaşıp ayak ucundan emekleyerek bacaklarının arasından yatağa girdim.
Güzel bir yemeğe nereden başlayacağını bilemez bir ifadeyle bu aleti izliyordum. Sonunda dilimin ucuyla taşaklarının kalçalarına doğru bitim noktasına dokundum. Yay gibi gerildi ve inledi. Siki haşmetle sallanıyordu gözlerimin önünde.
Güç artık açıkça bendeydi. Bir yumurtalığını dudaklarımla yakalayıp emerek ağzıma aldım. Islak dokunuşum erkeğimi çıldırtmıştı. Dilim ve dudaklarımla taşaklarını öpüyor yalıyor hafif hafif ısırıyordum. Hiç beklemediği bir anda yarağını bir hamlede ağzıma alıp emmemle derin bir “ohhh…” çekti. Beklediği buydu.
Onu ağzımdan çıkarıp gülümsedim. Taşaklarından kavrayıp elimle okşarken Barış’ın yarağını dudaklarımla kavrıyor her santimini dilimle ıslatıyordum. Yanaklarım bacaklarına sürtünüyor zevk titremelerini hissediyordum.
Tekrar doğrulup ucuna dilimle küçük dokunuşlar atmaya başladım. Gözlerinin içine bakarak yarağını ağır ağır ağzımın içinde yok ettikçe adeta eriyor yutkunarak beni izliyordu. Onu alabildiğimce ağzıma alıp tekrar çıkarmaya başladım. Bir yandan emerken bir yandan ağzımdaki kısmında dilimle geziniyordum. Sanki iyice büyümüştü ağzımda gidip gelirken.
Hırıldayarak saçlarıma yapıştı ve gerildi. Boşalacaktı. Nasıl boşaldığını bilmediğim için hemen elimle kavrayıp 31 çektirmeye başladım, dilimin ucuyla da sikiyle başının birleştiği yeri gıdıklıyordum.
Akşamdan ve belki de günlerden beri beklediği için öyle şiddetli patladı ki yağmur gibi saçıma doluştu sperm damlaları. Ikinci patlamadan önce tekrar ağzıma aldım bu muhteşem aleti. Oluk oluk boşalıyordu ben emdikçe boğuk sesler çıkararak. Koyu kıvamlı ve mayhoş tatlıydı. Kocamınkinden sonra değişik ve çekici gelmişti.
O şiddetli boşalmaya rağmen dimdikti. Tükürüğüm ve spermlerle pırıl pırıl yanan bu aleti yalayarak ağır ağır temizledim. Daha yeni yumuşamaya başlamıştı. Yanına uzandım. Minnetle bana bakıyordu.

“Tutamadım…” dedi zevkin izlerini tasiyan gülümsemesinden bile belli olan pişmanlıkla.

“İyi bile dayandın. çok güçlüsün ve tabi o kocaman güzel sikin de öyle. ” gülümseyerek öptüm.

Sanırım ağzıma dolan spermlerin tadını almıştı ama iğrenmedi. Hafif küçülmüş yarağını kavrayıp sıvazlayarak cilveli bir şekilde dudak büktüm:

“Aaa… Ne oldu? Bu kadarı yetti mi? Beni sikmeden mi uyuyacaksın?” dememle hem Barış hem de siki hareketlendi.

Göğüslerimle oynarken aleti de bacaklarıma dokunduğu yerleri alev gibi yakıyordu. Dudakları önüne gelen her yeri öpüyor tadıyordu usulca. Ben de ona doğru yan döndüm ve yakalayıp sikiyle oynamaya başladım.
Elimin altında kazık gibi oluşunu hissediyordum. Artık bu kazık beni becermeye hazırdı. Biraz sonra üstteki bacağımı erkeğimin üzerinden aşırıp amıma sikinin başını dayayıp bıraktım. Bir hamlede içimi doldurdu.
Hafif acıyla korkunç bir zevk sardı her yanımı. Alışık olmadığım bu kalın ve uzun yarak içimde hareket ettikçe dalga dalga bir ateş yayılıyordu vücuduma. Barış beni hafifçe iterek üstüme çıktı. Bacaklarımı kendime doğru çekip daha derine girmesine yardımcı oluyordum.
Benim iniltilerim arttıkça daha sert ve daha derine pompalıyordu. Kasıklarımız ter ve am suyumdan sırılsıklam olmuş birbirine çarptıkça alkış tutuyordu tempomuza… Barış üzerime kapanıp beni ezercesine ve daha hızlı sikmeye başladı. Çığlıklarımı tutamaz olmuştum ve kalçalarına yapışıp bacaklarımla birlikte sımsıkı içime bastırarak boşalmaya başladığım anda spermleri alev gibi dövmeye başladı içimi… Aynı anda ve aynı şiddette zevk alarak boşalıyorduk.

“Çıkma içimden…” diye fısıldadım mutlulukla… İçimde küçülüşünü hissederken kendimi güçlü hissediyordum erkeğimin altında. O koca yarağı dize getirmiştim çünkü. O şekilde uyuyup kaldık.

Sabah 6. 00 da uyandığımda sarmaş dolaştık hala. Ben kıpırdanınca Barış da uyandı ve dudaklarımı öperek

“Günaydın aşkım…” diye fısıldadı.

“Günaydın” diyerek gülümsedim. Kalkıp mutfaktan bir su içip lavaboyu buldum. Aceleyle temizlendim. Kapıda belirdi:

“Duş yapmayacak mısın?”

“Hayır. Otel uzak mı buraya?”

“Sabah trafiğinde 15 dakika falan… Neden?”

“Kimse fark etmeden gidip hazırlanmalıyım. Arkadaşlarım geceyi dışarıda geçirdiğimi fark ederse mahvolurum. özellikle kocamın kulağına giderse!”

“Affedersin evli olduğunu bilmiyordum. Çoğu kadın gibi rahat olmak için takıyorsun o yüzüğü sanmıştım. Çok şanslı bir kocan var…” diye mırıldandı üzüntüyle. Gülümseyerek:

“Çok zevk aldım ve senin bir suçun yok. Çok şanslı bir karın olacak!” diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Otele geldiğimizde biraz geride park etti ve kartını uzattı bana. Gayriihtiyari kartı alınca ümitle baktı:

“Görüşür müyüz?”

“Ben evli bir kadınım…” diyerek yanağını okşadım ve hızla otele yürüdüm.

Saat dokuza kadar uyuyup hızlı bir duşla tazelenerek kahvaltıya indim. Onda alacaklardı bizi. Akşam tekrar saat altı gibi oteldeydik. Yemeği erken yiyerek odama döndüm ve tekrar uykuya daldım. Gece onbir sularında dinlenmiş olarak kendime geldim. Bütün düzenim alt üst olmuştu ve uyuyamayacağımı biliyordum.

Giyinip lobiye indiğimde kimse yoktu. Dışarı çıkınca aynı barda buldum kendimi ama Barış yoktu bu gece. Yaşadığım o muhteşem dakikaları hatırlayınca yine azmıştım. Kocamla monotonlaşan seks hayatımızın üzerine ilaç gibi gelmişti bu kaçamak…

Bir kez aldatınca aynı adamla bunu tekrar etmenin suç olmadığını telkin ettim kendime ve kulübeden dün geceki muhteşem erkeğimin karttaki cep numarasını aradım.

Sıkıntılı bir sesle açtı. Sesimi alınca canlandı. Heyecanı telefondan hissediliyordu:

“Arayacağını hiç sanmıyordum!”

“Artık yalnız yatamayacak kadar uzun süre evli kaldığımı unutmuşum. İstanbul’daki kocam neler yapıyor merak ettim. Belki beni yine kucaklamak istersin diye düşünmüştüm. ”

Yoruma yer bırakmayan açık bir davetti bu. Biraz sonra barın önüne gelmişti. Onu görünce çıkıp hemen arabaya bindim. Çocuklar gibi gülüşerek aşk yuvamıza gittik.
Yol sanki hiç bitmiyordu. Bu kez gezmeden gelen bir çift gibi sakince girmiştik. Barış yine beni duvara sıkıştırıp öpmek üzereyken elimle göğsünü iterek durdurdum:

“Bu ne acele? Bana bir şey ikram etmeyecek misin?”

“Rakı ve bira var sadece…”

“Peki, bira içebilirim. ”

Barış mutfağa seyirtince eve şöyle bir göz gezdirdim. Hemen sol tarafta salon vardı. Oturacak hiçbir şey olmamasına rağmen yerler halı ve örtülerle kapatılmış parke zemindi. Pencereden harika boğaz ve köprü görünüyordu.
Ben manzaraya dalmışken arkamdan sarılarak bardağımı uzattı. Bir yudum alıp kendimi ona doğru yaslayarak:

“Hımmm… Biran ve manzaran harikaymış. Ama bu hissettiğim sertlik ne böyle?” diyerek kıkırdadım. Dudaklarını enseme gömerek:

“Seni sadece ben özlemedim!”

“Yaaa… Öyleyse arkama batan sertliğini daha fazla sıkıntıda bırakmayalım o zaman. ”

Bardağımı bırakıp Barış’a döndüm ve dudaklarımız buluştuğunda pantolonunun üzerinden sikini avuçlayarak oynamaya başladım. Kollarıyla beni sardı ve öpüşürken kemersiz pantolonunu açtım.
Kenarlarından tutup aşağı çekerken kendim de yavaş yavaş çömeldim. İşte o muhteşem siki ile göz gözeydim yine. Dudaklarımı aralar aralamaz alışmış bir şekilde kalçalarını hafifçe bana iterek ağzıma giriverdi.
Pantolona hapsolmaktan yarağın üstüne sinen hoş kokusu beni mest etmişti. Ağzımdaki aletle çıkardığım hoşnutluk mırıltısını duyunca elleriyle başımı tutup ağzımda yavaş yavaş gidip gelmeye başladı.
O sikini çekerken emiyor, ağzımın derinliklerine iterken dilimi altına yapıştırıp üzerinde kaydırıyordum. Biraz sonra inlemeye başladı ve hareketleri düzenli ritmini kaybediyordu. Ağzımdaki muhteşem aletle ona bakarak gülümsemeye çalıştım ve taşaklarını okşamaya başladım. İniltileri homurdanmaya dönüştü ve bacakları titriyordu. Öyle bir boşaldı ki ağzımda tutamadım onu. Dudaklarımın arasından kayıp çıktı.
Hemen yakalayıp otuzbir çektirmeye başladım. İnleyerek hala geliyordu. Yüzüme çarpan sıcak spermleri üzerime akıyor, dilimle başına küçük dokunuşlar kondurup onu daha da delirtiyordum.
Boşalması bitince onu ağzıma alıp üzerindekileri emerken elime bulaşan spermlerini de ağzımdaki siki çıkarmadan dilimin ucuyla yalayıp yuttum. Hala ağzımda titriyordu zevkle. Onu rahat bırakıp diz çöktüğüm yerden masum masum gözlerine bakınca:

“Harikaydın aşkım teşekkür ederim ama elbiseni mahvettim” dedi.

Gerçekten de elbisemin ön tarafında sperm lekeleri vardı. Gülümseyerek arkamı döndüm ve:

“Fermuarımı açıp çıkarmama yardım edersen hemen yıkarız ve kuruyana kadar benimle ilgilenmek zorunda kalırsın. Çıplakken rahat duramam ben…” dedim.

Saçlarımı tutup enseme topladım fermuarımı açarken dudaklarını enseme gömüp koklarken ıslak diliyle yakıyordu tenimi. Kendimi tutup ayaklarıma düşen elbisemi aldım ve:

“I-ıh yaramaz! Önce temizlik…” diyerek banyoya yürüdüm.

Elbisemi su ve sabunla çitileyip duruladım. Asacak yer bakarken Barış kapıdan beni izlemeyi bırakıp elimden aldı ve nereden bulduğunu anlamadığım askıya takarak kapıya asıverdi.

“Seni izlemek bile delirtiyor beni… şimdi sıra sende!” fısıldayarak yaklaşıp önüme diz çöktü ve ben cevap bile veremeden külodumu eli ile kenara çekip dilini amıma yapıştırdı.

Öyle güzel ve usul usul yalayarak ara sıra dilinin ucunu içime doğru itiyordu ki beni yine duvara dayanmak zorunda bırakmıştı. Halimi görünce dudaklarını amımdan ayırıp külodumu bacaklarımı okşayıp yalayarak çıkardı.
Ben bacaklarımı aralayınca kalçalarımı avuçlayıp diliyle beni becermeye başladı. Bacaklarım titrerken bu zevk hiç bitmesin diye saçlarından kavramış yüzünü sıkıca amıma bastırıyordum. Dilim damağım kurumuştu. İniltiler arasında beni boşaltmıştı ağzıyla.
Duşakabine sarsılarak yürüdüm ve yüzüme su çarpıp ağzımı çalkalayarak bir nebze toplanmaya çalışırken sertliğini bacaklarımın arasında hissettim.
Elleri sırtımı okşayarak memelerimi bulduğunda başıma geleceği anlayıp biraz daha eğildim ve musluğa sıkıca tutundum. O kadar ıslanmıştım ki bir hamlede sonuna kadar içime girmişti. Zevk çığlığımı duyunca sanki delip çıkmak ister gibi iyice bastırdı yarağını içime. Kalçalarımı oynatarak:

“Bu nasıl yarak böyle? İçimde hiç boşluk bırakmadı… Hadi tutma onu, domalta domalta sik beni…” diyerek heyecanlandırdım onu.

Elleriyle kalçalarımı kavrayıp içimde gidip gelmeye başladı o koca yarak. Her kökleyişinde taşakları akan sularımla ıslanan kasıklarıma çarparak şakırtılar çıkarıyordu. Çıkan seslerle ikimiz de coşmuştuk ve daha hızlı sikiliyordum. İçimde hareket ettikçe zevkten ölecek gibi oluyordum.
Ellerimle fayanslardan destek alıp belimi çukurlaştırarak iyice domaldım ve daha derinlerde hissetmeye başladım bu muhteşem aleti.

Barış iyice hızlanmıştı:

“İçime boşal, korunuyorum. İçimde hissetmek istiyorum seni…”

Zevk iniltileri arasında kesik kesik sözlerimi duyan erkeğim daha sert darbelerle gidip gelmeye başladı. İyice abanıp inleyerek boşaldığında içime vuran spermler sanki serinletmişti beni ve gıdıklanarak bir ateş yükselmeye başladı kasıklarımdan mideme ve göğsüme doğru. Amımda kasılarak titreyen yarağın ve içimi dolduran spermlerin etkisiyle küçük çığlıklarla göğsüme sıkışan zevk dalga dalga vücuduma yayılıp uçurdu beni.
Neden sonra kendime gelebildim. Nefes nefeseydim ve Barış içimde küçülürken sırtıma öpücükler kondurarak göğüslerimi nazikçe okşuyordu. Zevkten sarhoş olmuştum. Bu şekilde becerilip doyurulmayalı yıllar olmuştu sanki. Duşa uzanıp açtım ve duvara yaslandım. Birbirimizi okşayarak yıkadık ve yatağa zor gittim. Erkeğime sarılır sarılmaz uyumuşum.
Gözümü açtığımda saat yediyi geçmişti fakat kendimi doyurulmuş, dinlenmiş ve zinde hissediyordum. Hızla fırlayıp çamaşırlarımı buldum, kuruyan elbisemi geçirdim, elimle kırışıkları düzeltip saçımı topladım.

“Hemen beni bırakabilir misin? Kimse fark etmeden otelde olmalıyım. Saat 10’da çıkacağız yine…”

Oyuncağı alınan çocuklar gibi baktı bana ve hazırlanıp otele bıraktı. Neyse ki bizimkiler daha ortalıkta yoktu. Akşam seminer dağılırken hepimize sertifikalarını dağıtıp pazar günü çalışma olmayacağını, fakat isteyenler için bir deniz gezisi yapılacağını açıkladılar. İş arkadaşlarım akşam Taksim’e inip sabah ta bu tura katılmayı kararlaştırdılar.
Bense lise arkadaşım bir bayanla buluşup pazar günü otelde dinleneceğimi, gece geç geleceğim için mümkünse sabah rahatsız etmemelerini söyledim. Otele döner dönmez hemen yıkanıp hazırlandım. üstüme ketenli kumaştan içini belli etmeyen tek parça elbisemi geçirip, büyük el çantama da yedek çamaşır ve giysi atarak lobiye indim.
Bir kulübeden Barış’ı arayıp beni akşam 21. 00’de her zamanki yerimizden alarak yemeğe götürmek isteyip istemediğini sorduğumda tepkisinden bir an telefondan çıkıp beni öpeceğini sandım. Gururumu okşuyordu böyle arzulanmak.
Buluşup hoş bir restorana gittik. Baş başa romantik bir yemek ve şarap eşliğinde flörtleştik. Tekrar aşk yuvamıza yola çıkmıştık. Yol boyunca ben pantolonun üzerinden onun sikini okşarken o da fırsat buldukça bacaklarımı okşuyordu. Eve girince hemen salona geçtim.

“Yatağı buraya getirmeye ne dersin?” dediğimde ikiletmedi bile. üzerine temiz çarşaf serip yastıklarla duvara dayanabileceğimiz bir yer divanı yaptı. Mutfağa gidip şampanya ve elinde güllerle dönünce şaşırmıştım. Ben arayınca hemen gelip bunları hazırlamış ve bana sürpriz yapmıştı.

“Gel buraya seni şirin sevgili…” diyerek elimi uzattım. Elindekileri yanıma bırakıp oturduğum yere doğru eğildi ve dudaklarımız birleşince uzun uzun öpüştük.

“Seninle dudaklarımı ıslatmak daha zevkli ama şampanyayı ısıtmayalım istersen…” diye gülümsedi. Hafif sallayıp mantarı patlatınca dayanamadım:

”Yarın akşama kadar ben de seni defalarca patlatacağım…” dedim dudağımı ısırıp cilvelenerek… Şok olmuştu bunu duyunca.

“Bakma öyle bu gece, sabah ve öğle buradayım…” deyip elini okşayarak çekip aldım kadehimi. Hemen toplandı ağzında koca bir gülümseme kadehlerimizi tokuşturduk.

İçkilerimizi yudumlayarak uzun uzun öpüşüyor birbirimizi okşuyorduk. Barış ikinci kadehleri doldurup yerine yerleşince ben de pantolonuna uzanıp önünü açtım. Kalçalarını hafifçe kaldırınca pantolonu ile birlikte çamaşırını da çekip alıverdim. O muhteşem alet dimdik salınıverdi yine önümde. Bir öpücük kondurup

”Kadehim sen olacaksın” dedim.

Bacaklarının arasında emekleme pozisyonunda eğilip dilimi sikinin taşakları ile birleştiği noktaya dayayarak bardağımdan birkaç damlayı sikinin başına döktüm. Akan damlaları Barış’ın sikinin üzerinde dilimi dans ettirerek topluyordum. Aşağı kaçanları da taşaklarında yakalayıp emerek ziyan etmiyordum. Zevkle beni izleyerek homurdanıyordu erkeğim.
Kadehim boşalınca ona arkamı dönüp aynı pozisyonda şişeye doğru eğildim. Kalçalarıma kadar açılan eteğime uzanıp dokunmak istediğinde altımda hiçbir şey olmadığını görünce:

“Bütün gece elbisenin altında çıplak mıydın sen?” diye sordu.

”Evet…” diye fısıldadım. Bunu duyunca daha da azmıştı. Dizlerinin üzerinde bana yaklaşmaya çalışırken

“Bu kadar bekledin daha da bekleyebilirsin. ” diyerek durdurdum.

Kadehimi uzatıp sikini kavradım ve kadehin içine daldırdım. Çıkarıp şampanyayla ıslanan sikini ağzıma alarak tatmaya başladım. Bunu birkaç kez tekrarlayınca kadehimi dikip bitirerek yine arkamı döndüm domalarak eteğimi belime topladım ve:

“Hadi sok o muhteşem yarağı ve uçur beni dün geceki gibi…“ diye fısıldadım şuh bir sesle başımı ona doğru çevirip gözlerine bakarak… Alev gibi yana gözlerle arkama yaklaştı.

Başını amıma dayayıp yavaş yavaş sürtmeye başladı. Sularım artıp dışına akmaya başlamıştı bu hareketle. Yavaşça itip başını içeri soktu. Ben gerisini beklerken yavaşça çekip çıkardı yine. Ben kendimi ona vermeye çalıştıkça sakin bir şekilde sadece başını sokup çıkarıyordu. Sonunda:

“Nolur doldur içimi, hepsini hissetmek istiyorum, delirttin beni…” yalvarmaya başlamıştım.

“Beni ne kadar istiyorsun?” Anlamıştım egosunun okşanmasını istiyordu. Ne de olsa yarın akşamdan sonra yasak meyve olacaktım onun için.

“Anlatamam! Ne kadarı yok… Hepsini istiyorum. O koca yarağını içimde hissetmek, kendimi sabaha kadar sana vermek istiyorum. ”

“Sadece sabaha kadar mı?”

“Hayır. Senin istediğin kadar! Kimse senin gibi sikip doyuramıyor beni, kimse senin kadar derine sokamıyor, kimse senin gibi sımsıkı dolduramıyor içimi, noluur sok artık hepsini…Spermlerinle yıkayıp doyur beni…”

“Nasıl sikeyim seni ha? Seni azgın…” Söyleyememişti ama fantezisi vardı sanırım ve tamamladım:

“Evet azgın orospunum senin… Kadının… Nasıl istersen öyle sik! Nasıl becereceğini nasıl doyuracağını biliyorsun sen benim gibi bir orospuyu…”

Gerçekten içimdeki boşluğu doldurmam gerekiyordu ve yalvarmalarımda baştaki fantezi gerçeğe dönüşüyordu. Bir orospu gibi çılgınca düzülmek istiyordum.

Beklemediğim bir anda dibine kadar giriverdi o koca yarak. Nefesim kesilmişti, içim yırtılarak açılmıştı sanki. İçimde gidip gelirken, parmağıyla da amımın çevresinde geziniyor, beni zevkle inletiyordu. Islanan parmağını götüme sokmasıyla kendime geldim:

“Hayır beni istediğin gibi sik, ne istersen söyle ama götümden sikme nolur, parmakla, ama sakın sikme alamam onu arkamdan…”

“O zaman ağzına al onu!” içimden çıkıp ayağa kalktı. Hemen oturup emmeye başladım. Dediklerini ikiletmiyordum.

“Ağzını sikiyorum, kalçaların gibi kullan onu… Taşaklarımı avuçla… Eveeettt… Kendini parmakla şimdi…”

İkimiz de bu yeni durumdan çok zevk alıyorduk. Tekrar domalmamı istedi ve beni bir süre bu şekilde becererek sırtüstü uzandı. Elbisemi çıkarıp üstüne oturmamı istedi. Elimle onu içime yerleştirip iyice kalınlaşan yarağın üzerinde hoplamaya başladım. Göğüslerimi avuçlamıştı. Tam finale yaklaşıyordum ki:

“Patlamak üzereyim… Hepsini yalayıp yutmanı istiyorum…” diye inledi.

Üzerinden kalkıp ağzıma aldığım anda haykırarak boşaldı. Ağzım dolmuştu. çıkarıp 31 çektirmeye başladım. Bir elimle de kendimi okşuyordum. Yüzüme ve memelerime fışkırıyordu ve arada ağzıma alıp emerek temizliyordum başını. 2-3 atımdan sonra sakinleşmişti biraz.

“Ben de gelmek üzereyim, doyurmayacak mısın kadınını?” dememle beni sırtüstü yatırıp öyle bir girdi ki içime delip sırtımdan çıkaracak sandım.

Tüm hızıyla sikmeye başladı. Dudaklarını göğsüme gömüp hafif hafif dişlemeye başlayınca ben de titreme ve iniltilerle geldim. İkimiz de bitmiştik. Yan yana uzanıp kısa bir uykuya daldık.

Zevk ürpertileri içinde uyandım.

Barış uyanmış, arkamda sarılı vaziyette olduğundan beni rahatsız etmemek için hiç kıpırdamamıştı. Fakat kalçalarımın arasında hareketlenen sikini amıma sürterken başı ıslaklığımla içine kaçınca işine devam etmişti. Resmen uykumda sikiyordu beni ve zevk içinde yüzdürerek uyandırıyordu.

“Sen ne azgın şeysin?” diye hoşnutlukla mırıldanınca uyandığımı anlayarak daha da bir yerleşti içime.

Ensemi öpüp emerken göğüslerimi okşayarak mıncıklıyordu. Ve usulca tatlı bir tempoda gidip geliyordu. Vücudum sürekli sevişmenin ritmine alışmış gibi hemen doruğa yükselmeye başlamıştı. Hiç değişmeyen bu tatlı temponun ve yeni pozisyonun etkisi ile çok geçmeden şiddetli olmayan ama uzun ve insanın içini hazla titreten bir orgazm yaşadım.

Barış hala devam ediyordu. İçimden çıkarıp duvara doğru dayanmasını söyledim. İşte yine erkeğimin bacaklarının arasına uzanmış yeniden kadın olmanın ayrıcalığını unutulmaz şekilde bana yaşatan bu muhteşem sikle göz gözeydim.
Onu tutup tembel tembel yalamaya başladım boşalmanın rehaveti ile… Biraz kendime gelince doğrulup hepsini ağzıma aldım ve yukarıdan aşağı doğru ağzımın içindeyken gidip gelmeye başladım. Barış eliyle saçlarımı yukarı toplamış bu muhteşem manzarayı izliyordu. Arada alabildiğim kadar ağzıma alıp duruyor uzun uzun emiyor sonra tekrar başımla gidip geliyordum.
Dişlerimle gövdesini hafifçe ısırıp dilimle başının çevresinde daireler çizmeye başladım. Taşaklarını okşayarak yarağını yine ağzıma sığdırabildiğim kadar alıp emerken o gelmeye başladı. Bu kez daha sakin boşalıyordu o da. Spermler geldikçe ağzımdaki yarağı çıkarmadan emiyor ve her şeyi yalayıp yutuyordum.
Ağzımın içinde küçülürken başımı kaldırdığımda baygın baygın beni izleyen erkeğim hiç boşalmamışcasına tertemiz görünen sikini görünce şaşkınlıkla:

“Sen muhteşemsin!. ” Gülümseyerek cevapladım

“Böyle güçlü bir erkeğe ve böyle güçlü bir erkekliğe haksızlık olurdu başka türlüsü, değil mi?” ve uzanıp öptüm.

Elleri yine kalçalarıma uzanmış ve sevişmeye başlamıştık. Ama bu üç günlük yorucu maratondan ikimizin de bir sefer daha yapmak için zamana ihtiyacımız olduğu belliydi. Bir şeyler hazırlamak için mutfağa gittik. Tepsimizle gelip yine salona kurulduk. Televizyonu gösterip:

“Hiç porno filmin var mı? Bir erkekle birlikte hiç izlemedim. Kocam hoşlanmıyor böyle şeylerden…” Garip bulmasına rağmen teklifimi birkaç cd getirdi ve sordu:

“Nasıl bir şey istersin?”

“Seni azdıran bir şey olsun yeter!”

“Sen varsın ya!” dedi gülerek ve bir cd yerleştirdi. Zengin görünümlü bir kadın mutfakta bir şeyler hazırlarken telefonla konuşuyor bir yandan bahçedeki havuz görevlisini izliyordu. Biz de bu arada yan yana uzanmış birbirimizin elinden hazırladıklarımızı yiyorduk.

Kadın bahçeye çıkıp adamı çağırıyor birkaç basit bahane üzerine niyeti anlayınca kadınla sevişmeye başlıyorlardı. O sırada gelen bahçıvan da olayı görünce üçlü grup yapıyorlardı. Bunu görünce tahrik olmuştum ve

“İki kişi tarafından sikilmek müthiş olmalı…” dedim. Gülümseyerek

”Sana bunu yaşatabilirim” dedi. Şaşkın baktığımı görünce içeriden kendisininki boyutlarında fakat daha uzun bir salatalık ile geldi.

“Asla olmaz… İçeride kırılabilir tehlikeli bir şey bu!” dedim. Bunun üzerine salatalığa prezervatif geçirip:

“Kırılsa bile bununla kolayca tek parça olarak çıkarırız” dedi.

O sırada kadını masaya yatırmışlar birisi bacaklarının arasında kadının içinde gidip gelirken diğeri koca sikini uzatmış oral seks yaptırıyordu. Tepsiyi kenara çeken Barış elindeki salatalığı önüme sürtmeye başladı. Filmin etkisiyle hemen havaya girdim. Bacaklarımı daha da aralayıp vücudumu daha da aşağı kaydırdım.

Göğüslerimi emerken elindeki ve parmaklarıyla devam ediyordu aşağıdaki işine… Biraz sonra bacağını üzerimden aşırıp sikini ağzıma verdi ve kendisi de beni yalamaya başladı. 69 olmuştuk. Amımı yalarken elindeki ile daireler çizerek ufak ufak içime girip çıkıyordu. Ben de sikini yalayıp emmeye çalışıyordum.
Biraz sonra boynum zorlanmaya başlayınca uzanmasını istedim. Yine 69 pozisyonu almıştık ama ben üstte dört ayak duruyor altımdaki yarağı dilediğim gibi yalayıp emebiliyor, erkeğimin kasıklarını taşaklarını ellerimle, bacaklarını dökülen saçlarımla okşuyordum.
O da amımı iştahla yalıyordu ve yeni oyuncağımızla adeta masaj yapıyordu. İyice ıslandığımı görünce elindekini içime itmeye başladı. Ohh… Harikaydı… Sanki içimde ikinci bir erkek vardı ve bir diğeri de ağzımdaydı. Amımdaki derinliklerime girdikçe ben de ağzımdaki siki hırsla emiyor, içimdekinin ritmiyle birlikte ben de ağzımdakine başımla git gel yapıyordum.
Gözümü de pornodaki görüntülere dikmiştim. Hemen hemen aynı pozisyondaydık tek fark oradaki kadın iki erkek tarafından beceriliyordu, benim erkeğimse tek başına iki erkekmiş gibi beni sikiyordu. Diğer elinin parmağını suyumla ıslatarak onu da götüme sokmuştu.
Bütün deliklerimi doldurmuş sıkı bir tempo yakalamıştık. Aldığım zevk izlediğim görüntülerle katlanıyor, bizimle çıkardıklarımızla birlikte televizyondan gelen sesler birleşince kendimi muhteşem bir grup seks partisindeymiş gibi hissediyordum.
Aşağıda içimdeki salatalık ve götümdeki parmak ritmik bir hızla gidip geliyor, ben de ağzımdaki muhteşem erkeğimin muhteşem sikine bu ritme uygun bir sakso çekiyordum.
En sonunda dayanamayıp ağzımdaki yarağın baskısıyla garip sesler çıkararak boşalmaya başladım. Çıldırmış gibiydim. Orgazmıma rağmen içimi delmeye devam eden suni sikin etkisiyle elimle kavradığım yarağı tükürüğümle düzenli olarak ıslatarak çılgın gibi 31 çektirmeye başladım.
Kokusu, çıkan sesler beni iyice hoyratlaştırmıştı ama bu erkeğimin hoşuna gitmişti sanırım. Avucumla başını sıvazlarken elimden ve altımdan kurtuldu ve bu işe kendisi devam ederek üzerime boşalmaya başladı.
Patlamaları bitince sikini ağzıma sokuyor, dilimin teması ile titreyerek çıkıyor, biraz sakinleşince yine ağzıma sokuyordu. İkimiz de ter içindeydik ve her yer seks kokuyordu. Erkeğime sarılarak uzun uzun öptüm ve:

“İki kişi bile olsa beni böyle doyuramazdı, çok teşekkür ederim aşkım…” diye fısıldayarak tekrar öptüm. Ben duşa gidip döndüğümde uyuduğunu gördüm. Ben de yanına uzanıp uykuya daldım.

Sabahın ışıkları ile uyandığımda Barış hala uyuyordu. Bacaklarının arasında pörsümüş duran sikinin beni günlerdir zevkten uçuran şeyle ilgisi yoktu. Duş almadığı için yaklaştığımda kasıklarına sinen benim ve spermlerinin kokusu burnuma doldu.
Uzanıp dokunduğumda kadifemsi hissi duydum. Hiç anlayamamıştım zaten bu küçücük şeyin nasıl canavarlaşıp bir kadını nasıl cennete taşıdığını. Küçücük başını öptüm ve ağzıma aldım. Bırakınca pıt diye düşüp yana devrildi. Komik duruyordu.
Dilimle taşaklarından yalayarak sürüyüp o küçücük şeyi dilimin üstüne aldım. Dudaklarımı kapatıp ağzıma hapsettiğimde büyümeye başlamıştı yine küçük şeytan. Tekrar bıraktım. Pıt pıt nabız gibi atarak kalınlaşıyor, uzuyor ve dikleşiyordu. Hafif dil darbeleri, öpücükler ve okşamalarla yine kocaman, lezzetli ve doyurucu görünümünü bulmuştu. Barış uyanmış beni izliyordu.

“Günaydın… Kahvaltı yapıyordum” dedim cilvelenerek.

“Günaydın. ben de yapayım o zaman…” dedi.

Beni sırtüstü yatırarak amıma gömdü başını. Sularım gelip, inlemelerim artınca tüm bedenimi öperek, diliyle dokunarak kasıklarımdan karnıma, göğüslerime, boynuma doğru geldi.
Gözlerimin içine bakarken başını amımda hissettim. Sanki birbirlerini tanır gibi kendiliklerinden kavuştular. Ağır ağır içime süzülüşünü daha iyi hissetmek için gözlerimi kapamıştım. Zevkle aralanan dudaklarımın arasına ıslak dili süzülüverdi yarağıyla amımın dibini bulduğu anda.
Ağır bir tempoyla üzerimde gidip geliyor, ellerimi sıkıca tutmuş gözlerimin içine bakıyordu. Yorgunluktan kalçalarımı kaldıramıyor sadece küçük daireler çiziyordum.
Uzun bir süre böyle devam ettik. Bir an durdu, yorulduğunu düşünüp vajina kaslarımı sıkıp bırakarak ikimizin de aldığı hazzı devam ettirmeye başladım. Tekrar kıpırdanmaya başlayınca bacaklarımı biraz daha kendime çektim.
Daha rahat ve derine girip çıkıyordu artık. Bacaklarımı sırtında birleştirip hareket ettirerek okşuyordum erkeğimi. Üzerime kapanıp göğüsleriyle göğüslerimi eziyor, uzanan elleri ile kalçalarımı avuçlayıp bırakıyordu. Ben de onu kalçalarından kavradım. Birbirimize dolaşmış bütünleşmiştik adeta.
O kendini çekerken ben kendimi veriyor, ben çekilirken o içimi dolduruyordu. İniltilerimiz artıp benimkiler küçük çığlıklara dönüşürken biraz daha tempomuzu arttırdık. İçimdeki yarak daha da büyümüş sığmakta zorlanıyordu. Kalçamı avuçlayan parmaklardan biri> götüme kayıp okşarken bir zevk çığlığıyla boşalmaya başladım.
Orgazmın etkisi hafiflerken erkeğim üzerime doğru abanarak iyice ezdi beni ve patlayan spermleri vajinamın duvarlarına vurmaya başlayınca yeniden şiddetlenerek doruğa ulaştı yaşadığım orgazm. Sakinleşip kenetlenen vücutlarımız ayrılarak yan yana uzandık. İkimizin yaşadığı zevk ve mutluluk bakışlarımızdan fışkırıyordu.
Duş yapmak için kalkınca terlerimiz, benim sularım ve erkeğimin spermleri ile yatağımızın girdiği hal neden parmağımızı bile oynatamayacak kadar bitkin ama bir o kadar gevşemiş ve zevk sarhoşu hissettiğimizi açıkça anlatıyordu.
Birlikte dokunma ve öpücüklerle duş alıp mutfağa gittik. Kurt gibi aç hissediyorduk. Yıllarca evli kalmış bir çift gibi neşeli bir kahvaltı hazırlayıp karnımızı doyurduk. Televizyonun karşısında uyumuşuz. Uyandığımda kendimi harika, zinde ve yeni doğmuş gibi hissediyordum.
Son ve bir o kadar da uzun bir sevişmeden sonra ayrılmam gerekiyordu. Artık birbirimizin vücutlarını zevk noktalarını, tercihlerini ezberlediğimiz için mükemmel bir seks olmuştu. Barış beni her pozisyonda sikmiş, iki kez doruğa ulaştırmıştı.
Ve ben de bu uzun maratonla iyice güçlenen muhteşem yarağı ancak oral seksle dizginleyebilmiştim. Dudaklarımın ve dilimin tüm marifetiyle erkeğimi uçurmuş, gelen sıvıların bir damlasını bile ziyan etmeden siki sakinleşip inene kadar elimden ve ağzımdan düşürmemiştim. Sessizce duş alıp hazırlandık ve otelime geldik.
Yine biraz geride durduk otelden. Son bir öpücükle vedalaştığımızda buruk bakışlarına canlı ve neşeli karşılık vererek:

“Numaran bende… Kim bilir belki bir gün bir iş gezim daha olur. Bu arada ilerideki kız arkadaşın ve karın çoook şanslı birisi! Her şey için teşekkür ederim. ”

Bir küçük buse daha verip konuşmasını beklemeden uzaklaştım otelime doğru. Uçakta arkadaşlarım takıldı:

“Bütün gün uyumuşsun hala uyuyorsun. ”

“Bıraksalar üç gün daha uyurum” diye cevapladım.

İçimden de gülüyordum. Bu kocamdan planladığım intikam değildi ama yaşadığım en muhteşem zevk maratonuydu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Türbanlı Karısını Jet-Ski’de Siktim { a

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Türbanlı Karısını Jet-Ski’de Siktim { a

Merhaba ben Mahmut, Antalyada yaşayan, Turizm sektöründe iş yapan, 32 yaşında, ODTÜ mezunu, bekar bir işadamıyım. Sexte sınır tanımayan ve her türlü heyecanı yaşamaya hazır ve yaşamış birisiyim. Sex hayatım çok renkli geçmekte, çünkü genelde Sex hayatımın büyük bir bölümü yabancı Turistlerle geçirdiğimden dolayı, Sex’i doyasıya ve sınırsız yaşamış ve fantazilerimin bir çoğunu kolayca gerçekleştirme fırsatlarım olmuştu. Ama size anlatacağım hikaye beni gerçekten çok şaşırtmış ve heyecanlandırmıştı…

Yazları Antalyada bir otelin su sporları merkezini çalıştırıyordum. Genelde müşterilerimiz yabancı Turist olduğu için, Türk müşteri otelde çok az bulunurdu. İşlerimizin çok yoğun olduğu bir gün çalışan elemanların hepsi meşguldu. Bu sırada Jet-Ski yapmak isteyen bir Türk çift geldi. Erkeğin adı Metin, kadının adının Arzu olduğunu öğrendiğim bir Karı-Kocaydı. Arzu, minyon tipli, iri göğüslü, masmavi gözleri, iri dudakları olan, 27-28 yaşlarında, başında modern bir başörtüsü (Kapalı ve türbanlı hatunlara karşı inanılmaz bir zaafım vardır), ama altındaki giymiş olduğu Sexy mayosu vücudunun bütün işthamını ortaya çıkartan cinsten olduğu için, tam bir afetti. Metin ise iri yarı, göbekli, 40 yaşlarında kibar bir beydi. Metin bana karısının Jet-Ski yapmak istediğini, ama hayatlarında ilk defa böyle birşeye bineceği için çok korktuğunu, bu konuda onlara yardım edip edemeyeceğimi sordu. Ben de Metine, isterse karısına birkaç tur birlikte binersek öğretebileceğimi söyledim, çok memnun olacaklarını söyleyerek bana teşekkür etti…

Ben hemen Jet-Ski’yi kıyıya yanaştırdım ve Arzuyu da arkama oturtarak açığa doğru hızlı şekilde hareket ettik. Tabi bu arada rüzgardan dolayı başörtüsü başından düştü ve onu hemen beline doladı. Deniz biraz dalgalı olduğu için arzu arkamda düşmemek için bana sıkı sıkı sarılmak zorunda kalıyordu. Arzunun, iri ve muhteşem göğüslerini sırtıma tamamen yapıştırıp beni sıkı sıkı sarması beni müthiş tahrik etmiş ve yarağımın odun gibi olmasını sağlamıştı. Dalgalardan dolayı Jet-Ski’nin her zıplayışında Arzunun eli göbeğimden kayarak benim kalkmış olan yarağımla teması ve arzunun bundan rahatzız olmaması ‘tabi kaza ile olduğu için :)’ ve dahada önemlisi beni daha sıkı sarması, benim cesaretimi iyice artırmış ve Arzuyu sikme isteğimi gerçekleştirmek için hemen bir plan kurmuştum. Arzuya isterse önüme oturabileceğini, korkmaması gerektiğini, direksiyonun konrolünün bende olacağını, bunun öğrenmesi için daha iyi olacağını söyleyince, hemen öne oturmayı kabul etti.

Artık istediğim olmuş, Arzuyu önüme oturtmuş ve dalgalı denizde tekrar hızlı bir şekilde hoplaya zıplaya gidiyorduk. Ama bu defaki fark, Arzu benim kucağımda, ben bütün vücudumu arkadan Arzuya dayamıştım. Tabi yarağım sürtünmeden dolayı yine kazık gibi olmuş, Arzu da tabiki taş gibi olmuş yarağımı götünde hissedince, her zıplamamızda götünün yarağıma sürtünmek zorunda kalması sanırım onu da etkilemiş olacak ki, o da bütün vücudunu geriye doğru iterek ‘tabi Arzu bunu Jet-Ski’den düşmemek için yapıyordu :)’ bundan hoşlandığını belli ediyordu. Artık anlamıştım, bundan o da zevk alıyordu, ama hiçbir şey konuşmuyorduk, yalnızca vücutlarımız konuşuyordu. Ben de bundan cesaret alarak sahilden uzaklara doğru sürdüm Jet-Ski’yi, çünkü kocası sahilden bizi görebilirdi. Biraz daha açığa giderken Arzuya direksiyonu ona bırakacağımı, bundan korkmaması gerektiğini, tehlike anında hemen müdahele edebileceğimi söyleyerek, ellerimi onun beline attım ve sıkı sıkı sarıldım.

O da Jet-Ski’nin gazına sonuna kadar yüklenmiş, tabi hoplama zıplamalarımız artmış, arkasında kalkmış yarağım götünde, ellerimden birisi o muhteşem göğüslerinde, diğeri de amcığına kolayca ‘kazara da olsa!’ sürtünmelerimi ve okşamalarımı kolaylaştırması ve bunun ona verdiği zevkin yanı sıra, hızlı ve tehlikeli bir şekilde Jet-Ski’yi kullanmasının verdiği hazla isterik çığlıklar atıyor, bu da beni kudurtuyordu. Artık ok yaydan çıkmıştı, dayanamıyordum, yarağımı arzunun götüne sürtmekten patlamak üzereydim. Daha fazla dayanamadım ve Arzuyu okşamalarımı artırdım. Sol elimi tamamen amcığının üstünden ve mayosunun kenarından yavaşça içeriye soktum. Amcığı sırıl sıklam olmuştu, parmaklarım rahatlıkla içinde gidip geliyordu. Diğer elimle de, mayosunun içine sokarak, o muhteşem göğüslerini okşamaya başladım. Arzunun buna kızabileceğini düşünürken, onun heyecandan attığı çığlıkların inleme ve zevk çığlığına dönüştüğünü gördüm. Artık çekinecek bir şey kalmamış, Arzunun da bunu istediği apaçık belli olmuştu.

Parmaklarım amcığının derinliklerini keşfederken, Arzu dayanamayıp Jet-Ski’yi stop ettirdi ve yüzünü bana dönerek birden dudaklarımı ihtiraslı bir şekilde öpmeye, daha doğrusu emmeye, bir eliyle de Bady-Short’umdan ucu fırlamış olan, kafası kırmızı bir mantarı andıran yarağımı okşuyor, daha doğrusu avına saldıran bir Panter gibi parçalarcasına hırpalıyordu. Artık kontrol benden çıkmış, kendimi Arzunun eline bırakmıştım. Arzu ise vahşi bir hayvan gibi hırıltılar çıkartarak dudaklarımdan yarağıma inerek, o muhteşem dudakları arasında yarağımı hapsetmiş, yalıyor, emiyor, koparırcasına somuruydu. Bu müthiş bir duyguydu. Ağzının sıcaklığını hissetmemle birlikte onun başını daha aşağılara bastırarak, boğazına kadar gidip geliyor, o muhteşem kadını ağzından sikiyordum.

Artık kontrolü ele alma zamanı gelmişti, çünkü hemen boşalmak istemiyordum. Arzunun başını yarağımdan kaldırdım, omuzundan mayosunu indirdim, önce dudaklarını öperek, uçları dikleşmiş iri göğüslerine dudaklarımı gömdüm, uzun uzun onları öptüm, yaladım ve emdim. Doyamıyordum, çünkü Arzu zevkten inlemiyor, resmen hırlıyordu ve bu da beni dahada azdırıyordu. Arzuyu, sırtı Jet-Ski’nin direksiyonuna gelecek şekilde sırt üstü yatırdım, mayosunun kalan kısmını da tamamen çıkarttım, göbeğinde yalnızca önceden bağlamış olduğu başörtüsü kalmıştı. Artık Arzunun o traşlı amı ve muhteşem götü tam karşımdaydı. Hemen Arzunun bacaklarının arasına başımı soktum ve güzel bal kutusunu yalamaya başladım, dilimle sikiyordum amını. Arzu dudaklarını hafif hafif ısırarak zevkten kuduruyordu, bütün suratım amının suyundan sırılsıklam olmuştu. Bir yandan da elimle Klitorisini okşuyor sıkıyordum. Birden sesi yükseldi, ağlar gibi sesler çıkararak ağzıma boşaldı. Harika bir tadı vardı ve çok güzel kokuyordu…

Dilimi Arzunun amından çıkarıp, dar olan göt deliğini yalıyor, içine dilimi sokarak onu çıldırtıyordum. O ana kadar hiçbir kelime konuşmayan Arzu, “Lütfen sok artık dayanamıyorum, yarağını istiyorum, sik beni, seni içimde hissetmek istiyorum, hadi lütfeeeen dayanamıyorum artık!” diye ağlayarak yalvarıyordu. Arzuyu Jet-Ski’nin selesine ata biner gibi oturtup önüme domaltım. Elimle amını okşarken götünün deliğinden amına doğru yalamaya başladım, çıldırmaya başlamıştı. Arkadan yarağımın başını yavaşça amına dayadım, kalçaları kıvranıyordu önümde, “Sok!” diye yalvarıyordu. Yavaşça içine itince, Arzu ince bir çığlık attı, “Evet! Dibine kadar sok, taşaklarına kadar sok lütfen!” diye bağırdı. Birden amına kökledim sonuna kadar. Gözlerinden yaş gelmişti, zevkten ve acıdan ağlıyordu. Amının içinde gidip gelmeye başlamıştım. Ufacık amı sikmek gerçekten zevkliydi.

Parmağımla göt deliğini okşuyor, parmaklıyordum. “Hadi!” dedikçe, yarrağımı amından çıkarıyordum. Ben öye yapınca, “Sok ne olur!” diye yalvarıyordu. Ben de yarrağımı amına köklerken, götüne de parmağımı sokuyordum. Götü de parmağıma alışmıştı, götüne iki parmağımı sokarken zevkten bağırıyordu. Ben amını pompalarken, Arzu iki defa haykıra haykıra boşaldı. Yarağım halen amındaydı. Artık boşalma sırası bendeydi ve göt deliğini sikmeyi kafaya koymuştum. Amından çıkardım yarrağı ve götüne dayadım. Önce ses çıkarmadı, ama başını sokunca, “Yapma ne olur!” diye yalvarmaya başladı. Hiç kurtuluşu yoktu! Birden bastırdım götünün deliğine, yarısına kadar girmişti. Arzu acıdan ağlıyor, çığlık atıyor ve altımda debeleniyordu. Kulağına eğildim ve “Sık dişini bebeğim, birazdan alışacaksın!” dedim. Yarrağımı götünden azıcık çıkardım, sonra tekrar yavaşça ittirdim. Bir kaç defa böyle yaptıktan sonra taşşaklarım kalçalarına değmeye başlamıştı. 5-10 dakika Arzunun götünde gidip geldikten sonra, artık o da zevk almaya başlamış, acı çığlıkları zevk inlemelerine dönüşmüştü…

Bir süre sonra ben de bağırarak götünün içine patladım. Yarağımı çıkarttığımda götünden kanla karışık döllerim akıyordu. Arzuyu dudaklarından öptüm ve teşekkür ettim. Etrafa baktığım zaman anladım ki dalgalar bizi sahile doğru sürüklemişti. Birilerinin ne yaptığımızı görmesini istemediğimizden dolayı, panikle mayolarımızı giydik, Jet-Ski’nin gazına dokundum ve kıyıya doğru yöneldim. Sahile vardığımızda, Arzunun kocası bize gülerek, “Nasıldı? Eğlenebildiniz mi?” dedi. Ben kızarmıştım. Arzu hemen lafa atladı, “Harikaydı kocacım, öğretmenim harika bir Jet-Sikiciymiş!” dedi hınzır bir gülümsemeyle. Kocası da, “Biliyorum karıcığım!” diyerek elindeki Camerayı gösterdi. Sanırım uzaktan da olsa, kocası bütün olanları Cameraya kaydetmişti!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KAMIL AKIN VE BEN

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

KAMIL AKIN VE BEN
Kamil abi ve cüneytle birlikte çok güzel zamanımız olmuştu, çok güzel pozisyonlar denemiş hep birlikte çok güzel zevkler tatmıştık.
Fakat sonradan Cüneyt evlenince bize katılamaz olmuştu, çok nadir bize katılabiliyor hatta daha çok kamil abiyle birlikte olup sikişiyordu çünkü ben herzaman onlar gibi müsait olamıyordum. Birgün kamil abi beni aradı ve bana akın adında birgençten bahsetti, çok güzel bir yarağı varmış, cüneytinkinde daha büyükmüş ve çok güzel muamele yapıyormuş.
Demekki kamil abi kendine bir alternatif bulmuştu bile çünkü Artık ilk tanıştığımız o günlerin üzerinden de epeyce zaman geçmiş, hepimizin yaşı kemale ermişti. Kamil abi ereksiyon konusunda sıkıntı çekiyordu ama yine de beni mutlu etmek için elinden gelen herşeyi yapıyordu. Buluşmamızdan bir gün önce yiyeceklerini ona göre seçiyor, ereksiyonunu ve boşalmasını sağlayacak şeyler yemeye çalışıyordu.
Zaten seyrek geliyordu ve bana geldiği zamanlar hep ağzıma boşalmasını istiyordum
kendisinden ama ya hiç boşalamıyordu yada boşalmasını ağzıma denk getiremiyordu. En son geldiğinde önceki günden iyice hazırlanmıştı, bak dedi ben ceviz ve fındık yiyorum sen de bu akşam ufaklığına dokunma iyice dolsun.
Ertesi gün evime geldi, sadece iki sokak yokuş çıkmıştı ama nefes nefeseydi.
Hemen üstünü çıkardı ve yanyana yatarak biraz muhabbet etmeye başladık: yine akından bahsetmeye başladı; ben de iyice merak etmeye başlamıştım bu akın denen kişiyi. Muhabbetimizin ortasında ben onun meme uçlarını emmeye başladım ve sevişmeye başladık. Bir yandan elimle yarağını sıvazlıyor diğer yandan sağ ve sol meme uçlarını emiyordum ardından aşağı indim ve yarağını ağzıma almaya başladım. Nefis bir duygu o güzel yarağı ağzımda hissetmek, dibinden ucuna kadar dilimle yalıyor, ağzıma alıp hepsini ağzımın içine sokmaya çalışıyordum ve kamil abi de zevkten inliyordu. Sonra kamil abi önümde domaldı ve ben de arkasına geçtim ama farkettim ki benimki de pek kalkmakistı. dibini sıkarak sertleştirdim ve o şekilde kamil abiyi sikmeye çalıştım. Bir süre öyle siktikten sonra sırtüstü yattım ve o da üstüne oturdu. O şekilde üstümde kıvranarak kendine otuzbir çekmeye devam etti. Sonunda geleceğini haber verdi ve ağzıma yaklaştı; yarağını iyice sıkmıştı ki tam ağzımın önünde gevşetti ve kocaman bir döl kütlesi ağzımın içine fışkırdı. Biraz daha daha masaj yaparak boşalmaya devam etti, ağzıma epeyce bir miktar döl bırktıktan sonra kalktı ve ben de ağzımdakileri yutarak otuzbir çektim.
Bir hafta sonra yine telefon çaldı, yine kamil abi buluşmak istiyordu. Yarın gelmesini söyledim oda tamam deyip kapattı, ama hemen sonra yine aradı ve akın’ı da getirsin mi diye sordu. Valla dedim ben yalamayı severim, o da yalamama izin verecekse gelsin tabi, değişik birşey olur. Ertesi gün olmuştu; ben işten çıktım ve hemen eve geldim ve yıkandım. yarım saat sonra onlar da geldi; akın dediği kişi gayet atletik biriydi ve biraz çekiniyordu. içeri girdik ve önce biraz oturup muhabbet ettik, Ben akın’a rahat olmasını söyledim, sen yapıyorsun ben de yapıyorum ve ikimiz de bunu biliyoruz dedim. Biraz havadan sudan muhabbet ettik ve kamil abi yavaşça soyunmaya başladı ve bizim de soyunmamızı istedi. Bende eşofman ve t-shirt vardı sadece, akın da soyunurken ben meraktan çatlıyordum, kilodunu indirdiğinde dilimi yutacaktım. Cüneytinkinden çok farklıydı; inik hali kalınca ve uzundu ve şimdilik yerçekimine karşı koyamıyordu. Heyecandan da henüz kalkmamıştı. Akın ve kamil abi yine oturdular bense şaşkın şaşkın akının yarağına bakakalmıştım; inik hali buysa kalkmış halini düşünemiyordum bile. Çekinerek gözlerimle yarağını işaret ederek izin istedim akından. O da hafifce gözlerini yumarak onayladı. Yavaşça ikisinin önünde diz çöktüm ve akının yarağını nazikçe elime aldım. Elimde epeyce ağır bir et parçası şimdili ölü bir şekilde duruyordu. Yavaşça otuzbir çeker gibi elimin içinde ileri geri hareket ettirdim ve hafifce yukarı kaldırdım. Artık dayanamadım ve yavaşça ağzıma aldım. Bu alet çok değişikti, hani yumuşaktı ama ağzımın içine soktukça daha da da giriyordu. Yavaş yavaş ağzımda onunla oynamaya başladım ve başımın hareketlerini iyice hızlandırdım. Akın iyice havaya girmiş olmalı herhalde yarağı kalkmaya genişlemeye başlamıştı. Akın Bir eliyle kamil abiyi okşuyor ve diğer eliyle başımı sıvazlıyor bir yandan da ince ince inliyordu. Ben diğer elimi kamil abinin sikine uzattım ve onunkini de okşamaya başladım. Akının yarak, Kamil abinin bahsettiği kadar varmış gerçekten; dimdik ve taş gibi olmuştu. İlerisini düşündüğüm için koltuğun yanında zula ettiğim prezervatifi aldım, paketini açıp nazikçe Akın’ın
direğine geçirdim. Ardından kamil abiyle birlikte ikisinin yan dönmesini söyledim, kamil abi sola dönmüş ve akın da sola dönünce arkasında yerini almıştı: elimle bizzat akının yarağını kamil abinin arkasına yerleştirdim ve yavaşça içeri girmesini izledim. Akın yavaşça kamil abiyi sikmeye başlamıştı ve ben de hemen kamil abinin yarağına ulaşıp bu sefer onu ağzıma almaya başladım. Akın uzunca bir süre böyle gidip geldi. Sonra değişiklik yapalım dedik, ben yere yattım ve kamil abi üstüme ters yattı; ikimiz altmışdokuz pozisyonunda birbirimizi yalamaya başladık ve bu esnada akın o kocaman yarağını gözümün önünde yine kamil abinin götüne sokmaya başladı. Kamil abinin yarağı tam sertleşmese de benim ağız hareketlerimle birden ağzıma boşaldığını hissettim. Oh be, uzun zamandan sonra yine kamil abiyi ağzımla getirmeyi başarmıştım. Akın biraz daha gidip geldikten sonra yarağını kamilabinin götünden çıkardı ve prezervatifi de çıkararak yarağını bana doğru yöneltti. Ben bir yandan ağzımla yarağının başına dil darbeleriyle masaj yapıyordum o da bir yandan kendine otuzbir çekiyordu. Yavaşça elimle taşaklarını sıvazlamaya başlamıştım ki birden yarağının başını ağzıma yaklaştırarak şiddetli bir şekilde o da boşalmaya başladı. Attırdıkları bir türlü bitmek bilmiyordu. Bir ara boğuluyorum sandım ve bu yüzden hepsini yuttum. Akının yarağını biraz daha emdim ve onun da temizlenmeye gönderdim. Bu arada kamil abi geri dönmüş, koltuğa yayılmış ve Akın’ın ağzımı
boşalışını izlemişti. Benim azgınlığım geçmemişti ve kamil abinin önünde domalarak onun yarağını yine ağzıma almaya başlamıştım. Bu arada Akın da temizlenmiş ve yanımıza dönmüştü; ben kamil abinin yarağını emerken birden akın’ın ellerini götümde hissetmeye başladım; götümün çok güzel olduğunu söylüyor ve hırsla götümün iki tarafındaki kaba etlerimi sıkıp bırakıyordu. Ben önümdekiyle ilgilenirken o koca yarağının sıcaklığını arkamda hissetmeye başlamıştım bile, iki kaba etimin arasında sıkıştırarak yavaşça gidip gelmeye başlamıştı. Kamil abi ve Ben onay vermediğimiz için içime girmeye cesaret edemiyordu ve ben de açıkçası o koca şeyi alamayacağımı bildiğim için onay vermeye hiç niyetim yoktu. Ben bir yandan kamil abinin sikiyle oynarken o da aynı şekilde arkamda gidip gelmeye devam ediyordu. Birden belimin üstünde bir sıcaklık hissettim: yuhh yine boşalmıştı. Belimdeki sıcaklığı hissedince azgınlığım doruklara ulaşmıştı, elimi arkaya attım ve dölünü sırtıma iyice yaydım, elim vıcık vıcık olmuştu. Elimi önüme götürdüm ve onun döllerini kayganlaştırıcı olarak kullanarak kendime otuzbir çekmeye başladım. Akıın da kamil abinin yanına geçti ve oturdu, yarağının başında daha döller vardı: başındaki
dölleri ağzımla yaladım ve yarağını tekrar ağzıma aldım. Ağzımda yarakla otuzbire devam ettim ve sonunda ben de şiddetle boşaldım. Artık akın ortama ısınmıştı ve ileride yine buluşmaya hazırdı. Bakalım bir sonraki serüvenimiz nasıl geçecek… Bizi izlemeye devam edin…
Lütfen puan ve yorumlarınızı esirgemeyin

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

izmir escort izmir escort izmir escort hurilerim.com şişli escort bakırköy escort kocaeli escort kocaeli escort escort keçiören escort rus escort bahçelievler escort ensest hikayeler gaziantep escort gaziantep escort erotik film izle escort ankara şişli escort mecidiyeköy escort sincan escort bahçeşehir escort taksim escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan mersin escort otele gelen escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort Antalya escort kuşadası escort bayan eryaman escort demetevler escort Escort etlik escort görükle escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri Bahis siteleri porno porno erzincan escort erzurum escort eskişehir escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort hatay escort ığdır escort ısparta escort istanbul escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa sınırsız escort bursa escort bayan porno izle bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj