Karım Uyurken Baldızımın Götünü Siktim(ALINTI)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Karım Uyurken Baldızımın Götünü Siktim(ALINTI)
Ben Almanyadan Cenk. Evliyim, Zuffenhausen’da yaşıyorum ve Stuttgart’taki Porsche Fabrikasında çalışıyorum. Kaynanamlar da bizimle aynı şehirde kalıyorlar. Benim bir baldızım var, bu sene 18 yaşına girdi, ama afet mi afet birşey. Her gördüğümde aklımı başımdan alıyor. Hele o götü yok mu, resmen kuduruyorum baldızın o götü için. Baldızım geçen aya kadar kaynanamlarla kalıyordu, geçen ay Berlin’de Freie Universität’e başladı. Berlin’de oturduğu daire bir apartmanın çatı katı. Çalıştığımdan dolayı baldızın taşınmasına yardım edememiştim. O haftasonu karımla birlikte baldızı ziyaret etmeye ve bir gece baldızda geçirmeye karar verdik.

Zuffenhausen’la Berlin arası yaklaşık 620 km veya beşbuçuk saat (fakat altında Porsche oldu mu, dört saatte rahat varıyorsun). Uzatmayım sabah çıktık, öğlene baldızımdaydık. Baldızıma hediyelerini verdik, bir şişe Şampanya, bir adet BlueRay Player (aldığımızda içinde 10 adet de BlueRay Film vardı). Evde biraz dinlenip hoşbeşten sonra dışarı çıktık ve baldız bize Berlin’i gezdirdi. Akşama kadar dolaştık, yorulmuştuk. Karım, “Şimdi yemeği kim yapacak, yorulduk, zaten başım da ağrıyor, hem çok acıktım.” deyince, Pizza yaptırdık götürdük. Yemeğimizi yediğimizde saat 22:00’yi geçmişti. Karımla baldız masayı toplarlarken, ben de BlueRay Playeri kurdum, hemen denemek istiyordum. Çalışıyordu.

Baldızımın evini kutlamak için, karım “Şampanyayı getir de patlatalım hadi!” dedi. Şampanyalarımızı yudumlarken, baldız filmlerden birini seçti, “Bunu seyredelim!” dedi. Bir korku filmiydi seçtiği. Karım da hiç sevmez korku filmini, hatta nefret eder, 5 dakika bile bakmaz, “Korku filmi mi seyredeceğiz şimdi, başka birşey seyredelim!” diye itiraz etti ve istediği oldu. Komedi filmi seyrettik. Rahat olsun diye üzerilerimizi değiştirmiş, eşofmanlarımızı giymiştik. Saat 12:30 olmuştu. Baldız, “Yaa abla gıcıklık etme de, şimdi de korku filmini seyredelim!” dedi. Karım da, “Ben seyretmem, siz eniştenle seyredin, hem başım çatlayacak gibi, uykum da geldi!” diyerek yatmaya gitti. Ben tabii baldızla başbaşa kalacağımdan keyfime diyecek yoktu. Aslında korku filmlerini ben de pek sevmem, ama baldızla izleyecektim.

Baldız salonun lambasını söndürüp geldi, üçlü koltuğa yanıma oturdu. Kalan şampanyayı içerek korku filmini seyretmeye ve başladık. Film ilerledikçe korku ve gerilim artıyordu ve baldız da bana iyice sokuluyordu. Gerçekten bazı sahnelerde ben bile korkuyordum. Filmin yarısına yaklaştığımızda artık baldız bana iyice sarılmış, ben de elimi omzuna, koluna, zaman zaman sırtına ve beline atıyor ve kendime çekerek baldızın vücudunu iyice vücuduma yapıştırıyordum. Baldızın dokunduğum her yeri Gevur amı gibi yanıyordu valla. Baldızla bulunduğumuz durumdan okadar mutluydum ki, film hiç bitmesin diye arzu ediyordum. Fakat bir süre sonra baldız, “Enişte filmi Pause’ye al da bir tuvalete gideyim!” dedi. Filmi durdurdum, baldız kalktı. Yürürken sanki bana biraz kafayı bulmuş gibi geldi. Daha salonun ortasına varmadan koşarak geri geldi yanıma, bana sarılarak, “Enşite çok korkuyorum, beni tuvalete götürsene!” dedi…

Baldızın bu isteğini ikiletmedim tabii, hemen kalktım ve baldızla birbirimize sarılarak tuvalete doğru gittik. Tuvaletin kapısını açıp lambasını yaktım, “Hadi gir de işini gör!” dedim. Baldız tuvalete girdi, tam kapıyı kapatacaktım, “Kapatma enişte, korkuyorum!” dedi, ben de açık bıraktım, “Tamam açık kalsın, sen işini görürken ben de ablana bakıp geleyim…” dedim, “Gitme enişte, korkuyorum!” dedi. Kapının ağzında kalakaldım. Baldız benim bakmama aldırış etmeden, biraz da şampanyanın etkisiyle, eşofmanını dizlerine kadar sıyırdı, külodunu indirdi ve klozete oturdu, işemeye başladı. Heyecandan ölecektim nerdeyse. Baldız ise, sanki yaptığı gayet normal birşeymiş gibi, gözlerimin içine bakıp gülerek işiyordu. O anda sikimin kalktığını ve eşofmanımın önünü zorladığını hissedebiliyordum. Baldız anlamasın diye sol elimi eşofmanımın cebine sokup sikimi bastırıyordum. Baldızın işemesi bitince tuvalet kağıdıyla amını kuruladı, önce külodunu çekti sonra da eşofmanını, “Bittiiii!” dedi gülerek. Yine birbirimize sarılarak salona döndük…

Oturduk birbirimize sarılarak filmi kalan yerinden izlemeye devam ettik. Bu sefer ben elimi hafif hafif baldızın sırtında yukarı aşağı okşayarak beline ve kalçalarına indiriyordum ve belli belirsiz baldızın götünü okşuyordum. Baldız da ya gerçekten filmden korktuğundan, yada hoşuna gittiğinden korkuyormuş gibi yaparak bana dahada sokuluyordu ve dirseğini kalkmış sikime bastırıyordu. Filim bittiğinde ikimiz de bir süre hareket etmeden o pozisyonda kaldık, ikimiz de kalkmak istemiyorduk. Berlin bizim kaldığımız şehir gibi değildi, insalar sabaha kadar sokaklardaydı, geziyor eğleniyorlardı. Sokaktan bağırtılı gürültülü sesler gelince, baldız, “Sokakta kavga ediyorlar herhalde enişte, pencereden bakalım hadi!” diyerek koltuktan kalktı, beni de elimden tutarak kaldırdı. Baldız önde, eli arkasında elimi tutarak salonun penceresine gittik. Baldız pencereyi açtı ve pencerenin denizliğine dirseklerini koyarak aşağı bakıyordu. Ben ise baldızın tam arkasındaydım ve arkaya çıkmış götüne ve açılmış beline, o açıklıktan görünen tanga küloduna bakarak kalkık sikimi sıvazlıyordum…

Baldız, “Enişte, bak bak, birbirlerine şişe atıyorlar!” deyince, “Bakayım!” diyerek baldızın arkasına sikimi yapıştırdım ve üzerine eğilerek aşağı bakıyormuş gibi yapmaya başladım. Aşağıda kavga edenleri göremiyordum, fakat umurumda da değildi, benim derdim baldızın götüne dayanmaktı ve bunu yapıyordum. Baldızın yumuşacık ve sıcacık götü, eşofmanlarımıza rağmen sikimi ve kasıklarımı kavuruyordu. Sikimi, baldızın götünü sikermiş gibi, hafif hafif yukarı aşağı oynatıyor, arasıra ileri bastırıyordum. Bu hareketlerimi biraz daha belirgin yapınca baldızın sesi ve hareketleri birden kesilmişti, hiç birşey söylemeden ve hiç kıpırdamadan öylece aşağı bakıyordu. Bir an içimden, (Şimdi boku yedim, şimdi dönüp tokadı patlatacak ve bağırıp çağırmaya başlayacak ve karımı uyandıracak, beni rezil edecek!) diye düşündüm ve kendime geldim, sikermiş gibi hareketlerime son verdim ve hafifçe geri çekildim…

Fakat bu sefer baldız götünü geriye iterek önüme dayadı ve az önce benim ona yaptığım gibi, götünü yukarı aşağı hareket ettirmeye başladı. Bu resmen, baldızımın da bu teması istediği anlamına geliyordu. Yine de 100’de 100 emin olmak için ellerimle baldızın yarı açık belini iki yanından kavradım ve hafifçe kendime çektim. Ben öyle yapınca baldız da götünü daha çok bastırmaya başladı sikime. Ellerimi biraz daha aşağı kaydırarak, baldızın eşofmanını yavaş yavaş dizlerine kadar indirdim. Baldızın tangasının ipi götünün arasına girmiş, arkadan sanki götü çıplakmış gibi duruyordu. Baldızın arkasında çömeldim ve ellerimle götünün yanaklarını ayırarak ve tangasının ipini yana sıyırarak başladım baldızın götünün deliğini yalamaya. Zavallı baldızım tir tir titriyor, ben yaladıkça götünü yukarı aşağı oynatıyordu. Birden külodunu da dizlerine kadar indirdim ve amını da yalamaya başladım. Baldızın amı sırılsıklamdı zaten, biraz amını dilleyince sarsıla sarsıla ağzıma boşaldı…

Hemen ayağa kalktım, kendi eşofmanımı külodumla birlikte dizlerime kadar sıyırdım ve zonklayan sikimi kökünden tutarak baldızın kalçaları arasında aşağıdan yukarı doğru sürtmeye başladım. Baldız nefesini tutmuş, heyecandan kalbi güp güp atıyordu. Sikimin başını hafifçe baldızın amının dudakları arasına yerleştirip, amının deliğine dokundurduğumda baldız sessizliğini bozarak, “Ordan yapma enişte, bakireyim!” dedi ve elini arkaya göğsüme atarak beni itti. Bu benim için götten sikebilirsin demek anlamına geliyordu. “Tamam aşkım, kızlığına dokunmayacam!” diyerek sikimin başını tükürüğümle ıslattım, baldızın götünün deliğine de bolca tükürük bıraktıktan sonra, sikimin başını götünün deliğine dayadım ve ağır ağır yüklendim. Sikim baldızın götünün deliğini yara yara giriyordu götüne. Baldız bağıracak, fakat içerde uyuyan ablası uyanmasın diye bağıramıyordu. Bunu fırsat bilerek baldızın omuzlarından tutarak olanca gücümle yüklendim ve kalanını da köküne kadar soktum götüne…

Baldız acıdan taş kesilmişti, sikim köküne kadar götünde öylece donup kalmıştı. Sikimi götünün içinde biraz oynatınca, “Ne olur kıpırdama enişte kurbanın olayım!” diye yalvarıyordu. Mecburen bir süre baldızıma kenetlenmiş ve ikimiz de hareketsiz bir şekilde bekledik. Aslında öyle baldıza kenetli bir şekilde sabaha kadar durmak isterdim, fakat hem karımın uyanma ihtimali vardı ve sikim de baldızın götünde hareketsizlikten yavaş yavaş sertliğini kaybediyordu. Daha fazla dayanamadım ve sikimi ileri geri oynatmaya başladım. Bu arada baldızın acısı biraz da olsa hafiflemişti ve sikim yeniden sertleşiyordu. Sikimi yarısına kadar çekiyor, yavaşça geri gömüyordum baldızın götüne. Korkudan tamamını çıkaramıyordum, baldız kendini kasar ve yeniden sokturmaz diye. Bu şekilde hızlanarak baldızın götüne pompalamaya devam ettim. Baldızın götünü ne kadar siktim bilmiyorum, fakat bir süre sonra dizlerimin titrediğini ve boşalacağımı hissettim. Son bir iki sert darbeyle baldızın götüne boşaldım…

Döllerim ılık ılık baldızın götünü doldururken, baldızdan sadece, “Ohhhhh enişteeeeee!” diye sessiz bir inleme çıktı. Boşalmam bitince baldızın üstüne kapaklandım, baldızın ensesini boynunu kulağını öpüp yalayarak, “Seni seviyorum aşkım!” dedim ve sikim baldızın götünde küçülüp de pırtıp çıkana kadar o pozisyonda kaldık. Çekildiğimde baldızın götünden döllerim bacaklarına doğru süzülüyordu. Baldız hiç kımıldamadan, “Enişte akıyor, peçete ver çabuk!” dedi. Hemen sehpada duran peçetelere uzandım ve baldıza verdim. Baldız götünü ve bacaklarını silerken ben de banyoya girip sikimi yıkadım geldim. Üstümüzü başımızı düzeltip baldızla öpüşmeye başladık. Bir süre baldızla ayakta öpüşüp elleştikten sonra, baldız, “Enişte hadi git yat artık, ablam farkına varmasın!” dedi. “Tamam aşkım!” deyip, baldızı son bir kez öpüp, gittim karımın yanına yattım.

Karım arkasını yan dönmüş, ruh gibi uyuyordu. Az önce baldızımın götünü siktiğim aklımdan çıkmıyordu, sikim yeniden kazık gibi oldu. Karımın külodunu sıyırıp sikimi çıkardım ve arkadan amına soktum. Karım uyanır gibi oldu ve uyku sersemliğiyle, “Üffff yaaa, uykum var, yapma!” diye mızmızlandı. Fakat karmı dinlemedim, karımın amını, baldızımın amını siktiğimi hayal ederek, siktim ve baldızımı düşünerek uyudum. Ertesi gün hep birlikte kahvaltımızı yapıp, karımla Berlin’den ayrıldık.

Artık ayda birgün parasız izin kullanıyorum ve hafta içinde sabah işe gidiyormuşum gibi evden çıkıyorum, Porsche’me atlayıp, son gaz doğru Berlin’e baldızın yanına gidiyorum, baldızın götünü bir saat sikip, yine son gaz Zuffenhausen’a geliyorum. Çok yorucu oluyor, fakat baldızın götünü sikmeye değer, baldız Berlin’de değil de taa Japonya’da bile olsa, yine gider götünü siker gelirdim…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

DÜRTÜ

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bdsm

DÜRTÜ
2009 Ekim ayıydı. O yıllarda lisede okumaktaydım. Kız arkadaşımdan yeni ayrılmış ve pişmanlık yaşıyordum. Ergenliğin verdiği saçma sapan duygularla kendimi içime kapatmış ve çevremden soyutlamıştım. Arkadaşlarımla çok vakit geçirmez genelde evde takılırdım. Bir gün arkadaşların zoruyla dışarda hep beraber eğlenmeye çıktık. Ortamda tanımadığım bi kaç kişi daha vardı bunlardan birisi de Zehraydı. Zehra da benim gibi çok konuşmayı sevmeyen benden bir yıl ve bi kaç ay büyük bi kızdı. Başlangıçta çok dikkatimi çekmese de zamanla hareketleri çok hoşuma gitmeye başlamış ve kendisine olan ilgim artmaya başlamıştı. O gün eve geldiğim de ilk defa eski sevgilimi değil de bi başkasını Zehrayı düşünüyordum. Bi kaç gün aradan sonra arkadaşım fatoşla konuşurken bana Zehranın benden hoşlandığını ve tanışmak istediğini söyledi. Benimde bunu düşündüğümü ancak bunu söylemeye bir türlü fırsat bulamadığımı ona söyledim. daha sonra Zehrayı facebooktan ekledim. Küçük bi tekrar tanışma faslından sonra muhabbet etmeye başladık. Babası alkolik ve baskıcı bir adamdı. Bu yüzden onun işte olduğu zamanlar konuşur ve kapatırdık. Daha sonra bir gün dışarıda buluşmaya karar verdik. Ona ondan hoşlandığımı söyledim. Daha sonra ergence bir şekilde çıkma teklifi etmiştim. Kabul ettirdikten sonra bi kaç ay böyle takıldık ama ya 3 ya 4 sefer dışarı çıkmışızdır. Onunla sadece normal konularda konuşup sohbet ederken işin rengi okul tatile girip onun da akrabalarının yanına bir kaç haftalıgına ziyarete gittiğinde birdenbire değişmeye başladı. Az çok okulda ve nette görüşüp, konuşabilirken bunların da kalmamasıyla sadece mesajlaşmayla idare etmeye başladık. Bu arada benimde başka bir şehre akrabalarımın yanına gitmemle araya iyice mesafe girmiş o geri dönse bile bi kaç hafta daha buluşamıyacak netten görüşemeyecektik. Bir gece onu çok özlediğimi ona dokunmasam bile yanımda olmasını istediğimi söyledim. Bana geldiğinde isterse ona dokunabileceğimi söyleyince şaşırıp ve birazda cesaret alıp “nerene ?” diye birden bire soruverdim. O da “nereme dokunmak istersin ?” diye bir mesaj atınca göğüslerinin ve kalçalarının çok hoşuma gittiğini ve dokunmayı çok istediğimi birden bire söyleyiverdim. Zehranın vücut hatları kendi yaşı 18 olmasına rağmen daha olgun ve daha büyüktü. Büyük yuvarlak hafif sarkık göğüsleri balık etli vücudu dolgun kalçaları ona okul kıyafetiyle özellikle daha sonraları etek boyunu okulda kıslatmasını istediğimde ortaya çıkan görüntüyle herkesin beraber olmak isteyeceği tam bir afetti. Zehra bu mesjımdan sonra beğenilmek hoşuna gitmiş olacak ki geldiğinde onun istediğim heryerine dokunabileceğimi söyledi. Daha sonra ilişkimiz muhabbetlerimiz sex üzerine yoğunlaştı. Akrabalarda geçen vakti sürekli onunla mesajlaşarak geçiriyor onunla sex hakkında her şeyi konuşup birbirimizi azdırıyor ve beraber geceleri mesajlaşarak mesturbasyon yapıyoduk. Bir gün telefonun internet işaretinin kendiliğinden açıldıgını gördüm biraz beklediğim de bir mms (multimedya mesaj)geldi açıp baktıgımda Zehra göğüslerini çekip göndermişti. Saha sonra yuvarlak kalçalarını okul eteğini giymş bi şekilde arka tarafını ayırabildiği kadar ayırıp çekip göndermiş bana bütün güzelliklerini resimleyip atıyordu. Daha sonra amının fotoğrafını da gönderdiğinde beni benden aldı bitirdi. Amı delicesine sulanmış ve orta parmağını ağzıyla emerken göndermişti. Defalarca fotoğraflara bakıp 31 çektim. Daha sonra akraba ziyaretimiz bitmiş ve geri dönüyorduk. Eve vardğımızda ilk işim odama çekilip bilgisayarı açıp msnden Zehrayla görüntülü konuşmayı açmak oldu. Evde sadece küçük yeğenin olduğunu söylediğinde ona soyunmasını söyledim. Çocuk var deyince daha küçücük çocugun bişey anlamıycağını söyleyip acele etmesini istedim çocugu diğer odaya götürüp geldiğinde hemen soyunup karşılıklı mesturbasyon yapmaya başladık. Memelerini uçları tam çıkmamısına rağmen memeleri gerçekten çok büyüktü. Memelerini sıkarak amını okşuyo orta parmağını sokup çıkarıyordu. Daha sonra domalmasını istedim ve okşamaya devam etmesini istedim. Kalçaları resimden daha geniş ve daha seksiydi. Elleriyle ayırmasını söyledim tam ayırmıştı ki çocuk birden Zehra abla diye içeri girdiğinde topralanmak zorunda kaldı daha sonra çocugu çıkartıp hemen atletini alıp amına sürtmeye başladı daha sonra kendinden geçmiş gibi üç parmağını birden bire sokup çıkartarak memelerinin uçlarını sıkarak inlemeye başladı. Deli gibi terlemiş ve yığılıp kalmıştı. Ben de boşaldıktan sonra toparlanıp üzerimizi giyindik. Daha sonra ben bir defa daha boşalmak istedim ve yine soyunup beni boşalttıktan sonra haftaya annesiyle babasının şehir dışına çıkacaklarını söyleyip onların evine kahvaltıya gelmemi istedi … bu giriş kısmıydı asıl hikaye henüz başlamadı..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Doktor Şanslı ve Haremi 1 :D

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Doktor Şanslı ve Haremi 1 😀
Merhabalar, adım Alptürk, şuanda 25 yaşındayım, 1.82 boy, ne yağlı ne kaslı denebilecek normal bir vücudum var. Bundan 6 sene önce iyi bir üniversitede tıp fakültesini kazandım. Kazanmamla beraber herkesin beni doktor sanması bir oldu. Köyden geldiğim için tatillerde memlekete gittiğimde bayram kutlar gibi karşılanıyordum. Her neyse ilk hikayemi üniversiteyi kazandığım ilk seneden anlatacağım.

19 yaşındaydım neredeyse 92 kiloydum. Sınav stresinden sürekli yemek yiyordum, ders çalışmaktan spora da zaman kalmayınca bir anda kilo almaya başlamıştım. Bizim aile oldukça geniştir, 3 kardeşim var. 2 ablam var, 2si de benden büyük ve evliler. Bu hikayede sadece en büyük ablam evli. Diğeri ise açıktan üniversite bitirmeye çalışıyordu. Birde erkek kardeşim var, aslan parçası, çok zeki benden çok daha iyi yerlere geleceğine eminim. Ablalarım biri benden 4 diğeri 6 yaş büyük. Kardeşim ise 8 yaş küçük.

Fazla uzattım buraları. Gelelim hikayeye. Üniversiteyi kazandığım şehirde amca oğullarından biri yaşıyordu. Fabrikada şef gibi birşey, yengem ise bir terzide çalışıyordu o zamanlar. Yanlarına yerleştim, herşey gayet iyi gidiyor ben okula, yeni şehre ve farklı bir yatağa alışmaya çalışıyordum. Amca oğlum Mehmet abi işçilerden önce gidip sonra dönerdi. Neredeyse 6da çıkıyor akşam 9da dönüyordu. O yorgunlukla 11 olmadan da yatıyordu. Yengem Meryem abla ise bazen akşamüstü bazen sabahtan gidip amcamla birlikte dönerdi. Fazla iş varsa 10a sarkardı. Mehmet abim beklerdi terzide.

Bir salı günü haftaya olan sınavıma çalışıyordum. Önceki sabah gördüğüm kadavraların etkisinden kurtulmaya çalışıyordum. Kokusu ve görünüşleri bir yana aklımda penisleri takılmıştı. Formaldehit etkisiyle açılan kas ve damarlar yüzünden penisleri de kolum kalınlığında ve fazlasıyla uzundular. Benim kalkmış hali onların durağan hali kadardı neredeyse. Belki daha bile kısaydı. Açıkçası kızlarla zaten muhabbetim yokken birde bu, iyice özgüvenim zedeleniyordu. Ben bunları düşünürken telefonum çaldı. Arayan Mehmet abiydi, iş yerinde biri yaralanmış. Gece hastanede kalması gerekiyormuş ve mehmet abi de onunla kalacakmış. Yengemi almamı istedi, bende hem hava alırım diye düşünerek kabul ettim. Giyinip çıktım hemen.

Terziden içeriye girdim, küçücük bir oda gibiydi. Tek bir masa vardı. Gözlerim yengemi arıyordu, acaba yanlış mı geldim diye düşünmeye başlamıştım. Ama aletlerin seslerini de duyabiliyordum, masada oturan benden birkaç yaş küçük olan kıza ” Meryem abla burda mı? ” diye sordum. Kız incecik sesiyle ” İçerde, işleri biter birazdan. Mehmet abi mi gönderdi? ” diye sordu. Bende başımla onaylayıp ” Amca oğlum oluyor, yengemi almamı rica etti. ” diye açıkladım. Kız gülümseyip içeriye gitti. Birkaç dakika sonra yaşlı bir adam çıktı, çok çirkin biriydi gördüğüm gibi gözüm tutmamıştı. dişleri neredeyse 90 derece yatıktı, birbirlerinin arkasına girmişlerdi, bıyıkları sapsarı, hafif ağarmış saçları, belki 10 numara denebilecek koca gözlükleri, sonrasında adamın eski terzi olduğunu buranın sahibi olduğunu öğrenince çok şaşırmıştım. Mehmet abinin de ahpabı oluyormuş. Adam pis pis gülümseyip ” Hoşgeldin genco, Abdullah. ” diyerek elini uzattı. Bende selamını almak zorunda kalmıştım çekingen bir şekilde elimi uzatıp ” Alptürk ” dedim. Adam masaya oturup birşeyler anlatmaya başladı. Bana ne iş yaptığımı sordu bende tıp okuduğumu doktor olacağımı söyledim. Adamın tavırları öyle bir değişmişti ki bana karşı. Sürekli birşey isteyip istemediğimi soruyordu. Mehmet abimle nasıl tanışdığını, yengemi nasıl işe aldığını, çok çalışkan olduğunu, işlerden falan bahsediyordu. Sıkılmıştım…

O sırada yine az önceki kız geldi ” Babacım elbise bitmiş seni çağırıyorlar. ” dedi böylece kızı olduğunu öğrenmiştim. Bu adamdan böyle bir kız nasıl çıktı anlamıyorum. Kız yanıma gelip ” Doktor mu olucaksııın? ” diye sordu. İçeriden bizi dinlemişti muhtemelen. Yaşının bana yakın olmasına imkan tanımıyordum. Ses tonu, inceliği, konuşma şeklinden tut hareketlerine kadar bir çocuk gibiydi. Başımı sallayıp onayladım o sıra babası çağırdı. İçeride bir süre durduktan sonra tekrar benim olduğum odaya geldi. Utangaç utangaç iyice bana yaklaşıp bir anda altındaki kapri uzunluğundaki şortu baldırına kadar çekti. Ben nolduğunu anlayamadan bacaklarına bakarken buldum kendimi. Dizinin hafif üstünde bir kızarıklığı gösterdi. ” Çok acıyo.. ” diyip ağlar gibi ses çıkardı. Yere düşüp düşmediğini sonrasında da bacağına birşey düşüp düşmediğini sordum. Ve ikinci sorumda dün gece çay döküldüğünü söyledi. Bu kadar bariz birşeyi neden sorduğunu düşünüyordum ki babası odaya girdi. Kız hemen kaprisini bırakmıştı ama baldırına kadar bacağını açtığını ve benim baktığımı görmüştü. Biraz korkmuştum ama görmemiş gibi yaptı adam. Sonrasında yengemle birlike eve yürümeye başladık.

Dönerken yengem ” Emine’yle tanışmışsın? ” dedi. Böylece adını öğrenmiştim. ” Bacağındaki kızraklığı gösterdi ne iyi gelir diye. Çay dökmüşte. O sıra siz geldiniz işte babasından çekindi galiba. ” dedim. Yengem önce gülümsedi, sonra ” Güzel kız ama dimi? ” diye sordu. Emine 165 boylarında bana göre biraz kısa kalıyordu, hafif balık etli, kara gözleri olan o babaya göre çok bakımlı sayılabilecek bir kızdı. Ama öyle değişik bir güzelliği yoktu. Yengem daha önce böyle şeyler konuşmazdı normalde, hem buna hemde sorduğu soruya şaşırıp kalmıştım. Benim sessizliğimi evet olarak algılayıp ” Sevgilin yoksa bir çay için, ben konuşurum. ” dedi. Ben şaşkınlıktan dilimi yutmuştum. Eve gidip çalışmayı düşünürken yengem neler söylüyordu. Daha ben cevap vermeden ” Tamam, tamam, utandın sen anlaşılan. Ben onla konuşurum merak etme. ” dedi. ” Yok meryem abla, gerek yok. ” falan dediysemde beni dinlemedi, omzuyla omzuma vurup ” Bende o iş merak etmeee ” dedi. Ben afallamıştım gerçekten. Herneyse eve döndük ve ben odama çekilip çalışmaya devam ettim. Tabii aklım Emine ve yengemdeydi.

Aradan birkaç gün geçti, Cuma günüydü. Akşamüstü Mehmet abim aradı, ” Aferin goçuma aferin. ” dedi. Ben nolduğunu anlamaya çalışırken ” Emine’yle anlaşıyormuşsun. Temiz kız, aferin goçuma. Murat amcamlara haber verelim, istemeye gelsinler. ” dedi. Benim ne olduğuna dair hiçbir fikrim yokken kız istemekten bahsediyorlardı. ” Mehmet abi yok öyle birşey! Babamlara falan da haber vermeye kalkma. Daha benim haberim yok ne Emine’si ne kız istemesi. ” diye çıkıştım. Methmet abi ” Sakin ol goçum tamam, kızı kirletme de başımıza kalmasın o zaman. Hadi akşam konuşuruz. ” diyip kapattı. Ben sinirli bir şekilde yengemi aradım. Çaldı çaldı açan olmadı, tekrar aradım yine açan olmadı. 3.de çaldı çaldı tam meşgule düşecekken biri açtı. ” Alo? ” dedim, bir süre ses gelmedi, sonra Emine’nin sesi geldi ” Meryem abla tuvalette. ” dedi. ” Tamam o zaman ben sonra ararım. ” dedim. Kapatıcakken ” Şeey… ” dedi, ağzında birşeyler geveliyordu ama ne söylediği anlaşılmıyordu. ” Sesin gelmiyor, tekrar söyler misin? ” dedim. ” Benle buluşmak istemişsin? ” dedi. Tamam kızlarla konuşmasını pek bilmiyordum, köyden gelmişim biraz geri kafalı kalıyordum ama bir kız böyle diyince öküzlük yapmamam gerektiğini de biliyordum. Yok, hayır, istemiyorum diyemezdim. ” Eh öyle oldu. ” dedim. Güldü, kapattı telefonu. Kapatınca aklım başıma geldi, aldık başımıza belayı…

Aradan yarım saat geçti ben evde turluyordum, durumdan nasıl sıyrılırım diye düşünüyordum. Bir yandan yengeme çok kızmıştım. Yengemi aradım, çaldığı gibi açtı. Biraz bağırarak ” Yenge noluyo yaaa? Herkese söylemişsin Emine’yi, ben sana istemiyorum demiştim! ” dedim. Sonra biraz üzgün bir sesle ” Kızma Alp, konuşmuşsunuz istiyorum demişsin. ” dedi. Gerçekten dedim, diyecek birşey bulamamıştım o an. ” Off yaaaa! ” diye bağırarak kapattım telefonu. Gidip uyudum hemen.

Sonraki gün okul yoktu, erken yattığım için sabah erkenden uyanmıştım. Tamda mehmet abi evden çıkıyordu. Kaltım tuvalete girdim, elimi yüzümü yıkayıp küçük tuvaletimi yapmaya başladım. Pat diye kapı açıldı yengem girdi içeri. Tuvalet küçüktü zaten, bir tarafında banko vardı, bir tarafında klozet ve hemen yanında lavabosu. Lavabonun yanında da kapı vardı. Kapı açılınca bana paralel açılıyordu yani. Yengem içeri girdi ve beni o halde gördü. Bende uyku sersemliğinin verdiği geç algılamam ve yaptığım iş yüzünden öyle kalakalmıştım. Dönsem sağa sola işeyecektim, pantolonomun içine soksam ayrı dert. Yengemle öyle bir saniye kadar bakıştı. Gözlerini benden ayırıp penisime baktı bir saniye kadar. Ve ” Mehmet abin sandım. ” diyip çıktı. Kim bilir ne umutlarla girmişti içeri ve o da anlayamamıştı ne olduğunu. Çıktıktan sonra birkaç saniye kapının önünde dikildiğini gölgesinden anlamıştım. Sonra içeriye gitti ve öğlen saatine kadar çıkmadı odasından. Ben kahvaltımı edip çalışıyordum. Sonra yengem içeri girdi, mutfakla oturma odası arasında duvar yoktu, birleşiktiler yani. İşlenirken ” Bana kızgın mısın? ” diye sordu. Cevap vermedim. Masada çalışıyordum. Arkamdan geldi başımda dikilerek ” Kötü bir amacım yoktu ki Alp. ” dedi. Ben onu takmıyordum. Birden çenesini başımın hafif yan kısmına koyup bana fazlasıyla yaklaştı, yengemden beklemediğim bir hareketti yine. Göğüsleri arkadan boynuma değiyordu. Yengem kocaman memeleri olan, balık etli, 160 boylarında kısa bir kadındı. Memelerinin boynuma deydiğini farkedince farklı hissetmiştim. Heyecanlanmıştım resmen. ” Aaaalp sana diyorum! ” sesiyle kendime geldim. Hafif arkama yaslanıp ” Efendim meryem abla ” dedim. Ama arkama yaslanmamla göğüslerini ezmem bir olmuştu. Yengem değişik bir ses çıkartıp geri çekildi. Biraz susup ” Çay yapim de konuşalım, biraz ara ver. ” dedi.

Biraz sonra çay yapıp geldi. Sonra ben baştan istemediğimi, senin öyle birşey söylediğine şaşırıp o yüzden sessiz kaldığımı, aslında Emine’ye ilgimin olmadığını, ayıp olmasın diye kabul ettiğimi söyledim. Sonra yengem Emine’ye söylerken babasının duyduğunu ve babasının ısrar ettiğini söyledi. Nedenini sorunca beni övmeye başladı. ” Akıllı uslu adamsın, ne içkin ne sigaran var, tabii birde doktor olacak diye sayıklayıp duruyordu Abdullah abi. ” dedi. Ben tırsmıştım, babası bana kakalamaya çalışıyordu resmen kızını.

Aradan haftalar geçti, sınav dönemim vardı. Yengem hem Emine’ye hemde babasına söylemiş olmalı ki hiçkimse bu konuda beni rahatsız etmemişti. Sınavlarımın her biri iyi geçmişti, kadavra üzerindeki uygulama sınavlarında da hepsini bilmiştim. Derslerim çok çok iyiydi. Dönem 1.liğine oynuyordum adeta. Sınav dönemi geçmiş hafta sonu rahat rahat evde dinleniyordum. Cumartesi günüydü ve bilmediğim bir numara aradı. Açtım, ” Alo ” dedikten sonra bir süre sessizlik oldu. Arayan Emine’ydi, son sınıftaydı ve benim okuduğum okuldan bir bölüme gitmek istiyordu. Bana üniversiteyi gezdirip gezdiremeyeceğimi sordu. Benim bu işe canım sıkılmıştı ama kabul etmek zorunda kaldım.

Birkaç saat sonra hazırlanıp Emine’yi almaya gittim. Terziye girdiğim gibi babası ” Ooooo doktor bey hoşgeldin. ” diyerek karşıladı. Beni överek kızına örnek gösteriyordu. Ama Emine baya utanmıştı, yüzüme bile bakamıyordu, kızarmış yanaklarıyla konuşmadan babasına kafa sallıyordu. Biraz sonra yengemde geldi, beni bir kenara çekip cebime 20 lira sıkıştırdı. Birşeyler yiyin, çay için falan dedi. Ben oflaya puflaya aldım parayı ve Emine’yi çağırıp izin istedim. Çıktık ve okula gidene kadar otobüstü, şuydu buydu derken hiç konuşmadık nerdeyse. Okula gelince ben zorluklarını falan anlatmaya başladım, kız zaten konuşmuyordu saf saf bakınıyordu, iyice susmuştu. Sonra güzel yanlarından bahsettim bak her yer yeşillik çok güzel okul falan diye. Nereyi istediğini sorunca ” Makina Mühendisliği ” dedi. Ben şaşırdım, ordakilerden duyduğum kadarıyla kişi başı 250 gram kız düşüyormuş. Koskoca 100 kişilik bölümde sadece 4 kız varmış. ” Kızlar tarafından pek tercih edilmez aslında, niye? ” diye sordum. Amcasının dikim vb. şeyler üzerine makina ürettiği bir fabrikası varmış. Orada çalışacağını ve ona uygun bölümde okumak istediğini söyledi. Ben mantıklı bulmuştum, okulu epey bir gezdik. Kantini, yemekhaneyi, binaları falan gösterirken baya yorulmuştuk. Emine bir anda yere düştü, asfalt yolun hemen yanından çimenlerden yürüyorduk. Çimenler biraz ıslak olduğu için kayıp götünün üstüne düşmüştü. Bir yanağı taşa bir yanağı çimenlere düşmüştü. Sol tarafı çimen lekesi olmusi ve toz olmuş, sağ tarafı taşa düştüğü için kirlenmemişti. Hemen üstünü temizlemeye çalıştı ve arkasına ulaşamayınca refleks olarak ben yardım ettim. Sonra birden naptığımı farkedince değişik duygulara kapıldım, resmen baldır kısmını ve götünü tokatlamıştım az önce. Sonra geri çekilince utanıp tuvalete gitmek istediğini söyledi. En yakın bina spor salonuydu. Kapısı açıktı, içeriye girdik tuvalete kadar götürdüm. Binada hiç kimse yoktu.

Birkaç dakika sonra Emine ” Alp bakar mısın? ” diye seslendi, önce tereddüt ettim kızlar tuvaletine girme konusunda. Gelmediğimi farkedince kapıya yaklaştı. Altındaki kapriyi götünün yarısına kadar indirmiş, üstündeki tişörtü hafif kaldırmıştı. İçindeki açık pembe renkteki külodu ve hemen üstündeki morluğu görmüştüm. Ama gözümü külodundan alamamıştım. Morluğu gösterip ağlamaya başladı. Çok hassas bir teni vardı belli ki, heryeri kızarıp morarıyordu sürekli. Neyse yakınlaştım, eğildim ve morluğa baktım. Ciddi birşey değildi. Düştüğü için morarmıştı belli ki. Ama o durum beni değişik duygulara sevketmişti. Bir anda sıcak basmış, penisim sertleşmeye başlamıştı. Alışık değildim sonuçta. Sonra sesler duymaya başlayınca ikimizde toparlandık. Emine elini yüzünü yıkayıp tekrar gezmeye başladık, tam okuldan çıkarken Emine bir anda önüme attı kendini. Ben duramamış ve arkadan dayamıştım. Penisim sırtının orta hizasına geliyordu, kısaydı ama bu bile heyecanlandırmaya yetmişti. Çok ağrıdığını söyleyerek morluğun olduğu yeri gösterdi. Ama az önce gezerken neşesi gayet yerindeydi. Oyun yaptığını düşünmeye başlamıştım, ve başımdan savmak için ” Soğuk suyla masaj yap evde. ” dedim. O gün öylece geçip gitti.

Sonraki gün deneme sınavı varmış, çok kötü geçmiş ve babası hemen Mehmet abimi aradı. Konuştular ” Ooo tabi yardım eder Alp abisi, merak etmesin. ” falan diyerek bana sormadan yine birşeyler ayarlanmıştı. Sonra amca oğlu açıkladı, Biyoloji hiç yapamıyormuş, yardım etse etse doktor Alp abisi eder demiş babası ve bana göndermek istemiş. Mehmet abim zaten kız istemeye hazır çoktan hemen kabul etmişi.

Sonraki gün öğleden sonra Emine geldi, yengem daha evdeydi. Bize pasta, poğça, çay falan getirip durdu. Bende insan vücudundaki sistemleri birer birer anlatıyordum. En sonunda yengem hazırlanıp çıkacağını söyledi, çaydanlığı ve bir tepsi poğça bıraktı masaya. Sonra da çıkıp gitti. Ben anlatırken Emine’nin kafası çok dağınıktı, pek dinlemediğini anlayabiliyordum. Bende ara verip çay falan içiyordum sürekli. Üreme sistemine geldiğimizde sayfada bir kadının vajinal yapısı ve bir adamın penisi vardı. İnik ve kalkık halini anlatan iki resim koymuşlardı. Emine’nin gözü o resme takılmıtşı. Ben görmemezden gelip anlatmaya devam ettim tabii. Anlatmayı bitirip sayfayı çevirinde Emine kendine geldi, mızmızlanıp cumartesi günü düştüğü yeri gösterdi. Bende ” Bakim. ” diyince dünden niyetliymiş gibi açıvardı. Bu sefer kapriyi değil külotla birlikte çekmiş, tertemiz götünün bir kısmını görmüştüm. Morluk neredeyse geçmişti, çok ufak bir nokta kalmıştı ama Emine mızmızlanıyordu. ” Banyo ne tarafta, su iyi geliyo. ” dedi. Gösterdim, içeriye girdi ve suyun sıcaklığını ayarladı. Ben naptığını izlerken dalıp gitmişim tabii, bir anda altındaki kapriyi dizlerine kadar indirince şok olmuştum. Bacakları ve külodunun yanından taşan bembayaz kallçalara hayranlıkla baktım. Emine hafif yan dönüp bana bakmaya başlamıştı ama ben gözümü alamıyordum, dalıp gitmiştim kalçalarına bakarken. O sırada Emine’nin utangaç bir şekilde ” Arkanı dönsen? ” diyişini duydum. Bir anda utanmıştım ve hiçbirşey demeden içeriye geri döndüm.

Arkadan birkaç dakika geçti, geri döndü içeriye. Üstünde sadece külodu vardı, bacakları ıslaktı, önünü kaprisi ile kapatıyordu. Bana ” Havlu varmı? ” diye sordu. Oysaki kapının arkasındaydı havlular. Bende ” Kapının arkasında, gel gösterim. ” diyip ona doğru yürüdüm. Emine dönüp tuvalete doğru yürümeye başladığında kaprisinin sadece önünü kapattığını unutmuştu. Tabii bilerek yapıyor da olabilirdi ama külodu, içindeki kalçaları ve bacakları önümdeydi. Havluyu gösterdim, kapriyi bırakıp beline havluyu sardı ve içeri geri döndük. Ben hiç farketmemiştim ama benimki kalkmış pantolonu zorluyordu. Emine utankaç bir şekilde çaktırmadan bakarken yakalamıştım, ve bakıp görünce bende utanmıştım. Saklamaya çalışırken ” Şeeey.. Kitaptaki gibi ereksiyon mu oldu? ” dedi. Ben utanıp birşey demedim. ” Kitapta üreme için hazır olduğunda ereksiyon olduğu yazıyordu. ” dedi ben baya utanmış yerin dibine girmiştim. O sırada altındaki havluyu yere bıraktı, geldi yanıma oturdu ve oturur oturmaz geri zıpladı. Hala ağrıdığını söyledi, tahta sandalyenin ağrıttığını söyleyince koltuğa oturmasını söyledim. Gitti oturdu ve yine zıpladı. neyin peşinde olduğunu merak ederken kucağıma oturup oturamayacağını sordu. Ben şaşırmıştım, bir cevap verememiştim ve Emine de bunu evet kabul edip bir anca gelip kucağıma oturdu. Başının üstü burnumun hizasına geliyordu, kokusu, kalçalarının yumuşaklığı. Kendimden geçmiştim, aletim zonkluyordu. Kendime söz geçirememeye başlamıştım. Emine ise dirseklerini masaya koymuş kalçalarını bana bastırarak sayfaları çeviriyordu. Ben cidden kendimden geçmiştim ama bir anda kendime gelip Emine’yi üstümden kaldırmak için ellerimi beline attım. En azından beline attığımı düşündüm ama boy farkından dolayı tam göğüslerine denk gelmişti. Göğüslerini sıkınca emine bir anda kendini geriye atıp bana yaslandı ve iyice sürtünmeye başladı. Ellerim göğüslerinde, penisim kalçalarının arasında, nasıl tersliyim ki bu durumdayken. Devam ettim sıkıp okşamaya, daha önce yapmadığım için aşırı zevk alıyordum tabii. Daha önce gördüğüm ilk kadın vücudu kadavraların beyaz, soğuk vücuduydu. Kanlı canlı, sıcacık, genç bir kız böyle hareketler yaparak beni kolayca ayartmıştı. Ama sonrasında babası aklıma geldi ve bir anda toparlanmaya çalıştım. Emine durumu anlayıp doğruldu, kucağımdan kalktı ve bana döndü. Sandalyeye tekrar geri ittirip ” Merak etme, babama söylemem. ” dedi. Ben aklımı mı okduğunu düşünürken altımdaki şortu ve boxerı çekiştirmeye başladı. Ben tabiiki utanmıştım ve engel oluyordu. Ellerimle şortu tutarken Emine elime resmen vurdu. Az önceki utangaçlığını düşününce ben şaşırmıştım, Emine şaşkınlığımdan yararlanıp çıkarmıştı altımdakileri.

Tabii o zamanlar tıraş etmem gerektiğini bilmiyordum, kıllarla örtülü tam ortalama boy ve kalınlıkta olan kalkmış yarağımı yakaladı. Benim vücuduma elektrik çarpmış gibi oldu ve sarsıldım. Sonrasında kucağıma oturdu boynuma sarılıp vajinasını penisime sürtmeye başladı. O zaman benim için vajina ve penisti isimleri. Ama sonraki gün am ve yarak oluvermişti. Köy yerinde bile terbiyeli yetiştirilmişken bir günde ağzım bozulmuştu. Herneyse sürtünürken ben kendimden geçmiş titriyordum. Emine durdu ve oturup kalkmaya inlemeye başladı. Ben ne olduğunu bilmiyordum, ilk kez yapıyordum böyle şeyler, sonra nasıl olduysa külodunu yana çekmiş ve bir anda penisimi içime almıştı. Ben sıcaklığı hissedince korkup baktım ve içine girdiğimi görünce o teorik olarak bahsedilen kızlık zarı geldi aklıma. Emine bilmiyor olabilirdi bile belki, bir anda ittirip geri çekildim, bunu yaparken ikimizde sandalyeyle birlikte yere düştük. Hemen kan olup olmadığına bakmak için vajinasına baktım. Emine dudağıma parmağını koyup ” Herşeyi anlatıcam, şimdi sus. Keyfimize bakalım. ” diyerek beni sırt üstü yatırdı ve üstüme çıktı. 40 yıllık orospu gibi herşeyi kendi yapıyordu, hatta arada ” Sik amımı, sok, sok, ohhhh ” diye inliyordu. Ama benim tanıştığım Emine son derece utangaç, içine kapanık bir kızdı.

Bir dakikayı geçmeden üstümde zıplarken ben titremeye başlamıştım, neredeyse geliyordum ki Emien bunu anlamış ve üstümden kalkmıştı. Eliyle penisimi tutup bana 31 çekmeye başlamıştı, ellerine ve göbeğime doğru boşalmaya başladığımda tişörtümü yukarıya doğru çekti Emine, ben ise gözlerim kapanık kendimden geçmiş halde yatıyordum. Kendime gelmem birkaç dakikamı almıştı. Geldiğim gibi doğrulup Emine’ye baktım. Sonra herşeyi anlattı.

Meğersem babası benden önce biriyle nişanlandırmaya kalkmış. Adam kabul etsin diye de yatağına sokmuş kızı. Adam kızı kirletip kaçmış gitmiş, sonra birkaç kişiye daha kakalamaya çalışmış gencecik kızı, ama bu sene sınavı var diye bırakmış. Daha önce kakalamaya çalıştığı çocuk zengin bir ailenin oğluymuş, kızı kirlettiğini iddia edip evlenmelerini isteyince çocuğun babası bir miktar para verip adamı susturmuş. Adam kıza rahat vermiş ve terziyi kurmuş. Terzideki kadınları da ihtiyaçlarını görsün diye tutmuş. Ben bunu öğrenince şok oldum, sonra doğru anlayıp anlamadığımı öğrenmek istediğimi sorunca direk Meryem ablamı, yani yengemi de siktiğini öğrendim. Hergün biriyle beraber oluyormuş, terziden para kazanmak gibi bir amacı yokmuş. Ben şok üstüne şok geçiriyordum.

Beni görence ve tabi dioktor olacağımı duyunca, tabii Mehmet abimi falan da tanıdığı için beni gözüne kestirmiş. Emine’ye de beni ayartmasını söylemiş. Sonra aynı oyunu bana yapıcaklarmış. Ama Emine bunu istemediğini söyleyip, tekrar penisime atıldı. Bunu istiyorum diyerek ağzına alıp yalamaya başladı. O gün birçok şeyin ilki oldu benim için. İlk seks, ilk sakso, ilk banyo fantazisi gibi.

Ama en önemlisi, özgüvenim yerine gelmişti, tabii şansım da açılacaktı bu olaydan sonra.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

HEM KUMA HEM KOCA, HAYALİM GERÇEK OLDU(2)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

HEM KUMA HEM KOCA, HAYALİM GERÇEK OLDU(2)
HEM KUMA HEM KOCA, HAYALİM GERÇEK OLDU(2)
Cenk ve Seher’le yaşadığım muhteşem haftasonunun birinci bölümünü yazmıştım. Muhteşem üst üste alt alta geçen gecenin ardından sabah Seher Cenk’i ve beni uyandırdı. Banyoya yine birlikte girdik çok güzel olmuştu. Hemen fesat düşünmeyin ama bu defa sevişmedik. Birbirimizin her yerini sabunlaya sabunlaya birbirimizin vücudunda sabunlu vücutlarımızla bastıra bastıra masaj yapa yapa yıkandık. Duşlarımızı aldık. Önce Seher ve ben çıktık banyodan. Bornozlarımıza sarıldık. Yatak odasına geçtik. Seherle vücutlarımıza yumuşacık olsun diye bebek yağını sürdük. İlk önce ben başladım Seher’e bebek yağını sürmeye. Ellerime aldığım yağı avuçlarıma sonrada yumuşacık parmaklarımın arasına sürdükten sonra başladım Seher’in vücuduna sürmeye. Sırtından başlayarak kalçalarına kadar indim. Kalçalarının arasına kadar sürdüm. Ara sıra arka deliğinin üzerine geliyor orayı yağlıyordum. Seher tuttu elimi birden ve;
-ne olur daha yeni banyodan çıktım yapma ıslanıyorum. Bu gün sana süprizlerimiz var dedi.
Ben Seher dur deyince mecburen durdum. Kalçalarının arasından bacaklarına doğru kaydım yağlamaya devam ediyordum. Vücudunun arkasını bitirince ön tarafına başladım. Ayak bileklerinden üst taraflara doğru çıktıkça Seher gözlerini kapatmış tahrik oluyordu. Amının üzerine geldim. Önce bacaklarının iç kısmını sonra da amının üzerini yağlamaya başladım. Kadın iyice tahrik olmuştu. Yeniden sevişmemek için orayı hemen bitirip göbeğine doğru çıkmaya başladım. Sonrada göğüslerini tabi. Avuçlarıma yeniden yağ sürüp göğüslerini tek tek ellerim arasına aldım ve yağlamaya devam ettim. Boynuna kadar yağladım. Benim yağlamam bitince bu defa Seher bana;
-ee sıra sende. Ver şu yağı bana bende seni yağlayayım. Sende bebek gibi vücudun olsun dedi.
-ben nasıl olur gerek yok. Ben zaten bebek tenliyim hem olmaz dediysem de
Seher bana;
– Olur mu hayatım sende ben kadar kadınsın. Seni de yağlayalım hem kadınlar için bu önemlidir. Ne o yoksa utanıyor musun? Dün gece kocamın kocaman sikini kıçına alıp, beni bağırta bağırta sikerken utanmıyordun dedi.
Bende ısrarı üzerine;
-iyi hadi bari sür bari hem ben neden utanacam. Altımda inleyen sendin. Hem kocanda harika sikiyordu ne yapaydım. O kadar güzel siki olan bir adama hayır diyemedim.dedim
İkimizde gülüştük.
Seher bu defa bana yağ sürmeye başladı. O kadar güzel sürüyordu ki. Sırtımı yağladı, yavaş yavaş belime doğru inmeye başladı. Sonra kalçalarıma geldi. Kalçalarımı hem hem ovarak yağlıyor hem de avuçları ile sıkı sıkı sıkıyordu. Yavaş yavaş kalçalarım arasına indi elleriyle kalçalarımı ayırıyor deliğimi yağlıyordu. Deliğimle oynadıkça sikimde kalkmaya başlamıştı. O da benim zevk aldığımı anladı ve oynamaktan vazgeçti bacaklarımı ayak bileklerime kadar yağladı. Sonra önüme geçti ve ayak bileklerimden yukarılara doğru çıkmaya başladı. Dizlerim sonra yukarılara doğru çıkmaya devam ediyordu. Bastıra bastıra tenime yağı yedire yedire yukarıya çıkıyordu. Ve sikime geldi. Hep gözlerimin hep içine baka baka zaten kalkmış olan sikimi yağlı elleriyle kavradı. Gözlerime şehvetle bakıyordu. Sonra taşaklarımı avuçladı orayı da tek eliyle yağladıktan sonra arka deliğimle taşaklarım arasında kalan yeride yağladı. Göbeğimin üzerine doğru yağlı elleriyle çıkarken bir taraftan da derime bastırıyordu ve göğüslerimi yağlıyordu ama ne yağlama. Göğüslerimi avuçlarına doldurup sıkarak yağlıyordu. Göğüs uçlarımı parmaklarının ucu ile bastırmadan ovuyordu. Ben iyice çığrından çıkmıştım.
Kapıda Cenk’in;
-kolay gelsin kızlar
seslenişiyle tahrik pozisyonu sona erdi. Cenk’in seslenişiyle birlikte tahrik dolu yağlanma seansı da sona erdi. Seher hemen altına boxer kilodunu çekti sutyenini giydi ve mutfağa gitti. Bende tangamı, destekli sutyenimi taktım diz altı siyah çoraplarımı giyerek Seher’e yardım için mutfağa gittim. Ne güzel bir hayattı. Hiç bitsin istemiyordum. Her an kadındım. Ve kadınca yaşıyordum. Yanımda bana kadın olmayı öğretecek bir kadın ve her an her yerde sikecek bir erkeğim vardı. Bense buraya geldiğimden beri hiç erkek olmamıştım.hatta durumdan herkeste memnundu. Nasıl olmasın Seher kendisine bedava tardımcı bulmuştu. Cenk ise birisi dar delikli iki hatun. Kahvaltıyı iki kadın bir çırpıda hazırladık. Yemeğimizi yedik. Yemeğin ardından Cenk;
-hava çok güzel bu güzel havada kendimizi eve hapsetmeyelim çıkalım dışarıda dolaşalım dedi.
Seher’de tasdikledi;
-Evet ya ne işimiz var evde. Hava çok güzel çıkalım dolaşalım. Hem kırlarda piknik yaparız, akşamüzeri de alışveriş merkezlerini gezer biraz alışveriş yaparız. Dedi.
Karar alınmıştı. Bütün gün dışarıda olacaktık. Önce kırlarda piknik yapacak, ardından da alışverişe gidecektik. Yani bütün gün dışarıda olacaktık. Masayı iki kadın kaldırdık, bulaşıkları makineye koyduk;
Seher;
-Ceren hadi hazırlanalım tatlım dedi.
Hazırlanmak için yatak odasına gittik. İçimden hiç giyinmek gelmiyordu. Ne de olsa dışarı çıkacaktık ve ben yeniden erkek olacaktım. Çantamı açtım ve geldiğimden beri çıkartmadığım erkek kıyafetlerime uzandım. Ama Seher;
– Ceren ne yapıyorsun tatlım. Bunları giyemezsin. Sen bizim tanıdığımız Cerensin bunlarda ne şimdi. Ceren olarak giyinsene. Giy şu eteğini elbiseni ne bileyim işte. Şıkır şıkır kadın ol dedi.
– Ne olduğunu şaşırmıştım.
– -nasıl yani dışarı çıkacağız kızım. Hem dışarıda millet ne der
Dedim Seher’e
-Seher ise söylediklerimi duymuyordu bile
– Aman milleten bize ne. Hem burada seni kim tanıyacak. Sen makyaj yapınca kadınlara taş çıkartıyorsun. İnan bana kimse senin cross olduğunu bile anlamayacaktır.
Dedi.
O sırada odaya Cenk geldi. Cenkte Seherle aynı fikirdeydi.
Ben;
-iyi ama sizin burada bir çevreniz var. Sizin için sıkıntı olmasın dediysem de dinletemedim. İkisi birden Ceren olarak dışarı çıkmamı istiyorlardı.
-bende madem sizin için sakıncası yok benim içinde fark etmez dedim ve giyinmeye başladım. Önce siyah transparan tangamı giydim. Üzerime de destekli siyah dantelli sutyenimi taktım. İçine de kendi yaptığım silikon göğüslerimi koydum. Böylece göğüslerim oldukça dolgun durmuştu. Üzerine dar göbeğimi açıkta bırakan beyaz ve taşlı tişörtümü giygim. Altıma ise siyah soket çoraplarımı ve kenarları iplerle örülü açık olan taytımı giydim. Sadece ayakkabılara sıra gelmişti. 12 santim topuklu normal taban lacivert ayakkabılarımı giydim. Sıra makyajıma gelmişti. Fondöten, allık, ruj, göz kalemi, farlarımı da çekince tam bir dişi olmuştum. Herşeyim bitince baktım Cenk sikiyle oynuyordu. Eğer hemen odadan çıkmazsam Cenk beni sikecek verdiğim emekler boşa gidecekti. Hemen odadan çıktım.
Artık hazırdım. Seher gözlerini üzerimden alamıyordu. Yalnız en büyük sıkıntım giydiğim tayttan sikimin belli, olmasıydı. Onun çaresini de Seher buldu. Taytımı dizlerime kadar indirdi. Tangamı da tabi. Sonra sikimi geriye doğru kıvırdı. Halen küçük olduğu için rahatlıkla her türlü şekle giriyordu. İki yumurtam arasına denk getirdi. Taşaklarımı iki yandan geriye kıvırdığı sikimin üzerine getirdi sadece ucu dışarıda kalmıştı o da işerken sıkıntı çıkmamaması içindi. Sonra eğip büktüğü ve katladığı sikimi ve taşaklarımı ten rengi bandaj bantıyla bantladı. Artık tamamen kadın olmuştum. Hem bakınca ama da benzemişti. Bu halini çok sevdim.
Tangamı rahatlıkla giydim. Tangamı tamamen çekince tam kadınların arası gibi olmuştu bölgem. Taytımı da rahatça giydim. Muhteşem görünüyordum.
-Hadi artık çıkalım. Ben hazırım laylay lom.
Evet Cenk ve Seher ile birlikte dünyamda değişmişti. Benim için çok büyük özlem olan kadın olarak dışarı çıkmalarım hayata geçmiş, hayallerim, rüyalarım gerçek olmuştu. Önce piknik yapmaya gittik. Etlerimizi, içeceklerimizi aldık. Mangalı da ihmal etmedik. Cenk mangalı yaktı etleri yaparken bizde Seherle birlikte kırların tadını çıkarttık. Yanımda getirdiğim spor ayakkabılarını giyip çimenler üzerinde voleybol, yakar top oynadık. Mangal öğleden sonraya kalmıştı. Mangalda Cenk’in pişirdiği etleri yedik ama benim bir sorunum vardı. Tuvaletim gelmişti. Durumu Sehere anlattım benimle birlikte çalılık bir alana kadar geldi. Ben taytımı, tangamı indirdi. İşiyecem ama işedikçe çişim arka deliğimin oradan arkaya doğru gidiyordu. Mecburen bantları çözdük birdir zorlukla. Rahatça çişimi yaptıktan sonra bana yardım ve gözetmenlik için gelen Seher, ormanda tahrik olduğunu söyleyerek sikimi ağzına aldı. Yalamaya başladı. Durum dışarıdan bakıldığında feci bir haldeydi. İki lezbiyen gibi duruyorduk. Lezbiyenlerden birisi diğer kadının amını yalıyor intibası uyanıyordu. Ama Seher”inde bu durum pek umruında değildi doğrusu. O yalamaya devam ediyordu. Ta boğazına kadar sokuyor, yavaş yavaş dişeri ile hafif ısırıklar atarak ve dişlerini bastırarak dışarı çıkartıyordu. Bir süre böyle yaptıktan sonra eteğini kaldırdı, tangasını yana ayırdı ve ;
-hadi cerenciğim sıra sende sende beni mutlu et dedi.
-bende zaten kalkmış olan sikimi yana ayırdığı kilotunun yanından amına dayadım. Yavaş yavaş içine giriyordum. Seher iyice ıslanmış, amı buz pistim kadar kayganlaşmıştı. İçi ise alev alev yanıyordu ve ben daha amının ağzında bu ateşi hissedebiliyordum. Birkaç dakika yavaş yavaş gidip geldikten sonra birden hızlanmaya başladım. Ben siktikçe şap şap ses geliyordu ve Seher altımda artık inliyordu. Uzun bir süre git gel yaptıktan sonra Seher’in isteği üzerine içine boşaldım. Bu arada Seher 3 defa boşalmıştı bile. Sevişmemizi bitirip yine sikimi eski haline getirdik, bantları yine Seher büyük bir maharetle yapıştırdı. Rahatlamıştık. Güle oynaya Cenk’in yanına döndük. Cenk neden uzun sürdüğünü sordu.
Seher;
-ben biraz orman havası almak istedim. Hem ciğerlerime hemde amımın derinliklerine orman havası girsin istedim. Sağolsun Ceren’de amımın ta içine kadar orman havası teneffüs ettirdi dedi gülerek;
Kırların tadını biraz daha çıkarttık. Artık yavaş yavaş akşam karanlığı çöküyordu. Çöplerimizi topladık, eşyalarımızı arabaya doldurduk ve şehrin yolunu tuttuk. Şimdiki adresimiz ise büyük bir AVM idi. Ben rahat değildim. Kırlar tamnamdı. İnsanlar yoktu ama bu halimle ilk defa topluluk içine çıkacaktım. Arabada sürekli Seher’e;
-seher ne olur bana gözkulak ol. Ayaklarımda topuklular var hani kadın gibi yürüyemezsem falan uyar beni diye adeta yalvarıyordum
Seher’de Cenk’te;
-rahat ol yanında biz varız hiçbir şey olmayacak. Kimse şüphelenmeyecek bile, rahatla artık diye beni rahatlatmaya çalışıyorlardı.
Seher;
-hem sana yeni eşyalar almamız lazım. Ne yani erkek olarak çamaşır, ayakkabı mağazalarına nasıl girer nasıl eşya denersin. Hem elbisende yok. Sana süper alışveriş yapalım diyerek hem kendisi hem de beni heyecanlandırıyordu.
Yolculuğun ardından alışveriş merkezine geldik. Otoparka aracımızı çekip, mağazaların olduğu katları gezmeye başladık. Ben hem vitrinlere bakıyor bir taraftan da bakan var mı diye ortalığı kolaçan ediyordum.
Evet bakıyorlardı. Ama sadece abazan erkekler bakıyorlardı. Nasıl bakmasınlar göbeğim açıkta tişört ve kalçalarımı tamamen belli eden tayt. Üstelik taytın altında da sadece tanga. Tangam kalçalrım arasına girdiği için taytta kalçalarımın arasındaki yerini almıştı. Yani kıçım tamamen göz önündeydi. Taytımda kalın olmadığı için içimde belli oluyordu.
Gezerken önce bir iç çamaşırı mağazasına girdik. Oradaki modellere baktık. Tam kombin yapıyorduk ki, reyon sorumlusu kız yanımıza geldi. Yardımcı olabilirmiyim diye sordu. Ben heyecandan konuşamıyordum ama Seher hemen araya girdi. Arkadaşım yabancıdır. Türkçe anlamıyor ben beğendiklerine bakıyorum teşekkür ederim diyerek kızı savuşturdu. Mağazadan çok hoş leopar desenli jartiyerli bustiyer, kilot takım aldım. Seher ise ürünleri beğenmediğini söyledi. Aldıklarımızı ödemek ise Cenk’e kalmıştı. Zavallı Cenk iki azgın kadını mutlu etmek için delice uğraşıyordu.
Oradan başka bir çamaşır mağazasına geçtik oradan da gece mavisi dantalli ve transparan slip kilot, dantelli yine tranparan ama destekli sutyen, jartiyer ve trasparan gecelik ile sabahlık takım, Kırmızı am kısmı açık tanga ile göğüs uçlarını açıkta bırakan sutyen takımı ile gittiğimiz farklı çamaşır mağazalarından bir sürü çamaşır, set aldım kendime. Cenk kredimin sınırsız olduğunu söylemişti ne de olsa. Seher ise sadece kırmızı tanga sutyen set aldı. Bir sürü çamaşır seti vardı ihtiyacı da yoktu zaten.
Çamaşır mağazalarını geride bırakıp ayakkabı mağazalarını gezmeye başladık. Girdiğimiz her mağazada yardımcı olmak için gelen çalışanları Seher benim yabancı olduğumu söylüyor, buda benim içimi rahatlatıyor, tercih yapmamda yardımcı oluyordu. Beğendiğim bir model olursa Seher’e fısıldıyordum. Seherde çalışanlardan rica ediyordu. İşim iyice kolay kolaylaşıyordu böylece. Ben bayağı bir 39-40 numara ayakkabı modeli denedim. Bir sürü mağaza gezdik ve beğendiğim modellerin hepsini de aldı cenk sağolsun. Seher’in bana yakışacağını söylemesine rağmen platform taban topuklu ayakkabı almamıştım. Onu da ayak bilek kısımları açık bot şeklinde bir ayakkabı alarak Seher tamamladı. Alışverişte tek eksiğim elbise yada kombinleyebileceğim giysilere gelmişti. Mini etekli dekolteli transparan elbiselerden, uzun etekli dekoltesi bol elbiselere kadar çeşit çeşit tam 25 kadar elbisem oldu. Cenk gerçi ekonomik durumu çok iyiydi ama Eşi Seher’e almadığı kadar eşya almıştı bana. Seher’de kıskanacağına daha da alacakların listesini uzatıyordu. Bu çift harika arkadaşlarım olmuşlardı.
Gün boyu yoğun ve yorucu geçen günün ardından önce dışarıda yemeğimizi yedik ardından da evin yolunu tuttuk.
Kapıdan girdiğimizde hepimizde yorgunluktan ölüyorduk. Cenk koltuğa oturdu, televizyonu kurcalamaya başladı. Seher’de yatak odasında aldıklarını yerleştiriyordu. Bense öyle ortalarda kah yatak odasında kahsa salonda dolaşıyordum. Canım sevişmek istiyor ama bu isteğime yaklaşan olmuyordu. Mutfağa gittim. İçecek birşeyler alıp salona geçtim Cenk çoktan uyumuştu. Seher ise içeride yatağa uzanmış uyumak için hazırlık yapıyordu. Uyumadan hemen yanına gittim. Ama onunda sevişmeye niyeti yoktu. Benimde sevgili arkadaşlarımın yanındaki son gecem böylece boş geçti.Bende çaresizce yattım. Ertesi gün uyandım. Saat neredeyse öğlen olmuştu. Hemen yataktan kalktım. Banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım evi alt üst ettim ama evde Ne cenk ne de seher yoktu. Kahvaltı masası ise benim için duruyordu. Kaldırmamıştı Seher. Birde masanın üzerinde not vardı;
-sevgili ceren bizimle geçirdiğin haftasonu için teşekkür ederiz. Değişik fantazilerle dolu bir haftasonu oldu. İnan seni tanıdığımıza memnun olduk. Sen bu notu okurken biz evde olmayacağız. Bunun nedeni ise cerende erkeğe dönüşümündür. Biliyoruz ki sende istemiyordun ama dönüşümünde sıkıntı çekmemen için böylesinin daha iyi olacağını düşündük. Tekrar teşekkürler. En kısa sürede tekrar görüşeceğimizi bildirir iyi yolculuklar dileriz. Ben Cenk öptüm o güzel kalçalarından ve götünden, Seher’de muhteşem sikinin başından öpüyor. Görüşmek üzere
Ever kadınca geçirdiğim bir haftasonunun ardından tekrar erkek hayatım başlıyordu. Zaten çekilmiyordu hele şimdi, haftasonunun ardından daha çekilmeyecek gibi görünüyordu.

Cenk ve Seherin bana yaptıkları, dünyaları benim yapan süprizlerini de 3. yazımda sizlerle buluşturacağım. 3. yazımda görüşmek dileğiyle

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocamı Toy Bakkalın Çırağı ve Arkadaşlarıyla Aldat

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Kocamı Toy Bakkalın Çırağı ve Arkadaşlarıyla Aldat
3 küçük çocuk -1

Merhaba adım Pelin. 26 yaşında 1.74 boyunda 56 kilo olan yeşil gözlü ,uzun bacakli ve beyaz tenli genç bir kadınım.

Erkeklerin yazdıklarımı okuması beni heyecanlandırıyor. Ayrıca erkeklerin, daha karılarını adam gibi doyuramazken çapkınlık yapmasının sonuçlarını okuması ve öğrenmesi de işime geliyor. Geçtiğimiz yazın başlarıydı. Kocam, sekreteri olacak o orospuyu da alıp iş seyahatine gitmişti. Daha beni doğru düzgün becerip doyuramazken çapkınlık peşindeydi. Ben ise evde yanlız kalmıştım ve canım çok sıkılıyordu. Kasıklarım yanıyordu ve gereken yapılmazsa yanmaya devam edecekti. Bu sefer kocama boynuzu kimle taksam acaba diye düşünmeye başladım. Kocamdan statü olarak aşağıda birileriyle aldatmaya bayılıyordum. Ancak adım çıkmasın diye yaşadığım çevreden uzakta yapıyordum genelde bu işleri. En yakın arkadaşımın kapıcısını ayartmıştım. Son sevgilim oydu. En yakın arkadaşım Selin’e gidiyorum diye gidip kapıcıyla yatıyordum ama yaz için yazlığa gelmiştik. Ve kocam daha eve yerleşmeden sekreteri yani metresiyle iş seyahatine yani tatile gitmişti. Kimi bulsam diye düşünürken uzun zamandır aklımda olan bir fantazim vardı, genç bir erkeğin ilk kadını olup yılların abazalığını üstümde atmasını istiyordum. Düşünürken bakkalım çırağı geldi aklıma. Bizim bakkal, trafik kazası geçirmiş ayağı alçıdaydı. Bu yüzden, yanına okullarında kapanmasıyla köylü bir çocuk almıştı. Çırağı da her sabah ekmek ve gazete dağıtıyordu. Bizim evde havuzlu villadır. Muhit zengin olduğundan bahşişte boldur. Bir sabah çocuğu beklemeye başladim saat 07:30 gibiydi. Çocuk diyorum çünkü henüz 17 yaşlarındaydı sanırım. Neyse sokağın başında göründü .Evlerin bahçelerine siparişleri bırakarak yaklaşıyordu. Ben hazırlıklıydım tabiki üstümde ipek geceliğim altımda da sadece külotum vardi , gecelik uzun olduğundan hemen hemen her tarafamı örtüyordu. fakat transparandı.
İyice yaklaşınca camı bırakıp kapının gözetleme deliğinde onu beklemeye başladım. Tam kapının önüne geldiğinde ,çöpü dökmek için kapiyi açarmıs gibi yaptım. Sonra da korkmus gibi yapıp aaaaa! ödüm koptu seni görünce dedim. O da hafiften gülümsedi ,merak etme abla yemem dedi. İçimde sütyen yoktu. Çocuğun gözleri göğüslerimdeydi arada bir de bacaklarıma ve külotuma bakıyordu. Bende bilerek eğildim ve ona arkamı dönerek çöpü çok yavaş hareketlerle attım.

Çocuğa tam bir göz ziyafeti çektirdim. Kalçalarımı salladım kapağı açarken aramızda 1 metre yoktu. İyice gördüğüne emin olduktan sonra, asıl teklifime geldi sıra. Hafta sonu bizim havuzu temizlermisin diye sordum. Zaten cuma günü olduğundan haftasonu yarın oluyordu. Günlük 200 lira veririm dedim. Çünkü bakkalda daha az alıyordu biliyordum. Hemen kabul etti. Ertesi gün tam saatinde geldi. Ama biraz kıroydu. Neredeyse takım elbise giymişti, çok komikti. Ben ise avuç içi büyüklügünde mayo üstü ve altinda da pileli bir etek ve eteğin altınada normal (bikini altı olmayan) tangam vardi. Önü ipektendi, o da çok küçüktü 2-3 parmak genişliğindeydi, arkası ise zaten bildiğimiz tanga. Yani kalçam tamamen çıplak sayılırdı. Onu içeri davet ettim. Merhaba ben Ali, bende gülümseyerek elimi uzatarak Pelin dedim. O tereddütle elimi sıkarken, ben tereddütsüz elini bırakmadan, gel Ali dedim elini çekiştirerek. Ben önde o hafif arkamda bahçeye doğru yürüyorduk. Ayağımda topuklu terliklerim olduğundan sürekli kırıtıyordum. Camdaki yansımadan çocuğun gözlerinin kalçamda olduğunu gördüm. Bende elimden gelen en iyi şekilde kırıtmaya devam ettim. Kısa bir yürüyüşten sonra havuza geldik. Havuzumuz oldukça genişti. Çocuğa neler yapması gerektiğini bir bir anlattım. Ama onun aklı hala bendeydi. Ağzı açık bana bakıyor bunu farkettiğimi görüncede toparlanıyordu. Ona içeriden kocamın şortlarından birisini getirdim. Buradaki yöre halkının çoğu gibi, çocuğun vücudu çok çelimsizdi ve zayıftı. Şortu giyip geldiğinde neredeyse üzerinden düşecekti. Gerçekten boldu ve belinden ipleri sonuna kadar sıkıp bağlamıştı. O çelimsiz hali bile beni tahrik etti. Havuzun mermerlerini silmeye başladı bir yandan da uzaktan beni seyrediyordu. Bende şenzlongumun yanına gidip eteğimi yavasça indirdim. Arkam ona dönük vaziyette olduğundan, çocuk işini bırakmış beni izliyordu. Ben ise camdaki yansımadan görüyordum. İyice eğilerek ona her yerimi gösterdim. Hala eğik vaziyette plaj çantasından güneş kremimi bulmaya çalışırken arkamda durduğunu farkettim. Sessizce yaklaşmıştı belki de hedefime ulaşmak üzereydim. Aramızda yarım metre yoktu. Çocuk kısa, bende topuklu terlik olduğundan, kalçam neredeyse suratına denk geliyordu. İyice domaldım ve hareket beklemeye başladım. Çocuk tangalı bembeyaz kalçamı inceliyor ve kafasini bir sağa bir sola çevirip içine bakıyordu. Vajina dudaklarim tanganın iki yanindan görünüyordu ve bu manzara onun gözleri önündeydi. 2-3 dakika bu şekilde durduktan sonra hareket yapmayacağını anladım, biraz bozularak arkamı döndüm, aaaa napıyorsun dedim gülerek. o da, kekeleyerek , hi hi hiç abla dedi. Bu hali hoşuma gitmişti, ve oyunumu daha zevkli hale getirdiğinden, sonuna kadar tahrik etmeye karar verdim.
Sana yardım edecektimde ondan yanına geldim dedi. Hmmm dedim manalı manalı. yine iyice domalarak şenzlonga uzandım. Ona dönerek madem yardım etmeye geldin sana zahmet şu kremi bana sürer misin dedim? Çocuğun sırıtışı tüm yüzüne yayılarak tabi tabi sürerim abla dedi. O küçük çelimsiz elleri benim gibi 27 yaşındaki genç bir kadının vücudunda geziniyordu. Şenzlongu öyle bir ayarlamıştımki camın yansımasından arkamdakinin nereye baktığını rahatça görebiliyordum. Güneş gözlüğüm de olduğundan o nereye baktigimi farkedemiyordu. Sırtıma sürerken, bikinin ipine takıldı, çöz o ipi kocam iz kalmasını sevmez dedim. Kocam lafı geçince bir irkildiyse de elleri titreyerek beceriksizce ipi çözdü. Çocuk ahhh be abla köyde kimse bana inanmayacak dedi gülerek. Neden dedim. Senin gibi bir kadını yağlıyorum da ondan dedi. Keşke bizimkiler beni görseydi diye ekledi sonra. “Sizinkiler kim bakayım ?” “Dursun ve Vahap, bizim komşu çocukları, şimdi burada internet kafedeler” beynimde şimşekler çaktı, durumun yarattığı potansiyel kasıklarımın sulanmasına neden oldu. Meme uçlarımında iyice sertleştiğini hissediyordum. “EE madem öyle, ne bekliyorsun git getir onları da” dedim. Çocuk koşarak gitti hemen. 15-20 dakika geçti geldiler. Diğer çocuklar bundan bile daha küçük ve çelimsizdi. Konuşa konuşa bana doğru geliyor ve gülüyorlardı. Ben ise hiç pozisyonumu bozmadan bacaklarım iyice ayrık yatıyordum. Yanima kadar geldiler, Ali onlara galiba uyumuş dedi. “Nasıl karı ama anlattığım kadar var değil mi”. Diğer çocuklardan biri ise ulan biz bunu burada siksek kimse duymaz bile, bizim 3 metrelik bahçe duvarlarına bakarak, hem müstakil ev hemde bu duvarladan kimse burayı göremez etrafta yüksek bina da yok dedi. Bu ihtimal diğer ikisini de heyecanlandırmış olacakki gülümsediler. Getirdiği çocuklar beni baştan aşağı süzüyor; uuuf be o ne göt kabak gibi! bacaklara bak yalarım onlari gibi şeyler diyorlardi.

Camdan hepsini seyrediyordum. Biri bir ara pipisini çıkartıp eline aldı, ileri geri yapmaya başladı. Bende uyumuş numarasına devam edip, iyice ayrık bacaklarım arasından vajinama bakmalarından tahrik oluyordum. Ufaklıklardan biri kalçama doğru eğilerek

ohhh mis gibi kokuyor yavrum dedi fısıldayarak. Bende kalçamı biraz daha yukarı kaldırıp ona doğru ittim. Ali panikleyerek “lan oğlum karı kalkıyor dikkat edin” diye fısıldadı. Bende numara yaparak uyandım “aaa siz mi geldiniz çocuklar” dedim. Onlarda gülümseyerek “evet abla ben Dursun digeride bende Vahap” dedi. İkiside kara kuru çirkin mi çirkin çocuklardı. “Aliciğim hadi ama yağla artık beni” diyerek tekrar yattım . Diğerlerine bakarak “Hadi çocuklar sizde sürün” diyerek gülümsedim. Hepsi heyecandan hemen yağı almak için kavga etmeye başladı. Buda benim hoşuma gidiyordu. Şimdi sırtımda 6 tane el vardı. Hiçbiri de cesaret edip aşağılara da önlere de inemiyordu. Kontrolü ele almak için osmana bakarak birazda surama sür deyip bacaklarimi gösterdim. Aliye’de şunu tamamen çıkar, demiştim ya kocam bikini izi sevmiyor diyerek bikinimin üstünü gösterdim ve altını da iyice yağla dedim. Çocukların elleri titriyor ve o sıcak yaz gününde buz gibi oluyordu. Ali, bikinimin üstünü önceden çözmüştü ama boyun tarafındada askı olduğundan zorlanarak çıkardı. Bikini üstümün iç tarafını derin derin koklayarak elden ele dolaştırdılar. Yüz üstü yatıyordum, göğüslerim görünmüyordu, en azından şimdilik… Bu arada diğer ufaklık masaj yaparak bacaklarıma geldi. Onları sıkıyor ve bırakıyordu. Bende yavasça inliyor ve yandan onlara bakıp gülümsüyerek cesaretlendirmeye çalışıyordum. Vücut olarak en ufakları olan Dursun biraz haylaz bir tipti. En fazla 1.55 falan vardı.Bir cesaretle eli kalçamın üzerinde dolaştı. Baktiki benden ses çıkmıyor, iki eliyle kalça yanaklarımı yağlıyor ve diğerlerine bakıp gülüyordu. Diğer çocuklar yavaşlamış onu izliyorlardi. Dursun ise sanki köfte yoğuruyor gibi kalçamı ovuyor, arada birde ikiye ayırıp içine bakıyordu. Bende hafiften inliyor ve ayyy ! ahhh ! ohhh !gibi sesler çıkararak halimden memnun olduğumu gösteriyordum. Dursun “Abla bu ip seni rahatsız etmiyor mu? Baksana götünün arasında “ dedi gülerek. Bunun üzerine hepsi bir anda güldü. Sonra da eliyle ipi çekti, kaldırdı, “Ha ip var, ha yok” diyip bıraktı ip lastik gibi kalçama vurdu. Bende durumu iyice açıklamak için “Ayyy hayatım haklısın ama kocam bikini izi istemiyor o yüzden beni de böyle güneşlendiriyor etraftan kimse göremez nasılsa diye düşünüyor sanırım” dedim gülümseyerek göz kırptım.

Kocam lafı geçirince 3 ününde suratında bir tedirginlik oluştu, Dursun sanki her an kocam gelebilirmiş gibi evin kapısına doğru bakarak “Kocan nerede ki abla?” “Valla hayatım ne sen sor ne ben söyleyeyim, orospu sekreterine de alarak iş seyahatine gitti, benim gibi gül gibi karısı dururken, yalnızken ve ihtiyaçları varken metresiyle tatilde” dedim iç geçirerek. O da yaktığım yeşil ışıklardan cesaretlenip tanganın ipini yana çekti ve kalçamın bir yanağını eliyle ayirarak off be suna bak dedi. Yaklaşık 15-20 saniye bu şekilde durdu. Çocukların hepsi kalçama bakiyorlar ve off be göte bak yavrum , ne yalarım , ne sikilir bu göt gibi şeyler diyorlardi sessizce. Ben ise ses çıkarmadan yatıp arka deliğimi yavaş yavaş açıp kapatıyordum. Bir ara biri tokat atti. Bende ayyyy! Diyerek doğruldum, hepsi yiyecek gibi göğüslerime konsantre oldu ilk anda. Manalı manalı gülümseyerek herhalde arka tarafa yeteri kadar sürdünüz birazda bu tarafa sürün diyerek sırt üstü yattım. Uzanıp bacaklarımı hafif ayırınca hepsinin gözü vajinama gitti çünkü sadece bir tül vardı onu örten. Çocuğun biri “Aa bakın lan amı gözüküyor” dedi sesli bir şekilde. Hepsi birden sikecek gibi bakmaya ve elleriyle pipilerini avuçlamaya başladı. Bende hiç bozuntuya vermeden “Ben suya gireceğim hadi gelin sizde” dedim onlara bakarak. Vahap “Nereye abla daha ön tarafı yağlayacaktık” derken, ben koşarak suya atladım. “Hadi gelsenize” dedim Çocuklar ama bizde mayo yok ki dediler.
“Aman boşverin mayoyu benim altımdaki de mayo değil zaten öyle atlayın külotta mı yok” dedim gülerek. Hadi bakmıyorum dedim. Hepsi bir anda atladılar ama külotlarını da çıkarmışlardı. Suyun altına dalıp baktım hepsinin küçük pipileri dişardaydı. Bir süre şakalaşıp gülerken arada bir de pipilerini bana değdirip beni deniyorlardi ne yapacağım diye. Bende fark etmiyormuş gibi yapıyordum. Arada da dalıp onların artık minik olmayan pipilerini dikizliyordum. Hepsi ince ve 10 santimlik komik şeylerdi. Dursun bir ara arkama geçip kalçama pandik attı. Bende ona bakarak “seni gidi seni, yapma bir daha” diyerek güldüm. “Ama abla çok güzel” dedi. “Nedir o güzel olan? ” “Götün tabiiki” dedi. Bende “Gerçekten güzel olsa hakkını veren olurdu”diyerek kenara doğru yüzdüm. Havuzun merdiveninde oturuyor ve güneşleniyordum havuz içinde. Göğüslerim meydanda, alttaki tanga astarlı olmadığından tamamen transparan olmuş, her tarafım ortadaydı. Çocuklar daha uzakta arada kaçamak olarak bakıp hala oynuyorlardı. Bir ara Dursun havuzdan çıkıp koştu ve atladı. Diğerleride tekrarlamaya başladı. Hepsi bana atlama gösterisi yapıyordu. Koşarlarken pipileri yukarı aşağı sallanıyor ve ben bu manzara karşısında iyice tahrik oluyordum. En ufakları Dursun havuzdan çıktı bana bakarak pipisini tuttu ve bana çevirip salladı gülerek. Ye bunu dedi ve atladı. Bende karşılık olarak bir öpücük gönderdim ve iki elimi birleştirip kalp işareti yaptım. Onları pür dikkat izliyordum. Vajinam iyice ıslanmış ve kan dolup şişmişti. Artık zamanı gelmişti, bu kadar yeşil ışığa rağmen hala nasıl üstüme atlamadılar anlamamıştım.

“Hadi çocuklar çıkalım. Bana havlumu getirip kurulayın beni” diye seslendim. Alel acele havlumu alıp geldiler. “Ooo küçük beyler soyunmuş” Sürekli gülümsüyordum. Hepsinin pipisi dimdikti. Hem beni kuruluyor hem de pipileriyle oynuyorlardı. Dursununki sünnetsizdi. Ona bakarak “Seninkinden et sarkıyor” o da utanarak “babam yaptıramamış zamanında evlenmeden önce olucam ben” dedi. Onlarla konuşurken tangamıda çıkarmıştım. Havluyu tam üzerime alacaktımki Dursun havluyu alıp kaçtı. Ufak bir çığlık attım vajinamı kapatarak “çıplağım bakmayın bana” Dursun “Gelde al abla” bu sırada diğeri arkama geçmis kalçama bakıyordu. Dursun uzaktan havluyu pipisine sürterek ahh offf diye sesler çikarmaya başladı. Baktım bana sürteceğine havluya sürtüyor bende elimi çekerek tekrar havuza atladım. “İyi o zamanbende burda beklerim.” Dursun hemen havuza atladı. Suyun altından bana bakarak yanıma kadar geldi. “Öff be abla ne mal varmis sende” dedi. Başımı öne eğerek “Utanıyorum ama” dedim. Dursun olmasa ben önlerine çıplak domalsam diğer ikisi beni sikmeden giderdi kesin. O kadar yeşil ışığa rağmen hala çekingenlerdi ve aslında o masumiyetlerini kaybettirmek benim çok hoşuma gidiyordu.
Diğer iki çocuk arkamdaki şezlonkta bana bakıp 31 çekmeye başladı. Dursun elini bir elini kasıklarıma diğerini de kalçama atıp hoyratça avuçladı.Bende kendimi ona doğru bastırıp “ Ben evli bir kadınım, yapma ohhhhh ! ımmm!” diye inledim. Bir yandan yapma diyordum ama bir yandanda kendimi ona bastırıyordum. Bacaklarımı ve kollarımı Dursun’a ahtapot gibi sardım, suyun içinde beni taşıyarak kenardaki merdivene kadar geldi ama yukarı çıkaramazdı. Suyun içinde taşıyabilirdi ama dışarda taşıması mümkün değildi. Ben arkamı dönüp merdivenden çıkarken şlap diye kalçamı tokatladı. Bu çok hoşuma gidince çıkar çıkmaz elimi uzatıp onunda çıkmasına yardım ettim ve ona sarılıp öpmeye başladım. Dursun’da vajinama bir parmağını sokup git gel yapmaya başladı. Ayrılınca baktımki diğer iki ufaklık hala uzakta şezlongda 31 çekiyordu. “ Ne yapıyorsunuz siz bakayım orada ayıp değil mi” diye seslendim. “Ne ayıbı siz deminden beri napıyorsunuz asıl” dedi Ali. “Burada benim gibi hatun dururken, hiç 31 çekilir mi ben üçünüzede yeterim, 31 çekmenizi kendime hakaret sayarım” dedim göz kırparak. Hemen yanımıza geldiler. Ben çömeldim, 3’ü etrafımda toplandı pipilerini yüzüme değdiriyorlardı. Pipilerin birini ağzıma alıp emmeye başladım. Diğerlerini de elimle sağıyordum. Sırayla hepsini ağzıma alıp diğerlerini sağarken, çok geçmeden üçüde boşaldı. Sönen üç küçük pipiyide bırakmadan tekrar kaldırmak istiyordum. Ağzımdan menileri akıyordu. Bir kısmı da elimde patlamıştı. Ağzımdakileri yuttuktan sonra ellerimdekini de yalayıp yutmaya çalıştım. “Hadi içeri gidelim, kocamın yatağında düzün beni” Alt kattaki banyonun yerini onlara gösterdim bende ebeveyn banyosuna geçtim hızlıca duş alıp üzerimizdeki havuz suyundan kurtulduk. Duştan çıkınca bacaklarımı kremledim, ve anal kayganlaştırıcımı arka deliğime iyice yedirdim. İşim bitince aşağı doğru seslendim “Ali, Vahap, Dursun” onların saçları kısa olduğundan hemen yıkanıp çıkabilmişlerdi. Üçününde pipisi beni çıplak görünce hareketlenmeye başladı. Bende yine, önlerinde diz çöküp üçünü de demir gibi yaptım. Yatağa geçip “Hadi beni kocamın yatağında becerin, boynuzu takın şerefsize, karısını düzmeden metresini düzerse onun karısını da düzen çıkar elbet” dedim.

Dursun en haylazları ve en zekileriydi ve mesajı ilk o anladı. “ Kocan olacak pezevenk seni sikemiyorsa biz sikeriz abla hiç merak etme” dedi. Yatağa sırt üstü yattım, Ali gelip dudaklarıma yumuldu. Öpüşmeyi hiç bilmiyordu birkaç dakika içinde daha iyi hale geldi, bu sırada Dursun vajinama yaklaştı, önce kokladı sonrada dilini çıkarıp önce ürkekçe sonrada hoyratça yaladı. Vahap ise bulduğu bir boşluktan sağ göğsümü emip yalıyor, sol göğsümü ise avuçluyordu. Bende daha fazla dayanadım, gözlerim kapandı, ğğğmmm benzeri bir inlemeyle kasılarak boşaldım. Bu sırada Dursunun kafasını bacaklarımın arasında kıstırmışımki, Vahap üzerimden aliyi çekerek, onu bırakmamı işaret etti. Dursun “ Karı boşaldı lan” deyince üçü de geri çekilip pür dikkat pembeleşmiş vajinamı bir müddet inceledi. Sessizliği bozan Ali oldu “ Hadi oğlum sikmeyecek miyiz bu karıyı, karıyı ben ayarladım ilk sıra benimdir” dedi. Karıyı ben ayarladım deyince benim yüzüme bir gülümseme geldi, ben mi onu ayarladım yoksa o mu beni ayarladı sabahtan beri ne hallere düştüm kendimi düzdürmek için. Ben çağırmasam belki de şezlongda 31 çekip boşalıp gideceklerdi. Üçüde çelimsizdi ama en irileri Aliydi. Karıyı da o ayarlamıştı dolayısıyla diğer arkadaşları itiraz etmeden ona sırayı verdiler. Ali üstüme çıkmaya yeltenince aklım başıma geldi. Yeni boşalmıştım kaygandım ama yinede 3 kişilerdi, iş uzayınca tatsızlık çıkmasın diye kayganlaştırıcı kullanmak icap ediyordu. Aliyi durdurup etejerin çekmecesinden kayganlaştırıcı çıkarıp pipisini iyice yağladım. Daha sonra da en sevdiğim pozisyon olan domalma pozisyonuna geçtim. Statü olarak aşağıda erkeklerin beni köpek pozisyonunda düzmesi beni ayrıca tahrik ediyordu. Ali arkama yanaştı pipisini vajinama dayadı ama acemilikten olsa gerek girişi bulamadığından kayıp sürtüyordu. Elimi arkaya atarak pipisini yakaladım ve girişe yerleştirdim, birden kökledi neyseki çok büyük değildi. “Bas aslanım, kocamın yatağında becer” diye gazladım. “ Off sıcacık, iyiki kocan sikemiyor seni yoksa nasıl sikecektik seni orospu, amına koyduğumun kaşarı sabahtan beri delirttin, şimdi de yarağı yedin, mutlu musun şimdi kaltak haa” diyerek pompalıyordu. “Evet çoook mutluyum aşkım, beni becerinki daha mutlu olayım, ateşimi söndürüne kadar düzün, sikinizi esirgemeyin benden ahh, evet öyle koy, pompala daha hızlı” diyerek motive ediyor ve diğerleini de iyice azdırıyordum. Bu sırada Dursun önüme yanaşarak pipisini ağzıma vermek istedi ama vahap engel oldu “ Dur ulan böyle karı bulmuşuz, öpüşmeyi öğrenelim. Kerhane orospusu değil bu karı” Yüzünü yanaştırdı acemice öpmeye başladı. Bende aldığım zevkle hırsla öpüşüyordum. Ali fazla dayanamadı ve böğürerek içime boşaldı. Vahap onun yerine Dursun’da vahapın yerine öpüşmeye geçti. Biraz önceki birliktelikten hafif açık kalmış vajinama zorlanmadan girdi Vahap “Evet sıcacıkmış, yanıyor bu kaltak” diyerek pompalamaya başladı. Şak şak seslerle pompaladıkça ben öne kayıyor Dursunla beraber kafamız ileri geri gidiyordu. Çok geçmeden bende zevke geldim kendimi Dursun’dan kurtarıp inlemeye başladım “Geçir koçum, kocamın sikmediği amımı dölle. Dölleki boynuzları uzasın gavatın, ohh! Evet! Sik beni!” inlemeleri arasında, tırnaklarımı çarşafa geçirerek boşaldım. Benim boşalma kasılmalarımda onu tetikledi o da boşaldı. Yığıldım kaldım bir süre. Arka deliğimde bir ıslaklık hissedince arkaya baktım. Dursun tükürmüştü, “ Ulan ikiside amına boşaldı karının şimdi ben nasıl sikecem bunu” diye söyleniyordu. İyice aşağılanmıştım ve çok tahrik oldum bu durumdan. Belliki arkadan yapmaya karar vemişti. Dur öyle olmaz diyerek eline kayganlaştırıcıyı verip bunu hem deliğe hem kendine sür dedim. Arka deliğime tek parmağını sokarak kayganlaştırıcıyı yedirdi iyice. Az sonra da küçük sikini arkama dayadı. Bende gülümseyerek “Sik artık beni aşkım” dedim. En hınzırları Dursun beni bağırtarak götten sikiyordu. Müthiş bir zevk alıyordum . İçlerinde en girişken olduğu için onu daha çok sevmiştim. Bu yüzden onu daha da yüceltmek için bol bol inliyordum. “Müthiş sikiyorsun aşkım, ohhh çok iyisin hayatım, parçaladın götümü sana feda olsun! Ohh!” çok geçmeden o da boşaldı. Biraz dinlendikten sonra ayağa kalktım. Amımdan ve götümden dölleri bacağıma doğru akıyordu. Dölleri göstererek “Off çocuklar, bacaklarımı kapatamıyorum yürürken ne biçim siktiniz öyle” dedim koltukları kabardı hepsinin. Duşa girip vücuduma su tuttum, dölleri temizledim. Döndüğümde kıyafetlerini giymeye başlamışlardı “Abla bize Müsaade” dedi Ali. Ben hala doymamıştım. “Size müsaade yok, genç adamsınız 2 posta da piliniz mi bitti. Kocam bile gerdekte beni 3 posta becermişti” dedim. Hırslanıp geri soyundular. Bende o küçük pipilerle oynamaya başladım belliki canları yanıyordu 3. sefer olduğundan ama onları tekrar kıvama getirdim. Bu sefer iyice hoyratlaştılar, her tarafima tokat atiyor, sıkıyor ve emip morartıyorlardı. Böyle giderse her tarafım morararacağından kocam döndüğünde anlayabilirdi. Hepsini sıraya koydum, deminki sıranın tam tersi olacak dedim. Ve tek tek hepsiyle seviştim. 3. posta olduğundan baya dayandılar. İlk seferde önden yapanlar arkadan yaptı bu sefer. Dursun ise ilk sırayı almanın avantajıyla önden yaptı. Hepsiyle tek tek sevişince hep beraber havuza girdik. Akşam olunca “haftaya tekrar beklerim” diyerek gönderdim. O günden sonra tam 8 kez bir araya geldik. Bazen tekte geliyorlardı tabi. Bu arada kocamda akşamında arayıp havuzu temizletmemi istedi. İş seyahati sonrasında misafiri gelecekmiş bye bye :))

Not: Daha fazla resimli hikaye istiyorsanız, yorum yapıp destek olun ve fantazilerinizi de yazın.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kayınvalidemi Sarhoş Ettim – Bölüm 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Kayınvalidemi Sarhoş Ettim – Bölüm 2
http://xhamster.com/user/loverman_2452/posts/493988.html

Yukarıda linki olan ilk yazı başlığı “Kayınvalidemi Sarhoş Ettim” olduğu için bu başlık sonuna bölüm 2 yazmak zorunda kaldım.. Çünkü artık kayınvalidemi sarhoş etmeme gerek kalmadı.. Vakit ve uygun ortam yeterli..

Suçluluk duymamak için insanın konuşmaması ve üzerinde düşünmemesi yeterli, ben de bunu yapıyordum.. Yakınımdaki, iş ortamındaki, sosyal ortamımdaki kadınlardan partnerlerim olmuştu, ancak ilk defa eşimin yakın çevresinden, onunla diyaloğu bu kadar fazla birisiyle beraber oluyordum.. Her şeyi oluruna bırakmak ve tedbirli olmak ama gizliliğin verdiği şehveti elden bırakmamak.. Zamanım mükemmel geçiyordu..

Kaynanam yeni gelin gibi güzelleşmişti, yüzünden mutluluğunu fark edebiliyordunuz.. Bunu fark eden sadece ben değildim, onun bana söylediği etrafındaki insanların söyledikleriydi.. İkili ilişkiyi ve özellikle mutluluğu yakınların hemen anlar derler.. Eşim bana soruyordu, “ne oldu da bunun neşesi yerine geldi” diye.. Klasik cevaplarım olan “İyi bir seks hayatına ihtiyacı var”, “Yarrağa ihtiyacı var” veya “Benim sikime ihtiyacı var” gibi cümlelerimi değiştirmiş, “Kayınpederim söylediklerimi duydu sanırım, sağlam sikiyordur”a çevirmiştim..

Kaynanam bizde daha sıklıkla ard arda kalmaya başlamış, gidişi sonrası dönüş zamanlarını çabuklaştırmıştı.. Kızımla oynamaya devam ediyordu ama bazı oynama alışkanlıklarını değiştirmişlerdi.. Devamlı olarak benim etrafımda ve göz teması kurabileceğimiz bir alanda oynuyorlar ve kesik kesik bakışmanın hazzını özellikle yaşıyorduk.. Konuşmamıştık ama aramızda gizli bir anlaşma var gibiydi, eşim varken kesinlikle birbirimize bakmıyor, temas etmiyor ve işaretle anlaşmaya çalışmıyorduk.. Hoş kızımda büyüyüp, her yaptığımızı yüksek sesle sorguladığı için kimsenin görmediği zamanlarda işaretleşiyor ve anlaşıp gidiyorduk..

Çok farklı bir hazzı vardı, çok zevkliydi.. Herkesin duyma ve görme konusunda kör noktalarını keşfetmem gerekmişti ama zor olmadı.. Ev halkının tanık olmadığı anlar tezgahlıyordum, birinden meze, birinden rakı istemek gibi; tam o sırada 10 saniyeliğine de olsa kaynanamı sıkıştırıyordum.. Göğüslerini elliyor, poposunu kavrıyordum.. En önemlisi ve en güzeli mutfak tezgahındaki beni büyüleyen duruşunda arkadan dayanma fırsatı bulduğumda olmuştu.. Topuklarını hafifçe kaldırmış, mutfak tezgahına kasıklarını hafifçe dayamış, kalçasını germiş, göğüslerini öne çıkarmış ve kendini olduğundan 5 cm kadar uzun gösteren duruşu.. Nadiren yaptığı bu duruşun beni tahrik ettiğini anlamıştı, yakaladığı her fırsatı değerlendiriyor, dayanacak yer bulduğunda radarında mıyım diye beni kontrol ediyor ve beni çileden çıkarıyordu..

Liseli aşıklar gibiydik, küçük dokunuşlar ve kaçamaklar yetmemeye başlamıştı.. Beraber olalı bir haftayı geçmiş ve geçen bir hafta içinde 3 gece bizde kalmıştı, 4. gece de kalacak ve ertesi gün akşamına doğru 1-2 günlüğüne kendi evine dönecekti.. Kaynanamla fırsat bulamadıkça eşimi sıkıştırıyor, hiç boşluk bırakmadan onunla kaynanamı düşleyerek beraber oluyor, ek olarak da belli zamanlarda kendimi tatmin ediyordum.. Benden bıkkın olan eşim daha da bıkmıştı.. Vücudumda pompalanacak o kadar kan olduğunu ben bile bilmiyordum, dolaşım sistemim belli bir noktada takılmış gibiydi, dimdik dolaşıyordum.. O gece yine de fırsat yaratamadım ve olanca hırsımı eşimden çıkardım..

Ertesi gün sabah erkenden evden çıktım, işyerim evime çok yakın olmasına rağmen rutinimden sık eve gelmek istemiyordum.. “Nasıl yalnız kalırız”ı düşünmekten son bir haftada işlerimi de biraz boşlamıştım.. Saat 10 gibi eşim aradı, sürpriz bir telefon değildi; devamlı arardı ama içeriği tam anlamıyla sürpriz oldu.. Sosyal anlamda aktiviteleri sevdiğimizden kızımızın da bale, jimnastik ve tenis gibi kendi seveceği bir hobisi olmasını istemiştik.. Bir süre, çeşitli sebeplerle tamamına ara vermişlerdi.. Soğuk havalar nedeniyle bir süre ertelenen tenis kursunun kapalı bir yerde gün içinde olacağını eşim söylediğinde o kadar heyecanlandım ki anlatamam.. Bir buçuk saatlik kurstu, onları bırakacak ve tekrar alacaktım; fırsat ayağıma gelmişti..

Sabırsızlanarak bekliyordum, gün içerisindeki tüm programımı çoktan iptal etmiştim.. Eşimin aramasına yakın işyerinden çıktım ve yakın çevrede turlamaya başladım, işyerinde duramayacak durumdaydım çünkü.. Eşim aradığı gibi apartmanın önünde belirdim ve onları aldım.. Kurs yeri çok uzak değildi ama şehrin küçüklüğü göz önüne alındığında yakın da sayılmazdı.. Acele ediyordum, bir buçuk saat sonra yetişmem için acele ediyorum diyordum eşime de.. Plan kusursuz işliyordu.. Ve onları bıraktım..

Hızlı bir şekilde eve döndüm, aceleyle merdivenleri tırmandım ve kapıyı çaldım.. Kayınvalidem karşımdaydı.. Sabaha göre üstündekileri değiştirmiş; paçaları yüksek olan, kaprilere benzer, ince kadifeden, mor-pembe arası bir renkte pantolon giymişti.. Yeni moda olan yüksek bel pantolonların benzeri bir bel şekli vardı pantolonun, ayakları çıplaktı.. Yüksek bel; zaten büyük olan kalçalarını yukarıya doğru toparlamış, daha da büyük ve heybetli göstermişti.. Kabanımı aldığı ve arkasındaki askıya astığı 5-10 saniye içinde dikkatimi çekmişti.. Beyaz gömleği vardı üzerinde, sütyensiz değildi, beyaz bir destekli sütyeni vardı.. Kollarını sıvamış ve yüzünü olduğundan daha farklı gösteren birkaç bir şeyler sürmüş, sürüştürmüştü.. Özensiz değildi; kıvırcık saçları toplanmıştı, heyecanla beni beklediğini anlamıştım ama bir hafta içinde ne kadar temas edersek edelim, ilk kez yalnız kalıyorduk.. Yanakları kızarmış gibiydi veya makyajdı bilmiyorum ama bildiğim bir şey vardı, daha fazla dayanamayacaktım..

Kapıyı kapattığım gibi üzerine atıldım ama beklediğim tepkiyi vermedi, biraz sakındı kendini.. Klasik kadın kararsızlığı ve yüzleşmesiyle uğraşacak vaktim yoktu.. Öpmeye çalışıyordum; karşılık vermiyordu, bir şeyler mırıldanıyordu.. Kucağıma aldığım anda kasıklarımız ve dudaklarımız birleşti, ayaktaydık ve onu evin yatak odasına doğru götürmeye başladım.. Kapıdan girerken “burası olmaz” diyecek oldu ama çoktan yatağa atmış ve üzerine abanmıştım.. Yüzüne bakmak için başımı ve vücudumun üst kısmını biraz kaldırdım, yüzündeki karmaşa ve utangaçlık yerini açlığa bırakmıştı.. Öpüşmeye devam etmek istiyordu, beni kendine çekmeye çalışınca kendimi biraz daha geri çektim.. Küçük olan göğüsleri destekli sütyen ile olduğundan çok daha büyük gözüküyordu, gömleği oldukça kırışmıştı, üst kısımdan 1-2 düğmesini çözmeye çalıştım.. Beni sertçe kendine çekmişti ve tekrar öpüşmeye başlamıştık, dilini kullanamıyordu; dili arada kalıyor, ”daha önce öpüşürken beni hiç kullanmadılar” demeye çalışıyor gibiydi.. Yön vermeye çalışıyordum öpüşürken, çok arzulu ve istekliydik.. Bacaklarını açmış, sonuna kadar dayamama izin vermişti ve bu arada ellerim mükemmel kalçalardaydı.. Sağ elimi içine doğru sokmaya çalışıyordum ve aynı zamanda şehvetle debeleniyorduk.. Dizlerini çekip yatağa koyduğundan elimi istediğim kadar içeri sokamamıştım, vakit kaybediyorduk.. Dizlerini bastırarak ayaklarını düzleştirdim ve pantolonun düğmesini açtım.. Sert bir hareketle üzerinden kalkarak ve onun arkasını çevirerek pantolonu aşağı çekmiştim bile.. Pürüzsüz teni ve ilk sevişmemizde giydiği iç çamaşırının aksine mükemmel olan külodu karşımdaydı, kendine küçücük bir iç çamaşırı almıştı.. Kalçasıyla uyumu mükemmeldi iç çamaşırının; ateş gibiydi ve çok ıslanmıştı.. Koklayarak onu da çıkarttım..

Kalktı ve hızlı bir şekilde yatağa oturdu, pantolonumu çıkarmaya çalışıyordu.. Benim sikim dimdik olduğundan pantolonda da, boxerda da zorlandı çıkarırken.. Düğmeleri açmakla uğraşmadı, kazak gibi çıkardı gömleğini, bu sırada sütyeni de kurtardı kendini memelerinden.. Kollarını gömlekten kurtarmaya çalışırken, çoktan emmeye başlamıştım açıkta kalan memelerini.. Emdiğim, ısırdığım müddetçe çıkaramayacaktı gömleğini, bıraktım ve tek bir hareketle üzerimdeki kazağı ve tişörtü çıkarttım.. Şimdi çırılçıplak ve yalnızdık.. Bir haftadır beklediğimiz o an gelmişti.. Odanın içine ışık mükemmel şekilde geliyor ve beyaz yatak örtüsü üzerinde kaynanamın pürüzsüz tenini gözler önüne seriyordu..

Hemen ağzına alır diye bekledim, hamle yapmadı ama ben onun işini kolaylaştırdım.. Alkollü olmadığım için daha farkındaydım, kayınpederim ağzına vermiyordu anlaşılan.. Çok beceriksizdi; dondurma yalar gibi sımsıkı tutmuştu sikimi, ben ittirince de öylece duruyordu.. Bir an için fazla ittirdiğimde boş bulundu, gırtlağına kadar sokmuştum; ilk seferler için fazlaydı ve benim de sabrım yoktu.. Hepsini tek tek öğretecektim; öpüşmeyi, oral seksi, anal seksi.. Vaktimiz olacaktı ama bugün ilk dersimizin günü olmasın diye düşündüm..

Sikimin ıslanmasına veya kayganlaştırıcıya gerek yoktu; bol bol zevk suyum damla damla geliyor, kayınvalidemim kasıklarından kendi suyu akıyordu.. Prezervatif takmak aklıma bile gelmedi, tek hamlede girdim, bütünleşmiştik.. Öpüşüyor ve ellerimizle birbirimizin vücudunu keşfediyorduk.. Deli gibi öpüşüyorduk, ağzına benimkini aldığı için salgıları artmıştı; daha ıslak bir öpüşmeydi, hemen kendi taktiğini belirlemiş ve dilini rutin olarak çevirmeye bile başlamıştı.. Yeniliklere bu kadar açıksa ve hemen cevap verebiliyorsa yeni bir seks yaşamının kitabını bile yazabilirdik..

Sesini kısmıyordu, inlemeleri azdırıcı ve çok farklı bir tondaydı.. Hızıma göre hızlanıyor veya yavaşlıyordu, ancak incelme çok fazla olmuyordu; sadece sesini dinlemiş olsam, ona bile boşalabilirdim.. “Boşalacağım” diye inleyerek fısıldadım, “içime boşalabilirsin” demesine fırsat bırakmadan tüm benliğimle ve küçük kas gruplarım dahil tüm kaslarım kasılarak boşaldım.. 5 veya 6 hamlede tüm menilerimi içine boşaltım, her kasılmamda bir patlama ile tekrar rahatlıyor ve kasılıyordum.. Nefes nefese kalmıştım, üstüne yığıldım.. Benimki içindeydi, henüz sönmemişti; içeriden çıkardığım gibi bir kısmı dışarı taşacak oldu ama kayınvalidem hemen yandaki ebeveyn banyosuna geçmişti bile..

Sırtüstü yattım, tavanı izlerken nefes alış verişim henüz değişmemişti ki tam anlamıyla sönmemiş olan sikimi ağzına almıştı bile.. Temizlenecek diye düşünürken yalayarak benim sikimin üstünde kalan meni ve artıkları temizliyordu.. Halen beceriksizdi ama çok gayretliydi, gerçi sikimin erekte hale geçmesi için gayrete de ihtiyaç yoktu.. 1 dakika geçmeden yine hazırdım tam donanımlı olarak.. Epey bir ıslatmıştı benimkini, yavaş ve dikkatlice üstüne oturdu ve memelerini ağzıma verecek şekilde pozisyonunu aldı.. Biraz başım dik olduğunda rahatça kalçalarına erişebilir halde oluyordum.. Üstümde daireler çizmeye ve inlemeye başlamıştı; ben de elimi arka deliğinin üstüne koymuştum.. Geçen hafta ile aradaki fark ise tüy konusunun tamamen temizlenmiş olmasıydı.. Hareketleri belden ve kavisliydi, çok derin nefes alıyor, inlemeleri gaza getiriyordu.. İşaret parmağımı deliğine bastırdığımda daha da gaza gelmiş ve hızlanmıştı.. Kontrolümde değildi, 2. Beraberliğimizde o tepemde beni yönlendiriyor gibiydi.. 10 gün içinde tabular ve totemler nasıl değişir ilk elden öğrenmiştim.. Beraber porno film seyretsek neler yapabileceğini tahmin edemiyordum.. Ama tahmin ettiğim ve memnun olduğum bir durum vardı; gitgide artan sıklıkta, bu taş gibi kadınla beraber olmaya devam edecektim..

Hayatında ikinci kez boşalmıştı ya da ben öyle düşünüyordum, nefes alıp vermesi yavaşladığında üzerimden kaldırıp elim ile çökmesini tarif ettim.. Dizlerini yere ve göğüs kısmını da çok yüksek olmayan yatağa dayamıştı.. Kadınlığı ve biraz önce parmakladığım bakir deliği önümde duruyordu ve benimki henüz inmemişti.. Sikimin başını tutarak içeri tekrar girdim, sağ elimin iki parmağıyla arka deliğini aralayarak gidip gelmeye başladım.. Muhteşem bir görüntüydü, yaşlılığın verdiği kendine has güzelliği ile görsel anlamda çok doyurucuydu.. Dizlerimi bükmüş, sadece sikim ve kasıklarımla temas ediyor, son santimine kadar kökleyerek dibi varsa diye onu bulmaya çalışıyordum.. Hızlandıkça artan seslere benim de hırıltılı seslerim karışmış, heyecanın verdiği hararetle kasıklarım onun güzel kalçalarına çarpmaya başlamıştı.. Her geçen saniye birisi ses yükseltiyor, ben de daha hızlı vuruyordum, sadece etin ete vurmasından duyulacak ses, diğer odadan duyulacak hale gelmişti.. Dayanacak mecalim yine kalmamıştı, iyice yatağa dayamıştım ve üstüne abanmıştım.. Bağırarak boşaldım, alt veya üst kattakilerin bile duymasının önemi kalmamış gibiydi..

Bir süre öylece kaldık, sonra üzerinden kalktım; kayınvalidem banyoya geçti.. Oda, savaş alanı gibiydi.. Ben de banyoya geçtikten sonra beraberce öpüşerek, birbirimizin bir yerlerini kavrayarak, teması bol bir şekilde giyindik.. Zaman su gibi akıp gitmişti, çocukları almaya gitmem gerekiyordu.. Odayı toplaması ve temizlemesi için yarım saat süresi vardı ikinci karımın.. Önümüzde yaşayacaklarımızın sınırlarını kestiremiyordum ama yavaş yavaş genişlediği kesindi.. Evden çıktığımda tüy gibi hafif ve mutluydum, bir daha ki fırsat acaba ne zaman ele geçecekti?

Olabildiğince her şeyi güzel şekilde yazmaya çabalıyorum, devamı var ve yaşanmaya devam ediyor.. Ayrıca ilgilenen kadınlara da gizlilik içinde hayır demem, mesaj ve yorumlarınızı bekliyorum..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

PARIS’TE HAFTA SONU- Karım ve Ferit

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

PARIS’TE HAFTA SONU- Karım ve Ferit
Paris’e indiğimizde karım da ben de çok keyifliydik. Çok sevdiğimiz bu şehre tekrar gelmenin heyecanıyla bir taksiye atlayıp otelimize vardık. Oldukça merkezi yerdeydi otelimiz. Vakit kaybetmeye niyetimiz yoktu. Valizlerimizi açar açmaz dışarı çıktık. Kış soğuğuna aldırmadan özlediğimiz güzel sokaklarda dolaşıyorduk. Vitrinleri, binaları, insanları seyrede seyrede saatler geçti. Soğuktan yorulduğumuzu hissedince ısınmak için bir Cafe’ye girdik. Ağzımız sulana sulana baktığımız vitriden nefis gözünen birer sandviç seçtik. Pencere kenarında bir masaya oturup gelen geçeni seyederek yedik. Hem ısınmış hem de dinlenmiştik. Banu’nun çok istediği bir müzeye gidecektik öğleden sonra.

Cafeden çıkmadan, karımın aklına kız kardeşinin burada yaşayan arkadaşı geldi. Parise gideceğimizi söylediğimizde kız kardeşi Aslı, arkadaşının adını vermiş ve mutlaka aramamızı söylemişti. Ferit’i aradık samimi bir görüşmeden sonra akşam yemeği için buluşmaya karar verdik. Günün kalan kısmını bir müzede geçirmeyi karalaştırdık.

Otele gidip biraz dinlenmek iyi olurdu. Yürüyüş uzaklığındaki otelimize döndük. Dinlenip duş aldık. Hazırlanmaya başladık. Karımın seksi giyinmeye çalışmasından Ferit için planları olduğunu anladım. Bunu söylediğimde gülerek “Aslı ‘Çok yakışıklı ve çapkın’ dedi. Ona da benden bahsetmiş. Başka erkeklerle beraber olduğumu senin için de problem olmadığını anlatmış.” Bunu duymak beni heycanlandırdı ama benden habersiz böyle bir plan yaptığı için de bozulmuştum. Banu bunu hissesince gönlümü almaya çalıştı. Kırıtarak yanıma gelip yanağıma yumuşak bir öpücük kondurdu. “Aşkım, çok yakışıklı şu resmine bak” dedi. Telefonundan Aslı’nın gönderdiği resmini gösterdi. Gerçekten çok etkileyici biriydi. Keyfini kaçırmak istemediğim için. Gülümsedim. “Tamam sevgilim” deyip dudağına doğru uzandım. ” Aaaa, Tarık! Makyajımı bozacaksın yapma” deyip dudaklarını kaçırdı. Yaramaz yaramaz gülümsüyordu. Artık heyecanını saklamıyordu. Bu konuda uzlaşmayı Banu’yla evlenmeden önce kabul etmiştim. Erkeklerden çok zevk alıyor, doymuyordu. Güzel ve güçlü bir kadın olduğu için her zaman istediğini elde etmeye alışmıştı. Banu’nun bu kişiliğinden çok zevk aldığımı da farketmiştim. Böyle harika bir kadının kocası olmak her şeye değerdi. Aşıktım ona. Bu duygularla onun hazırlanmasını seyrettim.

Taksiye atlayıp Ferit’in verdiği adrese gittik. Güzel bir restauranttı. İçeri girdiğimizde dört kişilik masada tek başına oturan Ferit’i tanımak hiç zor olmadı. Bize bakıp gülümsemesiyle onun da bizi tanıdığını farkettik. Biz yanına varmadan ayağa kalkmıştı bile. El sıkıştık. Karımın elini sıkarken “Aslı’nın dediği kadar güzelmişsin gerçekten” dedi. Sandalyesini çekip oturmasına yardım etti. Karım beklediği ilgiyi görmekten memnundu. Fazla etkilenmiş görünmeden sadece kadınsı hareketleriyle Ondan hoşlandığını belli ediyordu. Erkeklerin onun peşinden koşmasına alışmıştı. Ferit bana dönüp” Nasıl geçiyor geziniz, Tarık?” dedi. Gezdiğimiz yerleri gördüklerimizi anlattık. Ilgimizi çeken şeyleri konuştuk. Bize görülmesi gereken yeni yerleri söyledi.

Şarabımızı, ardından da yemeğimizi onun tavsiyelerine göre ısmarladık. Sohbet oldukça samimi sürüyordu. Güzel şarabın getirdiği rahatlıkla daha da keyifli olmuştuk. Artık karımla Ferit açık açık flörtleşiyorlardı. Karımın Ferit’e bayıldığını farketmemem mümkün değildi ama bu seviyeye gelindiğinde beklenen romantik yaklaşımı henüz görememişti. Tanıdığım karım karşısındakinden bunu almadıkca yeşil ışık yakmazdı. Biraz daha mesafe koyarak sürdürmeye başladı sohbeti. Ferit tavrını değiştirmiyordu. Karımın bir inatlaşmaya doğru gideceği anlaşılıyordu artık. Karım Paris’in ne kadar romantik bir şehir olduğundan bahsetmeye başladı. Ferit, “Buraya romantizm için mi geldiniz? ” diye çapkın çapkın gülümsedi. Karım da ” “Tabii. Bu şehirde bu hava varken…” dedi kendinden emin bir tavırla. Karşımda kadınlığını iyi bilen bir kadın ve erkekliğini iyi bilen bir erkek vardı ve onların güç savaşına şahit oldugumu farkettim. Konuşulan romantizmin karımla benim aramdaki romantizm olmadığı besbelliydi. Ferit biraz durduktan sonra, ” Romantizmden daha büyük zevkler de var” dedi. Gülmüyordu. Uzunca bir beklemeden sonra karımın gözlerinin içine bakarak, “Bu akşam istediğim, senin gibi bir kadını sadece kendi zevkim için kullanmak” dedi.

Karım bozuldu ama farkettirmemeye çalışarak “Senin kaybın o zaman ” deyip gergin bir şekilde gülümsedi. Ferit “Zannetmiyorum” dedi kendinden emin sert bir tonla. Ortam tamamiyle değişmişti. Karımın sinirliliği artık gizlenmez haldeydi. Hiç böyle bir durumda kalmamıştı. Ferit hesabı istedi. Yabancı ülkede Türkce konuşmanın özgürlüğüyle karşılıklı atışıyorlardı. Ben sadece dinliyordum. Karımın bu saygısızlığa cevabını vereceğinden emindim. “Çok adi, karaktersiz biriymişsin. Aslı nasıl seni aramamızı istedi anlayamıyorum” dedi karım. Ferit gülerek “Senin gibi bir orospunun bana adi demesi çok komik” dedi. “Kocanın yanında bana vereceksin, ben de sana canım cicim muamelesi yapacağım öyle mi? Sen bir orospusun. Sana layık olduğun gibi davranırım.” Hesabı ödedi, ayağa kalktı bahşişi ayrıca çıkarttı adeta bizim üstümüze atar gibi masaya attı.

Karıma dönüp kararlı bir ses tonuyla ” Arabamı getirmeleri 5 dakika sürer. Dışarıya gelin” dedi. Kapıya doğru yürüdü ve çıktı. Karım sinirinden deliye dönmüştü. Arkasından “HAYVAN! ” dıye bağırdı. Elleri titriyordu. Öylece sessizce durduk bir süre. Sarılıp sakinleştirmeye çalıştım. Beni ittirdi. Sessizliği o bozdu. “Gidip haddini bildireceğim bu orospu cocuğunun” deyip kalktı. Bende onu takip ettim. Hızla paltolarımızı aldık. Giymeyi bile beklemeden fırladık dışarıya. Ferit arabasına binmiş gitmek üzereydi. Bizi görünce ayni sertlikle karıma “Öne otur” dedi. Karım öne ben arkaya oturduk. “Sen bir öküzsün!” Diye başladı karım. Tam bir orospu çocuğusun. Burda olmamın tek nedeni sana bunları yüzüne karşı söylemek.” Ferit hiç karşılık vermiyordu. Karım 15 dakikalık yol boyunca öfkesini kustu.

Bilmediğimiz bir mahallede durduk. Park ettik. Ferit’le birlikte arabadan çıkıp onu takip ettik. Güzel tarihi bir apartmana girip küçücük asansöre sığıştık. Kimse bir şey söylemiyordu. Karımın sinirden ya da soğuktan titrediğini hissediyordum. Yine koyun gibi Ferit’i takip edip dairesine girdik. O kendi platosunu çıkartıp astı. Karım öyle duruyordu. Ben de yanında. “Çıkartın paltolarımızı “dedi sakince. Çıkartıp astık onunkinin yanına. Çekingen bir şekilde baktım etrafa. Evi çok güzeldi. Duvarda Antika olduğunu zannettiğim tablolar vardı. Salona geçti bizde ardından. Kanepeye oturmadan kendine bir içki aldı. Karşısında ayakta duruyorduk. Ayak ayak üstüne atmış Bize bakıyordu. Karım hala kendisini teslim olmamış gibi göstermeye çalışıyordu.

Çok uzun gelen bir beklemeden sonra derin sessizliği Ferit bozdu.”Çıkart üstündekileri” dedi karıma aşağılayıcı bir tonla. Karım ” Allah belanı versin ! ” diye cevap verdi öfkeyle. Ferit ” Hadi soyun! ” Diye tekrarladı isteğini. Karım titreyen elleriyle yavaş yavaş üstündekileri çıkartmaya başladı. Bluzu ilk oldu çıkardığı. Ardından mini eteği. Fermuarını açınca ayaklarının üstüne düşverdi. Şimdi siyah sütyeni, siyah dantel kilotu, siyah çorap ve çizmeleriyle dim dik ayaktaydı. Ne gururu kaldıysa ona sımsıkı sarılmış gibiydi. Ferit “Çıkart sütyenini” dedi. Iki saniye tereddütten sonra karımın elleri sütyeninin kopçasına gitti. Önden açılan sütyeni karımın fazla büyük olmayan dip diri göğüslerini Ferit’in gözlerine sundu. Uçlarını dikliğinden tahrik olduğu anlaşıyordu. Ferit’in gözleri karımın düz göbeğine, ince beline sonra da geniş kalçalarına kaydı. Pürüzsüz esmer teni yumuşak ışıklandırmayla daha da muhteşem görünüyordu. “Indir bakalım kilotunu.” dedi “Malını görelim.” Karım elleriyle iki yandan tuttuğu kilotu aşağıya doğru çekti. Bıraktığında o da çizmelerinin üstüne düşüverdi. O güzel kadınlığı ortadaydı artık. Feritin yüzünde çok hafif bir gülümseme hissettim. Karımın ortası çizgi halinde hafif kıllı kenarları pırıl pırıl tertemiz, dudaklı kadınlığı arzuya şişmişti.

Karım Ferit’e gözlerini dikmiş düşmanca bakıyordu. “Çizmeler ve çoraplar da” lafını üstüne eğilip çizmesini çıkarmaya çalıştı ama zorlanıyordu. Ferit bana dönüp ” Ne biçim koca olacaksın sen? Yardım etsene karına” dedi. Hemen yaklaştım. Omzuma tutunup arkaya doğru bir dizini kırdı. Çizmesini tutup çektim. Biraz zor olmakla birlikte ikinci çekişte çıktı. Öteki tarafına geçtim. Ayni şekilde ötekini de çıkarttım. Ardından da siyah çoraplarını. Artık karım çırıl çıplaktı. Bir tanrıça gibi duruyordu. Bakışlarında hiç bir yumuşama yoktu. Ferit bana “Sen de soyun” dedi. Karımın yanında üstündekileri tek tek çıkarttım. Sikimin kalkık olması eğlendirdi Ferit’i. “Hoşuna gidiyor ha?” Utancımdan yere baktım. Cevap vermedim.

Oturduğu yerden kalktı. Bize doğru geldi. Etrafımızda döndü yavaş yavaş. Elini Banu’nun yuvarlacık kalçasına koydu. Sert bir şekilde avuçladı. Sonra yavaş yavaş okşayarak arkaya belinin çukuruna ve sırtına geldi. Elini öne doğru kaydırdı. O taş gibi dim dik göğüslerinden birini adeta dokunmuyormuş kadar hafifçe okşamaya başladı. Banu’nun meme uçları dışarıya fırlamış, iyice kocaman olmuşlardı. Nefes alışı değişmişti. Hala gözlerinde öfke vardı ama zevk aldığını gizleyemiyordu. Ferit o kadar güzel okşuyordu ki onları kıskanmamak mümkün değildi. Karım biraz gevşemek üzereydi sanki. Tam bu sırada Ferit o kocaman meme ucunu iki parmağıyla tutup asıldı. Banu “AHHHHH!” Diye bağırdı. N’apıyorsun? Hayvan!” Tekrar gerilmişti. Ferit meme ucunu bırakmadan “Özür dile” dedi sakince. Karım aksine, “Bırak hayvan herif!” Diye haykırdı acıyla. Ferit, meme ucundan asılrak Banu’yu aşağıya doğru çekti. Önünde diz çöktürdü. Banu özür dilememişti ama acı içinde diz çöktü. Ferit meme ucunu bıraktığında ona öyle kötü baktı ki ayağa kalkıp üstüne saldıracak zannettim. Ama öyle durup dim dik gözlerine bakmaya devam etti öfkeyle.

Ferit karıma tepeden bakarak pantolonunun kemerini çözdü. Fermuarını indirdi. Kilotunun altında ki kocaman şişkinlik korkutucuydu. Karımın gözleri oraya sabitlenmişti şimdi. Ferit Kilotunu aşağıya çektiğinde canavar gibi yarak dışarıya fırlayıverdi. Aman allahım ne büyüktü. Kalın, damarlı. İri başlı. Karım, sesi soluğu kesilmiş ona bakıyordu. “Öp onu” dedi Ferit. Banu’nun durduğunu görünce yarağını dibinden tutup hızla yüzüne vurdu. Banu bu darbeyle şaşırmıştı. Kendine gelir gelmez başını yukarıya kaldırıp Ferit’e baktı. Arzularıyla gururu arasında gidip geliyordu. Ifadesiz bir şekilde başını ileriye uzattı dudaklarını birleştirip canavarın ucuna bir öpücük kondurdu.

Başını geri çekerken Ferit’in zevk suyu Banunun dolgun alt dudağıyla canavarın başı arasında uzadı. Işıkta parlayan ince bir köprü gibi görünüyordu. Banu dudaklarını hafifçe içeri kıvırarak sıvıyı içine aldı. Köprü kopmuştu.

Ferit karımın başını arkadan kavradı kasıklarına doğru çekerken “Em Orospu” diye soludu. Karım ağzını açar açmaz yarağını soktu. Boğulacak gibi oldu. Çok girmişti. Çırpınarak kurtuldu. Yarak ağzından çıktı. “Hayvan! Öldürecektin beni” diye haykırdı. Ferit kızmıştı. Tekrar saçından kavradı. Banu, “Tamam. Tamam. Alıcaam. Yavaş yap! ” dedi ve kendiliğinden ağzını açıp önündeki yarağı ağzıma aldı. Ferit’ ten önce kendisi yapmak istiyordu. Başını ileri geri oynatıp Ferit’e ağzını siktiriyordu. Ferit zevklenmeye başlamıştı. “Em orospu! Em!” Diye soluyordu. Karımın başını tekrar kavrayıp kasıklarına bastırmaya başladı. Karıma tepeden baka baka buna dakikalarca devam etti. Ara sıra ıslak yarağını çıkartıp Banu’nun yüzüne sürtüyor vuruyor sonra tekrar ağzına veriyordu. O zaman karım bir yandan onu emiyor bir yandan da taşaklarını avuçlayıp kalın gövdesini sıvazlıyordu.

Bir kaç dakika daha böyle devam ettikten sonra Ferit’in nefes alması değişti. Vücudu katılmaya başladı. “Ohhh! Orrrospuuuuuuuu! Mahvettin beni!” Karımın ağzına fışkırtmaya başladı. Karım kaçmaya çalışıyordu ama bırakmıyordu. Defalarca kasılarak döllerini boşalttı ağzına. “Ohhhhhh,” diye. Rahat bir nefes aldı. Başını bıraktığında Banu yere yığıldı. Yüzü gözü ağzından taşan döllerde sırıl sıklamdı. O özenerek yaptıgı makyajı bütün yüzüne bulamıştı. Perişan haldeydi.

Ferit gidip kanepeye oturdu. Bıraktığı içkisinden bir uydum aldı. Bir bana bir de yerde yığılmış haldeki karıma baktı. Uzanıp telefonunu aldı. Birini aradı. Kısa bir konuşmadan sonra bize dönüp, “Taksi on dakika sonra burda olacak giyinin hadi!” dedi sanki hiç bir şey olmamış gibi. Bu sözler karıma şimdiye kadar yaptıklarından çok daha ağır gelmişti. “Allah senin belanı versin! Hayvan oğlu hayvan!” Kızgınlığının verdiği enerjiye kalkıp toparlanmaya başladı. Ona hiç bakmadan giyiniyordu. Ben de giyinmeye başladım. Kötü olmuştum hem kendim hem de karım için. Giyinir giyinmez kapıyı çarparak çıktık. Karımın yüzünü silmek için bile beklememiştik. Ben bir kağıt mendil çıkartıp silmeye çalıştım yüzünü. Elimden alıp kendi yapmaya çalıştı. Taksi geldi birazdan. Otele kadar hiç konuşmadık.

Ertesi sabah sanki hiç bir şey olmamış gibi planladığımız şeyleri yapmak için çıktık. Unutmak istiyorduk olanları. Paris bize bunu unutturabilecek nadir şehirlerden biriydi. Hayran hayran dolaştık sokaklarda. Dükkanlara gire çıka insanları seyrede seyrede yıne günümüzü geçirdik. Akşam çok istediğimiz iyi bir restaurantta rezervasyonumuz vardı. Otele dönüp hazırlandık. Banu yine çok çekici giyinmişti.

Yer bulmak çok zor olduğu için daha gelmeden rezervasyon yaptırmıştık. İkimizde çok mutluyduk bu gösterişli mekana girdiğimizde. Yerimize doğru yürürken Diğerlerinin de karıma baktığını farkederek gurur duydum. Dün geceyi tamamen kafamızdan silmiştik. Paris’e gelme nedenlerimizden biri olan bu restaurantın tadını sonuna kadar çıkartmaya hazırdık. Gelen menülere göz gezdirdik. Şarabımızı ısmarladık. Ardından da yemeklerimizi. Gündüz gördüğümüz şeyleri konuşurken şarabımızı yudumluyorduk. Harika bir ortamdı. Birazdan yemeklerimiz de geldiğinde mükemmel olacaktı.

Garson yemekleri getirdiğinde mutluluğumuz doruk noktasındaydı. Tam bu sırada Banu’nun telefonu öttü. Mesaj gelmişti. Eline alıp baktı. Yüzü değişti. “Ne oldu? ” dedim. “Ferit hayvanı!” dedi. “Ne diyor?” Deyince telefonu elime verdi. “Sikmek için bir deliğe ihtiyacım var. 15 Dakika’ya kadar burada ol!” Yazıyordu. Altında da adresini yazmıştı. Kendimi tutamadım. “Adi herif. Çok bekler” dedim.

Banu çatal biçağı eline almış tabağındaki eti kesmeye başlamıştı bile. Ellerinin titrediğini farkettim. Çatalın taktığı parçayı ağzına götürmek üzereyken durdu. Yavaşça tabağa geri bıraktı. “Kalk hadi ! ” dedi. Aceleyle, yemediğimiz yemeklerin parasını ödedik. Garsonların şaşkın bakışları arasında hızla çıkıp bir taksiye bindik.

Binayı tanımamız, daireyi bulmamız zor olmadı. Ferit bizi üstünde bir bornozla karşıladı. Banyodan yeni çıkmıştı anlaşılan. Banu’ya hiç bir şey söylemedi. Paltosunu çıkarttı. Ben de çıkarttım paltomu. Banu’yu tutup çevirdi. Bir oda büyüklüğündeki antrede koltuğun koluna dayadı. Sırtından ittirip belini eğdi.
Eteğini kaldırdı. Kilotunu aşağıya sıyırdı. Hala giyindik olmasına rağmen karımın harika kalçaları, amı ve arka deliği ortadaydı şimdi. Ferit’in yapacağı her şeye razı görünüyordu. Ferit üstündeki bornozu çıkartıp attı. O kaslı vücudu ortaya çıktı. Kocaman yarağı dim dikti. Karımın arkasına geçti ve amına dayadı. İki yandan yuvarlacık muhteşem kalçalarını kavrayıp asıldı. Kasıkları karımın kalçalarına yapıştı. Bir kerede sonuna kadar sokmuştu. Karım “AAAAAAAAAH!” Diye haykırdı. Ferit” Oh! İşte tam ihtiyacım olan şeydi bu” dedi. Kasıklarını geri çekip tekrar abandı. Karım bir “AAAAAH” daha çekti. Ferit “OHHHH! Sen çok iyi bir orospusun.” Dedi. Biraz bekleyip anın zevkini çıkartırken kulağına “Söyle sen nesin? diye fısıldadı. Karım, “Ben bir orospuyum” diye cevap verdi.

“Nesin sen.” Diye tekrarladı Ferit.

“Orospuyum! Senin orospun”

Ardından yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Her seferinde ahlamalarından karımın içinin dolduğunu hissediyordum.

“Seni orospu gibi sikmek için çağırdığımı bile bile geldin değil mi?”

Karım “Evet” diye cevap verdi.

“Ne zaman çağırsam gelip altıma yatacaksın”

Karım yine “Evet” diye soludu.

Ferit koca yarağını yavaş yavaş sokup çıkartmaya devam ediyor, hakimiyetinin zevkini çıkarıyordu.

“Sen benim için sadece bir deliksin. Seni kullanıyorum” derken,karım

“Ferit, ben bir deliğim. Sik beni. Kullan beni! diye cevap veriyordu. “Sana sikilmeye geldim. Orospun olmaya geldim.”

Kulaklarıma inanamıyordum. Ferit onun resmen beynini sikiyordu. Her zaman kontrolü elinde tutan, karşısındakine etmediğini bırakmayan karım, Ferit in önünde bu aşağılık duruma razıydı. Bir iki saniye sonra çığlık çığlığa boşalmaya başladı. “Feriiiiiit! FERİİİİİİT!” Diye haykırıyordu. Banu’nun hiç bu kadar çabuk geldiğini görmemiştim.

Ferit Banu’nun üstündeki gücünü bu şekilde hissetmekten daha da azmıştı. Karımın kalçasına acımasız bir tokat patlattı. Karım “Ahhhhh! Diye bağırdı. Ardı ardına tokatlar patlıyordu o güzel kalçalarda. Karım bağırırken Ferit Vahşileşmeye başladı. O koydukca Karım zangır zangır sarsılıyordu. Altındaki koltuk her seferinde duvara çarpıyordu. Daha bir dakika bile geçmeden tekrar boşalmaya başladı. Ferit daha hayvanca sikiyordu artık. Ter içindeydi ikisi de. Kaslı vücudu gibi yüzü de geriliyordu. Ohhhhh! Orospu! Geliyorum amcığının içine!” Sarsılarak boşalıyordu. Geldikce geliyordu. Karım artık nefesi kesilir gibi ıhlıyordu. Ferit vurdukca ağzından garip sesler çıkıyordu sadece. Karım, içi Ferit’in dölüyle dolarken son bir kez daha orgazm olmuştu.

Sonunda Ferit karımın üstüne yığıldı. Nefes nefeseydi. Nefesi biraz düzelince kalktı. Yandaki koltuğa oturdu. Yarağı hala kocamandı. Pırıl pırıl parlıyordu. Ucundan beyaz dölü sızıyordu. Bana dönüp “içerde sehpanın üstünde telefonum var getirsene” dedi. Cevap vermeden telefonunu getirdim. Her halde yine taksi çağırıp bizi başından savacaktı.

Telefonu kulağına götürüp bekledi. “Aslı’cığım, sevgili ablan ve enişten karşımda şimdi. Ablan dün akşam yaptıklarımdan sonra köpek gibi geldi bu akşam da. Kocasının önünde orospu gibi siktim onu… Ya evet söyle Kemal’le Nermin’e. İddiayı sen kazandın” Güldü. “Evet canım sana yaptıklarının acısını çıkardım.”

Kemal’le Nermin bizim de arkadaşlarımızdı. Pek haz etmediğimiz bir çiftti. Sık sık bir birimizi iğneleyen laflar söylerdik. Ama ortak arkadaşlarımız olduğu için ayni ortamlarda bulundurduk. Her kez bilirdi aramızın iyi olmadığını. Aslı da ablasıyla sık sık atıştığı için onları kendine yakın bulurdu çoğu zaman. Aslı, Banu’dan daha güzel ve çekici olmasına rağmen hep ablasına bir şeyler ispat etmek zorunda hissederdi. Herhalde bundan dolayı Ferit’le böyle bir oyuna girmişti anlaşılan.

Karım da ben de şok olmuştuk. Neler oluyordu. Olanlardan kimlerin haberi vardı. Kıp kırmızı oldum. İçim sıkıştı. Karımın ne halde olduğunu düşünemiyordum bile. Bu defa onun taksi çağırmasını beklemeden doğruldu koltuktan. Beyaz sıvının sızdığı kadınlığının üstüne kilotunu çekti. Eteğini düzeltti. Paltosunu yerden alıp giymesine yardım ettim. Sinirden deli olmuştu. Hiç birşey söylemeden kapıyı çekip çıktık.

Dünkünden daha kötü bir haldeydik. Taksi bulup bindiğimizde artık kendini tutamadı. Ağlamaya başladı. Sarılmamı istemedi. Zayıf görünmek istemiyordu. Otele vardığımızda da hiç konuşmadık. Banu duş aldı. Yatıp uyuduk.

Uyandığımızda hala olayın etkisinden kurtulamadığımızı farkettik. Kendimizi yine Paris’in sokaklarına atıp unutmaya karar verdik. Hayalet gibi geziyorduk. Banu ara sıra telefonunu çıkartıp bakıyordu.

IKINCI BOLUM

Akşama doğru hiç iştahımız olmadığı halde bir şeyler yemeye çalıştık ama daha çok içki içtik. Oldukça kafayı bulmuştuk. Banu Ferit’e sövüp sayıyor, kokteylleri yuvarlıyordu. Sallana sallana dışarı çıktık. Otel yolunun yarısına gelmiştik ki Banu’nun telefonuna bir mesaj geldi. Ferit’ti. Yine ayni aşağılayıcı tavırda bir mesajdı. Daha detaylıydı bu seferki. Hemen gelmemizi ve antrede yazdığı gibi hazırlanmamızı istiyordu.

Banu’nun yüzüne bakıp ne düşündüğünü anlamaya çalıştım. Bütün öfkesine rağmen gideceğimizi anladım çabucak.

Ferit’in dairesinin Kapısı aralıktı. İçeriye girdik. Antrede duvara dayalı sehpanın üstünde bir not vardı. Okumaya başladık. Adım adım yapmamız gereken şeyler yazıyordu. Önce çırılçıplak çıplak soyunduk. Sehpanın üstündeki köpek tasmalarını boynumuza taktık. Pembe Banu, mavi benim içindi. Her şey çok güzel ve kaliteliydi Yine pembe ve mavi kuyruk gibi uzun kürk parçalarını farkettik. Elimize aldığımızda bunların takılı olduğu silikon parçalarını gördük. Bunlar kıçımıza sokmamız için yapılmıştı. Yanında krem vardı. Duraksadık. Banu ya baktım. Ucunu kreme daldırıp arkasına götürdü. İçine ittiriverdi. Sevimli pembe bir kuyruğu vardı şimdi. Ben de aynisini yaptım. El ve ayak bileklerimize de benzeri renklerden süslü bantlar taktık. Son olarak da başlarımıza renkli kumaş torbalar geçirdik. Şimdi sört ayak vaziyetinde salona girmemiz yazıyordu kağıtta.

Ellerimizin ve dizlerimizin üstünde yürümeye başladık. Banu önde gidiyordu. Kafasıyla kapıyı ittirerek içeri girdiğini hissettim. Ferit’in sesi duyuldu. “Sesime doğru gelin” diyordu. Dediğini yapmaya çalıştım ama bir kaç adım sonra bir sandalyeye çarptım. Banu’nun da bir şeye çarptığını duydum. Bir birimize de çarpa çarpa Ferit’in öbürüne gelmiştik sonunda.

“Fena olmamışsınız dedi” hafif gülerek. Bir Dakikadan fazla sessizlik içinde bekledik.

“Süprizim var size”
Başlarımızdaki torbaları çekiverdi. Bizi büyük bir şok bekliyordu.

Karşımızda Ferit’in kucağında mini eteği kıçına kadar açılmış Nermin duruyordu. Bu ana kadar kendini zor tuttuğu anlaşılıyordu. Artık tutamadı. “Çocuklar harika görünüyorsunuz!” Dedi gülerek. Başımızdan aşağı adeta kaynar sular dökülmüştü. Sarılıp Ferit’in yanağını öptü sevinçle. “Bakın başka kimler var” dedi. Arkamızdaki büyük ekran tv de Kemal’le Aslı’yı gördük. İstanbul’dan skype ile bağlanmışlardı. Mahfolmuştuk. Gülerek bize bakıyorlardı. “Ablacığım, enişteciğim harika olmuşsunuz” deyip heyecanla ellerini çırptı Aslı. Kemal de “Şerfinize Kuçu kuçular”diyerek elindeki viski bardağını kaldırdı. Kemal iddiayı kaybettiği için karısını Ferit’e göndermişti. Aslı da buna karşılık Kemal’in yanına gitmişti. Ama herkez durumdan fazlasıyla memnun görünüyordu. Biz donup kalmıştık. Önlerinde bacaklarımızın arasından sarkan kuyruklarımız boynumuzda süslü tasmalarımızla öyle duruyorduk.

Banu’nun artık direncinin kalmadığını hissettim. Ferit iki günde onun içindeki zayıflığı bulup çıkarmış bundan zevk almasını sağlamış hatta ona bağımlılık oluşturmuştu. Sarhoşluğun da etkisiyle kavgacı kişiliği ve gururu ara sıra dışarı vursa da şu anda yerde dört ayak vaziyetinde olmayı kabul ediyordu.

Ferit “Sizi görmek için öğlen geldi Nermin ” dedi. Nermin, “Size de içki verelim. ” dedi. Ferit’in kucağından atlayıp Banu’nun yanında eğildi. Bardağını uzatıp Banu’nun aralık dudaklarına getirdi. Hafifçe eğerek içirmeye başladı. Zaten alkollü olan Banu durumun etkisini azalmak İçin daha fazla sarhoş olmak istiyordu. Sonra benim yanıma gelip bana da içirdi

Nermin birazdan bizi tasmalarımızdan tutup odada dolaştırmaya başlamıştı bile. Tasmamın ipinden asıldıkça güzel çıplak ayaklarına bakarak onu takip ediyordum. Bizi yerde dört ayak vaziyette koşturuyor, yarıştırmaya çalışıyordu. Onlarda sarhoştu bes belli. Ama ortaya çıkan yarıştan çok bir karmaşaydı. Sonunda gülme kirizleri içinde Ferit’in kucağına atladı.
Nermin yerinde duramıyordu. TV ye dönüp, Aslı ve Kemal’e “Şimdi size güzel bir Show” dedi gülerek. Tekrar kalktı ayağa. Tasmalarımızdan çekip arkamız kanepeye dönük halde bizi yan yana getirdi. Ferit’in eline tasmaları uzattı. “Oynamasınlar yerlerinden” Ferit kayışların boynumuza en yakın yerlerini tek ayağıyla bastırdı. Banu’yla başlarımız yere yapışmıştı. Nermin “Kıçınızı havada tutun tatlı köpekler” dedi. Dediği gibi yaptık.

Kanepeye oturduğunu duyduk. Kıçımızdaki tıpaların çekildiğini hissettim. Kuyruklarımızdan çekiyordu. Flop diye hafif bir sesin ardından arkamın boşaldığını hissettim. Sonra da Banu’nun kini çekti. Tıpalarımız çıkmıştı. Nermin “İki boş delik! N’apsam acaba ?” Dedi şımarık bir sesle. “Tamam buldum ayak parmağımı sokayım buralara. ” Kıkır gülüyordu. Popomda ayağı dolaşmaya başladı. Banu’ya da aynısını yapıyordu herhalde. “Tarık’cığım, şu marmelat tabağını alıp bana doğru uzatırmısın lütfen?” Üstünde Mezelerin olduğu sehpaya uzandım zorlukla. Anlamıştım neden istediğini. Arkama uzatırken Çilek marmelatının güzel kokusu burnuma geldi. Göremiyordum ne yaptığını. Ama ayak parmaklarını içine daldırdığını sezdim. Birazdan ayağının kaygan baş parmağını arka deliğimde hissettim. Banu’nun “Ihhh !” Dediğini duydum. Hemen ardından da benim kıçıma sokuverdi ayağını baş parmağını.

Televizyondan Kemal’in “Of karıcığm harikasın. Mükemmel bir görüntü bu” diye heyecanlandı. Televizyondakileri unutmuştum. Başımı biraz daha zorladığımda rahatsızda olsa televizyonun köşesinde bizi nasıl gördüklerini görebiliyordum. Neriman’ın mini eteği yine kıçına kadar çıkmış, güzel çıplak bacakları iki yana açılmıştı. Ayakları bizim havaya kalkmış kalçalarımızın arasında kayboluyordu. Elleriyle kanepeden destek alarak ayni anda ikimizin içine ittiriverdi tekrar. Bununla yüzümüz yere tekrar yapıştı. Aslı’nın heyecanla “BASTIR NERMİN!” Diye bağırdığını duyduk. Sonra Kemal de katıldı karısını teşvik etmeye. “BASTIR NERMI ! BASTIR NERMiN !” Diye tempo tutuyorlardı. Nermin gülerek “BASTIRIYORUM ! SİZİN iÇiN BASTIRIYORUM !” Diye cevap veriyordu. Ferit te katıldı onlara. Gülüyor, eğleniyorlardı. Neriman olanca gücüyle ittiriyordu artık.

Aslı’nın ayak parmağının içimde oynamasından çok tahrik oluyordum. Zaten kalkmış sikim daha da sertleşmişti. Daha az utanıyordum artık. Karımın da benden çok farklı olmadığını tahmin ediyordum.

Nermin parmağını bir süre ileri geri oynatıyor sonra durup aşağı yukarı kıvırtıyordu içimizde. Biz de ona uyup dalgalandırıyorduk kalçalarımızı bilinçsizce.

Birazdan Aslının sesini duyduk. “Ablacığım bu benim Nermin’e sözümdü. Hatırlıyormusun? Geçenlerde o kalabalık gurupla yemeğe gittiğimizde nasıl bozmuştun onu herkezin içinde. Ertesi gün ona ‘Hiç üzülme. Ben sana bunun acısını çıkarttıracağım’ demiştim. İşte şimdi bu onun acısı. Ferit sağ olsun. Seni önümüze atıverdi bak. ”
Nermin,
“Aslı biliyormusun bu hiç de ceza olmuyor bunlara. Parmağım götlerine girdikce zevkleniyorlar. Nasıl oynuyorlar önümde baksana. “
Aslı,
“Tamam o zaman canım. Benim aklıma çok güzel bir şey geldi. Ablacığım, Ferit’in yarağını yemek istiyorsun değil mi?”

Banu cevap vermedi.

“Istiyorsun tabii. Hem de nasıl istiyorsun. Nermin’ciğim, Banu’yu sırtüstü çevir önünde ayağının altını yüzünün üstüne getir. Ferit sen de, Banu Nermin’in ayağının altını yaladığı sürece sik Banu’yu.” Herkez bu fikri çok iyi buldu.

Nermin ayak parmaklarını kıçımızdan çıkarttı. Ferit tasmalarımızdan çekip beni bir yana ayırdı. Banu’yu Nermin’in önünde Aslı’nın istediği gibi yatırdı. Sonra da bacaklarının arasına girip ayaklarını omuzuna aldı. Aslı “kamerayı biraz kaydirin tam yandan görelim” deyince ben, tekerlekli sehpadaki tv ve kamerayı kaydırdım. Şimdi tam istedikleri gibiydi görüntü.

Nermin yavaş yavaş ayağını Banu’nun yüzüne doğru indirmeye başladı. Ama ulaşamayacağı bir uzaklıkta durdu. Ferit de, Banu da öylece bekliyordu. Ferit hafifçe yarağının ucunu Banu’nun amına deydirip çektiğinde Banu’nun bütün vücudunun titrediğini gördüm. İçine gireceğini sanmıştı. Yalvaran gözlerle Ferit’e bakıyordu. Ferit ” Sikmemi istiyormusun.” diye sordu. Karım evet anlamında başını salladı. “O zaman rica et Nermin sana ayağının altını yalatsın”

Banu bir süre bekledikten sonra çaresizlik içinde ” Nermin, ayağının altını yalayabilirmiyim?” dedi. Nermin ayağını yavaşça indirmeye başladı. Ayağını kıvrımlari çok güzel görünüyordu. Dudaklarının biraz üstünde durdu. Karım dilini uzatıp dokunmaya çalışırken kaçırıverdi. Banu’nun dili boşta kalmıştı. Dilini içine çektikten bir süre sonra Nermin tekrar yaklaştırmaya başladı ayağını Banu’nun yüzüne. Banu tam dilini çıkartıp başını yukarıya doğru uzatırken tekrar kaçırdı. Banu deliye dönmüştü. “Ferit n’olursun gir içime” yalvardı.
Ferit,
” Nermin’in ayağını yalamadıkça seni sikmem” dedi gülerek.
Banu,
“N’olurursun Nermin ayağını yalıyayım.
Nermin,
“Çok mu istiyorsun bakiiim, kiz? Söyle!”

“Evet, Nermin n’ooolur Yalvarıyorum, ayağının altını öpeyim.”
Nermin bir kere daha ayağını yaklaştırıp kaçırınca, Banu kendini kaybetti. Elleriyle yakalayıp dudaklarını yapıştırmaya çalıştı. Biraz zorlanmadan sonra başardı. Ama Ferit, “Ellerini bırak ! Nermin idare etsin. Yoksa sokmam sana” dedi. Banu yüzüne yapıştırdığı ayağı bıraktı. Nermin biraz kaldırdı ayağını. “Öp ayağımın altını güzelim !” Dedi. Banu dudaklarını uzatıp şehveti bir öpücük kondurdu. ” Başla yalamaya şimdi” dedi. Banu dilini çıkartıp ucunu dokundurdu. Yumuşak yumuşak yalamaya başladı. Nermin “Hafif gıdıklıyor ama çok tatlı bir duygu” diyerek gülümsedi. Bunun üstüne Ferit elindeki kocaman yarağını karımın arzuya açılıp kapanan amınına dayadı bir kerede sonuna kadar kaydı. Banu’nun yüzü gerildi. Deli gibi istediği yarak artık içindeydi. Ferit bir kere girip çıktığında Banu inlemeye başlamıştı bile. Onun zevkten yalamayı unutacağını sanan Ferit “Yalamayı bırakırsan çıkartacağım sikimi unutma !” Diye uyardı. Banu için bunu devam ettirmenin zor olabileceğini tahmin ediyordum ama şevkle yalıyordu. Bir kaç gidip gelmeden sonra Nermin ayağını biraz yükseltti. Şimdi Banu ona ulaşmak için başını yukarıya doğru uzatıyordu. Yalamaya o şekilde devam etti bir süre. Nermin biraz daha yükseltti. Banu’nun, ayağını yalamak için girdiği zor durumları gördükçe hınzır hınzır gülümsüyordu. TV ekranından Aslı’yla bakışıp eğlendiklerini görüyordum.

Nermin, Ferit’in iyice hızlandığı bir anda ayağını tamamiyle kaçırıverdi yine. Banu’nun dil teması kesilir kesilmez Ferit Sikini çıkarttı. Banu mahfolmuştu. Önce Ferit’e sonra Nermin’e baktı panik halinde. “N’olur Nermin, n’olur ayağını yalıyayım. Yalvarırım. Kulun kölen olayım.”

Nermin gülerek yavaşça ayağını yaklaştırdı Banu’nun yüzüne. Banu başını kaldırabildiği kadar kaldırıp daha yukardayken yalamaya başladı. Ferit tekrar sikmeye başladı karımın bacakları hala omuzundaydı. Üstüne abandıkca geriliyordu o güzel bacakları ve kalçaları. Bu arada Nermin ayağını ara sıra uzaklaştırıp Banu’yla oyun oynuyor eğleniyordu. Bu yüzden de Banu gelecek gibi olmasına rağmen bir türlü gelemiyordu. Bir süre sonra ayağını sabit tuttu. Banu kolayca yalıyabiliyordu artık. Banu’nun gelmek üzere olduğunu inlemelerinden anlıyordum. Nermin birden çekti ayağını. Ferit de durdu. Sikini karımdan çıkarttı. Nermin Ferit’e “Sik beni artık! Bırak bu orospuyu.” Dedi .

Ferit yerinden kalktı. Nermin de. Ayakta öpüşmeye başladılar. Karımı hiç öpmemişti. Siki taş gibiydi. Nermin’in üstündeki bir iki parçayı da çıkarttı. Ikiside çırıl çıplaktı. Banu onların ayaklarının dibindeydi şimdi. Aşağıdan onları seyrediyordu. Ferit Nermin’in arkasını çevirdi. Belinden eğdi. Artık tanıdığım bir şekilde kalçalarına iki yandan asılıp amına soktu. Nermin zevkten inledi. Ferit hemen sokup çıkartmaya başladı. Nermin kendine bakan Banu’yu farketti. “Öp ! Yala ayaklarımı orospu! Belki siktiririm seni yine Ferit’e ” dedi. Banu bunu ikiletmedi. Yüzünü Nermin’in ayağına yapıştırıp öpmeye başladı. Karım kendini kaybetmişti artık. Ne deseler yapıyordu.

Ferit Nermin’in geniş kalçalarını iki yandan yakalamış sikiyordu. TV de Aslı ve Kemal’in de sevişmeye başladığını gördüm. İki çift bir birlerinin eşleriyle iki ayrı ülkede sevişiyorlardı. Biz de buna şahit oluyor ve zevklerine katkıda bulunuyorduk.

Nermin Ferit’in patlamak üzere olan yarağını yedikce bas bas bağırıyordu. Saçları ve iri memeleri sarkmış vaziyette sallanıyordu. Bu kadar uyarılmaya artık dayanamayan Nermin ayakta sarsılarak gelmeye başladı. Olduğum yerden Ferit’in kalın damarlı yarağının çıkıp çıkıp girdiğini görüyordum. Hayranlıkla izliyordum karım gibi Nermin’i de perişan edişini. Bir kaç dakika sonra da artık Ferit de dayanamadı. Kükreyerek dölünü Nermi’in içine boşalttı.
Artık yorulmuşlardı. Kanepeye gidip oturdular. TV de Aslı ve Kemal de bağıra bağıra geldiler. Karım ve ben onlara bakıyorduk. Ferit bize el işareti yaptı. Banu’dan yumuşamış ama hala küçülmemiş olan sırıl sıklam yarağını emmesini istiyordu. Bana da Nermin’in amını yalamamı işaret etti. Çok sevinmiştim. Hemen önlerinde diz çöküp, yüzümüz gözümüz vıcık olana kadar yalayıp emdik bu seksi yaratıkların organlarını. Boşalmamıştık ama anlatılmaz bir tatmin duygusun içindeydim. Karıma baktığımda Ferit’e arzulu ve itaatkar bir ifadeyle baktığını gördüm.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ergenlikte anne yardimi

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Groping Breasts

ergenlikte anne yardimi
Her neyse her şey benim kadınlara ilgi duymamla başladı olaylar.O zamanlar çıplak kadınların resimlerine bakardım böyle sex hikayeleri sitelerine girerdim.Elimle şeyimi okşayıp kalkmasını sağlardım.Ensest hikayelerde boşaldım kelimesini hep sikin kalkması olarak bilirdim.Gerçek boşalmayı nasıl öğrendiğimize gelelim.Bir gün benn yine odam da buu tür porno hikayeleri okurken annem birden odaya girdi çok kızmıştım niye böyle giriyorsun kapıya vurmadan diye.Annem pardon oğlum dedi.Akşam olduğunda yemek yiyorduk annem yine odamın kapısını açıp odaya girdi ya benn anne çık dedim tamam oğlum dedi.Bir ara babamın sesini duydum sofraya gel diye.Sofraya geçip yemeğimi yiyordum babam annene niye karşı geliyorsun dedi.Bende ya baba odama niye giriyor dedim girmeyin oda belki benn musait değilim dedim.Siz beni hiç yatak odanızda gördünüz mü buu yaşıma kadar dedim.Sinirlenip kalktım sofradan.Odama giderken babam bunun neyi var dedi.Annemde üzerine gitme ergenlik çağında genç dedi.Her neyse Akşam oldu babam uyumuş annemde kardeşimi emzirip uyuttu sonra yanıma geldi bende yatak da uzanırken.Annem oğlum dedi bir isteğin var mı bir ihtiyacın var mı dedi.Bende yok anne dedim.Annemde oğlum dedi hiç rüya’landın mı dedi nasıl yani anne dedim annemde oğlum işte rüyanda kız filan gördün mü dedi.Anneme gördüm dedim.Hiç Boşaldın mı dedi.Boşaldım anne dedim nasıl olduğunu biliyorsun yani dedi biliyorum aslında benn boşalırken zevk almıyorum dedim sadece kasıklarımı ağrıyor dedim.Annemde oğlum sen boşalmamışsın ki dedi.Nasıl yani anne dedi sikim kalkıyor ya dedim oda boşalmak olmaz ki dedi sadece kalkar dedi.Annem gitti biir süre sonra gelip kapıyı kitledi dur birde benn bakayım dedi neye bakıcan dedim sikine dedi benn yok ya olmaz filan derken annem eşofmanımı çıkarmıştı saten sikimi eline akıp aşağı yukarı sıvazlamaya başladı buu benim sikimi okşamalara benzemiyordu.Benn anne dur ne yapıyorsun dedim.Annem de dur karışma benim işime dedi.Daha sonra annem buu kuru kuru gitmez dedi ağzına biir aldı offff anneeee dedim beynimde şimşek çakmıştı saçlarından tutup sikime bastırıyordum.Annemde kafamdan tutarsan yapmam dedi.Benn hemen ellerimi çektim annemi izliyordum öyle biir zevk alıyordum ki anne anne diyebildim ağzının içine boşalmaya başladım annem hemen ağzını çekti yüzüne boşalıyordum hayatım hiç böyle zevklisini yaşamamıştım.Annem oğlum rahatladın mı dedi.Bende oh hemde çok anne dedim.Şimdi kalk banyo ya git benn geliyorum dedi gittim duşu açtım annem girdi bana gusül alıcağımı anlattı gitti o gece başka birşey olmadı ertesi sabah benn okuldan geldim annem evleri süpürüyordu gözüm annemin dolgun götüne takıldı annem kendine bakan kadınlardan dı boş bırakmamış yani köylü karısı ağıza almasını da biliyormuş demek ki.Her neyse benn merhaba anne dedim annemde hoş geldin oğlum dedi geç mutfağa sana yemek hazırlıyayım dedi.Bende gittim yedim yemeğimi odama geçtim.Elektrik süpürgesini sesi kesilmişti kardeşim ağlıyordu biir süre sonra evde hiç ses çıkmayınca merak ettim neredeler diye odalara bakınıyordum.Annem oturma odasında kardeşimi emziriyordu beni görünce en anne pardon ya bende evde kimse yok sandım dedi tam arkamı döndüm gidicektim ki annem gel oğlum nereye gidiyorsun dedi.Bende anne kardeşimi emziriyorsun dedim.Annemde bundan öncede seni emziriyordum dedi görmediğin şeymi yavrum gel otur yanıma dedi.Gittim oturtum kardeşimi izliyordum şunun sevimliliğine bak deyip yanaklarını sıkıyordum annem diyer memesinide çıkartıp saçlarımı okşayarak gel yavrum gel annem dedi diyer memesinide benim ağzıma verdi bende annemin süt dolu memelerini emip sütünü içiyordum annem dur bakıyım sen dedi şurda aldı kardeşimi gitti yatak odasına benn açtım tv ye bakıyordum bi yarım saat kırk beş dakika filan sonra geldi evet sana nasıl yardımcı olabilirim dedi bende anne derdimi biliyorsun artık dedim bana sorma dedim güldü tama sen bekle dedi elinde ıslak biir bezle geldi çıkart eşofmanımımı çıkartıp tekrar koltuğa oturdum annem bacaklarımın arasına geçip sikimi yalıyordu benn koltuğa iyice yaslandım ellerimi başımın arkasına atıp annemi izliyordum annemde yüzüme bakıp sırıtıyordu bende karşılık veriyordum benn iyice zevke geldiğimde artık boşalmanın ne olduğunuda biliyorken anne boşalıcam dedim hemen ağzından çıkarıp elinde biraz aşağı yukarı sıvazladıkdan sonra elinin üstüne boşaldım.Annemde daha böyle şeyleri babana bile yapmadım kıymetini bil dedi bunların bende annemin boynuna sarılarak canım annem özür dilerim sana kzıdığım için benim fedakar annem dedim.Annemde gülerek tamam tamam dedi geri yaslan dedi şu sikini sileyim dedi yaslandım sikimi vee elindeki döllerimi silip beni banyoya yolladım banyomu yaptım odama geçip ders çalışıyordum annem odamın kapısını açıp bana baktı aferim oğlum dedi sen böyle ders çalış dedi bilgisayara bakma dedi annen hep yardımcı olurum sana dedi boynuma sarılmış boynumdan öpüyordu giyinikti anlamıştım biir yere gideceğini nereye gidiyorsun anne dedim oda pazara çıkıcam yavrum dedim bende geleyim ağır yük kalkdırma dedim annem de yok annem sen evde kal kardeşin var dedi hem kardeşine bakarsan sana biir süprim var dedi benn ısrarla söyle anne nedir süprizin dedim yok olmaz süprizi kaçar dedi benn derslerimi yapıp mutfağa geçtim biir şeyler yedim tam tv salonuna geçerken kardeşim ağlamaya başladı uyanmıştı kerata gittim aldım kucağıma biraz salladım 1 saat olmuş annem hala gelmemişti benn kardeşimi oyalıyordum ağlamasın diye saten annemde gelmişti ellerinde poşet mutfağa bırakıp odaya geldi pardesesünü çıkarıp yanıma geldi ne oldu uyandımı dedi bende uyandı ağlıyordu dedim dur bezini değiştireyim dedim bezini değiştirdi sütüne verdi gazını çıkarıp yatırdı saat 15:45 di bende anne hani süprizim nerde dedim odana geç geliyordum dedi.Gittim 10 dkk sonra annem geldi hani nerde dedim yat yatağa sen dedi üzerindeki yeleği çıkarttı.Sonra altında uzun pijamalı donunu vee kilotunu çıkarttı.Annem gelip eşofmanı mı çıkarttı bende izliyordum.Annem eline tükürüp amına sürdü.Annem öyle göbekli kadınlar giibii değildir düzgün vücudu var.Her neyse sikimi tutup amına sokmaya başladım anne sikim nereye giriyor böyle yandım resmen dedim annemde üzerimde zıplamaya başladı benn zevkden hemen boşalmaya başladım annem hemen kalkmıştı sikimden gitti ıslak bezi getirip sikimi vee amını temizledi bende banyoya gidip gusül abdestimi alıp geldim annem bana bakıyordu bende ne oldu anne dedim geç yatağa dedim gene mi yapıcaz dedim annemde doydun mu yoksa bana dedi bende yok da yapalım dedim.Annem sikimi yalamaya başladı boşalmıştım biraz zor kalkdırdı.Sonra annem yattı yatağa gel bakim dedi aldı beni bacaklarının arasına sikimi biraz sıvazladı sonra bıraktı bende ne oldu dedim annemde oğlum benn hep sokmuyacam amıma al eline sen sok dedi.Beni Bir heycan sarmıştı sikimi elime alıp amının deliğini arıyordum.Annem de gülerek bacaklarını iyice karnına çekip göt yanaklarında elini uzatıp amının dudaklarını iyice açmıştı annemin amı vee götü önümdeydi süper göürtü pc dekilerine hiç benzemiyordu benn amına sikimin baışını dayayıp köküne kadar soktum annemde acı biir ses yavaşşş dedi.Bende ne oldu anne dedim oda oğlum öyle amcığa birden yüklenmez kadının canını yakarsın dedi.Bende pardon anne dedim Annemde tamam acemisini öğretiyoruz dedi.Her neyse benn sikmeye çalışırken biir kaç kez sikimi amından çıkmıştı ama sonra güzle biir tempoda sikmeye başlamıştım.Annem bacaklarını belime dolayıp ohh yavrumm ah bebeğim diyor saçlarımı okşuyordu.Benn 2 kere boşalmıştım 3üncüye hemen boşalamıştım.Benn hızlı biir tempoda sikerken annem sıkıca beni sarmalayıp kast katı kesildi benn elinden kurtulup ne oldu diye bakıcaktım ki annemin gözleri kaymıştı korktum anne ne oldu silkeledim annem yok bişey yavrum devam et devam et durma sen dedi.Bende gülerek boşaldın mı sende dedim.Annemde gülerek ee sen nasıl boşalıyorsan bende boşalıyorum zevk alıp dedi.Benn Anne domalsana önümde dedim annem gülerek ne o götümü mü sikeceksin dedi.Bende evet dedim yok olmaz orası dedi.Daha babana bile böyle vermedim sana verdiğim giibii dedi.Güldüm Tamam domal önümde sen dedim.Güldü annemi elbisesi üstündeyken sikmek çok güzeldi baş örtüsü başında eteği üstünde güzeldi benim için annemi domaltıp biir güzel sikmeye başladım biir süre sonra bboşalıcağım zaman çıkarıp beline boşaldım annem bezi verip sil diyerek akıttığım dölleri sildim sikimi sildim yatağa uzandım annem hadi banyoya dedi.Bende dur iki ya biir soluknayım dedim.Ne o yoruldun mu dedi annemde bende 3 kere boşaldım dedim buu gün yoruldum dedim anneme sarıldım annemde bana sarıldı canım yavrum dedi.Bende yerimde durmadan eteğini kaldırıp götünü okşuyor amına parmak sokuyordum.Annemde sen doymamışssın daha dedi Bende buu günlük doydum ama oynasmak istiyorum seninle dedim güldü.Kazağının üstünden memelerini ısırık atıyordum.Annemde dur niye öyle uğraşıyorsun dedi.Kazağını atletini sıyırdı südyenini kaldırıp memelerini çıkardı al em oğlum bedi.Bende gülerek anne benn biir emersem kardeşime süt kalmaz dedim annede güldü sen em deposu bende onun dedi iki emesinide emip sütünü boşalttım yirmi dkk yatak keyfi yaptık benn hemen banyomu yapıp odama gçtim annemde banyosunu yaptı.Akşam üzeriydi babam geldi biz normal hareketlere devam ediyorduk.Anne oğul gibi.Akşamda ne olduysa annem babamı kadırıp yanıma geldi yatağıma girdi bende ne oldu anne ne yapıyorsun dedim ya babam görse bizi dedim.Annemde gülerek korkma biliyor ama o işi bilmiyor dedi nasıl yani dedim ya babana gece korkuç rüyalar görüyomuşsun işte ne bilim kan ter içinde kalıyormuşsun diye anlattın dedim yani babana yalan söyledim sorarsa evet korkunç kabuslar görüyorum de diyede tembihledi beni anne niye geldin o zaman dedim canım isttedi seni suçmu dedi.yok anne suç olurmu dedi yorganın altına girerek eşofmanı çıkarttı.Sikimi yalıyordu kapı kitliydi sonra yorganı annem atıp kedi attı yatağa bende amını yaladım sonra benn geçip yattım yatağa annemi üzerime alıdım memelerini emiyor sikiyordum.Amından çıkmadan döndürüp altıma aldım içimde korku vee heyecan vardı babam yatak odasında uyurken benn annemi kendi yatağımda sikiyordum.Bu Çok zevkliydi zevkden annemin dudaklarına yapıştım annemde durup yüzünü ekşiterek bana baktı bende korktum vaz geçicek diye ne oldu anne dedim.Oda sırıtarak ilk defa öpüşüyoruz dedi benn biir oh deyip üzerine yığıldım kaldım annem boşaldın mı dedi yoksa yo dedim niye ohh çektin dedi bende sikişmekten vaz geçicen sandım öpüştük diye dedi yok canım vaz geçermiyim dedi buu sefer hem sikişiyor öpüşüyorduk ellerimle memelerini sıkıp sütünü çıkarıyordum annem altımda inliyordu benn boşalıcam anne dedim çıkarttım üzerine boşaldım annemde amımı yala dedi amını yalayıp boşalttım.Bezle her yerimizi temizledik hemen kapının kilitinide açtık yatağa geçip yattım.sabah olduğunda babamın sesiyle uynadı annem kravatım nerde diye soruyordu annemde uyku sersemi orta alt çekmeceye bak diyordu benn anneme sarılı uyumuşum kısık gözle olanları izliyordum babam tekrar gelip benn geç gelicem toplantımız var dedi.Bana bakıp bunun dersleri nasıl dedi.Annem çekmeceyi açıp sınav kağıtlarını çıkarttı güldü al kendin bak dedi.Babam afferin lan dedi.Başımı okşuyordu aslan oğlum dedi.Bende uyku sersemi ne oluyor ya dedim sasbah sabah ne bugürültü başım ağrıdı dedim Babam tamam oğlum sen uyu benn çıkıyorum dedi.Annemde gülerek seni yalancı hınzır seni dedi yok anne gerçekden başım ağrıdı dedim annem başıma masaj yaptı uyumuşum annem kaldırıp hadi okula geç kalıcan dediuflayıp pufladı kalkdım gittim aklımda hep annem vardı boşalmak istiyordum.Derlerin bitişini iple çekiyordum okul çıkı eve koşa koşa gittim.eve girdim kise yoktu ne umutla koşmuştum terden yapış yapışdım.Bir duş aldım pcye oturup oynuyordum.Annem gelmiş evi temizlemiş çamaşırları kurutmuş benn kulaklıkdan hiç biir şey duymamışım annem odama girerek oğlum ne zaman geldin sen dedi anne 2 saat oldu dedim ay pardon benn geldiğini bilmiyordum dedi.Elinde çamaşır sepeti atlet kilotlarımı alt çekmeceye katlayıp koyuyordu bende arkadan annemin karpuz giibii götünü izliyordum biir ara kalkıp elimle götüne biir şaplak attp götünü avuçladım annemde biir ayyy ne yapıyorsun oğlum dedi canım yandı dedi güldüm yanağına öpücükler konduruyordum.Annemi elindeki çaşırları alıp sepete koydum önümde domalttım annem dur işimi yapayım dedi.Bende olmaz dedim.Amına sürtüp sikimi soktum belinden kavradım hızlı tepoda sokuyordum annem ah ahh ahh ayyy off diye inliyordu taşaklarım çarptıkça odamda sesler yükseliyordu.Benn sikimi amından çıkarttım götüne sokmak istedim acır oğlum orası hem pis orası dedi.Bende tadına bakmak istiyorum dedim niye hevesimi kırıyorsun anne dedim.Annemde iyi tamöam yap bakalım senin gönlün olsun yeterki dedi.Sikimin başını soktum annem acıdan dişlerini sıkıyordu santim santim götüne girdim amından akan sularını götüne döküyordum dibini bulduğumda belinden sıkıca kavrayıp kendimi götüne yasladım götü amından da daracıkdı.Annemin üstüne yatıp memelerini avuçladım anne dedim yanağını öpüyordum kulak memesini emiyordum annemde mutlusun diyordu hemde çok dedim benim canım acıyor ama dedi.Anne boşalıcam saten az dişini sık dedim tamam yavrum boşal sen dedi.Amına elimi atıp üzerine yatıp sikimi götünde hareket ettirmeye başladım biir süre git gel yaptım ama dar götün içinde daha fazla dayanamadım annemde acıdan yüz üstü yatmıştı halıya hadi boşal diyordu ellerimi omuzuna koyup şınav çeker giibii sikiyordum dayanamadım bende üstüne yatıp götüne boşalmaya başladım annem ağlamıştı acıdan bende üzülmüştüm açıkcası pişman oldum hemen banyomu yatım annemin yanına geldim anne özür dilerim dedim eli yüzü kıpkırmızı olmuştu benn biir daha yapmıycam dedim.Annemde tamam yavrum dedi.Amma neden yapmak istediğimi sordu bende amına boşalamıyordum hamile kalıcağını bildiğim için ama götüne boşala bilirdim dedim ondan yaptım anne özür dilerim dedim defalarca özür diledim annem yavrum tamam kızmadım saten dedi.Akşam oldu yatağa yattım annem geldi açtı bacaklarını gel dedi sikimi tutup amına soktu biraz zor oldu kuru kuru ama maı ıslanınca kaymaya başladı hem sişiyor hemde öpüşüyorduk benn boşalıcağımı anladım kalkıcaktım ki annemde anladı bacaklarını belime doladı kolarını sıkıca kavrayıp dudaklarına yapıştırdı dilerimiz ağzımızda dans ediyordu bütün kasıklarım annemin amına yapışmıştı tüm döllerim amına akıyordu benn amına akıtırken annem amından sikime baskı yapıyordu sanki vakum giibii amının içindeki hareketleri sikimden hissediyordum.Annem gevşeyince anne ne yaptın dedim korkudan annemde kolarını açarak gel sen istemiyormuydun içime boşalmayı dedi al boşaldın dedi benn ne olucak dedim korkma doğum kontrol hapı aldım birşey olmaz dedi sikim amındaydı hala sarıl annene dedi yattım anneme sarıldıum sonra temizlendik sabaha kadar öpüştük okula zor gittim.Evet arkadaşlar benim hikayem buraya kadar hoş çakalın annemi sikmek isterseniz reklamı tıklayıp yorum yapın size annemi tanıştırayım.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

neslinin orta yaş bunalımı

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

neslinin orta yaş bunalımı
Giriş kısmı biraz uzun ve sıkıcı olacak ama durumu daha iyi anlayacaksınız. Orta yaşlara gelmiş üç kadın, ikisi de neredeyse 15 yıldır evli biri yeni boşanmış. Evlilerin kocaları ile bir derdi yok. Severek evlendiler, düzgün yakışıklı adamlar. Yatakta da karılarını mutlu edebiliyorlar. Derdimiz neydi bilmiyorum? Belki orta yaş bunalımı. Son bir iki yılda her buluşmada ortak konumuz nasıl istediğimiz hayatı yaşayamadığımız, kocalar ile doğal olarak kaybolan aşktan sonra hayatı beraber sürdürmemizin tek nedeninin çocuklar olduğu gibi şeyler. Hepimizin ortak derdi, biraz kendi hayatımızı yaşayamamak. İstediğimiz gibi alışveriş, kafamıza göre tatil, çocuksuz kocasız geçecek bir hafta en büyük rüyalarımız.

Ayça çocuk olmadığından çat diye boşandı kocasından onunki de çoğu Türk kadınının rüyasındaki bir erkekti. Bendeniz, Nesli ve diğer en yakın arkadaşım Betül ise çocuklar için süren evliliklerin parçasıyız. Son buluşmamızda da konumuz aynıydı. Kendimize dert mi yaratıyorduk. Düzgün eşler, düzgün işler. Ama hep aynı yerde tıkanıyorduk. Hep bir yerlere bağlı olmak. Aldığım ayakkabıyı kocadan saklamak, kızmaz paramız var ama abartıyorsun demesi bile rahatsızlık veriyor. İşten gel, ev işleri ve çocuğun dersleriydi, gereksiz akraba konuları, yatma saatiydi derken sadece cumartesileri olan sevişmeler. Sürprizsiz. Sırayla aynı pozisyonlar. Çoğuna kötü diyemem yatakta iyidir kocam. Ayça gelin iki gün masum bir kültürel tura çıkalım dese, çocuğa bakıcı bul, koca işlerini ayarlasın, anane babanneler surat assın. Koca ise istediği zaman maç var müşterilere eşlik ediyorum diye ülke ülke gezsin.

Bu yemeğin asıl bombası Betül’den. Eski erkek arkadaşı ile karşılaştığını ve çocuklar gibi flörtleştiğinden bahsetti. Ayça aramızda birden fazla erkek ile olan en tecrübelimiz olarak evli ise devam tavsiyesinde, o da karısından çocuğundan vazgeçemez sen de, oynaşırsınız. Betül altına yatmayı düşünmüyorum diye kızardı ama neşesi yerinde kendine ait bir alan bir yaşam parçası olması mutlu etmiş. Tam da tespit bu işte diyoruz kendimize ait bir alan. Kırk yaşımıza bir kaç ay kalmış iken ergen gibiyiz. Ayça bastırıyor evli erkek iyidir. Ergenler gibi erken de boşalmaz.

Artık her gün whatsapp grubumuzda Betül’ün el ele tutuşmadığı “aşkı” ile yazışmaları konuşmaları ana konumuz, 15 yaş mutluluğundayız. Ayça beraber gidemediğimiz yirminci seyahatinde. Ben de kocamdan gereksizce gizli aldığım kıyafetler ile mutlu olma peşindeyim. Altına yat adamın diyorsun karısı anlamaz mı diye sordu Betül belli aklına düşmüş. Saf olmayın dedi Ayça parası olan herifler kırkından sonra her fırsatta ya sevgililerine ya da orospulara dadanır. Sen nasıl sıkıldıysan o da senden sıkılmıştır. Seyahatlerden niye hep yorgun döner sen bir haftadır beklerken o gece sevişmezler. Haklı valla. Benimki de bir yıldır filan hep yorgun döner nasıl anlamalı ki ne yaptığını?

Kızlar ile yazışırken Adnan Bey’den gelen mesaja cevap yazdım anında. Ne o telefon ile mi yaşıyorsun diye alay edince açıklama girmek zorunda kaldım. Arkadaşlar ile dedikodu hali. Görüşelim yarın öğle senin taraflardayım. Bu buluşmalar eski patronum ile bir rituel. Üç beş ayda bir benim iş yeri taraflarına yolu düşünce buluşur öğle yemeği yeriz. İş çocuklar, eski arkadaşlar gibi konular.

Gene buluştuk. Her zaman kibar, her zaman şık. İkimizin de zamanı bol. Yan masamızda eski işyerinden birileri denk geliyor. Onlar kalkınca ikimizde de aynı tepki. Amma yaşlanmışlar. O benim ne kadar genç ve güzel kaldığımdan ben de karşılıklı olarak onun hala otuzlarında gösterdiğinden iltifatları ile birbirimize övgüler. Sana bir sır vereyim mi. Karımdan gizli cilt bakımı yaptırdım o yüzden parlıyor suratım. Karısına söylese orta yaş bunalımına girdin dermiş. Açık kestane saçlarında tek bir beyaz yok hala, yirmi yıldır her sabah yaptığı yürüyüşleri nedeniyle zayıf denecek kadar ince.Kahkahalar ile benim kocamdan gizli yaptıklarımı anlattım. Estetik yaptırma planımdan bahsettim. Her zamanki net ama cinsellikten uzak tavrı ile beni süzdü belki biraz bacakları inceltebilirsin gerisine dokunma. Evet haklı ortanın biraz altı boyum ile vücudumun her yeri orantılı ama doğum sonrası bacaklarım bir beden kalınlaştı, geniş kalçalarım yerli yerinde hiç azalmadı. Nasıl Trakyalı isem tüm aile sarışın ince iken bana düşen bu olmuş. Ankaralı Adnan Bey ise benden daha Trakyalı görünümlü.

Kızlara bahsettim akşam whatsappta. Düzgün ise bana ayarlasana derdinde Ayça. Adam evli karısı da güzel bir kadın iki çocuğu var diyerek püskürttüm. E daha iyi ya başıma bela olmaz 44’ünde, haftada bir posta ile sizler gibi olurum diye lafı çaktı. Pazar gecesi oğlan yattıktan sonra geldi kocam maç seyretmekten. Gelir gelmez duşta. Soyunup ben de girdim duşa. Yol yorgunuyum kıvırmaları. Ama elimdeki penisi büyümeye başlayınca banyodaki lavabonun kenarına doğru domalttı beni. On gündür girmediği içimi güzelce doldurdu. Arkadan kadınlığıma girerken bir eli ile bızırımı okşamayı ihmal etmez. Yine bunu yaparak boşalttı beni. Biraz daha devam etti. Ben böyle boşalamayacağım demesinin anlamı elinle ağzınla boşalt beni. Diz çöküp işimi yaptım. Ağzımda emerken erkekliğini Ayça’nın sözleri aklıma geldi ve çıkardım ağzımdan. Sadece ucunu dilleyerek okşamaya başladım. Normalden uzun sürdü boşalması ama boşaldığı miktar zorla bir iki damla. Her zamankinin yarısı kadar bile değil. Belli ki sikmiş gelmiş birilerini. Kocam maç özetleri seyrederken ben orgazm sonrası bornoz içinde dizi keyfindeyim. Kızlarla whatsapp yazışmaları durmuyor bu arada. Tespitimi paylaşınca haklısın dedi ikisi de. Betül benimki de yarın gelecek bir deneyim bakayım ben de dedi. Yine Adnan Beyden mesaj. Sadece Ankara’nın lüks bir zayıflama merkezininin linki beş seansta bacak inceltme. Ben de ona cevaben erkek saç boyası linki attım. Acımasızsın hanım efendi bir damla boya yok diyerek Selami Şahin resmi atıyor saçlarının simsiyah boyalı olduğu. Yine güldürdü beni.

Haftaya iki gün Ostim tarafında toplantım var. Salı mı Çarşamba mı uygun sana diye sorunca Salı da anlaştık. Kızlar hemen gazlama derdinde oo erkek arkadaş yaptın diye, bir çekin gidin diye kovaladım kızları adamla 15 yıldır 30 yemek yedik size kalsa kimseye merhaba dememek lazım.

Salı yine aynı konular bu sefer geçen kaldığımız yerden devam ederek. Eşlerimizden gizlediklerimiz, evliliğin nasıl anlamsız bir hale dönüştüğü nasıl gerçek isteklerimizi paylaşamadığımız. Neredeyse benim cümlelerimi kuruyor çocuk için devam eden bir ev arkadaşlığı. Saçlarım da boya değil hanımefendi. Güzel kesimli saçlarını bana doğru eğince uçlarını tuttum tamam değil. Ertesi öğle yemeği daha uzun sürdü. Ben yemeğe geldiğimde o bir kadeh şarap ile başlamıştı zaten. Eşlik ettim. Yine aynı konular. Peki çözüm ne olacak ki dedim. Ben yaptığı hiç bir şeye karışmıyorum o sayede ben de özgürce takılıyorum mesela o bir haftadır annesinin yazlığında ben de haftaya iş için İtalya’ya gideceğim dedi. İş derken eliyle tırnak işareti yaptı. Kart çapkın dedim. Ne yapayım severek evlendim ama aynı hayatı yapışık yaşamak zorunda değiliz. Bu da tam benim cümlem. Haklısın dedim. Her gün aynı yemeği yemek güzel olsa da sıkar insanı dedi. Her gün derken on onbeş günde bir diyerek kahkaha attı. Herkesin hayatı aynı yani dedim ve bir sessizlik oldu. İlk defa cinsel hayatım ile ilgili bir ima yapmıştım.

Gelsene beraber gidelim dedi İtalya’ya. Suratına şaşkınlık ile yaramazlık yapmış çocuğa sert bakan bir öğretmen gibi baktım. Tamam anladım dedi. Kahveleri pek konuşmadan içtik. Sonra benzer üç ay daha yaşandı. Dertleştiğim bir arkadaşı kaybetme hissi rahatsız edici idi ama güvendiğim bir erkeğin bile aklı sikindeydi. Ayça gitsen ne olurdu ki Betül iyi ki verdin ağzının payını görüşündeydi. Adnan Bey’den ise ses çıkmadı hiç. Kocama başkasının eşleri orospulara filan gidiyormuş duydum diye ayar çektim. Suratı allak pullak oldu. Ama yine bir maç dönüşü çok yorgunum diyerek sızıp kaldı yatakta. Ben de sabah çıkıp en sinir olacağı şeyi yapıp aynı ayakkabıdan iki tane aldım. Evdeki dolaplar taşmış durumda.

Bir öğle yemeği saatinde onun bürosu civarında bir müşterideydim. Konuştuklarımızı düşünmeden bu sefer ben mesaj attım. Ne yemek istersin ona göre yer ayırtayım diye döndü. Fark etmez deyince yeni açılan bir etçide yeriniz hazır hanımefendi diye cevap yazdı.

Ankara’nın en lüks yerlerinden biri. İçerisi yabancılar ve Ankara’nın en zengin tipleri ile dolu. Köşede küçük bir masada. Son dakika olunca burası boşmuş. Neredeyse diz dizeyiz. Şarap geldi yine. Bir önceki konuşma yaşanmamış gibi yine kendi kendimize mutsuz hale çevirdiğimiz evliliklerimiz ve hayat üzerine konuşuyoruz. Kilo vermişsin dedi bir anda. Evet bacak inceltme seansına gittim bir arkadaş tavsiye etti. Bir şişe bitiyor. Yine neşeli, şık ve beni dinlerken ilgili. Kalkmadan lavaboya gidip geldim. Üzerimde V yakalı tulum pantolon. Açık değil kıyafetim çok hafif bir göğüs dekoltesi ama kalçalarım ne yapsam belirgin. Gelirken beni süzdü gözleri ile evet onbeş yıldır aynısın kimse inanmaz otuz olduğuna. Otuzdokuz dedim. Sende nezaketten anlamıyorsun dedi.

Arabam onun ofisine yakın otoparkta. Arabası ile bıraktı beni. Yol boyu kafam karışık. Betül ile Ayça arasında gidip geldim. Gel bir kahve yapsın sana sekreterim deyince kendime geldim. Şık ve geniş ofisinde hemen geldi kahveler. İçip kaçma kararındayım. Klasik vedalaşmamız için ayağa kalktım. Kapıya kadar eşlik etti. Burada yanak yanağa öpüşme daha sık görüşelim faslı olacak.

Sekreterin çıkmış selamımı söylersin dedim. Ona doğru uzattığım elimi kendine çekti diğer eli sırtıma doladı ve eğilerek dudağımı öptü. Cevap ve tepki vermedim. Lütfen sana çok ihtiyacım var dedi. Ama Adnan Bey dedim. Parmağı ile sus yaptı dudaklarıma ve tekrar dudakları dudağıma değdi. Bir eli nazikçe boynumda diğeri sırtımda. Sakin sakin alt dudağımı yakalamış küçük küçük dokunuşlar ile öpmekte. İki yanda sarkan ellerim ile onu iteklemek istedim ama kıpırdamadım. Kendine daha da çekti. Göğüslerim göğsünde. Dudağıma artık dili de değdi. İki yana sarkmış ellerim ile sırtına sarıldım ben de. Vermem gereken hiç bir tepki aklımda değildi. Sadece bir saat sonra çocuk geldiğinde evde olmam lazım. Bu cevabı verdim tüm öpmelerine karşı. Gülümsedi. Ofisin ışığını ve perdeleri kaparken onu izledim. İçerisi iyice loş oldu. Geniş kanepenin önünde beni öpmeye tekrar başladı.

Bu seferki öpüşme tam bir sevişme öpüşmesi idi. Dili dilimi buldu. Benden yirmi santim uzun olduğundan öne doğru eğiliyordu. Yine de sertliği göbeğime değdi. Erkekliği nasıl acaba diye düşündüm. Üniversitede bir erkek arkadaşımınkini ağzıma almıştım bir de kocaminkini. Kızlardan ve internetten öğrendiğime göre kocamınki ideal boylarda. Elleri boynumda ayrıldı dudaklarımdan ayrılmadan üzerindeki gömleği çıkardı. İnce vücudu yağsız. Dudaklarımdan ayrılıp tek parça tulumun üst düğmesini ve uzun fermuarını indirdi. Omuzlarımdan ben kurtardım. Karşısında iç çamaşırlarım ve üzerine giydiğim bir atlet ileyim. Aylardır bunu hayal ettim. Aylardır sana benziyor diye latin pornoları seyrettim diyerek tekrar saldırdı. Ben de aynı aylarda ayakkabı alma derdindeydim.

Çıldırmış gibiydi. Üzerimdeki atleti attı. Tekrar dudaklarıma ve boynuma saldırdı. Tek eli ile kemerini çıkarma çabasına yardım ettim. Pantolonu yere düştü. Önünde ayakta seviştiğimiz kanepeye oturup kucağına yerleştirdi beni. Şimdi ben dudaklarına saldırırken onun iki eli de geniş kalçalarımda idi. Rüyadayım dedi hiç bitmesin. Balayından beri bu kadar arzu edilmemiştim. Daha hızlı saldırdım dudaklarına. Kalçalarıma batan elleri sırtıma çıktı okşayarak. Bu kalçaları saatlerce öpmenin hayalini kurdum diyerek tekrar sıktı ikisini de. Yukarı çıkan elleri ile sütyenimi kolaylıkla çıkardı. Beni zor ile dudaklarından ayırıp memelerime saldırdı. Evet saldırdı. Aç bir çocuk gibi. Orta bey memelerimden biri avucunda iken diğerinin ucunu dilliyordu. Aşağı yukarı veya daireler çizerek. Ben de üniversitedeki sevgilim ile bakire sevişmelerimizde yaptığım gibi kalçamı erkekliğine bastırıyordum. Aramızda iki tane iç çamaşırı varken. Sanki 39 değil 19’muşum gibi ıslaktım. Göğüslerimin ucu ağzında kayboluyor. Dakikalardır emilmekten ve parmak uçları ile ezilmekten kızarmış durumda. Sadece göğüslerimin emilmesinden ve sürtünerek boşalacak haldeyim. Her dokunuşu her öpüşü farklı geliyor. Kocaminki gibi ezberlediğim şekilde değil. Bu yüzden kocam ile sevişmelerimden çok çabuk ıslanmışım haldeyim. Ama konuşamıyordum hiç büyülenmiş gibi şaşkınlıkla kendimi ona teslim etmiştim.

Dudakları ile sağ göğsümü dillerken bir elini önden kadınlığıma yerleştirdi. Seni istiyorum hemen. Kucağından kaldırmadan yana kanepenin üzerine yatırdı beni. Bacaklarım ayrılmış misyoner pozisyonunda dudakları boynumda. İçime girsin istedim bir an önce. Eğer külodumu çıkarıp oral seks yapmaya kalkarsa bağıra çağıra boşalabilirim karşısında. Bunu istemiyordum şu anda. Kendim çekiştirdim boksırını o da benimkini çıkardı. Üzerime abandığı kısa anda başından beri merak ettiğim erkekliğini gördüm. Vücudu gibi açık renkli kocamınkinden biraz uzun sanki. Eli ile kökünden tutup girişime sürttü. Sürter sürmez de anladı gereksiz bir çaba olduğunu. Sırılsıklamdım. Hala genç kız gibisin. Boşa geçen yılların acısını çıkartalım.

Vücudum ile beynimin bağlantısı koptu. Kalçalarımı hafifçe kaldırdım yukarı. Sik beni diye mi bağırsaydım. Hafif yükselerek başını kadınlığıma denk getirdi. Kendini bırakması ile de sanki bir anda kalçalarımız birleşti. Erkekliğinin ıslanan başı rahat yerleşmişti ama kuru gövdesi kadınlığıma yapışarak yara yara girmişti. Acı ile haykırdım sadece. Duraksadı. O kadar ıslaktım ki bir iki kalça hareketi ile git gelden rahatladı içim sonra kollarımı geri atarak yastıklara tutundum. O ise dizlerinin üstünde kadınlığıma yarıya kadar girip çıkarak sikmeye başladı. Arada bir eli göğüs uçlarımı sıkıp gözlerimin içine bakıyordu. Ben de gözlerinin içine ve içime girip çıkana bakıyordum. Kocamınkinden biraz uzun olduğu kesin ve sanki biraz daha kalın. Tüm ıslaklığıma rağmen baş kısmının içimi daha önce olmadığı kadar genişlettiği kesindi.

Üzerime eğilip dudağıma yapıştı ve giriş çıkışlarını hızlandırdı. Orgazmın yaklaşıyordu. Boşalma lütfen şimdi değil diye düşündüm. Durdu birden. İçimden çıkmadan az önceki pozisyona çevirdi. Kanepede oturmuş ben ise kucağındayım. Dudaklarıma yapıştı. Gözlerimin içine bakarken boşalmanı hayal etmiştim diyerek iki kolumu omuzlarıma yapıştırdı ve alttan hızlı hızlı vurmaya başladı. Küçük gövdem üzerinde sallanıyordu. Gelmek üzereydim ve bu pozisyonda gelirken kafamı geri atarım. İki eli boynumu yakaladı dudaklarıma yapıştı neredeyse ısırarak, onun alttan vurmalarına kalçalarımı oynatarak karşılık verdim. Boynum refleks olarak geri gitmeye çalışırken o elleri ile ona doğru bastırıyor dudaklarımı bırakmıyordu. Gözlerimden akan yaşlar ancak çok şiddetli orgazmlarımda olur ayda yılda bir. Yanaklarımın ıslaklığı kadınlığımdaki aleve eşlik etti. Kocaman odada kendi çığlıklarımın yankılarını dinledim. Sakinledi o da. İki eli kalçalarımda erkekliğinin her santimini içimde hissediyordum. Yeniden çevirip misyonerde sikmeye başladı.Yavaş yavaş vücutlarımız yapışmış bacaklarım beline dolanmış halde. İçimdeki zevk dalgası yavaştan tekrar yükselmeye başladı. Ben de geliyorum dayanamayacağım dedi. Kocamın tüm rekorlarını kırmıştı daha ne dayanacak. İçime değil dedim. Çıkardı kanepeye oturdu. Yavaşça üzerine eğildim. Kesinlikle kadınlığımın sularında pırıl pırıl olmuş bu penis kocamınkinden uzun ve biraz daha kalındı. Ağzıma almak üzereydim ki ilk sevişmede bunu yapmam doğru olmaz diye düşündüm. Dudaklarını öperken bir elim ile sıvazlamaya başladım. Çok sürmedi. Kafasını bu sefer o geri attı. İki büyük beyaz damla göbeğine fışkırdı sonrası yavaş yavaş elime doğru aktı. Kalıp öpüşmek beraber uyumak istiyordu gönlüm. Ama otuz dakikam kalmıştı. Acele ile yere dağılmış eşyalarımı topladım. Kadınlığımı lavaboda sildim ve yarı kalkık erkekliği ile hala kanepede oturan Adnan Bey’e ufak bir veda öpücüğü ile ofisini terk ettim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Seçil ve arkadaşları 1: EZGİ

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Seçil ve arkadaşları 1: EZGİ
Ailemin yanına gelmiştim ve internetten tanıştığım Seçil’den randevu koparmıştım. Cumartesi akşamı buluşacaktık. Buluşma öncesi saçlarımı kestirip, tarz kıyafetler aldım. Hazırlıklarım tamamdı. Buluşma günü gelmişti. Daha önce kararlaştırdığım mekana gidip beklemeye başladım, çok geçmeden Seçil geldi. Fotoğraflardan çok daha güzeldi. Aşık olmuştum adeta ama bu durumu belli etmemek için çok çabalıyordum. Birlikte oturup içmeye başladık. Cool bir şekilde kendimden bahsediyor. Şakalarla, espirilerle ortamı iyice ısıtıyordum. Alkolünde etkisiyle Seçil’de kıvama gelmişti. Başka mekana gitmek için kalktık. Gürültülü bir mekan seçmiştim. Birbirimizi duymak için birbirimizin kulağına eğilip konuşuyorduk. İyice yakınlaşmıştık. Ben anlattıkça anlatıyordum ama Seçil yalnızca gözlerimin içine bakıyordu. Daha fazla dayanamayıp ne olacaksa olsun diyerek Seçil’in dudaklarından öpmeye başladım. Seçil’de beni öpüyordu. En az 4-5 dakika dudaklarımızı ayırmadan öpüştük. Seçil “dışarı çıkalım mı?” dedi. Mekandan dışarı çıktık. Seçil konuşmak istiyordu ama konuşmayı kafasında kurmaktaydı derken lafa girdi “ilk defa internetten biriyle tanışıyorum…” dedi. Ben sözünü kesip “bence biz sevgili olmalıyız” dedim. Seçil güldü “aklımı mı okuyorsun?” dedi. Ben gayet cool bir şekilde “evet böyle bir yeteneğim var” dedim ve tekrar dudaklarına yapıştım. O gece istesem bir otele götürüp onunla birlikte olabilirdim ama yapmadım. Gerçekten bir şeyler hissediyordum. Seçil’i taksiye bindirdim daha sonra bende ailemin evine gittim.

Bütün gece mutlu bir şekilde Seçil ile mesajlaşmıştık. Duygusal bir açlıkta olduğumu o an hissetmiştim. Aradığım şey aşktı, sevgiydi. Bir kaç gün sonra Seçil beni okuldan yakın arkadaşlarıyla tanıştırmak istediğini söyledi. En samimi kız arkadaşları ve onların erkek arkadaşları. İyi insanlar vardı içlerinde, tabi bana uyuz olan tiplerde. Seçil bu insanlara adeta tapıyordu. O gece hep beraber dışarda eğlendik. Bir ara Seçil’in arkadaşı İdil benimle özel bir konuşma yapmak istediğini söyledi ve “Seçil bizim için çok değerli lütfen onu üzme” dedi. Bende gülerek “deneyeceğim” dedim. O gece aklımda kalan bir başka şey ise yine Seçil’in samimi atkadaşı Ezgi’nin bakışlarıydı. Ezgi kısa saçlı, yeşil gözlü, minyon bir tipti. Yanında sevgilisi olmasına rağmen beni kesiyordu. Ben konuşurken gözlerimin içine bakıyordu. Eğlenceli bir arkadaş ortamına girmiştim. Gecenin sonunda Seçil’in Zehra isimli arkadaşının evine gittik. Zehra sevgilisi Bilal ile birlikte yaşıyordu ve Bilal benden nefret ediyordu. Bunu bakışları ve her halinden anlıyordum. Seçil ile yatacağımız odaya geçmiştik. Yatağa uzanıp öpüşmeye başladık, yavaş yavaş soyunduk o an Seçil “ben bakireyim” dedi. Güldüm “olsun birlikte olmamız bile benim için yeterli” dedim. Seçil çok mutlu olmuştu “istersen yapabiliriz” dedi. Bende “ben değil, sen istersen yaparız” dedim. O gece bol bol öpüşüp sarılıp uyuduk.

İlerleyen günlerde de liseli aşıklar gibi takılmaya devam ediyorduk. Tabi Seçil’in arkadaş grubuyla birlikteydik. Bu sırada Ezgi’nin bana olan ilgisi gittikçe artmıştı. Bir mekanda yine hep beraber takılırken sigara içmek için dışarı çıkmıştım çok geçmeden Ezgi’de yanıma gelmişti. Ayaküstü laflarken “bu Bilal ne ayak?” dedim. Ezgi “salağın teki kendini bir bok zannediyor” dedi. Ben “onun farkındayım ama benden pek haz etmiyor herhalde” dedim. Ezgi “Seçil yüzünden” dedi. “Anlamadım” dedim. Ezgi “Bilal, Seçil’den hoşlanıyordu, Seçil yüz vermeyince Zehra ile çıktı Seçil’i kıskandırmak için” dedi. İçimden “oha nereye düştüm böyle” dedim. Bunu öğrenmem iyi olmuştu. Ezgi devam etti “Laf aramızda kalsın ama Bilal diğerlerine hep seni kötülüyor” dedi. Ben istifimi bozmadan “istediğini yapsın benle baş edemez” dedim. Ezgi güldü “ben senin yanındayım” dedi.

Gerçekten Bilal arkamdan iş çeviriyordu. İlerleyen günlerde sırf yanımda olduğu için Ezgi’yi dışlamışlardı. Artık Ezgi buluşmalara gelmiyordu. Seçil’e sorduğumda “boşver değişik bir kız o” diye geçiştiriyordu. Gizlice Seçil’in telefonundan Ezgi’nin numarasını alıp aradım. Ezgi ile dışarda buluşup konuştuk. Ezgi “hem senin yüzünden hem de erkek arkadaşımdan ayrıldım, o da Bilal’in yakın arkadaşı diye beni dışladılar” dedi. Topluca görüşeceğimiz bir gün Ezgi’yi de arayıp çağırdım. Ezgi “bu iyi bir fikir değil” desede ısrar ettim gelmesi için. Mekana Ezgi geldiğinde ortam buz kesmişti kimse Ezgi’nin yüzüne bakmıyor, konuşmuyordu. Sinirlenmiştim Bilal adındaki pezevenk arkadaş grubunu yönetiyor Seçil dahil bu salaklarda koyun gibi boyun eğiyordu. Ezgi’yi gösterip “noluyor arkadaşlar bu kız sizin arkadaşınız değil mi? Neden konuşmuyorsunuz” dedim. Bilal ayağa kalkıp “sen ne karışıyorsun lan yavşak” dedi. Bilal’e doğru döndüm, güdümlü füze gibi kitlenmiştim “pardon duyamadım?” dedim ve yanına yaklaştım bu sırada Seçil “yapma lütfen” diyordu ama gözüm kimseyi görmüyordu. Bilal tekrar “sen karışma yavşak” demesiyle Bilal’e kafayı gömmem bir oldu. Mekandaki garsonlar araya girmişti. Bilal’in o iğrenç suratından kanlar akarken “sen bittin lan” diyerek boş yapıyordu. Ben “Gel dışarı bitir yavşak” diye bağırdım. Seçil ve Ezgi ile birlikte dışarı çıktık. Seçil ağlıyordu. Herkes şoktaydı. Daha sonra diğerleri ve Bilal dışarı çıkıp uzaktan Seçil’e “Seçil buraya gel o herifle konuşma” dedi. Ben iyice sinirlendim “sen gelsene buraya yavşak” derken. Seçil yanımdan ayrılıp Bilal’in ve diğerlerinin yanına gitti. Ben şoktaydım bu sefer “Seçil napıyorsun?” dedim. Seçil ağlıyordu “lütfen git buradan” dedi. Ezgi kolumdan tutup “hadi gidelim” dedi. Ben sinirden patlamıştım artık “hepinizin amına koyim orospu çocukları” dedim. Ezgi “ben sana demiştim keşke beni çağırmasaydın” dedi. Ben “boşver rahat ol sen hepsinin anasını sikicem” dedim. Ezgi “bana gidelim mi?” dedi. “Evde içkin var mı?” diye sordum. Ezgi gülümsedi “merak etme çok var” dedi.

Ezgi’nin evine gidip viski içmeye başladık. Sinirim geçmiyordu. Ezgi beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama sakinleşemiyordum. Ezgi “masaj yapmamı ister misin? Sakinleşirsin biraz” dedi. T-shirtümü çıkardım Ezgi alıcı gözle vücudumu süzdükten sonra omuzlarıma masaj yapmaya başlamıştı. İyi gelmişti biraz sakinleşmiş, gevşemiştim. Ezgi dövmelerimi eliyle okşayıp “dövmelerin çok hoş” dedi. Masajın etkisiyle sütlaç gibi olmuştum gülümsedim “eyvallah sağol” dedim. Ezgi masajı abartmıştı derken boynumda nefesini hissettim, ardından küçük bir öpücük geldi. Ben güldüm “noluyor acaba” dedim. Ezgi’de güldü “kahramanıma ufak bir teşekkür öpücüğü” dedi. Ezgi’ye dönüp “ben büyük bir öpücük istiyorum” dedim ve Ezgi’nin dudaklarından öpmeye başladım. Hızlıca soyunup yatak odasına geçtik. Ezgi’nin vajinasını yalamaya, dillemeye başladım. Sırılsıklam olmuştu ardından 69 yapmaya başladık. Süper gidiyordu herşey. Ezgi’yi kucağıma alıp ayakta sikmeye başladım. Kucağımda yılan gibi kıvrılıyordu. Sexte tecrübeli olduğu her halinden belliydi. Tekrar yatağa geçip yüzü koyun yatağa yatırıp üstüne çıktım. Kökleye kökleye sikiyordum. Apartman Ezgi’nin çığlıklarıyla inliyordu. Ezgi “gel artık lütfen geberdim” diye inledi. İçinden çıkıp beline boşalmıştım. Sabaha kadar hardcore takıldık. Sinirim biraz olsun geçmişti ama sözüm sözdü hepsinin anasını sikecektim…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

şişli escort Antalya escort beylikdüzü escort escort eryaman escort demetevler escort Hacklink mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net By Casino rus escort bahçelievler escort Escort bayan Escort bayan escort ankara sincan escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan Kartal escort Maltepe escort Pendik escort otele gelen escort anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com escortsme.com Hacklink Hacklink panel Hacklink bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort ankara escort bursa escort Escort hurilerim.com bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa sınırsız escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort antalya escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj türkçe altyazılı porno porno 64 japon porno burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort ankara travesti escort escort escort travestileri travestileri keçiören escort etlik escort çankaya escort