swinger türk çift

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

swinger türk çift
Selam xhamster üyeleri.aşağıda anlatacağım olay hiç bir yerden alıntı değildir tamamen bizim yaşadığımız ilk swing deneyiminin yazıya dökülmüş halidir.

Biz istanbuldan Ahmet ve Gonca,evliyiz ve yaklaşık 3 yıldırda swingeriz.Gonca hafif balık etli tam bir sex makinasıdır,ikimizde yatakta sınır tanımayız.Evlenmeden önce başlayan sex hayatımız evlendikten sonrada tam gaz devam etti,bir süre sonra artık farklı heyecanlar aramaya başladık,ben başlarda thereesome videolarını izliyor,hikayeler okuyup tahrik olunca hemen goncayla sevişiyordum,bir süre sonra sevişirken onu başka bir erkekle hayal etmeye başladım inanılmaz zevkliydi.Swinger sitelerine üye oldum araştırmaya ortamı tanımaya başladım.Tabi bunların hiçbirinden Goncanın haberi yoktu.

Bir gün artık kıvama geldiğimi düşündüğümde cesaretimi toplayarak Goncaya benden önce beraber olduğu kişilerle geçirdiği anları sordum o güne kadar hiçbirinden haberim yoktu oda anlatmamıştı.Biraz çekinerekte olsa azar azar anlatmaya başladı ama ben daha çok detay istiyordum,özellikle ilk yediği yarağı merak ediyordum,en sonunda çözüldü anlatmaya başladı,inanılmaz derecede keyif aldım oda çok ıslanmıştı çılgın gibi seviştik hiç böyle boşaldığımı hatırlamıyorum.Sonra içinden çıkarmadan tekrar başkalarıyla sevişmek istermisin diye sordum,sen yanımda olursan evet dedi.Uzun aramalardan sonra netten tanıştığımız biriyle bir arkadaşının evinde buluştuk.Başlarda biraz muhabbet ettikten sonra Gonca dayanamadı hadi artık sikecekseniz sikin beni oturmayamı geldik buraya dedi.Birden bire kalkıp üzerini çıkardı,biraz durakladıktan sonra Mustafayla beraber Goncayı aramıza alıp okşamaya öpmeye başladık,Mustafa ile Gonca öpüşürken bende eteği sıyırmış kilodu çıkararak goncanın amını yalamaya başlamıştım,sırılsıklam olan am dudaklarını emerken bir yandanda göt deliğini parmaklıyor birazdan tost yapacağımız için yavaş yavaş hazırlıyordum.

Mustafa pantalonunu ve boxeri çıkarınca Gonca biraz hayalkırıklığına uğradı,çünkü Mustafanınki benimkinden küçüktü ama madem başlamıştık devam edecektik.Bir yandan Mustafanınkini emerken bir yandanda benimkini eline almış okşuyordu bense hem seyrediyor hemde amını parmaklıyordum,inanılmaz zevkliydi resmen patlamak üzereydim,boşalıcağımı anlayınca kendimi geri çekip hadi Mustafa sik artık şu orospuyu lafı ağzımdan çıkıverdi,Mustafa hemen Goncayı sırt üstü yatırıp bir bacağını omuzuna alıp diğerinide yana ayırıp bir hamlede sırılsıklam olan amına girmeye başladı.Bende Goncayla öpüşürken sürekli konuşuyor mutlumusun zevk alıyormusun başkası tarafından sikilmekten diye soruyor Gonca evet anlamında inlerken zevkten dört köşe oluyordum.Mustafa fazla sürmeden boşalınca hemen sırt üstü yatıp Goncayı üzerime alıp alttan sertçe pompalamaya başladım bir yandanda göğüslerini ısırıp kalçaları tokatlıyor,Goncada üzerimde deli gibi zıplarken aynı andada Mustafanın sikini yalayarak tekrar kaldırıyordu,Mustafanın siki kalkınca Goncayı üzerime doğru yatırarak ellerimle kalçalarını iyice araladım,Mustafa arkadan yanaşarak Goncanın daha önce defalarca sikilmiş olan göt deliğine yavaşça girmeye başladı,sonuna kadar girdiğinde hızlıca pompalamaya başladık,Goncanın bağırmaktan sesi kesilmişti inleyerek defalarca orgazm oldu,amının orgazma olurken kasılmalarına dayanamadım bende içine patladım.Ben içinden çıkmadan beklerken Mustafada kalçalarını tokatlayarak deli gibi pompalıyordu,Gonca Mustafaya götümün içine boşal dedi,bir süre sonra Mustafada titreyerek Goncanın götünü spermleriyle doldurdu,üçümüzde yorulmuştuk biraz dinlendikten sonra sabaha kadar seviştik her pozisyonu denedik.

Daha sonrasındada çiftlerle beraber olduk,halada beraber olmaya devam ediyoruz.Ama en zevklisi başka bir adamın benim yanımda Goncayı evire çevire sikmesi.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Meral Abla

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Meral Abla
Küçük bir kasabada yaşayan içine kapadık bir gençtim. Tek dostum ve arkadaşım ağabeyimdi. Benden on yaş büyüktü ve yeni yetişen bir delikanlı olarak beni bazı konularda yetiştirmeye çalışıyordu. Zaman zaman açık saçık filmleri izlemek için sinemaya götürüyordu. Bazen de Erotik dergiler tutuşturuyordu elime. Sonra da ne hissettiğimi soruyordu. Ben ise üstü kapalı laflarla geçiştiriyordum. Ağabeyim evli idi ve evi ayrı olduğu için ben ailemle kaldığımdan odama döner, bu çok etkilendiğim manzaraların acısını yalnız başıma çıkarır, kendi kendimi doyururdum.Ağabeyim bir yaz akşamında yine telefon etti, akşam kendi evime gelmemi, maçı beraber izlememizi söyledi. Olur dedim. Öğle sonu ağabeyimin evine ulaştığımda kapı kapalıydı, yengemin evde olamayacağını düşünememiştim. Herhalde bir komşudadır diye düşünüyordum ve kapıda bir süre oyalandım, sonra da yan komşunun kapısını çaldım. Bu ev Meral Ablanın eviydi. Tombulca bir hanımdı, sevecen tavırları vardı. İki üç ay önce ilk çocuğunu dünyaya getirmişti. Beni kapıda görünce hemen içeri aldı. Yengem gelene kadar beklememi söyledi. Bir komşudadır gelir şimdi dedi.Meral Abla elinde bir meyve suyu ile geldi ve bana ikram etti. Kendisi baktığımı görünce bana gülümsedi. Meral AblaBirden bire iri göğüslerinden birini çıkardı. Kocaman bembeyaz memesi vardı.Elimdeki meyve suyunun titrediğini fark ettim, önümde aletim pantolonumu öyle zorluyordu ki, pantolonum yırtılacak sanıyordum. Meral Abla hiçbir şey olmuyormuş gibi davranıyor, benim bu halime sinsi sinsi gülüyordu sanki. Meyve suyu genzime kaçtı, bir süre öksürük nöbeti tuttu. Koca meme önümde duruyor. Ben kanepeye oturdum, bütün gayretimde önümdeki kabarıklığı yenmeye çalışıyorum. O da yanıma oturdu. “Bebekler nasıl besleniyor, annelik nasıl olur merak etmiyor musun, bu süt nasıl doluyor bu memelere” dedi.Bilmiyorum diyebildim. Eliyle memesini sıktı, elime yüzüme süt fışkırdı. Daha çok tahrik olmuştum. Gel bak sık şunu nasıl fırlatıyor gör, bebeğin ağzına bu sayede gidiyor anladın mı, dedi. Memesine elimi uzattım, hafifçe sıktırdım, yine süt fışkırdı, üstüme başıma. O gülümsemeye devam ediyordu. Bu sütü bebeğe emzirmediğim zaman rahatsız oluyorum dedi. O kadar çok ki, bazen da sütü kendim boşaltıyorum, yeniden doluyor sonra dedi. Memesinin yumuşaklığı o kadar hoşuma gitmişti ki… Tekrar dokunmak için aklıma bir hinlik geldi.- Diğeri de dolu mu abla dedim.- Evet dedi. Diğer memesini de çıkardı bana gösterdi, elle bakalım dedi.Dokununca oradan da süt fışkırmaya başladı.- Hadi bak tadına dedi, bir bebek nasıl emiyormuş gör, dedi.Beynim zonkluyordu. Eğildim, memesini yalamaya başladım. Ucunu emeceksin dedi.Ucunu ağzıma aldım, ağzım bir anda süt doldu, ağzımın kenarlarından sızmaya başladı, ama bırakmak istemiyordum, bir süre emdim, bu sırada aletimde biraz rahatlama oluyordu, belli ki hafif hafif atış yapıyordu. Artık memesini bir erkek gibi emmeye başlamıştım, hafif yollu ısırıyordum, dişlerimin arasına alıyordum. Meral abla birden kalktı, içeri odaya geçti. Benimki yaşadıklarımın şokuyla hala pantolonumu zorluyordu. Odadan bir el beziyle geldi. Senin de üstün başın batmış, temizleyim dedi. Ayağa kalktım, ah şu merete bir dokunabilsem, aletimi içeri bir yere kıvıracağım ama ince pantolonun içinden o kadar belli oluyor ki… Önce üst tarafımı sildi, sonra önüme eğildi. Pantolonumun önünden aletimin ön kısmını temizlemeye başladı, aletimden akan menilerden bir kısmı pantolonumun dışına da leke yapmıştı. Bir taraftan bezle önüme tazyik yaparken bir taraftan allah allah burada başka bir leke olmuş çıkmıyor diyor, aletime yine dokunuyordu. Hadi çıkar şu pantolonu da içerde temizleyim, dedi.- Olmaz abla, çıkaramam dedim.- Olur mu canım ben senin ablanım, sonra ağabeyin, yengen ne der dedi.Öyle ya, çıkardım. Çıkarınca külotumun önünden kocaman bir abide öne kabardı. Şuh bir şekilde gülümsedi. Pantolonumu aldı. Odadan çıktı. Lekeli yeri iyice silmişti. Odaya geldi. Şimdi kurur dedi. Birkaç dakika sonra giyersin. Olur dedim. Bu arada o yokken güya külotumun içinden aletimi yana yatırmış düzeltmiştim. Meğerse ucu yan taraftan açığa çıkmış. Ah canım benim demek Meral ablanın tombul memeleri seni tahrik etti diyerek yanıma gelmesiyle aletimi tutması bir oldu.Şimdi aletim özgürlüğün lezzetiyle külotumun yanından dışarı fırlamıştı. Vay maşallah, kimleri becereceksin, kimleri doyuracaksın Allah bilir dedi. Eliyle oynuyordu. Dilimle dişimin arasında abla dedim. Dur hele sen benim memelerimi emerken abla demiyordun, bekle bakalım dedi. Memesini tekrar çıkararak aletimi memesine sürmeye başladı, bu kayganlık içinde kıvranıyordum. Birden bire benimki patladı memelerine yüzüne akmaya başladı. Hay maşallah, her tarafı suladın dedi.

Ben utanıyordum, ne yapacağımı şaşırmıştım. O aletimi hala eline yüzüne sürüyor, memelerinde gezdiriyordu. Sonra kalktı, benim elimden tuttu. Lavaboya götürdü. aletimi, etrafını, kendi yüzünü, memelerini yıkamaya başladı. aletim yeniden dikiliyordu. O ise yıkamaya devam ediyordu. Ne olduğunu anlamıyordum. Eteğini kaldırdı, bembeyaz götü çıktı ortaya. Hadi aslanım yavaşça daldır şunun içine ki, öldüm burada, suyunu akıta akıta dedi. Bembeyaz bir yarık vardı götünün altında. aletimi yavaşça ilerlettim. Ucu girmişti ki o geriye doğru gelince aletim içerde kayboldu. Enteresan bir sıcaklık hissettim. Sonra garip bir kayganlığın farkına vardım. Birden sesini duydum, salla be koçum diyordu. İleri geri hareket ettiğimde bu işi çözmeye başladığımı düşündüm. aletim zevkten dört köşe oluyordu. Dalgalanıyordum adeta. O sırada onun inlemeleri başlayınca tam bir gururla şiddetlenmeye başladım. Oh aslanım, hadi aslanım, koçum gibi laflar duyunca daha da şiddetleniyordum. Elimle kaba etlerini tuttum. Bu yumuşaklık bu kadar mı hoş olurmuş, yumuşacık götü dizlerime değince bir hoş oluyordum. Girdikçe girmek geliyordu içimden. Sonra içimden öyle bir dalga yükseldi ki kendimi zaptedemedim ve içine boşaldım. Eteğini indirdi, üstünü başını düzeltti. Bana pantolonumu verdi. Bir meyve suyunu daha hakkettin dedi. Meyve suyunu bir dikişte içmiştim. Dışarı çıktı, yengemlerin ziline bastı, yengem gelmişti. Bana yengemin geldiğini haber verdi. Beni yolcu ederken yanağıma bir öpücük kondurdu. Meral ablanı unutmazsın değil mi aslanım dedi. Evet dedim gülerek, seni asla unutmam……Ağabeyimin evine girdim. Orada yengem kız kardeşi Demet’i de çağırmış. İkisi bir mutfakta bazı hazırlıklar yapıyorlardıSanki yüzüme manalı manalı bakıyorlarmış gibi geldi, sonra kendi kendime her şeyi abartma oğlum, hiçbir şey yokmuş gibi davran diye telkinlerde bulunuyorum. Televizyonu açtım, yengemle kız kardeşi mutfakta bir şeyler hazırlıyorlar, Demet yengemin hazırladıklarını masaya getiriyordu. Odaya her girişinde yüzüme bakıyor, hafif gülümsüyordu. Aklımdan yine bir şeyler mi biliyor diye şüpheler uyanıyor, yok canım daha neler diyerek kendimi teselli ediyorum. Üzerine nefis bir kot giymiş, her dönüşünde ardından bakıyorum. Karşıda bir ayna var, o da çıkarken aynadan kendisini izlediğimi fark ediyor ve kontrol ediyordu. Şu kot pantolon yok mu, ne iç gıcıklayıcı… Bir de üzerine dar bir t-şort giymezler mi, o güzelim göğüsleri meydanda… İnsan ellememek için kendini zor tutuyor ama ne yaparsın dişleri sıkıp oturmaktan başka çare yok. Yengem arada bir mutfaktan bana havadan sudan laflar uzatıyor, bayramlık ağzımı açıp verilebilecek en kestirme cevapları veriyorum. Lakin şu kız iki de bir ne gülümseyip duruyor anlamıyorum. Ah ulan Demet, açıkta bir şey mi gördün demek geliyor içimden ama o kadar… Ama erkeklik gurur ve şuurum öylesine havalarda ki kendimi tam bir erkek gibi hissediyordum. O biçim havalardayım yani, oturuşum, duruşum bile değişti sanki.Ağabeyim geldi, ooo koçum geldin mi, akşama Galatasaray’ın maçı var, birlikte izleriz dedi. İşin ilginç tarafı ben Fenerliyim ama bensiz de hiçbir şey içine sinmez. Benimle tartışmaktan büyük bir keyif alır. Benim kızmam, uzun uzun Fenerbahçe’yi anlatmam onu mutlu eder.Sofraya dördümüz oturduk, ağabeyim rakısından bir yudum çekerken, bu maç ne olur diyor, ben de karşı takımın iyi olduğunu söylüyorum, buna keyif oluyor. Bir ara Demet bir kadeh daha getir, bizim oğlan da artık büyüdü, rakıdan birkaç yudum içmek hakkı dedi.Ben sesimi çıkarmıyorum. Bir bardak daha geldi sofraya yine aynı gülümsemeyle… Serde erkeklik var, biraz da rahatlama duygusuyla kadehi yarılayıverdim. Ağabeyim “Hooopsssss” diye bir ses çıkardı. Yavaş aslanım bir yere mi yetişeceksin. Herkes gülümsedi. Sofradan kalktığımda başım dönüyordu ama kimseye belli etmemeye çalışarak tekli koltuğa çöküverdim. Hep Demeti düşünüyordum, esmer olduğu halde niye saçlarını sarıya boyatıyordu bu kız?Maç başladı, ağabeyim yengemle yan yana kanepeye oturdular, Demet karşıda oturuyordu, ben bir Demet’e bakıyordum çaktırmadan biraz da maça… Sonra ne olduğunu hatırlamıyorum, ben kendimi kanepede uzanmış vaziyette buldum. Maç bitmiş, ağabeyimle yengem masanın başında kağıt oynuyorlar, Demet yanı başıma oturmuş bana gülümseyerek bakıyordu.Ağabeyim uyandığımı görünce fazla karıştırdın, için bulanıyor mu dedi. Yok hayır dedim, doğrulmaya kalkarken içim öyle bulandı ki, tuvalete zor yetiştim. Yengemin söylendiğini duyuyordum. Ağır geldi çocuğa, rakı, bira, şarap… alışık değil bünyesi diyordu. Yahu ben birayı ne zaman içtim, şarabı ne zaman kaçırdım, hiçbirini hatırlamıyordum. Ağabeyim bana Demet’i hatırlayıp hatırlamadığımı sordu, ben şaşırdım, bu ne demek şimdi dedim. Ağabeyim bastı kahkahayı. Memet, Demet karıştırıyordun ya… Az mı sarıldın kızcağıza… diyorduBen Demet’e baktığımda kızın yüzü kızarıyordu. Ulan başka bir bok yemedik inşallah diye geçiriyorum. Yengem yine sakin tavırlarla, bozma şimdi çocukları dedi, biraz eğlendiler ne var. Aman tanrım, hiçbirini hatırlamıyorum.Biraz sonra yengem bana şekersiz bir kahve getirdi. Boş ver takma kafana ağabeyin abartıyor dedi. Ağabeyim oradan hala kıs kıs gülüyor. Demet ve ben suskunuz. Ben tabii ki şaşkın. Ben şaşırdıkça ağabeyim, basıyor kahkahayı. Surata bak surata diyor. Nasıl görünüyorsam artık. Sonra ben müsaade istedim yan odadaki kanepeye yattım, hala başım zonkluyordu. Bir taraftan da neler olup bittiğini hatırlamaya çalışıyorum ama nafile. Gecenin bir yarısı içimden gelen bir bulantı ile uyanıp tekrar tuvalete koştum. Rahatladım, elimi yüzümü yıkadım, üzerimde sadece bir şortum var. Odaya dönerken diğer odanın penceresinde birinin oturduğunu fark ettim. Demet’ti bu. Odaya yöneldim ve ne yapıyorsun dedim. Uyku tutmadı dedi. Yanına oturdum, benim de uyuyacak halim yoktu. Fısıltıyla konuşuyorduk, Demet’in iki lafının biri can sıkıntısıydı. Yüzünü zor seçiyordum, ah biraz ışık olsa diye içimden geçiriyordum ki… Demet’in nefesini yakınlarımda hissetmeye başladım, bana biraz daha yaklaşmıştı. Bu sırada dizi dizime değdi. Sıcaklığını hissediyordum. Yine bana bir şeyler olmaya başlamıştı. Zapt edilmez bir duyguyla havalanıyor ve sertleşiyordum. Elimi yanlışlıkla uzatmış gibi yaparak göğsüne dokundum ve çektim. Yumuşaklığı hissetmiştim. Bir muzırlık düşünüyordum ki, o can alıcı bir konu açtı.-Kız arkadaşın var mı? Dedi.-Yok dedim.-ya senin erkek arkadaşın var mı diye sordum.-hayır yok dedi.-Hiçbir kıza sarıldın mı, öptün mü dedi.-Yooo hayır dedim.-Gel sana ne göstereceğim dedi.Elimden tuttu, koridorun ışığına yakın bir yere gelince ağabeyimin dergilerinden birinin elinde olduğunu fark ettim. -Şuna baksana dedi.Derginin kapağında devasa aletli bir adam kadının birini domaltmış beceriyordu. Artık zıvanadan çıktım. Nefes nefese idim. Kapağı açtım, bir dizi fotoğraf değişik değişik pozisyonları gösteriyordu. Bu sırada :-ben korkuyorum, dedi.-Hayırdır dedim.-Erkeklerden korkuyorum, hem merak ediyorum, hem korkuyorum dedi.Sustuk. -Onların aletleri çok büyük dedi.-Olsun alışırsın dedim.Gülümsedi. Önümdeki kabarıklığa baktı. -Ama daha erken dedi.-Ne için dedim.-Bir erkekle yatamam, korkarım dedi.-Olsun dedim.Elini uzattı, yanağımı okşadı.-Ama bir öpücük, küçük bir kaçamak fena olmaz dedi.Yanağıma uzandı küçük bir öpücük kondurdu. Ben de elini tuttum, dudağından daha büyük bir öpücük aldım. Birbirimize baka kaldık. Sonra bir küçük öpücük daha, bir dudak daha… Bir dudak daha… derken nefes nefese kaldık. Ben tekrar onu kanepeye götürdüm. Kanepede öpüşme faslımız bu sefer şapırtıya ve emişmeye dönüştü. Dudaklarını ısırmaya başladım. Dilini emiyorum. Yüzünü yalıyorum. Memelerini sıkıyorum, avuçluyorum. Memelerini açmak istediğimde tepki koydu. Kapadı. Olmaz dedi. Sadece görmek istiyorum dedim. Hayır dedi. Öpüşelim, öpüşmeye devam ederken ben onunla yere yuvarlandım. aletim kaskatı, üzerinde bacaklarının arasından tazyik yapıyorum. Bu sırada açılan pijamasından memesinin birinin dışarı çıkmış olduğunu fark ettim, çaktırmadan bir hamleyle dudaklarından sıyrılıp memesini yakaladım ve emmeye başladım.Bu sırada inlemeye başladı. Bir taraftan da ağabeyim ile yengem duyacak diye korkuyorum. Memelerine ses çıkarmayınca aldığım cesaretle pijamasının içine elime daldırmamla beraber beni iteledi. Olmaz diyorum dedi. Sadece öpüşeceğiz dedi. Masumane ben de peki dedim. Artık zıvanadan çıkmıştım. Ona küçük bir oyun hazırlamanın zamanı gelmişti. Onun dudaklarına yeniden yapışırken, şortumun kenarından aletimi dışarı çıkarmayı başardım. aletimi ona göstermeliydim. Karnına oturur gibi yaptığımda aletimi fark etti. Hafif doğrulmak istedi, müsaade ettim. Elini aletime uzattı. Yavaşça dokundu. Sanki bir kediyi sever gibi seviyordu. Ben dalgalanmaya devam ediyordum. aletim nabzımın atışına ritim tutarcasına bir aşağı bir yukarı tik tak atıyordu. – Onu bu kadar sevdiysen fotoğraflardaki gibi öpsene dedim.Bir veda öpücüğü kondurur gibi dudaklarıyla öpüp geri çekti.- Beni çok mutlu ettin, hayatımın en heyecanlı en mutlu günü bugün dedi. Sana söz veriyorum kendimi hazır hissettiğimde ilk sen becereceksin beni dedi.- O zaman izle beni dedim.Aletimi onunla beraber okşamaya başladım. İkimiz bir tutuyorduk. Onun memeleri açıktı. İleri geri hareket etmeye kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Beraberce salamaya başladık. Ben hızlandıkça hızlanıyor, memelerine kadar sürttürüyordum. Sonunda büyük bir sallantıyla eline, göğüslerine, pijamasına fırlatıverdim. Şaşkındı. Eliyle sıcak sıcak menileri okşuyordu, inceliyordu. Tuvalet kapısının açıldığını duyar duymaz odalarımıza kaçıp yataklarımıza girdik.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Tatilde Kuzenimle Aynı Odada Yattık !

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Tatilde Kuzenimle Aynı Odada Yattık !
ALINTI

Kuzenim Hüseyin ile aynı sene liseyi bitirmiştik. Üniversite sınavında da başarı kazanmış, istediğimiz okulları kazanmıştık. Ailem her sene gittiğimiz tatile beni de götürmek istiyorlardı. Ben ise lisedeki arkadaşlarla on günlük gidilecek gezi için ailemin başının etini yemiş, ama razı edememiştim. Benimkiler kanı kaynayan bir dolu kız ve erkek arkadaşla tatile gitmeme kesinlikle karşıydılar.
Arkadaş grubunu bu kadar istememin nedeni aslında erkek arkadaşımın da gelecek olmasıydı. Her şeyimi verecek kadar seviyordum onu, ve vermiştim de… Öyle seviyordum ki, ne bekaret görmüştü gözüm, ne başka bir şey… Kızlığımı teslim etmiştim aşkıma… Onunla baş başa geçireceğimiz bir tatil, gece gündüz on gün beraber olacağımız, sevişecek olmamızın hayali bile delirtiyordu beni…

Sonunda ne olduysa, benim tepinmelerim, diğer büyükleri araya sokmamla izin çıktı, ama kuzenimin de benim yanımda gelmesi şartıyla… Çaresiz razı oldum. Rahat hareket edemeyecektim ama olsun, ikimiz de gençtik nasıl olsa… Beni anlardı.

Fakat sevinçle geziye geleceğimi haber vermek için gittiğim sevgilimi ortak bir kız arkadaşımızla yakaladım. Donup kaldım. O çok sevdiğim, ne isterse verdiğim canım sevgilim, neredeyse kucak kucağa o sürtükle sevişiyorlardı. Yıkıldım. Tokadı basıp ağlaya ağlaya kuzenime gittim. Ne söyleyeceğini şaşırmıştı. İkimiz de hazırlanmıştık gezi için…
“Boşver onları… Madem sen ibneyi görmek istemiyorsun, biz ikimiz çekip gidelim. Onlar Bodruma gitsin, biz ikimiz Marmaris’e gideriz, sen kafayı dağıtmış olursun, unutur gidersin.” diyerek teselli etti, fikir verdi. Ben de ona uydum. Evdekiler bizi okul arkadaşlarıyla Bodrum’da bilirken biz ikimiz Marmaris’e gidecektik.
Kuzenimi kısaca tarif etmem gerekirse, 1.80 boylarında, sporcu yapılı yakışıklı bir oğlan… Tavsiye üzerine dört yıldızlı bir otele gittik. Yan yana iki tane tek kişilik oda istedik. Ancak otelin tek kişilik odaları dolu olduğu için, bize büyük bir aile odası verebileceklerini söylediler. Yani kuzenimle aynı odada yatmak zorundaydık.
Verecekleri odada, bir tane büyük çift kişilik yatak, bir tane de tek kişilik yatak vardı. Kuzenimle küçüklükten beri birlikte büyümüştük, kardeş gibi olduğumuz için birbirimizin yanında oldukça rahat hareket edebiliyorduk. Sorun değil dedik ve odayı aldık, yerleştik ve tatilimiz başladı.
Odada zaman zaman iç çamaşırlarımızla dolaşıyorduk, birimiz giyineceği zaman diğerimiz banyoya giriyordu. Ama yine de çok fazla özen göstermiyorduk, kuzenim banyodan havluyla çıkınca, bana
“Bakma!” deyip odada havluyu atıp baksırını veya mayosunu giyiyordu. Ben de bakıp bakmadığına aldırmadan elbisemi değiştiriyor, bikini üstümü, sütyenimi çıkarıp giyiyordum. Ancak aramızda, (Ben olsam bakardım!) diye de bir espri dolanıyordu.
İki gün sonra kiraladığımız Vespayla tenha koylardan birine denize gitmiştik. Marmaris çok güzeldi, bir yanda orman, diğer yanda temiz, sakin koylar vardı. Denize girdik, epey bir yüzdük, eğlendik, güneşlendik. Akşam otele döndük.
Yemekten sonra hazırlanıp, Marmaris’in gece eğlencesinin olduğu yerlerini gezmeye diye çıktık. Kuzenim gayet şık giyinmişti. Ben de iki dirhem bir çekirdek, dekolteli mini etekli bir elbise, yüksek topuklar, tam gece alemine yakışır bir vaziyetteydim. Erkekler yanımda kapı gibi kuzenim olduğu halde dönüp dönüp bana bakıyorlardı.
Fakat benim hiçbirini görecek halim yoktu. Hala sevgilimin attığı kazığın şokunu yaşıyordum. Hüseyin’in zorlamasıyla neşelenmeye, unutmaya çalışıyordum. Neyse, bir bara girdik, oturup alkollü kokteyllerden birkaç tane içtik. Kuzenim de, ben de pek alışkın olmadığımızdan çakır keyif olmuştuk bile. Sonra sahilde yürüdük biraz. Gece yarısı otele dönerken de, marketten bir şişe likör ve iki plastik bardak aldık. Benim çantamın içinde gizlice soktuk otele.
Odaya çıktık. Üstümüzdeki elbiselerimizi çıkardık. Kuzenim yine sadece baksırla kalmıştı. Benimse altımda tanga külodum vardı, sütyeni çıkarıp, üstüne de askılı tişört giymiştim. Televizyonu açtık ve likörleri bardaklara koydum, çift kişilik yatağın üzerine oturduk, içmeye başladık.
Benim derdim depreşmişti alkolün etkisiyle… Baya hızlı gidiyordum. İçtikçe de dilim çözülmeye başlamış, kuzenime üstü kapalı da olsa detayları anlatmaya başlamıştım. Bir yandan da üzüntüyle ağlayıp duruyordum. Birkaç bardak likörden sonra iyice kendimi koyverip hüngür hüngür ağlamaya başlayınca, bana sarıldı ve teselli etmeye çalıştı.
Şişede durduğu gibi durmuyor ki… Tutturdum, o kafayla, gecenin o saatinde puştu aramak, ağzıma geleni söylemek istedim. Ama izin vermedi, telefonumu elimden aldı. Gözümde yaşlarla,
“Çok mu çirkinim? Neden bu çocuk beni terk etti? Neden? Üstelik her istediğini de verdim!” diye isyan etmeye başladım. Kuzenim de bir yandan omzumu kollarıyla sarmış,
“Tam aksine çok güzelsin. Ağlama artık, kendini üzme, yeter, eğlenmeye, dağıtmaya geldik buraya… Bırak artık şu piç için üzülmeyi…” falan diyerek saçlarımı okşuyordu. Başım dönmeye başlamıştı, kendimi koyuverdim, kucağına başımı koyup tesbih gibi kıvrıldım, başım onun kucağında içimi çekerek ağlamaya devam ettim.
Kuzen hala konuşuyor, saçımı okşuyordu. Ben de ona cevap yetiştiriyor, neden bu kadar üzüldüğümü anlatmaya çalışıyordum. Ne varsa, ne geçtiyse anlatıyordum artık, çenem iyice açılmıştı. Onunla seviştiğimizi, kızlığımı verdiğimi, defalarca okulda, bizim evde, onların evinde beraber olduğumu falan, her şeyi anlattım.
Tabi bunları anlatırken konu iyice erotik detaylara kaymıştı. Ben kendimi kaptırmış anlatırken bir anda yanağımda bir sertlik hissettim. Önce farkına varmamıştım, ama konu ilerledikçe o sertlik arttı, arttı, batmaya başladı. Bir kıpırtı, bir sıcaklık da hissediyordum. Başımı hafifçe çevirip başımı kaldırdığımda ne göreyim… Benim kuzenin aleti sertleşmiş, baksırın önündeki açıklıktan başını dışarıya çıkarmış.
Öyle komik geldi ki, bütün üzüntümü unuttum, doğrulup kahkahalarla gülmeye başladım. Kuzen hala anlamamıştı ne olduğunu…
“Ne oldu deli kız, neden gülüyorsun ağlayıp dururken?” diye sorup duruyordu. Ona önünü gösterdim gülmeye devam ederken,
“Baksana şunun haline!” dedim. Baktı, yüzü kıpkırmızı oldu bir anda ve telaşla kalkmış sikini aralıktan baksırının içine tıkmaya çalıştı. Benim gülmem devam ediyordu. Baksırın içine soktuğu siki bu kez çadır direği gibi dimdik duruyordu külodun içinde…
“Kızım gülme! Senin suçun, onu sen kaldırdın!” dedi.
Kuzenimin bu cevabı, baksırının içindeki koca kabarıklık içimi bir hoş etti bir anda… Gülmelerim yavaşlamaya, ortam elektriklenmeye başladı. Başım dönüyordu ama içki mi, yoksa kuzenimin benim için kaldırdığı sikinin görüntüsü mü etkilemişti beni bilmiyordum. Sustum. Yüzüne baktım. O da bana bakıyordu.
Bir otel odasında ikimiz yalnız, aynı yataktaydık. Alkolden başı dönen bir erkek, bir kız… Pardon kadın… Bize bizden başka kimse engel olamazdı. Yatağın üzerinde birbirimize bakıyorduk. İşi şakaya vurdum yine de,
“Cidden, ben mi kaldırdım?” dedim.
“Tabi sen kaldırdın. Deminden beri nasıl seviştiğini anlatıp duruyorsun. Taş gibi kızsın. Bütün gün denizde çıplak vücuduna bakıp durdum yalana yalana… Şimdi de bu seks muhabbeti… Ben de insanım kızım. Sikim kalkmasın da ne yapsın?” Şakadan yanağına bir tokat attım. Gülerek,
“Terbiyesiz, nasıl konuşuyorsun sen?”
“Asıl terbiyesiz sensin. Neler yapmışsın çocukla öyle…”
“Hıh…. Sanki sen hiç yapmadın da…”
“Eh, yaptım tabi… Neler gördü bu ufaklık neler…”
“Hadi ordan sen de, abartma…”
“Hiç de abartmıyorum. Bir tadına bakan hatun, bir daha istiyor bunu kızım… Yeminle…”
“Hadi canım… Merak ettirdin beni… Dur şuna iyice bir bakayım!” diyerek baksırını sıyırdım aşağıya… Serbest kalan siki bayrak direği gibi dikilmişti. Kendimi tutamadım,
“Ovvvv, amma da büyükmüş!” dedim.
Kuzen de önce şaşırmıştı yaptığıma, sonra o da boş vermiş gibi gülerek,
“Evet büyüktür! Dediğim kadar varmış di mi? İstersen dokunabilirsin, hatta tadına da bakabilirsin!” dedi.

Gerçekten dediği kadar vardı. Muhteşem bir şeydi bu… Kızlığımı alan salağın siki bunun yarısı kadardı. Hipnotize olmuş gibiydim. Gözümü bu güzel erkeklikten ayıramıyordum. Yutkundum…
Kuzene bir şey demeden sikini kökünden avuçladım, 31 çektirir gibi aşağı yukarı biraz sıvazladıktan sonra eğildim ve ağzıma aldım, öpmeye, yalamaya başladım. Sarhoş olduğum için biraz ayarı kaçırıyor, ısırıyordum. Canı yandığı anlarda inleyen kuzen, kendimi affettirmek istercesine dilimi dolaştırdığımda bu kez zevkten inliyordu. Ben kuzenin penisiyle uğraşırken o da boş durmayıp, üzerimdeki tek giysi olan askılı tişörtümü çıkardı üstümden… Öyle bir heyecan, arzu dalgası kaplamıştı ki vücudumu, meme uçlarım kocaman olmuşlardı. Bir tek tanga külodum kalmıştı üzerimde.
Külotun üzerinden okşadı kukumu… Sonra külodumu kenara çekti, şehvetten su içinde kalmış amımı parmaklamaya başladı. Ben doğrulup onun köfte dudaklarına yumulurken o da durmaksızın parmaklarını çalıştırıyor, suyumdan ıslanan parmaklarıyla sertleşmiş klitorisimi okşuyor, birer ikişer içime sokuyordu parmaklarını…
“Hiç senin gibi ateşli öpüşen kız görmemiştim…” diye homurdandı ağzımın içinde…”Bitiriyorsun beni…”
“Sen de fena sayılmazmışsın kuzen…” dedim. “Şimdiye kadar neden akıl edemedik bunu yapmayı? Harikasın…”
Beni yatağa uzatmış, hoyratça öperken amımı mıncıklıyordu hala… Sonra elini okşayarak yukarıya çıkardı, küçük denebilecek göğüslerimi okşadı. Parmaklarının arasında meme uçlarımı ovaladı…. O da yetmezmiş gibi dudaklarımı bırakıp memelerime indi. Meme uçlarımı öpmeye, emmeye başladı.
Deliriyordum zevkten… Aşırı tahrik olmuştum. İnliyordum sürekli… Başını memelerime bastırıyor, inliyordum. Dayanamıyordum. Başını aşağıya çekmeye çalıştım, anladı. Dudaklarını memelerimden göbeğime, oradan aşağıya, kasıklarıma indirdi… Islak dudaklarının teması irkiltiyordu beni, ürperiyordum.

Islanmış külodum dudaklarına engel olunca sıyırıp çıkarıverdi bacaklarımdan… Ve bacaklarımı aralayıp amıma yumuldu… Henüz fazla ellenmemiş am dudaklarımı emiyor, somuruyor, ağzının içine çeke çeke emiştiriyor, klitorisimi emiyordu.

Böyle bir zevk yaşamamıştım hiç… Çıldırıyordum zevkten… Kuzenim dilini amımın içine sokup çıkarmaya başladığında, inleyerek, belimi kaldırıp kaldırıp kalçalarımı yatağa vurmaya başladım. Kuzen dillemeye devam ediyordu. Dayanamıyordum artık… İşkence olmaya başlamıştı yalamaları… Yalvarmaya,
“Yeterrrr, gel hadi, içime gir, sik beni!” diye inlemeye başladım.
Amımı dillemeyi bırakıp doğruldu. Yanıbaşımızdaki etajerde duran çantasına uzanıp kondom paketi çıkarttı. Şaşırdım görünce… İstekten boğuklaşan sesimle,
“Ne onlar? Bakıyorum hazırlıklı gelmişsin..:” dedim.
“Eeee… Kime niyet, kime kısmet! Belki otelde kalan turist kızlardan birini sikerim diye almıştım kondomları.. Kısmet kuzenimeymiş. Kuzenimi sikecekmişim.” dedi
Kondomun birini açtı ve alışkın hareketlerle taş gibi havaya dikilen koca sikine takıverdi. Onun takındığı çok bilmiş, görüp geçirmiş, zampara havaları hoşuma gidiyordu bir yandan… Kuzenim kondomu geçirmekle uğraşırken ben bacaklarımı sonuna kadar ayırmış, gözlerim yarı kısık işini bitirmesini bekledim. Nefesimi tutmuş, içime girmesini bekliyordum heyecanla…
Sikinin başını am dudaklarımın arasından kaydırıp, sabırsızlıkla bekleyen küçücük amcığımın pembe deliğine soktuğunda zevkle inledim…
“Oohhhh… Sonunda….”
Bacaklarımı kaldırıp kuzenin beline doladım ve kendime çektim. Koca erkekliği ıslak amcığımı zorlayarak da olsa yağ gibi kaymış, dibime kadar girmişti. İçimdeki dolgun yarağın verdiği hissin tadını çıkarmak istercesine sımsıkı sardım erkeğimi… Gözlerim kapalı, bacaklarım belinde, hareket etmesine izin vermiyordum.
Gözlerimi açtım, kısık gözlerle bana bakıyordu. Gülümsedim,
“Nasıl? Güzel mi?” diye sordum. Eğilip dudaklarımdan öptü beni,
“Çok güzel kuzen… Harikasın… Sikimi sımsıkı sarıyor amcığın… Ateş gibisin, yanıyor için…” dedi.
Öptü, öptü… Sonra duramadık. Bacaklarımı çözüp omuzlarına yerleştirdi bir anda ve deli gibi pompalamaya başladı. Adeta bir fırtınanın içine dalmıştık ikimiz birlikte… O pompaladıkça ben de kalçalarımı onun hareketlerine uyduruyor, sürekli indirip kaldırıyordum. İçime sokup çıkardıkça amımdan sular boşalıyor, arka deliğime süzüldüğünü hissediyordum. Kasıklarımız her buluştuğunda erkeğimin taşakları o ıslaklığa çarpıyor, şap şap sesler, inlemelerimiz, haykırmalarımız otel odasını dolduruyordu.
Hareketlerinden, inlemelerinin artışından anlamıştım, boşalmak üzereydi. İçime hışımla sokup çıkarıyordu sikini… Sonra sikini bir anda amımın en dibine kadar dayayıp kaldı. Başını arkaya atıp ayı gibi homurdanmaya başladı. Boşalıyordu.
Gidip gelmelerine devam etti boşalmasına rağmen… Siki sertliğinden hiçbir şey kaybetmemişti, sertliği içimi dolduruyordu yine… Ben gelene kadar da durmadı. Sürekli pompaladı, gidip geldi… Ta ki ben çığlık çığlığa boşalana kadar sürdürdü hareketini… Kasılmalarım bittikten sonra kendini bıraktı üstüme…
Sonra yan yana uzandık, dinlendik biraz. Siki inmiş ve içi dölleriyle dolu prezervatif çıkmak üzereydi. Kapısı açık duran banyoya gidip, prezervatifi çıkarıp çöp kutusuna attı. Duşun altına girdi. Sikini güzelce şampuanlayıp yıkadı. Biraz sıvazlayınca sanki az önce boşalan o değilmiş gibi, yeniden sertleştiğini görüyordum. Çırılçıplak, ıslak vücuduyla kalkık sikini sıvazlayarak yatağa, yanıma geldi. Hemen yeni bir prezervatif açıp taktı.

Sırt üstü yatıyordu yatakta… Kondomlu siki dimdik havaya dikilmiş, mızrak gibi tavanı gösteriyordu. Anladım ne istediğini… O söylemeden doğruldum, üstüne çıktım. Bacaklarımı aralayıp o kalkmış, kalın sikin üstüne oturmaya çalıştım. Kalçalarımdan tutup kendine çekti, bir anda oturttu beni… Kazığa oturmuş gibi hissediyordum kendimi…

Bir an durdu, sonra hoplata hoplata alttan beni sikmeye başladı. Göğüslerim küçük olduğu için yakalayıp öpemiyordu, ama parmaklarının arasında ovaladığı meme uçlarımdan yayılan zevkle amımdan aldığım zevkle birleşip yine yangınlar yaratmıştı içimde… Bağırta bağırta sikiyordu beni…
Elinin bir hareketiyle indim üstünden sonra… Yatağın üstünde domalıp arkama, ona baktım davet edercesine… Hızla kalkıp arkama geçti, sikini ıslak amıma geçiriverdi. Sikmeye devam etti. İkinci kez olduğundan daha uzun sürdü gidip gelmesi… Eğilip memelerimi okşuyor, oradan amıma geçiyor, amımı parmaklıyordu. Bir ara sikini amımdan çıkarıp arkama sokmaya çalıştı.
“Yapma… Lütfen… Hiç yapmadım… Canımı yakma…”
Girmiyordu bir türlü… Hiç yapmamıştım oramdan… Canım acıyınca kendimi ileri atmak istedim, fırsat vermedi, elini belime dolayıp çekti. O da anlamıştı. Göt deliğime giremeyince tekrar amıma girdi, sikmeye devam etti. İçime girip çıkan siki, klitorisimi ovalayan parmakları en sonunda bitirdi beni… Orgazm olmaya başladım. Ben kasılmaya başlayınca o da haykırmaya, boşalmaya başladı. İkimiz beraber, o pozisyonda aynı anda boşaldık.

Artık ikimiz de yorulmuş ve çok terlemiştik. Beni kucaklayıp banyoya götürdü. Duşun altına girdik, ılık su iyi gelmişti. Kuzenimin önünde diz çöktüm ve yukarıdan akan ılık suyun altında inik sikini emmeye başladım. Erkekliği ağzımın içinde büyüyordu emdikçe… Biraz sonra az önceki sertliğini kazanmıştı yine…
Ayağa kalktım, duş şampuanını alıp ikimizi de şampuanladım bir güzel… Köpükler içinde kalmıştık. Sonra arkamı kuzenime dönüp eğildim. Banyonun musluğuna sımsıkı tutunmuş, belimi kırmıştım. Kalçalarımı sallayıp onu davet ettim. Bekletmedi. Köpüklü kaygan kalçalarımdan tutmaya çalışarak kalkmış sikini kalçalarımın arasına yerleştirdi.

Sertliğini kaygan kaygan deliklerimde hissedince ürperdim yine… Elimi apış aramdan uzatıp kaygan sikini tuttum, yuvasına, amıma yerleştirdim başını… Başı girince kalçamı geriye itip içime girmesini sağladım. Sonra o devam etti. Prezervatif takmadan, çıplak sikini içime, dibime kadar soktu, gidip gelmeye başladı. Kasıkları ıslak popoma çarpıyor, çıkan tahrik edici ses banyoda yankılanıp duruyordu.

Hızlandı, hızlandı… Ben kasılmaya başladığımda o da son anda sikini çıkarıp dışarıya boşaldı. Bacaklarım tutmuyordu. Ellerimle tuttuğum bataryaya asılıp duş küvetine çöktüm kaldım. Hala kasılıp duruyordum zevkten… Islak suyun altında sikişmek harika oluyormuş.
Artık enerjimiz kalmamıştı. Kuzen beni de yıkadı ve kuruladı. Havluya sarıp kucakladı götürüp yatağa yatırdı. Yatağın kenarında ayakta durmuş beni seyrediyordu hayran hayran… Halsiz halsiz gülümsedim ona,
“Ne o, hoşuna mı gitti gördüğün? Gözünü ayıramıyorsun benden…”
“Çok güzel amcığın var kuzen… Kılsız, tertemiz, pespembe, çok hoş, tahrik edici…”
Güldüm utanarak, bacaklarımı kasıp kıvrandım yatağın üstünde… Hoşuma gitmişti söyledikleri… Beğenilmek her kadın gibi benim de hoşuma gitmiş, tahrik olmuştum yine… Kuzen bir süre daha baktı bana, sonra dayanamadı, belindeki havluyu yere bırakıverdi. Mızrağı yine dikilmişti. Eğilip bacaklarımı araladı, amıma yumuldu. Yalamaya başladı.
Yine şehvet kaplamıştı her yanımı… Kuzen yaladıkça, dili amımın içinde dans ettikçe, klitorisimi emdikçe kendimi tutamıyor, kısık çığlıklarla inliyordum. Saçlarından kavramıştım başını, çekiştirip duruyordum. Başımı kaldırıp bakıyor, amımı nasıl yaladığını, dilinin nasıl çalıştığını görmeye çalışıyor, gördükçe daha da tahrik oluyor, zevk alıyordum. Ona baktığımı hissedince gözlerini dikti, ağzını amımdan ayırmadan homurdandı,
“Az önce sikerken bile böyle inlemedin kuzen…” dedi. “Çok mu zevk alıyorsun?” Kıvrandım… Dilinin teması, emmesi, sikmesi neyse de, bu sikmeli sokmalı, pis konuşmaları bile bitiriyordu beni…
“Ohhhh… Kuzen… Evet, çok zevk alıyorum… Dilin beni çıldırtıyor…” diye kıvrandım.
Dakikalarca yaladı beni… O kadar sikişmeden sonra bir de diliyle zevk verdi bana kuzenim… En sonunda amımı yalarken bir parmağını amıma, serçe parmağını da ıslanan göt deliğime soktuğunda bittim artık… Birkaç dakika içinde fışkırarak boşaldım. Tam anlamıyla pilimi bitirmişti. Oracıkta, çırılçıplak sızıp kaldık.
Sabah uyandığımda, 66 pozisyonundaydık. Çıplaktık, kuzen sikini arkamdan dayamış, o şekilde uyuyordu. Hemen kalkıp tanga külodumu ayağıma geçirdim. Valizden bir uzun tişört alıp giydim. Uyuyan kuzenimin güzel çıplak erkek vücudunu seyrettim bir süre…
Gece beni defalarca zevkten zevke sürükleyen o güzel siki şimdi yuvasına çekilmiş, ufacık kalmıştı. Üstüne pikeyi çektim, yandaki tekli yatağa uzandım. Kuzenim tabi ki hatırlayacaktı dün gece yaptıklarımızı… Ama hiç yaşanmamış gibi davranmak ikimiz için de en iyisiydi.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir erkeğin kocası olmuştum. -1-

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Bir erkeğin kocası olmuştum. -1-
Merhaba hikaye sevenler. Ben kaan, yaşım 19, boy olarak ortamala biriyim 1.75 civarı, atletik bir vücuda sahibim ve kızların beğenisini kazanabilecek kadar yakışıklıyım. Konuşmayı seven birisiyim, karşımdakine kim olursa olsun moral veren destek olan bi yapım var. Her neyse yaşadığım olaya giriş yapayım artık. Babam polis memur olduğu için sık sık il değiştiriyoruz. En son zonguldak da görev yapmaya başladı. Biz bursadaydık babam o zaman bana okul bulma teleşındaydı. Zonguldakta kalıyordu ve bizde yanına gidecektik. Gittik, kısa bi sürede insanlarına ve kültürlerine alıştım zonguldağın. Bursa da meslek lisesinde Elektrik bölümündeydim. Yine burada meslek lisesine kaydımı yaptırdım 12. sınıf olduğum için staj görmem gerekiyordu. Kısa bir süre sonra devlete ait bir madenin elektirk servisinde staja başladım. Haftanın 3 günü sabah 6 daha kalkar, üstümü giyinir, kahvaltımı yapar ve 7:10 da maden servisinin otobüsüne biner iş yerine giderdim. Konuşmayı sevdiğim için ve birazda karakterimden kaynaklı olarak tanıştığım herkes tarafından sevilirdim. Serviste tanıştığım bir abim var, ismi özgür yaşı 35, benden uzun 1.90 boyunda, kumral, madende işçi. Özgür abiyle zaman zaman serviste konuşurduk, bazen bana yer ayırır sürekli birlikte oturur sohbet ederdik.Yine iş çıkışına denk gelen bir gündü. O gün babamla annem memlekete gidecekti, yıllık izni kullanıcaktı babam. Özgür abiyle konuşurken bunları söyledim, onunda karısı hasta annesinin yanına köye gitmiş 2 gün önce. Laf arasında, ev boş istersen gel bu gece içeriz kardeşim demişti. Bende kabul ettim anne ve babamı uğurladıktan sonra aradım özgür abiyi. Arabasıyla geldi aldı beni, yolda bi bayiden bira, votka ve yanında da meze almıştı.Özgür abi insanı sever bi kişilik, kendinden kaç yaş küçük olmama rağmen benle arkadaş gibi davranıyordu. Geldik evine, içeri girdim her yerde kilotlu çorap, kadın kilodu, sütyenler falan vardı.Bişey diyemedim karısınındır diye. O onları toplarken, ne duruyon yardım etsene dedi güldü biraz. Bende aldım bi kaç tane kilot, kilotlu çorap falan renk renkti çamaşırlar.Bazılarının dışında döl kalıntıları vardı, kırmızı ve siyah kilotlarda bu çok belliydi.Biraz cesaretlenerek abi sende az değilmişsin dedim güldük ikimizde. Çamaşırları kirli sepetine attık, yayıldık günün yorgunluğuyla koltuklara.Ayaklarım şişmişti, o gün oradan oraya kablo hattı çeke çeke yorulmuştum.Birazda terlemiştim haliyle havanın sıcak oluşu bunaltmıştı.Özgür abi farketmiş olsa gerek istersen duş alabilirsin sana uygun kıyafetler var evde dedi. Tamam dedim geçtim banyoya çıkardım üstümü. Suyun altında biraz serinledim. Kapının kulbu bozukmuş, bende erkek olduğum için fazla tasa etmedim. Dal taşak meydandaydı, kapı biraz olsun aralıktı.Saçlarımı yıkarken farkettim ki özgür abi beni gözetliyodu. Bense ona doğru dönüktüm yani götüme bakmıyordu.İlk baş oralarda bi yerde bişey arıyo sanmıştım oysa pür dikkat beni seyrediyodu.Biraz korktum ve hemen durulanıp bornozu giydim, çıktım.Ben çıkarken oda oturma odasına geçti.Yanına gidip ”abi nerede kıyafetler” dedim.Suratını ekşiltip, ”ya kaan yengen başka yere koymuş heralde bulamadım” dedi bana. ”Peki napıcam şimdi ben böyle” dedim, çünkü çıkardığım o ter kokan kıyafetlerimi giymek istemiyordum. Özgür abi ”kal böyle işte, rahat olursun ararız şimdi beraber” dedi gülerek.İçimden ne rahat adam diye geçirdim. Ardından ”bende bi duş alayım, kendime gelirim” dedi ve gitti banyoya. Duş dedi ama yarım saati geçti çıkmadı banyodan, ben tv deki kadınlara bakıp önünü açtım bornozun, ve sıvazlamaya başladım yarramı. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım ki birden girdi içeri özgür abi. Ben sikimi saklamaya çalıştım bir yandanda kanal değiştirme derdindeydim.Bana bakarak ”rahat ol bende de yarak var aslanım” dedi güldü ”saklama benden” diye eklemişti.Benim şaşkınlığım devam ederken çıkardı yarrağını özgür abi kanalı açtı ve oda masturbasyon yapmaya başladı.Yarrağı benim ki kadar dı ama benimki daha kalındı. Bende çıkardım aletime bakıyordu. ”Oooo seninki baya kalınmış aslanım” dedi moralim düzelmişti sanki. İlk kez biri benim aletimi görüyordu ve beğenmişti.Garipti biraz ama hoşuma gitti. Ben çekmeye devam ediyordum, özgür boşalmıştı çaktırmıyodu ama beni izliyodu. Ben büyük bi hışımla boşaldım, o hızla halıya boylu boyunca uzanmıştı dölüm. Boşalmam bitince fark etmiştim durumu.” Özgür abi çok özür dilerim ben temizlerim ” diye bilmiştim.Ama o ”yok aslanım sen rahatına bak” dedi peçeteyle halıyı silmeye başlamıştı. Artık biraz daha rahattık, çıkarmıştım bornozu. Oda rahat olmak için çıkardı.Döllerimi sildikten sonra ”hadi gel kıyafet arayalım” dedi. O önden yatak odalarına gitti,bende arkadan gidiyordum. Dikkatimi çekmişti, kadın gibi kıvırıyordu kalçalarını.Götü kılsızdı tıpkı bi kadın gibi.Bakmamaya çalışıyordum, girdik yatak odasına her yeri aradık karısının kilotlarından ve sütyenlerinden başka bişey yoktu. ” Neyse boşver abi”dedim ”bulmacaz eskileri giyerim” istemedi ısrar etti ,böyle gezelim zaten kim görücek diyodu sürekli tamam dedim öyle olsun.Muhabet ediyorduk, karısından yakınıyordu hiç güzel değil, kendine bakmıyor, ben ondan daha güzelim gibi laflar ediyordu.Fotoğraflarını gösterdi gerçekten güzel bi kadın değildi, hiç bakmıyormuş kendisine, ilgilenmiyormuş.Biraz böyle konuştuk, konu döndü dolandı seks hayatına geldi.Karısından memnun değilmiş, yani artık sike sike sikmekten haz alamaz olmuş. Karısını anlatırken, tüm detaylarına kadar anlattı özgür abi. Göğüslerinin büyüklüğünü, amının dudaklarını, götünün biçimini derken benim yarak kalkmıştı. Çıplak olduğum için saklayamıyordum. Abi kusura bakma, dedim. Yok ne kusru hoşlandım açıkçası, sana bişey sorcam kaan ama içinden geldiği gibi cevaplıcan, dedi.Onayladım ve sordu oda.Benim karımı sikmeyi istermiydin ? dedi.Ben şaşkındım, kızarmıştım biraz. Kekeleyerek evet dedim.Yüzünde bi gülümseme oluştu.Anlat bakalım neler yapardın karıma, demişti. Bende hayalimdeki fantezilerimi anlattım.Hoşlanmıştı baya bu sohbetten, bende artık rahat rahat konuşuyordum karısının hakkında.Yanıma doğru geldi, sen devam et anlatmaya, dedi.Ben anlatırken birden yarramı kavradı, sıkıyordu.”Dur abi, napıyosun” gibi bi sürü laf ettim onu durdurmak için ama bırakmadı ”yaslan aslanım arkana ,bana karımı nasıl sikeceğini anlat yoksa burdan çıkamazsın” diyordu. Korkmuştum, beni sikeceğini sandım bir an. Ama ben anlatırken birden sikimin başına öpücük atmıştı.Ben şaşkındım, sikimi koparıcak kadar sıkı kavramış bi şekilde tutuyor, bana karısı hakkında fantezi kurduruyordu. Yarramı öptüğünde artık anlamıştım, özgür abi erkeklerden hoşlanan bi tipmiş, daha önce gay ilişkilerini duymuştum ama pek inanmamıştım.Şimdiyse 35 yaşında bir adamın sikime attığı öpücükleri izliyordum. Öperken erkeğimmmm, kocaammmm gibi iltifatlar ediyordu bana. Ben hem korkmuş hem de şaşkındım.İlk kez erkeklik organım yalanıyor, öpülüyordu.Biraz zaman geçtikten sonra artık zevk bile almaya başlamıştım.Yarramı kazık gibi yapana kadar yalamıştı, izlediğim pornolardaki kadınlardan daha ateşli ve daha cilveliydi. Taşaklarıma kadar yalıyor sonra bir taşşamı ağzına alıp emiyordu.Ben özgüre kaptırmıştım kendimi, uzanırken kafamı geriye atmış zevk almaya bakıyordum.Uzun bi süre sikimle oynadı, sonra ayağa kalkıp erkeğimm diye seslendiğinde kafamı kaldırıp baktım ona.Götünü bana dönmüştü, kıvırıyordu kalçalarını hadi sik bu götü dercesine.Ama gelipte kucağıma oturmamıştı. Takip et hadi götümü kocacım dediğinde salona yürümüştü, büyülenmiş gibiydim ona doğru gidiyordum, ben bir adım attığımda oda bir adım atıyor kaçamak sevgililer gibi oyun oynuyordu sanki. Yatak odasına geçti çamaşır dolaplarını açtı ve karısının kilotlarından birini giydi.Leopar desenli siyah dantelli bir kilottu giydiği, üzerine bok rengi bi kilotlu çorap çekti.Etekli bi elbise giymişti, ben çıplak onu seyrediyordum, arkadan göründüğünde biraz daha saçı olsa tam bir kadın gibiydi. Yaklaştım yarramı elbisesine sürtüyordum, kalçalarını bana doğru bastırıyordu.Biraz sürtüştük ,kocacım diye sesleniyordu sürekli.Domalttım yatağa özgürü, bende zevke gelmiştim karıcım diyordum. Eteğini sıyırıp ,okşadım yuvarlak götünü. Kocacım sik götümü, yarrağını içimde istiyorum diyerek azdırıyordu beni.Kilotlu çorabını yırttım, ve sıyırdım kilodu. Yalanmaktan ve öpülmekten delirmiş bir biçimde olan yarrağımın başını, özgürün göt deliğine yaslamıştım.Hadi gir içime dediğinde, birden kökledim. Ama sadece başının birazını aldı, kendini bana doğru itiyordu. Yarrağımı götünde istiyordu.Bir müddet uğraştık sonra içine almaya başladı.Bir kadın gibi laflar ediyordu, sanki altımda bir erkek yok tüm dişiliğini sergileyen bir kadın vardı.Git gel yaparken yarrağıma iltifatlar ediyordu, sok karına, karının götünü parçala hadi diyordu. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, çok yorulmuştum.Artık nefesimiz tükenmek üzereydi boşalıcaktım.Son kez, sert bir şekilde soktum götüne özgürün.Sokarken öyle itmiştim ki kendimi, o yatağa yüz üstü uzandı bende onun arkasındaydım. Şiddetle götüne akıttım döllerimi. Hiç sesi çıkmıyordu, götündeki döllerin keyfine bakıyordu adeta.Çıktım içinden yatağa uzandım sırt üstü.Yarrağım ateş gibiydi, attı elini biraz sıvazladı.Sonra bi peçete getirip temizledi yarramı.Temizlerken dölleri ağzına almaktan hoşlanmadığını söyledi o yüzden temizliyormuş. Islak havluylada sildi yarramı, sonra yalamaya başladı. Tekrar mı istiyosun abi demiştim. Çünkü yaklaşık 20 dakika sikişmiştik, çok yorulmuştum kasılan bacaklarımı hissetmiyordum nerdeyse. Bana abi değil karıcım de bundan sonra dedi ve yalamaya devam etti.İliklerime kadar çekiyordu sanki içine beni. Ben kıpırdayamıyordum, kasılmalar oluyodu her tarafımda o emerken. Bir erkek kadın gibi hatta bir kadından daha iyi nasıl yalardı. Özgür beni sömürüyodu resmen, yeniden taş gibi kas katı yapmıştı. Erkeğinin yarrağını okşuyordu, kalktı ve bana sırtı dönük şekilde çömeldi ve yerleşti. Eliyle sikimi kavrayıp, göt deliğine soktu. Başını içine aldığında bana ”götüm bugün açılmışken uzun uzun sik beni kocacım” dedi.Ayak bileklerime tutunup, götünü kucağıma indirmeye çalışıyordu.Acıdığı zaman yukarı doğru biraz kalkıyor sonra tekrar deniyordu.Belinden tuttum ve çektim kucağıma, ahhh demeye fırsatı bile olmamıştı karım özgürün.Biraz oturdu kucağımda öylece, kalçasına bi tokat attım zıpla hadi karıcım demiştim. Yavaş yavaş sindire sindire inip kalkarker ben zevkten 4 köşe olmuştum. 15 dakika kadar böyle devam etti. Daha sonra oturma odasından bi telefon çaldı, özgürün telefonuydu.Kalkmak istemedi yarrağın üstünden uzun uzun çalınca kaldırdım. Gittik beraber telefonun yanına, ben hemen arkasındaydım karımın. Karısı halime arıyordu. Telefonu açmadan onu koltuğa yüz üstü uzattım.Arkasına yerleştim ve açılmış deliğine soktum sikimi.Açtı konuşuyordu karısıyla arada sertçe köklüyordum götüne özgürüm inliyordu ııııhhhh diye. Karısı ne yaptığını sorduğunda tuvalette olduğunu söyledi.Halime yarın eve dönecekmiş annesi iyileşmiş.Peki karıcım tamam karıcım diye diye geçiştirmek istedi özgür.Telefon kapandığında boşalmııştım içine özgürün.O gece bitene kadar iliğim kurudu içip içip siktim özgürü.Yarrağıma dondurma sürüp yalattım, çikolata sürdü üstelik. Bir kadın gibi kendini gece bitene kadar siktirdi bana sonra evime bıraktı beni. 2 ay kadar düzenli olarak köşe bucakda olsa sikmiştim özgürü ama ben onun karısınada büyük ilgi duyuyordum. Özgürün karısıyla olan tanışmamı ve ona taciz eder gibi dokunuşlarımı daha sonra anlatıcam. İyi günler.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Patron Karımın Anıları -1

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Patron Karımın Anıları -1
Karım benim, 35 yaşında ama kariyeri çok sağlam bir kadındı, önemli bir şirkette üst düzey yöneticilerden. Altında bir sürü çalışanı var, otoriter, kendini geliştirmiş güzel,seksi bir kadın. Ben başka bir şirkette olmama rağmen mevki olarak onun altındaydım.
Neyse, karım sürekli mini etekler,dekolteli elbiselerle şirkete gider. Birkaç kez sarkan olup olmadığını sorduğunda, bir bakışının tüm erkekleri susturduğunu anlatıp dururdu, gerçi karımı da susturan üst düzey müdürler varmış ama onları yılda bir görüyormuş, ve böyle feminen giyinmesi o günün rahat geçmesini sağlıyormuş. Özellikle çok sıkıştığı konularda, hafiften verdiği frikik, makam mevki fark etmez, testosteronu olan her erkeği yumuşatıp sakinleştiriyormuş.
Bende kariyeri için çok sorun etmiyordum. İlla ona sulananlar vardır ama benimde baktığım kadınlar var sonuçta bunlar olağandı. Yalnız akşam yemekleri bir ara sıklaşmaya başlayınca canım sıkılmaya başladı. Birkaç kez evde tartışırdık, bu gibi yemeklerin normal olduğunu, iş için olduğunu söyleyip duruyordu. Ama bende” şu halinle birde alkol alıyorsun alt üst fark etmez, ateşle barut yan yana durmaz, bakmaları bile beni deli eder ki, belki elliyorlardır bilmez gibi yapıp ya da ne biliyim kendi içlerinde seni hayal etmeleri bile sinir ediyor beni.” Dedim. O ise, sakin olmamı kendisine güvenmemi söyleyip duruyordu. Tabi bir şey yapamıyordum. Bir gün yine geç bir vakit, evde bekliyorum ik**e bir dışarı bakıyorum.Şirket arabası ile geldi ama karım indi, araba gitti. Anlamadım önce sonra kendisine sorunca iş arkadaşının onu çok sarhoş olduğu için eve bıraktığını , yarın sabah ise alacağını söyledi. Zaten evi yakınmış. Ben kim diye sordukça şirkete yeni giren, müdür yardımcısı olduğunu söyledi.
Gece nasıl geçti dedim, sarhoştu çok dili dönmüyordu. Duşa bile girmeden yatağa yattı. Üstünü ben çıkardım. Zaten yarı çıplak giyiniyordu. Eteğinin fermuarını açtım, eteğini çıkardım. Gömleğinin düğmelerini açtım, yanımda sütyen ve kilotla kaldı. Sarhoş olması beni tahrik etmişti. Boynunu yanağını öptüm, yavaşça göğüslerine geldim süt yeni çıkardım öpmeye başladım, diğer göğse gelince hafiften bir morluk gördüm. “Ne lan bu “dedim karım duymadı. Acaba ben mi yaptım diye düşünüyordum ama neredeyse bir haftadır sikişmiyorduk. Bu morluk ne olabilir diye tahmin yürütüyordum ama aklım sürekli bir erkek olabilire gelip takılıyordu. Sikim hala inmemişti, neyse yarın sorarım dedim ve öpmeye başladım. Aşağı doğru indim kilodunu sıyırdım, amını öpmeye başladım.
Hafiften inledi, baktım uyanık yalamaya devam ettim, bacaklarını hareket ettirmeye başladı. Nasıl olsa bir bir haftadır sikişmeyince sarhoşta olsa azmıştı diye düşündüm, ben şevkle yalayıp devam ederken,sikimi okşuyordum sokma planları yaparken, murat gibi bir şey dedi. Anlamadım, yalamaya devam ediyordum yine kısık sesle murat offf gibi sesler çıkartınca ayağa kalktım. Yanına yaklaştım, söyle sevgilim dedim. Ses vermiyordu. Konuşsun diye amını mıncıklıyor göğüslerini yalıyordum, tekrar “murat yeter doymadın mı” deyince kafamda şimşekler çaktı. Orospu beni aldatıyor, bu arada yazmamışım, ismin mert.
Çok sinirlendim dövmek istedim ama yapamıyordum. Belki sarhoş hayal kuruyordu, gerçi kurması da kötüydü. Sabaha kadar sakinleşmeli adam gibi konuşmalıydım. Sonuçta bağırığ çağırsam aynı şekilde cevap alırdım inkar ederdi. Yanında uyudum, üstünü bile giydirmedim. Düşüncelere dalıp uyumuşum. Kalktığımda karım duş alıyordu. Gece hayal mi değil mi bilemiyordum. Bu arada karımın telefonu ısrarla çalınca ben bakayım dedim ki ismi görünce yıkıldım. Arayan Murat İş yazıyordu.
Karımın yanına girdim beni öyle ani görünce korktu, günaydın dedi. Murat kim lan orospu dedim. Önce gözleri büyüdü sonra sen kendinde misin dedi. Bense cevap ver Murat kim dedim, oda iş arkadaşım birazdan beni alacak dedi.
Bende dün ki olayı hızla ve kabaca anlattım. Gülüyor, saçmalama diyordu. Mert demişimdir sen Murat anlamışsındır, dedi.”lan beni katil etme, Murat mı siktiriyon kendini orospu” diye bağırıp telefonu yere fırlattım. Korkmuştu. Sonra o da başladı bağırma, kendine gel ne biçim konuşuyorsun öyle bir şey olmadı. Tamam hoş çocuk ama o benim altımda çalışıyor öyle bir şey olmaz dedi ve hızla giyinip gitti.
Akşama kadar gezdim tozdum işten izin aldım rahatsızım diye. Akşam karım geldi güzel bir yemek yedik, gönlümü aldı. Tekrar her şey tatlıya bağlandı. Gerçekten de mert demişti sanırım diye düşünmeye başlamıştım.
Aradan bir hafta geçti ayada geçmedi bir kadın ben evdeyken kapımı çaldı. Benim Mert olup olmadığımı sordu, benim dedim, karım hakkında teyit aldıktan sonra içeri girmek istediğini söyledi Kızgındı. Herhalde karımın işten kovduğu birisi diye düşündüm. İçeri aldım.
Oturdu su felan verdim sakinleşti. Sonra bana dönüp, karınla kocam ilişki yaşıyor. Ben birde ayağa kalkıp “ne diyorsun be “ dedim. O ise, sakin olmamı aynı tepkiyi önce kendisininde verdiğini söyledi. Ak işte video dedi bana telefonunu uzattı.
Evine gizli kamera koymuş daha doğrusu yazlık evine. Şüpheleniyormuş çünkü sık sık iş seyahatlerinden. Ben başladım izlemeye, bir tane adam üstü çıplak altı havlulu bir kanepe de oturuyor, 5 dakika böyle birisi ile konuşuyor ama ses yok. Sonra bir adam daha geliyor onda da belinde havlu var konuşuyorlar. Ben kadına döndüm, manyak mısın ne var bunda dedim. O ise bekle sabret dedi. Bekliyordum ki karım kamera görüntülerine girmişti. O çırılçıplaktı. Telefon elimden düştü düşecekti. Yerime oturdum.
Adamlar ellerinde bira şişeleri gibi bir şey vardı. Karım bacak arasını açmış, murat olduğunu öğrendiğim yanımdaki kadının kocası, karımın amını eliyor bir şeyler diyordu.
On beş dakika sigar alkol içip gülüştüler. Sonra diğer adamda karımın yanına gelip hafiften göğüslerini ellemeye başladı. Bu arada Muratta karımın amını bacaklarını ve göğsünü elliyordu. Sonra tekrar bir şey içip gülüşüyorlardı.
Sonra Karım muratın karnına doğru yattı, diğer adam ise karımın amına dildo tarzı bir şey sokup çıkartıyor,karım bayılmış gibi hareketsizdi bazen ayakları oynuyordu. Murat karımın amının üstünü okşuyor, arada bir de göğüslerine dokunuyordu. Diğer adam ise dildonun hepsini karıma sokup çıkartmaya başlamıştı. Karımın bacakları hareket emeye başlamıştı. Adam hareketleri hızlandırmış daha sert olmuıştu karım iyice azmış gibiydi. Daha sonra Murat ayağa kalktı, karımı kanepeye uzanır vaziyette yatırdı sikini karımın suratın değdirmeye başladı. Karım adamın daşakların yalıyor gibiydi. Bazen de sikini sonuna kadar alıp çıkartıyor sıvazlıyordu.
Diğer adam hala karımın amına dildo sokmakla meşguldü. Bu arada karım ayaklarını birleştirmiş o adamın sikine masturbasyon yapıyordu.Ardında dildo sokan adam kalktı, karım azıcık dikeli ve muratın sikini daha vahşice yalamaya başladı. Muratta karımın saçını kafasını tutuyor yol gösteriyordu ne kadar derine kadar yalayacağına dair. İzlemek istemiyordum ama devam ediyordum. Yanımdaki karının suratına bakmıyordum. Kızgındım ama değişik bir zevk almıyor değildim. Sikim kalkmıştı lan.
Ardından murat yandaki kanepeye oturdu, karım yere domalacak şekilde Muratın dizinin dibine çöktü ve sikini yalamaya devam etti. Diğer adam ise karımın arkasına geçip sikmeye başladı. Murat birasını yudumlarken karımın kafasını iyice sikine bastıyor diğer adam pompaladıkça pompalıyordu. Sonradan karımı tekrar kanepeye çıkardılar. Bu sefer siken adam sikini yalatmaya başladı. Karımı ise Murat sikiyordu. Murat daha sert ve hızlı sikiyor gibiydi. İşi biliyordu bu adam. Karımın sesi gelmiyordu ama kim bilir ne çığlıklar atıyordu. Daha sonra yalatan adam hızla otuz bir çekmeye başladı ve karımın ağzına sikini soktu boşalıyor gibiydi .Zaten yarım dakika felan sonra karımın ağzından çıkmış yandaki kanepeye yığılmıştı. Murat sikmeye devam ediyordu. Karım kafasını çevirmiş ona bakıyor bir şeyler diyor Murat daha da hızlanıyordu.Sonrada muratta karımın içine boşaldı. Belli olmuyordu ama sanırım kondom kullanıyor gibiyi.
On-on beş dakika böyle oturdular sonra giyinip evi terk ettiler.
Video bitmişti, kadına döndüm. Kadın ağlıyordu. Ben yanına gidip, boşanacağız bunu delil olarak göstereceğiz dedim. Kadın olmaz dedi, ben ayrılırsam sorun yaşarı, hata standardım düşer dedi. Bende salak mısın bununla adamın her şeyini alırsın dedim. O da Murat böyle bir adam değil beni yaşatmaz dedi. Ben “neden getirdin bana izlettin o zaman” dedim. Bilmiyorum kızarsın belki Murata bir şeyler yaparsın diye düşündüm ama gördüğüm kadarı ile karını sikmeleri hoşuna gitti.
Ben bu lafı beklemiyordum. Defol çık evimden kocanla ne bok yersen ye beni ilgilendirmez. Ben karımla halledeceğim dedim, kadını zorla evden attım. Sonra kendimle baş başa kalınca, karıma bu durumu söylememeye karar verdim. Sonuçta duyulursa ben rezil olurdum. Karısı tarafından boynuzlanan bir erkek olmak istemem diye düşündüm.
Neyse iki saat felan sonra karım geldi, hafif yorgundu duşa girdi.O akşam yine sikişmedi benimle. Kim bilir Murat yada kimse ne kadar çaktı, ne zaman ve nasıl sikti. Soramıyordum ama bunu düşünmek bile sikim kaldırıyordu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

nişanlı bir kızın itirafları (alıntı havlucudan)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

nişanlı bir kızın itirafları (alıntı havlucudan)
NİŞANLI BIR KIZIN ITIRAFLARI

Pencere kenarina yerlestigim otobuste disaridan bana huzunle el sallayan Kemali uzun bir sure goremeyecek olmak icimi tarifsiz bir keder ve daha simdiden hirpalayici bir ozlem duygusuyla doldurmustu. Neredeyse uc seneyi bulan birlikteligimizde ilk kez ayri kaliyorduk. O benim ilk erkegim, bana gosterdigi sevgisi ve ilgisiyle huzurlu, guvenli ve sanirim mutlu bir insan olmamin sebebi, resmi olmasa da hayat arkadasimdi. Universite yillari gecip gitmis henuz mezun olmustum. Ogretmen olarak Ege’nin guzel bir kasabasina atandigimi ogrendigimizde once cok sevinmis, daha sonra yeni durumun bize bir sureligine de olsa ayrilik getirdigini ayirdederek huzunlenmistik. Son gecemizde ayri kalacagimiz gunlerin acisini simdiden cikarmak istermiscesine sabaha kadar sevistik. Cinselligi ikimzde birbirimizde ogrendik diyebilirim. Doyumlu ve saglikli bir yatak iliskimiz vardi. Ben o isi yapmayi o’nun hevesli oldugu kadar istemiyordum dogrusu ve bunun nedeninin yanitini kendime bile verebilmis degildim. Birseyler eksikti iste!
Ilk is gunumde annem yasindaki okul muduresi beni ictenlikle ve dostca karsilayarak kalacak yer sorunumu ilk gunden halletti. Okulun eski emekli ogretmenlerinden Selman hoca ve kendisi gibi yetmislerindeki tonton karisi, dort odali evlerinin bir odasini benim gibi bekar hanim ogretmenlere kiraya verirlermis. Benden onceki ogretmen hanim evlenip buyuk sehire tayini ciktigi icin odayi daha gecen ay bosaltmis. Odam bahcedeki kiraz agaclarina bakan, aydinlik, genis, daha icine girer girmez kanimin isindigi yeni yuvam olmustu. Cuma aksami butun esyalarimi sigdirdigim iki valizimle birlikte tasinarak odama yerlestim. Sabah erkenden uyandigimda burnuma gelen mis gibi kizarmis ekmek kokularini ac bir kedi gibi takip ederek odamdan ciktigimda Hatice teyzenin o tombul ve sevecen hali ve sevimli ege sivesiyle kahvaltinin hazir oldugunu soylemesi kendimi baba evinde gibi hissetmeme sebep olmus icimi mutlulukla doldurmustu. Bahceden topladigi bir sepet iri ve koyu kirmizi kirazlarla iceri giren Selman amca’nin da ayni dostluk ve guleryuzu gostermesiyle iyice mayistim.
O gun evin kiziymiscasina Hatice teyzeyle birlikte yemekler yapip evi derleyip topladiktan sonra bahcedeki cardak altinda oturmus cay iciyorduk. Kadincagizin anlattiklarindan hic kimsenin gorundugu kadar mutlu olmadigini uzulerek anladim. Birkac sene once evlendirdikleri ogullari karisindan ayrilmaya karar vermis. Ne kadar dil doktulerse kar etmiyor, adam nuh diyor peygamber demiyormus. Kac yasinda diye sordum, “Otuzbesini doldurdu” diyen kadincagizin gozleri dolu doluydu. “Tek bir kadinla yapamiyormus, hayatini yasamak baska baska guller koklamak istiyormus, azgin teke!” diyordu, “Cocuk bile yapmadi kizin vucudu bozulmasin diye. Bizi bir torundan bile mahrum etti, simdi de sismanladi, cirkinlesti diye bosuyor kariyi.” Allahim diye dusunuyordum ne karakterler var dunyada, adam tam bir cins-i sapikti herhalde.
Ogretmenlikteki ilk gunlerimde onceleri biraz zorlaniyordum ancak meslegimize kirkbes yilini veren Selman amcanin verdigi altin degerindeki yologutler ve mudure hanimin sevecen destegiyle gorevimi cok sevecegim belli olmustu.
Yeni hayatima baslayali Ikinci ayi henuz girmistik ki aksam eve geldigimde evin havasinda bir degisiklik oldugunu hissettim. Yasli kari kocanin hergunku coskusu yok gibiydi. Biraz sonra oturdugumuz sofraya uzun boylu, yakisikli bir adamin gelip oturmasiyla yuzumde beliren saskinlik ifadesine yanit adamin kendisinden geldi. Erkeksi dolgun dudaklarinin kenarlarinda olusan hafif bir tebessumle “Merhaba, ben Erkan” deyince Hatice teyze “Oglumuz” diyerek durumu aydinlatmis oldu. Yemek sirasinda bir iki kez goz goze geldigim Erkan bildigin Kenan Imirzalioglu’nun ikiziydi. Adam bana yiyecekmis gibi bakiyor, bakislarini pervasizca bedenimin uzerinde gezdiriyordu. Oyle rahatsiz olmustum ki o’nun hakkinda gercekte ne hissettigimi bile ayirdedemedim. Cok hos bir adamdi evet ama cok da iticiydi. Yemekten sonra karisindan ayrilan Erkan’in artik bizimle yasayacagini ogrendigimde biraz huzursuz olmustum.
Ilerleyen gunlerde evdeki yeni duruma alismistim ama bazen trafik karisiyor Erkan’la birimiz banyodayken digerinin farkinda olmamasindan dolayi mahremiyet ihlalleri yasiyorduk. Evde o gune kadar hic ihtiyac duyulmadigi icin kapilarda anahtar yoktu, herkes kimin nerede oldugunu bilir ona gore davranirdi. Bir gun banyo kapisini aniden acip iceri girdigimde neredeyse ciglik atacaktim. Meger Erkan dus almis cirilciplak durumda dislerini fircaliyormus. Adamin heybetli ve bicimli erkek vucudunun hayalimde kalan cizgileri o gece yatagimda aklima geldikce Kemali ne kadar ozlemis oldugumun farkina vardim. Yatagin icinde kendimi yastiga bastirirken uyuyup kalmisim. O gunden sonra Erkan’in bana karsi tavirlari farklilasti. Mutfakta fazlaca yanima sokuluyor, her firsatta kalcalarima surtunup her hareketimi izliyordu. Bircok defa onundeki kabarikligi bana gostere gostere sivazlarken gozlerini orama dikerken yakaladim.
Henuz Ekim ayinin basindaydik ve Ege bolgesi icin henuz yaz sayilirdi. O gece sicak oyle bunaltmisti ki geceligimi cikarip kulot ve sutyenle ustume hicbirsey ortmeden uyumus kalmisim. Yuzustu yattigim yatakta birsey beni uyandirdiginda once ne oldugunu anlamadim. Aniden ustumde hissettigim ciplak bir erkegin bedeninin agirligiyla bir an nefesim kesilirken ayni anda bacaklarimin arasina bastirdigi sert organi kadinligimin girisine dayaninca bir an ciglik atip atmamakta tereddut ettim. Ustumdekinin kim oldugu malumdu. Nedense eger bagirirsam yasli ciftin yasayacaklari uzuntu aklima gelmisti ilk olarak. Erkan bedenime simsiki sarildiktan sonra sehvetli bir fisiltiyla “Senin de hosuna gidecek” derken nefesi icki kokuyordu. Bu sartlarda hosuma gitmeyecegi kesindi. Butun ofkemle ama ayni sekilde fisiltiyla “In ustumden hayvan herif” dedim. Herhalde en buyuk yanlisi bu sekilde yapmistim. Benim sesimi yukseltmememden cesaret alan Erkan eliyle organini dogrultup deligime dogru yuklendiginde aletinin kayganligi ustune kayganlastirici bir krem surdugu dusuncesini aklima getirirken, deligime bastirdigi erkekliginin basi neredeyse icime girmisti bile ancak o gune kadar alisik oldugum erkeklik organindan cok daha farkli boyutlarda bir seydi bu. Ofke icinde bir muddet cirpindiktan sonra yorgun dusup nefes nefese kendimi yataga biraktiktan sonra adam yavas yavas icime yuklenmeye basladi. Erkegin ustumdeki hareketleri hizlanirken usulca “Icime bosalma sakin” diyebildim.
Ertesi sabah kahvaltida sanki suclu olan benmisim, yasli cift gece yasadiklarimizi biliyorlar ve onlara ihanet etmisim gibi duygulari icinde yuzlerine bakmaya utandim. Erkan ise sanki hicbirsey olmamis gibi davraniyor, kendinden emin tavri ve butun lanet olasi yakisikliligiyla bana tebessum ediyordu.
Haftanin geri kalan gunlerinde hicbirsey olmadi. Neredeyse bes gun once kotu bir ruya gormusum de gercek sanmisim diye kendimden suphelenebilirdim kapilabilirdim ancak o igrenc gecenin sabahi kalktigimda adi herifin kalcalarima bosalttigi menileriyle islattigi ve hala yikamadigim kulodum yasadigim kabusun gercek oldugunun kaniti olarak cekmecemde durmaktaydi.
Cumartesi gecesi Selman amcayla Hatice teyze sehir merkezinde oturan eski komsularina yemege gidince ben de firsattan istifade evdeki yanlizligimi degerlendirip guzel bir banyo yapayim dedim. Kemal’le yasarkenki aliskanligimdan olsa gerek kasiklarimdaki tuyleri herzaman muntazam olarak jiletle aliyordum. Banyom bitmeye yakin hem koltuk altlarimi hem de kasiklarimdaki tuyleri alip son defa dusun altinda durulaniyordum ki arkamdan “Cok seksi gorunuyorsun!” diyen bir erkek sesiyle irkilerek korku icinde ciglik attim. Erkan cirilciplak durumda havaya dikilmis organiyla hemen arkamda duruyordu. “Cik disari!” diye bagirirken sesimdeki ofkeli cinlama banyonun fayans duvarlarinda yankilanirken, arkamdan sarilan adamin organinin sirtimdaki temasiyla bedenimin siddetle titredigini hissettim. O titremeyle birlikte dizlerimin bagi cozuldu. Eger adam beni tutmasa herhalde yere serilirdim. Hizli hizli nefes aliyor ve yanlizca arkamdaki devasa organin damarlarinin atisini duyumsuyordum. Benim hareketsizligim ve sessizligimi firsat bilen Erkan bir eliyle memelerimi sikmaya, diger eliyle de kadinligimi oksamaya basladi. Beni cevirip yuzyuze geldigimiz zaman egilip dudaklarimdan opme girisimini basimi cevirerek geri cevirdim. Nedenini bilmiyordum ama icimden karsi koymak gelmiyor, kasiklarimdan yukselen yakici bir ates beynimi uyusturuyordu. Kacamak gozlerle erkegin amansiz organina bir bakis atinca icimde yukselen yakici bir sehvet duygusu benligimi kapladi. Basimizdan asagi akan sicak sularin altinda Erkan’in beni kalcalarimdan tutup havaya kaldirmasina bacaklarimi beline sararak karsilik verdim. Bacaklarimin altindan kavrayarak kalcalarimi aletinin ustune oturtmasi erkegin muthis gucune olan hayranligimla birlikte kalcalarimi oynatarak kalin organin icime girmesine yardimci oldugumu itiraf edeyim. Benden yana aramizda hicbir empati yoktu.Yanlizca haftalardir cinsellige hasret kalan bedenimin dizginlenemez sehvetine itaat ediyordum. Bosalmam cok cabuk oldu. Boyle bir pozisyonda bosalabilecegimi dogrusu hic tahmin etmezdim. Kemalle sevisirken ben hep ata biner gibi uste cikar, bu sekilde daha yogun bir temas saglayabildigim nisanlimin erkeklik organindan daha cok verim alarak bosalabilirdim ama bu adamin ask kilici oylesine iri ve sertti ki icimi muthis bir gerilmeyle dolduruyor ve kadinligimi daha derinlemesini hissetmemi sagliyordu. Aslinda durustce itiraf edeyim bana ilk tecavuz ettigi gece de cok islanmis ve engel olamadigim bir sekilde zevk almistim. Sokak kapisinin acildigini duydugumuzda yasli cift henuz eve girmeden havluya sarindigim gibi kendimi odama attim. Erkan, elindeki o kocaman seyiyle oylece kalakalmisti. Gece el ayak cekildiginde yatagima gelmesini acikcasi bekliyordum ve nitekim beni hayal kirikligina ugratmadi. Bu sefer hersey cok daha normal sartlar altinda gelisti. Arkama uzanan erkek tamamen ciplak oldugumu farkedince usulca ensemden baslayip kulak memelerime, sirtima ve kalcalarima attigi dil darbeleriyle beni sehvet icinde kivrandirmaya basladi. Iste ilk defa nisanlim Kemal’e ihanet ediyor, o’nu aldatiyor duygusuna o anda kapildim. Ama ihtiyac icindeki saglikli bedenim bu gibi ahlaki kavramlari anlayabilecek durumda degildi. Bedenimi esir alan guclu erkegin oksamalarina kendimi teslim ederken, yasamakta oldugum anin keyfini cikartmak uzere gozlerimi kapadim. Yakisikli basini bacaklarimin arasina kistirdigim tecrubeli erkek, dilini ustaca klitorisimin ustunde gezdirirken iki parmagiyla da ask mabedimi duzmeye baslamisti. Uzanip dudaklarimdan opme tesebbusunu basimi cevirerek yine bosa cikardim. Basimi dizlerinin arasina alarak devasa organini agzima dogru egdiginde nisanlima yapmaktan son derece keyif aldigim oral seksi rededemeyecegimi biliyormus gibi kendinden emin gorunuyordu ama bu pozisyonda olmazdi. Erkegi ayaga kaldirarak sonuna kadar acmama ragmen agzima cok buyuk gelen organi yalamaya ve oksamaya basladim. Hayran oldugum guclu penceleriyle beni bir cocukmusum gibi kaldirip sirtustu yataga yatiran erkek yavas hareketlerle icime girerken ben altimdaki carsafi tirnakliyor, aldigim zevkle cikarabilecegim iniltiler yan odada uyuyan yasli cift tarafindan duyulmasin diye ses cikarmamaya gayret ediyordum. Muhtesem organin icimdeki ileri geri hareketlerini izlerken aniden beynimde patlayan simseklerle birlikte bosalmaya basladim. Agzimdan cikmasina engel olamadigim derin inleme sesi odanin icinde yankilandi. Biraz kendimi toparladiktan sonra yanlamasina uzandigim yatakta arkama gecen erkek icimde acele etmeden gidip gelirken oda kapimin disindan Hatice teyzenin “Hande gizim, eyi misin, biseyciin yok ya guzum?” diyen sesiyle donup kaldigimda Erkan hic istifini bozmadan icimi pompalamaya devam ediyordu. Kadina “Iyiyim teyzem kotu bir ruya gormusum” diye cevap verirken yuzumun utancla kizardigini hissettim. Reglim bir gun once bittigi icin bu defa Erkani icime bosalmamasi icin uyarma geregi duymadim. Zaten Kemal’le de hep boyle korunurduk. Hamile kalmam olasiligimn yuksek oldugu gunlerde gobegime ya da kalcalarima, diger gunlerde de icime bosalirdi. Onunde egilmemi isteyen Erkana “Icime bosalabilirsin!” dedikten sonra onunde domaldigim erkek bir sure hizli hizli kamasini icime sokup cikardiktan sonra inleyerek icime bosalmaya basladi. Kalin organinin atislarini icimde tek tek sayarken neredeyse bir kez daha orgazm oluyordum.
Kadinligimi dolleriyle oyle cok doldurmustu ki altimizdaki carsaf sirilsiklam oldu. Carsafi degistirdikten sonra tekrar yataga girerken hic bosalmamis gibi dimdik duran erkeklik organinin ustune cikip icime soktugum zaman altimdaki guzel erkegin baygin ve capkin bakislari beni kendimden geciriyor o guzel dudaklarini agzimin icine almamak icin kendimi zor tutuyordum ama henuz o’na kirginligim gecmemisti. En sevdigim pozisyonda ustunde en az bir saat zevkle inip kalktim. Sonuna dogru cok ender yasadigim bir sey oldu ve ikimiz ayni anda bosaldik. Bedenim almakta oldugum olaganustu zevten tir tir titreyip altimdaki adamin icime bosaltmaya basladigi doller sicak sicak rahmimi doldururken ustune kapaklandigim Erkan’i ilk defa olarak dudaklarindan opmeye basladim. O durumda dakikalarca birbirimizin dudaklarini morartincaya kadar emdik. Sabaha karsi uyandigimda Erkan ciplak vucuduma arkadan sarilmis uyuyordu. Hic istemedigim halde uyandirdim ve odasina gitmesini soyledim. Selman amca birazdan namaza kalktiginda cok gec kalmis olur, yakalanirdik.
Ertesi gun okulda ders anlatirken yasadiklarimi ve verdigim inanilmaz tepkiyi dusunuyor adeta kendimi taniyamiyordum. Megerse icimde tam bir kaltak gizleniyormus da haberim yokmus! Ondan sonra hemen her gece Erkan’la gizli sevismelerimiz devam etti. Cok emin degilim ama sanki yasli cift durumu sezmisler gibi bizim hareket alanimizi oldukca genisleten olanaklar yaratir olmuslardi. Bircok gece evden gidiyorlar bizim basbasa kalmamizi sagliyorlardi. Bana olan davranislari son derece dogal ve ictendi. Dogrusu tek sorunum nisanlima olan ihanetimdi ancak iste, gozden irak olan gonulden de irak oluyordu. Bazen o’nun ne yaptigini dusunur ve o’nun da baska biriyle birlikte oldugunu temenni ederdim ki sucluluk duygusundan birazcik kurtulabileyim.
Erkan farkli bir erkekti, ahlaksizdi. Sevisirken kulagima beni baska bir erkekle tost yapmak istedigini soyler, birisinin onden digerinin arkadan beni becerdigini hayal etmemi isterdi. Dogrusu bu tur konusmalardan heyecanlanmiyor degildim hatta bir keresinde gaza gelip arka arkaya hayatimda ilk defa dort kere orgazm olmustum. Ama elbette bunlar yanlizca fantaziden ibaretti. Aslinda her gece sevismesine sevisiyorduk da elbette tamamen rahat degildik. Duyuluruz korkusu hep hareketlerimizi olculu halde tutmamiza neden oluyordu. Bir gun Erkan bekar bir arkadasinin evinin musait oldugunu hafta sonunda o arkadasinin da kiz arkadasiyla evde olacagini fazla yatak odalari da oldugundan hafta sonunda onlarda kalmamiz fikrini ortaya atti. Fikir fena degildi. En azindan bizle ayni sartlardaki diger bir cift de olacagina gore kendimizi kasmadan ozelimizi yasayabilirdik. Selman amcalara o hafta sonu nisanlimin yanina gidecegim yalanini uydurdum ki aslinda oyle de olmaliydi (Kemalim burada senden cok ozur diliyorum) Cuma aksami Levent’lerin evine gittik. Levent’in sevgilisi Nil henuz cok genc bir kizdi. Daha ondokuz yasindaymis. Aksam once bir yemege oradan da canli muzik yapilan bir bara gittik. Gunduzden Kemal’i arayarak aksam ogretmen kizlarla birlikte kiz kiza bara gidecegimiz yalanini uydurmus, zavalli erkegim de buna inanarak iyi eglenceler dilemisti. Bardan ciktigimizda Nil’in cok icmekten ayakta duracak hali kalmamisti. Eve vardigimizda kucaginda tasidigi kendinden gecmis haldeki kizi yatagina yatirmadan once soymasina yardim ettigim Leventi sevgilisinin ciplakligi etkilemis olmaliydi ki onunde kocaman bir cadir olusmustu. Benim orasina kacamak bir sekilde baktigimi farkeden Levent muzipce tebessum ederken ben utanarak disari ciktim. Salonda oturmus film izliyorduk. Erkan aniden Porno film izleyelim mi?” dediginde ben saskinlikla bir Levent’e bir Erkan’a baktim. Levent ben daha birsey soylemeye firsat bulamadan raftan aldigi bir dvd’yi yerlestirdigi oynaticiyi baslatti. Ortamdaki tek kadin olarak, ekrandaki kocaman erkeklik organlari muhtesem guzellikteki kadinlarin cizilmis gibi duran kadinliklarina girip ciktikca, utanc icinde bakislarimi nereye kaciracagimi bilmez duruma gelmistim. Bereket aradan on dakika gecmemisti ki ustundeki kulot ve sutyenle Nil uyanarak yanimiza geldi ve Leventin kucagina oturduktan sonra boyle ortamlara aliskin oldugunu belli edercesine kisik gozlerle ekrandaki cumbusu izlemeye basladi. Ben Erkan’in yaninda uclu koltukta, Levent’le Nil de tekli koltukta oturuyorduk. Erkan’in uzanip boynumu operken, etegimin altindan kadinligimi parmaklamaya baslamasiyla birlikte telasla diger cifte bakarken, kulodunu cikarmis olan genc kizin adamin ustunde asgi yukari inip kalkmaya baslamis oldugunu gorerek sok oldum. Ne kadar hizli ve ne kadar teklifsiz insanlardi bunlar boyle! Erkan kulodumu cekip cikardigi zaman Leventin ortaya cikan kalcalarima ve ozenle temizledigim kukuma sehvetle baktigini gormek beni hem heyecanlandirmis, hem de utandirmisti. Etegimle ciplakligimi orterken gozum Nil’in ustunde inip kaltigi erkeklik organina takildi. Leventin, Erkan’in ki kadar kalin degil ama en az onunki kadar uzun bir aleti vardi ve en az o’nunki kadar sert gorunuyordu. Fermuarini asagi indirip disari cikarttigi dev kamisina dogru cektigi basimi utancla yaklastirip agzima sokarken, Nil derin bir oh cekerek ciglik cigliga bosalmaya basladi. Ortamin kosnullugu beni de ele gecirmis, istahla ve zevkle baskalarinin onunde utanip sikilmadan oral seks yapar hale gelmistim. Biraz sonra ortamda yanlizca benim agzimdan cikan sapirtilar duyulmaya basladi. Film bitmis, Leventin kucagindaki Nil tekrar sizip kalmisti. Levent isigi los hale getirdikten sonra genc kizi kucagina alip yatak odasina giderken, ben artik yanliz kalmis olmanin verdigi guvenle Erkan’in beni soymasina itiraz etmedim. Onunde istekle domaldigim Erkan arkama gecmis kadinligimi seyrediyor ama bana dokunmuyordu. Ihtiyac icinde icime girmesini istiyor ya da oksamasini sevmesini bekliyordum. Sirtustu uzandigi oldugu koltukta “Gel ustume otur” deyince hevesle muhtesem sihirli sopasinin ustune ciktim. Dudaklarini agzima aldigimda icimi tamamen doldurmus ve ben diri erkeklik organinin uzerinde yavas yavas yukselip alcalmaya baslamistim. Bir ara kukumdan bulastirdigi kaygan islaklikla parmagini arka deligimin cevresinde gezdirmesiyle aldigim zevk artinca kendimi eline dogru bastirmaya basladim. Az sonra orta parmagi arka deligime girip cikmaya baslamis, bundan aldigim muthis zevk beni sasirtmisti. Sehvet cilginligiyla inleyip, kivrilip bukulurken birden arkamda baska birinin ciplak vucudunun temasiyla irkildim. Ben dogrulup kalkmaya calisirken Erkan sikica sarilip hareket etmeme firsat vermedi. Arkama gecen Levent kalcalarimin arasina yerlestirmeye calistigi sert erkekligini arka deligime sokmaya calisiyordu. Hic kipirdamadan oylece kalakaldim. Kertikli basi arka deligimden gecene kadar biraz canim yanmasina ragmen bir iki dakika sonra hersey olup bitmis ve kendimi iki erkek tarafindan ayni anda iki deligimden de duzulmenin garip zevkine kaptirmistim..
O gece iki erkekle sabaha kadar sehvet cilginligi icinde duzustukten sonra Artik bende utanma diye birsey kalmamisti hatta o gece Nil tekrar uyanip yanimiza geldiginde iceri gecip yatakta dortlu yaptik. Levent beni duzerken, Erkan da Nil’i beceriyordu. O gunden sonra boylesi orjileri yasamaya hep devam ettik.Hatta bir keresinde Erkan beni insaatta calisan dogulu amelelere duzdurdu. Aylardir kadinsiz kalmis bes amele beni iki gun catir catir becerdi ama hikayemin bu bolumunu baska zaman anlatirim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Finlandiya’da Tanıdığım Olgun Lisa! (2)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bbw

Finlandiya’da Tanıdığım Olgun Lisa! (2)
Lisa içeriye gittiğinde ben de yatakta dinleniyor ve kendime gelmeye çalışıyordum. Lisa’nın sözleri yavaş yavaş beynimde yankılanmaya başladı, “Oğlum geldi.” demişti. Yatakta aniden doğruldum. Oğlunun geldiğini bu kadar rahat söylemişti ve beni yatak odasında bırakıp içeriye gitmişti. Üstünü giyinmişti tabii ki, ama saçları dağınıktı ve kendine pek bakmadan içeriye gitmişti. Oğlu nasıl bir tepki verirdi buna? Nasıl karşılayacaktı bunu? Kızacak mıydı? Tamam, aramızdaki arkadaşlığı biliyordu, ama bu bambaşka bir durumdu. Neredeyse kendisi yaşında birisinin annesiyle olan ilişkisini onaylayacak mıydı?

Bu düşünceler içerisindeyken Lisa tekrardan yatağa geldi. Gülümseyerek yatağa çıktı dizlerinin üstünde ve eğilip dudaklarımdan öptü beni. Sonra da göğsüme uzandı ve birazcık yattı. Lisa’ya, “Harikaydın, gerçekten senin gibi bir kadın tanımadım. Okadar iyisin ki, hayatımdaki en iyi dakikaları yaşattın bana.” dedim. Lisa güldü ve “Bunu duymak bir kadın için harika bir şey.” diyerek tekrardan dudaklarımdan öptü. Daha sonra, “Sen de beklediğimden olgundun. Genelde senin yaşındakilerle yatmakta biraz çekingen davranıyorum, çünkü çok çocuksu olabiliyorlar; fakat sen yatakta ne istediğini bilir bir haldeydin.” dedi. Bu da benim gururumu epeyce okşamıştı.

Lisa bir süre göğsümde yatarak sigara içti. Ben de, “Oğlun bir şey der mi?” diye sordum. Lisa anlamadı ve “Efendim?” diye sordu. Sorumu tekrarladım ve “Yani ben gencim, onun yaşındayım neredeyse. Bu ilişkiyi onaylar mı?” dedim. Lisa kafasını kaldırdı ve gözlerime bakarak, “Bizim aramızda sadece güzel bir şey oldu. Bu abartılacak veya büyütülecek ya da üstüne çok düşünülecek bir şey değil. Sonuçta aramızda başka bir ilişki olamaz, değil mi?” dedi. Sonra da, “Bunları düşünmeyi bırak anı kaçırıyorsun.” diyerek sigarasını kültablasına söndürdü.

“Yemeğe kalacak mısın?” diye sordu ayağa kalktığında. Aslında kalmayı düşünmüyordum, ama bu rahat tavırlar hoşuma gidiyordu ve “Problem olmazsa kalmak isterim.” dedim. Lisa gülümsedi ve içeriye gitti. Lisa’nın odasında takıldım bir süre. Hem oğluyla karşılaşmaktan garip bir biçimde çekiniyordum, hem de dinlenmek istiyordum.

Bir süre sonra kalktım ayağa, önce tuvalete gittim ve işimi gördükten sonra çıkıp evin içinde dolaştım. Hiç ses gelmiyordu içeriden. Salon boştu ve Lisa mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Arkadan birazcık izledim onu. Kimliğinde yazan tarih dışında, onun 45 yaşında olduğuna dair hiçbir belirti yoktu. Genç ve dingin bir vücut, bembeyaz ve taze bir ten, gayet fit bir fizik ile birlikte gençlere taş çıkartacak kadar diriydi.

Bir süre sonra gittim ve belinden sarılıp boynunu öptüm. Önce hafifçe korktu ve daha sonra gülerek karşılık verdi ve “Aklımı alacaksın…” deyip bir öpücük verdi dudaklarıma. Lisa ile istediğim gibi, hiçbir baskı olmadan, nasıl istiyorsam öyle davranmak o kadar hoşuma gidiyordu ki, buradan ayrılmak istemiyordum. Sanırım Lisa ile bir ömür boyu yaşayabilirdim. Hatta yatak odasında Lisa bana o konuşmayı yapana kadar onunla evlenme fikri bile aklımda vardı; fakat daha sonra Lisa’nın dediği ‘Anı yaşama’ fikri daha mantıklı geldi.

Lisa’nın arkasından sarılmış bir biçimde dururken, kulağına, “Seni çok arzuluyorum.” diye fısıldadım. Lisa, “45 yaşında bir kadın bu kadar sevişmeyi kaldıramaz.” dedi gülerek. Lisa’nın taytından içeriye elimi sokarken, “Hadi ama benden daha genç ve zindesin.” dedim. Güldü ve “Öyle mi dersin?” diyerek önümden çekilip başka bir işi halletmeye başladı. “Bir erkeği ne kadar azdıracağını ve nerede tutacağını çok iyi biliyorsun.” dedim. Güldü sadece. Lisa bazen konuşmaz sadece gülümsemeleri, jest ve mimikleriyle anlatırdı kendisini.

Ben bir süre onu izledikten sonra yemekte ona yardım etmeye başladım. Birlikte birşeyler yapmaktan keyif alıyordum. Aramızdaki bağ sadece tensel olarak değildi. Sadece birbirimizin vücudunu arzulamıyor, aynı zamanda ortak şeyler paylaşmaktan da keyif alıyorduk.

Yemeğimizi hazırlarken Taito aşağıya indi ve mutfak masasındaki sandalyeye oturarak bizi seyretmeye ve bizimle sohbet etmeye başladı. Beni ve kültürümü çok merak ediyordu. Bana sürekli geldiğim ülke hakkında sorular soruyordu ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Lisa bir süre sonra gidip oğlunun saçlarını okşadı ve yanağından öpüp, “Bu kadar soru yeter. Hadi bakalım içerideki dolaptan bize güzel bir şarap seç.” dedi. Taito daha soracağı soruların olmasından dolayı hevesini alamamış bir şekilde kalktı yerinden ve şarap bakmaya gitti.

Lisa, “Meraklı bir çocuk.” dedi gülümseyerek. Ben de, “Epey akıllı birisi. Umarım çok iyi yerlere gelecek. Tabii mükemmel annesi sayesinde.” diyerek dudaklarından öptüm tekrardan. Lisa gülümsedi ve “Gerçekten beklediğimden olgunsun.” dedi. Taito şarabı getirene kadar biz de yemek masasını hazırlamıştık. Şarabın gelmesiyle birlikte de masaya oturup yemeklerimizi yemeye başladık.

Lisa gerçekten mükemmel bir kadındı. Elinden neredeyse her iş geliyordu. Kısacık süre içerisinde harika bir yemek hazırlamıştı. Yemeklerimizi yerken de gündelik sohbetimizi etmeye başlamıştık. Lisa ve Taito beni çok çabuk kabul etmişti ailelerine. Gündelik konuşmalarını, özel sohbetlerini ve planlarını yanımda rahatça yapıyorlardı. Ben de bu durumda bulunmaktan çok memnundum. Hatta Lisa bazı konularda benim de fikrimi istiyor, Taito’ya yeni fikirler sunmam için beni de sohbete dahil ediyordu.

Yemek sırasında Lisa’nın telefonu çaldı ve telefona bakması gerektiğini söyleyip izin isteyerek masadan kalktı. Taito ile masada baş başa kalmıştık. Taito bana yine ülkemle alakalı sorular soruyordu, fakat soruların tarzı biraz değişmişti. Anlamıştım ki Lisa’nın yanında sormaktan çekindiği sorular vardı. İlk olarak, “Sen annemle birliktelik yaşıyorsun, ama bu senin ülkende suç değil mi? Siz evlilik olmadan yaşayabiliyor musunuz?” diye sordu.

Güldüm ve o dediğinin doğru olmadığını söyleyerek ülkemizdeki sistemi anlattıktan sonra, “Tabii insan ilişkileri, özellikle de kadın erkek ilişkileri buradaki kadar rahat ve bireyci değil.” dedim. Taito iyice meraklanarak, “Nasıl yani?” diye sordu. Ben de, “Ailelerin çoğu özellikle kız çocuklarına çok baskı yapar. Kızlar rahat rahat sevgilileri olduğunu bile ailelerine söyleyemiyor bazı yerlerde. Hele buradaki gibi boşanmış bir kadının böyle rahat ilişki yaşaması çoğu yerde imkansıza yakın.” dedim.

Taito ile annesi hakkında ve aramızdaki ilişki hakkında bu kadar rahat konuşmak beni bile çok şaşırtıyordu. Taito, “Peki aranızdaki ilişk**en memnun musun? Sizin oradaki kızlara göre yani?” diye sordu. Ben de, “Evet, annen gerçekten harika bir kadın her yönden.” diyerek kestirip attım. Taito bir soru sormak için yine ağzını açtı, ama o sırada Lisa içeriye girdiği için sohbeti değiştirdik.

Lisa, “Özür dilerim önemli bir telefondu.” diyerek yanıma oturdu ve sohbetimize kaldığımız yerden devam ettik. Yemeğimiz bittikten sonra bulaşıklarımızı kaldırdık ve sonra salona geçip şarap eşliğinde sohbetimize devam ettik. Taito saat 22:00 gibi yanımızdan ayrıldığında Lisa ile baş başa kalabilmiştik.

Lisa, “Ah şu çocuk.” dedi biraz sitem eder gibi. Ben de, “Ne oldu?” diye sordum. Lisa, “Seni çok köşeye sıkıştırdı. Çok farklı şeyleri merak ediyor.” dedi. “Bizi mi dinledin?” dedim. O da gülerek, “Evet birazcık.” dedi tatlı bir ifadeyle. Daha sonra, “Ona sıkılmadan olgunca cevaplar verdiğin için sana teşekkür ederim.” dedi ve sanki bir mükafat verirmiş gibi dudaklarımı birkaç saniye soluksuzca öptü. Gözlerine bakarak, “Eğer böyle hediyeler alacaksam sürekli, benim için problem olmaz.” dedim. Yine gülüştük. O gece yine Lisa ile birlikte olduk ve geceyi onun yanında, onun yatağında ve ona sarılarak geçirdim.

Sabah ise uyandığımda Lisa yanımda yoktu. Çoktan sporunu yapmış gelmiş ve banyoya girmişti. Banyo kapısının önünde duran tayt ve iç çamaşırından ve içeriden gelen su sesinden anlamıştım. O yıkanıyorken kapıyı açıp içeriye girdim. İlk önce biraz irkildi korkuyla, fakat sonra beni görünce gülümseyerek, “Sen kapı tıklatmak nedir bilmez misin?” dedi. Yanına gidip kalçalarını okşayarak dudaklarından öptüm ve “Bilmem.” diye kestirip attım, sonra da, “Sözde sana ben hazırlayacaktım bugün kahvaltıyı, ama senin bu kadar erkenci olacağını düşünemedim. Sahi, o kadar yorgunluk, seks ve şarabın arkasından gece saatlerinde yatmamıza rağmen nasıl kalkabildin?” diye sordum. Güldü ve “Ben bunu sürekli yapıyorum.” dedi.

Duşu kapattı ve bornozunu üstüne dolayıp çıktı. Ben girdim ve hızlıca bir duş aldıktan sonra kahvaltıya oturdum. Lisa nefis bir omlet yapmıştı, parmaklarımı yemiştim adeta. Kahvaltıdan sonra birlikte birer kahve içtik. Lisa her ne kadar kahve dükkanında çalışıyor olsa da, o gün kahveleri ben yapmıştım. Türk kahvesini ona denettirdim kendi usüllerimizde ve gayet beğendi. Kahvelerimizi içtikten sonra birlikte evden çıktık.

O günden sonra sürekli Lisa ile birlikteydik. Sinemaya, operaya, tiyatroya gidiyor, bazen dışarıda iki genç aşık gibi boş boş dolaşıyor, bazen yeni yerler keşfediyor, hatta ülke değiştiriyorduk imkanlarımız dahilinde. Tabii her güzel şey gibi bu günler de bitmeye yaklaşmıştı. Ertesi güne uçağım vardı ve bu Finlandiya’daki son gecemdi. Biraz buruktum.

Lisa işten çıkmama yakın aradı, “Akşam kafeye gelir misin? Sana bir sürprizim var.” dedi. Ben de, “Tabii ki.” diyerek geri dönüş yaptım. Staj yerinden çıkarken oradaki herkesle vedalaştım ve Helsinki sokaklarında yürümeye başladım. Lisa’nın kafesine vardığımda saat 17:00’yi geçiyordu. Lisa’yı sordum, ama onun öğleden sonra izinli olduğunu söylediler ve “Sen Mert miydin?” diye sordular. Ben de “Evet.” dediğimde elime bir kart verdiler. Üstünde bir otelin adı yazıyordu ve “Lisa oraya gelmeni istedi.” dediler.

Oradan çıktım ve bir taksiye binerek otele gittim. Oda numarasını sordurduğumda en üst kattaki süit odanın ayrıldığını söylediler. Teşekkür ederek asansörle çıktım o odanın olduğu kata. Sadece 2 tane oda vardı koca katta. Kartta yazan odanın önüne geldim. Hafiften heyecanlanmıştım. Benimle bir oyun gibi oynuyordu Lisa ve ben kendimi bulmacada gibi hissediyordum.

Kapıyı tıklattım. Bir süre sonra Lisa kapıyı açtı. Onu gördüğümde kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse. Altında siyah topuklu ayakkabı, üstünde de derin bir göğüs dekoltesi olan gri-siyah karışımlı yer yer renk geçişli bir askılı elbise vardı. Dünyanın en sexy kadını gözümün önünde duruyordu. Gülümseyerek, “Hoş geldin.” dedi ve içeriye davet etti beni.

İçeriye girdim. Ekstra odalar dışında kocaman bir oda vardı. Yatak ve iki tane çiftli koltuk olan ana odada yatağa oturdum. Lisa yüzündeki gülümsemeyi hiç silmeden sehpanın üstünde duran içki sepetini alıp içinden bir şarap şişesi çıkarttı. Kenarda hazırladığı kadehlere şarapları koyduktan sonra birisini bana uzattı ve gelip dizime oturdu. Harika bir parfüm sıkmıştı üstüne, resmen delirtiyordu beni. Kadehlerimizi birbirimizin şerefine kaldırdıktan sonra birbirimizi izleyerek hiç konuşmadan ilk kadehleri bitirdik. Lisa doldurmak için kalktığında onu durdurdum, kadehini aldım ve ikinci kadehleri ben doldurdum.

İkinci kadehlerimizi içtikten sonra dudaklarımız hafifçe birbirine değdi. Onun dudağındaki ruj tadıyla şarap aromasını hissediyordum. Lisa gözlerini kapatmış, dudaklarını bana bırakmış haldeydi. Dudaklarımız birbirinin üstüne çıkıyordu sırayla. Öpücüklerimiz iyice hızlandı ve biraz da sertleşmeye başladı. Artık o nazik öpücükler gitmiş, yerine hırçın öpücükler gelmişti. Lisa dudaklarımızı ayırmadan kadehleri aldı ve kenardaki masaya bıraktı.

Ellerimi Lisa’nın bembeyaz bacaklarına attım. Bir yandan o yumuşacık bacakları okşuyor, bir yandan da tatlı dudakları emiyordum. Lisa yavaşça yatağa itti beni. Önce gömleğimi, daha sonra da pantolonumu çıkarttı. Boxerımı da çıkarttıktan sonra kalçama hafifçe bir tokat attı ve dimdik olan sikimi ağzına alarak emmeye başladı. Ara sıra kızıl saçları önüne düştüğü için yüzü kapanıyordu. Ben zevkten yine yatakta kasılırken ve “Immhh, ıhhh, ohhh!” diye nidalar atarken Lisa hızlıca bir sakso çekti.

Sonra doğruldu dizlerinin üstünde ve elbisesinin askısını indirdi. Ben hafifçe doğruldum, elbisesinin fermuarını açtım ve o muhteşem elbise üzerinden yavaş yavaş düşmeye başladı. Lisa elbiseyi attı kenara ve dimdik büyük göğüslerini ağzıma verdi. O göğüsleri öyle büyük bir iştahla emiyordum ki, uçları ağzımda kocaman oluyordu. Lisa o gün kırmızı bir tanga giymişti. Normalde pek adeti değildi aşırı sexy kıyafet veya sexy iç çamaşırı giymek. Gardrobuna çokça kez bakmıştım, ama birkaç tane jartiyer ve tanga takımı dışında öyle aşırı bir şey görememiştim. Lisa bunlar olmadan da pek tabii sexy olmasını ve partnerini etkilemesini biliyordu.

Lisa ile süren ön sevişmemiz, hayatımda yaptığım en uzun ön sevişme olabilirdi. Okadar ihtiraslı ve başına buyruktuk ki, istediğimizi yapıyorduk o anda. Bir türlü esas bölüme geçemiyorduk. Ter içindeydik ikimiz de. En sonunda o kendisini yavaşça yatağa attı sırtüstü ve bacaklarını ayırdı. Harika duruyordu amı, ufak pembe dudakları hafif kızarmış bir şekilde sulanmıştı. Sikimi tükürükleyip bu güzel manzarayı seyrettim; fakat biraz fazla dalmış olacağım ki, “Artık gelecek misin? Yoksa biraz daha okşarsan mastürbasyon yaparak boşalacaksın.” dedi.

Gülüştük ve hemen bacaklarının arasına geçtim. Sikimi amının dudaklarına dayarken, “Sen hayatımda tanıdığım en özel kadınsın.” dedim. Lisa, “Hişt! Daha çok gençsin, yolun başındasın. Böyle söyleme, karşına neler çıkacak.” dedi. Hafifçe sikimi içine ittirdim. O kadar rahat kayıyordum ki sulanmasından dolayı. Lisa’nın amına girip çıktıkça kendimden geçiyordum adeta. O da gözlerini kapatmış inliyor hatta ara sıra çığlıklar atıyordu.

Tüm iş bende, tüm yönetim bende sanıyordum, ama bu sadece aldatmacaydı. Lisa yattığı yerden bile beni o kadar güzel yönetiyordu ki. Bazen kalçasını yukarıya kaldırıyor ve daha rahat amına girmemi sağlıyordu. Bazen bacaklarını belime sararak daha iyi bütünleşmemizi sağlıyordu. Ben ise onun emirlerine uyan bir köle gibi hissediyordum kendimi sadece.

Kendimi tüm gücümle veriyordum artık. Bir hırs, bir gurur ve bir ispat meselesi olmuştu. Lisa’ya bir çocuktan çok fazlası olduğumu ispatlayacaktım. İyice hızlandırdım kendimi, sert sert giriyordum artık amına ve Lisa’nın inlemeleri artık çığlıklara dönmüştü. Taşaklarım kalçalarına çarptıkça o süt beyazı kalça yanakları kıpkırmızı olmuştu.

Fakat 5-6 dakika geçmeden aniden kasıldım ve Lisa’nın amına boşaldım. Kendimi kenara attım ve garipçe onun yüzüne bakıyordum. Lisa gülümseyerek, “Kendini kanıtlamaktan vazgeç. Bak, böyle yaparak kendi boşalmanı hızlandırdın sadece ve ayrıca son 5 dakikadır bana zevk vermiyor sadece canımı yakıyordun. İyi sevişmek eşittir sert becermek değildir.” dedi.

Yine mahcup olmuştum. Kendime geldiğimde ise, “Lisa… biz… Prezervatif kullanmadık.” dedim. Güldü sadece ve dudaklarımı öptükten sonra tekrardan sikimi emmeye başladı. Sikimi emip birkaç dakika içinde erekte ettikten sonra, “Şansımız var ki gençsin. Yoksa bu kadar hazırlığa sadece 5 dakika dayansaydın seni kapının önüne koyardım.” dedi ve güldükten sonra sikimi tekrardan amına aldı.

İçi biraz daha yumuşak ve kayganlaşmıştı döllerimden dolayı, ama asla genişlememişti. Halen genç bir kız gibi dardı. Lisa kucağıma çıktıktan sonra sikimi içine alarak zıplamaya başladı. Hiç kendini kaybetmemiş, hiç yorulmamıştı. Benim kendimi hızlandırdığımdan daha hızlı bir şekilde zıplıyor ve bunu daha uzun bir süre yapıyordu. Kucağımda zıplarken kendini istediği hızda ayarlıyor, sikimi hiç içinden çıkartmıyor ve ikimizin de canını yakmıyordu. Büyük kalçaları ve dolgun göğüsleri sallanırken ben yine pasif durumda sadece zevk almaktaydım.

Lisa bana bu gece yeni ilkleri yaşatmıştı. İlk kez onunla prezervatifsiz sikişmiştim ve ayrıca ilk kez de onunla anal seks yapmıştım. Normalde bunu pek istemezdi, ama o gece bir postamı sadece anal seks için harcamıştım. Bu gece, hayatımın en keyifli gecesiydi benim için.

Lisa sabah harika bir kahvaltı hazırlatmıştı oda servisine. Kahvaltımızı odamızda yaptıktan sonra duş aldık ve birlikte oteli terk ettik. Lisa’nın çağırdığı taksiye binerek havaalanına doğru ilerledik.

Yol bitmesin istiyordum adeta. O an o kadar mutluydum ki, hayatım orada durabilirdi ve ben yıllarca o halde kalabilirdim. Tabii ki bu mümkün değildi ve havaalanına giriş yaptık. Havaalanına girip işlerimi hallettikten sonra Lisa ile kafeye oturup birşeyler içtik. Uçağım kalkana kadar hiç ayrılık hakkında konuşmadık.

Uçağa binme saatim geldiğinde kafeden kalktık. Yan yana, hiçbir şey konuşmadan uçağın kalkacağı kapıya doğru yürüdük. Lisa bana kapının önünde sıcacık sarıldı ve “Eğer aynı yaşta olsaydık kesinlikle aramızda bir şeyler olurdu.” diyerek dudaklarımı öptü ve muhakkak Türkiye’ye gelip beni ziyaret edeceğini söyledi. “Taito da, ben de çok merak ediyorduk Türkiye’yi zaten, bu da bir bahane oldu.” dedi.

Ben, beni tekrardan Türkiye’ye götürecek uçağa bindim ve harika geçirdiğim 2 ayın arkasından yine ülkeme dönüş yaptım. Tabii ki bazı parçalarımı Finlandiya’da bırakarak…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Türbanlı Annemle Seks Hikayemiz 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Türbanlı Annemle Seks Hikayemiz 2
Günler annemi ellemek sürtünmek için fırsat kollamakla gelip geçiyordu. Fırsatını yakaladığımda da affetmiyordum zaten. Hele o Pazar günleri yok mu annemi ev içinde temizlik yaparken izlemeye bayılırdım. Ama babam o gün evde kalırsa acayip sinirlerim bozulur kendimi odaya kapatır nette bol bol anasını siken, siktiren kişilerin hikayeleriyle vakit geçirir yada ensest porno filmler izlerdim. Bazen de kafa dengi benim gibi birisini bulursam chat yapar karşılıklı fantezilerle siklerimizi bayram ettirirdik. Son zamanlarda en büyük düşlerimden birisi annemi birisi ile sikişirken izlemekti ama bu pek mümkün değil annem aşırı derece de mutaassıptır. Mutaassıptır ama yaşıtlarına ve mahalledeki diğer kadınlara bakınca annem her zaman daha şık ve özenli giyinir.
Bir Pazar günü annemin kapı önünde seslenmesi ile uyandım. Pek te yataktan kalkasım yoktu. öylece tavana baka baka kendime gelmeye uğraşırken, annemin söylene söylene odama doğru yaklaştığını anladım. Uyku numarasına yatıp beklemeye başladım. Annem söylenerek içeri girdi. İçeri girdiğinde susmuştu. Gözlerimi hafif aralayıp onu izlemeye başladım oda da geziniyor sağı solu topluyordu. Aman Tanrım yine çok güzel giyinmişti. Üzerinde gri belini ve kalça kısmını saran eteği, beyaz bir bluz ve mavi – mor karışımı diyebileceğim parlak eşarbıyla sultanlar gibi görünüyordu. Annemin eşarp bağlama şekli yüzüne o kadar yakışıyordu ki bazen 31 hayallerimde annemin ağzına sikimi verip yalattıktan sonra başörtüsüne ve yüzüne boşaldığımı düşünürdüm. Ben onu sırtı bana dönük şekilde öyle izlerken birden bilgisayar masasını toplamak için domalmaz mı uffff ya sabah sabah sikim yine kazık gibi olmuştu. O orada uğraştıkça ben mest oldum dakikalarca bana doğru domalmış kocaman kalçalarını sıkmamak için kendimi zor tuttum.

İşini bitirdikten sonra “oğlum kalk hadi artık” diye seslendi. Onun bana dönmesiyle yeni uyanıyormuş gibi yaparak hafifçe gözlerimi açtım. Kollarımı geriye atıp gerinerek “günaydın annem” dedim, “günaydın oğlum kalk hadi saat baya oldu bir şeyler ye” “kaç ki saat” “11 e geliyor oğlum ölü gibi uyudun” “Ooooo hakkaten çok olmuş haklısın kalkayım” “tamam hadi kalk gel bende çay koyayım sen hazırlanana kadar”. Kalkıp doğru duşa gittim tabi duş alırken bir kez daha asılmayı ihmal etmedim o kocaman kıçı kim görse dayanamazdı zaten boşalmadan. Duştan çıkıp altıma eşofman giyerek mutfağa geçtim. Bilerek masaya oturmak için ters tarafı seçtim ve kalçalarına sürtünerek yerime oturdum. Kahvaltımı yaparken annem mutfak tezgahında bir şeylerle uğraşıyordu. Kocaman götünü seyrede seyrede zevkle kahvaltımı yaptım. gri parlak üzerinden tüm ayrıntıları belli olan o kocaman götü kalın baldırlarını ve bacaklarını seyre doyum olmuyordu. Kahvaltımı yapıp yine arkasından geçerken öyle bir yüklendim ki koca götüne “ıhhhhh” diye inledi annem.

Salona geçip aptal dedim kendi kendime. O da istiyor işte, yapıyor yapıyor yarım bırakıyorsun işini pısırık herif. Bir gün de adam gibi ol da devamını getir. Öyle de diye hayıflandım. Getirmesine getirilir de ya karşılık vermezse itiraz ederse rezil olurdum. Ya kendimi öldürürdüm sonra ya da kaçar giderdim buralardan. Offf ya ne yapacaktım ben böyle. Oysa şöyle onu çırılçıplak kollarıma alıp her yerini okşasam, kocaman amcığını dillesem, götünü sıktıra sıktıra yoğursam, dünyada ölsemde gam yemem. Ben aklımda bu düşüncelerle tilkileri birbirine bağlamış kovalarken annem salonu toplamaya başladı. Tam önüme geçiyor eğiliyor kıvrılıyor sanki kocaman götünü doya doya seyretmem için fırsatlar veriyordu. En son önümdeki sehpaya da gelip silerken önümde domalınca sikimi çıkarıp götüne bir hamle de giresim geldi. Bol bol verdiği frikiklerle gözlerim bayram etti. Annem elektirik süpürgesi ile etrafı temizlerken bu seferde bluzunun önünden sarkan (zaten bluzuna zor sığıyor) memelerine dikkat kesildim. Ya bu Pazar azdıkça azıyordum. En sonunda süpürgeyle önümden geçerken kocaman götüne bir şaplak attım. Önce duraksadı. Şimdi ne olacaktı birden döner o da benim yüzüme bir şaplak atarsa bittiğim andı. Hafifçe döner gibi yaptı sonra ben hemen lafa girdim “hamarat annem benim, çok yordun kendini. İşe o kadar kaptırdın ki bende kendine gel diye şakadan bir tokat atayım dedim” “doğru söylüyon oğlumda bu işleri kim yapacak” ohhhh annem bu hareketime hiç ses çıkarmadı ama bu sefer ileriye gitmeye kararlıydım. Ayağa kalkıp sevgi ile sarılıyor gibi arkasından sıkıca sarıldım ona. Götünün yumuşaklığını hissetmenin hazzını yaşarken “annem benim çok yoruluyorsun sen” diyerek yanak boyun karışımı da bir öpücük kondurdum. Öylece durmuştu annem. Tepki vermeyecekti biliyordum. Önüne doğru döndü sonra “yoruluyorum yorulmasına da ne yapalım bir şekilde geçecek hayat” dedi. Sonra da şöyle silkelenir gibi bir hareketle benden kurtulup işine devam etti.
İşte bu harikaydı. Ona dayanmıştım ve annem buna ses çıkarmamıştı. Biliyordum onun da bana karşı zaafı vardı. Ama işte daha ileri nasıl gidilebilirdim ki. Olacaktı bu iş sonu mutlaka gelecekti biliyorum. Annemin yaptılarıma karşılık ses çıkarmaması beni rahatlatmıştı.

Akşama kadar annem ev işleri ile uğraşıp durdu. Bende yaşadığım olayların etkisiyle kendimi yine internete cinsel sohbet sitelerine, forumlara bağladım. Benim gibi ensest arkadaşlarla sohbetler ediyor onlara aklımdan geçenleri söylüyor gerçekten ilişkisi olanlardan da fikirler almaya çalışıyordum. Tabi her erkeğinde yaptığı gibi 31 lere devamdı.

Akşam babam geldi zaten oturma desek masaya da oturmadan ayakta birşeyler atıştırıp gidecekti ama tabağını bitirir bitirmez koşar adım evden çıktı gitti. Ne vardı şu kahvede bir türlü anlamam. Tamam bizde gidiyoruz bir iki el okey ondan sonra sohbet faslı 2 saat sonra kahve dar geliyor bana. Hoş evde böyle bir güzellik varken hangi deli kahveye gider ki…

Annem masayı toplayıp mutfak tezgahında uğraşmaya başladığında bu sefer dayamakla kalmayıp alttan resmen avuçladım annemin kalçalarını. Ya bu kadar uğraş çabaya karşın doğru dürüst sessizlik dışında bir tepki alamamakta beni delirtiyordu aslında.

Salona geçip saçma sapan dizilerden birisini izlemeye başladım. maşallah bir komedi bölümünde espirisinin yapıldığı gibi bizim diziler “ev sahibi hizmetçiye, hizmetçi bahçıvana, bahçivan alayına” gibi değişik anlamsız şeylerle doluydu. İhanet eden edene, birisinin sevgilisi öbür bölüm öbürünün karısı oluyor. Ne denebilir ki arkadaş. Ben öyle tv ye mal mal bakarken annem elinde çerez tabağıyla gelip kanepeye oturdu. Hem çekirdek çıtlıyor hem de tv izliyorduk. Muhabbet açmak için “bu ne biçim saçmalık ya” dedim “doğru diyon oğlumda izlicek başka birşeyde yok” “öyle de baksana deyim yerindeyse döngel keranesi olmuş ortalık” sonra da yavaş yavaş konuyu değişik şeylere getirmeye başladım. “anne bak falanca nasıl giyinmiş bence yakışmamış” “bilmem oğlum zengin işleri bunlar moda diyolar ya” “öyle de anne baksana şuna ya o güzelim külotlu çorabın üzerine öyle etek mi giyilir” “ya ne giyilecekti ki” “bence senin şu gri ve siyah parlak eteklerin var ya onun altına çok güzel yakışır külotlu çorap” “sen git yönetmen ol oğlum harcanıyorsun” “öyle deme anne yaaa” gülüştük biraz. Aslında olay istediğim noktaya da gelmişti. “anne biliyormusun sen külotlu çorap giysen sana çok yakışır” “aman istemem ben külotlu mülotlu çorap” “neden anne” “yakıştıramıyorum oğlum ben onu” “aaaa neden yakışmasın benim sultanıma” diyerek elimi dizine koydum ve hafif bir okşama ile “sen ne yapsan yakışır. Millet senin gibi giyinmeyi düğünde beceremiyor be” “hadi ordan deli oğlan” “valla bak” “sen ciddi ciddi yakışacak diyorsun külotlu çorap öyle mi” “yakışmaz mı annem hem de ne biçim” annemin yüzünde bir mutluluk tebessümü vardı. Yıllardır belki de babamdan benim yaptığım iltifatlardan hiç birisini almamıştı. “oğlum öyle diyosunda şu halime bi baksana” “ne varmış halinde anneciğim” “daha ne olacak oğlum bu kilo ile öyle şeyler giyilir mi” “ahhh annem ya taktığın şeye bak. Tayt giyen külotlu çorabı hayli hayli giyer” “yok istemem ben böyle iyi” anladım ki söz geçiremeyecektim. Aslında onun külotlu çorap giymesini o kadar çok istiyordum ki. Böylece tombul olmasından dolayı sarkan yerleri hafif toplanır, kalçaları da benim göz zevkime göre daha sıkı dururdu. Israr etmenin de bir anlamı yoktu. Annem yok dedi mi daha da ikna olmaz.
Annemle konuşurken şaka yollu sarılmalara ve okşamalara devam ettim. Aklım fikrim annemi ellemekteydi. Annem de artık benim elleyip okşamalarıma pek aldırış etmiyordu. Hatta hoşuna gittiğini düşünüyordum ama ileri de gidemiyorum ki. Hadi be anne bir ışık ver bana ver ki ben de sana olan duygularımla özlemini çektiğim müthiş vücudunu doya doya öpüp koklayabileyim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karımla Üçlü Fantezisi Ger&ccedil

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Karımla Üçlü Fantezisi Ger&ccedil
Karımla 9 yıldır evliyiz. zaman zaman iniş çıkışlarımız oldu ama genelde mutlu ve özellikle yatakta tatmin edici bir evliliğimiz var. Bazen yatakta veya evin başka bir yerinde (dışarıda yapmaya cesaret edemedik hiç) porno yıldızlarına taş çıkardığımıza eminim. İki sene önce fantezi olarak bir dildo aldım. İlk başta karıma tuhaf geldi ama sonra alıştı, hatta bir isim de taktı Selim. Halim selim koyduğun yerde duruyormuş 🙂 . Zamanla başka bir erkekle karıma sahip olma fantezileri kurmaya başladım. Karımı da “bir gün gerçek bir selim getiriym üçlü takılırız” falan diye çıtlattım bunu. Neden olmasın dedi güldü. Kumsalda seks yapma fantezimiz gibi belki bir gün yaparız listesine bunu da yazdık ve unuttuk.

Geçen yaz başı apartman girişinde org dersi verilir ilanı gördük. 8 yaşındaki oğlum org dersi istiyorum org istiyorum diye tutturdu. Eşim numarayı aradı Murat adında üniversitede okuyan bir çocuk ek gelir olsun diye ders veriyormuş. Oğlumuza da cumartesi günleri bizim evde ders vermeye başladı. Sıcak bir gün eşim açık terlik giymiş ve kırmızı parlak oje sürmüştü. Murat’ın ayaklarına büyülenmiş gibi donup bakakaldığını ikimizde fark ettik. Kendi de fark edince kızardı bayağı. Bunun üzerine düşünmeye başladım bundan iyi üçlü adayı bulmam neredeyse imkansızdı. Temiz bir gence benziyordu, espirili, efendiydi. Tam bunları düşünürken dersi bitirdiler ve Murat önümüzdeki hafta derse gelemeyeceğini Amasya’ya fotoğraf gezisine gideceğini söyledi. “Aa biz de gitmiştik güzel resimler çektik bayağı dedim. Bu sırada eşim oğlumu alışverişe götürmeye hazırlanıyordu. Resimleri görmek ister misin dedim, tabi dedi. Ders verdiği masadaki bilgisayarı açtım, bu arada eşim ve oğlan çıktılar. Resimlerin olduğu klasörü buldum ve artık geri dönülmez yolun başındaydım. Ya rezil olacaktık ya da çok heyecanlı bir şeyler olacaktı. Amasya resimleri arasında karımın otel odasında çektiğim çıplak fotoğrafları da vardı bana profesyonel manken gibi poz vermişti. Biraz karanlık ama artistik resimlerdi. İlk resmi açtım ve “kahve alıcam sen de ister misin” dedim. Tabi dedi. İçeriye gidip kahve hazırlarken klavyenin takırtısından teker teker resimlere baktığını duyuyordum. Resimleri beğenmemişti veya kibarlık olsun diye bakmayı kabul etmişti herhalde çünkü hızlı geçiyordu resimleri. Bu arada kalp atışlarım hızlanmış yalandan berbat bir kahve hazırlıyordum. Sonunda tıkırtı durdu. Koltuğunda dönüp odanın kapısına döndüğünü duydum sonra bir tık daha ve bir dakika sessizlik, zaten üç resim vardı. Sonra yine öbür resimler başladı. Ben de odaya kahvelerle geldim. Yüzü asık canı sıkılmış gibiydi. Eyvah dedim. “Ben gidiym” dedi. Resimleri gördün mü dedim. Yüzüme baktı. Ö….’in resimlerini dedim. “Evet niye bana gösterdiniz?” dedi. Ya şimdi ya hiç dedim. “Ö…..’le mutlu bir evliliğimiz var ama yatağa biraz heyecan katmak istiyoruz” dedim. İlgilenir misin diye sordum. Ne diyeceğini bilmiyordu yüzünden ne düşündüğünü anlayamadım. “Ayaklarına nasıl baktığını gördük” dedim, hadi bizi yeme şimdi der gibi. “Beraber mi” dedi. “Üçlü” dedim. “Ben… bilemiyorum, benim gitmem gerek” dedi. Off boşuna rezil olduk dedim içimden. Tam kapıdan çıkarken “ne zaman?” diye sordu. Sırıttım Çarşamba nasıl dedim. “Tamam” dedi.

Eşim alışverişten döndüğünde kanepede pişmiş kelle gibi sırıtan beni buldu. “N’oldu niye sırıtıyorsun?” diye sordu. Selim’i buldum dedim. Anlamadı. Org dersine gelen Murat, Selim dedim. Anladı. “Konuştun muuu” yoksa dedi. “Evet Çarşamba geliyo” dedim. Bir an gözü daldı sonra döndü aldıklarını yerleştirmeye gitti.

Çarşamba’ya kadar günler geçmek bilmedi. Zaman zaman dalıp gidiyordum, işte zamansız ereksiyonlardan muzdarip olduğum için masamda yaz sıcağında ceketle oturuyordum. Aklım ve mantığım; çizgiyi aştın bunun sonu iyi olamaz, ara iptal et derken vücudumun geri kalanı ooh jaaa schöönnn! diye bağırıyordu. Eşimle iki sene flört ettikten sonra o 23 yaşındayken evlenmiştik. Tek ve ilk erkeği bendim. Bunu biraz haksızlık olduğunu aklında bir acaba kalmamasının daha iyi olacağını düşünüyordum. Aslında fantezime bahane yaratıyordum. Bu arada konuyu bir daha ikimizde açmadık. Çarşamba günü sabahı inşallah unutmadı diye düşündüm kendi kendime. Sonra bir insanın böyle bir şeyi unutmasının mümkün olamayacağına karar verdim. Ama o kadar soğukkanlı duruyordu ki, sanki hiç bir şey olmayacakmış gibi. Öğleden sonra arayıp işten erken çıktım kuaföre gidip sonra balık alacağım dediğinde unutmadığından emin oldum. Akşam eve gittiğimde saçına fön çektirmiş makyajını yapmış manikür pedikürünü yaptırıp kırmızı ojelerini sürmüş bir vaziyette buldum. Benim için en son ne zaman makyaj yaptığını hatırlamıyorum bile. İçimden sen de amma meraklıymışsın yahu dedim ama dışımdan söyleyip kavga çıkarmanın alemi yok dedim. Oğlumuzu da annesine bırakmayı ihmal etmemişti tabi. Tekrar bir heyecan kapladı içimi, aynı zamanda da sebebini çıkaramadığım bir endişe. Belki Murat cayar diye düşündüm. Hatta bir ara gelmeye cesaret edemeyeceğine emin bile oldum. Bir duş yapıp çıktığımda eşim siyah bir mini etek giymiş, üstüne beyaz bir gömlek giymişti ve derin bir göğüs dekoltesi vardı. Normalde altına jartiyerli bir siyah çorap mükemmel olurdu ama hava sıcak olduğundan veya ayakları daha iyi görünsün diye giymemişti. Ayağında burnu açık topuklu terlikler vardı ve ayak fantezisi olmayan benim bile iştahımı kabartmıştı. Kadınlarda geniş omuz, iri göğüs ve kalın üst bacak severim ve eşim bu tariflere tıpayıp uyuyordu. Çok seksi görünüyordu. Tam üstümü giymiştim ki kapı çaldı. Murat elinde bir demet çiçekle gelmişti. Herif karımı sikmeye bir demet kır çiçeğiyle gelmişti. En azından bir centilmen olmaya çalışıyordu. Hemen sofraya oturup rakı servisi yaptık. Rahatlamak için kısa zamanda iki dubleyi bitirdik hepimiz. Yemekten sonra eşim masayı topladıktan sonra evet şimdi sıra tatlıya geldi dedi ve mutfak yerine yatak odasına gitti. Birazdan salonun kapısında kırmızı bir babydoll’la belirdi. Altında yine kırmızı bir tanga ve terlikleri vardı. Yanımıza oturdu bacak bacak üstüne attı evet tatlınızı beğendiniz mi dedi. Büyülenmiş gibi tek bir ağızdan cevap verdik evet diye. Terliğini çıkarıp ayağıyla Murat’ın bacakarasını okşamaya başladı. Dikleşen organı belli olmaya başladı. Ben de karımın yanına oturdum bu sırada önümü açıp aletimle oynamaya başladı, arada da öpüşüyorduk. Sonra aniden kalktı dans ederek külotunu çıkarmaya başladı. İş sekse gelince tam bir profesyonel gibi davranabilir karım. Gerçi onun da heyecanlı olduğu biraz belli oluyordu. Murat’ı kaldırdı sarılıp dans ettikten sonra öptü ve pantolonunun önünü açıp ayak bileklerine düşürdü. Sonra diz çöküp Murat’ın külotunu yavaşça indirdi. Murat’ın aleti sepsertti. Benimkinden biraz daha uzun ama aynı kalınlıkta görünüyordu. Ama ne yalan söyleyeyim şekli çok düzgün, yakışıklıydı. Eşim biraz oynayıp okşadıktan sonra yalamaya başladı. Taşaklarından ucuna sonra tekrar taşaklara doğru yalıyordu. Bu arada benim bütün kanım sikime gitmiş heyecandan bayılacak gibi oluyordum. Dünyanın en muhteşem pornosunu izlemek gibiydi. Eşim bana döndü, beni çağırdı yanına gidince benimkini direk ağzına alıp emmeye başladı diğer yandan eliyle Murat’ı tatmin ediyordu sonundan siklerimizden çekerek bizi birbirimize yaklaştırıp bir onunkini bir benimkini emmeye başladı. Böyle şeyleri bilmesi beni şaşırttı hazırlık için porno mu izledi acaba diye düşünürken ayağa kalktı ve siklerimizden tutup bizi yatak odasına götürmeye başladı. Biz de onun bacaklarını ve sallanan kıçını izliyorduk. Koridor daralınca benimkini bıraktı Murat’la önden gittiler.

Eşim yatağın kenarına oturdu Murat’ın sikini emmeye başladı. Sonra hafifçe doğrulup iri göğüslerinin arasına koyup göğüslerini indirip kaldırmaya başladı. Yavaş yavaş paranoya gelmeye başlamıştı bana acaba bana bir ders mi vermeye çalışıyordu? Diğer yandan gördüklerim beni çok tahrik ediyor onları izleyerek otuzbir çekiyordum. Bu emme ve göğüs arası faslı uzadıkça uzadı artık ben de katılmak istiyordum aksiyona. Sonra eşimin önce göğüsarası yaptığı sonra eliyle sikinin ucuna değmeden çektiği ve sikinin ucunda zevksuyu biriktiğinde onları emdiğini sonra da boğazına kadar aldığını fark ettim. Boşalacak gibi oldum. Kalktım hadi yat artık dedim. Onu becermek istediğimi sanıp yatıp bacaklarını açtı ama ilk Murat’ın girmesini, misyoner pozisyonunda girmesini istiyordum. Bu sırada Murat yatağın ayakucuna geçti ve karımın ayaklarıyla sevişmeye başladı. Ancak bu kadar tutabilmişti kendini. Bende hemen yatakta yatan karımın amına eğilip 69 pozisyonuna girdim. Ben amını yalıyordum, o sikimi emiyor elemanda ayaklara tapıyordu. Herkes kendi alemindeydi. Ayaklarını boydan boya yalıyor tükürükle ıslanmış kayganlaşmış bakımlı ayakları beceriyordu. Sonra tekrar yalamaya parmaklarını emmeye başlıyordu. Küçük parmağını öyle bir emdiki karım inledi titredi ve ağzıma bir miktar am suyu geldi. Klitorisi dev gibi olmuş labyaları kızarıp şişmişti. Beni itti sikimi ağzından çıkardı içime girin diye inledi. Artık hepimiz kopmuştuk ihtiras bütün benliğimizi yönetiyordu. Yana çekildim böylece hem Murat’ın girişini görebilecektim hem de Ö….’in ağzına verebilecektim. Yeterinden ıslak olan ama Murat iyice şişmiş sik başını dayadı ama ilk anda giremedi. İlk tecrübesi olmadığı belliydi ama bir kaç seferden fazla seks yapmadığına emindim. Girmesiyle patlayacak kesin dedim ve başucundan hemen bir prezevatif çıkatıp uzattım. Sabrı kalmayan karım elimden kaptı ve birkaç saniye içinde açıp geçiriverdi prezervatifi sikine ve tekrar yatıp bacakların açıp hadi dedi, sikini tutup eliyle yönlendirerek içine aldı ve derin bir ohhhh çekti. Murat girmişti. Benden başka bir adam karımın içindeydi ve gidip geliyordu. Bir şeylerin sonsuza kadar değiştiğini hissettim ama neydi ve önemli miydi bilmiyordum. Önce yavaş yavaş sonra hızla gidip gelmeye başladı sonra karımın üstüne yattı ve ben de biraz geri çekildim. Artık tek vücut olmuşlardı. Sikini dibine kadar sokmuş daha da itiyordu, karımın iniltileri çığlığa dönüştü. Murat’ın poposundan kendine doğru çekerek ritmi ayarlıyordu. Sonunda titreyip sarsılarak geldi karım ve Murat’ı itti. Her şey çok çabuk olmuştu zonklayan ereksiyonumla olan biteni seyrediyordum. İkisi de ter içinde kalmışlardı. Murat doğrulduğunda daha onun gelmediğini gördüm. Karım tekrar sırtüstü yatıp pozisyon aldı ve murat bu sefer dik durarak içine girdi. Bu sefer karım beni unutmamıştı sikimi ağzına aldı ve aynı ritimde beni emiyordu. Murat gittikçe hızlanıp şaklatmaya başladığında beni de iyiden iyiye sömürmeye gırtlağına kadar almaya başladı. Sonra Murat boşalmamak için durdu, pozisyon değiştirdik. Bir iki pozisyon daha denedikten sonra tekrar aynı pozisyonu aldık. Ben ağıza, Murat ama çalışıyordu. Tekrar şaklama sesi ve bağırtılar odayı doldurdu bu sefer murat bağırarak boşalmaya başladı arkasından da karım. Hemen Murat’a çekil dedim ve ben geçtim. Nedenini bilmiyorum ama soğuk ve gevşek bir ama girmek beni çok tahrik eder. Gevşekti ama soğuk değildi aksine yanıyordu. Aşırı tahrik olmuş klitorisi bir de bana dayanacak gibi değildi. Bir dakika dedi yüzükoyun yattı ben de arkadan bacakarasından amına girdim. Bir dakika sonra boşalmaya hazırdım, tabi bağırtılar çağırtılar yoktu. Sessizce çektim ve karımın muhteşem poposunun üstüne attırdım. Güzel poposunun üstünde inci taneleri gibi döl görmek her zaman hoşuma gitmiştir. Ben manzarayı izlerken Murat prezervatifini çöpe atıp gelmişti. Manzarayı gösterdim muhteşem değil mi dedim, süper dedi. Yuvarlanıp karımın yanına yattım. O da yatağın öbür yanına ilişti. Karım bir kağıt alıp poposundaki dölleri silip tekrar aramıza yattı. Biraz sonra uyukluyorduk hepimiz. Çok çişim geldiği için tuvalete gittim ve alışkanlıkla su ısınsın diye duşu açıp çiş yapmaya başladım. İçerden konuşmalar gelmeye başladı ama ne konuştuklarını çıkaramıyordum. Kapıyı açsam fark edeceklerini düşünüp kulağımı kapıya dayayıp dinlemeye başladım. Biraz sonra capur cupur öpüşme sesleri duydum ardından karyola gıcırtısı ve derinden iniltiler. Kendimi bir anda çok kötü hissettim. Ama aynı zamanda tahrik de olmuştum. Kendimi yetersiz değersiz ve istenmiyor hissediyordum ama aynı zaman da bunlar beni tahrik ediyordu. Arada sesler duruyor pozisyon değiştirip tekrar başlıyorlardı. Ben de hangi pozisyonda olduklarını ve nasıl seviştiklerini hayal edip kendimi tatmin ediyordum. Bir süre sonra patladım ama onlar biraz daha devam ettiler. Sonunda bittiğini belirten derin bir inlemeyle tekrar sessiz oldu içerisi. Ben de suya girip ıslanıp bornozumu giyip çıktım. Güya bıraktığım gibi yanyana yatıyorlardı ama karımın bacakarasının altındaki çarşaf ıslaktı. Önce ter sandım ama sonra Murat’ın döllerinin amından akıp çarşafı ıslattığını fark ettim. Benim içine gelmeme asla izin vermezdi. Kendimi tekrar hasta gibi hissettim. İçerideki kanepeye gidip yattım. Çok yorgundum uzun bir gün ama daha önemlisi uzun bir gece olmuştu. Gece bir ara kalktığımda ikisinin yatakta çıplak sarmaş dolaş yattıklarını gördüm. Artık buradan dönüş yoktu.

Siz siz olun bir şey dilerken iki kere düşünün yoksa gerçek olabilir!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

EP.6 Kesin birşeyler olmuştu…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

EP.6 Kesin birşeyler olmuştu…
Öncesini merak eden baksın işte nasıl bakılıyorsa; uğraşamayacağım linki vermeye…

Böyleyken böyle bacımlar… Ben motorize olmak için kendimi de yırtsam saçma tesadüfler veya şartlar dönüp dolaşıp başladığım yere (her yol var ama özde rahibe durumu) döndürüyordu; bazen beni takside yan oturmak zorunda bırakarak ))))… O’kansız ile başarısız (benim açımdan) quicky girişimimden sonra birkaç haftam okulla ve okul dönemindeki geleceğimi belirleyecek bazı seçimleri yapmakla (daha doğrusu girmek istediğim projelere seçileyim diye milleti yalayıp yutmakla) geçti… Hayat aslında iyi gidiyordu ve kızlarla da çok eğleniyorduk… Benim sex ile mesafem anlattığım sebeplerle bir noktaya kadar gelip tıkanmışken; onların sexle mesafesi de bedenlerine biraz sahip olma adına biraz geri gelmeleri nedeniyle aynı noktadaydı… Kısacası haftalardır kimse kimseyle yatmıyordu değişik sebeplerle…

Bir Cuma günü okulda Seçil’le konuşurken Hale geldiğinde onu da alıp erkenden bize gitmeye ve alkol eşliğinde evde o zamanlar yeni yeni yayılan VCD muhabbeti ile sinemalara gelmeyen bazı filmleri seyretmeye karar verdik… Her zaman olduğu gibi Hale öğleden sonra bahçeye düştü ama yanında erkek güzeli diyebileceğim bir çocukla.. Çok yakışıklı ve çok kibar görünen şen şakrak bir çocuk; Murat… Kısa sürede anladım ki Murat gay, en azından ben her hareketiyle alttan alttan gayim diye bağırıyor… Tipiyle ve davranışıyla hiç bağdaştıramadığım şekilde hukuk okuyor (yani babamların avukatlarını biliyordum o güne kadar sadece, veraset devirleri ve şirket satışları sırasında sık sık görmüştüm, onlar da hayvan gibi heriflerdi böyle kodu mu oturtan cinsten derler ya hani; o yüzden Murat’ın meslek veya cinsel seçimi pek uygunsuz gelmişti o an)… Kısa sürede kaynaşıp sıkı fıkı olunca doğrudan eve gitmeyip önce boğazda yemek yemeye karar verdik… Bende para problemi yok ama kızların ikisi de genellikle broke-mode olduğundan onları parayla eziyor veya yanımda gezdiriyor görüntüsü vermemek için eşit şartlarda birlikte yapamayacağımız şeyleri teklif etmeye utanırdım o zamanlar (hala da öyleyim gerçi) o nedenle Murat “size yemek ısmarlayayım” deyince en kötü ben de hesaba biraz katılırım diye destekledim ve önce yürüyerek benim eve gidip arabamı aldık; sonra ver elini Arnavutköy.. Araba valeye, boğaza sıfır bir masaya attık kendimizi..

Haleyle Murat karşımızda, ben Seçil’le yan-yana; onlar restoranın bir yarısını kesiyor, biz de diğer yarısını… biz 3 kız rakı Murat da şarap şeklinde önce mezelere, sonra da ortaya gelen büyükçe bir balığa gömüldük… Vakit geçtikçe muhabbet koyulaşıyor, akşam çöküyor restoran doluyor, ana eğlencemiz bizi kesen heriflere Murat’ın son derece feminen (ve de doğru) tespitleri; benim bakireliğimi O’kansıza veremeyişime dair espriler, bir erkek değerlendirme kriteri olarak fuckable / non-fuckable eşiğini icat edip geliştirişimiz; dilek ve temenniler; kapanış…

Bir ara buradan nereye akarız muhabbeti yapıldıysa da daha saat gece yarısına henüz yaklaşmamışken bildiğin zomuz hepimiz… Karar veriliyor, stick to the plan; bana gidiyoruz… Gerek araba kullanabilecek kadar ayılabilmem için çay-kahve faslını abartmamız, gerekse gündüz müşterisi olarak +1 bonus masa gibi girdiğimiz restorandan çok abuk bir saatte arkamızdan kimseyi oturtamayacakları şekilde ayrılmamız nedeniyle hesabı güzelce geçiriyorlar; benim bile canım yandı yani (arabada yeniden yan oturabilirim esprileri havada uçuşuyor)… Ortaköy’deki her şeyi satan tekel süpermarketi o zaman da açık, sağa çekiyorum; Hale’yle Seçil bu da bizden olsun diye arabadan fırlayıp sanki zaten sarhoş değilmişiz gibi 4 kişinin tüm gecesine yetecek kadar içki sigara ıvır zıvır alıp geliyorlar; herkesin katkısı oluyor geceye, herkes mutlu… O saat boğazın yarısını boydan gidip eve varmamız yarım saati geçiyor… Sokağa girdiğimizde anahtarı hem emlakçımız hem valemiz hem muhtarımız hem bakkalımız olan Orhan amca (Oktay mıydı yoksa yav) kapıyor; Murat’ı şöyle bir süzüp zararsız (ibne) olduğuna dakikasında kanaat getiriyor (hem de polisimiz yani bu durumda)… Dedim ya üzerinden akıyor çocuğun hali… Eve çıkıyoruz bir çırpıda… Herkes önce manzaranın güzelliğini bir kez daha teslim etmek için önce cama yapışıyor, sonra kendini bir koltuğa atıyor ve CD’de Cure dönmeye başlıyor.. Bira içiyoruz ama kızlar bir şişe de tekila almışlar, evde de tama yakın bi şişe var zaten; her biri ayrı bir bardan barboylara canım cicim yapılarak araklanmış shotlar iniyor dolaptan, limonlar dilimleniyor sehpaya geliyor… bir taraftan da biralar boşalınca ortada boş şişeler önce çarptıkça dönmeye başlıyor, sonra Seçil’in itelemesiyle şişe çevirmeceye geçiyoruz… Truth or Dare tabi konsept…

2,5 kız 0,5 erkek olunca sorular da cevaplar da son derece piç… cinsel durumum bilindiği için bana sorudan çok eylem düşüyor ve herkesten evvel ben memeleri fora ediyorum… bir alkış kopuyor tabi anında… Murat göğüslerimin Moulin Rouge kızları standardında olduğunu bunun muhteşem bir şey olduğunu söyleyince hem gururlanıyor hem de biraz şaşırıyorum onun böyle şeyleri bilmesine… Sonraki turlarda herkes ağırlıklı olarak onun üzerine gidiyor; kızlar soyunmaya, Murat da sırlarını dökülmeye başlıyor… “kim kime ne sordu ne yaptırdı” kısmını geçip direkt sonuçları vereyim: Seçil’in memeleri kocaman – ki bu bir sır da değil aslında… Hale ise daha bana yakın olmakla birlikte vücuduna göre biraz küçük kalıyor… Murat sandığımdan çok daha kaslı ve düzgün bir vücuda sahip.. Murat’ın slipinin altında çok umut vaat eden bir kabarıklık var ve gitgide daha da kabarıyor… Hale bir kere iki erkekle yapmış… Seçil birden fazla defa kızlarla yapmış.. Murat kızlarla da yatmış ve bomba! Murat erkekten çok kızla yatmış… Haydiiiii!! Bu itiraf geldiğinde artık Murat’a farklı gözle bakmaya başlıyor herkes… Öncesinde cesaret seçtiğinde üzülüyorduk çünkü bilmek istediğimiz çok şey vardı ama şimdi üçümüz de Murat’ın aletini görmek istiyoruz ve önümüzde iki engel var (biri daracık atleti)… Hayvan gibi sarhoşuz, bir an evvel Murat’ın dımdızlak bırakıp sikmek istiyoruz herhalde üçümüz de (Seçille Hale tamam da bana n’oluyorsa artık).. Tabi bu arada ben ve kızlar da cesaret seçiyoruz, hatta doğruluk komple çıkıyor yarışmanın konsepti değişiyor.. Herkes çırılçıplak kalıyor ve son olarak da Murat… Şimdilerde her yerde bulunan ama o zaman sadece 1-2 nişantaşı markasında satılan lastiğine markası işli slibini kıçını koltuktan kaldırmadan iki eliyle anlardan tutup yavaşça indiriyor, potansiyelinin tamamına yaklaşmış siki başta slibi tutmaya dirense de mancınık gibi gerilip sonunda kurtuluyor ve şak! diye göbeğine çarpıyor.. Büyülenmiş gibiyiz… O gün toplamda 2,5 sik gördüğümden bana zaten tanrısal bir şey gibi gelmişti ama şimdi bile hatırladığımda inanılmaz güzel bir siki olduğunu ve keşke… neyse…

Nasıl şizoid bir ortam olduğunu hayal edin; ışıl ışıl boğaz manzaralı kocaman bir terasa bakan bir salonda; ortalaması 7,5/10 olan 3 kız ve bugün bile manken güzelliğine ve fiziğine sahip bir çocuk.. Herkes çırılçıplak ve 20’li yaşların etrafında dolanıyor; libidolar tavan, kafalar 6 sıfır atıldıktan sonra bile 1 milyon (o zamanın trilyonu yani, ehehehe)…

Bir iki şişe dönüp onu elle bunu parmakla emirleri verdiysek de alkol ve azmışlığımız sonunda şişeyi de devreden çıkarttırdı bize… kanepeye uzanmış Murat’a en yakın ben olduğumdan çoğunlukla istek ama gerçekten bir taraftan da hayranlıkla dokundum sikine… hatta kısa süre sonra bacaklarının arasına girdim Murat’ın ve hem toplarıyla hem sikiyle oynamaya başladım… ben aşağı yukarı sıvazladıkça Murat tamamen sertleşti elime rağmen geriye doğru kasılmaya başladı siki… O sırada Hale yanıma geldi, “kızım biraz ıslatsana” dedi ama beni beklemeden elimin üzerinden Murat’ın başını ağzına aldı… Hemen ardından da Seçil Murat’In diğer yanında belirdi, önce onla öpüştüler, sonra dönüp benim dudaklarıma yumuldu… Şaka tadında 1-2 defa kızlarla öpüşmüş olsam da hiç yabancılık çekmeden uyum sağladım olana bitene; Seçil çok güzel öpüşüyordu tabi onun da etkisiyle… Bir süre sonra Hale bana “tadına bakmak iste misin, çok güzel” diye Murat’ın sikini uzattı sapından tutup.. Ben de zaten onu bekliyormuş gibi yumuldum hemen.. Gerçekten de hem tadı hem kokusu çok güzeldi, hem ben Seçille öpüştüğüm için ağzım ıslaktı, hem de Hale yaladığı için Murat ıslaktı… Sonuna kadar ağzıma sokmaya çalışıyordum ama öyle çok abartı olmamasına rağmen oldukça büyüktü ve artık demir gibi sertleştiği için ağzıma sığmıyordu…

Tam da bu sırada Seçil arkama geçip beni yalamaya başladı.. hem amımı hem götümü aynı anda yalıyordu ve inanılmaz zevk alıyor, o zevkle Murat’ı daha bir iştahla mideme kadar sokmaya çalışıyordum… Bu gazla tamamını alayım diye bir iki defa daha zorlasam da girmedi ve sonunda ısrar edip kendimi zorlayınca siki küçük dilime ve gırtlağıma değip birden istemsizce midem kalktı ve koşa koşa tuvalete gittim… Arkamdan Hale geldi ama sorun yok devam edin diye salona gönderdim… Bundan sonrası malum, klozete kafayı sokup mideyi rahatlatma ve kusmak için ıkınırken herşeyin gelmesi şeklinde giriş gelişme sonuç… Bir fark vardı gerçi, büyük tuvaletimi yaparken resmen zevk aldım… İnanılmazdı yav, bunun hemen öncesinde aşırı tahrik edilmemle ilgili olduğunu biliyordum ama mesela O’kansız götümü sikerken bu kadar hoşuma gitmemişti, sadece sonrasında yapacaklarının hayaliyle katlanıyordum bir nevi… Ama bu sefer tamamen anal bir zevk vardı içimde gitgide yükselen… Bu sırada aralık duran banyo kapısından da çok az müzikle birbirine karışmış inlemeler geliyordu salondan… Bu gece bu şekilde bitmemeli diye kendi kendime söyleniyordum ve en azından o anal zevki Murat’ın sikiyle yaşamam gerekiyordu… klozette işimi bitirdim, kendimi suyla biraz temizledim ve anlık bir kararla ayılıp herşeyi bilinçli yapmak için duşun altına girdim… soğuğa yakın bir suyu vücudumda gezdirerek hem ayılmak hem temizlenmek için bir süre uğraştım ama ne kadar başarılı oldum bilmiyorum… Çıktığımda salona üzerimde havluyla gittim..

Manzara çok güzeldi; Seçil tekli koltukta cenin pozisyonunda iki eli apış arasında şekilde kıvrılmış ve yarı uyu yarı uyanık şekilde orgazm sonrası olduğu çok belli şekilde sayıklıyor; bu arada ışığı iyice kısmışlar ve Hale cama dayanmış şekilde ayakta, Murat da arkasından Hale’yi sikiyor… havluyu kenara bıraktım, çırılçıplak yanlarına girip Murat’la öpüşmeye başladım.. Yavaşça arkasına geçtim, Murat’ın omuzlarını öperken bir yandan da elimi aşağı indirip poposunu sıkmaya başladım.. bir parmağımı içeri keşfe gönderdim ve parmağım Murat’ın götünü hemen buldu, içine de anında giriverdi… O an Murat’tan bir zevk inlemesi yükseldi ve kendini tamamen Hale’nin içine gömdü hırsla… Sonra parmağımı çıkartıp bacak arasından toplarını tuttum… siki gibi topları da kocamandı.. Aklıma gelen fikri uygulamak üzere çömeldim; önce Murat’ın göt deliğini yalamak için kafamı poposuna soktum.. Murat inanılmaz bir zevk alıyordu tabi… Sonra elimi bacağının arasından geçirip halenin göbeğini okşamaya başladım, ben Haleyi tutup çektikçe Murat daha derine giriyordu ve bu Hale’nin de çok hoşuna gidiyordu.. geri dönerken elim bir anda Halenin üzerindeki tüylere geldi, Muratın giriş çıkışını hissetmek amacıyla daha aşağı indiğimde gördüm ki halenin amı boştu, meğer o sırada Murat onu götünden sikiyormuş… fırsattan istifade ben de iki parmağımı birden halenin içine sokunca Hale bir zevk kıyameti yaşamaya başladı haliyle… biraz daha biraz daha derken 5 parmağım ve elimin neredeyse yarısı halenin içine kayıverdi kısa sürede… kolum dirseğime kadar Hale’nin sularıyla ıslanmıştı ve bu ara hatun en az 2 defa şiddetle sarsılarak boşalmıştı… Artık yeterdi yani, ben de Murat’ı istiyordum neticede ve Hale’nin tüketmesini istemiyorum her ne kadar tükenecek gibi durmasa da… ama ayağa kalkmayı deneyip başardığım an dünyam karardı resmen… başım inanılmaz dönmeye başladı, geri geri sendeleyerek gidip kanepeye takılıp şans eseri kafamı bir yere vurmadan yığıldım kaldım… Tabi onlar bunu fark etmediler bile… Hem kendimden geçmek üzereydim hem de inanılmaz sinirliydim bir taraftan…

Gözümün önünde bir daha göremeyeceğim muhteşem bir erkeklik gösterisi kendini tüketircesine kan ter içinde arkadaşımı sikiyordu ve dönüp bana bakmıyordu bile… Zorlukla ayağa kalktım; sendeleyerek tuvalete gittim; bütün amacım varsa midemdeki son alkol de dolaşıma girmeden kusup kurtulmak ve ayılıp bir şekilde salondaki olayıma ve bekleme sırama geri dönmekti ama kafam gitgide daha kötü hale geliyordu… Ne ara karar verdim bilmiyorum ama bir ara fark ettim ki yatağımdaydım… başımın dönmesini dengeleyebilmek gibi aptalca bir çabayla ben de bir o tarafa bir bu tarafa dönüyordum… O an gücüm olsa kendimi odadan terasa terastan da aşağı atıp bu dibi gelmeyen karanlık kuyudan kurtarmaya çalışırdım herhalde… yatakta doğruldum, yok… ayağa kalkayım dedim, imkan ve ihtimal yok… sırt üstü, ı-ıh… sağıma yatayım, yok; soluma yatayım, kalbim çarpıyor öyle yapınca da daha kötü oluyorum… yüzüstü diğerlerinden bir nebze daha az kötü, iki yastığı bir sağdan bir soldan kafamı destekleyerek falan (çok sonraları bu yatış şekli huy oldu bende, aşırı sarhoş hissediyorsam direkt bu şekil yatmaya başladım)… O şekilde Seçil’e ayrı Hale’ye ayrı Murat’a apayrı küfür ederken sızmışım…

Üzerime örtülen bir yorgan veya battaniyeyle kendime geldim… kafamı oynatmaya ve örtenin kim olduğunu anlamaya çalışırken bir fısıltı duydum “Burcu, havlunu kullansam sorun olur mu” diye… Murattı soran… Çok kısık gözlerimden anladığım kadarıyla sabah olmak üzereydi ve yattığım yerden bile görünen Üsküdar’ın arka tarafı hafif aydınlanma eğilimindeydi… “Kızlar nerede?” diye sordum zorlukla; kanepede uyuduklarını ve üzerlerine bir şey örttüğünü söyledi… “Peki” dedim; “ama duştan sonra yanıma gel”…

Bu defa sızma değil de şekerleme yapar gibi yarı uyanık bir uykuya daldım; dalmak da değil, su tesisatının bütün evde duyulan o abuk sesini ninni gibi dinleme hali… Neden sonra su sesi kesildi… Banyo kapısı açıldı, usulca kapandı… Odama bir nefes girdi, onla birlikte muhteşem de bir koku… Yorganımın altından Murat sızdı yatağıma usulca… Teni sıcacıktı… Beni içine alan bir kaşık gibi sarıldı arkadan, uyandırmamaya çalışarak… Hiç uyuyor numarası yapmadan kolunu tutup göbeğime çektim, sıkınca kendime sardım Murat’ı… Boynumu öperek karşılık verdi buna… “daha iyi misin?” diye sordu; “şimdi çok daha iyiyim” diye gülümseyerek cevapladım… Elini tutup apış arama götürdüm, bacaklarımız da biraz aralayıp yerleşmesini sağladım… Eli amımın üzerine yerleşirken sağ kolunu başımın altından geçirdi, beni sıkmamaya dikkat ederek sol mememi avuçladı… bu sırada spontane olarak Murat da büyümeye başladı arkamda belime baskı yaparak… bu Murat zevk vermeyi çok iyi biliyordu ve tam donanımlıydı açıkçası bu iş için… Yunan ve Roma heykellerinde muhteşem vücutlu erkekler vardır ya, vücudu onlar gibiydi ve ilaveten heykellerde ya parçalanmış ya da sönük halde kompoze edilen erkeklik Murat’ta kocaman ve nasıl mümkün olabiliyorsa vücudundan bile daha özenilerek yaratılmış haldeydi… Çok çabuk ıslandım ve hazırdım artık… Murat ne isterse yapacaktım ama işin garibi akşamın başından beri asıl Murat biz ne istersek onu yapıyordu zaten… sol elimi arkaya uzatıp sikini tuttum… sıkı sıkı tuttum bir süre… Murat’ın iki eli ve dili üzerimdeydi; sonunda sikini de tutup popomun ve bacaklarımın arasına soktum ve o da kendi sikini kendi eliyle amımın üzerinde sürtmeye başladı bana… inanılmaz ıslanmıştım ve içime girsin istiyordum; açıkçası biraz daha ayılıp “istemiyorum” demeden önce girsin içime… O ise hiç acele etmiyordu; eliyle iyice bastırarak her santimetresini benim hizmetime sunmuş; çok yavaş hareketlerle her anın tadını çıkarıyor ve bana da çıkarttırıyordu… İyice sabırsızlanmıştım; Murat’ın her hareketinde belimi değişik açılara sokarak sikini kendi girişime nişanlamaya çalışıyordum –ki o sırada farkında olmayan nasıl yükseldiysem bir anda kasılıp titremeye ve şiddetli şekilde orgazm olmaya başladım… İnanılmazdı. Hiç bitmeyecek gibiydi… Böylesini yaşamamıştım diyebilirim (sonra da hayatım boyunca iki elin parmaklarını geçmez o kuvvette yaşadığım orgazm sayısı).. Kontrolümü kaybettim ve titreme sayıklama arası hareketlerle cenin pozisyonu aldım kendiliğinden… Bir süre böyle geçti, sonra sakinleştim… Murat’a dönüp kafasını tuttum ve her yerini öpmeye başladım, bir tür şükür ritüeli gibiydi… “Hadi” dedim, “şimdi ne istiyorsan yap bana”… Gülümsedi ve “kendini bana bırak, bana sorarsan bekâretini de şimdilik sakla; merak etme sana yine de unutamayacağın bir şey yapacağım” dedi…

Biraz hayal kırıklığı hissetsem de itiraz edecek halde değildim ve yapacağı her şeye hem razı hem de istekli olduğumdan hayatımda ilk defa kendimi gerçekten teslim ettim birine… Kollarımdan tutup usulca sırtüstü çevirdi beni ve üzerime çıktı.. başımın altından yastığı çekti ve beni tamamen düz yatacak şekle getirdi… saçlarımı sağa sola yaydı, kafamı tuttu ve üzerime eğildi; bu sırada siki hemen tüylerimin üzerine değince kendi kendime içime almaya çalışacak hareketler yaptım ama “uslu dur bana bırak herşeyi” diye kibarca azarladı… Yeniden eğilip önce uzun ve ıslak öpüşme dersi verdi; dilimi emerek çıkacağını sanmadığım kadar dışarı çıkardı, dilimin altındaki bir bölgeye kendi diliyle baskı yaparak acayip zevk almamı sağladı.. Tanrım, varlığını bile bilmediğim çok garip yerleri buluyordu vücudumda, sanki eliyle koymuş gibi… Çenemin hemen alt köşesi, köprücük kemiğim, vücudumun tamamı klitorismiş meğerse ve haberim yokmuş bundan… Yavaşça koltuk altıma geçti ve orada koptum bir kez daha… Hani küçükken gıdıklandığımız yerler var ya; bunların hepsinin aslında birer genital bölge olduğunu da öğreniyordum Murat sayesinde… Yol üzerinde uğradığı sayısını bile hatırlamadığım birkaç yerde daha iyice tahrik edip amıma ilk dilini attığında 10 dakika içindeki 2. (yoksa 3. müydü) orgazmıma hoşgelmiştim bile… Sonra bacaklarımı çok az aralayıp yerleştirdi başını kasıklarıma, ben daha fazla açmak istediğimde mani oldu (meğer kapalı durması daha his arttıran birşeymiş onu da sonradan öğrendim, bunu da biliyordu köpek)… Nasıl tarif edeyim sonrasını bilmiyorum, sanki dili 5-6cm değil de yarım metreymiş, tek bir dil değil de medusanın saçlarıymış gibi aynı anda klit, G, anüs, meme, mide, karaciğer.. her yerime dokunuyordu sanki.. bir elini yavaşça popomun altından okşayarak geçirip başparmağını deliğimin üzerinde gezdirmeye başladı dili içimi zorlarken… elektroşok yemiş gibi hopluyordum o sırada ve artık hani şu efsanevi bir saatlik kesintisiz orgazm mitini yaşıyordum resmi anlamda… başparmağı içime girdi, içimde çok da derinde olmayan bir yere dokunmaya başladı ve yeniden kontrolden çıktım… sonrasında hayal meyal beni yavaşça yüzüstü çevirdiğini hatırlıyorum… bilincim geri döndüğünde ince yastığımı belimin altına koymuş ve üstüme uzanmıştı… Boynumu öpüyor, bir eli saçlarımı tutmuş neremi istiyorsa oramı yalayacak şekilde başıma kumanda ediyordu, muhteşem siki popomun arasında yukarı aşağı geziyor ve diğer eli de yandan apış arama girmiş, amımla götüm arasındaki noktayla birlikte her yerimi kontrol ediyordu… sonra sikini resmen hiç değmeden kendisi kontrol ederek kıçıma dayadı ve ufak ufak zorlamaya başladı.. O kadar zevk alıyordum ki bir an evvel girsin diye popomu yukarı çıkartıyordum – ki “yapma acır bana bırak” diye uyardı (Nasıl bir erkek bu ya)… bir.. iki.. üç… on… küçük küçük zorlamalarla resmen anüs çeperimi gevşeyip sikini almaya ikna etti ve puff… içime kayıverdi o kocaman başı… acının zerresini hissetmediğim gibi, o az önce parmağıyla dokunup bana bilincimi kaybettirdiği noktaya şimdi mantarın kenarı değiyordu gide gele ve söyleyecek sözüm, inleyecek sesim kalmadığı için kafamı yatağa gömmüş anlamsız ses öbeklerini süngere doğru haykırıyordum… çok azını sokuyordu, her defasında geri çektiğinde bütün kalınlığıyla mantarın başını dışa çekiyor ve sadece ucu içimde kalıyor; girişte de başı inanılmaz bir zevk vererek çeperini geçtikten birkaç cm sonra duruyordu… Tamamen bu şekilde gidip gelmeye devam ederek hızlandı yavaştan… Bir defa daha korkunç bir zevk dalgası geldi, tamamen başka bir dile geçmiş, zılgıtla ağıt arası bir inleme tekerlemesi tutturmuştum.. Nefes alışından onun da gelmesinin yaklaştığını anladım ve tamamını içimde hissederek boşalmasını yaşadığım bu enfes durumun teşekkürü olarak sunmak istedim… Bir anda kıçımı komple dışarı çıkardım ve kendimi geri ittim… Aman tanrım; ne kadar çok kısmı dışarıdaymış meğerse; kasıkları benle birleşene kadar epey bir “girdi” içime… Güldü ve “anlaşıldı, sen biraz da sikilmek istiyorsun” dedi… inlemelerimle onayladım çünkü harika bir orgazm daha başlamıştı… elleriyle omzumu bastırarak popomu iyice dışarı çıkardı ve tam anlamıyla sikiyle dövmeye başladı götümün içini… İnanılmaz uyarılmış olduğum için her temastan her acıdan bir başka zevk parçası çıkarak sardı her yanımı ve tam da o inlemeye başladığında bir defa daha bilincim kaçıp gitmeye çalışırken zorlukla yakaladım; kıçıma dolan milyarlarca Murat’ın her zerresini her damlasını hissettim; bana bir saat gibi gelen saniyeler içerisinde… Herşey bitip birlikte yana devrildiğimizde ağlamaya başladım; nedenini sorduğunda bunun biteceğini hiç düşünmediğimi söyledim ve epey bir güldürdüm erkeğimi… Öğlene doğru uyandığımda gitmişti; yatağımda üç çıplak kız yatıyorduk ve onlar doğrulamasa Murat’ı rüyamda gördüm sanacak kadar taze hissediyordum kendimi; sanki 4-5 saat önce kıçının içi dışına çıkartılan ben değilmişim gibi… Akşama kadar evde kalıp tembellik ettik ve ben yatağa da koltuğa da hep yan oturuyorum hiç acımadığı halde ?

Bu defa biraz uzun oldu ama benim için çok özel bir şey olduğundan herhalde hissettiğim herşeyi düzgün aktarıp resmetmek istedim… Bir sonraki hikayem büyük anın hikayesi ama nedense benim için önem sırasında bu anlattığım gece daha büyük olmuştur hep… See ya’ later masturbater!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

izmir escort izmir escort izmir escort hurilerim.com şişli escort bakırköy escort kocaeli escort kocaeli escort escort keçiören escort rus escort bahçelievler escort ensest hikayeler escort ankara şişli escort mecidiyeköy escort sincan escort bahçeşehir escort taksim escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan mersin escort otele gelen escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort Antalya escort kuşadası escort bayan eryaman escort demetevler escort bornova escort balçova escort mersin escort Escort erotik film izle görükle escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri gaziantep escort gaziantep escort güvenilir bahis Bahis siteleri etlik escort porno porno erzincan escort erzurum escort eskişehir escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort hatay escort ığdır escort ısparta escort istanbul escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa sınırsız escort bursa escort bayan porno izle bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj