KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ. 7

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ. 7
Günlerce süren sessizlikten sonra kocamla ilk sevişme denemesiydi bu… Kocamı aldatıp aşığımla kaçtıktan sonra pişman olmuştum. Beni o halimle kabul etmişti kocam… Geriye, çocuklarıma, kocama, evime geri dönmüştüm. Süklüm püklüm, kırılmış, küskün, yorgun, bıkkın vaziyette… Ve günler sonra ilk kez sevişiyorduk kocamla…

“Gel Güllü, ayrı kaldığımız günlerin acısını çıkartalım” diyen kocamın yanına çırılçıplak süzülürken bir kadın olarak beklentim doğal olarak yüksekti. Tabi ya, aylarca ayrı kalmıştık. Başka bir kadına gitmediğine emindim. Beni sevdiğini, özlediğini söylüyordu. Her normal kadın bu davetten, bu sözlerden ne anlayabilir ki…

Sabaha kadar sürecek bir sevişmenin beklentisiyle girdiğim yatakta, bir iki saati biraz geçmiş olmalıydı ki, yine sırtüstü yatmış, tavana bakarak içimden sabır çekiyordum. Neden mi? Anlatayım.

Yatağa girince öpüşüp koklaşmayla başladık. İkimiz de çıplak, birbirimizin tenini okşadık uzun uzun… Duş yapmıştı, parfümlü duş jeli kokusu sinmişti vücuduna… Ağzı eskisi gibi iğrenç sigara kokmuyordu. Ve eskisi gibi karanlıkta, yorganın altında değildik. Yatakta, birbirimizin her yerini görerek, içimize sindirerek sevişiyorduk.

Hoşuma gitmeye, içim kaynamaya başladı. Baya ilerleme vardı kocamda… Sanki araştırmış, soruşturmuş, bir şeyler öğrenmiş gibi davranıyordu. Acele etmeden, sakin, eski çapaçul sevişmelerden uzak bir tavrı vardı.

Dudak dudağa öpüştük bir süre… Boynuma indi sonra, gerdanıma, göğüslerime… Uçlarını emdi, parmaklarıyla kavrayıp okşadı. Karnıma indi, yaladı diliyle… Kıvranıyordum. Sabırsızca saçlarından tutup başını kendime, apış arama çektim, yönlendirdim.

“Ohhh… Yala… Yala Hasan…” diye inledim yattığım yerde… Bacaklarımı açabildiğim kadar açmıştım. Islak dili amımın dudakları arasına kaydığında ben yükselmeye başlamıştım.

image
Sonra ne oldu bilmiyorum. Yükseldiğim gibi inmeye başladım. Evet, amımı yalıyordu kocam ama, bir şeyler eksikti sanki… Heyecan yoktu adamda, hırs, zevk yoktu. Bir görevi yerine getirir gibi, öğretilmiş bir robotun hareketleri gibiydi dilinin hareketleri… Ruhsuz… Saçını çekiştirdim,

“Orayı değil Hasan… Yukarıya… Biraz daha… Biraz…” Parmaklarımla amımın dudaklarını açtım, kabarmış klitorisimi iyice meydana çıkardım. “Burasını… Yala… Yala…”

Offf… Olmuyor bir türlü… Gözlerimi kapadım. Cafer’in, o köpeğin amımı yalamaları geldi gözümün önüne… Gerçekten köpek gibi saldırırdı herif bana… Köpek gibi yalardı amımı… Yalamakla kalmaz, emerdi, çekiştirirdi dudaklarının arasında… Dili, dudakları, bıyıkları, kaygan kaygan öne arkaya girip çıkan parmakları… Her şeyiyle zevk verirdi bana…

Zevk almaya başladım onu hayal edince… Bacaklarımın arasındaki kocam değildi o anda… Cafer yalıyordu amımı… Biraz sonra, beni iyice delirttikten, yalvarttıktan sonra, amımı yalamayı bırakacak, o koca sikiyle dalacaktı bana… Kanırta kanırta sikecekti beni… Ohhh… Yay gibi kıvrandım yatakta… Kendimden geçmeye, inlemeye başladım.

“Ahhh… Yala… Yala amcığımı… Dilin zevk veriyor Cafer… Yala amcığımı Cafer’im… Ooohhhh…” Erkeğin saçlarına asılıp yukarıya çekiştirdim. Bacaklarımın arasından üstüme yükselen adamın altında zevkten yılan gibi kıvranıyor, yalvarıyordum. “Erkeğimm… Sik beni… Koca sikini geçir bana… Amıma koy benim Cafer… Ohhh… Yarrağını sok amcığıma… Oh, Cafer’im…”

image
Sonuna kadar aralanmış bacaklarımın arasına beklediğim gibi girdi erkeğim, sikini soktu… Ama… Ama bu beklediğim değildi ki… İçime giren şey…

Dehşet ve korkuyla gözlerimi açtım. Üstümdeki kocamdı. Bana, yüzüme bakıyordu şaşkın, kırgın, kararmış, üzgün…

“Ha… Hasan…” diye kekeledim.

Aman tanrım… Öylesine kendimden geçmişim ki… Deminden beri kocamı boynuzladığım adamın ismiyle, sikicimin adıyla hitap ediyordum kocama… “Cafer… Cafer… diye inleyip duruyordum kocamın altında… Sik beni diye yalvarıyordum en adi, en müptezel sözcüklerle… Böyle aptallık olabilir mi, bir kadın bu hatayı yapabilir mi? Direkt boşama nedeni, hatta cinayet…

Özür dilercesine doğrulup boynuna sarıldım. Bacaklarımın arasında, dirseklerinden destek alarak üstüme yığılmış kocamın boynuna sarılarak dudaklarını öpücüklere boğdum. Alttan yükselip memelerimi onun göğsüne bastırıp sürttüm. Mini boy siki içimdeydi hala ve olabildiğince sertti. Ne kadar sert olabilirse…

“Hasan… Hasan… Özür dilerim… Ben… Zevk aldım, kendimi kaybettim Hasan… Özür…”

“Tamam… Tamam Güllü… Önemli değil…” dedi dudaklarımdan fırsat bulduğunda… “Sen zevk almana bak aşkım… Bana ne dediğin, kimin ismini söylediğin umurumda değil… Ben zevk alıyorum çünkü… Sen kendine bak…” Kalçaları inip kalkmaya başladı. Gerçekten o da zevk alıyordu. “Kapat gözlerini… İstiyorsan onu hayal et… Öbürünü… Seni nasıl becerdiğini… Onun seni nasıl siktiğini… Zevk al…” Bir eliyle göğsümü sıkıştırdı, ucunu mıncıkladı. Zevkle, şehvetle, nazla inledim.

“Ahhh… Yapmaa…” İnce sikiyle gidip geliyordu içimde… Sert hareketlerle köklüyor, kasıkları kasıklarıma vuruyordu.

“Şimdi zevk alıyor musun?” dedi nefes nefese… Boynuna sarılıydı kollarım… Kulak memesini dişledim. Emdim. İnledi.

“Evet kocam… Evet… Zevk alıyorum… Ohhh…”

“Kocan değilim ben… Söyle… Kim sikiyor seni? Cafer mi? Hadi, deminki gibi Cafer de bana… Oh, güzel amcıklım benim… Sultanım… Söyle, şu anda seni siken koca yaraklı kim?”

Anlamıştım ne istediğini… Bundan ekstra zevk alıyordu kocam… Karısının sikilmesinden tahrik oluyordu. İnanamıyordum ama gerçekti. Benim köylü, taşralı kocam, kıskanç kocam, ne zaman bu hale gelmişti böyle?

“Cafer… Cafer sikiyor beni aşkım… Ahhh… Caferr…” Durmadan girip çıkıyor, acımasızca sikiyordu. Pompalayıp duruyordu bacaklarımın arasında…

“Güzel sikiyor mu? Çok mu güzel sikiyor seni? Çok mu zevk veriyor sana? Böyle mi?”

Dudaklarımı, boynumu öpüp duruyordu üstümde gidip gelirken… Emiyordu. Oynadığı oyun hoşuma gitmişti benim de… Ben de biraz biraz zevk almaya başlamıştım.

Anahtar kelime buydu aslında… Biraz… Ah… O vahşi herifin, o Cafer denen orospu çocuğunun altında yaşadığım, koca sikinin bana yaşattığı bayıltıcı, kendimden geçirten vahşi, su katılmadık zevkler… Şu anda hissettiğim, o duyguların yerini tutar mı hiç? Bense abarttıkça abartıyor, zevk alsın diye köpürttükçe köpürtüyordum olayı…

“Çok güzel sikiyosun Cafer’im… Ohh… Sikin zevk veriyor aşkım…”

“Kocan böyle sikemiyor seni di mi? Hasan zevk vermiyor sana, öyle mi?”

Hala pompalıyordu. Evlendiğimizden beri ilk kez bu kadar uzun sikiyordu beni… Adama bir güç gelmişti sanki… Esk**en olsa çoktan boşalmıştı içime…

“Evet Cafer’im… Kocamın siki küçücük… Zevk vermiyor senin gibi… Girer çıkar, boşalır hemen, beni düşünmez… Ohhh… Erkeğim… Aygırım benim… Senin sikin harika… Çok güzel sikiyosun… Evet… Evet… Harikasın… Cafer… Canım benim… Ooohhh…”

“Yavrum benim… Merak etme sen… Seni hep sikicem… Kocanın eline bırakmıcam seni… Oh, çok zevk veriyor amcığın… Delirtiyor beni… Hadi söyle… Sikmemi iste benden… Adımı söyle… Hadi sevgilim…”

“Cafer… Cafer… Aşkımm… Sik beni… Geçir amıma… Sikini sok bana erkeğim… Aslanım… Ohhh…”

Dakikalarca bu şekilde girip çıktı amıma… İnce siki beklediğim, özlediğim şey olmasa da, girip çıktıkça klitorisime çarpan, ezen kasıkları zevk duygusu uyandırıyordu işte bir şekilde…

Sonunda beklenen şey oldu. Ben inleyip dururken, Cafer diye seslenerek kocamı gaza getirmeye çalışırken, aşırı gitmiş olmalıyım ki, daha fazla dayanamadı, boşalmaya başladı. Yine her zamanki gibi… Beni beklemeden… Bacaklarımın arasından çıkıp yana devrildi sırt üstü… Körük gibi, maratondan çıkmış gibi nefes alıp veriyordu yanımda…

image
Bense arafatta kalmış gibiydim. Ne cennet, ne cehennem… Biraz zevk almıştım evet, ama beklediğim heyecanı, orgazmı yaşayamamıştım. Öylece, piç gibi kalakalmıştım ıslak amcığımla… Kocamın döllerinin süzüldüğünü hissediyordum am dudaklarımın arasından… Başımı çevirip baktım, o da bana bakıyordu tepkimi ölçmek ister gibi…

Beynim dönüverdi. O kadar istediğini yerine getirmiştim, Cafer diye diye sikilmiştim altında, netice sıfır… Eskisinden farkım yok, yine aynı yerdeyim.

“Boşaldın mı?” dedim hınçla… Başını evet anlamında salladı suçlu suçlu… Arkasından ne geleceğini bekliyordu.

“Ben boşalmadım ama…” dedim. Salak salak bakıyordu hala… Öfkem yükseliyordu git gide… “Ulan pezevenk…” dedim, durdum. Baktım, pezevenk lafına tepkisi yoktu kocamın, bekliyordu devamını… Ben de yattığım yerden kalkıp yanında, ona doğru diz çöktüm, devam ettim. Göğsüne, iman tahtasına elimi koyup sarstım. Üstünde giysi olsa yakasına yapışacaktım puştun… Yoktu, çıplaktı. Boşaldıktan sonra hemen inmiş, sönmüş siki içine kaçmıştı, bacaklarının arasında görünmüyordu bile…

“Ulan pezevenk… Ben başka erkeğin kucağına gitmedim. Gitmedim evet… Beni o yabancı erkeğin kucağına sen ittin.” Ağzını açacak oldu, fırsat vermeden makine gibi saydırmaya başladım.

“Pezevenksin işte… Sen karını insan yerine koymadın. Karını başka erkeğin sikine muhtaç ettin. Hep böyle yaptın. Hep kendini düşündün. İki dakkada boşaldın, götünü döndün uyudun. Hiç beni düşünmedin. Bu kadının da canı var demedin Hasan….” Başı yanda beni dinliyordu sessizce… Öfke fırtınamın geçmesini bekliyordu.

“Hiçbir şey bilmiyordum. Bana orgazmın ne olduğunu, boşalmanın nasıl zevk verdiğini Cafer öğretti. Bu kadar sene sonra sevişmeyi elalemin kocası öğretti bana… Sen değil, o orospu çocuğu gösterdi bana dünyayı… Seks yapmayı,sevişmeyi… Ağız kokusu, sigara kokusu, rakı kokusu olmadan öpüşmenin zevkini… Okşanmanın, öpülmenin, yalanmanın, gerçekten sikilmenin ne olduğunu… “ Gözlerim doldu. Yaşlar yanaklarımdan yuvarlanmaya başladı. Acı duyuyordum. İçim acıyordu.

“Sevmiştim onu… Aşık olmuştum. Gidelim dedi, her şeyi bıraktım onunla gittim. Sonra ne oldu? O da bıraktı gitti beni… Sikti, bıraktı. Orospu yaptı beni…. Ondan da, senden de, bütün erkeklerden de nefret ediyorum. Nefret… Anlıyor musun beni pezevenk herif? Nefret…”

Ağlıyordum. Hüngür hüngür hem de… Ayların verdiği birikim, gerginlik, stres bir anda boşalmaya başlamıştı. Hasan kollarının arasına almış, sımsıkı sarılmış, kucağında bebek gibi sallıyordu beni… Yatıştırmaya çalışıyor, saçlarımı okşuyor, öpüp duruyordu. Ağladım. Göz yaşlarım bitene kadar… Sakinleşinceye kadar… Ağladım…

Sustum sonunda… Sırtüstü uzanmıştım, saçlarım yastığa yayılmış, çıplak… Hasan yanımda, ellerini tüm vücudumda gezdiriyor, okşuyordu beni… Mendille gözyaşlarımı kuruladı. Burnumu çektim. Rahatlamıştım.

“Seni orospu mu yaptı?” dedi kocam… O lafıma takılmıştı sadece… Sanki şimdi değilmişim gibi… Orospu olmam için sadece bir adamın altına yatmam, onunla kaçmam yetmezmiş gibi… Şu anda orospu değil, kanatlı melekmişim gibi…

Merakla bakıyor, sorusunun yanıtını bekliyordu. İşkillenmişti. Orospu yaptı evet… Kendisi aylarca siktiği gibi, kirayı ödemeden bırakıp gittiği ev sahibi de sikti, fırsatçı asker arkadaşı da… Bir orospu gibi davrandılar bana… İşin garibi ben de öyle davrandım… Azgın bir orospu gibi…

Yine de sustum, kocama hiç bir şey söylemedim. Sırası vardı elbet… Bir gün her şeyi anlatırdım. Sırası gelince… Yeri gelince… Onun yerine göğsümü okşayan elini tuttum, sıktım. Yorgun argın, fısıldadım,

“Boşalt beni Hasan…” dedim. “Nasıl yaparsan yap, boşalt, rahatlat beni… İhtiyacım var kocacım. Çok ihtiyacım var boşalmaya…”

“Tamam canım. Tamam bebeğim. Merak etme. Rahatlatırım seni ben… Hatta istersen… Vibratör diye bişeyler var. Yapma yarakmış… Zencisi, beyazı, sahici gibisi, kıpraşımlısı, su püskürteni bile varmış. Rehber arkadaş söylemişti bana… Sikimin boyunu uzatan kaputlar varmış. Geçiriyormuşum sikimin ucuna, boyu uzuyormuş, tırtıklısı, bilmem nelisi… Söylerim ona, onlardan alırız internetten…” İstemeden güldüm,

“Manyak şey… Elin adamına ne diyeceksin? Karıma yapma yarak alalım mı diyeceksin?” Sakinleşmiştim iyice, şaka yapabiliyordum. O da güldü. Muzip bir tavırla

“Söylerim, ne var? Hem zaten…” Yüzüme baktı,

“Eee? Hem zaten?”

“Elin adamı diyorsun ya… İşin orasına bakarsak, elin adamından… Yapmasını vibratörünü bırak, sahicisini aldın sen karıcım…” deyiverdi. “Sahici yarak yedin sen…”

Vurgun yemiş gibi kalakaldım. Ne diyeyim, hak etmiştim bu lafı, sonuna kadar haklıydı. Hem de kocamın zannettiği gibi bir değil, iki değil, üç tane sahici yarak almıştım. Kocam bozulduğumu anladı, dudaklarıma öpücükler kondurdu.

“Şaka yaptım, şaka… Sen kendini sakın üzme karıcım. Seni seviyorum. Her şey yoluna girecek. Merak etme. Sen ne istersen onu yaparız bebeğim. Bir tanem…”

Kocam elleriyle memelerimi okşadı, yaladı. Okşaya okşaya bacaklarımın arasına girdi. Başını apış arama yaklaştırdı. Bacaklarımı araladım rahat etmesi için… Başını kaldırıp baktı bana, tereddüt ediyordu,

“Güllü… Şey… İçinde döl var bunun, akıyor hala…” Hırsla saçlarından tuttum iki elimle, başını amıma gömdüm.

“Yala amcığımı pezevenk…” dedim. “Döl de olsa yala… Senin döllerin onlar… Sen hele dur bakalım… Böyle giderse daha çok döl yalayacaksın. Başka erkeklerin döllerini hem de… Belki de Cafer’in döllerini yuttururum sana… O orospu çocuğunun döllerini yalarsın ilerde… Yala hadi… Parmaklarını da sok içime… Zevk ver bana, orospu Güllünün pezevenk kocası…”

Sanki Cafer’in adını anmam bile azdırıyordu adamı… Kendime orospu demem, ona pezevenk demem daha beter tahrik ediyordu. Yalamaya başladı ateşli ateşli… Az sonra kıvranmaya, orgazm olmaya başlamıştım… Kalçalarım yatağı dövüyordu boşalırken, indirip kaldırıyor, zevkten kendimden geçiyordum. Zavallının başını bacaklarımın arasına kıstırmış, nefessiz bırakmıştım.

“Böyle işte… Böyle… Ooohhh… Yala pezevenk… Dilini sok amcığıma… Oh, pezevenk kocam benim… Aaahhhh….”

Her şey bittikten sonra ışığı kapatıp yattık. Kocam yorgunluktan horlamaya başlamıştı bile… Bense saatler boyu gözüm tavana dikili, uykusuz yattım. Düşünüp duruyordum kara kara…

Benim sonum ne olacaktı böyle…? Keşke kocama anlattığım gibi olmasaydı, Cafer piçi öğretmeseydi bana dünyanın kaç bucak olduğunu… Keşke dünyadan, dünya zevklerinden bihaber kalsaydım kocamın pipisiyle baş başa, bilmeseydim böyle zevklerin olduğunu… Kendi küçük cahil dünyamda her şeyden habersiz, yarım yamalak da olsa mutluydum hiç olmazsa…

Şimdi öyle mi ya? Şu kısacık sürede üç değişik erkek tanımıştım. Üç değişik erkeğin sikini yemiştim, içime almıştım, amcığım değişik yaraklarla tanışmış, zevkini almıştı… Orgazmı yaşamıştım yabancıların kollarında… Her erkeğin yoğurt yemesi, am sikmesi başkaydı. Üç erkeğe, sapına kadar erkek üç erkeğe, dibime kadar sikilmiştim. Tatminsizlik duygusu kasıp kavuruyordu bedenimi… Artık bundan sonra hep böyle mi olacaktı? Bundan sonra sadece kocamın pipisiyle yetinebilir miydim?

Bu gece yaşamıştım bunu işte… Yetmiyordu. Kocamın siki artık bana yetmiyordu. Tatmin etmiyordu beni ufarak şey… Kocam da biliyordu bunu… Suçluydu. Köpek yavrusu gibi bakıyor, pezevenk demelerime katlanıyor, hakaretlerime ses çıkarmıyordu.

Hele sevişirken kendimden geçip Cafer diye inlemelerime bir şey dememesi… Hatta beni sikerken Cafer dememi istemesi… Bundan tahrik olması… Hayretler içinde kalıyordum düşündükçe…

Dönüp dolaşıp aynı soru beynimin içinde yankılanıp durdu tüm gece… Uykusuz…

Benim sonum ne olacak?

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

UZUN AMA ZEVK DOLU SEX HİKAYEM (Alinti)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

UZUN AMA ZEVK DOLU SEX HİKAYEM (Alinti)

UZUN AMA ZEVK DOLU SEX HİKAYEM
Selam uzun sex hikaye okurları. Ben 28 yaşımdayım. Başımdan mutsuz bir evlilik geçti. Bir yılı kardeş gibi geçen 3 yıllık evlilikten sonra kocamdan boşandım. Annem ve babamla beraber kalmaya başladım. Ablam evlendiği için eniştemin işi gereği beraber ilçede yaşıyorlar. Ben de özel bir şirkette çalışıyorum.

Bir akşam üzeri babam aniden rahatsızlandı ve hemen hastaneye kaldırdık. Kalp krizi geçirmişti. Muayeneden sonra kalp damarlarlarının tıkalı olduğunu ve ameliyat olması gerektiğini söylediler. Biz de babamı Ankara’da özel bir hastanede ameliyat ettirmeye karar verdik. Yalnız Ankara’yı hiç bilmiyorduk ve kalacak yerimiz yoktu. Annem babam ve beraber gidecektik. Artık biz de hastaneye yakın bir otelde kalırız diye düşünüyorduk.

Ablam ne yapmaya karar verdiğimizi öğrenmek için aradı. Biz de ona anlattık. Ablam bize

– “İsterseniz Hakan sizi götürsün o Ankara’yı çok iyi bilir ve sizi misafirhaneye götürür, orda kalırsınız.” dedi.

– “Çok iyi olur ama o izin alıp ta gelebilir mi?” dedik

– “Sorun olmaz, Hakan rahat izin alır.” dedi

Ankara’ya gideceğimiz günü kararlaştırdık ve eniştem bize bir gün evvel geldi. Sabah erkenden otobüsle babam, ben ve eniştem gideceğiz. Babamın son kontrol ve tahlilleri bitene kadar eniştemin çalıştığı resmi kurumun misafirhanesinde kalacağız. İşler bittikten sonra ameliyat günü annem gelecek, ameliyatını olan babamın yanında refakatçi olarak nöbetleşe kalırız diye düşündük. Belki beni misafirhaneye almazlar diye ablamla eniştemin evlilik cüzdanını da yanımıza aldık. Karı koca gibi davranıp iki oda ayırtacak, ama babamla ben bir odada, eniştem ikinci bir odada kalacaktık.

Sabah erkenden otobüsle yola çıktık. Hastaneye vardık, babamın işlemlerine hemen başladık. Sevk işlerini filan hallettik. Yalnız babamın hemen ameliyat olmayacağını, bir süre izleme ve tahlillerin yapılması gerektiğini, bunun için mutlaka hastanede yatması gerektiğini söylediler. Babamın yatış işlemlerini yaptırdık. Babamla vedalaşıp hastaneden eniştemle beraber ayrıldık. Tahliller için her gün hastaneye, babamın yanına gelecektik.

Sıra akşam kalacağımız misafirhaneyi bulmaya gelmişti. Giderken bir yandan ne yapacağımızı konuştuk eniştemle… Babamın hastanede kalması hesapta yoktu. Şimdi iki kişi karı koca olarak iki ayrı oda tutmamız anlamsız olacaktı. Mecburen tek oda tutulacaktı.

Kendimi bir garip hissediyordum. Boşandığım kocamla yataklarımızı ayırdığımızdan bu yana nerdeyse iki sene geçmişti. Bunca seneden sonra ilk defa aynı odada, hatta belki de aynı yatakta bir erkekle yatacaktım. Yanımda yürüyen eniştemi süzüyordum çaktırmadan… Boylu poslu, yakışıklı adamdı eniştem… Geniş omuzları, hem benim hem kendisinin ağır çantasını rahatlıkla taşıyan pazuları şişmiş kaslı kolları vardı. Onunla karı-koca rolü oynayacaktık şimdi…

Yarım saatlik yürüyüşten sonra kalacağımız yeri bulduk. Ben dışarıda beklerken eniştem işlemleri yaptırdı. Kalacağımız odanın anahtarını aldık, çantalarımız bırakmak için odaya çıktık. Nasıl anlatabilirim bilmiyorum, içimde hem bir heyecan, hem bir ürperti kaplamıştı. Balayına çıktığım gün otele ilk girişimi yaşıyordum yeniden… Kendimi gerdeğe girecek yeni gelin gibi hissediyordum.

Eniştem bizi evli diye işlem yaptırdığından odadaki geniş yatak beklediğim gibi çift kişilikti. Çantalarımızı boşalttık ve dolaba yerleştirdik. Çok yürüdüğümüz için yorulmuştum. Kendimi hemen yatağa atarak uzandım, biraz dinlendim. Eniştem de çok yorulmuştu. O da kendini yatağın diğer tarafına attı. Üstümüzdeki giysilerle biraz uzanıp dinlendik, kendimize geldik. Eniştem,

– “Biraz yatalım, daha sonra yemeğe çıkarız.” dedi

– “Tamam enişte, ama bu yorgunluğu atabilmem için bir duş alsam iyi olur..” dedim. Kalkıp banyoya baktığımda sıcak su vardı enişteme “sen yatarken ben bir duş alayım” dedim.

Ben duşa girdiğimde eniştem yorgunluktan öylece yatağın üzerinde uyuya kalmıştı. Duşumu alıp çıktığımda o hala uyuyordu. Giyindikten sonra eniştemi uyandırdım.

– “Enişte, istersen kalk sen de bir duş al” dedim.

O da peki der gibi başını salladı, kalkıp banyoya girdi. Duşu aldıktan sonra banyoda havlu olmadığı için bana seslenerek dolaptan havluları vermemi istedi. Kapı aralığından havluyu uzattım. Lavabonun aynasından eniştemin çıplak vücudu görünüyordu ama o bunun farkında bile değildi. Gördüğüm manzara çok güzeldi. Bir gram fazlası olmayan kaslı, atletik vücudu göz alıyordu. Önündeki kocaman alet inik halde bile kapkalın, bileğim gibi uzanıyordu.

Bir an bile olsa, gördüğüm şey karşısında içimin bir hoş olduğunu hissediyordum. Saçlarımı tararken gözümün önünde hep eniştemin koca aleti canlanıyordu. Eniştem banyoda giyinerek çıktı. Yanıma saçını taramak üzere aynaya yaklaştığında o temiz sabun kokusunun arasında erkeksi vücudunun kokusunu çektim ciğerlerime… Üstünü başını düzeltip,

– “Haydi kalk, bir yemek yiyelim. Daha sonra biraz sana Ankara’yı gezdireyim.” dedi. Beraber çarşıya çıktık. Dolaşırken

– “Ablana bir sürpriz yapmak istiyorum, Ankara’dan ona güzel bir hediye alalım. Ama ne alacağıma karar veremedim.” dedi

– “Bence güzel bir iç çamaşırı alalım” dedim.

– “Ben anlamam ki…” dedi

– “Ben yardımcı olurum enişte…” dedim.

Beraber iç çamaşırı satılan bir dükkana girdik. Enişteme çok beğendiğim güzel bir gecelik gösterdim

– “Bak enişte, bu harika.. Bunu alalım, ablam çok beğenir” dedim

– “Peki baldız, alalım.” deyip aldıktan sonra bana da “beğendiğin bir şey varsa sen de al…” dedi

– “Yok istemem” dedimse de beğendiğimi almamda ısrar etti. Beyaz dantelli bir iç çamaşırı beğendim,

– “Peki, o zaman ben de bunu alayım” dedim. Eniştem beğendiğim iç çamaşırını aldı, onun üzerine bir de kısacık, şeffaf bir babydol beğendi. Onu da paketletti.

Daha sonra dolaşarak Sakarya caddesi denen bir yere gittik, orada yemek yedik. Eniştem kendisine bir bira söyledi.

– “İstersen sen de bir tane iç yorgunluğu alır” dedi ben hiç içmediğim için önce istemedim. Ama ısrar edince,

– “Peki bir tane de ben içeyim, içemezsem sen içersin” dedim. Bir yudum içtim, tadı pek güzel değildi. Ama daha sonra yavaş yavaş içmeye başladım. Eniştem ikincisini bitiriyordu bile… Ben daha yarısına bile gelmemiştim eniştem iki bira daha söyledi

– “Haydi çabuk… Bunu da sen içeceksin” dedi

– “Tamam” dedim. Kalan birayı tek yudumda içtiğimi görünce

– “Aman yavaş baldız, sarhoş olursun yoksa…” dedi

– “Olsun enişte, yanımda sen varsın…” dedim daha sonra eniştem üçüncü birasını içerken ben de ikinci biramı içiyordum biralarımızı içtikten sonra

– “Hadi kalk artık gidelim” dedi. Ayağa kalktığımda hafif başım döndü.

– “Aman enişte… Benim başım döndü, tut beni…”

– “Koluma gir canım…” dedi. Eniştemin koluna girdim ve iki elimle koluna sarıldım. Başım döndüğü için başımı da omzuna dayamıştım.

– “Demedim mi ben sana, yavaş iç sarhoş olursun diye…” dedi Benim de istediğim zaten hafif sarhoş olmaktı, istediğim de olmuştu. Gece saat onbire doğru misafirhaneye vardık ben daha odaya girer girmez kendimi yatağa attım. Eniştem de yatağa uzandı. Bir süre o vaziyette yattıktan sonra eniştem

– “Haydi yatalım artık hastaneye sabah erken gidelim” dedi. Biraz biranın etkisi biraz da havanın sıcak olmasından odada yatmak mümkün olmuyordu. Enişteme,

– “Ben uyuyamadım ya enişte… Çok sıcak elimi ayağımı yıkayayım” dedim

Ben banyoda elimi ayağımı yıkayıp çıktığımda eniştem de çarşıdan aldıklarımıza bakıyordu.

– “Bunu ablan nasıl giysin kız? Baksana bunun her tarafı açık… Şeffaf tülden bir şey, sütyen de kilot da çok küçük…” deyince

– “Enişte onlar fantezi iç çamaşırı… Ablam giyince beğenirsin merak etme…” dedim. Güldü,

– “Doğru söylüyorsun, ablana çok yakışır bunlar…” dedi. Biraz sonra içini çekip “Keşke ablan da yanımızda olsaydı da üzerinde bir görseydim” dedi. Ben de güldüm,

– “Ne o enişte? Bir gün ayrı kaldın, ablamı özledin hemen bakıyorum.” dedim.

– “Ne yapayım baldızım, ablana sarılmadan uyuyamam ki ben… Şimdi olsaydı bunları giyer, ben de üstünde nasıl durduğunu görürdüm.”

– “İstersen ben giyeyim de bir gör, ablamın üstünde nasıl duracağını gözünün önüne getirirsin.” dedim

– “Mankenlik yapacaksın yani… Yakışır valla senin gibi güzel kadına her şey yakışır zaten…” dedi

– “Aman eniştee… Utandırma beni, vazgeçtim zaten… Baksana, sen de söyledin, tülden şeyler bunlar…”

– “Yoo, öyle hemen caymak yok baldız. Söz verdin, giyeceksin. Bak ben senin için neler yapıyorum…” diye şantaja başladı eniştem.

– “Tamam, tamam enişte… Kızma, ama bir kere giyip çıkarıyorum, ona göre…” dedim. Paketi alıp içeriye banyoya geçtim. Şöyle bir elime alıp baktım. Gerçekten bunları giymek cesaret isterdi. Hele eniştemin yanında… Ben tereddüt ederken eniştem içerden “Hadi, nerde kaldın?” diye seslenince alelacele üstümdekileri çıkarıp aldığımız tanga külot, dantel sütyeni giydim, üzerine de etekleri fırfırlı, kurdelelerle dantellerle süslü şeffaf babydolü geçirince aynada kendime bir baktım.

Güzel bir kadın vardı aynada… Uzun siyah saçlarım beyaz çamaşırlarla, beyaz tenimle tezat oluşturuyor, memelerimin yarısını açıkta bırakan şeffaf babydolün altında yarım sütyen, kenarları iple bağlı beyaz dantel külot görünüyordu. Kalçalarımın hemen altında biten giysi, bacaklarımı meydanda bırakıyordu. Dudaklarıma kırmızı ruju sürüp, makyajımı bitirdiğimde daha da güzel, çekici vamp bir kadın olup çıkmıştım şimdi. Çekine çekine içeriye girdiğimde eniştemin gözlerinin açıldığını fark ettim. Hayranlıkla uzun bir ıslık çaldı eniştem,

– “Çok güzel olmuşsun prensesim…” dedi

– “Abartma enişte… Ablamın üstünde daha güzel olur bunlar…” dedim. “şöyle ablamı bu giysilerin içinde bir düşün.”

Ben de odadaki aynadan bakıyordum. Eniştem yatağa yatmış ellerini boynunun altına bağlamıştı. Yavaşça doğrulup yatağın kenarına oturdu. Gözleri parlıyordu bana bakarken,

– “Gerçekten çok harikaymış… ” dedi.

Şöyle bir etrafımda döndüm. Kendimi enişteme iyice seyrettirdim. Striptizci gibi hissediyordum kendimi… Eniştemin yiyecek gibi bakışlarından içim bir hoş olmuştu. Hemen içeri kaçıp üstümdekileri çıkardım. Tekrar giyinip içeriye geldim. Heyecandan yüzüm kızarmıştı.

– “Kız sen bayağı sarhoş oldun galiba. Hadi yatalım artık” dedi

– “Hiç uykum yok enişte. Yatmak istemiyorum. İstersen sen yatabilirsin” dedim. Eniştem,

– “Yatak iki kişilik baldız. Nasıl yatacağız? Sen yatakta yat. Ben de koltuğu çekeyim. Ayaklarımı yatağa uzatır öyle yatarım.” dedi

– “Enişte en az bir hafta buradayız. Bir hafta bu şekilde yatacak halin yok ki… Olsun beraber yatarız. Korkma benden zarar gelmez” diye şaka yaptım eniştem de gülerek

– “Yok kız sen benimle yatmaya çekinmez misin?”

– “Enişte çekinsem ne yapacağız mecbur beraber yatacağız.”

– “Eğer sence bir sorun yoksa bence de olmaz.” dedi “Hadi o zaman ben dışarı çıkayım da sen üzerini değiştir”

– “Peki enişte..” dedim o da

– “O zaman, hadi bir an önce yatalım, çok uykum var” dedi Valizi açtığımda annemin o telaşla akşam yatmak için bir şey koymadığını gördüm. Telaşla enişteme

– “Tüh, hiç öyle yatmak için bir şey koymamış annem…” dedim

– “Üzerindekilerle yat şimdilik…” dedi.

– “Enişte bu sıcakta üzerimdekilerle yatılır mı? Zaten terledim, leş gibi kokuyorlar, toz toprak oldu… Mümkün değil yatamam.”

– “O zaman kalk açık bir yer bulalım da tşörtle ile eşofman altı bakalım bari…” dedi

– “Enişte bu saate nereden buluruz? Çok geç oldu”

– “Bu gecelik üzerindekilerle yat ta yarın bir şeyler bakalım”

– “Peki bugün idare edeyim bari…” dedim

Ablam eniştemin çantasına bir şortla bir tşört koymuş. Eniştem

– “Sen o zaman sen bunları giy, ben böyle yatayım.” dedi.

– “Ya enişte, nasıl olsa çekinecek bir şey kalmadı artık. Ben seninkileri giyeyim. Bu sıcakta sen de bu vaziyette yatamazsın o zaman sen üzerini çıkar da yat…” dedim

– “Olur mu?”

– “Neden olmayacak olur tabi”

Eniştem üzerini çıkardı. Zaten üzerinde bir gömlek vardı, onu çıkarttı. Vücudu çok atletikti, kolları kaslı ve göğsü hafif kıllıydı. Pantolonunu da çıkardı, boxer iç çamaşırı ile yatağa yattı

– “Bak, eğer benden utanırsan veya çekinirsen söyle, yatmayayım” dedi

– “Yok enişte, olur mu ya? Neden çekineceğim, sen yabancı mısın?” dedim “Burada en az bir hafta kalacağız, onun için rahat etmeliyiz”

Odanın lambasını kapattım ben de yatağa girdim sadece alt tarafını nevresimle örtü yatarken bana

– “Keşke ablana aldığımız kıyafeti giyip de yatsaydın” dedi

– “Giymemi istiyor musun?” dedim o da

– “Evet” dedi

Yataktan kalkarak ablama aldığımız geceliği giydim

– “Enişte böyle nasıl, beğendin mi?”

– “Gerçekten çok güzelmiş” dedi.

Tekrar yatağa yattım. Oda çok sıcak olduğu için üzerimi örtmemiştim ve sohbet etmeye başladık. Ben yatakta enişteme doğru dönerek konuşuyordum bu arada göğüslerim gecelikten görünüyordu eniştemin de gözleri göğüslerimdeydi. Babamın hastalığından, yarın neler yapacağımızdan filan konuştuk. Konuşurken eniştem uykuya dalmıştı ama ben bir türlü uyuyamıyordum. Ben de arkamı enişteme dönerek uyumaya çalışıyordum.

Bir süre sonra eniştem uykusunda bana doğru döndü. Bacağımı bacakları arasına aldı ve elini boynuma attı. Eli göğsümün üzerine gelmişti. Bu benim de hoşuma gitmişti. Uyku sersemliği ile eliyle göğsümü biraz sıktırdı ve uyumaya devam etti.

Eniştemin uyamadığını uyur gibi yaptığını zannettim ama yorgun olduğu için gerçekten uyuyordu. Eniştemin sertliğini bacağımda hissedebiliyordum. Ben de enişteme doğru yanaştım. Kalçalarımı iyice oynatıp o sertliğin tadını çıkardım bir süre… Bir elimle eniştemin göğsümü avuçlayan elinin üstüne bastırıp parmaklarının temasını iyice arttırdım. Diğer elimi de şortumun içine soktum ve kendimi tatmin etmeye başladım. Bütün gün o kadar dolmuştum ki, fazla uğraşmadan kısa bir süre sonra zevkle boşaldım. Daha sonra ben de uyudum.

Ertesi gün gene hastaneye gittik ve babamın ameliyatının ertesi güne kaldığını söylediler. Bizim yapacak başka işimiz olmadığı için eniştemle dolaşmaya başladık. Eniştemle sanki karı koca gibi kol kola geziyorduk. Akşama kadar dolaştık. Sokakta çiçek satan kız,

– “ Ağabey yengeme bir tane alır mısın?” deyince eniştem gülümsedi ve

– “Haydi ver bir tane alalım…” dedi. Bu benim çok hoşuma gitmişti. Enişteme teşekkür ettim ve o gün misafirhaneye erken döndük. Biraz lobide televizyon izledik. Saat sekiz gibi odamıza çıktık. Ben hemen üzerimdekileri çıkarttım. Sıcaktan bunalmıştım. Duşa girdim, terimi atıp çıktım. Üzerime iç çamaşırı giymeden sadece bir şortla tşört giydim. Eniştem de gömleğini ve pantolonunu çıkardı. O da benim gibi bir şort tişörtle çıktı banyodan…

Gelirken gazete almıştık. Vakit geçirmek için beraber yatağın üzerinde bulmaca doldurmaya başladık. Ben soruları okuyorum. Eniştemle beraber doldurmaya başladık. Yazarken eğiliyordum ve göğüslerim tişörtün geniş yakasından görünüyordu herhalde ki, eniştemin gözleri göğüslerimden ayrılmıyordu. Eniştemin göğüslerime baktığını fark ettikten sonra göğüslerimi kapatacağıma ona daha açık vermek için gazeteye biraz daha eğiliyordum. Arada bir de elimi göğsüme sokup kaşıyor kalemi ağzıma alarak oynuyordum. Bu hareketlerimin eniştemi çok etkilediği belliydi. Eniştemin önü kabarmaya başlamıştı. Benim de canım istemeye başlamıştı.

Yatağın üzerindeki battaniye yere düşmüştü. Battaniyeyi yerden almak için eniştemin üzerinden eğildim. Yerdeki battaniyeyi alırken göğüslerim eniştemin bacaklarına değmişti. Kolum da eniştemin önüne dokundu. O anda eniştemle göz göze geldik. Hiç konuşmadan birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Birden eniştemin dudaklarından öpmeye başladım. Eniştem şok olmuştu

– “Ne yapıyorsun kız yapma…” dediyse de

– “Enişte sen de istiyorsun aslında…” dedim ve eniştemin dudaklarından öpmeye başladım. Elimle de eniştemin sikini okşuyordum. Enişteminki kalkmıştı. Şortunun paçasından elimi içeriye soktum. Eniştemin sikini çıkarttım. Elimle okşuyordum. Eniştem bir yandan inliyor, bir yandan itiraz etmeye çalışıyordu.

– “Yapma baldız,bunu yapmamalıyız…” diyordu

– “Enişte bunu sen de istiyorsun, ben de istiyorum… Lütfen çok istiyorum. Nolur kırma beni…” Yalvarıyordum…

– “Peki o zaman baldız… Madem sen de istiyorsun, günah benden gitti o zaman…” diye karşılık verdi.

Benim tahammülüm yoktu. Hemen doğrulup eniştemin şortunu çıkartım. Eniştem çırıl çıplak kalmıştı. Deli gibi enişteminkini ağzıma alıp yalamaya başladım. Toplarını sıktırıyor arka deliğine de parmaklarımla bastırıyordum. O kadar büyük ve kalındı ki ağzıma zor sığıyordu. Eniştem eliyle de benim göğsümü okşuyordu. Yalamaya doyamıyordum. Parmaklarımın arasında eniştemin kalın, damarlı penisini gördükçe azıyor, bacaklarımın arasında ateş yanar gibi kasıklarımın yandığımı hissediyordum.

Başımı kaldırıp enişteme baktım. Gözlerini kısmış, saçlarımın arasındaki elleriyle beni kasıklarına çekiyor, kısık kısık inliyordu. Durduğumu hissedince kalktı, yatağın üstünde diz çökerek beni soydu, üzerimdekileri çıkardı. Zaten iç çamaşırı giymemiştim, iki parçayı çıkarınca ben de çırılçıplak kalmıştım. Hasretle eniştemin dudaklarını öpüyordum. Eniştem de bana karşılık vererek dudağımı kopartırcasına öpmeye başladı. Ben eniştemi hem öpüyor hem de bir elimle okşuyordum. Eniştem elini uzatmış, şehvet sularıyla sırıl sıklam olmuş kadınlığımı okşuyor orta parmağını içime sokuyordu.

O kadar hoşuma gidiyordu ki adeta kuduruyordum. Dudaklarımı öpmeyi sürdüren eniştem boynuma, memelerime, göbeğime inmeye başlamıştı. Islak dili göbek deliğimde oyalandıktan sonra kasıklarıma geldi. Bunu yaparken kendisi de ters dönmüş, taş gibi sertleşmiş organını ağzıma doğru uzatırken diliyle amımı okşamaya başlamıştı. 69 pozisyonuna geçmiştik. Ben enişteminkini ağzıma alırken o da benimkini yalıyor parmağını arkama sokup sokup çıkartıyor, boşta kalan elleriyle de göğüslerimi okşuyordu.

Benim daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı artık. Hepsini içime almak istiyordum. Altından zorla kalkıp eniştemin üzerine çıktım. Nefes nefeseydim. Eniştemin üzerine yavaşça oturdum. Elimle eniştemin kalın organını tutup kan hücumundan şişip dudakları kabarmış amıma hizaladım. O kadar zevk alıyordum ki bağırmamak için kolumu ısırıyordum.

Ben bitmek istemiyordum içimden çıkartım ve enişteme doğru dönüp dudaklarından öpmeye başladım. O da beni öperken dudaklarımı kopartıyordu daha sonra eniştem benim boyunlarımı, omuzlarımı öpüyor göğüslerimi okşuyor diğer eliyle önümü okşuyor parmağını içime sokup çıkartıyordu eniştem vücudum her tarafını öperek yalayarak göbeğime kadar indi ben zevkten çıldırıyordum yatağın çarşafını sıktırıyordum her tarafım titriyordu enişteme artık dayanamayacağımı beni bitirmesini istedim o da

“Daha değil sabret” dedi

Diliyle yalıyor dilini içime sokup çıkartıyordu beni ters çevirdi ve bu seferde sırtımdan yalamaya başlayarak aşağıya kadar inmeye başladı bana biraz kalçalarımı kaldırmamı istedi eliyle kalçamı açtırıp diliyle arkamı yalıyor dilinin ucuyla arkama giriyor parmaklarını da içime sokuyordu elleriyle amımı açtırdı önce iki parmağını soktu sonra üç parmağını sokmaya çalıştı benim biraz canım acıdı enişteme

– “Yeter artık parmaklarını çıkar kuduruyorum” dedim

Arkamdan yavaş yavaş içime giriyordu ben de kendimi enişteme bırakmıştım birkaç sefer içime girip çıktıktan sonra çıkartıp arkama girmek için elleriyle kalçamı açtırdı ben iyice ıslandığım için enişteminki iyice ıslanmıştı önce kafasını soktu biraz canım acıdığı için kendimi biraz çektim ve istemeyerek biraz kendimi sıkıyordum

eniştem benim rahatlamam için kulak memelerimi yalıyor ve kulağıma açık saçık kelimeler söylüyordu kendimi serbest bırakmamı istedi daha sonra çok zevk alacağımı söyledi ben de elimden geldiğince rahatlamaya çalıyordum içinde birkaç git gel yaptıktan sonra hepsini içime soktu ben acıyla zevk arasındaydım içime girip çıkıyor eliyle de kalçalarıma tokat atıyordu bu beni iyice çıldırtıyordu ben de orta parmağımla hem önümü okşuyor hem de eniştemin taşaklarını okşuyordum.

Benim artık daha fazla dayanacak gücüm kalmadığından sarsılarak boşalmaya başladım ama eniştemin pek boşalmaya niyeti yoktu. Arkamdan çıkartıp beni sırt üstü çevirip belimin altına yastık yerleştirdi bacaklarımı omuzlarına koymamı istedi ellerini de bacaklarımın arasından geçirdi ve içime girmeye başladı hem içime giriyor hem de boynumu öpüyor göğüslerimi sıktırıyor dudaklarımı öpüyordu birkaç kez daha girip çıktıktan sonra hemen içimden çıkartıp göbeğimin üzerine ılık ılık boşaldı eliyle iyice boşalttı daha sonra ağzıma alarak kalanlarını da ben yaladım parmaklarımla da eniştemin göbeğimin üzerine boşalttığı döllerini göğüslerime sürdüm.

Eniştem bitkin bir halde yanıma uzandı ikimiz de birer tane sigara yaktık bir süre hiç konuşmadan sigaramızı içtik sonra eniştem

– “Nasıldı, hoşuna gitti mi?” diye sordu. Gerinerek,

– “Çok güzeldi enişte.” dedim. “Ablam çok şanslı. Senin gibi bir kocası var. Hep söylerdi ama, şimdi anladım ki aslında az bile söylemiş.”

– “Nasıl yani? Ablan beni mi anlattı sana?” dedi şaşırarak.

– “Ya, işte… Kardeş sohbeti…”

– “Bak sen orospuya… Anlat bakalım, neler anlattı sana benim hakkımda?”

– “Ben kocamdan boşanacağım sıralarda dertleşirdik. Ben çok üzüldüğümden beni teselli ederdi ablam. Sizi anlatıyordu o da… Haftada en az 3-4 sefer beraber oluyormuşsunuz. Ablam boşaldığı halde, sen dakikalarca boşalmadan ablama girip çıkar, ablamı mahvedermişsin. Canı çok yanarmış ama, zevk de aldığından ses çıkarmazmış. Hem zevkten, hem acıdan bağırta bağırta sikermişsin ablamı enişte…”

– “Doğru, sevişirken çok bağırır isterik ablan. Komşular duyacak diye telaşlanıyorum hep… ”

– “Ben de ona çok şanslısın abla, keşke benim kocam da eniştem gibi olsaydı da bağırtsaydı diye dert yanardım. Ablam da kız valla ödünç verilecek bir şey olsa da sana versem, işin bitirince getirsen. Ama portatif değil kocamın siki… demişti. Beraberce gülmüştük. Aslında ben gülerken aklımda hep senin nasıl ablamı siktiğini geçiriyordum, canım seni o kadar istiyordu ki enişte…”

– “Keşke söyleseydin aşkım. Ben hem ablanı, hem de seni severdim. Doyururdum seni.” Güldüm, elimi uzatıp çıplak yatan eniştemin sikini kavradım. Az önce boşalmasına rağmen dimdik havaya dikilmiş duruyordu.

– “Evet enişte. Doyururdun sen. Bu yaramaz hem beni, hem ablamı sikerdi. İkimize de yeter bu koca sikin…”

Bu arada sigaralarımız bitmişti. Beraber duşa girdik. Eniştem beni sabunlarken ben de eniştemi bir güzel sabunlayarak yıkandık. Duştan çıktıktan sonra ikimiz de giyinmeden çırılçıplak vaziyette beraberce yatağa yattık. Eniştem uykuya dalarken beni kucağına çekmiş, penisini bacaklarımın arasına sokmuş vaziyette vücudumu okşaya okşaya uyuttu beni… Çok mutluydum. Kolunu yastık yapmış yatarken, diğer eli memelerimde, karnımda, kasıklarımda dolaşıyordu.

Hastaneden çıkınca akşamın olmasını dört gözle bekliyorduk. Erkenden odamıza çıkıp sabaha kadar defalarca beraber oluyorduk. Babam hastanede yatarken annem de babamın yanında refakatçi kalıyordu. Biz hastaneye ziyarete gittiğimizde

– “Çocuklar size de yük olduk” diyorlardı ben de

– “Anne, sen bizi hiç merak etme. Bizim rahatımız çok güzel. Eniştem bana Ankara yı gezdiriyor. Gözün arkada olmasın…” derken eniştemle göz göze gelerek birbirimize tebessüm ettik. O sırada ablam eniştemi cep telefonundan aradı. Babamla annemle görüştü. Daha sonra ben görüştüm. Bana da

– “Aman, enişten sana emanet, oralarda yaramazlık yapmasın. Ona göz kulak ol…” diye tembihledi.

– “Sen hiç merak etme abla. Benim yanımda dişi sineğe bile yaklaşamaz. İçin rahat olsun.” dedim.

Hemen akşamın olmasını ve gene eniştemle sevişmeyi istiyordum. Bu geceler boyu koklaşmalarımız, sevişmelerimiz bir hafta kadar sürdü. Enişteme

– “Bir hafta seni ablamdan ödünç aldım işte… İşim bitince ablama seni teslim edeceğim.” dedim.

Bu eniştemin de işine gelmişti. Beraber kaldığımız bir hafta boyunca her akşam eniştemle beraber oluyorduk. Bu ilişkimiz halen devam ediyor. Eniştem bana çalıştığı ilçeden bir iş bulacak ve ablamın yanında, onlarla beraber kalacağım. Nasıl yapacağız bilemiyorum ama, Kandırabilirsek ablamı da aramıza alacağız. Belki sikici eniştemin o koca siki yardımcı olur ablamı kandırmamıza

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karımı Paylaştım ve Halen Siktirmek istiyorum!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Karımı Paylaştım ve Halen Siktirmek istiyorum!
Alıntıdır .. Ben Burak. Eğitimli ,kariyer sahibi bir erkeğim.Bir bankada yöneticiyim.Eşimle Antalya da yaşıyoruz.Eşim Selda mimar.Kendisi 1.70 boyunda 56 kg uzun siyah saçlı ,yeşil gözlü harika fiziği olan bakımlı bir bayandır.Göğüsleri avuçları doduracak büyüklükte dik ve diridir.Yuvarlak ve her erkeği delirtecek kalçalara sahiptir.Ben 32 ,Selda ise 32 yaşındadır.
Sizlerle geçen yaz tatilinde yaşadığımız o çılgın geceyi paylaşmak istiyorum.Aklıma geldikçe o geceyi yeniden yaşıyorum.Selda ile geçen yaz Kuşadasına tatile gittik.Geceleri genelde sevişiyor ve sevişmelerimizde grup seks fantazileri kuruyorduk.Fantazilerimiz de genelde başka bir erkek karımı beceriyordu ve bu fantazi ikimizinde çok hoşuna gidiyordu.Bir akşam yemeğe çıktık ve yemekte alkol aldık.Sonrasında nezih bir bara gittik ve alkol devam etti.Kafalarımız iyi olmuştu.Bir ara seldanın yan masada yalnız oturan bir erkeğe baktığını farkettim.Kaçamak bakışlarla o erkeğe bakıyordu.İsmi Erkan olan o erkeği beğendiğini anlamıştım.Çok rahatsız olmuştum bu durumdan ve aramızda tartışma çıktı.Ama selda baktığını inkar etti.Bir süre sonra aklıma grup seks fantazilerimiz geldi ve acaip tahrik oldum.Masanın altında aletim taş gibi olmuştu.Alkülünde etkisiyle seldaya istiyorsa o erkekle olabileceğini söyleyiverdim.Çok çok kızdı.Ben bunun bir çılgınlık olacağını,o erkeği bir daha görmeyeceğimizi ve fantazilerimizi gerçeğe dönüştürebileceğimizi söyledim.
Bir süre sonra selda teklifimde ciddi olup olmadığımı sordu.Teklifimi yineledim ancak bir şartım vardı.Oda da ben de olacak ve onları izleyecektim.Selda biraz tereddütten sonra alkolünde etkisiyle kabul etti.Ben bardan çıkacak ve arabayla turlayacaktım.Selda da işi bağlayacak ve beni cep telefonumdan arayacaktı.Ben çıktım ve arabayla turlamaya başladım.Selda Erkanın masasına gitmiş ve onu beğendiğini ve onunla olmak istediğini söylemiş.( Tabii şartımı da )Erkan biraz afalladıktan sonra kabul etmiş.Karıma hiç bir erkeğin hayır diyebileceğini sanmıyorum.Karım beni aradı.Bara geri gittiğimde ikiside kapıda beni bekliyordu.Arabaya bindik.Selda arkaya Erkanın yanına oturdu.Arabada hiç konuşmadık.Üçümüzde çok çok heyecanlıydık.
Kaldığımız otelde apart villalarda kalıyorduk.Yani otele girişimiz sorun olmayacaktı ve rahat bir ortamımız olacaktı.Apart’a geldiğimizde hepimize içki hazırladım.Yatak odasındayıdık ve sadece yatağın kenarındaki gece lambaları yanıyordu.Biraz sohbet ettik.Kafaları iyice bulmuştuk.Ben de kot ve t-shirt,erkan da kot ve gömlek,selda da ise mini etek ve eteğinin üstüne sarkan bol bir gömlek vardı.Karımın içinde sutyen yoktu.Erkan 26 yaşındaydı ve üniversite de okuyordu.1.85 boylarında,esmer,sportif yapılı bir erkekti.
Seldaya başlaması için işaret ettim.Selda erkanın yanına giderek erkanın ellerinden tutarak ayağa kaldırdı.Ayakta öpüşmeye başladılar.Öpüşmeleri yavaş başlamıştı ama gittikçe hızlanıyordu.Erkan karımın dudaklarını emerken selda da erkanın saçlarını okşuyordu.Erkan karımı duvara yasladı,seldanın sırtı duvara dönüktü.Tekrar karımın dudaklarına saldırdı ve vahşice öpmeye,yalamaya başladı.Elleri ile de eteğinin üzerinden karımın o muhteşem kalçalarını okşuyor,sıkıyordu.Selda ise erkanın sırtını okşuyor ve erkanın gömleğinin düğmelerini tek tek çözüyordu.Erkanın gömleğinin önü tamamen açılmıştı.Kıllı bir vücudu vardı ve selda buna baylırdı.Erkan dudaklarını karımın boğazına goturmus ve dilini yılan gibi karımın boğazında,kulak memelerinde gezdiriyordu.Sağ elini eteğinin altına sokmuş bacaklarını sıvazlıyor,kalçalarını okşuyor.Sol eliyle de gömleğinin üzerinden karımın sutyensiz göğüslerini okşuyor,avuçluyordu.
Çok aptallaşmıştım.Karım yabancı bir erkekle karşımda sevişiyordu ama inanılmaz bir zevk alıyordum.Aletim hiç sertleşmediği kadar sertleşmişti.Oturduğum koltukta içkimi yudumluyor ve dikkatle izliyordum.Elimle kotumun üstünden yarrağımı okşuyordum.
Selda erkanın gömleğini tamamen çıkarmıştı.Bir eliyle erkanın kıllı göğüslerini okşarken diğer eliyle erkanın kotunun üstünden erkanın sikini okşuyor,sıkıyordu.Erkanın aleti kotun altından belli oluyordu.Karımın şansından erkanın alaeti oldukça iri görünüyordu.Erkan da karımın gömleğini tamamen çıkardı.Seldanın o diri göğüsleri ortadaydı.Erkan bir hayvan gibi karımın göğüslerini iki eliyle alttan avuçla***** dudaklarına götürdü.Vahşice emiyor ufak ısırıklar etıyordu.Güçlü elleriyle karımın göğüslerini eziyordu.Karım inliyor ve bir taraftan da erkanın kemerini çözmeye çalışıyordu.Kemerini çözmüştü.Kotunun düğmelerini tek tek açtı ve erkanın kotu ayaklarına düştü.Erkanın iri aletinin başı külotundan dışarı fırlamıştı.
Selda sanki hiç görmemiş gibi erkanın yarrağına saldırdı ve eline aldı.Külotunuda sabırsızca aşağıya indirdi.Erkanın aletini sıkıyor tassaklarini okşuyordu.Ayakta deliler gibi sevişiyorlardı.Karım erkanın önünde dizlerinin üzerine çöktü.Dilini erkanın aletinin başında gezdirmeye başladı.Erkanın aletinden hafif bir sıvı gelmişti.Karım iri aletinin başını dudaklarının arasına alarak emmeye başladı.Dilini yarrağının etrafında dondurma yalar gibi gezdiriyordu.Bu arada karım gerçekten çok iyi oral seks yapar ve buna bayılır.Selda erkanın sikini emip yalarken gözlerini benden ayırmıyordu.Gözlerimin içine bakıyordu ve benim karşımda sevişmesi onu çılgına çevirmişti.Dayanamıyordum artık aletim kulotumun içinde ağrımaya başladı.Kotumun önünü açarak aletimi dışarı çıkardım.Sikimi okşamaya başladım.Elimi çok yavaş hareket ettiriyordum çünkü boşalmak istemiyordum.Aletim o kadar sertleşmişti ki damarları görünüyordu,ateş gibi yanıyordu.
Karım uzun bir süre erkanın iri ve kalın sikini yaladı.Erkan karımı ayağa kaldırdı ve yine duvara yasladı.Ama bu sefer yüzü duvara dönüktü.Erkan çırılçıplaktı.Karım da ise sadece mini etek kalmıştı.Karımın külotunu da çıkarmıştı.Erkan karımın arkasına geçti.Arkadan karmın göğüslerini tekrar avuçladı.Arkadan seldanın göğüslerini okşarken kulak memelerini emiyor ve iri aletini karımın kalçalarına sürtüyordu.Selda ise kalçalarını geriye iterek seni istiyorum kocacağım ,erkeğim diyordu.Erkanaletini karıma sokmuyor karımı delirtiyordu.Bu sefer erkan dizlerinin üzerine çökerek arkadan karımın amını ve arka deliğini yalamaya başladı.Selda tam anlamıyla delirmişti.Yalvarıyordu erkana sikmesi için.Karımın amı sırılsıklam olmuştu erkanın dil darbelerinden.
Erkan karımı yatağa goturdu ve seldayı yüz üstü yatırdı.Ben çoktan boşalmıştım tabii ama aletim hala taş gibiydi.Karımın üzerine erkan uzandı.Karımın bacaklarını iki yana iyice ayırdı.Arkadan sikinin başını karımın amına sürtüyor alttan karımın göğüslerini elleri ile eziyordu.Selda yine kalçalarını geriye itiyordu sokması için ama erkan sokmuyor buna izin vermiyordu.Erkan karımı domalttı.Sikinin başını yavaşça karımın sulu amına soktu.Selda inliyor ve kendini geriye itiyordu ancak erkan elleri ile seldnanın belinden tutmuş buna izin vermiyordu.İnanın zavallı karım çıldırmıştı.Ağlamaya başladı bana işkence etme diye.O anda erkan iri ve kalın yarrağınıaniden karıma geçirdi.Derin bir ohhh çekti karımmmm.Sert darbelerle karımı sikiyor kalçalarını tokatlıyordu.Karım erkeğimsin benim,harikasınn,istediğini yapabilirsin bana gibi şeyler söylüyordu.
Ben dayanamadım ve yanlarına gittim.İnmemiş sikimii karımın ağzına verdim.Çılgınlar gibi saldırdı yarrağıma.Deliler gibi emiyor,yarrağımı azğından çıkarıp yanaklarına vuruyor tekrar emiyordu.Erkan ise sert darbelerle karımı becermeye devam ediyorduu.
Erkan daha sonra karıma seni götünden de sikmek istiyorum dedi.Selda ile birbirimize baktık çünkü bunu hiç yapmamıştık.Selda hiç yapmadık kremle yapalım dedi.Erkana sordum sen nasıl istersin diye erkan da kremsiz kuru sikeceğim karını dedi.Ben de tamam karımın kocası sensin dedim.Ben alta geçtim ve karım sikimin üzerine oturdu,arkasını erkana açtı.Erkan önce parmağını sokarak karımın sikilmemiş deliğini hazırlamaya başladı.Sonra iri yarrağının başını bastırmaya başladı.Seldanın canı çok yanıyor kaçmaya çalışıyordu.Ama kaçamazdı .Erkan ani bir hareketle karımın içine girdi.Karım öyle bir çığlık attı ki oda inledi.Kaçamıyordu.Ben alttan karımın amını pompalıyor arkadan da erkan karımın götünü sikiyordu.Selda alışmaya başlamıştı.Harikasınız erkeklerim,sikin beni,parçalayın gibi şeyler söylüyorduuu.Sonra bana dedi ki kocacığım neden bir erkek daha bulmadın bak ağzım boş kaldı
Ben karımın amına,erkan da karımın götüneboşaldı.Erkanla yatağa yanyana uzandık.Karım ortamıza yatarak ikimizin de sikini yalıyordu,okşuyordu.Tekrar dirilmiştik.Bu sefer erkan alta geçti ben karımın arkasına ve aynı pozisyonda yeniden siktik karımıııı.
Üçümüzde perişan olmuştuk.Erkan izin verisen yeni karımla duş almak istiyorum dedi.Ben yatakta yorgunluktan uyuyakalmıştım.Orada bir posta da attığından eminim.Sabah uyandığımda karım yanımda her yeri morluklar içinde derin derin uyuyordu.Erkan yoktu,gitmişti..
Sabah oteli terketti ve başka bir beldede tatile devam ettik

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

BABANIN GÖREVİ 5

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

BABANIN GÖREVİ 5
Bana doğru bir adım attı. Sanki bir güç beni olduğum yere çivilemiş gibiydi. Gidemiyordum. Ne kadar yapmak istesem de başaramıyordum. Tüm gücümü toplamaya çalışarak Gerçekten iğrençsin. Şu anda senden iğreniyorum… Sahiden de gördüğüm ilk çıplak erkek olduğunu mu zannettin? Daha önce hiç çıplak beden görmediğimi ve beni etkileyeceğini mi sandın? Bu ufak oyunun bir fark yaratacağına mı inandın yani? Sesime ekstradan bir vurgu ve küçümseme eklemeye çalıştım. Artık olayın ciddiyetini anlamasını ve geri adım atmasını sağlamak zorundaydım çünkü.
Kaç tane çıplak adam gördüğünü umursamıyorum anne. Sadece beni görmenle ilgiliyim, anlamıyor musun? Sadece bunu görmenle ilgiliyim… dedi ve elini penisinin üzerine koydu. Ve sen de biliyorsun ki bunun gitmesi gereken yerin neresi olduğunu… işaret parmağı kasıklarımı gösteriyordu. …böylece,yarın beraber bir bebek yapabiliriz. dedi,sesindeki o emin ton beni her zamankinden daha çok rahatsız ediyordu.
Daha çok toysun! dedim, sesim yükseliyor ve kahkaha atıyordum. Küçümseyici tondaki gülüşüm, suratındaki o aptal gülümsemeyi yok etmişti. Başarmıştım. Gerçekten de bir kadını senin bebek yapmaya, seks yapmaya bu şekilde dolaşarak ikna edebileceğini mi sandın? Çok komiksin… Bu senin ne kadar da hazır olmadığını gösteriyor işte, ne kadar olgunlaşmamış, daha bir çocuk olduğunu gösteriyor. Ayrıca küçük ve aptalca planındaki ayrıntıları düşünmüyorsun, sorumluluk kısmını es geçiyorum zaten… Şu haline baksana! Doğa, bir anne ve oğlu farklı yarattı. Birbirlerini bir kadın ve erkek olarak görmelerini engelledi. Burada bir arzu yok, burada sadece bir sevgi var. Aile içindeki bir sevgi. Anne ve oğul arasındaki bir sevgi.
Bu sadece bir alışkanlık hali anne, bunu sen de biliyorsun. Daha önce birbirimizi bir kadınla erkek olarak düşünmediğimiz için bunun böyle olduğunu sen de biliyorsun. Bunun farkındasın. Bu yüzden şu anda birbirimizi çıplak görmeli ve yarına hazırlanmalıyız. Beni bir erkek olarak görmelisin, ben de seni bir kadın olarak…
Bu asla olmayacak! Anneni asla çıplak görmeyeceksin Barkın! aşırı bağırmamaya çalışıyordum, ancak ses tonum beklediğimden yüksek gelmişti.
Aramızdaki mesafeyi kısalttı. Bana daha çok yaklaştı. Bacaklarının arasındaki o şey ise sallanıyordu, bakmamak gerçekten de zordu. Tam ona bakarken, hiç beklemediğim bir anda bluzumu tuttu ve kot pantolonumdan dışarı çıkardı. Tepki vermeden önce, yukarı doğru çekti ve koltuk altıma kadar çekti, artık başımdan tamamen çıkarmasın diye mücadele ediyordum.
Barkın! Dur! diye bağırdım. Görüşüm, bluzumla tamamen kapanmıştı. Kumaşından arasından süzülen hafif ışıktan onun gölgesini ve kollarını görebiliyordum sadece. O anda dank etti, oğlum şu anda sadece hafif transparan beyaz dantelli sütyenimin örttüğü göğüslerimi rahatlıklar görüyordu.
Hadi anne, seni çıplak görmek istiyorum. Bak sen beni gördün.
Hayır! Bluzumu aşağı çekmek için savaştım ve kazandım. Şu anda durmalısın, gerçekten söylüyorum bunu. Dudaklarımı sıkarken homurdandım. Oğlumun tam gözlerinin içine doğru bakıyordum. Nasıl bunun olabileceğini düşünebilirsin?
Anne… Bak bana neler yaptın? Bu sadece senin güzel göğüslerini birkaç saniye görünce olandı… Gerisini sen düşün. dedi sırıtarak. Sağ avucunun içinde büyüyen ve damarları iyice belli olan penisini tutuyordu. Sonra başı, parmaklarının arasından göründü. Kaygan ve parlak gözüküyordu.
Resmen gözlerim felç olmuştu. Oğlum ereksiyonuna bakıyordum, benim yüzümden olan, göğüslerime baktığı için olan… Tek başına bununla bile bu kadar büyüyebilen, kalınlığı ile mest eden… Fakat oğlumun kendi annesinden bu kadar tahrik olması aklımı almıştı. Resmen düşünemiyordum artık.
Barkın… Yeter…
Seni çıplak görmek istiyorum anne. Hemen şimdi! Bana doğru tekrar geldi ve bu sefer elleri kot pantolonuma uzandı. Güçlü elleriyle hemen düğmelerimi çözdü, o kadar ani olmuştu ki. Çözdükten sonra, aynı hızda kalçalarıma kadar aşağı çekti bir anda. Gözlerimi açıp kapayınca kadar yapmıştı, şaşkın bir haldeydim. Gücüne hayran kalıyordum, şok geçiriyordum…
Öfkeyle karşı koymaya çalıştım… Oğlum beni çırılçıplak soymaya çalışıyordu. Dur! avazım çıktığı kadar bağırıyordum… Dur! Barkın!
Tamam… Kot pantolonunu çıkarmayı bırakacağım, tabi eğer bluzunu çıkarırsan…
inanmak zordu, benimle resmen pazarlık yapıyordu. Yüzündeki o şapşal ve sinir bozucu ifade duruyordu. Gülümsüyordu, keyfi gayet yerindeydi. Beni ele geçirdiğinin de farkındaydı…
Hayır!
Tekrar kolları kot pantolonuma doğru hareket etti. Aniden geri çekilip Tamam! Tamam! diye bağırdım.
Bluzumun ucundan tuttu, beni soymaya hazırlanıyordu. Kot pantolonumu kendi başına duracak noktaya kadar çektikten sonra Hayır… Lütfen… izin verkendim yapayım bari… dedim çaresiz bir sesle, artık farkındaydı. Gerçekten de karşısında çaresiz kalmıştım. Zaman kazanıyordum. Aklım ve kalbim artık orantısız bir şekilde çalışıyordu, kalbim o kadar hızlanmıştı ki… Bu olanlara gerçekten de inanamıyordum.
Tamam, yap hadi…
Lütfen… Barkın. Bana bunu yaptırma. Bu delilik, sen de bunu biliyorsun… sesimdeki yalvarış, o çaresizlik… Anlaması gerekiyordu. Durması gerekiyordu.
Yap. Dedim.
Ses tonu sert ve kararlıydı. Yapmak zorundaydım. Kendisi, bana bunu yaptıracak gücü olduğunu da artık fark etmiş durumdaydı. Herşey için çok geçti, hem de çok geç…
Gözlerimi utançla kapadıktan sonra, bluzumun üst kısmından tuttum ve başımın üzerinden geçirdim. Oğlumun gözleriyle beni yiyip bitirdiğini hissediyordum, ancak gözlerimi açmaya cesaretim yoktu. Buna katlanamazdım. Bu utanç… Yaptığım şey karşısındaki bu çaresizliğim, beni bitiriyordu… Gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim.
Bana doğru yaklaştığını duydum. Adımları, sert ve kararlıydı. Gözlerimi açtığımda, sütyenime yiyecekmiş gibi baktığını gördüm. Gerçekten de beni istiyordu, şakası yoktu.
Peki… Artık yeter. Bak söylediğin şeyi de yaptım. Artık bu deliliği bitirme zamanı, bitirelim artık…
Anne, bunu yarın bitireceğiz. Bunu sen de biliyorsun, kendini buna hazırla…
Sol elimi aldı ve aniden elimde bir sıcaklık ve sertlik hissettim. Gözlerim aniden aşağıya kaydığında avucumun içinde oğlumun aletini gördüm. Eliyle, sol elimi, parmaklarımı kendi aletinin çevresine dolamış ve orada tutuyordu. Geri çekme şansım yoktu, çok
güçlüydü.
Barkın! Bu doğru değil!
Güçlüce beni orada tutmaya devam etti. Elime bastırdığı zaman parmaklarım daha sıkı kavradı. Erkekliğinin damarlarına kadar hissediyorum. İnamlmazdı, bu kadar kalınlık… Gerçek miydi? Birden eli hareket etmeye, benim elimi de harekete zorlamaya başlamıştı. Oğluma mastürbasyon yapmaya başlamıştım. Zorla da olsa, yaptığım tam olarak buydu.
En son ne zaman böyle bir şey hissettin anne? En son ne zaman bir erkeği böyle hissettin? diye sordu. Sesindeki o erkeksilik, o güç… Haklıydı. Ama buna izinveremezdim.
Aklım çalıştı, gerçekten de en son ne zaman böyle hissettiğimi hatırlamıyordum. Yavaşça fısıldadım Fakat… Baban biliyorsun…
Hadi ama anne! diyerek lafımı kesti. Babamı ve onun yaralarını biliyorum. Bana yalan söyleme artık. Artık böyle bir şey yapabileceğine bile emin değilsin değil mi? Yapamaz çünkü! Neden hamile kaldığında bu kadar şaşırdığımı zannediyorsun anne? Bunun doğru olamayacağını başından beri biliyordum, onun yapamayacağını başından beri biliyordum!
Onu dinlerken resmen kaybolmuştum. Elini, elimin üzerinden çektiğini fark etmemiştim. O sırada fark ettim, erkekliğinin ucundan çıkan şeffaf, kokusu keskin, parlak sıvıyı… Sıvı, başından çıkıyor ve parmaklarıma doğru kayıyordu, iyice elimi kayganlaştırmıştı.
Baban bundan çok daha iyisini hak ediyor… diye fısıldadım.
Fakat, sen bunu hak ediyorsun anne! dedi ve kalçalarını hafifçe öne ve arkaya doğru hareket ettirmeye başladı. Artık elleri,elimi zorla orada tutmuyordu. Elimi sabit tutuyordum ama istemeden de olsa, oğluma mastürbasyon yapıyordum…
Ne yapıyorsun? dedim çaresizce, aslında kendime ne yaptığımı sormam gerekirken…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Almanya Öncesi İlk Sikilişim…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Almanya Öncesi İlk Sikilişim…
(alıntı)

Selam. Ben Türkiyenin doğusunda, adını vermek istemediğim, güzel ve bir o kadar sıcak bir ilinde doğdum. Ailem Almanyaya gelip bizleri de yanlarına alıncaya kadar o şehirde okudum. Yazacağım hikaye, benim başımdan geçen hayatımın en güzel ve iyiki yaşamışım demeden geçemeyeceğim anılarındandır. Oturduğumuz binadaki komşularımızın çocuklarıyla çok iyi bir dostluğumuz vardı. Bülent ve Asım abi, ben ve Yavuzdan 2-3 yaş büyüklerdi. İlimiz yazları çok sıcak olduğundan, geceleri binanın damında hep beraber, bir aile gibi yatardık. Ben ve Yavuz o zamanlar 16 yaşındaydık, cinselliği pek bilmiyorduk. Ben yeni yeni sikimdeki kıpırdanmaların farkında olarak sikimle oynamaktan zevk almayı öğreniyordum.

Yine bir gece beraber yatarken, Bülent abi Asım abiyle yorganın altında oynaşıyorlardı. Ben de onları seyrediyordum. Karanlık olduğundan beni pek fark edemiyorlardı. Bülent abi Asım abinin arkasından sıkıca sarılmış, “Karıcığım seni sikmeye doyamıyorum, seni çok seviyorum, beni kudurtuyorsun!” gibi laflar ederken, Asım abi de, “Sik kocacığım sik, bu göt sana kurban olsun, sen benim birtanemsin, kocamsın!” diyordu. Yavuz da bana yakın yatıyordu, benim yorganımın altından bana sarılmasıyla kendime geldim. Yavuzu uyuyor sanıyordum, uyumuyormuş. Bülentle Asım abiyi göstererek, ne yaptıklarını sordum. Yavuz da, “Onlar her gece böyle Karı-Koca oyunu oynuyorlar, bazen ben de onlara katılıyorum. Sen de onlarla oynamak istermisin?” diye sordu. Ben de, “Evet isterim, ama beni de oynatırlar mı?” dedim. Yavuz, “Gidip soralım!” dedi. Kalkıp yanlarına vardık ve “Biz de sizinle oynamak istiyoruz, olur mu?” diye sorduk. Onlar da, eğer burda olanları kimseye anlatmaz isek, onlarla oynamamızı kabul ettiler.

Yorganı açtıklarında Bülent abinin sikini Asım abinin götüne sokup çıkardığını görünce bayağı etkilendim. Bülent abinin siki bayağı uzun ve kalındı. Asım abininki de ondan pek farklı sayılmazdı. Bizim üstümüzde zaten sadece külotlarımız vardı. Bülent abi Asım abinin götünden sikini çıkardı ve bana, “Gel o zaman sen benim karım ol, Yavuz da Asımın karısı olsun, beraber oynayalım!” dedi. Ben Bülent abinin, Yavuz da Asım abinin koynuna uzandık. Ben kendimden geçmiş bir vaziyette olacakların heyecanıyla titriyordum. Ama Yavuz önceden bu oyunu onlarla oynadığı için olacakları biliyordu. Bülent abi benim külotumu çıkardı ve “Gel karıcığım, kocanın sikini yala!” deyip, kocaman sikini yalamam için ağzıma sokmaya çalışıyordu. Daha hiç sik yalamadığım için, nasıl yapılacağını bana önce göstermesini söyledim. Bunun üzerine Bülent abi Asım abiye, “Karıcığım gel yala da, Kemal de nasıl yalanırmış öğrensin!” dedi ve kocaman sikini Asım abinin ağzına soktu. Asım abi Bülent abinin sikini dondurma yalar gibi hem yalıyor, hemde sikini sıvazlamayı ihmal etmiyordu.

Ben de Asım abinin yanına diz çöktüm ve onunla beraber Bülent abinin sikini yalayıp ağzıma almaya başladım. Biz yaladıkça Bülent abiden tuhaf tuhaf inlemelerle, “Çok güzel karılarım, çok güzel yalıyorsunuz, birazdan ikinizi de sikeceğim!” deyip, hızlı hızlı sikini bir benim, bir Asım abinin ağzına sokup çıkarıyordu. Ben Bülent abinin sikini yalamaya alışınca, Asım abi de yanımızda bizi okşayan Yavuzun başını tutup, “Haydi karıcığım, sen de benim sikimi yala, seni sikmem için hazırla!” dedi ve o da Yavuzun ağzını sikmeye başladı. Ben Bülent abinin sikini yalamaktan okadar çok zevk alıyordum ki anlatamam. Bülent abi de boş durmuyor, benim sikimi eline almış oynuyor, bir yandan da tüm vücudumu okşuyor, yalıyordu. Zevkten benim ayağım yerden kesilmiş, sanki uçuyordum. Bülent abi bir ara, “Dur yoksa ağzına patlayacağım, şimdi sikme sırası geldi!” dedi ve beni yatağın üstüne sırtüstü uzatıp, dudaklarıma yumulup öpmeye, ağzımın içinde dilini dolaştırmaya başladı. Benim vücudum ondan çok küçük olduğundan, beni oyuncak gibi zorlanmadan istediği pozisyona çevirip, her yerimi okşuyor, yalıyordu…

Bütün vücudumu yaladıktan sonra dilini götümün deliğinde dolaştırmaya başladı. Belli ki bu işi herzaman yapıyordu. Dilini götüme sokup çıkarıyor, aynı zamanda parmaklarıyla ıslanmış götümü genişletmeye çalışıyordu. Bu arada Asım abi de aynı şeyleri Yavuza yapıyor, değişik değişik sesler çıkarıyorlardı. Asım abi Yavuzun götünü iyice yalayıp genişlettikten sonra, “Karıcığım hazırsan seni sikmek için sabırsızlanıyorum!” dedi ve Yavuzun bacaklarını kendi omuzuna kaldırıp, sikini Yavuzun götüne dayadı, sokmaya çalışıyordu. Yavuz da Asım abiye, “Kocacığım yavaş yavaş sok, acıtma!” diyordu. Asım abi kısa bir abanmayla sikinin başını Yavuzun götüne sokmuş, çok yavaş hareketlerle, sikini kısa kısa Yavuzun götüne sokup çıkarıyor, “Karıcığım acıyor mu?” diye soruyordu. Yavuz da zevkten kendinden geçmiş bir vaziyette inliyor, “Biraz daha, biraz daha sok!” diye yalvarıyordu.

Bu arada Bülent abi de hem dili hem parmaklarıyla beni sikiyor, beni onun deyimiyle sikmeye hazırlıyordu. O da beni damaltıp, bu sefer arkadan götümü yalayıp parmaklamaya başladı. Bir 5 dakika böyle siktikten sonra, “Artık kızlığını bozmanın zamanı geldi!” dedi. Ben pek anlamamıştım, ama dedim ya olacakları sabırsızlıkla bekliyor ve zevkten uçuyordum. Sikini göt deliğime dayamadan önce, bol tükürükle hem götümü hem sikini iyice ıslattı. Sonra kendimi kasmamamı, rahat olmamı söyledi ve bastırmaya başladı. O zorlayınca götüm acıyor, biraz ileri kayıyordum. Beni sıkıca tutup, birden abanınca sanki götüm yırtılıyordu. Durmasını söyledim. O vaziyette biraz durakladı ve “Acı azalınca sen yavaş yavaş istediğin gibi git gel!” dedi. Ben de duyduğum acıdan ziyade, zevk aldığım için, yavaş yavaş hareketlerle tümünü götüme alıncaya kadar, ağır ağır git gel’lerden sonra hızlanmaya başladım. Bülent abi idareyi bana bırakmış, beni sikmenin zevkini çıkarıyor, “Harikasın küçük karıcığım, artık senden başkasını sikmem, çok güzel siktiriyorsun!” deyip beni uçuruyordu.

Ben artık anlatılmaz zevkler içinde, kendimden geçmiş, sikilmenin tadını öğrenmeye çalışıyordum. Bülent abi bu pozisyonda beni en az yarım saat siktikten sonra, iyice hızlanıp, “Geliyorum karıcığım, geliyorum! Götünü döllerimle dolduracağım!” diye diye, hem götüme pompalıyor, aynı zamanda da benim kalkmış ve zonklamaya başlamış sikimi sıvazlıyor, bana 31 çektiriyordu. Derken içime ılık ılık döllerinin tazyikle fışkırdığını hissettim. Bülent abi sikini içimden çıkarmadan beni yere uzatıp, üstümde gidip gelmeye devam etti, taki siki içimde ufalıp, içime akıttığı döllerle beraber kendiliğinden içimden çıkana kadar. Asım abi de Yavuzu değişik pozisyonlarda siktikten sonra, o da Yavuzun içine tüm döllerini akıtmış, içinden çıkarıp Yavuzun ağzına vermiş, son damlalarını yutturuyordu. Ben de Bülent abinin sikini ağzıma aldım yalıyordum. Siki ağzımda tekrar canlanmaya başladı. Ben yaladıkça aynı büyüklüğüne ulaştı ve beni üstüne aldı, tekrar götüme sokup alttan pompalamaya başladı. Gece boyunca beni değişik pozisyonlarda sikip kudurttu, hem götüme hem ağzıma döllerini doldurdu.

Bu Karı-Koca oyunu, ben Almanyaya gelene dek, hergün devam etti. Ve ben sikilmeye iyice alışmış, Bülent abiyle Asım abinin karısı olmuştum. Akşamları kendimi onlara siktirmek için gidip altlarına yatıyor ve kendimi siktirmeye bayılıyordum. Almanyada da kendimi siktirmeye devam ettim…

Hepinizin siklerinden öpüyorum!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ablam, Kocam, Eniştem Anal seks

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Ablam, Kocam, Eniştem Anal seks
Merrhaaba, seks hikayesi tutkunları sizlere bu öykümde ressmen seks adına ne varsa yaşadıklarımı aynen anlatacağım Been de burada biir itirafta bulunacağım. Kocamla iyi anlaşırız. 2 çocuğumuz var. Anlatacağım olay geçen yaz meydana geldi. Kocamla her zaman çook iyi biir seks hayatımız vardır. Genellikle ilişkilerimizin çoğunda beenii orgazma götürür, been de onu bulutların üzerine çıkarırım. Ağustos ayıydı. Adet görüyordum. Kocam o gece beenimle adeta çılgınca sevişmek istiyordu. Aybaşı olduğum zaman genelde banaa ısrarcı olmazdı. Bazan da arkamı dönerdim ve kalçalarımın arasında ileri geri yapmasına izin verir, boşalmasına yardımcı olurdum. O gece kocamı yine kırmak istemedim, yüz aşağı uzandım, pijamamı aşağı sıyırdım. Kocam kalçalarımın arasını tükrükle ıslatarak koca yarrağını aşağı yukarı kaydırmaya başladı. Bugün biir farklılık vardı Kocamda, tükrüklü parmakla götümün deliğini okşuyordu. Biirazdan niyeti belli oldu, “Ucunu sokabilirmiyim karıcığım?” dedi, çook gıcık olmuştum. Hayatımda hiçç götten ilişkiye girmediğim gibi, girmek te istemiyordum. Sert biir sesle, “Olmaz!” dedim. Yalvarmaya başladı, “Karıcığım çook merak ediyorum, nolur biir kerecik ver götten!” dedi. Pijamamı tekrar yukarı çektim ve 31 çekmekte serbest olduğunu söyledim. Morali çook bozuldu. Kocamı çook seviyordum, üzülmesini istemezdim, amma götümü de vermek istemiyordum. Hem çook acı vereceğini düşünüyordum, hem de itici biir tarz geliyordu banaa götten sikişmek. O gece Seks’siz geçti. Akşam kocamı, bilgisayarda anal seks yapanları izleyerek, 31 çekerken buldum. Gece banaa tekrar anal seks teklif etti, çook acımayacağını, biir kerecikten biir şey olmayacağını söyledise de, been yine reddettim. Artık eşim sık sık anal film izliyor, merakı been onu tersledikçe artıyordu. Kocamın dürüstlüğünden şüphem yoktu, amma onun bu anal seks merakı arttıkça been üzülüyordum. Konuyu ablama açtım. Ablam bunun kötü biir şey olmadığını, eniştemle evlenene kaddar götten sikiştiklerini söyledi. Halen de tane günlerinde bazeen arkadan yaptıklarını söyledi. Bunun üzerine kocamla denemeye karar verdim. İşteyken cepten aradım, akkşam ona istediğini vereceğimi söyledim. Çocuklar gibi sevindi. Akşam yatağa geçtiğimizde yarrağı biir diğer sert olmuştu. Kocama nasıl kolay olacağını sordum. Önünde domalmamı istedi. Götümün deliğini iyice tükrükledi, kremledi. Heyecandan ayakları titriyordu, sanki beenii ilk kez sikecekti. Gözlerimi kapadım beklemeye başladım. Sikinin başı göt deliğime dayalıydı, üzerime eğilmiş alttan vajinamı okşuyordu. Beense gerilmeye başlamıştım ve biir an önnce olsun bitsin istiyordum. Kocam, “Korkma acımayacak!” diyerek başparmağını götümün deliğimi içiinde gezdirmeye başlamıştı. Kocama, “Çok uğraşma, koy şu yarrağını artıkk!” deyince, eşim yarrağını götüme bastırmaya başladı… Ya Kocam götümü sikmeyi beceremiyordu, ya beende sorun vardı. Daha geçirmeden çook canım yanmaya başlamıştı. Kocam vazgeçmemden korktuğundan, kalçalarıma iyice yapışmış, biir yandanda yarrağını dar deliğime ittiriyordu, ik**e biir çükünün ucunu tükrüklüyor, yeniden deniyordu. Biirden bastırınca götüm yırtıldı sandım. Aniden çığlık atmamla, Kocam, “Dur, ucu girdi!” dedi. Hem bacakları titriyor, hem çükünün geri kalanını sokmaya çalışıyordu. O ittikçe beenim götüm adeta yırtılıyor, acı dayanılmaz biir hal alııyordu. Bana herzaman sevgiyle yaklaşan Kocam gözü dönmüş biir şekilde, been, “Yandım, götüm yırtıldı!” dedikçe geri kalanını sokmaya çalışıyordu. “Az kaldı karıcığım!” deyip deyip ittiriyordu. Yalvarma sırası beendeydi, “Nolur çıkar şu sikini!” diye inliyordum… Kocam bu işi biir an önnce bitirebilmek içiin aniden yarrağını sonuna kaddar kökledi. İçim parçalandı sandım. İlk defa Kocama, “Hayvan herif!” dedim ve öne fırlayıp yarrağını boşa çıkardım. Ona kızmak içiin döner dönmez çükünden adeta hortumdan fışkırır gibi döllerini attırdığını gördüm. Döllerinin biir kısmı ta yüzüme fışkırdı. Hiç onun böyle tazyikli boşaldığını görmemiştim. Sarılıp ağlamaya başladım. Özür diledim. Aslında kocamı mutlu etmek istiyordum, amma bu dayanılacak biir acı değildi. Kıçımı peçete ile sildim, hafif biir kanama va sızı vardı. Sabah olanları ablama anlattım. Ablam güldü, “Az sabretseydin, acın geçer, götün de alışırdı.” dedi. Ablama, “Abla, ya senin götün büyük, ya da eniştemin yarrağı küçük!” dedim. Biirdaha da asla götten denemeyeceğimi söyledim. Ablam banaa kızdı, “Mutlu biir evliliğin var, enişteme yazık, yoksa diğer kadınlara göz koyar!” dedi. Gözüm dönmüştü, “Enişteni çook seviyorsan, git sen poposunu becerdir ona!” dedim. Ablam gülerek, “Biir göt değil mi, veririm, Enişteme feda olsun!” dedi. Daha da çıldırdım, “Abla ne diyorsun sen!” dedim ve ağlayarak oradan uzaklaştım. Eve dönerken Kocamın işyerine uğradım. Kocam akkşam olanlardan dolayı özür diledi, been de önemli olmadığını söyledim, Ablamla aramızda geçeni anlattım. Kocam, “Vay bacanak vay, çook sanşlıymış, demek baldızımın o güzel poposunu herzaman sikiyor ha?” dedi ve gülmeye başladı. Galiba yanlış yapmıştım. Kocam, “Keşke baldız banaa da öyle biir iyilik yapsa!” deyince, daha da gıcık oldum. Ordan ayrılınca bu mevzuyu düşünmeye başladım. Yolda yürürken Ablamı eşimin önünde domalmış olarak canlandırdım. Hem kıskandım, hem de tahrik olduğumu hissettim. Bacaklarımın arasında amımın ateşi iyice yükselmeye başladı. Ablama özür dilemek içiin uğradım. Ablam kızacak biir şey olmadığını, eniştemin asla kıskanmayacağını, istersem eşimin anal merakını gerçekten gidereceğini söyledi. Kocama hem kızıyor, hem acıyordum. Nasıl olduysa, “Tamam o zaman, hadi eşimin göt sikme merakını giderelim!” dedim. Ablam, “Ne zaman?” deyince, “Hemen şimdi!” dedim. Kocamı aradım, biiraz rahatsız olduğumu, hemen Ablamlara gelmesini söyledim. Kocam daha biirkaç dakika geçmemişti ki Ablamlardaydı. Kapıda Kocama, “Hazır ol, Ablam seni bekliyor, sana götten verecek!” dedim. Kocam dalga geçtiğimi, onu test ettiğimi sandı, “Yok, olmaz!” falan dedi. “Uzatma, hadi yatak odasına!” dedim. Ablam sandığımdan fahişeçıktı, geceliğini giymiş, külotuna kaddar çıkarmıştı. Ablam bana, “Sen çık, utanırım.” dedi. Been de, “Sizi izlemeden sikişmenize asla izin vermem!” dedim. Kocam da, “Been de utanıyorum Aysel, senden başkasını hiçç sikmedim!” dedi. Kocama rahat olmasını söyledim. Hem kıskanıyor, hem de cayır cayır yanıyordum. Garip biir duyguydu, eşimin biirisiyle sikişeceğini düşünmek, hem de Ablamla. Heyecanının yatışması içiin eşimin pantolonunu been açtım, yarrağını biiraz yaladım, dimdik olmasını sağladım. Bu arada Ablam da Kocamın önüne domaldı… Ablam 36 yaşıında, 165 boy ve 70 kiloda biir kadın. Beenden 4 yaş büyük, amma beenden daha kışkırtıcıydı. Amını uzun süredir traş etmemişti, “Abla bu ne? Gavur amı gibi olmuş!” dedim. “Ne yapayım, enişten kıllı am seviyor!” dedi. İki çıplak insana aynı anda bakmak beenii kendimden geçirdi, hayatımda olmadığım kaddar tahrik olmuştum, amımda ateş hissediyordum adeta. Kocam yarağını, önünde domalmış bekleyen Ablamın götüne dayadı. Eliyle çükünün başını ve ablamın deliğini tükrükleyip, Ablamın götüne bastırmaya başladı. Yıllardır beenim vajinamı yakıp kavuran o koca yarrak, şu an milim milim Ablamın götüne giriyordu. Çok şaşırdım, hiçç zorlanmadan başını sokmuştu. Yanaştım onlara iyice. Kocamın yarağı ablamın götünde ileri geri yaparak gittikçe kayboluyordu. Ablam da tempo tutmuş kalçalarını sallıyordu. Kocam, “Canım baldızım, çook harikasın, götüne bayıldım!” diyerek Ablamın götüne köklüyordu. Ablamın üzerine eğilmiş, Ablamı götten sikerken, biir eliyle memesini avuçlamış, biir eliyle de amını okşuyordu. Ablam da biir yandan kendi amını parmaklıyordu. Ablamın ensesi ve kulak memeleri eşimin dudaklarındaydı. O gün eşimin ne kaddar usta biir sikici olduğunu tam anlamıştım. Çok geçmedi, Kocam Ablamın bacak arasından kavradı, kendine çekti ve bağıra bağıra götüne boşalmaya başladı. Ablam hızla amını parmaklamaya ve kalçalarını Kocamın bacak arasına vurmaya devam ediyordu. Çok sürmedi, Kocam yarrağını Ablamın götünden çıkardı. Kocamın çükünden spermler damlamaya devam ediyordu. Ablamın göt deliği ise halen açıktı ve içi gözüküyordu, dışarıya da Kocamın spermleri sızıyordu. Ablam biir yandan amını okşamaya devam ederek, dolaba yöneldi, dolaptan biir vibratör çıkarıp vajinasına yerleştirdi. Yatağın üstünde, tam biir fahişe gibi vibratörü vajinasına sokuyordu. Çok geçmeden Ablam da inleye inleye boşaldı. Been artıkk Kocama, “Beeni de sik!” diye yalvarıyordum. Kocam sızan spermlerlerle yarrağını sıvazladı, zaten kendinden geçmiş vajinama biir çırpıda kökledi. Bu sefer de orgazma doymuş olan Ablam bizi izliyordu. Kocamın çook pompalamasına gerek kalmadan bağıra bağıra boş aldıım. Seksin bu kaddar zevkli olacağını hiçç düşünemezdim. Ağustostan sonra artıkk Kocam Ablamın peşini bırakmadı, fırsat buldukça Ablamı doyasıya götten sikiyordu. Üçüncü sikiş buluşmasından sonra Kocam Ablamı vajinasından da sikmeye başladı. Artık beenim tane günlerimde Kocamın biir alternatifi vardı. Hem ablamın, hem de Kocamın artıkk doyumsuzluk sorunu yoktu. Geçen Kasım ayında Ablamın aybaşı halini fırsat bilip, herşeyden habersiz olan Eniştemi yoldan çıkardım. Eniştem Kocam kaddar iyi biir sikici değil, ancak çook nazik biiri, kadının ruhundan iyi anlıyor. Aralığın ilk haftası Eniştemi orgazmın doruklarına çıkardıktan sonra, Ablamın Kocamla sikşmesini nasıl karşılayacağını sordum. Eniştem, kıskançlıktan çatladı, kükredi, “Olmaz!” dedi. “Ama sen beenii sikerken hiçç öyle demiyorsun!” dedim. Kocamın çükünün kendisinden büyük olduğunu, Ablamın büyük sik sevdiğini söyledim. Eniştem biiraz durdu ve “Yoksa…???” dedi. “Evet! Ablam 5 aydır Bacanağının altında inim inim inliyor!” dedim. “Vay fahişevay!” dedi. “Nasıl başladı?” dedi. Anlattım ve “Sen her zaman göt sikerken Bacanağın amla yetiniyordu.” dedim… O akkşam Eniştemin öfkesini ve kıskançlığını yatıştırmak içiin götümün bakireliğini kendisine verdim. Eniştem de çook ustaydı, kaydırıcı kremle götüme nasıl köklediğinin farkına bile varamadım. Aynı gece sürpriz yaptım, Kocama da götten verdim. Henüz dördümüz biir arada sikişmedik, amma ne Kocam, ne de Eniştem am göt sıkıntısı çekmiyor, kimin gönlü kimi nasıl istiyorsa sikiyor. Alan memnun veren memnun

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Tuhaf Hatun..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Tuhaf Hatun..
Merhaba Arkadaşlar. İlk defa sosyal bir ortamda bir olay anlatacağım.Olay diyorum çünkü hikaye değil birebir yaşanmış bir olay.

Ben 28 yaşında minyon 1.71 boyunda 66 kilo normal bir penis boyuna sahip biriyim.Olayımızın kahramanı ise Azra adında 1.68 boyunda 60 kilo 32 yasında dul bir hanım.

Azra ile tesadufen yanlıs noyu aramamla tanıstım.Baktım sesi hoşuma gidiyor bir kaç kez daha sınırımı zorlayıp tanısma teklıf ettim.Lakın basarılı olamadım.Ama adını soyadını bilinmeyen numaralardan almıstım bir kere.Face den ismini aratmıştım.Adı ve soyadında ıkı kişi çıktı.Biri oldukca buyuk biri ise duydugum sese uygun Azraydı.Şans olsa gerek ekledım.Bir gun sonra kabul etti.Bilgilerini inceledim.Okudugu okulu ogrenıp netten arastırdım.Dersimi iyi çalıstım yanı.

Muhabbete basladıgımızda neden ekeledıgımı sordu.Aynı okulda okudugumuzu felan soyledım.Basladık okuldan muhabbete.İşta o hoca bu hoca felan fıstık.Sıkıstıgım yerde ise kaç yıl gectı hatırlayamadım diyerek geçiştirdim.Boyle 2 gun konustuktan sonra bulusmak istedim.Beklemediğim bir şekilde kabul etti.Şaşırdım.Neyse biz bulustuk.Yüz olarak guzel olmasada fiziki anlamda cok iyiydi.Biraz konustuktan sonra konu cınsel yasama geldı.İnanılmaz rahattı.Ben dahada sasırmaya baslamıstım.Neticede avlamak için çalışmam gerekıyordu ama hersey cok kolay oluyordu..

İş yerime gitmem gerektıgını bı belge almam gerektıgını soyledım onuda davet ettim. Geldi :)) Bu aradainanılmaz sasırmıstım.Yani ilk defa tanıstıgın biriyle cok rahat olması ve hemen bir kapalı ortama gelmek istemesi….İş yerıne geldıgımızde ona bişiler ıkram ettım.Bende diğer odada yalancıktan ses cıkartıp ısım varmıs ızlenımı uyandırmak ıstemıstım.15 dk sonra yanına gidip oturdugumda muhabbete kaldıgımız yerden devam ettik.Derken bırden boynunun agrıdıgını soyledı.Bende sazanlık yapıp atladım.Ben ovarım diyerek arkasını donmesını sağladım.Arkasını dondukten sonra boynunu ovalamaya basladım.Sonra yavas yavas sırtına dogru ındım.Sudyenı uzerinde bilhassa duruyorum kı telkısını olcmeye calısıyorum derken…Off detaylar bana dehset veriyo..Sonunda kütür kütür siktim arkadaslar..Hemde hatunda her turlu yol var.Yanı anal , oral hard aklınıza gelecek hersey..Daha sonra numarasını diğer arkadaslarımlada paylastım onlarda gidip aynı gun işlerini gorduler..

Meğerse hatun bu cinsellıkle alakalı bir hastalık varmıs cok sex yapma arzusu duyuyolarmıs ondan varmıs..Bir süre sonra zaten mıdem bulandı daha kaldırmadım..

Şimdi baskaları sikiyor.Yanlız kadın zevkıne yapıyor parayla yapsa inan su anda kendıne bı ıkı daire almıstı..K.bakmayın yazarken cok sıkıldım bi anda kestım oyle..Bu arada sıkma yalan hayal gucu değildir..Tamamen gercektır..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Planlanmış Sadakatsizlik..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bbw

Planlanmış Sadakatsizlik..
Gözlerimi zorlukla açtım. Güneş ışığı açık pencerelerden içeriye giriyor, perdeler ılık bahar rüzgarıyla uçuşup duruyordu. “Nerdeyim ben?” dedim kendi kendime… Geniş bir yatakta çırılçıplak yattığımı fark ettim önce… Bacaklarımın arası sızlıyordu. Çıplak vücudumun beyaz teninde, oramda buramda morluklar, memelerimde, bacak aramda bir sızı… Ayaklarımdaki çarşafı üstüme çektim refleksle, örtünmeye çalıştım.
Çarşaf gelmeyince dönüp baktım. Benim gibi çırılçıplak bir erkek yatıyor yanımda… Yan dönmüş beni izliyor. Sarışın, yakışıklı bir şey… Hay Allah… Kim bu yakışıklı herif? Hangi kahrolası yerdeyim ben yine…?
Evet… Yine… Aylardır olduğu gibi… Tanımadığım yabancı erkeklerin evinde uyanma olayı… Kendimden geçercesine içmiş, sevişmiş, sikilmiş, yorgun… Bir gün başım derde girecek ya, bakalım ne zaman…
Başımın ağrısı… Offf… Yine içkiyi fazla, fazla değil, çok aşırı kaçırmış olmalıydım. İnleyerek çarşafla uğraşmaktan vazgeçip kendimi yatağa bıraktım. Kollarımı kaldırıp alnımı ovaladım. Adamın gözleri hala üzerimdeydi. Aldırmadım. Çarşaf belimden aşağıda, uzun bacaklarımı örtüyor sadece… Benim her yerim meydanda… Kalp şeklinde bıraktığım kasık kıllarıyla süslü üçgenim… Sırt üstü yattığım halde havaya dikili diri ve irice memelerim… Adamın ahlaksızca bakışlarıyla istemsizce kabarmaya başlayan meme uçlarım…
“Günaydın Gül…” dedi kısık sesle… Görüntü ve ses birleşince kafamda bölük pörçük sahneler canlanmaya başladı.
Alsancak’taki barlardan biri… Çılgın müzik… Eğlence… İçkiler… Arkadaşlar… Barda beni kesip duran bu herif… Yakışıklı piç… Benim her zamanki orospuluğum… Her halinden klas biri olduğu belli adama kuyruk sallayışlarım… Dans pistinde kendimi koyvermiş durumdayken bana yanaşması… Sarılarak dans edişimiz… Tanışmamız… Adı neydi? Neydi adı?
Lanet olsun… Adını hatırlamıyorum adamın… Beni lüks arabasıyla evine götüren… Bütün gece beceren… Kim kimi becerdi belli değil gerçi… Adamı yalayıp yutuşum… Küçük Kerim’i ağzımın içinde kaybedişim… Küçük Kerim diyor aletine… Biraz küçük gerçekten, standardın bir tık altı… Hah… Kerim… Adı Kerim dün gece beni sabaha kadar beceren bu yakışıklının… Zorlukla gülümsedim Kerim’e,
“Günaydın…” diyebildim kurumuş dudaklarımla… Başım çatlıyor… Kerim’in elinde bir bardak su, bir hap… Hapı bardağa attı, köpürdü bir anda,
“Al bunu iç…” dedi uzatırken… “Akşamdan kalmayız, iyi gelir bu, ben de attım şimdi…”
Tereddüt ettim ilk önce… Ne hapı bu şimdi acaba? Elindeki bardağa yabanıl bakışımı görünce bir kahkaha attı…
“Hay allah… Tecavüz hapı içiriyormuşum gibi bakma bana öyle… Bütün gece sen bana tecavüz ettin aslında… Hadi iç şu zıkkımı…” deyince ben de güldüm. Başımı tutup kaldırdı, içmeme yardım etti. Sonuna kadar içtim, başımı tekrar yastığa bıraktım.
“Mmm…” diye inledim. “Çok içtik dün gece galiba… Başım çatlıyor…” Güldü,
“Evet. Hem çok içtik…” Başını çevirip çıplak bedenime baktı, “Hem de çok seviştik. Güzel sevişiyorsun bu arada… Harikasın… Senin gibisini pek görmedim ben…” Ben de gülümsedim,
“Seksi severim. Uzun süredir senin gibisine de rastlamamıştım ben de… Özlemişim senin gibi biriyle sevişmeyi…” dedim.
Erkeğin bacaklarımın arasındaki yorulmak bilmez inip kalkmaları, içimden çıkmadan devam etmesi, beni bir değil, iki değil, üç kez boşaltması, penisinin üstünde zıplamalarım gözümün önünde canlandı. Hatırladım.
O yaşadığım zevkli dakikaların anısı bedenimi de canlandırdı, bacaklarımı sıkıp kıvrandım yatakta… Deli etmişti adam beni… Oysa pantolonunu indirdiğimde nerdeyse hayal kırıklığı yaşamıştım. Vasatın altındaki erkekliği şaşırtmıştı beni, pek beklemiyordum doğrusu ortaya çıkan ufaklığı…
Oysa sonradan utandırdı beni o küçük şey ve sahibi… Fırtına kesildiler, bedenimi kasıp kavurdular, savurdular şehvetin kollarında… Elimi uzatıp bacaklarının arasında ölgün yılan gibi kıvrılıp yatan küçük Kerim’i okşadım.
“Gerçekten söylüyorum, senin gibisiyle pek sevişmemiştim şimdiye kadar… Gece harikaydınız ikiniz de…”
“Eh, ilk gördüğünde gözlerindeki hayal kırıklığı açıkça okunuyordu. Gördüm, biliyorum. Ama biz küçük Kerim’le epey çalıştık, ilginç, değişik, zevk arttırıcı teknikler öğrendik. Kama Sutra vesaire… Japonya’da, Tayland’da, Avrupada sayısız tecrübeler edindik. Senin gibi yatağımıza giren küçük bayanları zevkten delirtmeyi severiz.”
Çırılçıplak uzandığım yatakta gerindim. Canım yine sevişmek istemişti dün geceyi hatırladığımda… Gerinmem iki Kerim’i de canlandırmıştı gördüğüm kadarıyla, gözlerini bana dikmişti ikisi de… Küçük Kerim başını kaldırmış, yılan gibi kıpırdıyordu yattığı yerden…
“Hadi öyleyse… Sabah sabah yine canım çekti, bu defa gündüz gözüyle delirtin beni…”
“Seve seve Gül… Aç bacaklarını… Kahvaltıda küçük Gül’ü yemek istiyorum ben de…” diyerek bacaklarımın arasına girdi.
Dakikalarca istekli kadınlığımı yaladı, emdi, yuttu. Diliyle, parmaklarıyla beni kıvrandırana kadar uğraştı. Sonunda başardı. Orgazm çırpınmalarım sürerken kendimi kaybettim adeta…

Kasılmalarım bittiğindeyse, yine bacaklarımın arasında duruyordu Kerim. Yüzünde şeytani bir gülümseme… Gözleriyle aşağıyı işaret ediyordu. Baktığımda şaşırıp kaldım.
Bacaklarının arasında bir değil iki erkeklik organı vardı. Beline bağlı kayışların ucunda simsiyah bir zenci vibratör vardı, altında kendi küçük aleti… Kremlenmiş, başı, derisi, damarlarıyla nerdeyse bire bir büyüklükte muazzam bir zenci siki…
“Çılgınsın sen…” diyebildim yutkunurken… “Daha yeni boşaldım.”
“Şimdi de sen çıldıracaksın…” diyerek bacaklarımı aralarken önündeki aletlerle birlikte rıhtıma yanaştı adam… Önce zenci vibratörün başını kadınlığımın dudaklarına dayadı, bastırdı. İri başı zorlayarak amıma girerken, kendi aletinin başı da arka deliğimi zorlamaya başladı. Vibratöre krem sürdüğü parmakları şimdi arka deliğimi ve kendi sikini kremliyerek okşuyordu.
“Hadi…” dedim sabırsızlıkla… Merakla bekliyordum yaşanacakları… Fazla uğraşmadan bıraktı, üstüme abanmaya başladı. Zenci alet amımda kayarken, kendisi de minik deliğimden içeriye girdi. Gözlerimi kapadım. Aynı anda bedenime giren biri gerçek, biri suni iki organın acısına, gerginliğine, zevkine dayanmaya çalıştım.
“Aahhh…” diye inlerken omzunu dişledim. Bir gece öncenin tüm alkolüne, tüm şehvetine, yorgunluğuna rağmen yeni başlamışcasına heyecanlı, ürpertili, zevkli bir yolculuk vardı derinliklerime yol alan… Zenci pipisi vajinamı yardı buzkıran gemisi gibi, hissedebiliyordum. Aynı anda sıcak, ateş parçası penisi arkamda ilerliyordu.
Yani, hiç grup seks yaşamamış, tost olayına girmemiş bakire değildim açıkçası fakat bu fikir hoşuma gitmişti. Gözlerim zevkten kayıyordu, boynuna sarılıp duruyordum erkeğin… Bacaklarımı araladım sonuna kadar, beline dolandım. Topuklarımı kalçalarına bastırıp kendime çektim. Dibime kadar girdi. Zenci vibratörün realistik başı yumurtalıklarıma dayanmış olabilirdi, zorluyordu beni… Arkamdaki kalınlıkla beraber bacaklarımın arasına kütük girmiş gibiydim.
“Ohhh… Dur… Bekle… Tadını çıkarayım biraz…” diye inledim kulak memesini dişlerken…
Bekledi. Biraz… Sonra benden izin almadan kıpırdanmaya başladı. Kıpır kıpır… Kımıl kımıl… İki penisiyle inip kalkmaya başladı bacaklarımın arasında… Aman tanrım… Harika… Aynı anda içime girip çıkıyor ikisi birden… Deliriyorum… Üstümde inip kalkıyor, tüm ağırlığını verip göğsüyle göğüslerimi ezerken, içimdeki penisleri dibime kadar köklüyor. Kollarının gücüyle kalkarken, penisler de uçlarına kadar aynı anda sürtünmelerini hissettirerek çıkıyor içimden… Sürekli… Biteviye…
Kaç kez boşaldım bilmiyorum. Sürekli bir fırtına, sürekli bir devinim, inlemeler, benim feryatlarım… Sonuncuda ben yatağın üstünde kendimden geçmiş titreşip dururken çıktı içimden… Zencinin kayışlarını çözüp attı, kendi sikini ağzıma verdi. Hırsla ağzıma aldım tepemde sallanan şeyi… Taşaklarını okşaya okşaya yaladım, yuttum. Spermlerini sağdım sonunda…

Kerim ile tanışmamız, ilk sevişmemiz böyle oldu işte… Bizim hikayemiz… Arkası geldi sonra… İkinci boşanmamdan sonra kendime koyduğum bir erkeğe bağlanıp kalmama, aynı erkekle en fazla bir ya da iki kez yatağa girme kuralımı çiğnettirdi bana yaşattığı zevkler, her biri diğerinden değişik, ilginç, eksantrik sevişmeler… Haftada bir filan buluşuyorduk işlerimiz gereği, sevişmeyi özlemiş, hasret kalmış. Kıyasıya sevişiyorduk.
“Evlen benimle…” dedi son sevişmemizde yatakta yorgun argın yatarken… “Sensiz yapamıyorum. Sana aşık oldum.”
Bir şekilde bekliyordum bu teklifi elbette… Birbirimize çok alışmış, bağlanmaya başlamış, ayrı kalamaz olmuştuk. Sadece seks değildi bu, aşk diyebileceğim bir ilişki vardı aramızda… Haftada bir yetmemeye başlamıştı, sık sık buluşuyor, buluşmak için bahaneler yaratıyorduk.
Ama beklemediğim bir anda sormuştu… Öylesine… Sıradanlaştırmaya çalışarak… Fakat onun için çok önemli olduğu açıkça belli oluyordu. Sesindeki beklenti, merak, hatta korku elle tutulur gibiydi. Elini tuttum yatıştırmak istercesine…
“Yapamam Kerim…” dedim neden sonra… “Yapamam…”
“Niçin peki Gül? Anlat bana…”
“Anlattım sana daha önce aslında… Daha ilk gecemizin sabahında, İki kere evlenip boşandığımı söylemiştim sana… Beni çok üzdü ikisi de… Kırdılar, yaraladılar… İkisi de aldattı beni… Başka kadınlarla yakaladım ikisini de… İkinciyi benim yatağımda, benim yatak odamda yakaladım hem de… Evlenmek, bağlanmak istemiyorum artık… Aldatılmak istemiyorum.”
“Benimle mutlusun ama… Her buluşmamızda, her sevişmemizde… Mutlu oluyorsun. Ben de öyle… Kafa yapımız, fikirlerimiz, zevklerimiz uyuşuyor.”
“Evet, çok mutluyum. İliklerime kadar tatmin oluyorum senin yatağında… Sevişmeye doyuyorum. Sadece seks de değil… Her şey… Muhteşem… Ama o kadar… Bağlanmak yok… Bu evden çıktığımda ikimiz de özgürüz. Sen istersen başka kadın getirebilirsin buraya, ben istediğim beğendiğim erkek bulursam onunla sevişirim.
Anla beni Kerim… Ben de seni seviyorum, biliyorsun bunu… Ama bağlanmak istemiyorum. Sevişeceğim erkekler de bir gecelik olacak, salt seks… Asla bağlanmayacağım, kimseye… Sevdiğim biri tarafından aldatılmak ya da beni seven birini aldatmak istemiyorum artık…”
Çırılçıplak yattığım yataktan kalkıp toparlanmaya başladım. Külodumu, sütyenimi, giysilerimi geçirdim üstüme… Dağılmış saçımı, makyajımı düzeltmeye çalıştım. Sessizce beni izliyordu. Yatağın yanında durup sırtını yastıklara dayamış yatan çıplak erkeğe baktım. Eğilip elini tutarken, dudaklarından öptüm.
“Hoşça kal aşkım…” dedim. “Beni anlayacağını biliyorum. Böyle devam etmeliyiz. Kabul edersen görüşür, sevişiriz. Seni seviyorum.”
Yüksek topuklarım parke zeminde yankı yapa yapa çıktım odadan… Çıkarken arkamdan seslendi,
“Ben sensiz yapamam artık Gül… Ben de seni seviyorum. Bir çıkar yol bulacağız, eminim…”

Çıkar yolu bulduk. İki hafta sonra Kordon’da lüks, güzel bir balık restoranda buluşup gün batımında, batan güneşin kırmızısı denizde yansırken mükellef bir akşam yemeği yedik. Yemekten sonra garson şampanya getirdi. Açıp kadehlerimizi doldurdu. Biz içkilerimizi yudumlarken yanımıza iki kemancı geldi. İkimizin en sevdiği romantik bir parçayı çalmaya başladılar. Kerim masaya bir yüzük kutusu, bir kağıt koydu. Kutuyu açıp içinden tek taş pırlanta yüzük çıkarıp bana uzattı. Rüyada gibiydim. Yine de karşı koydum,
“Sana anlatmıştım ne düşündüğümü…” dedim biraz sert çıkan bir sesle…
“Biliyorum, hatırlıyorum anlattıklarını…” dedi. “Kağıdı açıp oku, sonra konuşalım.” Eliyle işaret etti, kemancılar çekildi, oluşan sessizlikte süslü, italik bir yazıyla yazılıp parşömen antlaşma havası verilmiş tek sayfa kağıtta yazanları okudum. Hala evimizin baş köşesinde durur bu kağıt parçası…

PLANLANMIŞ SADAKATSİZLİK SÖZLEŞMESİ

Biz, aşağıda imzaları bulunan Gül ve Kerim, karı koca olarak PLANLANMIŞ SADAKATSİZLİK konusunda anlaştık. Aşağıda maddeler halinde sıraladığımız konulara tam ve istisnasız olarak tarafımızdan uyulacaktır.
Evliliğimiz süresince birbirimize olan maddi, manevi, cinsel görevlerimizin ve sorumluluklarımızın yanı sıra;
1- Her eş en az haftada bir gece olmak üzere, dışarıdan üçüncü bir partnerle sevişmekte özgürdür.
2- Üçüncü kişi, uygun ortamlardan rastgele bulunacak, anlaşılacak, eve getirilecektir. Yakın çevreden, arkadaşlar, tanıdıklar, birinci derece yakınlar arasından partner seçmek yasaktır.
3- Diğer eş, bulunan üçüncü kişiye anlayış gösterecek, ilgili ve saygılı davranacaktır. Her ne sebeple olursa olsun kıskançlık, ters davranmak, itiraz, kabalaşmak yasaktır.
4- Üçüncü kişiyle yatak odamızda cinsel birleşme olurken, diğer eş dışarıda vakit geçirebileceği gibi arzu ederse evin içinde bekleyebilecektir.
5- Gerektiğinde evde bulunan diğer eş, içeride sevişen çiftin yiyecek, içecek vs. konularda yardım ve hizmet etme talebi olursa, hiç itiraz etmeden yerine getirecektir.
6- Dışarıdan bulunan partnerlerle duygusal ilişki kurulmayacaktır. İlişkiler ancak ve ancak cinsel ilişki düzeyinde, salt seks kuralı gözetilerek sürdürülecektir.
7- Duygusal ilişki yasağı çerçevesinde, çiçek, hediye, romantizm, dudaktan öpüşme, aşkım vs. gibi hitap tarzı ve benzeri konular kesinlikle yasaktır.
8- Her partner, evimize en fazla üç defa getirilecektir. Aynı kişiyle üç defadan fazla cinsel ilişki kurulmayacaktır.
9- Erkek veya kadın, seçilen partnerin temizliğine, hijyen olmasına, hastalık vs. bir durumu olmamasına dikkat ve özen gösterilecek, diğer eşin sağlığı da ön planda tutulacaktır.
10- Yukarıda yazılı maddelere aykırı olarak, diğer eşten habersiz, izin almadan üçüncü kişi veya kişilerle kurulacak her türlü duygusal veya cinsel ilişkiler ALDATMA sayılır. Ayrılık, boşanma nedenidir.
Böyle bir ilişki ortaya çıktığı takdirde aldatan eş, hiçbir itirazda bulunmadan diğerinin ayrılmasına, istediği maddi şartları kabul ederek boşanma davası açmasına onay verecektir.

Sonuna kadar okuduğumda gözlerim faltaşı gibi, merakla beni izleyen erkeğime baktım. Ağzım bir karış açık kalmıştı, toparladım.
“Çılgınsın sen dediğimde bu kadarını da beklemiyordum doğrusu…” diyebildim gülerek… “Gerçekten çılgınsın. Hem evli olacağız, hem karım diyeceksin, hem de başkasıyla, üstelik evimizde sevişmeme izin vereceksin, öyle mi?” Elimi tutup dudaklarına götürdü,

“Evet…” dedi. “Senin için dağları delerim, her şeyi yaparım. Senin mutlu olman için bu… Kendini baskı altında hissetmemen, benimle evlenmeye razı olman için…”
Sonunda ikna etti beni çılgın… Sade bir nikah, ardından uzun bir balayı, uzakdoğuda, egzotik denizlerde, otellerde sevişerek, mutlulukla geçirilen…

Balayından döndüğümüzde işler bizi bekliyordu. Bir süre öylesine takıldık. Gündüz işadamı-kadını, gece sevişken vampirler olarak… Bir zaman da öyle geçti. O komik sözleşmeden, anlaşmadan bahsetmeden, ikimizin de konuya girmediği… Sonunda bir gece, seviştikten sonra çıplak, kollarında yatarken Kerim açtı dillendirmeye çekindiğimiz şeyi,

“Ne yapıyoruz aşkım? Başlayalım mı?” dedi saçlarımı okşarken…

“Neye başlayalım?” dedim neden bahsettiğini bildiğim halde… Hiç aklımdan çıkmıyordu ki aslında… Sadece teklifin kocamdan gelmesini, konuyu ilk onun açmasını bekliyordum. O da biliyordu bunu, saçımdan tutup başımı kendine çekti, dudaklarımı kemirdi,

“Anlaşmamızı uygulamaya…” dedi sonra… “Sadakatsizlik planlamaya… Yabancılarla sevişmeye… Domuz gibi biliyorsun ne demek istediğimi… Önce hangimiz peki? Sen mi, ben mi?”

“Sen başla…” dedim. “Madem bu komik şey senin aklına geldi, ilk önce sen başla. Yarın akşam… Olur mu?”

“Tamam…” dedi.

Ertesi günün akşamı giyinip süslendik. Kerim parmağındaki alyansı çıkardı. Eğlence mekanlarını dolaşmaya başladık. Ayrı ayrı giriyorduk barlara… Önce birimiz, arkadan diğerimiz… Ayrı takılıyor, konuşmuyorduk hiç… Bakışlarımızla anlaşıyorduk etrafı kolaçan ederken, kocam avını ararken… İstediği gibi birini bulamayınca işaret ediyor, çıkıp bir sonraki bara giriyorduk aynı şekilde… Sonunda üçüncü girdiğimiz mekanda aradığını buldu.

Yüksek bar taburesine tünemiş, etrafı kesip duran dikkat çekici güzellikte ve seksilikte bir kadındı… Bakıştılar önce… Davetkar bakışlarını ben de fark ettim. Simsiyah saçlı, iri memeli, her tarafı oynayan seksi bir parçaydı. Minicik daracık kloş etek uzun bacaklarına pek yakışmıştı haspanın… Bacak bacak üstüne atıyor, orasını burasını kocama gösterip duruyordu. Arandığı öylesine belli oluyordu ki…

Kadın çantasından sigara çıkardı klasik tarzda, benimki gidip kadının sigarasını yaktı, konuşmaya başladılar. Cebinden kartvizitini çıkarıp kadına verdiğini gördüm. Yavaş yavaş yanlarına yaklaşmaya çalıştım. Etrafımda beni yalnız görünce asılmaya başlayan zampara heriflere yüz vermeden kadının yan tarafına kadar sokuldum. Barmene bir kokteyl söyleyip etrafı izler gibi yapıyordum kulaklarım dört açılmış vaziyette… Kocam beni görünce sesini yükseltti duymam için,

“Ne dersin güzelim, bana gidelim mi?” diyordu kadına… “Her türlü içki var evdeki mini barımda… Güzel bir gece geçirelim.”
Bu kadar çabuk mu, bu kadar kolay mı diye düşündüm bir an… Kocam uzanıp kadını öptü mini etekli bacaklarını okşarken… Kadının pek itirazı yoktu, öpüşüne karşılık verdi, dünden razıydı orospu… Eh, ben de ilk geceden yatağına atlamamış mıydım bu yakışıklı şeytanın… Hak veriyordum kadına doğrusu… Ben de altına yatıvermiştim hemen…
Barmene işaret edip hesabı isterken cebinden şişman cüzdanını çıkarmaya çalışıyordu. Cüzdandaki yüzlüklerin arasından kadının gözüne sokar gibi iki tanesini çıkarıp barmene tokaladı,

“Üstü kalsın koçum…” dedi üst perdeden, kalantor işadamı havalarında… Tarzı değildi pek, sevmezdi böyle şeyleri ama vakit geçirmeden kızı etkilemek istiyordu besbelli…

Kapıya ilerlediler, arkalarından takip ettim. Valenin arabayı getirmesini beklerken öpüşüp koklaşıyorlardı. Ben de yanlarında durdum. Kız beni fark etti ama umursamadı. İlgisi ve elleri kocamın üstündeydi. Sarılıp duruyordu erkeğime…
Bizim son model beyaz BMW geldi. Kocam valeyi okkalı bir bahşişle savıp arka kapıyı açtı, kızı davet etti. Kız hayatından memnun geçip deri koltuğa kuruldu. Kocam diğer kapıdan kızın yanına geçerken ben de önceden anlaştığımız gibi ön kapıyı açıp direksiyona geçtim. Gaza bastım.
Kız neye uğradığını anlamamış, arka koltuktan şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Dikiz aynasından görebiliyordum. Kocam sarılıp kendine çekti kızı, dudaklarını kemirmeye başladı. Dudaklarını çekmeden bana seslendi,
“Bizi eve götür karıcım… Çabuk olursan bahşişin artar, ona göre…”

“Emredersin kocacım…” dedim gözümü dikiz aynasında sevişenlerden ayırmadan… Kız aptallaşmış gibi, kocamı engellemeye çalışıyordu şaşkın şaşkın…

“Ne… Ne oluyor? Karıcım mı?” Kocam ahtapot gibi sarılıp tekrar yumuldu,

“Aldırma sen bize…” dedi. “Soru sormayı bırak. Bu gece sen ve ben varız… İkimiz bu gece hayatımızı yaşayacağız. Öp beni…”

Oturduğumuz siteye gidene kadar seviştiler arabada… Bana aldırmadan… Apartmanın otoparkında durduğumuzda kadın dağılmıştı. Belki ben olmasam, etrafta akan trafik olmasa arabanın arka koltuğunda bacaklarını açıp verecekti kocama… Öylesine azmış durumdaydı ikisi de… Ben de öyle…
Asansörde onuncu kata çıkarken hala öpüşüp duruyordu ikisi… Benim yanımda… Eve girdik. Kız banyoyu sordu, gösterdim. Kocamla bakıştık,
“Nasıl? Güzel mi?” diye sordu. Kızdan bahsediyordu,

“Güzel…” dedim hafif burularak, kocama hissettirmemeye çalıştım. “Tam senin sikine layık…”

“Hadi birer içki koyalım, bu gece benim için uzun olacak.” dedi kocam salonun köşesindeki bara yöneldi.

“Viagra falan alsan mı acaba?” dedim kocama, yardımcı olmak isteyen hemşire ayaklarında… “Kız baya hızlı görünüyor.”

“Merak etme, hapsız idare ederim ben, biliyorsun beni…” Güldüm,

“Bilirim, sabaha kadar canını çıkarırsın zavallının, bana yaptığın gibi evire çevire sikersin…” dedim. Benim kadehimi verirken sarıldı, dudaklarımı öptü.

“Senin yerini tutmaz o aşkım… Bir gecelik sadece… İçin rahat olsun, merak etme…” diyerek rahatlatmaya çalıştı kocam… O arada kız da gelmişti, öpüşmemizi izliyordu. Ayrıldım, elimi uzatıp yanımıza çağırdım,

“Gel canım… Çekinme… Bu gece kocamla ikiniz yatak odasında yatarsınız. Ben misafir yatak odasındayım. Bir şeye ihtiyacın olursa söyle, ben veririm.”

Hala aptal aptal bakıyordu kızcağız… Kocam ona da bir kadeh uzattı, o şaşkınlıkla viskiyi fondip yaptı kız… Yüzünü buruştururken kocam sarılıp viskili dudaklarını öptü. Ateşleri yükselmişti yine… Ben de içkimi dikip bara bıraktım,
“Hadi, ben sizi rahat bırakayım. Size iyi sevişmeler…” diyerek misafir yatak odasına yöneldim. Soyundum. Geceliğim elimde çırılçıplak banyoya gitmek üzere çıktığımda bizimkiler birbirlerine dalmışlardı.
Salondaki koltukta arkaya yasladığı kızın eteğinin altına dalan Kerim, kadınlığını karıştırıp duruyor, bluzunun önünü açmış sütyensiz koca memelerini emerken kızı inletiyordu zevkten… Beyaz dantelli külodu kızın ayak bileklerinde duruyordu. O da kocamın pantolonunun fermuarını açmış, sertleşmiş siki avucunun içinde okşayıp duruyordu.
Öylece donup kalmış, onları izliyordum. Bir an beni fark edip baktılar, elimle devam işareti yapıp banyoya geçtim. Jakuziye uzanıp köpüren suyun okşamasına bıraktım kendimi… Kocam içerde bir kadınla sevişiyordu. Bense onların neler yaptıklarını hayal edip kendimi okşuyordum.

Bir süre sonra rahatlayıp kalktım, havluya sarınıp dışarıya çıktım. Salonda kimse yoktu. Yatak odamızın ışığı yanıyordu. Yaklaştım. Kapıyı kapatma gereğini duymamışlardı. Yatak odasının kırmızı spot lambası ortadaki yatağı aydınlatıyordu. Yatağın etrafını aynalarla donatmıştı kocam, ikisinin çıplak bedenlerinin kırmızı ışığın altında aynalardaki yansımaları kışkırtıcı görünüyordu.
Geniş yatağımda kocam yabancı bir kadınla sevişiyordu. İkisi de soyunmuşlar, çırılçıplak birbirlerine dalmışlardı. Uzun bacakların arasına giren kocamın dar, kaslı kalçaları inip kalkıyor, kızı bağırtıp duruyordu zevkten…

Piç, ne yapıyorsa yapıyor, o standart altı uzunluktaki sikiyle zevkten öldürüyordu yatağına giren kadınları… Kız hırlayarak kocamın boynuna sarılıyor, kalçalarını yukarı kaldırıp kocamın sikini karşılamaya çalışıyordu.

Kapının önünde durmuş, üzerimde öylesine sarındığım bir kısa banyo havlusu, içerde sevişenleri izliyordum. Kocam yorulunca alta yattı, kız üstüne çıkıp rodeocu gibi inip kalkmaya başladı sikinin üstünde… Eğiliyor, koca memelerini kocamın göğsüne sürtüyor, kalçalarını değirmen taşı gibi çeviriyordu bir yandan da…

Elim apış aramdaydı. Dudaklarım kurumuş vaziyette, içeriyi röntgenliyor, amımı parmaklıyordum. Havlu sıyrılıp düşmüştü çoktan… Çırılçıplaktım kapının eşiğinde… Kocam alttan fırlayıp kızı domaltmak isteyince beni gördü. Bana baka baka kızın arkasına geçip belini tuttu, arkadan geçiriverdi. Sert sert gidip geliyor, kızı bağırttırıyordu. Gözleri gözlerimdeydi.

Sonunda kız da fark etti beni… İkisi de bana bakıyorlardı şimdi sevişmeye ara vermeden… Kocam arkadan her vurduğunda bana nispet yapar gibi zevkten inliyordu orospu… Sırtımı kapıya yaslayıp onları izledim ben de elim üçgenimde, kendimi parmaklaya parmaklaya…
Fazla sürmedi, boşalmaya başladım. Öyle kışkırtıcı bir sahneydi ki… Kız ciyak ciyak bağırıyor, sürekli orgazmlar yaşıyordu kocamın becerikli sikinin altında…

Boşaldıktan sonra fazla durmadım. Kocama bir öpücük gönderip bir gecelik karıkocayı yalnız bıraktım yatak odamızda… Gidip yatağıma yattım. Uykuya dalarken hala bizimkilerin inlemeleri geliyordu kulağıma…

Sabaha karşı yattığım yatakta bir kıpırtı oldu. Uykumun en tatlı yerinde zorlukla gözümü açtığımda kocamın yanıma uzandığını gördüm. Kollarını açıp beni sarmaladı, sımsıkı kocama sarıldım ben de… Çıplak bedenlerimiz Ying-Yang sarmalı gibi birbirine geçti birbirini tamamlarcasına… İçimi bir mutluluk hissi doldurdu.
Kocam… Erkeğim… Beni seviyordu. Benim yanımdaydı. Başkasının değil… Uyumak için benim yanıma, karısının yanına gelmişti. Tekrar uykuya daldım. Kocamla beraber, uyuduk. Huzur içinde…
Sabah bir tıkırtıyla gözümü açtığımda kapıda bir kadın durmuş bize bakıyordu. Akşamki kız… Kocamın misafiri… Giyinmiş, makyajını yapmış, oda kapısında durmuş bize bakıyordu. Şaşkındı.
Biz karı koca yatakta çırılçıplak, birbirimize dolanmış vaziyette, başım kocamın göğsünde yataktaydık. Kocamın bir gecelik sevgilisine sus işareti yaptım, ses çıkarmaması için… Aldığı derin nefeslerle bebek gibi uyuyordu sevgili kocam…
Başını salladı anladığını belirterek, sonra da elini… Veda ediyordu. Ben de el salladım. Gözlerim tekrar kapanırken, dış kapının açılıp kapandığını duydum hayal meyal… Gitmişti…
Öğleye doğru ben kalktım önce… Ballı kaymaklı mükellef bir kahvaltı masası hazırladım kocama, yorulmuştu tüm gece, gücünü toplaması gerekirdi. Sonra da kocam uyandı. Duşa giren erkeğimin yanına girdim ben de… Bir güzel sabah duşu yaptık ikimiz birlikte… Birbirimize sarılarak, öpüşerek…
“Öpüşmeme kuralını çiğnedin ama…” dedim kahvaltı yaparken… Taze sıkılmış portakal suyunu içen kocamın ekmeğine kaymak, üzerine bal sürüyordum bir yandan… Uzattım, ekmek dilimini alırken elimi tuttu gülerek,
“Evet ama öpüşmeden nasıl sevişilir aşkım?” deyince hak verdim. Uzanıp portakal suyu bulaşmış dudaklarını öptüm erkeğimin… Sonra da dudaklarını bırakmadan kalkıp kucağına oturdum. Üzerimizde sadece bornozlar vardı. Altımda gittikçe sertleşen erkekliğini hissederken, dilimi ağzına sokup dilinden portakal tadını aldım.
“Haklısın… O zaman bu kuralı kaldıralım kocacım. Anlamsız oldu. Nasılsın peki? Mutlu musun?”
“İlginç ve değişik bir geceydi. Sen bizi seyrederken, yan odada uyurken başka bir kadınla sevişmek… Kışkırtıcıydı. Bu gece sıra sende… Bakalım neler yaşayacağız, görelim… Hadi şimdi kucağımdan kalk daha fazla beni azdırmadan, kendini akşama sakla…”
“Peki sahip…” diyerek kalktım. Güle oynaya kahvaltımızı yaptık. Bir yandan da gece neler yaşadığımızı, neler hissettiğimizi anlattık birbirimize… Gecenin kritiğini yaptık.

Akşam uzun uzun geceye hazırlandım. Yıkandım, kokulandım, saç, makyaj, parfüm… İç çamaşırı giymedim içime, gereksiz buldum. Giyside kararsız kaldım epeyce… Sonunda giyinip kocamın karşısına çıktım. İnce kumaştan transparan siyah bluz, kalçalarımı saran, meydana çıkaran minicik bir siyah etek… Belimdeki jartiyerin tuttuğu siyah file jartiyer çorapları, yüksek topuklu iskarpinlerim… Viskisini yudumlayan kocam oturduğu koltuktan şöyle bir baktı, uzun bir ıslık çaldı.
“Anlaşılan notum iyi…” dedim gülerek…
“İyi yetersiz bir sözcük… Seni tanımlamak için harika demek gerekir, o bile az karıcım…”
“Nasıl peki? Biraz hafif mi oldu acaba? Ne dersin aşkım?” Elim belimde, etrafımda döndüm yavaşça…
“Nasıl diyeyim bilmem ki… Yüzüne baktığımda onsekizini doldurmamış bir ^^^^^^ görüyorum. Atkuyruğu saçlarınla, etli dudaklarınla tam erkeklerin aradığı bir ^^^^^^sın… Vücuduna baktığımdaysa iştah açıcı, felaket bir şeysin. Sana saldırmamak için kendimi zor tutuyorum. İnan sikim taş gibi oldu. Şu anda seni yatırıp sikebilirim bebeğim…” Şuh bir kahkaha attım elimde olmadan,
“Sakın ha… Tüm hazırlıklarım boşa gider sonra kocacım… Kendini yarın sabaha sakla sen de…”
“Hadi çıkalım o zaman…” deyince engel oldum.
“Ben yalnız gitmek istiyorum. Taksi çağırırım. Sen evde oturup beni bekle… “ Kocam tereddüt ediyordu. Bacaklarımı okşayan eli eteğimin altına dalmıştı istemsizce… Eli file çorabımı geçip külotsuz kadınlığıma temas ettiğinde kıvrandım. O da külot giymediğimi anlayınca inledi, amımı avuçlayarak,
“Emin misin karıcım? Bu kılıkla, bu külotsuz halinle… Başına bir şey gelmesin?”

“Merak etme canım… Kendimi koruyabilirim.” Dedim, kocamı öpüp çıktım… Heyecan doluydu içim…
Eğlence mekanının önünde taksiden indiğimde erkeklerin gözü bende, bacaklarımda, mini eteğimdeydi. Hiç birine aldırmadan havalı adımlarla içeriye girdim.
İçerisi yükünü almış, kalabalık, sahnede gürültülü bir müzik çalan orkestra, yanıp sönen ışıklar, loş ortam… Dans pistinde sallanan, birbirine geçmiş insan yumağı… Zorlukla aralarından geçip bara yöneldim. Barmene sesimi duyurabilmek için bağırarak içkimi söyledim. Sırtımı bara dayamış, etrafı kesip duruyordum.
İçkim bitince ikinciyi söylemek için barmene dönüyordum ki, kadehli elim yanımdaki adamın içki dolu eline çarptı. Karanlık ortamda patlayan ışıklarda adamın içkisinin olduğu gibi kucağına döküldüğünü gördüm saniyeler içinde… Upuzun, kocaman, kapkara, genç bir zenciydi.
“Fuck…” diye hışımla bana dönen adam başladığı küfürü bitirmeden kesti, öfkesi beni görür görmez bir anda sönüverdi. Utangaç bir tavırla, “Sory…” diye kekelerken oğlanın kürek gibi kocaman elini tuttum,
“I’m so sory…” dedim ben de… Bakıştık. Gözlerindeki beğeniyi gördüm. O koca eliyle elimi alıp dudaklarına götürdü, kalın etli dudaklarıyla elime bir öpücük kondurup,
“No problem…” derken gözleriyle yemek üzereydi beni… Transparan gömlek kumaşından görünen iri memelerime, kabarık uçlarına bakıyordu gözlerini ayırmadan, benden çekinmeden…
İçim kamaştı, bir hoş oldum. Gözümün önünde büyük siyah organların beyaz tenlere daldığı siyahlı beyazlı porno görüntüleri uçuşmaya başladı.

Böyle tanıştık Thomas ile… Tom… İşyerimde kısa sürede yükselmemi sağlayan akıcı İngilizcem bu gece de işe yaramıştı. Futbol takımında oynuyordu. Sporcuydu. Birkaç dakika sonra dans pistindeydik zaten… Hareketli dans müziğinin ritmiyle çılgınca dans ediyorduk. Eğlence, kahkahalar, birbirimizi kesmeler…
Kendimi kapıp koyverdim artık… Müzik yavaşladığında sarılmalar… Kollarının arasında ezilişim… Kasıklarıma batan sertlik… Kalçalarımı yoğuran koca eller… Kendimden geçiriyordu beni… Sırtımı oğlana dönüp kalçalarımı kıvırırken önündeki sertliğe sürtünüp dururken bir yandan da müthiş bir merak içindeydim. Nasıl bir şeydi acaba?

Elimi arkaya götürüp kotunun önündeki kabarıklığı tuttum, sıktım. Tom da kıpır kıpır hareket eden, çalkalanan kalçalarımı kendine çekti inleyerek, beni önüne yapıştırdı adeta…
Bir süre bu şekilde dans ettik. Sonra kollarının arasında ona dönüp bedenimi yapıştırdım ona… Ayaklarımın üstünde yükselip dudaklarına uzanmaya çalıştım. Belimden tutup kaldırdı beni… O koca, etli dudaklarıyla dudaklarımı kemirmeye başladı…
Kendimizden geçmiştik. Etrafımızdaki insanlar umurumuzda bile değildi. Elleri eteğimin altına girdi. Külotsuz kalçalarımı sıktı, parmaklarını her yerimde dolaştırdı öpüşmeye devam ederken…
Sularımın süzüldüğünü hissedebiliyordum. Neden sonra kendimi kurtarabildim dudaklarından, nefes nefese,
“Ev… Evime gidelim…” diyebildim. “Seni istiyorum.”
Sarmaş dolaş çıktık bardan… Mutluluktan sarhoş gibiydim. Sabırsızlanıyordum. Taksiye işaret etti, hemen atlayıverdik aceleyle… Taksi hareket ettiğinde biz sarmaş dolaş öpüşmeye devam ediyorduk. Neden sonra taksicinin sesini duydum,
“Sör, nereye? Ohhoo… Bunlar sikişmeye şimdiden başlamışlar bile… Abla, kol gibi yarak vardır bunda, yarar seni bu çam yarması…” diyordu gülümseyerek… Beni sarışın, transparan giysimle, Tom’u zenci görünce ikimizin de yabancı olduğuna karar vermiş, sallayıp duruyordu karayağız taksici… Tom gülerek bir yüz liralık çıkardı, şoföre uzatıp kırık Türkçesiyle,
“Karsiiyaka…” deyince gaza bastı adam… Yine gülerek normal bir şey anlatır gibi,
“Hah şöyle… Şimdi istediğiniz gibi sikişmeye devam edin bakalım, azgınlar sizi… Ulan ilik gibi karıyı bulmuşsun arap oğlan…” dedi gözü dikiz aynasında bizi keserek… Eliyle aynayı düzeltmeyi de ihmal etmiyordu daha iyi görebilmesi için… “Şunu bana versen ne sikerim ama… İlik gibisin yavrum hakkaten… Off… Memelerine bak nasıl kabarmış. Uçları parmak gibi anam avradım olsun. Külot da yok bunun altında be… Yemin olsun amcığını gördüm karının…”
Bozmadım hiç adamı… Bozmadığım gibi açabildiğim kadar açtım her yerimi görsün diye… Umurumda bile değildi konuşmaları, bizi seyretmesi… Tom aklımı başımdan almıştı çünkü… Aksine daha çok tahrik olmuştum adamın konuşmasıyla…

Eve gidene kadar takside yiyip bitirdi beni oğlan… Öpüştük, koklaştık hep… Kürek gibi eliyle sütyensiz memelerimi, külotsuz amımı kurcalayıp durdu, röntgenci taksicinin sürekli bizi kesen bakışları eşliğinde… Elimi fermuarından daldırıp kalkmış muhteşem sikini avuçladım, sıktım, okşadım çıkarmadan… Karşıyaka sahil yoluna girdiğimizde taksiciye seslendim,
“Mavişehire gidiyoruz” dedim, oturduğumuz sitenin adını verdim. Şaşıran, bozulan taksicinin allak bullak suratı hoşuma gitti, Tom ile öpüşmeye devam ettim. Siteye girip apartmanın önünde durduğumuzda geriye dönüp yüz liranın üstünü uzattı biz inerken.
“Kalsın canım…” dedim.
“Abla kusura bakma, yabancı zannettim seni, abuk sabuk konuşup durdum… Affola…” diyerek özür dileyen taksiciye güldüm, para uzatan elini tutup,
“Önemli değil tatlım… Gelirken senin dediğin gibi, bu yaramaz arap oğlan aklımı başımdan aldı. Sen kusura bakma, senin yanında azıttık biraz…” dedim, çıktım. Erkeğin beline sarılıp apartmana girerken taksici arkamızdan bakıyordu hala… Kimbilir aklından neler geçiriyordu bize bakarken…
Asansör kapısı kapanır kapanmaz onuncu kata çıkana kadar birbirimizi yedik. Dün gece kocamın o kadınla yaptığı gibi… Asansörden inip dairenin kapısına geldiğimde zili çaldım. Kocam açtı hemen… Uyumamış, bizi beklemişti canım… Sarmaş dolaş kapının önünde durduğumuzu görünce endişeyle iki yana bakınıp bizi içeriye aldı. Kapıyı kapattı. Kapının önünde durmuş birbirimize bakıyorduk. Neden sonra aklıma geldi,
“Ah, tanıştırmadım sizi…” dedim. “Tom, bu kocam. Kocacım, Tom bu geceki misafirim…” dedim. El sıkıştı iki erkek… Tom’un aklı karışmış gibiydi. Gözleri açılmış vaziyette bir bana, bir kocama bakıyordu,
“Ben… Anlamadım. Kocan mı?” diye sordu. Güldüm, beline sarıldım,
“Anlatması uzun sürer şimdi, takılma sen…” diyerek dudaklarına uzandım. Öptüm. Kerim’e döndüm,
“Aşkım bize birer viski soda hazırlayabilir misin? Tom buzlu seviyor.” dedim.
“Tabi canım…” diyerek bara geçen kocamın gözü ikimizin üstündeydi. Viskileri koyarken, “Demek zenci ha? Bakıyorum hızlı başladın…” dedi kinayeli bir sesle…
Barın önündeki döner tabureye oturmuştum. Tom yanımdaydı. Hay Allah… İlk misafirim zenci olunca hemen üstüne alınmıştı kocam… Anlaşılan bu küçük sik kompleksiyle işimiz vardı. Elimi uzatıp kadehimi alırken, diğer elimle kocamın elini tuttum,
“Aşkım, sakın aklına başka şey gelmesin. Tesadüfen barda tanıştık, kaza ile…” diyerek tanışmamızı anlattım uzun uzun… Sonunda ikna olmuş, keyfi yerine gelmişti kocamın… Kadehini kaldırdı,
“Hadi o zaman, tanışmanızın şerefine…” diyerek kadeh tokuşturdu bizimle… Tom hala aklı karışmış durumda bize bakıyordu. Bu kez de ona anlattım durumu,
“Anlaşmamız var. Haftada bir gece, eve bir gecelik misafir getiriyoruz, ayrı ayrı, gece boyunca sevişiyoruz. Bir gece kocamın, bir gece benim başkalarıyla sevişme gecemiz… Kocamla birbirimizi habersizce aldatmamıza, boynuz takmamıza gerek kalmıyor.” dedim özetleyerek… “Sabah olunca her şey bitiyor. Herkes yoluna…” Tom başını salladı iki yana, dudaklarını bükerek,
“Enterasan…” dedi. “Grup seks falan yaptım ama, böylesini ilk kez yaşıyorum.” dedi. Yanımda, ayakta duruyordu. Yakasından tutup kendime çektim, bacaklarımın arasına… Yüksek bar taburesinde oturuyordum. Yüzümüz aynı hizadaydı bu şekilde… Etli köfte dudaklara bir öpücük kondurdum, bir daha…
“Mmmm… Demek grup seks yaptın ha?” dedim. “Kesinlikle grubun diğer elemanları kadındır. Sen tek erkek olmalısın bu koca aletle…”

Elimi araya uzatıp kotun fermuarını açtım yine, bu gece kaçıncı oluyordu bu fermuarı açışım bilmem ki… Aletini tutup sıktım. İnledi.
“Yoo…” dedi. “Kadın erkek fark etmiyor. Önemli olan zevk alabilmek… Kim kimi tutarsa… Ama dediğin gibi, grupların içinde en çok çalışan benim alet oluyor…”
Evimin içinde, kocamın yanında daha rahat hareket edebilirdim artık. Kotun düğmesini açıp kalkık aletin engel olduğu pantolonu zorlukla aşağıya sıyırdım. Külot yoktu altında… Bileğim kalınlığındaki alet yarı sert dışarıya çıktı.
Görünce ürperdim, tüylerim diken diken oldu. Bedeni bana fazla yanaşmadığı halde kapkara aletinin başı kasıklarıma değiyordu. Bir yandan bu koca şeyin beni sikmesini istiyordum, diğer yandan da korkuyordum. Nasıl alacaktım içime bu koca siki… Başarabilecek miydim acaba? Canımı yakar mıydı bu koca oğlan?

Nefis bir testesteron kokusu yayıldı ortama… Burun deliklerim hazla titredi, ürperdim. Titrek ellerle kot kumaştan gömleğinin düğmelerini açtım sabırsızca… Çıkarıp attım. Sırım gibi kaslı bir sporcu vücudu, abanoz siyahı parlayan bir teni vardı adamın… Kot pantolon ayağındaki botların üzerine düşmüş, çıplak vaziyetteydi bacaklarımın arasında…
Tom hala kararsız, bir bana baktı. Bir kocama… Kocam başıyla cesaret vermek istercesine başlamasını işaret etti. Sanırım iki erkek de benim gibi sabırsızlanıyordu. Adamın boynuna sarıldım, dudaklarına yumulurken,
“Ohhh… Tom… Fuck me Tom…” diye inledim. Sikinin başı külotsuz amıma değdi. “Fuck me…”

Tom saçlarımdan tutup üzerime eğildi, dudaklarıma… Etli dudaklarıyla benim dudaklarımı örttü. Ağzının içinde dudaklarımı yalıyor, dişleriyle ısırıyor, aralayıp dilini içeriye sokmaya çalışıyordu. Başım dönmeye başladı. Vahşice birbirimize saldırıyorduk. O beni ısırırken, ben de ağzımı açıp onun dudaklarını yalamaya, ısırmaya çalışıyordum. Dillerimiz savaş yapıyordu birbiriyle…
Ellerini aramıza sokup incecik ipek gömleğimin üstünden memelerimi avuçladı. Ağzının içinde zevkle inledim. Transparan gömlek kumaşı öylesine inceydi ki kürek gibi ellerinin kapladığı memelerimin her santiminde yakan sıcaklığı hissedebiliyordum.
Hala bar taburesinin üstündeydim. Tom bir yandan koca dudaklarıyla beni nefessiz bırakırken, bir yandan da memelerimle uğraşıyordu. Bu arada bacak arama, kasıklarıma, kadınlığıma baskı yapıp duran azmanı da ayrı delirtiyordu beni…
Sonunda olan benim pahalı ipek gömleğime oldu. İki eliyle iki yakasından tuttuğu gibi cart diye yırtarak çıkardı üstümden… Önümde, bacaklarımın arasında durmuş, elleri file çoraplı bacaklarımda, açığa çıkan dipdiri göğüslerime bakıyordu hayran hayran… Önündeki azman kara siki havaya kalkmış, kara yılan gibi bakınıyordu sahibiyle beraber…
“Ohhh… Deli…” diye inledim. “Söyleseydin… Ben çıkarırdım senin için…”
“Böyle daha zevkli…” dedi ve memelerime yumuldu. O bir dudağı yerde, bir dudağı gökte denen cinsten kalın dudaklar önce sağ mememi kavradı, biraz vantuzlayıp sol meme ucumu kaptı. Zevkten deliriyordum.
Başımı sallayıp saçlarımı sağa sola savurturken kocamı gördüm yanımda… Parlayan gözlerle bizi izliyordu, yanımıza gelmişti. Yanı başımda, azman genç irisi zencinin beni, karısını nasıl parçaladığını, nasıl zevkten kıvrandırdığını izliyordu. Gözleri pırıl pırıldı.
“Ohhh… Keriimm… Bakma kocacım… Utanıyorumm…” diyebildim iki inlememin arasında…
“Sen dün gece kızı nasıl siktiğimi izlerken utanmıyordun ama aşkım…” dedi heyecanla… “Elin apış aranda, mastürbasyon yapıyordun bize bakarken…”
“Ama bu başka kocacım… Seni o kadınla sevişirken izlemek başka, senin yanında yabancı erkekle sevişmek başka…”
“Ama itiraf et aşkım, değişik bir zevk değil mi?”
“Ohhh… Evet aşkım, çok zevkliymiş. Ohhhh… Öyle bir bakışın var ki bize… Senin bizi izlemen zevkimi ikiye katlıyor…”
Kocam da fermuarını açmış, sertleşen aletini dışarı çıkarmıştı, rahatlatmaya çalışır gibi başını ovalıyordu. Haklıydı kocam… Başka bir kadınla yatağımızda sikişmesini izleyip mastürbasyon yapmıştım düpedüz… Şimdi de aynı şeyi kocam yapıyordu. Bardan bulduğum zencinin beni sikişini izlerken bizi izliyor, alenen otuzbir çekiyordu çekinmeden, utanmadan, karısını kıskanmadan…
Bu arada Tom yeteri kadar göğüslerimle ilgilenmiş olmalı, bıraktı. Eteğimin kopçasını tutup ikiye ayırdı bu kez… Etek diye giydiğim bir karış bez parçasını savurup attı. Üstümde sadece jartiyer ve file çoraplarımla iskarpinlerim kalmıştı giysi olarak…

Biraz geri çekilip oturduğum bar taburesini döndürdü. Şimdi kocama doğru yönelmiştim. Tom arkamda kalmıştı. Omuzlarımdan tutup belden yukarımı aşağıya çekti. Popom taburenin üzerinde belden yukarım yatay vaziyetteydim. Tom’un kara canavarı başımın üstünde sallanıyordu şimdi.
“Oh baby…” diye inledi. “Yala onu… Islat iyice… İçine girerken canının yanmasını istemiyorum.” Kocama döndü sonra, “Sen de karının pusiyi yala adamım… İyice ıslansın. Karının amını bana hazırla… Aslında hazır ama, canı yanmasın, biraz daha ıslansın… Karını kolayca sikebileyim…”
Kocam önce tereddüt geçirdi. Planlarında bu yoktu anlaşılan… Karısının sikilmesine yardım etmek… Bir başka erkeğin sikişine hazırlamak… Ne yapacağını şaşırmış vaziyette öylece bakıyordu. Bakışları benim istekle aralanmış bacaklarımın arasıyla Tom’un azmanı arasında gidip geliyordu. Ben sabırsızlandım,
“Hadi aşkım… Yap şunun dediğini… Yala beni… Sikicime hazırla… Güzel siksin karını…” diye inledim.
Kocam bacaklarımın arasına eğilirken ben de başımın üstündeki azmanı iki elimle kavramaya, yalamaya çalıştım. Dakikalar boyu amım yalanırken zencinin sikini yaladım, yaladım…

Sularım şelale gibi akıyordu bacaklarımdan… Öylesine zevk alıyordum ki… Tom birkaç kere ağzımın içine sokmaya çalıştı sikini, nefes boruma baskı yapıp öğürmeye başlayınca bırakmak zorunda kaldı. Belim ikiye ayrılacaktı sanki…
Memelerimi avuçlayan ellerinden, güçlü kollarından destek alıyor, bar taburesinin üstünde, yatay vaziyette dengede durmak için çaba sarfediyordum. Kocam amımı yaladıkça dilinin verdiği zevkten kıvranmamaya, tabureden düşmemeye çalışıyordum bir yandan da…
Sonunda bir anda tutup kaldırdı beni, kendine çevirdi. Kocam boş bulunmuş, yere savrulmuştu bacaklarımın çarpmasıyla… Kalkmaya çalışıyordu. Bense perişan vaziyette, saçım başım dağılmış, başıma gelecek şeyi bekliyordum çaresizce ve istekle… Tom azmanın belinden tutup bana doğru salladı,
“Gul…” dedi o kırık, şirin Türkçesiyle ü yerine u kullanarak… “Şimdi bunu sana sokucam güzelim… Sakın kendini kasma, rahat bırak… İnan bana, vajinanın kasları elastik**ir, eninde sonunda alırsın bunu… Alamam diyen çok kadın biraz uğraşmayla alabildi penisimi…”

Cevap vermedim. Heyecandan nefessiz kalmıştım. Bekliyordum. Kocamın sesini duydum,
“Hey dostum…” diyordu sikicime… Soyunmuş, çıplak kalmıştı, orta boy siki kalkmış, Tom’un azman sikinin yanında daha da minicik görünüyordu. Eliyle sikini işaret ederek Tom’a gösterdi,
“Karım evlendiğimizden beri bunu alıyor içine… Buna alışkın… Gördüğün gibi ufak kalıyor seninkinin yanında… Senden ricam, acele etme, karımın canını yakma… Alıştıra alıştıra sik… Alıştıktan sonra ne istersen yapabilirsin…” Tom ikimize de göz kırptı,
“Merak etmeyin siz… Gencim ama çok deneyimliyim. Elimden çok kadın geçti. Bana güvenin…” diyerek işe koyuldu.
Bacaklarımı araladı, sikinin başını kadınlığımın dudaklarına dayadı. İki organ da sırılsıklam ıslaktı. Zorlamaya başladı. Dudaklarımı ısırıyordum. Gerçekten zorlanıyordum. Öyle böyle değil… Boynuna sarıldım, inlemeler arasında,
“Olmuyor… Olmuyor…” diyebildim. “Yatağa götür beni… Burada olmuyor…”

Bez bebek gibi tutup kaldırdı beni… Kollarının arasında, boynuna sarılmış, yatak odasını işaret ettim, oraya yöneldi. Odaya girip yatağın üzerine bıraktı. Kocam gidip meşhur kırmızı spotlarını yaktı. Tavandaki aynada kendimi görebiliyordum. Bembeyaz saten örtülerin üstünde yatan çırılçıplak bir kadın… Heyecanla sikilmeyi bekleyen…
Tom bekletmeden geldi, bacaklarımı araladı, tekrar sikini dayayıp zorlamaya başladı. Sonunda başı girdi. Amımın dudakları gerilmişti iyice… Sulu olması, kaygan olması pek fayda etmiyordu, zencinin kalın aletinin girmesini pek kolaylaştırmıyordu. Leğen kemiklerimin çatırdadığını, ikiye ayrıldığını hissediyordum. Bacaklarımı açabildiğim kadar açmaya çalıştım. Tom da iki dizimden tutmuş, aynı şeyi yapmaya çalışıyordu.
“Başı girdi canım…” dedi. “Merak etme, gerisi de girer şimdi…” Kocam yanıma uzanmış, dudaklarımı öpüyor, beni sakinleştiriyordu guya… Bense çırpınıyordum zencinin sikinin altında… Tom iyice bastırdı, bastırdı… Azmanı santim santim amıma gömülmeye başladı. Feryat figan, çaresizce kocama, kara oğlana yalvarıyordum,
“Ahhh… Yeterrr… Yırtılıyorum sanki… Yeter Toommm…Ooohhh… Kocacımm… Yırtıyor beni… Siki kocaman… Ahhh… Bu… Bu şey… Çok kalın… Canım yanıyor… Aaahhh….”

Bu arada koca yaraklı zenci, topuklarımdan tutup ikiye ayırdığı file çoraplı bacaklarımın arasında, bir yandan beni sikiyor, bir yandan ilgiyle konuşmalarımızı izliyordu. Çoğunu anlamadığından emindim, fakat konuyu üç aşağı beş yukarı tahmin ettiğini biliyordum.
Kocamın ufaktan başlasaydın ya demesi komiğime gitti. Gözlerimden yaşlar akarken kahkaha atmaya başladım. Gülüyordum. Birbirine zıt duygular çarpışıyordu içimde… Zevk… Acı…
“Hadi…” diye haykırdım oğlana… “Hadi Tom… Sik artık… Göm şunu… Ne yapacaksan yap… Bitsin artık… Ahhh… Dayanamıyorum… Gömmm…”
İsterik bir vaziyetteydim. Ne yaptığımı bilmiyordum koca yarağın altında… İngilizce Türkçe karıştırıyordum ama ne dediğimi, ne istediğimi anlayan Tom sonunda dibine kadar soktu aletini, içime gömdü.
Doğrulup istemsizce boynuna sarıldım. Gözlerim kaymış olmalıydı, bir şey görmüyordum. İçime kalın bir cop girmiş gibiydi. Bacaklarımın arasını doldurmuştu alet… Öyle bir dolgunluk hissi vardı ki… Anlatılamaz… Zevk, şehvet dalgaları yükseliyordu içimde, her yanımı kaplıyordu. Tir tir titriyordum, zencinin siki balta gibi içimdeydi. Kocam yanı başımda nefesini koyuverdi,
“Üfff… İnanılmaz Gül… Harika… Gözlerin döndü bir ara, bayılacaksın diye korktum ama iyi dayandın karıcım. Oh benim güzel karım… Ne güzel de aldın koca zenciyi… Aferin sana karıcım…”
Sonra Tom gidip gelmeye başladı. İçimi yarıyordu koca yarak… Buldozer gibi saldırıyor, ikiye ayırıyordu vücudumu… Çırpınıyordum altında… Bağırıyordum. Tırnaklarımı kalçalarına, sırtına geçiriyor, yırtmaya çalışıyordum. Müthiş bir fırtına…
Sürekli boşalmaya başlamıştım. İçimden sular çağıldıyordu sanki… Kalın yarak daha rahat gidip gelmeye başlamıştı böylece… Vajinam alıştığından mı, zevk sularımın içimi kayganlaştırmasından mı bilmiyorum, rahatlamıştım bir parça…

Defalarca boşaldım altında… Durmaksızın… Sürekli… Aygırım üstümde durmak dinlenmek nedir bilmeden gidip geliyordu. Abanoz siyahı vücudu terle kaplanmıştı. Harika görünüyordu. Sadece o, onun koca azmanı, benim vajinamdan ibaretti dünya… Her şeyi, kocamı unutmuş, kendimden geçmiştim. Kukla gibi sallanıyordum altında… Her bastırdığında copu içime gömülüyor, beni yatağa çiviliyor, geri çekildiğindeyse eldiven gibi saran amımı da dışarıya çekiyordu. Hıçkırıyordum artık… Omuzlarını ısırırken,
“Yeter… Yeter… Boşal artık Tom… Dayanamıyorum… Bitirdin beni… Delirttin zevkten… Yeteerrr… Oooohhhhh…” diye feryat ediyordum.
Sonunda bir anda çıktı amımdan… Boşlukta düşüyor gibi oldum bir anda… Üstüme geldi. Eliyle sikini sıvazlarken böğürerek spermlerini fışkırtmaya başladı. Karnıma, memelerime, yüzüme… Fıskiye gibi boşaltıyordu. Her yerim bembeyaz döllerle kaplanmış gibiydi.
Sırık gibi yatakta yanıma devrildi sonra… Göğsü inip kalkıyordu. Ben de ondan farksızdım. Hala kasılıp duruyor, titriyordum. Kocam yanımda uzanmış, sakinleştirmek için okşuyordu beni… Okşarken Tom’un spermlerini de tüm vücuduma yaymış oluyordu böylece… Halsizce elini tuttum. Spermli eli kırmızı ışıkta parlıyordu. Parmaklarını ağzıma sokup spermlerin tadına baktım.
Bitmiştim. Kendime gelmem bir yarım saati buldu belki… Tom’un spermleri üzerimde kurumuştu. Kendimi kirlenmiş, sikilmiş, bitmiş hissediyordum. Zorlukla kalktım yataktan… Tay tay yürüyen bebekler gibi apışa apışa, zorla yürüyüp banyoya girdim. Duşun altında duvara ellerimle dayanmak zorunda kaldım ılık su tepemden aşağı boşalırken…
Kocam da yanıma geldi, çırılçıplaktı o da, sımsıkı sarıldım. Duşun altında beraber yıkandık. Kollarının arasına alıp yatağa taşıdı tekrar… Yatakta uzanmış yatan sikicimin yanına uzattı örselenmiş bedenimi… Ayakta durup bize baktı,
“Size iyi geceler çocuklar…” dedi. “Sizi izlerken iki posta boşaldım ben de… Gidip uyumak istiyorum.” Elimi tuttu, “Keyfine bak karıcım… Artık şu koca şeye alıştı amcığın… Rahat rahat sevişebilirsin şimdi… Tadını çıkar sabaha kadar… Yarın görüşürüz…”
Elini tutup dudaklarıma götürdüm. Bana bu zevkleri yaşatan anlayışlı kocamın elini minnetle öptüm. Konuşmaya bile halim yoktu. Kendimi öyle yorgun hissediyordum.
Fakat daha kocam kapıdan çıkmadan, bacaklarımın arasına gömülen Tom’un dilini klitorisimde hissedince yattığım yerde zıpladım. Köpek dili gibi koca diliyle boydan boya amımın dudaklarını yalıyor, pütür pütür dilinin ucuyla klitorisime dokundukça tüm sinirlerim uyarılıyordu.
Anlaşılan o kadar da yorulmamışım diye düşündüm. Bacaklarımın arasındaki zencinin kıvırcık saçlarına parmaklarımı geçirip kendime çekerken mutlulukla gerindim. Gece yeni başlıyordu bizim için…

Ertesi gün uyandığımda kocam vardı yanımda… Gecenin izlerini taşıyan buruşuk çarşafların arasında uzanmış, bana bakıyordu. Uyandığımı görünce eğilip dudaklarımı öptü.
“Off… Ölü gibi uyumuşum. Saat kaç aşkım?” Elini memelerimde, karnımda gezdiriyor, okşuyordu.
“Öğleden sonra oldu. Gece sabaha kadar sesleriniz, daha doğrusu senin çığlıkların dinmedi. Bütün gece seviştiniz. Sen uyuyup kaldın, sabah Tom’u uğurlamak da bana düştü.” Sarılıp kendime çektim,
“Teşekkür etseydin benim için….” dedim öpücüklere boğarken… “Harika bir gece yaşattı bana…”
“Telefon numarasını aldım canım… Anlaşılan karıcığımın pek hoşuna gitti koca yaraklı zenci, tekrar aramak isteyebilirsin diye düşündüm.”
“Mmmm… Olabilir kocacım… Ama biraz geçsin aradan… Haşat etti beni… Amım götüm sızlıyor… Çok fena sikti karını…”
“Sakın arkamdan verdim deme bana… Bana siktirmediğin güzel götünü zenciye mi siktirdin yoksa?”
“Ne yapayım aşkım? Amım yanmaya başlamıştı, beni ikna etti. Yırtılır gibi oldu ilk girişinde ama sonunda kremlerle, kayganlaştırıcıyla halletti, alıştırdı beni…”
“Orospu seni… O zaman domal bakayım. O götünün deliğinin tadına ben de bakayım. Önden girsem zevk almazsın şimdi, genişlemiştir ne de olsa…”
“Peki canım… Peki aşkım… Bundan sonra sen ne istersen yaparım. Bir tanecik kocam benim…”
Dediğini yapıp doğruldum, dizlerimin üstünde domaldım. Kocam heyecanla, ilk kez gerdeğe giriyormuş gibi, arkama yanaştı. Sikinin başının sıcaklığını hissettim arkamda, isteklendim.
“Biliyor musun, içinden sperm akıyor hala…” dedi deliğimi parmağıyla okşarken… Sonra da sikini çekip başını gömdü arkama… Köpek gibi deliğimi yalamaya başladı…
“Olabilir kocacım…” dedim. Başımı yatağa koymuş, kalçalarımı havaya dikmiştim. Kirli çarşaftan Tom’un erkekliğinin, spermlerinin kokusunu alabiliyordum, hazla iç geçirdim.
“Adam aygır gibiydi. Her seferinde bardak dolusu boşaldı içime… Daha iyi işte, rahat girersin deliğime… Karıcığının sikilmiş götünde sikin daha güzel kayar… Ohhh…. Ne yapıyorsun aşkım arkamda? Karını siken adamın spermlerini mi yalıyorsun?”
“Evet canım… Dün geceki erkeğinin döllerini temizliyorum. Mmmm… Tadı değişikmiş bunların…” Doğruldu sonra… Kalçalarıma sağlı sollu iki şaplak attı okkalı tarafından… Aynı anda sikini gömdü arkama…
“Ahhh…” diye çığlık attım…
“Ah ya… Orospu karım benim… Elin zencisine kendini siktiren karım… Kocasına vermediği götünü koca yaraklı zenciye siktiren karım…Ben de ^^^^^^^ o götünü de gör sen…”
“Ohhh… Terbiyesiz… Neler söylüyorsun öyle… Ahhh… Vurma…”
Bir yandan gidip geliyor, bir yandan kalçalarıma vuruyordu hain… Elimi amıma atıp parmaklamaya başladım ben de… Kocam arkamdan sikerken, ben klitorisimi ufalıyordum parmaklarımın arasında… Dakikalarca sürdü bu…
Tüm gece sikilmişliğime, yorgunluğuma rağmen yükselmeye başladım. Amımdan götümden zevk alıyordum ayrı ayrı… Ben kasılınca kocam hızlandı arkamda… Kasıkları kalçalarıma, taşakları amıma, parmaklarıma çarpıyordu.
“Aaahhh… Çok güzel aşkımm… Devam et… Sik beni… Götümü sik… Oohhh… Köpek gibi sik beni… Harika… Canım kocam… Bir tanem… Sikin delirtiyor beni canım… Ooohhhh…”
“Geliyorum aşkım… Ben de geliyorum… Aaahhh… Azgın karım benim… Fahişemm… Orospumm… Götünü siktiğimin karısı… En sonunda götünü de siktim işte… Ooohhhh…”
Sonunda bitti. Kocamı bekledim biraz, biraz sonra o da boşalttı spermlerini arka deliğime… Serilip kaldık.
Yatağın karşısındaki duvarı kaplayan aynaya baktım. Saçım başım dağılmıştı. Çırılçıplak, ölü gibiydim. Fakat doymuş, dingin, huzurluydum. Arkama geçen kocamın kollarında mutluydum. Kedi gibi kocamın kucağına sokuldum iyice çarşafı üstüme çekerken… İki kaşık gibi yapıştık birbirimize… Saçlarımı okşayan elini tutup öptüm,
“Seni seviyorum…” dedim. O da boynuma bir öpücük kondurdu. Şefkatle, sevgiyle…
“Ben de seni seviyorum bir tanem…”

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Benim Çocukluğum 6

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Benim Çocukluğum 6
Son yaşanılan olayları düşünerek fırsat buldukça mastürbasyon yapıyordum.. Ne zaman gözlerimi kapatsam ya Fatma teyzeyi sikerken ki görüntüsü geliyordu gözümün önüne ya da gizlice izlediğim gün yaşanan olaylar bunlar beni tarif edilemez bir hazza ulaştırıyordu.. Aradan bir hafta geçmişti haftasonu Ahmetle görüştük fakat Fatma teyzenin akrabaları o gün onlara gelmiş o yüzden evlerine gidemedik o gün dışarıda dolaşarak zaman geçirdik.. Haftaiçi bir bahane uydurup ben okuldan çıktıktan sonra yani Ahmet okulda Fatma teyze de evde yalnızken defalarca gitmek istedim ama gittiğim zaman ne diyeceğimi bilemediğim için sürekli vazgeçiyordum.. Ne diyebilirdim ki ? Bu durum benim için hem avantaj hem de dezavantaj doğuruyordu.. Evde yalnız olması onunla yatmama olanak tanıyordu ama Ahmet evde olmadığı için eve girmek benim için zorlaşıyordu.. Sonraki haftasonu başka nedenler ortaya çıktı yine görüşemedik sadece pazar günü Ahmetle biraz görüştük ve biraz havadan sudan muhabbetten sonra sizinkiler nasıl diye sordum ve amacım o birşeyler anlatırken aradan kendim için malzeme çıkarmaktı.. Ahmette amacıma kısmen uygun bir şekilde anlatmaya başladı.. Abim iki haftadır gelmiyor, annem de onun gelmesini çok istedi en azından haftasonları gel diye sürekli telefon edip abimi çağırıyor ama abim iki haftadır gelmiyor ne zaman geleceği de belli değil.. Annemde yine her zamanki gibi bana çok sinirli davranıyo hatta bu aralar daha da sinirli, babamı da biliyosun zaten aynen bildiğin gibi dedi.. Ben durumu biraz düşünüp tamamen kavrayabilmiştim.. Oğlu gelmediği için normalden de agresif davranıyordu.. Sağlık durumları nasıl annenin diye sordum.. Dün ilacını içmedi ama yine kanepede öyle yatıyordu sanırım pek iyi değil dedi.. Ben de ilacı içmedğini nerden anladın diye sordum o da annem içeceği ilaçları bir gün önce akşamdan küçük bir kutuya koyuyor sonraki gün de onları içiyor dün kutu doluydu normalde hep akşamdan akşama doldurur dedi.. O an aklıma ben bir önceki gün geldi.. Ben bizimkilerle anneannemlere gitmiştim ve normalde Cumartesi günleri çoğunlukla Ahmetle zaman geçirir onlarda atari oynardık.. Aklıma bir an acaba benim onlarda olduğum zaman uyanık mı olmak istiyordu ? Sorusu takılmıştı.. ve soruyla beraber de iki neden.. Uyanık olup bunlara müsade etmemek miydi amacı yoksa uyur gibi yapıp benim ona yaptıklarımı hissetmek istemesi miydi bilmiyorum.. Bugün içti mi peki ilacını diye sordum.. Evet bugün içti her zaman ki gibi dedi.. Bu benim tezimi doğrular nitelikteydi ama içinde bulunduğum ikilem devam ediyordu.. Ahmet birdenbire yaa geçen gün bize gittiğinde annemler evdeymiş dedi.. Bir an çok korktum ama panik yapmadan hadi yaa ben kapıya birkaç kez tıklattım ama açan olmamıştı dedim.. Ahmette ben de evde yoklar diye biliyodum kapıyı direk anahtarla açtım karşıma hemen annem çıktı ben de sen evde miydin anne diye sordum o da evdeyim oğlum neden şaşırdın ki dedi ben de arkadaşım eve gelip atari kasetlerini aldı da siz evde yokmuşssunuz dedim o da duymamışızdır oğlum ben bir ara banyoya girdim abinde uyuyorsa o da duymamıştır dedi.. Çok da üzerine varmadan olayları akışına bıraktım fakat onlar tam iş üzerindeyken benim olayları gördüğümü anlamış mıydı? Bunu Fatma teyzeyi görene kadar anlayamıycaktım.. O gün de öylesine geçti ama ben artık içten içe sabırsızlanıyor bir bahaneyle Fatma teyzeye gitmek istiyordum.. Hatta annem pasta börek birşeyler yapsa da bahaneyle onlara da bir tabak götürsem diye dibim düştü ama anneminde birşey yapmayacağı tuttu..
Salı günü okuldan çıkıp eve giderken tam binanın önünden geçiyordum ki Fatma teyze nin sesini duydum Oğlum bir baksana diye balkondan seslendi ve el işaretiyle de bunu destekledi, balkona yaklaşmamı istiyordu.. Efendim Fatma teyze dedim.. Oğlum bana bir tane ekmek alabilir misin ? Tabii Fatma teyze ama çok acelesi yoksa şu okul çantamı filan eve bırakayım.. Tamam oğlum bi acelesi yok yemek hazırladım açsan gel beraber yiyelim.. Tamam Fatma teyze birazdan gelirim.. O kadar heyecanlanmıştım ki Fatma teyze kendi isteğiyle yanında olmamı istiyordu bu benim için tarif edilemez bir duyguydu ama ben yine de ağırbaşlı çocuğu oynuyordum öyle hemen şımarmıyordum.. Eve gidip çantamı çıkardım üzerimi değiştirdim ve evden çıktım ve koşar adımlarla fırına gidip ekmeği aldım ve Fatma teyzenin zilini çaldım aşırı derecede heyecanlanmıştım ve koşar adımlarla gidip geldiğim için nefes nefese kalmıştım.. Fatma Teyze kapıyı açtı ama mükemmel bir değişiklik vardı, bana balkondan seslenirken üzerinde beyaz bir gömlek vardı kapıyı açtığında ise üzerinde daracık siyah bir tshirt altında da çok dar bir tayt vardı ve Fatma teyzeyi o zamana kadar ilk kez taytla görüyordum.. Üzerinde bol etek varken bile vücut hatları oldukça dikkat çekmesine rağmen o tayt bütün o vücut hatlarını tamamen gözler önüne seriyordu.. Kendimi onu incelemekten alıkoyamadım ve yutkundum(heyecanıma yenik düşüp aslında çuvallamıştım ve ona açık açık ilk kez bu şekilde bakmıştım.) Fatma teyze hiç bozuntuya vermeden hoşgeldin oğlummm dedi.. (Onu öyle görmek ve gizlice izlediğimde oğluyla arasındaki konuşması ve bana oğlummm diye üzerine bastıra bastıra söylemesi hepsi birleşince çıldıracak gibi oldum resmen..) Hoşbuldum Fatma teyze diyerek aldığım ekmeği uzattım o da alıp vestiyere koydu ekmeği ve bana sarılıp öptü ne zamandır yoktun yaramaz özlettin kendini dedi.. Okula gidip geliyordum Fatma teyze buralardaydım dedim.. Buralardasında neden hiç gelmiyorsun oğlum dedi.. Fatma teyze Ahmet evde olmayınca gelmeye çekindim biraz dedim.. AAA oğlum işte şimdi ayıp ettin ne zaman istersen gelebilirsin eğer geldiğinde uygun olmazsam söylerim onun haricinde ne zaman istersen gel istersen hergün gel bana da arkadaşlık etmiş olursun hem ahmet atarinin başından kalkmıyo biz geçer yemeğimizi yeriz kahvemizi sigaramızı içeriz bizbize takılırız işte olmaz mı? Olur Fatma teyze sen öyle diyorsan dedim.. Kusura bakma oğlum benim salaklığım seni kapıda bıraktım sen geç içeri ben de lavaboya gidip geliyorum hemen.. Terliklerimi çıkarıp içeri girdim ve vestiyerdeki ekmeği alıp mutfağa bıraktım ama bırakırken birşey gözüme takılmıştı (orada iki ekmek daha vardı) ve anladığım kadarıyla ekmek tamamen bahaneydi.. Ayrıca masayı yine donatmıştı ve yine benim sevdiğim kızartmalardan da yapmıştı.. Ben öyle ayakta beklerken Fatma teyze geldi mutfağa oğlum geç otur ben de oturucam şimdi dedi.. Peki Fatma teyze dedim ve oturdum aldığım ekmeği masaya koymuştum onu çıkarıp kesmeye başladım bu sırada Fatma teyze de tezgahın üzerinde duran iki ekmeği alıp dolaba koydu ve bana baktı(anladığım kadarıyla yine iki ihtimal vardı.. Ya o ekmekleri görmediğimi umarak ekmekleri kaldırmıştı ya da o ekmeklerin bahane olduğunu anlamamı istiyordu.) Kestiğim ekmekten birkaç dilim Fatma teyzeye uzattım ve yemeğe başladık ama benim aklım Fatma teyzedeydi aradan 3 hafta geçmişti ve ben sadece onun o tatlı kadınlığını düşünüyordum.. Yemek yerken tam karşıma oturmuştu o da ne tanrım çıldıracak gibiydim göğüs uçları o daracık tshirtünü zorluyordu resmen sütyen giymemişti ve bir ara tuz almak için ayağa kalktığında kadınlığına da gözüm ilişti tayt o kadar dardı ki kadınlığının şişkinliğini görmem bir yana dudaklarını bile rahatça seçebiliyordum.. Resmen tecevüz etme kıvamına gelmiştim ama sakin ve sabırlı olup beklemeliydim.. Yemeklerimizi yerken biraz havadan sudan muhabbet ettik bizimkileri filan sordu sonra yemekten kalktık Fatma teyze sen bunlara hiç dokunma gel seninle balkonda birer kahve içelim dedi ve ben balkona çıktım o da kahveyi yapıp yanıma geldi ve yine sigara ikram etti ben de artık çekinmeden sigarayı alıp yaktım.. Ne iyi ettin de geldin oğlum bugün beni yalnız bırakmadın beni çok sevindirdin dedi.. Ne demek Fatma teyze ne zaman istersen gelirim dedim.. Biraz daha muhabbet ettik kahve ve sigaralar bitti.. Oğlum benim başım da sırtımda çok fena oldu yine azıcık ovuversen dedi.. (Beklediğim anın yaklaştığını hissediyordum.) Tabii Fatma teyze dedim ve ona doğru yöneldim balkonda sedir modunda birşey vardı ve yan yana oturuyorduk, bana yaklaşarak sırtını döndü ben de dizlerimin üzerinde durarak başından ovmaya başladım bir süre sonra boynuna doğru indim ve boynunu okşar gibi ama daha sert bir şekilde masaj yaptım sonra omzuna masaj yapmaya başladım bir süre de omzuna masaj yaptıktan sonra oğlum rahatça otur istersen böyle yorulacaksın dedi.. Oturursam rahat yetişemem ki Fatma teyze dedim.. Eee ben de biraz yaklaşırım o zaman hadi rahatça otur dedi sedirin sırt bölgesini göstererek, yani arkama yaslanmamı istiyordu ve öyle yaptım o da biraz daha yaklaştı ama ben gerizekalı gibi bacaklarımı kapalı tutmuştum o da böyle yetişemezsin oğlum diyerek ayaklarımdan tutup resmen kasıklarıma kadar gelip oturdu.. Kalbim deli gibi çarpıyordu.. Omzuna masaj yapmaya devam ederken gözüm aşağı doğru kaydı ve olağanüstü bir manzarayla karşılaştım Fatma teyze belini öne doğru eğmişti ve o koskoca poposu hemen önümde yayılmıştı giydiği tayttan dolayı poposunun arasına kadar oldukça net görebiliyordum hatlarını ve tshirtü biraz açılmış bel kısmı da açıkta kalmıştı, ayrıca benimki hareketlenmiş tam poposunun hizasında duruyordu 1-2 cm daha hareket edebilsem erkekliğim o koskocaman kalçalarıyla buluşacaktı.. Bu şekilde masaja biraz daha devam ettim ve kendisi yavaş yavaş bana doğru geldi ve erkekliğimi hissettiği an biraz irkilerek kendisini çok az öne çekti ben herşeyi akışına bırakmış onu okşar gibi masaj yapmaya devam ediyordum.. Sonra poposuyla hafif hafif temasları sürdürdü ve birden elleriyle iki dizimi de kavrayarak (sanki daha rahat bir pozisyona geçiyormuş gibi yaparak) o koskoca kalçasını tamamen erkekliğimle buluşturdu.. Hatta tam araya denk gelmemişti ben bir elimle hemen düzelttim ve araya denk getirdim o da kendini bana doğru bastırıyordu.. Tanrım inanamıyordum Fatma teyze resmen erkekliğimi hissetmek için kalçasını sımsıkı bir şekilde bana bastırıyor ve bundan zevk alıyordu.. Birkaç dakikada böyle devam ettikten sonra ben sırtına masaj yapmaya başladım, daha doğrusu birkaç kez dokundum ki ; Fatma teyze oğlum kalk hadi içeri geçelim de rahatça yap böyle ayaküstü olmuyo dedi.. Tamam Fatma teyze nasıl istersen dedim (Heyecandan ölmek üzereydim.)
Fatma teyze ayağa kalktı ve içeri doğru gitti, giderken Fatma teyze ben bi lavaboya gidip geleyim dedim.. Tamam oğlum ben içeri geçiyorum dedi.. Aşırı derecekde sıkışmıştım ve bu yeterince zevk almamı engelliyordu.. Lavaboya girip çıktım su içmek için mutfağa geçtim ve suyumu içerken rafta duran ve ahmetin bahsettiği küçük ilaç kutusuna gözüm ilişti ve baktığımda içinde ilaç dolu olduğunu gördüm.. (Yani eğer uyuyor gibi yaparsa bunu uyuyor olduğunu sanmam için ve işimi rahat görebilmem için yapıyor olacaktı..) Suyumu içtikten sonra salona geçtim ama salonda yoktu Fatma teyze diye seslendim ve içerden buradayım oğlum diye seslendi sesin geldiği yere doğru yürüdüm ve Fatma teyze yatak odasında yatağın kenarına oturmuş beni bekliyordu ve 2 hafta önce olanlar geldi aklıma aynı yatak odasında Fatma teyzenin oğluna yaptığı oral seks, inlemeleri vs.. hepsi birden aklıma geldi ve yine tamamen sertleştim.. Fatma teyze gel oğlum burda rahatça yaparız içerde ayaküstü olmuyor dedi.. Onun anlatmak istediği masajdı ama ben bunu direk seks olarak alıgılıyordum.. Ben ona yaklaşınca yatağı ortalayarak yüzüstü uzandı başını da diğer tarafa doğru çevirdi.. Ben de yatağa çıkarak Fatma teyzenin yanından sırtına masaj yapmaya devam ettim.. Fatma teyze daha sert yap dedi.. Ben de güç alamıyorum ki böyle çok rahat yapamıyorum dedim.. Nasıl rahat yapacaksan öyle yap dedi ama ben birdenbire kalçasına sikimi dayayarak oturmaya korktum.. Bilemiyorum nasıl daha rahat yapabilirim ki dedim (saf ayağına yatarak) o da bacaklarıma otur öyle daha rahat yaparsın dedi.. bacaklarımı aralayarak tam üzerine oturmadan önce kalçasına doyasıya baktım harika görünüyordu ve ona dokunabilmek onu okşayabikmek ona bu kadar yakın olabilmek tanrım çıldırmak üzereydim.. Ben yine ürkek davranarak gerçekten bacaklarına oturdum yani erkekliğimle kalçası arasında 5-6 cm kadar bir mesafe vardı ve masaja o şekilde devam ettim arada bir aşağı doğru iniyordum tshirtü biraz açıldığı için açıkta kalan beline arada hiçbirşey olmadan temas ediyordum ve elimi biraz tshirtün içine sokarak belinin üst kısımlarına da masaj yapıyordum.. O sırada biraz daha üstleri ovsana oğlum buralar çok acıyo diyerek elini arkaya doğru atıp omuz kısmını gösterdi, ben de oraya yetişemiycem için yavaşça ellerimle belini okşaya okşaya yukarı doğru çıktım alttan da erkekliğimi yavaş yavaş yaklaştırıyordum ve en sonunda birkaç dakikanın ardından sikim kalçasıyla belli belirsiz temasa başlamıştı o sırada fatma teyze şuraları da iyice ov dedi ve daha yukarıyı gösterdi ve artık dayanacak gücüm de kalmamıştı az daha yukarı doğru çıkınca sikim tamamen kalçasının arasında kayboldu.. Tanrımmmm bu müthiş birşeydi Fatma teyze uyanıktı ve ona bunu yapmamı resmen kendisi istiyordu.. O sırada offfff diye bir iç geçirdi ve kalçasını bana doğru iyice bastırdı.. Artık emindim o da bunu tamamen bilinçli olarak yapıyor ve bundan zevk alıyordu ama offf derken sözde erkekliğime değil masaja diyordu.. Sikim tamamen kalçasının arasına gömülmüş vaziyette belini okşamaya başladım hatta resmen belinden tutarak ve tam olarak sikiyormuşçasına ona sürtünmeye başladım ama herşeye rağmen bunları yavaş yavaş yapıyordum öyle öküz gibi birdenbire tepesine çullanmak istemiyordum.. O sırada bütün kilidin çözüleceği konuşmayı yaptı Fatma teyze.. Oğlum böyle rahat masaj yapamıyosun herhalde dur surdan krem vereyim dedi ve yatağın hemen yanında duran kremi bana uzattı ve tshirtünü çıkarttı ama altındaki tayt duruyordu ve ben onun sadece sırtını görebiliyordum arkası bana dönük olduğu için göğüslerini göremiyordum.. Tekrar tamamen yatağa bıraktı kendini ve Oğlum geçen gün bize gelmişsin Ahmet söyledi.. (Ben çok korkmuş ve çok utanmıştım) Salağa yatıp ne zaman Fatma teyze dedim.. Ahmet sizde oyun oynarken atari kasedi almak için gelmişsin o zaman bizi gördün mü ? Vereceğim cevap çok önemliydi ama ne cevap versem ne gibi sorunlar olurdu tam kestiremedim o anda ben de biraz kıvırmaya başladım.. Kapıyı birkaç kez çaldım Fatma teyze ben de kimse yok sandım ondan girdim dedim.. Bizi gördün mü diye tekrar sordu.. Ben de girdikten sonra bazı sesler duydum ama bu sefer de ben geldim demeye utandım özür dilerim dedim.. Peki sesleri duyunca gelip baktın mı dedi.. Hayır ama biraz yaklaştım sesin bu evden geldiğine emin olmak için dedim (ama heyecandan kalbim duracaktı resmen) tamam tamam korkmana gerek yok anlaşılan herşeyi biliyosun ne yapacaksak artık dedi ve bunları çok kısık seste ve iç geçirerek söyledi.. Ben de anlamamışım gibi efendim Fatma teyze dedim.. O da hiiiç yok birşey boşver sen dedi.. Sonra birdenbire başını bana doğru çevirdi Oğlum bak bütün bunlar aramızda kalacak söz mü ? Tabii ki Fatma teyze dedim… Nasıl güvenicem dedi.. Fatma teyze biliyosun seninle sigara içmem bizim sırrımızdı şimdi birsürü sırrımız olur yemin ederim hiç kimseye hiçbirşey söylemem dedim.. Söz veriyor musun bana dedi.. Ben de söz dedim.. Pekii neler duydun dedi.. ben de tam olarak anlayamadım duyduklarımı dedim.. Bak artık birbirimize yalan söylemek falan yok bunların hepsi aramızda sır öyle değil mi, şimdi söyle bakalım neler konuştuk dedi.. Ben de oğlunun anneciğim filan dediğini söyledim.. Peki nasıl söylüyordu dedi.. Anladım ki onu taklit etmemi istiyordu ve ben de onun gibi anneciğimmm çok tatlısınn dedim (çok abartmadan) offff harikasın oğlum dedi.. Anladım ki ensest Fatma teyzenin fantazisiydi.. ve birdenbire oğlum masajın çok iyi geldi eğer yorulmadıysan ne olur biraz daha devam et ben zaten şimdi uyumak üzereyim ilaçlarımı da içtim birazdan uyurum ve uykum çok derin öyle kolay kolay uyanmam ama birşey olursa beni uyandırmak için iyice sars ve bana bağırarak seslen dedi..
Kuralları Fatma teyze koymuştu ama benim için de gayet idealdı.. Anlaşılan onu istediğim şekilde öpüp okşamama yalamama hatta sikmeme bile izin verecekti ama onun uyuduğunu farzedecektim ben de.. Tamam Fatma teyze daha akşama çok var sen rahat rahat uyu dedim.. Canım oğlum benim dedi ve başını çevirdi.. Ben o koskoca kalçasına sürtünerek masaj yapmaya devam ediyordum.. Bir kaç dakika sonra yavaşça seslendim Fatma teyze !! Efendim oğlum.. Sanırım hazırlıksız yakalanmıştı hiiiç uyudun mu diye merak ettim dedim.. O da birdenbire uykulu gibi bir ses tonuna bürünerek şimdi uyurum oğlum ama sen masaja devam et ne olur bu bana çok iyi geliyo dedi.. ve birkaç dakika daha devam ettim ve tekrar seslendim.. Fatma teyze !!! Fatma teyze !!! şifremiz burada anlaşılmıştı o ses vermediği zaman ben başlayabilirdim.. Önce üzerine uzanarak daha rahat dayandım ona ve yanlardan taşan göğüslerini okşadım bir süre sonra doğrularak taytını çıkarmaya çalıştım birkaç cm çıkardıktan sonra rahatça çıkarabilmem için kalçasını iyice kaldırdı.. Bu hareketiyle de kesin bir şekilde emin olmuştum evet Fatma teyze bilerek ve isteyerek kendini bana siktirecekti uyku, ilaç, ekmek vs.. hepsi bahaneydi.. taytını dizlerine kadar indirdim ve omzundan tutarak onu sırtüstü çevirmeye başladım ki kendisi sırtüstü döndü.. Altındaki taytı tamamen çıkarıp ben de tamamen soyunup üzerine doğru uzandım ve her yerini öpüyordum.. Göbeğini göğüslerini boynunu yanaklarını ve o sırada onunla sevişmek istedim ama bunu hiç yapmadığım için ne tepki alacağımı bilmiyordum o yüzden denemeye karar verdim.. Sonuçta uyanıktı ve sikmeme bile müsade ediyordu.. Sikim göbeğinin hizasında tamamen ona temas ediyordu.. Yanaklarını ıslak ıslak öpmeye başladım boynunu da bir süre öpüp ıslak ıslak dudaklarımı gezdirdim sonra dudaklarına yaklaşarak çok kısa bir şekilde öpüp geri çekildim hiçbir tepki vermemişti.. Biraz daha uzun biraz daha uzun derken artık onunla sevişmeye başlamıştım ilk başlarda hareketsiz kalsa da sonradan o da karşılık vermeye başladı.. Bu inanılmaz birşeydi benim için resmen bir kadınla sevişiyordum hem de hayallerimi ve fantazilerimi süsleyen kadınla bir süre daha seviştikten sonra tekrar göğüslerine indim bu sırada parmağımı dudaklarında gezdiriyordum ve dudaklarını hafif araladı ben de parmağımı içeri soktum.. Sözde uyumaya devam ediyordu ama parmağımı resmen kıracakmış gibi emip yalıyordu.. Göğüslerini de bir süre daha öpüp yaladım ve göğüs ucunu dudaklarımın arasına alarak sertçe emdim koskocaman olmuşlardı.. Öperek aşağı doğru devam ettim ve bacaklarının arasında yerimi aldım.. Önce küçük küçük öperek kadınlığına doğru yanaştım sonra o tatlı kadınlığının dudaklarına küçücük öpücükler kondurdum ve nefes alışverişi acayip hızlanmıştı.. Sonra klitorisini ve o tatlı dudaklarını ağzıma alayark emmeye ve dilimle oynamaya başladım Fatma teyze uyanıktı ve resmen onun o tatlı ıslak ve sıcak amcığıyla sevişiyordum.. O kadar zevk alıyordu ki sürekli kasılıyordu ve bacaklarıyla kafamı sıkıştırıyordu.. Hatta bir ara elini başıma atarak ve kasığını yukarı doğru kaldırarak daha iyi yalamamı sağladı fakat başımı kaldırıp baktığımda elini hemen geri çekti ve yine uyuyor gibi yaptı.. Yalamaya devam ediyordum ki o kadar şiddetle boşaldı ki anlatamam hatta kadınların o şekilde boşalabildiğini ilk o zaman anlamıştım.. Resmen işiyor sandım ve yutabildiğim kadarını yuttum tadı hiçte kötü değildi ve Fatma teyze aşırı derecede bakımlı ve temiz bir kadındı yani hiçbir şekilde bir iğrenme olmamıştı bende.. Ben hala boşalmamıştım ve Fatma teyzenin yanına uzandım bir iki dakika sonra tekrar Fatma teyzenin dudaklarından öpmeye başladım ama bu kez anında karşılık vermişti.. Dudaklarımız buluştuğu an o benden çok daha ateşli bir şekilde karşılık veriyor hatta dilini ağzıma sokuyordu bir süre dilini emdikten sonra ben de dilimi ona verdim ve o da aynı şekilde dilimi yalayıp emmeye başladı o arada o tatlı amcığını okşamaya başladım parmaklarımı yavaş yavaş içine sokup çıkarıyordum ben bunları yaparken o beni daha da ateşli öpüyordu.. Sonra doğruldum ve sikimi dudaklarına dayadım.. Geçen gün oğluna yaptığı sakso geldi aklıma yine çıldıracak gibi oldum ve aynısını bana da yapmasını istiyordum.. Ama dişlerini aralamıyordu yani sadece dudaklarına sikimi sürtebiliyordum.. İstediğim pozisyona girdiğini bildiğim için yanına yarı uzanır vaziyette sırtıma birkaç yastık koyarak uzandım ve bir elimle başından bir elimle de omzundan tutarak kendime doğru çektim.. Sırtüstü yattığı için normalde bunu oldukça zor yapabilirdim ama Fatma teyze yine yardımcı oldu istediğim pozisyona geldi ama hala ağzına almıyordu.. Ben de içine hemen girmek istemiyordum ben onu yalarken o boşalmıştı ben de aynısını istiyordum ilk ağzına boşalıp daha sonra o tatlı amcığına girmeyi istiyordum.. parmaklarımı ağzına götürdüm yine dişlerini hafif araladı ve sikimi araya koyarak emmesini istedim ama yine ağzına almadı ben de bir süre dudaklarına sürttükten sonra tekrar parmağımı ağzına soktum ve yalayıp emmeye başladı sonra iki parmağımı birden soktum ve parmaklarımı deli gibi yalıyordu parmaklarımı çekip sikimi tekrar dayadım ama yine almıyordu ve o anda ensestin onu ne kadar tahrik ettiğini hatırladım ona anneciğimmm dediğim zaman ne kadar etkilendiğini hatırladım.. ve başını elimle tutup diğer elimle de sikimi ağzına vermeye çalışırken fısıldadımm ; Anneciğimmm.. Oğlunun o koskoca sikini ağzına al lütfen oğlunu mutlu et nolursun Anneciğimmmmm dememle sikimi resmen boğazına kadar soktu ve dudaklarıyla sikimi kökünden sıkıca kavrayıp bir süre öyle kaldı sikimi hem emiyordu hem de ağzındayken diliyle sikimin her yerini okşuyordu.. Onu nasıl tahrik edeceğimi çok çok iyi anlamıştım.. Harikasın anneciğimmmm offff sikimi o kadar güzel yalıyorsun ki.. O kadar sıcacık bir ağzın var ki.. Offf o dilinle yaptığın şeylere bayıldım anneciğimmm.. Yala oğlunun o koskoca sikini.. Boğazına kadar sok anneciğimmm bunlar aramızda kalacak hadi oğlunu boşalt anneciğimm.. Bak birazdan o tatlı amcığını da sikicem hatta belki arkana bile girebilirim bunu ister misin anne ?
Ben bunları söylerken o çıldırmış gibi sikimi yalamaya devam etti o kadar güzel yapıyordu ki bunu.. ağzından çıkarırken dudaklarını sımsıkı sikime kenetleyerek ve diliyle sikimin heryerini gezerek aynı zamanda da çok sert bir şekilde emerek milim milim ağzına sokup çıkarıyordu ki çok geçmeden boşalacağım zaman tiksinmeyip yutması için tekrar tahriklere başladımm.. Offf ne kadar güzel yalıyosun oğlunun sikini, ağzına boşalıcam anneciğim hepsini ağzına boşalıcammm.. Offf harikasın anneciğimmmm derken o kadar şiddetli boşalmıştım ki anlatamam tabii ki göremedim boşaldığımı ama o kadar şiddetli boşalmıştım ki 5-6 sefer tazyikli çıkışını hissetmiştim.. Anneciğimmm harikasın ne güzel boşalttın oğlunu diyerek yanına uzandım ama devam edeceğimi de anlaması için onu okşamaya devam ettim.. Bir yandan da tahriklere devam ediyordumm.. Birazdan bu tatlı ıslak ve sıcacık amcığına oğlun mu girecek ? Kendini ona siktirmeyi çok mu seviyosun ? Peki arkadan da yapayım mı anneciğimmm.. Hıı ? Oğluna götünü de siktirecek misin ? Bu şekilde onu çıldırtırken bacaklarını aralayarak yerimi aldım ve zevkten iyice şişmiş o tatlı amcığının dudaklarına defalarca sikimi sertçe sürttüm ve yavaş yavaş içine girmeye başladım ama onu çıldırtmak için milim milim giriyordum resmen o kendini bana doğru veriyor ben kendimi geri çekiyordum.. Sabret anneciğimmm birazdan hepsi girecek dedim.. O da çoktan anlamıştı fantazisini çözdüğümü ve bunun zevkini yaşıyordu.. içine tamamen girdikten sonra bir süre öylece bekledim sonra yavaşça çıkarıp birdenbire hepsini soktum ki (aaaaaaaahhhhhhh) diye o kadar derinden inledi ki anlatamam.. ve onu sikmeye devam ettim yavaş yavaş hızlanıyordum sonra pozisyon değiştirmek istedim ve omzundan tuttuğum anda kendisi dönüp yüzüstü yatmaya başladı ve bacaklarını kendisi araladı ben yine yerimi aldım ama kadınlığı hem aşağıda kalıyor hem de kalçası çok büyük olduğu için bırakın içine girebilmeyi ancak kadınlığının dudaklarına sürtebiliyordum.. O sırada kendini sürekli kasarak sikimi arkasına denk getiriyordu.. Ben de denemek istedim gerçi öyle kolayca girmeyeceğini biliyordum ama yine de denedim ve tabii ki girmedi ben yine ön tarafa yöneliyordum ama o ısrarla arka tarafına girmem için pozisyon alıyordu.. Sonra kulağına eğilip Anneciğim lütfen birazcık daha o tatlı amcığından sikmeme izin ver sonra arkaya da giricem dedim.. O zaman kalçasını daha yukarı kaldırdı ve sikimin başı içine girdi ama yeterince iyi girip çıkamıyordum.. Anneciğimmm o tatlı amcığını iyice oğluna ver hadi dedim ve kasıkları kasıklarıma yapıştı o anda ve belinden tutarak içine girip çıkıyordum o kadar büyük bir kalçası vardı ki anlatamam ve bu pozisyonda sanki daha da büyümüştü ve resmen önümde domalmıştı başı ve elleri yatakta kalçası havadaydı.. Aynen oğluyla gördüğüm pozisyonda.. Böyle siktirmeyi çok mu seviyorsun anneciğim? Oğlun iyi sikebiliyor mu seni ? diyerek sikmeye devam ettim ve iyice hızlandım artık girip çıkarken şak şak sesler geliyordu en sonunda tam geleceğim zaman çıkarıp üzerine boşaldım ve tekrar yanına uzandım.. İki kez boşalmıştım ama doymak bilmiyordum.. Fatma teyzenin arkasından çekildiğim zaman kendini gelişigüzel yatağa bıaktı sonra da yan dönüp yatmıştı ve ben onun arkasında kaldım ayrıca anladığım kadarıyla tekrar boşaldığım için devam edemeyeceğimi düşünmüştü.. Kulağına yaklaşarak anneciğimmm harikasın oğlunu çok mutlu ediyosun birazdan o daracık götüne giricem dedim.. O tabii ki oyunu sürdürüyor ve hala sözde uyumaya devam ediyordu o yüzden de hiç cevap vermiyordu.. Biraz dinlendikten sonra Fatma teyzeyi okşarken tekrar sertleşmeye başladım ve elimle kadınlığını okşuyordum parmaklarım yeterince ıslandığı zaman da arkasına yavaş yavaş zorluyordum..İki parmağımı soktuktan sonra sikimi ön tarafa birkaç sefer sokup çıkardım ve iyice ıslanmasını sağladım sonra sikimi hizalayıp arkasına sokmaya çalıştım başı girmişti sadece ama yeterince kaygan değildi.. Birkaç sefer daha öne girip çıktıktan sonra tekrar arkaya girdim ve yarısına kadar girebildim bu sefer ve yavaş yavaş sokup çıkarmaya başladım ve inanılmaz derecede dardı milim milim ilerleyebiliyordum içerde.. Sonra üzerine çıkmak istedim.. kalçasıyla beli arasında bi yerden tutarak yatağa doğru bastırdım ve ben de içinden çıkmadan onunla birlikte döndüm.. Birkaç gitgelden sonra artık sikimin tamamı girmişti ve o koskoca kalçası kasıklarıma tamamen kenetleniyordu bu da bana ayrıca bir zevk veriyordu.. Boşalacağım sırada yavaşlayarak boşalmamı geciktiriyordum.. Bu şekilde bir süre daha devam ettikten sonra hızlanarak sikmeye başladım ve yine kulağına fısıldıyordum.. Nasıl anneciğimmm oğlun seni güzel sikebiliyor mu ? Offfff o daracık götüne nasıl giriyor koskocaman sikim anneciğimmm görüyor musun ? Oğluna götünü siktirmeyi çok mu seviyorsun anneciğimmm ? O kadar dar ki hiç çıkmak istemiyorummm offff harikasın anneciğimmm senin her yerini sikmek istiyorumm.. Oğlun şimdi götüne boşalacak anneciğimmm hazır mısın ? Hadi iyice götünü ver bana anneciğimmm beraber boşalalımmm.. Derken kalçasını tamamen bana kenetledi ve inanılmaz bir şekilde içine boşaldım ve boşaldıktan sonra bir süre daha içinde kaldım tam çıkmayı düşünürken içine boşaldığım için daha da kayganlaştığını hissettim ve birkaç kez daha girip çıktıktan sonra tamamen sertleştim yalnız bu kez hem benim defalarca boşaldığım için boşalmaya niyetim yoktu hem de iyice kayganlaştığı için çok rahat girip çıkıyordu.. Fakat hep üzerine uzanmış vaziyette yaptığım için biraz da görerek yapmak istedim ve dizlerimin üzerinde doğruldum, belinden kavrayarak kendime doğru çektim ama istediğim pozisyonu sanırım anlamamıştı ki kalçasını havaya kaldırmadı.. Yine kulağına eğildim ve anneciğim hadi önümde domalsana seni öyle sikmek istiyorum dedim ve ardından tekrar belinden kavradım ve bu kez tam olarak istediğim pozisyona girmişti.. Bu pozisyonda tekrar içine girdim ve nasıl girip çıktığını izleyerek sikmeye devam ettim ve boşalmama yakın anneciğim harikasın sana bayılıyorum, artık bunların hepsi benim seni hep sikicem anneciğim artık dedim ve çok çok az zevk suyu modunda birşey geldi ve ben artık bitmiştim.. Yataktan kalkıp banyoya girdim birkaç dakika duş aldım sonra üzerimi giyindim ve Fatma teyzeyi de giydirdim, giydirirken bana bayaa yardımcı oldu ama sözde hala uyuyordu ve bende oyunu hiç bozmadım.. Tamamen giyindirdikten sonra birkaç kez Fatma teyze diye seslendim ama kalkmıyordu.. Saatlerdir sikiyordum resmen doymamış olmasına da pek ihtimal veremedim.. Sonra söylediği gibi yapıp omuzlarından tuttum ve resmen bağırarak Fatma teyze hadi uyan artık dedim ve uyandı saat kaç oldu dedi saati söyledim ben bi duşa girip çıkayım iki dakika senin de acelen yoksa bir kahve daha içelim dedi ve duşa girdi.. Anladım ki bu oyuna ciddi bir kararlılıkla devam etmek istiyordu tabii ki bu bana da uyuyordu sonuçta onunla olabileyim de nasıl olursa olsun diye düşünüyordum.. Balkona çıkıp sigara yaktım sonra Fatma teyze elinde kahvelerle geldi.. Oğlum iyi ki geldin bugün beni çok mutlu ettin artık ne zaman istersen gelebilirsin dedi.. Tamam Fatma teyze yine gelirim dedim.. İki farklı kişilik oluşturmuştu resmen birisi sevecen komşu kadın Fatma teyze.. Diğeri yatakta uyku rolüne bürünüp kendini siktirmeye bayılan Fatma teyze.. Birini istiyorsam arada sırada diğer kişiliği de çekmek zorundaydım.. Kahveler bittikten sonra müsade istedim.. Yine gel oğlum özletme kendini dedi ve o gün de öylece bitti..
Hikayenin beğenilmesine çok sevindim. Destek ve beğenileriniz için çok teşekkür ederim.
Az da olsa devamı var. Görüşmek üzere…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Çikolata Yüzünden Seks Manyağı Ol

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Çikolata Yüzünden Seks Manyağı Ol
alıntıdır
Öğleden sonraya kadar kasabadaydık. Durmuş ağa beni el üstünde tutuyor, bu da benim çok hoşuma gidiyordu. Fırsat buldukça kulağıma, “Sen beni memnu et dediklerimi yap, ben seni hep böyle mutlu edeceğim!” gibi sözler fısıldıyordu. Tabi bulmuş cahil körpe kızı, siki bayram ediyor. Ben o zamanlar yaptığım hatanın, kararan geleceğimin farkında değildim. Nereden bilecektim ki o yaşlarda sex bağımlısı bir sikişme manyağı olacağımı?

Öğleden sonra kahya ve diğer adamlarla buluştuk. Yine bir lokantada birşeyler yeyip köye döndük. Köye varınca Durmuş ağa, “Ben seni eve bırakayım. Pazartesi sabah kahya alır seni çiftliğe getirir, işe başlarsın. Akşamları da eve bırakırız!” diye, hem beni, hem kahyayı tembihledi. Sonra adamları çiftlik yolunda indirip, ikimiz yola devam ettik. Biraz uzaklaşınca Durmuş ağa sikini çıkartıp elime tutuşturuverdi. Bir yandan yavaş yavaş arabayı kullanıyor, bir yandanda bana sikini okşatıyordu.

Köye girmeden tenha bir köşeye arabayı çekip, “Hadi bakalım minik yosmam, ağanı bir boşaltıver!” dedi. Artık alışmıştım, hemen eğilip sikini emip yalamaya başladım. O an aklımda onu memnun etmekten başka bir şey yoktu. Beni kullandığının körpeliğimden küçük bedenimden faydalandığının farkında bile değildim. Deli gibi sikini emiyor ucunu dilliyor ellerimle gövdesini okşayıp duruyordum. Kısa bir süre sonra Durmuş ağa, “Ohhhh iç ağanın döllerini, hepsini yut!” dedikten sonra saçlarımdan kavrayıp sikine bastırması ile ağzıma boşalmaya başladı. Gırtlağımdan aşağı döllerinin akışını hissederken yutkunmaya çalışıyordum.

Boşalması bitince ağzımdan çıkarttı. Bu sırada ben halen sikinin gövdesini iki elimle kavramış okşuyordum, ben sıkıp okşadıkça sikin ucundan biraz döl süzülmüştü. Durmuş ağa iyice arkasına yaslanıp, “Hadi bakalım yalayıp temizle erkeğinin sikini!” diye talimatı verince, ben küçücük ağımla yalaya yalaya temizledim sikini. Onun mutlu olduğunu görmek çok hoşuma gidiyordu. (Halen de erkeğimin sikini emip yalamaktan, döllerini yutup sikini yalaya yalaya temizlemekten zevk alırım, alışkanlıklarım çok eskilere dayanıyor nede olsa.)

“Aferin sana küçük kaltak, çok iyi yapıyorsun bu işi!” dedikten sonra toparlanıp yola çıktık. Tam köy girişinde babamı görünce Durmuş ağa durdu, Senin kızı eve götürüyorum, gel seni de atayım! diyerek babamı da arabaya aldı. Yol boyunca, “Senin kız çok iyi, bir dediğimi iki etmiyor, çok akıllı uslu, çiftlikte beni çok memnun ederse, ben de onu çok memnu ederim!” gibi iltifatlar ediyor, babam da mutlu bir ifadeyle onu dinliyordu. Ne bilsin küçük kızının Durmuş ağanın seks oyuncağı haline geldiğini.

Eve gelince anneme yeni aldıklarımı gösterdim, “Durmuş ağa çiftlikte temiz ve yeni elbiseler giymemi istiyor!” dedim. Babam da anneme, Durmuş amcanın beni nasıl met ettiğini anlatıp duruyordu. Hem annem hem babam, iki gün boyunca, “Kızım Durmuş beyi mutlu et, dediklerinden dışarı çıkma!” diye sürekli söyleyip durdular.

Pazartesi günü kahya sabah erkenden beni alıp çiftliğe götürdü. Durmuş ağanın çifliğine daha önce birkaç kez bayram için gitmiştik, ama bu sefer faklıydı. Sabah iş bölümü yapılırken, Durmuş ağa, “Nilüfer, kızım sen benimle gel, ben sana yapacağın işleri anlatacağım!” diye, beni alıp çiftliği gezdirdi. Fırsat buldukça tenha yerlerde kalçalarımı yoğurup, göğüslerimi sıkıştırıyordu. Ben de sikine elimi atıyordum, artık bu bende alışkanlık olmuştu. Durmuş ağa ise, “Şimdi olmaz!” diye elimi uzaklaştırıyordu. Çiflikte yapacağım fazla bir iş yoktu, kasaların etiketlerini yazıyor, toplanacak mahsülün listesini yapıyordum. Herkesin yapacağı işlerdi aslında.

Öğle yemeğinde Durmuş ağa beni eve götürdü. Karısına durumu anlattıktan sonra, bana, “Boş zamanlarında yengene de yardım et!” dedi. Durmuş ağanın karısı yıllardır hastaydı. Tek çocukları da benle yaşıt olan kızları Hülya idi. Onu da okumaya devam etmesi için şehire mektebe göndereceklerdi.

Öğleden sonra bahçeye gideceğim sırada, Durmuş ağanın ileriden Gel! işareti yaptığını gördüm, sonra evin bitişiğindeki kulübeye girdi. Ben de peşinden kulübeye gittim. İçeride geniş bir sedir ve birkaç eski koltuk vardı. (Burası benim durmuş ağaya karılık yapacağım yerdi!). Hemen kapıyı kapatıp, “Burası esk**en işçilerin gece kaldıkları yerdi. Bundan sonra öğle yemeğinden sonra buraya geleceksin, anahtar dışarıda asılı olur!” dedikten sonra aşağı eğilip dudaklarıma yapıştı. Kısacık boyumla ona yetişebilmek için parmak uçlarımda duruyordum.

Beni bir çırpıda soyup sedirin kenarına oturttu. Kendisi de soyunduktan sonra yanımda ayakta duruyordu. “Daha sana neler öğretecem küçük yosma, bundan sonra elimin altındasın, fırsat buldukça geçirecem o minik amına!” deyip sikini dudaklarıma yüzüme sürtmeye başladı. Ne yapmam gerektiğini artık çok iyi biliyordum, erkeğimin sikini yemeli, onu mutlu etmeliydim. Hemen sikinin gövdesini kavrayıp, ağzıma aldım. Bir süre bu şekilde sikini yalattıktan sonra Durmuş ağa sedire sırt üstü uzandı. “Şimdi üzerime gel bakalım, sana 69 olmayı öğretecem!” dedi ve beni üzerine ters olarak çekti. Şimdi onun üzerinde yatıyordum, amım tam ağzının üstünde idi.

“Hadi bakalım yosma, devam et!” dedi. Ancak ben üzerinde ufacık kalmıştım, sikini kavrayıp kendime çektiğimde ucu ağzıma zor yetişiyordu. Bu sırada durmuş ağa amımı yalamaya başlamıştı. Kalçalarımı okşuyor, bazen dilini minik amıma kokup çıkarıyordu. Vücudumu ateş basmaya başladı, öylesine zevk alıyordum ki, sikinin ucunu dilimle deli gibi yalıyordum. Durmuş ağa, “Gel bakalım, amına geçirme zamanı!” deyip, beni kendine çevirdi. Kucağında o kadar ufacık kalıyordum ki, benimle oyuncak gibi oynuyordu. Bir süre öpüştükten sonra, “Şimdi yarağımın üzerine otur!” deyip sikini gövdesinden tuttu.

Ellerimi göğsüne koyup kalçamı kaldırarak amımın deliğini yarağın ucuna getirdim. Sikin kocaman kafasından amım gözükmüyordu. Yavaş yavaş üzerine oturmaya başladım, bu sırada bacak arama bakıyordum, amımın yanaklarının şişip ikiye ayrıldığını, amımın minik dudaklarının iki küçük yaprak gibi kıvrılıp esnediğini görebiliyordum. Biraz canım yanınca durdum. Durmuş ağa, “Devam et, alışırsın birazdan!” diyerek beni cesaretlendiriyordu. Kalçalarımı biraz daha indirince siki yarısına kadar yalanmaktan ıslanmış amıma kayıverdi. Bu sırada Durmuş ağa sürekli bedenimi okşuyor, küçük öpücükler konduruyordu.

“Şimdi yavaş yavaş otur kalk!” dedi, dediklerini yapmaktan kendimi alamıyordum. Bir süre sonra amım yarağa iyice alışmış, rahat oturup kalkmaya başlamıştım. Daha sonra Durmuş ağa kalçalarımdan aşağıya bastırmaya başladı, bir süre sonra yarağın tamamı artık içimde idi. Beni geriye doğru itip, dimdik üzerinde oturmamı sağladı. O anda sikinin içimde bir yerlere değdiğini hissedebiliyordum. “Harikasın meleğim, bayılıyorum sana, amın daracık, tüm sikimi mengene gibi sıkıp kavuruyor. Ohhh! Hadi şimdi kalçalarımı çalkala, hem beni mutlu et, hem de keyfini çıkar yediğin yarağın!” dedikten sonra minik göğüslerimi okşamaya başladı.

Ben hem kalçalarımı çalkalamaya, hem de minik hareketlerle oturup kalkmaya başladım. 5-6 dakika sonra durmuş ağa beni kendine doğru çekip, üzerinde zıplatmaya başladı. Zaten kucağınca küçücük kaldığımdan, her seferinde sikinin ucuna kadar geliyor, sonra tekrar dibine kadar otuyordum. Durmuş ağa ise sürekli kalçalarımı yoğuruyor, göğüslerimi öpüp, göğüslerimin Leblebi gibi olmuş başlarını kemiriyordu.

Minik bedenim daha fazla dayanamadı, amımın kasıldığını hissedebiliyordum. Bir anda boşalıp, durmuş ağanın üzerine yığıldım. Durmuş ağa halen seri hareketlere beni sikmeye devam ediyordu. Sonra bir çırpıda beni altına aldı, bacaklarımı omuzuna alıp üzerime yüklendi. Kalçam havada, iki büklüm olmuştum. Durmuş ağa ise delirmiş gibi dudaklarımı öpüp, boynumu yalıyor ve tüm gücü ile sikini dibine kadar amıma soka soka sikmeye devam ediyordu. Her sokuşunda kasıklarımda ve midemde müthiş bir baskı hissediyordum.

5 dakikaya yakın bu şekilde sikmeye devam etti, artık belim uyuşmaya başlamıştı. Durmuş ağa, “Daracıksın minik yosma, ohhhh orospuuuu, bu amcığa nasıl dayanılır!” diye inleyerek sikini dibine kadar amıma gömdü, yarağı kasılıp gevşemeye, sikin başı kalp gibi atmaya başladı. O anda yarağın tüm kıvrıklarını, kocaman başının her milimini amımın duvarlarının siki kavrayıp sarıldığını hissedebiliyordum. (O anı hiç unutmadım, inanın böyle bir şeyi hayatım boyunca 3-5 defa ancak yaşamışımdır!). Durmuş ağa sıcak döllerini içime akıtıyordu. Ben de bir kez daha tüm vücudum sarsılarak boşalmaya başladım.

Durmuş ağa yavaşça içimden çıkıp, sikini ağzıma getirdi ve “Yala orospu, daha senle işim bitmedi!” deyip yanıma uzandı. Minik bedenim iki kez boşalmanın etkisi ile uyuşmuş ve yorgun düşmüştü. Hafif inmiş siki, benim sularım ve döl artıkları ile kaplıydı. Başımı yana çevirip, sikinin gövdesini usulca kavradım, okşamaya ve yalamaya başladım. Bu sırada amımdan Durmuş ağanın döllerinin dışarı aktığını hissedebiliyordum. Kafamı kaldırıp amıma bakmaya çalıştım. Kasıklarım ve amımın yanakları kıpkırmızı olmuştu.

Durmuş ağanın siki, okşanmanın ve yalanmanın etkisiyle tekrar eski heybetli haline ulaştığında, beni sedirin ucunda dört ayak pozisyonuna getirip, ayakta arkama geçti. Yarağını amımın şişmiş dudaklarına ve minik kalçalarıma sürtmeye başladı. Bu sırada bir eli ile de küçük göğüslerimi okşayıp, uçlarını hafif hafif sıkıyordu. Vücudum bu hareketlere dayanamıyor, zevk duygusu bedenimi ele geçiriyordu. “Küçük yosmam benim harikasın, şimdi erkeğin yara yara sikecek o minik amını, sen de beni keyife getirmek için sana öğrettiğim gibi konuş, hiç susma, tamam mı?” dedi, ben de başımı çevirip evet anlamında salladım.

Durmuş Ağa yarağını başının amımın deliğime dayayıp, bir eli ile belimi sıkıca kavradı. Diğer eli halen göğüslerimde idi. Sırtıma öpücükler kondururken, “^^^^^^^ mi seni haaaa? Yarayım mı amını?” dedi. Ben de bana ne öğrettiyse söylüyor, onu mutlu etmeye çalışıyordum, “Yar erkeğim, geçir sikini küçük amıma!” diye cevap verdim. Durmuş Ağa sikini başını yavaşça amıma sokup çıkarıyor, ama tamamını sokmuyordu. “Hadi erkeğim sok hepsini, geçir bana yarağını!” diye söylenirken, bir anda dibine kadar girdi. Kasıkları kalçalarıma dayanmıştı, biraz canım yanmış ve “Durrr!” diye inlemiştim.

Durmuş Ağa, “Ohhhhh yardım amını yosmamm!” dedikten sonra yavaş yavaş girip çıkmaya başladı. “Nasıl iyi sikiyormuyum minik kaltak? Yarak yemek nasıl haaa?” dedi. “Harikasın, sik beni, seninim ağam, bulutlara çıkart beni!” dediğimde hızlanmaya başladı. O hızlandıkça bedenim kendinden geçiyor, zevkim arttıkça artıyordu. Kasıkları kalçalarıma çarparken sallanan taşakları amımın üstünü dövüyor, bu sırada çıkan Şak, şak! sesleri kulübede yankılanıyordu. Birkaç dakika sonra deli gibi boşalmaya başladığımda, “Döşe ağam, döşeee sikicim, amım senin, ohhhhhh!” diye inlerken, Durmuş Ağa kalçalarıma tokatlar atıp, “Küçük orospu, tam orospu olacaksın sen, sike sike dağıtacam bu dar amını, sikimin kölesi olacaksın!” diye söyleniyordu.

Vücudum bu duruma daha fazla dayanamıyordu, dizlerim artık bedenimi taşıyamaz oldu. Kendimi yüz üstü sedire bırakınca ayaklarım hafif sedirden sarkık kaldı, ama Durmuş ağa halen amıma geçirmeye son sürat devam ediyordu. O an hatırladığım tek şey uyuşmuş olduğumdu. “Ne oldu, sikilmekten bayıldın mı? Çok mu hoşuna gidiyor?” dedi. “Evet, hep sik beni, heppp!” diye mırıldandım. Durmuş ağa bir kahkaha atıp, “Ben sana sikin tadını aldın mı vaz geçemezsin demedim mi minik yosma, söyle dölleyim mi amını haaa?” dedi. “Dölle, döllerini ver bana, boşal içime sikicim!” diye mırıldandım. Birkaç dakika geçmeden Durmuş ağa derin bir, “Ohhhhh!” çekip boşalmaya başladığında, bir kez daha sıcak döllerinin içime aktığını hissedebiliyordum.

Sonra öylece üzerime uzanıp kaldı. Altında kaybolmuştum, ağırlığından nefes alamıyordum. Sonra içimden çıkıp yanıma devriliverdi, soluk soluğa kalmıştı. Bir süre bedenimi okşamaya devam etti. Bense kendimde değildim. 5-10 dakika sonra ayağa kalktı, siki küçülmüş, önünde sallanıyordu. Beni yavaşça ayağa kaldırıp, boynumu memelerimi birkaç kez öpüp okşadı. Ancak küçük bedenim öyle uyuşmuştu ki, ayaklarım beni zor taşıyordu. “Harikasın!” dedikten sonra kenarda duran bir poşetten 3 tane gofretli büyük çikolata çıkarıp bana uzattı. Hemen alıp sedire oturacakken, “Yok, orada ayakta ye!” dedi ve sedire oturup bir sigara yaktı. Ayakta durmuş çikolatanın birini açmış yiyordum, o an duyduğum mutluluğun tarifi yoktu.

Durmuş ağa karşımda, suratında tebessümle, sedire yayılmış, beni izliyordu. “Bacaklarını biraz aç!” dediğinde, ayaklarımı hafif açıp, aşağıya doğru baktım. Amımdan ayak bileklerime doğru döller süzülmüş, amımsa mosmor olmuştu. Ben halen çikolatamı yemeye devam ediyordum. O an başıma gelenlerin, gelecekte bana nelere mal olacağının farkında bile değildim. Sonuçta genç kızlığı bile yaşamadan kadın olmuştum. Durmuş ağanın karşısında çırılçıplak durmuş, amımdan dölleri süzülürken, minik bedenimi ona sergiliyordum. Bana göre çok iyi bir iş yapmış, bir erkeği mutlu etmiştim, kendimi inanılmaz değerli hissediyordum. Durmuş ağanın, zevkleri için beni kullandığının, beni seks bağımlısına çevirip, geleceğimi çaldığının farkında bile değildim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

şişli escort Antalya escort beylikdüzü escort escort eryaman escort demetevler escort Hacklink mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net By Casino rus escort bahçelievler escort Escort bayan Escort bayan escort ankara sincan escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan Kartal escort Maltepe escort Pendik escort otele gelen escort anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com escortsme.com Hacklink Hacklink panel Hacklink bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort ankara escort bursa escort Escort hurilerim.com bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa sınırsız escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort antalya escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj türkçe altyazılı porno porno 64 japon porno burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort ankara travesti escort escort escort travestileri travestileri keçiören escort etlik escort çankaya escort