Living for Ourselves

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Impaled upon me, she sat facing me as I sat in the chair, holding her, stroking her, kissing her cheeks as she bathed me with her passion. Her body shuddered with the aftershocks of her climax, her breath hot against my neck, her breasts pressed nicely against my chest.

I loved the moments like this: the moments when she was not my student, the moments when she was not a twenty-something young woman trying to find her way in the world. Especially since these moments in my opinion did not occur often enough, I cherished these moments: moments when two people connected in the most intimate way possible, when society and its puritanical dictates were cast aside, when I could hold her for hours the way I so desperately wanted to do every time she stepped into my office or sat at the center of the front row of my class where my eyes would almost constantly be upon her throughout the lecture of the day.

I twitched inside her, and instinctively she bore down upon me once more. Together, we heaved a satisfied sigh, her fingernails brushing across the marks she had made over my shoulder blades earlier in the evening and causing me to hiss from the blissful discomfort. Our lips met at last, and I allowed her to probe me with her tongue as she began to rock upon me anew.

When I had seen her on Thursday, she had been sitting in the usual location of the large lecture hall, her legs spread just enough to allow me a very slight peek up her skirt to find that she was not wearing anything underneath. She had teased me with that peek, and from the subtle smirk upon her face mecidiyeköy escort as she “absently” nibbled her pencil, she knew that while I was lecturing, I was imagining this very moment…

…when she slowly began to rise and fall upon me again, pausing long to enjoy the feeling of fullness before rising and falling again.

We were not professor and student. We were not older and younger. We were two illicit lovers, hiding from society’s unforgiving eyes in a rented seaside condo, making love with the final rays of daylight streaming through the massive window to warm us and the soothing sounds of the Pacific waves crashing upon the shoreline to provide an additional romantic element to the moment.

As I fondled a small breast, engulfing it with my hand, we kissed anew, her whimpers of happiness filling my lungs. But then I nudged her back from me, causing her to lean back, bracing herself with her hands upon my knees, and I fondled her chest with both my hands, alternately watching the expressions of sweet rapture upon her face and the fusion of our bodies, her love coating me and glistening in the fading sunlight.

She looked so small, so young. Not for the first time, I was reminded that given our respective ages, I could very well be her father. Yet age had never been a factor between us.

The only “taboo” was that she was my student. Not a former student, but a current student. And, given that she was majoring in biology, I would almost certainly have her in future classes and labs; at the very least, I would see her regularly at departmental taksim escort functions and special events. We took great measures to ensure our privacy, to ensure that no one would find out about our unethical relationship, but the need to take those measures certainly affected us both, adding a twinge of sadness to the relationship.

A tear trickled from her eye. Instinctively, I pulled her closer to me and kissed the tear away, yet another tear emerged, followed by another, and then another, and still yet another.

We hugged, and she cried upon my shoulder. She poured out her sadness upon me, clutching me with the desperation of a victim of a near-drowning. As she sobbed, I carefully stood, slipping from her body, and carried her to large the fur rug before the fireplace, placing her gently on her back upon the soothing fur, then laying beside her and holding her close as her tears finally began to subside.

“I don’t want to hide anymore,” she said softly when she had found her voice again. “I can’t hide anymore. I love you, and this need to hide it from the world is crushing me.”

Closing my eyes, I nodded. The clandestine nature of our relationship put an unnecessary pressure upon me as well, but I tried not to show it around her. In that respect, perhaps I did view myself as her “father,” always wanting to be her pillar of support, always wanting to make things okay for her.

Looking toward the large window, I had an idea. The window overlooked the ocean, and the pillow-covered window seat was as long and as wide as a sofa.

“Let’s not hide any beşiktaş escort longer,” I said. As if to prove my point, I held her tightly and carefully stood. My intelligent young student buried her face in my neck, her arms tight around me, her tears slowing.

“We’ll make love, right here,” I whispered as I lowered her onto the pillows, “right here where the whole world can see just how much you mean to me.”

Her smile was radiant; clearly, those were the words she most wanted to hear from me. Her smile soon faded, but her entire being shone brightly in the fading sunset light as I made love to her, slowly, respectfully, definitely in no hurry, focusing my actions upon her pleasure, touching her deftly yet gently, savoring her soft sounds of bliss, watching the expressions of rapture dance in her eyes, feeling the heat of her love…

*****

Hearing a knock at my office door, I looked up and was a little surprised to see the department head in the doorway. “Come in, Thom,” I said, gesturing to the chair before my desk. We shook hands, then Thom sat, his expression and his body language both unreadable as usual.

“It’s not quite 10AM yet,” Thom noted, “and I’ve already heard several rumors, including the fact that there is a videotape.”

That was the beginning of the end of my academic career…

Now, I am a consultant working with several small but well-funded up-and-coming companies in the area. I now live in the rented condo, and am indeed honored to awaken ceremony was very short and somewhat informal, as our families disapproved of the marriage and very few students or faculty even considered coming to the wedding. But that fateful evening several years ago made all the difference, for that was when we stopped living for society and began living for ourselves.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kızarkadaşımın Dostuyla.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kızarkadaşımın Dostuyla.
Herkese selamlar öncelikle. Bu sitede yazılmış olan neredeyse tüm fetiş ve fetişizme dair hikayeler tamamen konuyla alakasız olmakla beraber sadece dikkat çekmek amaçlı etiketlere sahipler. Bundan dolayı da kendi fetişizm anılarımın en garip ve bana göre en zevkli olanını anlatmak istedim. Tamamen gerçektir yaşanmış olan herşey ama inanmayana da gidip zorla inan demem.

Öncelikle kendimden bahsedersem 170 boylarında iri yapılı bir erkeğim ve kendime göre hiç çekici değilim lakin kadınları iyi tanıdığımı düşünür onlara elimden gelenin en iyisini veririm ki bu sayede de birçok kız arkadaşım oldu. Ama en büyük özelliğim bir çok fetişizme özellikle de ayak ve ince nylon çorap (külotlu, jartiyer, dizaltı..vs.) fetişizmine sahip olmam ve cinsel hayatımı bu fetişlerimle renklendirmem. Lakin bunun dezavantajı bu ülkede bu fetişizmlerin özellikle de ayak fetişizminin pislik, iğrençlik hatta sapıklık olarak görülmesi ve buna sahip insanları aşırı tepki görmesi malesef.

Hikayem bundan yaklaşık 1 sene 3 ay önce geçti başımdan. O zamanlar sevgilim olan kızla aramız çok iyiydi aslında; iyi anlaşıyor, güzel muhabbet ediyor ve ortak ilgi alanlarımız olan şeyleri beraber yapıyorduk ama cinsel anlamda malesef durum sıfırdı çünkü toplumun çoğu kesimi gibi “evlenmeden olmaz” diyerek bir insanın içgüdüsünü reddeden yapıya sahipti ve zamanla bu git gide çok sorun olmaya hatta kavgalarımza bile sebep oluyordu. Buna ek olarak ayakları hem çirkin hem de bakımsızdı ki bu benim için cidden bir uzaklaşma sebebi bir kızdan.

Durum böyleyken sevgilimin en yakın arkadaşı, dostu bizim aramızı yapmaya çalışıyor (onun sayesinde birlikte olmuştuk zaten), bizim dertlerimize çare olmaya çalışıyordu. Yine böyle birgün dertleştiğimiz sırada başbaşa onun benden hoşlandığını öğrendiğim zaman şoka girmiştim çünkü ona o gözle bakmamıştım ve ayrıca kızarkadaşıma olan saygımdan dolayı zaten ona bakmazdım. O da bunu biliyordu ama hislerine hakim olamadığı için bana açılmıştı ve her ne kadar kapatsak bile bana karşı o günden sonra tavrı değişmiş hatta kavgalarda bile beni destekler olmuştu kendisi. Bu benim hem hoşuma giderken hem de canımı sıkıyordu çünkü benim mantığıma tamamen ters bir durumla karşıkarşıya kalmıştım.

Yine böyle bir tartışma sırasında kızarkadaşım bana hakaret edince arkadaşı yine beni savundu, savununca kızarkadaşım da bana “senden nefret ediyorum, defol git, bana arkadaşımı düşman ettin” diyerek iyicene gergin olan ipleri koparttı attı kenara. Zaten o anda konuştuğumuz kafeden kalktığım gibi eve gidip baya ağır sövdüm kıza telefondan ve mesajdan, sonuç olarak da ayrıldık sevgilimle. İşte o zaman bir arkadaş olarak gördüğüm kişinin benim yanımda olması ve belk**e benim mantığımında arada kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla Melda’yı (kızarkadaşımın dostu olan kız, isim farklı bu arada) aradım ve dertleşmek istedim, o da direkt gelmemi istedi yanına. Oturdukları siteye gittiğimde aslında herşey normaldi; yine aynı sarılmış, yine normal şekilde selamlaşmıştık ama bir şekilde ortamdaki hissiyat farklıydı. Bu hissiyatla beraber geçip oturup dertleşmeye başladık uzun uzun ve o esnada benim en büyük sırrım olan şeyi, ilişkimizin bir yerde bitme sebebi olan fetişizmimi açıkladım Melda’ya. Ve garip şekilde Melda inanılma olgun hatta sanki hoşuna gitmişçesine karşıladı ki bu benim aşırı hoşuma gitti çünkü sevdiğini düşündüğün insan sana bu konuda tepki verip üstüne bu konuda biliçnsiz, yetersiz olup, bambaşka ve seni anlayan birisi buna sahip olunca insan ister istemez etkileniyor açıkçası. Zaten o andan itibaren konu bu konuşmadaki atmosfer ve benim hoşnutluğum yüzünden değişmeye, daha önceden konuşmadığımız dertlere (kızarkadaşımla olan cinsel hayatım, onun cinsel hayatı..vs.) dönmeye başladığında benim gözlerime bakarak beni arzuladığını hatta ilk andan beri beni istediğini söyledi Melda. Fakat ben kendimi hiç böyle bulmadığım için gram inanmadım hatta dalga bile geçtim Melda’yla “isteye isteye beni mi istedin” gibisinden. Ve o anda hayatımın en tahrik edici ve en beklenmez olayını yaşadım; Melda peki diyip güldü bana ve ayaklarını aniden aletimin üzerine koydu. O anda resmen uyuyan aletim sanırım ömrümde ikinci kez bu kadar ağır ereksiyon oldu ve şoka girdim çünkü bir kadının bana böyle birşeyi, ayaklarını bir hediye gibi tamamen benim için sunmasına ilkkez maruz kalmıştım. Melda’da “İşte seni bu yüzden istiyorum çünkü her parçama tapıyorsun, istiyorsun ve arzuluyorsun. Bu da beni hiç olmadığım kadar tahrik ediyor” dedi ve ayaklarıyla bana pantolonumun üzerinden footjob yapmaya başladı. Ben resmen şoka girmiştim, çevremde zaman durmuş ama benim içimde fırtınalar koparcasına hızlıca akıp gidiyordu.

Kendime geldiğimde ilk yaptığım şey ayaklarına bakmak oldu ve gördüğüm şey sanki daha da mümkünmüş gibi sikin dahada erekte olmasına hatta donumu zorlamasına (aletim 16-17 cm kadar ve çok iri değil açıkçası) neden oldu çünkü hayatımda canlı olarak gördüğüm en güzel bir çift ayak gözümün önündeydi ve bana ateşli bir şekilde footjob yapıyordu. Ardından Melda’nın yüzüne baktığımda ilkkez bir kadının beni söylediği gibi arzuladığını gördüm. Sonrasında da direkt ayaklarını tuttum ve sikimi çıkartıp ayaklarının arasına yerleştirip hayatımın hala daha en eşsiz footjob deneyimi yaşadım; o yumuşacık tabanlı, french tırnaklı güzel ayaklar arasında 15-20 dk hiç durmadan, gözgöze ve konuşmadan git-gel yaptım, yaptım, yaptım… Yaptıkça cennete ulaştım o güzel ayaklar arasında ve gitgide orgazma yaklaştım, yaklaştıça da Melda dudaklarıma doğru yaklaştı ve tam orgazm olmya başladığıımda öpüşmeye başladık. Orgazmım bittiğinde ayaklarının her yeri döllerimle kaplıydı ve inanılmaz görünüyorlardı o halleriyle hatta şimdiki kafam olsa o anın fotoğrafını çekerdim; bir sanat eseri gibiydi ve ben bu eseden gurur duyuyordum. Ancak Melda’nın bana süprizleri bitmemişti. Bu anın tadını çıkartırken onu izleyerek, o ayağını kaldırdı ve kendi ayaklarından benim döllerimi emmeye başladı. Zaten şokta olan ben resmen Dünya’dan uzaklaşmış, şoklardan şok beğeniyordum ama sikim bu manzara karşısında beni bile şaşırtarak tekrar erekte oldu, bunu gören Melda ise gözlerini hafif kısarak gülümsedi ve ayaklarını yalamayı bırakıp “seninki bana doymadı galiba dedi. Derdemez bu sefer de oral sekse başladı ki bu benim için resmen pastanın üzerindeki çilek gibi birşey olmuştu ve onun gözlerine bakıp, anın keyfini çıkartarak onun bana oral yapmasını izledim yarım saat daha. Bu sefer orgazm olduğumda yine ayaklarına boşalttırıp beni ayakkabılarını öyle giydi ve beni o gün sonkez daha şoka soktu.

O günden sonra Melda ile sevgili olmadan bu şekilde birbirimizi tatmin etmeye, bana fetişizmin doruklarını yaşatırken kendisini bulutların üzerinde hissetirmeye devam ettik ta ki onun bir sevgilisi olana kadar, o zaman onun ilişkisine ve duygusal açıdan sevdiği insana olan saygımdan ötürü hayatından çekildim. Hala daha yaşadıklarımızı tekrar yaşamayı isterim ki ondan sonra böyle birşey yaşama imkanım olmadı malesef fakat şimdi bambaşka yerlerde, bambaşka koyunlardayız (daha doğrusu o öyle 🙂 ).

Biraz uzun olduğunu biliyorum ama idare edin artık. 🙂 Hepinize en güzel dileklerimle, okuduğunu için teşekkürler. 🙂

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KOCAM SOGUKLUGUMA CARE BULDU!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KOCAM SOGUKLUGUMA CARE BULDU!
(Asagidaki yasam öyküsü softcore/erotik bir anlatimla sunulmustur. Aşırı hardcore ögeler arayanlar icin baska hikayeler tavsiye olunur.)
Esimle evlendikten sonra Istanbul’dan Izmir’e tasindik. Ailem yillar once dogu Avrupa’dan gocmusler. Ben mavi gozlu, sarisin, uzun boylu, genis kalcali, iri goguslu, 24 yasinda guzel bir kizim. Ismim Gulsen. Evleneli bir yil oldu.
Evlenmeden once ufak okul asklari disinda hic bir erkekle iliskiye girmedim. Ciktigim erkeklerle kacamak bir iki opusmemiz ve genelde onlarin beni oksamalari disinda, baska seylere izin vermedim. Okulun butun oglanlari benim pesimden kosar, benimle cikmak serefine erisenler ise, diger arkadaslarina buyuk hava yaparlardi. Ancak daha ileri gitme hevesleri hep kursaklarinda kaldi. Acemi opusmelerden ve beni hoyratca oksamalarindan hic bir zaman zevk almadim ve heyecan duymadim.
Kocam Hakan yine gocmen asilli bir aileden cok yakisikli, temiz kalpli, iyi bir insan. Gorucu usulu ile tanistirildik ve birbirimizi begenip evlendik. Ilk gecemizde ben kiz cikinca kocam bunu hic beklemedigini itiraf etti ve cok mutlu oldugunu soyledi. Ancak kocamla olan iliskilerimizden de oyle fazlaca bir zevk almiyordum. O benden iki yas kucuk. Sanirim seks konusunda benden daha tecrubesiz cikti. Ben bu zevk alma sorunumu cozmek icin internette bazi yazilar okumus ve pozisyonlar vs konusunda bilgilenmistim hic olmazsa. Kocamin ise porno filmler disinda fazla bir bilgisi yoktu. Neredeyse her gece seks yapiyorduk ama ben fazlaca zevk almiyor, kocam uzulmesin diye zevk aliyormus gibi yapiyordum. Kocam bosalinca yikanip uyuyorduk. Henuz hic orgazm olamamistim galiba.
Zamanla kocam bendeki durumun fakina vardi. Internetten bir kac yere baktik fakat fazla bir sey anlamadik. Kocam her durumda oldugu gibi bana danismadan bu konuyu da gidip babasina sormus. Babasi da bir sure once evlendigi ikinci karisina sormus. Kocamin uvey annesi bir gun bize gelip, benimle bu konuda dertlesmek istedigini soyleyince basimdan asagi kaynar sular dokuldu. Seks yasantimizi kocamin butun ailesi ogrenmisti. Kayinvaldem, Nazarci Efendi diye bilinen bir şifacı baba tanidigini ve bizim durumumuzu mutlaka cozecegini soyledi. Benim butun itirazlarima ragmen, kocamin da israrlari ve onu kirmak istememem nedeniyle bir gun bu adama gittik.
ILK ZIYARET
Nazarci Efendi’nin bizi aldigi odada, bir divan, bir de kanepe karsilikli konulmustu. Bizi kanepeye buyur etti, kendisi de bacaklarini bagdas kurarak divana oturdu. Kara gur kasli, kara, gri sakalli, tok sesli, cirkince bir adamdi. Bende biraz korku uyandirdi. Bizden butun herseyi anlatmamizi istedi. Kocam bulbul gibi butun sirlarimizi ve benim durumumu, seks yasantimizi oldugu gibi adama anlatti. Ben utanc icinde kalmis oradan kacmak istiyordum ki, anlatma sirasi bana gelmisti. Bende kacamak cevaplarla anlattim. Şifacı baba, eger her seyi tam olarak anlatmazsam derdimize derman olamayacagini soyledi. Bize, kendi gelininin de, ayni benim gibi, evliliginin ilk aylarinda soguk oldugunu, ama onu gayet guzel iyilestirdigini anlatti. Oglu, karisini baba evine gelin etmis. Şifacı baba gelinini sogukluktan kurtardiktan sonra, simdilerde her gece onlarin inlemelerinden zor uyuduklarini falan anlatti. Biraz ufuruk gibi bir seyler mirildandi ve beni iyi edebilecegini, ama haftada iki sefer, belki iki ay gelip gitmem gerektigini soyledi. Kocam bir kez daha gelecek, ondan sonra onun gelmesine gerek kalmayacakmis. Nazarci Efendi’den ayrilinca, ben kocama yine itiraz ettim, hatta agladim. Ancak eve gidince kocam bana, bu yasta seksten zevk alamazsak bir daha ne zaman alacagiz, bunu cozmemiz gerekir, diye uzun uzun anlatarak, beni ikna etti.
IKINCI ZIYARET
Ikinci gidisimizde Nazarci Efendi gozume daha bir sert gorundu. Ama kocamin hatiri icin, hem belki de seksten gercekten hoslanabilecegimi dusunerek adami dinlemeye karar verdim. Nazarci efendi anlamadigim bir seyler mirildandiktan sonra “haydi bakalim, simdi gercekte durum nasil, onu anlayalim da hanim kizimizla bundan sonraki gorusmelerimizin seyrini belirleyelim” dedi ve devam etti; “Kizim musaade et, kocan seni biraz oksasin bakalim. Ben insani gozlerinden anlarim sehvete gelir mi, gelmez mi yani.” Bu bana buyuk bir şok olmustu. Tabii derhal itiraz ettim. Ama nazarci “bak kizim, ben senin baban yasindayim, hem de şifacıyim. Doktordan utaniyor musun? Benden de utanmak olmaz.” deyince ve kocamin da nazarci efendi’yi desteklemesi ile boynumu bukup olacaklara razi geldim. Kocam basladi kazagimin uzerinden memelerimi sikmaya, boynumu opmeye falan. Bu sefer nazarci efendi, “boyle olmuyor, su kazagi cikar bakayim kizim. Bak kocan ne yapacagini sasirdi.” diyince, artik itirazin faydasi olmayacagini dusunup butun istenilenleri yapmaya basladim. Kazagimi cikardigimda sutyenimle kaldim. Kocam once sutyenimin uzerinden, sonra da kopcalarini cozup iri goguslerimi emmeye basladi. Hic tanimadigimiz bir adamin onunde, kocam benimle sevisiyordu. Ve hic tanimadigimiz bir herifin onunde goguslerim oldugu gibi ortaya cikmisti. Nazarci, kocama “al bakalim karini kucagina” diyince, ben kendiligimden kocamin kucagina oturdum. Kocam arkamdan ensemi opuyor, iki elini onume dolamis, goguslerimi oksuyor, bir yandan da arkamdan gidip geliyordu. Ikimizinde pantalonlari olmasa, oracikta nazarci efendi’nin onunde hic utanmadan beni beceriverecekti. Ben gozlerimi kapatmis, utancimdan kipkirmizi olmustum. Kocam icime girmedigi halde, ilk defa bir sevismemizden heyecan duymaya baslamistim. Artik bu, adamin onunde beni oksadigi icin mi, yoksa bir seks heyecani midir bilemiyorum. Kocamin önü kocaman olmustu, popomda rahatlikla hissedebiliyordum. Bende orama denk getirip uzerinde surtunmeye basladim. Nazarci efendi “bu kadar yeter, ayrilin bakalim” demeseydi kocam az daha bosalacakmis, bana sonradan soyledigine gore.
Nazarci efendi kocamda bir problem olmadigini soyledi. Eger utangacligimi yenersem cok mutlu bir evliligimiz olacagini belirtti. Kocam bu haberden cok mutlu olmustu.
UCUNCU ZIYARET
Ucuncu defa nazarciyi yalniz ziyaret ettim. Kocamla bir isi yoktu. Karsilikli divanlara oturduk. Once yine miril miril bir seyler okudu. Sonra, seks konusundaki bu utangacligimin nereden geldigini bana buldurmaya calisti.
NAZARCI EFENDI HAREKETE GECIYOR
Bir sonraki sefer, yine karslikli otururken, bana dokunmak istedigini, bu sekilde kalbimi hissedecegini soyledi. Benim cevap vermeme firsat birakmadan, etegimi dizlerimin uzerine dogru siyirip, dizlerimi oksamaya basladi. Bir anda neye ugradigimi sasirdim. Heyecandan dilim tutulmustu. Iki eli ile oksaya oksaya, etegimi siyirarak baldirlarima dogru ilerliyordu. O esnada evde, iceride karisi, gelini varken, bizi bu halde gorurlerse ne olacagini dusunmekten mi, yoksa hic tanimadigim, yaslica, cirkin bir adam tarafindan bacaklarimin oksanmasindan tarif edemedigim bir sekilde zevk aldigim icin mi bilemiyorum, tuylerim urperdi, nefesim siklasti, heyecandan bayilacak gibi oldum. Kulotlu corabimin uzerinden, baldirlarimin iclerini, yavasca dokunarak oksuyordu. Gozlerimi kapatip, kendimi biraktim. Derken nazarci efendi ellerini cekti. Bacaklarimi, baldirlarimin iclerini oksarken, her dokunusunda hafifce titredigimi hissetmis olacakk ki, “Bak gordun mu heyecanlanmaya, zevk almaya basladin.” dedi.
O aksam kocama nazarci efendi’nin bacaklarimi oksadigini soyledim. Kocam da bana, iyi niyetle “ona oksama deme, ayip olur. Nazarci efendi senin ruhunu tanimaya calisiyor. Tabiiki her yerini elleyecek, yoklayacak ki anlasin.” dedi. Galiba ona hak vermistim.
Daha sonraki ziyaretlerimde, nazarci efendi, bendeki seks konusundaki utangacligin nereden geldigini bulmaya calisirken, genc kizligimdaki aile ici iliskilerden bahsetmemi istedi. Akrabalarimi anlatirken, cocuklugumda bana bakan, hic evlenmemis buyuk teyzemin bana anlattiklarindan bahsettim. Teyzem bana hep, erkeklerin bize ne kadar yabanci ve uzak olduklarini anlatirdi. Tam ergenlik cagimda ise, surekli olarak, erkeklere hic bir zaman yaklasmamam gerektigini telkin ve tembih ederdi. Kimbilir kendisi de hangi nedenlerle bu sekilde saplantilar edinmis olan buyuk teyzem, hic evlenmemisti. Tam genc kizlik donemimde, seksi bana igrenc bir sey olarak anlatip, beni seksten hoslanmayan bir kiz yapmisti. Bunlari ogrendikten sonra, nazarci efendi, bu telkin ve tembihlerin beni bu duruma getirdigi dusuncesine vardi.
Nazarci bunlari ortaya cikarmisti ama bu durumu nasil tedavi edecekti onu dusunuyordum. Bana surekli olarak seksten utanmamam gerektigini ogutluyordu. Bundan sonraki gorusmelerimize daha bastan cikartici bir seyler giyip gelmemi soyledi. Seksi giyinmemin benim ziyaretlerimle ne alakasi var diye sorunca, kendisine guvenmemi ve hem dedigi gibi giyinirsem kendime guvenimin de yerine gelecegini soyledi. Ama ben de oyle seyler ne arar. Nazarci efendi’ye oyle seylerim olmadigini soyleyince, “bak ben sana bir arkadasimin adresini vereyim, git oradan ne begenirsen al.” dedi ve siritarak ekledi; “Benim gelin, bizim oglani her gece nasil ayartiyor zannediyorsun? Ben arkadasa telefon edecegim sana yardimci olacak. Aksam vakti gidersen dukkani kapatir, gelen giden olmaz. Sen de neyi begeniyorsan uzerinde istedigin gibi dener, alirsin.” diyince kendi kendime, peki o adamdan utanmayacagim mi diye dusundum. Sanki boyle dusundugumu anlamis gibi, “merak etme, arkadasim, yasini basini almis bir adam. Sana bir zarari dokunmaz. Hem baldizi da yaninda calisiyor. Kizcagiz sana yardimci olur.”
IC CAMASIRCI
Ertesi gun, aksamustu nazarci efendinin dedigi dukkana gittim. Nazarci gidecegimi bildirmis olacak ki, adam beni hemen tanidi ve karsiladi. 45-50 yaslarinda yakisikli bir adamdi. Adam bana hos-bes birseyler soylerken arkadan bir kiz geldi. Adam bu benim baldizim diye tanistirdi. Ama kiz 20 yas civarindaydi. Nasil oluyor diye dusundum. Adam da sanki ne dusundugumu anlamis gibi, “Emel benim nasil baldizim olur diye dusunuyorsunuz di mi? Karim benden biraz genctir, Emel de onlarin ailesinin en kucugu.”
Dukkana girdigimden beri ilk defa etrafa bakiyordum. Burasi normal bir ic camasiri magazasiydi. Ama anladigim kadariyla Avrupa’dan gelen bazi seksi camasirlar da vardi. Bilmiyorum, belk**e Turkiye’de de bunlar artik yapiliyordur. Emel, beni dogrudan bu tur camasirlarin oldugu yere goturdu. Bunlar gercekten cok seksiydi, erkekleri bastan cikarmak icin birebir diye dusundum. Arkadaslarim bunlardan alip, alip kocalarinin karsisina boyle cikiyorlarmis. Anlatmislardi.
Emel’in tavsiyesi ile bir kac tane don, sutyen, kombinezon, gecelik alip soyunma kabinlerine gittim. Kabinin perdesini sikica kapatip ustumdekileri cikarttim ve bu seksi seylerden giymeye basladim. Birden Emel perdeyi araladi ve “nasil guzel oluyor mu?” diye basini iceri uzatinca, “aman dukkana gelen olur, kapatin perdeyi” diye panikledim. Ama Emel, “Nazarci efendi sizin cok utangac oldugunuzu soyledi. Biz de zaten gec oldugu icin kapiyi kapattik. Merak etmeyin kimse gelmez” dedi. Uzerime giydigim seffaf sutyen ve arkasi ipli, önü seffaf tanga ıle aynada kendıme bakinca yine utandim. Meme uclarim, oramin yarigi, seffaf kumasin arkasindan oldugu gibi ortadaydi. Ama guzel ve dolgun vucudumla gurur duydum vallahi. Emel, perdeyi iyice aralamis, beni sanki hayranlikla seyrediyordu. “Bu takim uzerinizde cok guzel durdu. Bakin bunun birde jartiyer parcasi var. Onu da jartiyerli coraplarla giyince en seksi modeller yaninizda masum kalir inanin” diyip beni cesaretlendirmeye calisiyordu. Ben aynada hayran, hayran kendimi incelerken, Emel bir an kaybolup, elinde yeni parcalarla geldi. Uzerimdekileri cikartirken perdeyi kapatalim dedim ama, kiz seffaf sutyenin, kulodun icinden zaten her seyimi gormustu bile. Neyse, getirdigi body uzerimde yine muthis durdu. Bu da tabiki dantelli bir seydi, yine her yerim ortadaydi. Sira geceligi denemeye gelmisti. Artik, perdeyi kapat demeye gerek duymadim bile, cunki her sey zaten ortadaydi. Uzerimdekileri yavasca cikartip, Emel’in karsisinda cirilciplak kaldim. Artik utangacligim gecmisti. Kiz geceligi bana uzattti. Ama bir anda basimdan asagiya kaynar sular dokuldu. Magazanin karanlik bir kosesinden Emel’in enistesi bizi izliyordu. Adamin gozleri onunde cirilciplak oylece duruyordum. Bir hamleyle perdeyi kapattim. Geceligi giydim. Saten geceligin gogusleri dantelli, cok şık bir seydi. Vucudumu sıkıca sariyor, dolgun vucut hatlarimi oldugu gibi ortaya cikartiyordu. Ellerimi geceligin uzerinden vucudumda gezdirdim. Satenin kayganligi ile icim bir hos olmustu. Emel “oldu mu?” diyip perdeyi acinca, birden adamla birlikte karsimda bittiler. Bir anda kendime guvenim gelmisti. Madem bu kadar enfes bir vucudum var, dur su adami biraz heyecanlandirayim diye seytanca bir dusunce girdi aklima. Emel bana, “bu da cok yakisti bakin. Musade edin su gogus kismini duzelteyim” diyip, benim cevabimi bile beklemeden adamin onunde basladi goguslerimi sanki oksayarak duzeltmeye. Hayretle gordum ki, goguslerimi elleyince, uclari findik gibi irilesti, geceligin uzerinden gorunur hale geldiler. Bir anda uzerime ates bastigini hissettim. Adam “buyrun, boyle gelin, boy aynasinda kendinize bakin” diyince, kabinden cikip, her tarafim ortada, aynada kendimi incelemeye basladim. Adam da dikkatle beni suzuyor, sanki bastan asagiya yiyordu. “Gulsen hanim muhtesem bir vucudunuz var, buyulendim inanin” diye bana komplimanlar yapmaya basladi.
Emel ilk giydigim takimlarin biraz degisik bir modeli ve bu sefer jartiyerli coraplarla geldi. Ben “ooo bunlar da cok guzelmis” diyince, “evet bunlar cok seksidir. Bakin ben de giyiyorum” diye mini etegini siyirip jartiyerlerini gosterdi. Enistesi tam yani basimizdaydi ve adam elini pantolonunun cebine sokmus, bariz bir bicimde orasi ile oynuyordu. Emel, “Eniste nasil seksi durmuyor mu?” diyince adam “kurban olurum ben sana” diye bir seyler soyledi. Soyunma kabinine girip perdeyi kapattim. Uzerimdeki geceligi cikartirtip, yeni takimlari giyerken birden perde acildi. Bu sefer eniste bey karsimda duruyordu. Tam onunde, domalmis, minicik tangayi giyiyordum, butun amim, gotum ortadaydi. Arkamdan “pardon! Ben giyindiniz sandim. Nasil oldu diye soracaktim. Allah sahibine bagislasin. Bu camasirlarla oluyu bile diriltirsiniz Gulsen hanim” diye bir suru cinsellik cagristiran laflar etmeye baslayinca, nasil oldu bilmiyorum ama, benim de icimde bir seyler kipirdamaya basladi. Hic utanmadan, adamin onunde sutyenimi takip, kabindeki banka oturup coraplarimi giymeye basladim. Eniste bey, hic istifini bozmadan ve zevkle, benim, varla yok arasi camasirlari giymemi izliyor “hic sizinki kadar guzel bacaklar gormedim!” seklindeki seksi iltifatlarina devam ediyordu. Coraplarimi giyince, oturdugum banktan ayaga kalkip, coraplarimi jartiyere tutturmaya calistim. Ama, hem daha once hic jartiyerli corap giymedigim icin, hem de heyecandan ellerim titriyordu. Adam “siz bana birakin, coraplarinizi jartiyerinize tutturmaniza yardimci olayim” dedi ve onumde diz coktu. Arkadaki klipsleri takti ve ellerini tuy gibi, kalcalarimin uzerinde gezdirdi. Icim bir hos oldu. Hic bir sey demedim, gozlerimi kapattim. Kalcalarimi yavas dokunuslarla oksuyordu. Cok tahrik oldugu belli bir bicimde, genizden gelen bir sesle, “ohh, teniniz ne kadar yumusak” diyince iyice kizistigimi hissettim. Ondeki klipsleri takmak icin ellerini apus arama sokarak beni cevirdi. Sozde jartiyerleri bagliyormus gibi yapip parmaklari ile incecik seffaf kulotumun uzerinden amimi oksuyordu. On klipsleri de takinca, benden bir tepki gelmedigini gorup, corabin uzerinden bacaklarimi oksamaya basladi. Adamin orami, burami oksamasindan buyuk bir zevk alarak, gozlerim kapali, kendimi bu bastan cikartici oyuna kaptirmistim. Neden sonra dogruldu. Dogrulurken bacaklarima islak bir seyler surtundu. Gozlerimi aralayip, ne oluyor diye baktim. Eniste bey cukunu disariya cikartmis bir eliyle sivazliyordu. Hafif bir sivi gelmis, o da bacagima surunmustu. Ayaga kalkip arkama gecti. Cok tahrik olmustum. Aynadan, tutkuyla, adamin bana yaptiklarini ve erotik camasirlar icinde kendimi seyrediyordum. Arkamdan, baldirlarimin arasindan, sikini apus arama soktu. Siki, incecik seffaf tangamin uzerinden amima degiyordu.Surtturerek ileri geri hareketlendi. Ellerini one dolamis, seffaf sutyenim uzerinden goguslerimi yoguruyor, uclarini cimdikliyordu. Bir elini asagilara indirip, onden tangayi kenara cekti ve parmaklarini amima sokup-cikartmaya basladi. Bu gune kadar amim hic bu kadar islanmamisti. Ensemi opuyor, usulca kulak memelerimi isiriyordu. Muthis zevklenmistim. Bunlar hic tatmadigim duygulardi. Heyecandan ne hale gelmistim. Adam sikini islak amima surte-surte gidip gelirken ve elleri vucudumun her karisini minciklarken, daha hic once tatmadigim bir duyguyu tattim. Vucudum titredi, her yanimi ates basti, amimin icinde kasilmalar hissettim. Bu orgazm olmaliydi. Iste olmustu galiba. Adam, ustume basima bosalmadan hemen onunden cekildim. “Yeter, ne yapiyorsunuz? Fazla ileri gittik, birakin giyineyim” dedim. Zavalli adam, onunde siki direk gibi kalmis bir vaziyette, mahsun bir sekilde kabinden cikti. Onunden cekilmesem herhalde beni kabinin icinde becerecekti.
Butun denedigim camasirlari almaya karar verdim. Uzerimdekileri degistirmeden, kendimi bir sure zevkle aynada seyrettim. Disaridan gelen belli-belirsiz inleme sesleri ile kendime geldim. Perdeyi hafif aralayip bakinca, bir şok daha yasadim. Eniste bey, tezgahin arkasinda baldizini domaltmis, kizin arkasinda yerini almisti. Ilk soku atlatinca, birden elim orama gitti ve oksamaya basladim. Uzerimdeki seksi camasirlari cikarmadan, elbiselerimi giyinip kabinden ciktim. Hic renk vermeden tezgaha yaklastim. Eniste, baldizini tezgaha yaslamis arkasinda gidip geliyordu. Ikisinin de uzerleri giyinikti. Tezgah yari bellerine kadar geldigi icin aslinda hic bir yerleri gozukmuyordu. Beni gorunce, eniste bastirmayi durdurdu. Kiz da sanki hic bir sey olmuyormus gibi, bana, “nasil hepsini alyormusunuz?” dedi, sesi titreyerek. Ben de “evet hepsini cok begendim, aliyorum” diye cevapladim. Biz konusmayi surdururken, enistesi baldizinin arkasinda, sanki normal bir sey yapiyormus gibi, benim gozumun onunde yeniden hareketlendi. Belliki, bu sefer, bana yaptigi gibi sadece surtmekle yetinmiyor, baldizini resmen oracikta sikiyordu. Kizin gozleri kayiyordu. Adam birden bana donup, “N’apalim, siz vermeyince benim atesimi kim sondurecek? en iyi baldizim sondurur.” dedi. Ben saskinlik icinde kalmistim. Bunlarin ar damarlari catlamis olmaliydi. Resmen benim onumde sikisiyorlardi. Gozlerime inanamiyordum. Kiz da, zaten benimle konusmayi birakmis, zevkten inliyordu. Enistesi, darbelerle arkadan kiza geciriyordu. Ben de, o an nasil yaptim bilemiyorum, tezgaha usulca yaklasip, adam kizi nasil sikiyor gormek istedim. Yaklasinca, kiz birden eteklerimi siyirip, gotumu avuclamaya basladi. Yuzlerimiz birbirimizin nefeslerini hissedecek kadar yakindi. Dilini cikartip dudaklarimin kenarlarini yalamaya basladi. Daha sonra agzimizdan sular akarcasina opusmeye basladik. Cok degisik bir duyguydu. Hic erkeklerle opusmeye benzemiyordu. Cok yumusak ve deyim yerindeyse tatliydi. Yumusacik dudaklarini agzima alip emdim. O da benim dilimi emdi. Derken adam bogurerek bosaldi. Kiz “siz isterseniz gidebilirsiniz. Hesabi sonra hallederiz” diyince oradan torbalarla ayrildim. Inanilmaz, ama yani, ruyamda gorsem inanamayacagim tecrubeler yasamistim bu aksam ve tabii hayatimin ilk orgazmini.
Eve donunce yikandim, temizlendim. Kocam eve gelince neler aldigimi sordu. Ben de cikartip gosterdim. “Of bunlar da ne boyle, cok seksi seyler almissin. Hadi giy hemen, yapalim simdi” diyince, ben de ona “dur, bu gece bana hic dokunma, yoruldum valla” dedim. Bana “ne oldu, neden yoruldun boyle?” diye sordu. Ben de, butun yasadiklarimi anlatmaya basladim. Yalan soyleyemiyordum. Kizin goguslerimi nasil oksadigini, hatta soylerken korkudan odum patladi ama, adamin beni butun bu seffaf camasirlarin icinde oldugu gibi gordugunu bile soyleyiverdim. Bunlari anlatinca, kocam cok sinirlenecek diye korktum, ama korkum bir anda buyuk bir saskinliga donustu. Cunki, kocam kizmak bir yana, “ee baska neler oldu? Anlat bakalim.” diye zevkli zevkli siritiyordu. Ben de, adamin bana yaptigi iltifatlari falan da anlattim. Bunlari anlatinca, bana sinirlenmesi bir yana “oo! adam sana goz koymus desene.” diye cok acayibime giden tavirlarla olayi karsiladi. Ben de, icimden, oyleyse her seyi anlatayimda, bakalim ne yapacaksin, diye dusunup, butun olanlari, oldugu gibi anlatmaya basladim. Soyunma kabininde camasirlari degisirken, adamin perdeyi acip, beni cirilciplak gordugunu, adamin onunde tangayi giymek icin one egilince, adamin amimi tabak gibi gordugunu, adami azdirmak icin seksi hareketlerle coraplarimi giydigimi, jartiyerlerimi baglamasi icin yardim ettigini, bunu yaparken kalcalarimi, bacaklarimi, oksadigini, hatta orami elledigini, ben tepki gostermeyince de, cukunu cikartip, ayaga kalkip, arkama gectigini, seffaf sutyenimin uzerinden goguslerimi yogurmaya basladigini ve sonunda parmaklarini amima sokup cikarttigini, amimin inanilmaz sulandigini anlattim. Kocam beni dinlerken sanki kendinden gecmisti. Oturdugumuz koltukta uzerimdeki bornozu cikartip beni cirilciplak birakti. Memelerimi yalamaya basladi. Ben bir ara duralayinca “ee, devam etsene. Herif isini bitirmedi mi?” diyince “yok, firsat kalmadi. Fena halde tahrik olmustum. Arkamdan, sikini apus arama sokup, amima surterken, zevkten ve heyecandan oylesine kizistim ki, hayatimda ilk defa orgazm oldum. Adam, ustume basima bosalmasin diye kenara cekildim” dedim. “Adam da gidip baldizini sikti. Ben de, once bir guzel seyrettim. Sonra da kiz beni kendisine cekip, etegimi siyirip, kalcalarimi oksamaya baslayinca, yeniden tahrik oldum. O enistesiyle sikisirken, benimle de, bu gune kadar hic olmadigi sekilde, dakikalarca opustuk.” diye anlattim. Kocam, “Kadin kadina opustunuz yani, oyle mi?” diye sorabildi. “Evet cok zevk aldim” dedim. Anlatmam bitince, kocam “Peki, baska bir herifin yarragini aminda hissedince zevk aldin mi?” diye sordu. Ben de “biliyorsun, senden baska hic kimsenin siki orama degmedi. Onun icin baska birisinin yarragini amcigimda hissedince, herif yarragini amcigima surtturdukce, zevk ne kelime, sehvetten deliye dondum, beni oracikta siksin istedim, ama adama fazla belli etmedim. Yoksa sikicekti beni.” dedim. Kocam iyice perisan olmustu. Bunlari anlatirken amim yine sulanmisti. Kocam beni koltuga yatirip hemen oracikta sikti. Iki dakikada isi bitmisti, her zaman oldugu gibi. Ben yine oyle kala kaldim.
Fakat kocamin tavirlari karsisinda hayrete dusmustum! Kizmak bir yana, bu anlattiklarimdan fena halde tahrik olmus ve iki dakikada icime bosalivermisti. Hic bir kiskanclik belirtisi gostermemisti. Cok sasirmistim!!
AYAKLARIMLA…
Nazarci efendiye bir sonraki gidisimde yeni aldigim ten rengi seksi camasirlarimi, jartiyerli coraplarimi giydim. Aynada kendime baktigimda sanki cirilciplak gibiydim. Dantelli sutyenin icinde, goguslerim oldugu gibi gozukuyordu. G-string kulotun arkasi ip gibiydi. Ip, iri kalcalarimin arasinda kaybolmus, arkadan bakinca sanki kulot giymemis gibiydim. Kulotun sadece on tarafinda, dantelli bir parca vardi. Amimin yarigi dantelin arkasindan, belirgin bir sekilde gorunuyordu. Kendimi cok seksi ve bastan cikartici buldum. Kendime guvenim gelmisti. Saclarimi duzeltip, hafif bir makyaj yaptim. Biraz parfum siktim. Kirk yilda bir giydigim topuklu ayakkabilarimi, diz ustu yirtmacli bir etek, uzerime bir bluz giyip, nazarciya yollandim.
Kapiyi hocanin karisi acti. “Oo pek guzel olmussun kizim. Gec iceri. Nazarci efendi odada bekliyor seni” diyerek yol gosterdi. Odanin kapisini actigimda nazarci efendi, karisina “aman hanim, bu kiz afet olmus yahu!” diye karsiladi beni. Kapiyi kapatti. Ben, her zaman oldugu gibi koltuga oturdum. Bu sefer, nazarci da gelip koltugun obur ucuna oturdu. Gozlerini uzerimden ayiramiyordu. Oturunca etegimin yirtmaci acilmis, jartiyerimin kopcalari hafifce gozukuyordu. Nazarci bu pozisyonu kacirmamis, gozleri ile bacaklarimi yiyordu sanki. “Bak ben sana demedim mi, kendine biraz bakarsan dunya guzeli olursun diye” bana iltifat ediyordu. “Bu sefer uzan bakalim. Koy basini kotugun kenarina, uzat ayaklarini bana” diyince, egilip topuklu ayakkabilarimi cikadim. Nazarci, koltugun obur yaninda oturdugu icin, bacaklarimi dizlerimden kirip, dedigi gibi sirt ustu uzandim. Boylece etegim iyice siyrilmis, butun bacaklarim, jartiyer ortaya cikmisti. Hatta bacaklarimi dizlerimden kirdigim icin kalcalarim, dantelli kulodun icinden, oram bile alttan rahatlikla goruluyordu. Kendimi duzeltmeye firsat kalmadan, Nazarci, azgin bir ses tonuyla “ohh yavrum, cok seksi olmussun” diyip ayaklarimi kucagina alip, oksamaya basladi. Yine şoklardaydım. “Bak seni cok gergin gordum, benden utaniyorsun yine. Yapma bunu. Benden utanacak bir sey yok. Ben senin yol gostericinim, evliligine yardimci olmaya calisyorum. Dur, su ayaklarini ovusturayim biraz, gerginligin azalsin.” diyip ayaklarima, parmaklarima tek tek masaj yapip ovmaya basladi. “Sen ne guzel kokuyorsun bakiyim” diye mirildandi ve sonra ayaklarimi agzina goturup, coraplarimin ustunden yalamaya basladi. “Bunu yapiyorum, cunki ayaklar cok hassastir. Bakalim zevk alacakmisin” dedi ve parmaklarimi bir bir emdi. Ayaklarimin tabanlarini yalarken biyiklari batiyor, gidiklaniyordum. Fakat anlasilan nazarci bu isi biliyordu, cunki gercekten zevk aliyordum. Nazarci efendi oldukca cirkin bir adamdi. Ama su anda, sadece beni tahrik eden bir erkek tarafindan opulup, oksandigimi dusunuyordum, adamin cirkin olmasi umurumda degildi. “Gulsencim, yavrum benim! Nasil, zevk aldin mi?” diye sorunca “Evet, hemde cok ” diye cevapladim. Bu cevabimdan cesaret alan nazarci efendi, elleri ile bacaklarimin her bir karisini oksaya oksaya yukarilara dogru cikmaya basladi. Ayaklarim herifin tam orasina denk gelmisti. Simdi gayet iyi hissediyordum; Nazarcinin cuku kocaman olmustu. Elleri ile bacaklarimi oksarken, ben de sanki irkiliyormus gibi yapip, vucudumu oynatarak ayaklarimi herifin sikine bastiriyordum. Nazarci, bir elini surekli giydigi copuruna goturup, on kismindaki bagi cozup, eliyle sikini disari cikartti. Benim gozlerim hafif aralikti, ama ne yaptigini anlayabiliyordum. Ayaklarim yine kucagindaydi, ama bu sefer simsicak bir seye degiyorlardi. Bu nazarcinin sikiydi. Belinden kendini oynatarak, sikini ayaklarima surtuyordu. Ben de, sanki ne oldugunu anlamamis gibi yapip, ayaklarimi herifin sikine surttuyordum. Nazarci bundan cesaretlenip, ayaklarimi avuc gibi yapip, sikini ikisinin arasina soktu ve gidip gelmeye basladi. Bir an merak edip, basimi hafifce dogrultup, herifin kucagina dogru baktim. Sikinin kocaman bir basi vardi. Bacaklarimi oksayan eli amima ulasmisti. Cok zevk almama ragmen, herhalde karisinin evin icinde olusundan korktugumdan, oram hala islanmamisti. Nazarci ip gibi donumu kenara siyirip once bir, sonra iki, sonra da neredeyse butun parmaklarini amima sokup, eliyle beni sikmeye basladi. Sonunda amim sirilsiklam olmustu. Vucudum yay gibi gerilmis, sehvetle inliyor, bluzumun uzerinden kendi guslerimi avucluyor, oksuyordum. Ayaklarimla da nazarcinin sikine masturbasyon yapiyordum. Herif tam uzerime dogru hamledecekken, kapi calindi. Nazarci, birden telas ve panikle geri cekildi. Ben etegimi duzelttim, ama herif sikini poturundan iceri sokmaya firsat bulamadan kapi acildi. Karisi elinde tepsi, icinde caylarla gelmisti. Ben ayaklarimla herifin sikini ortuyordum. Nazarci da sozde ufurukten bir seyler mirildanir gibi yapiyor, benim ayaklarimla oynuyordu. Karisi “bak size cay getirdim. Haydi afiyetle icin. Bitirince seslenin, doldurayim” dedi. Bu gune kadar, bu nazarci kadar ahlaksiz birisini gormemistim. Bir yandan, yalandan bir seyler mirildanirken, karisi hala odada, yanimizdayken, bir yandan da, elleri ile, benim ayaklarimi, altlarinda sakladigimiz sikine bastiriyordu. “Tamam hanim, sagol” dedi karisina. Kadin gidince, ben yine, vicik vicik olmus sikini ayaklarimin arasinda sivazladim. Ve birden hocanin yuzu burustu, nefesi sıklaştı ve siddetle boasaldi. Butun ayaklarim meni icinde kalmisti.
Menileri, corabimin uzerinden, karisinin cay tepsisinde getirdigi kagit pecetelere sildim. Sonra hic utanmadan, etegimi siyirip, jartiyerlerimi acip coraplarimi cikardim. Tuvalete gittim. Nazarci efendi koltukta yorgun, oyle bakakalmisti.
Aksam evde, yatakta, nazarcinin evinde olanlari yine kocama anlattim. Kocam, neler yasadigimi duymak icin deli oluyordu. Bugun, nazarci efendinin her tarafimi yaladigini, parmaklari ile beni siktigini, benim de onu ayaklarimla bosalltigimi anlattim. Sonucta kocam yine sehvetle uzerime abandi ama bir dakikada isi tamam oldu. Temizlenip tekrar yatinca, beni niye kiskanmadigini sordum. O da “kiskanmaz olurmuyum, seni deli gibi kiskaniyorum. Ama her halde kalkipta, elin kara sakalli, cirkin ufurukcusune asik olacak degilsin. Adam sadece senin cinsel deneyimini guclendiriyor. Sen hele baska birine asik ol da, o zaman gorusun. Hem seni, hem oburunu, hem de kendimi oldururum valla.”
DEVAM EDECEK..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

AYÇA – HERŞEYIN BAŞLANGICI (5)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

AYÇA – HERŞEYIN BAŞLANGICI (5)

Ayça, o akşam THY’nin Antalya-İstanbul uçağı ile Atatürk hava alanına indi. Bulduğu ilk taksiyle eve doğru yola çıktı. Evet, kararını vermişti. Evine dönüyordu. Yaşadığı onca olaydan sonra Tolga ile olan problemleri gözüne çok önemsiz görünüyordu. Tolga’yı affetmişti. Tek istediği yeniden evinde yaşamaya başlamak, son bir haftada olanları tamamen unutmaktı.

Yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuktan sonra taksi Ayça’nın evinin önünde durdu. Ayça arabadan inince başını kaldırıp apartmana baktı. Kaç yıldır oturuyordu burada. Acaba ne düşünmüştü komşular onu uzun zamandır görmeyince? Tolga ne söylemişti soranlara? Kendini çok tedirgin hissediyordu. Aklına tüm bu yaşananlara sebep olan akşam geldi.

“Ya yine Tolga’yı Mirey ile bulursam?” diye düşündü. Bu düşünceyi kafasından çabucak attı. Apartmanın kapısı açıktı. Asansörle dairelerinin olduğu kata çıktı. Zili çaldı. Yüreği pırpır ediyordu. Ayak sesleri. Ve işte, Tolga’nın sesi.

– “Kim o?”

– “Benim.”

Anahtar kilitte aceleyle döndü, kapı açıldı. Tolga şaşkın şaşkın Ayça’ya bakıyordu.

– “Girebilir miyim?”

Tolga apar topar kenara çekildi, Ayça içeri girdi. Kapı kapandı.

– “Çok mu şaşırdın beni gördüğüne?”

– “Evet… Nasıl desem, beklemiyordum. Hatta umutsuzluğa kapılmıştım. Hala şoktayım. Geçsene salona. Hay allah, bavullar dışarıda kaldı.”

Ayça üç aydır görmediği salonuna baktı. Çok özlemişti. El çantasını masaya bıraktı, televizyonun karşısındaki kanepeye oturdu. Bu kanepede hep Tolga’yla DVD izlerlerdi. Tolga bavulları antreye aldı, ne yapacağını bilemez halde salonda oradan oraya seğirtti, en sonunda gelip Ayça’nın çaprazındaki koltuğa ilişti.

– “Ayça. Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin. Döndün mü evimize?”

– “Döndüm.”

Kısa bir sessizlik oldu. Tolga yerinden kalktı, Ayça’nın yanına oturdu. Birden Ayça’yı kendisine çekip, beceriksizce sarıldı. Ayça da başını Tolga’nın göğsüne dayadı.

– “Seni affettim Tolga. Sen de beni evi bu kadar terkettiğim için bağışla.”

Ertesi sabah Ayça uyandığında Tolga çoktan işe gitmişti. Saat 11’e geliyordu. Tolga işe giderken Ayça’yı uyandırmamıştı. Ayça yatakta doğruldu, etrafına bakındı. Uzun zamandır bu odada uyanmamıştı. Kendini mutlu hissetti. Dün gece kendini çok yorgun hissediyordu. Sanki günlerdir uyumamıştı. Tolga ile barıştıktan sonra fazla oturmamış, hemen yatmışlardı. Aralarında cinsel bir yakınlaşma olmamıştı; ne de olsa Ayça çok yorgun ve uykusuzdu.

Yataktan kalktı. Harika bir yaz sabahıydı. Hava çok sıcaktı ama klimalar çalıştığından evin içi serindi. Ayça neşeyle gerindi, doğru banyoya gidip duş aldı. Kahvaltısını ederken, gazeteye göz attı. Aklına işi geldi. Pazartesi günü işbaşı yapacaktı. Önünde dolu dolu 4 günü vardı. Haftasonu Tolga ile bir yerlere gitmek istiyordu. Uzun zamandır bakmadığı e-maillerine bakmak için evdeki PC’yi açtı. Erman bey’den gelen 1-2 önemsiz mesaj vardı. Derken heyecandan kalbi duracak gibi oldu. Alt alta duran iki mail: Mahmut Öztürk ve Mirey Levi. Hiçbir şey düşünemedi. Mailları açmadı. Mutfağa gitti, koyu bir kahve yaptı, bir sigara yaktı ve Mirey’in mailini açtı:

“Merhaba Ayça, Tolga ile beni yakaladığın için evi terkettiğini biliyorum. Ayrı olduğunuzu şirketteki herkes biliyor. Senden ricam ilişkimizden dolayı Tolga’ya kızmaman. Onu ben baştan çıkardım. İzak’la sorunlarımız vardı (hala da var!). Kendimi çok yalnız hissediyordum ve bir erkek tarafından beğenildiğimi bilmeye ihtiyacım vardı.

Evet, bugüne dek karşıma çıkan tüm erkekleri etkiledim, bu doğru. Ama neden Tolga’yı seçtiğimi soracak olursan en önemli neden şu: Tolga evli bir erkek ve üstelik seninle evli. Şirketimizin güzel ürün müdiresi Ayça hanım’la. Şirketteki hemen tüm erkeklerin ilgisini çektiğini farketmemiş olamazsın. Dolayısıyla senin eşini baştan çıkarabilirsem kendimi gerçekten çok iyi hissedecektim. Bunu başardım…

Sen evi terkettikten sonra da Tolga ile ilişkimiz aralıklarla devam etti. Hatta birlikte küçük bir haftasonu kaçamağı bile yaptık. Tolga harika bir erkek! İzak’a hiç benzemiyor. İzak hep biraz tutuk, biraz pasif, tedirgindir. Tolga ise çok ateşli, aktif bir erkek. Birlikte nefis vakit geçirdik. Sana bunları durumu bilmen gerektiğini düşündüğüm için yazıyorum.

Sakın beni İzak’a filan ispiyonlamayı düşünme. İzak zaten herşeyi biliyor. Birtakım cinsel problemleri var ve beni düzenli olarak mutlu etmesi olanaksız. Dolayısıyla bana cinsel özgürlüğümü verdi. Yeter ki, onun gözü önünde olmasın. Bu konuya ben de çok dikkat ediyorum. Ne de olsa İzak benim kocam ve yatak performansı hariç iyi bir eş. Ben de İzak’la evli kalmakla birlikte cinsel hayatımı keyfime göre yaşamaya karar verdim ve yaşıyorum. Senden ricam durumu bilmen ve kabullenmen. Tolga senin kocan ve aranızı bozmaya niyetim yok (istemeden sebep olduğum durum için özür dilerim). Zaman zaman onu benimle paylaşmanı istiyorum o kadar.

Bana kızabilirsin. Dediğim gibi İzak herşeyi biliyor. Ayrıca şirket içinde de yerim sağlam. Hem Rıfat bey’le, hem de Erman bey’le aram iyi.Bu maili belki de tatilden ofise dönünce okursun. Her halükarda kimseye kızmamanı rica ederim. Hayat böyle işte. Kendine iyi bak…”

Ayça beyninden vurulmuş gibi olmuştu. Mirey’in mailindeki küstah tavır inanılmaz rahatsız ediciydi. Bir an telefon açıp ağzına geleni söylemek istedi. Vazgeçti. Acele hareket etmemeliydi. Demek Tolga ile Mirey birlikte olmaya devam ediyorlardı. Bu durum fena halde sinirine dokunsa da, Tolga’ya fazla kızamıyordu. İçten içe kendi yaptıklarını düşünüyor, hele bir de Mirey’in gerçekten çok seksi bir kız olduğunu düşününce, Tolga’ya pek de kızamıyordu. Mirey’in bu kadar fahişe ruhlu olmasına çok şaşırmıştı. Yaptıklarını adeta gururla anlatıyordu. Ayrıca, İzak’ın cinsel probleminin ne olduğunu da merak etmişti. Düğünde gördüğü kadarıyla yakışıklı bir erkekti.

Bir süre bunları düşünerek zaman geçirdi. Nasıl bir tavır takınacağına, ne yapacağına karar veremedi. İşbaşı yapana dek iyice düşünmeliydi. Birden gözü diğer maile takıldı. Fazla düşünmeden üzerine tıkladı;

“Merhaba Ayça, ben Mahmut. Seninle sevişeli 3 gün oldu ve hala sanki bir rüya alemindeyim. Çok uzun zamandır senin gibi güzel bir kadınla sevişmemiştim. Lafı fazla uzatmayacağım. Perşembe öğlen İstanbul’da olacağım. Gelmişken seninle de görüşmek istiyorum. Her ne kadar otelden ayrılırken bana çok kaba davrandıysan da ilişikteki dosyalar seni ikna edecektir.”

Mesajın ilişiğinde iki fotoğraf dosyası vardı. Ayça korkarak ilkinin üzerine çift tıkladı. Gözlerine inanamadı. Mahmut’la çırılçıplak yataktaydılar. Sarmaş dolaş uyuyorlardı. Bir bacağını Mahmut’un üzerine atmıştı. Seks sonrası rehaveti içindeydiler. İkinci fotoğraf daha da beterdi. Kendisi yüzükoyun uzanmış, Mahmut üzerine yerleşmiş, klasik bir seks sahnesindeydiler.

Ayça gözlerine dolan yaşlara engel olamadı. Demek Mahmut o geceyi bir şekilde fotoğraflamıştı. Bu fotoğrafların başkalarına forward edilmesi ihtimali nefesini sıkıştırdı. Ne yapacağını bilemedi. Aceleyle bilgisayarı kapattı. Artık akıl danışabileceği Piraye de yoktu. Bir sigara daha yakarken telefon çaldı. Kim olabileceğini düşünmek bile istemiyordu. Sesini çıkarmadan ahizeyi kaldırdı.

– “Alo. Alo Ayça. Sen misin? Ben Piraye.”

Ayça bir an kendini çok rahatlamış hissetti.

– “Benim.”

– “Merak ettim, neler yapıyorsun diye bir arayım dedim.”

– “Sağol Piraye. İyiyim. Kusura bakma, dün apartopar ayrıldım. O gece olanlardan sonra hiçbirinizin yüzüne bakacak cesaretim yoktu.”

– “Neden? Hep birlikte ne güzel vakit geçirdik işte. Seni ne rahatsız etti ki?”

– “Bilmiyorum. Hoşuma gitmedi işte.”

– “Hoşuna gitmedi demek. Bana hiç de öyle gelmedi. Sinan ve Tamer’i benimle paylaşamıyordun. İlahi Ayça. Ne komiksin. Grup seks yaptık, hem de ne seks! Sen hala utangaç taze rollerindesin. Kendini kabullen artık.”

– “…”

– “Neyse. Hadi şimdilik hoşçakal. Sonra görüşürüz. Bye”

– “Bye.”

Telefonu kapattı ve öylece kalakaldı. 15 dakika içinde herşey değişmişti sanki. Ayça kararsız ve amaçsız bir şekilde salonda otururken, telefon yeniden çaldı. Korkarak açtı

– “Merhaba canım, günaydın” Tolga’nın sesi Ayça’yı rahatlattı.

– “Günaydın Tolga.”

– “Nasıl, iyi uyudun mu, iyice dinlendin mi?”

– “Evet. Çok iyiyim.”

– “Harika. O zaman akşam 7.5 gibi hazır ol. Seni çok güzel bir yere götürücem.”

– “Bu akşam mı?”

– “Tabii. Bir araya gelişimizi kutlamalıyız. Hem çok özledim seninle dışarı çıkmayı.”

– “…”

– “Ne oldu sevgilim?”

– “Hiç. Peki, gidelim o zaman.”

– “Anlaştık. 7.5’da alırım seni. Öptüm. Bye.”

Ayça hiçbirşey düşünemiyordu. Karar verme yetisini kaybetmişti sanki. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyordu. Telefon yeniden çaldı.

– “Alo, Ayça?”

– “Evet. Kiminle görüşüyorum?”

– “Ben Mahmut. Nasılsın?”

– “Telefonumu nerden aldın?”

– “Şirketten. Tatilde olduğunu söylediler. Ben de acil bi konu için aramam gerektiğini söyledim. Ev numaranı verdiler.”

– “…”

– “Hoşgeldin demek yok mu? Bir saat olmadı henüz İstanbul’a ineli. Ne kadar sıcak şehriniz yahu? Adresi ver de geleyim.”

-“Ne adresi, ne demek bu?”

-“Ne adresi olacak, ev adresini. Yoksa onu da şirketten almamı mı istersin? Hem belki seninle neden görüşmek istediğimin ayrıntılarını da merak ederler.”

-“Çok adisin!”

-“Hadi bekliyorum. Şarjım azaldı.”

-“…”

-“Ayça? Şirketi arıyorum bak.”

-“Manolya sokak. Numara 16/9. Etiler.”

-“Yarım saat sonra ordayım.”

Ve Mahmut telefonu kapadı. Ayça ne yapacağını bilemez halde kalakaldı. Bir an evden çıksam mı diye düşündü. Vazgeçti. Bu sadece rezaleti büyütmeye yarardı. Adres, telefon herşeyi belliydi. En iyisi, bu işten serinkanlılıkla kurtulmak diye düşündü. Saat 2’yi geçiyordu. Kapı çaldı. Gelen Mahmut’tu. Gayet rahat tavırlarla davet beklemeden içeri giriverdi.

– “Merhaba Ayça.”

– “Merhaba.”

– “Çok sıcak, bayıldım. Soğuk bişeyin var mı?”

– “Cola içer misin?”

– “Çok iyi olur.”

Böylece Mahmut’la Ayça salona geçtiler. Cola’larını içerken Ayça tüm cesaretini toplayıp konuya girdi.

– “Söylesene Mahmut. Bu şantajlarına ne zamana dek devam etmeyi düşünüyorsun?”

– “Şantaj mı? Böyle adlandırmana üzüldüm. Ben iyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum.”

– “Hayır, geçirmiyoruz. Bak Mahmut, ben evli bir kadınım. Öyle ya da böyle yaşananlar geride kalmalı. Herhalde evliliğimin ve kariyerimin bitmesini istemiyorsun.”

– “Hayır, istemiyorum.”

– “O halde bu duruma bir son verelim.”

– “Sana doyamadım Ayça.”

– “Bak Mahmut. Sana bir teklifim var. Bugün kocam gelene kadar burada kal. Ne istersen yapalım. Ondan sonra da hayatımdan sonsuza dek çık. Eğer şantajla ilişkimizi devam ettirmek istersen, emin ol benim de yapabileceklerim var.”

– “Neymiş onlar?”

– “Rıfat bey beni çok sever. Durumu ona anlatmamı istemezsin herhalde. Ben belki rezil olurum ama sen de işini kaybedersin.”

– “Bakıyorum, çok kararlısın.”

– “Evet. Her aklına estiğinde yatacağın bir metres değilim ben. Olmaya da niyetim yok. Herşeyin tatlıya bağlanması için sana yaptığım teklifi kabul et.”

– “Kararlılığın hoşuma gitti. Tamam. Kabul ediyorum.”

– “O halde, git şimdi, çok terlisin, banyoya gir.”

– “Banyo ne tarafta?”

– “Koridorun sonunda solda.”

Mahmut Ayça’nın kararlılığı ve cesareti karşısında şaşkınlaşmış, banyoya gitti. Acele acele duş alıp, havlulara sarınmış olarak salona döndü. Ayça ortalıkta yoktu.

– “Ayça. Neredesin?”

– “Buradayım. Koridorun diğer ucundan sağa dön.”

Mahmut denileni yaptı. Burası yatak odasıydı. Ayça çırılçıplak yatağa uzanmıştı. Vücudu tüm ihtişamıyla Mahmut’un önündeydi. Mahmut üzerindeki havluyu koltuğa fırlattı. Yatağın kenarına oturdu. Bir süre hayranlıkla Ayça’yı seyretti. Uzun ve biçimli bacaklarına, mükemmel göbeğine, diri göğüslerine baktı. Sağ ayağını avucuna aldı ve bileklerini, parmak aralarını yaladı. Tabanlarını öptü, kokladı. Diliyle ayak parmaklarının ucundan, dizlere, oradan da kasıklara dek tüm bölgeyi katetti. Ayça’yı yüzükoyun çevirdi ve aynı mesafeyi bu kez bacakların arka tarafında tattı.

Diz kapaklarının arkası yalanırken Ayça hafifçe inledi ve yastığı ısırdı. Mahmut iki eliyle Ayça’nın poposunu ayırdı ve dilini Ayça’nın ön deliğine sokmaya başladı. İnanılmaz bir arzuyla Ayça’nın vajinası emip yalarken, zonklayan penisini serin çarşafa bastırıyordu. Arada biri vajinayı bırakıyor, Ayça’nın kalçalarını öpüp, ısırıyordu.

Bu durum belki 10 dakika sürdü. Ayça zevkten kendinden geçmişti. Bir yandan kendine kızıyor, bir yandan da artık eski Ayça olmadığını iyice farkediyor, seks arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Kendini Mahmut’un ellerinden kurtardı ve erkeğine sırtüstü uzanmasını söyledi. Mahmut merakla istenileni yaptı. Ayça bir an karşısındaki canavara baktı. O güne dek gördüğü en iri ve kıllı organdı. Bir insandan çok, bir hayvanınkine benziyor diye düşündü. Bu organı emmek, boşalmasını görmek için çıldırıyordu.

Organın pıtpıt atan başına bir öpücük kondurdu. Mahmut hayret ve zevk dolu bir ifadeyle kendisine bakıyordu. Bundan aldığı cesaretle organın başını ağzına aldı. Mahmut’un gırtlağından bir zevk iniltisi koptu. Başı ağzından çıkardı ve aşağı yöneldi. Kıllarla kaplı taşakları öpmeye başladı. Önce küçük küçük öptü, sonra emdi. Taşakları uzun uzun yaladı, alabildiği kadar ağzına aldı ve emdi.

Mahmut’un zevkten inleyip, kıvranması çok hoşuna gitmişti. Daha önce kimseye yapmadığı birşeyi yapmaya karar verdi ve eline geçirdiği bir yastığı Mahmut’un poposunun altına yerleştirerek popoyu yataktan yukarı kaldırdı. Dilini taşaklardan aşağı kaydırarak, Mahmut’un arka deliğini yalamaya başladı. Mahmut çılgına dönmüştü:

– “Ohh. Devam et Ayça, devam et sevgilim. Harikasın, tapıyorum sana!”

Ayça devam etti. Mahmut’un kıllarla kaplı, kapkara arka deliğine dilini ritmik hareketlerle sokup çıkarmaya, Mahmut’u adeta diliyle becermeye başladı. Böyle yaparak ondan Antalya’da olanların intikamını aldığını da düşünüyordu. Bu arada elleri de boş durmuyordu. Sol eliyle taşakları okşuyor, sağ eliyle de penisi kavramış, 31 çektiriyordu. Mahmut’un dayanacak halinin kalmadığı çıkardığı seslerden belliydi.

– “Nasıl? Hoşuna gidiyor mu?”

– “Evet Ayça, evet. Harikasın.”

– “Sana ne yapıyorum, söyle bana. Yalvar.”

– “Ah Ayça. Dilinle g.t deliğimi sikiyorsun. Ohh durma, devam et. Sik beni.”

Ve Ayça kendi kendine gülümseyerek sağ elinin işaret parmağını Mahmut’un arka deliğine bastırırken, penisi yeniden ağzına aldı. Önce tükürerek kayganlaştırdı, ardından nefesini tutarak sokabildiği kadarını ağzına soktu. Mahmut’un penisi gırtlağına kadar girmişti, bademciklerine değiyordu.

Mahmut hiç itiraz etmeden Ayça’nın arka deliğini parmaklamasına izin veriyordu. Zevkten tüm vücudu kasılıyordu. Ayça dilinde ilk sperm damlasını hissetti. Tadı güzeldi. Penisi ağzından çıkardı ve tüm hızıyla otuzbire başladı. Bir yandan da penisin başını hızlı hızlı yalıyordu. Arka tarafı da parmaklamayı ihmal etmiyordu. Mahmut haykırdı:

– “Geliyorum Ayça. Geliyor, ahhhh”

Ayça istifini bozmadı. Mahmut çılgınca titremeye başladı, iliklerinde yakıcı bir ateşin yükselmekte olduğunu hissediyordu. Birden Ayça’nın yüzüne ve ağzına patladı. Spermleri bir mermi gibi Ayça’nın gırtlağına vurdu. Ayça hemen penisi ağzına aldı ve müthiş bir hızla vantuzlamaya girişti. Mahmut kasılarak, inleyerek, titreyerek taşaklarında toplanan tüm spermlerini Ayça’nın sıcacık ağzına boşalttı. Ayça emmeyi bırakmadı ve adeta Mahmut’un penisinden hayat iksirini içer gibi tüm spermleri emdi, yuttu.

Mahmut hayatında böyle bir orgazm yaşamamıştı. Kendini tamamen Ayça’nın dudaklarına teslim etmiş, bu harika kadının iliklerini sömürürcesine içindeki tüm spermleri çekip almasına izin vermişti. Dakikalar sonra boşalma tamemen sona erdiğinde Ayça Mahmut’un penisini ağzından çıkardı. Ortalıkta tek bir damla sperm yoktu. Tatlı tatlı penisin gövdesini yaladı ve masum gözlerle Mahmut’a baktı.

Mahmut rüyada gibiydi. Tüm beyni boşalmış, her yanı uyuşmuştu. Ayça kendini yukarı çekti ve Mahmut’u öpmeye başladı. Dilini Mahmut’un bıyıklarının arasından ağzına soktu ve Mahmut bir anda ürperdi. Ayça ağzında sakladığı bir miktar spermi Mahmut’un ağzına bıraktı. Mahmut ne yapacağını bilemedi. Yutsa, yutamayacaktı. Ayça, hiç istifini bozmadan diliyle spermleri Mahmut’un diline sürdü ve spermler iki aşığın dilleri arasında gidip geldi. Sonra Ayça bir hamlede hepsini yuttu. Erkeğine sarıldı ve kendilerini uykuya teslim ettiler.

Ayça müthiş bir zevk duyarak uyandı. Bir an nerede olduğunu, hissettiklerinin gerçek mi, rüya mı olduğunu anlayamadı. Derken Mahmut’u farketti. Mahmut başını Ayça’nın kadınlık organına gömmüş, ağır ama ustaca hareketlerle yalıyor, dilini içeri sokup çıkarıyordu. Gırtlağından yükselen inlemeye engel olamadı. Bunu duyan Mahmut yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı. Ayça’nın kusursuz göbek deliğine dilini soktu ve uzun uzun yaladı. Sonra göğüslerine geldi. Bir bebek gibi ikisinin de uçlarını ağzına alıp yumuşak hareketlerle emdi. Bir yandan da Ayça’nın vajinasına işaret ve orta parmaklarını sokup çıkarıyordu.

Ayça zevkten kontrolünü kaybediyordu. Mahmut bu nefis göğüsleri iki yandan sıkıştırarak avuçladı ve diliyle ikisini birden yalamaya, ısırmaya, öpmeye başladı. Tadını çıkara çıkara Ayça’nın memelerini sömürdü. Öyle ki, artık bu şahane göğüslerde yapacak hiç bir işi kalmayana dek öptü, ısırdı. Sonra doğruldu ve kocaman penisini göğüslerin arasına yerleştirdi. Elleriyle yanlardan destek olarak 31 çektirmeye başladı. Kayganlaşması için penisini Ayça’nın ağzına verdi ve yalayarak ıslatmasını sağladı. Bir süre bu şekilde Ayça’nın göğüslerinin arasında gidip geldi.

Sonra aklına başka bişey geldi ve Ayça’yı yüzükoyun yatırdı. Kalçalarını ayırdı ve arka deliğini şiddetle yalamaya başladı. Ayça başına gelebilecekleri sezmişti ama karşı koyacak durumda değildi. Mahmut bu nefis pembe deliği uzun uzun öpüyor, yalıyor, dilini içine sokmak için bastırıyor, Ayça’yı çıldırtıyordu.

Dakikalar süren bu seanstan sonra devam etmesi için yalvaran gözlerle kendisine bakan Ayça’yı biraz bırakıp, komedine gitti ve eline geçirdiği ilk kremi alarak geri döndü. Parmaklarını kreme daldırdı ve koca bir parça kremi Ayça’nın arka deliğine yaydı. Uzun uzun kremledi Ayça’yı, ta ki iki deliği de kremden ve kadınlık sıvılarından vıcık vıcık olana dek. Ayça yalvarıyordu:

– “Hadi Mahmut, ne olur sik artık beni. N’olur! Sikini içimde hissetmek istiyorum.”

Mahmut şu olanları rüyasında görse inanmazdı. Bu teklife hayır diyemezdi. Ayça’yı dört ayak üzerine getirdi ve bir hamlede penisini vajinasına soktu. Kayganlığın da yardımıyla 25 cm’lik penis, dibine kadar Ayça’nın içine kaydı. Ayça acıdan ve zevkten inledi. Ayça’nın vajinası o kadar kaygandı ki, Mahmut pompalamaktan zevk almıyordu.

“Bunun da çaresi var,” diye düşündü ve penisini Ayça’nın vajinasından çıkarıp arka deliğine dayadı. Ayça bir an karşı koydu ama bu pek de caydırıcı bir itiraz olmadı. İyice cesaretlenen Mahmut penisinin santim santim Ayça’nın arka deliğine sokmaya başladı. Bu umduğundan kolay oluyordu. Kayganlaşan delik fazla zorlanmadan Mahmut’un penisini kabul ediyordu.

– “Demiştim sana Ayça. Bana da götten vereceksin demiştim”

– “Konuşma da devam et.”

Mahmut penisinin yaklaşık 15 cm’ini Ayça’nın götüne sokmuştu. Bu şekilde, penisini dışarı çıkarmadan Ayça’yı kavradı ve yatakta döndüler. Mahmut alta geçti ve Ayça’yı kucağına oturttu. Omuzlarından tuttu ve kendine çekti. Bu pozisyonda Mahmut’un penisi neredeyse sonuna dek Ayça’nın götüne girdi ve Ayça da zevkten kasılarak erkeğinin üzerine uzandı. İkisi birden önce tatlı tatlı, sonra gitgide artan bir tempoyla yaylanmaya başladılar.

Mahmut bir yandan da sağ eliyle Ayça’nın vajinasını parmaklıyor, sol eliyle de sol memesini yoğuruyordu. Ellerinin altındaki bu şahane vücudu uzun uzun okşuyor, her noktasının tadına varıyordu. Penisi Ayça’nın ateş gibi sıcak arka deliğinde yağ gibi kayıyordu. Ayça yaklaşan orgazmı tüm benliğinde hissediyordu. Saniyeler geçti ve inanılmaz bir zevkle orgazma ulaştı.

Bu yaşadığı en büyük orgazm sanıyordu ama yanılmıştı. Orgazmı sırasında salgıladığı sıvılarla Mahmut’un iyice kayganlaşan penisi, sanki içini dağlıyordu. Başı dönüyor, kendini tamamen kaybediyordu. Mahmut henüz boşalmadığı için gidip gelmeye devam ediyordu ve kısa sürede Ayça yeniden orgazma doğru doludizgin gitmeye başladı. Kulak memelerinde ve kulaklarının içinde Mahmut’un dilini hissediyordu. Mahmut da hızlı hızlı nefes alıyordu.

– “Ben seninki gibi g.t sikmedim Ayça. Olağanüstüsün. Allahım!”

Ve ikisi birden orgazma ulaştılar. Mahmut, sanki 1-2 saat önce hiç boşalmamış gibi yeniden katı katı boşaldı, Ayça’nın götünü spermleriyle doldurdu. Dakikalar süren bu orgazm dalgasının ardından kendilerine geldiklerinde ayrıldılar. Mahmut Ayça’yı başından tutarak penisine yöneltti ve Ayça hiç itiraz etmeden denileni yaptı.

Mahmut’un yumuşamaya başlamış hali bile kocaman olan penisini ağzına aldı ve uzun uzun emerek, son sperm kırıntılarını da çıkardı ve afiyetle yuttu. Ağzında kendi götünden çıkmış bu penisle poz verircesine Mahmut’a baktı. Sonra iki sevgili uzun uzun öpüştüler. Ayça Mahmut’a artık gitmesi gerektiğini, kocasının 1 saat sonra geleceğini söyledi. Mahmut:

– “Tamam mı şimdi Ayça? Bitti mi ilişkimiz, bir daha sevişmeyecek miyiz?”

– “Bilmiyorum. Ama sakın bana şantaj yapma, olayları kendi haline bırakalım.”

– “Peki. Sen bilirsin. Sanırım böyle bir sikişi sen de pek yaşamamışsındır.”

– “Evet. Çok iyiydi. Ama şimdi git artık.”

Mahmut acele etmeden giyindi ve sokak kapısına yöneldi. Cep telefonu numarasını Ayça’ya verdi.

– “Ne zaman istersen ara. Seninle olmak için daima hazırım.”

– “Tamam. Sağol.”

Kapıdan çıkmak üzereyken Ayça’yı kendine çekti ve derin derin öpüşmeye başladılar. Diller, dudaklar birbirine girdi. İki aşık öpüşe öpüşe ayrıldılar.

Mahmut gidince Ayça salona geçti ve sigarasını içerken olanları düşündü. Hayatında böyle güzel sevişmemişti.

“Sanırım Mahmut’la görüşmeye devam edeceğim,” diye düşündü. Tolga’yı kendi yatağında aldatmıştı ve en ufak bir pişmanlık duymuyordu. Aksine, sanki bir çeşit intikam duygusu mutlulukla gülümsemesine neden oluyordu. Ama şimdi hazırlanması lazımdı. Tolga’nın gelmesine az kalmıştı.

Hazırlanmak üzere banyoya girdi ve tazyikli suyun vücudundaki aşk kalıntılarını alıp götürmesine izin verdi.

Ayça ile Tolga o akşam yemekte bol bol konuştular. Evliliklerini, geçmişte yaşadıkları güzel günleri, gelecek beklentilerini, ayrıyken geçirdikleri zamanı. İkisi de bu konuda yalan söylediler. Sanki ne Tolga Mirey’le birlikte olmaya devam etmiş, ne de Ayça’nın başından onca olay geçmemişti. Aralarındaki tek fark Ayça’nın aldatılmaya devam ettiğini bilmesi, Tolga’nın ise bilmemesiydi. Kötü günleri unutmaya, herşeye kaldığı yerden devam etmeye karar verdiler.

O gece Ayça çok seksi giyinmişti ve yalnızca Tolga’nın ilgisini çekmekle kalmamış, ortamdaki herkesi kendisine hayran bırakmıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde içkinin de etkisiyle Tolga iyice tahrik olmuştu ve Ayça’yı bir an önce eve götürmek istiyordu.

Sonunda hesabı ödediler ve yola çıktılar. Sahil yolundan eve giderlerken, Tolga bir yandan arabayı sürüyor, bir yandan da sağ eliyle Ayça’nın mini eteğinin kesinlikle gizleyemediği bacaklarını okşuyordu. Bir süre böyle gittikten sonra, eve kadar dayanamayacaklarına karar verip sahildeki ceplerden birine parkettiler. Tolga Ayça’nın dudaklarına küçük öpücükler kondururken, bir yandan da göğüslerini okşamaya çalışıyordu. Birden Ayça Tolga’yı itti ve:

– “Sana daha önce hiç yapmadığım birşey yapmak istiyorum.”

– “Nedir o?”

– “Arkana yaslan.”

Tolga merak içinde arkasına yaslandı. Ayça ağır hareketlerle Tolga’nın kemerini çözdü, pantolonunun fermuarını açtı ve bir hamlede penisini özgürlüğüne kavuşturdu. Bir süredir içerde sıkışıp kalan penis titreyerek Ayça’nın önünde dikildi. Ayça, hiç oyalanmadan penisin başını ağzına aldı. Tolga’nın dudaklarından bir zevk iniltisi döküldü. Biraz penisin başını öpüp yalayan Ayça, sonunda tamamına yakınını ağzına alıverdi. Son günlerde bu konuda o kadar tecrübe kazanmıştı ki, Tolga’nın standart boydaki penisini ağzına alması gayet kolay olmuştu.

Tolga’yı çıldırtırcasına emmeye başladı. Bir süre ağzında tutuyor, ağzının sıcaklığını Tolga’ya hissettiriyor, sonra hızlı hızlı 31 çektirircesine emiyordu. Ayça’dan ilk kez böyle bir muamele gören Tolga, hem şaşırmış hem de zevkten gözü dönmüştü. Tolga’nın gelmek üzere olduğunu anlayan Ayça hiç istifini bozmadan emmeye devam etti. Tolga adeta haykırarak boşalmaya başladı.

Gırtlağına değen ilk sperm damlalarıyla emmeyi yavaşlatan Ayça, yıllardır ilk kez tadına baktığı Tolga’nın spermlerini doya doya yuttu. Tadı hoşuna gitmişti.

“Yıllardır boşuna zaman harcamışım,” diye düşünmekten kendini alamadı. Tolga tüm spermlerini boşaltıp rahatladığında, Ayça bir süre daha emip yalayarak penisi temizledi. Nihayet ağzından penisi çıkardığında, ortada tek bir sperm taneciği bile yoktu. Gülümseyerek eşine baktı:

– “Nasıl, hoşuna gitti mi?”

– “Hem de nasıl. Ama şaşırdım da. Önceden hiç yapmazdın böyle?”

– “Seni çok özlemişim. Herşeyini.”

– “Ben de senin. Hadi eve gidelim.”

O gece Ayça ve Tolga evde de sevişmeye devam ettiler. Uzun zamandır birlikte olmamanın verdiği özlemle günün ilk ışıklarına dek zaman zaman ara verip, güç toplayarak seviştiler.

Ertesi sabah Tolga işe çok zor gitti; yorgundu ve uyumak istiyordu.
Ayça ise öğlene kadar güzel bir uyku çekti. Uyandığında saat 12’yi geçiyordu. Mutlulukla odayı dolduran güneşe baktı. Son 24 saat içinde defalarca seks yapmıştı ve kendini hala biraz yorgun hissediyordu. Duşunu aldıktan sonra, birşeyler yemek ve alışveriş yapmak için Akmerkez’in yolunu tuttu.

Ayça food court’ta kahvesini içerken son zamanlarda yaşadıklarını düşünmeye başladı. Hayatının ne kadar değiştiğine inanamıyordu. Son 10 günde Tolga dışında 4 farklı erkekle (Sadık, Mahmut, Sinan ve Tamer) ve Piraye ile sevişmişti.

Sadık’la yaşadıkları içkinin verdiği sarhoşlukla ve istemeden olmuştu.

Mahmut’la ilk birlikteliği ise resmen tecavüzdü. Fakat diğerleri tamamen kendi insiyatifi ile gerçekleşmişti ve şöyle bir düşündü de, yaşadığı herşeyden büyük zevk almıştı. Adeta zincirlerinden boşanmış gibi çılgınca sevişmiş, daha önce ancak porno filmlerde görebileceği ve hatta hayal bile edemediği şeyler yapmıştı. Pişman değildi. Sadece Piraye’ye karşı bir miktar utanma duygusu hissediyordu, o kadar.

Kararını vermişti. Hayatta daha önce ıskaladığı çok şeyler olduğunu farketmişti. Artık özgür bir kadındı, istediği gibi yaşayacaktı. Canı kimi isterse onunla birlikte olacaktı. Tolga’nın kendisini aldatmasını sineye çekip oturacak değildi ya. Kendisine daha iyi bakacaktı. Ne kadar güzel bir kadın olduğunu yıllardır sanki unutmuştu veya ikinci plana itmişti.

Bundan sonra güzelliğini sergilemekten de kaçınmayacaktı. İlk iş olarak kendine seksi iç çamaşırları almaya karar verdi. Bugüne dek hep standart çamaşırlar giymişti. Şimdi artık şöyle jartiyerli, şeffaf, seksi renklerde şeyler giyecekti. Hemen kastettiği türden iç çamaşırı satan bir dükkana gitti ve canının istediği herşeyi aldı. Eve döndüğünde bunları giyerek ayna karşısında kendini inceledi ve mutlulukla gülümsedi.

O gece Tolga yattıktan sonra bilgisayarı açtı ve Mirey’e bir cevap yazdı.

“Merhaba Mirey, Mailini görünce çok şaşırmadım. Seni Tolga ile ilk gördüğümde çok kızmıştım ama sonradan sakin kafayla düşününce o kızgınlığım geçti. Sen çok hoş bir kadınsın ve Tolga’nın senin tekliflerini reddetmemesi gayet normal. İkinizi de affettim. Sadece senin adına üzülüyorum. İzak’la problemleriniz olması çok kötü. Dışardan bakınca çok iyi bir çift gibi görünüyordunuz. Demek ki, dış görünüş aldatıcı olabiliyor. Her neyse…

Tolga ile ilişkine devam edebilirsin. Senden ricam bunu etrafa yaymamanız. Ve Tolga benim ilişkinize devam ettiğinizi bildiğimi bilmemeli. Ha bir isteğim daha olacak. Madem İzak senin Tolga ile birlikte olduğunu biliyor, o halde kendisi de bir değişiklik yapabilir.

Bir şekilde beni İzak’la tanıştır. Mesela bir akşam bize yemeğe gelin veya biz size gelelim. Bugüne dek yatakta başarısız bir erkekle tanışmadım. Nasıl bir durum olduğunu gözlerimle görmek, anlamak istiyorum. Herhalde bu isteğim seni rahatsız etmez. Sonuçta sen de benim gibi özgür bir kadınsın ve benden isteklerde bulunabiliyorsun.

Lütfen bu isteklerimi kabul et. Bu maili de senin bana yazdığın mail gibi aramızda tutalım. Unutmadan, Erman bey ve Rıfat bey’le benim de aram iyidir. Ve tahmin edersin ki, bir şirkete personel bölümü için eleman bulmak ürün müdürü bulmaktan daha kolay. Kendine iyi bak…”

Maili gönderince Ayça kendini çocuklar gibi neşeli hissetti. Ertesi sabah Mirey’in maili okurken yüzünün alacağı şekli görmek isterdi. Bu mailin şirkette başkalarının eline geçmesinden hiç korkmuyordu. Mailde kasıtlı olarak Mirey-Tolga ilişkisinden ve Mirey’in üst yönetimle iyi ilişkilerinden sözetmişti. Mirey bunu yaymayı ve rezalete neden olmayı göze alamazdı. İzak çok zengin bir eşti ve Mirey kesinlikle ondan ayrılmayı istemezdi. Bundan sonra neler olacağını merak ederek yatağına gitti ve tatlı bir uykuya daldı.

Sonunda tatil bitti. Pazartesi sabahı Ayça işe giderken son derece şık ve bir o kadar da seksi giyinmişti. İş merkezinin kapısındaki güvenlik görevlilerinin adeta bakışlarıyla onu soymaları çok hoşuna gitti. Ofise girdi, Mirey’in önünden yüzüne bile bakmadan geçti ve doğru Erman bey’in odasına girdi.

– “Günaydın Erman bey”

– “Aa. Günaydın Ayça. Bitti mi tatil?”

– “Maalesef. Ama sizleri de özlemişim.”

– “Biz de seni özledik.”

Ayça, Erman bey’in karşısına öyle bir oturuş oturdu ki, adamcağız gözlerini Ayça’nın bacaklarından alamaz oldu. Erman bey’in hep kendisine gereğinden iyi davrandığını farketmişti ama ikisi de evli barklı insanlar olduklarından bunun ardında herhangi bir şey aramamıştı. Şimdi Erman bey’in bakışlarından kendisi için deli olduğunu anlayabiliyordu.

Erman bey ise Ayça’nın bu oturuşuna anlam verememişti. Zaten kısacık olan eteği oturuş pozisyonu sayesinde iyice açılmış, adeta bir şort boyutuna gerilemişti. Deniz tatilinin sembolü olan yanık tenli upuzun bacaklar Erman bey’in başını döndürüyordu.

Erman bey şirketin genel müdür yardımcılarındandı. Ayça direkt ona bağlı çalışıyordu. 45 yaşlarında, yapılı, hafif kır saçlı, iyi giyinen bir adamdı. 20 yıllık bir evliliği ve 3 çocuğu vardı. Eşi Aysel 40-45 yaşlarında bir ev kadınıydı. Uzun evlilik yıllarının ardından eşiyle arasında pek de heyecan verici bir seks hayatı kalmamıştı. Bir nevi görev kabilinden on günde bir filan sevişiyorlardı. Daha doğrusu 10 dakika içinde çiftleşiyorlardı.

Erman bey arada sırada kaçamaklar yapmıştı. Ama bu ilişkilerde de pek tatmin olmamıştı. Para karşılığı yapılan seks insana zafer kazanma duygusu vermiyordu. Ayça’dan her zaman hoşlanmıştı. Gerçekten güzel bir kadındı. Arada bir o biçimli kalçalarına, diri göğüslerine, nefis bacaklarına bakmadan edemezdi. Arada bir birlikte öğle yemeğine çıkarlardı, genellikle müşteri ziyaretlerine gittikleri günlerde. İyi anlaşırlar, iyi vakit geçirirlerdi. Daha fazlası hiç olmamıştı.

Erman bey Ayça’nın işini beğenirdi. Evli barklı kadına karşı çapkınlık yapmaya kalkacak hali yoktu. Zaten bu işlerden pek anlamazdı. Düşüncelerinden Ayça’nın sesiyle sıyrıldı.

– “Erman bey, neler oldu şirkette ben tatildeyken? Herşey yolunda mıydı?”

– “Evet evet. Sorun olmadı hiç. Bugün bir ara sana bazı gelişmeleri anlatırım artık. Öğleden sonra bir ara. Olur mu?”

– “Çok iyi olur. Bu arada, renginiz çok soluk görünüyor. Tatile ne zaman çıkıyorsunuz?”

– “Sorma. Çok bunaldım son zamanlarda. Rıfat bey’le henüz konuşamadık. Belli değil ne zaman izne çıkacağım. Neyse ki, Aysel’le çocukları kayınpederin yazlığına gönderdim 2 gün önce. Bari onlar tatil yapsınlar.”

– “Sizin gibi eş zor bulunur vallahi. Siz çalışın, onlar tatil yapsın. Ne güzel.”

– “Ee, ne yapalım. İş hayatı bu!”

– “Haklısınız. Bakın aklıma ne geldi. Neden gelişmeleri bana akşam yemeğinde anlatmıyorsunuz? Aysel hanım olmadığına göre siz kesin öğünlerinizi ihmal ediyorsunuzdur.”

– “Bilmem ki. Tolga merak etmez mi?”

– “Hayır. Bu akşam onun da bir toplantısı var. Geç gelecek.”

– “Olabilir. Konuşuruz.”

– “Hadi ama. Bildiğim güzel bir balık lokantası var. Sakin bir yer. Rahat rahat konuşuruz.”

– “Tamam o zaman. Mesaiden sonra direkt gidelim.”

– “Anlaştık!”

Ayça ve Erman bey akşam 7 gibi ofisten ayrıldılar. Ayça Tolga’ya telefon edip, tatil dönüşü fazla mesai yapması gerektiğini, kendisini merak etmemesini söylemişti. Tolga’cık da inanmıştı buna! Ayça, Erman bey’i boğazda güzel bir balıkçıya götürdü. Hafta içi olduğundan etraf kalabalık değildi. Güzelce yiyip içtiler. Hatta çakırkeyif oldular. Sözde iş konuşmaya gelmişlerdi ama iş dışında herşeyi konuştular. Tatilden, siyasi gelişmelerden, havadan sudan…

– “Söylesenize Erman bey, 20 yıldır evli olmak nasıl bir duygu?”

– “Normal. Yani hiç bu şekilde düşünmedim. Alışıyor insan.”

– “Ben de tam bunu kastetmiştim. Tolga’yla ben 6 yıllık evliyiz ve bazen evliliğimizin esk**iğini düşünüyorum.”

– “Nasıl yani?”

– “Nasıl desem, alışkanlık işte. Karşındakinin herşeyini biliyorsun. Ne yediğini, hangi tür filmleri sevdiğini, hangi elbiselerini beğendiğini, ayıptır söylemesi, yatakta neler isteyeceğini ve neler yapacağını. Heyecan azalıyor zamanla çünkü yenilik kalmıyor. Sürprizler kalmıyor. Herşey keşfedilmiş durumda. Sizce de öyle değil mi?”

– “Haklısın aslında. Hele işin içine çocuklar da girince. Ama ne yapalım, hayat böyle. Ben sıkıldım deyip bırakamazsın.”

– “Elbette. Hem sosyal normlar da bunu gerektiriyor. Ama bu insanların yenilikleri denemesine, arada bir başına buyruk davranmasına engel olmamalı bence.”

– “Belki. Ama ben açıkçası pek de denemedim bu söylediklerini.”

– “Hiç birşey için geç kalmış sayılmaz insan.”

– “…”

– “Özel şeyler konuşmamızdan rahatsız olmuyorsunuz herhalde?”

– “Hayır. Ne münasebet. Kaç yıldır tanıyoruz birbirimizi. Sadece alışık değilim bu tür konuşmalara.”

– “Ben size her konuda güveniyorum Erman bey.”

– “Teşekkür ederim. Ben de öyle. Rica ederim Ayça, iş dışında benimle sizli-bizli konuşma lütfen. İşte bundan rahatsız oluyorum!”

– “Pekala. O zaman bu pek alışık olmadığın konulara devam edelim mi? İnsanın arada sırada bu tür sohbete ihtiyacı oluyor.”

– “Edelim tabii. Neden olmasın?”

– “O zaman söyle bakalım Erman, eşini hiç aldattın mı?”

– “Çok zor bir soru.”

– “Evet ama cevabı kolay.”

– “Bir iki kez evet. Fakat hoşuma gitmedi.”

– “Neden?”

– “Çünkü yanlış tercihlerdi.”

– “Peki pişmanlık duydun mu?”

– “Bilmiyorum. Sanmam.”

– “Yani başka bir kadınla birlikte olmak eşinle ilişkinin rutinini bozmadı.”

– “Hayır. Söylesene sen aldattın mı Tolga’yı hiç?”

– “Evet. Pişman da değilim. Çok zevkliydi, bana yaşama sevinci, hayatıma renk verdi.”

– “Çok açık sözlüsün.”

– “Evet. Açık sözlülük her zaman iyidir.”

Erman bey konuşmanın gidişatına inanamıyordu. Bunca zamandır iş dışı neredeyse hiçbir şey konuşmadığı Ayça’la neler konuşuyorlardı. Yoksa Ayça kendisiyle birlikte olmak mı istiyordu. Böyle bir girişimde kendisi bulunamazdı ama karşı taraftan gelecek bir teklife de hayır demezdi. En iyisi devam etmek diye düşündü.

– “Bence de.”

– “Hem değişik erkeklerden değişik şeyler, bilmediğim özelliklerimi öğrendim.”

– “Ne gibi?”

– “Mesela oral seks. Esk**en hiç denemezdim bile. İğrenç bulurdum. Şimdi en sevdiğim şeylerden biri.”

– Erman bey kasıklarındaki ürpermeyi hissedebiliyordu. Duyduklarına inanamıyordu.

– “Sen sever misin sana oral seks yapılmasını? Veya karşındakine yapmayı?”

– “Şey, bu konuda fazla tecrübem yok. Aysel yatakta tutucudur. Çok esk**en bir iki kez oral seks yapmıştı bana. Daha doğrusu yapacak gibi olmuştu. Ne yalan söyleyim, hoşuma gitmişti. Ama sonra bir daha yapmadı. Bunun doğal olmadığını düşünüyor.”

– “Bence yanılıyor. İki cins içinde hem yapmak, hem de insanın kendisine yapılması müthiş bir şey. Hem iğrenecek bişey de yok. Oluşan sıvılar vücudumuzun bir parçası.”

– “Doğru, ben de aynen senin gibi düşünüyorum. Fakat elden bişey gelmiyor. İnsanın belli bir yaştan sonra fikri değişmiyor maalesef.”

– “Beyefendi, Pazartesi günleri erken kapatıyoruz. Özür dileriz, hesabınız.”

Erman bey’i hayretten hayrete düşüren bu konuşma garsonun sözleriyle kesilmişti. Garson kredi kartını alıp gittiğinde, söze giren Ayça oldu.

– “Tam da muhabbetin en tatlı yerinde gidin diyorlar. Haksızlık bu.”

– “Maalesef.”

– “Ama geceyi hemen bitirmemiz gerekmiyor bence. Ne dersin, evde devam edelim mi?”

– “Bizim evde mi?”

– “Madem yalnızsın. Komşuların gerikafalı değillerse tabii?”

– “Ok, kalkalım mı?”

– Erman bey ayağa kalktığında penisinin sertleştiğini, pantolonunu zorladığını farketti. Utancından biraz yan durmaya dikkat etti. Yolda giderlerken pek konuşmadılar. İkisi de gecenin devamında neler olacağını merak ediyorlardı. Ayça, bu gece Erman bey’le birlikte olmayı kafasına koymuştu. Bu yüzden onu tahrik etmek için herşeyi yapıyordu. Erman bey ise yan gözle Ayça’nın bacaklarına bakmadan edemiyordu.

Arabayı apartmanın bahçesine parkettiler. Asansörde neredeyse birbirlerinin kalp atışlarını duyabiliyorlardı.Önce mutfağa gittiler. Ayça güzel bir kahve yaptı ve ardından salona geçtiler. Geniş koltuğa yanyana oturdular ve ilgisiz konulardan konuşarak kahvelerini içtiler. Ayça Erman bey’in gözlerindeki heyecanı ve arzuyu görebiliyordu. İlk hamleyi kendisinin yapması gerektiğini de biliyordu.

– “Erman, evin çok sıcakmış. Kliman bozuk mu?”

– “Şey, klimamız yok. Çocuklar üşütürler diye taktırmadık.”

– “Evet ama şimdi çocuklar yok ve ben çok terledim. Banyo yapmamın sakıncası var mı?”

– “Tabii. Kendini evinde hisset. Banyo koridorun sonunda.”

Böylece Ayça Erman bey’in evinde hızlı bir duş aldı. Duştan çıkınca elbiselerini giymedi. Banyodaki bornozlardan birini üzerine geçirdi. Aynada kendine baktı. Bornozun yakasında belli olan göğüsleri, ıslak saçlarıyla çok seksiydi. Salona gittiğinde Erman bey’in tüm pencereleri açarak salonu serinlettiğini gördü. Serin hava gerçekten çok hoşuna gitmişti. Sehpada soğuk bir şişe beyaz şarap ve iki kadeh vardı. Kendisini bornozla gören Erman bey’in şaşaladığını fark etti.

– “Şey, banyodan sana sormadan bir bornoz aldım ama…”

– “Önemli değil, keyfine bak. Benim bornozum o.”

– “Teşekkür ederim.”

Ayça doğru Erman bey’in yanına oturdu. Bacak bacak üstüne atarak çıplak bacaklarını sergilemeye başladı. Erman bey’in nefes alıpverişleri hızlanmıştı. Eline hayatının fırsatı geçmişti. Ne yapacağına karar veremiyordu. Söze yine Ayça girdi.

– “Sana bir hediye vermek istiyorum Erman.”

– “Nasıl bir hediye?”

– “Hani yemekte konuştuk ya. Hoşuna gittiği halde yapamadığın birşey.”

– “…”

– “Arkana yaslan ve kendini rahat bırak.”

– “…”

Erman arkasına yaslandı ve gözünü kırpmadan Ayça’yı izlemeye başladı. Ayça ayağa kalktı, üzerindeki bornozu bir hamlede yere bıraktı.

– “Banyodan sonra en iyisi çıplak kurumak.”

Erman gözlerine inanamadı. Ayça’nın güzelliği karşısında şaşkına dönmüştü. Karşısında Aysel’le mukayase edilmeyecek bir güzellik vardı. Ayça yere, Erman’ın bacaklarının arasına çömeldi. Çabuk hareketlerle pantolonunun kemerini çözdü, fermuarını açtı, pantolonu Erman’ın bacaklarından aşağı kaydırdı ve çıkardı. Elini taş gibi sertleşmiş erkeklik organına attı. Külodun üzerinden yavaşça okşamaya başladı.

Erman’ın adeta nefesi kesilmişti. Epeydir bu kadar heyecanlanmamıştı. Ayça yavaşça Erman’ın külodunu da indirdi. Şimdi karşısında normal boyda, epey kalınca, kıllı bir penis duruyordu. Elini alttan sokup Erman’ın taşaklarını avuçladı. Erman’ın gırtlağından bir hırıltı koptu. Dilini taşaklardan penisin başına kadar olan bölgede aşağı yukarı gezdirdi, Erman’ın penisi terliydi ve biraz kokuyordu. Fakat iğrenmedi. Değişik bir tecrübe olacak diye düşündü. Erman başını arkaya atarak inledi.

– “Ayça, kalbim duracak. Harikasın.”

– “Biliyorum. Ama henüz bişey görmedin. Bekle bakalım.”

Ve oral sekste edindiği tüm tecrübeyle Erman’ın penisine eğildi. Başını dudaklarının arasına aldı ve ağır ağır emdi. Sonra yumuşak dudak darbeleriyle penisi boydan boya öperek aşağıya indi ve yeniden yukarı çıktı. Erman gözlerini kapamış, ellerini Ayça’nın ıslak saçlarında gezdiriyordu. Ayça penisin başını yeniden ağzına aldı ve salyasını bulaştırarak iyice kayganlaştırdı. Yarattığı canavarı ağzından çıkardı ve tatlı tatlı 31 çektirmeye başladı. Penis o kadar kayganlaşmıştı ki, yerinde durmuyordu.

Bunun üzerine aynı işi ağzıyla yapmaya karar verdi ve nefesini tutup, Erman’ın penisini adım adım ağzına soktu. Erman’ın inlemeleri ayyuka varmıştı. Adım adım penisin tamamını ağzına aldı. Burnu penisin kökündeki kılların arasındaydı. Bu şekilde penisi ağzında tuttu ve diliyle gövdesini yalamaya devam etti. Erman çılgın gibi titriyordu.

Ayça’nın aklına başka birşey geldi. Penisi ağzından çıkardı ve sehpadaki kadehlere uzandı. İkisini de doldurdu, birini Erman’a uzattı. Erman’ın penisi pıtpıt atıyordu, üzeri tamamen Ayça’nın salyasıyla kaplanmıştı. Erman kadehini bir dikişte bitirdi. Ayça ise yarısını içti. Gülümseyerek Erman’ın penisini kökünden kavradı ve buz gibi kadehi gövdesinde gezdirdi. Erman titreyerek kendini çekmeye çalıştı. Ayça engel oldu. Penisin başını kadehe daldırdı.

Erman gözlerine inanamıyordu. Ayça şarapla yıkadığı penisi yeniden ağzına aldı ve çılgınca emmeye başladı. Hem emiyor, hem de 31 çektiriyordu. Gitgide temposunu artırdı. Dilinin üzerinde Erman’ın ilk sperm damlasını hissetti. Penisi ağzından çıkardı. Erman yalvaran gözlerle baktı.

– “Ne olur Ayça, durma, devam et. Az kaldı.”

– “Biliyorum.”

GMY’sini yalvartması uygun değildi! Penisin başını süt içen bir kedi gibi küçük ve hızlı darbelerle yalamaya başladı. Erman kasılmaya başladı. Kasıklarından yükselen ateşi durdurması artık imkansızdı. Ateş taşaklarından penisinin başına dek yakıcı bir zevkle ilerledi. Birden bir çağlayan gibi köpürdü, inanılmaz bir tazyikle Ayça’nın yüzüne patladı. Gırtlağından önce bir hırıltı, ardından bir haykırış koptu. Ayça dudaklarına, diline, burnuna vuran sperm seliyle bir an şaşaladı. Daha önceki erkekleri hiç bu kadar tazyikli ve bol boşalmamışlardı.

Penisi hemen ağzına aldı ve dudaklarıyla gitgel hareketine başladı. Erman titreye titreye, kasıla kasıla spermlerini Ayça’nın ağzına boşaltmaya, o güzel ağzı doldurmaya devam etti. Hayatında böyle bir zevk yaşamamıştı. Tüm beyni sanki uyuşmuştu. Adeta işer gibi boşalıyordu. Bir an gerçekten de işediğinden korktu. Fakat Ayça’nın hiç rahatsız olmuş bir hali yoktu. Aksine iştahla emiyordu. Erman’ın spermlerini ziyan etmemek için penisi ağzından çıkarmadan emmeye ve yutmaya devam etti.

Sonunda penis yumuşayıp, küçülmeye başlayınca ağzından çıkardı. Erman’ın gözlerinin içine bakarak parmaklarıyla yüzündeki spermleri toplayıp, ağzına aldı. Sonra ağzını açtı ve biriken spermleri Erman’a gösterdi. Gülümseyerek hepsini yuttu. Erman’ın bacaklarına sıçrayan sperm artıklarını da yalayıp temizledi. Ardından kadehinde kalan şarabı içip bitirdi.Erman mayışmış bir halde arkasına yaslanmış, kendisine hayatının en güzel anlarını yaşatan bu güzel kadına minnettarlıkla bakıyordu. Ayça,

– “Nasıldı Erman, hediyemi beğendin mi?”

– “Hem de nasıl beğendim. Sanırım bundan sonra sık sık yeniden isteyeceğim.”

– “Zevkle. Hediye vermek çok hoşuma gider. Ama şimdi gitmem gerek. Tolga şüphelenmemeli.”

– “Ben de sana bir hediye vermek isterdim.”

– “Bunu ben de çok isterim ama bu gece olmaz. Bak aklıma ne geldi. Madem tatile de çıkmadın henüz. Yarın akşam veya çarşamba günü ikimiz birkaç günlüğüne bir bayi gezisine çıkalım. Birkaç gün tatil yaparız birlikte. Ne dersin?”

– “Olabilir. Epeydir Akdeniz bayilerini ziyaret etmemiştim zaten.”

– “Harika. Yarın ayrıntıları konuşuruz.”

O akşam Ayça Tolga’ya tatilden sonra işe başlamanın ne kadar zor olduğunu, sanki herşeyi unuttuğunu filan anlatarak dert yandı. Üstelik yarın akşam 2-3 günlüğüne bayiler toplantısına gitmesi gerekecek gibiydi. Bu toplantıya Erman bey ve Nazan hanım’la birlikte gideceklerdi. Sesine ağlamaklı bir ton vererek o kadar yakındı ki, sonunda Tolga’nın bile morali bozuldu ve

– “Ne olucak canım, 2-3 gün gidiver. Hem haftasonu birlikte Şile’ye gideriz,” diyerek eşine moral vermeye çalıştı.

Ayça ertesi sabah işe gider gitmez soluğu Erman bey’in odasında aldı. Erman bey uzun zamandır görünmediği kadar canlı ve neşeli görünüyordu.

– “Bugün nasılsın bakalım Ayça? Akşam iyi dinlenebildin mi?”

– “Harikayım Erman. Bayi toplantısı işini ayarladım. İstersen hemen bu akşama biletleri aldırayım, oteli filan ayarlayayım.”

– “Çok iyi olur. Ben de Aysel’e 3 günlüğüne Akdeniz bayilerine gideceğimi söyledim. Rıfat bey’le de konuştum. Herşey yolunda yani.”

Böylece herşey ayarlandı. Ayça hemen o gece 19.00 için uçak biletlerini aldırdı. Antalya’da beş yıldızlı bir tatil köyüne 3 günlük rezervasyon yaptırdı, Tolga’yı arayıp durumu üzüntülü bir sestonuyla bildirdi ve eşyalarını hazırlamak için öğleden sonra şirketten ayrıldı.

Ha, bu arada bir fırsatını bulup, sigara içme odasında Mirey’le yalnız kalmayı da başardı. Kıza karşı o kadar rahat ve kendinden emin davrandı ki, kızcağız şaşaladı.

– “Mireyciğim, bu akşam Erman bey’le bayiler toplantısına gidiyorum. Anlayacağın 3 gece Tolga yalnız. İstediğinizi yapmakta özgürsünüz. Yalnız toplantı dönüşü İzak’la bir program ayarlamış ol lütfen.”

– “Şey.. Bu kadar free takılmana inanamıyorum Ayça. Tolga’yı kıskanmıyor musun?”

– “Hayır, kıskanmıyorum. Kıskançlık son derece ilkel bir huydur. Ben tüm ilişkilerimde özgürlük ve açıklıktan yanayım. Yoksa sen benim İzak’la birlikte olmamı kıskanır mıydın?”

– “Şey..Hayır, sanmam. Hem nasıl olsa İzak pek bişey yapabilecek durumda değil.”

– “İyi o zaman. Aramızda mesele yok. Hadi kendine iyi bak. Görüşürüz.”

İstanbul uçağı saat 20 sularında Antalya’ya indi. Ayça ve Erman bir taksiye atlayıp tatil köyünün yolunu tuttular. Kısa sürede birlikte kalacakları odaya yerleşip, akşam yemeği için restorana indiler.

– “Söylesene Ayça, sendeki bu ani değişimin nedeni ne? Her zaman aramız iyi olmuştu ama böylesine bir ilişki. Hiç aklıma gelmezdi.”

– “Değişim hoşuna gitmedi mi?”

– “Gitmez olur mu? Dün gece bana yıllardır yaşamadığım bir orgazm yaşattın. Üstelik, seni hep beğenmişimdir. Yine de tuhaf geliyor olanlar biraz.”

– “Aslında ben de senden hep hoşlanırdım ama ikimiz de evli olduğumuzdan herhangi bir girişimde bulunmayı düşünmemiştim. Fakat Tolga ile aramızda geçen birtakım olaylar sonucu farklı düşünmeye başladım. Artık kendimi sınırlamıyorum. Hem bunları bırakalım şimdi. Önümüzde bizi bekleyen 3 güzel gün var. Keyfini çıkaralım.”

– “Anlaştık. Bu gece ne yapıyoruz?”

– “Senin bir önerin yoksa, bu geceyi otelde odamızda geçirelim!”

– “Çok iyi fikir!”

Yemekten sonra Ayça ve Erman odalarına çıktılar. Duş almak için banyoya giren Ayça birkaç dakika sonra banyo kapısının açıldığını ve Erman’ın içeri girdiğini farketti. Hiç beklemeye tahammülü yok, diye düşündü. Erman duşakabinin kapısını açtı ve karşısında çırılçıplak duran Ayça’nın nefis vücudunu uzun uzun seyretti.

Ayça arada bir arkasını dönerek, eğilerek filan Erman’a kendini iyice sergiliyor ve yıkanmaya devam ediyordu. Erman karşısındaki sütun gibi biçimli ve uzun bacakları, dolgun ve diri göğüsleri, sımsıkı popoyu büyülenmiş gibi izliyordu. Bir rüyadaydı sanki. Nice sonra Ayça’nın kendisini çağıran sesiyle hareketlenmek aklına geldi.

– “Hadi Erman, sırtımı sabunlamayacak mısın?”

Erman aceleyle soyundu, vücudundaki son giysi parçalarını da çıkarıp küvete girdi. Sabunluğu güzelce köpürttü ve arkasını dönen Ayça’nın güzel sırtına sürtmeye başladı. Sonra arkadan ellerini geçirdi ve Ayça’nın şahane göğüslerini avuçladı. Aysel’in küçük ve şekilsiz göğüslerinden sonra Ayça’nınkiler inanılması güç bir mucizeydiler onun için.

Bir süre hareketsiz kaldı ve avuçlarını dolduran göğüslerin sıcaklığını, yumuşaklığını, kıvrımlarını hissetti. Derken önce ağır ağır, sonra gitgide heyecanlanıp hızlanarak yoğurmaya başladı. Bir yandan da kazık gibi olan penisini Ayça’nın kalçalarını sürtüyordu.

Ayça inleyerek Erman’ı cesaretlendirmekten başka birşey yapmıyordu; tamamen teslim olmuştu. Ayça dakikalar boyunca göğüslerini Erman’a mıncıklattıktan sonra yüzünü döndü ve iki kaçak sevgilinin dudakları birleşti. Tutkuyla, arzuyla, açlıkla öpüşmeye başladılar.

Ayça dilini ustalıkla Erman’ın ağzına sokuyor, erkeğinin dilini ve dudaklarını çılgınca emiyordu. Erman zevkten çılgına dönmüştü. İki eliyle Ayça’nın poposunu avuçlamış, hırsla ve istekle parmaklarını geçirmişti. Uzun süre öpüştüler; birbirlerinin ağızlarının ve dudaklarının her noktasını keşfettiler, tattılar. Tükürükleri birbirine karıştı.

Sonunda nefes nefese ayrıldıklarında Ayça eğildi ve Erman’ın kazık gibi olmuş, zonklayan penisini ağzına aldı. Derin derin emdi. Erman’ın gırtlağından bir zevk iniltisi koptu. Ayça bu kez erkeğini ağzına boşaltmak istemiyordu. Kısa bir süre yaladıktan sonra penisi bıraktı ve küvetin kenarına domaldı.

Erman hemen önündeki muhteşem kalçalara yumuldu. Ayça’nın kalçalarını hırsla öptü, ısırdı, kokladı. Parmaklarıyla araladığı kalçaların arasına dilini soktu ve Ayça’yı çığlık çığlığa bırakan bir hızla arka deliğini yaladı. Başparmağını vıcık vıcık olmuş vajinaya yerleştirdi ve ritmik hareketlerle bir süre okşadı. Ayça kendinden geçmişti:

– “Hadi Erman, hadi sevgilim. Hadi sik beni artık. Dayanamıycam…”

Erman’ın da dayanacak hali kalmamıştı. Bir çırpıda penisini köküne kadar Ayça’nın yumuşacık vajinasına soktu. Vajinadan yayılan sıcaklık tüm vücudunu zevkle titretti. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara Ayça’nın arkasında yaylanmaya başladı. Ayça gözlerini kapatmış, kendini tamamen içindeki sıcacık penisin hareketlerine teslim etmiş, tatlı tatlı esniyordu.

Erman birden ritmini artırdı, bu zevke fazla dayanamadan boşalacağını anlamıştı. Birkaç saniye içinde zevkle titremeye başladı ve sanki aylardır biriktirmiş gibi bol ve şiddetli kasılmalarla spermlerini Ayça’nın içine boşalttı. Erman boşaldıktan sonra bir süre hareketsiz olarak Ayça’nın üzerine yığıldı. Ayça’ya dayanamamış ve biraz erken boşalmıştı.

Ayça’nın henüz yeterince tatmin olmadığını anladı ve genç kadını kollarında yatağa taşıdı. Ayça kendini tamamen erkeğine teslim etmişti. Erman sevgilisini sırtüstü yatırdı, ayak parmaklarından başlayarak yukarıya doğru ilerledi. Sırasıyla, ayaklarını, bacaklarının neredeyse her santimetrekaresini öperek, yalayarak aşk üçgenine doğru yöneldi.

Ayça nefes nefese kalmıştı. Onu iyice heyecanlandırmak isteyen Erman, aşk üçgenini pas geçti ve göbek deliğini, karnını öptü, yaladı. Daha önce avuçlarında tüm sıcaklıklarını, yumuşaklıklarını, harika kıvrımlarını hissettiği göğüsleri yeniden kavradı. İki eliyle sıkıca yanlardan bastırdı ve dilini iki meme ucu arasında fırça gibi kullanarak uzun uzun yaladı. Bir bebek gibi uçlarını sırayla ağzına aldı ve emdi.

Ayça’nın inlemeleri dışarıdan duyulacak kadar artmıştı. Biraz da onu susturmak amacıyla, Erman dudaklarıyla Ayça’nın ağzını örttü. Altında yatan bu nefis kadını iştahla öptü. İki sevgilinin dilleri zevkle ve arzuyla dansettiler. Erman, Ayça’nın yüzünün her noktasının tadına baktı; burnunu, kulak memelerini yaladı, emdi, Ayça’yı öpüşmekten dudakları çatlayana kadar öptü, öptü, öptü…

Sonunda Erman’ın penisi yeniden sertleşmeye başlamıştı. Ayça’yla yeniden birleşmek istiyor ama tam sertleşemediği için bundan kaçınıyordu. Zevkten çılgına dönen ve Erman’ın penisini içinde isteyen Ayça, yavaşça erkeğin altından kalktı, üste çıktı ve tüm hünerini kullanarak yarı-sert penisi emmeye başladı.

Erman’ın penisi gitgide ağzında büyümeye, pıtpıt atmaya başlamıştı. Bunun üzerine penisi ağzından çıkaran Ayça, biraz daha aşağılara yöneldi ve Erman’ın arka deliğini diliyle uyarmaya başladı. Daha önce başına böyle bir şey gelmemiş olan Erman bir an şaşırdıysa da kendini dayanılmaz bir zevk dalgasına kaptırmakta gecikmedi.

Ayça şimdi bir yandan Erman’ın arka deliğini ve taşaklarını emip-yalıyor, bir yandan da sağ eliyle şiddetle mastürbasyon yaptırıyordu. Bir süre sonra Erman’ın gerekli kıvama geldiğine karar verdi ve hızla doğrulup, bir hamlede yarattığı canavarın üzerine oturdu. İki sevgilinin gırtlaklarından şiddetli bir zevk iniltisi koptu. Müthiş bir tempoyla sevişmeye devam ettiler. Erman hem üzerindeki bu nefis vücudu, zıplarken özgürce salınan göğüsleri doya doya izliyor, hem de arada bir belini doğrultup onları küçük küçük ısırıyordu.

Bu kez Ayça beyninin zonkladığını, yaklaşmakta olan muhteşem orgazmı hissediyordu. Tempolarını hiç bozmadılar ve Ayça gözlerinden yaşlar gelerek orgazma ulaştı. Adeta dakikalar boyu süren bu orgazmın ardından minnettarlık duygularıyla Erman’a baktı ve ona bir hediye vermek ve büyük bir zevkle boşalmasını sağlamak istedi.

Boşalmak isteğiyle tutuşan Erman’ın yüzüne oturur pozisyona geçti ve arka deliğini yalattı. Sonra erkeğinin üzerine sırtüstü uzandı ve penisini yavaşça arka deliğine yerleştirdi. Erman hayatı boyunca bir kadına arkadan sahip olmamıştı ve heyecandan nefesini tuttu. Ayça yumuşak hareketlerle gidip gelmeye, adeta Erman’ın penisini sağmaya başladı. Erman’ın zevkten gözleri kararıyordu; penisi kazık gibi olmuş, nabız gibi atarak Ayça’nın daracık ve sıcacık arka deliğine gömülmüş, durmaksızın pompalıyordu.

“Hayatta ne zevkler varmış bilmediğim”, diye düşünüyordu. Çok geçmeden taşaklarından yükselen sperm dalgasını hissetti. Kendini tutamadı ve yüksek sesle inleyerek hepsini Ayça’nın içine boşalttı. Boşalma bittikten sonra bile Ayça hafif hafif gidip gelmeye, Erman’ın son sperm kırıntılarını sağmaya devam etti. Sonunda penisi arka deliğinden azat ettiğinde, koca bir sperm gölü Erman’ın göbeğine şıpır şıpır damlayarak boşaldı. Erman kendinden geçmiş, olanları izliyordu.

Ayça gayet kendinden emin bir şekilde eğildi ve dilini bu sperm gölüne daldırdı. Erman gözlerine inanamıyor, ne düşüneceğini bilmiyordu. Birkaç gün önce birlikte iş konuştukları, güzelliğini her zaman takdir ettiği ama bir ilişkiye gireceklerine hiç ihtimal vermediği Ayça, bir tastan süt içen bir kedi yavrusu gibi, göbeğinden spermlerini içiyordu. Ayça diliyle spermleri yayıyor, birazını Erman’ın göbek deliğine dolduruyor, sonra yine göbek deliğinden içiyordu. Böylece bir kaç dakika içinde kıvamını yitiren, şeffaf bir sıvı haline gelen ve soğuyan tüm spermleri yaladı yuttu. Bir damla bile kalmamacasına Erman’ın karnını temizledi.

Yüzünde kaltak bir ifadeyle erkeğinin üzerine uzandı ve onu tutkuyla öpmeye başladı. Erman itiraz etmedi. Tuhaf, alışılmadık bir zevk denizinde yüzüyordu ve kendini tamamen bırakmıştı. İki sevgili Ayça’nın ağzında kalan sperm artıklarını paylaştılar ve derin derin öpüştüler.

Bir süre sonra Erman’ın horultuları yükselmeye başlamıştı. Ayça yaşadıklarına kendisi de hala inanamıyordu. Sanki bir şey kafasındaki oto kontrolü tamamen kaldırmıştı. Sanki cinsel zevk eşiği düşmüştü. Kendini her erkekle sevişebilecek gibi hissediyor ve açıkçası bunu istiyordu da. Bunca yıllık kocasına sadık, namuslu Ayça gitmiş, yerine nemfomanyak bir fahişe gelmişti. Bu düşünceye gülümsemeden edemedi. Yapabileceklerini, olasılıkları düşündükçe heyecanlanıyordu.

“Dur bakalım Mirey hanım”, diye fısıldadı, “Seninle işimiz İstanbul’a dönünce başlıyor. Kimin kocasına el attığını göreceksin.”

Tatilin geri kalanı da iki sevgili için çok hareketli geçti. Bol bol yüzdüler, güneşlendiler, kumsalda keyif yaptılar. Hiç iş konuşmadılar. Geceleri çevredeki barlara, discolara gittiler, dans ettiler. Ve her fırsatta, daha doğrusu Erman’ın yeniden her hazır oluşunda seviştiler.

Odada, banyoda, kumsalda, denizde, uygun olan her yerde seviştiler. Akıllarına gelen her pozisyonu gerçekleştirdiler. İstanbul’a döndüklerinde eşlerine, bu sıcaklarda şehir dışında çalışmanın, iş hayatının ne kadar sıkıcı ve yorucu olduğunu kendilerini bolca acındırarak anlattılar.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Biseksüel Anılarım 2 – İlk Seksim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Biseksüel Anılarım 2 – İlk Seksim
Biseksüel Anılarım 2 – İlk Seksim

Sabah kalktığımda sikim taş gibi olmuştu. Dün geceki yaşadıklarım inanılmaz etkilemişti beni. Murat’ı ve o yarağını düşünerek 31 çektim. Salona gittiğimde ise Murat yerinde değildi yatağına gitmişti. O halle, alkolle nasıl kalktı diye düşünüyordum. Mutfağa gidip birkaç yumurta kırdım. Çayı demledim ve yeterli sayılacak bir kahvaltı hazırladım. Murat’ı kaldırmaya gittim. Şortunu çıkarmış boxer giymişti ve siki taş gibi orada duruyordu. Bir an ulan acaba farketti mi gece olanları diye düşünüyordum da kendimi böyle bir düşüncenin saçmalığıyla kandırdım. Ve o sikini görmem de o anki düşüncelerimde odaklanmakta zorlanmama sebep oluyordu.

Yine hazla dolmuştum ama bu sefer dün geceki işe kalkışamazdım. Onu uyandırdım ve kahvaltıya çağırdım. Mutfağa geçtim ve masayı hazırlamaya devam ettim. Elini yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geldi. Boxerı ile gelmişti. Utangaç bir çocuk olmasına rağmen öyle rahat hareketleri beni şaşırtmıştı. Ama memnundum. O masaya oturmuşken bende masaya kahvaltılıkları koyuyordum. Onları yerleştirirken de göz ucuyla bakıyordum. Hala taş gibiydi. Bu çocuk bu cesareti nerden buluyordu. Kahvaltıya başladık. Dün gece arkadaşlarla sohbetimizi koAnuşuyorduk. Bi ara maço erkek görünümü vermek için olum şortunu mortunu giy lan felan dedim. Duyduğum cevap ise benim orospuluğa geçişimin ilk hamlelerinden biri oluyordu.

-Dün gece ağzına aldığın şeyden mi utanıyorsun?

Tam ağzımı açıp konuşacakken herşeyi hatırladığını sarhoş olduğunu ama o kadar olmadığını açıkladı.

-Dün gece hep uyanıktım. Bir orospu gibi ağzına aldın ve boşalttın ağzının içine. Seni orada domaltıp sikmek isterdim ama korkutmak istemedim.

O an bir karar vermeliydim. Bu güçsüz çocuğu engelleyebilir, ona baskın gelebilirdim. Ama bir daha o sikini bir daha kullanamazdım. Beni etrafa reklam etme olasılığı da vardı. Yapılacak tek bir şey vardı. Ona ait bir orospu gibi davranmak ve onun vazgeçemeyeceği bir şeye dönüşmek. Ama ona karşı yeri gelince dominantlığı sürdürmek ve o ezik halini devam ettirmekti. Bana bağımlı bir hayata sürüklemeliydim onu.

-Murat o büyük sikine hayatında görmediğin zevkler yaşatabilirim. Ama bunları yapmadan önce bana söz vermelisin. Şartlarımı kabul etmen gerekiyor.

-Tamam. Hepsini kabul ediyorum.

Daha şartlarımı söylemeden hepsini kabul etmesi bu çocuğu rahatlıkla kontrol edebileceğim anlamına geliyordu. Bu şansımı kaçırmamalıydım. Hemen sandalyemden kalktım ve dört ayak üzerinde durmaya başladım. Ruhum hem kadın hem orospu gibiydi. Sınırlarım yoktu zaten. Murat’a da bunları belli edecektim. Önüne doğru ilerledim. Ve boxerının üstünden sikini ellemeye başladım. Biraz elimi gezdirdikten sonra oldukça erotik hareketlerle sikini çıkardım.

Biraz elimde git gel yaptıktan sonra ucundan başlayarak yalamaya başladım. Murat belki hayatında bir daha yaşamayacağı zevklerle karşı karşıyaydı. İnanılmaz haz veriyordum. Kendim de alıyordum. Sikinin 4te 3ünü ağzıma alıyordum. Ve tam bir am şeklinde dudaklarımı ayarlıyordum. Dar ve sulu bir amcık şeklinde. Yeri gelince yavaş yeri gelince hızlanıyordum. Murat’a baktığımda zevkten gözleri dönüyordu. Başımı tutmuş ama kontrolü bana bırakmıştı.

Onun metresi gibi hareket ediyordum. Birkaç dakikaya Murat daha fazla dayanamadı ve ağzımın içine boşalmaya başladı. Lütfen hepsini yut diye söylüyordu. Kendi dölüm dışında hiç tatmamıştım ama bu sefer denemeliydim. Hepsini yuttum. Başta biraz acı geldi ama çokta kötü olmadığını farkettim. Sen bir harikasın diye kendi kendine konuşuyordu. Uzun saçlarımı okşuyordu. Daha bitmedi deyip ayağa kalktım ve elinden tutup kendi odama götürdüm onu. Her şey yeni başlamıştı.

Yatağa attım onu ve hemen üzerine uzandım. Artık aramızda sınır kalsın istemiyordum. Hemen hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Başta biraz şaşırsa da devam etti o da . birkaç dakika öpüşmeden sonra yavaş yavaş hareketlerle sikine inmeye başladım. Hareketlerimi olabildiğince slow motion yapıyordum ki daha da azsın. İşe yaramıştı belli ki. Siki demir gibi olmuştu. Ağzımın içine aletini daldırdım. Offf harika bir histi. Dudaklarımı yırtarcasına yalıyordum. Zevkten mest olmuştu. Tekrar ağzıma boşalmasını istemiyordum. Ağzımı çektim ve ona baktım.

-Beni sikmeni istiyorum. Kadının olmak istiyorum. Götümün bekaretini sana sunmak istiyorum.

-Seni kadınım yapacağım. Seni altımda inim inim inletecem orospum.

İnanılmaz tahrik etmişti beni bu sözler. Üstümüzü çıkarmaya başladık. 15 saniyeye ikimizde tamamen çıplaktık. Domal dediği gibi önünde köpek gibi domalmıştım. Götümü olabildiğince yukarı kaldırmıştım. Zaten her zaman hayal ettiğim pozisyon buydu. Bir erkeğin bana arkadan sahip olması ve içime boşalması. Hiç içime almadığımı ve bu yüzden yavaş olmasını söyledim. Murat’ta eline tükürdüğünü sikini göt deliğime yaklaştırdı.

-Hop hop. Yalamayacak mısın götümü? Benim de ihtiyaçlarımı gör ve ek olarak sikinin rahat girmesini istiyorsan yapman gerekiyor.

Beni oldukça şaşırtan şekilde ikiletmeden göt deliğimi yalamaya başladı.

Çok az kıl vardı oramda. Zaten kadın gibiydim götüm konusunda. Oldukça dolgun, dışarı çıkıktı. Ve ele tam alınacak sertlik yumuşaklığı tam oranındaydı. Gelecekteki erkeklerim de kadınlardan daha güzel göte sahip olduğumu hep söylemişlerdi. Artık sok diye yalvarmasam heralde sabaha kadar devam edecekti. Tekrardan sikine tükürdü ve yavaş yavaş içime girmeye başladı.

Nasıl bir şeydi bu? Hem acı hem zevk karışmıştı. Yavaş olmasını içimden istiyordum ama bir tarafım da içimi delmesini istiyordu. Gidip gelmeleri beynime binlerce farklı his olarak geliyordu. Kalçalarımın yanından tutuyor ve sikini yarısına kadar sokup çıkarıyordu. Yavaş yavaş alışmaya da başlamıştım. Arkadan görüntümü görmeyi çok isterdim.

5 dakika siktikten sonra geleceğini söyledi. Bu kadar zamandır hayal ettiğim şeyi yapacaktı. İçime boşalacaktı. O sıcak menilerini hissetmek istiyordum. 10 saniye sonra gelmeye başladı. İnanılmazdı. Titriyordum o an. İçim sıcacık olmuştu. Boşalması bitmek bilmiyordu. Son kez tamamen içime kitlendi ve son döllerini attı.

Sikini çıkardığı gibi arkamı döndüm ve onu kendi tarafıma yastığa attım. Hemen dudaklarına yapıştım. Çok tahrik olmuştum ve elim de sikindeydi. Sıvazlıyordum baştan aşağı. Kadın erkek gibi öpüşüyorduk. Artık kendi sikimin ağrısı da vurmaya başlamıştı. hiç dokunmadığımdan boşalmamıştım. O da onun farkındaydı. Aklıma o an bir fikir geldi. Hala siki taş gibiydi. Başka bir fantezimi daha yerine getirme zamanıydı. Hadi banyo yapalım dedim ve banyonun yolunu tuttuk. Her zaman gurur duyduğum kadın gibi vücudum orada da su altında harika duracaktı. Ve bu aygırın taş gibi hali orda da bu vücudun tadına bakacaktı. Kadınlardan tek eksiğim olan memelerimi orospuluğum ve götüm ile kapatıyordum. Suyun altına girdiğimizde dudaklarımız ayrılmıyordu. Dizlerimin üstüne çöktüm ve o sertliği 5 dakika ağzımla ödüllendirdim. Sanki boşalma sonrası hala dimdik durmasına teşekkürlerimi iletiyordum. Elime şampuan aldım ve doğruldum. Sikinin üstüne akıttım. Biraz da kendi götüme sürdüm.

Domaldım ve musluktan destek aldım. Sik beni dememle içime girmesi bir oldu. Bir ahhh şeklinde inleme gelirken benden ondan ise ohhh çıkıyordu. Kalçalarımın üstünde yanlardan destek almıştı. Uzun süre boşalmayacağını biliyordum. 10 dakika öyle siktikten sonra seksimize yenilik katmaya karar verdik. Onu yere uzandırdım ve yüzüm ona dönük şekilde sikine oturdum. İlk kez yaptığım için başta biraz zorlansam da bunu da başardım. İkimiz de inliyorduk. Zevkim birbirimize karışmıştı. Artık sikimde kaskatı olmuştu. 16 santim sikime bir iki kez sıvazlamamla boşalmam bir oldu. 6 7 kere patladım. Murat’ın göğsü boynu döl içinde kalmıştı ama hiç rahatsız olmadı. Anın zevkiyle yaşıyorduk. Harika götün var diye bağırıyordu. Yorulmuştum. O da onun farkındaydı. Tekrardan domaldım. Başka pozisyonlar için uygun ortamımız yoktu. Tek yapmam gereken götümü ona sunmaktı. Zaten giriş çıkışı o yapıyordu. 5 dakika daha içime girip çıktıktan sonra tekradan boşalmaya başladı. Bu zevke hiçbir zaman alışamayacağımı hep ilk sefer ki gibi kalacağını biliyordum. Götümden sikini çıkardı. Son kalan dölleri de ağzımla temizledim. Biraz daha öpüştükten sonra banyomuzu yaptık ve çıktık. Yatağa uzandık.saat 3.30 olmuştu. 12den beri seks yapıyorduk. Arkadaşlarımızla 7de buluşacaktık. Yatağa çırılçıplak kaşık pozisyonunda uzandık ve arkama sıkıca sarılı ve siki götümün arasındayken uyumuşuz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

50 lik yavrukus

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

50 lik yavrukus

merhabalar yine, kaldimiz yerden heycan dolu yeni daha dogrusu eski bir animi paylasmaya devam edecegim. bu seferki digerlerine gore degsik. Cunku bir bayan ile olan animi paylasiyorum. Adini Carla olarak devam ettirecegim. Carla ile bir kac kez chatte gorustukten sonra msn adreslerimizi paylast5ik ve ordan devam ettik muhabbetimize. ben o aralar 23/24 falan olmaliydim o ise bana 50 yasinda oldugunu soylemisti. iki cocugunun da benden buyuk oldugunu da soylemisti. neyse bizim muhabbet koyulasiyor vede birbirimiz daha iyi taniymaya basliyorduk. daha onceleri bir kac kez genclerle birlikte olmus ve yeni bir arayis icindeymis Carla. Ve bu durumdan kocasinin da haberi varmis. Carla bana 2 saatlik bir mesafede kaliyordu. ve cogu kez yalnizmis. Kocasi isi geregi genelde Almanyada oluyormus. Hatta bir kac kez kocasi ile de muhabbet ettim tanisdik. cok hos bir kari koca idiler. Neyse bu fasli fazla uzatmadan asil amacimiza donelim.
Bir muddet sonra gercek hayatta da tanismak icin anlastik. guzel bir yaz aksami icin anlastik ben Carla nin yanina gidecektim ve o gece orda kalacaktim. Mesafeden dolayai geri donmem mumkun degildi, cunku o aralar arabam yoktu ve tren belli bir saatten sonra gitmiyordu. Anlasmamizda maksat muhabbet tanismak falan gerisini simdiden kestirmek biraz zordu ama ikimiz icindede onemli degildi. Bulusmak tanismak bile degisik bir heycandi. Ve trene atladim bindim iki saat sonra bulusacaktim. trende ara ara sms lesiyorduk. ve o an gelip catti. Ben Carlanin kaldigi sehre yaklasmaktaydim. Trenden inmeden once son bir sms attim ben gelirim senin arabanin yanina diye hihihihh. cunku yasli bir bayanin yaninda olup tanisip tokalasmak falan acayibime gidecekti milletin arasinda diye dusunmusdum. belk**e utangac oldugumdandir ama neyse. ben trenden indim ve yavas yavas perondan ilerlerken Carlayi gordum ve hemen birbirimiz tanidik. merhabalastikdan sonra hemen arabaya dogru ilerledik. Carla onumden yururken soylece bir suzdum onu. Tam bir zilli gibi giyinmisti. Yuksek topuklu bir cizme ustunde bir tayt vede gotunu kadar gelen bir kazak. Hafif yasinin yerdigi guzel bir tombulluk ve ince narin bir ses. ve sonunda evine vardik. Evde tanisdik muhabbet etmeye basladik. havadan sudan konularla. Bu arada ben acikmistim ve pizza siparis verdik ve birlikte yedik. Yemekten sonra tv izlemek icin birlikte yan yana kanepede oturken muhabbete devam ediyorduk ve ilk temaslar baslamisti. Bacaklarini ve sacini oksarken muhabbet devam ediyordu. Carla daha sonralari bana o ara caninin beni cektigini soylemisti fakat ikimizde harekete gecememisdik. Neyse tv seyrederken turkiye ile ilgili bir tartisma yasadik. Carla yasinin verdigi buyuklukten dolayi nerdeyse benim kadar turkiyeye gitmisti, ve bir konuda fikir tartismasi yasadik. Konuyu suan hatirlamiyorum ama gitti bir harita getirdi ve birlikte incelemeye basladik. O an his ettimki Carlanin kalp atislari hizlanmis. Heycanini gorebiliyordum. Buyuk dolgun kalcalari ve tabiki tum vucudu kipir kipirdi. Fakat yinede ne o nede benden bir tik yoktu.
Bu arada saat baya ilerlemisti ben ben istersen yatalim dedim ve misafir odasini sordum. Ama ben biliyordumki tek bir oda ve yatak var ve birlikte orda olmamiz gerekdi. Maksat Carlayi deli etmekdi ama bu sakamdan pek hoslanmadi ve benim ondan hoslanmadigimi saninca bende sakami acikladim.
Carla tuvalete gidince ben hemen pantolonumu ve kazagimi cikardim ve yorganin altina gectim. Carla dondugunde sok olmustum. Cirilciplak karsimda duruyordu guzel gotlu koca kari. Yavasca oda sokuldu yorganin altina ve yan yana yatarken muhabbete basladik. Vucudumuz birbirine degerken ellerimizde oksuyorduk. O an goz goze gelince birden ikimizde his edermis gibi dudak dudaga yumulduk ve boylece heycan dolu gecemiz baslamis oldu. Azmis abazalar gibi birbirimizi operken ellerimiz bos dormuyor ve o benim sikimi oksarken bende Carlanin gotune dokunuyor zevk aliyordum. Koca gotunu hayran kalmis ve yavas yavas parmaklamaya calisyordum. Zilli cok rahatlikla bir kac paramagimi icine alabiliyordu. Kocasi nasil sikiyorsa artik siz dusunun. Tabi carlada bos durmuyor ve oda beni parmakliyordu. Ama ben daha once bir kez boyle bir sey tattidigim icin onun parmagini cok rahat his ediyor ve gotum hafifce agriyordu. Carla ise cikardigim seslerden daha cok zevk aliyor ve hizli hizle git geller yapiyordu. Daha rahat girip cikabilmemiz icin dolapdan krem almami soyledi. dolabi actigimda kremin yaninda vibrator gordum ve onlarida aldim bir tanesi o kadar kalindiki Carlanin gotune sokmak icin can atiyordum guzelce gotunu sivazladiktan sonra yavas yavas soktum ve gercekten hepsi girdi sonra o bana denemek istedi ama ben kucuk olanla idare ettim …

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

PWiT – Sabrina’s Birthday

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bbw

It was Sabrina’s 24th birthday, many years ago, and since she’s my best friend, I’m on board. She broke up with her long-term boyfriend shortly before, and accordingly she was in a bad mood. We went out that night and she drank quite a bit. I didn’t notice that during the evening, but when we finally went to the car late, she almost couldn’t walk anymore. At the time I still thought she may just be tired and sleepy.

I drove us, and didn’t drink a lot myself. I usually don’t drink much, but it was her birthday, so I was a little tipsy. We were in my car, and Sabrina had brought something to drink “for the ride” – champagne, I think. Anyway, I’m driving her home, it’s late, almost no cars on the road. I still know it had rained and the streets were pretty wet and shiny. Strange, the things you remember.

Sabrina’s sitting next to me and I’m driving. She’s rather quiet and I think she might have fallen asleep until I hear a strange noise. I turn to look and almost drive the car off the road. She’s in the passenger seat and masturbates. Okay, I need to phrase this differently, else nobody will understand how crass it was: Sabrina is sitting there, her short skirt pulled up and is shoving the bottle up her cunt. Gotta say it like that.

I’m speechless and need to regain my self-control, and then look for somewhere to park. At first I didn’t know what to say and everything I could think of was that I needed to get somewhere nobody could see us. Sure, at night, in the city, it’s dark anyway, can’t be that hard, can it? So I’m driving down a side street and look for a parking lot while Sabrina’s fucking herself with the bottle and doesn’t seem to notice me anymore.

When we come to a stop, she doesn’t notice that either, that’s how far gone she was. And what do I do? At first I want to yell at her, shake her, try to somehow, well, discretely, get her to stop. But all I’m doing is stare Beylikdüzü escort at her. It’s dark, I can barely see anything. Just a streetlight somewhere shining on the bottle, which slides faster and faster into her cunt. I’ve never seen her like this. Actually, I’ve never seen her naked at all. She’s all shaved and I can make out her labia as they wrap themselves around the neck of the bottle. She’s moaning and mumbling something and presses the bottle deeper and harder inside herself. I remember thinking something like that’s gotta hurt, but it didn’t look like it.

I’m like hypnotized and she’s squirming in her seat until she’s sliding further down and pulls the bottle out again. I thought she finally stopped when I heard a faint prattle. At first I think it started raining again, but then I realize: Sabrina’s pissing in my car. She’s spread her legs wide and I can see a thick stream running out of her cunt. And what am I doing? I’m getting all funny like, feeling something I’ve never felt before, like I can now be whatever I want to be, do what I always wanted to do. So I’m reaching between her legs and feel her warm pee on my hand. My friend’s pissing on me, peeing on my hand, and I love it. I’m rubbing her wet pussy as the stream subsides. I’m bending over her crotch where she’s smelling strongly and start rubbing her labia with my hand. She’s moaning and whispers my name. “Kat…”

I freeze. All this time I thought she forgot about me. But she knew I was there, she knew it was me reaching between her legs. “Just you wait,” I thought. “Enjoy it!” Because the time had come for harder measures. I bend far across her and see the bottle laying on the floor. She must’ve let it fall. I reach for it and pick it up, it’s all slippery and wet after being bathed in pussy slime and pee, and seems to be a little full still. I lick across the neck and taste Sabrina, almost as strong as she smells. Beylikdüzü escort Then I squeeze the bottle in the dark between her butt cheeks below her pussy and start to push.

No clue why I thought I could get it in like that, but Sabrina seemed relaxed enough and I wanted to show her, after she’s played with me like that. So I pushed harder and harder and Sabrina held her breath, but pressed against it until I felt the tip of the bottle slide inside her. I started fucking her with it slowly and rub her clit along with it and she started moaning louder and louder. I remember being surprised, as I thought having a bottle in her ass would hurt more than it would feel good, but she was really getting into it. So I got harder and faster and fucked with the bottle into her asshole while I rubbed her clit. Then I bent down further and started licking her cunt while I continued to fuck her. It didn’t last long, because soon after that I felt her shake all over her body and scream suddenly, when a warm stream hit my mouth. She had an incredible orgasm and squirted the rest of her pee into my face. I didn’t know something like that was possible.

Sabrina collapsed moaning after that, the bottle still firmly in her anus. I pull it out slowly and sit back up, looking at her. She seemed satisfied. “Happy birthday,” I thought.

When we reached her apartment, I almost had to carry her to the door. Inside, she fell on her pink leather sofa and didn’t move a muscle. Normally I would’ve gone home then, but since the events in the car I wasn’t normal anymore. So I think, since we had already begun to let it all out, I might as well do so myself. I dim the light and take off my panties, before climbing on the sofa with Sabrina and spread my legs across her face. Unlike her I don’t shave “down there” – well, legs and so I do, but not the pussy – and my bush is poised right above her face.

I Escort Beylikdüzü know she must’ve noticed, or at least smelled that I was there, but she’s not moving. So I grab her long black hair and pull her head closer to my pussy. She’s whimpering a little from pain, but doesn’t struggle. “Lick me,” I whisper and move her mouth to my labia. She starts moving her tongue a little along them and caress the clit, but doesn’t seem to be fully there anymore. That’s when it got to me for the first time. “You little dirty sow,” I whisper. “You little pig pissed on me while I fucked your arsehole. You like that, yes? You like being dirty?” I pull her hair back and hiss at her. “Open your mouth, cunt sow.” Sabrina opens her eyes surprised and looks up at me, but actually opens her mouth.

I’m still surprised and excited myself when I think about what happened then. As I was typing this, I kept having to play with myself, but before I could continue here, I had to give it to myself first.

So Sabrina was opening her mouth, and as horny and wild as I had become I keep grinning at her sheepishly and suddenly can’t do it right anymore, but suddenly something like electricity ran through my body, and I just let it out. I feel it pressing out of me and close my eyes at first. Then I’m looking down, where a broad stream from my wet piss cunt hits Sabrina straight in the face. It just keeps running out of me and her face, her hair, the sofa, her dress, everything gets soaking wet. And really, she’s swallowing. The little pig swallows what I squirt into her face. It makes me so horny that I kept rubbing my clit like crazy and come almost instantly.

I pull her head into my crotch and press my cunt hard onto her face, so she’ll remember, who treated her like this, so she could soak in my smell, my taste and smear my juice all over her. She doesn’t seem to notice much of that anymore, and as I let go of her, she sinks down onto the sofa and starts snoring. Just fell asleep, wet as she is. I take my panties, leave the apartment quietly and drive home. Whatever was happening to me, I felt my life wouldn’t be as it was before.

I still have the bottle.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Locker Room Encounter

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Brunette

He caught me watching him as he began to undress, removing his shirt. He had a beautiful body. Every muscle in place, tight and perfect. His torso was smooth and hairless. A thin layer of sweat covered his dark skin. A few times I was certain he’d caught me staring yet he paid no mind. We were the last two left in the locker room after gym. We didn’t speak, which was normal because we never do. I don’t remember ever paying any attention to him before. Until now I hadn’t even looked twice at him. Yet here I was watching him now, unable to tear my eyes away as he undressed. How he had escaped my notice before was completely beyond me. A bead of sweat slid down his chest. I had the sudden impulse to lick the sweat off of the boy. I tore my yes away from him as I pretended to rummage through my bag. I managed to get a glance of him out of the corner of my eye. He looked over at me suddenly. I quickly glanced away hoping he hadn’t noticed my eyes on him. A moment went by and my breath caught in my throat as I heard the sound of him kicking off his shorts. I hesitated a moment, not sure whether to risk another glance. Cautiously I looked over at him once again. Beylikdüzü escort My heart nearly skipped a beat. There he stood in all of his natural beauty. Tall, sweaty, and naked. I couldn’t keep myself from staring at his body. Every bit of exposed skin was perfect. The sight of his cock made my mouth water. I was surprised to see that his dick was hard! His dick was long and thick, perfectly accommodating his hanging sack. I looked up at his face and saw that he was staring at me as I watched him. His expression was unreadable. For a moment the room was thick with silence. Soon enough however, he spoke.

“You suck dick?” he asked.

I blinked. Was he serious? What kind of question was that? My mouth had gone dry. I stayed silent, not sure of how to answer. His expression was blank, neither amused nor angry.

“I asked you a question. Do you suck dick? Simple question.”

An awkward moment passed before I nodded. I wasn’t sure why I nodded, it was none of his business what I did in my own time. He looked disgusted for a moment, but his expression quickly changed to a look of mild curiosity.

“You wanna suck mine Beylikdüzü escort then?” he asked.

Again I nodded, surprising myself. He smirked and walked over to where I stood. He stood nearly an inch away from me, close enough to kiss. His dick pressed against my shorts as he placed his palm on my shoulder. His grip tightened on my shoulder as he pushed me downward until I sat on the bench against the wall. His crotch was inches from my face. He rested his palm on my head and started ruffling my hair. He moved closer and I felt the warm flesh of his dick head brush against my lips. I gripped the base of his cock and licked playfully at the head. After a minute of licking his dick and balls he tightened his grip on my hair.

“Quit playin’ around.” he said.

Everything about this guy turned me on. I opened my mouth wide to swallow as much of his thick cock as I could. To my surprise I swallowed every inch of it until my nose got buried in his trimmed bush. I continued as I heard him moan his approval. My fingers played with his balls as I slipped his dick in and out of my mouth, each time I tried to engulf more of his dick. Escort Beylikdüzü I loved the feeling of his warm flesh in my throat. Everything about him drove me wild. His dick, his scent, the sounds he made…

All of it was to much for me to contain. I felt my own hardened dick strain against my shorts. Continuing to suck him off I lowered the front of my shorts and released my cock. I stroked myself, masturbating as I serviced him. He gripped my face with both hands, beginning to thrust into my mouth. I sat back and jacked off quickly as he fucked my face. He was practically yelling out his pleasure. I wanted to tell him to quite down, I didn’t want to be caught, but I was too close… I couldn’t hold back any longer. Strings of cum shot out of me and fell over his legs. A moment later he let out the loudest cry yet and I felt his dick pulse in my mouth. His cum was pouring into my throat. I swallowed it all without a second thought. I felt his dick soften in my mouth and he stepped away. He took the towel off the wall and wiped his legs clean, then walked over to me and wiped the cum off of my lips and chin. We dressed in silence, without bothering to shower. Once we were dressed he walked over to me and gave me a quick kiss.

“Thanks.”

That was all he said before he turned and walked out the door. I stood there in a daze, alone, with the taste of his cum still lingering on my tongue.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Daddy’s Birthday Milkshake

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Lingerie

It was Sara’s eighteenth birthday and as she woke up, she immediately felt excited! She was a woman now, legal and free to do what she had fantasized about from the time of her sexual awakening and the first-fruits of puberty. Sara tossed the covers aside and threw her legs over the side of the bed. She spread them slightly, feeling the coolness of the room wash over her bare, exposed, pussy. Sara slept naked. She had as long as she could remember. Not only did her soft cool sheets feel exquisite against her naked nubile form, but her nudeness made it easier to reach down and pleasure her still developing young body when her mind filled with nocturnal lusty fantasies and her juices began to flow from her moist, creamy pussy.

She rose to her feet and stretched with her arms crossed above her head. She felt her soft, small, breasts bounce as she did this. Then she lowered her hands and gave them a squeeze as she smiled and looked down at them. All through middle and high school, the other girls teased her because Sara’s breasts were so much smaller than theirs. Even now, they were only a 32-B cup size with perfect pink nipples. However, she figured there was someone out there who would love them enough to lick and to squeeze them, to give her pleasurable foreplay as only a warm mouth and tongue could do.

Sara and her daddy lived alone; her mother had taken off two years ago with some guy she had worked with. Since her abrupt departure, there has been no word from her. It was frustrating and confusing for Sara, and she hated her mother for placing her own lusts and needs over those of her daughter and her husband, Sara’s father. Sara hated her for that and she was sure that she always would.

Since that time, Sara and her daddy have grown closer than ever. They never crossed the line, though; her daddy, John, made sure of that and explained to Sara why they could not engage in a physical relationship. Regardless, there had always been an unspoken closeness that neither dared to talk about aloud.

However, today was Sara’s eighteenth birthday and breaking that barrier was the foremost thought racing through her as she threw on a pink lacy bra and matching panties, followed by a pair of jeans and a white spaghetti-strap shirt. She yanked open her door and darted out into the hallway, toward the living room from where her daddy’s voice could be heard. Sure enough, he sat on the couch in a half-slouch, yelling at the anchorman on the television.

“Morning, Daddy!” Sara squealed, first running and then leaping into his arms. He gave a pained groan as she landed.

“Well, good morning to you, sweetheart,” he said. His eyes scanned her body from top to bottom.

Sara noticed and stood up. She placed her hands on her hips, gave a half turn in each direction and said, “Do you approve, Daddy?”

John nodded with a smile. “You know you’re beautiful in anything, Sara. You’re my delicious cupcake, sweetheart.”

Sara squealed again, her face lit up by another smile as she said, “Thank you, Daddy!” She sat down again, this time beside her father instead of on top of him. “So, do you have any plans for my birthday?”

“I don’t know,” John said, rubbing his chin. “I guess I forgot all about today being your birthday until you mentioned it.”

Sara frowned playfully and dropped her hands to her hips again. “Daddy! How could you forget about my birthday?”

John smiled and wrapped an arm around his daughter’s waist, pulling her closer. “I’m only joking, sweetheart. How could I forget such an important event? And besides, this year is a very special year, isn’t it?”

“Uh-huh. It’s my eighteenth birthday!!” Sara bounced up and down, finally settling beside her father a moment later, and laid on her back across his lap. She felt him shift uncomfortably beneath her, and she giggled and sat up. “Sorry, daddy,” she said. “I don’t wanna hurt your penis.”

“What!”

After another giggle, Sara said, “Oh, come on, daddy! I know what your thing is called. We have the internet…and there are boys at my school.”

“Oh really?”

“Not like that, daddy. I’m still pure.” Sara flashed an angelic look.

“Yeah. I trust you haven’t been with any of the boys at school, Beylikdüzü escort but I’m not too sure about the angelic bit.” John turned his attention to the television again and Sara got up and went to the kitchen to eat breakfast.

After breakfast, Sara joined her father on the couch again. “You didn’t really forget about my birthday did you, Daddy?” She asked.

John turned off the television and set down the remote. He turned to his little girl and said, “I didn’t forget, sweetheart. It’s just…” He hesitated. “…I wasn’t sure what to get you, or if you would even want to spend time with me at all. I mean, you are eighteen now.”

A pensive look washed over Sara’s face. Then after a moment, she said, “It’s okay, Daddy. I don’t really want anything from the store.”

“Oh,” John said. “So you don’t want anything for your birthday?”

“Well, I didn’t say that.”

John noticed her expression change. Sara lowered her head slightly, almost ashamedly. He was confused, so he took her chin in his hand and lifted it gently so her eyes met his. “What do you want then, sweetheart? Come on, you can tell me.”

Hesitantly, Sara shrugged. Then after a long unbearable silence, she said, “You know how I said I was pure, daddy?”

“Yes?” He answered apprehensively.

“Well, that part was true. I’ve never had sex. Not even oral, Daddy.”

Her father was at a loss for words. However, he managed: “That’s a good thing, Sweetheart…” He felt her head press downward in his hand. “…I think.”

Sara shook her head slowly. “But I don’t wanna be pure anymore, Daddy,” she said. “I mean, I don’t just wanna do it with anyone though.”

John removed his hand and her head rose surprisingly, her eyes were damp and there was great sadness in them. “Daddy, I love you,” she said.

“And I love you, too, sweetheart.”

She shook her head. “Not like that though. I love you even more than that.”

“What are you saying, Sara?” John asked.

“Never mind. You’ll hate me. You’ll think I’m a freak.”

With a look of dismay, John said, “I would never think that, sweetheart. Why don’t you come out and tell me what it that you want and discuss it.”

Despite her hesitancy, Sara explained, “Daddy, I want you to be my first.”

Those words hit John like a ton of bricks. He had never imagined for even a second that he would hear those words from his daughter’s lips. It was true that he had felt a closeness toward her in the past two years that bordered inappropriateness, that felt unnatural even. However, now that those words were out in the open, it gave new levity to what he had longed for, desired, and yet dreaded, all this time.

He searched his daughter’s face for some sign of mockery or deceit, but there wasn’t any. He gave a sigh and said, “Okay. I think we ought to talk about this, sweetheart.” Sara looked in her daddy’s eyes, the same eyes that saw her as his little girl. They were comforting, loving, and they reassured her that he wasn’t judging her, that he truly wanted to understand what was going on, and that he wanted to make absolutely sure that she knew what she was saying.

Her father explained how people might react if they were to start a physical relationship. Sara told him that she didn’t care, that she wouldn’t tell anyone. Then he asked her directly if she knew what all was involved in an adult relationship, in a sexual one. She told him that she did.

“And you still don’t mind that my… I mean, I am your father. So I created you with my…”

“Penis.” Sara’s shameful look broke and her father caught the slightest glimpse of a smile.

“Yes, sweetheart, my penis. I created you with that.”

“I know that, Daddy.” Sara said with a broad smile now. “And I don’t care.” She slid her hand across his lap and rested it gingerly on his growing bulge. John shifted his jeans and cleared his throat, smiling uneasily. Sara’s hand remained there, and she moved it in a slow, meticulous circular motion.

“Oh, wow!” John said. He laughed nervously. “I don’t know what to say.”

“Say you love me, daddy. Say you’ll never leave me and that you’ll let me make you happy.”

“God, sweetheart, you truly are an Beylikdüzü escort angel,” John said. “And I will love you. I do already. I always have. And as far as leaving you, you never have to worry about that, Sara. I will never leave you. Never. I would love for you to make me happy, sweetheart, but I want to make you happy too.”

With a seductive smile and a look of pure lust that John had never seen on his daughter’s face before, Sara said, “You already have, Daddy. You’ve made me the happiest girl in the world for the past eighteen years, but now I want to make you just as happy as you’ve made me.”

Tears began to well up in both of their eyes. With tears streaming down his cheeks, John said, “So, for you birthday, Sweetheart, you would like me to…”

“Make me a woman. Your woman, Daddy!”

Before either of them knew what was happening, John and his little girl were locked in a tight, romantic embrace. Their lips met and their mouths opened. John accepted Sara’s probing tongue inside and they passionately kissed for what seemed like an eternity. All the while, one of John’s hands slid downward and began to fondle his daughter’s small, soft breasts through her shirt. It felt like Heaven beneath his fingertips, but for Sara it wasn’t enough. Without breaking their kiss, she reached around and under her shirt, unclasped her bra, and shrugged it off, yanking it out and tossing it onto the couch. Her daddy felt her nipples now, erect, just like his cock. He squeezed them, tugged at them gently.

Then they paused and he pulled her shirt off over her head. Sara’s breasts bounced free and he gazed at them hungrily before taking them in his hands and licking his little girl’s nipples. He licked them, he sucked them, he tugged on them with his lips. Sara gasped and threw her head back, moaning now.

“Oh, God, Daddy!” She cried out. “Keep that up. It feels wonderful!”

John let go of her breasts, although his tongue kept licking her nipples and tracing her pink areola with an insatiable desire. His hands moved southward, his fingers tiptoeing down her sides and across her creamy stomach. They danced around her inward bellybutton and dipped inside the shallowness for a second before heading further south. Then he unlatched his mouth from her supple breasts and kissed his way down to the top of her jeans. Sara slid from his grasp and lay beneath him.

He unbuttoned and unzipped, gently tugging her jeans off. She did the same with his, admiring the enormous bulge in his cotton briefs. Then her hand was upon it, rubbing it, massaging it, caressing it. John groaned loudly. They were now well beyond the point of no return.

With Sara’s top and both of their bottoms removed, John repositioned himself so that he knelt directly above his little girl; both of them in nothing but their underwear now. They kissed again, this time John’s tongue joined in and danced with his daughter’s first in her mouth, and then in his. The wet, slurping sound of their incestual kissing filled the room until a few minutes later when they broke off the kiss and impatiently removed the remainder of each others’ clothing. Now they were naked, fully naked, and unashamed.

John peered at his little girl’s virgin pussy, bald and glistening. He licked his lips. Likewise, Sara marveled at her daddy’s enormous cock as it stood at attention. She wrapped her tiny hand around it, feeling it throb beneath her delicate fingers. Sara had seen a few cocks on the internet, but she had never seen one in real life, let alone felt one. The pulsing, throbbing of her daddy’s cock was both comforting and mesmerizing at the same time.

“I want to please you, daddy,” Sara said. “I hope I’ll do a good job. I’ve only seen it a few times on my computer.”

John looked down at her and smiled. “You’ll do just fine, sweetheart. And don’t think that you have to swallow my cum when it’s time, although with an angel as beautiful as you, it shouldn’t be long at all. For that, I apologize.”

Sara smiled too. “It’s okay, Daddy. We can do this any time your penis feels sad and needs relief.”

With a groan, John said, “That might be a lot, sweetheart.”

“You can use my mouth anytime you want, Daddy. And I want Escort Beylikdüzü to swallow your cum. I know guys like that. I want to make you happy, so give me all you have and I’ll drink it and make sure I lick you clean with my tongue.”

John groaned again, but not as loudly as he did a moment later when he felt his daughter’s wet tongue lick his cock slowly from the bottom of his scrotum to the bulbous tip. He couldn’t breathe. He was in heaven. But then Sara stopped and slid out from beneath him. “Sit here and put your hands behind your head, Daddy. I want you to be comfortable and let me take care of your beautiful penis.”

How could he argue with that? John did just his little girl instructed him. He shifted upright, locked his hands behind his head, and then slid down slightly, watching his beautiful little daughter drop to her knees in front of him and crawl forward between his open thighs. She licked again, the same as before, from the base of his scrotum to the tip of his cock.

Again and again she did this, covering his entire cock with her warm saliva and licking it like a delicious lollipop. He groaned and whimpered, closing his eyes for a few seconds and then peering down at her. It was the most beautiful, most erotic sight he had ever beheld. He couldn’t believe that his own daughter, his little girl, was actually licking his large cock like it was a confectionary treat.

Finally, after nearly fifteen minutes, the moment he had waited for since his daughter had begun to tease him with her tiny, tantalizing tongue, had come at last. Sara slowly opened her mouth and lowered it down onto his cock. It was as if it were in slow motion; John watched his rock-hard cock disappear into his little’s girl’s warm, tiny mouth. Then she closed her lips around it, forming a perfect suction. She moved her head slowly up and down.

John cried out, “Fuck! That is fucking amazing, sweetheart.” Tears rolled down his face again. “You are the best daughter anyone could ever have. I fucking love you!”

Sara smiled, and then giggled without breaking her suction, and continued to bob her head up and down, slightly faster now. She could feel her daddy’s cock attempting to grow harder, although that would have been physically impossible. She continued, and before long, she felt her daddy’s cock suddenly tense up and the throbbing became more rapid. Although inexperienced, Sara was not naive. She suspected what was about to happen.

John’s eyes widened and he shouted, “It’s coming, Sweetheart! Please don’t stop! Drink daddy’s milkshake and lick it all up like a good little girl!”

Sara nodded, slowly, and then it came. Her daddy’s cock fired one blast of warm, creamy cum after another into her mouth. There was so much of it. Sara tried to swallow as fast as she could, but still a waterfall of her daddy’s cum ran out of the corner of her mouth and onto her chin. John watched his little girl’s throat contract and expand time and time again as she swallowed one mouthful after another and a wide, blissful smile spread across his face.

When his cock finished cumming a moment later, Sara swallowed the last few remaining drops in her mouth. Then she opened wide and scooped up the puddle that had escaped her mouth with her finger. She sucked on her finger and swallowed that. Sara smiled. “I did good?”

“God yes, sweetheart. You made my penis extremely happy.”

Her smile widened, and then bent down her head and licked her daddy’s stomach and his large cock clean with her tongue. John groaned and shivered, explaining to his little girl, who looked confused at this, that his penis was very sensitive now, but that she did a wonderful job. He assured her that she could continue, which she did, licking John’s cock from scrotum to cock head over and over again until she had lapped up every drop of his warm creamy cum.

Then she stood up and sat beside him on the couch. She said, “Would you like to make me a woman now?”

John laughed. “I will in a few minutes, Sweetheart. But right now, Daddy’s penis has to rest. How about we go take a shower together and wash up. I’ll show you how to wash a man’s penis properly. And then afterwards, I’ll return the favor.” John licked his lips hungrily as he stared down at her delicious pussy. “By the way,” he said as they stood up and headed toward the bathroom. “How did you like my milkshake?”

Sara smacked her lips. “Mmm-mmm. I loved it, Daddy. It was yummy! I can’t wait to have some more.”

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Push in the Left Direction

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

I went to the bar with a group of friends and every few minutes someone would see a person she knew who would blend into the fray until I think I knew everyone there by no more than two degrees of separation. One of the women that was two degrees away from me, Stephanie, Steffie, and I hit it off and were riffing on each other’s stupid drunk puns and having a good time. At last call, she said she needed to get a cab. She was too drunk, she broke up with her boyfriend three weeks ago and this was her first time out. I couldn’t believe she was straight. In fact, I did not believe it for a second. She just didn’t realize that it is not only okay to be attracted to women, it was encouraged if that woman was me.

“I live right around the corner,” I told her, looking into her drunk unfocused eyes, “you can crash there tonight.”

“That’s awesome!” she was enthusiastic, “I love to take a walk when I’m drunk and I can pass out at the end of it!”

“Sure thing,” I answered, Beylikdüzü escort smiling back at her happy face.

On the walk home I told her I liked boys and girls and that I really liked her. She said she was flattered, but that she was straight. I tried to kiss her and she, reluctantly it seemed to me, stepped away and said no thanks she just needed to pass out. She was too drunk. I led her to my bed and gave her a big t-shirt and told her she could pass out there. Which she promptly did. I tugged her shirt off before tying her hands together with a tie left there by a one night stand after a wedding, careful to not make it too tight, and then tethering them to the headboard. It was just as I was pulling her darling pink silk panties over her feet that she started waking up.

“Hey! What’re you doing?” she sounded groggy at first, still slurring her words, but when she realized her hands were tied she sobered up almost completely. “What are you doing?!” she was Beylikdüzü escort louder this time.

I took her damp, still warm panties and held them up to my face and inhaled deeply then tossed them on the floor. I stood up and slid my own black lace panties off and held them to her face. She tried to turn away and to yell something, but I gently stuffed them in her mouth. She immediately turned her face back to me, her now clear blue eyes wide.

“Listen,” I said softly, “I just want to show you something.” And I began sucking on her nipple until it was hard. I rubbed my lips softly back and forth over it and then turned to the other one. She laid perfectly still during this. Almost not breathing. But as I started trailing my tongue down her torso toward my final destination she began to struggle. She fought me, she thrashed and kicked. But by the end she was screaming, “Bite it! Bite my clit!” and then even, “Harder! Bite it harder!”

As I obliged, her whole body Escort Beylikdüzü arched up off the bed and her muscles were clenched as she pleaded with me, whispering now, “Oh god, please. Please god.” The repetitions increasing in volume at the same rate I can feel the muscles of her ass twitching under my one supporting hand and the muscles of her vagina walls around three of the fingers of my other hand. Just as I descend back into my own body she starts bucking and screaming again. “Oh my fucking god! Oh fuck fuck! Oh I fucking love you!”

As she lowers her hips back down to the bed I remove my fingers from inside her and using the same fingers reach down and quickly touch myself, rubbing my clit with her slick juices. I come so hard I’m shuddering when I drop down to lie beside Steffie. Her hands had come loose at some point and she lays her arm across me and wraps her fingers around my left breast. We just lay there like that, catching our breath and, in my case at least, smiling like the cat that ate the canary. The bird that ate the pussy is more like it, though. After enough time had passed for us both to be breathing normally again I look over at her. She’s already looking at me.

“Again?”

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

erotik film izle izmir escort izmir escort izmir escort şişli escort hurilerim.com bakırköy escort kocaeli escort kocaeli escort escort keçiören escort sincan escort rus escort bahçelievler escort ensest hikayeler gaziantep escort escort ankara şişli escort mecidiyeköy escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort taksim escort mersin escort antalya rus escort otele gelen escort Antalya escort kuşadası escort bayan eryaman escort demetevler escort Escort etlik escort görükle escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri Bahis siteleri Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com porno porno erzincan escort erzurum escort eskişehir escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort hatay escort ığdır escort ısparta escort istanbul escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa sınırsız escort bursa escort bayan porno izle bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort gaziantep escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj