KOCAM DÖVÜNCE(ALINTI)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

KOCAM DÖVÜNCE(ALINTI)
Merhaba arkadaşlar, ben Yasemin, 35 yaşındayım, 17 yıllık evliyim ve Almanyada yaşıyorum. Almanyaya kocam getirdi beni. Kocam 39 yaşında, ismini vermek istemediğim tanınmış bir fabrikada işçi olarak çalışıyor. Benim hikayem karılarını döven erkeklere ders olsun. Evlendik evleneli kocam hep Maçodur. Dediği dedik, ondan iyi bilen olmaz tavırları ve hep benim diyen davranışlarıyla beni usandırmıştı. Fakat sikmeye geldi mi, canım gülüm der, işi bitince yine o Hanzo tipine bürünürdü. En son beni hiç yere dövmüştü. Dövme sebebi de yemekti. Söylemesi ayıp, birgün önce Karnıyarık yapmıştım ve yarısı artmıştı, ben de israf olmasın diye, ertesi gün akşam yemeğinde pilavla salata yaptım ve kalan Karnıyarıkları da ısıttım. Kocam da, “Ne ulan bu? Her gün aynı yemeği getiriyorsun önüme! Akşama kadar evde götünü büyüteceğine, kocana doğru dürüst yemek yap, amına koduğumun Orospusu seni!” diye vurmuştu. Beni dövmesine değil de, bana “Orospu!” demesine çok üzülmüştüm ve “Ne Orospuluğumu gördün şimdiye kadar?” deyince, “Orospuya bak birde cevap veriyor!” deyip birtane daha vurmuştu.

Beni dövmesi ve bana “Orospu!” demesiyle o anda içimde bazı duyguları da öldürmüştü. İçimden, (Demek Orospu haa? Ben sana gösteririm Orospuluğu!) deyip sesimi kesmiştim. Bu olaydan sonra kocamla sadece o isteyince sikişiyordum. Beni hayvan gibi sikip, işi bitince de sırtını dönüp yatıyordu. Kocamın bana, “Orospu!” demesi çok ama çok kırmıştı beni.

Alt kattaki Alman komşum Walter beni her görüşünde elimde birşey varsa alır kapıma kadar getirirdi. Çok nazik bir erkekti. Bir sabah yine elimde poşetlerle Supermarkt’tan gelirken beni görüp elimden poşetleri aldı ve yukarı getirdi. Ben de, “Lütfen içeri girin, her dafasında yardım ediyosunuz, bir kahvemi için!” dedim. “Rahatsız etmeyeyim…” diye önce teklifimi geri çevirdi, ama ısrar edince girdi. Çocuklar okulda, kocam da işteydi. Kahveleri yaptım, karşıklıklı oturduk ve sigara içiyorduk. Alman komşum Walter gayet kibar birisi idi. Konuşurken birden, “Geçen gün kavga yaptınız herhalde, sesiniz aşağılara geldi.” dedi. Kıpkırmızı olmuştum, “Evet, kocam beni dövdü!” dedim. Walter, “Neden Polis çağırmadın? Bu devirde kadın dövmek mi?” falan diye hayretle yüzüme bakıyordu. Benden cevap çıkmayınca, “Nasıl olur bu? Kocanı mı aldattın yoksa?” deyince, “Hayır, kocam Maço bir erkek!” dedim. Adam gülerek, “Evet, bence bu bütün Türk erkeklerinin sorunu!” deyip beni sakinleştirmeye ve teselli etmeye çalışıyordu.

Bense utandığımdan konuyu değiştirmeye çalışıyordum, “Sen neden evli değilsin?” deyince, Walter, “Kızarkadaşım var, ama evlilik istemiyoruz, serbest seksten yanayız, o istediği erkekle ben de istediğim kadınla birlikte olma özgürlüğüne sahibiz, birbirimizi kısıtlamıyoruz.” dedi. Kahvelerimiz bitince, tazelemek için mutfağa gittim. Mutfakta (Neden Walterle sikişmiyorum ki?) diye düşünmeye başladım. Hem öküz kocam boynuz takmalıydı, kocamdan intikamımı Walterle sikişerek alacaktım. Kahveleri tazeleyip geri geldim. Walter yine gayet nazikçe teşekkür ederek kahvesini aldı. Ben bu sefer bacak bacak üstüne atıp, farkında değilmişim gibi eteğimin açılmasını sağladım. Walter bacaklarımdan gözünü alamıyordu. Başladı, “İnsan böyle güzel karısını döver mi?” falan diye…

Yavaşça yanına yaklaştım, kahve fincanını elinden alıp sehpaya koydum ve “Walter senden bir ricam var!” dedim. “Lütfen buyurun!” deyince, “Beni sikmeni istiyorum, hemde şimdi!” dedim. Adam şaşkın şaşkın bakıyordu sadece. “Lütfen beni sik!” dedim ve dudaklarından öpmeye başladım. Şaşkınlığını atan Walter bana karşılık vermeye ve beni soymaya başladı. Öyle nazikti ki, elbisemin her çıkardığı parçasını güzelce yere bırakıyor ve soyduğu yerleri öpüp yalıyordu. Birkaç dakika sonra tamamen çıplak kalmıştım. Walteri elinden tutup yatakodasına götürdüm. İstiyordum ki kocama boynuzu kocamın kendi yatağında taksın. Beni yatağa uzatıp kendisi de soyundu ve amımı yalamaya başaldı. Öyle güzel yalıyordu ki amımı, kendimden geçiyordum. Derken dudaklarını ve dilini götümde hissetmiştim. Öküz kocam birkere bile öpmemişti götümü. İyice azmıştım, artık, “Bitte Fick Mich!” diye inliyordum…

Walter beni üzerine aldığı gibi 69 yapmış ve sikini ağzıma vermişti. Siki ben yaladıkça büyüyordu. Kocamın siki kadar vardı büyüklüğü. Amım ve götüm yalanırken defalarca Orgazm olmuştum, sırıl sıklam olmuşamım yanıyordu. “Ne olur sok artık!” diye üzerinden indim ve domaldım Walterin önüne. Yavaşça sikini amıma soktu ve belimden tutup gidip gelmeye başladı. Tam karşımda kocamla ikimizin düğün resmi vardı, gözüm oraya takılınca sanki kocam görüyormuş gibi hırsla ve zevkle sikişmeye başladım. Walter de bana ayak uydurup hızlanıyor, hızlandıkça da yatak ileri geri sallanıyordu. Walter kocamın sikmediği gibi çok ustaca sikiyordu beni, içimde hızlanıyor, birden yavaşlayıp, sonra birden hepsini köklüyordu. Walter beni altına alıp sikmeye başladığında ise artık iyice delirmiştim. Kocamdan daha iyi sikiyordu, en önemlisi kocam şimdiye kadar çoktan boşalmıştı. Ve ben şimdiye kadar almadığım zevki ve tadı alıyordum. Amıma pompalarken memelerimi yalıyor, boynumu hafif hafif ısırıyordu. Adamın altında delirmiş gibi inliyordum…

Beni yarım saate yakın siktiğinde ikimiz de yorulmuş ve terden sırılsıklam olmuştuk. Öyle güzel sikiyordu ki, şimdiye kadar siktirmediğime pişman oldum. Sonra birden, “Jasmin geliyorum!” dedi (Yasemin diyemediği için bana hep Jasmin der). Ben de, “Lütfen içime boşal, çıkma içimden!” dedim. Son bir kez bana kenetlendi ve kendinden geçmiş bir vaziyette içime boşaldı. Önce hiç konuşmadık, dakikalarca beni okşadı, öptü. Siki amımın içinde küçülünce kalktı ve “Artık gideyim!” dedi. Ben de, “Gitmeden senden bir ricam olacak, lütfen kimseye birşey söyleme, biliyorsun ben evliyim ve evli kalmak istiyorum. Bu kocamdan intikam içindi!” dedim. Walter de eğilip beni birdaha öptü ve “OK!” deyip gitti.

Ben de kalktım ama banyo yapmadım, Alman komşumun dölleriyle dolu amımı kocama yalatıp siktirecektim. Yaptım da! Bu da üstüne kapak oldu! Karılarını döven erkeklere ders olsun!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Gizli Hikayemizi beraber yazsak .. Gizli Aktif ara

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

Gizli Hikayemizi beraber yazsak .. Gizli Aktif ara
Burada okumadığım story kalmamıştır sanırım. Fakat ben alıntı çalma çırpma olmasın gerçek olsun istiyorum. İçimdeki pasif adam aradığını bulursa söz buradan yazacağım. Sağlıklı, hayatına dikkat eden, bakımını yapan.. ( derken tam anlamıyla metroseksüel olmayan) tercihen penisini iyi kullanabilecek bir aktif arıyorum. Samsun’da güvenilir biri gerçekten bulamadım. İstiyorum ki ben ona gideyim. Chatte bir yerlerde mutlaka vardır o kişi . Evi müsait olsun. Siki traşlı tertemiz olsun. Sakallı bıyıklı olmasın. Ağzı sıkı, siki sert olsun ama deliğime kibar davransın. Folloş falafolloşş sikmesin beni. Benden telefon numarası isteyip özel hayatıma fazla girmesin. Bende tabiki aynı şekilde davranmak isterim. YANİ TAMAMEN GİZLİ OLSUN.
Seks demişken anlatayım. Anal olmadım daha önce denedim fakat girmekte zorlandı. Biri ile tanışmıştım yıllar önce bir şehirde İstanbul yakınlarında.. Denize sıfır yazlık bir evdi. Chatte tanışmıştık. Bana yarrağının büyük olduğunu söylemedi. Ben de ilk olacağını söylemedim. İkimizde cahillik ettik. Sonra bana seni nerede sikmemi istersin diye sordu. İstediğim şey aslında güvenli olan her yer olmasıydı. Evim var, seni arabayla alırım olur mu diye sordu. Titriyordum evet yazarken ve şu anda aynı titremeyi yaşadım.
Dediği gibi beni aldı benden yaşça büyüktü 13-16 yaş falan büyüktü. 45 -50 gösteriyordu. Tipten aradığım kişi diyebilirim. Doktor olduğunu gizliliğe temizliğe çok dikkat ettiğini söyledi. Yarrağın nasıl dediğimde gidince görürsün dedi. Gıcık oluyorum dedim. Şimdi görsem ne olurdu ki.. Fazla konuşmayı sevmiyor gibiydi. Gideceğimiz yer güvenli mi dedim. Tabbbii dedi. Tarzı değişikti. İk**e bir dönüp tebessüm ediyordu. Kendimi biraz sonra sikilecek fahişe gibi hissettim. Aklıma değişik şeyler de geliyordu.. neyse. Belki dedim jartiyer çorabı kadın iç çamaşırım olsaydı ona daha çok haz verebilirdim. Evi bakımsız bir bahçe içindeydi. Kapısı açıldığında gıcırdıyordu. Ya uzun zamandır gelmediği bir evdi, yada birisinden ödünç almıştı. Beni kanepelerin birine oturttu. Ne dersin başlayalım mı dedi. Başlamak deyince elim ayağım titremeye başladı. Bunu fark edip ellerimi yarrağının hizasına götürüp sürtmeye başladı. Al onu diyordu resmen. Elimle bastırdığımda hiç anlayamadığım bir cisim topaç gibi duruyordu. Ben kendi yarrağımın kalktığında pantolondan nasıl göründüğünü bilirim. Ama bu başkaydı. Feemuarını açmak istediğimde ayağa kaldırdı. Kanepede diz üstü tutup arkama yaslandı. Kulaklarımın arkasına nefesini veriyordu hafiften boynumu öpüyordu. Arkamda yasladığı yer tam götümün ortasıydı. Onun apış arasına sığmayacak bir yarrak olduğu anlaşılıyordu. Bana hadi yala onu diyip indirdi pantolonu.. eğri kocaman başlı iri gövdeli devasa bir yarrak ,,!!
İçimden ” şimdi yarrağı yedim işte ” diyesim geldi. Benim götümü okşaya okşaya kendine çekti. Ayakta duruyoru. Ben tamamen soyundum. Elbiselerimi ayağı ile ileri fırlattı. Ben bu yarrağı nasıl yalayacaktım ,?! Ağzımı yırtarsa .. götüme sokmaya çalışırsa ne yapacaktım ?! Korku, haz, sevinç, gerilim herşey bir anda kalbimin hızla çarpmasına engel olmuyordu. Aslında böyle bir yarrak bulduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyordum ki.. iii Ameliyat izi vardı sanki yarrağında , değişik. Yukarıya kalkık, sol tarafa eğri yarrağını ağzıma aldım. Başı topaç gibi kocamandı ve daha da şişiyordu. Nefes alamadığımda ik**e bir çıkardım ve tekrar denedim. O sokturmaya çalıştıkça kusasım geliyor, salyalara boğuluyordum. Olmaz olamaz böyle yarrak diye konuşmuşum. Kendimden geçmişim. Hem istiyor hem korkuyordum. Böyle bir duygu yaşamamıştım. Yarrağının sadece başını sokup çıkartırken böğürüyordu bizimki.. acaba sikebilir miydi ? O bana girer miydi ?? Bunu da söz veriyorum. En yakın zamanda yazacağım.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

maslow

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

maslow

İnsan güdülerinin çok karmaşık ve birbirleriyle ilişkili olduğunu belirten Maslow belirli insan ihtiyaçlarının bir listesini yapmak yerine bu ihtiyaçları beş ana sınıfta toplamayı tercih etmiştir. Bu beşli sınıflama aynı zamanda hiyerarşik bir yapı oluşturmaktadır. Maslow bu ihtiyaçları öncelik sırasına koyarak çok popüler olan ihtiyaçlar hiyerarşisini geliştirmiştir. Bu hiyerarşik yapıya göre bazı gereksinimlerin diğerlerinden daha önce doyurulması gerekmektedir.

Birey, bir kategorideki ihtiyaçları yeterli miktarda gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez.

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir.

Fizyolojik gereksinimler (nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım)
Güvenlik gereksinimi (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği)
Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık)
Saygınlık gereksinimi (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı)
Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü)

Fizyolojik İhtiyaçlar:

Hiyerarşinin en alt basamağını açlık, susuzluk, cinsellik, oksijen, uyku ve dışkılama gibi fizyolojik ihtiyaçlar oluşturur. Bunlar en önemli fizyolojik gereksinimlerdir ve daha yüksek gereksinimlere doğru ilerlemek için öncelikle bunların doyurulması gerekir. Örneğin, aç olan bir insan şiir yazmayı, bir sevgili bulmayı, yıkanmayı, temiz pak giyinmeyi, yaralanmaktan kaçınmayı ya da yemek bulma çabasının dışındaki diğer tüm şeyleri çok az önemseyecektir.

Güvenlik ihtiyaçları:

Kişinin fizyolojik ihtiyaçları belli ölçüde karşılandığında hiyerarşideki ikinci düzey olan güven ihtiyacı baskın hale gelmeye başlar. Güvenlik ihtiyaçları korku, endişe ve karmaşadan uzak olma, emniyet, istikrar, korunma ve düzeni içerir. Özellikle kişi geleceği hakkındaki endişeleri giderilemediğinde, güvenlik ihtiyacı daha belirgin hale gelir. Güvenliğinin tehlike altında olduğunu hisseden kişi, para biriktirerek, daha iyi ancak riskli bir iş yerine güvencesi yüksek (mesela memurluk gibi) bir işi tercih ederek, potansiyel felaketlere karşı sigorta satın alarak ya da sürekli olarak bildiği şeyleri tercih ederek ve bilinmeyenden uzak durarak, yeniliklere karşı alışılmışlığı arayarak bu ihtiyacını karşılamaya çalışır. Güvenlik ihtiyaçları kişiyi acıdan, tehlikelerden ve yaralanmalardan korumakla birlikte kişilik gelişimi önünde bir engel de teşkil edebilir. Kendini yeterince güvende hissetmeyen kişi yeni ve farklı şeyleri denemek istemeyecektir. Çünkü “gelişim ve ilerleme yönünde atılan her adımı mümkün kılan şey güvende olduğunu, güvenli bir yuvadan bilinmeze doğru hareket edildiğini ve geri dönüşün mümkün olduğunu bilmektir” (Maslow, 1968:s. 49), derken Maslow swing yaşam tarzının da temelini tarif etmektedir. Tam bir güven daha üst düzeydeki ihtiyaçların ortaya çıkmasına ve doyurulmasına yardımcı olacaktır. Ancak güvenliğin tehlikeye düşmesi gerilemeye neden olacak ve kişiyi daha alt düzeydeki ihtiyaçları karşılamaya itecektir. Bu durumda güvenlik ve gelişim arasında yapılacak seçimde normalde güvenlik baskın gelecektir. Çünkü güvenlik gereksinimleri gelişim gereksinimlerinden daha güçlüdür. Bu yüzden de sağlıklı kişilik gelişimi için güvenlik gereksinimlerinin giderilmiş olması gerekir. Karşılanmayan güvenlik gereksinimleri sürekli olarak içten içe doyurulmak için diretecek ve ilerleme ve gelişime engel olacaktır. Maslow’a göre “bıı gereksinim ne kadar çok doyurulursa o denli az ayak bağı olacaktır. Ne denli az olursa cesaret de o denli az olacaktır”
Maslow’un bu tespitinin, Swing Yaşam Tarzını yaşamayı çok arzuladıklarını ama gerekli adımı atacak cesaretleri olmadığını söyleyen kişiler için bir ışık tuttuğunu görebiliriz.

Ait Olma ve Sevgi İhtiyacı:

Güvenlik ihtiyacı ve fizyolojik ihtiyaçlar az ya da çok doyurulduğu zaman, ait olma ve sevgi ihtiyacı güdüleyici güç olarak öne geçer. Böylece birey bir arkadaş, bir sevgili ya da eş hatta çocukların eksikliğini hissetmeye başlar. Daha alt düzeydeki ihtiyaçlar bir ölçüde doyurulduğu zaman kişi, insanlarla ilişki kurmak, bir grupta ya da ailede yer edinmek isteyecektir. Maslow iki tür sevgi olduğunu öne sürmüştür. Birincisi açlık gibi bir eksikliğin üzerine kurulu olan eksiklik sevgisidir (E-Sevgisi). Bu bir anlamda içi sevgiyle doldurulan bir boşluktur. Eğer bu gereksinim doyurulmazsa patoloji baş gösterir. (Aklınıza ne geliyorsa: Nevrozdan psikoza, sosyal bozukluktan, bi-polariteye kadar akla gelebilecek ne kadar adı konmuş psikolojik bozukluk varsa). Doğru zamanda, doğru oranda ve gerektiği biçimde elde edildiğinde ise patolojinin oluşmasını engeller. Bu tür sevginin temelinde bir eksiklik olduğu için bencil bir sevgidir ve vermekten çok almak üzerine kuruludur. Ancak eksiklik sevgisi ikinci tür sevgi olan varlık sevgisinin (V- Sevgisi) ortaya çıkması için gereklidir. Varlık sevgisi bir başka kişinin varlığına duyulan, gereksinimsiz, beklentisiz ve bencil olmayan sevgidir. Varlık sevgisi bilinç düzeyinde rahatlıkla kabul edilir ve bundan haz duyulur. Sahiplenici olmadığı ve gereksinimden çok değer vermeyi vurguladığı için bir soruna yol açmaz. Eksiklik sevgisi doygunluğa ulaşabilir ancak varlık sevgisinin tamamıyla doyurulması hiçbir zaman mümkün değildir. Bu anlamda varlık sevgisinden alınan haz sonsuzdur, genellikle yok olmaz aksine daha da büyür ve gelişir. İçsel olarak haz vericidir ve bir araç olmaktan çok amaçtır. Yokluğu patolojiye varlığı ise patolojinin yokluğuna neden olan eksiklik sevgisinden farklı olarak varlık sevgisi patoloji engellemekten öte ruh sağlığını iyileştirici bir etkiye sahiptir.

Saygı İhtiyacı:

Maslow da Adler, Rogers, Fromm ve Erikson gibi kuramcılarla paralel bir biçimde insanların üstünlük ve saygıya duydukları ihtiyaç konusuna kayda değer ölçüde önem vermiştir. İnsanlar kendilerine güvenmeye, diğerleri tarafından tanınmaya ve takdir görmeye ihtiyaç duyarlar. Ancak bu saygı ihtiyacının güdüleyici olarak harekete geçmesi için kişinin fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarını belli ölçüde doyurmuş olmasının yanı sıra ait olma ve sevgi ihtiyacını da önemli derecede karşılamış olması gerekmektedir. Maslow’a göre saygı ihtiyacının iki bileşeni vardır: (l)Kendini yeterli ve başarılı olarak algılama gereksinimi ve (2) beğenilme ve saygı duyulma gereksinimi. Bununla birlikte Maslow gerçek benlik saygısının aşırı övgü ve ünden daha çok, gerçek yeterlilik ve önemli başarılar üzerine kurulu olması gerektiğini vurgular. Ona göre kişinin ihtiyacını duyduğu bu saygının hak edilmiş bir saygı olması gerekir. Kişinin saygıdeğer ve yetkili bir kişi olma konumuna ulaşmaya çalışırken diğerlerini kandırıp onlara yalan söylememesi gerekir. Bu durumda yalnızca servet, dışsal ölçütlere dayalı başarı ya da sahip olunan önemli bir mevki Maslow’un sözünü ettiği saygı ihtiyacını gidermekte tek başına asla yeterli olmayacaktır. Bütün bunlara fazlasıyla sahip olan bir kişi bile özsaygı ve beğenilme gereksinimini gerçekçi bir biçimde karşılayamazsa aşağılık duygusuna kapılacaktır. (Kıroyum ama para bende halleri, ya da siyasi hayattaki basamaklarda yukarılara çıkanlarda görülen kendini bir halt sanma nevrozları ya da iş hayatında ve sosyal hayatta belli seviyeyeler gelmiş, hatta belki de Harward gibi Berkeley gibi dünyanın en prestijli okullarından diplomaları olsa bile)

Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı:

En üst düzeydeki ihtiyaç kişinin kendine özgü doğuştan getirdiği potansiyelini ve kapasitesini keşfetmesini ve yaşama geçirmesini içerir. Daha önce sözü edilen tüm ihtiyaçlar doyurulmuş olsa bile yine de kişi kendisini bir hoşnutsuzluk ve rahatsızlık hissi içinde bulacaktır. Maslow’a göre bu durumda kişiyi güdüleyici güç kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır. Maslow alt düzeydeki tüm ihtiyaçlarını belli ölçüde doyurmuş kişinin yaşayacağı hoşnutsuzluk ve rahatsızlık hissini aşması için ‘uygun olduğu şey’ olmak için çabalaması gerektiğini belirtmiştir. Ona göre insan kendi doğasına sadık kalmalı ve olabileceği her şeyi olmalıdır. İşte gerçek Şehveş’lik de böyle bir şeydir. Tam da burada anti-aging ve sağlıklı yaşam konusunda dünyaca ünlü Dr.Mehmet Öz’ün tespitlerini hatırlatmak isterim. “Bir kadının yaşlanmadan, ruhen ve bedenen genç, dinç ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için haftada en az yedi-sekiz kez sevişmesini öneririm” diyor Dr.Öz. Swing dünyasında, elli yaşını çoktan aşmış ama yirmili otuzlu yaşlardaki bir çok genç kadından çok daha dinç ve enerjik kadınların olması bunun en canlı kanıtları değil mi zaten?

Kendini gerçekleştirme, Rogers’ın kuramındaki gerçekleştirme kavramına benzer. Tek fark kendini gerçekleştirmenin fiziksel ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, sevgi ihtiyacı ve saygı ihtiyacının en azından kısmen tatmin edilene kadar ortaya çıkmaması ve fark edilmemesidir. Bu yüzden de Jung’un bireyselleşme kavramı gibi kendini gerçekleştirme de gençlik yıllarında pek rastlanmayan bir olgudur. Maslow a göre gençler, yaşama hazırlanma olarak kabul ettiği, eğitim alma, kimlik geliştirme, eş ve iş bulma gibi konularla meşguldürler. Maslow’a göre çok az sayıda insan potansiyellerini tam olarak geliştirebildikleri konum olan kendini gerçekleştirme noktasına ulaşabilmektedir.

İstisnai haller:

İhtiyaçların sıralaması oldukça akla yatkın görünmekle birlikte dikkat çeken istisnalar da söz konusudur. Örneğin yaratıcılığını dışa vurmak konusunda oldukça yoğun istek duyan bir sanatçı daha alt düzeydeki kimi gereksinimlerini bu uğurda feda edebilir. Onun için resim yapmak ya da yazı yazmak sabit geliri olan bir işten daha önemli olabilir. Bazı insanlar da sevgi ve ait olma ihtiyacından daha önce özsaygı ihtiyaçlarını karşılamayı isteyebilirler. Bir başka çarpıcı istisna örneği de yaşamlarını bir ideal uğruna feda edebilen insanlardır. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi ile ilgili bir diğer nokta da üst düzeydeki ihtiyaçların hissedilmesi ve doyurulması için alt düzeydeki ihtiyaçların % 100 karşılanmış olması gerekmeyişidir. Maslovv’a göre alt düzeydeki ihtiyaçlar belli ölçüde doyurulduğunda ancak üst düzey ihtiyaçlar ortaya çıkabilmekte ve doyurulmaktadır. Örneğin, bir kişi fizyolojik gereksinimlerini %70, sevgi gereksinimlerini %50, saygınlık gereksinimlerini %40, kendini gerçekleştirme gereksinimini %10 gidermiş olabilir

İhtiyaçlar hiyerarşisi tüm insanlık için evrensel olmakla birlikte, bu ihtiyaçları karşılama şekli toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Kişinin ne yaptığından çok “hangi ihtiyacını” gidermeye çalıştığına odaklanmak gerekir. Örneğin bir Amerikalı için iş hayatında yükselmek ve iyi para kazanmak bir saygı ihtiyacını karşılamak için olabilirken, bir Amazon yerlisi için kabileye en fazla av getiren kişi olmak bir saygı ihtiyacını karşılama yolu olabilir.

Bazan cinsiyetler arasında da ihtiyaçları karşılama şekilleri farklı olabilir. Ev sahibi olmak bir erkek için fizyolojik bir ihtiyacı karşılamak olabilirken, bir kadın için güven ihtiyacını karşılamak olabilir. Aynı şekilde evlenmek ve çocuk sahibi olmak bir erkek için ait olma ve sevgi ihtiyacının karşılanması olurken, bir kadın için güven ihtiyacının karşılanmasına karşılık gelebilir.

Moslow’a göre kişisel gelişmişlik düzeyinde en üst basamaklara çıkmayı başarmış kişiler şu özellikleri sergilerler:

Gerçeği daha iyi ve yalın bir şekilde algılar ve gerçekle daha rahat ilişki kurarlar.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmazlar. Gerçeği olduğu gibi kabul etmeye hazırdırlar
Kendilerini, doğayı ve başkalarını olduğu gibi kabul ederler.
Davranışlarında kendiliğindenlik, doğallık ve sadelik gösterirler.
Sorunların kendisine odaklanırlar.
Çevreden ayrıktırlar, yalnızlıktan korkmazlar, aksine yalnızlığa ihtiyaç duyarlar.
Özerklik arzularlar, kültürden ve toplumdan bağımsızlık arzusu ve eylemi içindedirler.
Yaşamı sürekli şekilde yeniden yaşarlar, hayata ve Yaradan’a karşı sürekli bir minnettarlık duygusu taşırlar.
Kendilerini zirveye çıkaran mistik ve doruk tecrübeler yaşarlar.
İnsanlığa yönelik özdeşim, yakınlık ve ilgi duyarlar
Kişiler arası gerçek ve derin ilişkilere önem verirler
Demokratik kişilik yapısına sahiptirler
Amaçlarla araçları ayırabilirler ve de ayrıca iyi ve kötü arasındaki ahlaki ayırımı tanımlama becerisine sahiptirler.
Şakayı ve mizahı kaldırırlar ve buna yönelik olumlu tutum sergilerler
Yaratıcılığa sahiptirler
Kültürel çerçevelemeye direnç gösterirler.

Sonuç

Swing Yaşam Tarzı, Maslow’un, Adler’in, Rogers’in, Fromm’un ve Erikson’un kuramlarında anlattıklarının canlı bir laboratuvarı gibidir adeta. Kişilerin eğitim düzeyleri, sosyal mevkileri, ekonomik durumları hangi seviyede olursa olsun, kişisel gelişmişlik düzeylerini swing ortamında rahatça görebilirsiniz. Daha ilk basamağı bile aşamamış kişiler şu özellikleri sergilerler:

Tüm dikkatleri cinsellik ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmıştır. Bunun dışında gözleri başka hiçbir şeyi görmez.
Yaptıkları her şey bu ihtiyaçlarını gidermeye yöneliktir.
Sabırsızdırlar. Bir an önce isteklerine ulaşmak isterler.
Hayır cevabını kabul etmeye hazır değillerdir. Israrcıdırlar
Tüm ısrarlarına rağmen isteklerini elde edemezlerse anında agresifleşirler.
En ufak bir ret edilişte polemiğe ve kavgaya girmeye hazırdırlar.
En yapıcı bir eleştiriyi bile meydan okuma olarak algılamaya hazırdırlar.
Aşağılık duyguları çok güçlüdür ve bu yüzden:
a) Şakayı ve mizahı kaldıramazlar. Tek anladıkları mizah tarzı sarkastik (aşağılayıcı, iğneleyici) mizah tarzıdır.
b) Sürekli olarak övünme ihtiyacı içindedirler.
c) Başkalarını aşağılayarak, ezerek, küçümseyerek kendilerinin ne kadar önemli olduğunu her fırsatta gösterme ihtiyacı içindedirler.

ODTU gibi, Harward gibi, Berkeley gibi dünyanın en prestijli okullarından mezun bile olsalar, iş hayatlarında çok başarılı gibi de görünseler, çok para kazanıyor olsalar ve oldukça entelektüel gibi görünseler de, birinin kişisel gelişmişlik düzeyinin daha ilk basamakta olduğu yukarıdaki sayılan listedeki birkaç ipucunu göstermesi ile kolayca tespit edilir.

Fiziksel ihtiyaçlarını kısmen de olsa karşılayabilmiş ve ikinci basamağa çıkabilmiş kişileri da kolayca tanımlayabilirsiniz.

Ne kadar çok paraları olursa olsun, hesapçıdırlar. Her kuruşun hesabını yaparlar.
Karşılığını alamayacağı bir şey için tek bir kuruş bile harcamak istemezler.
Cömertlik onlara uzak bir kavramdır. Cömertlik gibi görünen davranışları ve jestleri sahici değildir. Bir beklenti ile yaparlar. Beklentilerini elde edemezlerse öfkelenirler.
Kandırılmaktan, dolandırılmaktan ve aldatılmaktan dehşetli korkarlar. Kimseye güvenmezler. Sürekli tetiktedirler.
Sevgileri eksiklik sevgisidir. Ve sevgileri özünde bencil olduğu için vermek üzerine değil almak üzerine kuruludur.
Sahiplenici ve kıskançtırlar. Paylaşmaya açık değillerdir.
Sömürücüdürler. Sadece maddi anlamda değil, duyguları da sömürmeye yatkındırlar.
Kendilerinden maddi ya da manevi bir şey veremezler, vermek istemezler. Verseler bile karşılığını almak için verirler. Alamazlarsa öfkelenirler.

Bana gelen emaillerin içinde büyük bir çoğunluğu evli erkeklerin yakınmaları ile dolu. Karılarını swing’e ikna edemediklerini söylüyorlar. Bir kısmı da eşlerinin cinselliğe ilgilerinin giderek azaldığını, ara sıra tatsız tuzsuz sevişmelerle geçiştirildiğinden yakınıyorlar. Eğer bu makaleyi büyük bir dikkatle okuyacak olurlarsa soruların bir çoğunun cevabını rahatlıkla görebileceklerini tahmin ediyorum.

Kadınlar için güvenlik ihtiyacı çok güçlüdür. Bu ihtiyaç yeterince karşılanmadığı takdirde kadın bir üst basamağa çıkmaz / çıkamaz. Kocaların anlaması gereken şey de budur. Demek ki eşleri onlara yeteri kadar güvenememektedir. Onlara bu güven duygusunu verememişler demektir. Sözlü olarak “bana güven” demek yetmez. O güven duygusunu vermek daha fazlasını gerektirir. Ancak ve ancak güven duygusunu kazanan kadın bir üst basamağa çıkmaya hazırdır. Ardından da Varlık Sevgisini inşa etmenin şartları sağlanmış olur. Kendini güven içinde hisseden, eşine / ilişkisine sonsuz güvenen ve Varlık sevgisiyle sarmalanmış bir kadının cinsel hayatı mükemmele doğru sürekli tırmanır. Üstelik bunun bir üst sınırı da yoktur. Her yeniliğe her maceraya hazırdır. Yani aslında formül basittir. Sonsuz güven ve sınırsız bir sevgi havuzunun içindeki kadın gelişir, güzelleşir ve mutluluk saçar. Mutlu bir ilişkinin sırrı da bu kadar basit bir formülde yatar. Formül basittir ama uygulaması emek ve çaba ister.

“Offf bu kadar emek ve çaba neden?. Her şey kendiliğinden olup bitiverse olmaz mı?” diye hayıflananları duyar gibiyim. Bu düşünce şekli çocukluğun ilk evrelerindeki psikologların ve pedagogların “kadir-i mutlak” evre dedikleri evrenin paradigmalarıdır. Böylesine çocuksu duygu ve düşüncesine sahip bir erkekle evli bir kadının “anne” rolünü üstlenmesinden doğal ne olabilir?. Artık kocasını bir erkek gibi değil bir çocuk gibi görmeye başlar ve ona yatakta bir eş gibi davranmak yerine anne gibi davranmaya başlar. Bu durumda cinselliği ya hayatından tamamen çıkarır, ya da çocuklarına ve kocasına iyi bir anne olmayı sürdürür ve karşısına “erkek” olarak hissettiği biri çıktığında da onunla gizli saklı cinsellik yaşamaya yönelir. Boşanma istatistikleri de bunu göstermektedir. Her geçen yıl kocalarını aldatan kadınların sayısı hızla artmaktadır. Ve bu hızla giderse yakın zamanda kadınların aldatmaları erkekleri geçecek gibi görünmektedir.

Zamparalıkları ile öğünen erkekler en az kendileri kadar hatta çok daha fazla sayıda “zampara” kadın olduğu gerçeğini görmemekte ya da görmek istememektedir. Biz erkeklerin kolayca inciniveren erkeklik egolarımız bu gerçeği kabullenmemize engel olmaktadır. Devekuşu gibi kafayı kuma gömmek ve gerçekleri inkar etmek sonucu değiştirmez. Bu cinsel zamparalık oyununda ipler kadınların elindedir. Ancak ve ancak kadınların istediği şekilde, istediği yerde, istediği zaman ve istediği kadar olabilmektedir her şey. Sadece kadınlar erkekler gibi sağda solda övünmek ihtiyacı hissetmedikleri ve sesleri çıkmadığı için bu gerçek kolayca gözden kaçabilmektedir.

Başta kendilerini “zampara” ilan eden erkekler olmak üzere bütün erkekler bu gerçeği içlerinde en derinlerde güçlü bir şekilde hissederler. Bir kısmı bu gerçeği inkar etme yolunu seçer. “Benim karım yapmaz öyle şey” der ve tabi ki çok yanılır. Ya da şiddetli bir kıskançlık ve sahiplenmecilik içinde olabileceklere engel olmaya çalışır. Her iki durumda da sonuç hüsrandır. Ve bir gün bu gerçekle karşılaşan erkek yaşadığı derin hayal kırıklığı, zedelenen egosu karşısında şiddete yönelir. Aslında şiddete başvurmak çaresizliğin dışavurumundan başka bir şey değildir. Ülkemizde her yıl hızla artan “kadına şiddet” olayları bunun en açık göstergesidir.

O zaman şapkayı öne koyup düşünme zamanı gelmiştir. Ne istiyoruz? Sevgi dolu, güzel, mutlu, huzurlu, heyecanlı, geliştirici ve doyurucu ilişkiler mi? Yoksa sahte, gergin, ruhsuz, güvensiz ilişkiler mi?.

Unutmayalım ki hayat bir kez yaşanıyor. 3-2-1 Action !. Tekrarı ve montajı yok.

Makaleyi dikkatli okuyanlar fark etmişlerdir mutlaka. Birinci basamaktaki cinsellik ile üçüncü basamakta sözü edilen cinsel ilişki arasında büyük farklar vardır. Birinci basamaktaki cinsellik “boşalmaya” odaklıdır. Kadınlarda bu klitoral orgazm diye adlandırılır. (ifade özünde yanlıştır ama anlaşılır olması için kullandım. Klitoral orgazm ve vajinal orgazm diye iki ayrı orgazm türü yoktur ama bu başlı başına ayrı bir makalenin konusu olabilir ancak). Kadınlar cinsel ilişki ile orgazma ulaşamadıklarından ancak ve ancak klitoral yolla (mastürbasyon, vibratör, oral vs gibi yollarla) orgazma ulaşabildiklerinden söz ederler. Gene birinci basamaktaki erkekler cinsellikte skor odaklıdırlar.. Haftada kaç kere, ya da gecede kaç kere boşaldıklarını sayarlar. Birinci basamaktaki cinsellikte ister kadın olsun ister erkek olsun ne kadar çok sayıda boşalırlarsa boşalsınlar içlerinde hep bir boşluk hissi taşırlar Boşaldıkları anda belli bir doyum hissi yaşasalar bile beraberinde belli belirsiz de olsa bir eksiklik hissini de yaşarlar. Bir şeylerin eksik olduğunu hissederler ama adını koyamazlar. Birçok erkeğin bunu “sekse doymayan” bir özellikleri olduğunu söyleyerek övünme vesilesi yapması sık rastlanan bir durumdur. Yıllar geçtikçe seks giderek ruhsuzlaşır, grafikleşir (porn-o-grafi gibi), mekanikleşir ve giderek zorlamalı (compulsive) bir hal alır. Bazılarında (özellikle kadınlarda) bu durum cinsellikten soğumaya kadar varabilir.

Oysa üçüncü seviyedeki cinsel ilişk**e “boşalma” değil “doyum” söz konusudur. Cinsellik ruh ve beden olarak doyumu tadar. Bu doyumun bir üst sınırı olmadığı için her defasında daha yukarı ve daha yukarı tırmanmaya açıktır. Doyumun bir sonu, sınırı ve limiti yoktur. İşte buradaki durum dışardan bakıldığında genellikle birinci seviyedeki doyumsuzlukla kolayca karıştırılabilir. İlişkilerinde üçüncü seviyeye ulaşmış swinger çiftler acil bir partner arayışı içinde değillerdir.. Hiçbir şeyin açlığını çekmemektedirler. Dışarıdan bakıldığında çok seçici gibi görünürler. Aksine her zaman özgür, doğal ve kendiliğinden gelişebilecek deneyimlere sınırsız bir şekilde açıktırlar.

Bu durum çoğu zaman kendilerinin “çok seçici” olduğunu söyleyen çiftlerle kolayca karıştırılabilir. Cinsellikte henüz üçüncü seviyeye gelememiş ama bir şekilde swing dünyasına adım atmış ya da adım atmak niyetindeki çiftler vermek değil almak saikıyla hareket ettikleri için, haliyle kendilerince “en iyisini, en kalitelisini” aramaktadırlar. (artık kalite demek ne demekse?) Davranışları bir alışveriş merkezinde en kaliteli (ve mümkünse en uygun) ürünü arayan kişilerin davranışlarına benzer. Marka, etiket, sosyal ekonomik statü ve gösteriş ön plandadır.

Kendilerini “zampara” olarak niteleyen bazı erkekler de kolay, zahmetsiz, sorunsuz partner bulma imkanı olarak algıladıkları swing ortamlarını bir kaynak olarak görmeleri şaşırtıcı değildir elbette. Aslında o kişiler zaten internette, arkadaşlık sitelerinde, facebook da twitter da, oyun sitelerinde, hatta ve hatta şiir sitelerinde bile aynı şeyin peşindedirler. Tek farkı swing sitelerinde “konuya” daha dolaysız girebilme, bir çok gereksiz seremoniden ve külfetten kurtulma imkanı olduğu hissini taşımalarıdır. Bu durum kısmen doğru olsa bile sürdürülebilir (sustainable) bir durum değildir ne yazık ki.

Bu görece uzun makaleyi insani gelişmişlikte henüz birinci ve ikinci basamakta olanların okuma zahmetine bile katlanmayacaklarını bile bile yazdım. Merak edip okusalar bile ne düşüncelerinde ne de davranışlarında en ufak bir değişiklik olacağını da sanmıyorum. Çünkü birinci basamaktaki ihtiyaçlarını giderebilme konusuna o kadar odaklanmışlardır ki gözleri başka hiçbir şeyi görmeye, zihinleri başka hiçbir şeyi algılamaya açık değildir. Asla öyle bir niyetim olmamasına rağmen, tüm yazıyı bir “ukalalık” ya da “bilgiçlik taslama” olarak algılamaları ve tepkilerinin de bu yönde olması beni şaşırtmayacaktır. Kesinlikle kimseyi aşağılamak, küçümsemek gibi bir niyetim olmamasına rağmen bir kısım okur böyle algılama eğilimine girebilir. Ama bir an için tüm bu olumsuz duygulardan ve ön yargılardan sıyrılıp yazıda anlatılan yalın gerçeklere ve sadece gerçeklere odaklanmayı başarabilirlerse kişisel olarak çok şey kazanacaklarını da ummuyor değilim. Çoğu zaman gerçekler rahatsız edici, can yakıcı bir özelliği de peşlerinde taşırlar. Birinin çıkıp “kral çıplak” demesi o yüzden pek de hoş karşılanmaz. Ve gene O yüzden “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” deyişini hepimiz biliriz ya. Öfkelendiğimizde bilmeliyiz ki öfkenin kaynağı içimizdedir. Öfke kişiyi kör eder. Ancak ve ancak öfkemizi yatıştırmayı başarabildiğimizde gerçekleri yalın haliyle görebilme imkanımız olur.

Tüm bu öfkeyi, nefreti ve eleştiri oklarını üzerime çekeceğini bile bile neden mi yazdım? Belki biraz tarihe not düşmek adına ama daha çok beni ben yapan hayatıma girmiş tüm gerçek Şehveş’lere olan bir vicdan borcu olarak kaleme aldım. Bu makale gelişmişlikte üçüncü seviyeye ulaşmış ya da hızla üçüncü seviyeye doğru gelişmekte olan kişilerin, olan biteni daha net görmelerini sağlamak ve onları biraz olsun yüreklendirmek adına küçücük de olsa bir katkısı olduysa, ve belki de yolun henüz çok başında olanlara küçük de olsa bir ışık tutabildiyse fazlasıyla amacına ulaşmış demektir.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

%100 Gerçek Ensest Anilarim Bolum: 5 Ozge Yengem

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

%100 Gerçek Ensest Anilarim Bolum: 5 Ozge Yengem

Havalimanına gelmiştik. Yengem kolumu sıkı, sıkı tutuyor, yeni kalkış yapan havada ki uçağa bakıyordu. İç terminale doğru gidiyorduk.

Yengem;

-Kuzey çok korkuyorum geri mi dönsek?
-Yok artık sensiz mi gideceğim İzmir’e?
-Git ne olacak ki?

Olmaz dercesine kafamı yukarıya kaldırıp, indirdim. Elini sımsıkı tutuyordum. Oda korkudan elini tuttuğumu bile bilmiyor, farkında değildi. Hiçbir eşya götürmediğimiz için, çantalarımızı alıp çıkmıştık. Evdeki tüm eşyalar kalmış, Veysel abi onları satacaktı. Bir dakika? Eyvah! Yengemin yeni aldığı gecelikler, seks yaptığımız o oda? Aman Allah’ım kan beynime sıçradı. Yengemin de elini tuttuğum için ben donup kalınca oda gidemiyor, bekliyordu.

-Canım ne oldu? Bembeyaz oldun, iyi misin? Kuzey?
-Kıyafetler? Oda? Özge, ev çok dağınık. Şimdi girecekler, o iç çamaşırlarını orta yerde görecekler ben gelmiyorum.

Tam geri döndüm ne yapacağımı düşünüyordum dondum kalmıştım. Yengem yanıma gelip sarıldı boynuma;

-Şapşiksin biliyorsun değil mi? O kadar düşüncesiz bir kadın mıyım ben? Eve gidip çöpe attım onları. Çarşafı falan söktüm yataktan attım ne varsa çöpe.
-Of özge ölüyordum, kalbime bak
-Oha en son birlikte olduğumuz da böyle atıyordu bu.

Bacaklarımın tüm bağları kopmuş, uzanıvermiştim yere.

-Of yemin ederim tansiyon hastası olacağım bu yaşta.
-Kalk hadi üşüteceksin, hem bir şey oldu sanacaklar. Aha baban geliyor.

Elimi bırakmış yanımda duruyordu. Babam koşarak geldi.

-Paşam kalk ne oldu iyi misin? Aslanım?
-Baba iyiyim gözüm karardı birden.
-Kalk hadi kalk, heyecan yapmışsındır. Annen ne sürprizler hazırladı size. Gel elini yüzünü yıkayalım.

Yengem girdi araya;

-Enişte biz gideriz Kuzeyle siz halledin bilet işini.
-Tamam kızım.

Yengem boynuma sarılmış konuşuyordu;

-Salaksın, aptal, gerizekalı
-Höh orospu çocuğu da de tam olsun?
-Hahah yok o kadar değil. Nasıl düşünmem sandın ki bunu.
-Ne bileyim ya.
-Kuzey?
-Efendim?
-Altıma işicem hızlı yürü hadi.
-Yürüyoruz ya.

Resmen el ele gittik lavaboya. Aynaya geçtim boynuma bakıyordum. Yakası havada v yaka tişört tam bir keko gibiydim. Ama morluk geçmiş, çok az bir şey kalmıştı indirdim artık yakamı. Yengemi tuvaletin kapısında bekliyordum. Babam oradan el sallıyordu. Gelmemizi istiyordu. Bir dakika diye işaret ettim. Yengem çıktı kapıdan.

-Of stresten işe işe bitmedi, hadi gidelim
-Hadi, heyecan yapma bak ben yanındayım
-Kavalyem benim.

Sarılmıştı koluma. İçeriye alıyorlardı artık. Uçağa binecektik. Babam biletleri elimize verdi. İşte anlattı koltuk numaranız şurada yazıyor uçakta da burada yazıyor. Bakar oturursunuz. Tamam baba dedim. Sırayla geçtik. Uçak görevlileri hoş geldiniz efendim. Diyor güler yüzle karşılıyordu. Yengem şaşkın gözlerle bakıyor;

-Kuzey bu nasıl karşılama bir kolonya tutup, lokum vermedikleri kaldı.
-E yenge uçak böyle bir şey demek ki.

Gözüm numaralardaydı. Yengem ile ben yan yana, baran kenarı da ki koltukta. Kızlar ile de babam oturuyordu. Babam ve kızlar 4 koltuk ilerimizdeydi. Biz koltuklarımıza geçip oturduk. Uçağın kanatın yanındaydık. Pencere dibine ben ortada yengem vardı. Koluma sımsıkı sarıldı. Titriyordu.

-Bir tanem korkma, dönme dolap gibi düşün. Hem yine ben varım bak yanında.

Biraz rahatlamıştı. Yolcular yavaş yavaş dolduruyordu koltukları. Anons yapıldı.

Yengem pür dikkat anonsu dinliyor, hostesleri izliyordu;

-Sevgili yolcularımız uçağımıza hoş geldiniz. Uçağımızda uymanız gereken emniyet kurallarına dikkatinizi çekmek istiyoruz. El bagajlarınızı baş üstü dolaplarınıza, veya önünüzdeki koltuğun altına yerleştirilmesi gerekmektedir. Cep telefonu ve cep telefonu özelliği taşıyan cihazların uçuş moduna alındığından ve kapatıldığından emin olunuz. Tehlike anında uyulması gereken kuralları ve uçak içerisinde elektronik aletlerin kullanımına ilişkin detaylı bilgileri içeren güvenlik kartını koltuk cebinde bulacaksınız. Kemeriniz gösterilen şekilde bağlanır, belinize göre ayarlanır ve açılır. Emniyetiniz için uçuş boyunca kemerinizi bağlı tutunuz. Bebekli yolcuların kabin ekibi tarafından verilecek olan bebek emniyet kemerini kullanmaları gerekmektedir. Uçak yerde hareket halindeyken, kalkışta ve inişte, koltuğunuzu dik, güneşliğinizi açık ve masanızı kapalı duruma getiriniz, eğer var ise ekran kumandanızın yerinde olduğundan emin olunuz. Kabin basıncında bir değişiklik olursa, başınızın üzerindeki kapaklar otomatik olarak açılacak, oksijen maskeleri ortaya çıkacaktır, en yakın maskeyi kendinize doğru çekiniz. Ağız ve burnunuzu içine alacak şekilde, yüzünüze yerleştiriniz. Çocuklu yolcularımızın, çocuklarından önce kendi maskelerini takmaları gerekmektedir. Acil bir inişte, yaka ve kravatınızı gevşetiniz, koltuğunuzu dik duruma getiriniz. Masanızı kapatınız. Güneşliğinizi açınız. Üzerinizdeki sivri cisimleri ve sivri topuklu ayakkabınızı çıkartınız. Bebeğinize can yeleğini giydiriniz ve derhal şişiriniz. Acil durumlarda can yeleği bebeklere kabin ekibi tarafından verilecektir. Çarpmaya hazır olun ikanızı duyduğunuzda, öne eğiliniz, kollarınızı dizinizin altında birleştiriniz. Uçağımızda 8 adet çıkış bulunmaktadır. Tehlike anında, çıkış yönünüzü gösteren ikaz ışıkları, çıkış kapılarının üzerinde, koridor boyunca yerde, veya koltukların alt yanında bulunmaktadır. Acil inişlerde, uçağı kapılardan şişen otomatik kaydıraktan kayarak terk ediniz. Suya inişlerde, kapılarda bulunan kaydıraklar, bot veya yüzen araç olarak kullanılır. Can yeleğiniz koltuğunuzun altında, veya iki koltuk arasındaki bölme içerisindedir. Talimat verildiğinde yerinden çıkartınız, gösterilen şekilde başınızdan geçiriniz, bantları öndeki bağlantılara takınız ve çekerek belinize göre ayarlayınız. Yeleği uçağı terk ederken alt ucundaki görülen kırmızı kolları çekerek şişiriniz. Plastik boru veya borulardan üfleyerekte yeleğinizi şişirelebilirsiniz. İşaret fişeği suya temas edince otomatik olarak yanacaktır. Türk Hava Yolları’nı tercih ettiğiniz için teşekkür eder, keyifli yolculuklar dileriz.

Yengem her denileni harfiyen uygulamış, kollarımı sımsıkı tutmaya devam ediyordu. Uçak takside piste doğru ilerliyor, kalkış için uygun konuma geliyordu. Uçak hareket etmeye başladı. Git gide hızlanıyordu. Yengem kolumu öyle sıkı tutuyordu ki canım acımaya başlamıştı. Uçak havalanmaya başladı. Yüzünü omzuma bastırıyor, yüzünü kapatıyordu.

-Canım iyi misin?

Hayır dercesine kafasını sallıyor konuşmuyordu. Uçak iyice havalandı ve sağa doğru yatmaya başladı. Yengem;

-Elini ver.

Ellerimi tutuyor, barana bakıyordu. Ama baran elindeki oyuncağı ile oynuyordu.

-Bir tanem baran kadar değilsin ya, bak şu çocuğa sen gibi kıvranıyor mu?
-İçim tuhaf oldu benim…

Kabin görevlisi yanımıza gelmişti;

-Merhaba efendim keyifli uçuşlar dilerim. Ben kabin memuru Ayşe iyi misiniz?
Yengem baygın gözlerle konuşmaya çalışıyordu;
-Şey bilmiyorum midem bulanıyor, başım dönüyor, istifra etmek istiyorum.
-Ayağa kalkabilecek misiniz?

Yengem ayaklandı hemen geri oturdu başı dönüyordu.

-Ben size yardımcı olayım. Buyurun lütfen koluma girin.
Yengem kabin memurunun koluna girmiş, uçağın arka tarafına doğru yürümeye başlamıştı meraklı gözlerle onu izliyor, Baran’ı bırakıp peşinden de gidemiyordum. Barana oyuncaklarını oynatıyordum. Pencereden bakındığımda baya yüksekteydik, altımızda bulutlar vardı. Bir 10 dakika geçmişti ki kaptan pilot konuşmaya başladı;

-“Günaydın bayanlar baylar, sevgili çocuklar. Ben pilotunuz Zekeriya Bayrakçı, ikinci pilot arkadaşım Bahar Cancan ve kabin görevlisi arkadaşımız Ayşe Talipoğlu ile birlikte uçağımız Boing 701 sefer sayılı uçağımıza hoş geldiniz. Size uçuşla ilgili kısa bilgiler vermek istiyorum:
Şu anda Ankara semalarından havalanalı yaklaşık 13 dakika oldu. Deniz seviyesinden 29.000 feet ve 8800 metre yükseklikte seyretmekteyiz.
Uçuş rotamızı Ankara, İzmir, olarak belirledik.
Saat 14.50 de Adnan Menderes Havalimanı’na inmeyi planlıyoruz. İzmir’de 23 derecelik güzel bir hava bizi bekliyor.”

Konuşma bittiğinde yengem yanıma gelmişti, eli yüzü açılmış kendine gelmişti.

-Ya ne kadar iyi insanlar buradakiler, kendime geldim vallahi korku falan kalmadı. Tüm kabin çalışanları yanımdaydı teselli verdiler bana, korkumu yendim. Pencereden baktım bulutların üzerindeyiz şuan, gel yer değişelim camdan bakmak istiyorum.
-Hahaha ne bu hız ya tabi yenge gel.

O camdan dışarıyı izlerken, servise başlamışlardı. Poşet içinde bir ekmek arası, peynir domates salatalık, içecek bir şeyler. Biz onları yedik baranla yengem hala camdan bakıyor, dışarıyı izliyordu. Yanına yaklaştım;

-Nasıl? İyi misin?
-Evet, kendimi kuş gibi hissediyorum.

Sarı kuşum benim diyerek okşadım saçını, uçak alçalmaya başlamış, inişe geçmişti. Artık yere inmiş, uçak park ediyordu. Yengem çok mutlu görünüyordu. İç terminalden çıktık. Babam;

-Bekleyin burada arabayı getireyim.

Babam Havalimanının otogarına gidip arabayı getirecekti. Baran kucağımdaydı. Yengem;

-Ay hava çok güzelmiş burada Kuzey?
-Sorma yenge piştim.
-Aaa senin boynuna ne oldu?

Fark etmişti. Hiç bozuntuya vermedim.

-Sorma yenge dün Veysel abiyle gezerken üç beş takıldı da onlarla atıştık. Boynumu sıktılar.
-Kavga mı ettiniz? Yuh kuzey ya hiç söylemiyorsun gel buraya bakayım var mı bir şey?
-Abartma yenge ya ne olacak? Boğuştuk işte biraz o kadar. Hadi babam geldi geçelim arabaya.

Arabaya bindik. Eve doğru gidiyorduk. Uykusuzluktan ölmek üzereydim kafamı yengemin omzuna yasladım, gözlerimi kapattım. Pencere açık rüzgar esiyor, yengemin kokusu burnumu okşuyordu. O kadar güzel bir kokusu vardı ki yengemin. Ereksiyon olmamanız için hiçbir sebep yoktu. İyice sokuldum ona içim geçmiş. Yengemin dürtmesiyle uyandım.

-Yenge dur ya biraz daha uyuyayım.
-Kalk evde uyursun.
-Geldik mi?
-Evet de Kuzey kalk Allah aşkına evi görmen lazım.

Yengemin ayak sesleri uzaklaşıyordu. Başımı kaldırdım gözlerimi ovuşturdum. Hava sıcak ama mis gibi esiyordu. Evin önündeydik. Araçtan indim çevreme bakıyordum. Oha amk dedim burası neresi. Sağıma soluma aval aval bakınıyordum. Balkondan yengem çıktı.

-Kuzey gelsene?
-Yenge bu ev mi bizim şimdi?
-Evet.

Gözlerinin içi gülüyordu. Kendi kendime gülmeye başlamıştım.

İnanın bana değerli okurlar hangi birine inanacağımı şaşırmıştım artık, Hayallerimin kadını yengemle hayallerimi gerçekleştirdiğime mi? Babama sayısaldan çıkan para sonucu boktan hayatımızın değişmesi mi? Yengemin artık bizimle tamamen aynı çatı altında yaşaması mı? Duygu patlaması yaşıyordum. Kaldırıma çıkıp oturdum. Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. Resmen mutluluktan küçük çocuk gibi ağlıyordum. Arkama yaslanıp derin nefes aldım. Denizin, çam ağaçları kokuyordu mis gibi. Beynim zihnim bomboştu hiç bir şey düşünmüyordum. Babam geldi yanıma.

-Aslanım hadi gelsene içeriye.
-Uçak tuttu herhalde baba hava alıyordum biraz.
-Al tabi, evde de alırsın hadi kalk gel.

Elimden tutup kaldırdı. Eve doğru gidiyorduk. Babam konuşmaya başladı;

-Geç kalmadan ehliyete yazıl, güzel bir araba çekelim altına. Üniversite sınavın yaklaşıyor, ne düşünüyorsun?
-Valla hiç bir şey düşünmedim şu olup bitenleri sindirmeye çalışıyorum daha.
-Düşünmen lazım, iyi kötü iş kurduk çiftçilik dışında bir yük gemisine kar ortağı oldum. İyi kötü Allah’ın izni ile sırtımız yere gelmeyecek ama yine de oku ortam gör.
-Haklısın baba, o zaman yarın gidelim ehliyete yazılayım. Özel bir kolejle görüşelim. Son sene baya gitmedim okula zaten.
-Bizim burada bir özel okul var. Konuştum orayla alacaklar seni.
-Tamam, baba?
-Efendim paşam
-Kaç paralık araba alacan?
-5 10 binlik bir şahin bak işte.

Olduğum yerde donup kalmıştım. İçimden yav taşşak mı geçiyo babam, güven abiye 100 binlik araba çekiyor, güven abiye traktör alıyor, bize gelince şahin? Sikerim ha diyordum içimden

-Gel lan şaka yaptım fiyat sorun değil beğendiğini çek altına. Gezeriz galerileri.
-Hah şöyle de baba ya korktum yüreğime iniyordu.

Eve girmiştik. Ama ev demeye bin şahit isterdi. Gözlerimle etrafı süzüyordum.

Gerçekten harika bir evdi. Merdivenlerden yengem süzülerek iniyordu. Ama tanıyamıyordum o kadar güzel olmuştu ki. Arkasında annem;

-Özge harika oldun, kuaföre gidip saçlarını da yaptırdık mı tamamdır, spora da yazılalım eritelim şu göbekleri.
-Ay ne iyi olur abla ya hemen yarın gidelim.
-Gidelim canım

Ben şaşkın gözlerle yengemi izlerken annem geldi yanıma sarıldı;

-Paşam özledim seni, nasıl ev güzel mi? Gel bak odanı göstereyim.

Elimden tutup çekiştiriyordu. Gözlerim yengemden ayrılmıyor onu süzüyordu. Yengem suratıma bakıp gülüyordu.

Annem odamı gösteriyordu;

-Nasıl ama beğendin mi?

Salon kadar odam vardı, içerisinde televizyonum, çalışma masam, çift kişilik yatağım, elbise dolabım bu yaşıma kadar salonda yatan birisiydim çok şaşırdım.

-Teknolojik aletleri sana bırakıyorum. Çekmecede paran var, kredi kartları vs. orada ihtiyacın olan her şeyi al canım. Kıyafet alın isterseniz yengeni de götür şimdi. Baban bıraksın sizi alışveriş merkezine.
-Yengeme sormam lazım yorgun değilse gidelim.

Koşarak yengemin yanına gittim. Ama aynı yerinde yoktu. Çocuklara sordum;

-Yengem nerede?
-Odasına çıktı abi.
-Tamam,

Tekrar yukarıya çıktım, iyide bir sürü oda var hangisi yengemin odası? Tek tek kapıları çalıp, içeriye giriyordum ama hiç birinde yoktu. Tekrar aşağıya inip kızlara sordum;

-Lan, bin tane oda var hangisi yengemin odası?
-Of abi esir aldın üst kata çık, en sona git, sola dön orda 3 kapı var, 2. Kapı yengemin odası.

Ulan, uzakmış benim odaya yengem. Neyse gitmiştim kapıyı çaldım ses yoktu, açıp giriverdim içeriye. Elbisenin fermuarını çıkartıyordu. Taş gibi, seksi sırtı gözüküyordu, ayağım takıldı, yan tarafta duran dolaba çarpmıştım;

-Hay ananı sikeyim. Dizimi tutuyordum, canım acımıştı, yatağın üzerine çıkıp oturdum. Yengem şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
-Of kuzey var mı bir şeyin? Sakarsın ya. Yanıma oturmuştu.
-Aç bakayım dizini.
-Yok, geçer yenge sen aç, yarım kaldı. Diye piç, piç gülüyordum. Koluma vurdu.
-Salak geldiğin iyi oldu. Çıkartamadım şunu yardım et.

Yanına gidip, yarım inen fermuarını tekrar yukarıya çektim.
-Kuzey ne yapıyorsun çıkart dedim, giydir demedim. Zaten zor çıkıyor.
-Hayır çıkartmayacaksın, gidiyoruz hadi.
-Nereye gidiyoruz?
-Anam bir ton para verdi, yengeni de alın gidin üst baş alın, bir kuaför varmış oraya bırakacam seni, sonra sahile ineceğiz.
-Giyinip, süslenip sahile mi ineceğiz?
-E yani paldır pastırdak inecek halimiz yok ya?
-Doğru e hadi çıkalım madem.

Evin önüne çıktık yengemle birlikte, yanıma biraz nakit, ve kredi kartlarını aldım. Babam aşağıda bekliyordu bizi. Yengemle arka koltuklara geçip oturduk.

-Eee neler alacaksın?
-Bilmem bakarım yine.

Yanına sokulup fısıldıyordum;

-İç çamaşırı da alacakmısın?
-Kuzey konuştuk bunları seninle?
-İyi be,

Kalkıp karşısında ki koltuğa geçmiştim yine. Suratımı astım yoldan dışarıyı izliyordum. Bacaklarıyla bacağıma vuruyor, konuşmamı istiyordu. Hiç oralı olmadım.

Alışveriş merkezine gelmiştik. Arabadan indik. Yengemle yan yana yürümeye başladık. Çok büyük bir merkezdi. Bir dükkana girdik. Hem erkek hem de kadın için kıyafetler vardı. Yengemle ayrıldık, o kendi bölümüne, ben kendi bölümüme gitmiştim. Kıyafetlere bakıyor, beğendiklerimi koluma atıyordum. Yengem uzaktan el ediyordu. Yanına doğru gittim;

-Kuzey gelsene benimle şunları denemek istiyorum.
-Tamam, hadi gidelim kabine.

Deneme kabinlerinin önüne gelmiştik. Biraz kalabalıktı mağazanın içerisi, sıra bekliyorduk. Yengem içeriye girdi. Kıyafetlerini kucağımdan aldı. Bende oturdum çıkmasını bekliyordum. Genç kızlar vardı çoğunlukla, yengemin yaşlarında kadınlar. Yaz olduğu için herkes mini, kısa giyiniyor. Bir çoğu deneme kabinlerinden bikini ile çıkıyor, arkadaşlarına, ailesine, sevgilisine fikirlerini soruyordu. İster istemez göz ucumla süzüyordum milleti. Yengem deneme kabininden çıktı. Seksi bacaklarını gösteren bir şort, üzerinde incecik askılı, sutyeni dışarıdan belli oluyordu. Etrafıma baktım yengeme dönüp bakan yoktu. Millet alışkın tabi, yengemden daha iyilerini görüyorlardı belki de. Yengemin yanına gidip askılısını yukarıya doğru çekiştirdim.

-Kızım bu ne? Böyle mi gezeceksin?
-Kuzey dur ne yapıyorsun? Ne yapayım? Kara çarşaf giydir istersen?
-Yok siyah sıcağı çeker.
-Salak çocuk, diyerek kafama vurdu.
-Nasıl güzel olmuş mu onu söyle sen?
-Harika olmuşta çok açık…
-Tamam, güzel olmuş.

Tekrar kabine girdi, geçip yerime oturdum. Yengem yaşlarında alımlı güzel bir kadın yanıma oturdu.

-Çok tatlı bir çiftsiniz.
-Teşekkür ederim ama…

Lafı ağzımda bırakmış devam ediyordu. Ama o yengem diyemedim.

-Yeni sevgilisiniz galiba? Bizde eşimle böyleydik ilk başlarda. Açık giyinmeme çok karışırdı, bende onu aksine dinlemez daha açık giyinirdim. Tavsiyem sevgilini sıkma, özgür bırak, nasıl giyinmek istiyorsa öyle giyinsin.
-Yok karışmıyorum zaten teşekkür ederim. Dedim kadının kocası yanına gelmişti.

-Aldın mı hayatım?

Kısacık bez parçası gibi eteği göstermişti kocasına.
-Aldım canım. Kafasını bana çevirip güldü, göz kırptı. İçimden vay amk karı yollu, adam gavat heralde diyordum. Uzaklaşmaya başladılar. Yengem başka bir ince kıyafetlerle çıktı karşıma. Bu seferde üstündeki askılıdan içi olduğu gibi gözüküyordu. Sutyen olmasa memeleri tamamen meydan da olacaktı. Güzel diye başımı salladım. Boynuma sarıldı.
-Hava sıcak hem evden çıkmayacağım ki asma suratını. Anca seninle denize giderken giyerim bunları. Yoksa evde giymek için alıyorum.

Yengem benim için alıyordu bunları, sırf evde daha açık olsun, daha rahat röntgenliyeyim diye.
-Tamam yenge. Dedim bir sürü kıyafet denedi hepsi de açık, saçıktı.

En son dar bir etek, dar bir gömlek, giyip çıktı kabinden. O kadar seksi görünüyordu ki, sekreteri canlandıran porno yıldızları gibiydi, gözünde bir gözlüğü eksikti. İçim gidiyordu yengemi sikmek için. Kabinin içinden bana sesleniyordu.

-Kuzey gelir misin bir dakika, sıkıştı bu çıkmıyor.

Etrafıma bakındım herkes kendi halindeydi. Kabinin kapısını araladım girdim içeriye. Üstünde sutyeni, altında eteği vardı. Eteğin fermuarı sıkışmıştı, onu çıkartamıyor benden yardım istiyordu.

-Sıkıştı bu gene ya of koca götlü, göbekli bir şey oldum sığamıyorum kıyafetlere.

İstemsizce götünü okşayıp, tokat atmıştım götüne. Kalçasını öne çekip bana baktı ne yapıyorsun der gibi bakış atıyordu. Sus işareti yapıp dudaklarından öptüm. İttirdi beni,

-Manyak mısın dışarısı insan dolu?
-Ne olmuş? Sevgilim sanıyor millet seni.

Dudaklarından bir daha öptüm bu sefer oda karşılık vermişti. Elimle kalçalarını okşuyordum. Ellerimi tutup çekti kalçalarından.

-Kuzey burada olmaz, çıkart şunu da gidelim terledim of.
-Tamam, dön.

Kalçalarından tutup çevirdim. Yere eğilip fermuarını çıkartmaya çalışıyordum ama baya sıkışmıştı. Götüne tokat atıp göbeğini içine çekmesini söyledim. Tek asılmamda açılmıştı fermuar. Elim acımıştı. Ellerimi sallıyordum. Ellerimi öptü,

-Çık hadi.
-Çıkmasam?
-Kuzey başka bir şey yapıyoruz sanacaklar çık hadi.

Kabinin kapısını aralayıp çıkmıştım. Bir iki kişiyle göz göze geldim. Ters ters bakıyorlardı. Sanki içeride yengemi siktim.

-Kilo işte fermuar sıkışıyor da.

Kadınlar kafasını çevirmişti, bakmıyorlardı bana. Birkaç dakika sonra yengem ellerinde kıyafetler ile çıktı. Onları alıp çıkıyorduk ki, yengem bana gömlek beğendi.

-Ya çok güzelmiş alsana bunu?
-İyi de ben gömlek giymem ki.
-Benim için giyersin al hadi çok sevdim bunu.
Masum, masum bakıyor boynunu büküyordu.

-İyi ya giyerim gel o zaman bana da bakalım birşeyler.

Sadece erkek kıyafetleri satılan mağazaya girdik. O seçiyor üstüme atıyordu. Sırf onun zevklerine bırakmıştım kendimi. Ne seçerse alıp deniyor, o beğenirse ayırıyor, beğenmezse bırakıyordum.

Yengemle çok mutluyduk. Sanki iki sevgili, karı koca gibi geziyor, kıyafetler alıyor, konuşuyorduk. Yorulmuştuk. Bir kafeye gidip oturduk, Türk kahvelerimizi söyledik. Resmen yorgunluk atıyorduk. Yengemle göz göze geliyor, gülüyor, konuşmaya devam ediyorduk.

Cebimden sigara çıkartıp yaktım bir tane kahve ile çok iyi gidiyordu. Yengem de bir dal istedi. Sigarasını yakıp uzattım. Hafif öksürerek içiyordu.

-Hadi içelim sigarlarımızı da kuaföre gideceğiz.
-Aaa hadi söndür o zaman gidelim.

Babamı aradım geldi bizi alışveriş merkezinden aldı. Yengemi kuaföre bıraktık. Adam 2 saate işimiz biter o zaman gelin isterseniz. Yada buyurun çay kahve ısmarlayayım dedi. Babam;

-Yok fiko sağol. Biz oğlanla gezelim
-Tamam şekerim görüşürüz o zaman dedi.

Kuaförün adı fikoydu ama daha çok Fatoş gibi hareketleri vardı amına koyayım.

-Baba çok samimisiniz hayırdır?
-Dalga geçme lan dalyarak, ananı getire götüre samimi olduk herhalde.
-Tamam ya ne kızıyon başka türlü olsa bir şey mi diyecem dedim gülerek.
-Siktir amına koduğumun eniği seni.

Peşimden arabaya kadar koştu. Arabaya bindik;

-Eee nereye gidecez?
-Okula dedi gülerek.
-Ya baba hadi gidek araba alak gideriz okula sonra.
-Önce ehliyet sonra araba. Diyerek çalıştırdı arabayı.

İsmini vermek istemediğim ama herkesin ilk aklına gelen o dallı budaklı logosu olan özel koleje girdik. Babamı kapıda karşıladılar. Müdüre hanımın odasına girdik. Çaylar, kahveler söylendi konuşmaya başladılar, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Of pof çekiyor, eve gitmeyi bekliyordum. İçeriye bir kız girdi. Oda son sınıf öğrencisi ama okul başkanıymış, ama ne kız. Altın sarısı saçları, masmavi gözleri, çıkıntılı kalçası, zayıf, ufak göğüsleri okul üniforması vardı. Kız bize bakıp gülümsedi. Müdüre hanıma birkaç evrak verip çıktı sınıftan. Ben onu süzüyordum arkasından. Yan tarafımız camekan oradan geçiyordu. Geçerken bana bakmıştı. Of amk dedim bu kızsa diğerleri ne lan?

Müdüre hanım bana döndü;

-Kuzey bey evlatçığım nasıl okulu beğendin mi?
-Bilmem gezmedim ki? Buraya geldik para konuşuyorsunuz.
-hahahay haklı çocuk, muavini Ferhat beye el etti. Ferhat bey yanıma geldi;

-Buyurun ben size okulumuzu gezdireyim.
-Zahmet olmasın muavin bey.
-Estağfurullah efendim, buyurun lütfen.

Ulan okulumu satın alıyoruz öğrencimiyiz anlamadım amına koyayım. En son normal lisede öğretmenin bırak bana efendim demesini, ben ona efendim dediğimde köpek gibi bağırıyordu “ne var” diye. Okulu gezmeye başladık. Öğrenciler sınıftaydı. Okul değildi ki burası amına koyayım. Yavru saray gibi bir şey, kapalı spor salonu, açık spor salonu, yüzme havuzu, tenis salonu, bilgisayar odası, teknoloji, bilim, sanat odası, bin tane oda var. En son gittiğim lisede bir tane bilgisayar odası var, haftada bir kez gidip paint ile resim çizerdik en fazla. Gerçekten okulu çok beğenmiştim.

-Gel sana sınıfını göstereyim.

Okuyacağım sınıfa girmiştim. Okul başkanı sarışın kızımız da oradaydı. Tüm gözler bir anda bana çevrildi. Öğretmen;

-Hoş geldiniz muavin bey buyurun lütfen.
-İyi dersler hocam. Arkadaşlar aramıza yarından itibaren katılacak olan kuzey arkadaşınızı sizinle tanıştırmak istedim. Kendisi İzmirli sizden bir iki yaş büyük bir arkadaşınız. Aranızda kaynaşacağınızdan şüphem yok. Artık son sınıfsınız. Üniversite hazırlık öğrencilerisiniz.

-Merhaba arkadaşlar diyerek başımı salladım. Sınıf başkanı olan kızla göz göze bakışıyorduk. Diğer kızları gözüm dahi görmüyordu.
–O halde çıkalım yarın görüşürsünüz.
-İyi dersler. Diyerek çıktık sınıftan. Okulun camından kıza bakıyordum, kız da bana bakıyordu. Elimi enseme atıp muavinin peşine takıldım.

Babam kapıda beni bekliyordu müdüre hanımla birlikte;

-Nasıl paşam güzel mi okul?

Müdüre hanım gözümün içine bakıyor, güzel dememi bekliyordu. Gülümsedim;

-Güzel baba güzel, hatta gördüğüm en güzel okul olur kendileri. Burada okuyabilirim.

Müdüre hanımın gözleri gülüyor yerinde duramıyordu. Babam cebinden bir çek çıkartıp uzattı.

-Oğlum size emanet eğitim sisteminize güveniyor, güzel bir üniversite için hazırlayacağınıza inanıyorum. Çeki uzatıp verdi müdüre hanım ablanın eline.
-Tabi efendim şüpheniz olmasın.

Arabaya bindik. Konuşarak yengemi almaya gidiyorduk. Okulun garajında envayi çeşit spor araba,jip vardı. Belli ki godomanların veletleri de buraya araba ile gelip gidiyordu. Babama yolda yanımızdan geçen BMW ‘ye içim gitmişti. Onun o sesi beni benden aldı. Kafama koydum BMW alacaktım. Kuaförün önüne geldik. Yengem harika görünüyordu. Sanki düğüne gider gibi hazırlanmıştı. Yeni aldığı elbisesini giymiş, saçlarını yaptırmış, makyaj yapmıştı. O kadar güzel görünüyordu ki kuafördekiler imrenerek bakıyorlardı yengeme. Dibim düşmüştü, elinden tutup arabaya bindirdim;

-Harika olmuşsun yenge bu ne güzellik

Babam girdi lafa;

-Çok güzel olmuşsun kızım, sahile gidebiliriz artık evdekiler de hazırmış.

-Teşekkürler eniştem sayende, sağ ol kuzi diyerek koluma sarıldı.

O kadar çok mutlu görünüyordu ki, yeni alınmış elbise, yeni verilmiş bir hayat, yeniden doğmuş gibiydi. Eve gidip çocukları aldık, sahile inmiştik, babam içkileri getirmiş, dinleniyorduk. Biraz dinlenecek, yengem ile biz gezmeye çıkacaktık. Yengem o kadar güzel olmuştu ki gözlerimi alamıyordum, insan böyle bir güzellik karşısında nutku tutulmasın da ne olsun zaten. Harika bir kadındı.

Değerli okurlar, sahilde oturup biralarımızı içtik, fotoğraflar çekildiki. Yengemin güveni o kadar yerindeydi ki eski Özge’den eser yoktu. Ama şu mutluluk illa bozulacak, bozulmasa şaşarım amına koyayım. Dayım babamı arıyordu. Babam yanımızdan kalkıp ilerledi elinde bira şişesiyle,

-Alo? Ne var Erdem? Çocuklar iyi yanımda Erdem kusura bakma senin götünü kapatacak, yardım edecek değilim. Cebine paranı koy öyle gel, Özgeye, çocuklara her daim yardım ederim ama sana beş kuruş vermem. Erdem benim tepemin taşını attırma ağzını burnunu kırarım senin, Özgeyi de çocukları da alamazsın. Çok istiyorsan git boşa karını, dava aç. Devlet verirse sana çocukları karışmam. Ama ben de bu işin peşini bırakmam. Ya gelirsin karınla eskisi gibi olursun eğer oda isterse. Tamam o zaman gel konuşun karınla. Çocuklara günah. Tamam hadi kapatıyorum şimdi.

Babamın yanına koşmuştum, konuşmaları dinliyordum. Telefonu kapatınca sordum babama;

-Ne oldu baba? Dayım mı geliyor?
-Evet bir ay sonra gelecek konuşacak yengenle, barışırlarsa amenna, barışmazlarsa boşanma davası açacak çocukları istiyormuş,
-Anasını sikerim onun.
-Höst yavaş, yok öyle dünya barışırlar oğlum, yengende çocuklar için barışırım enişte yoksa işim olmaz Erdemle dedi.
-Peki, baba.

Çocuklar uğruna dayımla barışacaktı. Hıh seviyorum hala demiyor da, neyse ne ya bundan sonra bende önüme bakarım. Genç adamım, çoluklu çocuklu kadına, hem de yengemi mi karı yapacaktım kendime. Sikeyim anasını diyerek bira şişesini diktim kafama.

Babam;

-Oğlum hadi gezin yengenle hava güzel bak,
-Yok, çok yorgunum uzanacam sahilde biraz,

Yengem girdi araya, enişte çok yorulduk bugün üzerimi değişeyim bende oturacam sahilde.
Sıcacık kumlara uzanmıştım, güneş batıyor, hava kararıyordu. Yengem eve gitmiş üzerini değiştirdi. Şort ve askılıyla geldi yanıma uzandı.

-Dayı mı seviyor musun?
-Hayda nerden çıkardın şimdi bu soruyu?
-Cevap ver lütfen. Gerçekten dayımı seviyor musun?
-Evet seviyorum…
-Sana yaptığı onca şeyden sonra mı?

Yattığım yerden kalkmış, oturmuş ona bakıyordum. Kolunu tuttum.

-O seni aldattı, başka kadınlarla gününü gün etti, seni evde yalnız bıraktı. Birahanede kadınlarla oldu, sana erkeklik yapmadı, çocuklarına iyi baba olmadı, sırf o yüzden başka erkekle yatmayı düşünmedin mi? Kadınlığını sana yaşatamadığı için, erken boşaldığı, ve sadece kendini boşaltıp seni öylece yatakta bıraktığı için.

Sertçe bir tokat yapıştırmıştı bana.

-Ne biçim konuşuyorsun sen?

Çenemi tutup gülmeye başladım.

-Yalan mı söylüyorum? Haksız mıyım?
-Kuzey kapat çeneni.

Yanımdan kalkıp gitmişti eve. Bende kumsala yatıp düşüncelere dalıyordum. Aklımda o kadar çok şey geçiyordu ki, ihanete uğramış, olmayacak aşka tutulmuş, kör kütük sevdiğim kadınla onca yaşadıklarımızdan sonra tekrar dayımın kollarına gidecek olması. Yerden kumu avuçlayıp savurdum. Çıktım bara gidecektim. Yola koyuldum. Yengem eve gidiyor, ben bara gitmek için yola doğru iniyordum.

9. bölüm sonu…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar! (7. B&

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Kayınpederimin Sayesinde Yediğim Yarraklar! (7. B&

Erkan banyodan çıktıktan sonra, ben bir iki dakika daha kaldım. Halen şaşkınlıktan ve heyecandan dizlerim titriyordu. Elimi yüzümü yıkadım kendime gelmem için, sonra ben de salona geçtim. Erkan, zaten yamulmuş kayınpederimle ve Kadir’in kadehlerini yeniden doldurmuş, “Hadi beyler kaldırın, şerefe, en kötü günümüz böyle olsun!” diyerek, onları iyice zom etmek için gaz veriyordu. Geldiklerinde yanlarında getirdikleri şişe de bittiğinde, Erkan kayınpederime, “Biz artık kalkalım, ben elemanları evlerine bırakayım! Bak rakı da bitti zaten!” dedi, boş rakı şişesini tepesi aşağı çevirip sallayarak. Ama kayınpederim, “Yok yav, valla mı? Harbi bitti mi? Dur, dur, bir şişe Viski olacaktı odamda… Almanya’daki biraderin hediyesi… Onu getireyim!” diye kalktı. Ama ilk adımında sendeledi, düşecek gibi oldu. Erkan kalktı hemen, koluna girdi kayınpederimin. Kadir ise kahkahalarla gülüyordu kayınpederimin haline, ama kendi hali daha berbattı, sandalyeden düştü düşecek gibi oturuyordu.

Erkan kayınpederimle bir iki adım ilerledi, ama kayınpederimi zapt edemiyordu. Hemen ben de kalktım yardıma, bir koluna da ben girdim kayınpederimin. Odasına kadar gitmeyi bırak, ilk boş koltuğa kadar anca gidebildik. Kayınpederimi kotuğa oturtmak zorunda kaldık. Kayınpederim koltuğa yayıldı, doğru düzgün oturamıyor, ama halen, “İçerde Viski var, Viski içeceğiz daha!” diyordu. Erkan da, “Tamam, ben getiririm, sen otur!” diye geçiştirmeye çalışıyordu. Kayınpederim bozuk plak gibi, “Viski’m nerde kaldı yav? Getirsenize Viski’mi!” diyordu. Meğer sarhoş avutmak nekadar zormuş. Erkan baktı olacak gibi değil, bana göz kırparak, “Hadi canım, şu Viski’yi bulup getirelim!” dedi. “Tamam!” dedim. Ben önden, Erkan arkamdan kayınpederimin odasına gittik.

Ben Viski’nin yerini biliyordum, bir defa kayınpederimin odasını temizlerken dolabın birinde görmüştüm. Tam dolaba yönelmiştim ki, Erkan aniden kolumdan tuttuğu gibi, beni ellerim yatağa gelecek şekilde domalttı. Eteğimi belime topladı, külodumu yana çekti, fermuarını indirip yarağını çıkardı, amıma bir seferde kökledi. Bir eliyle omzumdan, diğer eliyle kasığımdan tutup, hızla gidip gelmeye başladı. Fakat nasıl şiddetli ve hızlı pomalıyordu öyle, beynim kafatasımdan dışarı fırlayacak gibi hissediyordum. 2-3 dakika demeden ben orgazm olup boşalmıştım. Heyecandan ve zevkten dizlerim, kollarım zangır zangır titriyordu. Sanki ayağımın altından yer çekiliyordu. Kollarımın da dermanı kalmamış, yapışmıştım yatağa. Erkan son bir kez kökleyip, amımı doldurdu dölleriyle. Yarağını amımdan çıkarıp, beni çevirdi ve yarağını ağzıma verdi. Yalatıp temizlettikten sonra yarağını geri pantolonuna soktu ve fermuarını çekti. Sonra da hiç birşey olmamış gibi, “Viski nerede?” diye sordu.

Ben böyle kısa ama şiddetli sikiş görmemiştim, adam 3 dakikada sikip bitirmişti beni. Zorla ayağa kalkabildim. Dolaptan Viski’yi çıkardım, verdim. Başka da birşey konuşmadan odadan çıktık. Salona vardığımızda, Kadir de oturduğu sandalyeden kalkmış, kayınpederimin yanındaki koltuğa yayılmış, sızmıştı. Kayınpederim ise, gözlerini açacak hali yoktu, fakat halen durmadan Viski’sini soruyordu. Erkan, “Bak getirdim Viski’ni!” deyip, bir bardak doldurup uzattı kayınpederime. Kayınpederim elini uzattı, ama bardağı tutamadı. Bardağı görmüyordu bile. Bunun üzerine Erkan kendi eliyle içirdi, kayınpederimin üstüne başına dökülmesin diye, yine de birazı dökülmüştü. Kayınpederim bir bardak daha istedi. Erkan da, “Tamam, doldurup getireyim!” dedi, ama doldurmadı, bardağı masaya bıraktı. Erkan’la oturduk sandalyelerimize. Hiç konuşmadan gülümsüyorduk birbirimize. Arada kayınpederime bakıyorduk, sızdı mı diye. Öbür ikisi zaten horul horul uyuyordu.

5-10 dakika geçmeden kayınpederim de sızmış, horlamaya başlamıştı. Erkan kalktı yanıma geldi, elimden tuttu, elimi öptü, “Hadi prenses, bana yatakodanı göster!” diyerek kaldırdı beni. Elinden tuttum, adeta sürüklercesine götürdüm odama. Yatağımın yanında, ayakta öpmeye başladı beni. Rahat bir yarım saat kadar ayakta sarılıp, birbirimizi okşayarak ateşlice öpüştük. Dudaklarımdan sonra boynumu boğazımı öptü, yaladı. Tişörtümü çıkardı, ben de sutyenimi çıkardım. Göğüslerimle ilgilendi epeyce, öptü, kokladı, yaladı, emdi. Göğüslerimi emerken, aynı zamanda da eli eteğimin altından götümün yanaklarını yoğuruyordu. Amımın içine halen Erkan’ın dölleri duruyordu. Döllerin bir kısmının da külodumun alt kenarlarından bacaklarıma doğru süzüldüğünü hissedebiliyordum.

Önümde çömelip göbeğimi öptü, yaladı. Sonra eteğimin yanlarındaki fermuarlarını indirip, eteğimi düşürdü yere. Karşısında şimdi sadece altı ıslak külotla duruyordum. O giyinikti ve halen önümde çömelikti. Külodumun kuru kısmının üstünden amımı öptü, kokladı, acıtmadan hafif hafif ısırdı. Elimi atıp külodumu indirmek istediğimde elime vurdu, hemen geri çektim elimi. Beni döndürdü, yine külodumun üstünden götümün yanaklarını öptü, kokladı, ısırdı acıtmadan. Sonra doğrulup, kıçıma şaplak attı ve “Git güzelce yıka gel amını!” dedi. “Tamam!” deyip, dolaptan geceliğimi alıp üstüme geçirdim ve salonun kapısından bizimkilere baktım. Üçü de bıraktığımız gibi horlaya horlaya uyuyordu. Gittim banyoya, külodumu çıkarıp kirli sepetine attım. Amımı (ve belki sikmek ister diye götümü de) şampuanla bir güzel yıkadım, amımın içine ılık su tuttum, döllerden arındırdım.

Yatak odama döndüğümde, Erkan da çırılçıplak soyunmuş, yatakta sırt üstü yatıyordu. Kalkmış yarağını sıvazlıyordu. Geceliğimi çıkarıp, yanına yatacağımda, yatağa çıkmamı ve yatağın tahta başlığından tutunup, yüzünün üstünde ayakta durmamı istedi. Dediği yaptım, bacaklarımı ayırmış, tam yüzünün üstünde duruyordum. Alttan amımı seyretti bir süre. Elini kaldırıp, başparmağıyla amımın dudaklarını okşadı. Sonra başlıktan tutunarak yavaşça yüzüne doğru çömelmemi istedi. Çömeldim. “Biraz daha çömel, amını ver ağzıma!” dedi. Biraz daha çömeldim. Erkan’ın dudaklarıyla amımın dudakları birleşmişti şimdi, amımla öpüşüyordu. Sonra dilini çıkardı, amımın dudakları arasında gezdirmeye başladı. Başparmağı da klitorisimi okşuyordu. Orgazm olmak üzereydim. Dili şimdi göt deliğimle amımın arasındaki bölgeyi yalıyordu. Oramın yalanmasından bukadar çok tahrik olacağımı bilmiyordum, inleyerek ve kasılarak orgazm olup boşaldım. Yüzüne oturup kalakalmıştım öylece.

Erkan amımın akan sularını da yaladıktan sonra altımdan çıktı. İndi yataktan. Beni de indirdi. Yatağın öbür tarafına geçtik ve makyaj masamın sandalyesini biraz geri çekti, oturdu. Yarağını eliyle dik tutarak, “Hadi, otur!” dedi. Tam yüzüm ona gelecek şekilde, bacaklarımı ayırıp otuarcaktım ki, “Hayır, arkanı dön, bacaklarını birleştir, sandalyeye oturur gibi otur!” dedi. Arkamı döndüm ona, öne doğru hafif eğilerek yanaştım kucağına. Eliyle tuttuğu yarağını amıma yerleştirdi ve “Otur şimdi!” dedi. Doğruldum ve oturdum. Taşaklarına kadar almıştım amıma. Yarağı yay gibi eğri olduğu için, amımın içinde şimdiye kadar hiç bir yarağın değmediği bir noktaya değiyordu bu pozisyonda. Ve varlığını bile bilmediğim bir noktamı uyarıyordu.

Makyaj masasının aynasından, yüzümü, göğüslerimi ve vücudumun göbeğime kadar olan kısmını görebiliyordum. Dik bir şekilde oturup kalkmaya başladım. Kendi kendimi sikiyor gibiydim. Ama zıplayamıyordum, bir kolunu belime sarmıştı sımsıkı, sadece birkaç santim yükselip oturuyordum. Diğer elini de klitorisime atıp okşamaya başlayınca, orgazm olacağımı hissettim. Şimdi beni kendine çekerek, o azıcık oturup kalkmamı da engellemişti. Ben de kucağında kalçalarımı ağır ağır kıvırmaya başladım, değirmen taşı gibi döndürüyordum. Aynadan, yüzümün şekilden şekle girerek aldığı ifadeyi görerek, sessiz sessiz orgazm oldum, boşaldım. Halen beni sımsıkı tutuyordu. Amımın suları yarağına akmaya başlayınca bıraktı beni.

O birşey demeden kalktım kucağından, hemen diz çöküp, yarağını yalamaya başladım. Ama fazla yalattırmadı, ayağa kaldırdı beni. Kendi de kalktı sandalyeden. Beni yatağın tam kenarına oturttu. Sonra da ayak bileklerimden tutup, havaya kaldırdı ayaklarımı. Şimdi sırtım yatağa yapışmış, bacaklarım havadaydı ve iki eliyle iki ayak bileğimi tutuyordu. Ayak bileklerimi bana doğru ittirip, götümün yükselmesini sağladı. Geriye takla atacakmışım gibi duruyordum bu pozisyonda. Fakat böylece göt deliğim tam eğri yarağının hizasına gelmişti. İki ayak bileğimi sağ eline aldı, sol eliylede yarağının kafasını, iyice ortaya çıkmış göt deliğime yerleştirdi. Ve belini ileri oynatarak götüme soktu. Yarağının hepsi götüme girince, iki eliyle iki ayağımı ayrı ayrı tutup göğsüne koydu. Ayak tabanlarım göğsüne değiyor, dizlerim şimdi yay vazifesi yapıyordu.

Sonra da bacaklarımın kasıklarımla birleştiği yerlerden iki eliyle tutup kendine çekerek, götümü sikmeye başladı. Götüme her köklediğinde, yay gibi esniyordum. Götüm bir yüseliyor, bir iniyordu. Bu şekilde götümün sikilmesi değişik bir zevk veriyordu, ama benim için zor bir pozisyondu. Boynum ve belim ağrımaya başlamıştı. Bunu ona söylediğimde durdu ve “Domal ozaman!” dedi, yarağını götümden çıkardı. Hemen ayaklarımı göğsünden indirdim ve yatağın üstünde dört ayak domaldım. “Biraz geri gel, yatağın kenarına yanaş iyice!” dedi. Dört ayak olduğum halde geri kaydım, dizlerim yatağın kenarına gelene kadar. “Tamam, iyi böyle!” dedi. Yanaştı arkama. Daha tam kapanmamış göt deliğime soktu yarağını tekrar.

Ve kasıklarımdan tutup pompalamaya başladı götüme. Daha kalın yaraklar yemiş götüme, Erkan’ın eğri yarağı çok rahat girip çıkıyordu. Götüm hiç acımadığı gibi, şimdi daha çok zevk alıyordum götümün sikilmesinden. 20-25 dakika sikti götümü. Hatta ben bir ara orgazm olmaya yaklaşmıştım. Götümü sikerken amımla da oynasa, kesin orgazm olacaktım. Ve bir kez daha orgazm olmak istiyordum o anda. O ellemeyince, ben attım elimi amıma. Fakat anında elimi tutup çektirdi amımdan. Götüme daha hızlı ve seri pompalamaya başladı. Yatağın başlığı şimdi duvara durmaksızın ‘Tak, tuk!’ vururken, taşakları da aynı hızda amıma çarpıyordu. Orgazm olmaya iyice yaklaşmıştım. Artık ben de götümü onun kasıklarına doğru vuruyordum ki, aniden durdu, yarağını götümden çıkarıp amıma soktu. Ve deminki hızda amıma pompaladı. Amıma birkaç girip çıkmasıyla orgazm oldum boşaldım. Benden hemen sonra da o boşalttı döllerini amıma.

İkimiz de terden yapış yapıştık. Biraz amımın içinde durdu. Kendimize gelince çıktı amımdan. Biraz uzandık. Öpüştük bir süre. Sonra kalktı, giyinmeye başladı. “Gidiyormusun? Gitme, birlikte uyuyalım!” dedim. “Çok isterdim, ama olmaz! Ben de diğerleri gibi salonda yatacağım!” dedi. Giyindikten sonra da, “Kocan olacak o serseriye çok fazlasın prenses!” deyip, alnımdan öptü, ışığı ve kapımı kapatıp, salona yatmaya gitti. Ben de temiz bir külotla geceliğimi giydim, yattım. Yine kayınpederim sayesinde, Karizmatik bir erkekle, ilginç bir sikiş deneyimi yaşamanın hazzıyla, gayet mutlu ve huzurlu bir şekilde uyudum.

[Hümeyra]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bandırmalı kız kardesler

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Bandırmalı kız kardesler
MERHABA ARKADAŞLAR BEN ANKARADAN TANER.ANLATACAĞIM HİKAYEYİ TEKRAR YAŞAMAK İÇİN NELER VERİRDİM TAHMİN EDEMEZSİNİZ.30 YAŞINDAYIM 182 CM BOY 85 KİLO ORTA DERECEDE YAKIŞIKLIYIM.ABARTILI VE YALAN YAZAN ARKADAŞLARA DA TAVSİYEM SADECE DOĞRU ŞEYLER YAZSINLAR SONUÇTA BİZ DE EMEK VERİP OKUYORUZ HİKAYELERİ.

KENDİME AİT DÜKKANIMDA NETTE DOLAŞIRKEN ARKADAŞIM SEZER ÇIKAGELDİ.BENDEN 5 YAŞ KÜÇÜK BENİM TİPİMDE KARA BİR ÇOCUK AMA KARİZMATİK. BANA:-TANER BANDIRMALI Bİ KIZLA TANIŞTIM YUKARIDAKİ SOKAK DÜĞÜNÜNDE.AKŞAM GÖTÜRÜCEM AMA YANINDA ABLASIDA VAR .ABLASIDA BİR ERKEK ARKADAŞ İSTİYOR GECE İÇİN DEDİ.TABİ BEN İNANAMADIM KOVDUM RESMEN ÇOCUĞU.NE DEMEK ABLA KARDEŞ BİLEREK VE BİRBİRİNDEN HABERLİ OLARAK HİÇ TANIMADIĞI ERKEKLERLE GECELİCEK SABAHLAYACAK HA.ANKARA BEBESİYİZ ALIŞKIN DEĞİLİZ BU KADAR AVRUPAİ YAŞAMA ONDANDI BU.KEŞKE SÖYLEDİKLERİN GERÇEK OLSADA AKŞAM YESEK KIZLARI DEDİM.TAMAM DEDİ BEN GİDİYORUM BİRAZDAN ABLASI DÜKKANIN ÖNÜNDEN GEÇECEK VE SANA BAKACAK BEĞENİRSE SENİ AKŞAM 4 LÜ OLARAK TAKILACAZ.HADİ BAKALIM DEDİM EĞER SÖYLEDİKLERİN GERÇEK İSE DİLE BENDEN NE DİLERSEN SEZER DEDİM.YARIM SAAT GEÇTİ AMA NE DÜKKANA GELEN Bİ HATUN VAR NE DE BENİ CAMDAN KESEN.BİRAZ SONRA SEZER GELDİ TAMAMDIR SEN ERKEK Bİ MÜŞTERİ İLE İLGİLENİRKEN DÜKKAN ÖNÜNDEN GEÇMİŞ VE SENİ ÇOK BEĞENMİŞ.AKŞAM İÇİN SÖZLEŞTİK YALNIZ 2 SORUN VAR İLKİ BOŞ EV LAZIM İKİNCİSİ SENİN HATUN 1 YAŞINDA ÇOCUĞU VAR.RUHUMU Bİ SIKINTI BASTI ACİL EV LAZIM.AİLEMLE YAŞIYORDUM AMA AYNI BİNADA AYNI KATTA AMCAMIN EVİ VARDI VE ALMANCI AMCAM HANIMINI VE ÇOCUKLARINI ANNESİNİN KÖYÜNE BIRAKMIŞTI.EVE GİTTİM AMCAM BİZDEYDİ AMCAMA:- BİZ SEZERLE SİZİN EVDE GİTAR ÇALICAZ GÜRÜLTÜDEN RAHATSIZ OLURSUN SEN BENİM ODAMDA UYURMUSUN BU GECELİK. OLUR DEDİ SAOLSUN.İÇİMDEN DEDİM SEN CENNETLİKSİN BE EMMİ.ANAHTARI ALDIM.AKŞAM DİYORDUK OLDU AKŞAM….

SIRA GELDİ KIZKARDEŞLERİ ALMAYA.AKRABALARININ EVİNİN 2 BLOK ÖTEDE OLDUKLARINI SÖYLEDİLER TELDE SEZERE.5 DAKİKALIK MESAFEYİ 2 DK İÇİNDE ALDIK.TAMAM BİZ GELDİK APARTMANIN AŞAĞISINDAYIZ DEDİK.AMA BEN İÇİMDEN SEZER ACABA BENİ İŞLETİYO Bİ ŞAKA YAPIYOR FALAN ÇOK DA İNANMIYORUM DERKEN KAPI AÇILDI VEEEEEEEEEE BEN İPTAL.ABLASINA BAKTIM 25 LİK BİR AFET.165 BOY 60 KG ESMER DİLBER.KIZKARDEŞİNE BAKTIM AĞZIMIN SUYU AKTI RESMEN.AZRA AKIN A ÇOK BENZEYEN BİR YÜZ ABLASINDAN DAHA UZUN DAHA GÜZEL DUDUŞLAR ON NUMARA POPO DESEEN KARPUZ.MERHABA DEYİP İSİMLERİNİ SÖYLERKEN BEN ZAR ZOR BEN TANER DİYEBİLDİM ÇÜNKÜ HATUNLARA BAKARKEN GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN YAŞAYACAĞIMIZ MÜTHİŞ GECE VAR. BİR PORNO FİLMİNİ HIZLI SARARSINIZ YA O BİÇİM DALMIŞIM.NELER NELER ARAL ANAL TOPLU SANDWİCH AÇIK BÜFE POZİSYONLAR.UZUN ZAMAN DENK GELMEYİNCE İNSANIN KALBİ 200 İLE ATARMIŞ BURDA ÇIKARDIĞIM DERS BU.SEZER DÜRTMESİ İLE KENDİME GELEBİLDİM.BEN ÖNDEN AMCAMIN EVİNE ÇIKTIM ORTALIK SAKİN OLUNCA ARADIM SEZERİ SESSİZCE EVE ÇIKIN DEDİM.ÇÜNKÜ SEZERİN KUCAĞINDA BENİMHATUN NAZANNIN ÇOCUĞU DA VAR UMARIM AĞLAMAZ DEDİM APARTMAN MERDİVELERİNDE.ÇOK SESSİZCE EVE GİRDİLER ALLAHTAN.ÇOCUĞU HEMEN UYUTTU NAZAN.SALONDA KISA BİR HOŞGELDİN FASLI ARDINDAN BEN NAZANLA BAŞBAŞA KALDIM.5 DAKİKA MUHABBET FALAN BEN DEDİM HAVA ÇOK SICAK BEN SHORT İLE OTURCAM SENDE RAHATLA ÇIKAR ÜZERİNDEKİLERİ:)) SANKİ 10 YILLIK KARIM RAHATLIĞA BAK..YATAK ODASINA GEÇTİM YARI ÇIPLAK KONUMDA ÇADIRI KURMUŞ UZANMIŞ VE HATUNU ÇAĞIRDIM GELDİ.UTANMA HADİ ÇIKAR ÜSTÜNÜ DEDİM.NAZLA KARIŞIK ÇIKARDI Tİ-SHORT Ü.ALTINDA PANTOLON ÜSTÜNDE SÜTYEN.DİĞERLERİNİ DE ÇIKARSANA TATLIM DEDİM.NE DESE BEĞENİRSİN.:-YAAAAA KOCAM GÖRÜRSE BENİ GERBERTİR:))) YA BANDIRMA NERE ANKARA NERE NERDEN BİLİCEK DEDİM .BAKTIM SESİNİ ÇIKARMADI.NEFES ALIŞLARIMIZ DA HIZLANMIŞ.İÇİMDEN ZİLLİYE BAK HEM ERKEK ARKADAŞ BUL DİYOR BACISINA HEM DE ŞU NAZA BAK.YAVAŞÇA ÜRKÜTMEDEN SOYDUM.İKİMİZ DE ARTIK SADECE KÜLOTLA KALDIK.ÖNCE BOYNUNA Bİ KAÇ MASUM ÖPÜCÜK KONDURDUM AZ SONRA DA DUDUŞLAR BİRBİRNE KAVUŞTU.5 DAKİKA SONRA BEN TÜM VÜCUDUNDA TURA ÇIKTIM HERYERİNİ ÖPTÜM.SIRTÜSTÜ YATIRDIM İŞARET PARMĞIMI KUTUSUNA ATTIM ISLANMIŞTI.O İSE HERYERİMİ OKŞAMAK VE KULAK MEMEMİ EMMEKLER MEŞGULDÜ.İÇİM GICIKLANDI BU ARADA TABİ.DAYANAMADIM SÜRDÜM BENİM PİTONU HATUNUN VOLKAN GİBİ SICAK AMCIĞINA AMA O DA NE BENİM ALET TAM SERTLEŞMEDİ VE RANDIMAN ALAMIYORUM.NASIL BİR HEYECANSA ARTIK OLAYA GİREMEDİM.DEDİM NAZAN SEN Bİ DOMAL YAWRUM POPONUN YANAKLARINIDA ELLERİNLE AÇ.:–OFFF TÜM ERKEKLER AYNI BU POZİSYONA HEPSİ BAYILIYOR.SÖYLENME SEN DEDİĞİMİ YAP DEDİM.SAATE BAKTIM GECENİN 11 İ.Bİ BAKTIM POZİZYON GEREĞİ BİZİM 18 LİK PİTON TAŞ GİBİ OLDU.Bİ GEÇİRDİM Kİ OFFFF DİYEN HATUN OHHHH DEMEYE BAŞLADI BU POZİSYONDA 5 DK GİTTİKTEN SONRA AYAĞA KALKTIM HATUNU DA ALDIM KUCAĞIMA POPOSUNDAN TUTUP AYAKTA Bİ GÜZEL GEÇİRİYORUM OMZUMU ISIRMAYA ÇALIŞIYOR BEN HIZLI YAPINCA BAŞARAMIYOR.DOLABIN AYNASINA BAKIP KENDİMİZİ GÖRÜNCE BOŞALMAM ÇOK HIZLI OLDU.BİR SÜRE DİNLENDİKTEN SONRA NAZAN HATUN ALİNE ALDI BİZİMKİNİ AZ OYNAYINCA YİNE DEMİR GİBİ OLDUM.BAKTIM VAKİT KAYBETMEDEN ÜSTÜNE OTURUVERDİ.ÖYLE YÜKSEĞE ZIPLAIP ÜSTÜNE OTURUYORDU Kİ BİR ARA KIRILICAK SANDIM BENİM ALET.ÇIKAN SES ZATEN TÜM ODALARDAN DA DUYULMUŞ ALKIŞ SESİ GİBİ KAN TER İÇİNDE BOŞALDIK İKİMİZDE.YARIM SAAT ARA VERDİK.BİRAZ MUHABBET FALAN 3 POSTA İÇİN HAZIRDIK ARTIK.O NASIL BİR İSTEK NASIL BİR ŞİDDET.BÜTÜN GÜCÜMLE ALTIMA ALIP BİR VURUŞUM VAR SANKİ BEDENİMLE GEMİ İTİKLİYORUM.HEM ELLERİMLE POPOSUNU SIKIYOR HEM DİBİNE KADAR GİRİYORUM HEM İNLETİYORUM HEM DE ÖPÜŞMESİ YOK MU OFFF.FANTAZİ ARAYIŞINDAYIM ACABA 4 LÜ OLABİLİRMİ AMA BOŞVER DEDİM RİSKE GİRME TANER.ARALIKSIZ YATAKTA HALI ÜZERİNDE KAPIYA YASLAYARAK 45 DK PERİŞAN ETTİM.SENİ NAZLI HATUN DİYORUM İYİCE KOPUYOR TEK VÜCUT OLUYORUZ.3.POSTANIN BİR KISIMINIDA BANYOA YAPALIM DEDİM DUŞUN TEKNESİ YATIRDIM SIRTÜSTÜ BACAKLARIMI DA OMUZUMA ATTIM YÜKLENDİM ALLAH NE VERDİYSE ÇIĞLIK ATIYOR ZİLLİ.SEZER KOŞTU GELDİ BİŞİ OLDU SANDI.DONLA BANYOYA GİRDİ NE OLDU DEDİ.CAM BUZLU OLDUĞU İÇİN PEK GÖREMİYOR AMA YOK BİŞİ DEDİM.KOLAY GELSİN DEDİ.SANADA DEDİM BENDE.ARTIK İKİMİZE BİTTİK TÜMSPERMLERİ VÜCUDUNA SÜRDÜM SABUN GİBİ.Bİ GÜZEL YIKANDIK ARTIK UYKUYA DALARIZ HERHALDE DİYE.İÇERDE SANA Bİ SÜRPRİZİM VAR DEDİ.NEDİR DEDİM ŞİMDİ OLMAZ DEDİ.GEÇTİK YATAĞA UZANDIK YARIM SAAT GEÇTİ.BİR DE BAKTIM NAZAN KALKTI BENİM UYUYAN PİTONU SEVMEYE AĞZINA ALIR ALMAZ YENİDEN CANLANDIM OLEY BE OLAY BU HATUN BİLİYOR SEVİŞMEYİ.SENMİSİN UYUYAN YILANA BASN DEDİM YAT EDİM Bİ GÜZEL DOMALDI GİT GEL GİT GEL SOKUYORUM AMCIĞI KIPKIRMIZI OLDU YANAK BÖLGESİNDEN.TEK BACAĞINI KARNINA DOĞRU ÇEKİNCE ÖYLESİNE RAHAT GİRDİMKİ TARİFİ YOK YAKLAŞIK YARIM SAAT DAHA BELKİ DE FAZLA YATAKTA SÜREKLİ DÖNEREK BANDIRMALI MİSAFİRİMZİ MEMNN ETTİM.BİRAZ SONRA BAKTIM GÜN IŞIYOR TEKRAR Bİ DUŞ 1-2 SSAAT UYKU SONRA İŞE GİTTİM.
ERTESİ AKŞAM DA SEZERİN EVİ MÜSAİTTİ O GECE DE DEWAM ETTİK BU 2 GECE DE MÜKEMMEL SEX GECELERİYDİ.TEKRARINI İSTİYORUM AMA BİR DAHA DÖNMEDİLER…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir kadının çocuğuna hamileyim (ALINTI) – 3

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Bir kadının çocuğuna hamileyim (ALINTI) – 3
Sabah 7 gibi kalktım Merve çoktan küveti doldurmaya başlamıştı Leyla hanım uyanıp banyoya geldi ve “sizi ben kendi ellerimle yıkayacağım mis gibi olacaksınız” dedi dediği gibi kendi elleri ile masaj yapa yapa bizi yıkadı losyonlar ve en pahalı parfümlerle toplantı için cildimizi hazırladı. Merve’ye kar beyazı bana ateş kırmızısı ipek iç çamaşırları verdi. İç çamaşırlarımızı giyerken ikimiz için seçtiği elbiselerle gelince çok şaşırdım bunlar günlük sokak kıyafetleriydi birer kot ve gömlek. İkimizdeki şaşkın bakışı görünce açıklama yapma gereği hissetti “içimiz orospu olabilir ama dışarıdan bizi gören biri için biz dolaşmaya çıkmış 3 arkadaşız” dedi.

Gideceğimiz yere vardığımızda şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım ev Leyla hanımın evinin iki katıydı. Bahçesinde bir havuz kapısında isimlerini bile duymadığım 6 adet son model araba vardı. Leyla hanım kapıyı çalınca kapıyı çok yakışıklı 25 yaşlarında üçgen vücutlu smokinli bir genç açtı “hoş geldiniz Leyla hanım” dedi “hoş bulduk Ayhan, Mert ve Yunus geldi mi?” “herkes içerde sizi bekliyor ben montlarınız alayım” dedi. İçeri geçince hayatım boyunca gördüğüm en güzel kadın bizi ayakta karşıladı. Boyu 1.80 falandı saçları neredeyse belinde sapsarıydı, göğüsleri giydiği elbisenin etkisiyle yukarıdan taşacak gibi duruyordu, incecik bir beli dolgun yuvarlak kalçalarının altında uzun upuzun sütun gibi bacakları vardı. “Hoş geldin Leyla’cım sen Bahar olmalısın” dedi ve hiç beklemediğim anda eğilip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Sonra Merve’ye dönüp “nasılsın hayatım eğitimin istediğin gibi geçti mi? Umarım yeni hayatında mutlu çok mutlu olursun” dedi. İçeride orta yaşlarının başında iki bayan daha vardı. İkisi de bakımlı ve güzellerdi ama bizi karşılayan hanım bütün ışığı topluyordu. Leyla hanım bizi tanıştırdı bizi karşılayan hanıma dönerek “Bahar’cım Merve zaten tanıyor bu ev sahibemiz ece hanım bu İclal hanım, bu da Sevinç hanım ayakta duran arkadaşlar da Mert ve Yunus” dedi. İclal hanım belki 30’una yeni girmiş hafif balık etli, açık tenli, benden biraz kısa, ince belli ama göğüs yerine iki tane karpuz taşır gibi ve kalçalarıyla da tek kişilik koltuğu kaplamış gibi oturuyordu. Bakışları şuh ve üstünlük taslayıcıydı. Sevinç hanım ise tam tersi atletik bir yapıya sahipti giymiş olduğu elbise kollarını açıkta bırakıyordu ve kolları kaslıydı, elbisenin karın bölgesi transparandı ve karın kaslarını gözler önüne seriyordu. Fakat onunda neredeyse kavun büyüklüğünde göğüsleri vardı oturduğu yerden bile kalçalarının yuvarlaklığı belli oluyordu. Bakışlarından heyecan ve canlılık fışkırıyordu. Mert ve Yunus biri birlerinin aynı smokin giyiyorlardı ikisi de en az Ayhan kadar yakışıklı ve formda gözüküyorlardı. Ayhan elindeki tepside üç tane şampanya kadehiyle odaya geldi hepimiz birer tane aldık Leyla hanım Ece hanımla beraber Sevinç hanımın yanına oturdu biz ayakta neler olacağını beklerken Ece hanım elindeki kadehi tek solukta içip Leyla hanıma döndü ve “eeee ne yapıyoruz bebeği” dedi Leyla hanım “hepsi senindir bebeğim bu gün senin günün biz İclal ve Sevinç’le biraz izledikten sonra size katılırız” dedi. Ece hanım hemen kalkıp yanıma geldi ve dudaklarımdan deliler gibi öpmeye başladı kokusu başımı döndürüyordu dili ağzımda dolanıyordu bir eli kalçalarımda bir eli Ayhan’ın yüzündeydi. Gözlerimi açtığımda Mert ve Yunus Merve’yi aralarına almış Mert dudaklarına yapışmış ve göğüslerini okşuyordu Yunus ise ensesinden öpüp kalçalarını sıkıyordu. Ece hanım Ayhan ile öpüşürken beni göğüslerine doğru bastırdı. Elbisesinden taşan yerleri öpüyordum ellerimi arkaya götürüp fermuarını açtım ve elbisesi ayaklarının dibine düştü. Göğüsleri çok güzel simetrik ve sertti uçlarına dilimle daireler çizmeye başladığımda Ece hanım inlemeye başladı bir gözüm Ayhan’ın üzerindeydi Ece hanımın dudaklarını vantuz gibi emiyordu ceketini çıkarmıştı ve gömleğini yırtıp açmıştı esmer teninin üzerinde hiç kıl yoktu ve kasları yunan heykelleri gibi şekilli ve belirgindi. Ece hanım başımdan bastırıp amını yalamamı istediğini belli etti aşağıya doğru yalayarak inmeye başladım karnında dilimle gezinerek onu çıldırtıyordum. En sonunda istediği yere ulaşınca bir tuhaflık olduğunu anladım külotunu çıkartınca amının olması gereken yerde götüne doğru kıvrılmış bileğin kalınlığında ve 16-17 santim uzunluğunda sertleşmekte olan bir penisle karşılaştım. Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu ve o esnada odada bir kahkaha tufanı başladı. Ece hanıma baktığımda gülerek “bebeğim ben iflah olmaz bir travestiyim bütün servetim miras yoluyla bana kaldı. Yarrak yemeyi çok seviyorum ama en büyük fantezim büyük yarraklı yakışıklı bir adam beni sikerken bir kızın bekaretini almak bu şerefe sen nail olacaksın” dedi. Başımı yarrağına bastırdı üzerimdeki şaşkınlığı atmış Ece hanımın yarrağının kafasını yalamaya başlamıştım. Ece hanım da Ayhan’ın yarrağını çıkarmış eliyle sertleştirmeye çalışıyordu. Onun yarrağı çok büyüktü en az 20 santim ve damarları patlayacak gibi kalındı. Ece hanımın yarrağı yavaş yavaş gırtlağıma doğru ilerliyordu en sonuna kadar ağzıma sokup dilimle taşaklarını yalıyordum. Ece hanım resmen zevkten kıvranıyordu ben ona zevk verirken birisi gömleğimi yırtarcasına parçaladı ve pantolonumun düğmelerini açtı ve kalçalarımdan aşağı doğru indirdi. Arkama baktığımda Sevinç hanım stringimin üzerinden götümü yalamaya başladı. Dilini çok iyi kullanamıyordu ama nefesinin sıcaklığı ve dilinin yumuşaklığı beni zevk denizine doğru itmeye başladı. Bir ara gözüm diğerlerine kaydı Merve çoktan çırılçıplak kalmış Mert ve Yunus’un yarraklarını yalıyordu Mert’in siki çok uzundu ama kalın değildi Yunus’un ki kısaydı 14-15 santim uzunluğundaydı ama çok kalındı kafası neredeyse tenis topu kadar vardı damarları mor ve çok belirgindi. İclal hanım ise Leyla hanımın önünde diz çökmüş onun amını yalıyordu ikisi de çırılçıplaktı. Leyla hanım arada İclal hanıma tokat atıyordu. Ece hanım beni çenemden tutup kaldırdı ve dudaklarımdan öptü pantolonumu çıkartıp koltuğa oturttu Sevinç hanım Ayhan’ın yarrağını sanki ilk defa yarrak görüyormuş gibi deliler gibi emiyordu. Ece hanım bacak arama diz çöküp “bakalım bakire amın kokusu ve tadı nasıl” dedi ve külotumu çıkardı ve kafasını bacak arama gömdü. Aman tanrım bu işi çok iyi yapıyordu komple tüm amımı ağzına alıyor emiyor etrafında dilini gezdiriyordu arada bir klitorisimi yavaşça ısırıyordu. Gözlerimi açtığımda Ayhan Ece hanımın arkasına eğilmiş onun götünü yalıyordu Sevinç hanı yanıma oturmuş bizi seyrederken kendini okşuyordu. Mert İclal hanımı domaltmış amını sikiyordu Leyla hanım İclal hanımın yüzüne Merve’nin amını dayamış yalatıyor bir yandan da Yunus ile öpüşüyordu. Ayhan ayağa kalktı ve sehpanın üzerinden kayganlaştırıcıyı aldı ilk başta sikine sürdü ardından birkaç defa da Ece hanımın götüne sürdü parlayan yarraktan gözümü alamıyordum kafasını Ece hanımın götüne dayayınca biraz irkildi Ece hanım arkaya dönüp “ooohhhhh Ayhan’ım yavaş sok ama hepsini sok taşakların taşaklarımı dövsün yarrağının her minimini içimde istiyorum” dedi ve Ayhan yavaş yavaş minim minim yarrağını Ece hanımın götüne gömmeye başladı bunu üzerine Ece hanım benim amımı daha bir iştahlı yalamaya başladı. Diğerlerine dönüp baktığımda Mert’in yerini Yunus almıştı o kalın yarrağını yırtarcasına İclal hanımın amına sokup çıkarıyordu. Mert’se Merve’yi yere yatırmış onu sikiyordu Leyla hanım Sevinç hanımın götüne iki parmağını sokmuş am yalamadaki hünerlerini gösteriyordu. Ece hanım Ayhan‘ın yarrağından o kadar mutluydu ki beni tamamen unutmuştu Ayhan sanki bir hayvan gibi kasıklarıyla Ece hanımın götünü dövüyordu ben de yerimden kalkıp yere yattım ve Ece hanımın yarrağını emmeye başladım Ayhan arkadan Ece hanıma vurdukça yarrak gırtlağıma değiyor çektikçe ağzımdan çıkacak gibi oluyordu. Ece hanımın hafif yumuşamış yarrağı giderek ağzımda sertleşiyor ve kalınlaşıyordu Ayhan sonunda durdu Ece hanım kafamı tutup ileri geri yapıyor zaman zaman da gırtlağıma kadar sokuyor ve bekliyordu. İyice şişen yarrağını ağzımdan çıkardı “evet kadınlık seremonisi başlasın yoksa daha fazla tutamayıp bu kızın boğazından içeri boşalacağım” dedi. Yunus ve Mert yerlerinden kalkıp uzun bir pufu salonun ortasına getirdiler Leyla Hanım beni kaldırıp pufa sırt üstü yatırıp bacaklarımı havaya kaldırdı ve amımı yalamaya başladı. İclal hanım Ece hanıma oral seks yapıyordu ve anladığım kadarıyla hepimizden iyiydi Sevinç hanım da Ayhan’ın yarrağını ağzına almaya çalışıyor bir yandan da taşaklarını okşuyordu. Mert sağ ayak bileğimden Yunus sol ayak bileğimden tutup iyice omuzlarıma doğru çektiler Leyla hanım artık iki deliğimi birden yalıyordu Ece hanım onu yerinden kaldırdı ve götünü Ayhan’a doğru dönüp domalarak amımı o yalamaya başladı. Ayhan sanki bir köleyi iter gibi Sevinç hanımı saçlarından tutup kenara itti ve Ece hanımın arkasındaki yerini alıp tüm gücüyle tahminimce yarrağının tamamını taşaklarına kadar Ece hanıma gömdü. Ece hanım tiz bir çığlık attı “oooh sik beni Ayhan’ım hayvanlar gibi sik beni” dedi. Birkaç gidiş gelişten sonra Ayhan durdu Ece hanım içindeki yarrağı çıkarmadan hafiften doğrularak üzerime gelmeye başladı. Yarrağı ilk gördüğümden daha büyük gözüküyordu kafası iyice morarmış kalp gibi atıyordu. Yavaşça üzerime geldi kor gibi sıcak yarrağını am dudaklarıma dayadı ve yukarı aşağı fırçalamaya başladı. Tam deliğine dayayıp “şimdi Ayhan tüm gücünle sik bizi” dedi ve Ayhan tüm gücüyle Ece hanıma soktu aynı kuvvetle oda ileri gitmesiyle Ece hanımın yarrağı köküne kadar içime girdi. Amımdan tüm vücuduma yayılan bir acı dalgasıyla çığlık atmaya başladım içerdeki tüm kadınlar alkış tutuyordu Ece hanım “merak etme bebeğim acın şimdi son bulacak ikimize de orgazmın doruklarını yaşatacaksın” dedi. Birkaç geliş gidişten sonra acım neredeyse hissedilmeyecek kadar azaldı ama zevk aman tanrım sanki bulutların üzerinde uçuyordum sayamadığım kadar çok orgazm oldum. Ayhan üstten Ece hanıma vurunca Ece hanım taşaklarıyla götümü dövüyor çektikçe neredeyse çıkartacak kadar geri çekiyordu. Bir müddet sonra Ece hanım içimden çıktı ve yere uzandı üzerine gelmemi işaret etti ben de yüzüm ona dönük bir şekilde yarrağını amıma sokup oturdum göğüslerimi suratına dayadım ve kalçalarımı yukarı aşağı oynatmaya başladım. Kaçlarıma dokunan bir elle durdum ve göt deliğime bir şeyin dokunmasıyla arkama baktım Mert arkamda yerini almış elinde kayganlaştırıcı kremle götümü yağlıyordu. Sonra yarrağının kafasını götüme dayadı ve minim minim içime girmeye başladı. Çok canım acıyordu ama Ece hanım içimde yavaşça git gel yapmaya başlayınca hem götümdeki yarraktan hem de amımdan acıyla karışık çok büyük bir zevk dalgası vücuduma yayılmaya başladı. En sonunda yavaş da olsa sanırım Mert’in taşakları Ece hanımın taşaklarına değdi ve ben köküne kadar iki tane yarrağı içime aldım. Aynı anda gidip gelmeye başladıklarında nerdeyse zevkten bayılacak gibi oluyordum bir müddet böyle devam ettikten sonra Mert içimden çıktı ve koltukta domalmış bekleyen Sevinç hanımın göt deliğinin üzerine boşaldı İclal hanım hiç vakit kaybetmeden Mert’in döllerini Sevinç hanımın götünden ve amından yalamaya başladı. Onun her dil darbesinde Sevinç hanım orgazm çığlıkları atıyordu. Arkamı dönüp baktığımda götüme doğru Ayhan’ın yaklaştığını gördüm “hayır o çok kalın” dememe rağmen Ece hanım “merak etme hayatım artık o kadar acıtmaz” dedi. Ayhan yarrağını götüme dayadı ve yavaşça içime ittirmeye başladı korktuğumun aksine Mert’ten daha az acılı ve daha zevkli içime doğru kayıyordu. Sonunda o da köküne kadar girdiğinde iki deliğimin birden yırtılacak gibi zorlandığını hissettim. Hele Ayhan kasıklarıyla götümü dövmeye başladığında deliler gibi boşalmaya başladım. Ayhan da Mert gibi tam boşalacağı zaman kalktı ve Sevinç hanımın götünün üstüne boşaldı tabi ki İclal hanım bir damlasını bile ziyan etmeden Sevinç hanımın götünden hepsini yalayıp yuttu. Ece hanım sonunda içimden çıktı ve Yunus’u koltuğa ittirdi yarrağını yalamaya başladı ve tükürüğüyle iyice ıslattıktan sonra eline kayganlaştırıcıyı alıp kendi götüne bolca sürerken bana bakıp “hayatım bu yarrağı istesen bile götüne alamazsın ben bile alırken zorlanıyorum. Şimdi bu kalın yarraklı öküz beni sikerken sende benimkini emerek boşaltacaksın ama sakın bir damlasını dahi yere düşürme yoksa tüm günümüzü rezil edersin” dedi ve Yunus’un yarrağını eline alıp götüne dayadı ve yavaşça üzerine oturmaya başladı. Kafasını alırken bile nefesini tutmuştu en sonunda kafası girince hafif bir çığlık attı ama durmaya niyeti yoktu sonuna kadar alınca derin bir oh çekti bende hemen ikisinin bacaklarının arasında yerimi aldım ve Ece hanımın taşaklarından yalamaya başladım. Gözüm bir ara diğerlerine takıldığında erkekler oturmuş kendi aralarında konuşuyorlardı Leyla hanım elini İclal hanımın amına bileğine kadar sokmuş eliyle onu sikiyor İclal hanımsa kafasına oturmuş Sevinç hanımın amını ve götünü yalıyordu. En sonunda Yunus Ece hanımın içinde patlamaya başlayınca Ece hanımın yarağı ağzımdaydı ve o da gırtlağıma doğru ılık sıvılarını boşaltıyordu. Dediği gibi hiçbir damlasını ziyan etmeden yuttum hatta götünden dışarı taşan Yunus’un döllerini de yalayarak temizledim.

Kendimize geldiğimizde saate baktım sevişmeye başladığımız 5 saat olmuştu ve kolumu kaldıracak halim yoktu Ece hanım “hadi benim canlarım bu gün çok iyiydiniz gidin ve duşunuzu alın misafir odasında size aldığım yeni kıyafetler var hazır olunca eve gidersiniz daha sizinle nice günler tertip ederiz” dedi ve biz de öyle yaptık. Leyla hanımın dediği gibi bir hafta kılımı kıpırdatacak halim yoktu bir hafta sonra ailemin haberdar olmadığı banka hesabımı kontrol edince babamın bir yıllık gelirinden fazla paranın hesabımda olduğunu gördüm. İki yıl böyle geçti sadece kadınlar ve Ece hanım yoktu müşterilerim arasında kendini belden bağlamalı yarrakla siktiren adamlar, sokakta gizli yerlerde oral seks yaptıranlar çeşitli fantezilere sahip insanlarla beraber oldum ta ki ailemin artık evlenme çağımın geldiğini söyleyip bana birini bulana kadar dünyam başıma yıkılmıştı Leyla hanıma bu söylediğimde “merak etme aşkım ben ailenle konuşurum sana daha iyi bir talip olduğuna inandırıp. Sana Ayhan’la sahte bir evlilik hazırlarız istersen çalışmaya devam edersin” dedi. Öyle de oldu bir yıldır Ayhan’la evliyim Ece hanımın çocuğuna hamileyim ve hala toplantılara katılıyoruz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Evli Pasif Ve Ben-1

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Evli Pasif Ve Ben-1
Merhaba Balikesirde yasayan 180 82 kumral evli biriyim Su ana kadar hic ama hic bir gay iliskim olmadi ancak icimde bircok fantezi var doğru düzgün evli tecrubesiz bir pasif arkadasla neyi ne kadar yapabiliriz denemek istiyordum ve yazdigım bir hikayeden tanistigim biriyle yasadiklarimi yazacagim skypee adresime biri yazdi [email protected] Sohbet etmeye basladık ben 39 yasindayim yazan kisi evli 44 yasinda simdiye kadar hic bu tarz iliskisi olmamis benim gibi ama icinde pasif duygular tasiyan biriydi zamanla sohbetlerimiz koyulastı birbirimizi tanimaya basladik Neler yapabilecegimizi neler arzuladigimizi birbirimize yaziyor yapabilirmiyiz bizi rahatsiz edermi diye konusuyorduk Benim kirli kilot fantazim var yani esinin kirli kilodunu koklamak beraber aynı ortamda sohbet etmek icmek cıplak kalmak beraber 31 cekmek gibi kendiside bundan rahatsız olomayacagini sanal olarak kaldigi surece esinden bahsetmemizde kirli kilotlarini koklamamizda herhangi bir sakinca olmadigini soyleyince rahatladim ve konusmalarimiz daha atesli hale geldi Benimde asla esiyle ilgili bir beklentim yoktu sadece sanal olarak bu benim en buyuk fantazimdi Zamanla birbirimize guvendikten sonra bulusmaya karar verdik Onun esinin sehir dısına cıktıgı bir gun bana adresi verdi heyecandan olecektim ilk defa yapacaktim ama icimdede buyuk bir arzu vardi tek sartimiz asla ve asla zorlama olmayacak ikimizde istersek ve rahatsiz olmazsak yapacaktık Eve vardigimda beni karsiladi benim boylarimda hafif kilolu duzgun konusan bakimli biriydi eve girdik ikimizde cok ama cok tedirgindik oturduk sohbet etmeye basladik birer tane bira actik cok tutuktuk rahatlamamiz gerekiyordu .ortamdan ve beklentilerden dolayi sikim pantalonumdan firlayacak gibiydi soyunmayi ve oyle sohbet etmeyi teklif ettim İkimizde soyunduk sadece boxer ile kalmıstık ikimizinde onündeki kabarıklık belliydi o biraz göbekliydi Fantazi olarak karisinin baskasiyle sikismesini izlemenin kendisini tahrik edecegini söyluyordu ben sormadan kendisi karimin camasirlarini görmek istermisin dedi evet diye atladim yatak odasina gittik karisinin kilot ve sutyenlerinin oldugu cekmeceyi gösterip geri cekildi actim karisi toplu bir kadindı Kilotlari ve sutyenleri renk renk ve buyuktu cok tahrik olmustum daha sonra kirli sepetine bakmak istiyorum dedim beraber banyoya gectik Kirli sepetini actim ve inanin delirdim karisinin yeni cikardigi kilodunun aginin hala islak oldugu bir kilot en ustte duruyordu sanırım daha o sabah cikarmisti arkadasim beni izlerken o beyaz kilodu elime aldim karisinin aminin degdigi yer nemli ve sarimsiydi beni izliyordu kilodu elime alip agini kokladim
—- karinin ami muhtesem kokuyor
—-biraz agir kokar kiloludur
—-yoo gercekten muhtesem ohhhhh ben onun amcigini yalarken sikimi agzina almani cok isterdim
—-iste bu beni delirtirdi su an bile bosalacak gibiyim karimin amcigini yabanci bir adam kokluyor
—–gel buraya dedim yaklastı diz çok
—–ben karinin amini koklarken sende sikimi kokla elle
cok hetyecanlandigi belli oluyordu yaklastı diz coktü onumde boxerimin uzerinden oksamaya basladı darkwater06athotmailnoktacomben bir taraftan arkadasimin karisinin kirli kilodunu koklarken o sikimi boxerin uzerinden yalıyordu bende kilodun agini yalamaya dilimi degdirmeye basladim agir am tadi dilimdeydi
—- boxerimi cıkar
—–offff olur
yavas yavas indirdiginde sikim yay gibi esnedi
—–offf gercekten yaragin muhtesem benimkinden cok buyuk
—–sana ve karina layik tasaklarimi em kölem kölem olacaksin benim
—–olurum sen ne istersen
tasaklarimi agzina alip emmeye basladi tabi biraz acemiceydi ama burnumda karisinin amciginin kokusuyla zevkten cildiriyordum biraz yaladiktan sonra
—–kalk ayağa ayaga kalkti
—– boxer ini indir
sikinin cevresi yaglıydı ama tertemiz traslamıstı sanırım 10-11 santim falan olmali ayakta birbirimize bakiyorduk
—yaklaş
ayni boydaydik yaklasti siklerimiz birbirine degmeye basladi elimle ikisini birden kavradim surtmeye basladik tek elimle ikisini kavrayip 31 cekiyordum sikim ilk defa bir sike degiyordu muhtesemdi onun ise zevkten gözleri kapaniyordu bir sure sonra
—–dusa girelim birlikte
—-olur
dusu actım girdik
—–arkani don
elime sampuan alıp kopürttum ve poposuna surmeye oksamaya basladım sonra sampuanlı poposununj yarıgına sikimi surtmeye basladim
——offf muthissin kendimi kadin gibi hissediyorum
—–ellerini duvara daya
—–poposuna siker gibi surtunurken elimi onune attım gercekten kucuktu degdigimde zevkten dusecekti poposuna surterken sampuanlı elimle sikine 31 cektirmeye basladim
—–offff erkegim sik beni karin yap kölen yap ne olur
—–acele etme orospum benim kölem benim
—–sahibim
cok uzun surmeden inleyerek bosaldi ictigimiz biranin etkisiyle cisim gelmisti ama kesmeye niyetim yoktu bu zevki kendme dondurdum siki inmis iyice kuculmustu ne yapacagımı merak ederken siklerimizi surterken isemeye basladim
—–ahhhh cılgınsın sahibim sıcacik cisin
——daha neler yapacagim sana sikim vucudunda akıyordu inanin arkadasimın aldıgı zevk o kadar belliydi ki cok uzattıgımın farkındayım burada kesiyorum yorumlara ilgiye gore devamini yazacagim balikesir merkezde yasiyorum bu tarz bir iliski yasamak isteyen balikesirden tecrubesiz evli pasif varsa bana yazsinlar skypee [email protected] ekleyebilir mail atabilirsiniz darkwater06athotmailnoktacom inanin dort gözle bekliyorum ama lutfen tecrubeli kisiler vakit kaybetmesinler istedigim gibi olursa olur olmazsa inanin hic sorun degil tsk

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Yengemle Yatay Dans!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Yengemle Yatay Dans!
Yengemle Yatay Dans!

Üniversite mezunu, yakışıklı, ağzı iyi laf yapan, çevremde sürekli kadınlar olduğu için ‘Sende şeytan tüyü var!’ denen ve lise yıllarında beyaz tenime rağmen arkadaşların ‘Arap!’ lakabı takmalarına sebep olacak büyüklükte yarağı olan biriyim. Tüm bu özelliklerim sayesinde lise yıllarında kızlarla yakınlaşmaya başlamış, Üniversiteye başladıktan kısa bir süre sonra da 39 yaşındaki dul bir kadınla birlikte olarak, seks ve kadın vücudu ile tanışmıştım.

O dul kadınla birlikteliğim seks hayatıma yön veren olay olmuştu, ilişkilerimi hep seks üzerine kuruyor, aşk ve sevgi kavramlarından uzak bir hayat yaşıyordum. Sekste tercihim ise olgun kadınlardı, onların halden anlıyor olmaları, ne istediklerini biliyor olmaları ve en önemlisi de ilişkimi istediğim zaman bitirebiliyor olmam bu tercihimin sebebiydi. Yakın çevremdeki kadınlardan ve özellikle de evli kadınlardan ise başıma bela olmamaları için uzak duruyordum.

Böyle bir hayat yaşamamın temelinde ise acı bir olay yatıyordu. Orta okula başlayacağım yıl ailemi bir trafik kazasında kaybetmiş, o acı olaydan sonra bana sahip çıkan amcam ve yengem ile yaşamaya başlamıştım. Amcam ve yengem benim aileme göre rahat insanlardı. Amcam iyi para kazanan, sürekli içki içen, eve sarhoş gelen bir adamdı. Yengem ise güzel ve rahat giyinen, amcamın parasını yiyen bir kadındı. Özellikle yengem gibi güzel ve rahat bir kadınla aynı evde olmak ergenlik yıllarıma renk katmış, Üniversite ve sonrasında askerliği bitirdikten sonra kendi başıma yaşamaya başlamıştım…

Amcam sağ olsun, beni kendi kızından ayırmadan bir dediğimi iki etmemiş, en önemlisi de benim geleceğim için babam öldükten sonra babamdan kalanları satıp 4 tane ticari taksi almıştı. Ben tüm bunları ise 18 yaşımı doldurduğumda öğrenmiştim. Askerden sonra bir mali müşavirlik bürosunda çalışmaya başladım. 29 yaşına kadar o büroda çalışmaya devam edip, bu süre içinde ise mali müşavirlik belgemi de almıştım. Artık büroda çalışmaktan sıkılmış, kendime rahat ve yorucu olmayan bir iş bulmak adına işten ayrılmış, iş aramaya başlamıştım…

Yaz aylarıydı ve iş aradığım o dönem amcamın kızının düğünü vardı. Amcamın kızı benden 3 yaş küçüktü ve Üniversitede tanıştığı Antalya’lı zengin bir ailenin oğlu ile evlenecekti. Düğün için hep birlikte Antalya’ya gittik, damadın ailesinin bizim için ayarladığı otele yerleştik. Düğün bizim kaldığımız otelde olacaktı. Biz Cumartesi günü otele girmiştik, o gün dinlenmiş, ertesi sabahta erkenden kalkıp hazırlıklara başlamıştık. Gün boyu amcam, yengem ve kızlarında hazırlık telaşı vardı. Ben de onları uzaktan takip ediyor, elimden gelen bir şey varsa yardımcı oluyordum. Akşam düğün saati yaklaştığında hazırlanıp, salona indiğimde gözüm yengeme takıldı. Yengem derin göğüs dekoltesi ve mini sayılabilecek eteği olan tek parça kıyafeti, güzel makyajı ile genç kızları kıskandıracak bir haldeydi. Yengemi salonda gördüğüm ilk anda ise aklıma yine eski günler gelmişti…

Askerden sonra amcam ayrı eve çıkmamı istememiş, onlarla yaşamayı sürdürmem konusunda ısrarcı olmuştu. Benim ayrılma sebebim ise açıkçası yengemdi, onun bana yakınlığı ve aşırı rahat giyimiydi. Yengem evde sürekli mini kıyafetler giyer, sabahları geceliği ile dolaşır, banyodan çıktığında bana aldırış etmeden vücudunun büyük bölümünü açıkta bırakan havlu ile karşımda otururdu. Yengem beni belki oğlu gibi görüyordu, ama ergenlik yıllarımda bana keyif veren bu durum, özellikle Üniversite döneminde yengeme karşı farklı duygular beslememe sebep olmuş, ben de bu durumdan kurtulmak adına tek başıma yaşamaya başlamıştım…

Düğün başladı. Ben, amcam ve yengem ile bize ayrılan masada oturuyorduk. Kimseyi tanımıyorduk. Amcam su gibi içki içiyor, yengemle ben de etrafı izliyor, yengem arada bana uygun kızları gösterip, “Çok güzel kızmış, sana yakışır!” diyerek bana takılıyordu. Slow Dans müziği çalmaya başladığında, yengem amcama, “Hadi Dans edelim!” deyince, amcam, “Beni rahat bırak, Dans etmek istiyorsan Serdar’la Dans et!” diyerek topu bana atmıştı. Yengem de bana, “Dans edelim mi?” diye sorduğunda, yengemi kıramadım ve piste çıktık.

Yengemle ilk başta mesafeli bir şekilde Dans ediyorduk. Yengemin bir ara, “Burada o kadar güzel kız var, neden kimseye bakmıyorsun?” demesine, “Yenge salondaki en güzel kadınla Dans ediyorum!” diye cevap vermem, yengemin bana iyice sokulmasına sebep olmuştu. Yengemin büyük göğüsleri vücuduma baskı yapıyor, bacakları bacaklarıma değiyor, baktığımda dışarı fırlayacak gibi duran göğüslerini görmek ise beni heyecanlandırıyordu. Bu duruma yarağım da kayıtsız kalmadı ve taş gibi sertleşti. Yengem bu durumu hissettiğinde ise bana bakıp, tatlı bir şekilde gülümsedi ve sanki yarağımı daha da iyi hissetmek istercesine kendini bana iyice bastırdı.

Beni bir ateş basmıştı, bir yandan büyük bir keyif alıyor, diğer yandan da biri görür korkusunu yaşıyordum. Allahtan salonda loş bir ortam vardı ve müziğin bitmesi ile Dansı bitirmiş, ben ceketimin düğmesini hızlıca kapatıp, yengemle masamıza geçmiştik. Masamıza geçtiğimizde yengem bana iyice sokulmuş, bacağını sürekli bacağıma değdirmeye, elini arada bacağıma koymaya başlamıştı…

Düğün bittiğinde amcam sızmak üzereydi, yengemle birlikte amcamı odaya çıkardık. Yengem amcamın üstünü çıkartırken, ben de, “İyi geceler yenge!” diyerek odama geçtim. Takım elbiseden kurtulup banyoya girdim, duş aldım. Üzerimde şortla yatağa uzandım, odadaki TV kanallarını karıştırırken odanın kapısı çaldı. Kapıyı açtığımda yengemi üzerindeki mini şort ve göğüslerinin yarısını ortada bırakan askılı tişört ile karşımda buldum. Yengem, “Uyuyamadım Serdar, senin de uykun yoksa biraz oturalım mı?” dediğinde, “Olur yenge!” dedim. Birlikte odamdaki yatağa oturup sohbet etmeye başladık.

Yengem kızının evlendiğine ve en önemlisi de Antalya’da yaşayacağına çok üzüldüğünü dolu gözleri ile anlatıp, sonra da amcamın içkisinden bıktığını, bu özel gecede bile sarhoş olduğunu uzun uzun anlatırken, ben de yengemi teselli ediyordum. Yengem daha sonra, “Serdar, artık senin de evlenme zamanın gelmiş, Dans ederken, yaşlı maşlı demeden az daha yengenin içine girecekti şeyin!” dedi. O an utancımdan yerin dibine girdim. “Özür dilerim yenge, nasıl oldu ben de anlayamadım….” dediğimde, yengem, “Önemli değil, ben yabancı değilim, ama benim gibi yaşlı bir kadına bile sertleşiyorsa, senin artık evlenme vaktin gelmiş demektir!” dedi.

Yengem çok rahattı ve bu rahatlık o ilk andaki utanmamdan kurtulmamı sağlamıştı. Yengeme, “Yaşlı değilsin yenge! Maşallahın var, çok güzelsin!” dedim. Yengem de, “Öyle miyim cidden?” dediğinde, “Evet yenge, neden yalan söyleyeyim? Hatta yaşına göre çok daha genç duran, çok güzel bir kadınsın!” dedim. Bunları duymak yengemin hoşuna gitmişti, “Sen de çok yakışıklısın! Hatta Dans ederken şeyini hissetmek çok hoşuma gitti! Amcamınki artık sertleşmiyor, uzun zaman sonra o sertliği hissetmek, hele senin gibi genç ve yakışıklı birinden hissetmek çok hoşuma gitti!” dedi.

Muhabbetin rengi iyice değişmişti, sanki o an konuştuğum yengem değil, tanımadığım bir kadındı. Yengeme, “Üzüldüm senin adına, bu güzellik ile bu yaşta bundan mahrum kalmak kötü bir durum!” dedim. Yengem derin bir ‘Ahhh!’ çekip, “Evet Serdar, o yüzden arada bir seninle Dans edelim de özlediklerimi yaşat bana!” dedi. Yengemin niyeti belliydi, benim söyleyeceğim ve yapacağım şeyler ise tüm hayatımı alt üst edebilirdi. En önemlisi de, bana sahip çıkan, büyüten amcamın yüzüne bakamama sebep olacaktı. O an bunları düşünmüş, bir süre sessiz kalmıştım.

Yengem, “Ne düşünüyorsun?” diye sorduğunda, “Seninle bazı şeyleri yaşamak çok güzel olur yenge, ama amcamın yüzüne bakamam!” dedim. Yengem de, “Biliyorum, ama benim de sana çok emeğim geçti, mutlu olmayı hak etmiyor muyum?” dedi. Yengeme, “Ediyorsun!” dediğimde, “O zaman kırma yengeni, sadece Dans etmek istiyorum!” dedi. İkimiz de bu işin Dans ile kalmayacağını biliyorduk. Ama yine de, “Tamam yenge!” dedim. TV’den bir müzik kanalı bulup, yengemi Dansa kaldırdım.

Yengemle bu sefer çok yakın ve sıcak bir şekilde başladık Dansa. Yengem Dans sırasında kendini bana iyice yapıştırmış, arada boynumdan ve kulağımdan öpmeye başlamıştı. Sertleşen yarağımı hissettiğinde ise, “İşte bu çok güzel!” diyerek, ellerini kalçalarıma götürüp, beni iyice kendine çekti. Ben de artık dayanamıyordum, ellerimi yengemin kalçalarına götürüp, yavaş yavaş okşamaya başladım. İkimiz de yoldan çıkmıştık artık. Yengemin kalçalarını okşadıkça, yengem, “Ohhh, çok güzel!” diyordu.

Uzun bir süre böyle devam ettik. En sonunda yengemle göz göze geldiğimizde, yengemin dudaklarına bir öpücük kondurdum ve “Çok güzelsin yenge!” dedim. Yengem de beni öpüp, “Sen de çok yakışıklısın!” dedi ve bir anda önümde diz çöküp şortumu indirerek, taş gibi olmuş yarağımı eline alıp yalamaya başladı. Zorlanarak da olsa yarağımı yarısına kadar ağzına sokup çıkarıyor, sonra tekrar başını öpüp, yalıyor, emiyordu. “Serdar çok büyük bu… Çok güzel!” diyerek bir süre daha yaladıktan sonra ayağa kalkıp, önümde soyunmaya başladı.

Ergenlik yıllarıma renk katan o güzel vücudunu çırılçıplak olarak görmek çok keyif vericiydi. Yengemi kucaklayıp yatağa yatırdım ve üstüne çıkıp uzun bir süre göğüslerini öpüp, yaladım, emdim. Yengem ufaktan inlemeye başlamıştı. Bacak arasına inip amını yalamaya başlamam ile ise yengem artık kendinden geçmiş bir halde yüksek sesle inler olmuştu. Yengem amını yalamama fazla dayanamadı, bir süre sonra kasılarak, titreyerek ve inleyerek orgazm oldu. Ama ara vermek istemeden, “Hadi sik yengeni erkeğim!” dedi.

Yengemi yatakta domaltıp arkasına geçtim. Kalçalarından tutup, yavaşça yarağımı amına sokmaya başladım. Yaşına rağmen yengemin amı çok dardı. Ne kadar yavaş ve kibar davransam da, yengem acı çektiğini belli eden sesler çıkarıyor, “Yavaş!” diyordu. Zor da olsa yarağımın hepsi yengemin amına sokmuş, içinde beklemeye başlamıştım. Yengem beni yönlendiriyordu sanki, bir süre sonra kalçalarını hareket ettirmeye başladığında, ben de yavaş yavaş yengemi sikmeye başladım. Bir süre önce acı sesler çıkaran yengem, artık zevkten inliyordu. Ben de giderek hızlanıyordum, bir süre sonra yengemi bir makine gibi sikmeye başlamıştım…

Birbirine çarpan vücutlarımızın sesi, yengemin inlemeleri, benim sesim odada yankılanıyordu. Yarım saatte yakın sürdü bu tempo. Yengem dizlerinin ağrıdığını söyleyince pozisyon değiştirdik. Yengem sırtüstü uzanıp bacaklarını ayırınca, bir süre de o pozisyonda siktim. Artık yengem yaşadığı orgazmların yorgunluğu ve zevki ile yığılmış kalmıştı. Ben ise boşalacağımı hissettiğim an yarağımı amından çıkartıp, yengemin göğüslerine boşaldım. Yengemin gözleri kapanmış, nefes nefese bir haldeydi. Ben de su gibi terlemiştim, yengemin yanına uzandım…

Bir süre sonra kendine gelen yengem elini yarağıma atıp, “Ben buna ölürüm, çok güzel!” diyerek yarağımı okşadı. Ben de yengeme iltifatlar ettim. Yengem iyice kendine geldiğinde ise, “Serdar, ben artık gideyim, gerçi amcan uyanmaz, ama uyanırsa da beni göremezse sıkıntı olur!” dedi. “Tamam yenge, ama önce bir duşa gir, üstünü başını temizle!” dediğimde, yengem, “Haklısın!” diyerek kalkıp banyoya gitti. Yengemin peşinden banyoya gitmeyi çok istiyordum, ama gidersem orada da sikişeceğimizi bildiğim için yatakta kaldım…

Yengem saçlarını ıslatmadan, vücudunu yıkayıp kurulandıktan sonra yanıma geldi. Giyinip, beni dudağımdan öptü ve odamdan çıktı. Yengem gittikten sonra da ben duşa girdim. Olayın heyecanı ve zevki geçtikten sonra ise vicdan azabım ile baş başa kalmıştım. O gece sabaha kadar doğru dürüst uyuyamadım…

Ertesi gün Saat 10:00 gibi odanın kapısı çaldığında, ben zorla uyandım. Kalkıp kapıyı açtığımda, karşımda amcamı gördüğümde açıkçası korkmuştum. Amcam, “Yeğenim hadi hazırlan, bizim damadın ailesi bizi kahvaltıya davet etti, oraya gideceğiz!” dediğinde biraz rahatlamıştım. “Tamam amca, hazırlanıp aşağıya iniyorum!” dedim. Hızlıca bir duş aldım ve hazırlanıp, aşağıya indim.

Hep birlikte bizi bekleyen arabaya binip, damadın ailesinin yaşadığı eve, daha doğrusu villaya gittik. Damadın ailesi sıcakkanlı ve iyi insanlardı, bizi sıcak karşılamış ve kahvaltıdan sonra da gün boyu bize yakınlık göstermişlerdi. Bize Antalya’nın görülmeye değer yerlerini de gezdirdiler. Akşam yemeğini de onlarla birlikte yedikten sonra geç saatte otele geri döndük…

Ertesi sabah havaalanında uçağı beklerken, amcam yengeme, “Damadın babası bana Antalya’da iş teklif etti, ben de sen kızından ayrı kalmak istemiyorsun diye kabul ettim. Antalya’ya taşınacağız!” dedi. O an yengem de, ben de şaşırmış, açıkçası ben yengemden uzaklaşacağım için sevinmiştim.

İstanbul’a döndükten sonra ben iş arama işini hızlandırdım. Amcam ve yengem ise taşınmak için hazırlık yapmaya başladılar. İki hafta sonra yengem beni aradı. “Antalya’ya gitmeden seninle bir kere daha Dans etmek istiyorum Serdar!” dediğinde, yengeme, “Yaşadıklarımız bir kere ile sınırlı ve hoş bir hatıra olarak kalsın yenge, sen çok güzelsin ve sana alışırsam sensiz yapamam!” diyerek biraz da yalan söyledim. Yengem de, “Haklısın Serdar, o zaman akşam bize gel hep birlikte yemek yiyelim!” dedi. O akşam amcam ve yengem ile birlikte yemek yedik, geç saatlere kadar sohbet ettik…

Birkaç gün sonra da Antalya’ya taşındılar.

[Serdar]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

eşimi izlerken..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

eşimi izlerken..
Adım Şener 35 yaşındayım. Eşim Mısra ise 30 yaşında. Tabi ki bu isimler gerçek isimlerimiz değil.İkimizde üniversite mezunu ve kariyerleri olan kişileriz. Maddi durumumuz oldukça iyi sayılır Türkiye şartlarına göre. Benim fiziksel özelliğim okuyanların ilgisini çekmeyeceği için sizlere kısaca eşimin fiziksel özelliklerinden bahsedeyim. Kendisi 1.60 boylarında. Güzel sayılabilecek kadar bebek yüzlü,kumral, kahverengi gözlü ,ince belli ve iri göğüsleri olan birisidir. Evleneli 4 sene oldu. Şimdilik çocuk düşünmüyoruz.Evliliğimin ilk aylarında birisi bana eşin seni aldatsa ne yapardın diye sorsalar düşünmeden onu vururdum derdim. Veya eşini başka bir herifle sikişirken seyretmek hoşuna gider mi diye soru sorsalar ,büyük ihtimalle soranı öldürürdüm. Ama hayat bu 4 sene sonra ne olacağı veya daha önce büyük bir tabu olarak gördüğün şeyleri daha sonra senin için vazgeçilmez bir şey, daha da önemlisi senin büyük bir zevkin haline geleceği. Benim ve eşimin birazdan anlatacağım olaylar kimisine göre anlaşılmaz bir iffetsizlik, namussuzluk, ahlaksızlık olarak gelebilir. Aranızdan “adam nasıl eşinin başka birisiyle sikişmesinden zevk alır” deyip küfür edenleri duyar gibiyim. Onlara da bir sözüm yok. Olamazda .Doğrusuda onların düşündüğüdür. Eşimle ben bu şekli yaşam biçimimiz olarak görüyoruz. Zevk aldığımız bir eğlence ve faaliyet gibi. Kesinlikle birbirimize olan sevgimiz eksilmedi. Aksine daha çok arttı. Gazetelerde belki okumuşunuzdur swinger eş değiştirme ailelerin varlığı. Bu insanlar bu tip şeyleri yapmaktan hoşlanıyorlar. Bizimkisi de buna benziyor. Neyse fazla felsefe yapmadan ilk olayımıza geçeyim. Bu olayımızı heyecanlı kılmak için porno edebiyatına sık sık baş vuracağım. Hala o günü hatırladıkça içim tuhaf olur ve heyecan duyarım.2 sene sonunda cinsel yaşamımız o kadar sıkıcı bir hale geldi ki bu iş yapılması gereken ve aradan çıkması gereken olay gibiydi. Sikişmelerimiz o kadar kısa sürüyordu ki ne ben nede eşim bu işten zevk alıyordu. Bir gün bilgisayarda iken eşini birisine siktirip seyrederek büyük zevk alan konulu bir porno seyrettim. İlk önce olmaz ya böyle bir şey dedim kendi kendime. Ama bir taraftan da heyecanlandırmıştı. Yani bir taraftan iğrenç geliyor, diğer taraftan heyecan duyuyordum. Filmi seyrettiğim gün eşimle ateşli sikiş yaşadım. Uzun süredir bu kadar zevk almamıştım. Sikiş süresince daha önce ağzıma almadığım kelimeler çıkmıştı. Yarrağım Biraz heyecan olsun diye ikinci r harfini yazıyorum kalın uzun sayılmaz. Her erkek gibi bende daha önceleri ölçmüştüm. 13,5 cm Söylediğim sözler ise benimki küçük,seni koca yarraklılar siksin, Amın koca yarrak görsün gibi. Sikiş bittikten sonra eşim bana sen iyisin değil mi? Çünkü hiç böyle şeyler söylemezdin. Biraz utanmıştım. Daha eşim uyuduktan sonra hızımı alamadım. Banyoda eşimi koca yarraklı birisi sikiyor hayali ile 31 çektim. Boşaldıktan sonra kendime çok kızdım ve suçluluk hissettim. 1 sene boyunca eşimle sikişmelerimde hep aynı davranışları gösterdim. Bu durum adeta beynimi kemiriyordu. Bir taraftan müthiş heyecan bir taraftan kendime kızgınlık ve suçluluk duygusu. Acaba eşime böyle bir isteğimin olduğunu söylesem mi diyordum kendi kendime.Her defasında söyleyecek gibi oluyordum ama sonra birden cesaretim kırılıp, vazgeçiyordum. Eşimle yine bir gün sikişimizin sonunda sert bir şekilde dedi ki ” sen benim başkalarıyla mı yatmamı istiyorsun”. Bende saçmalama , fanztazi yapmanın ne gibi zararı var ki diye olayı başka tarafa çekmeye çalıştım. Ama daha sonraki sikişmelerimde o da alışmıştı. Hatta kendisi bile fantazi üretiyordu. Bugün işi çabuk bitir, beni çok yordular gibi Bende bu olay saplantı halini almıştı. Bir gün yine sikiş yaparken cesaretimi toplayarak, gerçekten bir başkası ile sikişir misin dedim ve anında tokadı yedim. Sen nasıl denersin beni bu konuda.Sen nasıl böyle bir şey düşünürsün yahu. Ben orospuyum diye çıkıştı. O gün ve ondan sonraki 2 hafta ayrı yattık. Zorunlu haller dışında benimle konuşmuyor. Ben ise gönlünü kazanmaya çalışıyor, kendimi affettirmeye çalışıyordum. Sonra bir akşam televizyon seyrederken aniden gerçekten böyle bir şey istiyor musun dedi. Çok şaşırmıştım. Acaba o da benimi deniyor dedim kendime. Ben aramız iyice bozulmasın diye yok canım diye geçiştirdim. Eşim yok yok sen istiyorsun anlaşılan. Anladım ki eşim beni seviyor ve kaybetmek istemiyordu. O zaman birisini bul onunla yatacağım dedi. Sen bulmazsan sana inat ben birisini bulurum dedi. Resmen şok olmuştum. Böyle cüretkarlığı beklemiyordum. Kekelemeye başladım. Emin misin hayatım böyle bir şeyi istediğinden dedim. Bana emreder gibi birisini bul dedi. Acı acı gülümseyerek “ama koca ve kalın yarraklı olsun senin istediğin gibi” dedi. O gün gece hayatımızın sikişini yaşadık. Birbirimize demediğimiz laflar kalmadı. o bana boynuzlu, ben ona koca yarrak isteyen orospu gibi Daha sonra kendi kendime düşünmeye başladım. İyide ben nerden bulacağım böyle adam dedim kendi kendime. Böyle şeyleri hayal etmek kolay ama gerçeğe taşımak o kadar basit değil. Bir gün alış-veriş merkezinde bizim apartmanın kapıcısı Veysel efendi ile karşılaştım. Acayip tuvaletim gelmişti. Veysel efendiye tuvalete gideceğimi söyledim. O da bende geleceğim dedi. Pisuvarda yan yana işerken herifin yarrağını gördüm. Benimkinden biraz daha uzun ama kalınlıkta en az 2 misliydi. Akşam eve döndüğümde eşime bizim kapıcı Veysel efendiye alış-veriş merkezinde rastladığımı söyledim. Eşim ee bunda ne var dedi. Herifle yan yana tuvalette işerken yarrağını gördüm. Herifin yarrağı senin daha önce bana söylediğin büyüklükte hemen hemen dedim. Eşim bana şimdi sen bizim çirkin suratlı, koca göbekli, bodur boylu kapıcıyla mı yatmamı teklif ediyorsun dedi. Eşim dedi ki hayatım bana bu adamı mı layık gördün aşk olsun dedi. Duyulduğu zaman halimizi düşünmek bile istemiyorum dedi. Bende hayatım yabancı birisi olursa başka rizikoları da almış oluruz ,örneğin hastalık gibi dedim. Veysel efendi yabancı birisi değil . Adam gayet sağlıklı birisi. Size kapıcımız Veysel efendiden bahsedeyim. Herif evli 3 tane çocuğu, kendisi gibi saf bir karısı var. Kapıcının karısı aynı zamanda bizim eve haftada bir temizliğe gelmekte. Eşim yukarıda söylediği kadar çirkin sayılabilecek fiziksel özelliklere sahip. Ama her işimize koşan bir yardımsever. Veysel efendinin en büyük korkusu işsiz kalmak. Çünkü hiç bir vasıfa sahip değil. Buradan ayrılırsa bir iş bulamayacağını biliyor. Bu bilgiyi arabamın bagajını temizlememe yardımı sırasındaki sohbette öğrendim. Bunu koz olarak kullanabilirdik. Biraz da haince. Eşime bu durumu anlattım. Eşim iyide ama adam çirkin yahu. Bir maraza çıkmayacağından eminsin değil mi dedi. Ben eşime yinede tekrar sordum . Böyle bir olayı bana inat yapıyorsan istersen vazgeçebilirsin dedim. Eşim yok dedi . Bakarsın hoşuma gider. Şimdiden heyecanlanmaya başladım dedi. Yani eşimde benim gibi havaya girmeye başlamıştı. Bundan 3 hafta öncesine kadar sadece hayalimde olan olay bir ara hep hayalimde olacak sanmıştım gerçekleşmek üzereydi. Ama az da olsa içimden bir ses vazgeç der gibiydi. Ama o sese kulak vermek istemiyordum. Ağustos ayı idi. Eşimle ben aynı anda yıllık izin almıştık iş yerlerimizden. Eşime dedim ki kısmetse bugün Veysel efendiyi ayarlayayım dedim. Eşimin sesi titreyerek , heyecanlı bir şekilde tamam olur dedi. Saat sabah 10:00 civarlarıydı. Kapıcı dairesine indim. Kapıyı çaldım. Veysel efendi kapıda pijama , fanila şeklinde açtı. Buyur abi dedi bana. Yalnız mısın dedim. Evet dedi. Çocuklar köyde, hanım ise temizliğe gitti dedi. yarım saat sonra bize uğrasana dedim. O da olur dedi. Ben yukarıya çıktım. Eşime hazırlanan herif biraz gelecek dedim. Eşim nasıl ya dedi şimdimi. Evet bende şimdi dedim. Kalbim küt küt atıyordu eşiminki gibi. Daha önce hazırladığımız planı devreye sokmaya başladık. Planımız, eşim yatak odasına gidecek. Yatağın üzerinde bekleyecek. Eşim dedi ki herif yıkanmadan ben bu işi kesinlikle yapmam dedi. Peki o işinde çaresini bulurum dedim. Kapı çalındı ve kapıda Veysel efendi göründü. İçeriye davet ettim. Soğuk bir şeyler ikram ettim. Abi yenge yok mu dedi. Hayır alış-verişte dedim. Ee ne yapıyoruz abi dedi. Banyoda eski termosifon var . Onu sökebilir misin dedim. Ben fazla anlamıyorum bu işlerden diyerek bahane ürettim. Abi alet çantası var mı. Var dedim. Başladı bizimki işe koyulmaya. Gerçekten vidalar pas tutmuş olduğundan dolayı epeyce zorluyordu bizim kapıcıyı. İş bitti. Ben gideyim abi dedi. Hayır dedim. Yıkan burada. daha sonra soğuk bir şeyler içersin dedim. Yok abi ben evde duş alırım dedi. Ben ısrar ettim. Peki dedi. Duş alman bittiği zaman oradaki bornozu kullanırsın. Çıktığın zaman sakın elbiselerini giyme bornozla çık. Soğuk bir şeyler içeriz dedim. Herif banyodayken doğruca yatak odasına gittim. Eşim amma uzadı işiniz dedi kısık sesle. Heyecandan her tarafı titriyordu. Banyodan çıktıktan sonra soğuk bir şeyler içtik. Herifi bir bahaneyle Gardrop kapağının problemini göstermek yatak odasına doğru götürmeye başladım.Heyecanım 2 kat artmıştı. Artık geri dönüşü olamayan bir yola girmiştik.Kapıyı açar açmaz herif eşimi orada görünce pardon deyip çıkmaya çalıştı. Ben kolundan tutarak tekrar odaya soktum. Ama abi ne yapıyoruz böyle dedi. Heyecandan sesim titreyerek anla lan işte. Ne yapacağın malum görmüyor musun dedim. Herif şok vaziyetteydi. Eşimde resmen titriyordu heyecandan. Ben yatağın kenarındaki pufa oturdum. Bornozu çıkar dedim. Herif bir bana , bir eşime bakarak çıkardı. Eşim herifin yarrağını gördü. Gözleri iyice büyüdü. Yatağa doğru yanaşmasını söyledim. Herif artık heyecandan mı yoksa korkudan mı gözlerini resmen iyice kısmıştı. Eşime herifin yarrağını eline almasını söyledim. Eşim gözleri sabit bir şekilde herifin yarrağındaydı. Bana bakmadan hıı hıı dedi ve eline aldı. Sıvazlamaya başladı. Herifin gözleri hala kısıktı ve tavana bakıyordu. Herif bizden de beter durumdaydı. Eşim sesi titreyerek bununki kalkmıyor dedi. Veysel efendi sakinleş dedim. Sonra herifin yatağa uzanmasını söyledim. dediklerimi bir robot gibi yapıyordu. Benim ise heyecanım giderek artıyordu. Eşime de yanına uzanması söyledim. Eşim ilk zamanlara göre daha da sakindi. Eşim herifin yarrağını eline alıp oynamaya başladı. Herif şimdi daha sakindi. En azından gözlerini açmıştı. Herifin yarrağında hareketlenmeler olmaya başlamıştı. Eşim yarrağı daha hızlı sıvazlamaya başladı. Bana dönüp yarrak bayağı kalın dedi. Ben ve eşim ilk heyecanlanmaları üstümüzden atmış, daha rahattık. Veysel efendi ,abi ne yapacağız diyerek sanki ilk defa bu işi yapacak kişi edasıyla bakıyordu. Kardeşim al sana güzel bir hatun. Bununla ne yapılır sen söyle dedim. Herif ilk şokları üstünden atmıştı artık. Eşim yarrağı sıvazlamayı bıraktı. Bende o sırada şortumu indirmiş, elimle oynuyordum. Karım sırtüstü uzandı. Herif rahatlamanın etkisiyle kirli sakallarıyla eşimin iri göğüslerine yumulmaya başladı. Göğüsleri sakalın şeklinden dolayı hafif kızarmıştı.Eşim hafif hafif iniltiler çıkarmaya başlamıştı. Herif bir eliyle de eşimin amını mıncıklıyordu. Kendimi porno film izleyen seyirci gibi hissediyordum. Başrollerde eşim ve kapıcı Veysel. Herif daha sonra porno aktörleri gibi eşimin amına dil darbeleri atmaya başladı. Eşimin büyük bir zevk aldığı ,kafasını sağa sola çevirmesinden ve bayağı bayağı inilti çıkarmasından belliydi. Kenardan bende herife seni köftehor seni çok porno seyretmişsin anlaşılıyor dedim. Herifte okeyler tarzında kafa salladı. Herif eşimi dudağından öpmeye kalktı. Eşim izin vermedi. Herif fena bozulmuştu. Sonra amı yalamayı bıraktı. Herif iyice açılmıştı artık. Eşime şimdi seni öyle bir sikeceğim ki tadını bir daha unutamayacaksın dedi. Herif yarrağını eşimin amına yavaş yavaş sokmaya başladı.Bir süre sonra kalın yarrak eşimin amında kayboldu. Eşim derin bir oohh çekti. İçime keyif veren kazık girmiş gibi hissediyorum dedi. Herif hızlanmaya başlamıştı. eşim daha hızlı daha hızlı diyerek gaz veriyordu. Herife keyfin nasıl diye sordum. Abi uzun süredir gerçek bir karı sikiyorum. Bizim evdeki çamaşır makinesi karısını kastediyor artık tat vermiyordu. Eşim ve ben adamın bu sözleri karşısında gülmeye başladık. Böyle bir laf beklemiyorduk. Herif eşimi ayaklarından tutarak götü yatağın kenarına gelecek kadar çekti. Daha sonra kendisi yataktan inerek eşimin ayaklarını ayak bileklerinden tutarak havaya kaldırdı ve yarağını hızlıca eşimin amına gömdü. Herif hızlı, sert ve yüklenerek siktiğinden dolayı eşimin iri göğüsleri resmen dairesel hareketler çiziyordu. eşim kendinden geçmiş durumundaydı. Dudaklarını ısırmış, kafasını sağa sola atıyor ve gözleri kapalıydı. Sadece inliyordu. Müthiş bir zevk aldığı her halinden anlaşılıyordu. Herif eşimi bu vaziyette aşağı yukarı 5 dakika kadar sikti. Herif kan ter içindeydi ama en ufak yorgunluk ve boşalma emaresi gözükmüyordu. Daha sonra adam sırt üstü yatağa yattı ve eşimi üzerine aldı. Eşim küçük eliyle herifin yarrağını kavramaya çalıştı. Daha sonra herifin kalın yarrağını yavaş yavaş amına sokmaya başladı. Herifin yarrağı santim santim ilerleyerek eşimin amında kayboldu. Eşim yavaş yavaş yarrağın üzerinde hoplamaya başladı. Herifin ellleri eşimin iri göğüslerindeydi. Mıncıklıyordu.Manzara arkadan müthiş görünüyordu. Eşimin amının dudakları sanki sağa ve sola gidebilecekleri en son yere gitmiş gibi görünüyordu. Sanki am yarılmıştı.Bir müddet sonra hızlanmaya başladı. Hızlanırken inlemelerinin sesi de artmaya başlamıştı. Eşim: “Hadi daha hızlı sik beni daha hızlı” diyordu. Herif bu sözleri duyar duymaz karımın ince belinden tutup 10-15 cm yukarıya kaldırıp yarrağını hızlı bir piston gibi kullanmaya başladı. Herifin yarrağı eşimin amına giriş çıkışlarını takip edemez hale geldim. Eşimden tiz bir çığlık geldi. Orgazm olduğunu anladım. Herifte 5- 6 defa gidip geldikten sonra büyük böğürtüyle eşimin amının derinliklerine boşalmaya başladı. Eşim herifin üzerine yığılıp kaldı.Herifin yarrağı hala eşimin amındaydı. Eşimin amından sızan spermler herifin yarrağın kenarından taşaklarına akıyordu. Manzara harikaydı. Aşağı yukarı 2-3 dakika o şekilde kaldılar. Eşim bir süre sonra temizlenmek için banyoya gitti. Bu sırada Biz Veysel efendiyle konuşmaya başladık. Bak veysel bugünkü yaşananlar aramızda kalacak. Eğer bir duyulursa Senin hiç hayırlı olmaz. Hem işinden gücünden olursun ,hem de bu durumu kimseyi inandıramazsın. İftiradan dolayı hapse bile girebilirsin. Ben seni ufak yolluda olsa göreceğim her zaman. Ara sıra buraya gelip bugünkü alem yaparız. Zaten böyle bir karı nerde bulabilirsin sikmek için. Herifi korkutarak işin ciddiyetini iyice anlamasını sağladım. Bak hem güzel bir karı sikeceksin hem de ufak yollu yardım alacaksın. Canına minnet değil mi. Tamam abi dedi. Her zaman dediğine hazırım ben dedi. Eşim bu sırada banyodan dönmüştü. Herifi banyoya gönderdik temizlensin diye. Biraz önceki sikişin verdiği azgınlıkla hemen icraata koyuldum. Eşimi üzerime aldım, alttan pompalamaya başladım. Eşim seninkini hissetmiyorum şimdi gerçekten deyip gülmeye başladı. Şakayla karışık eşime kızdım. Alıştın şimdi kalın yarrağa. Gecenin ortasında tutturmasak iyidir. Eşimde bilmem sen istedin böyle olmasını , belki tuttururum diye hınzırca sırıttı. Herif banyodan dönmüştü o bensiz başlamışsınız ikinci devreye dedi. Herif bayağı espritüeldi gerçekten. eşimi hoplatırken Veysel efendi Eşime arkadan girmeye çalışıyordu. Ben defalarca yapmıştın arkadan. Ama herifinki kalın olunca eşim acıyor acıyor diyordu. Bende herife zorlama şimdi dedim. Herif sırtüstü yattı ve yarrağı eşim bir çırpıda soktu amına. İşte buna yarrak denir diyerek bana baktı. Eşim hafif hafif hoplamaya başladı yarrağın üzerinde. Bende arkasına geçip biraz önce aşağılanmanın etkisiyle hızlıca soktum. Yavaş dedi eşim. Eşimi aramızda tost yapmıştık. Eşim bize gaz veriyordu. Boğalarım benim daha hızlı sikin beni. Doyurun beni diyerek filmi koparıyordu. Herif bir taraftan eşimin iri göğüslerini adeta yiyordu. Herifin çok porno seyreden birisi olduğu belliydi. Yavrum sana iyi döşeniyoruz değil mi gibi cümleler kurarak eşimi daha azdırıyordu. O sırada üçümüzde aynaya bakarak sikişin nasıl olduğunu görüyorduk. Bu durum eşimi azdırdı. Olmayacak kelimeler etmeye başladı. Kocacığım bak boynuzların çıkmaya başladı. onları iyice cilala oldu mu diyerek, sözüm ona beni aşağılıyordu. Bu şekilde 5 dakika kadar sikistik. Azmanın neticesinde ilk boşalan ben oldum. Kendimi yanlarına attım. Herif ilk boşalmasını yarım saat önce yaptığı için herifte boşalmanın emaresi yoktu. Bunların öyle bir tempo yakaladılar ki eşimin iri göğüsleri neredeyse çenesine değiyordu. Yine aynı muhteşem manzara görünüyordu. Eşimin amının dudakları sanki sağa ve sola gidebilecekleri en son yere gitmiş gibi görünüyordu. Bende yanlarında mutlu musun hayatım dedim. Çok diyebildi sadece. Dudaklarından öpmeye başladım. Sikişmenin verdiği azgınlıkla kulağıma daha büyük yarraklıda bulursun değil mi canım dedi. Bende kafa salladım. Herif sonra eşimi domaltarak sikmeye başladı. Bir ara götten sikmeye çalışsa da eşim acıyor diyerek denemesine izin vermedim. Herif bu şekilde sert darbeler vurdukça iri göğüsler sarkaç gibi bir o yana bir bu yana gidiyordu. Herif hızlanmaya başladı. Eşimde herifte kan ter içindeydi. 2-3 dakika sonra herif geliyorum, amını döllerimle dolduracağım yavrum diyerek boşalmaya başladı. Herif eşimin üstüne yığılıp kaldı daha sonra. Bir süre sonra kendine geldiler.İkisi de temizlendikten sonra yatakta keyif sigarası içmeye başladık. O sırada aklıma yarraklarımızın uzun ve kalınlığı ölçmek geldi. Komidinden mezroyu çıkardım. Eşim bana onunla ne yapacaksın dedi. Ölçü alacaksın dedim. Eşimde gülümseyerek neyin ölçüsü dedi. Neyin olacak yarraklarımızın dedim. İyide şu an ikinizin de sönük dedi. O zaman sende kaldır dedim. Eşim ikimize de 31 çekiyordu. Daha sonra bir benimkini bir herifinkini yalıyordu. Sonunda dimdik olmuştu yarraklar. İlk önce boyları ölçtü. Benimkinin uzunluğu 13,5-14 kalınlığı ise 7 cm gelmişti. Sonra eşim herifinkini ölçtü. Uzunluğu 16,5 cm , kalınlık ise 13,5 cm di. Herif kalınlıkta 2 kat fark atmıştı. Herif eşime maden kaldırdın yarrakları o zaman senin üstünde indirelim demez mi .Eşim yok hayır zaten kalın yarağınla haşat ettin beni yeter dedi. Eşim bu bol pozisyonlu sikiş tekniklerini nerden biliyorsun diye sordu Veysel efendiye. Bende bunu böyle olduğuna bakma ,sessiz sakin gibi ama tam pornocu yahu. Sonra herife iyice bu durumun nazikliğini anlattık eşimle beraber. Veysel efendi gayet iyi anladım. Sikmek için böyle hatunu nerden bulurum yahu dedi. Her zaman hazırım ben, ne zaman isterseniz dedi. Herif bu sözlerle iyice havaya girmişti. Kendisini eşi bulunmaz sikici gibi görmeye başlamıştı. Ben en son yine bu durum buradan dışarıya çıkmayacak dedim. En ufak bir şey sezersek bize bir şey olmaz olan sana olur. Biz bu durumun içinden çıkmasını biliriz dedik eşimle sert tonla. Daha sonra herife evin kapısında 50 Ytl verip, yolcu ettim. Daha sonra yatak odasına eşimin yanına gittim. Yanına uzanarak pişmanlık duyuyormusun dedim. Hayır dedi. İyiki yaşadık böyle bir olayı. Herhangi bir maraz çıkarmasın diye Veysel efendiyi sürekli kollayıp, gözümüzün üzerinde olduğu hissini verelim. Nede olsa cahil adamdır.Eşime sen merak etme dedim. O günden sonra Veysel efendiyi bir kaç defa aramıza katıp eşimi kalın yarraktan mahrum bırakmadım.Bir sonraki hedefimiz evli çiftler ve eşimin çok merak ettiği zenciler.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

şişli escort bakırköy escort Antalya escort beylikdüzü escort escort antalya rus escort eryaman escort demetevler escort Hacklink mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net By Casino rus escort bahçelievler escort Escort bayan Escort bayan escort ankara şişli escort mecidiyeköy escort sincan escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort otele gelen escort anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com escortsme.com kuşadası escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort ankara escort bursa escort Escort hurilerim.com bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa sınırsız escort bursa escort bayan bursa escort görükle escort antalya escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj türkçe altyazılı porno porno 64 japon porno burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort ankara travesti escort escort escort travestileri travestileri otele gelen escort keçiören escort etlik escort çankaya escort wbahis vaycasino Deneme Bonusu veren siteler Deneme Bonusu