Abimin Arkadasi 1 [C]ALINTI

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

tekrar selam arkadaşlar ümit abiden sonra amca oğlumun beni sikşi. ümidin çağırmasıyla içeri giren suat vay vay vay bizim ipne amca oğluna bak dedi elim ayağım boşaldı korkudan ne yapacağımı şaşırmışdım hiç sesim çıkmıyodu suat korkma zevk alcaksın dedi ve yavaşca pantolonu indirdi aldındaki kilodu da indirdi yarrağı kazık gibi duruyodu ümide teşekkürler ediyodu beni yanına çağırdı abi bunu neden yaptın dedim suat tam bi götcüdür dedi ondan önünde diz çöktürdü hadi bakalım kuzen yap orospuluğunu dedi yala lan topppp deiye saçlarımdan tutum gırtlağa kadar sokmaya çalışdı bende başladım yalamaya imit abiye şuna bak karı gibi yarrak yalıyor bu götveren diyor imit ise sikerken götünü gör bide dedibana 10 dk bıraktırmadan yarrağını emdirdi taşakklarını yalattı imüt soğaata dönüp hadi oğlum şu piçi domaltda sen sikerken benimkini yalasın dedi abi diye bildim sadece istememişdim o an aslında suatda isterse yalamasın diyip domaltdı beni ümit anasını sikerim bu topun o zman diyip yarrağını ağzıma verdi suata sen daha girme dedi ben yalamaya devam ederken suat da götümü deliğimi kalçalarımı emiyor yalıyor dilini deliğime sokmaya çalışıyodu (deliğin yalanması en zevklisiydi ) ağzımda yarrak varken suata sok şu piçe zamanı geldi diyip ellerini başıma koydu kafamı çekmem izin vermiyodu abiiiiiiii diye içimden bağırıyodum suat soluksuk kremlediği yarrağı soktu götüme miğdeme kadar değdi sanki ümidinki kadar kalın değil ama onunkinden uzundu suathafifi ayağa kalktı dizleri kırık vaziyette girmeye bşaladı ban ben domalık veziyette ümidin yarrağını yalıyodum yala yala diye mırıldanıyodu suatsa ilk defa göt sikiyomuş gibi girip çıkıyordu ulan amca oğlu ulan amına koduğumun çocuğu böyle güzel götün vardı neden siktirmedin kendini götveren bana diyip yarrağını köklüyodu bana benm ise yaladığım yarrağı taşaklarından başladım dilimle tek seferde kafasına kadar gelip teşekkürler abi dedim merak etme dahha çok zevk aldırcam sana diyip saçlarımı okşuyodu bu arada amca oğlum bu piçin annesinin götüde çok güzel ümit dedi onuda sikelim dedi ümit ayıp olur ya senin yengen amcanın karısı dedi o da ne olacak bu piç götverende amca oğlum diyip götümü tokatlıyodu suat ben arkadan girerin sen amından sikersin alıştırdıkmı beraber sikeriz diyodu ben resmeniki katzevklenmişdim hem götümü çok sallıyodum hem yarrağı daha iyi yalıyodum ümit ne o hoşunamı gitti annenin sohbeti dedi hafifden kafamı salladım orospu çocuğu dediiii ağzıma soktu yarrağı ve bana köz kırparak hayr olmaz o iş bu ipne bize yeter dedi suata abiiii dedim suslan amın oğlu diyip bastırdı suada da dönüp boşal artık sıra bende dedi az sonra suat içimedöllerini bıraktı ve gidip yarağını yıkayıp geldi önüme geçip yalda yine kalksın dedi bu günlük yeter çok kötü oldum dedim o ne o benim yarrağı beğenmedinmi ipne verdi ağzıma arkamda ümit sokayımı dedi sok abimmm dedimmm ilk olduğundanmı bilmem ama onun yarrağından başka yarrak aklıma gelmiyodu ya o beni kanıttıra kanıttıra sikiyodu neyse ümit de içime boşaldı ve yeter bu kadra diyp suatı da beni de gönderdi evden çıktık gittik o ayrı yola ben ayrı yola bi baktım arkamdan ümit geliyo efendim abi dedim döndük onun evine içeri geçtik hiç oturmadan len ipne sen annenin sikilmesini izlemekmi istiyon dedi ben şey falan derken elini pantolandan sokup götümü okşuyodu çöz pantolonunu dedi çözdüm arkama geçip dayadı kulağımı emiyodu duvara yapışmışdık ikimizde hala yarrağı sertdi götümde hissediyodum o ensemi yalayışı kulağımı emişi anneni siktirmek istiyomusun piç bu yarrak annenede girsinmi abiii yaaa falan demeye başladım serhoş gibi olmuşdum bu sefer kendi pantolonunu da indirdi yarrağı öle dayamaya başladı ensemi falan yalamaya devam ediyor kudurdum artık yalvarmaya başladım sok yarrağnı abimmmm sok kökle içime sik beni abiiii sikk demeye başladım anneni siktircenmi dedi abiii beni sik lütfen dedimm sik beniiiio ise annenide sikmek istiyorum özellikle suatın yanınmda hayr dedim sadece ben bilip ben sikcem dedi ağzımdan kaçı verdi nasıl olcak ki annem siktirmez kendini ha şöle yola gel orospu çocuğu dedi abi sik artık ne olursun dedimm sikcem bekle götveren sen kabul ediyormusun dedi ben söleyemem dedim o söylemiceksin ki dedi yarrağını yavaş yavaş sokmaya başladı can alıcı noktamı biliyodu heristediğini yaptırır artık bana nasıl olacak abi dedim içecek her hangi bişeye uyku ilacı koyacaksın dedi bu arada da sikmeye başladı beni o her giriş çıkışında ben evet evet evet diye inliyodum tamam lan oropu çocuğu deyip çıkardı yarrağüı abi çıkarma sik lütfen dedim önüne eğildim yalamaya falan çalıştım topladı kendini iyi düşün annen uyuyor olacak hiç öğrenmicek sende yarraksız kalmıcaksın dedi ve sanırım yarraksız kalmak daha ağır bastı ve kabul ettim bu konuyuda bi sonraki sefre anlatcam ben bile hayran kaldım annemin götüne :* :* yarraklarınızı öpüyor hatta yalıyorum canlarım

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kocamı aldattım

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

Evlendikten 2 yıl sonra eşimin babasına ait olan Bodrum’daki yazlığımızda bir tatil yapmaya karar verdik. Yazlık bir sitenin içindeydi. Eşim beni buraya ilk kez getirecekti.
Kendisi de yıllardır gelmemişti. İlk işimiz yıllarca boş kalmış daireyi temizlemek oldu. Temizlik sırasında sitenin getir götür işlerini yaptığı anlaşılan bir adam gördük.
Üstü çıplak altinda kot bir şort vardı, esmer ve kaslıydı, boylu poslu ve göğsü siyah kalın tüylerle kaplıydı. Adamdan içten içe etkilenmiştim bir saniyeliğine.
Eşim; “Bize çöp poşeti varsa getirir misiniz?” diye seslendi. Adam “Tabi ki.” diyerek çöp poşeti almaya gitti.
Elinde çöp poşetiyle geri döndüğünde eşim içeride birşeyler yapıyor, ben de kapının önündeki kolileri içeri alıyordum.
Bana çöp poşetlerini uzatırken “Yardım ediyim.” dedi. Ben de “Çok zahmet olacak ama iyi olur.” dedim.
Büyük kolileri tek çırpıda alırken iri bedenindeki kaslar geriliyordu. Onu izlerken amımdan yukarı bir ateşin harlandığını hissettim. Onun maskülenliği, sert bir erkek oluşu içimde bir hormon bombası patlatmıştı.
Akşam komşularımızla otururken bu adamın birkaç günlüğüne bir arkadaşının yerine baktığını öğrendik. Bense günboyu bu vahşi karizmatik erkeği unutamadım. Kolileri taşırken gerilen kasları amımı sırılsıklam ediyor, kirli sakallı kemikli yüzünün erkeksi hali meme uçlarıma kadar bir yangını ateşliyordu. Eşimin ise bu hislerimden haberi yoktu.
Bir gün sonra eşim evin ihtiyaçları için alışveriş yapmak üzere evden çıktı. Yalnızdım. İçgüdüsel olarak balkona çıktım ve onu aradım.
Havuzun başında bişeyleri tamir ediyordu. Ohh üstü yine çıplaktı. Esmer kaslı teninin üzerinden ter damlaları akıyor, elindeki aleti her kullanışında adeleleri geriliyordu. Yanıyordum artık. Ürkekçe seslendim:
-Bi bakabilir misiniz acaba…
Yavaşça arkasını dönüp bana baktı
-Buyrun?
Biraz umursamaz ve sert bir tavrı vardı. Amımda ufak bir kasılma hissettim.
-Dünkü yardımınız için teşekkür etmek istedim…
Sesim olabildiğince ince ve titrekti.
Bu güçlü erkek karşısında şimdiden eriyordum
-Önemli değil, ne zaman isterseniz… dedi ve işine döndü.
İçgüdüsel olarak bir kez daha “pardon” diye seslendim.
-Evde takılması gereken perdeler var da, eşim şuan evde yok, acaba yardım eder misiniz?
Bir an beni baştan aşağı süzdüğünü hissettim. Üzerimde kısacık bir şort ve askılı bir atlet vardı. Sütyen takmamıştım. Memelerim ve beyaz bacaklarımın tamamı ortadaydı. Onu istediğimi anlamış gibiydi. Kalbim duracaktı neredeyse.
-Olur. Şu işi bitireyim beş dakikaya oradayım.
O beş dakika geçmek bilmedi.
Bir saniyeliğine aklıma daha uygun bişey giymek geçtiyse de içgüdüsel niyetim engel oldu buna. Kendimi ona verecektim.
Kapı çalındı, kalbim hızla çarparken yavaşça gittim ve açtım. Bir saniye bakıştık. İçeri davet ettim. Göğüslerime bakıyordu.
-Su içer misiniz?
-Çok iyi olur.
Arkamı dönüp buzdolabına yöneldim. Beni izliyordu. Sadece eşimleyken giydiğim minicik şortum kalçalarımı tamamen ortaya çıkarıyordu. Şu şişesini alıp tezgahın üstüne koydum. Bardağı almak için ayak parmak uçlarımda dolabın üst rafına uzanmaya çalışıyordum. O an bana doğru yanaştığını hissettiğimde kalp atışlarım daha da sıklaşmaya başlamıştı. Bardağı aldım ona döndüm. Tam karşımdaydı. Elimdeki bardağı alıp kenara koydu. Boğazımdan tuttu ve sırtımı buzdolabına yasladı. O anda bu vahşi erkeğe teslim olmuştum.
Hoyratça dudaklarımı öpüyor, büyük kaba elleri memelerimde, götümde bacaklarımda dolanıyordu. Bir an öpmeyi ve bıraktı ve
-Kocan gelmez degil mi?
Bu sırada kot pantolonunun altındaki sertliği karnımda hissediyordum.
Aklım başımdan gitmişti. Amımın yangını tüm vücudumu sarmıştı artık.
-Yok… Gelmez daha. Hadi al beni, karın yap, kölen yap, fahişen yap.
Bunu duyar duymaz üstümdeki askılı atleti bir seferde çıkarıp kenara attı, beni kucaklayarak mutfak tezgahına oturttu. Çok güçlüydü ve sert davranışları çok hoşuma gitmişti. Ortaya çıkan memelerime saldırıyor, yoğuruyor, emiyor, ısırıyordu. Ben de kendimden geçmiş halde onun başını okşuyordum. Bembeyaz memelerimin pembe uçları zevkten dimdik olmuş, etrafı erkeğimin siyah sert sakalları her temas ettiğinde şehvetle kızarıyordu.
Ben de bu sırada erkeğimin kaslı sırtını, geniş güçlü omuzlarını ve kollarını okşuyordum. Küçük, beyaz ve manikürlü narin ellerim, kırmızı ojeli parmaklarım onun kaslı esmer teniyle delirtici bir kontrast yakalamıştı. Yakından hafif erkeksi ter kokusunu duyuyordum. Bu beni iyice azdırmış, kaslı bedenine dudaklarımla tapınma isteği uyandırmıştı. Omuzlarından başlayarak erkeğimi öpüyordum artık. Kaslı göğüsleri, boynu, dudakları…
Beni tekrar kucakladı ve bu defa içerideki koltuğa oturttu. Karşımda ayakta durmuştu ve kot pantolonundan kabaran o baş döndürücü sertlikle karşı karşıya kalmıştım. O tok sesiyle “dışarı çıkar bakalım onu” diye emretti.
Kemerini çözdüm ve düğmesini açtım, fermuarını güçlükle indirirken az çok neyle karşılaşacağımı tahmin ediyordum artık. Pantolununu indirdiğimde nutkum tutulmuştu. Külodunu indirdiğimde sallanarak dışarı fırlayan yarrak, eşiminkinden daha uzun ve çok kalın, kocaman bir erkeklik abidesiydi. Tüm sertliğiyle havaya dimdik dikilmişti. Bu manzarayı görür görmez onu iki elimle kavramak istedim.
-Al bakalım bebeğim ağzına.
Bu emir içimde bir kez daha hormon bombası patlattı ve erkeğime ahlaksızca gülümsedim. Ve sonra tapınırcasına o koca yarrağın başına bir öpücük kondurdum. Dudaklarımın arasına alıyor, boydan boya yalıyor, aşağı sarkan taşaklarını emiyordum.
Zevkten hayvani sesler çıkaran erkeğimi mutlu etmiş olma duygusu beni daha da azdırmıştı. Sonra kontrolü ele aldı ve saçlarımı toplayıp başımı sabitleyerek ağzımı sikmeye başladı. Onun istekli dişi köpeğiydim artık.
Ağzımı sikerken bazen gırtlağıma kadar sokup nefesimi kesiyor sonra tamamını azımdan çıkarıp nefes almama izin vererek beni ödüllendiririyordu. Bir süre sonra sonra beni saçlarımdan çekerek kaldırdı ve koltuğa döndürüp “domal” diye emreti. İkiletmedim. Ayakta arkam ona dönük bir şekilde hızlıca şortumu çıkardım. Erkeğimin önünde külodumu yavaş yavaş indirirken onun o kocaman elleri kalçalarımda geziyordu. Çırılçıplak bir şekilde koltuğa dizlerimle çıkıp öne doğru eğildim ve açıkta kalan, zevkten kabarıp şişmiş ıslak amımı ona çevirdim. Arkadan beni yalarken ben de aç bir dişi köpek gibi götümü sağa sola sallıyor ve yalvarırcasına inliyordum.
-Hadi artık, bana sahip ol, seninim, kadının yap beni güçlü erkeğim. mmhhh…
Güçlü kollarıyla belimi kavradı, koca yarrağının başını ona sunduğum aç amcığa yasladı. Sabrım kalmamıştı.
-Ohh hadi, ohh…
Ben kalçamı arkaya ittirip onu içime almaya çalışırken yarrağını tek seferde vahşice sonuna kadar sapladı.
Tiz bir çığlık attım. Kalın aleti daha önce eşimin girmediği derinliklerime girmiş ve amımı dağıtmıştı. Kadınlığım zirvedeydi artık. İçimi dolduran yarrağı geri çekti, ve sonra tekrar sapladı. Sonra kocaman erkekliği vahşice bir hızla amımda gidip gelmeye başladı. Zevk denizinde yüzüyordum artık. Onun sert kasıkları benim beyaz ve yumuşak götüme çarptıkça kalçalarım dalgalanıyordu. Saçımdan tutup daha sert vurmaya başladı.
-Off harikasın bebeğim, amın ne güzel senin böyle…
Bu sırada öne eğilip altta sallanan memelerimi kavrayıp sıkmaya başladı.
Amımdan yayılan şehvet beni artık bambaşka biri yapmıştı.
-Mmhhh erkeğim, sok hepsini içime.
Bu sırada sertleşen vuruşlar beni dünyadan koparmıştı. Peşpeşe orgazm oluyordum. Orgazmın şiddetiyle kasılıp gevşeyen am dudaklarım onun koca yarrağını daha da zevklendiriyor olmalıydı ki erkeğim de inliyordu.
Sonra beni bıraktı. O daha boşalmamıştı. İçimden çıkardığı esmer yarrak am suyumla parlıyordu. Çıkar çıkmaz yaylanarak havaya dikilmişti. Bir saniye bile dayanamadım bu görüntüye.
Tekrar yalvardım.
-Ohh sik beni, bi daha sik beni lütfen. Hadi erkeğim. Çok istiyorum seni.
Bu sırada mutfak tezgahının üzerindeki soğuk su şişesini ağzına dikmekte olan erkeğim şişeyi indirdi. Ağzını vahşice sildikten sonra acele adımlarla bana geldi ve güçlü kollarıyla beni kucağına aldı. Kucağında küçücük kalmıştım. Çelikleşmiş yarrağını tek seferde amıma gömdükten sonra beni ayakta kucağında hoplatarak sikmeye başladı. Amcığım alttan darbelenirken ben de erkeğimin neresi denk gelirse öpüyordum. Yaklaşık 10 dakika daha beni kucağında siktikten sonra yüz kasları iyice gerilmişti.
Ohh boşalacaktı. Ona içimden çıkmasını asla söyleyemezdim. Neyse ki hap kullanıyordum. Şehvet ve endişeyle kaçınılmaz sonu bekledim. Ve sonunda hayvan gibi hırlayarak koca yarrağından dölleri rahmime fışkırttı.
Beni koltuğun üzerine atıp banyoya geçti. Zevkten soluk soluğa titrerken banyoda yüzünü yıkayan erkeğimi izliyordum. Onun terler içindeki vücudunu ve hala dimdik duran koca sikini izlerken yarım kalan orgazmımı tamamladım. Tam olarak doyurulmuş ve sersem halde duvardaki saate baktım. Çok geç olmuştu.
-Eşim gelecek. Çabuk giyin ve git lütfen… nolur.
İkimiz de giyindik. Ben ortalığı toparlarken evden çıktı ve çıkarken eşimle karşılaştı. Eşim içeri girdi ve ne olduğunu sordu. “Yatağa geç bekle. Ben duşa giriyorum. Çıkınca anlatıcam.” dedim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

müge ve mert 6. Bölüm

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Okula gitmemiştim. Eve erkenden geldim. Yatağa girip uzandım. Aldığım paradan ve yaptığım seks değil de o kızın aşağılaması ve ablam mügeyi aldatmış olmak çok üzmüştü beni. Vicdan azabı çekiyordum. Bunları düşünürken uyuya kalmışım uyandığımda aşkım baş ucumdaydı. Mert iyimisin ablacım. Yine çok güzel görünüyordu. Gözlerimi açtığımda onu görmek harika bir histi. Hadi ablacım kalk yemek hazır. İyisin di mi. Dün gece bir şey mi oldu? Yok bir şey abla. Geç yattık bir de okul iş derken uyumuşum. Ve dudaklara değen sıcak bir öpücük. Yemekten sonra da keyifsizdim. Hemen odama geçip uzandım. Kapı sesine uyandım. Evde bütün ışıklar sönmüştü. Odama giren ablamdı. Üstündeki şortu ve atleti çıkardı. İç çamaşırlarınıda sıyırıp yanıma sokulup üstümdeki çarşafın altına girdi. Camdan gelen ışık gözlerini parlatıyordu. Yatakta yan döndüm ve bir elimi başımın altına koydum. Gözlerine ve dudaklarına bakıyordum. Ben bunu sana nasıl yaptım ablacım diye düşünürken kendimi onunla öpüşürken buldum.

Bedeni sıcacık ve yumuşaktı.
atasehir escort Sırt üstü uzanmış ve bir bacağını dizlerinden kırmıştı. İr elim kasıklarına gitti ve orta parmağımı direk amına soktum. Yavaşşş dedi… dedi demesine ama ıslaktı zaten. Orta parmağımı sokup çıkarırken deli gibi öpüyordum. Memesine eğildim. Başı dimdik olmuştu. Isıra ısıra emdim. Saçlarımı okşayıp inliyordu. Parmağım bir derinliklerde ir klitorisindeydi ve çok geçmeden sarsılarak boşaldı. Nefes nefese kalmıştı. Biraz nefeslendikten sonra sikimi okşamaya başladı. Eğilip emmeye başladı ve ben dün gecenin de etkisiyle hızlı bir şekilde boşaldım. Yuttu ve oral sekse devam etti. Ama ben boşaldıktan sonra yine dün geceyi ve ablama yaptığım haksızlığı düşünmeye başladığım için sikim kalkmadı. Bana baktı noluyo ablacım buna dedi gülümseyerek. Dudağının kenarında sperm vardı. Bende ilmem gibisinden işaret yaptım. Onu yukarı çektim ve dudağındaki spermi yaladım. Hakanın sperminin tadına benziyordu. Offff noluyordu bana… sen yorgunsun mert.. uyu ablacım. İyi geceler dedi. Çıkardıklarını giyerek odasına gitti.

Mert Öz….. buyrun dedim. Paket sizin. Dedi ve gitti kargo elemanı. Kasanın arkasındaki giyinme odasına gittim ve paketi açtım. İçinde bir kart vardı. Otel kartı gibi. Bir iç çamaşırı ama kullanılmıştı. 300 dolar para ve bir not^^ s….. Rezidans b blok D:2326 akşam saat 9.da ^^. Hakandan geliyordu sanırım. Ama neden kullanılmış çamaşır vardı. Kimin di bu? Hem neden mesaj atmamıştı da böyle bir not vardı? Kafasında sürpriz bir şeyler mi vardı… kafamda deli sorularla akşam olmuştu. Ve denilen saatte o lüks yerdeydim. Elimdeki kart bütün kapıları açıyordu. İçeri girdiğimde bir not vardı. ^^mutfağa git ^^ hemen mutfağa yöneldim. Yeşil bir hap vardı. Bir içecek ve tavuklu sandviç e bir not. ^^önce ilacı iç, yemeğini ye ve yatak odasına gel^^ ne ilacıydı ki bu. Kimin umrundaydı ve en fazla ne olabilirdi ki.! Denileni yaptım yatak odasına gittim. Yatağın üzerinde bir not. ^^ külotun kalsın, soyun ve gözlerini bağla, ileklerini birleştir öne doğru uzat ve bekle.^^

Ellerime kelepçe bağlandı. Hiçbir şey görmüyordum. Üstümde sadece sabah kargo ile gelen siyah dantelli kalın belli bir tanga vardı. Hakan diye seslendim. Ses gelmedi.. etrafımda biri dönüyor ama ses çıkarmıyordu. Sonra üstümde soğuk bir şey hissettim. Vücuduma ve kılsız bedenime dokunuyordu. Kimsiniz. Hakan ses ver lütfen dedim, bak yoksa gözlerimi açacam. Bilekten kelepçeli ellerimi gözüme götürmek üzereyken popomda sert bir kırbaç darbesi geldi. Çok acımıştı. Ahhh diye kıvrandım. Kırbaç vücudumda gezmeye devam ediyordu. Popoma e sırtıma çok sert olmayan darbeler geliyordu. Sonra sikimin çevresinde geziyordu.
Omuzlarıma çıktı kırbaç ve omzumdan bastırdı beni. Anlatılmak isteneni anlamış ve diz çökmüştüm. Boynumda ve ensemde dönüyordu. Meme uçlarıma doğru gezdi. Ve ensemden tekrar bastırdı yere doğru. Dirseklerimi yere koyarak köpek pozisyonuna çevirdi beni. Ve kırbaç tekrar şakladı götümde.

Aahhh diye inlemiştim. Tanganın üstünden göt deliğime doğru baskı vardı. Aşırı zevk ve keyif alıyordum. Sikim kalkmış ve tangayı önden zorlamıştı. Hakan senmisin diye sordum ve kırbaç bir kez daha sertçe popomdaydı. Artık bağırmıyordum ağzım kapalı sadece ıhlamalar vardı. Sonra yine kırbaç yönlendirmesiyle sırt üstü yattım halının üstüne. Kalkan sikime doğru yöneldi kırbaç ve sertçe vurdu sikime. Ahhhh çok acıtmıştı. İkiye kıvranmak üzereyken yine popoma bir şaplak yedim. Sikim inmişti artık acıdan. Kırbaç ağzıma geldi ve ağzımın içine girdi. Sakso çeker gibi kırbacı emiyordum.
Kırbaç çıktı ağzımdan. Sonra burnumun ucunda bir ayak hissettim. Burnuma dokundu. Kokusuz ve yumuşaktı. Hiç erkek ayağına benzemiyordu ve bu ayak ağzıma doğru girdi. Şimdi ağzımdaki kadın parmağı olduğunu anladığım parmağımı emiyordum emmesine de kimdi bu. Aklımda bir sürü soru varken emmenin hakkını verememiş olacağım ki kırbacın memelerimde baskısıyla yine ayağa yöneldim. Sırayla bütün ayak parmaklarını e topuğunu yalattı. Sonra aşımın iki yanında iki ayak vardı ve ağzıma doğru bir şey yaklaştı. Önce dizlerini koydu yüzümü oturur gibi bir hareket yaptı ve ağzımın ucunda bir şey vardı. Bu kokuyu biliyordum. Am kokusu. Dilimi uzattım dudaklarına değdim. Islak ve tüysüzdü hatta kaymak gibiydi. Kilitorisi burnuma değiyordu. Kendini geri çektikçe ben kafamı kaldırmaya çalışıyor ama başaramıyordum. İstediği kadar yalatıyordu bana sonra bir ara amını iyice bastırdı dilim derinliklere gidince aahh diye bir inleme geldi. Bu ses tanıdık geliyordu… duraksadım. Duraksamam hoşuna gitmemiş olacak ki beni tekrar kaldırdı.
Yüzümü yatağa yasladı ve beni domalttı. Tangamı çıkardı sonra çekmece sesi anadolu yakası escort geldi ve bir şeyler yaptı. En domalmış şekilde arkamdaki tanımadığım kişiyi ve bana yapacaklarını bekliyordum. Sonra götümde bir dil hissetim. Deliğimi yaladı önce. Sonra taşaklarımda ve sikimde bir el beni okşuyordu. Yumuşak bir bayan eli. Ve soğuk bir şey aktı götüme eliyle hafifçe yaydırıp götüme plastik bir penis dayandı. Belden bağlamalı bir sik ile beni sikecekti bu kadın. Yavaş yavaş yerini aldı. Bacakları bacaklarıma değdikçe tahrik oluyordum. Sik hadi dedim ve bir anda hepsini soktu. Ciğerim sökülecekti nerdeyse. Çarşafı ısırmıştım acıdan. E popoma bir kırbaç daha geldi. Sonra yeniden toparlandım ve götümde git geller başladı. Zevkten inliyordum ve zaman zaman onunda zevk inlemeleri geliyordu. Ve beni siktikçe o zirveye ulaştı ve üstüme attı kendini.

Yumuşak tenliydi. Sert memeleri vardı ve vücudu ateş gibiydi. Öylece kaldık bir süre. Sonra beni yeniden çevirdi ve ellerimi çözdü. Gözlerimi çözme girişimim olmamıştı. Boyu benim kadardı nerdeyse. Yatağa doğru uzandı ve beni de ellerimden tutarak çekti. Gözlerim hala kapalıydı ve öpüşmeye başladık. Dudakları rujlu ve dolgundu. Güzel kokuyor ve saçları yumuşacıktı. Deli gibi öpüşüyorduk sonra üstüne çıktım bacaklarının arasına girdim ve sikmeye başladım. Misyoner pozisyonunda sikiyordum. Artık ikimizde zevkten inliyorduk altımdakinin kim olduğuyla ilgilenmiyor sadece u temiz sıkı amcığın tadını çıkarıyordum. Sert darbelerle girip çıktıkça sırtımda tırnaklarını hissettim. İkimizde zirveye gelmiştik önce o orgazm oldu ve bir anda gözlerimdeki bağı çözdü.

Şok olmuştum. Bütün menilerimi hakanın kızının içine akıtmıştım. Sen dedim.. evet benim.. dedi sonradan adının hande olduğunu öğrendiğim güzellik. Yeşil gözlü kumral bal rengi ataşehir anal escort saçlı buğday tenli bensu soral a benzeyen güzellik. Ne zamanır böyle bir fantazim vardı gerçekleştirdim seninle dedi. Birer sigara yaktık ve tekrar seviştik. İkinci ve üçüncü postadan sonra uyuduk. Sabah yine yalnız uyanmıştım. Salondan sesler geliyordu. Üstüme ir şeyler alıp salona girdiğimde yeni bir şok daha yaşadım. Hande hakan ve ablam kahvaltı sofrasında bana bakıyorlardı. Gel ablacım kahvaltı hazır dedi ablam gülerek Ve bir kahkaha koptu….

ARKADAŞLAR YORUMLARINA GÖRE DEVAMI GELECEK… YORUM YAZIN LÜTFEN..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ZEVKINE DUSKUN KADIN! – 1. BOLUM

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Kamyonun tepesinde Aydın yolunu tutuyorduk. Çevreme boş gözlerle bakıyor, yanımda oturan kardeşim Simay ile konuşuyorduk;

Simay;
– Abi sence Aydın nasıl bir yer? Nasıl bir yere gidiyoruz?

– Hiç bilmiyorum,gürsu escort kuşadasına çok gittim, aydın ve çevresini hiç bilmiyorum

Düşünceli gözlerle yolu izlemeye devam ediyordum.

bursa escort Psikolojim tamamen çökmüştü. Bir kişi değil, herkes terk etmişti beni. Kısa bir yolculuğun ardından, kamyonun penceresinden babam kafasını çıkarttı;

Babam;

– Çocuklar geldik!

Kardeşim Simay ile birlikte çevremizde ki bursa üniversiteli escort evlere bakıyorduk. Acaba hangi eve taşındığımızı anlamaya çalışıyor, boş daireyi arıyorduk. Simay’a elimle bir ev gösterdim. Üç katlı, çift daireli bir binaydı. Soldan iki bina boştu. İkinci ve üçüncü katlar boştu. Parmağım ile işaret ettim.

– Simay galiba bu bina.
– Bok yanında daha temiz durur sanki…

Kamyon durmuş, babam ve kamyoncu gelip kasanın kapaklarını açıyordu. Yanımızda, karşımızda duran eşyalarımızı taşıyacak olan hamallar, yardım ediyor, kasanın kapağını indiriyordu. Kardeşim Simay ile kamyonun kasasından indik ve çevremize alıcı gözle bakmaya başladık;

Simay;
– Baba burası çok kötü bir yer. Hangi dairede yaşayacağız?
– İkinci kat, bak şurası bizim ev.

Babamın parmağını takip ederek daireye bakıyordum.

Simay;

– Abi gel eve bakalım bir.
– Olur hadi gidelim bakalım.

Simay önden gidiyor, arkasından ben gidiyordum. Dairenin içine girince, karşımıza 5 basamaklı merdiven, ve merdivenin sonunda birinci katın kapısı karşımıza çıkmıştı. Basamakları teker, teker çıktık kardeşimle. İkinci kata çıkmak için devam edecekken, kapı açıldı. Oldukça kilolu bir kadın bize arkamızdan seslendi;

– Hoş geldiniz gençler.

Kardeşim Simay kadın ile konuşuyordu;

– Merhaba hoş bulduk.
– Siz yeni kiracılar olmalısınız?
– Evet, siz de kiracı mısınız?
– Hayır yöneticinin eşiyim ben.

Arkasından üstünde yeşil bir atlet olan, göğsü ve kolları kıl içerisinde orta kiloda güler yüzlü bir adam çıktı;

– Hoş geldiniz gençler. Eşyalarınız geldi mi?

Kardeşim konuşmaya devam ediyordu;

– Evet, ailem kapıda. Eşyaları indirecekler, biz eve bakmak istedik önce.
– İyi yaptınız, ben Ramazan. Bu binanın yöneticisiyim. Arka tarafta büyük bir bahçemiz var. Orası ile de ben ilgileniyorum. Yan binamız boş, incir işliyoruz orada. Hadi siz bakın evinize, ben sizinkilerin yanına gideyim. Hanım gömleğimi versene.
– Tamam, görüşürüz Ramazan amca.

Simay kolumdan tutup çekti, merdivenleri çıkmaya devam ediyorduk;

– Simay kaç kişi yaşıyor acaba burada?
– Bilmiyorum ki sormadık.
– Anlarız yakında.

Dairemizin önüne gelmiştik, zaten kapımız açıktı. İçeriye girdiğimizde bir mağaraya giriyorum sandım. Evler çok basık, ışık görmüyordu. Dış kapıdan girer girmez tam karşımızda, tuvalet kapısı vardı. Hemen yanında mutfak, dış kapıdan adım attığınızda ise hol dediğimiz ince uzun bir yol. Mutfağın tam karşısında salonumuz vardı. Salon büyük sayılırdı, penceresi binanın dış kapısına, binanın dış kapısı, Söke, Didim, Bodrum yoluna bakıyordu. Anayoldu anlayacağınız üzere. Salondan çıktık ve o ince uzun holü takip ettik. Karşımıza bir banyo çıktı, banyonun sağ tarafı annemlerin yatak odası olmalıydı. Gardırop vardı çünkü, penceresi evimizin arka bahçesine bakıyordu. Bahçede, domates, biber ekili, bir çok çeşit ağaç vardı. Simay ağzını büktü.

– Abi odamız nasıl ama?

Küçük bir odaydı. Bu oda da Simay ile birlikte kalacaktım. Odamızın yanında bir kapı vardı. İnce hafif genişlikte balkonu vardı. Balkonu binanın dış kapısına, anayola bakıyordu. Kafamı çevirdiğimde, orta yaşlarda bir kadın, evinin yanında olan bahçesinde çapa yapıyordu.

Simay;

– Yemin ederim bok gibi bir yere taşındık. Düştüğümüz duruma bak.
– Şükür et kızım, ben ne yapayım? Tüm arkadaşlarım gitti, yakınlarım gitti.
– Geri dönmek istiyorum ben!

Simay köşeye geçip ağlamaya başladı. Yanına gidip saçlarını okşadım;

– Abicim yapma böyle, mecbur olmasak gelir miydik? Ne yapsın adam burada iş bulmuş nerede yaşayacaktık parasız pulsuz? Bankada ki paramı bile harcamışlar!
– Biliyorum abi, borç ödediler, birde annem yanına aldı orada giyecek bir şey alacağım diye.
– Tamam, alsın hadi kalk ağlama üzme babamı sen.

Kolundan tutup kaldırdım. Annem ile babam yanımıza geldi.

Babam;

– Nasıl çocuklar beğendiniz mi evinizi?
Simay;

– Bayıldık baba sorma!

Babam bıyık altından gülüyordu. Annem evi geziyordu. Hamallar eşyalarımızı eve taşıyor, yerleştiriyordu. Çok fazla eşyamız vardı, bu eve sığmayacak, ne yapacağımızı düşünüyordu annem ile babam. Dedikleri gibi de olmuş, bir çok eşyamız eve sığmamıştı. Biz de oturacak koltuklarımızı, yataklarımızı, mutfak, banyo yani kullanacağımız eşyaları soktuk eve. Evin depo gibi bir yeri vardı. Küçüktü ama eşyalarımızın bir kısmını sarıp, sarmalayıp orada muhafaza edebileceğimi söyledi, yönetici Ramazan abi. Biz de babam ile aşağıya indik, kalan eşyaları sarıp, sarmaladık ve yerleştirdik depoya. Çok yorulmuştuk, eve gidip hemen babam şofbeni taktı, sırayla duşumuzu aldık ve henüz yerleşmemiş evde oturuyorduk. Yöneticinin karısı Tenzile abla bize gelmiş, yaptığı yemekten bir tabak getirmişti. Yanında genç, yeşil gözlü, küçük boylu, hafif kilolu güzel sayılabilecek bir kız vardı. Sürekli gözleri üzerimde, bakıyor, kafasını çeviriyor, bakıyor, gülüyor. Gidene kadar bana bakıyordu. Anlam veremedim, ama gözü olduğu belliydi. Ben ona bakmadım bile, onlar salondayken kalkıp odama gittim. Kardeşim Simay ile yataklarımızı ayarlıyor, yerleştirmeye çalışıyorduk.

Simay;

– Abi biz buraya sığmayız ha!
– Balkonda yatarız ama yazın.
– Aynen o özelliği güzel bir tek, ama çok sıcak olur burası.
– Yanacağız yazın. Neyse söylenme hadi tut ucundan, çekelim şuraya ben burda yatarım.

Ben yatağımı duvar dibine, Simay’ın yatağını balkon penceresine bakan duvar dibine yerleştirdik ortamız boş kalmış, geçiş alanımız olmuştu. Tam karşıya o boşluğun orta hizasına bilgisayar masamı yerleştirdim. Bilgisayarımı kurdum. Simay yatak çarşaflarını falan yerleştiriyor, dolabımıza eşyalarımızı koyuyordu. Neredeyse bizim odamız hazırdı bile. Akşam olmuş, çok yorulmuştum. Yatağa kafamı attığım gibi uyumuştum. Sabah annemin sesiyle uyandım. Komşular bize gelmiş, konuşup duruyorlardı. 3 katlı bu binada, alt katımızda evli, benim yaşımda, benden büyük çocukları olan Elazığ’lı karı koca yaşıyordu. Bizim dairenin yan tarafında Küçük bir çocukları olan karı, koca yaşıyordu. Onların altında yöneticimiz Ramazan abiler vardı zaten. Yatağımdan kalktığımda, Simay da salonda onların yanındaydı. Sadece kadınlar gelmiş, annem ve kız kardeşim Simay ile sohbet ediyorlardı. Kapıda dikilmiştim, hoş geldiniz dedim. Güler yüzle hepsi yüzüme bakıyordu. Tenzile ablalarla yaşayan o genç yeşil gözlü kızda orada yüzüme bakıp gülüp duruyordu.

– Anne babam nerede?
– İşe gitti o oğlum.
– İlk günden mi?

Arkamı döndüm mutfağa gittim. Daha mutfak yerleşmemişti bile. Tüm yiyecekler, mutfak malzemeleri yerde, kimisi bangonun üzerindeydi. Mutfağa girilecek gibi değildi. Yanıma bir miktar para aldım, dışarıya çıkacaktım.

– Anne ben dışarı çıkıyorum!
– Tamam, ekmek al gelirken.

Nasıl bir yere düştüm amına koyayım! Diye sesli söylendim. Ayakkabılarımı giydim ve dışarıya çıktım. Hava biraz esiyordu ve soğuktu. Malum kasım ayındaydık. Uzun kollu vardı sadece üzerimde, dönüp ceketimi almaya üşendim. Yol boyunca ilerliyordum. Sağ tarafımda garaj, karşımda dört yol vardı. Nereden gideceğimi bilmiyor sağa sola bakınıyordum. Sırf bu anayol üzerinde ki mahallede üç tane bakkal vardı. Dört yoldan karşıya geçtim, yol hala dümdüz devam ediyordu. Bim, A101, Şok gibi büyük marketler bile yoktu burada. Ulan nasıl yere düştüm ben diye düşünüyor, sinir oluyordum. Dört yolun solunda bir kokoreççi vardı. Bu saatte kokoreç yiyemezdim. Aydın yönüne giden yolda sıra boyunca uzanan çöp şişçiler vardı. Nasıl bir yer burası amına koyayım diyordum. Çöp şişçiler asfaltın ağzına adam, çocuk dikmiş yoldan geçen araçlara el işareti yapıyor, sesleniyordu;

– “Gel abi gel abi süt kuzu bunlar, gel abi buyur abi, buyurun efendim!”

Zorla adamlara yedirecekler amına koyduklarım, tiplere bak hele püh amına koyayım. Söylene söylene salakça geziniyordum. Bir bok bulamamıştım. Bir bakkala girdim, ekmek, salam, yumurta hemen pişip, yenecek hazır şeyler aldım ve eve geri döndüm. Eve döndüğümde misafirler gitmiş, annem mutfağı yerleştiriyordu;

– Anne nasıl bir yer burası? BİM bile yok lan!
– Çok küçük, sığ bir yer burası.
– Dağın başına getirdiniz bizi! al pişir şunları öldüm açlıktan.

Salona Simay’ın yanına gittim, ve sordum;

– Kimmiş la bu gelenler?
– Abi şu sarışın genç kadın vardı ya, o yan komşumuz emine abla. Yöneticinin karısı tenzile yanında ki ablasının çocukları, o bakmış yıllardır. Sakat bir çocuk daha var Süleyman ismi, engelli yürüyemiyor, ve kafadan da rahatsız. Ablası Nergis, oda bunlarla yaşıyor. Alt komşumuz şu annemden yaşlı olan kadın. Fatma o da dört çocuğu var.
– Hadi ya engelli olan çocuk kaç yaşında?
– 25 yaşındaymış o, tenzile ile ablası bakıyor.
– Yatalak mı?
– Yok deynekle yürüyormuş, bak şu aşağıda ki çocuk. Gel bak!

Pencereden kafamı uzattım, ablası Nergis, arkasında. Süleyman elinde deynekler ile destek alarak, koltuğuna oturuyordu. Binanın ön avlusunda otururmuş Süleyman böyle gün boyu.

– Hadi ya üzüldüm çocuğa. Hadi git anneme yardım et bir şeyler hazırlayın. Acıktım ben çok.
– Tamam abi.

Mutfağa annemin yanına gitti. Pencereden Süleyman’ı izliyordum. Nergis ile yine göz göze gelmiştik. Bana bakıp gülüyordu. Ya kızın içinde belki öyle bir şey yoktur diyordum. Pencereyi kapattım ve koltuğa geçip oturdum.

Annem;

– Hadi yemek hazır Kuzey gel mutfağa!

Yerimden kalktım ve mutfağa gittim. Küçük bir mutfakta, masa sandalye de olunca, kıpırdayacak yer kalmamıştı. Sandalyemi çektim ve oturup yemeğimi yiyordum. Yemekten sonra odama gittim, odamın kapısını açtım ve masamın başına oturdum. Bilgisayarımı açıp sosyal medya da dolaşacaktım biraz. Kapım tekrar açıldı, Simay elinde bir bardak çay ile geldi. Çayı masamın üstüne koydu ve ?çıktı odadan. Facebook profilimi açtığımda gelen mesaj kutuma çarptı gözüm. Mesaj kutusunu açtım, Rüya, Zeki, Özge, Aysel yengem, ve İlayda. Hepsi bana mesaj göndermiş, tek tek kontrol ediyordum. İlk önce Özge’nin mesajına baktım;

“Selam Kuzey. Uzun zamandır görüşemiyoruz. Aramıyorsun, sormuyorsun. Lütfen kırgın olduğunu söyleme ve her şeyi bir kenara bırakıp, beni ara”

İçimden çok bekle ararım diyordum. Rüya’nın mesajını açtım;

“Kuzey telefonunu arıyorum ulaşamıyorum, evine geldim, ev bomboş, neredesin allah aşkına? İnsan haber verir giderken, hayır telefonunda kapalı.”

Bir dur amına koyayım sende, dedim içimden ve Zeki’nin mesajını açtım;

“Alow hacı gülle ne yapıyon yaw? Ulaşamıyoruz kankito sana, ben yurt dışına gidiyorum okul için, gel de görüşelim. Özledim lan seni! Neyse kendine iyi bak hacı gülle seviliyorsun. Ha unutmadan Ferhat’ın selamı var kanka sana.”

Ferhat’ın mezarı başında çekilmiş fotoyu bana göndermiş. Fotoğrafı açtım ve inceliyordum…

1. BÖLÜM SONU…

DEVAM EDECEK…

………………………………………………………………………………………..

0 Gerçek Ensest Anilarım Bolum: 31 FINAL!
Artık askerlik bitmiş, muş ktm de son günlerimi sayıyordum. Ben askerdeyken her şey yolunda gitmedi. En başta Özge yengem ailesinin aracılığı ile evlendi ve ailesi ile birlikte Afyona taşındı. Artık Özge yengem bizde yaşamıyordu, yaşayamazdı da.

Artık elimiz de ne ev, ne para hiçbir şey kalmamıştı. Sadece benim karamamba dan elimde kalan az bir miktar para vardı. Evdekiler benim yolumu gözlüyordu. Taşınacaktık, İzmir de yaşamayacaktık artık. Bilmediğim, görmediğim bir memlekete, Aydın’a gidecektik. Çiftlikte hayvanları zehirlediler ve öldürdüler. Bu yüzden her şey tersine döndü. Artık çiftlikte elimizde kalmamış, sattığımızda borçları anca karşılamıştı. Özge yengem arkamızda, önümüzde sürünüp, rezil olmaktansa, evlenip ayrılmayı tercih etmiş, bir kez daha bana kazık atmıştı. Ferhat, canım gibi sevdiğim kardeşimin mezarına gitmeyi düşünüyordum. Aklımda o vardı sadece, ne Özge’nin evlenmesi, nede ailemin tamamen batması umurumda değildi. Ktm de son günümdü, öğlene doğru muş havaalanına gittik, bir otobüs dolusu asker, herkesin gideceği yer Ankara, oradan sonrası aktarma ve illere dağılacaktık. Tek başıma sap sap uzunca bekleyişin ardından uçağım gelmiş, karakol dışında ilk kez bir alana ayak basıyordum. Askerlerin olmadığı bir alana. Ankara’ya indiğimizde de tek kalmıştım. İzmir uçağının geleceği kapıya gittim oturdum, pencereden uçaklara bakıyordum. Uzaklardan ses duydum;

– Hacı gülle, aloow hacı gülle, len kuzeyin oğlu!

Gözlerimle çevreme bakınıyordum Zeki’nin sesiydi bu.bursa escort bayan Gördüğümde gözlerime inanamadım. Cılız, sıska çocuk, hayvan gibi kilo almış kas yapmış.

– Yok artık Zeki!
– He benim!
– Kardeşim benim ne arıyorsun lan burada?
– İzmir’e gidecem amına koyayım aynı anda mı aldık la teskereyi!
– Valla öyle olmuş, olmuş da sana ne olmuş böyle?
– Ne olmuş hacı gülle? Ne oldu ki?
– Hayvan gibi olmuşsun oğlum!
– He ya şiştim, spor yapınca da böyle oldu, götümüzden kan aldılar oğlum. görükle escort Sana spor yapıyoruz dediğimde sen taşşaklarımı yayıyorum diyordun. Bak sen zayıflamışsın, kaslar patates olmuş, şimdi senden güçlüyüm!

Gerçekten de yiyip içip yatmıştım askerlik
nilüfer escort boyunca, nöbet dışında, dışarıya bile çıkmamıştım karakoldan.

– Haklısın Zeki öyle oldu.
– Siktir et hacı gülle toparlarsın kendini ne olacak. İyi olmuşum ama değil mi?

Karşımızda sarışın uzun boylu bir kız vardı, Zeki’yi kesiyordu sürekli. Zeki de bunun farkına varmış kıza laf attı;

– Hişt kız sarı, ne haber? Nereye gidiyon?

Kız boş gözlerle Zeki’yi dinliyordu. Zeki kalkıp kızın yanına gitti oturdu, kolunu kızın omzuna attı konuşmaya devam etti;

– Nereye gidiyon nereye? İzmir’e gidiyorsan rehberin olayım turlatayım seni!

Kız yabancı dilde bir şeyler diyordu Zeki’ye ve omzunda olan Zeki’nin kolunu tutup çekti, kalkıp gitti.

– Zeki ne oldu kanka?
– Aman bırak kanka yabancı çıktı kaşar dilini anlamıyom. Vala gudu, vala gudu konuşuyo.

Zeki’ye bakıp gülüyordum. Yanıma tekrar oturdu, dizime vurdu;

– Zaman ne çabuk geçti değil mi be hacı gülle?
– Gel bir de bana sor nasıl geçti amına koyayım!
– Sorun mu var la?
– Uzun hikaye.

O ara uçak için anons yapıldı, kapılar açılmış yolcu alımına başlanmıştı. Zeki tekrar dizime vurdu;

– Kalk gidek amına koyayım evimi özledim.
– Al benden de o kadar.

Uçağa bindiğimizde Zeki ileride oturuyor, dört koltuk gerisinde ben oturuyordum. Yanımda orta yaşlarda, kumral bir kadın oturuyordu. Müsaade isteyip cam kenarına yerime geçmek istedim. Cam kenarında oturmak için rica etti, izin verdim ortaya ben geçtim. Yanımda ki koltuğa da bir genç kız gelip oturdu. Alıcı gözle bakamadan kalktı ve kabin memurunun yanına gitti. Elimde ki bileti inceliyor, eve gidince ne yapacağımı düşünüyordum. Bir yandan taşınacak olmamız, okuyamayacak olmam, Özge’nin evlenip ailesi ile Afyona gitmesi. Düşündükçe başıma ağrılar giriyordu.

Yolcular uçağı doldurmuş, kalkış için hazırlanıyorduk. Genç kız tekrar gözüktü, bana doğru, koltuğuna geliyordu. Gözlerimi ona dikmiş süzüyordum. Kız muhteşem güzellikte, tatlılıktaydı. Siyah, hafif yırtmaçlı bir elbisesi vardı üzerinde. Saçları kızıldı. Omuzlarından süzülüyor, dalgalanıyordu saçları. Orta boylu, fiziği çok düzgündü. Göğüsleri dik, büyük değillerdi. Elbise vücuduna yapışmış, tüm vücut hatlarını meydana çıkartıyordu. Gülümseyerek yanıma oturdu. Yüzüne bakıp bende ona gülümsedim. Başımı ondan çevirdim, aşağıya eğdim ve biletimi inceliyordum. Hostes gerekli konuşmaları yapıyor, hiç dinlemiyordum. O güzel kız üzerime eğildiğinde, saçlarının muhteşem kokusu burnumu okşuyordu. O kokuyla uyandım ve kızın yüzüne baktım. Üstüme eğilmiş, kemerin ucunu tutuyor, üstümden bağlıyordu. Tepki vermeden onu izledim. Yüzüme bakıp tekrar güldü;

– Çok dalgınsın dinlemiyorsun hostesi.
– Ah evet farkında değildim.
– Güvenlik önemli bende hostesim, bursa sınırsız escort ve yolcular beni umursamadığında kırılıyorum gerçekten.
– Yok gerçekten umursamamak değil, askerlik yeni bitti de kafam karışık sadece.
– Aa öyle mi çok sevindim. Hayırlı teskereler. Rüya ben.

Elini bana uzatıyordu. Gözlerinden, gözlerimi çektim ve elimde ki bilet ile elimi uzattım;

– Pardon bileti şuraya koyayım, Kuzey bende memnun oldum Rüya.
– Bende memnun oldum Kuzey.bursa merkez escort İzmir’de yaşıyorsun sanırım?
– Evet İzmir’liyim. Sen?
– Ne güzel, ben Muş’ta doğdum bursa otele gelen escort ama İzmir’de büyüdüm. İşim gereği de her yere gidiyorum.
– Dünyayı geziyorsun yani?
– Yok şimdilik sadece Türkiye sınırlarını.
– Peki neden bu koltuktasın?
– Babamın cenazesi vardı. Onun için buraya geldim.

Gözlerim dolmuş, yutkunamıyordum. altıparmak escort Ağzımdan birkaç kelime döküldü sadece;

– Ferhat.
– Efendim?
– Başın sağ olsun. Benimde en yakın arkadaşım, askere geleceğimiz gün vefat etti.
– Senin de başın sağ olsun. Çok üzüldüm.
– Dostlar sağ olsun baban neden vefat etti?
– Kanserdi, uzun zamandır hastaydı, dayanamadı artık vücudu.
– Anladım üzüldüm gerçekten anlıyorum seni.

Sanki asker arkadaşımmış gibi ellerimi bacaklarına atıp okşadım;

– Ya çok affedersin, uzun zamandır bir bayanla konuşmadığım için asker arkadaşım gibi tepki verdim.

Rüya yüzüme bakıp gülüyordu. Bacaklarından çektiğim eli tekrar bacağına koydu ve elimi tutuyordu;

– Sorun değil, tanıştığımıza memnun oldum. Bir hafta İzmir’de olacağım. Biliyorum askerden yeni çıktın, belki birlikte bir şeyler içebiliriz. Hem kafa dağıtırız ikimizde.

Kız o kadar tatlıydı ki, suratını iki avcumla tutup, o dudaklarını yemek istiyordum. Zaten askerlikten beri kız eli değmemiş elime, çadırı kurmuşum, bıraksalar yanımda duran, teyzeyi sikeceğim. Kızın yüzüne bakıp gülümsedim bende.

– Tabii ki, görüşelim mutlaka.
– Süper.

Omzuma sarılmıştı, sanki kız yıllardır tanıyormuş beni gibi rahattı. Hostes servis için yanıma geldiğinde, utandım nedense ve ellerimi bacaklarından çekip, kendi bacaklarımın üstüne koydum. İçecek bir kahve aldım, tam kahvemi içiyordum, birkaç yudum aldım. Tekrar ağzıma götürdüğümde, yanda ki teyzenin kolu bana çarptı ve kahve üstüme döküldü. O kadar sıcak değildi, yada ben hissetmiyordum bilmiyorum. Göğsüme ve bacak aralarıma döküldü. Teyze panikledi;

– Ay yavrum yandın ya pardon!

Rüya elinde ki kolayı hemen önünde ki masaya koydu ve çantasından peçete alıp göğsümü siliyor, tişörtümü tutup çekiyordu;

– Of yandın mı?
– Hayır ya yok bir şeyim!
– Nasıl yok ya yarım bardaktan fazla kahveyi döktün üstüne kalk bir buz alalım.
– Gerçekten ben iyiyim!
– Bekle, al sil üzerini.

Bolca peçete verdi, yanda ki teyze de eline ıslak mendil almış, sikimin üstünü sileceğim diye ovalayıp duruyor. Zaten rüya çadırı kurdurmuş, “teyze arada kaynayacan amına koyayım” gibi bakıyordum kadına. Elinden ıslak mendili alıp kendim silmeye başladım. Rüya yanında buz torbası ile geldi. Tişörtümün içine elini soktu ve soğuk buz torbasını koydu.

– Oovv üşüdüm, buz gibiymiş!

Yüzüme bakıp gülüyordu. Yanıma oturdu, elleri hala tişörtümün içinde, vücuduma değiyor mu? değmiyor mu? hissetmiyordum ki! Gözlerimin içine öyle bir bakışı vardı ki, yanıyordu resmen. Gözlerinden alev çıkıyor, o kiraz gibi dudakları “öp beni” diye haykırıyordu. Yanıma iyice yanaştı ve göğüsleri koluma temas etti, irkildim ve kolumu göğüslerinden çektim. Kendi kendime; “ne yapıyorsun amına koyduğumun salağı? Bırak değsin kolun kızın memelerine! Neden çekiyorsun? Ya ne amcık, göt herifsin, böyle miydin ulan sen? Şuan kızı uçağın tuvaletinde sikmen lazımdı?” rüyanın sesiyle irkildim;

– Kuzey, kuzey! Elim üşüdü sen tutmak ister misin biraz?

Üşür tabi amına koyayım. Kolumu memelerinden çekersem üşürsün. Ne salaksın lan Kuzey!

– Tabii teşekkür ederim Rüya!

Rüya’nın suratı asıldı, kolasını yudumladı. Rüya’dan müsaade istedim ve yukarıya astığım sırt çantamı yanıma aldım. İçinden tişört çıkartacaktım.

– Rüya tişörtü giyebileceğim bir alan var mı?
– Evet tuvalette giyebilirsin.
– Nerede acaba?
– Gel ben götüreyim seni.

Elimden tutup çekti koltuktan. Kız çok ilgiliydi bana karşı, hoşuma gidiyordu. Uçağın tuvaletine gittim, tişörtümü ve pantolonumu çıkarttım. Göğsüm kızarmıştı, gerçekten yanmıştım ama canım yanmıyordu. Aynada göğsümü inceledim ve pantolonumu, tişörtümü değiştirip çıktım. Kapıda Rüya beni bekliyordu;

– Daha şık oldun!
– Ahaha öyle mi? Teşekkür ederim.
– Evet, hadi yerimize geçelim gelmek üzereyiz.

O önden gidiyor, sallanana kalçasını arkasından izliyordum. Yerimize geçip oturduk, kemerimi yine o takmıştı. Bu sefer elleri karnımın üzerinde daha çok oyalanmıştı. Yüzüne baktığımda, çadırı kurmuş sikime bakıyordu. Bacak arama baktığımda ben aleti kaldırmış, düzeltmeden direk oturmuştum. Elimle üstünü kapattığımda Rüya gülüyordu. Uçak inişe geçiyordu, koltuğa yapışmıştım. Uçağın tekerlekleri yere değdiğinde, kemeri çözmüştüm. Çantamı kucağıma bastım, perona girmesini bekliyordum. Artık inmek için hazırdık. Ayaklandık, rüya beni bekliyordu. Zeki yanıma geldi;

– Hadi hacı gülle.

Rüya şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

– Arkadaşın mı?

Zeki araya girdi;

– Yok görümcesi.
– Görümce?

Gülüyordum;

– Ulan Zeki askerlik bitti hala öğrenemedin. Devre ulan Devre. Zeki hem okuldan arkadaşım, hem devrem.
– Aa öyle mi memnun oldum bende Rüya!

Zeki Rüyanın elinden sıktı ama insanlar geliyordu. Rüya’nın beline elimi attım ve ittirdim;

– Hadi dışarıda sohbet edersiniz, insanlar sizi bekliyor.

Rüya’nın belinden kolumu çektim, o önden gidiyordu. Zeki kolumdan çekip bana yaklaştı;

– Ulan çakal! Hangi ara düşürdün bu hatunu?
– Ne bileyim lan oturuyorduk sohbet konuyu aştı tanıştık işte.
– Sende gözü var bu karının, kolla götü.
– Len yürü hadi.
– Kankito!
– Efendim Zeki.
– Ferhat’ın mezarına gideceğim, gelecek misin?
– İlk oraya gideceğim zaten.
– Adamsın lan daşşanı yirim.
– Oğlum sus duyan olacak, yanlış anlayacaklar lan!
– He doğru dedin, kız seni nonoş sanacak hacı gülle.
– İnsan hiç mi değişmez amına koyayım?
– Ne oldu ki? Neden öyle dedin şimdi? Anlamadım ne oldu ki?

Rüya aşağıda bizi bekliyordu. Yanına gittim.

– Nereye gideceksin şimdi?
– Eve siz?
– Ferhat’ın mezarına.
– Gelebilirim istersen, hem dua ederim bir işim yok benim.
– Tabii buyur gel.

Koluma girmişti, Zeki arkamızdan, ağzını büküyor, eliyle işaretler yapıyor gülüyordu. Rüya ona dönüp baktığında hiçbir şey yokmuş gibi arkamızdan geliyordu. Üçümüz bir taksiye bindik ve Ferhat’ın mezarına gidiyorduk. Yolda Zeki saçmalıyor, Rüya’nın kafasını sikiyordu. Neyse ki gelmişti Mezarlığa.

Zeki;

– Kanki, çok kötü oluyorum lan.
– Bende kanka.

Rüya koluma girmiş, etrafı süzüyordu. Ferhat’ın mezarının başına gittiğimizde, başında ve ayaklarında tahta yoktu. Mezarı’nı yaptırmıştı ailesi. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Mezarının baş ucunu okşadım ve üçümüz dua ettik. Baş ucuna çömeldim. Arkamda rüya elleriyle omzumu tutuyordu. Zeki çantasını açtı;

– Evine hoş geldin hacı gülle, kusura bakma bir sene seni yanımda tuttum. Malum askere gidemedin kanka ne yapayım be? Biz giderken seni burada bırakamazdım ya hacı gülle. Hadi iyisin iyi, bak taş gibi kız da getirdik başına. Len bana bak o tarafta hurileri dört koluna alıp bana gülüyorsan valla yanına gelir tokatlarım seni.

Zeki’yi izliyorduk. Zeki’nin o hareketleri karşısında ayağa kalktım ve rüya ile yüz yüze geldik. Rüya’da göz yaşlarını tutamamış Zeki’nin çantasından çıkarttığı büyük bir şişe kumu ferhat’ın mezarına boşaltmasını izliyordu.

Zeki;

– Hadi uyu artık, rahatsın bitti askerlik kanka. Hayırlı teskereler kardeşim.

Zeki ağlıyordu. Boynundan çıkarttığı künyesini, mezar taşının baş ucuna bıraktı. Çantasından çıkarttığı bir taş suyu mezarına döktü ve ağlayarak konuşuyordu;

– Rahat uyu kardeşim. Biliyorum geri gelmeyeceksin, biliyorum belki bizi duymuyorsun bile. Çok özledim seni kardeşim. Her gece sana sarılıp uyudum askerde, komutanlardan sakladım seni. Kızdılar, dayak yedim ama ben seni sakladım kardeşim. En ufak toprağını bırakmadım orada merak etme. Döküldü evet düşürdüm evet, ama ben yerden kaldırdım seni hacı gülle.

Zeki çömeldiği yerden kalktı ve bana sarıldı. Rüya göz yaşlarına boğulmuş, bizi izliyordu. Zeki ye sarılarak ağladım. Mezarlıktan çıkıyorduk;

Zeki;

– Ben gidiyorum hacı gülle.
– Nereye oğlum gel bize gidelim önce.
– Yok kanka sonra, evimi özledim lan. Evimde rahat rahat patır kütür, çatır, çutur sıçmak istiyorum.

Ağlayan Rüya gülmeye başladı.

Zeki;

– Gülme valla rahat sıçmayı özledim. Hadi görüşürüz hacı gülleler.

Zeki ile tekrar tokalaştık ve sarıldık. O gitmişti. Geldiğimiz taksiye bindik;

– Rüya sen nereye gideceksin?
– Eve geçerim bende numaranı ver istersen kayıt edeyim.
– Tabii al kayıt et. Numarayı söyledim.
– Tamam çaldırdım seni.
– İstersen bize gel. Yani bize gel sonra gidersin dinlen bir şeyler iç.
– Askerden yeni geldin. Ailenle hasret gider. Bol bol bir şeyler içeriz.
– Peki nasıl istersen.
– Numaralarımı aldık nasılsa ararım mutlaka seni.
– Bekliyorum aramanı.

Evime gelmiştim, Rüya taksinin içinde el salladı ve gitti. Eve gidip kapıyı çaldım. Kapı açıldığında sanki beni Özge karşılayacak gibi geliyordu. Özge evlendi evleneli bir kere bile konuşmamıştık. Askerde dahi aramamıştı beni. Aysel yengem ile sadece arada sohbet ediyorduk, seks konuşmuyorduk bile. Yakalanmaktan korkuyordu. Anlayacağınız Elizabeth bitirdim askerliği.

Kapı açıldığında babam çıktı, boynuma sarıldı. annem arkadan koşarak geldi. Boynuma sarılmış, öpüyordu. Annemle aram düzelmişti artık. Unutmuştum babamı aldattığını falan umursamıyordum. Bende ona sarılmıştım. Simay okulu bırakmık, liseden sonra okumamış, kuaförde çalışıyordu. Evde tüm eşyalar toplanmış, kutulanmıştı.

– Ne zaman gidiyoruz baba?
– Seni bekliyorduk açıkçası evde satıldığı için çıkın diyorlar.
– Tamam yârin bir gün gidelim.

Eve oturdum. Güzel bir sofra hazırlanmış, yemeğimi yedim. Odama çıktığımda, sanki yatakta Özge yatıyor gibi geliyordu. Pikeyi kaldırdığımda içinden çıkacak gibi hissediyordum. Bu evde çok yaşanmışlık vardı. Zaten duramazdım, taşınmak en güzel fikirdi. Duşa girdim ve güzel bir uyku çektim. Erken kalkmaya alışkın olsam da, öğlene kadar uyumuştum o gün. Telefonum üç kez çalmış, Rüya aramıştı. Hemen tekrar aradım. Hemen açmıştı;

– Günaydın uykucu. Uykuyu mu çok özledin sen.
– Ya sorma yorulmuşum baya uyudum. Yeni uyandım aramışsın?
– Evet, ama tanımıyor, kayıt etmedi açmıyor diye düşündüm.
– Ya hayır öyle değil.
– Ahaha biliyorum biliyorum şaka yapıyorum. Uyandığına göre? Bir planın var mı?
– Aslında yok.

Evet yok, hani gözden uzak olan, gönülden de uzak olur derler ya. Aynen öyle, çok haklı bir söz. Cennet bile gitmişti. Yurt dışında İngilizce öğretmenliği yapıyordu. Onunla da görüşemiyorduk. Ulan kimsem kalmamıştı ki, kiminle ne görüşecektim. Zeki vardı sadece, Mete bile arayıp sormadı askerde o kadar.

– Takılalım mı?
– Bana uyar.
– O zaman sizin eve gelip alayım seni yarım saate hazır olur musun?
– Olurum da ne ile alacaksın taksiyle gelirdim ben söyle sen yeri.
– Gerek yok taksiye, arabam var gelirim ben hadi kalk duşunu al, yemek yeme, Dışarıda yeriz.
– Tamam. Görüşürüz.
– Görüşürüz.

Telefonu kapattım ve yatakta gözlerimi ovuşturdum. Yastığıma sarıldım, Özge’nin kokusundan eser kalmamıştı. Tutup yastığı fırlattım. Kızmıyordum ona, o da haklıydı. Kalkıp giyindim. Aşağıya indim.

Annem;

– Oğlum günaydın aç mısın?
– Yok anne arkadaşım gelecek dışarıda yiyeceğim.
– Kuzey, paran kaldıysa babana biraz para versene, gidip aydında ev bulalım bizde.
– Ha bulmadınız değil mi?
– Yok oğlum seni bekledik paramız yokki.
– Doğru tamam ben babama bir kart vereyim gitsin çeksin ondan. 5 bin yeter mi? Fazla yok bende de kalmadı çünkü, okula gidemeyeceğim zaten.
– Devlet üniversitesine gitsen?
– Anne ben ne kazanmışım, sen ne diyorsun. Gitsem ne oda para?
– Doğru.
– Hem aydın gibi yerde nasıl gidip geleceğim sürekli İzmir’e neyse yeter mi 5 bin tl?
– Yeter herhalde.
– Tamam, babama veririm ben hadi görüşürüz.

Kapının önüne çıkıp oturdum. Garaja bakıyordum. Yola bakıyordum. Kumsala bakıyordum. Tüm eski anılar film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu. Özge yengemin yeni numarasını bile bilmiyordum. Aramakta istemiyordum aslında, Gülizar nasıl olmuştu acaba? Ulan bir askere gittik geldik, düştüğümüz duruma bak amına koyayım. Rüya gelmiş, arabanın kornasını çalıyordu. Oturduğum kaldırımdan kalktım, arkamı Rüyaya döndüm. Pantolon vardı üzerinde, üstüne kırmızı bir tişört giymişti. Uçakta ki o sosyetik kızdan eser yoktu anlayacağınız. Bana fark etmezdi aylardır dişi sinek görmemişim, nefes alan her canlıyı sikebilirdim. Rüya gerçekten çok tatlı bir kızdı bugün neden böyle salaş giyindi anlayamadım.

– Uykucu ne haber?
– İyidir seni bekliyordum.
– Geldim, hadi atla.
– Nereye gidiyoruz?
– Önce bir karnımızı doyuralım. Bende çok açım.
– Benim kadar değildir.

Yüzüme bakıp kahkaha attı. Ne anladı acaba. Fark etmez, bugün nasılsa siktirecekti kendini bana, yani onca yakınlaşma boşuna olmamalıydı. Bir lokantaya götürdü Rüya beni. Oturduk bir masaya. Hani esk**en olsa şu fiyatları bile umursamazdım, ama askerden gelmişim, yanında param var yok değil evdekilere 5 bin var dedim. 200 milyar gibi bir parayı askerde yiyecek değilim ya! Hani yiyeceğim bir porsiyon etin fiyatı, iki kilo ete eşit olunca, bir koydu bana bu. Neyse fark ettirmedim kıza bunu, oturduk yedik içtik, hesap kol gibi geldi tabii. Bu lavaboya diye gitti. Ben bir sigara yaktım, Rüya’nın gelmesini bekliyordum. Hesabı ödeyip kalkacaktık. Sigaram bittikten sonra Rüya geldi yanıma. Hesabı ödemek için içeriye gidiyordum;

Rüya;

– Nereye Kuzey?
– Hesabı ödeyeceğim.
– Ben hallettim, gel gidelim.
– Kızım nasıl hallettin? Sorsaydın ya!
– Ne soracağım oğlum ya askerden gelmişsin paramı harcatacağım.
– Oğlum mu?
– Kızım dersen oğlum derim bende.

Yüzüne bakıp gülüyordum. Masadan sigaramı alıp cebime attım. Anahtarı bana attı;

– Al özlemişsindir araba kullanmayı.
– Ya sorma en son tank kullanmıştım.

Kahkaha atarak arabanın yanına oturdu. Direksiyona ben geçtim. Çok lüx bir arabası yoktu, güzeldi yine de.

– Nereye gidiyoruz hanım efendi?
– Benim eve! Kabul edersen tabii?
– Memnuniyetle.

Ulan bulmuşum böle karıyı, sikmeden bırakır mıyım? Tabii diyeceğim elbette. Evini tarif etti, ben arabayı sürdüm. Evine vardığımızda inip kapısını açtım. Teşekkür edip yanaklarımdan öptü, anlamıştım ki bugün boyunca yarrağı yiyecek bu kız. Evine girdik, çok büyük bir ev değildi, sadece kendisi yaşıyordu.

– Ne içersin?
– Bira alırım.
– Tamam, geç otur sen rahatına bak.

Koltuğa geçip oturdum, evi süzüyordum. Elinde iki adet bira ile geldi yanıma oturdu. Birayı kafama diktim içiyordum, elleriyle saçlarımı okşamaya başladı. Birayı ağzımdan çekip kenara koydum. O saçlarından tutup dudaklarına yapıştım. Elinde ki birayı zar, zor masanın üstüne koymuştu. Askerde kadınsız kaldığım günlerin hıncını alırcasına, dudaklarını emiyordum. Bu kadar sert olmamı beklemiyordu ve kendini geriye çekiyor, o geriye çektikçe, ben saçlarından tutup daha sert öpüyordum. Dudaklarını bıraktım, arkaya doğru attı kendini. Yüzüme bakıyor gülüyordu;

– Ne bu şiddet ya!
– Bir şey yapmadım ki daha?
– Alla alla yapsan ne olacak bakalım!

Üstüme gelip, fermuarımı açtı, sikimi sıvazladı ve aşağıya çömeldi. Ağzını araladı, dil darbeleri ile aşağıdan yukarıya dilini gezdirdi. Daha sonra ağzını açtı ve yukarıdan aşağıya ağzına almaya başladı. O kadar özlemiştim ki seks yapmayı, saçlarından tutup, ağzının içine git, gel yapmaya başladım. Baya bir süre yalattıktan sonra, saçlarından tutup kaldırdım. Eliyle ağzında kalan tükürükleri sildi. Belinden tutup pantolonun düğmesini açtım, aşağıya sıyırıp çektiğimde, sütun gibi bacakları karşımdaydı. Bacaklarını öpüyor, ısırıyor, koltuğa oturtuyordum onu. Paçalarından pantolonunu sıyırdım attım. Külotunun üzerinden amını kokluyor, külotunu yan tarafa sıyırıp hafif kıllanmış amının dudaklarını, kasıklarını yalıyordum. Ön sevişmeden sıkılmıştım artık, o sıcak amını hissetmek istiyordum ben. Sikimi çıkarttım ve sulanmış o ıslak amının dudaklarının arasında sürtmeye başladım. Bacaklarını havaya kaldırdı ve içine almasını kolaylaştırdı. Sikim amının içinde kayıyor, sert sikimi vakumluyordu. Gerçekten çok sulu ve sıcaktı, çok hızlı gidip gelmeye başladım içinde. Askerde çektiğim 31 lerin hıncını alıyordum Rüya’dan. Boşalmak bilmiyordum. O pozisyonda ne kadar siktiğimi bile bilmiyorum. En sonunda domaldı ve devam etmemi istedi. Kalçalarını ayırıp amına giriyordum. Gözüm göt deliğini bile görmüyor, o amı bana yetiyordu. Domaldığı pozisyonu bozmadan tüm sıcak döllerimi amına akıtmıştım. Bir süre üstüne yığıldım ve döllerimin en derinlerine akmasına izin verdim. İçinden çıktığımda en ufak dölüm dışarı akmadı. Bir süre dinlendik, konuştuk “harikasın, iyisin vs.” gece yarılarına kadar aklınıza gelecek her şekilde seks yaptık Rüya ile. Yatağında uyuyup kalmıştım. Telefonumu onlarca kez annem, babam aramış duymamıştım. Sabah olmuş, Rüya uyumaya devam ediyordu. Hiç uyandırmadım, kapıyı çekip çıktım evinden. Sokak boyunca yürüyordum. Telefonumu kurcalarken, banka hesabımın online işlemlerine girdiğimde büyük bir şok geçirdim. Sabah benden borç isteyen annem, zaten tüm paramı hacamışlar. Evde odamda bir yere saklamıştım banka kartımı. Bulmuşlar ve amına koymuşlar. İçinde birkaç bin lira kalmış. Benden hala para istiyorlar. Sinirden deliye döndüm. Telefonu kemiriyordum. Tek umudum o bankada ki paraydı ve onu da yemişlerdi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Gidip kavga etsem elime ne geçecek? Evi terk etsem ne yapacaktım. En güvendiğim insanlar siktir olup gitmişlerdi hayatımdan. Elimde ki telefona bakıyordum. İçinden hattımı çıkarttım ve kırdım. Telefonu yere çarpıp üstünde zıplıyor, yetmezmiş gibi tutup yerden yere çarpıyordum. Artık hayatımda hiç kimseyi görmek istemiyordum. Nasılsa taşınıyoruz, göremeyecektim. Telefonu kenara bir yere parçalanmış bir şekilde fırlatıp attım. Eve gittiğimde zaten Kamyon gelmiş, beni bekliyorlarmış. Eşyaları yüklemişler, kapıda oturuyorlar. Evi satan alan ev sahibi çıkmalarını istemiş bilmem ne. Kamyona bindik, son kez onca şeyi yaşadığım mahalleme, Özge ile bir çok anımın geçtiği kumsala, garaja her yere bakıyor, Her bölgeyi ezberliyordum. Artık buralara geri dönüşümüz olmayacak, nasıl bir hayat beklediği bile belli değildi beni.

Kamyonun kasasında, rüzgarı hissederek, tüm mahalleyi karış karış ezberliyordum. Artık tüm bunları düşünerek uyuyacağım bolca yalnız gecelerim olacaktı…

31. BÖLÜM SONU

FİNAL !

Gösterdiğiniz ilgi, alaka için hepinize sonsuz teşekkür ederim!

Özge Yengem burada son buldu…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

MÜTHİŞ KIZLARLA EN UNUTULMAZ DAKİKALAR BURADA

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Sarışın, esmer veya kumral fark etmez erkekler için bayandaki en önemli özeliklerden biri cinselliğe olan eğilimi ve bu konudaki bilgisidir. Cinsellik konusunda erkeğini mutlu edebilen bir kadın her zaman erkeğiniz kendine bağlar ilişkisiniz sağlam temeller üzerine kurmuş olur. Kadın erkek ilişkilerinde her zaman en önemli konulardan olan cinsellik tarafların birbirlerinden en büyük beklentilerinden biridir. Özellikle erkekler kadınlara oranla cinselliğe daha çok önem vermelerinden dolayı, bu anlama beklentilerine karşılık veren kadınlara sıkı sıkıya bağlanabilirler. İşte erkeklerin cinselliğe verdikleri bu önemden dolayı doğmuş olan ve inanılmaz bir hızla dünyaya yayılan escort hizmeti, cinsellikte arzuladığı samimiyeti veya çeşitliliği bulamayan birçok erkeğin imdadına yetişmiş ve dertlerine deva olmuştur. Özellikle müthiş güzellikteki escort ankara bayanların erkeklerin akıllarını başlarından alan cinsellik anlayışları, bu hizmeti almayı tercih eden erkeklere unutamayacakları deneyimleri yaşama imkânı sunmaktadır.
Cinselliğin sınırsız yaşanması, çiftlerin birbirlerinin fantezilerini tam anlamıyla karşılamaları ve karşı tarafın arzularını arttırmak için kişisel bakımlarına özen göstermeleri, yaşanacak ilişkiyi ve ilişkiden alınacak hazzı iki taraf içinde çok daha fazla arttıracak ve en sıcak anların yaşanmasını ağlayacaktır. etimesgut escort hizmeti alan erkekler etlik escort kızların tecrübesi ve güzellikleri sayesinde bu memnuniyeti fazlasıyla yaşamaktadırlar.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

CİNSELLİKTE SINIRLARI BİR KENARA BIRAKIN

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Hangi erkeğe sorarsak soralım karşı cinste aranan ilk özellik fiziki güzelliktir. Çünkü erkekler yaratılış gereği neredeyse sürekli olarak cinselliği düşünmekte veya beyinleri en küçük bir uyarı ile hemen cinsellik üzerine çalışabilmektedir. Herhangi bir yerde görülen güzel bir kadın erkek beyninde hemen cinsel konuları açığa çıkarak ve erkeği direkt olarak cinselliğe yönlendirecektir. Ancak çoğu erkek hayallerinin kurdukları o güzel kadınlara çeşitli nedenlerden dolayı ulaşamamakta ve bunun sıkıntısını da yolunda gitmeyen bir cinsel hayatın getirdiği kişisel sorunlarda çekmektedirler. Bu konudan muzdarip olan beyler için escort hizmeti almak ve rüyalarını süsleyen kadınlarla arzuladıkları her şeyi yaşamak en mantıklı hareket olacaktır. Erkek müşterilerine, diledikleri ankara bayan escort hizmetini vermek için bekleyen binlerce demetevler escort bayan, hem güzellikleri hem tecrübeleri ile erkekleri baştan çıkarmakta ve hayallerine çok kolay bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olmaktadır.
Bastırılmış duygular ve arzular günden güne psikolojik sıkıntılara yol açabileceği gibi insanlardan uzaklaşmak veya daha da ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Cinsel arzularda her insanda doğuştan var olan ve mutlaka giderilmesi gereken zaruri bir ihtiyaçtır. Kişinin bu ihtiyacını giderebilmesi için karşı cinse mutlaka ihtiyacı vardır. İşte bu nedenle otele gelen escort hizmet almak ve escort kızlar ile bastırılmış duygularınızı serbest bırakıp tüm fantezilerinizi doya doya yaşayabilmeniz için sizleri de sitemize bekliyoruz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

londradan misafirler – Veeee FİNAL

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bbw

“Bakın ata bindiniz, yoruldunuz, hava da oldukça sıcak neden havuza girip serinlemeyi düşünmüyoruz hep birlikte” deyince Ayla hanım, hepimiz bir anda durakladık. “eee bunun için yanlarında kıyafetleri yok, hatta Nil ve Nur için senin gardrobundan bir şeyler uydurmuştum” diyerek ilk konuşan Altan bey oldu. “Aaaaaaa bende, gözüm bir yerden ısırıyor bu kıyafetleri diyordum, hahahahah, iyi etmişsin canım, pek de yakışmış hanımlara. Peki, napalım yani şimdi, böyle sıcakta durulmaz ki canım, Altan sen misafilere senin dolabından bende benimkilerden bir şeyler uydurayım da halledelim bu sorunu. Biraz yüzer serinleriz, ne dersiniz?” diye ısrar edince, bizede kabul etmekten başka çare kalmamıştı sanırım. Aslında içimizi birde korku sarmıştı. Şehvet fırtınası içerisinde geçirdiğimiz gecenin izleri hala bedenlerimizde duruyordu. Ayla hanım bunları görüp durumu anlarsa mahvolurduk o zaman, ama yapacak bir şeyde yoktu zaten.

Altan beyle Ayla Hanım
beylikdüzü eve gelen escort villaya geri dönüp bizi yalnız bırakırken, bizde kendi aramızda tekrar kadeh kaldırıp şampanayalarımızı keyifle yudumlamaya devam ettik. John bana dönüp “Ayla hanımın güzelliği karşısında adeta büyülendim, bu kadar güzel kadınlara sahip olduğunuz için çok şanslısınız” dedi. Nil hemen atılıp, yanağına küçük bir buse kondurdu “Sizde çok naziksiniz, gerçek bir İngiliz centilmenisiniz.” diyerek karşılık verdi. Kısa bir süre sonra Altan Bey elinde bermuda şortlarla bizim yanımıza doğru yakaşırken, Ayla hanım da villanın kapısından seslenip karımı ve baldızımı yanına çağırdı. Biz üzerimizi havuz kenarındaki kabinlerde değişirken, kızların mayo seçenekleri fazla olduğu için onlar üzerlerini içeride değişeceklerdi.

Altan Bey bermuda şortlarımızı dağıttı, bizde kabinlere yöneldik, kendisi üzerini içeride değişmişti zaten. Bizi beklemeden havuza doğru yönelip kendini serin suların içerisine burakmıştı bile. Biz erkekler kısa sürede üzerimizi değişip havuz kenarına dizildik ve sırayla havuza atlayıp hemen yüzmeye başladık. Birkaç turdan sonra, dışarı çıkmak için merdiven basamaklarını çıkarken, Ayla hanım ve bizim hatunlar birer manken edası ile kıvırarak yaklaşıyorlardı havuz kenarına. Bir anda içimi korku kapladı. Ayla hanım acaba kızların vücutlarındaki lekeleri görmüş durumu anlamışmıydı. Heyecan içinde ürperdim, nefesimi tutmuş bize yaklaşmalarını bekliyordum. Sonucu ancak o zaman anlayacaktık.

Ayla hanım askılarını tekrar omuzuna yerleştirmiş, karıma benzeri bir mayo, Nur’a oldukça cesur bir bikini vermişti. Bu kimin tercihi idi bilmiyorum ama baldızın iri memelerinin uçlarını sadce küçük bir üçgen parça tutuyor, aynı üçgenlerden birer adette önünü ve arkasını kapatmaya yarıyordu. Geniş kalçalarını son derece seksi bir şekilde kıvırarak yürüyor, memeleri bir sağa bir sola sallanarak yüreğimizi hoplatıyordu. Nil’in üzerindeki mayo Ayla hanımınkine oranla daha kapalı idi ama oldukça transparan bir kumaştan yapılmıştı. İri göğüs uçları bu mesafeden bile rahatça görülüyor, bacakarasında ise amcığının dudakları arasına sıkştığı için deve tırnağı tabir edilen görüntüyü resmediyordu. Gözlerim fal taşı gibi açılmış onları seyrediyordum ki Altan beyin gür sesi yükseldi arkamdan ’’heeeeey, hanımlar güneşin sıcaklığı sizinkinin yanında bir hiç kalır, muhteşemsiniz hepiniz deyip” alkışlarla karşıladı bayanları. John ve Allan da bu alkışlara hemen katılıp hanımları büyük bir iltifat yağmuruna tuttular.

Ortalık yeniden neşelenmişti. beylikdüzü escort bayan Ayla hanımda herhangi bir bozuk ifade olmadığı için herşeyin yolunda olduğunu anladım. Dikkatimi çeken başka bir şey de, kızların morlukları yok ettikleriydi. Anlaşılan bir yolunu bulup fondeten ile kapatmış olmalıydılar. Sıra ile havuza girdiler, John ve Allan’da onlara yüzme sırasında eşlik etmişler, bizde patronumla beraber birer şampanya doldurup kenardan seyretmeye koyulmuştuk. Havuz içinde huriler yüzüyordu sanki suya dalarken ayrı, sudan çıkarken apayrı bir manzara yüreklerimizi hoplatıyor, ortalığa serilen kalçalar, dışarıya fırlayan memeler, playboy partilerini anımsayıtordu. Aslında dün geceki sıcak, şehvetli ortamla şimdiki ortamın alakası yoktu tabiki. Ama hem misafirler hem de patronum ve ben Ayla hanımın varlığı ile ortamın ciddiyetinin korunması gerektiğini biliyorduk.

Yarım saate yakın br süreyi geride bırakmıştık. Altan beyle ikimiz koyu bir sohbete dalmış, dün geceki şehvet anlarından, misafirlerin havasından ve gelişecek olan işbirliğinden, kısaca her telden konuşmuştuk. Havuzdakiler de yorulup dışarı çımışlardı. Ayla hanım önde, arkasından baldızla karım yan yana, en arkada da John ve Allan bize doğru yürüyorlardı. Baldızım ve karımın üzerindekiler tüm seksapelitelerini ortaya dökmüş, biz erkeklerin ağız sularını seller haline getirmişti. Nur’un üçgenleri yuvarlaklarını gizleyemiyor, erotik bir tanrıça edasıyla yürüyordu. Karımın mayosu ise transparan bir kumaştan yapıldığı için, suya girince sanki tamamen şeffaflaşmış, adeta çırılçıplak yürüyordu. Vücudunda tek bir tüy tanesi olmadığından bembeyaz teni tüm girinti ve çıkıntılarıyla mayonun altından bize bir göz ziyafeti sunuyordu. Göğüs kenarlarındaki yuvarlaklar ve mızrak gibi dimdik olmuş meme uçları ise öldürücü darbeyi vuruyordu.

Bu göz ziyafeti kurulanma esnasında da devam etti tabiki. Havlular vücutların üzerinde gezdikçe, beylikdüzü escort kumaş parçaları sıyrılıyor, kalçalar ve göüsler yeni erotik fırtınnalar yaratıyorlardı. Şimdi hepimiz akşam için plan yapmaya başlamıştık. Bu misafirlerin son gecesiydi. Bir farewell gecesi şekline dönüştürmek istiyorduk. Şöyle osmanlı gecesi tarzında dansözlü falan bir eğlence olsun diye düşündük Altanbeyle ikimiz. Ayla hanımda fikre onay verince, misafirlere teklif ettik. Son derece memnun bir şekilde kabul ettiler. Bu tarz şovların yapıldığı bir yere rezervasyon yaptıktan sonra limousin ile şehre dönmek üzere Atan beylerden ayrıldık. Baldız, karım ve ben Yeşilköyde indik, misafirler otele devam ettiler. Limousin misafirleri bekleyip gece kulübüne getirecekti. Bizde evde üzerlerimizi değişip oaraya kendi aracımızla ulaşacaktık. Saat akşam 7 civarındaydı. Evde hızlı bir banyodan sonra saç, makyaj, kıayfet seçimi için yaklaşık bir buçuk saatlik süre geçmişti. Karım ve baldızım yine şık kıyafetler seçmiş, koyu makyajlar, seksi parfümler ve orijinal saç şekilleriyle birer manken havasına bürünmüşlerdi.

Saat 21.30 civarında gece kulübünde buluştuk. Bize ayrılan özel masa sahnenin hemen kenarındaydı. John ve Allan’da aynı anda varmışlardı lokale. Hep beraber yerlerimizie oturup, içkilerimizi ısmarladık. Türk rakısı misafirlerin artık vazgeçilmez içkisi halini almıştı. Geceye yine damgasını vuran içecek olarak bolca ısmarlandı. Türk mezeleri ve yemekleri ile bezenmiş menünün sunduğu lezzetleri birer bier tüketip, sahnede sırayla yerini alan şovlarıda ilgi ile izliyorduk. Misafirer özellikle göbek dansı şovlarından çok heyecanlamışlardı. Dün gece karım ve baldızımın yaptığı şovlardan tecrübeleri vardı, ancak burdakiler sadece bahşiş kabul ediyorlardı. Bu konuda John ve Allan’ı uyarmıştık. Rakı bardakları hızla şerefe kaldırıyor, ilerleyen saatlerde yudumlamalar fondiplere dönüşüyordu.
Son dansözün şovu en seksi olanıydı. Bir ara Nur’un elinden tutup onu da sahneye çekti ve gerisini artık siz tahmin edin. İkiside elektrik verilmiş gibi kıvırıyorlardı sahnede. Nur’un şovu dansözünkünden daha az ilginç değildi, ancak elbisesi o kadar rahat değildi tabiki. Yine eteklerini alttan tutup beline yakın bir yerden sıkıştırmıştı. Kalçalarını savuruyor, memelerini titretiyor, müthiş erotik manzaralar sunuyordu. Salondan dakikalarca süren müthiş bir alkış tufanı koptu şov sona erdiğinde. Sanki planlanmış şovun bir parçası gibiydiler.

Vakit gece yarısını geçmiş, sahnedeki orkestranın çaldığı slov şarkılarla tüm müşterileri sahneye dansa davet ediyordu. John Nur’u dansa kaldırdı, bende Nil’le birlikte kalktım. Biraz çakırkeyif olmuştuk, loş ışık ortamı ve slov müzik ile olduğumuz yerde biribirimize sıkıca sarılmış dönüp duruyorduk. Nefeslerimiz birbirine karışmış, gözlerimizi sarhoşluğun etkisiyle yarı baygın bakıyordu.

John Nur’un kalçalarını avuçları arasına almış sıkıyordu, bir ara dudaklarının birleştiğini gördüm. Kısa bir müddet sonra Allan bitiverdi yanımızda, karımı bir sonraki dans için benden ödünç istiyordu. Gülerek değiştik yerlerimizi. Kenardan onları seyre koyuldum. Büyük bir keyifle dans ederlerken, mutluluktan uçar gibiydiler misafirlerimiz. Allan’ın boyu karımdan biraz kısa kalıyordu, oda John gibi Nil’in kalçalarını avuçlamış, kafasını da memelerinin arasına yerleştirmiş erotik bir dans sergiliyorlardı. Karımın seksi ten kokusuyla karışık parfümünü derin derin içine çekiyordu. Yarım saate yakın dans ettiler misafirler, karım ve baldızımla birlikte. Saat geceyarısını geçmişti. Dans esnasındaki bu yakınlaşma alevlendirmişti ortalığı yeniden. Masaya döndüklerinde Johnn ve Allan hep beraber otele dönüp kaldıkları suitin balkonunda ay ışığı eşiliğinde bir kahve içmeyi teklif ettiler. Kısa bir gülüşme ile fikir kabul edilip hemen Hilton oteline doğru gitmek için tekrar limousine bindik. Mesafe zaten oldukça kısa idi, aslında yürüyebilirdikte ama kafalar oldukça iyi olmuştu ve yolda bir sorun yaşayabilirdik.

Kısa bir süre sonra, deniz manzaralı suit dairenin geniş balkonundaydık. Aslında kahve içmek istiyorduk ama John birer kadeh viskiyi doldurmuş sıradan dağıtıyordu bile. Yeniden geçirilen güzel anların şerefine kadehler kalkmış, neşeli kahkahalar ile viskilerimizi yudumluyor, sarmaş dolaş denizin üzerinde vuran nefis ay ışığını seyrediyorduk. Oldukça romantik bir manzaraydı karşımızdaki, ılık bir yaz rüzgârı tenlerimizi yalarken içimizi ürpertiyordu. Odadaki stereodan yayılan nefis blues müzik ise alıp götürmüştü hepimizi gerçek yaşamdan rüyalar âlemine. Nur iyice kafayı bulmuştu, Johnla derin derin öpüşüyorlardı, Allan’da baldıza arkadan sarılmış beline kadar topladığı eteklerin altından kalçalarını okşuyordu. Nil’le birlikte onları seyrederken gülerek şakalaşıyorduk. Ben de karımın dekoltesinin içine dalmış sağ memesini çıkartıp ucunu dudaklarımın arasına hapsetmiştim çoktan.

Hepimiz bu büyülü atmosferin etkisine kapılıp kendimizi yeni bir şehvet fırtınasının içinde bulmuştuk. Artık kelimeler yerini dokunuşlara bırakmıştı. Vücutlar birbirine dolanmış, kollar adeta bir ahtapot gibi sarmıştı bedenleri. Hepimiz aynı şeyi düşünüyor, saatlerdir bu anın gelmesini beklediğimizi hissediyorduk. Vücutlarımız aşka susamış, tenlerimizi birbirine değdikçe sihirli bir elektrik akımına kapılmış gibi titriyorduk. Hafta sonu boyunca geçirdiğimiz o dehşet sevişme saatleri, şiddetli orgazmlar sanki tamamen unutulmuş, şu anda yeni tanışıyormuşuz gibi heyecanlıydık. Peki, neydi bizi bu kadar heycenlandıran. Daha iki gün evvel bu insanlar yoktuki hayatımızda, hiçbir cinsel fantezimiz içerisinde de böyle bir sahne olmamıştı. Ancak aşkın etkin büyüsü yine ruhlarımızı etkilemiş, sağlıklı bedenlerimizdeki hormanların aniden faaliyete geçmesini sağlamıştı. Eros yine kalbimizden vurmuştu hepimizi.

Çok geçmeden giysiler bedenlerden adeta koparılarak alınmaya başlanmıştı. Artık balkonun sert zemini yerine, yatak odasındaki Amerikan tarzı dev yatağın üzerinde yeni bir aşk destanı yazmak için soyunmuş savaşçılara benziyorduk. John ve Nur yan dönerek 69 pozisyonunda birleşmişler Alan’da baldızın kalçalarının açıkta kalan kısmına başını gömmüştü. Bacakları aralık olan Allan’ın sertleşmiş sikine ise Nil saldırdı. İki eliyle kavradığı yarrağı ağzına alırken, dirseklerinden destek alıp dizlerinin üzerinde kalçalarını havaya kaldırmış arkasını bana sunuyordu. Bense yatağın kenarında ayakta durmuş karımın kalçalarının arasından görünen amına başımı gömerek yalıyor, emiyordum. Herkes biribiri ile ilişki içinde tam bir orgi havasındaydık. Kısa zamanda inlemelerimiz artmıştı. Geniş bir suit dairede kaldığımız, ayrıca yandaki odanın da bize ait olduğu için başkalarının bizi duyma ihtimali de yoktu.

Cinsel organlar ile dudakların birleşmesi oluşturdukları tükürüklü kaygan ortamdan dolayı sesler çıkarıyor, şehvet dürtülerimizi oldukça uyarıyordu. Sarılmalar daha ateşli bir hale gelmiş, bedenler ise cinsel uzuvları bir an önce birleştirebilmek için kıvrım kıvrım kıvranıyordu. Nil’in vajinası iyice ıslanmıştı, parmaklarımı içine doğru birkaç kez sokup çıkararak ilişkiye hazır olduğundan emin oldum. Allan ve John’da baldızın ön ve arka deliklerini yeterince hazırlamış olacaklar ki, Nur’un zevk çığlıkları atarak kalçalarını iki adamın arasında hızla kıvırdığını görüyordum. Daha fazla beklemeden içine girmeliydik, alev alev yanan muhteşem kadınların.

Yatak geniş olmasına rağmen hepimizin uygun bir pozisyon alabilmesi için yeterli bir alana sahip değildi. Bu nedenle kızlar arkaları yatağın kenarına gelecek şekilde doggy pozisyonunda yerleşip, Allan Nur’un ben de karımın arkasında ki yerlerimizi aldık. John yatağın üzerinde kalıp kızların önünde, sikini onlara doğru uzatmış duruyordu. Karım ve baldızım kendilerine sunulan bu haşmetli organı sırayla ağızlarına alıyor, yalıyor, emiyorlardı.

Doğrusu gerçekten görülmeye değer bir sahneydi. Önümüzde karım ve baldızıma ait iki nefis amcık vardı, bizde onların içine bütün gücümüzle girip çıkyıor, zevk içinde inliyorduk. Arkalarındaki bu müthiş tahrike daha fazla dayanamayan kızlar ayni anda orgazm oldular. John’un yarrağı Nur’un ağzında hapsolmuş, delice emiliyordu. Baldızın bu şehvetli görüntüsü beni çılgına çevirmişti. Allan’a işaret edip yer değişmek istediğimi söylemiştimki oda karımın arkasına geçmek için zaten can atıyormuş. Büyük bir hızla yerlerimizi değiştik. Ben yine sevgili badızımın geniş kalçalarını sıkıca kavramış alev gibi yanan amcığına daldırmıştım yarrağımı. İçinde kayar gibi tam dibini bulmuştum bir seferde. Başı rahim ağzına değmiş olacakki biraz öne çekti kendini irkilerek. Taş gibi kalçaları sıkıca kavramıştım. Aletimi ömür boyu içerisine hapsetmek ister gibi hareketsiz tutuyordum Nur’un içinde. Allan da Nil’in arkasına yerleşmiş, amcığına hızla girip çıkarken bir parmağınıda arka deliğine sokmuş aynı anda orayı da tahrik ediyordu. John’un aleti şimdi karımın gırtlağına kadar girmiş hareketsiz bekliyordu. Yine şaşırtmıştı beni Nil, O’nu benim aletimle hiç böyle derin bir oral deneme esnasında görmemiştim. John yavaşça dışarı çekip sonrada yeniden hızlanmıştı Nil’in ağzıın içerine doğru.

Nur amcığını iyice yapıştırmıştı kasıklarıma, sikimi içinde daha iyi hissedebilmek için yavaş yavaş kıvırıyordu kalçalarını. Ben de bir müddet sonra hızlanıp ritmimi iyice artırdım. Baldız amcığına uygulanan bu müthiş tahrikin etkisiyle aşırı dercede uyarılmış çığlık atıyordu. “Ahhhh soooookkk, daha hızlı, durmaaa” diye kendini kaybetmiş bir an önce içine fışkıracak kızgın lavları bekliyordu. John orgazm olmak için yine karımı tercih edecekti sanırım. Bunu ağzında değil başka bir deliğinde yapmak istiyorduki Allan’la yer değiştiler. John vakit kaybetmeden boşalan yere yerleşip karımınn derinliklerine doğru ilerledi. Allan da şu anda kendini zevkten kaybetmiş olan Nur’un yerine karımın önünde yer alıp oral seksin keyfini çıkarmaya başlamıştı bile. Baldız kalçalarını ileri geri oynatıyor, benim kıpırdamama fırsat bırakmadan içine alıyordu patlamaya yakın aletimi. Dönülmez noktaya yaklaştığımı hissetmiştim ki, yine baldızın üzerine kapaklanıp ellerimle iri memelerini kavramıştım. Avuçlarımın arasına almış sıkıp bırakıyordum. İnanılmaz keyif alıyordum bu pozisyondan. Birden penisimin baş kısımı yanmaya başlamıştı ve ardından boğazımın derinliklerinden gelen bir hırıltı ile baldızımın içine boşalmaya başladım. Artık kıprıdamıyor, organımı bu sıcacık aşk tünelinin dibine kadar sokmuş peş peşe fışkırtıyordum spermlerimi içine. Tüm vücudum kasılmıştı, ateşiyle bedenimdeki enerjiinin tamamını tüketmişti baldız. Dudaklarımı ensesine yapıştırdım derin derin emiyor öpüyordum. “Öldürdün, mahvettin beni, gizli cennetinin kölesi oldum artık” diye fısıldıyordum kulağının dibine. Şeytani bir gülümseme ile karşılık vermişti bana. Yarrağım hala dimdik duruyordu içinde. Sıcaklığı ve sıkılığıyla beni uyarmaya devam ediyordu Nur’un amcığı. Bir iki kez ileri geri kıpırdanıp sonrada dışarı çektim kendimi. Benim boşalttığım yere henüz orgazm olamayan Allan yerleşti hemen, ama Nur’u misyoner pozisyonunda becermek istiyordu. Güzel yüzündeki o şehvetli ifadeyi görmek, iri memelerinin dalgalanmasını seyretmek, bal dudalarını da emmek istiyordu. Rekor sayılacak kısa bir sürede, bacaklarının arasına yerleşip elleriyle de o muhteşem göğüsleri kavramıştı bile Allan. Nur’un nefesi kesilmişti adeta, peşpeşe, içine giren yarrakların yarattığı etk**en.

John’la Nil de pozisyon değiştirmişler, karım yatağa sırtüstü uzanan John’un üzerine oturmuş seri bir şekilde aşağı yukarı kalkıp iniyordu. Elleriyle John’dan destek almış amcığı ile John’un iri yarrağını vakumluyor, bir an önce içini boşaltmaya çalışıyordu. Karımın başka bir erkeğin üzerinde bu kadar ateşli davranıyor olması beni yine ateşlemişti. Daha yeni kuvvetli bir orgazm omama rağmen, Nil’in bu görüntüsü beni çıldırtmaya yetmişti. Ne olursa olsun onun bu ateşini söndürmek için John’a yardım etmem lazımdı. Karımın kalçalarına yaklaştım, biraz çömelerek sıkıca kavradığım yarrağımı göt deliğinin üzerine dayadım, bu termasla irkilmiş bir anda hareketsiz kalmıştı. Benimde beklediğim andı bu. O’nu ve John’u daha fazla hareketsiz bırakıp sevişmenin ritmini bozmamak için bir hamlede daldım spermler ve salgılarla iyice ıslanmış bu küçük göt deliğinin içine. Karım şimdi John ve benim aramda tost olmuştu. İçine aynı anda giren iki yarrağı hissedebilmek için yavaşça öne ve arkaya kısa hareketler yapıyor, zevk çığlıkları atıyordu. Arka deliği o kadar sıkıydı ki aletim içeride patlayacak gibi olmuştu. O derece de sıcaktı ve bu sıcaklık zevkten iyice şişmiş olan yarrağımın damarlarında akan kanı iyice hızlandırıyordu. Nerdeyse erimek üzereydim karımın götünün içinde. John’unda durumu sanırım aynı olmalıydı. Kısa ve seri hareketlerle Nil’in içerisine girip çıkıyor, dudaklarını yapıştırdığı meme ucunuda büyük bir hırsla emiyordu.

Karım ve John aynı anda sarsılmaya ve sesli bir şekilde boşalmaya başladılar. Nil’in bu kaçıncı orgazmıydı, sayısını unutmuştum. Nerdeyse 36 saattir hipnotize olmuş gibi sevişmekten başka bir şey yapmıyorduk. Sanki dünyanın sonu gelmişti ve hepimiz sevişerek ölmek istiyorduk. Onlar orgazmlarının keyfini çıkarırken bende karımın arka deliğinden yavaşça dışarı çıktım. John hala karımın amcığının içindeydi, ama ben farklı bir şey yapmak istiyordum. Aynı yere bende girecektim. İki elimle sıkıca kavradım yarrağımı dibinden ve amının içine doğru bastırdım. Nil şaşırmıştı “heeeeeeeyy, napıyorsun beeeeee, delirdin mi sen çek şunu” diye bağırdı. Ama ben onu duymuyordum bile. John’un siki yumuşamıştı biraz, karımın içindeki spermlerde iyice kayganlaştırmıştı amcığını. Ben az daha yüklendim ve başı John’un aletinin üzerinden kayarak vajina duvarlarını iyice açıp içeri dalmıştı bile. “Ahhhh, manyak mısın sen be adam” diye ikinci bir protesto geldi Nil’den. Ben ise cevap olarak yine bastırdım sikimi, bu sefer tam dibine kadar girmişti karımın içine. Bende inanamıyordum gözlerime, amcığının dudakları iyice ayrılmış incecik olmuştu kenarları. İçini dolduran iki yarrak orayı öyle bir genişletmişti ki göt deliği dahi dışarı fırlamıştı. Bunu hayatımda ilk defa deniyordum ve başarılı olabildiğim içinde büyük bir zevk almıştım.

Yarrağımın üzerindeki basınç inanılmazdı. Organım patlayacak hale gelmişti, bir kaç kez gidip geldim daracık aşk tünelinde ve tam boşalmak üzereyken hızla çıktım karımın içinden. Bu sefer üzerine patlatmak istiyordum, ben hızla dışarı çıkarken canı yanmış oda yana devrilmişti, yarı baygın gözlerle bana bakarken ağzı da acıyla biraz açık kalmıştı. Ben hemen doğrulup yüzüne doğru fışkırmaya başlamıştım. Ne olduğunu bile anlayamamış, elleriyle gözlerini korumaya çalışıyordu. Ard arda fışkıran spermler, dudaklarına, çenesine, burnuna, saçlarına yapışıp kalıyorlardı. John’da kendini zor kaçırmıştı, benim makineli tüfek gibi seri atışlarımdan. Nil’in çenesinden memelerinin üzerine damlıyordu spermler. Hem gülüyor, hem de beni yumrukluyordu bir yandan “eşşek, canımı yaktın, ben sana soracağım tüm bunların hesabını” diye de devam etti. Biz John’la Nil’i aramıza alıp ona sarılmıştık, öpüyor okşuyor, gevşemesine yardımcı oluyorduk. Hemen yanı başımızda Allan ise baldızla tek vücut olmuştu adeta. Orgazm olmak için bu defa baldızın iri memelerinin arasını seçmiş, iki yandan sıkıca kavradığı memelerin arasında kaybolan sikini hızla ileri geri hareket ettiriyordu. Nur’un gözleri kapalı, zevkten dudaklarını ısırarak inliyordu. Birazdan boşalacak olan bu ateşli adamın zevk sularını teninin her zerresinde hissedecekti.

Allan hareketlerini bir an yavaşlattı ve sonrada göğüslerin arasından çektiği sikini avucunun içinde hızla pompalamaya başladı. Bağırarak boşalıyordu inliyordu, sikinin içinden spermleri fışkırtırken. Nur ağzını açmış fışkıran bu spermleri yutmaya çabalıyordu. Bir kısmı ağzına isabet ediyor, bir kısmı ise yüzüne boynuna geliyordu. Allan’da boşaldıktan sonra derin bir sesizlik olmuştu odanın içerisinde.

Bu uzun seks maratonundan yorgun düşmüştü vücutlar, ilerleyen gecenin rehaveti ile halsiz kalmıştı bedenler. Karım ve baldızım, bizim, yani üç erkeğin tüm enerjilerini tüketmişler muzaffer bir eda ile gülümsüyorlardı. Yüzlerinde taşıdıkları izler ise ne kadar şehvetli bir gece geçirdiklerini anlatıyoru. Kısa bir zaman geçtikten sonra toparlanmamızı, yarın birlikte seyahat edeceğimiz için eve dönüp eşyalarımı hazırlamam gerektiğini anlattım misafirlere. Yüzlerinde o derece mutlu bir ifade vardıki, hiç ayrılmak istemiyorlardı bu şehvet tanrçalarından. Ama her tatlı rüyanın bir sonu olduğu gibi bu gecenin de sonu gelmişti.

Süratle temizlenip giyindik, bu arada birer nescafe ile yeniden zinde hale gelmiş, Yeşiköye kadar yapacağımız yolculuk için taze güç toplamıştık. Pazartesi günü uçak öğleden evvel olduğundan kızlar havaalanına gelemeyceklerdi ve artık misafirlerle veda vakti gelmişti. Sarılamalar ve öpüşmeler içinde, kısa ama sımsıcak bir veda töreninden sonra terk ettik Hiltıon otelini. Limosinin hala hizmetimizde olması gerçekten güzel bir olaydı. Bize oldukça pahalıya patlamıştı, ancak mükemmel bir etkisi vardı. Eve vardığımızda gözlerimizi açık tutmakta zorlanıyorduk apartman koridorlarında, daha evin içine girmeden başlamıştık soyunmaya. Saati sabah sekize kurup hemen uykuya dalmıştık. Yada bayılmıştık desek daha doğru olurdu. Uçak İstanbul semalarında alçalırken, Allan ve John’la Londra’da geçirdiğim iki gün geldi aklıma. Yoğun iş toplantıları, finans müzakereleri, fizibilite raporları, ülkeler arası ticari ve hukuk prosedürleri. İstanbul’da ne kadar eğlenceli vakit geçirdiysek Londra’da da tam tersi olmuş işten eğlenceye ayıracak hiç vakit bulamamıştık. Ama ne eğlenceydi İstanbul’da hafta sonu yaşadığımız, sihirli bir rüya gibiydi adeta. Sanki boyut değiştirmiş, gerçek yaşamdan uzaklaşıp farklı bir dünyaya sürüklenmiştik. Cinsel fantezilerin harikalar diyarına. Duyguları kişiselleştirmeden, cinselliği sınırsızca yaşayabilmek, kişilik ya da statü ayırımı yapılmaksızın beğenilerinizi paylaşabilmek. İşte buydu kısaca yaşananların özeti. John bana uçakta şöyle sormuştu “sizlerle birlikte olmak bizi çok mutlu etti. Yeni bir dünya keşfetmiş gibiyiz adeta. Fakat bilmek istediğim bir şey var, sizin swinger olarak daha önce de deneyimleriniz varmıydı. Bu yaygın bir şey mi burada?” Ben de hafif bir tebessümle cevap vermiştim. ”hayır hiç olmadı, swinger olarak yaşayan bir zümre var, bu olgu bize yabancı değil, ancak bizim deneyimimiz ilk sizlerle oldu.” John bu sefer daha da mutlu bir eda ile ”bu şeref bize ait demek, inan şimdi iki kat daha mutlu oldum. Her şey için çok teşekkürler. Sizler bizim için artık çok değerlisiniz.” İnsanlar ne kadar farklı milliyetlere tabi olurlarsa olsunlar, farklı lisanlar konuşup, farklı kültürlere sahip olsunlar, yine de ortak bir uyuşma noktaları vardı demekki. Cinsel fanteziler, yaşamı renkli kılan, ruhu gençleştiren, kişilerin cinsel güvenini artıran. Uçak Atatürk havalimanına inmiş içimi yeniden bir heyecan kaplamıştı, hem işte hemde aşkta kazanmış, şanslı bir insan olarak addediyordum kendimi.

(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Alıntı – Ev Arkadaşımın Türbanlı Annesi – 4

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Serhat göründü ilk önce, hemen ardından da Meryem Hanım. İkisi de çırılçıplaktı. Yıkanmışlardı, Meryem Hanım elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu. Serhat’ın inik haldeki yarağı kasıklarına geliyordu.

Serhat çekyata uzanırken Meryem Hanım bir süre daha kuruladı saçlarını, ardından o da Serhat’ın yanına uzandı. Birbirlerine sarıldılar. Serhat Meryem Hanımın götünün yanaklarını okşuyor, avuçluyordu. Meryem Hanımsa onun göğsünü öperken bir eliyle de yarağını kavramış okşuyordu. Sikişmiş, banyo yapmış, şimdi de ağır tempoda sevişiyorlardı.

Serhat Meryem Hanımın iri memelerini öpmeye, emmeye başladı az sonra. Kaba, iri elleriyse çıplak vücudunda geziniyor, kalçalarını, karnını okşuyordu sürekli. Meryem Hanım buna Serhat’ın yarağını sıvazlayarak yanıt veriyor, onun çıplak göğsünde dudaklarını gezdiriyordu. Yarağım gitgide sertleşmeye başlamıştı. İkinci postanın öncesinde kıvama getiriyorlardı birbirlerini.

O ara kapının vurulduğunu duydum. Kulaklığa rağmenısparta escort ‘Güm güm!’ diye gelen sesler beni korkuya düşürdü. Kulaklığı çıkardım ve “E, Efendim?” dedim heyecandan kekeleyerek. Kapının arkasından gelen Meryem Hanımın sesiyle daha da heyecanlanıp telaşlandım. “Burak, tatlı yer misin?” diye soruyordu. “Bir saniye!” dedim ve videoyu durdurup ekranı kapattım hemen.

Pantolonun önünde çadırı dikmiştim.nevşehir escort Beni bu halde görürse ne yapardım? Kapıyı açtım, ama arkasına geçtim, başımı uzattım. Elinde bir tabak sütlaç vardı. “Rahatsız etmedim İnşallah?” deyince, “Yo, yok, müzik dinliyordum…” dedim. “Söylemeyi unuttum. Sütlaç yapıp dolaba koymuştum. Dolapta gene var, almak istersen çekinme!” dedi tabağı uzatarak. “Çok teşekkür ederim, zahmet oldu size!” dedim jestine karşılık. “Yok canım ne zahmeti!” dedi gülümseyerek.

Dakikalar önce salonda bakışlarımdan rahatsız olmuş gibi görünürken, şimdi karşımda gülümsemesini anlayamadım. Ama bunun sebebini öğrenmem gecikmedi. Meryem Hanım, “Şey diyecektim, bu telefonu ben çözemedim, Cemil de anlamadı. Sen nasıl kullanıldığını biliyor musun?” dedi. “Tabii, bakarım!” dedim. “Tamam, sütlacını ye, ondan sonra!” dedi yine gülümseyip.

Yatağımın üzerine oturup Meryem Hanımın yaptığı sütlacı kaşıkladım. Çok güzel yapmıştı, afiyetle yedim. Ekranımda kadının Serhat’la sevişmesini izlerken bir anda karşıma elinde bir tabak sütlaçla çıkmıştı. Doğrusu ilginç bir durumdu. Yarağımın sertliği yaşadığım heyecan ve korkuyla geçmişti çoktan. Yuvasına çekilmiş köstebek gibi gözden kaybolmuştu bir anda.

Salona geçtiğimde Meryem Hanım çekyatta oturuyordu. Cemil görünmüyordu. “Cemil yok mu?” diye sordum. “Yok, dışarı çıktı, arkadaşıyla buluşacakmış!” dedi. Akşam vakti evde yalnızdık. Meryem Hanım eve geldiğinden beri ilk defa böyle bir durum yaşanıyordu.

Telefon elindeydi.
kırklareli escort Çekyatın yanındaki sandalyeye oturdum, ama Meryem Hanım, “İstersen böyle gel!” dedi yanını göstererek. Çok heyecanlıydım, Meryem Hanımla ilk kez böylesine yakınlık kuruyordum. Telefonu verirken yine parmaklarım parmaklarına değdi. Bembeyaz yumuşacık, etli parmak uçları bile içimi bir hoş ediyor, beni heyecanlandırıyordu.

Çok bilinmeyen bir markanın dokunmatik bir telefonuydu. Alışmak için biraz kurcalamak gerekiyordu. Ben telefonla uğraşırken Meryem Hanım dikkatle bakıyordu. Heyecandan ölecektim sanki. Dakikalar önce bilgisayarımın ekranında deliler gibi sikişen, sevişen kadın şimdi yanı başımdaydı. Hacı yağı denilen biraz ağır bir koku geliyordu üzerinden, ama rahatsız edici değildi. Aksine Meryem Hanıma çok yakışan bir kokuydu.

Neyse ki birkaç dakika içinde çözmüştüm telefonu. Nasıl kullanacağını gösterdim kabaca. Parmaklarını uzatıp, “Şuraya mı dokunmam lazım, şöyle mi olacak?” gibi sorular soruyordu telefon elimde olduğu halde. Pantolonun altında yarağımın hafif hafif sertleşmeye başladığını fark ediyordum. Kendime hakim olmaya çalışsam da yapamıyordum.

Sonunda telefonu Meryem Hanıma verdim. “Eğer anlamazsanız gene gösteririm!” deyince, “Allah razı olsun, çok sağ ol!” dedi. Ardından kalkıp mutfağa geçti. Az sonra elinde bir tabak sütlaçla geldi ve sehpanın üzerine koydu. Bolca tarçın dökmüştü üstüne. Tekrar yanıma otururken, “Al ye bakalım!” dedi işaret ederek.

Teşekkür edip sütlacı yerken, “Senin annen baban nerde yaşıyordu?” diye sordu. “Muğla’da!” deyince, “Ha Muğla’da tamam, Cemil söylemişti de unuttum, kusura bakma!” dedi mahcup bir edayla. Ne iş yaptıklarını sorunca anlattım. “Ben de bizim Sivas’la İstanbul’dan başka bir yeri bilmiyorum. Hoş, Sivas’ta da evin içindeyim akşama kadar, bir yere çıktığım yok. Aslında kadın terzisiyim, ama bizim herif sağ olsun çalışmamı istemiyor. Burada da aynı, gene değişen bir şey yok. Cemil’e söylüyorum, çıkar beni dışarı, gezelim biraz, hava alalım diyorum, ama dinleyen kim. Kendine kız arkadaş bulmuş bir tane, şimdi de onun yanına gitti zaten. Oğlum anasını unuttu!” dedi gülümseyerek.

Demek Cemil kız arkadaş yapmıştı. Haberim yoktu bundan. Ne diyeceğimi bilmediğimden susmak en iyisiydi. Sessizce sütlacı yiyip bitirince, “Gene var, getireyim mi?” diye sordu. “Yok, zahmet etmeyin…” dedim utangaçça. “Afiyet olsun!” dedi. Kısa bir sessizlik oldu, odama gidip gitmeme konusunda kararsızdım.

“Senin var mı arkadaşın?” diye sorunca, “Efendim?” dedim heyecanla. “Arkadaşın, yani kız arkadaşın var mı?” diye sordu bu kez. Meryem Hanım muhabbeti ilerletiyordu. Kalbimin atışları hızlanmaya başladı. “Vardı, ama ayrıldık!” dedim. “Bu zamanda kızlar da bir acayip. Esk**en erkekler kız peşinde koşardı, şimdi kızlar erkek peşinde koşuyor. Al bizimkinin bulduğu mesela. Çorum’dan gelmiş buraya okumaya, ama akşamın bu saatinde elin adamıyla dışarlarda geziyor!” dedi. “Öyle, zaman değişti!” dedim dediklerini onaylıyormuş gibi yaparak. Meryem Hanıma göre zaman değişmiş kızlar erkek peşinde koşuyordu, ama kendisi de kocasının olmamasını fırsat bilip aşığı ile çatır çatır sikişiyordu.

“Bana müsaade…” dedim ayağa kalkıp. “Sütlaç istersen dolaptan al, bir tencere yaptım!” dedi gülümseyerek. “Sağ olun!” diyerek odama geçerken, Meryem Hanımın sandığım gibi biri olmadığını anladım. Yanında kocası, oğlu veya Serhat varken benden çekinir görünürken, kimse olmadığında rahat hareket ediyor, çekinmiyordu. Pazar günü börekten yiyebileceğimi söylemesi, kendisini taksiye bindirmemi istemesi de bunun bir işaretiydi.

Kapıyı yavaşça kilitledim ve bilgisayarın başına oturdum. Ekranı açtım, kulaklığı taktım. Kaldığım yerden devam ettim izlemeye. Az önce içerde, yanımda oturan, kokusunu aldığım, nefes alış verişlerini hissettiğim Meryem Hanım şimdi yine Serhat’la sevişiyordu.

Serhat memelerini öpüyor, emiyordu sürekli. Meryem Hanımsa, “Daha hızlı, hızlı em!” diyordu Serhat’a. Onun kel kafasını, omuzlarını, sırtını okşuyordu. Serhat aldığı talimatla memelere iyice yumuldu, dili meme uçlarında geziniyor, ısırıyor, dişliyordu. Saatin gizli kamerası saniye saniye net bir şekilde kaydetmişti hepsini. Meryem Hanım tatmin olmamış gibi, “Hızlı em, daha hızlı!” deyip duruyordu yine.

Serhat’ın iri elleri bembeyaz, dolgun kalçasında, götünün üzerinde gezinirken, Meryem Hanım başını sağa sola çeviriyor, “Ihhh, ohhh…” diye diye hafiften inliyordu. Yarağım demir gibi olmuştu bile. Hemen pantolonu indirdim, bir elimi yarağıma atıp okşamaya başladım.

İki Meryem Hanım vardı. Biri salonda oturup oğlunun kız arkadaş edinmesinden şikâyet eden, diğeri ise kendini aşığının kollarına atan. İkisi de aynı kadındı. Biri ahlak, namus bekçisi rolünde iken, diğeri gerçek bir fahişeydi. Ve ben aynı anda ikisine birden şahit oluyordum.

Serhat üzerine uzandı Meryem Hanımın. Meryem Hanım dizlerinden büktüğü bacaklarını iki yana açarak aşığını kollarının arasına aldı. Serhat şimdi memelerine daha büyük bir saldırı başlatmıştı. Meryem Hanım onun kel kafasını, sırtını, belini zaman zaman da götünü okşuyordu. Serhat’ın gür sakalları yüzünde, yanaklarında, dudaklarında, memelerinde geziniyordu sürekli ve Meryem Hanım bundan rahatsızlık duymuyor, aksine çok mutlu oluyordu.

Bir süre sonra Serhat doğruldu ve ayağa kalktı. Elini yine pantolonuna ve cüzdanına attı. Az sonra, “Hassiktir!” dedi cüzdanın içine bakarak. Başka kondom yoktu anlaşılan. Meryem Hanım, “Yok mu?” diye sorunca, “Yok!” dedi Serhat. “Ne yapacağız?” dedi Meryem Hanım. Serhat, “Ne olacak, daha önce kondom mu vardı, böyle yapacağız!” deyince, Meryem Hanım, “Olmaz, daha önce de böyle yaptın, sonra gördük sonucunu!” dedi. Ne olmuştu ki?

“Korkma, boşalmam içine!” dedi Serhat, ama Meryem Hanım ikna olmuyordu. Serhat, “Ne yapalım şimdi sana, içine boşalmam diyorum, anlamıyor musun? Çok istemiyorsan götten ver o zaman!” dedi sert bir sesle. Bunu duyunca heyecanım daha da arttı. Yoksa Serhat Meryem Hanımı götünden mi sikecekti? Meryem Hanım götünden de mi veriyordu Serhat’a?

Ancak Meryem Hanımın, “Sen git karını götünden sik!” demesi ile hevesim kursağımda kaldı. Bu sözlere Serhat’ın cevabı, “Verse de siksek!” oldu. Meryem Hanım doğruldu çekyatın üzerinde ve “Bak, bir daha şu lastik olmadan gelme buraya. Allah göstermesin geçen sefer gebe kaldım, gördün başımıza gelenleri, kalkıp benim başımı yakma gene. Dikkat et, boşalmadan önce çıkart hemen!” dedi. Demek Serhat’tan hamile kalmış ve büyük ihtimalle de çocuğu aldırmıştı. Duyduklarıma inanamıyordum.

Serhat, “Tamam tamam, korkma sen, ben tutarım kendimi!” dedi başını sallayarak. Ardından, “Sen üstüme çık!” dedi ve çekyata uzandı sırt üstü. Yarağı sertleşmiş kalın bir sopa gibi havaya dikilmişti. Meryem Hanım bir süre bu sopayı sıvazladı eliyle, kısa bir süre de ağzına alarak emdi, yalayıp parlattı. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Az sonra Meryem Hanım çekyatın üstüne çıktı, her iki ayağını Serhat’ın kalçalarının yanına koydu ve yarak altında kalacak şekilde çömeldi.

Nefesimi tutmuş izliyordum. Yarağımdan zevk sıvıları gelmeye başlamıştı yine. Meryem Hanım eliyle Serhat’ın yarağını kavradı ve amına hizaladı. Kocaman yarak amına girmeye başlarken gözden de kayboluyordu. Sonunda Serhat’ın yarağı Meryem Hanımın amında kaybolmuştu. Koca yarağı tamamen amına almıştı Meryem Hanım.
Bir süre oturur, daha doğrusu işer gibi çömelir vaziyette kaldı Meryem Hanım. Ardından götünü ileri geri hareket ettirmeye ve yaylanmaya başladı. Bu anlarda, “Immm, ohhh, ayyy…” diyerek gözlerini kapatmış halde kendinden geçmiş aldığı zevki gösteriyordu.

Dizlerinden tutmuş oturup kalkmaya başladı yarak amında olduğu halde. Serhat ise onu belinden tutmuş destekliyordu. “Böyle daha güzel!” dedi Meryem Hanım az sonra. Serhat, “Sana spiral taktır dedim, anlatamadım!” dedi. Ama Meryem Hanımdan cevap gelmedi bu sözlere. Öne doğru eğildi az sonra, ellerini Serhat’ın çıplak, kıllı ve geniş göğsüne attı. İleri geri yaylanıyor, götünü kaldırıp indiriyor, yarak amına girip çıkıyordu sürekli.

Serhat’ın elleri dolgun vücudunda, memelerinde, götünde geziniyor, sarkan memelerini deli gibi emiyor, öpüyordu. Çekyatın gıcırtıları geliyordu kulağıma. Meryem Hanım altta olduğu gibi üstte de uzmandı, erkeğini mutlu etmesini biliyordu.

Hareketleri, yaylanmaları gittikçe hızlanmaya başladı. İniltileri de çoğalıyordu. Terlemiş, ıslanmış amından osuruk sesine benzer sesler gelmeye başlamıştı. Serhat’ın demirden yarağı amının duvarlarını dövüyordu devamlı ve bu halinden çok memnundu. Öne doğru biraz daha eğilince götü tümsek yapıp havaya dikildi. Bu anda Serhat alttan güçlü, sert ve seri şekilde pompalamaya başladı. “Ohhh, ohhh, ımmmm, ahhhh, evet, ahhh, evett, devam ettt, uhhhh, sik, ohhh, sik!” demeye başlamıştı Meryem Hanım.

Serhat’ın güçlü yarak darbeleriyle etli göt yanakları şiddetle löpürdüyordu. Amından gelen osuruk benzeri seslere ‘Şap, şap, şap!’ şeklindeki pompalama sesleri karışıyordu. İri memeleri de aynı göt yanakları gibi sallanıyordu. Çekyatın gıcırtıları ve çatırtıları her geçen saniye daha da artıyordu.

Serhat’tan yine ayı gibi sesler çıkmaya başlamıştı. Meryem Hanım vahşi bir boğanın üstündeki Rodeocu gibi havaya zıplıyordu. Serhat kaba elleriyle onu sıkıca sarmamış olsa tavana zıplayıp başını vuracaktı sanki. Çılgın bir sikişme daha yaşanıyordu, artık kendimi ekrandaki sikişmenin seyrine bırakmıştım. Yarağımı okşuyordum sürekli, zevk sıvıları akmaya, elimi ıslatmaya devam ediyordu.

Derken Serhat Meryem Hanımı yarağı amında olduğu halde güçlü kollarıyla sıkıca tuttu ve dönerek altına aldı bir güreşçi gibi. Hemen ardından da bacaklarını tutup omuzlarına attı ve belinden sıkıca kavrayarak temposunu hiç değiştirmeden sikmeye devam etti.

Var gücüyle pompalıyordu Meryem Hanımın amına. Yarağı hızlı ve sert şekilde girip çıkıyor, Meryem Hanımın memeleri her yöne deliler gibi sallanıyordu. Çekyatın gıcırtıları daha da artmıştı. Meryem Hanım ellerini arkaya doğru atmış çekyatın kolundan tutuyordu. Başı ise yere düşen minder nedeniyle çekyatın koluna vurup duruyordu.

“Ayyy, yavaş, ahhh, yavaş ol, ıhhh!” demeye başlamıştı. Serhat kendini kaybetmiş halde öküz gibi sikiyordu Meryem Hanımı. Kadının yüzünde acı ile zevki bir arada görüyordum. Serhat boşalacak gibi görünmüyordu hiç. Yarak darbeleriyle beraber Meryem Hanımın bacakları yaylanıp duruyor, çok güçlü ‘Şap, şap, şap!’ sesleri beynimin içinde patlıyordu.

Serhat bu pozisyonu da çok devam ettirmedi. Meryem Hanımın amından çıktı bir anda ve ayağa kalktı. Meryem Hanımı elinden tutup kaldırırken, “Ne yapıyorsun?” dedi Meryem Hanım. “Gel şöyle!” dedi Serhat sabırsızca. Yarağı sopa gibiydi yine. Bir anda Meryem Hanımı kalçalarından tutarak havaya kaldırdı. İnanılmaz güçlü bir adamdı.

Meryem Hanım kollarını onun boynuna dolarken Serhat hızlı ve seri hareketlerle Meryem Hanımın amı ile yarağını buluşturdu. Bu şekilde onu ayakta sikmeye başladı. Saatin yani kameranın tam karşısında muhteşem bir sikiş filmi çektiklerinden habersizlerdi. Serhat güçlü kollarıyla Meryem Hanımı yukarı aşağı kaldırıp indiriyor, yarağını amının en derinlerine kadar köklüyordu. Meryem Hanımın uzun siyah saçları rüzgârdaymış gibi dalgalanırken, “Ahhh, ahhh, ımmm, ohhh, uhhh!” sesleri dudaklarından dökülüyordu.

Şiddetli ‘Şap, şap, şap!’ sesleri geliyordu yine. Bu muhteşem çılgın sikiş devam ederken bir anda bir telefonun çaldığını duydum. Çalan Meryem Hanımın telefonuydu. Deliler gibi aşığının kollarında sikişirken çalıyordu telefonu, ama Meryem Hanım bunun farkında değildi o anda. Telefon uzun uzun çalıp sustu, ama sikişmeleri devam ediyordu.

Serhat ayaklarını iki yana ayırmış, sağlamca basmıştı yere ve üzerinde 70-75 kiloluk bir yük varken bile yerinden kıpırdamıyordu. İri yarağını Meryem Hanımın tatlı amına sokup çıkartıyor, aldığı zevki ayı gibi, öküz gibi böğürerek sesler çıkartarak açığa vuruyordu.

Artık kendimi tutacak durumda değildim. Bir anda deli gibi sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Döllerim dikilmiş yarağımdan havaya sıçrarken, yaşadığım mutlulukla kendimden geçmiş gibiydim. Ekrandaki Serhat’ın çıkardığı sesler de boşalmaya yaklaştığını gösteriyordu. Derken bir anda Meryem Hanımı iyice havaya kaldırdı, devasa yarağı kadının amından çıkarken Meryem Hanımı indirdi yere. Meryem Hanım ayakları yere değer değmez bir anda Serhat’ın önünde dizlerinin üzerine çöktü ve az önce amına giren yarağı ağzına alarak somurmaya başladı.

İki eliyle kavradığı yarağı deli gibi sıvazlıyor, ağzının, boğazının en derin, uç noktalarına almaya çalışıyordu. Bu anlarda başı ileri geri, sağa sola hareket ediyordu. Serhat’ın iri yarağının yanağında yaptığı şişliği rahatlıkla görebiliyordum. Serhat ise çok mutluydu, “Yala, yala benim orospum, yala!” deyip duruyordu Meryem Hanımın saçlarını çekiştirirken.

Ve saniyeler sonra Serhat kurbanlık bir dana gibi böğürürken Meryem Hanımın ağzına boşalmaya başladı. Meryem Hanımın başını iki yanından sıkıca tutmuş yarağını ağzının içine sokup çıkartıyor, onu adeta ağzından sikiyordu. Meryem Hanım kendini geriye atmaya, kurtulmaya çalışsa da yapamıyordu. Öğürüyor, boğulur gibi sesler çıkartıyordu.

Evet, Serhat onu yarağıyla boğuyordu gerçekten de. Meryem Hanım çaresiz, zavallı bir haldeydi. İki elini havaya kaldırmış, Serhat’a durmasını, yapmamasını işaret ediyordu, ama Serhat onu dinleyecek, duracak halde değildi. Onu ağzından sikmeye devam ediyordu. Ağır çekime aldım videoyu ve zoom yaptım Meryem Hanımın yüzüne doğru.

Gözlerinden akan yaşları gördüm. Yanaklarından süzülen gözyaşları büyük bir keyifle, zevkle başlayan sikişmenin ağlama ile final yaptığını gösteriyordu. Yüzündeki çaresizlik ve acı daha bir belli oluyordu bu görüntülerde. Yeniden normal şekilde izlemeye başlarken Serhat yarağını çıkardı Meryem Hanımın ağzından.

O anda güçlü öğürtüler çıkartmaya başladı Meryem Hanım ve hemen ayağa kalkıp içeri doğru koştu. Tuvalete girmiş, kusuyordu. Serhat ise Meryem Hanımın çıkardığı kırmızı gömleği ile yarağını sildi. Halının üzerine bir miktar dölü akmıştı, onu da eğilip silerken Meryem Hanımın içerden ettiği küfürler geliyordu kulağıma.

“Orospu çocuğu, Allah belanı versin, siktir git buradan, defol. Sen git ananın amını sik, orospunun doğurduğu, şerefsiz piç!” diyordu. Serhat ise Meryem Hanımın ettiği küfürleri duyuyor, ama sadece gülümsüyor, başka bir şey demiyordu.

Üzerini giyindiğinde Meryem Hanım halen tuvaletteydi. Az sonra görüntüye Meryem Hanım da girdi. Elinde beyaz bir el havlusu vardı, ağzını siliyordu. “Orospu çocuğu, siktir git buradan, çık dışarı, defol. Sen beni karın mı zannettin lan, siktir git, şerefsiz piç!” dedi öfkeyle. Serhat ise bu sözlere pis pis sırıtarak karşılık veriyor, tek kelime etmiyordu.

Serhat görüntüden çıkarken sesi geldi. “Bu poşetin içinde telefon var!” dedi, ardından da kapının sertçe kapanma sesi geldi kulağıma. Meryem Hanım çekyata oturup sağına soluna bakarken Serhat’a küfretmeye devam ediyordu. Güzel başlayan iş sonunda boka sarmıştı.

Sonraki görüntülerde Meryem Hanım çırılçıplak bir halde salona geldi. Yıkanmış, kurulanmıştı. Elinde kırmızı bir külotla sutyen vardı. Külot ve sutyeni giydikten sonra üzerindeki siyah eteğini giydi, Serhat’ın döllerini sildiği kırmızı gömleğini görünce gene ağır küfürler savurdu Serhat’a. Az sonra görüntüye girdiğinde çiçekli bol gömleği vardı üzerinde. Salonu topladı, çekyatı düzeltti. Serhat’la sikişirken çalan telefonunu aldı eline, az sonra biriyle konuşuyordu. Konuştuğu kocası Hamit beydi.

“İyiyim, sen nasılsın? İçerde bizim oğlanın odasını topluyordum duymadım. Nasıl gidiyor işlerin? Ne zaman dönersin? İyi, tamam, hadi Allah’a emanet ol, görüşürüz!” diyerek kısa bir konuşma yaptı kocasıyla. Zavallı adamcağız gerçekten de karısının oğlunun odasını topladığına inanmıştı. Oysa gerçekleri bilse ne yapardı kim bilir?

Görüntüden kayboldu, yeniden geldiğinde Serhat’ın dediği poşet elindeydi. Ardından görüntüden çıktı, Cemil’in oda kapısının kapanma sesi geldi peşi sıra. Saat 12:00 olmuştu.

Bunun haricinde olan görüntüler bir şey değildi. Video dosyasını bilgisayarıma kesip yapıştırdım. Hafıza kartını yeniden saate takmam gerekliydi. Kalktım, her yanım dölle kaplanmıştı. Halının üzerinde de vardı. Külotumla sildim dölleri. Yeni bir külotla eşofmanlarımı giydim.

Yavaşça kapıyı açtım. Salondan televizyonun sesi geliyordu. Saat onu geçiyordu. Yavaşça salona ilerledim. Meryem Hanım oturmuş dizilerden birini izliyordu. Beni görünce toparlandı, başındaki türbanını ve eteğini düzeltti. Az önce izlediklerimden çok farklıydı bu haliyle. Acaba Serhat’la yine sikişecek miydi, onu eve çağıracak mıydı? Bana gülümserken düşündüklerim bunlardı. Belki de bana karşı böyle yakın ve iyi davranmasının sebebi Serhat’la yaptığı kavgaydı.

Ne olursa olsun bu kadına ilgi duyduğum gerçekti. Alev alev yanan bir ateş vardı içinde, o ateşten ben de yararlanmak istiyordum. Onun ateşiyle ruhumu ve bedenimi ısıtmak, kendimden geçip coşmak istiyordum.

Cemil kız arkadaş edinmiş ve annesini Meryem Hanımın dediği gibi unutmuş, geri plana atmıştı. Meryem Hanımsa bu durumdan memnun değildi. Serhat’la da kavga etmişti. Koca İstanbul’da en yakınındaki erkek olarak ben kalmıştım. “Seviyor musun bu diziyi?” diye sordu. “Dizilerle pek aram yok!” dedim yanıt olarak. Kumandayı uzatıp, “Al, istediğini aç istersen!” deyince, “Yok, önemli değil, siz izleyin!” dedim.

Sandalyeye oturdum, yanına oturmaya cesaretim yoktu çünkü. “Eğer rahatsız ettiysem içeri geçerim?” dediğimde, “Estağfurullah, burası senin evin, ben sonuçta misafirim!” dedi. “O ne demek, olur mu öyle şey!” dedim. Oluşan sessizlikte ikimiz de diyecek bir şey bulamıyorduk.

“Eğer isterseniz haftasonu dışarı çıkalım, Cemil de gelir, dolaşırız?” dedim ürkek bir sesle. “Valla iyi olur, ben de çok bunaldım burada!” dedi, dünden razıydı. Korkak davranmama gerek yoktu, bunu anladım. Ben adım attığımda Meryem Hanım da bir adımla karşılık veriyordu. Bana orospu çocuğu dediği zamanlar çoktan geride kalmıştı.

Bir süre daha oturduk öylece. Ardından Meryem Hanım ayağa kalktı ve “Allah rahatlık versin, hayırlı geceler!” diyerek içeriye yatmaya gitti.

Hafıza kartını yeniden saate taktım. Bir sonraki kayıtta acaba bir şeyler olacak mıydı çok merak ediyordum…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

AKTİF ARIYORDUM…. BULDUMM -2 :) >with Pictur

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

……
Birden elini arkama attı. Götümü pantolonumun üzerinden avuçlayıp sıkmaya başladı. Bende nefes nefeseydim.
Rahat edemediği için kemerimi çözdü. Elini götüme götürdü. İçeriden sıkmaya başladı.

Ne oluyordu? Anlatamayacağım bir duyuydu bu. Kalbim küt küt atıyordu. Göz bebeklerimin büyüdüğünü ve benimde bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. Bende elimi boş tutmadım. Azıcık azıcık değmek istedim. Yarrağın başı bir mıknatıs gibi elimi kendine çekti. Kocaman bir şeydi bu..
BAKTİF ARIYORDUM…. BULDUMM -2 🙂 gt;with Picturenimkinden çok irice başı vardı. Oyna onunla diye bana izin verdi. Durur muydum artık, Bir dakika dedim, Pantolonunu indirdim dizine kadar. Burası rahat değil, gel yatağımıza geçelim dedi. Ben elimle koca siki tutmuş sanki yolu biliyormuşum gibi yatak odasına girdim. Işığı açmayalım istersen dediğinde olur dedim. Benim için de iyi dedim. Zaten perdeden sokağın ışığı süzülüyordu odaya. Şimdi sen yatağa otur. Birazdan boğuşuruz. Birşey içmek ister misin, mutfağa gidiyorum, Bira var içersen dedi.
_Oluurr dedim gülümseyerek. Yüzlerimiz gölge gibi görünüyordu. Hatta yarı kalkık yarrağının mutfağa giderken sallandığını fark edebiliyordum. Odada garip bir koku vardı. Naftalin benzeri.. Elinde biralar geldiğinde ona uyuşturucu kullanıp kullanmadığını sordum. Tek uyuşturucum Bira, o da ara sıra .. benim gibiydi. Mutfağa gitmeden önce pantolonunu çıkarmıştı. Ayağa kalkıp hızlıca iki kez biradan diktim. Yatağın ayak tarafında üzerimi çıkarttım.
_Şimdi daha rahatım. Eee ne yapacağız dedim hınzırca bakıp,
_Sen ne yapmak istersin?
Gözlerimi yarrağına dikmiştim. 18 cm kadar vardı. Elimde bira tenekesinin soğukluğu vardı. Yarrağına dokunmak için bekliyordum. Bir daha diktim biradan ve usulca elimden yere koydum.
O da birasından yudumladıktan sonra omuzlarımı ovalıyordu. Beni yarrağına davet edercesine.. Eğilip önüne elimle kavradığım gibi başını koklayıp bir kez dil attım. Yeni yıkanmıştı, şampuan kokusu geliyordu. Bedenimde ara sıra üşümeye benzer küçük titremeler vardı. Tamamen heyecandandı. Kafamı kulaklarımdan yavaşça tutup yarrağına itti.
Başını ağzıma almıştım. Emerek ve dilimi üzerinde gezdirerek haz almasını sağlıyordum. Ellerimi arkamda tutmamı istedi. sadece ağzımla oral yapacaktım. O yatağın üzerinde ayakta ben diz çökmüş ağzım sikilir vaziyette devam ettik. Yarrak taşlaştı, gırtlağa yaklaştıkça kusturacak gibi oluyordum. O kafamı okşayarak devam ediyordu gidip gelmelere.. Aniden sıkıştım. Çişe gidiyorum dedim. Güldü. Hadi gitte bende giderim dedi.
Tuvaleti gösterdi. Işığını yaktığında onu tekrar gördüm. Utanır gibi oldum. Kapıyı kitleyip çişi yaptım. Deliğimi ne olur ne olmaz kontrol ettim. Yalamak isterse tiksinsin istemedim. Yıkayıp kurulayıp çıktım.
Sıra sende, geliyor musun ?
_Tamamdır dedi. Yatak odasında içmeye devam ederken gözlerim kayıt cihazı yada kamera var mı acaba diye bakınıyordum. Çünkü chatte tanıştığım bir pasif bana bununla ilgili dert yanmıştı. Dikkatli olmalıydım.
Ve o an gelmişti, kapının önünde tertemiz bir aktif, tertemiz bir pasif ile başbaşa kalmıştık. Yataktan kalkıp ona sarıldım. Çok kaslı değildi ama atletik bir yapısı vardı. Yarrağı yarrağıma değiyordu. Kaldığımız yerden devam edecektik. İkimizde bunu istiyorduk.
Bana _69 yapalım mı ? diye sordu. Domalmıştım bile. Hemen başını ağzımı alıp emmeye başladım. Ve o araladığım bacakların arasında parmaklarıyla yokladı deliğimi, _ çiçek gibi yapmışsın off ! * (Resimde görülen deliğime) dediğinde çok hoşuma gitmişti. Ufaktan kendimi kadınsı hissettim. O diliyle arada yalayıp dilini sokuyordu. Parmağının birini de içeri itiyordu. Bu acıtıyordu. Yarım saate yakın böyle yaladı. benim yarrakta ister istemez kalktı. Ağzım yarrağı almaktan yorulmuştu. Deliğim gevşemiş hatta bir parmak rahatlıkla içeri girmeye başlamıştı. Acıdan uyuşmuş deliğime tükürüp dilini daha derine sokmaya çalışıyordu ki, birden !! Boşaldı !! Ağzıma yüzüme gözüme nereme gelirse ılık sıcak arası vıcırt diye sesler geldi döllerinin gözüme her çarpmasında.. Biraz tiksindim. _ O neydi yaa ? ne yaptın sen offf .. diye seslendim ama boşalırken inlemesinden beni duymuş muydu acaba. Böğürüyordu resmen.. Adamdan hiç tahmin edemeyeceğim sesler geliyordu. Yatağın ucunda kağıt havluyla yüzümü silmek istedim. Tam bir kısmını silmiştim. Yutsana dedi. Tadı garip olabilir ama pis değil onlar. Tiksinmene gerek yok. Azıcık birşey yanağımdan sıyırıp tadına baktım. Kaygan, çok az tuzlu gibi değişik bir tadı vardı. İlk dölümü de yutmuştum. O boşalmıştı ama ben dimdiktim.
Artık götümden sikilmek istiyordum. Biraz toparlanıp odasına geçtik. Yüzümü yıkayıp yanına geldim. İnternetten film açıp içmeye devam edelim. Bu arada dinlenmiş oluruz dedi. Shemale sitesiydi. İzlettiği shemale videolarında kendimi hayal edip içmeye devam ediyordum. Yarrağı inince aşağıya sarkmıştı kocaman başı büzülmüştü. Yarrağıyla konuşur gibi_ Ne oldu sana dedim ? Sikicim; _ Birazdan o sana soracak ne olacağını dedi. Korkmuyordum ama endişem vardı bu sözün sonrasında.. Yarrağıyla oynamaya başladım. Kalkmaya başladığında domalmamı istedi. Yatağa geçsek dediğimde bırak şimdi diyerek kolumdan iterek diz çöküp yere yatırdı. Sırtüstü yatarken üzerime abanıp o koca yarrağını ağzıma verdi. Makina gibi sokup çıkarıyordu. Ağzıma tecavüz ediyordu. Arada çıkartıp çıkartıp nefes almama izin veriyordu. Fazla sürmedi. Önünde domalttı. Parmağıyla deliğimi tükürükleyip taş gibi yarrağın başını içime itmeye çalışıyordu. O basarken nefes alıp veriyordum. Deliğim bir açılıp kapanıyor fakat her defasında onun bastırdığı anda giremiyordu. Denemeyi bırakıp diliyle yalamaya başladı. Gözlerim dönüyordu zevkten manyak bir heyecan yaşıyordum. Bunu yazamıyorum çünkü bu duygunun tarifi yok. uçar gibi bir şey..
İki dakika kadar daha yaladı deliğimi artık çak bana diyordum. Elimle arkama basması için tersten bacaklarına yapıştım. Hadi dedim artık girr!! Borusunu deliğimin tam ortasına dayamış bastırıyordu ki ,, bırrdd diye geçiriverdi başını. Artık başı da içimdeydi. Ellerim titriyordu tüm vucudum gibi. Bir elimle deliğime dokunduğumda o içeri girmişti. İleri geri yavaş hareketler yapıp beni incitmemeye çalışıyordu sikicimm. oHH HADİ GİRR ! VURR ! pATLATT diye diye siktiriyordum kendimi. Deliğim gerilmiş yarılacak zannediyordum. Öyle güzel gidip geliyorduki acısını bile unutuyordum. Bir uyuşukluk sadece deliğin orada vardı. Yarrağın içimden geçişini müthiş hissediyordum. Birden durdu. Pozisyon değiş dedi. Koltuğa attı beni bacaklar omza dedi. Yine pompalamaya devam ediyordu. Arada köklemek istiyordu. Elimle ittiriyordum. Heyecanımdan sikin beni diye söylenmişim. Durdu ve burada sadece sen ve ben varız deyip devam etti. Pompalamaları bitmiyor her tarafımı avuçluyordu. Arada penisimi ellediğinde beni düşündürdü. Acaba dedim o da mı isteyecek ? Beni sikerken Sen ap misin diye soramazdım 🙂 😀 Yarrağını artık başına kadar çıkarıp köklemeye çalıyordu. Kaka yapma hissi gelmişti kiii !! Benim gözler bir anda kayar gibi oldu. Hazzın doruğuna çıkmıştı götümün deliği, boşalıyordum. Ben elimle başımı bastırmaya çalışsamda fışkıra fışkıra boşaldım. O da 5-10 saniye sonrasında deliğime boşaldı. Onun böğürmeleri beni ayyy uuoouuf seslerimiz birbirine karıştı. Beni boynumdan öptü. Çok güzeldi dedi. Siki deliğimde kalmıştı. her yer vıcık vıcık olmuştu. Göt deliğim, ellerim, göbeğim koltuğa da akmıştı döller.. Bak ya ne oldu , battı ortalık dedim. Önemli değil temizleniyor ev nasıl olsa dedi. boynumu ve göğüslerimi okşuyor arada yanağıma boynuma öpücük bırakıyordu. Bu çok hoşuma gitti, İyiki buluşmayı kabul etmişsin , benim gibi güvenilir temiz iyi bir sikici bulman çok zor. Sen iyi ki bana denk geldin. dedi. Evet dedim. Onaylayıp bende onun omuzunu öpüp okşadım. Ben fazla kalamayacağım, gitmem gerekiyor dedim. Bir bira daha içmek istersen kalabilirsin, burada da yatabilirsin. Karnın açsa birşeyler söyleriz falan gibilerinden desede içimden bir ses hemen gitmem gerektiğini söyledi. Bari bir duş alsaydın. Tamam diyip duşa girdim. Bana temiz havlu verdi. içeri girdiğimde ilk işim dölleri içimden çıkartmaktı. Korkuyordum hastalık birşey olur diye. Sı.maya çalıştım bir iki ıkındım. floş fırpp diye götüm komik sesler çıkartarak dölleri dışarıya akıttım. Sonra duşumu yapmaya girdim. Tam çıkmak üzereydimm !! Bizimki kaldırmış yine yarrağı duşun kapısını açıp direk deliğime daldırdı. OYYFF diye bir ses çıkardım eliyle ağzımı tuttu. Duşun suyu bir yandan akıyordu. Belimden kavrayıp biraz daha sertçe sikiyordu bu sefer. Ben şaşkına döndüm. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Zevkini çıkarıyordum. Yarrağını birden çekip ağzıma soktu. Öyle sokuyordu ki ağzım sanki onun için götümün deliğiydi. 4-5 dakika sonra bu sefer ağzıma boşaldı. Yarrağının başı büyümüştü, anlıyordum artık. Ne geldiyse yuttum, yarrağını iyice sıvazlayıp, Bu sefer ben teşekkür ettim. O da bir dost edasıyla gülümseyip “artık gidebilirsin” dedi. Üzerimi kurulanıp giyindim. Banyoda bir de parfümü vardı, Onu da sıkıp çıkmak istedim. Tabi ki sıkabilirsin dedi.
Evden çıkmadan önce sarılıp öptü.” Herşey burada yaşandı ve burada kaldı. Umarım kendini şimdi daha iyi hissediyorsundur. Kendine İyi Bak” dedi…
O evden son kez çıkmışım demek ki<<<<<<<<<< Haftalar sonra öğrendim<<<<<< O memurmuş, tayini çıkmış. Nereye bilmiyorum. Araştırma gereği duymadım. Umarım her zaman mutlu olur. Bir daha da yaşanmadı zaten………..
annemin koca götü ve taytı -3- Bölüm
Evet kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar eve geldim içeri girdim annem yine mutfakta yemek yapmakla meşguldü benim geldiğimi duymamıştı arkasından gidip yapıştım sikimi kaldırdım ayy oğlum korktum dedi neyden dedim o da elini sikime atarak direğinden dedi korkma yemez dedim ama sen yiyebilirsin istersen dedim. arkasını dönüp eğildi sikimi çıkartıcakken zil çaldı babam gelmişti hemen toparlandık babam geldi yemeğimizi yiyorduk babam nabtığımı filan soruyordu annem yanımda oturuyordu elini sikime atıp oynamaya başladı bana bakarak göz kırptı sonra babam yemeğini bitirdi ben dışarı çıkıyorum diyip gitti çok şanslıydım annem direk sikimi dışarı çıkarıp ağzına aldı çok güzel yalıyordu sıcacık ağzı anneme çok güzel diyordum o da oğhhh oğlum bal gibi şuna bak kocaman ağhhh diyip yalamaya devam ediyordu adapazarı sınırsız escort ben elimi göğüsüne attım birden ses çıkarmadı dahada cesaretlenip götünü ellemeye göt deliğine parmağımı sokmaya başladım inlemeye başladı sonra onu kaldırıp yatağa götürdüm yatağa atıp 69 pozisyonun geçtik ben amını yalıyordum sulu sulu tüysüz çok güzel tadı vardı annem dayanamayıp sik beni kocacım orospun yap diye inlemeye başladı hemen diz üstü çöktürüp amının dudaklarının adapazarı otele gelen escort etrafında sikimi gezdirmeye başladım dayanamıyorum sikk sok şu yarrağını amcığıma diye haykırıyordu bende bi hışımla girdim ağhhhhh çok güzelll sik anneni sikkk kocacımmm sikk diye inliyordu ben ona sen benim neyimsin lan diyordum o da bana adapazarı escort kızlar orospunum senin karınım artık diyip inliyordu 10 dk filan siktim sonra götüne boşaldım.yanına yığıldım annem koca yarraklı kocam benim hep sik beni böyle olurmu diyordu bende hep sikicem hiç boş bırakırmıyım diyip sikimi yine ağzına verdim eliyle sikimi tutup çıkardı ve ama bu sefer içime boşal çocuğum olsun istiyorum senden aşkım dedi bende onaylarcasına kafamı salladım ve bacaklarını ayırıp sikii soktum ağyhhh ağyhhh diye inliyordu altımda bu sefer boşalmam uzun sürmüştü 15 dk sonra içine boşaldım ayaklarıyla kenetledi resmen belimden ahh sıcacık akıyo içimee kocacımm çok güzel siktin beni dedi bende herzaman sikicem merak etme ama yeter yoruldum dedim.1 gün sonra okullar açılıcaktı o yüzden baya siktim sonra sabah kalkıp okula gittim ve arkadaşla okuldan kaçıp bizim eve geldik annem etek giymiş ama götü gözüküyor resmen arkadaş annemi izlemekten alı koyamıyordu bende birşey demedim haklı nede olsa orospu çok güzel annem onur diye seslendi bende noldu dedim içicek birşey yok git birşey al da için dedi tamam diyip sessizce götüne şaplak attım o da dudağımdan öptü ben gittim bundan sonrasını arkadaşım anlattı ben gittikten sonra annem mutfakta iş yaparken arkadaş annemin arkasından sarılmış annemde ali nabıyorsun demiş ali de çok güzelsin azdırdın beni dedi annemde sik o zaman beni aşkım diyip hemen kollarına atlamış orospu sik meraklısı tabi arkadaşım soyup hemen sikmeye başlamış tabi o sırada ben geldim onlar beni duymadı ben onları izliyordum arkadaşım 10 dk sikti sonra içine boşaldı yine ben yeni geliyormuş gibi yapıp sesli bi şekilde kapıyı açtım onlar toparlandılar bişey anlatıoyrmuş gibi yaptılar heh onurda geldi dedi arkadaş knk ben gidiyim annem çağırdı diyip gitti annem birşey belli etmemeye çalışıyordu ama ben biliyordum siktirdin kendini dimi orospu dedim annem şaşırdı dondu afferim şimdi gel bide ben sikiyim dedim devamı gelicek.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İBNE OĞLAN VE ANASINI SİKTİM (alıntıdır)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Yeni taşındığım apartmanda yaklaşık bir ayım dolmuştu. Komşularla yeni yeni samimi olduğum bi dönemde hemen alt komşum olan hakan abinin oğlu canla çok iyi anlaşır olmuştuk. Hakan abi 40 yaşında göbekli, kafasının arkası kavanoz kapağı gibi parlak kel kısa boylu biri kendisi manavdır haftanın 4 günü çeşitli semt pazarlarında meyve sebze satar. Oğlu Can daha 19 yaşında tüysüz parlak bi genç, karısı Zeynep abla 36 yaşında olan türbanlı hafif balık etli dolgun göğüslü yuvarlak kalçalara sahip bi kadın. Hakan abiyle iyi anlaştığım için bazen boş kaldığımda pazara gider yardım ederim. Akşam yemeğine evine geldiğimiz bir gün evde eskişehir merkez escort Zeynep abla bize güzel yemekler yapmış bekliyodu. Eve geldik koltuklara uzandık sohbet ediyoduk. Benim gözüm zeynep abladaydı. Üzerine dar bi tşört giymişti sütyeni olsa bile meme uçları belliydi. Göbeği bile çok şirince çıkmıştı. Köylü kızları gibi bağladığı türbanıyla çok genç ve tatlı duruyodu. Dar eteği dolgun bacaklarını ele veriyor ve mutfağa gidip gelişlerinde beni sik diye bağıran götü pantolonumun içindeki sikimi zonklatıyodu. Biz yemeğe oturduk yer sofrasında yiyorduk. Can da gelmişti şort ve sarıcakaya escort atletiyle oturdu sofraya güzel bi sohbetin ardından gece bitti. O günden sonra ne zaman yarağımı sıvazlasam hep zeynep ablayı hayal ederdim. Aradan bir iki hafta geçmişti muhabbetim baya artmıştı. Hakan abi köye gideceklerini söyledi Can ında gelmek istemediğini anlattı. Sen sürekli buralardasın bizim çocuğa göz kulak ol eve birilerini atmasın dedi göz kırptı. Bende gülerek ne demek abi dedim. İsterse bende kalsın erkek erkeğe takılırız, gezeriz dedim. Can hemen lafa atlayıp olur ulaş abi dedi. Akşam 6 gibi serin havada çıktılar yola bir iki günlüğüne gittiler köye. Ulaşla akşam yemeğini yedik sonra çarşıya çıktık escort eskişehir gezdik gece eve geldiğimizde saat 12iydi. Biraz sohbet ettik, arkadaş ortamını sordum nerelerde takıldığını sordum. Pek kızlarla aram yok dedi, genelde erkeklerle takılıyorum kız arkadaş edinemiyorum falan dedi. Bi kaç taktik verdim kızlara yakınlaşması için ama o kulak asmamış gibiydi. Can ın yatağını yaptım bende yatak odama gidip yattım. Sabah alışık olduğum için erken kalkmıştım mutfağa gittim kahvaltı hazırladım salona girdiğimde şok oldum. Can dal taşak yatmış dün gece yüz üstü uzandığı için götü sanki havaya dikmiş yatıyordu. İlginçtir sikim biraz kalkmıştı. Genç çocuk diye kızamadım ama bi ara gözüm kıyafetlerini attığı yere ilişti. Kadın kilodu gibi bişey gördüm ve gidip bakmak istedim pantolonun altında kalan parçayı çekip baktığımda. Gerçekten pembe önünde küçük kurdelesi olan kadın kilotlarındandı. Biraz yakınlaştım göt deliğinin etrafında kıldan eser yoktu parlak kumral bi tene sahipti. Acaba düşündüğüm gibi ipnemiydi. Neyse kolundan tutup biraz sarstım uyan Can üstünü giyin kahvaltı yapcaz dedim. Ya bi beş dakka daha uyuyayım abi diyip yan yattı sanki götünü sergiliyodu. Götüne bi tane vurdum kalk lan hadi sikicem o götünü böyle uyunur mu dedim. Ne var abi yani dedi kalktı. Kahvaltımızı yaptık ben işe gitmedim hafta sonları tatildeydim. Öğlene doğru can abi hamama gidelim mi iyice yıkanırız iyi gelir dedi. Tamam dedim 1 mahalle ötede bi hamamın olduğunu söyledi. Arabamıza atladığımız gibi gittik mekana. Pek işlek bi alanda değildi hamama girdik ve sadece ikimizdik ilk önce kabinlerimizde soyunduk. Havluyu belime sarıp taşa uzandım lan can kese at bakalım bana dedim. Gözlerinin içi parladı sanki çok hevesliymiş gibi tamam ulaş abi dedi. İlk önce yandan kollarımı sabunlayıp sıvazlıyordu. Başta bişey anlamadım ama sonradan kaslarımı okşadığını fark ettim. Abi böyle oluyo iki kolunada yetişemiyorum dedi ve belime oturması bir oldu. Lan sokucam yapıcan işe deyip kaldırdım kızdım biraz garibime gitti çünkü. Neyse biz yıkandık iyice yine kabinlere gittik üstümüzü değiştirmeye tam havluyu indirmiştim ki perdeyi aralayıp içeri girdi bizimki. Aletim tüm ihtişamıyla sarkarken öylece mal gibi kalmıştım. Lan niye burdasın dedim sessizce. Hamama insanlar geldi abi bende burda giyineyim ne olacak sabah zaten gördün herşeyimi bende seninkini görmüş bulundum işte dedi. İnsanların olduğunu öğrenince sessizce tamam demek zorunda kaldım. Hemen önümde bana arkasını döndü ve havluyu indirdi. Sanki karşımda 19 luk çıtır bi kızın götü vardı pürüzsüz, parlak ve çekiciydi. Kilodunu giymek için eğildiğinde geri çıkan götü aletimi öpercesine dokundu. Kilodunu yavaş yavaş giymeye başlayan can resmen nefesimi kesmişti aletim hızla kan toplamaya büyümeye başlamıştı. Kilodunu götünü saracak şekilde yukarı çektiğinde mest olmuştum sabahki pembe kadın kiloduydu bu. Biraz öyle kaldı sadece kiloduyla hareketsizdi bende öyle, kabinimizin önünden insanlar geçiyordu. Benim gözlerim can ın kalçalarındaydı. Yanlışlıkla olmuşçasına sertleşen yarağımı can ın ipek kiloduna sürtüyodum. İnsanlar gidince kendini bana bırakırcasına yaslandı sikime sanki aletimi kontrol ediyordu. Gözlerimi kapamıştım aletim kalçalarında değerken aldığım zevkin tadını çıkarıyordum. Bi anda attı elini aletime henüs ıslak olan aletimi sıvazlamaya başladı. Garip ama güzeldi, yeniden sesler gelmeye başlamıştı bende kulağına gelip fısıldadım. Üstünü giyin eve gidiyoruz dedim. Alel acele toparlanıp atladık arabaya eve vardığımızda hiç konuşmadan soyunmaya başladık. Ben tüm çamaşırlarımı çıkarmıştım sallanan aletim bir delik için deliriyordu. Yatak odasına götürdüm canı üzerinde sadece pembe kilodu vardı. Attım yatağa bana sakın yüzünü dönme seni sikerken annen zeynebi hayal edicem küçük ipne deyip yüz üstü uzanmasını sağladım kalçalarının aradısında kaybolmuş göt deliğine biraz tükürdüm aletimi dayadım. Ve taşaklarım kalçalarına serili bi şekilde yavaşça yarramın başını içine soktum. Ahhhhhhhh diye inledi zeynepin ipne oğlu. Göt deliği cayır cayır yanan Can’ın hadi abi sik kocam ol söndür ateşimi, siktiremiyorum kimseye kendimi beni ilk siken sen ol, koca yarrana bayılıyorum kocacım demesiyle aletimi içine geçirmem bir oldu. Seri bi şekilde git gel yaparken çıkan sesler büyüleyiciydi lap lap lap lap lup sikimi dışarı çıkarırcasına başını göt deliğine kadar getirip sonra gülle gibi götünün derinliklerine inmelerim Canı acıdan ve zevkten kıvrandırıyordu. Aletimi saran göt deliği bana müthiş bir haz veriyordu. 5 dakika böyle darbeli matkap kıvamında geçtikten sonra köpek pozisyonunda domalttım sikinin sarkmaması için kilodunu yine giydirdim ve sıyırıp göt deliğine pompalamaya devam ettim ben siktikçe zevkten zevke giren can götünü arkaya ittirerek aletimin daha derinlerine girmesini istiyordu. Orospu çocuğu çok iyi götün var ananıda böyle sikmek istiyorum dedikten sonra kalçalarına tokatları indiriyordum. Ensesinde sıkıca tutup durdurdum öylece, geri çekilip sertçe giriyordum götüne ahhhh diye bağırışları artık iyice dayanılmaz olmuştu. Sus yoksa ananı sikerim seni siktiğim gibi diyordum. Ohhhlamaya başlamıştık ikimizde artık acı çekmiyordu göt deliği açılmıştı iyice 10 dakikadır sikiyordum piçi. Abi ağzıma boşal döllerini yutmak istiyorum dedi ahh ahh derken. Çıkardım başı mosmor olmuş aletimi hemen döndürdüm başımı geriye atıp yalamasını emmesini hissetmek istiyordum. Bir eliyle sikimi kökünden kavramış diğer eliyle sıvazlarkan aletimin başını vakumlarcasına emmesine hayran kalmıştım. Emmm orospunun evladı emmm diyordum tatttığım zevk uçurucuydu. Dayanamıyordum patladığımda boğulacak gibi sesler çıkaran can gözlerimi açtığımda ağzının kenarından akan döllerimi parmaklarıyla toplayıp yalıyordu. Sönmemiş sikimin alevini almak istercesine öpücükler atıyordu aletime.

2

Merhaba arkadaşlar Can’la yaşadığım inanılmaz zevkten sonra sık sık geceleri gezmeye, takılmaya gider gibi bizim eve götürüp sikiyodum Can’ı. Sikerken ona canan diye hitap ediyodum kalçalarının arasına aldığı sikimi bi kadın gibi okşuyodu. Beni azdırmasını ve bacak aramda şahlanan canavarın ateşini almasını bi kadından çok iyi biliyodu. Şimdiye kadar siktiğim kızlardan ve kadınlardan daha çok düşkündü yarrağa hakan abinin kız gibi oğlanı Can. Yaklaşık 2 ay olmuştu canla sıkı fıkı olalı boş anlarımızda hep buluşur ve sikerdim onu, çoğu zaman annesinin iç çamaşırlarıyla gelirdi evime ve hepte küfürlü bir şekilde kütür kütür sikerdim onu, annesini düşünürdüm çoğu zaman onu sikerken. Bir gün yine böyle sikişiyoduk canın üzerinde annesinin eteği altında annesinin kırmızı kilodu vardı. Herşey bittiğinde Can’ın sikilmekten sarhoş olmuş götüne boşalıp yatağa sırt üstü uzandığımda bi müddet öylece kaldım. Döllerimin götünde olmasını çok seven can götünü havaya dikmiş bir şekilde yüz üstü yatardı yatakta. Yüzünü bana dönüp.
– Annemi benden çok arzuluyosun dimi. Dedi.
Şaşkındım böyle bişey beklemiyodum, bi süre sadece vaziyetimize bakıp duruldum sonra.
– Evet, seni her sikişimde annen altımdaymış gibi acımadan sikiyorum. Dedim.
Can mutluydu, önce gülümsedi sonra elini sikime atıp okşamaya başladı. Sonra sustu, vakit ilerliyodu biraz daha konuştuk ve giyinmesini söyledim ardından evine yolladım.
Günlerden cumartesiydi, tatildeydim öğlene doğru uyandım hakan abilere gidecektim canı görmeye onu bugün bi kızla buluşturacaktım milli edecektim, artık oda birini sikmeliydi. Hakan abilere gittiğimde Zeynep abla açtı kapıyı ooo ulaşım hoş geldin dedi, çok sıcak kanlı ve beni çok severdi. Üzerinde gri bi tişört vardı, memeleri belliydi çünkü sütyensizdi yine göbeği besbelliydi tişört dardı biraz ev işlerini yapmaktan terlemiş olmalı ki göğüsleri ve koltuk altı terden ıslanmış gibiydi. Hemen altında rahat rahat gezmesini sağlayan şalvar gibi eteği vardı. Buyur etti içeri girdim o önde ben arkada canın yatak odasına ilerliyoduk. Gözüm Zeynep abladaydı sanki ben onu izliyorum diye daha da bi kıvırtıyodu. Odaya girdiğimizde yine can çıplak vaziyette sırt üstü yatıyodu. Önce hassiktir çektim içimden ama Zeynep abla hiçde şaşırmış gibi değildi. Gitti yanına oturdu ve oğlum kalk ulaş abim geldi hadi çıkın gezin diyodu. Bunları söylerken canın karnını okşuyodu. Can duymazdan gelircesine hıııım gibi bi ses çıkardı. Zeynep abla bana dönüp hep böyle uyur sizin evdede böyle uyumuş galiba dedi. Şaştım kaldım bi an. Sonra sahte bi gülümseme atıp evet öyle oldu diyebildim. Dün gece geç uyudu galiba istersen biraz daha uyusun senle biz sohbet ederiz çay koydum zaten dedi. Tamam ablacım dedim, kapının eşiğindeydim kalktı mutfağa yönelircesine yürüdü. Biraz kalkan sikime bacağı hafifçe deymişti o geçerken. Bende onu takip ettim mutfağa geldik. Hakan abinin nerede olduğunu sordum, bilmiyormuş gibi yapıp muhabbete girmek istedim. Canım abin pazara çıktı akşam gelcek onla bi işin mi var dedi gülerek. Bende içimden onla değil bebeğim senle işim var diye geçirdim ama Zeynep ablaya sadece sordum ablacım diyebildim. Ulaşım bişey sorcam canım sana dedi. Tabi dedim. Bütün erkekler çıplak mı yatar ya dedi gülerek. Yoo dedim niye sordun abla demiştim. Bizim oğlanda babasıda çıplak yatıyo, ne zaman kaldırmaya gitsem oğlanı erkekliğini görüyorum dedi. Alışmış kudurmuştan beterdir abla dedim gülüştük. Mutfaktaki masaya oturduk çaylarımızı yudumlarken gözlerimi hiç kaçırmadan gözlerine bakıyordum. Benden 8 yaş büyük olmasına rağmen temiz bakımlı hala sexyliğini koruyan bu kadın çok etkileyiciydi. Senin bi kız arkadışın yok mu ulaşım çok geç kalmışsın kız bulmakta dedi. Ablacım iş güç arasında vakit bulamıyorum ve düzgün biri çıkmadı karşıma dedim. Öyle ya bu zamanda düzgün biri olacak sadece senin olacak iyi olacak falan çok zor dedi. Ardından evde de tek kalıyosun yanlızlık zor oluyodur dedi. Evet öyle bazen birine ihtiyacım oluyo ama kimse olmuyo dedim. Bende öyleyim kuzum hakan abin bazen uzak şehirlerden mal almaya gittiğinde geceleri yalnız yatıyorum dedi. Gülümsedik çaylarımızı tazeledi tam oturmuştu ki sokaktan büyük bi gürültü geldi. Mutfağın camına koştu hemen bende bunu fırsat belleyerek tam arkasına yerleştim bende bakmak istiyormuşçasına cama yapıştım. Sokakta bi araba ötekine vurmuştu. Sahipleri kavga etmeye başlamış ve bizde camdan seyrediyorduk. Ama benim niyetim Zeynep ablanın yuvarlak kalçalarının arasına yerleştirdiğim aletimi sürtmekti. Zeynep abla sanki hiç birşey hissetmiyomuş gibi izliyodu bende sürtmeye devam ediyordum ardından perdeyi kapadı. Bende geri çekildim. Bana döndüğünde çok tatlı bir şekilde gülümsedi. Uzun zamandır bu sıcaklığı hissetmemiştim dedi. Sandalyeye oturdu bende karşısına geçtim yine çaylarımızı içerken sohbet ediyoduk. Konu bi hakan abiye bi bana geliyodu bazende mutsuz olduğunu söylüyodu. Çayı tazelemeye kalktığında ağlamaklı bi şekilde belk**e hakan abin artık başka karıyla bana hiç yanaşmıyor deyiverdi. Ne yapıcamı şaşırmıştım kalktım yanına gittim. Bana doğru döndürdüm göğsüme yasladım. Abla olur mu öyle şey senin gibisini bırakıpta nasıl biriyle olacak dedim. Pazularımı sıkı sıkı tutuyordu kendini bana yaslıyor göz yaşı döküyordu. Belinden biraz yukarısına elimi attım sarıldım Zeynep ablaya biraz öylece kaldık sonra çenesinden tutup göz göze gelebileceğim kadar kaldırdım başını. Sen gerçekten güzel ve hoşsun hakan abi hayatın yoğunluğunda seni biraz aksatmış olsada unutmamıştır dedim. Bana yeniden sarıldı ellerini boynuma doladı, artık ağlamıyordu. Bende beline sarmıştım ellerimi. Biraz böylece kaldık göğsüme yaslanan göğüsleri benim uyuyan aletimi uyandırmaya yetmişti. Aletim pantolonumu zorlarken hafiften karın gölgesine temas ettiriyordum. Sevmiş olmalı ki oda kendini bastırıyordu. Başına öpücükler attım sevildiğini hissetmesi için ve herhangi bir karşılık vermiyordu. Belinin yanlarını okşuyordum balık etli oluşu ve avuçlarımı dolduran dolgun vücudunu okşarken hiçbir sorun çıkarmıyordu. Başını yeniden havaya kaldırdım ve dudaklarına yumuldum, ağır ağır öpüyordum oda çok zaman geçmeden bana eşlik etmeye başlamıştı. Mutfakta yavaş yavaş öpüşüyorduk ikimizden de ses soluk çıkmadan sessizce ve şehvetle. Kapı açılma sesiyle ikimizde durduk, sarılmayı kestik mutfağa can gelmişti. Uyanmıştı ooo ulaş abi dedi. Merhabalaştık o gün canı alıp dışarı çıktım, ne zaman yalnız kalsak pantolonumun üzerinden aletimi okşasada aklım hep annesi zeynepteydi. Aradan bikaç gün geçti günlerden salıydı, bankadan çıkıp eve gitmiştim, üzerimi değiştirdim, üçlü koltuğuma uzandım 5 dakika geçmeden kapı çaldı, kapıyı açtığımda Zeynep abla karşımdaydı. Üzerinde kırmızı eşarbı, göğüslerini sergilemesine yardımcı olan beyaz ince ve dar bi tişörtü ve altında siyah ama içerisinde beyaz çiçekler olan basma eteğiyle bana gelmişti. İçeri aldım saat 6 civarıydı hava kararmamıştı, ulaşım napıyosun dedi. İyiyim işten geldim Zeynep abla sen napıyosun dedim. Gülümsedi, hakan abin pazarda yine geç gelecek sana uğramak istedim evde canım sıkıldı dedi. İyi yapmışsın can napıyo falan dedim. Odasında bişeyler izliyo galiba dövüş filmleri falan izliyodur erkekler bağırışıyo dedi. Kahkaha attım istemsizce ama anlamadı. Neyse üçlü koltuğa oturduk ikimizde aramızda bi kişilik yer vardı. Neler yaptığımı sordu. Bütün gün ayaktaydım, geleni geçeni izledim, yaşlılara bankamatikte yardım ettim falan dedim. Yorulmuşsundur dedi, biraz dedim. Konu uzatıkça uzuyordu bi türlü açılamıyorduk ikimizde. En sonunda yavaş yavaş yaklaşmaya karar verdim. Ben yaklaştıkça gülümsediğini ve mutlu olduğunu anlıyordum. Yan yanaydık birbirimize dönüktük, artık dayanamamış ve dudaklarına yapışmıştım. Kendini hiç kasmadan bana yasladı dudaklarını ve öpüşmeyi bilmeyen yabaniler gibi öpüşmeye başlamıştık. Ellerim hamur gibi göbeğini dolgun göğüslerini sıktıra sıktıra okşuyordu. Geri çekildim bacaklarından tutup koltuğun üzerinde sürükledim ve yatmasını sağladım. Üzerine geçip soluksuzca öpüşürken Zeynep abla kendinden geçmişçesine dudaklarımı somuruyo ve beni benden alıyodu. Eteğini sıyırdım, miss gibi buğday tenli bacakları meydandaydı, pürüzsüz bacakları beni büyülemişti altına kilot gitmemişti Zeynep abla ve bacak arasında yerimi aldım amı daha yeni temizlenmiş ve miss gibi kokuyordu. Zeynepe döndüm ve hazırlanmışsın gelirken ama ben hazırlanmadım haberin olsun dedim gülerek. Ardından sulanmış etli amcığına yumuldum ağzımı yapıştırdım ve emmeye dillimeye başladım. Oooohhh uzun zamandır dillenmiyorum kadınlığım dedi ve inlemeye başlamıştı Zeynep abla. Tişörtünü çekiştiriyorduki dur dedim ben yaparım, kıyafetlerinle daha çok azdırıyosun beni. Peki ulaşımmm sen nasıl istersen seninim, söndür ateşimi dedi Zeynep. Ben ağzıma aldığım amcığı yalarken başımı okşuyordu. Ohhhh ulaşım, em sularımı diyordu. Elimle amını okşuyor ve dilimle dilliyordum. Biraz böyle sürdü ben yalarken zevk aldını belirtmek için kıvranıyordu. Ben iştahla yalarken dur ulaş vakit geçiyo, sabırsızlanıyorum hadi boşver yalamayı sikini istiyorum dedi. İnlemeler eşliğinde amcığana attığım parmaklarla amını ovuyordum azdırıyordum türbanlı orospuyu. Hemen soyundum ama onun soyunmasına izin vermedim. Elinden tutup yatak odasına götürdüm, benim yatak odamın hemen altında canın yatak odası vardı. Annesini siktiğimi anlaması için elimden geldiğince sert sikicektim ve bağırtıcaktım. Yatak odasına geldiğimizde yatağa çıkmasını söyledim ve bana arkasını döndürdüm dizlerinin üzerine çöktürdüm ve kollarıyla yataktan güç almasını istedim. Eteğini kaldırdım ve aletime tükürükledim biraz sıvazladıktan sonra taş kesildi. Miss gibi teninin kokusu ve önümde olan manzara beni mest ediyordu. Elini arkaya attı aceleciydi, amına yerleştirdi. Bende dayanamayıp sonuna kadar kökledim hepsini içine almıştı ki, odayı çığlıklar sardı. Hiç hızımı kesmeden seri bi şekilde git geller yaparak amının ıslaklığının aletime geçmesini sağlıyor ve daha da zevk almaya başlıyodum. Zeynep bi ara türbanını çıkarmak istesede izin vermedim böyle daha sexy buluyorum seni, orospu kadın dedim. Erkeğim sik hadi kocamın sikmediği deliğimi doldur diyordu. Aralıksız pompalıyordum amına, iyice serileştikten sonra boşalacağımı anladım sert şekilde sikiyordum ve durmak istemiyordum. Boşalıcam dedim, amıma olmaz ağzıma akıt döllerini dedi. Hemen dönüp eline aldığı aletimi somuruyordu. Başını ağzına almış emerken kendimden geçiyordum, çok geçmedi boşaldım ağzına. Tüm döllerimi yuttu ve ağzını temizledikten sonra kucağıma alıp öpüşmeye başladım. Yeniden sertleşen aletimi iki eliyle tutup artık bu benim, benim amım için tamam mı ulaş, hep beni sik, kocamın yokluğunda gel eve canı yollarım bi yere sikersin beni diyordu. Tamam zeynepim seni sikicem hadi eteğini kaldır ve içine al onu dedim. Zeynep abla genç aşıklar gibi sahiplendi beni, sanki yeniden birine aşık oldu, belk**e öyle kim bilebilir. İçine aldığında derin bir ohhh çekti ve eteğini saldı aletim amının içinde yanan alevle mücadele ederken o sadece öylece kalmak istedi. Ellerimi tişörtünün üzerinden göğüslerine attım. O öyle olmaz paşam diyerek ellerimi bacaklarına koydu ve önce türbanını sonra tişörtünü çıkardı. Ellerimi yeniden alıp koydu göğüslerine, başını ve ellerini geriye atarak amının içindeki aletimin verdiği zevkle gözlerini yumdu. İleri geri ve sağa sola hareketlerle sürtünüyordu. İçindeki yarrağın hiç çıkmamasını istiyordu. Birden onu geriye atıp bacaklarını omzuma aldım ve ne olduğunu anlayamadan onu sikmeye başladım ohhh diye inledi Zeynep. Götünün altına bi yastık atıp daha havada durmasını sağladım ve düşmanımı siker gibi sikmeye devam ettim. Altımdayken attığı çığlıkları ve inlemeleri odayı doldururken ben zevkten ne yaptığımı anlayamaz olmuştum hunharca siktiğim Zeynep çok hoşnuttu. Aslanım sikini istiyorum en derinime sapla onu, amım sana kurban olsun hadi sik beni gibi şeyler söyleyip çoşturuyordu beni. zeyneple o gün farklı posizyonlarda 2 saat boyunca hem sevişip hem sikişip birbirimizi tatmin etmiştik hayallerimi süsleyen türbanlıyı sonunda sikmiştim.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

izmir escort izmir escort izmir escort hurilerim.com şişli escort bakırköy escort kocaeli escort kocaeli escort escort keçiören escort rus escort bahçelievler escort ensest hikayeler escort ankara şişli escort mecidiyeköy escort sincan escort bahçeşehir escort taksim escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan mersin escort otele gelen escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort Antalya escort kuşadası escort bayan eryaman escort demetevler escort bornova escort balçova escort mersin escort Escort erotik film izle görükle escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri gaziantep escort gaziantep escort güvenilir bahis Bahis siteleri etlik escort porno porno erzincan escort erzurum escort eskişehir escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort hatay escort ığdır escort ısparta escort istanbul escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa sınırsız escort bursa escort bayan porno izle bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj